#ismail Sezgin
Explore tagged Tumblr posts
gundembuca · 3 months ago
Text
AK Partili Kalfaoğlu'ndan Cihangir Sağır'a Destek Mesajı
Tumblr media
14 Kasım 2024 günü AK Parti Buca ilçe başkanlığı için Ankara 'ya genel merkeze çağrılan, 4 Aday içinde Cihangir Sağır, Ziya Aksu, Emrullah Duran ve Yüksel Yönt görüşmeler sonrası Cihangir Sağır'a AK Parti Buca İlçe başkanlığı görevi ataması yapılmış 24 Kasım 2024 günüde Buca Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi Konferans Salonunda gerçekleşen kongreye, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, AK Parti İzmir milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı ve Mahmut Atilla Kaya, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ile partililer katılımı ile gerçekleşirken. Genel merkezin atadığı Cihangir Sağır'ın karşısında adaylığını açıklayan Özalp Şevik 'in Divan kuruluna verdiği listedeki eksik nedeniyle seçime giremediği ve tek adaylı gerçekleşen kongrede AK Parti Buca İlçe Başkanı Cihangir Sağır oldu. Önceki Dönem İlçe başkanı ve Meclis üyesi Hakan Kalfaoğlu'ndan Cihangir Sağıra destek mesajı. Kalfaoğlu kendi sosyal medya hesaplarından "Ak Parti Buca İlçe Başkanı Olarak Göreve Atanıp Emaneti Göğüsleyen Dava ve Yol Arkadaşım, Kadim Dostum Cihangir Sağır Kardeşimi Gönülden Tebrik Ederim. Çıktığın Bu Kutlu Yolda Muvaffakiyetler Dilerim, Allah Yar ve Yardımcın Olsun Kardeşim Durmadan yorulmadan #AKParti mesajını paylaştı. AK Parti Buca İlçe Başkanı Cihangir Sağır'ında yönetim listesinde bulunduğu, Kalfaoğlu'nun İlçe başkanlığındaki yönetim listesi ile yakınlığı dikkat çekti. AK Parti Buca İlçe Başkanlığının 2024 Yeni Yönetim Kurulu Listesi BAŞKAN CİHANGİR SAĞIR NECATİ ÖZCAN İLYAS GÜNDÜZ MUHAMMET ALİ DERKİ GÜLAY SAKARTEPE MEHMET KIŞLA İHSAN SABIR EKİN TATLI MÜGE ÖLGELİ YAKUP BARAN MEHMET GÜNEŞ SERAP ZEYTİN ENDER DOĞAN  SEHER CANERLER SUAT ÖZBEY SEZGİN TİRYAKİOĞLU ABDURRAHİM ERTAŞ MURAT ŞAHİNLER YÜKSEL YILMAZ MÜCAHİT GÜL SULTAN B. SANATA ZİYA AKSU MUSTAFA GÜNDOĞDU NURETTİN AKMEŞE SONAY UYGUR MEHMET YALÇIN ARİF GÜNEYLİ CEMİL ERGÜL ENGİN BİLİCİ BÜLENT DALKIRAN
Tumblr media
Cihangir Sağır Buca Mustafa Fikret Çiçek Oğuzhan Kara Yunus Emre Bozkurt Metin Uzuner Ömer Faruk Karcı Mustafa Pektaş Savaş Timurkutluğ Eyüp Daş Ramazan Gök Muharrem yurt Havva Nur Dalkıç İbrahim Tamer İsmail Çalık İlhan Bulut Fahrettin Çaprak https://www.youtube.com/watch?v=WeCJulngbBQ Read the full article
0 notes
pazaryerigundem · 4 months ago
Text
Keşan Kocahıdır'da mera alanına GES tepkisi! 344 dilekçeyle itiraz edildi
https://pazaryerigundem.com/haber/191321/kesan-kocahidirda-mera-alanina-ges-tepkisi-344-dilekceyle-itiraz-edildi/
Keşan Kocahıdır'da mera alanına GES tepkisi! 344 dilekçeyle itiraz edildi
Tumblr media Tumblr media
Edirne’de Keşan Kent Konseyi, Kocahıdır Köyü’nde yapılması planlanan GES Projesi Halkın Katılımı Toplantısı’nda köy halkımızın yanında yer alarak, mera alanına yapılmak istenen projenin iptal edilmesi adına köylülerimizin yanında yer alarak destek oldu. 344 itiraz dilekçesi yetkililere teslim edildi.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Keşan’da Kocahıdır Köyü sakinleri GES projesine itiraz ederek tepki gösterdi.
Kocahıdır Köyü’nde gerçekleştirilen toplantıya Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, Kent Çevre Ve Ekoloji Meclisi Başkanı Cevdet Karagöz ve Kent Çevre Ekoloji Meclisi Üyesi Hasan Karagöz katıldı. Edirne Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü  ÇED ve Çevre izinleri Şube Müdürü Sezen Dursun tarafından açılışı yapılan toplantıya; DSi Adına Ziraat Mühendisi Ahmet Demir, Edirne  İl Genel Meclis Üyeleri  İsmail Aliş ve Cevdet Kurt, Ecowind 2 A.Ş yetkilileri, Kocahıdır Köyü Muhtarı Sezgin Alyanak ve Köy azaları ile Köy halkı katılım sağladı.
Şube Müdürü Sezen Dursun’un açılış konuşmasının ardından projeyi yapacak olan şirket yetkilileri proje ve projenin yapımıyla ilgili bilgilerin sunumunu köy halkına gerçekleştirdi. 
Sunum sonrasında Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı ve Kent Çevre Ekoloji Meclisi Üyesi Hasan Karagöz Proje ile ilgili sorunları yapacağı tahribatları ve projenin neden Kocahıdır Köyü merasına yapılmaması gerektiğine dair görüşlerini aktardıkları kısa birer konuşma gerçekleştirdi. Özdağlı ve Karagöz konuşmalarında şirket yetkililerine projenin yapılması ve uygulaması ile ilgili sorular yönelttiler. Şirket yetkililerinin ilgili sorulara yaptığı açıklamalar toplantıya katılan köy halkı tarafından tatmin edici bulunmazken aynı zamanda büyük eleştiri aldı.
Toplantıda söz alan Köy Muhtarı Sezgin Alyanak,; köylerinin merasında böyle bir projenin yapılmasından dolayı yaşayacakları sıkıntıları ve zararları dile getirerek, köylerinde geçimini hayvancılıkla ve tarımla sağlayan köy halkına maddi manevi büyük zararlar vereceğini vurguladı. Köylerinin zaten büyük oranda göç verdiğini ve köy merasına bu şekilde el konulmasının köylerini bitme noktasına getireceğini ifade eden Muhtar Alyanak; köy halkının merasında bu projeyi istemediklerini ve 344 adet itiraz dilekçesi topladıklarını beyan ederek ilgili kurumların projeye red vermesi çağrısında bulundu.
Toplantıyı yöneten Edirne Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü  ÇED ve Çevre izinleri Şube Müdürü Sezen Dursun sonrasında köy halkına söz vererek görüşlerini dile getirmesini istedi. Toplantıda çok sayıda Kocahıdırlı vatandaş projeyi istemediklerini vurguladı. Vatandaşlar, projenin gerçekleşmesi halinde gelir ve hak kaybına uğrayacaklarını projenin iptal edilmesi gerektiğini belirtti. Açıklamalar ardından Köy Muhtarı Sezgin Alyanak 344 adet itiraz dilekçesini yetkililere teslim etti.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
elazigsurmanset · 1 year ago
Text
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tarafından Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu Düzenlendi
Tumblr media
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından Felsefe Ve Din Bilimleri Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu’nun ikincisi düzenlendi Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından Fuat Sezgin konferans salonunda Felsefe ve Din Bilimleri Lisansüstü Öğrenci Sempozyumunun ikincisi düzenlendi. Düzenlenen sempozyumda Din Eğitimi, Din Felsefesi, Din Psikolojisi, Dinler Tarihi, Felsefe Tarihi ve İslam Felsefesi üzerine Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü alanında eğitim-öğretim gören lisansüstü öğrencilerinin hazırlamış olduğu bilimsel çalışmalar ele alındı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Felsefe Din Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Erdoğan, kendi vatanını terk etmiş bilim ve sanatı geri getirmeyi amaçladıklarını ifade etti. Sempozyumda konuşan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Veysel Özdemir, İlahiyat Fakültesi’nin son zamanlarda gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlerin artarak devam edeceğini belirtti Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bilal Üstündağ, İlahiyat Fakültesi’nin kendileri için oldukça önemli olduğunu söyleyerek Fakültenin çalışmalarını desteklemeye devam edeceklerini ifade etti. Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Murat Sunkar, Felsefe ve Din Bilimleri Lisansüstü Öğrenci Sempozyumunun gelenekselleştiğini ifade ederek, bundan sonraki süreçte daha da güçlü bir şekilde devam edeceklerini ifade etti. Read the full article
0 notes
haber71net · 2 years ago
Link
Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Keskin ve Kırıkkale 1. Ağır Ceza Hakimi İsmail Sezgin, Vali Mehmet Makas’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. HABER: YELİZ ERDEM Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
mertnews · 4 years ago
Text
ZÜCCACİYE DÜKKANINA GİREN FİL VE TROLLÜK TARTIŞMASI
Tumblr media
Hakkın hatırı alidir. Yazdıkları ve üsluplarına bakarak hangisi troll diye sorsanız her halde internette büyük çoğunluk @EmreUslu’yu işaret eder. Önce @residgulerdem’le polemik çıkarıyor, sonra ithamda bulunuyor, baş edemeyince bloklayıp gidiyor…
@EmreUslu uslüp ve tartıyla “züccaciye dükkanına giren fil” gibi. Ne varsa yıkıp geçiyor. Uslüp bilmez tavırlarıyla, mahallerin yaramaz çocuğu tarzlarıyla Türkiye’de “anti cemaat” cephesine en büyük katkıyı birlikte köşe yazdığı arkadaşıyla birlikte yaptılar.
Tartışılan mesajlara gelince… @residgulerdem bir analiz yapmış, öngörüde bulunmuş. Seçim öncesi oya ihtiyacı olan Erdoğan rejiminin “cemaat rehineleri” için örtülü affı gündeme getirebileceğini söylemiş. Gerçekleşme ihtimali oldukça yüksek bir öngörü. Bunun işaretleri de var. Neticede bu bir analiz.
“başkan” lafından nasıl “tayyipçilik” anlamı çıkardı, ilginç. O ifadedeki istihza kullanıldığı her cümlede kendini belli ediyor. Buradan yola çıkarak, trollük, tayyipçilikle itham etmek ne kadar hakkaniyetli. İnternette bazı hesapların en kolay ithamı “troll”lük.
Bu kendinden menkul isimler başedemedikleri görüşleri troll deyip geçiyorlar. Cevap veremeyince blokluyorlar. @TheCRCLNews, @kitalar_arasi platformalarda yazanlar, kendine cemaat uzmanı diyen @ismailMSezgin isimler, @bkenes çok bilmiş gazeteciler fikir ve ifade özgürlüğünü sadece kendilerine istiyorlar.
Türkiye dışında olmanın rahatlığıyla gerçek isimleriyle yazmayı troll olmadıklarının delili olarak sunuyorlar. Trollük isimle mi olur. Uslüpla mı? Müstear isimle yazanlar neden troll olsun ki. Gerçek isimle yazanların gerçek niyetlerini nasıl ölçeceğiz!
Bir de bazı Gülen Hareketi’ne yakın görülen isimlerin seçimlerin boykot edilmesiyle ilgili talepleri var. @ekremdumanli gidin oy verin dediği zaman adamı linç etmeye kalktılar. Boykotun Erdoğan rejimine yarayacağını göremeyecek kadar körler mi? Yoksa kötü niyetliler mi?
Muhalefetin boykot etmediği bir seçimi cemaat boykot etse kime yarar. İktidara. O zaman boykot çağrısı neden? İktidar blokuna karşı atılacak her oy adeta “domuzdan bir kıl koparmak” olmayacak mı? Boykotun neden kötü bir fikir olduğunu merak edenlere https://www.sosyalbilimler.org/secimleri-boykot-neden-kotu/
Gaybı kimse bilemez. @ekrem_imamoglu veya mevcut muhalefet Erdoğan rejiminden daha kötü olabilir mi? Olabilir de olmayabilir de. Şahsen ben bundan sonra gelecek hiçbir partinin #akp’den hiçbir liderin #erdoğan’dan hiçbir rejimin #erdoğan rejiminden daha kötü olabileceğine ihtimal vermiyorum.
Mevcuda göre değerlendirme yapmak gerekirse… Bugün Türkiye ve Türk insanı için en büyük adalet, güvenlik, ahlak sorunu iktidar partisi ve Erdoğan Rejimi. Türkiye bu hale bir günde gelmediği gibi bir günde de düzelmez.
Herkes @gergerliogluof) veya @MSTanrikulu gibi maalesef vicdan sahibi olamıyor. @ekrem_imamoglu, @kilicdarogluk veya başka bir isim. Türkiye’deki zulüm düzenine kısık sesle bile itiraz edenleri “ehveni şer” olarak görmenin sakıncası ne? Oy veren kefil olur diye bir kural mı var?
ZÜCCACİYE DÜKKANINA GİREN FİL VE TROLLÜK TARTIŞMASI
3 notes · View notes
sakaryamilat · 2 years ago
Text
Sadettin Tantan Sapanca’nın Çınarlarına konuk oldu
Sadettin Tantan Sapanca’nın Çınarlarına konuk oldu
SUBÜ Sapanca MYO tarafından yürütülen ‘Sapanca’nın Çınarları’ başlıklı projenin konuğu İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan oldu. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Sapanca Meslek Yüksekokulu Medya ve İletişim Programı tarafından yürütülen ‘Sosyal Değerler ve Yaşlılar Üzerine Nitel Bir Araştırma: Sapanca İlçesi Örneği’ başlıklı proje çekimlerinin konuğu İçişleri Eski Bakanı Sadettin…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gazetelinkmedya · 4 years ago
Text
Veyis Ateş, Halk Tv canlı yayınındaki vücut diliyle geceye damga vurdu: Abartılı jestler, yandan yandan gülümsemeler...
Veyis Ateş, Halk Tv canlı yayınındaki vücut diliyle geceye damga vurdu: Abartılı jestler, yandan yandan gülümsemeler…
Veyis Ateş, Halk Tv canlı yayınındaki vücut diliyle geceye damga vurdu: Abartılı jestler, yandan yandan gülümsemeler… Veyis Ateş Halk TV’de İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı. Haberturk TV’nin ekran yüzü Veyis Ateş, adının karıştığı iddiaları yanıtlamak için Halk Tv’ye konuk oldu. Ateş’in rahat görünmek için verdiği çaba dikkat çekti. Sedat Peker’in açıklamalarından sonra Sezgin Baran…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
barkoturktv · 6 years ago
Text
Kara Harp Okulu davasında 19'u ağırlaştırılmış 47 müebbet
Tumblr media
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Kara Harp Okulu'ndaki eylemlere ilişkin 307 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulundu. Bir örceki celsede son sözleri sorulmayan bazı sanıkların son sözlerini dinleyen heyet, daha sonra hükmü açıkladı. Mahkeme heyeti, okulun firari eski kurmay başkanı albay İlhami Polat ile Abdullah Beyazkürk, Atakan Adaşoğlu, Aydın Yalçın, Cemaleddin Alper Ergin, Emine Bilgin, Güven Günindi, Halil Turan Kaya, Mustafa Kayabaşı, Sait Tosun, Serkan Hasdemir, Seyfullah Özkara, Songül Hasdemir, Yunus Emre Altıparmak, Zekeriya Şentürk, Köksal Öz, Fatih Pusat, Hakan Olga ve Mehmet Yıldırım'ın dosyalarını ayırdı. Heyet, sanıklardan Ali Gökhan Taşçı, Bülent Budak, Bülent Yılmaz, Çetin Kılıç, Ender Sarıbülbül, Fatih Sağlam, Filiz Can, Hacı Hasan Sökmen, Murat Atik, Orhan Gerdan, Selman Vezvezoğlu, Sezai Sarıca, Sibel Erdeveci, Şevki Kayır, Tekin Kesekler, Yusuf Tutan, Adem Kutlu, Alper Sarıkaya, Aytekin Yıldızhan, Barış Çeliktaş, Emrullah Çayır, Gülsün Kılıç Akın, Halil İbrahim Aksan, Harun Artın, Hatice Çiçek, İbrahim Suheyb Erdem, İdris Tandoğan, İsa Çakır, Mevlüt Serkan Tok, Muhammed Aslaner, Murat Gümüş, Mustafa Düğer, Mustafa Tanrıkulu, Necati Demir, Oğuz Koca, Osman Dinç, Sadık Sarı, Safiye Artokça, Selçuk Bayraklı, Sercan Gülburun, Servet Karac, Sinem Pakiş, Suat Maden, Taha Çakır, Uğur Cankoç, Vedat Karagöz, Yunis Yıldız, Yusuf Asa ve Zafer Balkan'ın beraatlerine karar verdi. Askeri öğrencilere ceza verilmedi Mahkeme heyeti, askeri öğrenciler Abdullah Alveroğlu, Abdurrahman Kırak, Abdurrahim Ala, Adnan Katırcıoğlu, Ali Gümüşoğlu, Bahadır Kartal, Buğra Han Çetiner, Burak Çapoğlu, Burak Özkan, Coşkan Yüksel, Duran Baştuhan, Eren Pala, Erkan Mantam, Ertuğrul Sarı, Fatih Burak Arslan, Furkan Kuzu, Furkan Noyin, İbrahim Öztüto, İbrahim Pektaş, İsmail Murat Avcı, Kadir Taşdemir, Kemal Torun, Kenan Taneri, Kürşat Alabıcak, Mehmet Ali Şahin, Mehmet Ali Yorulmaz, Melih Şafak Keskin, Murat Albayrak, Murat Duroğlu, Murat Yaşar, Murat Ahraz, Mustafa Arslan, Nuri Şimşekoğlu, Recep Pekdaş, Serkan Uysal, Sezer Akkuş, Taha Hikmet Şen, Talha Çetin, Talha Akif Tuluk, Tuncay Beren, Turgut Gökdal, Veysel Bayark, Volkan Çatak, Yasin Bozkurt ve Yunus Karadeniz hakkında "kaçınılmaz bir hataya düştükleri" gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi. FETÖ üyeliğinden ceza aldılar Sanıklardan Burak Gürbüz, Cihat Tuncay, Dursun Yıldırım, Halil İbrahim Öztürk, Halis Lütfü Avcı, Hidayet Güçlü, İlkay Şen, İlker Yüksel, Muhammed Musab Aytekin, Mustafa Başaran, Ümit Tezcan, Vahit Ömer Ocak, Veysel Eker, Yunus Emre Gök ve Yunus Emre'ye, anayasal düzeni ihlal suçundan beraat veren mahkeme heyeti, bu kişilerin terör örgütü üyeliği suçundan 6 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırılmalarına karar verdi. Mahkeme heyeti, Adem Kok, Erkam Okutan, Çağlar Hemedan, Emrah Bozan, Hükan Mert, Kemal Çizmeciler, Mikail Ibrık, Muhammet Elliiki, Servet Işıklı, Taha Sinan Kalkan, Münevver Minetürk, Burak Yandım, Gökhan Çizmeci, Hamdi Man, İbrahim Özdalyan, Süleyman Feyyaz Keyik, Şahin Akat, Veysel Turan ve Yunus Emre Yavuz'u FETÖ üyeliğinden 6 yıl 3'er ay hapisle cezalandırdı. Heyet, Erol Şasi, İdris Sarıkaya, Muhammet Ali Cibişoğlu'na, terör örgütü üyeliğinden 7 yıl 6'şar ay hapis cezası verdi.  Darbeye yardımdan ceza  Mahkeme heyeti, sanıklar Ahmet Selim Ersoy, Ahmet Turan Çetinkaya, Ali Kıratlı, Celal Evci, Cüneyt Sevim, Durmuş Ali Yüksek, Emrah Kalıncı, Ercan Turgut, Ercan Türkoğlu, Erkam Güreşen, Fatih Bozkurt, Fatih Göktaş, Fatih Göktürk, Fırat Sezer, Halil Işık, Halim Dal, Hasan Aktaş, Hasan Koçer, Mehmet Çiftçisoy, Mehmet Kurtulgu, Mehmet Macar, Mehmet Burak Erdal, Mehmet Emre Doğan, Memet Erkenekli, Murat Akbulut, Musa Bahadır, Mustafa Can Arslan, Mustafa Yılmaz, Ozan Kaya, Samet Bülbül, Serkan Gümüş, Sezgin Erdem, Sıddık Güneş, Şaban Özdemir, Tarık Şentuna, Tuncer Koruvatan, Uğur Acar, Umut Yalçın, Ünal Sözen, Yasin Koçyiğit, Yılmaz Durna, Yunus Emre Toprak ve Zafer Uzun'un anayasal düzeni ihlale yardım suçundan 12 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırılmalarına hükmetti. Aynı suçtan 15'er yıl hapis cezası alan sanıkların isimleri ise şöyle: "Abdullah Sanduk, Abdullah Şentürk, Abdullah Topçu, Abdurruhman Özdemir, Abdülkadir Koçyiğit, Adem Bakış, Ahmet Baş, Ahmet Okyay, Ahmet Özer, Ahmet Yüksel, Akın Üçok, Cebrail Çiçek, Cihan Yıldız, Çağdaş Tuna, Çetin Kaya, Emrah Türk, Engin Bahadır, Ercan Değirmenci, Ertan Erol, Gökhan Duran, Gökhan Gök, Gökhan Orcan, Harun Çevikgil, Harun Eksik, Hüseyin Bayrak, Hüseyin Günen, Hüseyin Yıldız, İbrahim Rahman Kurt, İzzettin Artokça, Kadir Erol, Kadir Güç, Kamil Yılmazer, Kemal Koca, Mahmut Koç, Metin Gülenç, Muammer Aküzüm, Muammer Özçelik, Muhammed Talha Yalçınkaya, Murat Akça, Murat Aras, Murat Çetin, Murat Yusuf Taze, Mustafa Koca, Mustafa Ünal, Nizam Beder, Osman Torunoğlu, Ömer Bıyıklı, Ömer Emre Yetgin, Ömer Osman Kutsal, Özgür Ayhan, Özkan Bali, Ramazan Atım, Ramazan Onur Karadeniz, Sait Gürbüz, Selçuk Temel, Semih Özdamar, Sinan Ay, Sinan Metin, Suat Kurt, Şafak Saraydemir, Taner Soner, Veli Beyazıt, Veysel Atalay, Volkan Aldırmaz, Yunus Emre Vatankulu, Yusuf Başkaya ve Zair Ekrem Sarıteke" Kerim Acar'a ağırlaştırılmış müebbet Heyet, olay tarihinde okulun dekanı olan eski tuğgeneral Kerim Acar ve sanıklar Abdullah Ender Toydemir, Ahmet Tufan, Ahmet Önder Biberoğlu, Ali Demir, Ali Emre Buğurcu, Ali Tolga Sıçrar, Devrim Çamur, Erkan Peker, Eser Coşar, Hasan Hüseyin Eçik, Mustafa Yıldırım, Nadir Özsoy, Önder Haluk Tekbaş, Rafettin Öztürk, Ramazan Nazar, Sadık Çam, Vedat Tecer ve Zafer Alkurt'u "anayasal düzeni ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı. Mahkeme heyeti, sanıklar Adnan Mumcu, Ahmet Kurtay, Akif Karabıyık, Ali Aktaş, Ali Eker, Ali Şen, Atilla Kahraman, Cüneyt Kılıç, Emrah Akdeniz, Erdoğan Güçlü, Gökhan Çakır, Hasan Yalaza, Mehmet Beler, Mehmet Fatih Çankal, Mehmet Fatih Göktaş, Miraç Karakuş, Mustafa Çelik, Mustafa Çetiner, Mustafa Erol, Mümin Haliloğlu, Ömer Faruk Tanırgan, Rahman Memişoğlu, Ramazan Türker, Sabri Karaağaç, Safa Özkan, Serhat Ekemen, Veysal Kör ve Yavuz Selim Özzengin'in ise aynı suçtan müebbet hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Okul komutanını derdest edenlere ceza Sanıklardan Ali Tolga Sıçrar, Ahmet Tufan, Eser Coşar ve Hasan Hüseyin Eçik, o dönem okul komutanı olan emekli Tümgeneral İzzet Çetingöz'e yönelik, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da 18'er yıl hapisle cezalandırıldı.  Sanıklardan Ali Emre Buğurcu, Mustafa Yıldırım ve Sadık Çam'a da İzzet Çetingöz'ün emir astsubayı Ahmet Çörpan'a yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 18'er yıl hapis cezası verildi. Read the full article
4 notes · View notes
gundembuca · 3 months ago
Text
AK Parti Buca 7. Olağan Kongresinde İlçe Başkanı Cihangir Sağır Oldu
Tumblr media
Genel Merkez, Buca için Cihangir Sağır’ı aday gösterdi. AK Parti İl Yönetiminde de görev yapmış Özalp Şevik de kongreye aday olarak katılmak istedi. Listesini de hazırlayan Özal Şevik’in listesi divan tarafından kabul edilmemesi şok etkisi yaptı. 7. Olağan AK Parti Buca ilçe kongresi için saat 14:30 'da başlanması planlanan saat 16:30 başladı. Kongreye, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, AK Parti İzmir milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı ve Mahmut Atilla Kaya, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ile partililer katıldı. Bölge Koordinatörü Çorum milletvekili ve kongre Divan başkanı Ahmet Sami Ceylan sözleri kongreye damga vurgu. Kongre nin tüm kurumsal afişlerinde ve görsellerinde 8. olağan kongre yazması üzerine Sami Ceylan bugün burada Buca ilçemizin 7. Olağan kongresini yapıyoruz demesi üzerine bazı partililer 7. değil 8. kongre şeklinde uyarılar yapmasına ise hayır 8. kongremiz değil Buca nın 7. olağan kongresini gerçekleştiriyoruz demesi ile salonda hazırlanan görsellerin tamamının hatalı basıldığı anlaşıldı.
Tumblr media
AK Parti İzmir Buca ilçe Kongresi hatalı baskılar Kongre İki Adaylı geçmesi bekleniyordu ?
Tumblr media
Hamza Dağ Cihangir Sağır ve Özalp Şevik AK Parti Buca ilçe başkanlığı için yarışması için Divan kurulu başkanı Ahmet Sami Ceylan adayların listelerinin divana istemesi ile birlikte. Adaylar Cihangir Sağır ve Özalp Şevik listelerini divana sunması sonrası. Divan Kurulu başkanı Ceylan Özalp'ın listesinde eksikler var denilenerek   Şevik’in listesi divan tarafından kabul edilmedi ve kongre tek adaylı olarak gerçekleşti.  AK Parti Buca 7. olağan kongresi sonrası İlçe Başkanı Cihangir Sağır oldu.
Tumblr media
AK Parti Buca İzmir AK Parti Buca İlçe Başkanı seçilen Cihangir Sağır'ın yönetim listesi BAŞKAN CİHANGİR SAĞIR NECATİ ÖZCAN İLYAS GÜNDÜZ MUHAMMET ALİ DERKİ GÜLAY SAKARTEPE MEHMET KIŞLA İHSAN SABIR EKİN TATLI MÜGE ÖLGELİ YAKUP BARAN MEHMET GÜNEŞ SERAP ZEYTİN ENDER DOĞAN  SEHER CANERLER SUAT ÖZBEY SEZGİN TİRYAKİOĞLU ABDURRAHİM ERTAŞ MURAT ŞAHİNLER YÜKSEL YILMAZ MÜCAHİT GÜL SULTAN B. SANATA ZİYA AKSU MUSTAFA GÜNDOĞDU NURETTİN AKMEŞE SONAY UYGUR MEHMET YALÇIN ARİF GÜNEYLİ CEMİL ERGÜL ENGİN BİLİCİ BÜLENT DALKIRAN Yedekler Listesi Mustafa Fikret Çiçek Oğuzhan Kara Yunus Emre Bozkurt Metin Uzuner Ömer Faruk Karcı Mustafa Pektaş Savaş Timurkutluğ Eyüp Daş Ramazan Gök Muharrem yurt Havva Nur Dalkıç İbrahim Tamer İsmail Çalık İlhan Bulut Fahrettin Çaprak Read the full article
0 notes
pazaryerigundem · 6 months ago
Text
Gemlik Kitap Limanı kapılarını açıyor
https://pazaryerigundem.com/haber/187621/gemlik-kitap-limani-kapilarini-aciyor/
Gemlik Kitap Limanı kapılarını açıyor
Tumblr media
Türkiye’nin en heyecan verici kültürel etkinliklerinden biri olan Gemlik Kitap Limanı, bugün kapılarını kitapseverlere açıyor.
BURSA (İGFA) – 14-22 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek olan Gemlik Kitap Limanı, Gemlik’in muhteşem deniz manzarası eşliğinde, edebiyatın ve kitapların büyülü dünyasını ziyaretçilerine sunacak.
“EDEBİYATIN İNSANLARI BİR ARAYA GETİREN GÜCÜNE İNANIYORUZ.“
“Sözcüklerin Rotası” Gemlik Kitap Limanı adıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenen fuarla ilgili konuşan Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, fuar hakkında görüşlerini şöyle ifade etti: “Gemlik Kitap Fuarı, kentimizin kültürel zenginliğine önemli bir katkı sağlıyor. Kitapseverler için bu fuarı düzenlemekten büyük mutluluk duyuyoruz. Okumanın ve edebiyatın insanları bir araya getiren gücüne inanıyoruz. Fuarımız, kitapların sihirli dünyasının kapılarını aralayarak, ziyaretçilerine unutulmaz anılar biriktirme imkânı sağlıyor. Edebiyat tutkunlarının, yazarların ve tüm kitapseverlerin büyük bir heyecanla beklediği bu etkinlik, bu yıl da binlerce misafirlerini kucaklayacak. Kitapların büyülü dünyasında buluşmak üzere!”
Tumblr media
ÜLKENİN ÇOK ÖNEMLİ İSİMLERİ GEMLİK’TE!
Fuar boyunca, pek çok ünlü yazar, şair, akademisyen, gazeteci ve siyasetçi imza günü etkinlikleri, söyleşiler ve panellerde okurlarla buluşacak. Kitapseverler, sevdikleri yazarlarla tanışma fırsatı bulacak. Ayrıca, çocuklar için özel etkinlikler ve atölyeler de düzenlenecek ve minik kitapseverlerin eğlenceli ve öğretici vakit geçirmesi sağlanacak.
Gemlik Kitap Limanı’na katılacak isimler arasında; Buket Uzuner, Nebil Özgentürk, Ercan Kesal, Işık Öğütçü, Okan Toygar, Ünsal Ünlü, Yekta Kopan, Coşkun Aral, Timur Akkurt, Cihat Yaycı, Yoshinori Moriwaki, Şükrü Erbaş, Saygı Öztürk, Gülizar Biçer Karaca, Gökhan Günaydın, Selçuk Özdağ, Cemal Enginyurt, Elif Doğan Şentürk, Ali Haydar Fırat, Tolga Şardan, Zübeyde Sarı, Sedat Bozkurt, Erman Toroğlu, Yalçın Karatepe, Osman Balcıgil, Dilek Cesur, İlhan Cihaner, Fatih Yaşlı, İsmail Arı, Seda Selek, Sezgin Kaymaz, Sibel Hürtaş gibi pek çok tanınmış, edebiyatçı, akademisyen, gazeteci ve siyasetçi bulunuyor.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
edebiyatsoylesileri · 3 years ago
Text
Melih Cevdet Anday / Batsa batsa, bilim ve sanat uygarlığını, düşünme özgürlüğünü yasaklamak, körletmek isteyenler batar
Tumblr media
Bilim ve sanat adamları yaratan bir toplumun batmayacağını söyleyen Melih Cevdet Anday, "Demokrat, laik, bağımsız, özgür Türkiye batmayacaktır. Bütün halkların birbirine dost olduğu, çağdışı önyargılardan kurtulmuş bir insanlığın üyesi olarak yaşayacaktır." diyor.
Aşağıda okuyacağınız yazı, 1991'de Ankara Sanat Kurumu'nun Melih Cevdet Anday onuruna düzenlediği saygı toplantısında Arslan Kaynardağ'ın yaptığı konuşmanın metnidir. İlk kez yayımlanan metindeki kimi tümceler geçmiş zaman biçimine getirilmiştir. Bu toplantıda Arslan Kaynardağ'dan sonra Füsun Akatlı, Ayşegül Yüksel, Olcay Önertoy, Kaya Sezgin, İlhan Selçuk da konuşmuşlar, Anday'ın şiirinden, tiyatrosundan, romanından, sanat anlayışından, yazarlığından söz etmişlerdi. Kaynardağ'ın bu ilginç toplantıyla ilgili anı ve izlenimlerini daha sonra yayımlayacağız.
Daha çok şairliği ile tanınan Melih Cevdet Anday'ın, şairliği yanında düşünürlüğü, deneme yazarlığı, oyun yazarlığı, romancılığı da vardır. Aynı zamanda iyi bir öğretmendi. İstanbul Konservatuvarı'nda tiyatro ve ses bilgisi konularında uzunca bir süre ders verdi.
Yaşam öyküsüne kısaca bakarsak şunları görüyoruz: Liseyi bitirdikten sonra toplumbilim öğrenimi yapmak istemiş, bu amaçla Beçika'ya giderek orada yüksek öğrenime başlamıştır. İkinci Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine yurda dönmek zorunda kalmış ve bu öğrenimi yapamamıştır. 
Okumayı sevdiği için, insan ve toplum konusunda düzenli biçimde edindiği bilgilerle kendisini yetiştirmiş, bir yandan da felsefe kültürü edinmiştir. Dil, tarih, sanat gibi konular onu aynı zamanda felsefe olarak da ilgilendiriyordu.
Yazılarında İlkçağ'ın Thales, Herakleitos gibi filozoflarından, Yeniçağ'ın Wittgenstein, Husserl, Marks, Engels'ine kadar birçok filozofun adı geçiyor, onların düşüncelerine değiniyor. İslam felsefesine de değinmektedir, bu felsefenin bizdeki etkileri üzerinde duruyor.
Deneme yazıları, Yaprak dergisi ile görülmeye başladı
Anday'ın ilk düşünce yazısını ne zaman yayımladığını bilmiyorum. Bu tür yazıları daha çok, Yaprak dergisinin çıkmasından sonra görülmeye başlıyor, yani 1949'dan sonra. Adı geçen dergiyi şair arkadaşı Orhan Veli Ankara'da yayımlamaya başlamıştı. On beş günde bir yayımlanırdı. Bir buçuk yıl kadar sürdü bu dergi, az sayfalı olmasına karşın büyük ilgi topladı.
Anday'ın düşüncelerini daha çok deneme türündeki yazılarında buluyorduk. Batı'da Rönesans'la, yani 15. yüzyılda başlayan, ilk örneklerini yine o dönemde Montaigne ve Bacon gibi filozoflarda gördüğümüz deneme, bizde daha çok 1940'ların ortalarında sevilen bir yazı türü olmuş, çeşitli örnekleriyle günümüze kadar sürüp gelmiştir.
Bu türün özelliklerini kısaca söyleyecek olursak şöyle diyebiliriz: Makale değildir deneme, salt felsefe yazısı da sayılmaz. Denemeci kendi kendisiyle konuşur gibi yazar. Çeşitli konulara değinir, eleştiri yapabilir. Başta gelen özelliği aydınlık bir akılcılığı içermesidir.
Denemelerini topladığı ilk kitap Doğu-Batı
Anday'ın denemelerini topladığı ilk kitabı 1961'de Doğu-Batı adıya yayımlandı. Sonra aynı türden altı kitap daha yayımlandı. (1) Onları okurken bazen her sayfada akılcı bir yazarla karşılaşıyoruz; bağnazlığa, despotluğa, ezberlenmiş yargılara her zaman karşı çıkılıyor. İnsancıdır Anday, ilericidir, özgürlükten yanadır. Bütün bunlar, aydınlanmacı insanın özellikleridir.
Bizdeki humanizma akımı içinde önemli yeri vardır Anday'ın, dil ve tarih sorunlarına bakışı her zaman ilgi çeker. Hasan Âli Yücel'in Eğitim Bakanlığı zamanında, Türkiye'deki humanizma çalışmaları hareketli günlerindeyken, Melih Cevdat Anday, Nurullah Ataç, Sabahattin Eyuboğlu, Vedat Günyol, Azra Erat, İsmail Hakkı Tonguç çok verimli bir takım oluşturmuşlardı. Düşünce hayatımıza, edebiyatımıza, klasiklerin çevrilmesine, eğitime büyük katkıları oldu. Anday'ın yakın dostları arasında folklor bilgini Pertev Bortav, ressam ve yazar Abidin Dino, türkü ustası Ruhi Su gibi kimselerin de bulunduğunu söylersem, Anday'ın 1940 ve 1950'lerde nasıl bir ortam içinde olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Ayrıca lisedeki öğretmenlerinden ikisinin adlarını vereyim: Edebiyat tarihçisi Mustafa Nihat Özön, şair ve yazar Ahmet Kutsi Tecer.
"Keşke hazır bulduğumuz dille yetinebileceğimize inansaydık"
Anday her zaman dil devriminden, dilde özleşmeden yana idi. Dil bilincinin en sağlam örneklerinden biridir. Yazılarında, başta Osmanlıca olmak üzere yabancı sözcük kullanmamaya titiz bir özen gösterirdi. Bir ulusun, arı duru bir dile sahip olmasının önemini çok iyi biliyordu. Bu nedenle şöyle der: "Keşke hazır bulduğumuz dille yetinebileceğimize inansaydık, bugünkü dil tartışmaları beşyüz yıl önce yapılabilseydi..." (2) Sonra şöyle sürdürür düşüncesini: "Aydınlarımızın çoğunlukla dil devriminden yana olması yeterli bir dilimiz olmadığını gösterir. Yeni bir dil kurmak zorundaydık. Ortak çaba sonunda şimdiki edebiyat dilimiz oluştu. Bilim, hukuk, felsefe dilimizde büyük ölçüde Türkçeleşme var."
Çok doğru saptamalar bunlar. Bugünkü aşamaya gelmemizde, 1940'tan sonraki kuşakların, o kuşaklarda bulunan yazarların, denemecilerin, düşünürlerin büyük emeği geçmiştir. Uyanık tutmuşlardır bizi, üretici, öğretici, aydınlatıcı olmuşlardır.
Radyoda dil devrimi konusunda bir dizi konuşma
Melih Cevdet Anday, 1975'te radyoda dil devrimi konusunda bir dizi konuşma yaptı, bu konuşmalar kitap olarak yayımlanmıştır. (3) Şöyle diyordu orada: "Dil bilgini değilim ama ozanım. Dil ozanın gereci. Bir yandan da işliği olduğu için bu konuya düşkünüm."
Bu ilgi onun şair olması kadar, düşünce adamı olmasından da kaynaklanıyordu kuşkusuz. Toplumumuzda dil konusu, ulusallaşma ve çağdaşlaşmayla birlikte gündemdeki yerini alınca o bunun uzağında kalamazdı. Radyo konuşmalarında dil özleşmesinin sorunlarını, Türkçenin gelişme evrelerini, onu öteki dillerden ayıran özellikleri anlattı. Terimler konusu üzerinde durdu. Dil ve tarih sorunları her ulusun aydınlanmasında başta gelen konulardan olmuştur, bizde de öyle olması gerekirdi, yoksa Türk aydınlanmasından söz edilemezdi.
Bugün hâlâ, tarihe akılla ulaşmanın savaşını veriyoruz
Dil konusuna bu kadar değindikten sonra onun 'zaman' ve 'tarih' konusundaki düşüncelerine gelelim:
Zaman, geçip giden bir şey değildir ona göre. Zamanın geçip gitmediğini sanat kadar iyi anlatan bir şey yoktur. Öyle ki, insanlar sanatı zamanı yenmek için yaratmışlardır ve sanat her zaman ölümsüz kalacaktır. Bir yazısında sahne sanatçısı Müşfik Kenter'i "zaman dışında kalarak oynadığı için" övdüğünü görürüz.
İhtiyarlığı kabul etmez, "insan her zaman gençtir" onun için. Kaç yaşına geldiğini düşünmemeli, işini gücünü sürdürmelidir. Doğada da yıl yoktur zaten, onu aklımız uydumuştur, hatta ölümü de o uydurmuştur.
"Tarih akılla kurulur" diyordu Anday. Akılla kurumamışsa yok demektir. Böyle olduğu içindir ki, tarih doğu ülkelerinde masalla özdeşleşmiştir. "Cumhuriyet döneminin tarihe getirmek istediği şey akıldır. Bugün hâlâ, tarihe akılla ulaşmanın savaşını veriyoruz. 1923'ten sonra uygarlık anlayışımız da değişti. Batılıların Yunan mucizesi dediği şeyi artık kabul edemiyoruz. Anadolu'nun İlkçağ tarihindeki önemi anlaşıldı."
Felsefe ve tarihe ilgisi şiirlerine yansıdı
Anday'ın tarih ve arkeoloji bilimindeki gelişmelere ilişkin epeyce bilgisi vardır. Eski Anadolu tarihinde çığır açan Texier, Hrozny gibi arkeologların çalışmalarına hayranlık duydu. İlyada ve Odise'yi dikkatle okudu, inceledi. Heredot Tarihi, Yunan Mitolojisi başucu kitapları arasında yer alıyordu. Bütün mitolojilere meraklıydı, destanlarla ilgilendi. En çok sevdiği destanın Sümerlerin Gilgameş destanı olduğunu söylüyordu. Dünyanın en güzel destanı olarak nitelendirirdi onu, bütün okullarda okutulmasını isterdi. Felsefe ilgisi gibi tarih ilgisi de şiirlerine yansımıştır. Özellikle 1960'dan sonraki şiirlerinde Troya, Likya masallarından Hitit tarihinden esinlenmeler vardır.
Onun yine deneme yazarlığına dönüyorum: Cumhuriyet gazetesinde uzun yıllar, haftalık yazılar halinde yayımlanan denemeleri merakla beklenir, zevkle okunurdu. Denemelerinde çeşitli konulara sorunlara değindi. Özellikle dil, tarih, toplum sorunlarını tartışıyor, okuduğu kitapları, tanık olduğu olayları anlatıyor, gittiği dinletilerden, seyrettiği oyunlardan söz ediyordu. Çoğu kez, kendi düşüncelerimizi, duygularımızı bulurduk o yazılarda, kafamızda yeni düşünce parıltıları oluşurdu. Yukarda da söyledim, denemelerinin çoğu kitaplaşmıştır. gazete ve dergilerde kalanlar varsa onlar da bir araya getirimeli kitaplaşmalıdır.
Şiirinin arkasındaki estetikten onun kadar söz eden şair az bulunu
Kitaplarını okurken, düşünce dünyasının bütünlüğü çıkıyor ortaya, felsefe ile yakınlığı iyice belli oluyor. Onun düşünce dünyasını bütün kapsamıyla öğrenebilmek için, yalnız düz yazı kitaplarını değil şiir kitaplarını da incelemek yararlı olabilmektedir. Örneğin son şiir kitabı Güneşte'de Aristoteles mantığına karşı çıkış, determinizme başkaldırış görüyoruz. Kör bir inançtır, der nedensel bağlantı için. Öte yandan onda "poetika" yani şiir felsefesi çok belirgindir. Şiirini onun kadar anlatan, şiirinin arkasındaki estetikten onun kadar söz eden şair az bulunur.
"Şairlerimiz filozof olmak zorundadır
Şiirden söz ederken her fırsatta felsefeye yönelir, başka şairleri de böyle yapmaya çağırır. Ona göre "şairlerimiz filozof olmak zorundadır". Neden? Çünkü bizde şiir felsefesi yoktur. Evreni, dünyayı anlatacak, nereye yöneldiğimizi, niçin yaşadığımızı yorumlayacak çok yönlü düşün çalışmaları yapılmamıştır.
Doğayı, bilimi, sanatı ve felsefeyi  iç içe yaşamak ister. Bu bakımdan İyonyalı (Batı Anadolu) doğa filozofları gibidir. Öyle ya onlar da, doğa, bilim, sanat ve felsefeyi iç içe ve tek etkinlik olarak yaşamamışlar mıydı?
Anday'ın şiir kuramına göre, yalnız Dionisos'la, o coşkunluk tanrısı ile şair olunmaz, us tanrısı Apollon da işe karışmalıdır. Sanatta Dionisos-Apollon diyalektiği zorunludur. Doğuda "Apollon" olmadığı için orada Batı'daki anlamıyla "klasik" de görülmez. Bizde klasik var mı diye sorar Anday ve bunu tartışmaya açar. 
Anday yaptığı yolculuklarla ilgili kitaplar da yayımlamıştır. Anadolu'nun batısındaki illere, Rusya'ya, Balkan ülkelerine, Macaristan'a, Fransa'ya gidip oraları gezmiş dolaşmıştır. Anadolu'da ve Sosyalist Ülkelerde başlığını taşıyan kitabında çok ilgi çekici yolculuk notlarını okuyoruz. Anadolu'da değişik uygarlıklardan kalan yapıtları anlatıyor. Milet, Efes, Klazomenai kentlerini anlatırken oralarda doğup felsefe yapan Anaksagoras, Herakleitos, Thales gibi filozof hemşerilerimizden sevgi ile söz ediyor.
Batı her an gelişen, yeniden yaratılan bir modeldir
Şimdi onun Batı konusuna nasıl yaklaştığını, bu kavramı nasıl ele aldığını görelim:
Düşünce tarihinde Batı konusuna bizim kadar yer veren ülke az bulunur, diyor Anday. Balkan ülkelerine gittiğinde bakmış, onlar da Batı'yı arıyorlar, şaşmış buna, Fransa'da dostu Prof. Pertev Boratav'ı görünce sormuş: "Yoksa demiş, Batı Fransa'da, İngiltere'de olmasın?" Boratav, "Vallahi Fransa'da da değil, onu burada da arıyoruz bulamıyoruz" yanıtını vermiş. Sonunda şöyle düşünüyor: "Batı her an gelişen, yeniden yaratılan, çağdaşlığın olumlu yönlerini her an biraz daha kapsayan bir modeldir. Öyle ki, en son kendi içimizde bulacağız onu, dışımızda bir nesne olmayacak, bizimle özdeşleşecek, öznemizden bir parça olacak."
Fransa'daki sanatçılarımızla, işçilerimizle yakından ilgilendi
Anday, 1979'da Paris'te Türk elçiliği eğitim danışmanı olarak görevlendirilmişti. İki yıl kadar kaldı bu görevde. Oradan yazdıklarını, izlenimlerini Paris Yazıları başlıklı kitabında topladı. Fransa'daki sanatçılarımızla, işçilerimizle yakından ilgilenmiş, onların sorunlarına yardımcı olmaya çalışmıştır. Ama nereye giderse gitsin aklı hep yurdundadır. Türkiye ile Fransa'yı karşılaştırdıkça hüzünlenir, sanatçılarımızın başarılarını gördükçe heyecanlanır, sevinir.
Paris'te Closerie de Lilas adında ünlü bir kahve vardır, müze gibidir orası. Paris'te bulunduklarında bu kahveye devamlı gelen, dünya sanatçısı, düşünür ve yazarlarının masalardaki plakalarda adları yazılır. Anday, bizim şairimiz Yahya Kemal'in de Paris'te iken bu kahveye geldiğini bilmektedir. Onun adını arar masalardaki plakalarda. Göremeyince gerekli girişimi yapar ve Yahya Kemal'in adı da bu ünlü kahvedeki adlar arasında yerini alır.
Bilim ve sanat adamları yaratan bir toplum batmaz
Kimi zaman Fransız gazetelerinde Türkiye ile ilgili kötümser yazılar, haksız eleştiriler yayımlanır. "Türkiye batıyor. Kemalizmin sonu geldi" gibi yazılardır bunlar. Onları okuduktan sonra şöyle düşünür:
"Bilim ve sanat adamları yaratan bir toplum batmaz. Batsa batsa, o toplumdaki bilim ve sanat uygarlığını, düşünme özgürlüğünü yasaklamak, körletmek isteyenler batar. Demokrat, laik, bağımsız, özgür Türkiye batmayacaktır. Bütün halkların birbirine dost olduğu, çağdışı önyargılardan kurtulmuş bir insanlığın üyesi olarak yaşayacaktır."
Türkiye'yi, Türk kültürünü tanıtmak için nice tasarılar oluşur kafasında, uygulamak ister bunları, vakit kalmaz, görevi 1980'de son bulur ve yurda döner.
Anılarının ilk kitabı, Akan Zaman Duran Zaman
Anılarını da yazmaya başlamıştır Anday. Anılarının ilk kitabı Akan Zaman Duran Zaman başlığı altında 1984'te yayımlandı. Buna birinci kitap diyor, bildiğim kadarıyla arkası gelmedi. İkinci kitabı yazmaya başlamış olabilir, sayın eşine sormalı.
Öteki anı kitaplarına benzemez onun kitabı. Zamansal bir süregidim yoktur içinde. Ne çocukluğunu buluruz, ne annesini, babasını tanırız. Buna karşılık atlamalı da olsa yazın yaşamıyla, yazıncı dostlarıyla ilgili epeyce bilgi ediniriz. Şöyle diyor: "Bir türlü uyamıyorum sıra düzenine. Herakleitos'un bir daha girilemeyeceğini söylediği akarsuya boyuna dalıp çıkıyorum..."
Anılarının ikinci cildinin daha kapsamlı, daha öznel olacağını söylüyordu. Özeleştiri ve eleştiri de yapacaktı orada. Hazırlıkları vardır sanıyorum, not halinde de olsa bir şeyler kalmış olmalı.
Düş insanı Gani Girgin, yazarı ve okuyucuları "gerçek" dünyaya çağırır
Yazımın başında onun denemelerinden epeyce söz etmiştim. Orada değinmediğim pek önemli bir özelliği daha var bu tür yazılarının, ondan şimdi söz edeceğim: Gani Girgin ile diyaloglarından.
Gani Girgin, kimi denemelerinde düşsel bir kişi olarak çıkıverir karşımıza, teklifsiz bir dost olarak yazıya girer, anlatmaya ve sormaya başlar. Çoğu zaman eleştiricidir, toplumu eleştirir, Anday'ı eleştirir. Bir düş insanı olduğu halde, yazarı ve okuyucuları "gerçek" dünyaya çağırır, alıştığımız mantığın dışına çıkmamızı ister. Kimi zaman Faust'un Mefistosu gibidir, kimi zaman felsefesi Hilmi Ziya Ülken'in kitabındaki (4) şeytanı andırır, Nurullah Ataç'ın Kezban'ına benzediği de olur (5). Kuşkusuz, bir kukla değildir Gani Girgin, yazarın kişiliğinin bir parçasıdır. İlkçağ'ın bilgiç Yunan sofistleri gibi her konuda konuşmaktan zevk alır. Madalyonun öteki yüzünü göstermek isteyen bir doğrucu da olabilir. Bu diyaloglar düşsel de olsa yazıda başka türlü bir devinim sağlamakta, düşünceye yeni boyutlar getirmektedir.
Okuyanı çeken bir özelliği de "ironi"dir Anday'ın, bu özellik kimi şiirlerinde olduğu gibi yazılarında da belli olur...
Melih Cevdet Anday için daha çok şey söylenebilir, kitaplar yazılabilir, seminerler yapılabilir. Cumhuriyetle gelen şiir, yazı ve düşüncenin en güzel birikimlerinden biridir Anday, çağdaşlaşmamızın, aydınlanmamızın, kültür bilincimizim simgesidir.
Dipnot
1) Anday'ın deneme kitapları sırayla şunlardır: Doğu ve Batı (Ataç Yayınları) 1961; Yeni Tanrılar (Çağdaş Yayınları) 1973; Maddecilik ve Ülkücülük (Sander Yayınları) 1977; Yasak (Çağdaş Yayınları) 1978; Sevişmenin Güdüklüğü ve Yüceliği (Çağdaş Yayınları) 1990; Yiten Söz (Adam Yayınları) 1992; Geçmişin Geleceği (İş Bankası Yayınları) 1999.
2) Gene O Konu başlıklı yazı (Doğu ve Batı'nın içinde sayfa 21)
3) Dilimiz Üstüne Konuşmalar (Türk Dil Kurumu Yayınları) 1975
4) Felsefeci Profesör Hilmi Ziya Ülken'in 1942'de yayımladığı Şeytanla Konuşmalar'da bu türden diyaloglar yer almaktadır.
5) Nurullah Ataç'ın yazılarında adı geçen düşsel bir dostu vardı: Kezban. Ataç, kimi denemelerini Kezbana Mektup olarak yazar, yayımlardı.
* Yazı, "Denemeci ve düşünür yönleriyle Melih Cevdet Anday" başlığı ile yayınlandı. Ara başlıklar edebiyatsoylesileri.com tarafından konulmuştur.
(Arslan Kaynardağ / 26 Aralık 2002 / Cumhuriyet Kitap dergisi)
1 note · View note
buyukbaskan22 · 3 years ago
Photo
Tumblr media
Cumhuriyet Halk Partisi Edirne İl Başkanımız Fevzi Pekcanlı ' nın liderliğinde, Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekilimiz Okan Gaytancıoğlu , Edirne Belediye Başkanımız Recep Gürkan , Uzunköprü Belediye Başkanımız Özlem Becan , Meriç Belediye Başkanımız Erol Dübek , Enez Belediye Başkanımız Özkan Günenç , Beğendik Belediye Başkanımız Muhammet Örnek , Kadın Kolları Başkanımız Cigdem Gegeoglu , İl Genel Meclis Üyelerimiz Kutay Özköse , Erdinç Can, Sezgin Gündoğdu İsmail Aliş, Zafer Sünter, İl Genel Meclis Başkanımız Mehmet Geçmiş, Keşan Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Recep Pekcan , İl ve ilçe yöneticilerimiz ile birlikte Keşan ' da halkımızın , esnaflarımızın halini hatırını sorduk, dertlerini dinledik ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu' nun selamlarını ilettik. Ülkemizin yaşadığı sorunlarını çözmek için gerekli kadrolara sahip olduğumuzu, iktidara talip olduğumuzu anlattık. Misafirperverlikleri için kendilerine çok teşekkür ediyoruz. #GeliyorGelmekteOlan (Keşan Ilçe Merkezi) https://www.instagram.com/p/CaPmrc8K3P0/?utm_medium=tumblr
0 notes
mertnews · 3 years ago
Text
MİS GİBİ DEĞİL, MIŞ GİBİ GAZETECİ: İSMAİL SAYMAZ
Tumblr media
Suç örgütü elebaşısı Sedat Peker’in değimiyle namusu’den maaşı kadar olan gazeteciler’den Veyis Ateş, program arkadaşı İsmail Saymaz’ın karşısına çıktı, hakkındaki iddialara cevap vermek yerine, Süleyman Soylu bakanını kurtarmaya çalıştı. Alenen yalanlar söyledi, yüzü de kızarmadı…
Tumblr media
Bulunduğu ülkede kaliteli işler yapan Said Sefa programla ilgili twitinde “Sezgin Baran Korkmaz, Veyis Ateş’le ilgili kayıdı neden Sevilay hanıma dinlettim sebebini anlatmam lazım çok önemli, dedi. İsmail Saymaz, gerek yok diyerek lafı ağzına tıkadı, anlattırmadı. İnanılır gibi değil.” diyerek şaşkınlığını dile getiriyor…
Bende İsmail Saymaz’a şaşıranlara şaşırıyorum.
#İsmailSaymaz, mis gibi değil mış gibi gazetecidir…
#MHP’de iken
#ülkücü Radikal Gazetesi’nde sosyalist
#Hürriyet’te orta yolcu #Sözcü’de kemalist
Twitter’da muhbir
#HalkTV’de muhalif…
Tumblr media Tumblr media
Ergenekonu yazanların hapiste çürütüldüğü Bylock kullandı diye hamile ev hanımlarının bile tutuklandığı, #Erdoğan’ı eleştiren liselilerin sınıftan alındığı, Sokak röportajlarında #AKP’yi eleştirenlerin evine polisin bastığı Türkiye’de İsmail Saymaz’a dokunulmaması sadece bana mı garip geliyor!
İsmail Saymaz, mis gibi gazeteci değil mış gibi gazetecidir
İsmail saymaz muhabir değil, haber elemanıdır…
İsmail’i gazeteciden saymayın…
O veyis ateşin dile getirdiği kliklerin içindedir…
Cem Küçük’ün solcu versiyonudur…
Tumblr media
Atarlı gazeteci İsmail’in maceralarının daha fazlasını okumak için…
2 notes · View notes
ugisie77 · 4 years ago
Text
Veyis Ateş’in sözünü tutması bekleniyor
Veyis Ateş’in sözünü tutması bekleniyor
Habertürk TV’ten istifa eden Veyis Ateş; Halk TV’de, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in videosunda dile getirdiği Sezgin Baran Korkmaz’la ilişkileri ve ses kayıtları ile ilgili gazeteci İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlamıştı. Ateş, hakkındaki iddialarla ilgili suç duyurusunda bulunacağını söylemişti. Ateş kendisiyle ilgili iddialar hakkında, “Pazartesi günü birkaç yıldır ne kazanmışım…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ehaberonline · 4 years ago
Text
Sezgin Baran Korkmaz Avusturya'da Tutuklandı
Sezgin Baran Korkmaz Avusturya’da Tutuklandı
Sezgin Baran Korkmaz Avusturya’da Tutuklandı Sezgin Baran Korkmaz’ın avukatları ile konuşan Sözcü’den İsmail Saymaz,Sezgin Baran Korkmaz’ın Avustralya’da yakalandığını ve tutuklama talebinin Amerika’dan geldiğini iletti. Amerika’da hakkında ABD hazinesini dolandırdığı yönünde soruşturma açılan Sezgin Baran Korkmaz ABD’nin başvurusu ile tutuklanmış oldu. İsmail Saymaz’ın haberi şu şekilde; SBK…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
captain-hasan-kaya · 4 years ago
Text
Sezgin Baran Korkmaz tutuklandı
Sedat Peker’in iddiaları ile gündeme gelen isimlerden Sezgin Baran Korkmaz’ın Avusturya’da tutuklandı. ABC Gazetesinden Ali Isıyel ve Serkut Bozkurt’un haberine göre, kara para aklama suçlamasıyla ABD tarafından aranan Sezgin Baran Korkmaz, Avusturya’da ABD’nin talebi üzerine tutuklandı. Sözcü’den İsmail Saymaz’a konuşan Sezgin Baran Korkmaz’ın avukatı Mehmet Demir, ABD’nin talebi üzerine,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes