poemvolia
78 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
elleri tutulası, gözleri bakılası... en çok da kalbi sevilesi bir kadındı. bütün saç telleri sevilmeli, hakkında bilinmesi gereken her şey bilinmeliydi. okunulması gereken tüm şiirler gibi. acılar paylaşılmalı, kahve eşliğinde sohbet edilmeli, yanında sigarayla birlikte izmaritler yere dökülene kadar iç çekmişliğim olmalıydı.
59 notes
·
View notes
Text
ben, ben ölecek gibi oluyorum füsun. boğuluyorum. dayanıyorum. ama dayanamıyorum. öyle yorgunum ki, kafamı toplayamıyorum. ruhumu, koyu mor dikişler tutmuyor artık. yamalı gülüşüm, gerçekçi değil artık. ölüyor muyum? ölmek istiyorum füsun. baksana bana. görmüyor musun? ben yaralıyım. kelebeğin kanatları, yanık. görüyorum ben. güçlüyüm. ama gücüm kendime yetmiyor. lütfen, kurtar beni.
293 notes
·
View notes
Text
soğukla uyuşturuyorum, zihnimi. susturuyorum düşünceleri. nabzımı sayıyorum, nefesimi tutuyorum. taş değil ki şu kalbim, söz geçiremiyorum. olmuyor. hissizliği taşıyamıyorum. ufacık sevgi kırıntısı için bile yalvarıyor gözlerim. bazen nefretle bakıyorlar. o anlarda hayal kırıklığını avuçlayıp, acıma bastırıyorum. tuz gibi. acının üstüne acıtanı ekliyorum. biraz da hüzün ekiyorum. defalarca unutuyor, aklım. yaralayanlar yara bandı uzatmazken ben sayfalarca merhamet okuyorum. bin bıçak yarasını bir dikişle affediyorum.
70 notes
·
View notes
Text
uzun bir yolun yokuşunu kolayca çıkıyorum ama dümdüz gittiğim yollarda ayaklarım hep düğüm oluyor. çözemiyorum.
44 notes
·
View notes
Text
ilk darbede kuşatılacak kadar harabeyim. oysa, benim içimde biriken harp çıkaracak bir acıydı. şimdi tek kelimeyle harap. yolu, yıkık dökük. yolcusu, yıkık dönük. kılıcı olan şövalyenin incitemediği at, oduncunun ateşe veremediği kütük. kimsesiz bir ev gibiyim. kapısı açık, penceresi kırık. neden diye sorup cevaplarını alamamış, ellerini üşüten insanlara kalbi körelmiş beden gibi. ben, evi olan evsiz. bu yalnızlık benim evim. çokça susan. kapısının yamalı olduğunu unutup, en ufak bir aralayanda gıcırdayan. çokça konuşan. susmayan, akıllanmayan, kalbi toz, duyguları koz.. unutma, dışarısı köz. enkazı gören bedenlerin, körüklediği ateş. bizim acımız insanlara sis, görülmeyen leş. sanki lisanı duyulmayan, yanından geçip gidilen keş.
38 notes
·
View notes
Text
16 notes
·
View notes
Text
kafam boş, canım sıkılmış bir halde, öylesine yazıyorum sanıyorlar. oysa içime ektikleri zehir, yara bandını geçeli çok oldu. ben, kanarken kanımı kusuyorum. kullanıp bir taraflara savurduğum peçete bile artık yeterli değil. ruhuma ait olmayan bu çöpleri başka nasıl anlatayım? yazdığım cümlelerin her biri cam kesiği. hangisini sarayım? okumayın. içinizi karartır kelimelerim, ruhunuzu sıkar. kasvetli konuşurum, yağmurlarım dinmez. bakmayın hiçbir şeyim yokmuş gibi durduğuma, göz yaşlarım yangın çıkartır. benim acım bitmez.
28 notes
·
View notes
Text
hiç kimse senin hatırladığın gibi kalmıyor, baksana. insanlar senin aksine büyüyor, pina.
67 notes
·
View notes
Note
Son posttaki yazı size mi ait yüreğinize sağlık çok güzel
çok teşekkür ederim, mutlu oldum. evet, bana ait. kendi yazmadığım yazılar olursa alıntı etiketiyle belirtiyorum.
5 notes
·
View notes
Text
dört duvar denen evin içinde, duvarların ardında sıkışmış gibiyim. kimse bilmiyor. küçücük bir çocuk ağlıyor, elleri ceplerinde. avuçlarının içinde kırılmış hüznü, sol tarafında sevgiye aç kalbinin ağırlığını taşıyor. umutlarının öldüğü gün, bugün. hava soğuk değil. oysa, bedeni karın altında kalmış gibi. üşüyünce montuna sarıldığı kolları şimdi kendi bedenine sarılıyor. sevme kışı, diyorlar. bu kış, mevsim değil. bu kış, üşütüyor. herkes gidiyor. hevesle beklediği kış, üzmüş. hava çok soğuk. saat on bir olmuş. onsuzluğun düşü, aklın son düşünüşü. bugün, ayın altısı. bir daha sevmemeye yemin ettiğim gün.
60 notes
·
View notes
Text
söz veriyorum, bugün. biliyorum. verdiğim sözlerim, yeminlerim. bu hayata yenilmişim. söz veriyorum, bu son yenilişim.
30 notes
·
View notes
Text
dört şiir kitabı bitirdim, behzat. oysa, birine şiir yazabilmek için bunların hiçbirine gerek yokmuş. bir şairin en büyük ilhamı ya aşkından gelirmiş ya da acısından. benim ilhamım toprağa gömülmüş. acım varmış ama biri öldüğünden değil, ilhamı olmuş cümlelerimin öznesi gittiğindenmiş. bundandır, onun varlığında dört şiir kitabı bitirişim yokluğuna yalnızca dört şiir yazabilmiş.
82 notes
·
View notes
Text
sen hiç silinme anılarımın duvarlarından istiyorum. siliniyorsun. silikleşiyorsun. alışamıyorum.
60 notes
·
View notes
Text
ne zaman bir şey söylesem, sesim fısıltı gibi gelirmiş. yorgun ve bıkmış bu lisan, dinleyicisi olmayan sokak müzisyenine benzermiş. yirmi kişiden oluşan kalabalığın içinde görünmez bedenim, görünmek için kukla gibi oynatılacak kadar da varmış. ben haykırırken duyulmamış gibi hissettiren herkes sessizliğimden şikayetçi olmuş. oysa, soran olmamış. bilen hiç yok, korkunun sebebi ne? neden sessizliğinden gelen sesin böyle, diye. hepsi kanayan yarayı, kitaplarındaki cümlenin altını çizen kırmızı kalem yapmanın peşinde.
62 notes
·
View notes
Text
biri bana intihar haberi verdiğinde, aklıma sen geliyorsun. ama birinin kanserden öldüğünü söylediklerinde, aynı hastalıktan ölen dedemle büyükannem gelmiyor aklıma. kanseri başka milyonlarca kişiyle paylaşıyor onlar. intiharsa senin.
65 notes
·
View notes
Text
boğuluyorum. düşüncelerimde, acılarımda, geçmişimdeyim ve boğuluyorum. içime akıttığım gözyaşlarım durmuyor. sanki denizin tuzlu suyu kaçmış, yakmış gözlerimi. ellerimle silmeye çalışmışım ama daha fazla acıtmışım, yarama tuz basmışım gibi... geçmiyor. küfür eder gibi kabuğunu bile beğenmiyor yaralarım. iyileşemiyorum. iyileşmiyor.
73 notes
·
View notes