#ismi fatih
Explore tagged Tumblr posts
Text
rahmetli eniştemin sene-i devriyyesi bugün. fatihanızı esirgemeyin. Allah razı olsun.
12 notes
·
View notes
Text
‘Soyadı özgürlüğü’ mü ‘soysuzlaştırma projesi’ mi?
“Herkesin ailece anılmasına yarayan öz adından sonraki adı, aile adı, aile ismi, soy ismi.”
TDK, “soyadı”nı böyle tarif ediyor.
Soyadını tarihte ilk kez, bundan beş bin yıl önce “Çinliler” kullandı.
Avrupa’da ise “Romalılar” aile isimlerine göre soyadını belirliyordu.
Soylular, mensubu oldukları hânedânın, hâkim oldukları bölgenin, hatta oturdukları şatonun ismiyle anılırken…
Diğer insanlar yaptıkları hizmet veya meslekleriyle tanınıyordu.
Bugünkü şekliyle soyadı kullanımının Avrupa’daki öncüsü İngilizler oldu.
Sırp, Hırvat, Leh, Çek gibi Slav toplulukları ile Yunan, Romen, Boşnak gibi Balkan halkları da soyadlarında “oğlu”, “çocuğu” manasına gelen veya “meslek” bildiren ekler kullandı.
Araplar ise soyadı kullanmak yerine;
“oğlu, babası, mesleği, kabilesi ve memleketiyle anılmayı” tercih ediyorlardı.
“Yiğit lâkabı ile anılır” atasözünden de anlaşılacağı üzere, Türkler;
“babalarının verdiği isim, kazandıkları lakap, mevki ve memleketleriyle” bilinirdi.
Mesela!
Fatih Sultan Mehmed’in unvanı “Sultanü’l-barrayn ve hakamül’l-bahrayn…”
Yani;
“Anadolu, Rumeli ile Karadeniz-Akdeniz’in Sultanı” idi.
*
Dünyada ilk “soyadı kanunu” 1787 yılında, Yahudileri asimile etmek için Avusturya’da çıkarıldı.
Kanun, Yahudilerin “Almanca” isimler ve soy isimleri almasını zorunlu kılıyordu.
Hali vakti yerinde olanlar rüşvet karşılığında “çiçek” ve “kıymetli taş” anlamına gelen güzel soyadları alırken…
Fakir Yahudilere “eşek kafası”, “yankesici” gibi soyadları layık görülüyordu.
Avusturya’nın ardından dünyada “soyadı kullanmanın kanunla dayatıldığı” ikinci ülke Türkiye oldu.
“İmparatorluk”tan “ulus devlet”e geçmekle “yeni bir millet yarattıkları” vehmine kapılan CHP’liler, halkın geçmişiyle bağını koparmak için “Harf Devrimi” ve “Kılık-Kıyafet Devrimleri”nin yetmeyeceğini düşünmüş olmalılar ki, 1934’te “Soyadı Kanunu” yürürlüğe soktular.
Kanuna göre; her Türk vatandaşı bir “soyadı” almaya mecbur tutuluyordu fakat
“aile ve memleket isimleri, hoca, hafız gibi unvanlar” ve “Osmanlıca kelimelerin” kullanılması yasaktı.
Böylece, geçmişe dair bütün kültürel, dinî, ideolojik bağlar koparılmış oluyordu.
Soyadı Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle aristokrat geçinen kalburüstü kesim, kendi aile isimlerini tescil ettirirken…
Tıpkı Avusturya’nın Yahudilere yaptığı gibi, CHP tek parti diktası da ayak takımına;
“Ördek, Kör, Camuz, Ahmak, Çakal, Armut, Davul, Yosma” gibi, onları aşağılayan soyadlarını verdi.
“Milletin Efendisidir” dedikleri köylülere ise;
“Karakoyun, Danabaş, Malak, Rençber, Semerci, Küfeci” gibi soyadları layık görüldü.
Örneğin…
Trakya gezisine çıkan Mustafa Kemal, bir iki kez sözüne karıştığı gerekçesiyle kızdığı Salih ismindeki köylüyü; “Sus bire Şirret adam” diye fırçaladığı için, “Köylü Salih”e “Şirret” soyadı verildi.
Bu arada ne kadar hamaset meraklısı ve asimile edilmek istenen etnik köken varsa onlara da içerisinde “Türk” ibaresi bulunan soyadları dayatıldı.
Atatürk’ün gönderdiği topçu birliklerince evi bombalanan DEM Partili Ahmet Türk’ün dedesi “Oduncu Hacı Sinan”a, ceza alarak bizzat Mustafa Kemal tarafından “Türk” soyadı verildi.
Tabii bir de Atatürk’ün elinden soyadı almak için kıyasıya mücadele eden seçkinci bir zümre vardı.
İsmet Paşa’ya “İnönü..”
Türkiye'nin ilk dünya güzeli Keriman Halis’e, “Ece..”
Emekli banka müdürü Berç Keresteciyan Efendi'ye, ‘‘Türker…’’
Günümüzde kullandığımız alfabeyi hazırlayan Ermeni dil bilgini Agop Martayan'a, “Dilaçar” soyadı bizzat o sıralar elinde sözlükle dolaşan Mustafa Kemal tarafından verildi.
Babası haham olan “Moiz Kohen” adlı Yahudi de bu kanundan faydalanarak “Munis Tekinalp” adını ve soyadını aldı.
*
Görüldüğü üzere, insanların “soylarını” ve “köklerini” belirtmesi gereken “soyadları” tam bir asırdır “Türkiye’de geçmişinden kopuk yeni bir nesil vücuda getirmek” için kullanıldı.
Bunun gerçekleştiğini görenler, şimdi kirli planın ikinci safhasına, yani “aileyi parçalama aşamasına” geçti.
CHP ve avaneleri ile feminist oluşumların baskısıyla, evlenen kadına kocasının soyadını almasını zorunlu kılan “Medeni Kanun’un 187. Maddesi” AYM tarafından iptal edildi.
28 Ocak 2024’e yürürlüğe giren iptal kararıyla, bu tarihten sonra evlenen kadınların diledikleri soyadını kullanmalarının önü açıldı.
“Kuşaktan kuşağa geçen ad” olan ve “aile adı” olarak kullanılan soyadı zorunluluğunun ortadan kalkmasıyla ailenin en önemli bağı koparılırken…
Çocuklar da anne-baba soyadı arasında tercih yapma riskiyle karşı karşıya kaldı.
Tabii bu uygulama ile eşler arasında “çocuğun hangi soyadını kullanacağı tartışmasının” da önü açıldı.
Soy bağının tehlikeye düştüğünü gören AK Parti, Meclis’e gelmesi beklenen “9. Yargı Paketi” ile AYM’nin yaptığı bu tarihi hatayı düzletmek için önemli bir adım attı.
Seçilmesi halinde ilk icraat olarak 24 saat içeresinde aileyi dinamitleyen “İstanbul Sözleşmesi”ni geri getirme vaadinde bulunan CHP ve avaneleri, sanki ortada bir zulüm varmış gibi, “Koca soyadı geri geliyor” diyerek, ortalığı ayağa kaldırdı.
Koca soyadını kullanmamayı “Kimlik mücadelemiz, var olma mücadelemizdir" diye nitelendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, önceki gün “Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz” diyerek teklife karşı çıktı…
“Bu zihniyet kadını bir birey olarak görmüyor. Kadını sadece aile kavramı içine hapsetmek istiyor” şeklinde ifadelerle AK Parti’yi hedef aldı.
“Koca” ile “evlatları” içinde barındıran “aile kavramı” niye “anne”ye hapis oluyor, izah etme gereği bile duymadı.
Çünkü niyetleri belli…
Önce “soyadı kanunu” ile bizi geçmişimizden kopardılar. İnsanlar artık en fazla dedesinin ismini sayabiliyor.
Şimdi de;
Belli bir ailenin bireylerini diğer ailelerin bireylerinden ayırmaya yarayan ve soy bağının doğru bir şekilde tespit edilmesini ve kaydedilmesini sağlayan “soyadı birlikteliğini” yerle yeksan etmek istiyorlar.
Güya “özgürlük” kisvesiyle, “aile” ve “sülale” aidiyeti olmayan nesiller yetiştirmeyi amaçlıyorlar.
Uzmanlar bunun bir “soysuzlaştırma” projesi olduğunu söylüyor.
Üç-dört kuşak sonra neler olabileceğini düşündüğünüzde, bu söz kulağa hiç de mantıksız gelmiyor.
Dolayısıyla, 11 Temmuz’da Meclis’e gelmesi beklenen “9. Yargı Paketi” oldukça önem arz ediyor.
*
Bu arada…
Yaklaşan tehlikeyi 1400 yıl önce fark eden Peygamber Efendimiz (sas) bir Hadis-i Şerif’inde şöyle buyuruyor:
“Akrabalık ilişkilerinizi sürdürebilmeniz için neseplerinizi (sülâlenizi) tanıyın. Çünkü akrabalık bağlarının canlı tutulması ailede sevgiyi güçlendirir.”
Haber 7 Yazarı : Zekeriya SAY 08.07.2024 08:38
25 notes
·
View notes
Text
Bir zamanlar “Türkler artık buralarda balık bile tutamayacak , ayak başparmağını denize bile sokamayacak “ denilen denizlerin bağrına 4 tane sondaj gemisi saplayan adamın adıdır Recep Tayyip Erdoğan
Gemilerin ismi de düşmanı çıldırtacak cinsten
#Fatih 🇹🇷
#Yavuz 🇹🇷
#Kanuni 🇹🇷
#AbdulhamidHan 🇹🇷
13 notes
·
View notes
Text
Hediyemizdir herkese tanıdığınıza atabilirsiniz
100 bin hatim
100 bin yasin
100 bin mülk
100 bin nebe
100 bin fetih
100 bin vakıa
100 bin rahman
100 bin kafirun
100 bin muzemil
100 bin amenarasul
100 bin naziat
100 bin kalem
100 bin cuma
100 bin nuh
100 bin kıyamet
100 bin teğabun
100 bin haşr
100 bin taha
100 bin mümin
100 bin maun
100 bin secde
100 bin duhan
100 bin münafık
100 bin şura
100 bin meryem
100 bin nebi
100 bin mübin dua
100 bin sakine
100 bin leyl
100 bin şems
100 bin nariya
100 bin harş
100 bin muhammed
100 bin fil
100 bin duha
100 bin tebbet
100 bin kehf
100 bin alak
100 bin eliflam
100 bin mürselat
100 bin levenzelna
100 bin kureyş
100 bin fussilet
100 bin hümeze
100 bin tekasur
100 bin bakara
100 bin karia
100 bin adiyat
100 bin kadir
100 bin tin
100 bin kenzülarş
100 bin hucürat
100 bin fecr
100 bin ali imran
100 bin tahhiyat
100 bin furkan
100 bin necm
100 bin nuh
100 bin beyyine
100 bin şehidallahu
100 bin kalem
100 bin zilzal
100 bin abese
100 bin insan
100 bin beled
100 bin lokman
100 bin tekvin
100 bin hacet dua
100 bin ismi azam
100 bin mübin dua
100 bin imam azam
100 bin yasin dua
100 bin hatim duası
100 bin yunusun dua
100 bin hamd dua
100 bin muhafaza dua
100 bin fatiha
100 bin ihlas
100 bin ayetel kürsi
100 bin kevser
100 bin inşirah
100 bin asr
100 bin nasr
100 bin felak
100 bin nas
100 bin ettehiyyat
100 bin amentü
100 bin la yestevi
100 bin salavatı fatih
100 bin istiğfar
100 bin esmaül hüsna
100 bin subhanallah
Hibe ettim
bütün herkese hediyedir Allah kabul etsin sizde 3 ihlas 1 fatiha okuyup AMİN deyin bütün geçmişlerimize hastalarımıza derdi olanlara niyetlenip hediye edin ne kadar hediye o kadar cok dua demektir inşallah bu 100 binleri binlerden yukarı çıkacaktır hafızlık öğrencilerimizden gelmiştir paylaşalım daha da çoğalsın istedik.Rabbim okuyanlardan da okutanlardan da amin deyip paylaşanlardan da dünya ahiret razı olsun inşaallahurahman.
56 notes
·
View notes
Photo
web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici ve 8 kelimeyi geçmeyecek başlık yazar mısın. Html etiketlerini dahil etme
Baykar’dan yapılan açıklamada, son zamanlarda sosyal medya platformlarında Baykar’ın ismi kullanılarak sahte yatırım fırsatları sunan dolandırıcıların, vatandaşları yanılttığı ve mağdur ettiği belirtildi.
Yapay zeka teknikleriyle hazırlanan bu sahte reklamların, Baykar adına yüksek kazanç vaatleri sunuyor gibi gösterildiği ve tamamen dolandırıcılık amaçlı olduğu vurgulanan açıklamada, “Baykar’ın böyle bir yatırım faaliyeti bulunmamaktadır. Bu içeriklerin tamamı Baykar’ın bilgisi dışında, kötü niyetli kişiler tarafından yayınlanmaktadır.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, bazı medya mensuplarının bu sahte içerikleri Baykar’a ait sanarak yanlış algılar oluşturduğu aktarılarak, şunlar kaydedildi:
“Medya mensuplarını, Baykar’ın resmi açıklamaları ile dolandırıcıların manipüle ettiği içerikleri ayırt etmeye davet ediyoruz. Baykar’ın resmi açıklamaları yalnızca kendi sosyal medya hesapları ve resmi internet sitesi üzerinden yapılmaktadır. Ayrıca sosyal medya platformlarının, kullanıcılarını koruma ve güvenli bir ortam sağlama sorumluluğunu üstlenerek, bu tür yanıltıcı içeriklerin engellenmesi adına daha etkin adımlar atmasını bekliyoruz. Baykar olarak, bu dolandırıcılık girişimlerine karşı gerekli hukuki işlemleri başlatmış bulunmaktayız. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
“Yapay zeka teknikleri kullanılarak hazırlanan sahte reklamlar, insanları büyük kazanç vaatleriyle yanıltmaktadır”
Baykar Basın Sözcüsü İlker Akgüngör de konuya ilişkin X’teki paylaşımında, sahte reklamlarla insanları kandırmaya çalışan dolandırıcılara karşı vatandaşları uyarmak istediklerini belirterek, “Son dönemde Baykar’ın adını kullanarak sosyal medya platformlarında sahte yatırım fırsatları sunan içeriklerle insanları büyük kazanç vaatleriyle yanıltan bu dolandırıcılar, halkımızı mağdur etmektedir. Yapay zeka teknikleri kullanılarak hazırlanan sahte reklamlar, Baykar adına yatırım fırsatı sunuyormuş gibi gösterilmekte ve insanları büyük kazanç vaatleriyle yanıltmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Baykar’ın bu şekilde bir yatırım faaliyeti bulunmadığının altını çizen Akgüngör, şu ifadeleri kullandı:
“Bu tür içeriklerin tamamı Baykar’ın bilgisi dışında yayınlanmakta olup, tamamen dolandırıcılık amaçlıdır. Maalesef gazeteciler Ertuğrul Özkök, Fatih Altaylı ve Melih Altınok da bu sahte içeriklerin Baykar tarafından yayınlandığını sanarak yanlış bir algı yaratmıştır. Bu tür hataların önlenmesi için tüm medya mensuplarını, Baykar’ın resmi duyuruları ile dolandırıcıların manipüle ettiği sahte içerikleri ayırt etmeye davet ediyoruz.
Baykar’ın resmi açıklamaları yalnızca kendi sosyal medya hesapları ve resmi internet sitesi üzerinden yapılmaktadır. Dolandırıcıların sahte reklamlarını yayınlanmasına izin veren sosyal medya mecraları ise kullanıcılarını koruma ve güvenilir bir ortam sağlama sorumluluğu taşımaktadır. Baykar olarak yanıltıcı içeriklerin engellenmesi adına sosyal medya platformlarının daha etkin adımlar atmasını bekliyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Baykar’dan yapılan açıklamada, son zamanlarda sosyal medya platformlarında Baykar’ın ismi kullanılarak sahte yatırım fırsatları sunan dolandırıcıların, vatandaşları yanılttığı https://bursahabermedya.com/web-sitesinde-haber-muhabirisin-bu-icerige-gore-dikkat-cekici-ve-8-kelimeyi-gecmeyecek-baslik-yazar-misin-html-etiketlerini-dahil-etme-baykardan-yapilan-aciklamada-son-zamanlarda-sosyal/ #BursaGündem #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
Text
0 notes
Text
Mobilyacılar Sitesi’nde Kriz ”5 yıldır tek Başıma Mücadele Ediyorum
Elazığ Mobilyacılar Derneği (EMOSDER) Başkanı Muhammet Fethi Dilek, Mobilyacılar Sitesi ile ilgili kamuoyunu aydınlatmak amacıyla çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dilek, son günlerde yoğun tartışmalara neden olan kooperatif süreci ve karşılaştığı engellere dair önemli bilgiler paylaştı. Mobilyacılar Sitesi’nde Kriz Başkan Dilek, Karalama ve İftira İddialarını Yargıya Taşıdı! Mobilyacılar Sitesi’nde Şok İddialar: Dilek, Engellemeleri ve İftiralara Karşı Savaş Açtı! Dilek’ten Sert Çıkış: ‘Mobilyacılar Sitesi Projesi İçin Engeller Kasıtlı Olarak Koyuluyor! Mobilyacılar Sitesi Kooperatifi eski başkanı Elazığ Mobilyacılar Derneği (EMOSDER)Başkanı Muhammet Fethi Dilek, Mobilyacılar sitesi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Son günlerde kamuoyunun gündemini meşgul eden Mobilyacılar Sitesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Elazığ Mobilyacılar Derneği (EMOSDER)Başkanı Muhammet Fethi Dilek kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla bu açıklamayı yapmak zorunda kaldığını ifade etti. Kamuoyunun yanıltılmasına ve kişisel itibar zedelemeye yönelik karalama kampanyalarına karşı mücadele edeceğini vurgulayan Dilek, projede emeği geçen herkesi projenin başarılı bir şekilde tamamlanması için ortak çaba göstermesi gerektiğini söyledi. *5 YILDIR TEK BAŞIMA MÜCADELE EDİYORUM Yaklaşık 5 yılı aşkın bir süredir mobilyacılar sitesi arazi ve inşaatının yapımı için tek başıma mücadele ettiğini ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı oluru ve Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın onayıyla Elazığ Belediyesi ile kooperatifimiz arasında protokol yapılarak arsa tahsisi gerçekleştirildiğini ifade eden Dilek; “Protokolün imzalanmasının ardından bir taraftan arsa üzerinde hafriyat çalışmalarını başlatırken diğer taraftan da üye kayıt işlemlerine hızlı bir şekilde devam etmekteydik. Yaklaşık 1 yıl önce İbrahim Kavaklı, Erkan Taşkın ve Ömer Ekşi beyler yanıma geldiler kendileri ve ortaklarının 10 adet mağazayı nakit satın alacaklarını paranın Erkan Taşkın'ın hesabında olduğunu beyan ettiler. Bizler de sözlerine itibar ettik, tek şartlarının ise yönetim kuruluna girmek olduğunu söylediler. Bende o dönem yönetimdeki arkadaşlarla istişare ettim ve tekliflerini kabul ettik. Biz kendilerine verdiğimiz sözleri yerine getirirken yukarıda açıkladığım isimler tarafından verilen sözlerin hiçbiri maalesef tutulmadı, bu isimler kendi üyelik ücretlerini dahi ödememişlerdir.”dedi. *İFTİRALARLA BAŞKANLIĞI ELE GEÇİRDİLER “Şahsım hakkında mesnetsiz iddialarla şahsıma çirkin iftiralar atıldı.”diyen Muhammet Fethi Dilek; açıklamasında şu ifadelere yerverdi; “Bu arkadaşlar yanlarına birkaç ismi de alarak bize karşı bir blok oluşturdular ve kooperatifin işleyişini çıkmaza soktular. Yaklaşık 7 ay önce benim ofisimde yukarıda adı geçen arkadaşlarla beraber Sümeyya Bayram,Burhan Bayram,Fatih Serdar Çevik,Osman Avcıl,Kerem Aslan,Nurullah Selçuk,Mustafa Karatepe dahil olmak üzere bir araya geldik. Bana yine iftiralarda bulundular başkanlıktan istifa etmemi, adları geçen grubun yönetime geçeceklerini ifade ettiler.”dedi. VERİLEN SÖZLERİN HİÇBİRİ TUTULMADI “Maddi manevi hiçbir emek vermeden hazıra konup istedikleri gibi yöneteceklerdi bu oyunu gördüm ve ben de sinirlendim ve artık ‘bu saatten sonra daha fazla fedakarlık yapmayacağım’ dedim. Osman Avcıl ve diğerleri de benim kooperatiften tüm alacaklarımı bugünkü değerle vereceklerinin sözünü verdiler tutanak altına alıp imzalaştık. Fakat bu güne kadar yine verilen sözler tutulmadı. Kurban Bayramından önce Erkan Taşkın’ın dükkanına gittim diğer arkadaşlar da geldiler, sözünüzü tutmadınız dedim, sürüncemede bırakarak bir yere varılmayacağını net bir dille söyledim. Durumdan memnun değilseniz bugüne kadar kooperatife ödeme yapan kendi arkadaşlarının ödediği paraları ödeyeyim siz kooperatif üyeliğinden ayrılın kooperatifin faaliyetlerini daha fazla kilitlemeyin teklifini yaptım onu da kabul etmeyip niyetlerini açık ettiler.” BENİM HABERİM OLMADAN 24 KİŞİYİ ÜYE YAPTILAR “Erkan Taşkın ve arkadaşları kooperatif karar defterini benim haberim olmadan alıkoyup, sonrasında yakın dost, eş ve akrabalarından oluşan 24 kişiyi kooperatif üyesi yapmışlardır. Yaptıkları bu üyeler bırakın mobilyacı olmayı vergi mükellefi bile değillerdir. Kooperatifimizin kendi adresinde toplantı salonumuz olmasına rağmen gazete ilanıyla, sadece yeni üyelerin haberi olacak şekilde İbrahim Kavaklıya ait olan balık restoranında 30.06.2024 saat 09.30 da toplantı kararı almışlardır. Bu konularla alakalı 25.06.2024 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundum.” BU İSİMLER TARAFINDAN MOBİLYACILAR SİTESİ İÇİN VERDİĞİMİZ MÜCADELE AKAMETE UĞRATILMIŞTIR “Uzun süren uğraş ve mücadelemize, yaşadığımız sıkıntılara ve maddi kayıplarımıza rağmen Mobilyacılar Sitesi için verdiğimiz mücadele yukarıda isimlerini açıkladığım şahıslar tarafından akamete uğratılmıştır. Kooperatifimizin 2023 yılı hesapları yapılan genel kurulda oy çokluğuyla ibra edilmiştir. Buna rağmen şahsımız ve kooperatifimiz hakkında ileri sürülen tüm iddia ve iftiralar tarafımızdan yargıya taşınmıştır. Tek amacım yıllardır hep konuşulan ama bir türlü hayata geçirilemeyen Mobilyacılar Sitesi’ni şehrimize kazandırmaktı. Bu uğurda verdiğim maddi ve manevi mücadele ortadadır.” MOBİLYACILAR SİTESİ’NİN EMİN ELLER TARAFINDAN YAPILMASI İÇİN GEREKEN MÜCADELEYİ VERECEĞİM “Mobilyacılar Sitesi’nin yapımı için benim verdiğim mücadelenin önüne set çekenlerin, Mobilyacılar Sitesi’nin yapımını geciktirilenlerin amacı da gayesi de bellidir. Mobilyacılar sitesinin yapılması için bugüne kadar emek sarfeden benden önceki başkanlarımızın, dernek üyelerimizin ve şahsımın emeklerinin süreci akamete uğratanlar tarafından yok sayılmasına müsaade etmeyeceğimizi ve şehrimizin yıllardır beklediği Mobilyacılar Sitesi’nin emin eller tarafından yapılması için gereken mücadeleyi vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”dedi. Read the full article
0 notes
Video
youtube
Esmerin Adı Oya - Derya Uluğ ✩ Ritim Karaoke (Hüseyni Minör 2/4 Halay Be... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/C2ToagHcJYY ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Esmerin Adı Oya - Derya Uluğ ✩ Ritim Karaoke (Hüseyni Minör 2/4 Halay Beste Atalay Keskin) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ➤ SANATÇININ DİĞER ŞARKILARI İÇİN OYNATMA LİSTESİNE BAKABİLİRSİNİZ... ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://www.youtube.com/playlist?list=PL9SktAtLVupMNqebtKuwzMYVYsuAqnSup ➤ ESER ADI : ESMERİN ADI OYA ➤ SÖZ GÜFTE : AZER BÜLBÜL ➤ BESTE - MÜZİK : ATALAY KESKİN ➤ USÜL : 2/4 HALAY ➤ MAKAM - DİZİ : HÜSEYNİ (UŞŞAK KARDEŞ) - MİNÖR ➤ ARANJÖR : ? ➤ ENSTRÜMANLAR : SOLO KEMAN, ➤ KİMLER OKUDU : FATİH ÇELİK, DERYA ULUĞ ➤ FİRMA - ŞİRKETİ : BARIŞ MÜZİK ŞARKI SÖZÜ 🎵Derya Uluğ - Esmerin Adı Oya (Sarışınlar Çat) şarkı sözleri: Esmer ata atladı, tabancalar patladı Esmer gelin giderken #SarışınlarÇat Esmerin adı Oya, benzer güneşe aya Bir küser, bir naz eder, öptürmez doya doya Esmerin adı Oya, benzer güneşe aya Bir küser, bir naz eder, öptürmez doya doya Esmerim biçim biçim ölürüm esmer için Esmer gelin giderken #SarışınlarÇat Esmerin adı Oya, benzer güneşe aya Bir küser, bir naz eder, öptürmez doya doya Söz & Müzik: Azer Bülbül Ara Nakarat: İzzet Altınmeşe Düzenleme: Asil Gök & Görkem Oker Yapım: Barış Plak Yapım Ortağı: Soy Yapım Yapımcı: Suna İlgin & Kıran Niko İlgin & İbrahim Halil İlgin Genel Koordinatör: Kamuran Kayra Basın iletişim: Önder Sarıahmet Radyo İletişim: Habil Ceyhan Dijital Pazarlama: Ferhat Erzurum Derya Uluğ - Esmerin Adı Oya (Sarışınlar Çat) Tüm Müzik Platformlarında Yayında! AZER BÜLBÜL ALBÜMÜNDE İLK ŞARKI DERYA'DAN Türk pop müziğinin yıldız ismi Derya Uluğ, Azer Bülbül Proje Albümü'nün ilk ve çıkış şarkısı, 'Sarışınlar Çat' adıyla viral olan 'Esmerin Adı Oya'yı müzikseverlerle buluşturdu. Söz ve müziği merhum Türk Halk Müziği sanatçısı Azer Bülbül'e ait olan şarkının düzenlemesini Asil Gök yaptı. Derya Uluğ'nun sahnesinde kendine özgü pop düzenlemesiyle yıllardır seslendirdiği ve dijital mecralarda viral haline gelen şarkı, hayranlarının yoğun isteği üzerine kliplendi. 55 BİN KİŞİLİK KLİP! KAPADOKYA'DA MUHTEŞEM KLİP! Aykut Öztürk yönetmenliğinde Kapadokya konserinde çekilen klipte 55 bin kişi sanatçıya eşlik etti. Derya Uluğ'nun konser görüntüleri ve Kapadokya'nın doğal güzelliklerinde çekilen şarkının klibi, Barış Plak etiketiyle tüm dijital platformlarda yerini aldı. Derya Uluğ Doğum 21 Şubat 1986 (38 yaşında) İzmir, Türkiye Eğitim Muğla Üniversitesi Haliç Üniversitesi Meslek Şarkıcı Etkin yıllar 2016-günümüz Resmî site deryaulug.com Derya Uluğ (d. 21 Şubat 1986, İzmir), Türk şarkıcıdır. Hayatı ve kariyeri İzmir'de doğdu ve büyüdü. Bulgaristan ve Arnavutluk göçmeni kökenli bir ailede doğdu.[1] Küçük yaşlardan beri müziğe ilgili olan Derya Uluğ, 8 yaşındayken bir ses yarışmasına katıldı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde Müzik Öğretmenliği bölümünde okuduktan sonra, Haliç Üniversitesi devlet konservatuvarında yüksek lisans yaptı. 3 yıl Ebru Günde��'in vokalistliğini yapan Derya Uluğ, edindiği tecrübenin ardından kendi albümünü çıkarmak üzere Gündeş'in yanından ayrıldı. İlk çalışmasını 2016 yılında Okyanus adlı single'ı ile yayınladı. Şarkının söz ve müziği Asil Gök ve Derya Uluğ'a, düzenleme Burak Yeter'e aittir. Derya Uluğ, 13 Kasım 2016'da düzenlenen 43. Pantene Altın Kelebek Ödülleri'nde "En İyi Çıkış Yapan Solist" ödülünü kazandı. Diskografi Albümleri Nefes (2023) Tekliler "Okyanus" (2016) "Canavar" (2017) "Sen Maşallah" (Güven Yüreyi ile birlikte) (2017) "Nabız 180" (2017) "Ne Münasebet" (2018) "Ayrılığın Yükü Ağır" (Yıldız Tilbe'nin Yıldızlı Şarkıları) (2018) "Sürgün Aşkımız" (Emrah Karaduman ile birlikte) (2018) "Kafalar Karışık" (Ece Seçkin ile birlikte) (2018) "Ah Zaman" (2019) "Göremedim Bi de Sen Bak" (2019) "Leyla & Mecnun" (Cem Belevi ile birlikte) (2020) "Şu Saniye" (Akustik Cover) (2020) "Perişanım Şimdi" (Akustik Cover) (2020) "Yağdır" (Akustik Cover) (2021) "Kanunlar Gibi" (2021) "Bizim Çocuklar" (Mustafa Sandal, Eypio & Irmak Arıcı ile) (2021) "Kanunlar Gibi" (Akustik) (Metehan Köseoğlu ile) (2021) "Sana Çıkıyor Yollar" (Kaderimin Oyunu Orijinal Dizi Müziği) (2021) "Canım Dediklerim" (Saygı Albümü: Bergen) (2022) "Hadi Çal" (Serdar Ortaç Şarkıları, Vol. 1) (2022) "Yazık" (Ceylan Ertem ile) (Duyuyor Musun?) (2022)
0 notes
Text
Trendyol Süper Lig 2023-24 raporu
Puan Durumu
1.Galatasaray 102
2.Fenerbahçe 99
3.Trabzonspor 67
4.Rams Başakşehir 61
5.Kasımpaşa 56
6.Beşiktaş 56
7.EMS Yapı Sivasspor 54
8.Corendon Alanyaspor 52
9.Çaykur Rizespor 50
10.Bitexen Antalyaspor 49
11.Gaziantep Futbol Kulübü 44
12.Yukatel Adana Demirspor 44
13.Yılport Samsunspor 43
14.Mondihome Kayserispor 42
15.Atakaş Hatayspor 41
16.Tümosan Konyaspor 41
17.Ankaragücü 40
18.VavaCars Fatih Karagümrük 40
19.Siltaş Yapı Pendikspor 37
20.İstanbulspor 16
*Puan silme;
Mondihome Kayserispor: 3
İstanbulspor: 3
--
*Galatasaray üst üste ikinci, toplamdaki 24. şampiyonluğuna erişti. Lig tarihinde 33'le en çok galibiyet elde etme ve 102 ile en çok puan toplama rekorlarının yeni sahibi olan Sarı Kırmızılılar, 100 puanı geçen ilk takım olarak da tarihteki yerini aldı.
*Ankaragücü (2 yıl sonra), VavaCars Fatih Karagümrük (4 yıl sonra), Siltaş Yapı Pendikspor (1 yıl sonra) ve İstanbulspor (2 yıl sonra) Trendyol 1. Lig'e düştü.
--
*Galatasaray Play-off Turu'ndan ve Fenerbahçe İkinci Ön Eleme Turu'ndan itibaren UEFA Şampiyonlar Ligi mücadelesi verecek.
*Beşiktaş Play-off Turu ve Trabzonspor İkinci Ön Eleme Turu itibarıyla UEFA Avrupa Ligi'nde yer alacak.
*Başakşehir İkinci Ön Eleme Turu'ndan itibaren UEFA Konferans Ligi'nde boy gösterecek.
--
*Galatasaray'dan Mauro Icardi 25 golle en golcü isim oldu.
*Galatasaray'ın bir diğer ismi Dries Mertens 16 asistle en çok asist yapan isim olarak yerini aldı.
*380 maçta 1061 gol kaydedildi ve maç başına 2,79 gol düştü.
--
*Trendyol 1. Lig şampiyonu Eyüpspor (ilk kez), ikincisi Göztepe (2 yıl sonra) ve play-off kazananı Bodrum Futbol Kulübü (ilk kez) Trendyol Süper Lig'e çıktı.
--
*Türkiye Kupası Şampiyonu: Beşiktaş.
*Süper Kupa Şampiyonu: Galatasaray.
0 notes
Text
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi değişiyor mu? Bursa nasıl etkilenecek?
https://pazaryerigundem.com/haber/179773/cumhurbaskanligi-kabinesi-degisiyor-mu-bursa-nasil-etkilenecek/
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi değişiyor mu? Bursa nasıl etkilenecek?
Gazeteci yazar Mesut Demir 31 Mart’ta gerçekleşen yerel seçimlerin ardından değişim rüzgarlarının estiği Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ne ilişkin kulis bilgilerini ve değişimin Bursa’da yaratacağı etkisini kaleme aldı.
BURSA (İGFA) – İşte Gazeteci Yazar Mesut Demir’in yazısı…
Yerel seçim sonrası AK Parti ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde beklenen değişim rüzgarları başladı.
AK Parti’deki değişimin aşağıdan başlaması, formalite değişim olarak yorumlanıyor kulislerde…
Nitekim…
AK Parti’nin üst kademesinde yapılması gereken değişim için bir sinyal halen daha görülemedi.
Yerel seçimlerde AK Parti’nin aldığı mağlubiyetin faturası il başkanlarına çıkarılmak isteniyor.
Halbuki, yerel seçimlerin faturası AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir, Yerel Yönetimler Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz başta olmak üzere MYK ve MKYK’da değişimle olmalıydı.
Bu isimler koltuklarında otururken yapılan il başkanı atamaları, göstermelik değişimin ötesine geçmiyor.
Kabine de aynı şekilde…
Yıllardır bakanlık yapmış bir ismi İstanbul adayı olarak gösteriliyor. Yaptığı gaflar ve acemice davranışlar nedeniyle Ekrem İmamoğlu’na büyük farkla kaybedilmiş bir seçim sonrası Murat Kurum başta olmak üzere Efkan Ala, Erkan Kandemir ve Yusuf Ziya Yılmaz’a oklar çevrilmişti.
Yerel seçim sürecinde aday belirlemede, sahte anketler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne konularak yanlış adaylarla yola çıkılması sağlandı.
Emeklilerin tepkisi hesaba katılmadığı için “Kimi koyarsak kazanır” mantığında hareket edildi.
AK Parti’de Erkan Kandemir’in Bursa’da bir milletvekili ile yaptığı gizli ortaklık ile birlikte aday belirleme sürecinin nasıl etkilediği de kulislerde konuşuluyor.
Anketlerde memnuniyet oranı yüzde 30’larda olan Alinur Aktaş’ın memnuniyet oranı yüzde 70 gibi gösterilerek yeniden aday gösterilmesinin sağlanması, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na karşı kazanabilecek tek aday eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ya da Mehmet Tevfik Göksu isimleri varken, siyaset tecrübesi olmayan Murat Kurum’un aday gösterilmesi de arka planda neler yaşandığını gözler önüne seriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yanlış bilgilerle yönlendirip ardından seçim mağlubiyetini “Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekli zam yapsaydı kazanırdık” eleştirileri gelmişti parti içerisindeki isimlerden…
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, seçim sonrası partisine tepkisini vermişti.
3-5 kişinin yönettiği AK Parti’nin yüzde 45’in üzerinde olan oy oranları bugün yüzde 30’un altına düşmüşse, bunun sorumlularının görevden alınmasını bekliyor AK Parti seçmeni…
Bundan sonra ne olacak AK Parti’de?
Bazı il başkanları görevden alınıp yerine bazı isimler il başkanı olarak atanıyor. Bu atamaları kim yapıyor ya da yaptırıyor?
Yerel seçimlerde başarısız olan AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir, Yerel Yönetimler Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz…
Kabinede de değişim rüzgarları esiyor.
Kulislere göre, son 2 yılda başarısız olan, İŞKUR başta olmak üzere Bakanlığa bağlı bazı birimlerin zarar görmesini sağlayan, emekliler ve asgari ücret konusunda başarısız olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sağlıkta özellikle randevu sisteminin çökerten Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, iş dünyasının beklentilerini karşılayamayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, çiftçinin sorunlarında çözüm üretemeyen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, fahiş fiyatların denetimin yetersiz kalan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TFF ve spor olayları ile ilgili müdahil olmayan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, turizm konusundaki sorunları çözemeyen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un değişimini bekliyor Ankara kulisleri…
Hatta…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın istifa ettiği ileri sürülüyor.
Bursa bu değişimlerden nasibini alabilecek mi?
Bakanlık ile ilgili isimleri geçen isimler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı için Hakan Çavuşoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı için İbrahim Burkay, Sağlık Bakanlığı için Mustafa Esgin isimleri konuşuluyor.
Bakalım AK Parti ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde önümüzdeki günlerde ne gibi değişimler olacak?
Sağlıklı ve esen kalın…
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Fatih Erdemci Kimdir Hayatı
Fatih Erdemci, 12 Haziran 1970 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Tam ismi Fatih Feza Erdemci’dir. Kadıköy’de yetişti. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da gördü. 1990 senesinde girdiği Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümünden 1998 senesinde mezun oldu. Fatih Erdemci, lise yıllarında akustik gitar çalmaya başladı. Bu yıllarda birçok gece kulübünde sahne çalışmaları…
View On WordPress
0 notes
Text
🎯 Türk Efsaneleri 🎯
Kim demiş Türkler denizci bir ulus değil diye!
İnsanlığın ikinci atası Nuh Türk olup insanlığı gemisi ile Anadolu'da kurtardı.
Son Türk efsanesini canlı ölüler ibreti ile mahşer tufanı efsanesi olarak yaşıyoruz.
Yaşananlar yaşandı, yaşanacaklar yaşanacak.
Yaşadıklarınıza bir anlam veremiyorsanız, ilmi bir mana ile anlam verene kulak vermelisiniz.
Temkinli olmak insanın kötülüğe hizmet etmesini dolaylı kolaylaştıran bir tavırdır.
Aldatan çok olunca insanların neticeyi görene kadar seyirci olarak yaşamı geçirmeyi tercih etmeleri haklı olarak kaçınılmaz bir tavra dönüşür.
Paylaştığımız yokluktur, varlığı paylaşmazlar.
Varlık bir Tanrı vergisidir.
Dünya düzeni bunun üzerine kurulmuş.
Varlık us ve duyunc ile yaratılmış bilgi ile donatılmamış ise varlık, birileri için yokluk sayılmıştır.
Onu da bir ömür paylaşır yokluğu varlık kavgası olarak yaşar dünyadan neden geçtiğimizi anlamlandırma olanağı bulmadan yok ediliriz.
Varlığı rahatsız eder varlık içinde olduğunu sanan yokluk hırsızlarını.
Güç eline geçince varlığı ile gücünü kaybedince varlığı arasında ki farka insan diyoruz. Ne kadar insan kalabildiğiniz ölçüsü varlık ve yokluk ile ölçülür.
Dünyanın en değerli bilgileri zulmün yaşandığı yerde ortaya çıkar.
Bu gerçek hiçbir zaman değişmez.
İşte o ilimdir yol alan.
Gücü yokken iyi olmayan insan yoktur. Daha güçsüz duruma düşmemek için daha iyi olmak zorundadır. Maddi güçleri olan zavallılar neden sürekli muhtaç üretir iyi insan çoğaltır? Kötülüğü iyilikle yaşatmak için.
Güçlüler bu sebeple gücü olmayan insanlara suç atar adresi şaşırtmaya yönelik bir çaba olarak.
İşte böyle bir zulmün olduğu yerde başka bir irade bu zulmün karşısına güç olarak çıkar.
İrade varlığı diyoruz her maddi güçten üstün olan o güce.
Yaşamda her insan rolüne kaptırır kendini.
Rol aynaya baktırmaz.
Bazıları rol alır, bazıları rol verir.
İyi rol, kötü rol sahnesidir yaşam. Seyircisi boldur. Ve bütün seyirciler iyidir. Soygunu seyreder kendisini bir gün o soygunu nasıl yapacağım diye planlar.
Reklam zaten bu planın bir parçası değil mi?
Sende benim gibi olmak istiyorsan kötü olmak zorundasın demez mi? Oysa kötülüğü iyi paket içinde satar reklam, marka vb hileler.
Yazmak bugüne kadar yazılmamış olanı hatta yazmaya cesaret edilmemiş olanı yazabilmektir.*
Bu çaba da bir iyilik olarak kötülüğün sayesinde ortaya çıkar.
Her kötülüğün sonu bir iyiliğin ve yeni bir kötülüğün başlangıç noktasıdır. Değişim zamanları her ikisi kıyasıya savaşır.
Maddi güç ahlaksız olduğu için iyiliği kötülük kuru ile satın alır.
Boşluk dolar. Boşluğu doldurmaya iyiliğin varlık vergisi gücü yetmediği için kötülüğün yokluk sayesinde elde ettiği güç ile o boşluğu yeniden iyilik adına doldurduk diye satar.
İyiliğin elleri genelde böğründe kalır.
Kötülük kuru biz bozguna uğrar fiyatlar yerle bir olur. Kartlar yeniden karılır önce ki kötülerin yeni yüzleri varlığın kumar masasına oturur.
Değiştik sanan herkesi bir rehavet basar.
Kötülük iyilik maskesi ile çağa uygun varlığı yokluğa dönüştürme kurunun fiyatı ile oynaya oynaya bir sonraki iyiliğin ortaya çıkması için bir asırlık bir fırsat yakalar.
Her kötülük yaklaşır bir asır sürer. Bir insanın ömrüne yakındır kötülüğün ömrü.
Çünkü en büyük kötülük dünyada insandır.
Bu cümleler ilk kez mahşer tufanı sonrası canlı ölü ibreti yaşadıktan sonra yazılmıştır.
Neden bugüne kadar kimse yazmamış ve Mobbing Bank beklenmiştir?
Mobbing Bank piyasa aracı olmamak için kötülük tarafından kendi kötülüğü dolaylı ortadan kalksın diye kendi ayaklarına kurşun sıkmak denir bu aptallığa bu sefer gemisini susuz denizde yüzdüren kaptan Mobbing Bank diyor ki ismi ile satır satır yazarak bu bilgileri dünyanın her yerinde okunması için sosyal ağlarda kötülüğü kendi silahı ile vurmuştur.
Nuh gemisini yüzdürdü bir kötülüğü yeniden iyilik ile başlattı.
Fatih Sultan Mehmet gemisini karadan yürüttü bir başka kinin kötülüğünü yeniden iyilik ile başlattı.
Mustafa Kemal Atatürk gemisi ile Anadolu'ya çıktı insanlık devrimi iyiliği ile insanlık devrimine karşı en büyük kinin kötülüğünün başlamasına sebep olarak son büyük iyiliği yaptı.
Mobbing Bank gemisi susuz deniz sosyal ağlarda şer denizinde yüzmek için 21 Aralık 2015 tarihinde yüzmeye en uzun gecede başladı. Zalimlerin en uzun karanlığı o gece oldu. Şer imparatorluğunun amiral gemisi olarak bilinen bir tefeci bankanın itibarı bu şer denizinde o gecelerde hatta ilk kurulduğu gecede batırıldı.
Bir başka işbirlikçi ve tefeci holdingi yöneten biri o gecelerin birinde canlı ölüler ibreti anlaşılsın diye hak tarafından canı alındı.
Bir gün sonra ülkenin en zengin işadamı kendi hastanesine bile yetişmeden yaşamını yitirdi diye kendi şer medyasında haber oldu.
Mobbing Bank şer denizinde yüzmeye devam ediyor.
Geminin kaptanı kendi nefsinden soyunarak yaşamını adadığı mücadele gereği dört büyük Türk'ün ruhunu elbise olarak giydi.
O büyük Türklerin içinde biri var ki onu anlatmaya gerek yok anarak yaşıyoruz onu.
Mahşer tufanında gemiye kimseyi hiçbir zalimin yaklaşmasına müsade etmeyen savaş taktikleri verdiler.
Kim demiş Türkler denizci değil diye.
Türkler efsanelere konu olmuş denizcilerdir.
Son efsane Mahşer Tufanı Efsanesi olup canlı ölüler ibreti ile Türkler adına yaşanmıştır. Bütün büyük Türkler oradaydı.
Bunlar yaşanırken sizler o vakit şeytanın dizayn ettiği dünyada yaşıyordunuz. Hatta olur mu öyle şey demek çok istiyor ama diyemiyorsunuz. Neden çünkü ispatlı fatura kesti hak bunun önünü kesmek için.
Beklentisiz olmam şartı ile nefsimi takas ettim o büyük ruhlar ile.
O sırrı küçük bir koşuğa dökeyim anlayın;
Kimi kalem verdi, kimi kelam, kimi cesaret verdi, kimi selam durdu.
Kaptan bu zırh ile gemisini susuz denizde yüzdürüp hedefi 🎯 'den* vurdu.
* 12 Eylül 1980 yılında dokuz yaşında kendi askerimizin bana silah doğrulaması sonucu ilk yaramı aldım. O yara bende büyüdü.
İçimden kendime kim var bize ait o silahın arkasında dedim.
Ve yaşamımın bu sır üzerine bir mücadele ortaya koymak için olduğunu bu tefeci karanlığın bankasında çalışmak zorunda kalarak ekmeğimi de buradan çıkardım.
12 Eylül 2012 tarihinde bu tefecilik kötülüğüne karşı çıktığım için bir kez daha aynı yaradan vurdular beni sebepsiz işten çıkartarak ayaklarına kurşunu sıktılar.
İçlerinde iken karanlık sicillerini neden tuttuğumu bilmeden bilgi ve belge ile saklıyordum. Çok uyardım. Büyüklük taslayarak sürekli karşıma çıktılar. Kücümsediler beni. Sen kimsin dediler.
12 Eylül 2012 günü gemim Mobbing Bank kitabımı kalem ve kelam zırhı ile yazmaya yapmaya başladım.
İleri de bu siyasi iklim değişikliği olduktan sonra bu efsanenin filmi de yapılacak.
Ve şeytana bir fırsat daha doğacak iyilik sayesinde. Gelecekte üretilecek din için bu efsane de önceki Türk efsaneleri ve inancı çalınarak kendi lehlerine kullanılacak.
Sonsuza kadar Türk kaynağı iyilik dünyada yaşamaya devam edecek.
Zakimlik ve zulüm hiçbir zaman bugün ki kadar varlık veya maddi güç ele geçiremeyecek.
Bu devrim insanlığın zihniyet devrimi olarak yaşanacak.
Sekiz milyar insanın üç beş azmış zalime yem olmaması gerektiği idraki insanlığa hakim olacak.
Canlı ölülere dönüşen zalimler yaşattıkları zulmü yaşamadan ölmeyecekler.
Ukrayna ve Filistin'de yaşattıkları zulmü şu anda görüyorlar.
Daha da azacaklar. Hazır olun.
Biz Türkler gücünüzü yaşamdan alır yaşama veririz.
Mehdi ve Mesih projesinde görev almam için satın alma girişimi olmasın diye bu yalanı projeyi de deşifre ettim.
Bütün planlar mahşer tufanı sonrası suya düştü.
Bu sebeple dünyanın her yerinde kan akıtarak korku salarak kendi varlıklarını sürdürmek adına canlı ölü oldukları günden bugüne can çekişiyorlar.
Nokta. Türk zulme de nokta koyar.
Şarlatanların yalanları ve adamları ile zaman kaybetmeye istiyorsanız devam edin.
İstemiyorsanız Türk olun insanlık yaşasın. Devrim devire devire gelsin. Çok bekledi yeter.
Görevim bitsin atalarımın ruhu da şad olsun.
Toprağım bekliyor huzur içinde olmam için.
Nasıl zalimler yaşattığını yaşamadan ölmeyecek ise bu devrim hak baki olmadan karşılıksız insanlığa danışmanlık etme, insanı insanlığa davet etme görevim bitmeyecek.
Anlaşılır dilden daha ne kadar açık yazabilirim.
En büyük üzüntüm yazdığım yazıların Türk dünyası dışında daha fazla olur buluyor olmasıdır.
Tek bir kuruş gelir asla kabul etmiyorum.
Tüm masrafları kendi olanaklarım ile yapabildiğim ölçüde daha doğrusu karşılık gördüğü idrak ölçüsünde ilerliyoruz.
Son bir uyarı dünya algı operasyonu ile sizi aldatan medya yalan ve manipüle çabalarından iğrenç ilişkiler ağından ibaret değildir.
Ne mutlu Türküm diyene.
Önder Karaçay
#önderkaraçay#mobbingbank#önder karaçay#mobbing bank#insan#atatürk#devrim#zulüm#türk fırtınası#canlı ölü ibreti#mahşer tufanı efsanesi#mahşer tufanı#nuh#nuh tufanı#anadolu#fatih sultan mehmet#mustafa kemal atatürk#susuz denizde gemi yüzdürmek
0 notes
Text
Fatih Terim Fonu davasında ismi geçenler adliyeye geldi http://dlvr.it/T1HN29
0 notes
Text
Gençler bilmezler Fatih Mühürdar 80 ve 90'lı yıllarda taklitleriyle ünlü bir komedyendi Tolga Cavdar Özay Gönlüm Türküsü söylüyor bu Türküyü Şahin Gültekin de iyi yorumlardı hey gidi günler çocukluğuma gittim💜1975-76 olmalı Öztürk Serengilin sunduğu bir komedyen yarışnması vardı "Gülünüz güldürünüz"Fatih Mühürdar/Gaffur Uzuner/ismi Ercan soyismini unuttum çok özür dilerim saygısızlık olarak algılanmasın işte o isimler bu programla parlamışlardı aboooovvvvv ne kadar yaşlıyım aman sağlığım huzurum olsun da 200 yaşımı da göreyim hıhıhı çok bencilim yılın kişisi olma kaygım yok o yükü taşıyamam zaten heyheyliyim😤😠😈😴
instagram
0 notes
Text
Fatih Kadıköy Beykoz Korsan Taksi
İstanbul'un karmaşık trafik koşulları ve yoğun ulaşımı, alternatif ve etkili ulaşım çözümlerine olan ihtiyacı artırmıştır. İşte tam da bu noktada Korsan Taksi Firması devreye giriyor. Fatih korsan taksi, Kadıköy korsan taksi, Beykoz korsan taksi gibi İstanbul'un farklı bölgelerinde hızlı ve güvenilir ulaşımı sağlayan KorsanTaksi.ist, profesyonel hizmet anlayışıyla öne çıkar.
Korsan Taksi her yolculuğu en güvenli ve konforlu şekilde gerçekleştirmeyi hedefler. Fatih, Kadıköy, Beykoz gibi farklı bölgelere hızlı ulaşım sunarak müşterilerin ihtiyaçlarına cevap verir. Sürücüler, trafik konusunda uzmanlaşmış, güvenli sürüş becerilerine sahip kişilerdir.
Fatih korsan taksi, Kadıköy korsan taksi, Beykoz korsan taksi gibi farklı bölgelerde hizmet sunan korsantaksi.ist bölgesel bilgi ve deneyimi sayesinde en hızlı ve en etkili rota seçeneklerini sunar. Bu sayede müşteriler hem zaman tasarrufu yapar hem de trafik stresinden uzaklaşır.
Korsan Taksi modern ve konforlu araçlarıyla müşterilerine rahat bir yolculuk deneyimi sunar. Temizlik, düzen ve bakım konularına özel önem verilerek araçların en iyi durumda olması sağlanır. Aynı zamanda uygun fiyatlandırma politikası ile KorsanTaksi.ist, kaliteli hizmeti bütçe dostu fiyatlarla sunmayı amaçlar.
Korsan Taksi Firması, İstanbul'un farklı bölgelerinde hızlı ve güvenli ulaşımın öncü ismi olarak bilinir. Fatih korsan taksi, Kadıköy korsan taksi, Beykoz korsan taksi gibi bölgelerde hızlı ve güvenilir hizmet sunarak müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutar.
Korsan Taksi Firması, İstanbul'un her noktasına hızlı ve güvenli ulaşımı sağlayarak müşteri ihtiyaçlarına çözüm sunar. Uzman sürücüleri, modern araçları ve profesyonel hizmet anlayışı ile korsantaksi.ist İstanbul'da ulaşımın güvenilir adresi olarak öne çıkar. Fatih, Kadıköy, Beykoz gibi farklı bölgelerde etkili bir ulaşım deneyimi için tercih edebileceğiniz korsantaksi.ist her yolculuğunuzu konforlu ve güvenli hale getirir.
0 notes
Text
Yeniden Refahtan aşağılayıcı açıklama:
YRF Genel Başkanı Sayın Erbakan'ın kendi tabiriyle başlayalım; Sayın Erbakan; Yeniden Refah Partisi'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde belirleyici parti olduğunu belirterek, Yeniden Refah Partisi; kendi alnının teriyle, kendi listeleriyle, kendi seçmeniyle aldığı oyla 5 milletvekilini Meclise göndermeyi başarmıştır. 21 yıl aradan sonra milli görüşü Yeniden Refah'la yeniden Meclise taşımaya muvaffak olduk. Burada önemli husus, bu milletvekillerinin başka bir partinin sırtından, başka bir partinin listesinden, başka bir partinin oyu ile değil, Yeniden Refah Partimizin kendi alın teriyle seçime girerek elde etmesi son derece büyük önem arz etmektedir dedi. 'SEÇİMİN KAZANANI REFAH PARTİSİDİR' Erbakan, partinin kuruluşundan bugüne kadar 4,5 sene gibi çok az bir süre geçmiş olmasına rağmen bu seçimlerin çok açık ve net şekilde kazanan partisi olduğunu vurgulayarak, Bu seçimin en büyük kaybedeni ise Sayın Kılıçdaroğlu olmuştur.
Cumhur ittifakından kendi listesiyle giren ve amacı mecliste grup oluşturmak olmayan, Bir Milletvekili bile olsa meclise girmek için kendi listeleriyle girmeleri; "Babasının davasına olan takipçilerin onun da yolunu izleyecek olan bir kitleye hitap edebildiği gerekçesiyle" zaten meclise girebileceklerinden emin olan Erbakan'ın açıklaması çok çarpıcı. İttifak içi partilerin, -ki özellikle bu ittifak Cumhur ise- barajı geçme dertleri olmayacağı açıktı. Sayın Fatih Erbakan'a şu soruyu sormak istiyorum; "Madem kendinizden bu kadar emindiniz, Neden ittifak dışı seçime gitmediniz?" Sanırım soruya net bir cevap gelmeyecekti. Bu CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu'nu aşağılayıcı tabirleri şahsen beni çok rahatsız etti. Sayın Kılıçdaroğlu'nun seçimi mağlup bitirmesini bir yana bırakacak olursak Erbakan'ın açıklamalarına diğer bir objektiften de analiz etmek isterim;
Haklı! "Sayın Erbakan'ın açıklaması sonuna kadar haklı.. CHP'nin başka partilere kendi ismi altında 39 koltuğu feda etmesi pek akıllıca değildi. Seçimi hem yasamada hem yönetmede kaybeden CHP ve Kılıçdaroğlu her ne kadar hata yapmış olsalar bile Politika alanında aşağılayıcı bir hakarete uğramalarını da savunacak değilim" Türkiye Siyaseti Pusulasız işleyen değişken bir arenadır, Liderler bugün Yumurtaya Patates, Öbür gün Yumurtaya Soğan derler. Buna alışmalı ve siyaset alanında tartışmalarda hararetlenmemeyi ve sevdiğimiz insanları kırmamaya özen göstermeliyiz. Diğer yazılarımda görüşmek üzere.
1 note
·
View note