#hastaneler savaş alanı
Explore tagged Tumblr posts
zerihcom · 28 days ago
Text
İsrail'in Gazze'ye Saldırıları: 88 Filistinli Öldürüldü
2 minutes Kaynak: Aljazeera.com İsrail güçleri, Gazze’de bir günde en az 88 Filistinliyi öldürdü. Üç gün içinde 100’den fazla hava saldırısı düzenleyen İsrail, 200’den fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Kurbanların çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. An Israeli ultra-Orthodox Jewish man wearing an army helmet and ammunition-carrying vest borrowed from soldiers is…
0 notes
yusufserkan · 5 years ago
Text
Diyanete, bilim bakanlığının dört misli bütçe ayrılıyor, sayın ahalimiz hâlâ büyük deprem olursa ne olacak diye merak ediyor.
E, biliminsanları muska yazarak kurtaramayacağına göre, imam gömecek tabii canım kardeşim!
17 Ağustos 1999.
Sabahın ilk ışıklarıydı.
Çoluk çocuğu evde bırakıp, yazıişlerindeki haber manyağı arkadaşlarımla birlikte gazeteye koşmuştuk.
Telefonlar kesik, yollar kilit, viyadükler enkazdı, Adapazarı'na gidilemiyordu, deprem bölgesinin dünyayla irtibatı kesilmişti.
Pilot muhabirimiz vardı, rahmetli Murat Öztürk, dünyanın en önemli hava fotoğrafçılarından biriydi, pırpır uçağı bisiklet rahatlığıyla kullanırdı. Depremden hemen sonra sabah saat 5'te Hezarfen'den havalanmış, felaketin üzerinde dolaşmış, deklanşöre tıkır tıkır basmıştı. Uçağı yan yatırır, lövyeyi dizleriyle tutar, pencereyi açar, öyle çekerdi. Vakitten kazanmak için yere inmemiş, filmleri naylon torbaya koymuş, olimpiyat stadının yanındaki tarlaya atmıştı. Biz de adeta paraşüt gibi süzülen torbayı kapmış, filmleri yıkatmıştık.
Işıklı masaya serdik, ızdırapla baktık, inanılması güç manzaraydı.
Taş üstünde taş kalmamıştı, apartmanlar, okullar, hastaneler, donanma, hepsi çökmüştü. Tripodla çeksen bu kadar net olamazdı, felaket bölgesi bütün çıplaklığıyla gözümüzün önündeydi.
Tam sayfa yetmedi, iki tam sayfa yayınladık, Türk basın tarihinde ilk kez bir fotoğraf 18 sütun yayınlanmıştı, taa uçaktan çekildiği için, Adapazarı'nın neredeyse yarısı sığmıştı tek kare fotoğrafa.
Ve işte o anda, devasa büyüklükteki fotoğrafta, hepimizi derinden sarsan çarpıcı detayı farkettik.
Sadece camiler ayaktaydı!
Ertesi gün bölgeye gidip, gözlerimizle yakından gördük. Adeta nükleer bomba düşmüş gibi yokolan coğrafyada, sadece camiler ayakta kalmıştı.
Elbette uhrevi bir sonuç değildi.
Gayet dünyeviydi.
Kuldan korkmayanlar, Allah'tan korkmuştu.
Cami inşaatlarında malzemeden çalınmamıştı.
Bakıyoruz bugün…
En önce cami minareleri yıkıldı!
Güya dindar arkadaşlar tarafından yönetiliyoruz ama, 20 senede Allah korkusu bile kalmadı.
Japonya mesela…
Deprem ve deprem güvenliği denilince akla gelen ilk ülke değil mi?
8 büyüklüğünde, 9 büyüklüğünde depremler oluyor, gökdelenleri ayakta duruyor, yıkılmıyor, hatta çatlamıyor bile, kimsenin burnu bile kanamıyor.
Gel gör ki…
Bizim asrın liderimiz Japonya'ya gitti.
Şehirciliğinden teknolojisine, örnek alınacak, ibret alınacak binlerce kavramı varken, Japonya'dan beğene beğene neyi beğendi?
Harem selamlık üniversiteyi beğendi.
Tek eksiğimiz buydu çünkü.
Bakın, Profesör Celal Şengör'ü, Profesör Mustafa Erdik'i, Profesör Şener Üşümezsoy'u, Profesör Berkan Ecevitoğlu'nu, Profesör Ahmet Ercan'ı, Profesör Sinan Özeren'i, Profesör Ziyadin Çakır'ı, Profesör Naci Görür'ü, Profesör Orhan Tatar'ı, isimlerini tek tek yazmaya kalksam buraya sığmayacak olan saygın biliminsanlarımızı çıkaralım ekrana, saatlerce anlatsınlar… Sayın ahalimiz lütfedip seyretmez.
Sonra ben çıkayım “S400 füzesi aldığımız için Amerikalılar savaş gemisinden suni deprem yaratıyor” diye tweet atayım, iddia ediyorum, trend topic olur, günlerce konuşulur.
Akp'nin yarattığı tarikat-cemaat-zırcahil atmosferinin kaçınılmaz neticesidir bu…
Kollektif illüzyona maruz kalan toplumun, büyük oyunu gördüğünü zannederken, burnunun ucunu bile görememe halidir.
Giriş katı çökmüş, çatı katına ağır hasarlı raporu verilen üç katlı apartmanın, ikinci katına “hasarsız raporu” verildi Türkiye'de.
Benzin istasyonu dikmek için, arazideki fay hattını belediyenin zemin haritasından sildiler Türkiye'de.
Konut inşaatına izin verilmesi için, arazideki fay hattının yerini belediye meclisi kararıyla değiştirdiler, bulunduğu yerden bir kilometre uzakta gösterdiler Türkiye'de.
İstanbul'daki deprem toplanma alanlarına alışveriş merkezi yaptılar.
İstanbul'daki deprem toplanma alanlarına gökdelen yaptılar.
493 deprem toplanma alanı vardı.
416'sına inşaat yaptılar.
İstanbul'da 500 binden fazla nüfusu olan, ama, deprem toplanma alanı kalmayan ilçeler var.
İlk yardım malzemesi ayağıyla, en faça yerlere deprem konteynerleri koydular… Reklam panosu olarak pazarladılar!
Marmara Depremi'nden beri, cep telefonlarından deprem vergisi alınıyor, bugüne kadar 64 milyar lira toplandı.
Nerede bu para?
Buhar.
Marmara depreminde tost haline gelen binalarda 30 bin insanımızı kaybettik, 2100 dava açıldı, 1800'ü affa girdi, 110'u zamanaşımına uğradı, 189'unun cezası ertelendi, sadece biri günah keçisi ilan edildi, Veli Göçer, o da alt tarafı yedi senede yırttı, çıktı.
Veli Göçer şu anda ne iş yapıyor?
Gene inşaat işi yapıyor.
“Kumu denizden çekiyorduk, apartmanları deniz kumuyla yaptık, çoğunda midye kabukları var, demirleri hurdadan çektik” diyen kim?
İstanbul'un en ünlü müteahhidi.
Rant şehvetini dile getirirken “milletin orasına koyacağız” diyen kim?
Akp'nin en ünlü müteahhidi.
Türkiye'de 150 bin hekim var.
450 bin müteahhit var.
Sırf İstanbul'da, Avrupa Birliği'ndeki toplam müteahhit sayısının beş misli müteahhit var.
Deprem ülkesinde “imar affı” olur mu birader?
Fay hattı sorun değildir Türkiye'de.
Pay hattı sorundur, pay hattı!
0 notes
kitabinipdfindir-blog · 7 years ago
Text
İlk Defa Yayınlanan Fotoğraflarla Çanakkale Cephe Gerisinde Savaş / Gallipoli The Battle Behind The Frontline With Hitherto Unpublished Photographs
İlk Defa Yayınlanan Fotoğraflarla Çanakkale Cephe Gerisinde Savaş / Gallipoli The Battle Behind The Frontline With Hitherto Unpublished Photographs Çanakkale Savaşı ile ilgili bugüne kadar yayınlanan kitaplardan çok farklı bir eser… İlk defa yayınlanan fotoğraflarla Çanakkale cephesinin ardında yaşananlar gün ışığına çıkıyor.
Çanakkale’de, cephede çok kanlı savaşlar yapılırken ikinci bir savaş da cephe gerisinde veriliyordu. Cephede çarpışan askerin erzakını, mühimmatını zamanında ve yeterli olarak sağlamak zafer için büyük bir önem taşıyordu. Ordunun lojistik ihtiyaçlarını sağlamak üzere kurulan 5. Menzil Teşkilatı’nın faaliyet alanı Trakya bölgesi, Marmara Denizi havzası ve Konya’ya kadar Batı Anadolu bölgelerini kapsamaktaydı. 5. Menzil buralardan temin edilen erzak ve mühimmatı devrin bütün imkanlarını kullanarak cepheye sevk etmekteydi.
5. Menzil Teşkilatı sadece sevkiyat işiyle kalmayıp, hasta ve yaralıların tahliyesi,hastaneler kurarak tedavilerinin yapılması, veterinerlik hizmetleri sağlanması, yollarda ihtiyaçları karşılayacak dinlenme ve durak yerlerinin kurulup buralarda hizmetler verilmesi gibi cephenin ayakta kalabilmesi açısından çok önemli vazifeler üstlendi. 5. Menzil’in faaliyetlerini belgelemek üzere oluşturulan fotoğraf albümünden fotoğrafların yer aldığı bu kitap, Çanakkale Savaşı’nın hangi şartlar altında yapıldığını gözler önüne seren benzeri olmayan bir kaynak olarak öne çıkmakta.  
İlk Defa Yayınlanan Fotoğraflarla Çanakkale Cephe Gerisinde Savaş / Gallipoli The Battle Behind The Frontline With Hitherto Unpublished Photographs
0 notes
guncelpdfindir-blog · 7 years ago
Text
İlk Defa Yayınlanan Fotoğraflarla Çanakkale Cephe Gerisinde Savaş / Gallipoli The Battle Behind The Frontline With Hitherto Unpublished Photographs
İlk Defa Yayınlanan Fotoğraflarla Çanakkale Cephe Gerisinde Savaş / Gallipoli The Battle Behind The Frontline With Hitherto Unpublished Photographs Çanakkale Savaşı ile ilgili bugüne kadar yayınlanan kitaplardan çok farklı bir eser… İlk defa yayınlanan fotoğraflarla Çanakkale cephesinin ardında yaşananlar gün ışığına çıkıyor.
Çanakkale’de, cephede çok kanlı savaşlar yapılırken ikinci bir savaş da cephe gerisinde veriliyordu. Cephede çarpışan askerin erzakını, mühimmatını zamanında ve yeterli olarak sağlamak zafer için büyük bir önem taşıyordu. Ordunun lojistik ihtiyaçlarını sağlamak üzere kurulan 5. Menzil Teşkilatı’nın faaliyet alanı Trakya bölgesi, Marmara Denizi havzası ve Konya’ya kadar Batı Anadolu bölgelerini kapsamaktaydı. 5. Menzil buralardan temin edilen erzak ve mühimmatı devrin bütün imkanlarını kullanarak cepheye sevk etmekteydi.
5. Menzil Teşkilatı sadece sevkiyat işiyle kalmayıp, hasta ve yaralıların tahliyesi,hastaneler kurarak tedavilerinin yapılması, veterinerlik hizmetleri sağlanması, yollarda ihtiyaçları karşılayacak dinlenme ve durak yerlerinin kurulup buralarda hizmetler verilmesi gibi cephenin ayakta kalabilmesi açısından çok önemli vazifeler üstlendi. 5. Menzil’in faaliyetlerini belgelemek üzere oluşturulan fotoğraf albümünden fotoğrafların yer aldığı bu kitap, Çanakkale Savaşı’nın hangi şartlar altında yapıldığını gözler önüne seren benzeri olmayan bir kaynak olarak öne çıkmakta.  
İlk Defa Yayınlanan Fotoğraflarla Çanakkale Cephe Gerisinde Savaş / Gallipoli The Battle Behind The Frontline With Hitherto Unpublished Photographs
0 notes
ebookindiroku-blog · 7 years ago
Text
İlk Defa Yayınlanan Fotoğraflarla Çanakkale Cephe Gerisinde Savaş / Gallipoli The Battle Behind The Frontline With Hitherto Unpublished Photographs Ebook
İlk Defa Yayınlanan Fotoğraflarla Çanakkale Cephe Gerisinde Savaş / Gallipoli The Battle Behind The Frontline With Hitherto Unpublished Photographs Çanakkale Savaşı ile ilgili bugüne kadar yayınlanan kitaplardan çok farklı bir eser… İlk defa yayınlanan fotoğraflarla Çanakkale cephesinin ardında yaşananlar gün ışığına çıkıyor.
Çanakkale’de, cephede çok kanlı savaşlar yapılırken ikinci bir savaş da cephe gerisinde veriliyordu. Cephede çarpışan askerin erzakını, mühimmatını zamanında ve yeterli olarak sağlamak zafer için büyük bir önem taşıyordu. Ordunun lojistik ihtiyaçlarını sağlamak üzere kurulan 5. Menzil Teşkilatı’nın faaliyet alanı Trakya bölgesi, Marmara Denizi havzası ve Konya’ya kadar Batı Anadolu bölgelerini kapsamaktaydı. 5. Menzil buralardan temin edilen erzak ve mühimmatı devrin bütün imkanlarını kullanarak cepheye sevk etmekteydi.
5. Menzil Teşkilatı sadece sevkiyat işiyle kalmayıp, hasta ve yaralıların tahliyesi,hastaneler kurarak tedavilerinin yapılması, veterinerlik hizmetleri sağlanması, yollarda ihtiyaçları karşılayacak dinlenme ve durak yerlerinin kurulup buralarda hizmetler verilmesi gibi cephenin ayakta kalabilmesi açısından çok önemli vazifeler üstlendi. 5. Menzil’in faaliyetlerini belgelemek üzere oluşturulan fotoğraf albümünden fotoğrafların yer aldığı bu kitap, Çanakkale Savaşı’nın hangi şartlar altında yapıldığını gözler önüne seren benzeri olmayan bir kaynak olarak öne çıkmakta.  
İlk Defa Yayınlanan Fotoğraflarla Çanakkale Cephe Gerisinde Savaş / Gallipoli The Battle Behind The Frontline With Hitherto Unpublished Photographs Ebook
0 notes
haberihbarhatti · 7 years ago
Text
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Suriye'yi işgal etmiyoruz, terörü bitiriyoruz
Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Haber İhbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce http://www.haberihbarhatti.com/2018/cumhurbaskanligi-sozcusu-kalin-suriyeyi-isgal-etmiyoruz-teroru-bitiriyoruz/2462/
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Suriye'yi işgal etmiyoruz, terörü bitiriyoruz
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’yla ilgili, BBC Türkçe’den Selin Girit’in sorularını yanıtladı. “Suriye toprağında kesinlikle gözümüz yok” diyen Kalın, harekatın ne kadar sürebileceğiyle ilgili soruya “Günler de sürebilir, haftalar da” cevabını verdi. Kalın harekatla ilgili Rusya, İran ve uluslararası koalisyonla bir koordinasyon kurulduğunu da söyledi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Türkiye ve NATO ilişkileri konusundayda, “NATO’dan çok az destek gördük. Milletimiz ‘NATO nerede?’ diye soruyor. Ama tabii bu biz NATO’dan uzaklaşıyoruz ya da NATO bizden uzaklaşıyor anlamına gelmiyor” diye konuştu. Türkiye neden Afrin’e operasyon düzenlemeye karar verdi? Ne amaçlanıyor?PKK’nın Suriye ayağı olan PYD/YPG son bir yıl içerisinde Türkiye’yi hedef alan 700’ün üzerinde saldırı gerçekleştirdi. Hatay’ı, Kilis’i vurdu, birçok kayıp verdik. Biz onları defalarca uyardık. Cumhurbaşkanımız bu konuyu uluslararası liderlerle yaptığı toplantılarda, ABD, Rusya, İran, Avrupa liderleriyle toplantılarında dile getirdi. Biz bu terörist şebekenin sınırımızda faaliyet göstermesine izin veremeyiz. Ayrıca Afrin halkı da bu insanların bölgeden uzaklaştırılmasını istiyor. Biz Fırat Kalkanı operasyonunda 2 bin kilometrekarelik alanı Daeş’ten temizledik. O operasyon başladığında da birçok soru ortaya atılmıştı. Ne kadar sürecek? Kapsamı ne olacak? Sivil kayıpları nasıl önlenecek? Fırat Kalkanı operasyonuna baktığınızda çok başarılı bir sicil görürsünüz. Tüm Daeş unsurlarını oradan temizledik. Cerablus ile El Bab arasındaki alana 100 bin insanın dönüşünü sağladık. Afrin’de de aynı tabloyu görmek istiyoruz. Buradan da teröristler temizlenecek. Burayı da yerel halk yönetecek. İnsani yardım göndereceğiz. Sınırımızda güvenliği sağlayacağız. Bu, Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından da çok önemli. YPG gibi ayrılıkçı bir örgütün daha fazla toprak kazanmasına izin vermeyeceğiz. Asıl amaç da bunlardır. Bu kesinlikle Kürtlere ya da Suriye’ye ya da Afrin’e karşı bir operasyon değildir. Bu, ABD’nin Menbiç’te ya da Suriye’nin başka noktalarında Daeş’le mücadele ediyor diye destek verdiği terör örgütüne karşı yapılan bir operasyondur. Biz sınırımızdaki bu tehdidi bertaraf etmek istiyoruz.Ankara’nın nihai hedefi ABD’nin YPG’ye verdiği desteği kesmek mi?Bunun için çok uzun süredir çağrıda bulunuyoruz. Obama yönetiminden Trump yönetimine miras kalan bir politika bu maalesef. Bir terör örgütünü bir diğer terör örgütüyle yenilgiye uğratamazsınız.Herkes PYD/YPG’nin PKK’nın Suriye’deki uzantısı olduğunu biliyor. PKK, AB, ABD tarafından terör örgütü olarak kabul edilmiş durumda. PYD/YPG’nin merkez komutası doğrudan PKK’ya bağlı. Kendi başlarına karar veremezler. PKK şemsiyesi altındalar. Herkes de bunu biliyor. Ama ABD Daeş’i Suriye’de yenilgiye uğratmak uğruna YPG’ye destek verdi. Şimdi de onlara mecbur kaldılar. Çünkü askeri açıdan bu örgüte çok yatırım yaptılar. Bu tabii ki bizi kaygılandıran bir unsur.Ankara bu operasyonu düzenlemek zorunda mı kaldı? PKK/YPG’nin Suriye sınırımızda devlete benzer bir yapı oluşturmasına müsamaha gösteremeyiz. Bu mümkün değil.
Telif hakkı EPA
Image caption
Türkiye-Suriye sınırındaki Türk askerleri
Silahları, cephaneleri, eğitimleri, destekleri ABD ordusundan aldılar. Bu noktada bir kez daha Washington yönetimine çağrı yapıyoruz. Bize daha önceden de söz verdikleri gibi PYD/YPG’ye destek vermeyi kessinler. Çünkü bize hep Daeş’la savaş sona erdiğinde, Suriye Daeş’ten temizlendiğinde PYD/YPG’yi desteklemek için bir neden kalmayacağını söylüyorlardı.ABD Başkanı Trump bu sözü Cumhurbaşkanımıza 24 Kasım’da yaptıkları telefon görüşmesinde vermişti. Üzerinden neredeyse iki ay geçti. Ama hala PYD/YPG’ye destek vermeyi sürdürüyorlar.Afrin operasyonu kesinlikle gerekli miydi? Türkiye bunu tek taraflı düzenlemek zorunda mıydı?Evet, bu operasyon kesinlikle gerekliydi. BM Sözleşmesinin 51’inci maddesi ve BMGK kararları gereği Türkiye’nin kendini terör tehdidine karşı savunma hakkı vardır. Türkiye bir NATO üyesi. NATO’daki müttefiklerimizin ve diğer müttefiklerimizin bizi teröre karşı verdiğimiz mücadelede desteklemesini bekliyoruz.Kendini savunma hakkından bahsediyorsunuz. Türkiye nasıl bir saldırı altındaydı?Tabii ki saldırı altındaydı. Daha önce de söylediğim gibi Afrin’den ve diğer noktalardan Türkiye’ye YPG/PYD teröristleri tarafından yüzlerce sınır ötesi saldırı yapıldı. Bu nedenle bu operasyonu başlatmak zorundaydık. Uluslararası toplum operasyonla ilgili çekincelerini ortaya koydu, ancak bir muhalefet yok. Biz zaten operasyondan önce müttefiklerimizi planlarımız hakkında bilgilendirdik. Ama bu operasyonu tek taraflı başlatmak zorundaydık. Çünkü sınırlarımızın korunması ve güvenliğinden biz sorumluyuz. Uluslararası toplumun bir numaralı düşmanı Daeş. Bu da anlaşılabilir bir şey. Ama bizim bir düşmanımız daha var: PKK.Uluslararası toplum bunun Türkiye için ne kadar aciliyet taşıyan bir mesele olduğunu görmek istemiyor. Çünkü PKK onlara saldırmıyor, ama bize saldırıyor.Türk Silahlı Kuvvetleri’nden yapılan açıklamada Afrin operasyonunun YPG’nin aynı sıra IŞİD’e karşı da yapıldığı belirtildi. Ama Afrin’de IŞİD varlığı olmadığı biliniyor.Bu çok ilginç. Buraya gelmeden hemen önce bir son dakika gelişmesi söz konusu oldu. YPG/PYD’nin bugün bir grup Daeş teröristini serbest bıraktığı belirtiliyor. Böylece Türk askerlerine ve ÖSO’ya karşı birlikte saldırmaları söz konusu olacak.Yani YPG ve yıllardır çarpıştığı IŞİD şimdi bir ortaklık içinde, öyle mi?Evet, bir anlaşmaya varmışlar gibi görünüyor. Belki askerlerimize saldıracaklar, belki ÖSO’ya. Ne olacak bilmiyoruz. Daha çok yeni bir bilgi bu. Ama önemli olan nokta şu: YPG de olsa Daeş de olsa Afrin’den ülkemize, sınırımıza, kentlerimize, milletimize yönelen bir terör tehdidi var. Bunu defalarca gündeme getirdik. Ama kimse kılını kıpırdatmadı. Dolayısıyla sınırlarımızı korumak bizim vatandaşlarımıza karşı bir sorumluluğumuzdur.Afrin operasyonu Washington’un Türkiye’nin kaygılarını anlaması için mi düzenlendi?Hayır, sadece o nedenle düzenlemiyoruz bu operasyonu. Ama sonunda bu konunun bizim için ne kadar önemli olduğunu anlamalarını umuyoruz. Düşünün ki ABD-Kanada sınırında ya da ABD-Meksika sınırında YPG/PYD gibi bir terör örgütü bulunuyor olsun. Mütemadiyen ABD’ye saldırılar düzenliyor, silahları, eğitimlerini, cephanelerini de ABD’nin bir müttefikinden alıyor olsunlar. Buna ABD nasıl bir tepki gösterirdi? Buna Avrupalılar nasıl bir tepki gösterirdi?
ABD Savunma Bakanı Mattis, “Bir yol bulacağız,” dedi. Ankara’nın planı ne? Nasıl bir yol bulunacak?Operasyon sona erince ve YPG ve PYD’den temizlendiğinde, bu bölge -aynen Fırat Kalkanı’nda yaptığımız gibi- bölge halkına devredilecek. Bizim Suriye’nin toprağında gözümüz yok. Bizim amaçlarımızdan biri zaten Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak. Ayrıca biz tutarlılıktan yanayız. Teröre karşıysanız, bir terör örgütüne karşı çıkıp diğerini destekleyemezsiniz. Daeş kötüyse PKK da kötü. Daeş terör örgütüyse, PKK da terör örgütü. Türkiye bu operasyonu düzenlemek için köşeye mi sıkıştı? Provoke mi edildi?Hayır. Fırat Kalkanı’nda hedeflerimiz çok netti ve bu operasyonu başarıyla tamamladık. Bölgeye barış ve istikrar getirdik. Cerablus’ta, El Bab’da, Dabbık’ta diğer noktalarda insanların hayatlarına bir bakarsanız hayatların normale döndüğünü görürsünüz. İnsanlar çocuklarını okula gönderiyor, hastaneler çalışıyor, insanlar işinde gücünde. Afrin’de de benzeri bir durum görmek isteriz. Sadece bizim ulusal güvenliğimiz için değil Afrin halkı için de istiyoruz bunu.Ama birçok kişi Türkiye’nin bir diğer ülkeyi, Suriye’yi işgal ettiğini düşünüyor…Suriye’yi işgal etmiyoruz. Bir terör tehdidini bertaraf ediyoruz. Suriye toprağında kesinlikle gözümüz yok. Eğer böyle bir niyetimiz olsaydı o zaman Cerablus, El Bab ve diğer noktalarda kalırdık. Böyle bir niyetimiz yok. Hiçbir komşu ülkenin bir başka ülke tarafından işgal edildiğini görmek istemiyoruz.Rusya bu denklemin neresinde? Bu operasyona yeşil ışık yaktı mı? Uluslararası koalisyonla olduğu gibi Rusya’yla da yakın işbirliği içerisindeyiz. Astana süreci çerçevesinde çatışmasızlık bölgelerini Rusya ve İran’la birlikte tesis ettik. Şimdi de Suriye’de siyasi geçiş sürecinin tüm Suriyelileri kapsayacak şekilde gerçekleşmesi için Rusya ve İran’la birlikte çalışıyoruz. Zaten takdir edersiniz ki böylesi kapsamlı bir operasyon müttefiklerinizle koordinasyon içinde olmadan gerçekleştirilemez. Yani Rusya Türk ordusunun Afrin üzerindeki hava sahasını kullanmasına izin verdi mi?Rusya, İran ve uluslararası koalisyonla bir koordinasyon yapıldı ve operasyon şu ana kadar gayet iyi ilerliyor.Peki Afrin’i siz alın, İdlib’i de bize verin gibi bir pazarlıktan söz ediliyor. Böyle bir şey konuşuldu mu?Böyle bir pazarlık içerisinde değiliz. Bir dizi önceliğimiz var. İdlib’de barış ve güvenliğin sağlanmasını istiyoruz. Büyük bir alan burası, iki milyon kişi yaşıyor ve Türkiye’nin sınırında. Binlerce mülteci İdlib’den geldi, bunlara barınacak yer, gıda ve ilaç temin ediyoruz. Hem Türkiye hem de Suriye tarafında. Biz İdlib’de barış ve güvenliğin tesisini ve tüm terör örgütlerinin buradan temizlenmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrin operasyonunun kısa zaman içinde sona ereceğini söylemişti. Ne kadar kısa bir zamandan bahsediyoruz? Günler mi, aylar mı yıllar mı?Bu operasyonel bir bilgi. Günler de sürebilir, haftalar da. Ne kadar gerekliyse o kadar sürecek. Askeri istihbaratımız çok kapsamlı planlar çıkardı bu operasyonun başarısı için. Üçüncü gündeyiz ve iyi bir ilerleme kaydediyoruz.Bunun uzun ve ağır maliyeti olan bir operasyona dönmesinden endişe ediyor musunuz?Fırat Kalkanı operasyonuna başladığımızda da benzeri sorularla karşılaşmıştık. Eğer Fırat Kalkanı operasyonuna bakarsanız, bu operasyonu çalışırsanız, burada da aynı sonuçları alacağımızı görürsünüz. Fırat Kalkanı çok az sivil kayıpla ve çok sayıda Daeş teröristinin tasfiyesiyle sonuçlanmıştı. Bu alanları Suriye halkına geri verdik. Afrin’de de aynı durum söz konusu olacak. Afrin halkının Afrin’i yönettiğini görmek istiyoruz.
Telif hakkı AFP
Bundan sonra sıra Menbiç’e mi gelecek? Öyle olursa, ABD ordusuyla Türk ordusunun karşı karşıya gelme riski söz konusu olur mu?ABD bize yaklaşık 1,5 yıl kadar önce söz vermişti. PYD/YPG IŞİD’e karşı operasyon bittiğinde Menbiç’te kalmayacak demişlerdi. Ama hala Menbiç’teler. Ayrıca Menbiç bir Kürt kenti değil. Bir Arap kenti. Neden YPG hala orada? Bu çok meşru bir soru. Bu nedenle Cumhurbaşkanımız bu konuyu gündeme getiriyor. YPG’yi Menbiç’te tutmaya devam etmek bu bölgelerin barış ve güvenliğine hizmet etmeyecek. Aksine etnik gerilimlere neden olacak. Menbiç’e operasyon olursa, Türk askeriyle ABD askerinin karşı karşıya gelmemesi için ABD’yle koordinasyon içerisindeyiz. Ama ABD’nin artık PYD/YPG’ye gerek Menbiç’te gerekse Suriye’nin başka noktalarında verdiği desteği kesmesini istiyoruz.Türkiye NATO’dan ve Batı ittifakından uzaklaşıyor mu?Bazen milletimiz NATO’nun Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarına yeterli ilgiyi göstermediğini düşünüyor. Suriye savaşı yedinci yılına girdi. Çok kayıp verdik sınırımızda. Daeş’e, PKK’ya, birçok terör örgütüne karşı mücadele verdik. NATO’dan çok az destek gördük. Milletimiz NATO nerede diye soruyor. Ama tabii bu biz NATO’dan uzaklaşıyoruz ya da NATO bizden uzaklaşıyor anlamına gelmiyor.Türkiye’deki Kürt vatandaşlar ekseriyetle Afrin operasyonuna destek vermiyor gibi görünüyor. Operasyon uzarsa, bunun ülke içinde bir huzursuzluğa, dalgalanmaya yol açmasından endişe ediyor musunuz?Hangi Kürtleri kastettiğinizi bilmiyorum. Ama çeşitli Kürt grupları, bazı Kürt siyasi figürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri bu operasyonu sadece Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından değil, aynı zamanda Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından da bir gereklilik olarak görüyorlar. Gerek Türkiye’deki Kürt vatandaşlarımız olsun gerek Suriye’den olsun birçok Kürt bize desteğini iletti.Sosyal medyada Afrin operasyonuna yönelik eleştirilerde bulunanlar gözaltına alınıyor. Sadece İstanbul’da 50’nin üzerinde gözaltı söz konusu oldu. Askeri bir müdahaleye karşı çıkmak ifade özgürlüğü değil mi?Bugün çıkıp “Savaş istemiyorum” diye kampanya yapanların aynı kampanyayı Daeş’e karşı savaşta da yapıp yapmayacağını merak ediyorum. O zaman da çıkıp demeçler verip “Daeş’li teröristlere karşı verilen savaşa karşıyız” derler miydi? O zaman neden sadece ve açıkça PKK’lı teröristlere karşı verilen bir savaş hakkında bu sözleri söylüyorlar? Bu hafta Cenevre görüşmeleri yapılacak. Önümüzdeki hafta da Soçi’de Suriye Ulusal Diyalog Kongresi düzenlenecek. Afrin operasyonu bu diplomatik süreçleri nasıl etkileyecek?Biz Afrin operasyonunun gerek Cenevre gerekse Sochi’deki görüşmelere olumlu katkı yapacağını düşünüyoruz. Çünkü bunun sonucunda Suriye halkını kimin temsil ettiği konusunda bir açıklık getirilmiş olacak. Bu görüşmelere YPG’nin katılmasına kesinlikle karşı çıkıyoruz. Çünkü bir terör şebekesi bu ve Suriye halkının temsil edileceği bir masada oturamazlar.
kaynak: Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Suriye’yi işgal etmiyoruz, terörü bitiriyoruz
Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm yerel haberler bölümünde Haberihbarhatti.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen websiteleri ve ajanslardır.
Görüş, öneri ya da şikayetiniz paylaşmak isterseniz, İletişim Formunu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz. En kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.haberihbarhatti.com/2018/cumhurbaskanligi-sozcusu-kalin-suriyeyi-isgal-etmiyoruz-teroru-bitiriyoruz/2462/
0 notes