#hesaplaşma
Explore tagged Tumblr posts
tutkuyok · 8 months ago
Text
Hesaplaşmadan bitmez
Birisinden ayrıldığında aklında sürekli onu döndürüyorsan, olan biteni sorguluyorsan, hesaplaşmadan bitmez.Geçmişte yaşadıklarını tek tek düşünüyor, yıllar geçse de yaşananlar olmadık bir anda aklına geliyorsa ve haksızlığa uğradığını ta derinden hissediyorsan inan ki hesaplaşmadan bitmez.Seni aldattıysa ki bu aldatmanın sadece karşı cinsle değil, verdiği sözlerde, söylediği yalanlarla, sensiz…
Tumblr media
View On WordPress
6 notes · View notes
sessizlikguncesi · 1 year ago
Text
Kendimden kaçabilirim sandım. Çok uyudum, çok içtim. Herkesle muhabbete düştüm. Onlar hakkında konuşursak dedim, belki kafamdaki o sesler susar. Bak ben kötü bir kadın değilim. Ben, biri hafiften ısınsa 'eyvah yanacak' deyip elinde suyla koşanım. Ne ettimse kendime ettim.
Adımı bile unutacak kadar sarhoş olduğum geceler oldu da ben düştüğüm çukurları unutamadım. Suçu başkalarına atamadım. İşin içinden sıyrılmak üçkağıtçılığına soyunmadım. Çok yanlış işler yaptım. Ben bu hayatı batırdım. Kendimden kaçamadım.
Bazı yakalanışlar kötüdür, bazıları daha da kötü. Bugün uyuyabilmek için alkole sığınan, her uyandığında yine mi diye ağlayan bir kadın oldum çıktım. Benim kendime anlayışım, tahammülüm kalmadı.
Hadi eskiden çocuktuk. Hadi bilmiyorduk. Hadi böyle bir şeyi ilk kez yaşamış olalım tamam mı? Aynı bok çukuruna daha kaç kere düşülür be kızım? Hiç akıllanmaz uslanmaz bir başın ve canına kastın mı var?
Evet var ama konumuz bu değil. Sarhoş olup sızmaya, yeryüzünden bir süreliğine yok olmaya gidiyorum. Uzun süreli olanını tez zamanda diliyorum.
5 notes · View notes
rayhaber · 2 months ago
Text
Oğuz Kaçmaz'dan Medya Operasyonuna Tepki
Oğuz Kaçmaz’dan Tepki: “Kaybedenler Kulübü” Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları’ndan gelen ve partide birçok görevde bulunmuş olan Şile Belediyesi Özel Kalemi Oğuz Kaçmaz, bazı medya organlarında “DEM’li” ve “terör sevici” olarak hedef gösterilmiştir. Bu haberlerin birçok internet sitesinde, başlıkları dahi değiştirilmeden, aynı şekilde yayınlanması dikkat çekmiştir. Özellikle Yeni Akit…
0 notes
mel-inoe · 2 years ago
Text
duygusal problemlerimin bi çoğunu hallettim, daha güçlü bir duruşum var ama tökezlemeden de olmuyor
22 notes · View notes
yaraliruhlarsemti · 9 months ago
Text
İçimde yine kalbimi sıkıştıran bir his peydah olduğu için burada kendi halime birazcık içsel hesaplaşma yapacağım izninizle,
Son günlerde tamamen hayattan soyutlanmış hissediyorum,kendimi sıfırlamış yapabileceğim şeyleri de yapamayacak hale gelmiş gibiyim. Yetersiz hissediyorum tamamiyle bu önceki tecrübelerimden belki ama bir işe el atacağım zaman kafamın içinde bir uğultu oluşuyor belki de sadece kendi kuruntumdur.
Ruhumun çekildiğini hissediyorum ve hayır edebiyat yapmıyorum ciddi anlamda bu değişik bir çaresizlik gibi geliyor bana hayata asılmayı bırakmış gibiyim benden bir şey istenecek hatta bana güvenilecek diye ödüm kopuyor yapamadığım üstesinden gelemediğim onca şey varken omuzlarıma tekrar bir yük almaktan korkuyorum.
Bugün psikolojik bir test yaptım psikoloji okuyan bir öğrenci yardım istedi belki de sorular beni düşünmeye sürükledi cevapladıkça aslında bir hayata sahip olamadığımı kafamın içinde kendi kurduğum alanda kalmanın verdiği o çaresiz güveni hissettim.
Sorular ailenden başka bir sıkıntı yaşadığın zaman ya da bunalıma girdiğin zaman konuşacak destek verecek kişilere sahip misiniz diyordu öylece kaldım bu zamana kadar dostum olarak adlandırabilecegim ilişkiler kuramadım çoğu zaman çıkar ilişkisi güdüldü ya da üçüncü kişi oldum bu beni hiçbir zaman etkilemedi yalnızlığı seven biriyim ama bazen inanın çok kısa bir an birine ihtiyaç duyuyorum.
Hiçbir zaman tamamen derdimi anlatabileceğim birine sahip olmadım çiçeklerle konuştum deli diyeceksiniz belki dağlarla taşlarla konuştum yolda gördüğüm kediyle mahallenin köpeğiyle çoğu zaman mezar taşlarıyla ama hiçbir zaman samimi şekilde insana dert dökmedim samimiyet hissedilir değil mi? Ben beni anlayacak samimiyeti kimsede göremedim.
Sadece alnımı koyacak secdeye sahibim bu dünyada hamdolsun.
Konuşmam gereken çok şey olduğunu hissediyorum bazen ama o kadar çok susmuşluk birikmişki nerden başlanır bilmiyorum ya da konuşmanın tam anlamını bilmiyorum abartı olarak algılanır diye derdimi hep küçük gören bastıran biriyim ne dertler var kızım seninki dert mi derim ya da denileceğini düşünürüm.
Kafamın içi kazan gibi değiminin somut hali olarak buradayım.
Oğuz Atay'ın sevdiğim ve kendime saklamak istediğim bir sözünü sizinle paylaşarak susacağım;
Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım,kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
Yaşam hak edilir değil mi peki böyle boş bir hayat yaşamayı hak eder mi?
3 notes · View notes
folieataeux · 10 months ago
Text
benim bu ağrımış bir telim, senin kıldan köprünü yıkar. dedi. gözlerinin altı karaydı, en az solundaki kitap kadar.
0 notes
dipnotski · 10 months ago
Text
Mustafa Hoş – Türk Naziler (2024)
Bu kitaptan kimler rahatsız olacak? Önce Nazilere sonra ABD’ye hizmet eden İslamcılar, milliyetçiler, ulusalcılar: Türkiye’de antiemperyalist soykırımı nasıl ve neden yapıldı? İsmet İnönü ülkesini ateşe atan bir siyasetçi miydi? Hitler’e yalakalık yarışında en önde koşanlar nasıl ödüllendirildi? CHP’ye kendi çocukları nasıl boğduruldu? Köy Enstitüleri’ni öldüren cellat kimdi? Atatürk bir…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sitmee · 2 years ago
Text
hayat neden bu kadar zorsun
1 note · View note
birtekhayalimsensin · 4 months ago
Text
Geceleri gelen iç hesaplaşma
56 notes · View notes
yakazakalb · 4 months ago
Text
Merhabalar, yeni döneme başlarken birkaç hatırlatma:
• Her zaman iyiler kazanmaz. Kötüler genellikle daha kârlıdır. Esas mutlak son, ahirettedir. Pek çok şeyi burada anlayamayız.
•Herkes kalbinin ekmeğini yemez. Bazen gerçekten çok iyi niyetli olan birinin başına kötü olaylar gelebilir. Hikmetini Allah bilir.
•Mutluluğu hak ettim o yüzden nimetler bana verildi, düşüncesi hastalıklıdır. Nimetler Allah’ın ikrâmıdır. Bazen genişletir bazen daraltır. Hikmetini Allah bilir.
•İşini çok iyi ve güzel yapmak her zaman kapıları açmaz. Bazen senden çok daha kötü iş yapan ve düzenbaz biri önüne geçebilir. Yine de dürüst kalmayı seçmek bir şahsiyet meselesidir.
•Dünya imtihan yeridir. Hata yapanlar sonunda her zaman pişman olmaz. Harika bir hayat da yaşayabilir. Esas hesaplaşma ahirettedir. Buna iman eden kul, Allah’a bırakır ve çetele tutmakla kendisini yormaz. Önüne bakar.
•Elinden gelen her şeyi yaptıktan sonra olmayan şeyler, nasibin değildir. Bazı kapıları kapatmak yeni pencereler açar. Bazen her şey gerçekten çok can sıkıcıdır. Sıkılmak gerekir.
•Bazen de hiç çabalamadan hediyeler verilir. Kime, ne, ne zaman ve niçin verilir; bunları bilemeyiz. Cümlesi Allah’ın hikmetindendir. Teslim olan rahatlar, olmayan her gün yeniden kederlenir.
Tercih sizin.
60 notes · View notes
Text
Aylar sonra yapılan sakin konuşma? Aldatılmak, terk edilmek, ayrılmak unutun bunları. Bu hesaplaşma öldürür insanı.
46 notes · View notes
postakutusundakisair · 3 months ago
Text
Tumblr media
Yaşın ve saçımdaki ak telin pek bir önemi yok. Toprağın kimlik sorduğu nerede görülmüş ki önümüze setler çeksin. Tepemize melekler diksin. Ruhum çekildi kuytu köşesine. Can fezalarda bir yerde rehin şimdi. O günden sonra yaşımı dağlara taşlara sildirdim. Nedeni yüzyıllara sinmiş bir nedensiz zaman gibi. Tarihten silinmesi gereken bir hesaplaşma gibi. Beklenmeyen marjinal hatıraların eskiliği pas tutmuş yüzümde. Sürgün edilen bir coğrafyanın yüz karasıyım anla. Yaşsız ve yaşamsızım. Takvim yapraklarından, saatlerin akrep ve yelkovanlarından men edilmiş bir zamansızım artık..
Ξ.
"Buğulanmış Bir Coğrafyanın Yüz Karası"
24 notes · View notes
savasbitti · 1 month ago
Text
travma sadece dövülmekten, ihmal edilmekten veya aşağılanmaktan kaynaklanan bir üzüntü değildir. bu, sadece bir katmanıdır. travma aynı zamanda sahip olabileceğiniz çocukluğun yasını tutmaktır: çevrenizdeki diğer çocukların sahip olduğu çocukluğu. diziniz yaralandığında sizi sarıp öpen bir annenizin olabileceği gerçeğini. ya da yanınızda olan ve mezuniyetinizde size bir buket çiçek getiren bir babanızın olabileceği gerçeğini.
travma, yetişkin olduğunuzda kendi kendinizin ebeveyni olmak zorunda olduğunuz gerçeğine de yas tutmaktır. mutfakta, aç ve gözyaşlarına yakın bir hâlde, yanmış bir tavuğun, pilavın yanında durmak zorunda kaldığınızda ve bunu annenize anlatmak için onu arayamadığınızda onun size her şeyin yolunda olduğunu söylemesini dinlemek veya evine gidip onun yaptığı yemeklerden bir tabak alıp alamayacağınızı sormak için yas tutmaktır.
bunun yerine, kendi başınıza ayağa kalkmalı ve hayatınızın acı dolu yapbozunu çözmelisinizdir. başka ne seçeneğiniz vardır ki? bunu sizin için kimse çözemez.
bu üzüntü—kayıp üzüntüsü—hesaplaşma üzüntüsünden farklı bir tada sahiptir. hesaplaşma üzüntüsü; içgüdüsel, öfkeli ve şiddetle renklendirilmiş bir his verir. bir şekilde intikam ya da adaletle iyileşebilir bir duygudur.
ama kaybedilmiş bir çocukluğun üzüntüsü, erişilmesi imkânsız bir arzu gibi hissettirir. doymak bilmez, içi boş bir açlık gibi gelir.
7 notes · View notes
simsiyahersey · 1 month ago
Text
Ama gerçekten benim gücüm kalmadı ki ... Ve itiraf etmeliyim bu sefer gerçekten yardıma ihtiyacım var. Evet kimseyle görüşmek istemiyorum. Yapayalnız olmak istiyorum. Böylesiniz hem kendim hem çevrem (!) İçin daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum ama size yemin ederim aslında birine çok ihtiyacım var. Biliyorum bunu itiraf etmek benim için de çok zor... Özellikle ki o biri imkansızlaşan , artık uuuupuuuuzak olan biriyse.. daha da zor. Çok çaresizim. Bitkinim. Çok kırgınım. O kadar kırgınım kiii içimde kocaman bir şey var sanki bana ait olmayan bir şey.. çok ağır ve midemi bulandırıyor bu his. Dişlerimi sızlatıyor. Aynı gri kalabalık kabuslarrrr. Sürekli bir hesaplaşma. Sürekli bir yolunu bulma. Sürekli yalvarıyorum. Sürekli ama sürekli yalvarıyorum. Koşturuyorum. Dizlerimde derman kalmıyor ama ben yine koşuyorum. Ama olmuyor. Sesime uyanıyorum. Sayıklamalarıma... içimde kabul edemiyorum yaa. Olmuyor. İNKAR EDIP DURUYORUM. Sonra ağlamak istiyorum. İçimdeki zehiri akıtmak istiyorum. O da olmuyor. Ama bazen öyle bir ard arda iç çekiyorum ki saatlerce ağlamış gibi hickiriyorum. İşte o zaman anlıyorum gözyaşlarımı içime akıttığımı. Ama bu da çok zoruma gidiyor. Gözyaşlarımı istiyorum ben. Elimdeki tel varlığımdı onlar benim....
Keşke kabuslarımdan uyandığımda derin Br nefes alabilseydim . Gerçek dünyamın gördüğüm kabuslardan daha beter oluşu beni oyle korkutuyor ki. Bu dünyadan korkuyorum. Yaşamaktan korkuyorum. O korkusuz kizz artık yaşamaktan bile korkuyor. Bir köşeye sinmiş haldeyim. Acı acı bakıyorum. Bilmiyorum nasıl toparlanılır. Yaşamaya hevesim kalır mı. Gücümü nerde bulurum Bilmiyorum. Ama gerçekten bu sefer de ben yoruldum bee...
DEDİM SİZE! BAKIN BU SAATTEN SONRA KIRILMAYA GELEMEM BEN. MİNİK BİR SORU İŞARETİ DAHİ BENİ ÖLDÜRMEYE YETER , DEDİM. HAYKIRDIM. BAĞIRDIM. AĞLADIM . SON DAMLALARIMI AKITTIM.
Zira beni siz delirttiniz
5 notes · View notes
otadam · 6 months ago
Text
Tekrar karşılaştığımızda birbirini iyi tanıyan iki yabancı olacağız. Zamanın acımasız elleri, bizi biz yapan ayrıntıları silip süpürmüş olacak. Seninle geçirdiğimiz o uzun geceler, konuşmalar, kahkahalar ve gözyaşları birer anıya dönüşecek. Bir zamanlar ortak bir dili paylaştığımız, aynı şarkıda buluştuğumuz günler, yerini suskunluklara ve anlaşılmayan cümlelere bırakacak.
Gözlerimizdeki parıltı değişmiş olacak; senin bakışlarında yeni anılar, benimkilerde ise geçmişin gölgeleri. Belki de hayatın bize getirdiği farklı yollar, farklı hikayeler anlatacak. Seninle paylaştığım her şey, şimdi bir yabancının hikayesi gibi gelecek. O anılar, ne yazık ki, artık bizi birbirimize bağlayan değil, bizden koparan ipler olacak.
Bazen öyle bir hale gelir ki insan, geçmişte kalan her şey bir yanılgı gibi gelir. Aynı şehirde, aynı sokaklarda yürüyüp dururuz ama birbirimize çarpmamak için dikkat ederiz. O köşe başında karşılaştığımızda gözlerimizle kısacık bir hesaplaşma yaşarız. Ne yaptık biz diye sorarız içten içe, ne hale geldik. Belki de hiç bir şey olmamış gibi devam ederiz yolumuza, sanki birbirimizi tanımamışız gibi.
Ve o eski dostların arasında dolanırken, yeni tanıştığımız insanların hikayelerinde kayboluruz. Belki bir gece yarısı, kafam güzelken adını anarsam, lanet ederim geçmişe. Belki de o anda anlarım, seni kaybetmenin ne demek olduğunu. Ama işte, her şey yalan olur bazen. Seni unutmak için kendime binbir yalan söylerim, ama nafile.
Sanki birbirimizi hiç tanımamış gibi geçeriz yan yana, bir selam bile vermeden. Belki de hep böyleydi, hep böyle olacak. Çünkü biz, birbirini iyi tanıyan iki yabancıdan öteye geçemeyecek kadar boktan insanlardık. Ve belki de en acısı, bunu hiçbir zaman değiştiremeyeceğiz. Aynı cehennemde yanıp duracağız, ayrı köşelerde.
Belki bir gün, hayatın acımasız ironisinde bir sigara yakıp, dumanında kayboluruz. Belki o zaman anlarız, kaybettiğimiz şeylerin aslında hiç de önemli olmadığını. Ama o güne kadar, lanet olsun ki, birbirini iyi tanıyan iki yabancı olarak kalacağız. Bir daha asla geri getiremeyeceğimiz o eski günlerin hayaletiyle baş başa..
#o
8 notes · View notes
benimsadeceben · 6 months ago
Text
Oyun bitti, maskeler indi şimdi hesaplaşma vakti
19 notes · View notes