#insan olabilmek
Explore tagged Tumblr posts
Text
Tumblr media Tumblr media
Bu can bir erkek tarafından tecavüze uğrayıp ölüme terk edildi, yaşatmaya çalışanlar maalesef ki başaramadı. Sokak hayvanlarına karşı salak saçma söylem ve düşünce içine girenler bu cana yapılanları nasıl değerlendirir acaba?
dünyanın en güzel gözleri, görmemen gereken öyle çok şey gördün ki o minicik bedenin içinde… ve ben öyle utanıyorum ki böyle adi bir türün mensubu olmaktan, “şu masumlara yapılan eziyetin karşılığı, dişe diş, kökünüz kuruyacak!” dense, yok oluşumu sessizce kabullenirim, sorgulamam.
Savunmasız, koruyanı olmayan, yasalar nezdinde hiç bir hakkı da olmayan bu hayvana sapık bir insan işkence ve tecavüz etmiş. Kurtarılamamış ve ölmüş. Şimdi bu insan sokaklarda aramızda dolaşıyor. Ömrü boyunca toplumdan izole edilmeli.
Sapkın bir pislik yüzünden can gitti, sizin pis nefsinizin her şeyi yapabilirliği artık boyumuzu aştı, çocuk, kadın, hayvan, ne bulursanız becermek peşindesiniz, ahlakınız yok, imanınız sahte, insan zaten denecek halde değilsiniz, midem bulanıyor umudu çalandan, hayatı çalandan
Ona tecavüz eden adamın umarım cinsel organını siğiller basar. İşeyemeyecek duruma gelir. Evi ocağı ne varsa ateşler salınır. İnsan denen varlığın cinsel arzularını bir hayvandan, küçük çocuklardan ya da savunmasız bir bireyden çıkarabilecek kadar sapkın olması bu dünyada artık her şeyin mümkünlüğünü kanıtlıyor.
Aklımda hep kendisi gibi insan kurbanı olan küçük arkadaşıyla kurduğu dostluğu var. Birbirlerine sığınarak iyileşmeye çalışıyorlardı. O manzara gözlerimin önünden gitmiyor, gitmeyecek. Suçluları toplumdan ayıklansın!
iliyor musunuz ? Bu meleğin adı Umutcan bir insan tarafından şiddete, anüsü yırtılana kadar tecavüze ve işkencelere maruz kaldı. Güzel insanlar sahip çıktı, ameliyat ettirmeye çalıştılar ama başarılı olamadı. Bugün bu dilsiz seyyah canın derdi bize, size yeter.
Bugün "Müslüman" olduğunu iddia ettiğiniz ülkeniz de bir eşek tecavüz yüzünden öldü. Allah korkunuza ne oldu? Yaradılanı yaradandan ötürü seviyordunuz ne oldu? Küfür etsem yetersiz size yaraşır bir kelime bulamıyorum. Bağıra bağıra parçalanarak ölürsünüz umarım.
Bu masumun başına gelenleri takip etmiş miydiniz bilmiyorum ama bu ülkede hayvan ya da köpek sorunu değil, başıboş, rezil, pislik insan müsveddesi sorunu olduğunun en büyük ve acı örneklerinden biriydi Umut Can. Canını yitirdi, gitti. İçim acıdı. O kadar üzgün ve kızgınım ki.
TECAVUZE UGRAYAN ESEK ÖLDÜ OLMAYAN İNSANLİGİNİZDAN, SAPİKLARİ KORUYAN KOLLAYAN TUM CANİLER, YASALARİ UYGULAMAYAN AMA MAAS ALAN GEREKSİZLER ORDUSU BU SİZİN ESERİNİZ HEPİNİZE LANET OLSUN * Urfa’da bu eşeğe tecavüz edildi ve bugün ÖLDÜ!
Urfa’da bu eşeğe tecavüz edildi ve bugün ÖLDÜ!
Urfa’da bu eşeğe tecavüz edildi ve bugün ÖLDÜ!
Bildiğim bütün küfürleri ve bedduaları ediyorum. Bu ülke bir bok çukuru ve o bok içinde, çocuk, kadın, hayvan, ağaç hepimizi boğulmaya mahkum ettiniz orospu çocukları! * Bu minicik masum meleğe bu acıları yaşatan, tecavüz eden ve dışarda elini kolunu sallayarak gezen, kendine insan diyen, birinin eşi, birinin babası, birinin çalışına veya bilmeden yanından geçip gittiğimiz insan görünümlü şeytan. En vahşi ırk insanoğludur, bırakın hayvanları.
Bu eşek yavrusuna tecavüz edip ölümüne sebep olan yaratığı düşünüyorum da bu nasıl sapık bir beyin yapısıdır ki yavru eşeğe tecavüz edebiliyor, bu aklına geliyor ve bundan sözde haz duyuyor, cidden böyle pislikler kafasına sıksa keşke de geberip gitseler bu hayvanlar da kurtulsa… * Tecavüz edildi, şiddet gördü vücudunda kırıklarla, açlıkla başbaşa bırakıldı.
Sonuç yine Sadist, Sapık, Vicdansız insanoğlu yüzünden ÖLDÜ!
Yaşattığınızı yaşamadan ölmeyin! * Kelimeler kifayetsiz.. İyi olucaksın umuduyla çok sevinmiştim oysa . Sana bunları yaşatanların ; ağır ceza vermeyen tüm kişi kurumlar için ahın kimsenin yakasını bırakmasın. Hakkın adaletinde en ağır şekilde yargılandıkları günü bekleyeceğim. Işıklar içinde uyu bi tanem.
Şu yavruya nefsi kabarıp tecavüz ederek ölümüne sebep olan hem katil hem de sapıklarla aynı ortamda yaşamak istemiyorum yeter artık şu masumun ahı yaksın kavursun inşallah Allah'a şikayet et hakkını da helal etme sana bunu yapanlara…
Umutcan ÖLDÜ! Peki tecavüz eden, kemiklerini kıranlar ne olcak? Adamım diye gezecek mi toplumda? Birinin abisi, belki birinim babası, birinin eşi… ve devam edecek mi sapkınlıga… biliorum Umutcan onun ne ilk kurbanıdır ne son… o kadar ağır geliyor ki bunu bilmek… en azından son günlerinde sevildi emek verildi tek tesellim bu… ama en acısı hayvan sevmeyenler aman diyor başını çeviriyor ya bu vahşete… toplumda bir sıpanın anüsünü patlatana kadar tecavüz eden sapıklarla yaşıyoruz belki markette çocuğunuzla karşılaşıyor, yolda yanından geçiyor, otobüste yanına oturuyor. Hayvan düşmanlığı gözünü kör etmiş avaneler bu ACImızı hissedemese de bana dokunmayan acı diye yüz çevirdiğiniz şeyler en sevdiklerinizi bula bilir. Hayat bu düşmez kalkmaz bir ALLAH! * O Şanlıurfa-Mardin arasında tecavüz edilmiş, anüsü ve barsakları yırtılmış, kalçası ile omurunda kırıklar varken felçli olarak bulunmuştu!
Erkek ve hayata tutunan bir sıpaydı, aşıda Umutcan’dı!
Ve maalesef bugün melek oldu!
İnsan sapkınlığının, caniliğinin son kurbanı oldu!!! * Şanlıurfa Mardin yolu üzerinde tec..vüze uğramış ve uğradığı şiddet yüzünden ayağa kalkamaz halde bulunmuştu, malesef yaşam savaşını kaybetmiş. Ölürken sevgi merhamet dolu insanların yanındaydı, tek teselli bu…
Bu hakaret sıfatı olarak kullandığınız EŞEK⁉️ Tecavüzcüsü İNSAN⁉️
Şimdi bir daha düşünün, o eşek ÖLDÜ⁉️⁉️⁉️
Tecavüz ettiler, kemiklerini kırdılar sonunda da öldürdüler. Bu akşam da Umutcan dağladı içimizi. Ne diyelim… Bahçeleriniz bahar görmesin… Vicdanınız bir an susmasın. Ne yaşattıysanız yaşayın…
'Şiddet eylemleri, toplumda ciddi endişe kaynağıdır' diye başlamak isterdim ama olmuyor. Toplum şiddetten zevk alıyor. Yoksa ahlaki değerleri olmayan bu kadar orspu çocuğu nasıl var olabilir?
Bu can 5 aylık erkek 1 sıpaydı… İki ayaklı şerefsiz 1erkek tarafından dövüldü, işkenceyle kemikleri kırıldı ve anüsü parçalanana kadar tecavüze uğradı.. İyi insanlar onu yaşatmaya çalıştılar ama o uçtu gitti. Uygulamadığınız yasaların neticesi bu…
Bu kadar mı? Keder içinde, beddua mı edeceğiz sadece?… Bunu yapan bulunmayacak mı? Teşhir edilmeyecek mi? Yanına kâr mı kalacak? Başka bir kurbana kadar mola mı verdi? O yaratık mutlaka cezalandırılmadıkça ne dense boştur artık….
İnsanlar var olduğu sürece bu dünya iflah olmaz. İnsanlık acı çekmeye mahkumdur çünkü en büyük acıların kaynağı yine insandır. 5 aylık sıpaya, koyuna, kuzuya işkence uygulayıp sert nesnelerle tecavüz edebilecek yaratıklar var. Şeytana, deccale, rahmet okutur bunlar.
Bu küçük sıpa insan tarafından tecavüze uğradı kemikleri kırıldı. Kurtulamadı… Arsız sefil hayvan düşmanları yüzünden bugün ülkede tüm türlere karşı şiddet tırmandı! Başta haber kanalları olmak üzere hepinize lanet olsun!
Sapıklar sokaklarda! Sokaklarda güven yok! Hayvanı çocuğu kadını bu sapıklardan zarar görebilirler! Bu sapıkların canilerin yakalanıp bir yere kapatılması şarttır! Allah bu kindarların ve sapıkların Belasını Versin!
Bu dünyayı sadece kendisi için yaratıldığını sanan şereften yoksun insanlar. Bu koca dünyada tek isteği sadece karnını doyurmak olan canı öldürenler, dünyayı yese de karnı, gözü doymayan şerefsiz oğlu şerefsizler. Haydi kına yakın bu can ölmüş, lafa geldi mi Müslümanım derler
Bunun utancı ile nasıl yaşanır? Neye çözüm aranır artık? Nasıl kanınız donmaz duyunca? Farkında mısınız bu yaşananın? Bizim insani sorunlarımız var her şeyden önce.
Başıboş köpek sorunu öyle mi? Bir sıpaya hallenebilen başıboş sapık sorununa da el atacak mısınız? Yoksa çoluk çocuk bu sapıklarla bir arada yaşayıp onların ayıplarını görmezden gelmeye devam mı!?
5 aylık bebek sıpa tecavüzden ölüyor, her gün kadın cinayeti, çocuk ve hayvan ve kadın tacizi tecavüzü, hayat pahalılığı, işsizlik, iş bulunca mobing, hak hukuk zaten yok… çok üzgünüm
Ve bunu yapan serbest… Neden? Bir çocuğa da aynı şeyi yapsın diye mi? Yapmaz mı diyorsunuz? Sizce küçücük sıpanın belini kırana kadar tecavüz eden sapık, küçücük bir kız çocuğuna bunu yapmaz mı? Onu ne durduruyor? Kanun mu? Hayır…
Tecavüzcüsü insan görünümlü bir yaratık. Hiç unutmayın. Aranızda dolaşan böyle sapıklar var. Sizinle aynı otobüse biniyor, çocuğunuzla yolda karşılaşıyor. Fırsatı olunca aynısını çocuklara yapar. Önce neye karşı olmanız gerektiğini iyi düşünün.
Şu haberleri görmemek için buraya girmek istemiyorum artık. Gerçi insan canının ne değeri varda, hayvana kıyamasınlar. Tuttuğunuzu öldürün, sikin nasıl sizden izole yaşayacağız bu sorunun çözümü yok ama umarım, İsmin cismin ortaya çıkarda en azından güzel bir rezil olursun.
Hayvan düşmanı onun bunun çocukları; hani sokakta “başıboş” köpek istemiyorsunuz, çocuklarınız için endişe ediyorsunuz ya! Böyle kansız pisliklerin sokakta olmasına niye sesiniz çıkmıyor? Çocuklarınızın da bu hayvan gibi tecavüze uğraması ihtimali korkutmuyor demek ki sizi… * Düşünebilecek, eğriyi doğruyu tartabilecek bir aklı olan insan, 5 aylık bir sıpaya şiddet uygulayıp tecavüz etti ve bugün öldü o sıpa. Her gün daha nice hayvan bu kötülüğe maruz kalıyor bu ülkede. Feryatlarını duyuramayan da var, duyurup kurtarılmayan da. Yabanından evciline; bir hayvan tecavüz etmez, zevk için öldürmez, nefret edemez, düşmanlık besleyemez çünkü ne kalbinde ne de beyninde kötülük barındıramaz, sadece kaderini insanın şekillendirmesini bekler. İnsanoğlundan nefret etmemek için hiç bir sebep yok aslında ama hala nefret etmiyorsam o sıpaya Umutcan ismini verenler sayesinde.. Bir ismi olacak kadar sevildiği iyi insanlarla karşılaştı Umutcan, ama yaşamının son günlerinde…
"Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir." - Mahatma Gandi
Büyük okullarda okudun, büyük işler başardın. Şöyle büyük insan oldun, böyle büyük insan oldun.. Hadi bırakın bu işleri.. Hoş kendi türünün de yaşam hakkına saygı duyduğun pek söylenemez de; dünyan ölüyor ve sen, dünyanın senin dışındaki diğer sahiplerinin, yaşam hakkına saygı duymadığın kibrinin altında kalacaksın insanoğlu. Umarım ben yanılıyorumdur. Umarım cennet ve cehennem vardır.. Ateşine odun atan zebanin bol olsun kötülüğün tek temsilcisi kibirli insanoğlu. * Derinden etkilendim, aklımdan çıkmıyor. Sana bunu yaşatan için bir dizi kötü temenni sıralayıp bunların gerçekleşeceğine inanmak isterdim fakat inancımı kaybedeli epey oldu… Başına bunların hiç gelmediğini dileyebilseydim keşke. Son günlerinde sevgi ve ilgi gördün. Tek teselli…
Ben anlamıyorum biliyor musunuz? Bir insan neden eşeğe tecavüz eder nasıl koyunların makatına değnek sokar nasıl kedilerin kafasını keserek eğlenir. Aklım almıyor saf kötülük bu. Ben yanlışlıkla kedimin kuyruğuna bastım diye günlerce uyuyamamıştım. Umutcan ve diğerlerine canım çok sıkılıyor. Birileri gerçekten örnek olması adına en ağır cezaları almalı.
Umutcan daha bir sıpacıktı, öldürüldü.. Kalçası ve beli kırılmıştı, neden mi? T*cavüzden. Sefil hayvan düşmanları yüzünden bugün ülkede tüm canlılara karşı şiddet tırmandı! Bu korkunç gidişatın nelere neden olabileceğinin farkında mısınız?
Tüm insan görünümlü yaratıklardan midem bulanıyor, kendini savunmaya gücü olmayan bir canlıya bunu yapmak akıl işi değil, bu nasıl bir ağır sapıklık, bunu yapanların aynı durumu yaşaması dileğiyle. * Yılbaşından iki gece önce Şanlıurfa-Mardin yolu üzerinde bir öğretmen, her yeri dikenli otlarla kaplı, bazı kemikleri kırılmış, tecavüz edildiği için anüsü parçalanmış bir sıpa buldu. Bu öğretmen ve bir arkadaşı sosyal medyada Zülal Kalkandelen'e ulaştılar ve sıpa, onun üstün çabaları sayesinde Haydiko’nun (Hayvanları Doğayı ve İnsanları Koruma ve Yaşatma Derneği) Artvin’de kurduğu Mucizeler Diyarı’na gönderildi. Adını da Umutcan koydular. Orada girdiği ameliyattan çıkamadı ve öldü. 2024 yılında, Türkiye'de 5 aylık bir sıpa tecavüze uğradığı ve işkence gördüğü için öldü. Ona bunu yapanlar ise aramızda dolaşıyor. Bunun sorumlusu sadece o aşağılık tecavüzcü değil, ona bu cesareti veren, "hayvanın hakkı olmaz", "insan en değerli varlıktır; diğer varlıklara ne isterse yapabilir" diye ortada dolaşanladır. 3 tane oy alacağım diye sokak hayvanlarını hedef gösterenlerdir. Halkı gerçek sorunlardan uzaklaştırmak için sabah akşam sokak köpekleri üzerinden hayvanların yaşamını değersizleştiren tetikçi habercilerdir. Bu fotoğraf Umutcan'ın son fotoğrafıymış. Başka da ne diyeceğimi bilmiyorum. * Beş aylık bir erkek sıpa, canım Umutcan… Kalça ve omur kemikleri kırılana kadar eziyet ediliyor, insan denilen bir yaratık tarafından, defalarca, anüsü yırtılana kadar tecavüz ediliyor… Ayağa kalkamayacak hale getiriliyor…
Değerli Zülal Kalkandelen'in girişimiyle duruma el uzatılıyor, Haydiko ve iyi insanların da katkılarıyla, hayata tutunması için harcanan tüm çabalara rağmen, uçup gidiyor… 😞
Bu zulüm hiçbir medya grubunda haber olarak yer almıyor. Çünkü onlar öyle böyyük, öyle gocaman gocaman işlerle uğraşıyorlar ki, böyle insani tepkiler gibi küçük işler, böyyük isimlerine halel getiriyor!
Umutla takip ediyordum, ama olmadı… Sapık aramızda dolaşmaya devam ederken, yasalar uygulanmazken, siyasiler, yetkililer, medya gülleri gocaman gocaman konuşmaya devam ederlerken… O, tüm yaşadıklarına rağmen, hâlâ sevecen bakışlarla etrafındaki iyi insanları süzüyordu… Dayanamadı, gitti bu zulüm ülkesinden, bu körpe sıpacık…
Sapık hâlâ aramızda dolaşıyordu… Tüm neden olanlar, savunmasız canlara uygulanan böylesi vahşetin değirmenine su taşıyanlar, tepeden tırnağa… aynaya baktıklarında kendilerini görüyorlardı…
Uçtu gitti Umutcan, bu karanlık zulüm ülkesinden… Lanet olsun, çok üzgünüm! Utanın, eğer varsa yüzünüz!
2 notes · View notes
selin-n · 18 days ago
Text
Kalbiniz hep gülümsesin...💙🤗🦋💞
Tumblr media
(.,.•*` 💙🦋 (.,.•*`💙🦋
Zor şeydir insan olabilmek. Doğruluk, dürüstlük ister, iyilik, güzellik ister. Samimiyet, vicdan ister. Alçak gönüllülük, tevazu ister.
youtube
Gheorghe Zamfir dinler misiniz...?💙💐
Tumblr media
107 notes · View notes
mesut-sems · 2 months ago
Text
Tumblr media
Bütün mesele,
Serçe kuşunun ürkmediği bir insan olabilmek...
57 notes · View notes
deniz-mehtap · 3 months ago
Text
Tumblr media
Cömert olursun aptal sanırlar, iyi olursun kullanırlar. Doğruyu yaparsın eleştirirler, başarılı olursun kıskanırlar. Seversin kıymet bilmezler. İnsan olabilmek en zor şeydir bu hayatta...
97 notes · View notes
basaks-st · 9 months ago
Text
Cömert olursun aptal sanarlar iyi olursun kullanırlar doğruyu yaparsın eleştirirler başarılı olursun kıskanirlar seversin kiymet bilmezler insan olabilmek en zor şeydir bu hayatta.
136 notes · View notes
huzur-un · 1 year ago
Text
Zor şeydir insan olabilmek; dürüstlük doğruluk ister. Güzellik, iyilik ister. İçtenlik, güven ister.
Merhamet vicdan ister.
Alçak gönüllülük, tevazu ister. Hoşgörü saygı ister.
En önemlisi de; Kendini bilmek, haddini bilmek ister!
182 notes · View notes
edapostblog · 17 days ago
Text
Tumblr media
Babasının sürekli "şikayetleri" nedeniyle babasının evinde yaşamaktan hoşlanmayan bir evlattım.
Bana her zaman şunu söylerdi:
“Kullanmıyorsanız fanı kapatın”
“Kimsenin olmadığı odada televizyon açık. Kapat şunu!”
"Kapıyı kapatın"
“Bu kadar suyu israf etmeyin”
Babamın beni bu küçük şeylerle rahatsız etmesi hoşuma gitmiyordu.
Bir gün bir iş görüşmesi için davet aldım.
Şöyle düşündüm: “İşi alır almaz bu kasabayı terk edeceğim.
Bir daha babamın şikâyetini asla dinlemeyeceğim.”
Röportaj için ayrılırken babam bana bazı tavsiyelerde bulundu: “Size sorulan sorulara çekinmeden cevap verin. Cevabını bilmiyorsanız bile güvenle konuşun."
Bana yolculuk için ihtiyacım olandan daha fazla para verdi.
Görüşme yerine geldiğimde kapıda koruma olmadığını fark ettim.
Kapı dışarıya açıktı, muhtemelen geçen ya da girenleri rahatsız ediyordu.
Babamın sözlerini hatırlayarak kapıyı kapattım ve ofise girdim.
Yolun her iki tarafında da güzel çiçekler görebiliyordum ama bahçıvan kapıyı açık bırakmıştı ve hortumdaki su akmaya devam ederek su yola taştı.
Daha sonra tüpü kaldırdım ve ihtiyacı olan diğer bitkilerin yakınına yerleştirdim.
Resepsiyon alanında kimse yoktu ama görüşmenin birinci katta yapılacağını belirten bir tabelâ vardı.
Yavaş yavaş merdivenleri çıktım, saat sabahın 10'u olmasına rağmen ışıklar hâlâ yanıyordu, muhtemelen önceki geceden kalmaydı.
Sonra babamın sözleri aklıma geldi:
“Neden ışığı kapatmadan odadan çıkıyorsun?” Artık benim de duyabileceğimi düşündüm.
Bu düşünceden rahatsız olsam da anahtara uzanıp ışığı kapattım.
Yukarıda büyük bir odada sıralarını bekleyen bazı insanlar gördüm.
Oradaki insan sayısına bakınca o işi alma şansım olup olmadığını merak ettim.
Biraz tedirgin bir şekilde koridora girip kapının yanında yer alan “Hoşgeldiniz” yazan paspasın üzerine bastığımda ters olduğunu fark ettim.
Sonra biraz sinirlenerek düzelttim.
Alışkanlıkları unutmak zordur.
Ön sıralarda çok sayıda insanın toplanıp beklediğini, arka sıraların ise boş olduğunu ve bu koltuklarda birkaç taraftarın birlikte çalıştığını gördüm.
Babamın sesini tekrar duydum: “Kimsenin olmadığı alanda taraftarlar neden birbirine bağlı?”
Ben de gereksiz vantilatörleri kapattım ve boş sandalyelerden birine oturdum.
Birçok erkeğin görüşme odasına girdiğini ve hemen başka bir kapıdan çıktığını gördüm.
Dolayısıyla röportaj sırasında ne sorabileceklerini tahmin etmenin bir yolu yoktu.
Sıra bana geldiğinde, görüşmecinin karşısına biraz endişeyle çıktım. Evraklarını aldı ve bakmadan bana sordu: “Ne zaman çalışmaya başlayabilirsin?”
Şöyle düşündüm: "Bu röportajda sorulan yanıltıcı bir soru mu yoksa işi bana teklif ettikleri doğru mu?"
- “Ne düşünüyorsun?” ,- patron bana sordu.
- Burada kimseye soru sormuyoruz çünkü onlar aracılığıyla birinin yeteneklerini değerlendiremeyeceğimize inanıyoruz.
Yani bizim testimiz kişinin tutumunu değerlendirmektir.
Adayların davranışlarına göre bazı testler yaptık ve hepsini kameralarımız aracılığıyla gözlemledik. Bugün buraya gelen hiç kimse kapıyı, boruyu, karşılama minderini tamir etmek, vantilatörleri kapatmak veya işe yaramaz bir şekilde çalışan ışıkları kapatmak için bir şey yapmadı.
Bunu yapabilecek tek kişi sendin, bu yüzden bu iş için seni seçmeye karar verdik, dedi bana.
Babamın disiplinli öğretilerinden her zaman rahatsız olmuştum ama o andan sonra anladım ki ilk işime ancak bunun sayesinde kavuşmuşum.
Babama olan kızgınlığım ve kırgınlığım tamamen kaybolmuştu, sonra babamı da işe götürüp eve mutlu dönmeye karar verdim.
Anne ve babamızın bize söylediği her şey sadece bizim iyiliğimiz içindir, bize parlak bir gelecek diliyoruz!
Değerli bir insan olabilmek için kötü alışkanlık ve davranışları ortadan kaldıran azarlamayı, ıslahı ve hidayet etmeyi kabul etmeliyiz.
Babalarımızın bizi eğitirken yaptıkları da budur.
Beş yaşındayken babamız öğretmenimizdir, Yirmili yaşlarımızda “kötü adam”, hayatımız boyunca yol göstericimiz.
Anne babanızı hayattayken üzmenin, gidince üzülmenin bir anlamı yok.
Onlara her zaman iyi davranın!!
(Mundo Extraordinário'dan alıntı Jano Çavuşoglu)
Arkadaşlar yazı biraz uzun farkındayım ben de sevmiyorum uzun yazıları boş bir vaktiniz de okumanızı tavsiye ederim ben okudum. çok güzel anlamlar çıkaracaksınız!
Belki çocuklarınıza böyle davranıyorsunuz belki de böyle davranmanızı sebep olacak bu güzel hikaye.
Tumblr media
37 notes · View notes
ertan2618 · 2 months ago
Text
Tumblr media
Babasının sürekli "şikayetleri" nedeniyle babasının evinde yaşamaktan hoşlanmayan bir evlattım. Bana her zaman şunu söylerdi:
“Kullanmıyorsanız fanı kapatın”
“Kimsenin olmadığı odada televizyon açık. Kapat şunu!”
"Kapıyı kapatın"
“Bu kadar suyu israf etmeyin”
Babamın beni bu küçük şeylerle rahatsız etmesi hoşuma gitmiyordu.
Bir gün bir iş görüşmesi için davet aldım. Şöyle düşündüm: “İşi alır almaz bu kasabayı terk edeceğim. Bir daha babamın şikâyetini asla dinlemeyeceğim.”
Röportaj için ayrılırken babam bana bazı tavsiyelerde bulundu: “Size sorulan sorulara çekinmeden cevap verin. Cevabını bilmiyorsanız bile güvenle konuşun."
Bana yolculuk için ihtiyacım olandan daha fazla para verdi.
Görüşme yerine geldiğimde kapıda koruma olmadığını fark ettim.
Kapı dışarıya açıktı, muhtemelen geçen ya da girenleri rahatsız ediyordu.
Babamın sözlerini hatırlayarak kapıyı kapattım ve ofise girdim.
Yolun her iki tarafında da güzel çiçekler görebiliyordum ama bahçıvan kapıyı açık bırakmıştı ve hortumdaki su akmaya devam ederek su yola taştı. Daha sonra tüpü kaldırdım ve ihtiyacı olan diğer bitkilerin yakınına yerleştirdim.
Resepsiyon alanında kimse yoktu ama görüşmenin birinci katta yapılacağını belirten bir tabela vardı.
Yavaş yavaş merdivenleri çıktım, saat sabahın 10'u olmasına rağmen ışıklar hâlâ yanıyordu, muhtemelen önceki geceden kalmaydı.
Sonra babamın sözleri aklıma geldi:
“Neden ışığı kapatmadan odadan çıkıyorsun?” Artık benim de duyabileceğimi düşündüm. Bu düşünceden rahatsız olsam da anahtara uzanıp ışığı kapattım.
Yukarıda büyük bir odada sıralarını bekleyen bazı insanlar gördüm. Oradaki insan sayısına bakınca o işi alma şansım olup olmadığını merak ettim.
Biraz tedirgin bir şekilde koridora girip kapının yanında yer alan “Hoşgeldiniz” yazan paspasın üzerine bastığımda ters olduğunu fark ettim. Sonra biraz sinirlenerek düzelttim.
Alışkanlıkları unutmak zordur.
Ön sıralarda çok sayıda insanın toplanıp beklediğini, arka sıraların ise boş olduğunu ve bu koltuklarda birkaç taraftarın birlikte çalıştığını gördüm.
Babamın sesini tekrar duydum: “Kimsenin olmadığı alanda taraftarlar neden birbirine bağlı?”
Ben de gereksiz vantilatörleri kapattım ve boş sandalyelerden birine oturdum. Birçok erkeğin görüşme odasına girdiğini ve hemen başka bir kapıdan çıktığını gördüm.
Dolayısıyla röportaj sırasında ne sorabileceklerini tahmin etmenin bir yolu yoktu.
Sıra bana geldiğinde, görüşmecinin karşısına biraz endişeyle çıktım. Evraklarını aldı ve bakmadan bana sordu: “Ne zaman çalışmaya başlayabilirsin?”
Şöyle düşündüm: "Bu röportajda sorulan yanıltıcı bir soru mu yoksa işi bana teklif ettikleri doğru mu?"
- “Ne düşünüyorsun?” ,- patron bana sordu.
- Burada kimseye soru sormuyoruz çünkü onlar aracılığıyla birinin yeteneklerini değerlendiremeyeceğimize inanıyoruz. Yani bizim testimiz kişinin tutumunu değerlendirmektir.
Adayların davranışlarına göre bazı testler yaptık ve hepsini kameralarımız aracılığıyla gözlemledik. Bugün buraya gelen hiç kimse kapıyı, boruyu, karşılama minderini tamir etmek, vantilatörleri kapatmak veya işe yaramaz bir şekilde çalışan ışıkları kapatmak için bir şey yapmadı. Bunu yapabilecek tek kişi sendin, bu yüzden bu iş için seni seçmeye karar verdik, dedi bana.
Babamın disiplinli öğretilerinden her zaman rahatsız olmuştum ama o andan sonra anladım ki ilk işime ancak bunun sayesinde kavuşmuşum.
Babama olan kızgınlığım ve kırgınlığım tamamen kaybolmuştu, sonra babamı da işe götürüp eve mutlu dönmeye karar verdim.
Anne ve babamızın bize söylediği her şey sadece bizim iyiliğimiz içindir, bize parlak bir gelecek diliyoruz!
Değerli bir insan olabilmek için kötü alışkanlık ve davranışları ortadan kaldıran azarlamayı, ıslahı ve hidayet etmeyi kabul etmeliyiz. Babalarımızın bizi eğitirken yaptıkları da budur.
Beş yaşındayken babamız öğretmenimizdir; Yirmili yaşlarımızda “kötü adam”, hayatımız boyunca yol göstericimiz.
Anne babanızı hayattayken üzmenin, gidince üzülmenin bir anlamı yok.
Onlara her zaman iyi davranın.
Mundo Extraordinário'dan alıntı
28 notes · View notes
kalptekimavi · 1 year ago
Text
Tumblr media
Merhaba sabah saatlerinde yazıyorum saçımı 3 e vurma kararını birden aldım nedeni aslında son 1 yılda saçlarımın dökülmesi ve saçımın seyrekeşmesi falan,kilo falan da aldım hala da dikkat ettiğim söylenemez. Çokta iyi gitmiyor bazen bazı şeyler saçlarımın dökülmesi stresten oldu tabi de sınava çok stres yaptığımı zannetmiyorum zaten menzuna bıraktım (: artık seneye burayada uzun zamandır girmiyordum zaten arada gelip bakıyorum beni tanıyanlar tanır zaten kalptekimavi falan uzun zamandırda yazmıyorum neyse bazen çok merak ediyorum bir şeyleri rayına koyayım derken neden daha çok batırıyorum bazen dünyanın en şanssız en aptal insanı benmişim gibi geliyor. Bazen bazılarının hayatlarını çok kıskanıyorum bazense kendimi kıskanıyorum çoğunlukla nefretim ağır basıyor tabi. Mersindeyim şu sıralar o kadar her günüm aynı geçiyor ki patlicak gibiyim bi yandan eve dönünce ders çalışmam gerekiyo bi yandan kazanma stresi bi yandan vücudumu ve kendimi düzene sokmam gerekiyor aynı anda milyon ihtimal sıralıyorum bazen kafam çok doluyor galiba bilemiyorum. Hayatta istediğim insan olabilmek için galiba daha çok sarfedeceğim yıllarım var gibi duruyor.tabi o kadar zamanım varsa (: neyse sevgili sakinler seviliyorsunuz günaydın mı desem iyi geceler mi desem bilemedim o yüzden siz en iyisi hoşçakalın.
153 notes · View notes
pinhanmai · 1 month ago
Text
Yarın benim doğum günüm. Bi' şeyler yazmak istedim doldurduğum yaşım ve yeni yaşım için. Benim için hem çok güzel hem çok zor bir yıldı. Her zamankinden daha fazla büyüdüğümü hissettim bu yaşımda. En azından az da olsa erişkin hissetmeye başladım diyebilirim. Terapiye başladım, devam edebilir miyim bilmiyorum ama o iyi geldi bana. Terapiden önce bir süre ilaç tedavisi almıştım, anksiyetem beni zorlamaya başladığı için. Aşık oldum ilk kez. Benim çoğu anlamda zıddım olan birine. Aşık olmadan önce hiç hazzetmediğim birine. Bu süreç nasıl gelişti gerçekten bilmiyorum. Sadece duygusal olarak büyük boşlukta olduğumu hatırlıyorum öncesinde. Hani diyor ya yazar, "Zira bazen kalp minik, çalışkan bir fabrika gibi heves, heyecan ve aşk üretir, biriktirir. Depo dolup taştığında nakil için başka bir kalp bulmak lüzumu baş gösterir. Kimi kez hiç düşünmeden mümkün olan hatta mümkünse mümkün olmayan ilk kalbe aktarır insan biriktirdiğini. Yani belki de aşk, birine karşı duyulan hisler toplamından ziyade kendi başına yetişen sahibini arayan öksüz duyguların neticesidir." diye. Sanırım bende de böyle oldu. Ben normalde ne istediğini az çok bilen ve sınırlarını ona göre çizen bir insandım. Aşık olunca dengem şaştı, ne yapacağımı ne yapmayacağımı bilemez oldum. Aşkın ne kadar güçlü bir duygu olduğunu tam anlamıyla bu yaşımda öğrendim ben. İnsanın gözünü gerçekten kör ettiğini de... İnsanı göklere çıkarıp çıkardığı göklerden sertçe yerlere çakabildiğini gördüm. İlk başlarda unutmaya çalıştım sonraysa hislerimi unutmak istemediğimi fark ettim. En azından bir zamanlar hissettiklerimi. Dua ettim, canım daha fazla yanmasın benim için hayırlısı hangisiyse gönlüm ona razı olsun diye dua ettim. Gönlüm diretse de duama devam ettim, hâlâ ediyorum. Eskisinden daha iyiyim bu aralar, umuyorum ki çok daha iyi olacağım. Yeni yaşımdan umutluyum. Güzel şeyler olacağını hissediyorum. Akademik anlamda gelişmek istiyorum, anksiyetemi daha da azaltmak için çabalamaya devam etmek istiyorum, daha iyi bir Müslüman olmak istiyorum hepsinden önce. Saygı duyulacak bir insan olabilmek için önce kendime yeterince saygı duyabilmeyi istiyorum.
Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın?
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
19 notes · View notes
yakazakalb · 5 months ago
Text
şu dünyadan kaçıp gitmek istiyorum. Ama gidebileceğim bi yer yok ve bu arayış beyhude. O zaman bir kitap sayfasında bir meltemin kucağında bir ağaç gölgesinde soluklanmakla, bir ayet ferahlığına bir Rasul (sav) müjdesine layık olabilmek için gayret göstermekle huzur bulacağımı biliyorum.
insan çabası ve niyeti kadardır.
24 notes · View notes
Text
Umutcan, Gece ve insanlığın yüzkaraları
Yılbaşından iki gece önce Şanlıurfa-Mardin yolu üzerinde tecavüz edilmiş bir sıpa bulundu. Her yeri dikenli otlarla kaplı olan beş aylık sıpa, uğradığı şiddet yüzünden anüsü parçalanmış, ayağa kalkamaz ve yemek yiyemez haldeydi. Yaşadığı stres ve korku, insanlardan kaçırdığı bakışlarına yansıyordu.
Semra Küçük adlı öğretmenin sosyal medya aracılığıyla benden yardım istemesiyle olaydan haberim oldu. Aynı okulda çalıştığı arkadaşı Hanife Tuğba Tiryaki adlı öğretmen bulmuş sıpayı...
Bir gönüllünün yardımıyla Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin ambulansı ayarlanmış, belediye aranmıştı ama kentte özel klinikler bu hayvanlara bakmadığından benden sıpanın bir an evvel tedavi için daha donanımlı ve güvenli bir yere alınmasını istiyorlardı.
ŞİDDET MAĞDURU İKİ HAYVAN BİRBİRİNE SARILDI
Gece boyunca, sıpaya gereken özeni gösterebilecek derneklerin işlettiği barınaklarla temas kurdum. Harran Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ndeki ilk tedaviden sonra yola çıkabileceği söylenince, yılbaşından bir gün önce hafta sonu olmasına karşın, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nden daire başkanı Remzi Sonekinci’ye ulaştım.
Sağlanan destek sayesinde sıpayı ambulansa koyup bulabildiğimiz en yakındaki yer olan Haydiko’nun (Hayvanları Doğayı ve İnsanları Koruma ve Yaşatma Derneği) Artvin’de kurduğu Mucizeler Diyarı’na gönderdik. Sıpaya bütün gece sıcak bir ortam yaratıp yiyecek veren ambulans şoförü Emin Kırmızı, onca yolu katederek gece yarısı 1’de yani yılbaşı günü Artvin’e ulaştı.
Haydiko Derneği Yönetim Kurulu üyesi Yasemin Yılmaz, beş aylık sıpanın isim annesi olmamı isteyince adını Umutcan koydum. Bedeninde yüksek oranda enfeksiyon olduğu ve gördüğü şiddetin sonucunda kalçasında hasar oluştuğu bildirildi ama bu masum canın iyileşip yaşama sarılacağını umut ediyorum.
Çünkü Umutcan, tedavisinin sürdüğü Mucizeler Diyarı’nda, ihtiyacı olan sıcaklığı bir başka şiddet mağdurunda buldu. Uğradığı şiddet yüzünden çenesi, leğen kemiği ve bacağı kırılan Gece adlı köpek ile birbirlerine sokulup iyileşmeye çalışıyorlar...
HAYVANLARA YÖNELİK ŞİDDET, İNSANLIĞIN UTANCI...
TBMM’deki yasa çalışmaları sırasında AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e, “Hayvana karşı şiddet ve tecavüz cezasız kalamaz, ceza para cezasına çevrilmemeli, ertelemesiz hapis cezası olmalı” dediğimde bana, “Hiçbir yasa şiddeti önlemez” diye karşılık vermişti. Hayvana şiddet uygulayanlara verilen cezanın üst sınırı üç yıl olarak belirlendiğinden, CMUK’ye göre bu suçu işleyenler çoğu durumda elini kolunu sallayarak toplum içinde gezmeye devam ediyor.
Hayvanlara tecavüzün Anadolu’da yaygın olduğu, bu suçu işleyenlerin hapse atılması söz konusu olursa cezaevlerinde yer kalmayacağını söyleyenlerle bir arada yaşıyoruz. Bunları duyduğumda hissettiğim tiksinti ve öfkeyi yeniden hissederek girdim yeni yıla...
Türkiye’de ve dünyada şiddet ve tecavüz mağduru nice hayvan var. Bu insanlığın utancı!
Ama aynı zamanda, Umutcan ve Gece’ye yardım edilmesi için çaba harcayan ve onu yalnız bırakmayan iyi ve onurlu insanların da olduğunu biliyor ve Umutcan’ın Gece’ye sarıldığı gibi ben de bu umuda sarılıyorum.
0 notes
ay-simay · 11 months ago
Text
Tumblr media
İnsan olabilmek güzel, fakat insan olarak ölebilmek herkese nasip olmaz..!
... 🖤...
62 notes · View notes
gaaghkdiyenkarga · 5 months ago
Text
"Arkadaşlarınız, aileniz ya da âşık olduğunuz insan sizden uzakta olabilir. Emin olun yakın olabilmek için yan yana olmaya gerek yok."
34 notes · View notes
mihman · 8 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Hayatımıza aldığımız her insan bize gökyüzünü gösteren o pencere olabilmeli. Çünkü bu hayat bana; birisinin durduk yere nefesini kesen derdi değil, nefessiz kaldığında hayata tutunmak için koştuğu pencere olmak gerektiğini öğretti. İnsan insana, her şeyden önce nefes veren o pencere olabilmeli. İnsan insana, dost, anne, baba, arkadaş ya da sevgili olmadan önce, nefes aldığı o pencere olabilmeli. Diğerleri zaten bir şekilde hayatın içinde edinilen kimlikler. Zor olan, gitsem de yanında biraz soluklansam denilen o kişi olabilmek.
32 notes · View notes
kaan-bora-07 · 2 days ago
Text
🐺 Dost olmak sana ihtiyaç hissedene.
Serin olmak …yangına...
Derin olmak…Sevdaya…
Has insan…olmak mesela...
Adam gibi olabilmek işte....
Hayatın özü bu.....
Ve de insanlığın..İnsan olabilmenin...
Her neredeysem açık yüreğim... !! 🤘
Allah'a emanet. 🙋
8 notes · View notes