Tumgik
#ilgi kitap
birbaskaydinsen · 1 year
Text
"Kimsenin ilgisine muhtaç duymadığın zaman olgunlaşırsın, beklentiye girmediğin gün yara almazsın. Hiç kimseye bağımlı kalmazsan kazanırsın." der Osho. Sabahattin Ali destekler: "Bu hayatta mutlu olmanın yolu, beklentiyi düşük tutmaktır. Yoksa kanadından vurulmuş kuşa dönersin."
-Sabahattin Ali-
73 notes · View notes
suskunkaola · 1 year
Text
"Kimsenin ilgisine muhtaç duymadıgın zaman olgunlaşırsın. beklentiye girmedigin gün yara almasın. hiç kimseye bağımlı kalmazsan kazanırsın," der osho. Sabahattin Ali destekler. " bu hayatta mutlu olmanın yolu, beklentiyi düşük tutmaktır. Yoksa kanadından vurulmuş kuşa dönersin."
- Sabahattin Ali -
4 notes · View notes
bliow · 2 months
Text
OKUL CENTER - GOLD
Tumblr media
Kapı giydirme, evlerde ve ofislerde dekorasyonun ve kişisel ifadelerin önemli bir parçası haline geldi. Kapılar, mekanın genel havasını belirleyen önemli unsurlardır ve bu nedenle onları özelleştirmek, yaratıcı bir kendini ifade biçimi olarak öne çıkıyor. "Artık Okuyorum Rozeti" ve "Artık Okuyorum Madalyası" gibi simgeler, okuma alışkanlığını teşvik etmenin ve bunu eğlenceli bir şekilde kutlamanın harika yollarıdır. Bu yazıda, kapı giydirme uygulamalarını ve bu rozetlerin yanı sıra madalyaların nasıl kullanılabileceğini keşfedeceğiz. Hem görsellik hem de anlam derinliği taşıyan bu parçalarla yaşam alanınızı daha ilgi çekici hale getirebilir, aynı zamanda kitap okuma alışkanlığını teşvik edebilirsiniz. 
Kapı Giydirme
Kapı giydirme, ev veya ofis dekorasyonunda önemli bir rol oynamaktadır. Kapılar, bir mekanın ilk izlenimini oluşturan unsurlar arasında yer alır. Farklı stil ve renklerdeki kapı giydirmeler sayesinde, mekanın atmosferini kolayca değiştirmek mümkün olabilir.
Ayrıca, kapı giydirme uygulamaları, kapının fiziksel özelliklerini de korumaya yardımcı olur. Kapı yüzeyine uygulanacak olan doğru kaplama, zamanla meydana gelebilecek aşınma ve yıpranmalara karşı koruma sağlar. Bu sayede kapınız, uzun yıllar boyunca estetik görünümünü koruyabilir.
Bunun yanı sıra, kapı giydirme sürecinde kullanılan malzemeler ve tasarımlar, kişisel zevkinizi yansıtma fırsatı sunar. Ahşap, cam veya metal gibi farklı malzemelerle yapılan çeşitli kapı giydirmeleri, sizin tarzınızı evinize yansıtmanın harika bir yoludur. Böylece, kapınız sıradan görünümünden çıkarak, mekanınıza özgün bir dokunuş kazandırır.
Artık Okuyorum Rozeti
Artık Okuyorum Rozeti, okuyuculuğun bir simgesi olarak özel bir yere sahiptir. Bu rozet, kitap okuma alışkanlığını teşvik etmek ve okuma sevgisini yaymak amacıyla tasarlanmıştır. Özellikle çocuklar için oldukça motive edici bir unsurdur. Rozeti takan çocuklar, kendilerini birer okurun parçası olarak görürler ve bu da onları daha fazla okumaya teşvik eder.
Artık Okuyorum Rozeti alan bir çocuk, etrafında okuma faaliyetlerine katılarak sosyal bir bağ oluşturur. Rozeti sayesinde diğer çocuklarla bu deneyimi paylaşır ve okuma konusunda bilgi alışverişinde bulunurlar. Bu durum, sosyal etkileşimi artırarak okuma sevgisinin çoğalmasına yardımcı olur. Rozeti takmanın bir diğer getirisi de, okuma etkinliklerine ve yarışmalara katılmaktır.
Bunun yanı sıra, Artık Okuyorum Rozeti çeşitli kitap etkinliklerinde veya okuma kampanyalarında dağıtılmaktadır. Böylece, okuma kültürü yaygınlaştırılırken, çocukların okuma becerilerini geliştirmeleri teşvik edilir. Bu rozet, yalnızca bir ödül değil, aynı zamanda
Artık Okuyorum Madalyası
Artık okuyorum madalyası çocukların okuma alışkanlıklarını teşvik etmek amacıyla tasarlanmış özel bir ödüldür. Bu madalya, hem çocukların okuma sevgisini artırmakta hem de onları daha fazla kitap okumaya teşvik etmektedir.
Özellikle okul kütüphaneleri ve okul etkinlikleri bu madalyanın dağıtımında önemli bir rol oynamaktadır. Öğrenciler, belirli bir okuma hedefini tamamladıklarında bu madalyayı alarak başarılarını pekiştirirler. Böylece çocuklar için okuma, bir ödül ve başarı aracı haline gelir.
Sonuç olarak, genç nesillerin kitaplarla olan ilişkisini güçlendirmek için etkili bir motivasyon aracıdır. Bu madalya sayesinde çocuklar, okumayı sadece bir görev değil, aynı zamanda bir zevk olarak görmeye başlayacaklardır.
481 notes · View notes
blognice · 1 year
Text
Kocaelihaberdar - Devasa+ (2)
Kocaeli'den gündemdeki son dakika haberlerini, eğlenceli etkinlikleri ve ilgi çekici bilgilere ulaşmak için doğru yerdesiniz. Kocaeli gündeminde son zamanlarda birçok önemli konu var. Örneğin, düzenlenecek olan Kocaeli kitap fuarı, Kocaeli namaz vakitleri gibi. Bu başlıkların her biri Kocaeli'yi ilgilendirmektedir. Kocaeli son dakika haberleri hem ilimizde yaşayan vatandaşlarımızı hem de şehir dışındaki ziyaretçilerimizi bilgilendiriyor. Bu konular hakkında güncel bilgi sahibi olmak için takipte kalmakta fayda var. Bu konuların her birinde olduğu gibi yeni gelişmeler tartışmaları tetikleyebilir ve merak duygusunu uyandırabilir. Siz de bu konulara ilişkin en son haberleri öğrenmek istiyorsanız takipte kalabilirsiniz. Kocaeli gündem haber, eğlenceli etkinlikleri ve ilgi çekici bilgilere ulaşmak için doğru yerdesiniz. Web sitemiz ile, Kocaeli'nin önemli etkinliklerine, şehrin namaz vakitlerini öğrenebileceğiniz bilgileri ve güncel gelişmelerle ilgili haberleri bulabilirsiniz. Sıcak gündemi takip edin ve keyifli okumalar!
1K notes · View notes
hediye-mevsimi · 12 days
Text
Tumblr media
Hediye Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?
Hediye seçerken öncelikle alacağınız kişinin ilgi alanlarını göz önünde bulundurmalısınız. Kimi zaman bir parfüm, kimi zaman da bir kitap olabilir. Kısacası, önemli olan kişinin neye ihtiyacı olduğuna dair bir fikir edinmektir. Unutmayın, hediye sadece fiziksel bir obje değil, aynı zamanda duygusal bir değerdir. Alacağınız hediye, karşı tarafın hayatında küçük bir mutluluk kaynağı olabilir. Peki, hediye seçiminde en önemli faktörler nelerdir?
37 notes · View notes
hermes-0 · 1 month
Text
29.BÖLÜM
Rüyaya Yolculuk
Merlin, Tufan’a dönerek derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı: “Şimdi bak Tufan, Elif adında bir kız var. Onun hayatına doğrudan müdahale edemezsin, ama ona doğru yolu bulması için yardım edebilirsin. Rüyalarının ona yol göstermesini sağlamalısın.”
Elif, uzun kahverengi saçları ve derin, düşünceli gözleri olan genç bir kızdı. Genellikle sade ve rahat kıyafetler giymeyi tercih eder ve kitap okurken gözlük takardı. İç dünyasında büyük bir karmaşa yaşardı; ailesinin yüksek beklentileri ve sürekli eleştirileri altında ezilmiş hissederdi. Bu baskılar, onun depresif ve kaygılı bir ruh hali içinde olmasına neden olmuştu. Ancak, kitaplar onun kaçış noktasıydı ve sürekli okurdu. Kitaplar sayesinde farklı dünyalara yolculuk yapar ve bu, onun için bir tür terapi gibiydi.
Elif’in en büyük hobisi kitap okumaktı. Özellikle klasik edebiyat ve felsefe kitaplarına ilgi duyardı. Ayrıca, yazı yazmayı da sever ve duygularını günlüklerine dökerdi. Sessiz ve sakin yerlerde yürüyüş yapmaktan hoşlanırdı. Doğa ile iç içe olmak, onun için bir rahatlama ve huzur kaynağıydı.
Elif, ailesinin yüksek beklentileri ve sürekli eleştirileri altında büyümüştü. Bu durum, onun özgüvenini zedelemiş ve sosyal anksiyete bozukluğu geliştirmesine neden olmuştu. Okulda da içine kapanık bir öğrenci olarak bilinir ve çok az arkadaşı vardı. Ailesinin beklentileri, onun kendi istek ve hayallerini bastırmasına neden olmuştu. Elif, kendi yolunu bulmakta zorlanır ve sürekli olarak başkalarının beklentilerini karşılamaya çalışırdı. Bu durum, onun içsel bir çatışma yaşamasına ve kendini kaybolmuş hissetmesine neden olurdu.
Merlin, Tufan’a dönerek, “Elif’in rüyaları, onun içsel yolculuğunda ona rehberlik edecek. Senin görevin, onun rüyalarının anlamını bulmasına ve bu rüyalar aracılığıyla kendi yolunu keşfetmesine yardımcı olmak,” dedi. “Unutma, ona doğrudan müdahale edemezsin, ama rüyaları aracılığıyla ona yol gösterebilirsin.”
Tufan, Elif’in rüyasına girmek için gerçek Solaria’dan ayrıldı. Gün batımında Elif’i buldu ve onun uyumasını bekledi. Elif, yatağına uzanıp gözlerini kapattığında, Tufan onun rüyasına doğru bir yolculuğa çıktı. Elif’in rüyaları, onun içsel dünyasının bir yansımasıydı ve Tufan, bu rüyalarda ona rehberlik etmeye kararlıydı.
Rüyaya doğru ilerledikçe, Tufan Elif’in çektiği ruhsal acıyı hissetmeye başladı. Bu acı, Tufan’ın kalbinde bir öfke dalgası yarattı. “Burada bu kadar acının ne işi var?” diye düşündü kendi kendine. Elif’in rüyaları, onun içsel çatışmalarını ve derin yaralarını yansıtıyordu. Tufan, bu rüyaların Elif’in içsel yolculuğunda ona rehberlik etmesi gerektiğini biliyordu, ancak bu kadar yoğun bir acının varlığı onu derinden etkiledi.
31 notes · View notes
arbrenu · 1 year
Note
Çünkü zorbalık görüyorum yeni bir durum değil ama yeni okula gidince düzelir sandım artik kesinlikle bende bir sorun olduğunu düşünmeye başlamıştım kendimle ilgili şeyleri tatil sürecinde düzeltmeye çalıştım şimdi tekrar aynı ortamda kendimi bulmaktan korkuyorum.
Benim felsefem şudur, birileriyle kendimle geçirdiğim kadar iyi zaman geçirmiyorsam zaman geçirmem. Kendimle çok iyi vakit geçiriyorum nerede olursam olayım. Okulda yaklaşık bir yıl boyunca yalnız olduğum da oldu. Ders çalıştım, kitap okudum, müzik dinledim, dergi karıştırdım, ilgi alanları keşfettim vs vs. Aynı ortamda ol onlara bakma, ilgilenme, umursama. Zaman içinde yeni insanlarla tanışmaya çalış, tanımamıyorsan kendinle vakit geçirmeyi öğren. Yalnızlığı bu kadar büyük mesele haline getirmeyi bıraktığınızda keyif almaya başlarsınız. Sonra insanların içinde olmak zorlaşır zaten. Anne karnında tek başımıza olan formlarız doğamızda yok değil yani
113 notes · View notes
1sairbisikletle · 4 months
Text
Meursault'la Konuşmalar 45
Bonjour Meursault, comment vas-tu?
Bu yazıyı kırık bir kol, kırık ayak parmağı, sayısız morluk ve yüzleşme korkusuyla yazıyorum. Geçen perşembe tiyatroya gitmek üzere evden çıkmıştım, çok ilerleyemeden araba çarptı. Sol kolumun parmaklarını yeni yeni kullanabiliyorum, belki de kullanmamam gerek çünkü acıyor. Tek elle yaşamaya çalışmak çok zor. Kitap bile okuyamıyorum. Bu yüzden beş gündür sadece dizi izliyorum. Bu vesileyle birçok şeye ilgimi kaybettiğimi fark ettim. Konusu ilgi çekici geldiği için açıyorum, sonra bakıyorum aslında izlemek istemiyorum. Böyle böyle bir sürü dizi eledim listemden. Halbuki aylardır gördükçe "boş kalınca izlerim" dediğim diziler vardı. Eski ben olsa büyük bir zevkle izlerdi, yeni benin tahammülü yok. Tabii bazı şeylere hala ilgim var, yemek filmleri/dizileri mesela. Julia da uzun süredir yeni sekmede açık duranlardan biri. Birkaç gündür sekmeyi açıyor, sonra "belki mutfağa döndüğüm biraz daha iyi olduğum zaman izlerim" deyip es geçiyordum. Az önce birinci bölüme tıkladıktan sonra fark ettim ki o günlerin gelmeme ihtimalinden ölümüne korkuyorum.
İşler inanılmaz yığılmış durumda ve aylardır yığılmış durumdaydılar zaten. ama hiçbirini yapamıyorum. Ya da yapmıyorum. İki öğrencim tezini savundu, biri bitirmek üzere. Benim tezim tozlanıyor. Hesapta haziran sonuna bitmiş olacaktı. Az evvel bir dizinin finalini izledim. Bir anne çocuklarının eski eşinin sevgilisiyle daha mutlu olduğunu fark ediyor son sahnede. Tersini düşünüyorum sık sık kendi üzerimden. Ben olmasam ailem daha mı mutlu olurdu. Ablam bunu sık sık yüzüme söylüyor zaten. Alıştım mı? Hayır. Bu alışılacak bir şey değil.
Dün yeni telefon aldım. Bir indirim denk geldi. Babamla uzun süre tartıştık apple olmasına karşı çıktığı için. Benim için tartışmaya kapalı bir durumdu oysa. Sonunda orta noktada buluştuk ben de istediğimi aldım ama kendi kazandığımın yetmiyor oluşu yeniden gündeme geldi haliyle. Annem ablamın yeni telefon almasına karışmadığını çünkü onun kendi parası olduğunu söyledi. Ablamın telefonu çalışıyor bu arada ve benimkinden yüksek bir model. Zamanında benimkinden daha yüksek olmasını istediği için fazla para ödemek pahasına öyle almıştı babamlar. Her yeni telefonda biz aynı muhabbeti yaşarız. İlk kameralı telefonum olacağında babama istediğim telefon için "ne gerek var son modeline sahip olmasına" demişti. Sonra benim istediğim telefondan daha iyisi ona alındı, ben ses çıkarmadım. En son telefon aldığımızda da benimki iPhone iken onunki değildi. Sırf bunu değiştirmek için telefonu çalışır durumdayken iphone aldırdı. Şimdi yine aynı şeyi yaşayacağız kesin. Ben telefon aldım bu da demek ki yakında o da alacak ve daha üst modelini alacak. Sadece tıpkı bilgisayarda olduğu gibi bunda da daha yüksek bir modele sahip olursa mutlu olacağını sanıyor. Sorarsanız hayatından memnun ve benim sahip olduklarımla bir derdi yok. Neyse.
Sorunluluklarımın farkındayım, her gün yeni bir gün olması umuduyla uyanıyor ve dünün aynısını bitirmiş olarak uyuyorum. Rutinlerimin tamamı sekteye uğradı kaza geçirince. Seansa da gidemedim topalladığım için. Her şey harika gidiyor. Bayram için Kepsut'a gideceğiz, normalde bu benim için güzel bir şey ama kaza yüzünden fiziksel şartlar zorlayacak. Bu da bir başka challenge olarak önümde duruyor.
Bir an önce bayramdan sonraya ışınlanmak istiyorum. Bayram geçsin, eve döneyim, alçım çıksın ve rutinlere döneyim. Çok yoruldum kendimden.
15 notes · View notes
tozluhayaller · 19 days
Text
Hani çok sevdiğiniz, beğendiğiniz bir film, dizi, müzik yahut kitap olur ve birileriyle paylaşmak istersiniz ya. Heh sonra birileri çıkar der ki; bunları mı izliyosun, boşa zaman harcamasana, bunu mu dinliyosun, müzik haram bi kere, bunları mı okuyosun daha farklı şeyler okusana...bla bla bla..
Evet ya, evet bunları izliyorum, bunları dinliyorum, bunları, bunları okuyorum. Çünkü ben, bunları seviyorum. Çünkü bunlar, benim ilgi alanım. Çünkü bunlar, benim sevdiğim şeyler. Çünkü benim hayatım sizin beğenmediğiniz şeyleri beğenmeyerek, ot gibi yaşamayacak kadar değerli.. Çünkü beni siz yaratmadınız, çünkü ben sizin köleniz değilim, çünkü ben siz değilim. Ben, benim. Buyum. Beğenmiyorsanız, arkanıza bakmadan uzaklaşabilirsiniz. Kırmızı halınızı da ben sererim rahat olun...
7 notes · View notes
beyazmantoluu · 23 days
Text
huzursuz beyin'in e-posta bültenini takip ediyorum. her hafta neye ihtiyacım varsa o konuda yazıyor sanki. bu yüzden kitabı çıkınca da almak istedim. (sonra yaşam koçluğu(?) yapmaya başladığını duyunca çok sinirlendim de neyse 🤦🏻‍♀️) kişisel gelişim kitapları okumayı sevmiyorum sadece bu alanda olan insanların kitaplarını okuyorum ama dediğim gibi bülten yazıları oldukça güzel. bu kitabında da çoğu yerinde kendimi gördüm. hatta ben mi yazmışım dediğim yerler bile oldu. mesela 9.sınıfta servis beklerken dinlediğim şarkının onun da üniversitenin ilk yılında en çok dinlediği şarkı olması, hissettiklerimizin ve düşündüklerimizin "aynısı ya aynısı" diyecek kadar benzemesi ve daha bir sürü şey. kitap çok dolu dolu fakat okuduğu her şeyi harmanlamasından mı, bir konuyu pek çok örnekle açıklaması mı bilmiyorum, bazı yerlerde sıkıldım. çoğu bildiğim şeylerdi. sonra düşündüm de kitap okumaktan bu kadar uzaklaşmamın nedeni "her şeyi biliyorum"culuk. bunun sebebi de instada gördüğüm, youtube'da izlediğim, podcastini dinlediğim kişiler benim ilgilendiğim alandan olan kişiler ve okumak istediğim tüm kitapları(!) okumuşlar ve anlattıkları şeylere bunları eklemişler normal olarak. bu yüzden kitap okumadan bütün bu bilgileri biliyorum düşüncesine kapılıyorum. okumak artık benim için ilgi çekici olmaktan, vakit harcayacağım bir şey olmaktan çıkıyor. sadece kitap okumak da değil, videolardan, podcastlerden vs de uzaklaşıyorum. aslında hiçbir şey bildiğim yok. sadece yanılsamadan ibaretim ve hepsi de bu hap bilgilerden kaynaklanıyor.
Tumblr media Tumblr media
neyse bu kitapla kitap okuma alışkanlığıma minik minik dönmeye çalışıyorum. bitmesi güzel oldu. şimdi çapraz okumayla iki kitabı okuma planım var. kendimi bulduğum şeyleri okumak şu an beni daha çok motive ediyor. o yüzden susan cain'in "sessiz" kitabını okuyacağım. bir de şeyi denemek istiyorum ingilizce bir roman okumak. daha önce okumadığım için darlanmamak adına günde 5-10 sayfa okuyacağım. bakalım.
Tumblr media Tumblr media
11 notes · View notes
bungoustraydogs-tr · 1 month
Text
Dazai Osamu'nun Giriş Sınavı: Sonsöz
Wattpad Linki
MangaTR Linki
Tumblr media
Tanıştığımıza memnun oldum ve karşılaştığımız ilk sefer değilse sizi tekrar görmekten mutluluk duydum! Ben, Bungou Stray Dogs serisinin yazarı Asagiri Kafka. Bungou Stray Dogs genelde şu şekilde ilerliyor:
DAZAİ: “Hey, Atsushi. Günün işiyle mi uğraşıyorsun?” Dazai neşeyle gülümsedi.
ATSUSHİ: “Y-Yine mi… kendini boğmaya çalıştın?” Atsushi yüzünü buruşturdu.
Bu, benim tipik özensiz yazım ama çizer Harukawa Sango karakterlere hayat veriyor. Çizimleri işimi kolaylaştırıyor ama bu sefer farklıydı.
Bu romanda yazdığım her cümlenin sorumluluğu bana aitti. Masadaki bir bardaktan köydeki yaşlı bir adamı tarif etmeye kadar her şeyi editlemek, düzenlemek ve ipleri elimde tutmak zorundaydım. Mangadaki çalışmalarımı film terimleriyle anlatacak olursam çizer Harukawa oyuncu, kameraman, seslendirmen, ışıklandırman ve sahne editörüyken benim tek yaptığım senaryolar yazmak ve yönetmenliğe yardımcı olmaktı. Bundan dolayı bu roman büyük bir görev ve sorumluluktu. İlk romanımı yazmanın getirdiği baskı o kadar ağırdı ki titreşim modundaki bir telefon gibi neredeyse her zaman elim ayağım titriyordu. Ama sonuca değdi. Bir bakıma mangadan daha zengin bir dünya yaratmayı başarabildim, umarım keyif almışsınızdır.
Bu roman, Bungou Stray Dogs mangasından iki yıl önce yaşanan olayların anlatıldığı bir yan hikayedir. Fakat gerilimin ve sürprizlerin tadını çıkarmanız için seri hakkında öncesinde bilgi sahibi olmanızı gerektirmeyecek şeklinde yazdım. Ayrıca Liman Mafyasının geçmişinin detaylarını içeren ikinci bir roman yazmayı planlıyorum. Baskı ve sorumluluk duygusu şimdiden beni tir tir titretiyor, muhtemelen bu yüzden masamın ayakları kırılmak üzere. Yeri delmeden önce bitirmeyi planlıyorum, takipte kalmayı unutmayın.
Son olarak birkaç kişiye teşekkürlerimi iletmek istiyorum: Manganın editör şefi Katou, bu romanın editörü Beans Bunko’dan Koshikawa, daima şık kapaklar ve karakterler çizen Harukawa Sango (çizimleri olmadan bu roman Bungou Stray Dogs’un tuhaf bir sahtesine benzerdi), reklamcılar, ajanslar, kitapçılar ve siz okuyucu; çok teşekkür ederim.
Bir sonraki ciltte görüşmek üzere.
Yazar, Asagiri Kafka
***
Öncelikle iki yıl aradan sonra çevirisine devam ettiğim bu romanı okuyan herkese teşekkür ederim. Serinin ilk romanı olmasına rağmen çevirisini, konusunun çok ilgi çekici olmadığını ve diğer romanların daha çok talep göreceğini düşünerek geçe bırakmıştım. Verdiğim iki yıllık arada 15 Yaş ve STORM BRINGER romanını çevirdim ve her ne kadar Giriş Sınavı’nın yeri kalbimde ayrı olsa da doğru bir karar aldığımı düşünüyorum.
Serinin yazar tarafından yazılan ilk romanı olmasına rağmen çevirisini yaptığım beşinci roman. Bu süreçte kendimi, mükemmel olmasa da geliştirdiğimi düşünüyorum. İlk çevirdiğim roman BEAST maalesef acemiliğimin, ikincisi 15 Yaş ise doğru kaynak bulamamamın kurbanıydı. “1. Ara”dan sonraki bölümlerin çevirisini resmi kitaptan yaptığım için hata payının daha az olduğunu düşünüyorum fakat gözümden kaçan bir şey varsa her zamanki gibi özür dilerim.
Bir sonraki çevireceğim romana gelirsem muhtemelen en başta yapmam gereken şeyi, kronolojik sırayı takip edeceğim ve “Dazai Osamu and the Dark ERA”yı çevireceğim.
Umarım bu kitap sizin için keyif verici olmuştur. Okuduğunuz ve beni desteklediğiniz için teşekkür ederim. Bölümleri bungoustraydogs-tr Tumblr, MangaTR ve Akami-Rin wattpad hesabında yayınlayacağım.
Çevirmen, Akami Rin
16 notes · View notes
benmervelerdeyim · 8 months
Text
Evet dostlar bugün size ilk defa bir müjde için geldim..
Ben wattpad adlı uygulamada bir hikaye yazıyorum..
Ve size birazdan konusunu ve diğer detaylarını anlatacağım..
Eğer ilgi duyarsanız veya bakmak isterseniz inanın hiç pişman olmazsınız ve beni çok mutlu edersiniz..
Kitabımın adı 'Yağmur ve Toprak'
Hesabım ise merwealakus..
Kitabım daha çok genç kurgu ve aksiyon ve de aşk kitabı..
Efsanelere göre yağmur ve toprağın büyük bir aşk yaşadığı anlatılıyor ve birtakım sebeplerden dolayı toprak ölüyor. İntikam isteyen yağmur ise bir lanet ile karşımıza geliyor..
Her kuşaktan 12 kurban seçiyor ve onlara dünyayı cehennem ediyor..
Kitabımda ise günümüz anlatılıyor.. seçilmişlerin aslında seçilmemiş olduğunu anlatan, baş karakterleri Ölüm ve Ecel olan bir kitap..
Okumanızı tavsiye ederim ve lütfen bir bakın..
25 notes · View notes
felsefebilim · 9 months
Text
Karolenj Rönesansı Nedir?
Tumblr media
8. yüzyılda Franklardan oluşan Karolenj İmparatorluğu döneminde toplumsal, ekonomik kültürel olarak bir dolu gelişme yaşanmıştır. Charlamagne (Şarlman) ile başlayan bu rönesans modern Avrupa'nın temellerinin atıldığı dönemi oluşturur. İşte bu yenilik ve gelişmelerin bütününe, Karolenj Rönesansı denmiştir.
Karolenj Rönesansı'nı tetikleyen şey, Şarlman'ın din adamlarının yozlaşmış ve çöküntü içinde olduklarını, üst tabakadaki devlet görevlisi olabilecek kişilerin de yeterince donanımlı olmadıklarını düşünmesi olmuştur. Bu dönemde gerekli entellektüel atılımı yapabilmek için kitap yazımı desteklenmiş ve artmış; Antik Yunan ve Roma'dan kalan birçok eser çoğaltılmıştır. Hatta rahipler ve keşişlerin başını çektiği ekipler tarafından çoğaltılan bu eserler, 16. yüzyıldaki İtalyan Rönesansı'nın altyapısını oluşturmuştur. Yazıda büyük-küçük harf uygulamasının da ilk defa bu dönemde kullanıldığı söylenir. Ayrıca dünyadaki gelişmeleri ve yenilikleri takip etmek hem de yeni icatlar, düşünceler için farklı bölgelerden rahip, sanatçı ve öğretmenler imparatorluğa getirilip himaye altına alınmıştır. Bu atılım ile de sosyal bilimlere ve sanatsal faaliyetlere olan ilgi artmıştır.
24 notes · View notes
mnsrykt · 2 months
Text
"Okunmuyor, anlamıyor olsak da kütüphanelerimizde Buhârî olmalıdır. Hatta hiç Arapça bilmeyen bile Arapça nüshasını dahi kütüphanesinde tutmalıdır. Artık dünyadan kağıt üzerinden kitap okumak kalksa ve bir gün her şey dijital olsa da biz yine Buhârî'yi üzerimizdeki hakkı sebebiyle kütüphanelerimizde tutmalıyız. Hatta 'Buharî köşesi' diye köşe de yapabiliriz evimizde.
Ama bizim hasretimiz Muhammed bin İsmail el-Buharî'ye değildir. Saygımız Muhammed bin Abdullah'ın sözlerinedir. Bunu Buhârî isimli bir dosyanın içinde bulduğumuz için Buhârî diye birine saygı gösteriyoruz. Adı Buhârî değil de Ahmet olsaydı. Ahmet diye birine saygı gösterecektik.
Her halükârda bugün ümmet-i Muhammed bu büyük ilgi ve hizmet ile Peygamber'ini bulmuş ve ona kavuşmuştur. Eğer Müslümanlar kıyamete kadar bu silsileyi devam ettiremez de iki binli yıllarda bu saygı zinciri ve alaka kopacak olursa koparanlar hesabını zor verecekleri bir hata irtikap etmiş olurlar. Biz her hadisle sevgili Peygamber Efendimiz'le olan sevgi ve saygı bağımızı pratiğe dönüştürüp Müslümanlar olarak hadis ilmi ve kültürünü, hadisten lezzet alma anlayışını sürdürmeliyiz."
18 notes · View notes
jan-berk · 11 months
Text
Hesap kitap yapmayı severim benim hesabıma göre biriktirdiğim sevgi ve ilgi kimseye layık değil çünkü ne zaman karşı tarafa kullansam bir karşılığı gelmiyor.
25 notes · View notes
endergelisenataklar · 4 months
Note
İpucundan kastım şeydi, 13 te bıraktım o tür şeyler okumayı, gereksiz olduğunu düşünüyorum. Çok ta öyle kendimi şey yapmadan anlatmak istedim. Sadece fikrim. Okuyan okur yani '))
okuyan okur elbette de, okunması gereken o denli kitaplar verken böyle yeni yetme sözde yazarların ilgi görmesi abes kaçıyor. peyami safa kitap basacak para bulamamışken, tolstoy tren garında donarak ölürken, goethe faust'u 50 yılda, yaşar kemal ince memed'i 35 ila 40 sene aralığında yazarken, ahmed arif şiirinde kullanacağı bir kelime için 16 sene beklerken, o saçma sapan uygulamada yazarım diye geçinip, 2-3 ayda yazmış oldukları seks hikâyelerinin 18 yaş altına edebiyat diye yutturulması, bu çocuklar üzerinden milyonlarca liraların kazanılıyor olması ayıptır. sizler bilinçlenmedikçe, yolunmaya mahkûm kazlar olmaktan öteye geçemezsiniz. bir abi tavsiyesi. anlaştık mı bakalım.
9 notes · View notes