#iki yıldız
Explore tagged Tumblr posts
Text
Hayallerim sırılsıklam olduğunda ben de kendim olmaktan vazgeçtim . Umudumu mutsuzlugumla süsledim. Üzüldüm . Ağladım . Alıştım..💫
#love#yildizlarabak#ay isigi#gece#yildiz#yıldız#askin en guzel hali#aşk#gokyuzu#winter#mavi#moon light#mira#moon#aşka dair#ay ışığı#geceye not#mavidenbirmira#maviden bir gece#maviden bir yıldız#mavimira#toprak kokusu#deniz kıyısı#hayaller#gercekler#ay ve gece#iki yıldız#ay benim gece senin#geceyedair#geceye bir söz bırak
2 notes
·
View notes
Text
#handemiyy#hande icons#hande erçel#hande ercel#iki yabanci#iki yabancı#leyla savcı#leyla#sen cal kapimi#sen çal kapımı#eda bolat#eda yıldız#eda yildiz#azize#halka#siyah inci#aşk laftan anlamaz#günesin kizlari#random icons#headers dizis#turkish dizis#dizisi#turkish icons
159 notes
·
View notes
Text
Max iki saat uyudum bu gece şaka gibi
1 note
·
View note
Text
ayrılık ne biliyor musun. ne araya yolların girmesi. ne kapanan kapılar. ne yıldız kayması gecede ne güz. ne ceplerde tren tarifesi. ne de turna katarı gökte. insanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. ipi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık. ödünç sesle konuşan bi' kalabalık içinde kendi sesiyle silinmek. birdenbire büyümesi gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bi' çocuğun. insanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi. bi' kadının yatağına uzanan kül bağlamış bi' gövde. saçına rüzgar. sesini ışık düşürememek kimsenin. parmaklarını sözüne pınar edememek. uzaklarda bi' adamın üşümesi bi' kadın dağlara daldıkça. ışıkla vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan. çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun. evlerle sokaklar arasında bi' ayrım kalmaması. ayrılık yağmurdan vazgeçiş. sudan üşüme. yalnızca gölge vermesi ağaçların. iyiliğin küfre dönmesi ayrılık. güneşin bi' ceza gibi doğması dünyaya. başını alıp gitmek gibi bi' geri dönüş. iki adımından birisi insanın sevincin kundakçısı. hüznün arması süren korkusu inceliğin. ayrılık o küçük ölüm. usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan. şimdi anlıyor musun gidişinin neden ayrılık olmadığını. bi' yaprak düşmesi kadar ancak acısı ve ağırlığı olduğunu. bi' toplama işleminin sonucunu yazmak gibi bi' değer taşıdığını. boşluğa bi' boşluk katmadığını. kar yağdırmadığını yaz ortasında. ayrılık o köpüklü öpüşlerin ardından kalkıp ağzını yıkadığında başlamıştı. ben bulutları gösterirken. bulmacanın beş harfli bi' yemek sorusuna yanıt araman ile halkalanmış. aşkın şarabının ağzını açtım. yar yüzünden içti murt bende kaldı. türküsü tenimde düğümlenirken odadan çıkışınla yolunu tutmuş. dağlarda öldürülen çocukların fotoğraflarını kenara itip. bu eteğin üstüne bu bluz yakıştı mı. dediğinde varacağı yere varmıştı çoktan. ne mi yapacağım bundan sonra. ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce. şiir okumayacağım bi' süre. hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim. senin için biriktirdiğim yağmur suyunu bi' gül ağacının dibine dökeceğim. yeni bi' yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım. ardı kuş resimli aynalar arayacağım mahalle pazarlarında gençliğimi anımsamak için. emekli kahvehanelerinde yaşlılarla konuşarak sonumu görmeye çalışacağım. fotoğraflarını güneşe koyacağım bi' an önce solsun diye. içinde ay ışığı. iğde kokusu. ve begonvil bulunan tüm resimleri duvarlardan indireceğim. mican türküsünü asacağım yerlerine. falcı kadınlara inanmayacağım artık. trafik polislerine adres sormayacağım. geleceğe ışık düşüren bi' gülüşle gülmeyeceğim kimseye. fesleğenden başka bi' çiçek koymayacağım penceremin önüne. büyük kentlerin varoşlarında çırpınan üç milyon yurtsuza evimi açacağım. nerde bi' kayıp. bi' faili meçhul varsa bıraktığı acının yanına resmini asacağım. şaşırma. yetimi korumak için yeni aşklar bulacağım kendime. ne yapacağımı sanıyorsun ki. tenin tenime bu kadar sinmişken. ömrüm azala azala akarken önümde. gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken. senin korkularını benim inceliğimi doldurup yüreğime bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.
409 notes
·
View notes
Text
🎼🎵🎶 💙🥀🕊️
Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan___
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz___
Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca___!!
Mutlu akşamlar
Sevgiyle kalın mutlu olun 💙
116 notes
·
View notes
Note
Nagilam "Hayat yaşamaya değer cünkü:" ye cevap verebilir misin? Gercekten seninle buyudum ve sozlerin bana hep isik oldu, kendim olma yolculugumda en buyuk katkiyi verenlerdensin hep sozlerin benim icin gercekten cok onemli. Iyi ki varsin . Sadece varliginla, kendini var ederek yazarak birilerinin hayatinin insasina en buyuk katkiyi saglayanlardan oluyorsun.
Kafanın içinde bir mekanizma var ve o hareket etmeni sağlıyor, hem hassas hem de çok güçlü bir bariyer olan bedeninin içinde yaşıyorsun. Kalbinin sol tarafı iyi kanı doğru yerlere ulaştırırken sağ tarafı kirli kanı temizlesin diye akciğerlerine götürüyor. Ruhun dokunulmaz ama varlığını inkar edemezsin ve soyut tüm işi o görüyor. Gözlerin ne kadar mucizevi olduğunu hiç düşündün mü? Kirpiklerin var ve iki yuvacık birçok darbeye karşı çok güçlüdür ve o yuvacıklar senin görebilmene neden oluyor. Sevebiliyorsun, öfkelenebiliyorsun, gülüp, ağlayabiliyorsun. İnsan muhteşem bir tasarımdır zaten bu kadar kötü olma nedenleri de bunun, yapabileceklerinin farkında olmasıdır. Ve insan vücudunu oluşturan atomlar arasında yıldız tozları vardır. Dokuz ay başka bir insanın bedeninin içinde yavaş yavaş şekil alarak dünyaya doğuyorsun tüm bunlar mucizevi ve mistik bu yüzden yaşamaya değer olmalı ve tüm bu mekanizmayla ne yaptığın da önemli olmalı
85 notes
·
View notes
Text
Geçen gün Spotify arkadaş bana arada böyle playlistler öneriyor bi tanesi çok ilgimi çekti 😁 adı "Sittirsin gitsin playlisti" 🤣🤣🤣
(hemen linçlemeyin tmm bende sevmiyorum küfür ama bunun yerine de başka isim bu kadar cuk isim olmazdı, ayrıca ben koymadımdı 😅)
Hele listeye baktım ki ne göreyim 😳😂😂 ennn sevdiğim şarkılar ama böyle tam sevgiliden ayrılınca, kırılınca dinlenecek şarkılar 😜🎶🎵 dedim ben bunu o özel günde paylaşmalıyım ki bu güne inat olsun 😂😂 ayrıca canım sıkkın kazık yedim yine arkadaşımdan 🤦🏻 atayım listedeki sevdiğim şarkıları da bütün hain kişilikler "Sittirsin gitsin" hayatımızdan 😁👋
Sesi açıp oynama garantili 💃💃💃🥳🥳🥳🎵🎶
Kalanları da siz ekleyin hadi 😉🫶
Güzel elbiseleri giyip kuşanacağım, Senin önünden geçip sana bakmayacağım, Beni kırdığın gibi, kalbini kıracağım, Yürüüü anca gidersin 👋😂😂
Bir, çok sıkıldım, İki, yerim çok dar, Oh, senden çok var, Beni mi buldun şimdi? Hayde 😁💃💃
Seni artık sevesim yok, Hiç arkadaş kalasım yok, Selamını alasım yok, Gördüğünde hatrla, Öyle unutulmaz, böyle unutulur, Bu gece İstanbul sokakları, Benden sorulur 😎🥳🥳🥳
Yürü yüreğim, gidelim buralardan, Aşk bizimle değil, Sana buralarda bi' şey olsa, Kimsenin umurunda değil, Bize de güler bu hayat nasıl olsa, Hiç umurumda değil 🚶🏼♀️😏😅
Sen benim var ya, tırnağıma makas bile, Sen benim var ya, ne söylesem nafile 💅😁🤣🤣
Bu gece kalbimi evde bıraktım, Ruhumu artık şeytana sattım, Seni sevmekle büyük hata yaptım, Elveda tatlım 🙋🏻😈🤣🤣🤣
Yasandı bitti saygısızca, Aldatmanın tadına varınca, Doğru söylesen kimin umurunda, Gözüme inanırım, haydi zıpla 🤺😁😂
Bükeceksin boynunu güller gibi sararıp, Acemi balık gibi ağlara dolanıp, Pişman da olsan, kapımda yatsan, Tarih bile yazsan, kimin umrunda? 😏🤷😂😂
Cennetin ırmakları senin olsun, ben ilgilenmiyorum, Tahammülüm yok kimselere, ben o sözü bilmiyorum... 💃💃💃
Benimle oynama, söyledim sana, şansını zorlama, uğurlar olsun 😁🙋🏻
#E o kadar emek verdim hadi pamuk parmaklar beğeni ve yoruma#Sittirsin gitsin playlisti#Devamı var ama ben yoruldum 😁#positivity#love#funny#14 şubat#sevgililer günü#Spotify
136 notes
·
View notes
Text
“Şimdi biz neyiz biliyor musun?
akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
birbirine uzanamayan,
boşlukta iki yalnız yıldız..”
Murathan Mungan…
#night#night sky#stars#star#milky way#clouds#pics#art#landscape#scenery#nature#travel#amazing#aesthetic#beautiful photo#traveling#photagraphy
143 notes
·
View notes
Text
"Geldin işte!" Kollarını uzatıp, neredeyse iki yana açarak kadına doğru yürüdü. "Geldin işte," diye bir kez daha tekrarladı; sevdiği insanı şefkat dolu bakışlarla sarıp sarmalarken, ses tonu sürpriz ve mutluluk arasında dalgalanarak gitgide tizleşiyordu. "Gelmeyeceksin diye korkmuştum !"
"Bana güvenin gerçekten o kadar mı az ?" Bu hafif serzenişe kadının yalnızca dudakları oyun oynarcasına gülümseyerek katılıyor, yıldız gibi ışıyan pırıl pırıl gözlerinden masmavi bir güven yayılıyordu.
"Hayır, ondan değil, kuşku duymadım hem bu dünyada senin sözünden daha güvenilir ne var ki? Ama ne kadar budalaca, diye düşünebilirsin öğleden sonra ansızın, hiç ummadığım bir anda, nedenini bilmiyorum, başına bir şey gelmiş olabilir diye anlamsız bir korku nöbetine tutuldum. Sana telgraf çekmek istedim, yanına gelmek istedim ve saatler ilerleyip seni hala göremeyince birbirimizi bir kez daha kaçırırız diye çılgına döndüm. Ama Tanrı'ya şükürler olsun, sonunda geldin işte ... "
Tavsiye kitap 2 🩷
#kitapkontu#kitap alintilari#kitap alıntısı#kitap önerileri#kitaplar#kitap alıntıları#okuryazar#kitap okumak#okumakgüzeldir#kitaplık#kitaplığımdan#kitap#my post#postlarım#stefan zweig
52 notes
·
View notes
Text
Niçin kazıyorlar araziyi? Kimin üstüne atıyorlar kürek kürek toprağı? Tam takır kuru bakır iliklerim. Raylarca uzayıp gidiyor içimin ıstırabı.
Dağlara bağırsam geri dönmüyor sesim. Denizlere haykırsam enginlerde kilitlenip kalıyor hüznüm. “Erkeler ağlamaz.” diyor; etrafımda kümelenen kuru kalabalık. “Dört göz, bir evlat içindir”. Bırakın da ağlayayım ey eşrefi mahlûkat. Ben bir babayım.
“Ölenler ölümü bilmez, ölüm kalanlar içindir.” diye yazdırdım mezar taşına. Göğsümde kuruyan ırmaklar, alnımda dalsız budaksız ağaçlar. Yokluğun, can evimi oyup bitiren kurt. Gurbette göçebe kuş, mühürlü yalnızlığım. Kırk beş yaşından sonra ölümünle büyüdüm oğul.
Üç aylıktın anneni kaybettiğimizde. Kilitlenip kaldığım girdaptan yumuk ellerin çekip çıkardı beni. Kalbimin en savunmasız olduğu zamanlarda gülüşünle güçlendim hayata karşı. Tenine dokununca sıyrılıp gitti hüznüm ünlemsiz öykülere. Sen büyüdün, ben küçüldüm. Ben büyüdüm, sen küçüldün dalgalar arasında.
Annen bizim kadar şanslı değildi. Her ne kadar üçümüz de sağ olarak çıkarıldıysak da enkazın altından, yirmi iki saat ancak direnebildi yorgun bedeni ölümün kandiline. Hadi, o beni sana, seni bana emanet edip gitti; sen beni kimlere emanet edip de gittin evlat?
Ay karaydı, yıldız karaydı. Yeryüzü kapkaraydı o gece. Ardı ardınca devrilen duvarların altında kar ayazı bir soğuk işliyordu iliklerimize. Ölümün soğuk yüzünü taşıyordu toz toprak ensemize. Ağlıyordun, duyuyordum. Yanına gelmek istiyor, kımıldayamıyordum. İnce bir ses duyuyordum derinlerden. “Ninni yavrum, ninni yavrum.“ Ölmekte olan bir annenin dudaklarından.
Tıpkı annene benziyordu gözlerin. Onunkiler gibi iri ve simsiyah. Onunkiler gibi kıvırcık ve kahverengiydi saçların. İkinizin de yanağınızda gül bahçesi gamzeler açardı gülünce. Onun kadar güçlü, onun kadar inatçıydın hayata karşı. Turkuazı çok severdi. Sen turkuaz renginde alırdın bütün oyuncaklarını.
Ortaokul, lise... Uzayan yıllar ve üniversiteden mezun olacaktın. Kepini havaya fırlatırken fotoğraflarını çekecektim. Oysa… İlkokul sıralarında asılı kaldı sırtındaki mezuniyet cübbesi. Sözüm vardı annene. İnşaat mühendisi olacaktın. İnşaat mühendisi olacak, kolonları yıkılmayan evlerin temelini sen attıracaktın.
Oltalarımız sırtımızda balığa gidecektik. Fenerbahçe maçlarını izlerken tezahüratta bulunacaktık tribünlerden. Kuşlar gibi göklerde süzülecektik uçurtma uçururken. Mırıl mırıl söylenecektim satrançta sana bilerek çoban matıyla yenilirken. Ata binecek, ok atmayı öğrenecektik sonsuzluğu nişan alırken.
Artık sevmiyorum sonbaharı. Sevmiyorum eylül ayını. Cumartesi günlerini, saat on bir otuz yedileri… Paramparça ettim o turkuaz yağmurluğu. Ne çok isterdim. Eylül ayının cumartesi sabahı sana yağmurluk alabilmek için alış verişe gitmemiş olmamızı. Alış veriş sonrası yanımızdan geçen düğün konvoyundaki maganda kurşunuyla senin değil de benim kurşunlanmamı…
Kiracısıymışız meğer parkların, sokakların. Kiracısıymışız gökyüzünün, ağaçların. Daha iki gün öncesine kadar düşlerimiz vardı. Hayata başkaldıran umutlarımız vardı. Sen ilk maaşını alacaktın. Yaptıramadığımız mezar taşını yaptıracaktık annenin. Sen değil, sağ yanına ben yatacaktım Zahide’nin evlat.
Yıkık, dökük, sönük bir harabeyim başucunuzda artık. Misafirliğimin bitmesini beklerken toprak kokunuzu buram buram içime çekmek. Sabrın manası tam da bu olsa gerek. Kulağımda ölüm çığlıkları, gözlerimde ezberlediğim bir yağmur dalgası. Sağ yanım yıkık kolonlar altında ezik. Sol yanım cani bir magandanın kurşunuyla yaralı.
Bir ihtimal hafifler mi acım? Sanmam. Seni katleden vicdansız bulunup tutuklanırsa söner mi öfkem? Bilmem. Oyuncaklarını sevsem, yorganını üstüme sersem diner mi hasretin, emin değilim. Kovaya sığan okyanus, göz pınarlarım. “Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez.” Bu adamı susturmayın.
Güçlüdür diyorlar babalar. Tok açın halinden anlamaz. Evlat acısı bilmezler. Cesur ve iradeli olurmuş erkekler hüzün baş gösterince. "Deve suyu bağıra bağıra geçer.” dostlar. Aklıselim bulunurmuş yiğitler. “Acılı başta akıl olmaz." efendiler! Yosun kayaya sarılmayıversin bir kere. Bitirir yavuzluğunu. Varlığını imha eder.
Şurası var ya şurası... Elemin gelip de taht kurduğu yer. Kalbimin her atışında yer bitirir beni bu keder. Ölüm iki uçlu bir hançer. Oydukça oyar, göğsümü deler. G��nlüm, yanardağ içindeki ateşi özetler. Canımdan can kopararak bedenimden seni kestiler. Tellal olmuş, haykırır özlem, gövdemi çarmığa çiviler.
Evladın ayağı taşa değse babanın bağrı kan ağlar. Kaybetmişse evladını bir baba herkül olsa da iki göz iki çeşme ağlar. Dokunma bana insanoğlu! Evladı olmayınca bir baba neye yarar?
153 notes
·
View notes
Text
Bugun iki tane yıldızı birbirine aşık ettim GÖKYÜZÜM. İki tane yüzü güldürdüm. Duygusalım. Uzaklardan görüyor, duyuyor musun ? Sen ne zaman geleceksin ? Gözlerim dolu dolu bekliyorum seni. 💫
#love#yildizlarabak#ay isigi#gece#yildiz#yıldız#askin en guzel hali#aşk#gokyuzu#winter#iki aşık#mavi#moon light#mira#mavidenbirmira#maviden bir gece#maviden bir yıldız#mavimira#geceye not#iki yıldız#umut#mutluluk#sırılsıklam aşk#aşka dair#ay ve gece#ay ışığı#ay benim gece senin#hayal#hayallerim
5 notes
·
View notes
Text
#hande icons#handemiyy#hande erçel#hande ercel#hande erçel icons#sen cal kapimi#sen çal kapımı#eda bolat#eda yıldız#eda yildiz#azize#halka#günesin kizlari#aşk laftan anlamaz#siyah inci#iki yabanci#iki yabanc��#leyla savcı#leyla#random icons#turkish dizis#headers dizis#dizisi#turkish icons
33 notes
·
View notes
Text
Galatasaray-Beşiktaş Maçı Canlı İzle (HD-Donmadan-Reklamsız)
Galatasaray - Beşiktaş Derbisi: Ezeli Rekabet Bugün Sahada!
Bugün Türkiye Süper Ligi’nin en büyük heyecanlarından biri yaşanacak: Galatasaray ve Beşiktaş, ezeli rekabette bir kez daha karşı karşıya geliyor! Bu derbi, iki köklü kulübün sahadaki mücadelesine sahne olurken futbolseverleri ekran başına kilitleyecek.
Galatasaray - Beşiktaş Derbisi Saat Kaçta ve Nerede?
Galatasaray - Beşiktaş maçı bugün saat 19:00’da, Galatasaray’ın ev sahipliğinde Nef Stadyumu'nda oynanacak. Her iki takım da sahada galibiyet için kıyasıya bir mücadele verecek. Galatasaray, seyirci desteğini arkasına alarak şampiyonluk yolunda önemli bir adım atmayı hedeflerken, Beşiktaş da rakibine karşı galip gelerek üst sıralardaki yerini sağlamlaştırmak istiyor.
Galatasaray - Beşiktaş Derbisinin Öne Çıkanları
Bu derbide gözler, takımların yıldız oyuncularında olacak. Galatasaray’ın güçlü hücum hattı ve Beşiktaş’ın sağlam defansı arasında büyük bir mücadele yaşanması bekleniyor. Özellikle Mauro Icardi ve Cenk Tosun gibi golcülerin performansları, maçın sonucunu doğrudan etkileyebilir.
Galatasaray - Beşiktaş Maçını Canlı İzle!
Bu büyük karşılaşmayı canlı izlemek ve derbi heyecanına ortak olmak isteyen futbolseverler için pek çok yayın alternatifi mevcut. Galatasaray - Beşiktaş derbisini canlı izlemek için bugün saat 19:00’da ekran başında olun ve bu tarihi rekabete tanık olun!
25 notes
·
View notes
Text
Her fidan vaktinden önce kuruyup gider
Her deniz kendi ufkunda yiter..
Kırılan ayna olmak için hep çok gençtir ümitler ve her gün daha geç bitmeyi hak eder…
Gözbebeğime ilişen bu sızı neden mütevellit, orası muamma..
Umulmadık anlarda bir gölge oluveriyorum akşamüstü alacasında, rengi utancından kırmızıya çalmış gökyüzünde.
biliyorum ki şiirler uzayıp gittikçe biter ve üzerine titrendikçe güzelleşir manalı deliliklerim..
İki dudak arası mesafeyi on günde kateden bir üşengeç, bir tembellik abidesi,bir vurgun simgesiyim
Yani ben,, yani biraz da sen.
Biliyorum Her kuyu bir Yusuf için
Her Züleyha bir sınav için…
Ademle Havva’nın tohumundan vücuda gelenler için yasak elmalar.
Her gece bir masal için ve her pervane ateş için…
Ben o yüzden her gün satırlar dolusu kelime yoğuruyorum, kelimelerin oyuncağı oluyorum hayalhanem de
Bir harf çarpıntısı yüreğimde,,, sen de havadan, ben diyeyim aşktan..
Biraz hasret gelsin.
Yani ben,, biz yani. Ve en çok da sen!
Salkım saçak rüyalar aman vermez ki zulmetimin selametine!!
Hep aynı duaya amin demeler külfetten kurtarmaz ki sızım sızım sızlayan benliğimi..!
Pürtelaş meftuniyetim perdeleyebilir belki gamlarımı…
Yorgun değilim aslında.
Hamuruma karışan iki damla gözyaşı, tek katre alev yüzünden oluyor her ne oluyorsa!
Bundandır baharı hazan sanmalarım, samanlıkta iğne aramalarım…
Hala merak ediyorum.
Meftuniyetim diyorum,hani şöyle en pürtelaşından olsa..
Yahut pervasız,,? Tıpkı benim gibi, biraz da sen, ve gene sen, aldığı kadar da biz…
Haddi hesabı olmayan bu erteleyişlerle nereye kadar gidilir ki!!
Hep aynı kapıyı zorlamalar önleyemez ki sonunda havlu atmaları..!
Şu halde kesinkes inanmış bulunmaktayım hamuruma gözyaşı karıştığına, gözyaşının da alevle karıldığına…
Yoksa nereden gelsin bu aşinalık, bu yakınlık?
Nasıl oluyorsa ne alev tutuşturmuş suyu, ne su söndürmüş alevi..
Ruhum gidip geliyor ikisi arasında. Yanıyorum, kâh ağlıyorum.
Can tutulması yaşıyorum, cankurtaran arıyorum.
Gökte kaç yıldız var, onu saymaya giriştim gene bu akşam.
Bir yerden sonra sayıların aklıma oyun oynayacağını bile bile…
Ve okyanuslara bıraktım kendimi, arınayım diye.
Irmağın da benimle beraber kaynağında boğulacağını bile bile.
Senden sonra başka omuzlar aramadım ağlamak için, tek damla gözyaşımın dokunmadığı omzunun yerini doldursun diye..,
Nasıl olsa dolmaz o boşluk diye diye, söz yaşı döke döke,mehtaba diş bileye bileye, gelmeyeceğini bile bile!
Bünyesinde son çare ayrılıklarla bilmecburi aykırılıkların el ele verdiği kalbim, tüm bitişlere hak veren aklımla daimi savaş halinde.
Mühimmat yetersiz, menzil belirsiz…
Ölüme nazır terk edişler yaşamaya hazır, ölüme daha fazla, buna yaşamak da denemez esasında.
Uzun savaşlar hep böyle biter.
Kaybedilenler candan bir parça, can kimi zamansa..
Oysa kazanılanlar hiçten bile az, esire muhalefet boşluklardan daha boş,,..
Ama bu kez yerle gök çarpışıyor sol yanımda.
Ummanlar taşıyor, bulutlar semaya fedai… Şimşekler bir an bile susmuyor, gök gürlüyor.
Yer altında ne kadar su varsa coşmuş, öfkeden köpürüyor.
Gayzer demek haksızlık olur bu ihtişama… Bir aşk kalıyor işte,,, kıyıda köşede.
Günü gelince savaştan sıyrılıp her zerreme sirayet etmek üzere…
189 notes
·
View notes
Text
Onlar iki sevgiliydi, aşkın gücüyle bir kenti karanlıktan kurtardılar. Her zaman yeniden başlamak mümkündü, dediler. Karanlığa ve gölgelere inat, sevmekten hiç vazgeçmediler. Hem kendilerine hem de başkalarına umut oldular.
Aşkları, karanlık gecelerde parlayan bir yıldız gibi, her zaman bir yolunu buldu. Yeniden doğan güneş gibi, her sabah umutla uyandılar. Sevgileri, bir çiçeğin betondan çıkıp açması gibi, her engeli aştı.
Onlar, sevginin gücünü gösterdiler. Her zaman yeniden başlamak mümkündü ve bu inançla, karanlığa meydan okudular. Sevmekten vazgeçmediler, çünkü sevgi her zaman bir yolunu bulur.
#bir şair#demiş şair#edebiyat#keşfedilen#keşfedilmemiş#keşfedilmeyen#keşfet#keşke yanımda olsan#paris#şair
46 notes
·
View notes
Note
çok çok güçlüsün bunu hepimiz biliyoruz ama gücünün altında ezilme nagimm. ağla bırak otur soluklan buna da ihtiyacın var nefes al. gökyüzüne bak. en umutsuz ve yalnız hissettiğin anda bile unutma iki eş yalnızlık da bir dostluktur aslında. maya ve senin kitapların bana bunu öğretti minik yıldız. her halinle parliyrorsun⭐⭐
59 notes
·
View notes