#hayat biraz böyle
Explore tagged Tumblr posts
Photo
Haydayde beni bekleyen ASİZ ve Gulbahar

#onlara biraz ada ben ayrilmak istiyorum yaptim#bi sabah uyandim ve uf sıkıldım haydaye girmekten dedim diye#yarim kaldık sen de anla artık bos bi kalbe ne sigdirdik midemde hep ağrı oldular#hayat biraz böyle
25K notes
·
View notes
Text


Sabah böyle bir post atmıştım sabah bikaç saat aşırı yağdı yağdı durdu en son 1 gibi bi kere daha şiddetli yağdı ve bikaç dk içinde hava günlük güneşlik oldu kısırımızı yapıp hazırlanıp çıktık ve bahar havası gibi bir günde pikniğimizi yapıp döndük MÜTHİŞ bi gündü🥲🥲🥲
#bu arada kısırı yaptığımız sırada o şiddetli yağmur hala devam ediyordu ahahhahashah#dün akşam hava durumu böyle olunca biz kamelyalı park aramaya başladık bulamadık sonra dudu dedi ki#e benim fakültenin orda bi sürü kamelya var?? dedik niye baştan söylemion??? dndndnndnd#hem kampüsün içinde daha rahat olur#neyse allah büyüktür dedim yattık bsbabsnan sabah uyandık cidden yağmurlu dedik yine de gidicez....... septirerek yağarsa diye+#yanımıza poşet aldık kamelyada oturağa poşet koyar otururuz diyerek....#kafaya koyduk yani bugün illa gidilecekti ahahshsbdbbsjd#sonra yüce rabbim yüzümüze güldü ve cidden güneş açıp aşırı güzel bi hava oldu yani kısa kol üstüne kot ceket alıp çıktım#oturduk pikniğimizi yaptık kamelyada gölgede üşüyünce poşetleri yere koyarak güneşe çimlere oturduk falan harikaydı#sonra yurda döndük tuvalete gidip üst baş değişip 4ümüz okey oynamaya gittik bcbfdnncjcjcdmx#aşırı güzel bi gündü cidden hayat acayip yaşamaya değer oldu bugün..jdsdndjsna#yarın da kahvaltıya gidicez ordan da teyzoma geçicem şimdiden güzel bi gün oldu bile🥳🥳#kombin seçemedim sadece..... konvers giymek istiyorum😔😔😔😔#yağmur yüzünden beyaz ayakkabımı giymek zorundayım en azından bez değil ndnanabbans#ama pantolonlarım artık o ayakkabımla hoşuma gitmiyor neden çözemedim.....#bi de pazartesi direkt teyzemlerden okula geçersem çok iyi olur#o yüzden 2 gün giymek isteyeceğim bi kombin seçmem lazım🤔🤔 ben biraz düşünenzi
2 notes
·
View notes
Text
Bazen denize karşı bir taşa oturup tüm bu olanları düşünesi geliyor insanın. Bir sigara ve kulağına dolan Sezen eşliğinde…

#tumblr#tumblr yazılı post#tumblr yazıları#böyle hayata#hayatın anlamı#hayata dair#hayat#hayattan alıntı#hayat işte#hayatın içinden#gerçek hayat#hayatın gerçekleri#hayatinrenkleri#sezenabla#sezensarkisi#sezen aksu#biraz pop biraz sezen#minik serçe#umut bitti sigara ver#yarım kalan sigara#teselliyi birak sigara ver#yak bi sigara#sigara
7 notes
·
View notes
Text
+1, konunun koşu yapmakla alakası yok.
Çok hızlı koştuktan sonra normal hızda yürümek zor geliyor insana.
17 notes
·
View notes
Text
Güzel baldızım
Başımdan geçen olay yaklaşık bir yıl önceydi.eşimin annsi hasta olduğu için eşimi köye göndermiştim.eşim gittikten bir hafta sonra annesinin kanser olduğunu çok asele benimde gelmemi istedi.kaynanam çok ağırlaşmıştı.sabah yola çıktım köye geldiğimde kaynanamın gerçektende çok ağır olduğunu ve onu ankaraya tedaviye götüreceğimi söyledim önce kayınpeder karşı çıktı.ama zorla ikna ettik.
hemen vakit kaybetmeden yala çıktık.ilk muayenelerden sonra kaynanamın fazla bir ömrünün kalmadığını anladık.yinede onu hastaneye yatırdılar.bu arada eşim annsinin yanında refakatçı kalması gerekiyordu.çünki ankarada başka hiçkimsesi yoktu.eşim bir iki gün hastanede kaldı ama bezim küçük çocuğumuz olduğu için aklı evde kalıyordu.aklına istanbuldaki baldızım geldi ve onu ankaraya çağırdı.
amacımız baldızımın hastanede kalmasıydı ama onunda çocuğu vardı.baldız iki gün sonra geldi ama ne geliş.bir çocuğu avr allah düşmanımın başına öyle çocuk vermesin.yaramaz mı yaramaz sonunda anladımki eşim yine hastanede kalacak ve baldızımsa bize bakacak.aklımda hiç kötü birşey geçmiyordu.taki hastaneye ziyarete gidene kadar.eşimle konuşurken baldızımı çarşıya götürmemi istedi nedenini sorduğumda ise kocasının baldızıma bakmadığını iç çamaşırı dahi almadığını söyledi.içim acımıştı sonuçta çok güzel bakımlı bir kızdı karımdan kat kat güzeldi.
hastane dödüşü baldızıma alişveririşe gideceğimizi söyledim.berabar gittik.eteğinden ayakkabısındanherşeyini almıştım.ama iç çamaşırını şöylemeye utanmıştım.başka bir şey ihtiyacı olup almadığını sorduğumda işe iç çamaşırlarının çok eskidiğini söyledi.hemen gidip yedi sekiz takım iç çamaşırı aldık ve eve döndük.eve geldiğimizde hemen aldıklarımızı denemeye başladı.hepside çok güzel yakışıyordu.enson giyindiği kıyafet okadar güzeldiki onların üzerine çok yakıştığinı söyledim.hala aklımdan kötü bir şey geçmiyordu cinsel yönden biraz ara vermek zorunda kalmıştım ama bir sıkıntım yoktu.
sabah kalktığımda butfakta kahveltı hazırlıyordu kapını yanına gidip oturdum konuşuyorduk.balkon kapısı açıktı ve güneş içeriye cam cibi geliyordu birde dikkatimi çeken birşey oldu.daldızıma ladığım etek güneş gördüğü zaman içi belli oluyordu birden içim gıcıklandı.o farkında değildi ama ben oturduğum yerden onun o güzel bacaklarını seyrediyordum.aldığım kırmızı kilotu dali ben burdayım diyordu balkon kapısına gidip bacaklarını açtığı zaman iki bacağın arasındaki nalık sırtı gibi kabarıklık benim benimkini kazık gibi yapmıştı.nedeye baksam sanki onu göriyordum.
akşam olduğunada yemeğimizi yedik baldızın çocuğu yaramaz olduğu için gece yatamıyordu o yüzden erkenden yatmak istedi ama onun yattığı oda ve salon arasında camekan vardı ve hertarafı camdı.onlar rahatsız olmasınlar diye salonnun ışığını söndürdüm televizyona bakıyordum.birden odasının ışığı yandı.baktığımda aykta olduğu raktlıkla görünüyordu.birden bire üzerindekileri çıkarıyordu.ışık gölgesinden vücut hatları öylesine belli oluyordiki ben iyicene tahrik olmuştum artık dayanamıyordum aleti çıkardım kendimi tatmin etmeye başlamıştımki kapısının kilidinin açıldığını duydum.hemen yarım yamalak toparlandım ve içeri geldi uyuyamadığını söyledi.bende bacanağı çağırayım o seni uyutur dedim demez olaydım.yarasını deşmiştim.kocasına lanetler yağdırıyordu.biraz konuştuktan sonra kocasının ayrı yattığını sürekli dövdüğünü sex yapsalar bile enaz 6 ayda birsefer oda on saniye sürmediğini kocasının erken boşaldığını işi bittikten sonrada kendi yatağına gittiğini söylüyordu.resmen beni hayat kadını gibi ihtiyacı olursa kullandığını söylüyordu.bir yandanda benimle nasıl böyle şeyler konuştuğunu anlayamadığını söylüyordu.
anladığım kadarıyla sexe çok açtı.bir müddet konuştuktan sonra ben yatacağımı söyledim odama gidip uzandım gözüme uyku girmiyordu hava çok sıcak temmuz ayı idi biryabdan haline üzülüyor biryandan onu nasıl sikerim hesabı yapıyordum.birden kapı sesi duydum banyonun ışığı yanmıştı benim yatmamı beklemiş olmalıki bayağı bekledi banyo yaparken kapının önüne kadar gittim su sesi gelmiyordu biraz dinledim kendini tatmin ediyordu kudurmuştum birden ayağa kalktı camdan görünüyordu göğüsleri vücut hatları camdan belli oluyordu.sonunda su sesi gelmeye başladı suyun altında göğüslerini bacak aralarını sabunladığı nelli oluyordu su sesi kesilince hemen gidip yatma numarası yaptım birden plan yapmaya başladım acaba banyodan çıkarken izlesemmi yoksa kapıyı açık bıraksan gelirmi sonunda kapıyı açık bırakmaya karar verdim kapıyı araladım ve üzerimde sadece kilot vardı üzerim açıktı uyuma numarası yaptım ama kapıya doğru dönüp gözlerim kısık bakıyordum bir müddet sonra banyo ışığı söndü benim kapının açık olduğunu farketmiş olmalıki benim odaya doğru terlik sesleri gelmeye başladı birden kapıdan kafasını uzattı baktıki ben uyuyorum ve üzerim açık mal kalkmış bir süre baktı ve içeri girdiğinde çırılçıplak üzerinde hiçbirşey yok amını yeni traş etmiş belli oluyordu gece lambasının loş ışığında okadar güzel görünüyorduki anlatamam birden yatağa doğru yöneldi başımda rahat beş dakika bekledi sanki kendini bana seyrettirirordu
sikim iyicene kazıklaşmıştı derken elinin hafif hafif sikimin üzerinde gezdiğini hissettim artık alet kilota sığmaz oldu kafası dışarı çıkmıştı.bir süre sikimi ovuşturduktan sonra benden tepki gelmeyince resmen sikimi avuçlamaya başladı birden nefesini sikimde hissetmeye başladım kilotumdan çıkan kafasını önce bir öpücük sonrada dil darbeleri yalamaya başladı.fazla dayanamıyordum uyanık olduğumu anlarsa belki utanıp kaçabilirdi belki birdaha yüzünü göremezdim uyuma numarasına devam ettim ama kendimi tutamıyordum hayatımda hiç bukadar zevk almamıştım.
baldızım yalamaya devam ederken birden bire sarsıntıyla boşaldım.panik yapmiştı ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ağzı yüzü benim menilerimle batbıştı ben hala kısık kısık boşalıyordum.benden ses çıkmayınca tekrar eğildi ve yalamaya devam ediyordu çeneme kadar gelen menilerimi bile yalır öpüor seviyordu birden çocuğu ağladı önce gitmeye niyeti yoktu ama sonra demekki ana yüreği gitmek zorunda kalmış olmalı ben sabaha kadan belki on sefer boşaldım sabah erken kalkıp banyoya girdim banyomu yaptım çıkarken baldızda kalkmıştı kahvaltı hazırlıyordu banyodan çıktığımı görünce hayrola enişe neoldu yoksa şeytanmı kandırdı seni diye sordu.bende yaa gece sanki şeytan bana birşeyler yaptı ama şeytan sonunu getirmeden kaçtı dedim.
sanki uyanık olduğumu anlamış gibi yüzü kızardı belki şeytan bu gecede gelir beklemeye devam et dedi bende valla baldız ben şimdi üzerimi değiştireceğim eğer şeytan bu arada gelirse onu mahvederim yoksa birdaha benim rüyalarıma girmesin dedim ve odama gittim ve arkamdan kapı açıldı ve şeytan geldi dedi dün gece olanlardan haberim olup olmadığını sordu bende ben zaten senin gelmen için kapıyı açık bırakrım dememle bana yapışması bir oldu artı kendimi firenleyemiyordum deliler gibi yalıyor yalanıyor baldızımın yalamadık iğne ucu kadar biryeri kalmamıştı birden önümde eğilip sikimi ağzına almay başlamıştı kudurmuş gibiydi arasıra kafasını ısırıyor canım yanıyordu ama azgın baldızım anlamıyordu birden boşalacağımı hissettim ve kafasını elimle itekledim o yine yapıştı ben çektim o geldi birden bire patladım ağzını hiç çekmedi neredeyse tamamı ağzına dolmuştu tadı çok güzel salep gibi dedi tamamını yaladı yuttu.ama hala benimkini yalıyordu zorla ayağa kaldırdım yatağa uzattım bacaklarını araladım yavaş yavaş içine süzülmeye başladım ve çığlıklar atıyordu ben zevkten çıldırıyordum birden kocasının erken boşaldığı geldi ve hayallerini yıkmamak için uzun süre baldızımı silmeliydim aklımdan türlü türlü şeyler geçiyordu.
birdenbire uçuyorum dediğini duydum sarsıla sarsıla boşalıyordu.hayatında ilk defa ilişki sırasında boşalmıştı ben artık rahatlamıştım o boşaldıktan sonra artık bende boşalabilirdim.ama hamile kalabilirdi boşalacagıma yakın zamanda dışarıya boşalacağımı söylediğimde karşı çoktı seni içimde istiyorum içime boşal dedi büyük bir zevkle sarsıla sarsıla içine boşaldım.ama başdızım durmak bilmiyordu azgın bir fahişe olmuştu benimki yavaş yavaş pörpümeye başlamıştıki tekrar ağzına almaya başladı kısa sürede benimki zıpkın gibi oldu beni sırt üstü yatırdı ve üzerime çıktı yavaş yavaş sikimin üzerine oturmaya başladı ama girdikçe bağırıyordu kalkıp kreb aldı ve sikimi kremledi tekrar üzerime çıktığında bir oturmada köküne kadar girmişti üstümde sanki kovboylar gibi ata biniyordu göğüsleri sallandıkça ellerimle sıkıyordum tekrar tekrar defalarca üzerimde boşaldı vıcık vıcık olmuştu ama benimki gelmiyordu pozisyon değiştirip domalttim yine gelmedi ensonunda yan yatırıp bakarını açıp tek bacağını havaya kaldırdım benim ençok zevk aldığım pozisyon budur sonunda patlamıştım ama ne patlama yattığım yere uyuyup kalmışım baldızımın sikimi yalamasına uyandım sonrada hstaneye ziyarete gittik.
ve 15 gün boyunca her gece deliler gibi baldızımı becerdim kocası gelene kadar.şimdi kaynanam iyi durumda ham kaynanamı tedavi ettirdim hemde küçük kızını siktim.arasıra baldızım istanbuldan bize gelir sarılma bahadesiyle orasına burasına parmak atarım
110 notes
·
View notes
Text
bütün mektupları unut frida. bazı gerçekler vardır bıçağın ucu kadar sıcak. gitmek istediğimiz yerler vardır. gömülmek istediğimiz şarkılar. oysa dürüst bi' hayat için yaşlanıyor herkes ve anılar. adresi silinmiş evlerde saklanıyor. belki unutmayı beceremiyoruz frida. aklımızda hep eski sözlerin yükü. neye dokunsak orası çamurlu gece. nereye baksak oradan bi' rüzgâr geliyor yüzümüze. çürümek de böyle bi' şey frida. eşyalar yalnızlaşır. kapanır kapılar. ve tavan batar tenimize. cıvıl cıvıl günlerin rüyası giriyor uykumuza. saçlarınla konuşuyoruz biraz gül kokuyor. ama daha çok kül. durmadan. senin bu ellerin diyorum apansız bi' yaz iklimi ve odadan odaya iyi geceler müziği. hayatın hüznü bi' vedaysa eğer senin ellerin derman yerine frida.
133 notes
·
View notes
Text
Genç Werther, kendisine aşık olan kadınla biraz gönül eğlendirdikten sonra onu terk etmişti. Aynı Werther, hikayenin sonunda aşkına karşılık bulamadığı için yaşamına son veriyor. Hayat tam da böyle. Sınanmadan ölmezsin asla.
276 notes
·
View notes
Text
bütün mektupları unut frida. bazı gerçekler vardır, bıçağın ucu kadar sıcak. gitmek istediğimiz yerler vardır, gömülmek istediğimiz şarkılar. oysa dürüst bir hayat için yaşlanıyor herkes. ve anılar, adresi silinmiş evlerde saklanıyor. belki unutmayı beceremiyoruz frida, aklımızda hep eski sözlerin yükü. neye dokunsak, orası çamurlu gece. nereye baksak, oradan bir rüzgâr geliyor yüzümüze. çürümek de böyle bir şey frida. eşyalar yalnızlaşır, kapanır kapılar ve tavan batar tenimize. cıvıl cıvıl günlerin rüyası giriyor uykumuza. saçlarınla konuşuyoruz, biraz gül kokuyor. ama daha çok kül, durmadan.
40 notes
·
View notes
Text
Biraz daha böyle giderse YouTube da arabesk bir şarkının altına hayat hikayemi anlatıcam o evredeyim
64 notes
·
View notes
Text
ufacık şeylerle mutlu olandan ufacık şeyler esirgenir, hiçbir şeyle yetinmeyenlerin önüne dünyalar serilir. hayat biraz böyle..
82 notes
·
View notes
Text
çok kırdılar beni, albayım. ufacık bir kıymık batmış gibi sızlayan her acıya gözlerim dolar oldu. bir kelimeye incinir oldu yüreğim. söyleyin, biraz toz toprak girdi diye hep ağlayacak mı benim bu gözlerim? ruhumu ezdi bu kuytu, sığıntı hayat. böyle değildim ben. binlerce parçaya ayrılan camı elimi kesse de çöpe atardım. şimdi onca kırgınlığı sırtıma yük ettim. bu taşıdığım elem değil, yıkımım. sanki izbe şehre ait köhne bir konak.
126 notes
·
View notes
Text
Sosyal medyadaki kitap hesapları.
Arkadaşlarım bana, bu ara sürekli "Sen çok okuyorsun, farklı şeyler okuyorsun, herkesten farklı cümleler dikkatini çekiyor ama okuduklarını hiç paylaşmıyorsun, yorumlamıyorsun, bunu yapacak bir sosyal medya aç" diye baskı yapıyor. Ben de bu işi yapanlar nasıl yapıyor diye baktım biraz. Ve bu fikir aklıma yatmadan sonlandırdım. Çünkü şuna kanaat getirdim. Bu işi yapanlar kitap falan okumuyor. Belki yanılıyorumdur ama benim kendi hayat pratiğim ve hayatta karşılaştıklarım ile sosyal medyada karşılaştığım durum bambaşka. Sosyal medyada inci gibi kitaplıklar var. Kimi rengine göre kimi konusuna göre kimi yayınevine göre sıralamış. O kadar nizamlı ve düzenliler ki, kitapların arasında bir tane boşluk yok. Kitaplarda bir tane kırışıklık yok. İstisnasız hepsi böyle. Kitaplıkları güzel süslerle donatılmış. Resim, video attıkları yerler (örneğin masaları) düpdüzgün. Bunun için gerçekten ciddi bir çaba ve emek gerek. Açık söyleyeyim kitap okuduğunuz vakitten daha fazla zaman şart buna. Benimse tam tersi kitaplığım darmadağın. Çünkü sürekli okurken yan okumalar yapıyorum, yazı yazarken kaynak kullanıyorum. Masam hakeza öyle. Şimdi bir bilim dergisi benden gazetecilikle ilgili bir yazı istedi. 50 tane en az kaynak çıkardım. Haliyle hep boşluklu kitaplığım. Masada notlar var, yine darmadağın. Evin her yerinde, orada-burada kitaplar var. Kitaplıklar yetmediği için kitaplıkların üstünde bile kitaplar var. Bu kitapların rafa geri dönüşü de çok düzgün olmuyor valla. Ben mesela o yayıncılarda bir tane kitaplığın dışına taşmış kitap görmüyorum. Bu durum sadece bende değil. Çevremdeki yazar, akademisyen, entelektüel insanlara baktığımda onlar da böyle. Hepsinin kitaplıkları da evleri de böyle. Aksini görmedim ben. Sosyal medyadakilerle karşılaşmadım ben. Dediğim gibi belki ben yanılıyorumdur ama gördüklerim karşısında sosyal medyada sadece biçimin olduğuna yine kâni oldum. Hepsi de istisnasız tek tip. Ben dağınıklığımla mutluyum. Herkese de öneririm.
27 notes
·
View notes
Text
Şöyle bir geçmişe bakınca hatırlıyorum da bizim okul zamanlarımız şimdiki öğrencilere oranla daha dolu dolu ve daha verimli geçmiş (şimdi böyle diyince çok da büyük değilim sadece ilkokulda mavi önlük giymiş kadar büyüğüm 👉👈🫠). Bilişim dersimiz vardı mesela o derste her ne kadar arka planda oynadığımız online oyunlar olsa da hocamız bize bilgisayarı nasıl kullanabileceğimizi, Word dosyasının nasıl oluşturulacağını ve kısayolları gibi birçok şeyi öğretirdi. Teknoloji tasarım diye bir ders vardı. O derste de farklı tasarımlar yapardık. Hatta masal kitabı bile yazmıştım tabii hoca kitabı geri vereceğim diyip de vermemişti. Sismercan adlı bir masal kitabı görürseniz soyadı Uslu diye biri tarafından yazılmış gibi görünse de onu ben yazdım onu da şey edim. Neyse sonra resim dersi vardı ki hâlâ var. Şimdiki çocuklara sadece özel günlerin resimleri çizdiriliyor ya da boş bırakılıyor. Oysaki resim dersi hayal gücümüzü geliştirmek için var olan bir ders. Biz maske bile yapmıştık o derste. Beden eğitimi dersinde de hoca şimdiki gibi sadece topu verip alın oynayın demezdi parkurlar kurup farklı etkinlikler yapardı. Bu gibi dersler diğer ağır dersleri biraz da olsa hafifletmek amacıyla var. Şimdiki çocuklara sadece Türkçe dersi, matematik dersi gibi zor dersleri aşılayıp hayattan bıktırıyorlar. Okuldan nefret edip bıkmalarına şaşmamak gerek. Durumu olanlar için hayat her şekilde güzeldir de durumu olmayanlar için sadece koca bir kayıp oluşuyor. Gerçi şimdiki sisteme bakacak olursak eğitimin bir önemi yok torpilin olsun yeter ya da Ankara'da bir dayın 🫠
22 notes
·
View notes
Text
Selamlar beyler . Ben Aydan Hasan bey bütün hikayeleri okudum gerçekçi olmayan hikayeler var çoğu çok güzel özellikle biri var ki aynı benim hikayem gibi. 2 okul arkadaşı olan birbirlerini satanlar var ya benim hikayeme çok benziyor.
28 yaşındayım esmer çok güzel bir kadınım, ince belli büyük kalçalı büyük memeli bir kadın baştada söyledim hayat kadınıyım. Üniversite yi kazanmıştım annem gündelikçi olarak çalışıyor babam alyaşın sarhoşun biri hiçbir işi rast gitmeyen memdeburun tekidir .
Okula kayıt parası lazım elde yok avuçta yok ne yapacağımı bilemiyordum annemin temizliğe gittiği bir kadın vardı herkes o kadın için orospu derdi annemin temizliğini yapmak için gideceği zaman bende gittim maksadım borç para istemekti kadın o kadar güzeldi ki erkekler imrenerek bakıyordu annem duymasın diye korkuyordum bir fırsatını bulup annem çamaşırları sererken Filiz e konuyu açtım bana bakiremisin diye sordu evet dedim okul nerede dedi İzmir de neden soruyorsun dedim bak güzel bir kızsın hem para kazan hem zevkine bak dedi eee bir orospudan ne beklersiniz ki o gün akşama kadar hatta sabaha kadar düşündüm para karşılığı seks yapacaktım kesin kararımı verip Filiz in yanına gittim kabul ediyorum dedim beni süsledi o kadar güzel olmuştum ki ben bile tanıyamadım kendimi .
Birilerini aradı 20bin liraya beni pazarlamıştı saat 2 de beni almaya geldiler Filiz le birlikte gittik 50 yaşlarında bir adam bana 20 bin lira verdi Filiz e de 5 bin lira verdi soyundu yatağa oturdu Filiz beni soydu adamın yanına getirdi adamın sikini ağzıma verdi kendide soyunup birlikte sikini yalamaya başladık Filiz ilk defa sikileceksin nasıl olsun ilk seferin dedi sonra bak bu şekilde normal sikiş biraz ilk sefer için zor oluyor ama deyip adamı sırt üstü yatırıp sikinin üzerine oturdu
Biraz oturup kalktı bana dönüp sen hangi pozisyonu istersen o şekilde yap dedi ama önce sevişin yiyişin canlarım deyip koltuğa oturdu adamla sevişmeye başladık o kadar güzel öpüşüyorduki karşılık vermemek aptallık olurdu ilk defa bu kadar içimden birşeylerin aktığını hissettim 69 pozisyonuna geçtik sikini ağzıma aldım dilimle yalamaya başladım Filiz de kalktı geldi yine birlikte sakso çekmeye başladık artık yeter dedi adam Filiz bana döndü hangi pozisyonu istiyorsun dedi bende üstte olayım daha iyi olur dedim adamın sikini Filiz tuttu amıma yerleştirdi yavaşça girmeye başladım canım yanıyordu ama o kadar para almıştım hem bu dakikadan sonra bırakmak olmazdı adamın sikinin üzerine oturuyordum birden filiz omuzumda bastırdı adamın sikini komple içime aldım canım çok yanmıştı ama kızlığımda bozulmuştu. Adam Filiz le öpüşmeye başladı ben sikinin üzerinde hiç kımıldamadan duruyordum Filiz zıpla zıpla adamın sikine alıştı artık zıpla birlikte zevke gelin diyordu dediği gibi yaptım zıplamaya başladım gerçekten çok zevk alıyordum. Mastürbasyon yapıyordum ama hiç bu kadar zevki değildi birden içinden bir tuhaflık olduğunu fark ettim içim titriyor tırnaklarımı zevkten Filiz in sırtına geçirmişim. Filiz ooo bizim küçük fahişe orgazm oldu sıra bende diyerek beni kaldırdı kendi adamın sikine tekrar oturdu zıplamaya başladı bende onlar sikişirken banyoya girdim banyo dan çıktığımda onlar sigara içiyordu. İlk seks denemem böyle oldu okula kayıt yaptırdım ev tuttum okulun ilk günü 4 müşterim geldi Filiz ayarlamış o ilk müsterimden sonraki İzmir de ilk müşterilerimdi 4 erkek arkadaş sırasıyla siktiler beni . Şuan 28 yaşındayım okul bitti mesleğim var ama sikişerek para kazanmak daha kolay .
21 notes
·
View notes
Text
şükürler olsun ki hayat böyle bir yer artık. kanım daha açık, saçım daha seyrek. dünya daha sakin. sen çok güzelsin. bak hep, zaman böyle böyle geçip gitmiş. her şey mükemmel zamanında seni bulacakmış da zaman zaten mükemmelmiş, öyle dedi bir çocuk. bir resim çizmiş, bir çivi çakmış. birkaç soru sormuş gülümsemiş bana. zaten ben aynı böyle böyle tekrara düşmüştüm o zamanlarda da. biraz korkuyor, biraz kaçırmıştım aklımı ama konu bu değil. zaten tam da bu konunun ne olduğunu yakalayamamaktan eğmiştim yüzümü hep. bu sebeple öpmüştüm, bu sebeple sevişmiştim. karmaşa bu yüzdendi. kavga bu yüzden büyümüştü. sonra karşımda belirdin. aldın beni göğsüne yatırdın. hiçbir şey olmamış gibi. sana yemin ederim hiçbir şey olmamış gibi oldu bunlar. bir sigara sardın, bir bira açtın. belki hatırlamazsın. beni anladın. sırtı doksan benli ve duvardaki çivilerle kavgalı kadınlara yemin olsun, ben kendimi kimseye böyle iyi anlatamamıştım ya da kimse beni böyle iyi anlamamıştı. bilmiyorum ama mavi saçlarını görünce içimdeki filler uyudu. yüzümü eğdiğim yerden böyle kaldırdın. adımımı attığım yerlerden yürüyüp beni nasıl da korkutmadın? bir gece oldu. bir ninni tutturdun da gülümsemekten bayılana kadar susmadın. ah çocuğum, güzel kuzum, canım çocuğum. bunlar oldu, sen yaptın bunları. zaman geçti. aylar geçti sabahlar oldu. zaman senin yanındayken hep böyle halüsinojenik geçmiş zaten. öyleymiş, sen böyleymişsin. dünya şekerli ve pamuğumsu bir hâl alana kadar sen benim saçlarımı nasıl okşadın bir ara anlat bana. beni çocuklar gibi. bana çocuklar kadar kaygısızlaştırmış bu küçük anlar ve özlemişim böyle konuşmayı. inanamıyorum ki bunların hepsi hiçbir şey olmamış gibi oldu ya yüzümü güldürdün sen benim. sen, benim yüzümü güldürdün allah güldürsün seni. akşamları ve sabahları sırtımdan minibüsler ve konteynerler geçirdiğimi anlatmıştım sana. ağrım insin diye diyar diyar kaçtığımı. denize düşüp de babama sarıldığımı. orada kadınlar vardı, çocuklar vardı. arkadaşlar vardı herkes vardı kimse yüzünü bana çevirmedi, bacağı kırık at gibi çığırdım durdum da sen beni nasıl aldın o karmaşadan lütfen anlat. bir an geldi beni aldın, yanına yatırdın ve bunların hepsini hiçbir şey olmamış gibi oldurdun ya aşk olsun sana. ne büyükmüşsün. ne de güzelmişsin. yan sokağımdan nasıl da güzel geçmişsin bana hiç çarpmadan. zaten iyi ki de çarpmamışsın ben o zamanlar bilmiyordum dünyanın böyle bir yere evrilebileceğini ve farkında değildim bir zaman gelip sancının dineceğini; koşuşturup duruyordum bilmediğim şehirlerde. sen, beni, aldın. derdim kalmayınca anlatacak bir şeyim de kalmadı. sen beni sevince öğrendim ete geçen acı da geçiyormuş. daha iyisi olursam beni sever saçmalıkmış. en iyi anlatımı yapmasam da olurmuş. yamuk dişim ve titrek elimle kabul edilebilirmişim ne güzel haberler bunlar! neler öğrendim senden. başka hayatlar varmış. üç kediden aşağısı günahmış ve kahve öyle yapılmıyormuş. bir insan bir insana anca denk gelir diyen şair haklıymış. sen bana denk geldin. her şey sakinleşti inanır mısın. yan yana oturarak da ömür geçermiş ve bunun için dualar edilirmiş. özlemek ne demekmiş. sevişmek neden varmış. kalemliğimi çantana koyduğun için minnettarım sana. al nefesimi çek ciğerimden şifa olsun canım çocuğum, dünya o kadar da eğreti yer değilmiş. sevilmek böyle bir şeymiş. sen beni öpünce yer çekmedi beni itti bulutlara kadar. zaten öyle hafifledi sancı. böyle böyle geçti diş ağrılarım. küfür etmeye mecalim kalmadı da katran gibi koyulmuş dilim pembeleşti. kötülüğümü aldın sen benim kimseyi üzemez oldum. yıllar önce siktir ettiğim inancımı cebinden çıkartınca nasıl da kolayladım hayatta. sen hatırlamazsın. sen böyle yaratılmışsın da ben hiç bilmiyordum bunları. yakam dik ama içim eğrik yürüyordum hep. paranın amına koyup hüngür hüngür ağlıyordum banklarda. nasıl da iyi geldin bana. iyi ki geldin. bir bira daha aç. belki hatırlarsın. sormuyorum hiçbir şey, sen zaten bunları elbet bir gün anlatırsın.
100 notes
·
View notes
Text
Biliyorum, bazen her şey üst üste geliyor. Sanki ne yaparsam yapayım, ne kadar çabalarsam çabalayayım hiçbir şey değişmeyecek gibi hissediyorum. Ama sonra bir yerlerde, hiç beklemediğim bir anda küçük bir ışık beliriyor. Belki bir kelime, belki bir şarkı, belki sokakta yürürken gördüğüm o minik detay… İşte o zaman anlıyorum: Her şey geçiyor. Bu his de geçecek. Belki şu an her şey karışık, belki yolumu göremiyorum ama bu, sonsuza kadar böyle sürecek değil. Hayat hep değişiyor. Bugün böyle hissediyorum ama kim bilir, belki yarın bir şeyler farklı olacak. Belki yeni bir umut bulacağım, belki bir kapı açılacak. Şu an yaşadığım şey, beni daha güçlü biri yapacak ve bir gün dönüp baktığımda “Bunu da atlattım” diyeceğim. Ne kadar düştüğümü değil, her seferinde nasıl kalktığımı hatırlayacağım. Kendime daha çok güveneceğim, “Ben buradayım, hâlâ buradayım ve devam ediyorum” diyebileceğim. Çünkü aslında içimde, derinlerde bir yerde, biliyorum: Ben pes edecek biri değilim. Ve hayat, beni güzel şeylerle şaşırtmaya devam edecek. Çünkü hep öyle olmadı mı? En beklemediğim anda gelen o sıcacık hisler, en olmadık zamanda karşıma çıkan o küçük mucizeler… Bunlar yine olacak. Tek yapmam gereken, biraz daha sabretmek, biraz daha inanmak. Çünkü biliyorum, güneş hep doğar. Ve ben, o güneşi tekrar göreceğim.
13 notes
·
View notes