#hesaplı taksi
Explore tagged Tumblr posts
izmirhesaplikorsantaksi · 2 months ago
Text
İzmir korsan taksi, şehir içi ulaşımda uygun fiyatlı ve hızlı bir alternatif sunar. Profesyonel ve deneyimli sürücülerimiz, İzmir'in her bölgesine güvenli ve konforlu yolculuk sağlar. 7/24 hizmet veren İzmir korsan taksi, ekonomik fiyatlarıyla dikkat çekerken, kısa sürede bulunduğunuz noktadan alarak gideceğiniz yere rahatça ulaşmanızı sağlar. Ulaşım ihtiyaçlarınızda hızlı çözümler için İzmir korsan taksi her zaman yanınızda!
Daha fazla bilgi ve iletişim için: 0545 896 00 35
https://hesaplitaksi.com/
https://www.instagram.com/izmirhesaplitaksi/
0 notes
taksiakyazi · 11 months ago
Text
Tumblr media
Taksi ücretleri, birçok yolcunun seyahat planları yaparken dikkate aldığı önemli bir konudur. Genellikle taksi hizmetleri, mesafe, yol durumu ve talep yoğunluğuna göre fiyatlandırılır. Ancak taksiler arasında fiyat farklılıkları olabilir ve bu da yolcuları alternatifleri aramaya yönlendirebilir. Akyazı Taksi, müşterilerine adil ve şeffaf bir fiyatlandırma politikası sunarak güvenilir bir seçenek olmayı hedeflemektedir.
Akyazı Taksi, hem yerel halkın günlük taşıma ihtiyaçlarını karşılayan hem de şehir dışından gelen ziyaretçilere konforlu ve güvenli bir seyahat deneyimi sunan bir taksi durağıdır. Firmanın önceliği müşteri memnuniyeti olduğundan, uygun fiyatlarla kaliteli hizmet sunma konusunda titizlikle çalışmaktadırlar.
Bununla birlikte, Akyazı Taksi'nin en dikkat çekici özelliklerinden biri de online ücret hesaplama hizmetidir. Bu hizmet sayesinde, müşteriler seyahatleri öncesinde tahmini bir fiyat bilgisi alabilirler. Özellikle planlı seyahatlerde veya maliyet hesaplaması yaparken oldukça pratik olan bu özellik, müşterilere güven ve şeffaflık sunarak tercih sebebi olmaktadır.
Akyazı Taksi'nin taksi ücreti hesaplama hizmeti, mesafe ve varış noktası gibi bilgiler girilerek anlık olarak güncel fiyat bilgisi sunar. Böylece müşteriler, seyahatleri için belirli bir bütçe planı yapabilir ve sürpriz maliyetlerle karşılaşma riskini en aza indirebilirler. Bu sayede, hem müşteri memnuniyeti artar hem de taksi kullanımı daha kolay ve hesaplı hale gelir. Akyazı Taksi, teknolojiyi en iyi şekilde kullanarak müşterilerine benzersiz bir deneyim sunmayı amaçlamaktadır.
0 notes
arabalazim · 1 year ago
Text
Neden Kadıköy'de Araç Kiralamalısınız?
Tumblr media
Neden Kadıköy'de Araç Kiralamalısınız?
Kadıköy, İstanbul'un en popüler semtlerinden biridir ve birçok turisti cezbeden birçok özelliğe sahiptir. Tarihi ve kültürel mirası, sokak sanatı, canlı gece hayatı ve elbette leziz yemekleriyle ünlüdür. Kadıköy'e seyahat ederken, orayı keşfetmek için bir araç kiralamanın avantajlarından yararlanabilirsiniz. İşte Kadıköy'de araç kiralamak için bazı nedenler:
Tumblr media
Neden Kadıköy'de Araç Kiralamalısınız? 1. Özgürlük ve Bağımsızlık: Kadıköy'de araç kiralayarak, kendi seyahat rotanızı belirleyebilir ve istediğiniz her yere istediğiniz zaman gidebilirsiniz. Toplu taşıma araçlarının sınırlamalarından veya zaman kısıtlamalarından dolayı endişelenmenize gerek kalmaz. Kendi aracınızla seyahat etmek, daha fazla özgürlük ve bağımsızlık hissi sağlar. 2. Kolaylık ve Konfor: Kadıköy'de araç kiralamak, seyahatlerinizi daha kolay ve konforlu hale getirir. Bagajınızı taşımaya veya toplu taşımada sıkış sıkış seyahat etmeye gerek kalmaz. Kendi aracınızın rahatlığında seyahat ederek zamanınızı daha verimli bir şekilde kullanabilirsiniz. 3. Keşfetmek için Fırsat: Kadıköy ve çevresinde keşfedilecek birçok güzellik ve ilgi çekici yer bulunmaktadır. Kiraladığınız araç ile hem Kadıköy'ün güzelliklerini keşfedebilir hem de çevredeki diğer turistik yerlere kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Özellikle de keyifli seyahat rotalarını takip etmek isterseniz, kiralık araç size bu fırsatı sunar. Özetlemek gerekirse, Kadıköy'de araç kiralamak seyahatlerinizi daha özgür, kolay ve keyifli hale getirir. Kendi aracınızla bölgenin güzelliklerini keşfedebilir ve unutulmaz bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz. Araç kiralama hizmetinin sunduğu avantajları değerlendirerek, Kadıköy'deki seyahatinizi daha keyifli hale getirebilirsiniz. Kadıköy Araç Kiralama Hizmetinin Avantajları Nelerdir? Kadıköy araç kiralama hizmetleri, seyahat etme ve keşfetme deneyimini daha keyifli hale getirmek için birçok avantaj sunmaktadır. Bu hizmetler, seyahat planınızı kolaylaştırırken size özgürlük, rahatlık ve konfor sağlar. Birinci olarak, araç kiralama hizmeti size zaman ve enerji tasarrufu sağlar. Toplu taşıma araçlarının saatlerini takip etmek ve kalabalık seferlerde yer bulmak yerine, kendi aracınızla seyahat etme fırsatına sahip olursunuz. Aynı zamanda belirli bir güzergah veya program sınırlaması olmadığı için istediğiniz yere gitme özgürlüğüne sahip olursunuz. İkinci olarak, araç kiralama hizmeti size konfor ve rahatlık sunar. Kendi aracınızla seyahat etmek, size kişisel alan ve özel deneyim imkanı sağlar. Yolculuk sırasında araçta müzik dinleyebilir, konforlu koltuklarda keyifli bir yolculuk yapabilir ve aracın hızını ve rotayı siz belirleyebilirsiniz. Ayrıca, seyahat ederken özel eşyalarınızı ve valizlerinizi kolaylıkla taşıma imkanına sahip olursunuz. Üçüncü olarak, araç kiralama hizmeti size ekonomik bir seyahat imkanı sunar. Otobüs, tren veya taksi gibi ulaşım araçlarının ücretlerinden daha hesaplı bir şekilde seyahat etme şansına sahip olursunuz. Ayrıca kiraladığınız araçla istediğiniz zaman ve istediğiniz kadar duraklayabilirsiniz, böylece konaklamak için herhangi bir ücret ödemezsiniz. Araç kiralama hizmetleri genellikle birçok farklı fiyat seçeneği sunar, böylece bütçenize uygun bir seçim yapabilme imkanınız bulunur. Bunlar, Kadıköy araç kiralama hizmetinin sağladığı avantajlardan sadece birkaçıdır. Kendi aracınızla seyahat etmenin özgürlüğü ve konforu sayesinde seyahat deneyiminizi en üst düzeye çıkarabilirsiniz. Kendi rotanızı belirleyip istediğiniz yere gidebilme imkanıyla daha fazla keşif yapabilirsiniz. Ekonomik ve pratik bir seçenek olan araç kiralama ile seyahat planlarınızı kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz. Kadıköy Araç Kiralama İle Gerçekleştirebileceğiniz Keyifli Seyahat Rotaları Araç kiralama hizmetleri, seyahat etmeyi sevenler için büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Özellikle Kadıköy gibi tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir semtte araç kiralama yaparak gezip görmek oldukça keyifli bir deneyim olabilir. Kadıköy araç kiralama ile gerçekleştirebileceğiniz birbirinden güzel ve keyifli seyahat rotalarını sizler için derledik. 1. Moda Sahili: Kadıköy'ün en ünlü ve en keyifli bölgelerinden biri olan Moda Sahili, araç kiralayarak ziyaret edebileceğiniz güzelliklerin başında gelmektedir. Araç ile Moda Sahili'ne gittiğinizde deniz kenarında yürüyüş yapabilir, sahildeki kafelerde güzel bir kahve içebilirsiniz. 2. Bağdat Caddesi: Kadıköy'de araç kiralayarak gezebileceğiniz bir diğer popüler rota ise Bağdat Caddesi'dir. Alışveriş merkezleri, restoranlar, kafeler ve butik mağazaların sıralandığı bu cadde, hem alışveriş yapmak hem de keyifli bir yürüyüş yapmak isteyenler için idealdir. 3. Çamlica Tepesi: Eşsiz bir İstanbul manzarasına sahip olan Çamlıca Tepesi, Kadıköy çevresindeki en güzel manzara noktalarından biridir. Araç kiralama ile Çamlıca Tepesi'ne çıkarak şehrin eşsiz manzarasını seyredebilir, piknik yapabilir ve huzurlu bir zaman geçirebilirsiniz.   Read the full article
0 notes
venominfernus · 2 years ago
Text
Mystic Festival 2023 İzlenimleri
Üzerinden yaklaşık bir ay geçtikten ve hafızamdan da tamamen silinmeden (aslında not almayı severim ama böyle organizasyonlarda maalesef koşuşturma bol olduğu için pek fırsatım olmuyor) katıldığım Mystic Festival hakkında bir şeyler yazayım istedim.
Her festival öncesi yaptığım üzere; hayal kurma, tasarlama, karar verme ve uygulama aşamaları Mystic Festival için hemen hemen iki yaz sürdü. En başta enflasyonunun %100 üzerinde seyrettiği misak-ı milli sınırları içerisinde (her yazımda az çok değiniyorum, kınamayın) özellikle tasarlama ile uygulama aşamalarının son yıllarda maalesef aşırı uzamasına sebep oluyor ve ilerleyen aylarda bu sürelerin daha da artması kaçınılmaz görünüyor. (twitter'daki az takipçili ekonomist mode off)
"Ülke ekonomisinin bir müziksevere etkileri" konusunu bir kenara bırakıp Mystic Festival konusuna geri dönersek, Polonya'nın güzel liman kenti Gdansk'da 2019 yılından bu yana, her yıl seyirci ve grup sayısının artarak devam ettiği bir organizasyon. Bu sene doksandan fazla grup ile beş sahnede, dört gün süren bu güzel etkinliğe Extreminal Metal Magazine adına katıldım.
Tumblr media
Polonya, dünya yüzeyinde bulunan çoğu ülkenin yaptığı gibi Türkiye'ye vize uygulayan ve çoğu kişinin son yıllarda vize alma konusunda artık kâbuslar gördüğü, Schengen bölgesine dahil bir ülke. 2022 yılında Polonya'nın Schengen vize başvurusu ret oranı %17 civarındayken, 2023 yılı için bu oranın daha da artacağı tahmin ediliyor. Yine de başvuruda bulunacakların şu duruma bakıp moral bozmaması, sürecin selameti ve strese girmemek açısından önemli.
Yukarıdaki iki paragraf boyunca bahsettiğim bütün bu iç karartıcı bilgilerden sonra her şeyin hazır olduğunu ve yolunda gittiğini varsayarak sırt çantamızı toparlayıp, yola koyulmaya işlemlerine geçebiliriz. Varşova'ya İstanbul veya Antalya üzerinden direkt uçuşlar bulunmakta, ancak benim sizlere tavsiyem daha hesaplı olması açısından Antalya seçeneğini kullanmanız yönünde.
Tumblr media
Yaklaşık üç saatlik bir yolculuğun ardından, dünyanın en önemli klasik müzik bestecilerinden Frederic Chopin'in adı verilen havaalanına iniyoruz. Pasaport kontrolü, bagaj vs. işlemlerinden sonra yaklaşık 15 km kadar şehir dışında olan havaalanından şehir merkezine ulaşmak için birkaç seçeneğimiz mevcut. İlki ve en hesaplı olanı Terminal 2 kapısının hemen karşısında bulunan 148, 175, 188, 331, N2 numaralı otobüsler. Ortalama her 15 dakikada bir hareket eden bu otobüsler ile şehir merkezine yaklaşık 30-40 dakikada ulaşabilirsiniz. Toplu taşıma için biletleri, duraklarda bulunan bilet otomatlarından (menüler arasında kaybolduğum için kullanamadım), telefonunuza indireceğiniz uygulamalardan veya büfelerden 3.4 zloty karşılığında satın alabilirsiniz. Unutmamanız gereken: toplu taşımayı kullandığınızda biletlerinizi eğer uygulamadan satın aldıysanız, araç içinde bulunan karekodu okutarak, fiziki olarak satın aldıysanız yine toplu taşımada bulunan makinelerde aktifleştirmeniz gerekli. Elbette rastgele yapılan bir kontrol esnasında yüzlerce zloty ceza ile karşılaşmak istemeyiz. Bu arada bahsetmeyi unuttum; ülke Euro bölgesine dahil olduğu halde para birimi zloty ve gün itibariyle 1 zloty 6.4 TL değerinde. Şehir merkezine bir diğer ulaşım seçeneği Bolt, Uber, Opti gibi taksi uygulamaları. Talebin yoğunluğuna göre 60-80 zloty arasında değişen fiyatlarla şehir merkezine ulaşım sağlayabilirsiniz. Bir diğer seçenek de Terminal A binasının altındaki tren istasyonunu kullanmak.
Tumblr media
Şehir merkezine ulaştıktan sonra, İkinci Dünya Savaşında %80'i harap olmuş ve aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş olan bu güzel şehri gezip görmek için en azından iki tam gün ayırmanızı öneririm. Old Town bölgesine kadar devam eden Kraliyet Yolu, Polonya krallarının taç giyme törenlerinin yapıldığı Aziz John Bazilikası, Varşova'nın giriş kapısı ve surlarının olduğu Barbican, harika bir göleti bulunan Saxon Bahçesi, Stalin döneminde yapılan, uzun yıllar şehrin en yüksek yapısı unvanını koruyan, ayrıca tuhaf da bir hikayesi olan Kültür ve Bilim Merkezi (meraklısına araştırma konusu), dünyanın en önemli bestecilerinden Chopin'in müzeye çevrilmiş evi, Nobel ödülünü ilk alan kadın, ayrıca iki farklı dalda Nobel ödülü alan tek insan olan Marie Curie'nin müze evi, kendisi de bir Polonyalı ve toplama kampından kurtulmuş birisi olan Roman Polanski'nin Piyanist filminde az da olsa değindiği Varşova Ayaklanması'nın anısına yapılmış Ayaklanma Müzesi ilk aklıma gelenler. Özellikle Kraliyet Yolu ve Old Town bölgesinin gece ışıklar altında görüntüsünün insanı hayran bırakacak kadar güzel olduğunu da söyleyebilirim.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Varşova'da turistik gezi yapacaklar için notlarıma burada son verip, festivalin gerçekleşeceği Gdansk şehrine ulaşım hakkında biraz bilgi vermek gerekirse: Varşova ile Gdansk arası yaklaşık 350 km ve en uygun ulaşım yöntemi, tren. 1 Class adı verilen lüks (!) vagon biletleri (ücretsiz olarak tercihinize göre kruvasan, kek veya salata ile yanında bir içecekten oluşan menüsü var) ortalama 270 zloty civarındayken, 2 class denilen standart vagon fiyatı ise 170 zloty civarında. Biletleri ise, intermet üzerinden veya ilk durağımız olan Varşova Centralna istasyonundan alabilirsiniz. Yaklaşık 3 saat süren yolculuğun ardından Gdansk Glowny istasyonu bizim son durağımız. Tren istasyonu ile festival alanı arası yaklaşık 2 km kadar. Katılımcılar için, kamp alanı veya şehir merkezindeki otel, hostel ve airbnb gibi çeşitli seçenekler mevcut. Katılımın yoğunluğu düşünülürse daha önceden rezervasyon yapmak şart.
Tumblr media
Biraz da eski adı Danzig günümüzdeki adı Gdansk olan şehirden bahsedecek olursak: Varşova'ya oranla çok daha sakin (akşam saat 10'dan sonra sokaklarda pek kimse kalmıyordu), Baltık Denizi'nin hemen yanıbaşında, yaklaşık 600 bin kişinin yaşadığı bir şehir. Yeme-içme, konaklama, ulaşım fiyatları başkente oranla biraz daha uygun diyebilirim. Festival öncesi imkanı olanlar için etrafı keşfetmek adına bir günün yeterli olacağını düşünüyorum. Şehrin merkezi diyebileceğimiz Dlugi Targ (Uzun Pazar), Uzun Pazar'ın giriş ve çıkış noktalarındaki Altın ve Yeşil Kapılar, Azize Meryem Kilisesi (şehri tepeden görmek isteyen ve antremanlı olanların 480 merdiveni tırnanıp çan kulesine çıkmasını öneririm), Gdansk Ulusal Müzesi görülebilecek yerler arasında. Ayrıca Azize Meryem Kilisesi'nin hemen yan sokağında dünya kehribar başkenti olan Gdansk'a özel kehribardan yapılmış çeşit çeşit süs eşyalarını da inceleyip, satın alabilirsiniz.
Tumblr media
Geliyoruz, buraya kadar sabredip de okuyanlar ve "yeter artık sadede gel" diyenler için Mystic Festival 2023'e. Yukarıda da bahsettiğim gibi bu yıl beş sahne, doksandan fazla grubun, Gdansk Tersanesi'ni dolduran binlerce müziksever ile buluşmasıyla gerçekleşti Mystic Festival. Ghost, Danzig, Gojira sırasıyla üç günün headlinerı iken, warm up adında "haydi biraz ısınalım" tadında dördüncü bir gün eklendi. O günün de ağır topu Motörhead'ten aşina olduğumuz Phil Campbell ve grubuydu.
Tumblr media
Main Stage ile onun hemen yakınında bulunan daha küçük bir sahne olan Park Stage, daha çok yerel grupların sahne aldığı Desert Stage, kapalı mekan olan The Shrine Stage ve yine kapalı olan en küçük sahne Sabbath Stage birçok gruba ev sahipliği yaptı. Festivalin warm up adı verilen ilk günü, hafta ortası olması ve nispeten büyük grupların diğer günlerde sahne çıkması nedeniyle daha az katılımlıydı. Benim için en rahat gün oldu diyebilirim, neredeyse hiçbir konseri kaçırmadan tüm grupları izleyip, fotoğraflayabildim.
Warm Up (Isınmaya Başlıyoruz)
Warm Up gününün ilk saatlerinde, sırasıyla tümü Polonyalı olan Drown My Day, R.I.P ve Undeath gruplarını izleme fırsatım oldu. İçlerinden en iyileri pırıl pırıl gençlerden oluşan thrash grubu R.I.P di diyebilirim. Daha sonra İsveç'ten günün en sempatik ikinci grubu Defleshed sahne aldı (İskandinavlar hakkında çok soğuklar şekilde bir önyargı olması) sanırım death metal dinlemek istiyoruz artık diyen birçok kişi de The Shrine sahnesini doldurmuş, o saate kadar ki en kalabalık konseri izliyorduk. Fotoğraf çekip, biraz da video kaydı aldıktan sonra çalışmayan havalandırmaya aldırmadan (bu problem ileriki günlerde de devam etti maalesef) Defleshed'i sonuna kadar izlemeyi başardım ve günün en iyi performansıydı diyebilirim.
Tumblr media
The Shrine, Sabbath ve Desert Stage'in yan yana olması ve birer koridorla diğerine geçebilmek çok büyük rahatlıktı, üstelik aynı zamanda iki sahnede de gerçekleşen konserlerde ses yalıtımının ve ses düzeninin çok iyi olması sayesinde minimum eforla, maksimum keyif aldığını sanıyorum katılanların. Sıradaki grup, Deströyer 666'yı bekleyene kadar iki saatlik bir zaman aralığım vardı, ben de araştırmacı fotoğrafçı olarak etrafı gezip fotoğraflayarak bu boşluğu değerlendirdim. Ana sahneye çıkan yol üzerinde sağlı sollu festivalin ve grupların resmi merchlerini alabileceğiniz standlar buluyordu. Nakit kullanımı olmadığı için tüm alışverişlerde kredi kartı kullanımı zorunluydu. Resmi festival ve grup tişörtleri ortalama 100 zloty civarındayken, çeşit çeşit CD, kaset, plaklar ise 20-30 zlotylerden başlayıp 200 zlotylere kadar fiyatlarıyla satıştaydı. Yeme-içme konusunda pek seçenek yoktu ne yazık ki. Bira çeşitleri 15-20 zloty, dilim pizzalar 35-40 zloty, kebap adı altında satılan tavuk döner ise 30 zloty civarındaydı, kapalı sahnelerin olduğu alanın girişine bulunan yerde ise limitsiz içme suyu akan çeşmeler katılanların hizmetindeydi.
Tumblr media
Destöyer 666 günün benim için dördüncü grubu oldu. Nedense o "666" sayısı yüzünden hep en koyusundan black metal grubu çağrışımı yapan grup sahnede son derece enerjik ve uyumluydu, arada kamerama da poz vermeyi ihmal etmediler. Defleshed'te olduğu gibi kalabalık bir kitleye çaldılar. Destöyer 666 sahneden ayrılıp hemen karşı sahnede soundcheck'i bitiren Ne Obliviscaris'e yetiştim. Yaklaşık on kadar fotoğrafçı bize ayrılan adeta engelli parkuru şekilde düzenlemiş küçücük alanda en güzel kareleri yakalamak tatlı bir telaş içindeydik. Birbirimize çarptıkça veya fotoğraf çekeni engellediğimizi gördükçe İngilizce ve Lehçe "pardonlar, özür dilerimler" havalarda uçuşuyordu. Bu durum, organizasyonun festivalin üçüncü günü "cinnet geçiren fotoğrafçı kamerasıyla dehşet saçtı" diye haber olmamak için, bize ayrılan alanı genişletmesiyle son buldu. Sanırım günün en yanlış sahne ve saatte de yer verilen grubu da Ne Obliviscaris oldu. Desert gibi ufak bir sahnede yolları tamamen kapatacak kadar yoğun bir seyirci topluluğuna çaldılar. Özellikle kemancı ve vokal Tim Charles hem sahnede hem vokalde hem de kemanda tek başına çok iyiydi.
Tumblr media
Ne Obliviscaris'den sonra The Shrine Stage'de sahneye çıkan Phil Campbell and Bastard Sons'u beklemeye başladık. Phil Campbell ve çoluk çocuğuyla birlikte sahneye çıktığında doğal olarak bütün kameralar ve gözler Phil Campbell'daydı. Hak geçmesin, biraz da onları izleyin dercesine sık sık sahnenin gerisine attı kendisini. Iron Fist, Damage Case, Stay Clean, Kill by Death ve olmazsa olmaz Ace of Spades ile çoğu klasik Motörhead parçalarını icra ettiler ve güzel bir nostalji gecesi yaşattılar. Phil Campbell and Bastard Sons ile günün tek çakışan konseri Akhlys konseriydi. Phil Campbell'a bana müsaade diyerek yan salon olan Sabbath Stage'deki grubu izlemeye geçtim. Sanırım ses konusunda sorun çıkan günün tek konseri de Akhlys'indi. Ayrıca uzun introlar, sürekli tekrar eden riffler, gün boyu koşturmanın verdiği yorgunluk ile gruba çok fazla vakit ayıramayıp kendimi boş bulduğum bir bankın üzerine bıraktım.
Tumblr media
Biraz moladan sonra sıra, pandemi öncesi ülkemizde konser vereceği duyurulan ama son anda iptal olan Polonyalı black/thrash grubu Witchmaster vardı. Witchmaster için ise; izlediğim gruplar içinde günün en iyi ikinci performansıydı diyebilirim. Grubun yırtıcı ve yıkıcı performansına uygun olarak, saatin gece yarısını geçmesine ve gün içindeki koşuşturmaya rağmen hala mosh pitte her çeşit aksiyon mevcuttu. Witchmaster'dan sonra artık gece saat 1 olmuşken, kalan son enerji kırıntılarımı da Litvanya'dan post-black metal grubu Au Dessus'u izleyerek harcadım. İlk günün sonu gece saat 3:00'a yaklaşırken eve vardığımda, fotoğraf çekmekten ve sahneler arası koşturmaktan şarjı bitmiş bir fotoğraf makinesi ile vücuda sahiptim.
1. Gün (Her Yerde Hayaletler)
Pek sık yaşamadığım bir durum olan ve genelde üçüncü sınıf Türk dizilerindeki plaza çalışanlarının klişe lafı "sabahları kahve içmeden ayılamıyorum" durumundayım. İki kupa kahveyi içtikten sonra sıra artık asıl başlangıç gününün programını yapmaya gelmişti. Bunu önce kağıt-kalem ile çözmeye çalışsam da, festival esnasında sık sık başvurduğum ve işimi oldukça kolaylaştıran Mystic Festival uygulamasını tasarlayıp, kullanıma sunan ekibe teşekkür etmem gerek. Festival programını, gruplar hakkında bilgileri, son dakika haberlerini takip etmemizi sağladı.
Günün izlediğim ilk grubu İsveç'ten daha önce hiç dinlemediğim (festival öncesi Spotify'ı saymazsak) Orbit Culture'dı. Groove soslu melodik death metali icra eden grubu, bu zamana kadar gözden kaçırmış olmam enteresan olmuş. Türü sevenlerin şans vermesi gerektiğini söyleyerek, festivalin çoğu kişi için en can sıkıcı olayına geçiyorum. Normalde saat 16:00'da Main Stage'de sahne alması gereken Lord of the Lost'un konseri, sahnenin zamanında kurulamaması, eksiklerin giderilememesi yüzünden iptal oldu. Facebook ve uygulama üzerinden organizasyonun konu hakkında zamanında bilgi vermemesi, ana sahnenin saat 17:30'a kadar açılmaması ile birlikte yol üzerinde oluşan metrelerce kuyruğa, aşırı sıcak hava da eklenince tepkiler arttıkça arttı. Lord of the Lost iptal oldu bari ana sahnedeki bir sonraki grup Testament iptal olmasın diye, içimden geçire geçire hiç tarzım olmamasına rağmen metalcore grubu Nothing More'u izlemeye tekrar The Shrine sahnesine döndüm. Bana pek hitap etmese de sahne şovu, seyirciyle iletişimi ve enerjisi ile çok başarılı olduklarını söyleyebilirim. Üstelik vokalin kaslı ve çıplak vücudunu kan kırmızıya boyayıp, sahnede akrobatik hareketler sergilemesiyle çoğu genç kızın gönlünü kazanmış olmalı.
Tumblr media
İptal olacak mı yoksa Brutal Assault 2019'dan sonra tekrar Testament'ı izleyebilecek miyim diye düşünceler içinde The Shrine'den ayrılıp, hemen karşı sahnede ABD menşeili saykodelik rock grubu White Hills'i biraz fotoğrafladım. Yaklaşık 600-700 metre uzaklıktaki Main Stage'de iyi bir yer kapmak için hızlı adımlarla sahne önüne geçtiğimde ise; fotoğrafçı ve basın için ayrılan alanın, bırakın iyi bir kare yakalamak için uygun olmasını, tek kişinin yürümesi için bile yeterli olmadığını gördüm. Yaklaşık 30-40 kişilik bir basın grubunun o daracık yerde çalışmasına imkan yoktu ki; gerçekten de öyle oldu. Bize verilen üç parçalık fotoğraf çekme ve görüntü alma aralığında randımanlı bir çalışma olanağı bulamadan alandan ayrıldık. Ancak, Chuck Billy ve ekibi sahnenin tozunu atıyorlardı. 61. doğum gününü geçtiğimiz günlerde kutlayan Chuck, nice gençleri ceketimin cebinden çıkarırım der gibiydi, hatta "bakın onların yanında hatıra olarak pena da çıkarıyorum" diyerek sahne önündekilere bol bol pena dağıttı.
Testament'tan sonra günün bir diğer ağır topu, kendi saha ve seyirci avantajıyla sahneye çıkan Behemoth'tu. Gün içinde elektrikli scooter ile ��en şakrak festival alanını turlayan Nergal, şimdi sahneye gerili beyaz perde ve sislerin içinden, intro olarak seçtikleri Post-God Nirvana'nın liriklerini okuyordu. Bol ateş, sis ve ışık gösterisi eşliğinde son iki albümleri ağırlıklı olmak üzere hazırladıkları setlist ile bir saatten fazla süren bir performansla seyirciyi coşturdular. Son on beş dakikası Bloodbath ile çakışan Behemoth'u istemeye istemeye bırakıp The Shrine sahnesine doğru yola çıktım (festival boyunca oradan oraya koşturmalarımın toplamının 70 km gibi bir rakam olduğunu görünce şaşırıyor insan) Bloodbath eski ve yeni albümlerinin bir karması şeklindeki setlisiyle bir saat kadar sahnedeydi. Pek diyaloğa girmeden, aralıksız çalarak sahneden indiler.
Tumblr media
Bloodbath'tan hemen sonra günün headlinerı Ghost'a kadar yan sahnede İzlanda'dan black metal grubu Nyrst vardı. Pek bir beklentim olmamasına rağmen, şöyle bir göz atıp, güzel birkaç fotoğraf çekmek maksadıyla sahne önündeki yerimi aldım. Sahneye, tekinsiz melodiler ve sisler içinde, adeta zombi filmlerinden fırlamış imajlarıyla çıktılar. O gün her iki kişiden birinin Ghost tişörtü giyip, Papa Emeritus makyajıyla, kızların ise rahibe kostümleriyle sahneye önüne koşturduğu sıralarda Nyrst, orada bulunan az sayıdaki kişiye black metal işte böyle yapılır dedi. Son yıllarda Svartidaudi, Misthyrming gibi İzlanda menşeili isimlerinin yazılması zor ama kaliteli işler yapan gruplardan birisiymiş Nyrst, görmüş oldum.
Ve yukarıda da değindiğim gibi bugün festivalin ikinci günü değil adeta Ghost günüydü. Junior Papa Emerituslar ve rahibeler kostümlü genç kızlar her yerdeydi. Ana sahne ise dolup taşmış, yiyecek içecek bölümündeki sahneyi canlı yayınlayan TV 'nin önü bile tıklım tıklımdı. Gün içindeki sahne önü faciasından sonra (basın için ayrılan alan hala tek kişinin geçebileceği genişlikteydi) konseri, Ghost fanlarının arasına karışıp izlemek daha mantıklı olur dedim. Son iki albümleri Impera ve Prequelle ağırlıklı bir setlistle sahnede iki saate yakın izlediğimiz Ghost'u maalesef ben 2015 yılında bu kadar popüler değilken, daha karanlık daha saykodelik parçalar yaparken bırakmışım. Yine de sonuna kadar kalıp (binlerce kişinin arasından alandan çıkmak imkansızdı) az da olsa yer verdikleri ilk iki albümdeki parçaları canlı dinlemek hoştu.
Tumblr media Tumblr media
Ghost'tan hemen sonra ise, yakın zamanda ülkemizde ağırladığımız iki grup vardı. Aynı saatlerde başlayan Sylvaine ve Moonspell. Altı ayda bir bazen Türkiye'de bazen yurtdışında rastlaştığım Moonspell'in fotoğraf için izin verilen üç parçalık süre boyunca fotoğraflayıp, karşı sahneye Sylvaine'nin akustik performansını izlemeye geçtim. Gitaristi ve kendisi huzur dolu melodileriyle günün yorgunluğuna adeta ilaç gibi geldiler ve tek kötü yanı sadece 45 dakika sürmesi olan bu harika akustik performansını umarım yakın zamanda ülkemizde de izleyebiliriz, diyerek bu günü de nihayete erdirmiş oldum.
2. Gün (İsveçliler Günü)
Festivalin ikinci günü benim için, Park sahnesindeki festivale sonradan eklenen Polonyalı black metal grubu In Twilight's Embrace ile başladı. Fotoğraf çekiminden sonra sabırsızlıkla beklediğim bir black-death metal grubu Kanonenfieber'i izlemek için yerimi aldım. Aslında, warm up gününde yine Birinci Dünya Savaşı temalı grup olan 1914'ü de izleyecektik. Ancak, Ukrayna hükümetinin aldığı karar nedeniyle, ülkelerinden ayrılamayan Hell:ON ve Season Of Melancholy birlikte son anda 1914 konseri de iptal olmuştu. Maalesef anavatanlarından sonra ikinci kez izleme şansım olmadı. Kanonenfieber, parçalarında da intro olarak sık sık kullandıkları bol cızırtılı, dünya savaşında kullanıldığını düşündüğüm propaganda plaklarının sesleri, dikenli teller, sahne önüne yığdıkları kum torbaları, askeri üniformalarıyla izleyiciyi de havaya soktular. Ortama biraz ters dursa da pogolar, wall of deathler eksik olmadı. Konserin sonuna doğru sahneye getirdikleri çam ağaçları, sahnenin üstünden serpiştirdikleri kar taneleri, solistin shell shock etkisindeki asker performansıyla sanırım Verdun Muharebeleri'ne gönderme yaptılar. Henüz üç yıl önce kurulmuş bir grup olsa da, ileride isimlerini daha da çok duyacağımızdan şüphem yok.
Tumblr media
Kanonenfieber'den sonraki grup bu sonbaharda ülkemize gelecek olan Soen'di. İstanbul, Ankara'dan sonra üçüncü karşılaşmamız Polonya'da olmuştu (sonbaharda sanırım dördüncü olacak) Imperial ve pek sevdiğim Lotus albümünden üçer parça çalarak, keşke biraz daha sahneden kalsalardı iç çekişleriyle sahneden ayrıldılar.
Soen'den sonra hemşerileri Dismember'a kadar bir saatlik arayı yeme içme molası ve dinlenme molası olarak değerlendirdim (askerlikten bu yana uykuyu ve dinlenmeyi en çok aradığım zamanlar hep festivallerde karşıma çıkıyor) Bir önceki güne göre katılımın biraz daha az olduğu ikinci gün, yemek ve içecek sırası buna paralel olarak daha azdı. Neyseki ana sahnenin yakınlarında hangi stanttan geldiğini tahmin edemediğim ağır bir balık kokusuna fazla maruz kalmadan yiyecek içeceğimi alıp kaçabiliyordum. O gün ilk defa bizlere tahsis edilen basın çadırını da görme fırsatım oldu. Şarj istasyonları, su sebili, kahve makinesi, masa ve sandalye normal günlerde gayet alelade şeyler olarak görülebilirken, bu gibi festival ortamlarında hayati öneme sahip, adeta çölde bir vaha kıymetinde diyebilirim. Çadırın arka bölümünde bulunan şezlonglar ise, koşturmaktan bitap düşmüşlere sahnedeki grubun artık ninni gibi gelen melodileri eşliğinde uyuma fırsatı da sunuyordu.
Tumblr media
Uygulama, Dismember için sahne vakti diye uyarı verirken, ben de bize ayrılan alandaki yerimi aldım. Sahne önünü ise, ta İsveç'ten takımını desteklemeye gelmiş taraftarlar gibi bayraklarını, flamalarını kapıp gelmiş Dismember fanları parsellemişti. Grup da bu fedakarlık karşısında sık sık onları selamlayıp, pena dağıttı. Dismember'ın ilk parçasına başlamasıyla birlikte, Park Stage mecazi değil gerçekten toz duman olmuştu. Mosh pitte adeta göz gözü görmüyordu, grup da buna nazire yaparcasına ateşi harladıkça harladı, kaç wall of death yapıldı ben sayamadım. Günün en iyi, en enerjisi yüksek konseriydi.
Günün bir diğer death metal grubu ise yine İsveç'ten Grave'di. Aynı saatlerde başlayan ama benim pek dinlemediğim ve tahmin edileceği üzere yine İsveç'ten rock grubu The Hellacopters'ı pas geçip 45 dakikalığına da olsa Grave'i izleyip, fotoğrafladım. Organizasyon death metal fanlarının harcadıkları efordan bitap düşmüş olacaklarını tahmin etmiş olmalı ki, programda 45 dakikalık bir ara görünüyordu, biraz dinlemek için basın çadırında boş bulduğum şezlonglardan birine uzandım. Şezlongda uzanmış uzaklardan gelen The Hellacopters'ın melodilerini dinlerken, beni gören birisi "tatile gelmiş galiba" diye düşünebilirdi ama gün boyu fotoğraf makinesi taşımaktan ağrıyan omzuma çevrede masaj yapacak kimse yoktu ve üzerine mini plaj şemsiyesi iliştirilmiş tropikal içkim de eksikti.
Tumblr media
Dismember'ın tozu duman kattığı aynı sahnede, bundan dört yıl önce Brutal Assault'ta izlediğim, artık gecenin bir yarısı yorgunluktan ölüyor olmamdan mı, günde en fazla üç saatlik uykunun, müziğin yada alkolün etkisinden mi bilmiyorum halüsinasyonlar gördüğümü düşünmeme sebep olan Electric Wizard vardı. Black Mass ile yine o uğursuz ve tekinsiz melodiler çalınmaya başladığında, sanırım Çek biraları ve uykusuzluk birleşince bünyeye etkisi o şekilde oluyormuş diye düşündüm. Yoksa, Electric Wizard gayet de güzel müziğini icra ediyordu. 45 dakika kadar grubu izledikten sonra, bir diğer mutlaka görmem gerek dediğim grup Carpathian Forest'ı izlemek ve biraz da ısınmak için kapalı sahnelerden birisi olan The Shrine'a doğru hızlı adımlarla yola çıktım, zira akşam karanlığı çökmüş ve hava haziran ayından beklenmeyecek kadar soğumuştu.
Tumblr media
Carpathian Forest ise, neyse biraz ısındım bari diyebileceğim bir performans gösterdi. Özellikle, Nattefrost gerçekten kötü günündeydi sanırım. Sık sık detone olması, olur olmadık yerde çığlık atmaya çalışması vs. Carpathian ile daha fazla vakit kaybetmeden karşı sahnede olan ilk parçalarını bitirmiş olan okült rock grubu Lucifer'i izlemeye geçtim. Ters gitmeye görsün kişinin işi, muhallebi yerken kırılır dişi demişler, işte bu sefer de sevdiğim gruplardan olan Lucifer'in ses problemi yüzünden zaten 45 dakika olan sahnesinin yaklaşık 15 dakikası ziyan oldu. Teknik ekibin yoğun çalışmasıyla, düzelen problem sonrası bir kaç parça daha çalabildiler.
Sırada, Danzig'de Danzig dinlemeye gelmişti. Punk efsanesi Misfits'in has adamı Glenn Danzig'i zaten senede bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda konserde görülürken, bunlardan birsinin de Mystic Festival olması büyük şanstı. Sahnedeki iki dev ekranda yine ikiye bölünmüş, Danzig'in de logosu olan ve ayrıca ilk albümün de kapağı olan kuru kafa altında albümün tamamını çaldılar ki, mest olduk resmen. Sahnede yetmişine merdiven dayamış ama 70-80'lerin punk ruhundan bir şey kaybetmemiş yaşayan bir efsaneyi canlı izlemek özel anlardı benim için (aynı şeyleri Robert Plant, Nick Mason, Roger Waters bir de gülmeyin ama Erkin Koray konserlerinde hissetmiştim)
Tumblr media
Danzig konserini bitirdikten sonra gecenin son konseri ve tabii yine İsveç'ten, yoğun emek harcanarak bitirilmiş bir sahne düzenlemesiyle bizleri bekleyen Watain'di. Kıpkırmızı ışıklandırma, yanan meşaleler, mumlar, ikonlar, ters haçlar, flamalar, kafatasları ile sahne değil adeta bir filmden seti andırıyordu (Indiana Jones: Temple of Doom'u izleyenler zihninde canlandırabilir) İşin aslı, ben de dahil fotoğraf ve video çekmek için orada olanlar ile sahne önündekilerin bir çoğunun aklında zaten vukuatlı bir grup olan Watain'i izlerken "bu sefer acaba başımıza neler gelecek" sorusu gelmiştir. Seyircinin üzerine kan püskürtmek, meşale savurmak vs. klasik Watain şovlarını bizim üzerimizde bu sefer denemezler diye düşünürken, Erik sisler içinde elinde meşalesiyle göründü. Kısa bir konuşma yapıp, meşaleyi seyircilerin üzerine fırlattı ve seyircilerden birinin ninja maharetiyle yakalamasıyla kimse en azından bu seferlik zarar görmemiş oldu ama bu kez meşalenin ucundan ayrılan yanan kısım kablo yığınının arasına düştü, kısa süreli bir panikten sonra yangın büyümeden söndürüldü. İstanbul'a geldiğinde ufacık mekan ve aşırı kalabalık içinde bir kez izleyebildiğim Watain'i yakından görünce, gerçekten bu işi hakkıyla yapan bir grup olduğunu daha net fark ediyorsunuz. Saatlerce süren sahne dekorasyonu, bir an bile durmayan Erik'in kendini paralarcasına harcadığı efor, boğazını parçalarcasına yaptığı vokal, diğer grup elemanlarının da ona uyum sağlaması... (minimum çabayla bu kadar korkutucu görünmeyi başaran favori elemanım Alvaro Lillo'da yine çok iyiydi)
Watain'den sonra İsveç'te yapılan bir festivalden belki daha fazla İsveçli grubu izlediğim günü bitirmiş, ertesi gün olan programıma göre, daha az koşturma içerdiğini görmenin verdiği rehavetle biraz daha fazla dinlenebilirim diye düşünüyordum.
3. Gün (Yorgun ama Mutlu)
Son günü saat 17:00 sularında, önünde sonunda ülkemize gelecek ve bu sefer iptal olmayacak diye diye yurtdışı festivallerde rastlaştığımız Wolfheart ile açtım. Yakın zamanda (bkz. Gaahls Wyrd Tour 2022 & Ultima Ratio Fest 2022 ile Budapeşte İzlenimleri -2-) izlemiş olduğum için grubu biraz fotoğraflayıp, izlemezsem olmaz dediğim Djevel için The Shrine sahnesine gittim.
Tumblr media
Evet, mutlaka izlemeliyim dediğim gruplar beni pişman etmeye devam ediyordu. Bu seferki sorunumuz, sahneyi basan ve salonun içini de kaplamaya başlayan sisten hiçbir şey göremiyor oluşumuzdu. Arada sisin dağılır gibi olduğunu gören sorumlu CS:GO'da mekan basmaya giden terörist grubu gibi dur durak bilmeden veriyordu sisi. Bir ara sis bulutunun arasından grubun corpse paint yaptığını görür gibi oldum ama o Djevel miydi, ben mi hayal görüyordum emin olamadım. Kalabalığı yara yara, sislerin içinden yan salonda başlamak üzere olan tek kişilik pagan-folk müzikleri icra eden Lili Refrain'i izlemeye geçtim. Yıllar önce izlediğim Wardruna, Heilung konserlerinden, severek oynadığım ve yakında ikincisi çıkacak olan Hellblade: Senua's Sacrifice oyunundan esintiler taşıyan, iyi bir performanstı.
Tumblr media
Bir sonraki gösterimiz, kıyafetleri ve tavırlarıyla bence modern dervişlere evrilmiş Naige'nin Alcest'iydi. Son günlerde sık sık severek dinlediğim Darkher'in ilk 15 dakikasını kaçırma pahasına sonuna kadar izlediğim konserlerden birisi oldu. Alcest gibi çok fazla takip edeni olan, kaliteli bir grubun günün erken saatlerinde ve sadece 45 dakika süre verilmesi bence hatalı bir karar olmuş. Ana sahnede biraz daha geç bir saatte çalmaları daha yerinde bir karar olurdu. Son albümleri Spiritual Instinct ağırlıklı olmak üzere sekiz parça çalıp sahneden ayrıldılar.
Tumblr media
Sırada, ilk 15 dakikasını kaçırdığım, Jayn Maiven'in tek kişilik doom, gotik, folk türlerini harmanlayıp harika işler çıkardığı projesi Darkher vardı. Türü sevenlerin ve melankoliden hoşlananların mutlaka seveceğini düşündüğüm tarzda müzik yapan grup (davulcusu da sahnedeydi) Realms ve Buried Storm adında çıkarmış olduğu iki albümden toplam dokuz parça çaldı (ilk 4 parçayı dinleyememek üzücü, alacağın olsun organizasyon) son günün en güzel 30 dakikasıydı.
Tumblr media
Ana sahnede yılların thrash grubu Dark Angel hazırlıklarını bitirmiş sırasını bekliyordu (ben hala saat ve sahne olarak Alcest ile yer değiştirmelerini gerektiğini düşünüyorum) İlk üç gün basın ekibine işkence dolu anlar yaşatan gerek ana sahne, gerekse diğer sahnelerdeki basına ayrılan alan meselesi son gün itibariyle artık çözülmüş görünüyordu ve alan tahminimden daha fazla genişletilmişti. Grupları daha iyi çekebilmek için, alanın genişletilmesini de fırsat bilenler mini katlanır merdivenini, taburelerini kapıp sahne önünde yerlerini aldılar. 75 dakikalık kendine ayrılan süreyi bitiren Dark Angel'a veda ettikten sonra, Park Stage'de bir "Bleed Mushuggahçısı" olarak izleyeceğim grubun fotoğraf ve video kaydına izin vermediğini öğrenmemizle hepimiz elimiz böğrümüzde kalakaldık. Birkaç parça dinledikten sonra Sabath Stage'deki Antimatter ile genç kızların sevgilisi, manga karakterlerinden esinlenme oluğunu düşündüğüm kostümüyle sırf merak ettiğimden izlemeye gittiğim Sleep Token konserleri vardı.
Tumblr media
Öncelikle Sleep Token'dan bahsetmem gerekirse; ışık kullanımı ve grup elemanlarının sahne kostümleri olarak gerçekten muhteşem bir grup. Arkasındaki ekip de sahne önünden gördüğüm kadarıyla son derece profesyonel ama ben grubu hangi kategoriye koyacağımı bilemedim dostlar. Progresif metal desem pek değil gibi, alternatif rock üzerine biraz pop ve indie soslu, post rock+metal sanırım. Özellikle anime manga kültürüne, cosplaye sempatisi olanların çoktan dinleme listelerine aldıklarını düşünüyorum, sanırım spotify ve youtube dinlenme sayıları ile gençlerin gösterdiği ilgiye bakınca ileriki yıllarda adından çok daha fazla söz ettirecek bir grup. Daha sonra, bizim gibi dinozor metalcilerin yeri olan eski Anathema elemanlarından müteşekkil Antimatter konserini izlemeye geçtim. İlginçtir, katılımın çok az olduğu bir konserdi. Sanırım gençlerin Sleep Token'a, orta yaşlıların Gojira'da sahne önünde yer kapmaya gitmesinin etkisi vardı. Grubu çeken tek fotoğrafçı olarak, arada bana poz da vermeleri sayesinde konser sonunda mutlu mesut günün headlinerı Gojira'yı izlemek için ana sahneye geçtim.
Tumblr media Tumblr media
Festivalin ilk günü nasıl Ghost günüyse, bugün de Gorija günüydü. Her iki kişinin birinin üzerinde Gojira tişörtü görüyordum neredeyse. 2014 ve 2015 yıllarında hala nasıl peş peşe iki yıl ülkemize geldiklerini inanamadığım Gojira'yı üçüncü kez Polonya'da izleyecektim. Ghost kadar olmasa da büyük bir kalabalık alanda toplanmıştı. Mario'nun gümbür gümbür davulları eşliğinde Born for One Thing ile açılışı yaptılar. Fotoğraf çekerken güvenlik elemanlarının bizleri sürekli geriye gidin diye uyarmasının sebebi de ilerleyen dakikalarda belli oldu. O zamana kadar sadece Behemoth'un kullandığı alev makineleri bu sefer de Gojira için çalışıyordu. Yüzümüzü ısıtan alev makinelerinin anlık parlamaları eşliğinde, sadece iki parça boyunca fotoğraf ve video kaydı için izin vardı. Süre bitip, dışarı çıkarılınca o gün The Hellacopters konserinde keşfettiğim basın çadırının bir köşesinde yığılmış tahta paletler üzerine çıkıp Gojira'yı fena olmayan bir açıdan izlemeye devam ettim.
Tumblr media
Konser sonuna doğru hava iyice soğumuş, esen rüzgar da dile gelip artık eve gidip sıcak bir duş aldıktan sonra dinlensen ne güzel olur dedi, diyecekti. Programa göre, daha önce de izlemiş olduğum Unleashed ile Perturbator konserleri vardı. Enerjimin son kalan kırıntılarıyla önce kapalı mekandaki Unleashed'ı izler, hem de ısınır oradan da Park sahnesindeki Perturbator'u da gördükten sonra eve doğru yola çıkarım diye planımı uygulamaya koydum. Planım tıkır tıkır işliyordu ama artık ayaklarım başta olmak üzere, bütün vücudum s.o.s veriyordu. Kuzey'in oğlu J. Hedlund'un kıpır kıpır parçalarının nakarat kısımlarına biraz da eşlik ettikten sonra artık iyice sonbahar mevsiminden bir geceye dönmüş soğuk havaya rağmen (siz siz olun öğle vaktindeki güneşe aldanıp da montsuz, polarsız dışarı çıkmayın) Perturbator'u beklemeye başladım. İstanbul'a geldiklerinde de izlemiş olduğum Perturbator'u, keşke tekrar izleseydim pişmanlığı yaşamaya fırsat bırakmadan, bu güzel festivali nihayete erdirdim.
Dolu dolu ve neredeyse bir anını bile boş geçirmediğim bu güzel festivali her yazının sonunda adet olduğu üzere puanlamam gerekirse;
Ulaşım: 10/10 (şu ana kadar katıldıklarım içinde en rahat ulaşım imkanına sahip olan festivaldi) Festival Alanı/Ortamı: 9/10 (Bir puanı da zamanında bitirilemeyen ana sahne ve basın için ayrılan alanın darlığı yüzünden kırdım) Sahne Alan Gruplar: 10/10 (Her dinleyiciye hitap eden harika gruplar) Yeme-İçme: 5/10 (En sorunlu kısım bu bölümdü. Seçeneklerin azlığı ve fiyatların yüksekliği can sıkıcıydı) Fiyatlar: 8/10 (Merch fiyatları ortalamanın bir tık üstündeydi, yiyecek-içecek fiyatları da ortalamanın iki katıydı diyebilirim)
Seneye açıklanacak gruplara göre, daha da tecrübeli ve tabi antrenmanlı olarak katılmayı tekrar düşünebileceğim bir festival olarak listemdeki yerini almış oldu Mystic Festival.
0 notes
gezikent · 2 years ago
Text
Uludağ’a Nasıl Gidilir? | Uludağ Nerede?
Uludağ’a Nasıl Gidilir? | Uludağ Nerede?
ULUDAĞ NEREDE? ULUDAĞ’A NASIL GİDİLİR? Uludağ’a nasıl gidilir? Sorusunu farklı alternatifleri ile değerlendirmeye çalışalım. Kış sezonunun yaklaştığı şu günlerde Bursa’nın önemli kış turizm merkezlerinden Uludağ’da da hareketlenme başlayacaktır. Türkiye’nin ilk ve en büyük kayak merkezlerinden birisi olan Uludağ’a ulaşım oldukça kolaydır. Havayolu, karayolu, deniz yolu ve teleferik olmak üzere…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mervesoyozen · 5 years ago
Text
Sun’torini...
Yapılan araştırmalara göre her yıl yaklaşık 1 milyon turisti ağırlayan 75 kilometrekarelik bu küçük adaya,  İÖ 1450 yılında patlayan volkan, adaya bugünkü şeklini veriyor. Milattan önce 1600 ile 1400’lü yıllarda tarihin en büyük volkanik patlamalarından biriyle, Ege Denizi’nde bugün hala aktif olan volkanının etkisiyle Santorini adasının 73 km2’ lik alanı deniz altında kalmış. Ada hilal şekline bürünmüş ve rengi kapkara olmuş. Dünyanın en büyük volkanik patlamalarından biri olan bu felaketin ardından meydana gelen oluşuma “kaldera” deniyor. Kalderanın ortasında oluşan adalara ise “Palea Kameni” ve “Nea Kameni”. Santorini, Yunan adalarının en çok resim çekilen, en güzel mavi kubbeli beyaz badanalı manzarasına sahip adası. Haliyle diğer adalara nazaran biraz da pahalı. 
Tumblr media
Adaya Kos’dan 4,5 saatin sonunda gemiyle yaklaşırken adeta gecenin zifiri karanlığında, yüksek dağlık yapısının üzerine inci gibi dizilen şehrin ışıkları adeta gözümüzü aldı. Biz birden fazla ada görmek için Kos’dan https://www.bluestarferries.com/en/ ‘in cruise gemisi ile geçtik. Ancak alternatif ulaşım yöntemi olarak hava yolunu tercih etmek isteyenlere lazım olur diye yazmak isterim;
Olympic Havayolları www.olympicairlines.com Aegean Airlines www.aegeanair.com
Tumblr media
Adaya gece yarısı yanaştığımız için kiraladığımız araç şirketi ilave 25 euro karşılığında bizi karşılamaya geldi. Bunu özellikle belirtiyorum ki burada Kos’daki gibi gönlü zengin insanlardan ziyade daha ticari ve popülist yaklaşım hakim. 
Tumblr media
Adanın Nea Kameni adasına bakan yüzü şehir merkezi gibi düşünürsek, merkezi ise Fira alırsak kuzey ile güneyi birbirine bağlayan tek ana yol olduğunu söyleyebilirim. Biz Perissa bölgesini kalmak için tercih ettik. Hem turistik Fira ve Oia bölgesine göre daha hesaplı hemde adanın en güzel ve konforlu plajına sırtını dayamış durumda. Ada’da ana yollar çok iyi değil, yer yer ana caddelerin yanında evler sıralanmış kentleşmenin zayıf olduğunu söyleyebilirim. Biz Kos’da tabelalar okunaklı ve anlaşılır değil diye kızarken Santorini’de ana yol göremeyince Kos’a haksızlık ettiğimizi farkettik :)
Eşyalarımızla otele gece yarısı yerleştikten sonra sabah gözümüzü Perissa Plajında açıyoruz. Oldukça güzel mekanlar olduğunu söyleyebilirim.
Tumblr media
Perissa’da beachler günlük 20-25 Euro civarında şezlong şemsiye bedeli alıyor. Nerede Kos’da free şezlonglar (yalnızca yediğini içtiğini ödediğin sistem). Erkenden kahvaltımızı yapıyoruz, kaybedecek vaktimiz yok. 
Tumblr media
Hemen her koyunda yüzmeyi hedef koyuyoruz kendimize, atıyoruz sırtımıza havlumuzu Perissa’da ayağımızı denize sokuyoruz. Burası nam-ı değer Black Beach ki volkanik etkiler sonucu oluştuğunu hissetmek inanılmaz derecede güzel bir his. Kumsaldaki tüm taşlar siyah renk ve muazzam bir görüntü;
Tumblr media
Black Beach
Tumblr media
Black Beach
İkinci durağımız haritanın Güney’den adanın GüneyBatı’sına doğru ilerleyerek Vlychada oluyor. 
Tumblr media Tumblr media
Deniz kenarında bulunan kaya görünümdeki delikli ve hafif taşlar sayesinde muazzam fotoğraflarını oluyor. Görmeniz gerekenler listesinde! Denizi biraz dalgalı, açık deniz ve soğuk. Girişi biraz zor olabiliyor. Yerde incecik kumlar var bu yüzden rüzgarda uçarak rahatsız edebiliyor. Kısa süre vakit geçirmek için uygun.
Tumblr media
Üçünçü durağımız ise Akrotiri’deki Red Beach oluyor. Buraya varmamız öğlen 12′yi bulduğu için heryer oldukça kalabalıklaşıyor ve otopark konusunda sıkıntılı biryer. Zaten denize paralel kayalık bir yapının kumsalı olduğu için düz ayak yürüyerek ulaşamıyorsunuz, oldukça kayalık bölgeden önce çıkıp sonra deniz seviyesine iniyorsunuz. Bu nedenle parmak arası terlik yerine sandalet veya spor ayakkabı ile gitmek en mantıklısı oluyor.
Tumblr media
Red Beach
Tumblr media
Red Beach
Red Beach’te hizmet sunan tesisler ne yazık ki yok, kumsalın en sonunda küçük bir tesis var ancak burası da yeterli değil. Bu nedenle burada da denize girip uğrama noktası olarak görerek, aracımızı hediyelik dükkanın otoparkına kısa süreli park etmeye ikna etmiş olduğumuzdan da dolayı hemen ayrılıyoruz. Adanın güney kıyıları bittiğine göre rota Güney Doğu kıyıları oluyor. bu bölgedeki girintili çıkıntılı koylarda çok geniş bir hizmet ağı bulunmadığı için kalabalığı da az oluyor. Derken gün sonuna doğru rota bizim Oia’ya, hedef noktaya çıkarıyor. Zaten adada akternatif yollar olmadığı için bir şekilde yollar kendini tekrar ederek aynı noktalara çıkarıyor. Sözü açılmışken Santorini’de ulaşım ciddi bir mesele. Buna daha sonra değineceğim.
Gün batarken soluğu İmerovigli’de alıyoruz.
Tumblr media
İmerovigli
Burası gemi ile yanaştığımız ve o büyülendiğimiz oldukça yüksekte kalan kayalık bölge. Google resimlerinde gördüğümüz beyaz merdivenli mavi pencelereli evlerin, otellerin bulunduğu Fira bölgesine 15 dk. mesafede. Aslında Oia, Fira ve  İmerovigli birbirine çok benzeyen, birçok restorant ve otele ev sahipliği yapmış aynı kıyıya bakan mahalleler. Gün içerisinde bunlardan herhangi birinin ara sokaklarında yürüyerek akşamüstü gün batımında da romantik bir yemek yenilebilir.
Santorini’de Ulaşım
Santorini’de ulaşım ciddi bir mesele demiştim. Evet gitmeden önce bir çok yazı ve blogda araç kiralama bir opsiyon olarak gösterilirken toplu taşıma ile ulaşım sağlanabileceği yazarken ben merkez bölgelerdeki büyük şehirlerarası otobüsler dışında hiç toplu taşıma göremedim.Sık ring yapan dolmuş mantığı olmamasına karşın birde bu ulaşım yönetimi ile tüm koyları gezerek adayı kısa zamanda keşfetmek neredeyse imkansız. Yanı sıra adadaki karayolu oldukça kısıtlı, dar dolayısıyla özel araçla dahi trafik gibi faktöre takılabiliyorsunuz. Biz gitmeden önce internet üzerinden araç kiralayarak bu sorunu önden hallettik. Burada çok önemli bir detay var ki; kiraladığınız araç ofisten teslim almalı mı buna dikkat edin. Çünkü adaya ulaştığınız indiğiniz limandan ofide gitmek için ya yüklü miktarda taksi parası vereceksiniz(ki gece yarısından sonra ulaşılması halinde taksi bulmakda dert haline geliyor) veya önden araç kiralama ofisi ile görüşüp limana ek ücret karşılığında getirmesini isteyeceksiniz. Biz +25 €  karşılığında limandan teslim aldık. 2019 yaz sezonu rakamlarına göre de günlük yaklaşık 80-90 €  civarı kiralama bedeli söz konusuydu. Yani anlayacağınız Santorini’De ulaşım oldukça da pahalı.
4 notes · View notes
mehmmehm · 6 years ago
Text
Yollarda-6   Ovacık / Pulur
Tunceli merkezden Ovacık'a minibüsler Çarşı Café’nin hemen yukarısından kalkıyor. Sabah 9′dan akşam saat 6'ya kadar minibüs var, yalnız dönüşte dikkat edin; saatler tamamen farklı, örneğin dönüş için son minibüs akşam saat dört buçukta olabiliyor. 
Tumblr media
Ekim ayında güneş yaza göre daha erken batıyor. Giderken karanlığa kaldığım için yol manzarasını göremedim, tavsiyem, günbatımından önce yola çıkarsanız manzarayı kaçırmamış olursunuz. 
Medyada, özellikle de sosyal medyada Ovacık hakkında anlatılanları okuyunca, "herkesin vızır vızır arı gibi çalıştığı, zengin, her gün yüzlerce kişinin katıldığı halk meclisleri yapılan, sürekli sosyal etkinlik düzenlenen gösterişli, İsviçre kasabası kıvamında bir yer" hayal etmedim değil...O kadar beklenti biraz fazla kaçıyor tabi. Ekim ayı olduğu için, biraz da kaymakamlık makamı etkinlikleri kösteklediğinden olsa gerek, öyle dışarıdan hemen sezilen büyük bir sosyal faaliyet yoktu ilçede. Bununla birlikte artık Anadolu'da az bulunan bir güzellik buldum Ovacık'ta: HUZUR! Sokakları, havası, insanları huzurlu. Belki son yıllarda yaygınlaşan doğal tarım-arıcılık-turizm sayesinde ilçede yaşayan neredeyse herkesin iş bulabiliyor olması, yaşam standardının artması, belki -şu ya da bu şekilde- nispeten barış koşullarının süregelmesi, belki dağlarla çevrili doğanın güzelliği, manzaranın betonla kapanmamış olmasının getirdiği ferahlık hissi... büyük olasılıkla da bütün bu etkenlerin birleşmesi sonucu Ovacık'ta tatlı bir huzur var. 
Tumblr media
Ekim 2018 itibarıyla ilçede 3 otel vardı: Doğa Turistik otel, Munzur otel, Meyman otel. Ben Meyman’da kaldım, oldukça rahat ve temizdi. Diğerlerinin de iyi olduğunu duydum. Bir de Öğretmen Evi var ama ne zaman yer olup olmayacağı belli olmuyor. Ertesi gün, beraberimde Elazığ’dan günübirlik gelen iki arkadaşla ilçenin önemli bir atraksiyonu olan “Gözeleri” ziyaret ettim. Ovacık merkezden taksiyle 20-25 dakika uzaklıktaki Ziyaret köyünün yakınında, kayaların arasından kaynayan sular Munzur Çayının ana kaynağını oluşturuyor. Arabanız yoksa, Gözelere tek gidiş yolu taksi: hesaplı olması için 2-3 kişi birleşip gitmenizi ve dönüş için şoförün telefon numarasını almanızı tavsiye ederim.
Tumblr media
Kayaların içinden çıkan su soğuk... “Ne kadar soğuk olabilir ki?” demeyin, hakikaten soğuk. Hem bizi getiren taksi şoförü, hem de varınca ayaküstü tanışıp sohbet ettiğimiz, Ziyaret köyünden arkadaşlar bize “Elinizi tutun bakalım kaç saniye tutabileceksiniz” deyince denedik. Su sürekli hareket halinde olduğu için gerçekten elin bütün ısısını alıyor. 6 derecelik denizde yüzmüş biri olarak ben bile ancak 25 saniye dayanabildim. 
Gözelerin bir ilginçliği de suyun içinde yer yer bulut gibi g��rünen beyazlıklar. Denizbilimci olarak açıklamak bana düştü. İlk önce “kalsiyum olabilir” dedim, ama beyazlığın çıkış noktasının biraz ilerisinde kaybolması nedeniyle bu açıklamamdan kendim de tatmin olamadım. Daha akla yatkın bir olasılık: hava kabarcıkları. Kayanın altındaki basınçlı ortamdan gelen sudaki çözünmüş gazlar, basınç düşünce (ya da sıcaklık artınca) kabarcığa dönüşüyor. Kapağı açılmış bir gazoz gibi. Tabi bunun başka bir açıklaması da olabilir, ama benim tezim hava kabarcıkları.  
Tumblr media
Gözeler, kültürel açıdan Dersim insanı için çok özel, hatta neredeyse kutsal bir yer. Munzur çayının çıkış noktası ile ilgili bir çok efsane var, özellikle de “Munzur Baba (Munzir Bava)” efsanesi. Buna göre Gözeler, Munzur isimli çobanın taşıdığı tastaki sütün yere dökülmesiyle ortaya çıkıyor, ama efsanenin değişik versiyonları var ve orijinal halinin hangisi olduğu da tartışma konusu. Bu efsaneleri hakkını vererek burada alıntılamak çok zor, ama merak edenler için internet üzerinde bir kaç link buldum: 
http://metinkahraman.blogcu.com/munzir-bava-munzur-baba-efsanesi-ve-tragedyasi/680010 
http://siyahhortum.blogcu.com/dersim-efsaneleri-munzur-baba-efsanesi-duzgun-baba-efsanesi-su/1677235 
http://www.ozgurdersim.com/haber/bir-kentin-yasayan-efsanesi-munzur-gozeleri-11688.htm 
Linkini verdiğim ilk blogda belirtildiği gibi, efsanenin “hacca giden ağa” versiyonu Dersim’deki inanç sistemi ile çelişiyor, sanırım özgün versiyonu aşağıdaki linkte anlatılan gibidir: 
https://www.tunceliemek.com.tr/NewsDetail/Munzur-Ziyaretgahi-ve-Peyzaj-Projesine-Dair-Birkac-Soz/169/39813
Gözeleri ve Ziyaret köyünü gezdikten ve köyün kahvesinde biramızı yudumladıktan sonra -ve evet Anadolu’da bir köy kahvesinde oturup huzur içinde bira içmek çok güzel bir duygu- bizi getiren taksiyi arayıp Ovacık merkeze geri döndük. Akşam yemeği için seçtiğimiz yer, yine ilçenin turistik atraksiyonlarından biri olan “Cuba Café” idi. Ovacık’ta çok güzel kafeler var, ama burası adı ve konseptiyle öne çıkan bir yer. Menüden yemek seçerken, Rosa Luxemburg ya da Che Guevara gibi kişiliklerin dünyayı güzelleştiren alıntılarıyla karşılaşabiliyorsunuz. Aşağıdaki alıntı da kafeye gelen misafire iyi ki hareket etmişim, kalkıp gelmişim, görüp öğreniyorum dedirtiyor: 
“Hareket etmeyen, zincirlerini fark edemez. Özgür insan başka türlü karar verme imkanı olan insandır.” (Rosa Luxembourg)
Tumblr media
Akşamları çok geç uyunmuyor Ovacık’ta, gece hayatı pek yok. Çay ve bira içilebilen mekanlar var. İnsanlar hoşsohbet. Söz siyasete gelirse, ve eğer sizi iyi tanımıyorlarsa doğal olarak temkinli yaklaşıyor, fazla suya sabuna dokunmayan bir-iki genel yorum yapıp konuyu değiştiriyorlar. Yine de, bu “suya sabuna dokunmayan yorumlar” bile Türkiye standartlarında alışık olduğunuzdan çok daha seviyeli ve birikimli. 
Dersimlilerin anadili genelde “Zazaca” olarak biliniyor, yöreye göre değişiklik gösteriyor (Kirmanckî, Kirdkî, Zazakî, Dimilkî … diye de adlandırılıyor) Bir Kürt lehçesi mi yoksa aynı Hint-Avrupa dil ailesinin ayrı bir kolu mu olduğu konusunda tartışmalar var. Bu konuda kararı dilbilmciler verecek sanırım. Ancak, Zazaca kaybolma tehlikesi altında bir dil. Neyse ki Dersimliler, dünyada yalnızca Anadolu’da bulabileceğiniz bu dili ve kültürü yaşatma sorumluluğunu üstlenmişler. Örneğin, kitabevlerinde Zazaca dilbilgisi kitapları, ya da sokaklarda bazen iki dilde yazılmış bir trafik tabelası görebiliyorsunuz:  
Tumblr media
Akşam buz gibi soğuk çöküyor ekim ayında, güneşin batışından sonraki 1 saat içinde hava 15 derece birden soğuyor. Erken yatma amacıyla otele gidip televizyon-internet derken yine geç uyuyunca sabah da geç kalktım. Öğlene doğru Ovacık balı ve yumurtası ile güzel bir kahvaltı yaptım: 
Tumblr media
Kahvaltı tabağında daha birkaç dilim leziz peynir, doğal kaymak ve sanırım bir dilim salam da vardı ama temiz havanın etkisiyle nasıl acıktıysam artık, tabağın yarısını mideye indirdikten sonra aklıma geldi fotoğraf çekmek. Bal hakikaten bir efsane. 
Kahvaltıdan sonra ilçeyi bu kadar ünlendiren belediyesini gezmeye gidiyorum. Binanın kapısı gerçekten de sonuna kadar açık ve girişi gerçekten de kütüphane. Kitaplara göz atayım derken oturup bir tanesini yarım saat okuyorum. Girişin yan tarafındaki ofiste ise arı gibi çalışılıyor, çuvallar geliyor, çuvallar gidiyor, organik nohut, fasulye ve tarım ürünü siparişleri Türkiye’nin dört bir yanına yetiştiriliyor. Elde edilen gelirin önemli bir kısmıyla da öğrencilere burs veriliyor. 
Belediyenin üst katı aynı zamanda sanat galerisi gibi, duvarlarda Ovacıklı ve Dersimli sanatçıların eserleri var. 
Tumblr media
Belediye başkanı Maçoğlu’nun odasında olduğunu öğrenince sevinip kitabını imzalatmak için beklemeye başladım. “Kitabını” derken, aslında kitabı yazan Erdal Emre, ama kitaptaki anlatımlar Maçoğlu’ya ait. Röportaj şeklinde yazılmış biyografi de denebilir. 
2-3 dakika bekledikten sonra beni ve bekleyen diğer kişiyi içeri aldılar. Başkanın iki toplantısı arasındaki 5 dakika zarfında bir çayını içtik. O arada hem kitabını imzaladı, benim hal hatırımı sordu, Ovacık izlenimlerimi dinledi, hem de işyeri sahibi hanımın şikayetini alıp bürokratik bir sorunu çözdü, sonra da “Kusura bakmayın bu Kaymakamlık toplantısına gitmek mecburiyetindeyim” diyerek kalktı. El sıkışırken, biraz klişe bir soru olduğunu bile bile “Burada çok güzel işler yapılıyor, nasıl katkıda bulunabiliriz?” diye sordum. “Birçok öğrenciye burs veriyoruz ama halen ihtiyacı olan çok öğrencimiz var. Düzenli olduğu sürece katkı miktarının azlığı çokluğu önemli değil, öğrencilere doğrudan burs verebilirsiniz” dedi ve beni kâtibe yöneltti. Kâtiple de e-posta adreslerini değişip, burs konusunu çevremdekilere duyurma sözü verdikten sonra bu telâşsız, ama çok iş gören belediye binasından çıkıp çay içmeye gittim. 
Akşamüzeri ise Hozat yolundan Munzur ırmağına doğru gidip birkaç fotoğraf çektim. Gerçekten keyifli bir yol.
Tumblr media
Munzur ırmağı üzerindeki köprü zamanında çökmüş ya da yıkılmış, yeniden yapılmış: 
Tumblr media
Irmağı geçince karşıma dağ evi ve kayak merkezi çıktı, gitmişken oraya da uğrayayım dedim. Kayak sezonu başlamamış ama resepsiyonda görevliler var yine de. Teorik olarak konaklamak mümkün, fakat kafeterya daha işletilmiyor, bazı hizmetler birkaç hafta sonra verilecek... Yani anladığım ve gördüğüm kadarıyla, dağ evi kar ancak yağdıktan sonra gidip kalınacak bir yer... 
Tumblr media
Dönüşte arı kovanlarının bir kısmını görebildim, bir de Ovacık’tan bir kaç güzel kare yakaladım. 
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Ertesi gün ayrıldım Ovacık’tan. Huzuru, verdiği ferahlık hissi, manzarası, tertemiz havası ve güzel insanlarının yaptığı umut veren, güzel çalışmaları içime işledi. İyi ki gelmişim. Ilk fırsatta tekrar gideceğime, geri döneceğime eminim. 
1 note · View note
keskinrentacar · 3 years ago
Text
Bodrum İzmir Dalaman Havalimanı Araç Kiralama
Şehirler Arası Araç Kiralama
Keskin Bodrum Rent A Car hizmetleri, 2006 yılından beri Dalaman / İzmir / Bodrum merkez olarak hizmet vermektedir. İlkelerimiz siz müşterilerimize daha kaliteli, güvenli ve sorunsuz hizmet vermektir. Keskin Rent A Car araç kiralama filomuzu oluştururken kiralama fiyatları en düşük olan araçları bulundurmaya özen gösterdik. Bunun yanında siz değerli müşterilerimiz için vip oto kiralama, minibüs kiralama hizmetleri içinde ayrı bir birim oluşturduk. Bu sayede Dalaman, İzmir ve Bodrum ucuz araç kiralama hizmetini sunma hedefimizi gerçekleştirdik.
Günlük, Haftalık, Aylık Araç Kiralama Fiyatları
Keskin Rent A Car ile Dalaman, İzmir ve Bodrum'da araç kiralamak artık çok kolay. Firmamız, ne depozito nede sizi endişelendirecek herhangi bir gizli ücret talep etmez. Aralarından seçim yapabileceğiniz farklı stil ve boyutlarda geniş bir araç filosuna sahibiz. Dalaman, İzmir ve Bodrum noktalarından idealinize uygun günlük, haftalık ve aylık araba kiralamak için hemen rezervasyon yapın ve aynı gün içinde aracınızı sorunsuz bir şekilde teslim alın. Herkesin sürüş tercihlerinin farklı olduğunu biliyoruz, bu nedenle manuel ve otomatik otomobillerin yanı sıra benzinli, verimli yakıt ve konforlu sürüş deneyimi için dizel motor seçenekleri de sunuyoruz. Kiralık araçlarımızda ek sürücü hizmetlerinin yanı sıra, GPS, çocuk koltukları ve yükselticiler gibi eklentiler de sunuyoruz.
Havalimanı Araç Kiralama
Araç kiralama ihtiyaçlarınız için, bütçenize uygun mevcut tüm seçenekleri sunduk. İzmir Adnan Menderes Havalimanına 5 km, Dalaman Havalimanına 8 km, Milas Bodrum Havalimanına 3 km mesafede olan araç kiralama ofisimiz, havalimanı noktalarında iç hatlar ve dış hatlar çıkışlı olarak gelen misafirlerimizi yolcu kapısında karşılamaktayız. Rezervasyonunu yapmış olduğunuz arabanızı, havalimanı otoparkından hazır bir şekilde getiriyoruz.
Havalimanı araç kiralama merkezlerimiz:
bodrum havalimanı araç kiralama
Milas Bodrum Havalimanına 3 km mesafede olan araç kiralama ofisimiz, siz değerli misafirlerimizi ağırlamaktan büyük bir keyif alacaktır. Milas - Bodrum Havalimanı iç hatlar ve dış hatlar çıkışlı olarak gelen misafirlerimizi yolcu kapısında karşılıyoruz. Rezervasyonunu yapmış olduğunuz arabanızı, havalimanı otoparkından hazır bir şekilde getiriyoruz.
Geniş bir yerleşim coğrafyasına yayılmış olan Bodrum'un, gezilmesi gereken yerler arasındaki mesafeleri de oldukça fazladır. Kendinize ait aracınız yoksa, seyahatinizi veya tatilinizi daha karlı hale getirecek fırsatlar arıyorsanız, Milas - Bodrum havalimanı veya yakınlarında ucuz araba kiralamak, taksi ile gezmekten çok daha karlı ve pratik olacaktır. Bodrum Havalimanı araç kiralama firmaları arasından bütçenize uygun bir kiralık araba arıyorsanız, Keskin Rent A Car firmamızın güvencesi ile aracınızı hemen teslim alabilirsiniz. Bodrum'u kiralık araba ile keşfedin, günlük rotanızı seçin ve konaklamanız sırasında tüm güzel yerleri ziyaret edin. Bodrum'da araç kiralamada ucuz fiyatları yakalamak için aylar öncesinden yapılacak rezervasyon, oto kiralama işlemini daha hesaplı ve avantajlı hale getirecektir. Özellikle yaz dönemi boyunca çok yoğun talebin görüldüğü Bodrum havalimanı araba kiralama noktamızdan günlük, haftalık, aylık ya da uzun dönemli rent a car işlemleri yapabilirsiniz.
2. izmir havalimanı araç kiralama
��zmir Adnan Menderes Havalimanına 5 km mesafede olan araç kiralama ofisimiz, siz değerli misafirlerimizi ağırlamaktan büyük bir keyif alacaktır. İzmir Adnan Menderes Havalimanı iç hatlar ve dış hatlar çıkışlı olarak gelen misafirlerimizi A ve B kapısında karşılıyoruz. Rezervasyonunu yapmış olduğunuz arabanızı, havalimanı otoparkından hazır bir şekilde getiriyoruz.
İzmir hem ticaret hem tatil bölgesi olarak gerçekten ikonik bir seyahat noktasıdır. Bu nedenle İzmir Adnan Menderes Havalimanı Türkiye'nin en işlek dördüncü havalimanı ünvanına sahiptir. Sadece tatil yerinizin heyecanını yaşamakla kalmayacak, aynı zamanda İzmir körfezinde araç kullanırken yolda tadını çıkarabileceğiniz muhteşem manzaralar ve durak noktaları keşfedeceksiniz. Bu, şehri kendi programınız ile keşfetmenin de en iyi yoludur. Bunun için size uygun en doğru arabayı seçin ve gitmeye hazır olun. İzmir havalimanında araba kiralamak bu güzel bölgeyi keşfetmenin ve destinasyon yerinize hızlı bir şekilde varmanın harika bir yoludur. Pek çok turistin bilmediği tüm gizli hazineleri hiç bir kısıtlama olmadan keşfetmek için gerçekten bir araba kiralamalısınız. Sakin bir yolculuk arıyorsanız, sahil boyunca neden Çeşme, Urla, Foça'ya gitmiyorsunuz? İnanılmaz turkuaz deniz ve kumsalların yanı sıra, yol boyunca keşfedilecek çok sayıda şarap imalathanesi bulacaksınız.
Endişe etmeden kolayca rezervasyon yapabilmeniz için İzmir havalimanı ve çevresinde bütçenize uygun araç kiralama fiyatlarını sizin için tek bir sitede topladık. Ama fiyatlar yükselmeden önce erken rezervasyon yapın.
3. dalaman havalimanı araç kiralama
Dalaman Havalimanına 8 km mesafede olan araç kiralama ofisimiz, siz değerli misafirlerimizi ağırlamaktan büyük bir keyif alacaktır. Dalaman Havalimanı iç hatlar ve dış hatlar çıkışlı misafirlerimizi yolcu karşılama alanında karşılıyoruz. Rezervasyonunu yapmış olduğunuz arabanızı, havalimanı otoparkından hazır bir şekilde getiriyoruz.
Milas-Bodrum Havalimanı ile birlikte Muğla'nın iki uluslararası havalimanlarından biri olan Dalaman Havalimanı merkeze 10 km mesafedir. Dalaman ve yakın çevresinde çok fazla popüler turistik yerlerin olması nedeniyle, görülmesi ve yapılması gereken listenizin oldukça uzun olacağını söyleyebiliriz. Dalaman'ın geniş coğrafyasında araç ile seyahatinizi geçirirken, inanılmaz yerleri keşfedeceksiniz. Bu sebeple, Dalaman'da araç kiralama acenteleri yaz sezonunda çok fazla rağbet görmektedir. Hem Dalaman havalimanında hem de şehir merkezindeki çok sayıdaki araç kiralama acentesi içinden seçim yapmakta zorlanabilirsiniz. Dalaman araç kiralama firması olarak, bütçe ve ihtiyacınıza göre seçiminizi kolaylaştıracak farklı ebat ve tiplerde araç seçenekleri sunmaktayız. Rekabetçi Dalaman Rent A Car fiyatları konusunda karşılaştırmanıza yardımcı olacak geniş bir araç filosuna sahibiz.
Dalaman çevresine yakın Köyceğiz, Dalyan, Göcek ve Fethiye bölgeleri için de araç kiralama ihtiyaçlarınızı havalimanından karşılayabiliriz.
1 note · View note
enyakininizda · 3 years ago
Text
Çanakkale Taksi
Çanakkale Taksi olarak geliştirdiğimiz bu yeni uygulamanın yolcu ve taksiciyi buluşturan bir sistemden çok daha fazlası olmasını hedefledik. Yıllardır edindiğimiz tecrübemiz ve alanında uzman taksi durakları ve şoförlerin de desteğiyle bize ulaşan tüm müşterilerimize hem kaliteli hem de hızlı hizmet sunmak önceliğimiz.
Özellikle Çanakkale bölgesinde yoğun olarak hizmet vererek taksi durakları arasında öne çıkan Çanakkale Taksi olarak biz, müşterilerimize 7/24 güvenli hizmet sunarken acil durumlarda da desteğimizi esirgemeden, hem şehir içi hem de şehirler arası yolculuklarda konforlu bir seyahat sunmayı hedefliyoruz.
Çanakkale Taksi olarak hedef konumunuza en kısa güzergâhları kullanarak, trafikten kaçarak ve güvenle ulaşmanızı sağlıyoruz. Üstelik bizi tercih eden müşterilerimizin memnun kaldığı hizmetimizle hem uygun fiyatlı hem de konforlu yolculuğunuzun tadını çıkarabilirsiniz. Eğer taksi çağırmak ve harika bir hizmet almak istiyorsanız doğru yerdesiniz! Çanakkale Taksi 7/24 hizmetinizde!
Altını çizmemiz gereken bir diğer nokta ise yalnızca şehir içi değil, şehirler arası da hizmet veriyor olmamız. Çanakkale Taksi ile kaliteli ve konforlu yolculuklarınızı şehirler arası güzergâhlarda da güvenle sürdürebilirsiniz.
Aynı zamanda “Alo Taksi” hizmetimiz ile Çanakkale Taksi olarak 7/24 size hizmet verirken tecrübeli kadromuz sizlere eşlik ediyor olacak. En uygun fiyatlandırmalarla, hiçbir gecikme olmadan hizmet alabilecek ve kaliteli araçlarımızla kapınızdan istediğiniz konuma çabucak, güvenle ulaşabileceksiniz. Üstelik hedef konumuz ister şehir içi, isterseniz de şehirler arası olsun, uzman ekibimiz size mutlulukla yardımcı olacaktır!
En temel amacımız ise değerli müşterilerimiz olarak sizlere güvenli ve hesaplı bir hizmet sunarken aynı zamanda kalitemiz ve konforumuz ile de sizleri mutlu edebilmektir.
0 notes
ozlemaltinn · 3 years ago
Text
Bahçelievler Otel Seçenekleri
Genel olarak İstanbul, yerli ve yabancı insanların en sık ettiği şehirlerin başında gelmektedir. Bu nedenle, konaklama alternatiflerinin de en fazla olduğu şehirlerin başında gelmektedir. İstanbul’da konaklama yaparken birçok etmene dikkat etmeniz gerekir. Öncelikle lokasyon bu anlamda belirleyici unsur olmalıdır. Yayılmış, trafik sorunu olan bir şehir olduğu için her zaman aktif bir şekilde sorun yaşama olasılığınız bulunmaktadır. Bahçelievler otel arayışına en hızlı çözüm bulabileceğiniz yerden biridir. Bu bölge, hem olanaklarıyla, hem de bölgesel anlamda önemlidir.
Tumblr media
Beklentileri en doğru şekilde karşılayabilecek oteller, hızlı şekilde ulaşabilirsiniz. Aradığınız kriterleri belirleyerek, her anlamda en etkin sonuçları alabilirsiniz. Farklı bir şekilde konumlanan oteller sayesinde, ulaşımı rahat, konforlu bir konaklama yaşamanız mümkündür. Aradığınız ve gitmek istediğiniz alana, toplu ulaşım, taksi ve benzeri araçlarla en hızlı şekilde ulaşmanız mümkün olacaktır. Geleneksel konaklama seçeneklerinin gelişmiş olması nedeniyle, her beklentiye uygun otellerin bulunması mümkündür. Etkin bir şekilde konaklamak, temiz ve düzenli bir alanda kalmak sizin için de önemliyse, o zaman Şirinevler bölgesinde bulunan hesaplı otelleri tercih edebilirsiniz.
0 notes
izmirhesaplikorsantaksi · 2 months ago
Text
İzmir Korsan Taksi, İzmir ve çevresinde uygun fiyatlı ve güvenilir ulaşım hizmetleri sunan bir alternatif taksi servisidir. Özellikle şehir içi ulaşımda hızlı ve ekonomik çözümler arayanlar için ideal bir tercih olan İzmir Korsan Taksi, müşteri memnuniyetine odaklanarak güvenli ve konforlu yolculuklar sağlamayı hedefler.
İzmir'in çeşitli semtlerinden hızlı ulaşım hizmeti sunan korsan taksi, profesyonel şoförleri ile 7/24 hizmet verir. Geniş araç filosu ile tek kişilik veya grup yolculukları için farklı seçenekler sunarak, müşteri ihtiyaçlarına esnek çözümler üretir. Özellikle havaalanı transferleri, şehir içi geziler ve acil ulaşım ihtiyaçları için tercih edilen bu hizmet, uygun fiyat politikasıyla dikkat çeker.
Geleneksel taksi hizmetlerine göre daha ekonomik fiyatlarla ulaşım sağlayan İzmir Korsan Taksi, müşteri beklentilerini karşılamak için dakik ve güvenli sürüşler sunar. Aynı zamanda trafik yoğunluğu ve yol durumu gibi faktörleri göz önünde bulundurarak en kısa ve hızlı rotaları seçer. Böylece müşterilere zamandan tasarruf ettiren bu hizmet, İzmir’de uygun maliyetli ve rahat bir seyahat deneyimi sunmayı amaçlar.
0 notes
venominfernus · 2 years ago
Text
Gaahls Wyrd Tour 2022 & Ultima Ratio Fest 2022 ile Budapeşte İzlenimleri -1-
Sıcak bir temmuz ayında katılmış olduğum Release Athens 2022 (bkz. Release Athens Fest 2022 Kritiği) mini festivalinden yaklaşık üç ay kadar sonra, yurt içinde izleme imkanı bulduğum irili ufaklı konserlerin ardından, bu sefer de Budapeşte’de peş peşe iki gün harika gruplar ve performanslar izleme şansım oldu. Özellikle merak ettiğim Gaerea, Gaahl’s Wyrd ile yine, yeni, yeniden Saor, Moonspell, Borknagar’ı hem izleyip hem de fotoğraflamak güzel bir deneyimdi. Buradan destekleri için Extreminal.com a ayrıca teşekkürler 😊
Tumblr media
Konserlere geçmeden önce Budapeşte’den kısaca bahsetmek gerekirse; Tuna diğer adıyla Danube nehrinin ikiye böldüğü Buda ve Peşte bölgelerinin birleşmesiyle oluşmuş tarih ve paprika kokan, İkinci Dünya Savaşı’nın anılarını hala çoğu yerde görebileceğiniz, güzel kafeleri, barları, açık hava sanat galerisi tadında büyük meydanları, geniş parkları, huzurun ve yeşilin hakim olduğu, yaklaşık iki milyon insana ev sahipliği yapan güzel bir Orta Avrupa şehri.
Bulunduğum dört gün boyunca yaptığım planlara, zamanı verimli kullanmama rağmen göremediğim yerler de oldu ama yolu düşenler için, akşam Parlamento Binası’nın ve Buda Kalesi’nin ışıklarının aydınlattığı Tuna kıyında gece yürüyüşü yapmadan, Gulaş Çorbası içmeden (ama ben daha iyisini yapıyorum 😊), Yahudi Mahallesi’nin tarihi sokaklarını gezmeden dönmeyin diyorum.
Tumblr media
İstanbul çıkışlı yaklaşık iki saatlik uçuş ile ünlü Macar piyanist Listz Ferenc havaalanına inişten sonra, şehir merkezine ulaşımın en hesaplı yolu olan 200E numaralı otobüslerle ile Budapeşte’nin merkezi noktalarından biri Deak Ferenc meydanına yaklaşık 30-40 dakikalık bir yolculuğun ardından ulaşabiliyorsunuz. 
Meydandan şehrin her yerine otobüs, metro, tramvay, pek uzak olmayan Tuna üzerinden ise tekneler ile ulaşım mümkün ama çoğu ülkede hayat kurtarıcımız olan Uber maalesef Macaristan’da faal değil, daha çok lokal taksi uygulamaları kullanılıyor. Gerçi fazla büyük bir şehir olmaması, gezilecek görülecek yerlerin genelde Tuna nehri çevresinde kümelenmiş olması, kaldığım süre boyunca toplu taşımayı nerdeyse hiç kullanmama sebep oldu ama şehirden ayrılırken saatim bana dört gün boyunca 70 km yol yürüdüğümü söylüyordu :)
Tumblr media
Yazının konser kritiği olduğunun farkındayım ama katıldığım festival veya konserlerin (özellikle yurtdışı olanları) hemen hepsinin nerdeyse üçte ikilik kısmı şehir gezisi ve yerel yemeklerin tadımı şeklinde cereyan ettiği için, yazılarıma etki ediyor ister istemez. Ayrıca okuyanlar olur ve bir ihtimal yolları bu şehirlerde herhangi bir konser veya etkinliğe düşerse bu tavsiyelerin yardımcı olabileceğini varsayıyorum. Bu açıdan, İdil’in yazmış olduğu bkz. Wacken’da Hayatta Kalma Rehberi’nin de önemli bir yazı olduğunu düşünüyorum. 
Kısaca da gezilip, görülmesi gereken yerlerden de bahsedip hemen asıl konumuza dönüyorum. Yukarıda bahsettiğim yerler harici, Tuna üzerindeki en güzel köprülerden Zincir Köprü (ben oradayken tadilattaydı maalesef), neredeyse her gün yolumun düştüğü Özgürlük Köprüsü, Aziz İstvan Bazilikası, Budin ve Vajdahunyad Kaleleri, harika heykelleriyle Kahramanlar Meydanı, güzel manzarası ile Gellert Tepesi, Terör Müzesi, Macaristan Ulusal Galerisi ilk aklıma gelenler.
Tumblr media
Gelim konser gününe. Konser turunun ilki günü son yılların popülaritesi yükselişte olan gruplarından Gaerea, her albümünde farklı tatlar veren Saor ve canlı performanslarını çokça merak ettiğim Gaahl’s Wyrd vardı. Daha öncesi şehir merkezinde, fotoğraflarından gördüğüm kadarıyla tarihi bir bina olan konser mekanı, konsere bir kaç gün kala şehre biraz daha uzak ama daha büyük bir yere alındı (biletlerin tamamen tükenmesiyle ilgiliydi muhtemelen) Plazaların ortasında, yeşillikler içerisinde çay bahçesini andıran hoş bir yerdi, dışarıda da konserden bağımsız elektro-pop müzikler çalıyordu, sanırım iş çıkışı biralarını içip sohbet etmeye gelenleri kıramamışlar 😊
Tumblr media
Bahçede soluklanıp, merch standında biraz vakit geçirdikten sonra kapıların açılmasıyla birlikte video ve fotoğraf çekimi için güzel bir açı bulup ilk grup Gaerea’yı beklemeye başladık. Tam saatinde Asmodeus’u temsil eden logolu maskeleriyle sahnedelerdi. Mglavari riffleri hatırlatan Limbo albümünden Conspiranoia ile açılışı yaptılar ama ben kliplerinden farklı olarak, maske ile sahneye çıkan gruplar gibi sabit şekilde durup müziklerini icra ederler, seyirciyle diyaloğa bile girmezler diye beklerken (bkz. Batushka, Mgla vb.) özellikle vokalist G. açılışla birlikte resmen yıktı geçti. Seyirciyi ateşlemesi, ayak basmadık yer bırakmaması ve aynı performansı konser sonuna kadar sürdürmesi gerçekten takdire edilesi. Son albümleri Mirage’dan dört, bir önceki albümleri Limbo’dan iki parça çaldıktan sonra mekanın tamamen dolu olması, nispeten yetersiz havalandırma ve harcadıkları müthiş efor neticesinde sahnede bulunan bütün su şişelerini de bitirerek ayrıldılar :) Şubat ayında Atina-Selanik turu yapıyorlar, belki buralara da uğrayıverirler diye umut ediyorum bu yazıyı yazarken.
youtube
İkinci grup ise sık sık yolumun kesiştiği Saor’du. Aura, Guardians ve bence en iyi işleri olan Forgotten Paths’dan sonraki albümleri Origins ile Kelt köklerinden kopmuş, farklı yerlere savrulmuş bir grup görüntüsü verdi bana, ayrıca  konserlerinde her zaman gördüğüm sempatik kemancı Lambert Segura’nın ayrılması bariz kan kaybettirmiş gruba. İlk parçaları da son albümün isim parçası Origins’ti :) Aura albümünden The Awakening, Aura, Guardians albümünden özellikle ikinci bölümü benim için efsane olan Tears of a Nation’ı çalarak sahneden ayrıldılar.
Tumblr media
Henüz müzik piyasasında Gaahl’s Wyrd diye bir oluşum yokken, bundan yıllar önce (sene 2014) ülkemize ilk defa gelen Wardruna’da, Gorgoroth’uh eski davulcusu Einar Selvik’le birlikte (tarzına oldukça ters olduğunu düşünüyorum) Viking mitolojisi, İskandinav paganizmi temalı folk-pagan müzikleri yapan Gaahl nam-ı değer Kristian Espedal ile ikinci karşılaşmamız bu gece olacaktı. Metal: A Headbanger Journey’deki malum sahnesi ile bir çok “meme” ye malzeme olması sonuncu, acaba izlerken de aklıma gelir sahne önünde güldüğümü görür de “hayırdır” der gibi bakar mı diye düşünceler de aklımdan geçmedi değil 😊   Gaahl ve ekibi bol sis efektleri içinde tam saatinde sahnedeki yerlerini aldılar. Açılış parçaları ise; son albümleri Ghost Invited’a ismini veren parçaydı. Daha sonrasında eski grubu Gorgoroth, God Seed ve hala faal olarak devam etmekte görünen Trelldom’dan da coverlar ekleyerek karma bir setlist sundular bizlere. Konser boyunca Gaahl, İstanbul’dan hatırladığımdan bambaşka bir görüntü içindeydi. Aralarda seyirciye teşekkür etmeler, parçaların öncesi küçük anekdotlar vermeler, hayranlarıyla bol bol el sıkışmalar gibi. Hatta benim bulunduğum bölgede herkesle el sıkışıp, bana sen geride kaldın gel buraya demesi, arada gülümsemesi, bildiğin sempatikmiş adam da biz yanlış tanımışız 😊 Performans olarak canlı izlediğim black metal vokalleri arasında en iyisi diyebilirim (Mortuus’un ile birlikte) o gece de yaklaşık 90 dakika boyunca muhteşemdi grubuyla birlikte.
youtube
Yaklaşık beş saat süren yorucu ama harika bir konser maratonunun ardından ikinci gün için ve bu sefer fotoğraf makinemi de yanıma alacağım, sahne önünde koşturmaca halinde geçecek ikinci gün için enerji toplamaya, eve doğru yola çıkma vaktiydi. Bu yazıyı yazarken aklıma geldi 😊 Gece sessiz sakin sokaklarda yürürken belki de bu ortama en uygun müzik sanırım bu diyerek Lambert’in bu parçasını açmış, Özgürlük Köprüsü’nden ay ışığı ile şehrin ışıklarının vurduğu Tuna’yı izlemiştim.
Tumblr media
1 note · View note
harikablogbu · 3 years ago
Text
VARTA AKÜLERDE KAMPANYA BAŞLADI, KAÇIRMAYIN HEMEN ARAYIN 0212 690 43 44 - HURDA AKÜ İNDİRİMLİ
Tumblr media
Kampanyayı kaçırmadan Hemen Arayın: 0212 690 43 44 - 0506 480 59 47
Ekstra güç ve üstün performans istiyorsanız, VARTA yüksek donanımlı araçlar için üstün performans sağlayarak hiç taviz vermeksizin en zorlu enerji ihtiyaçlarını karşılayan üstün marş gücü sunmaktadır. VARTA® start-stop özelliğine sahip olmayan araçlar için yüksek kalitede bir aküdür.
Varta akü, acil akü, hesaplı akü, ucuz akü, Esenyurt, Büyükçekmece, Beylikdüzü, Küçükçekmece, Florya, Avcılar, Bahçeşehir, akü, yerinizde akü değişimi, hurda akü indirimi.
İlke otomobil akü, İstanbul’da Esenyurt Fatih otomobil Sanayi Sitesinde hizmet vermektedir. Varta, Yiğit, İnci, Gentry akü markalarını en ucuz, en hesaplı, kampanyalı indirimli olarak sunmaktayız. Ayrıca Büyükçekmece, Beylikdüzü, Avcılar, Küçükçekmece, Florya, Esenyurt, Bahçeşehir bölgelerine yerinizde acil akü değişim hizmeti de vermekteyiz. Hurda akünüzü ücreti mukabilinde satın almaktayız. Kendi yerimizde montaj ücretsizdir. Bizi aramadan, fiyat almadan akü almayın.
Esenyurt ilke otomobil akü, esenyurt ilke otomobil akü market, esenyurt akü satışı, esenyurt akü bayisi, esenyurt güvenilir akü, esenyurt alo akü, esenyurt akü bayileri, esenyurt akü dolumu, esenyurt sıfır akü satanlar, esenyurt akü alımı, esenyurt akü satımı, esenyurt akü satıcıları, esenyurt uygun fiyata akücü, esenyurt akücü nerde, ikitelli ilke otomobil akü, ikitelli ilke otomobil akü market, ikitelli akü satışı, ikitelli akü bayisi, ikitelli güvenilir akü, ikitelli alo akü, ikitelli akü bayileri, ikitelli akü dolumu, ikitelli sıfır akü satanlar, ikitelli akü alımı, ikitelli akü satımı, ikitelli akü satıcıları, ikitelli uygun fiyata akücü, ikitelli akücü nerde, florya ilke otomobil akü, florya ilke otomobil akü market, florya akü satışı, florya akü bayisi, florya güvenilir akü, florya alo akü, florya akü bayileri, florya akü dolumu, florya sıfır akü satanlar, florya akü alımı, florya akü satımı, florya akü satıcıları, florya uygun fiyata akücü, florya akücü nerde, istanbul ilke otomobil akü, istanbul ilke otomobil akü market, istanbul akü satışı, istanbul akü bayisi, istanbul güvenilir akü, istanbul alo akü, istanbul akü bayileri, istanbul akü dolumu, istanbul sıfır akü satanlar, ucuz akü, en ucuz akü, en ucuz varta akü, istanbul akü alımı, istanbul akü satımı, istanbul akü satıcıları, istanbul uygun fiyata akücü, istanbul akücü nerde, beylikdüzü ilke otomobil akü, beylikdüzü ilke otomobil akü market, beylikdüzü akü satışı, beylikdüzü akü bayisi, beylikdüzü güvenilir akü, beylikdüzü alo akü, beylikdüzü akü bayileri, beylikdüzü akü dolumu, beylikdüzü sıfır akü satanlar, beylikdüzü akü alımı, beylikdüzü akü satımı, beylikdüzü akü satıcıları, beylikdüzü uygun fiyata akücü, beylikdüzü akücü nerde, küçükçekmece ilke otomobil akü, küçükçekmece ilke otomobil akü market, küçükçekmece akü satışı, küçükçekmece akü bayisi, küçükçekmece güvenilir akü, küçükçekmece alo akü, küçükçekmece akü bayileri, küçükçekmece akü dolumu, küçükçekmece sıfır akü satanlar, küçükçekmece akü alımı, küçükçekmece akü satımı, küçükçekmece akü satıcıları, küçükçekmece uygun fiyata akücü, küçükçekmece akücü nerde, bahçeşehir ilke otomobil akü, bahçeşehir ilke otomobil akü market, bahçeşehir akü satışı, bahçeşehir akü bayisi, bahçeşehir güvenilir akü, bahçeşehir alo akü, bahçeşehir akü bayileri, bahçeşehir akü dolumu, bahçeşehir sıfır akü satanlar, bahçeşehir akü alımı, bahçeşehir akü satımı, bahçeşehir akü satıcıları, bahçeşehir uygun fiyata akücü, bahçeşehir akücü nerde, büyükçekmece ilke otomobil akü, büyükçekmece ilke otomobil akü market, büyükçekmece akü satışı, büyükçekmece akü bayisi, büyükçekmece güvenilir akü, büyükçekmece alo akü, büyükçekmece akü bayileri, büyükçekmece akü dolumu, büyükçekmece sıfır akü satanlar, büyükçekmece akü alımı, büyükçekmece akü satımı, büyükçekmece akü satıcıları, büyükçekmece uygun fiyata akücü, büyükçekmece akücü nerde, avcılar ilke otomobil akü, avcılar ilke otomobil akü market, avcılar akü satışı, avcılar akü bayisi, avcılar güvenilir akü, avcılar alo akü, avcılar akü bayileri, avcılar akü dolumu, avcılar sıfır akü satanlar, avcılar akü alımı, avcılar akü satımı, avcılar akü satıcıları, avcılar uygun fiyata akücü, avcılar akücü nerde,
📷
9 Amper    12 Amper 42 Amper    45 Amper    50 Amper    55 Amper 60 amper 63 Amper 65 Amper 66 Amper 70 Amper 72 Amper 75 Amper 80 Amper 84 Amper 90 Amper 95 Amper 100 amper 105 amper 110 amper    115 Amper 120 Amper 125 Amper    128 Amper 135 Amper 150 Amper    165 Amper 180 Amper 190 Amper    200 Amper    210 Amper 225 Amper 240 Amper    250 Amper agm akü Alçak EFB Akü Motosiklet Aküsü Start Stop Ters Kutup Ticari taksi aküsü Tüm kenarlar tırnaklı    Tırnaksız Uzun Dar Yüksek
0 notes
mymrsn-blog · 5 years ago
Text
Mersin Çiftlikköy Taksi (Sana En Yakın Taksi)
Güvenilir ekip ve konforlu araçlarla hizmet sunan mersin çiftlikköy taksi müşterilerini bulundukları bölgeden alarak istedikleri bölgelere kısa sürede transfer etmektedir. Müşteriler bulundukları bölgelere taksi hizmeti talep edebilmektedir. 7/24 yolcu taşımacılığı yaparak en iyi hizmeti sunan Çiftlikköy taksi araç içi konfor, hızlı ulaşım, ekonomik tarife ve güvenli ulaşım ile tercih edilmektedir. Mesafe farketmeksizin bütün ilçelere istenilen noktadan hareket gerçekleşmektedir. Yolcuların uzak mesafelere gitmek istediklerini daha önceden telefon ile bildirmeleri önerilmektedir. Böylelikle randevu alarak taşıtın yolcu için tedarik edilmesi sağlanmış olmaktadır. İl dışından gelen misafirlerin Adana Havalimanı’na gitmesi gereken durumlarda da taksiler istenilen ulaşım hizmetini kolaylıkla sağlamaktadır. Hesaplı, rahat ve güvenilir yolculuklar için rahatlıkla tercih edilebilmektedir.
Mersin çiftlikköy taksi tercih edilme nedenleri nelerdir?
Mersin’in bütün noktalarına hızlı şekilde ulaşım hizmeti sunan Mersin çiftlikköy taksi ile Adana Havaalanı’na kolaylıkla transfer gerçekleşmektedir. Her gün gece ve gündüz günün her saatinde ulaşım hizmeti ile müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Çiftlikköy taksi mersin ilindeki tüm ilçelere farklı araç seçenekleri ile ulaşım hizmeti sunmaktadır. Standart araçların dışında var olan geniş hacme sahip olan araçlarla yük ve bagajların rahatlıkla taşınması mümkün olmaktadır. Yanı sıra daha konforlu seyahat etmek isteyen, uzun mesafeli yolculuklar için lüks araçları tercih edebilmektedir. Maksimum konfor ve aranan tüm ek hizmetlerin var olduğu vip araçlarla da keyifli yolculuklar gerçekleşmektedir. Mersin üniversite caddesi taksi yolcularına sağladığı kaliteli ulaşım hizmetleri ile daima tercih edilen alternatifler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Uzman ekibi, konforlu araçları ile güvenli sürüşü tüm kente ulaşım sağlanması mümkündür.
Mersin üniversite taksi hizmetleri
İl genelinde fazlası ile tercih edilen üniversite taksi taksicilik mesleğini ve ahlakını sindirmiş bir ekiple müşterilere hizmet sunmaktadır. Özellikle şehir dışından gelen misafirleri istedikleri noktalara bırakan taksiler yanı sıra dönüş yolculuğunda Adana Havalimanı’nı transfer olması gereken müşterileri de tam zamanında ulaştırmaktadır. Bunun yanında Mersin üniversite taksi hizmetleri de müşteri beklentilerini tam olarak karşılayan tercih arasında yer almaktadır. Personel kalitesi, araç konforu, güvenilirliği ile şehirde her noktaya ulaşım gerçekleştirilmektedir. Read the full article
0 notes
tanitimyazilari · 6 years ago
Photo
Tumblr media
Gürselpaşa Seyhan Taksi - Birmilyonnokta Adana Gürselpaşa Taksi, ulaşımda rakip tanımayan, profesyonel sürücüleriyle siz değerli müşterilerimize verdiği kaliteli ve güvenilir hizmetin haklı gururunu ve sevincini yaşamaktadır. Taksicilik sektöründe öncü olma yolunda hızla ilerliyoruz. Bizler işimizde en iyisiyiz ve bunu devam ettirmek için çok çalışıyoruz. Vermiş olduğumuz kaliteli hizmetimiz ve müşterilerimize yansıttığımız güvenilirlik misyonumuz bizi hizmetimizde kalıcı bir hale getirmiştir. Bu sayede bizi tercih eden müşteri sayımız gün geçtikçe artmıştır. Herhangi acil bir durumunuzda alo acil taksi hizmeti vermekteyiz. En kısa sürede istediğiniz adrese gelerek sizi gerekli yere yetiştiriyoruz. Taksi hizmetimiz 7/24 hizmetini sürdürmektedir. İstediğiniz vakitte bizlere ulaşıp ulaştırma hizmetimizden faydalanabilirsiniz. Bizler işimizi değerli görüyoruz ve müşterilerimize de değer veriyoruz. Bunun için alanımızda en iyisi olmaya çalışıyoruz. Hizmetimizin kalitesini bizi tercih ederek öğrenebilirsiniz. Kurum olarak etik değerlere önem veriyor ve güven, sözünde durma, hizmet kalitesi noktalarına çok dikkat ediyoruz. Sizlerin vermiş olduğumuz hizmetten duyduğunuz mutluluk bizleri de mutlu etmekte, bizleri daha iyi çalışmaya teşvik etmektedir. Ayrıca uygun fiyatlarımız ve müşteri zorda bırakmayacak hesaplı taksicilik yapmaktayız. Sizlere konforlu araçlarımızla keyifli bir yolculuk deneyimi yaşatıyoruz. Sürücülerimiz trafik kurallarına hâkim, profesyonel ve müşteri talep ve isteklerini en üst düzeyde tutacak tarzda yetiştiriliyorlar. Bize güveniniz bizi seçmenizle olacaktır. Siz tercihinizi yapın, biz de işimizi yapalım. İyi bir yolculuğun nasıl olduğunu bizimle yaşayacağınızdan eminiz. #birmilyonnokta @birmilyonnokta Gürselpaşa Seyhan Taksi - Birmilyonnokta
0 notes
hasankaraagac · 6 years ago
Photo
Tumblr media
Gürselpaşa Seyhan Taksi - Birmilyonnokta Adana Gürselpaşa Taksi, ulaşımda rakip tanımayan, profesyonel sürücüleriyle siz değerli müşterilerimize verdiği kaliteli ve güvenilir hizmetin haklı gururunu ve sevincini yaşamaktadır. Taksicilik sektöründe öncü olma yolunda hızla ilerliyoruz. Bizler işimizde en iyisiyiz ve bunu devam ettirmek için çok çalışıyoruz. Vermiş olduğumuz kaliteli hizmetimiz ve müşterilerimize yansıttığımız güvenilirlik misyonumuz bizi hizmetimizde kalıcı bir hale getirmiştir. Bu sayede bizi tercih eden müşteri sayımız gün geçtikçe artmıştır. Herhangi acil bir durumunuzda alo acil taksi hizmeti vermekteyiz. En kısa sürede istediğiniz adrese gelerek sizi gerekli yere yetiştiriyoruz. Taksi hizmetimiz 7/24 hizmetini sürdürmektedir. İstediğiniz vakitte bizlere ulaşıp ulaştırma hizmetimizden faydalanabilirsiniz. Bizler işimizi değerli görüyoruz ve müşterilerimize de değer veriyoruz. Bunun için alanımızda en iyisi olmaya çalışıyoruz. Hizmetimizin kalitesini bizi tercih ederek öğrenebilirsiniz. Kurum olarak etik değerlere önem veriyor ve güven, sözünde durma, hizmet kalitesi noktalarına çok dikkat ediyoruz. Sizlerin vermiş olduğumuz hizmetten duyduğunuz mutluluk bizleri de mutlu etmekte, bizleri daha iyi çalışmaya teşvik etmektedir. Ayrıca uygun fiyatlarımız ve müşteri zorda bırakmayacak hesaplı taksicilik yapmaktayız. Sizlere konforlu araçlarımızla keyifli bir yolculuk deneyimi yaşatıyoruz. Sürücülerimiz trafik kurallarına hâkim, profesyonel ve müşteri talep ve isteklerini en üst düzeyde tutacak tarzda yetiştiriliyorlar. Bize güveniniz bizi seçmenizle olacaktır. Siz tercihinizi yapın, biz de işimizi yapalım. İyi bir yolculuğun nasıl olduğunu bizimle yaşayacağınızdan eminiz. #birmilyonnokta @birmilyonnokta Gürselpaşa Seyhan Taksi - Birmilyonnokta
0 notes