#hadis usulü
Explore tagged Tumblr posts
Text
"Akıllı insan, en bereketli gününün, ilim ve fazilette mesafe kaydettiği gün olduğunu bilir."
[Bedreddin İbn Cemâa (ö. 733/1333), Tezkiretu'l-sâmi']
والعاقل يعلم ان ابرك الايام عليه يوم يزداد فيه فضيلة و علم يكسب
#ramazan ayı#ramadan mubarak#nüzhetün nazar#usulü hadis#sahur beklemece#bereketli sahurlar#ilim#hadis usulü#hadisişerif#müzakere#medrese dersleri
29 notes
·
View notes
Text
Bekaretimi , kocamin sikicicisi aldı,
Görücü usulü biri ile tanistirildim yaslarimiz 30 , konuşmaya basladik, ben 2 sene once nisanlanip 6 ay kadar nişanlı kalmistim, onun haricinde başka bir erkeklede görüşmem olmamisti, eskilerden konu acildikca , nisan attığım kişi ile yasadiklarimdanda bahsetmelere basladim , bana o guveni vermisti , anlatmak korkutmuyordu beni , özetle, bekaretimi vermek dışında, diger bir çok şeyi yasadigimdan bahsetmistim , yeni gorusmeye basladigim şimdiki kocam olan Bülent ile de sevismelere baslamistik, Bülent te farkli birşey ler vardi , sevismelerimiz devam ettikçe gotunu yalamami istiyordu , o yalamalar parmaklanma ostegine doğru ilerledi , sonrasinda konular konusulurken , kendisinin bisexual oldugundan , erkeklede ilişki yasadigindan bahsetti , ilk başta biraz tuafima gitsede anlamaya calistim, ve arada beni straponla sikermisin istegi kulağa çok hoş gelmişti, sevismelerimizde bazen rolleri değişip ben onu sikmeye basliyordum , sonrasinda bir erkek partneri oldugunu , bunu senden saklayamam , saklamak beni rahatsiz ediyor dedi, seninle sevismelere basladiktan sonra hic gorusmedim sevisme olarak ama onunlada sevismek istiyorum , seni aldatmis olmak istemedigimden bunu söylemek istedim dedi , 2 yildir görüştüğü evli bir erkekmis , konular konulari acarak gidiyordu ve olay grup sohbetlerine geldi , arada 3 lu buluşup sevisiyorduk , bu surecte tanisali 7-8 ay gecmisti artik evlilik hazirliklari iyice baslamisti, artık bekaretini verme zamani gelmedi mi ne dersin dedi , bende artik istiyordum , evet sanirim artik olabilir dedim , ve şok bir teklifle geldi , Bekaretini benim ellerimi tutup benim gozlerime bakarken , Serdar a vermek istermisin dedi , Bunca yıl boşuna mı bekareti takıntı yapmışım diye içerledim , ve büyük gün gelip catmisti , okadar sevismemize ragmen çok heyecanliydim , yasak aşklar mekanimiza gittik , ve sevismelere basladik , 3 lu biraz opusup koklastiktan sonra , nişanlım serdar a hadi geç otur , bizi izle , mustakbel karimin bekaretini alman için nisanlimin amini yalayip sana hazirlayacagim dedi , beni bi güzel yaladi , iyice sulanmistim , sonra geldi yanima ellerimden tutup gozlerime bakmaya basladi serdar usul usul yanasti , yarragini once bi kocamin agzina verdi , sonra amimin uzerinde surtturup soktu içime ben nisanlimin kollarinda bekaretimi bir baskasina veriyordum ......
24 notes
·
View notes
Note
Yante. Bu haftasonu görücü usulü hiç tanımadığım biriyle görüşeceğim ama biraz tuhaf hissediyorum. Görüşmek istediği için yazdığında pek bir şey hissedemedim. Yani dış görünüşünden dolayı bunu söylediğim için kızıyorum kendime ama daha önce böyle bir şey yaşamadığım için nasıl davranacağım bilmiyorum. Sen ya da bu soruyu gören birileri tavsiye verirse dikkate alıcam. Tuhaf olacakmış gibi geliyor
hayatta çeşitli tanışma yöntemleri var anonim biliyorsunuz da ben bilinenleri uzun uzun yazmakla meşhurum zaten.
-insanlar doğal ortamlarda (mahalle, iş, okul, arkadaş çevresi) direkt kişiyle iletişime geçerek kendileri tanışabilirler ve bu gibi tanışmalarda niyet doğrudan evlilik olmayabilir. süreç içerisinde birbirlerine farklı duygu ve niyetlerle yaklaşabilir ve evlilik için adımlar atabilirler.
-insanlar doğal ortamlarda karşılaşırlar ancak farklı duygu ve niyetlerle yaklaşmazlar, evlilik için de adım atmazlar. birileri yakıştırır, anıştırır, hadi diye farklı niyetin te��vikinde bulunur. bu şekilde doğal ortamda yapay bir iletişim gerçekleşebilir. niyet doğrudan evliliktir. direkt bunun üzerine etkileşime girerler, istişare ederler.
-bazı tanışmalarda ise insanlar doğal ortamlarında birbirleriyle karşılaşma imkanına sahip değillerdir. ortak tanıdıklar, ortak arkadaşlar veya aracılar da diyebiliriz tanışma vesilesi olurlar. mevzu evliliktir bu tanıştırmada. niyetler doğrudan evlilik olduğundan görüşmeye de evlilik görüşmesi denir. usûl nedir burada denirse görücü usûlü denir öyle isimlendirilir ama görücü usûlü aslında bu değildir. görücü usûlünde kadın ve erkek görücülerin iradesine teslim biraz daha. buna dense dense aracı usûlü denir. aracı tanıştırıp aradan çekilir ve kişiler kendi aralarında iletişim kurar, aralarındaki iletişimin devamına onay verip vermediklerini bizzat kendileri ifade ederler. kimi usûllerde görüşen kimseler fikirleri olumsuzsa aracıya iletirler. bu ne kadar doğru ne kadar ideal onu bilemeyiz. ama biraz iletişime ve gerçeklere açık olup kişiler birbirine ifade etse daha iyi tabii bana kalırsa.
aracılar. sevgili aracılar. şimdi buu aracılardan beklenti genelde şey oluyor. huyu huyuna, suyu suyuna, boyu boyuna, dengi dengine kişileri bir araya getirmeleri bekleniyor. aracı değil misin ne işe yararsın deniyor. eyy aracı bana en iyisini en idealini bulmalısın beklentisi var. ama aracılar da insandır. hepsi acizdir, eğitim dereceleri, terbiyeleri, hayata bakış açıları, tecrübeleri, gördükleri geçirdikleri farklı farklıdır. kimi zamanı ve insanları dikkatli okur ve ona göre dikkatli bir yol tutar. kimi de insanları sadece cinsiyetleri ve meslekleri üzerinden eşleştirip bir yol tutar. kimi tanıştırdığı insanların ikisiyle de sohbet etme beraber zaman geçirme tavırlarına tarzlarına hakim olma gibi yakınlığa sahiptir. kimi aracı ise sadece diğer aracıyı tanır onunla bağlantı kurar bir sohbet arasında bekarların ismi geçer hadi bi tanışsınlar denir falan filan. hangisi daha idealdir denecek olursa ideal dediğimiz aracı çiftlerin ideal beklentisi olan olumlu karar almaya vesile olamayabiliyor. yani taraflar iletişimi sürdürmek istemeyebiliyor. ideal değil ya böyle aracılık mı olur dediğimiz aracılık tipinde ise taraflar iletişimi sürdürmek isteyebiliyorlar. yani olayın ideal sonuca ulaşması sadece aracıya bağlanamaz. beklentilere göre şekillenen sonuçlanan şeyler değil bu görüşmeler. her şey idealdir aracılar, çiftler, mevsim, aman Allahım kuşlar başka ötmektedir ama olmaz mesela. ya da kar kış kıyamet, aracılar tırt, trafik sıkışık, mekan kalabalık rezalet, çay çok demli gelmiş, şeker yok garsondan rica etmek gerekecektir filan ama olur mesela. her an her şey olabilir. şu şu olursa muhtemelen şu olur diye kuvvetli ihtimaller belirlenemez. fifty fifty. ya olur ya olmaz.
ya bu ne kardeşim. ben doğal ortamımda tanışmayı yeğlerim ve her aşamada tek özne olmayı isterim diyorsa kişi veya aracı usûlü de olacaksa benim ön kriterlerim var aracı bunlar hakkında bilgi verebilmeli: tip (boy, kilo, kafadaki saç oranı, göz rengi, yürüyüş, oturuş kalkış), yaş, karakter (ahlak, tavır, davranış, duruş, konuşma), alışkanlıklar (spor, sigara, gezme tozma, yeme içme), dindarlık durumu (takip ettiği itikadi yol, ibadetlerini yerine getiriyor olma, faizden uzak durma, helal yoldan para kazanma) vs. diyorsa kişi, ben bunlar hakkında bilgi sahibi olmadan böyle bir iletişime girmem diyorsa aracıya bunları sorar. ön kriterler tamamsa mevzuya dahil olur oluruna bakmak için. ön kriterlerin tamam olması her şey tamam, görüşür görüşmez onay vermek zorundayım, girdim artık kesin bir yola demek değil. bir kişiyle görüşmek için konan kriterler bunlar. bunların hiçbiri haksız değil. isteyen istediği ön kriteri koyabilir. buna göre görüşebileceği insan evreni genişleyebilir de daralabilir de. kişi aracıdan sosyal medya hesabı isteyebilir mesela instoş. bu konuda dikkatli olunmalı çünkü herkes instoşta nasılsa birebir aynı olmayabilir tip açısından da. kimileri birebir uyuyor. kimilerini görünce anaa e bu o mu diyebiliyor. yani ön kriterler için sosyal medyadan bakılan şeyler gerçekle tutmayabilir. ya da whatsapp profiline baktınız 10 yıl önceki fotoğrafı koymuş vay babağn gemüğüne. abicim/ablacım niçin halkı yanıltıyorsunuz ya güncel fotoğraf koyun ya da çiçek kuş filan koyun. film karakteri de koyma mal mısın kaç yaşındayız ya skfktl samimiyetimden söylüyorum ey okuyan. yoksa argo margo ben ttssss ne alaka ya. yani anonim bu iş biraz da böyle. tanımadığınız kişiyle tanışmak üzere masaya oturacağınızdan tanımıyor olmanız normal. ilk defa deneyeceğiniz bir şey olduğundan duygusunu tuhaf olarak nitelemeniz de normal. a) fiziken gördüğünüz profil hoşunuza gitmeyebilir bi de gerçeğine bakayım ya belki duruşu, konuşması, tavrı tarzı ele geçirir kalbimi aklımı diyorsanız görüşebilirsiniz. b) yok ben asla görüşmem tipinden hoşlanamadım da diyebilirsiniz. günah değil ayıp değil. c) tipine bayıldım aman Allahım aşık oldum teklif ediyoooğrooom benimle evlenir misiiiiğn de diyebilirsiniz ama karşılaşacağınız kişinin tek variyeti tipiyse ve diğer uygun olmayan özelliklerini tipiyle örtüp yola devam etmek sağlıksız bir tavır olabilir. Allah her şıkta akıl fikir, sıhhatli düşünme, güzel yol tutmayı nasip etsin. siz tipini önceden gördünüz ya da görmediniz bilemiyorum ama şu an a seçeneğindesiniz. isterseniz bundan da vazgeçebilirsiniz. ben görüşmek istemiyorum dersiniz. istemiyorsanız istemiyorsunuzdur. görüşmeye giderken lan napıyorum ben bu yönteme mi kaldım ya Allah kahretmesin bu ne diye de düşünebilirsiniz. görüşmeden sonra da duygusal çöküntüye uğrarsanız umduğunuzu bulamadığınız için (çok ummamak lazım) dersiniz ki bu yöntem bana göre değil. bunu bir daha asla denemeyeceğim. ya da dersiniz ki ne büyüttüm ya doğal ortamda pek kimseyle tanışmıyorum bari vesile olanları kullanıp denemelerde bulunayım. meseleye %100 duygu penceresinden bakıp yılgınlığa, hayal kırıklığına sürklememeye çalışayım kendimi. bakışı halledeyim belki yöntem o kadar da tuhaf değildir. nasip belli mi olur belki güzel bir yola girerim. bu yöntemi kullanmaya devam edeyim ama her önüme gelenle görüşmek istemiyor muyum? o zaman da ön kriterlerimi güzelce belirtirim aracı olmak isteyen kimselere dersiniz. evlilik niyetindeyseniz utanmayın aracıyı şeffaf bir şekilde yönlendirin. ya ben böyle böyle kimselerle görüşebilirim. o yüzden bunlardan eminseniz önerin lütfen.
yani suç sadece aracıda da değil. evlenmek isteyenin de aracıyı düzgün bilgilendirmesi gerekiyor. siz namaz kılıyorsunuz mesela. ön kriterlerinizde namaz varsa ve aracıya bunu söylemediyseniz namaz kılmayan bir kimseyle gelişigüzel masaya oturup daha başta kriter dağınıklığı, çarpıklığı, şoku yaşayabilirsiniz. siz namaz namaz diyorsunuz karşınızdaki namaz pek kılmıyorum bazen cumaları da kaçırıyorum derse gör şenliği. siz faizden berisiniz karşınızdaki krediyle ev aldım, arabam da var rahat ederiz diyor, haydaa. siz lise mezunusunuz diyelim bu konuda kompleks yapıyorsunuz. üniversite mezunu biriyle evlilik görüşmesi yapsanız kompleks yapacaksınız, kendinizle çatışacaksınız, kendinizi ezik hissedeceksiniz. ya da mesela siz akademik bir personelsiniz hedef kitleniz en az lisans mezuniyetine sahip insanlar. kriterlerinizde bu var. öye olsun, olmasın diyemem ama mesela kriteriniz buymuş. karşınıza lise mezunu bir kişi çıksa onu aşağı görme, ondan etkilenmeme ihtimaliniz yükselir. bu yöntemde devam edecekseniz aracılarınız kendilerini aracılık açısından geliştirmedilerse siz aracılarınızı geliştirecek yönlendireceksiniz. yapacak bir şey yok. shdjkfflgl ya böyle konuşuyorum ama sanırsın evlenemeyenleri evlendirme kursum var da içinde aracı eğitim sınıflarım, aracı usûlü denemeye hazırlık sınıflarım var. şu konuda benim tek vasfım BEKAR olmak. atıp tutuyoruz işte. belki bilirkişiden sayarsınız. ha ne diyorduk. karşınızdaki kişiyle görüşme istişaresindesiniz görüşeceksiniz diye anladım. garipsemeye devam edebilirsiniz, masada da kişiden bağımsız ben neyin içindeyim ya düşüncesiyle öğürme hissi gelebilir, imkan dahilinde bunlar. ya da bi şey yok canım bunda deniyorum işte deyip kişi umduğunuz gibi çıkmadıysa temiz bir şekilde konuşmayı bitirip fikrinizi karşınızdakine ifade edebilirsiniz. en az üç görüşme yapmalı tavsiyesi var ama kimileri tamamen olumsuz fikirdeyken kendini üçe zorlayıp çok sıkıntılı zamanlar geçirebiliyor. matematiksel değer vermek de zor insan ilişkilerinde ama değer verin %60 %70 kafanıza uydu mu? bu yüzde sizin için ikinci görüşmeye karar vermek ve tanışmayı sürdürmek için uygun mu? kimine göre %40 uyum tanışmaya devam etmek için yeterli gelir. kimine göre en az bi %80 olmalıdır. sizin ruhunuz, aklınız, kalbiniz, mantığınız ne diyor? ikinci görüşmeye olur vermek için. haa burada olur verecek tek taraf siz de değilsiniz tanışmayı sürdürmeye. mesela sizde %90 uyum hissi var. karşınızdaki kişide %40'ta kalabilir ve bu uyum. bu onun için iletişimi sürdürmek için yeterli olmayabilir. kişi iletişime devam etmek istemediğini güzel bir dille söyledikten sonra eyvallah diyebilmenin büyük önemi var. bunu neyimi beğenmedi, ben beğenilmeyecek insan mıyım, tipim mi, konuşmam mı, çay içerken tabak bardağa yapışmıştı pat diye düşünce korktum ödleğin teki olduğumu düşündü ondan mı, sesim titredi ondan mı falan filan şeklinde uzun uzun düşünme mevzuu haline getirmemek önemli. siz nasıl karşınızdaki kişiyle uyum görmeyebilirseniz o da görmeyebilir bu uyumu. evet sebep tip olabilir, ses olabilir, boy olabilir, maddi durum olabilir, eğitim durumu olabilir, konuşma biçimi olabilir sebep her şey olabilir, garsona hitap etme biçimi olabilir, ya en bu sebep olabilir mi diye düşünülebilen şey olabilir. olur olabilir yani. sebebi deli gibi öğrenip kendimizi savunmak da isteyebiliriz. kilo veririm, alırım, yüksek lisans yaparım, okullara kaydolurum, giyim tarzımı değiştiririm söyle sebep ne ulan beni niye sevmedin moduna girmeye gerek yok. bu usûlde bunlara yer yok. bu usûl ortaya çıkan olumlu veya olumsuz neticelerde soğukkanlı olmayı gerektiriyor. nasıl olumsuz sonuçta kıçı başı dağıtıp yetersiz, başarısız, tipsiz lanetin tekiyim diye düşünmemek yola devam etmek gerekiyorsa aşırı olumlu olan şeye de öyyyle kapılmamak gerekiyor. çünkü az önce kalkılan masa nikah masası değildi. imza atılmadı. tanışma sürecek. fikirlerin değişme ihtimali, uyumun ortadan kalkma ihtimali vardır. böyle böyle şeylere dikkat etmek isteyebilirsiniz belki anonim.
meseleye ilgili her şeyi konuşamayız. herkes tecrübe ve gözlemleri çerçevesinde bir şeyler söyler. ben bir iki temel şey saydım. bunlar teori niteliğinde. bunlar kanundur ve kesinlikle böyledir dediğim şeyler değil. eleştirilebilir elbette, yoo öyle değil bende öyle olmadı denebilir. kardeşim sence ben senin hayatını mı anlattım gördüklerim üzerinden bir şeyler söyledim yani. anonim bana geldi sana mı geldi Allah Allaah. gerçi anonim beni kullanıp sizin fikrinizi de almak istemiş ama buna lüzum görmüyorum. sayfamın idaresini kimsenin eline veremem anonim müsaadenizle. o kadar yantekerlek olmuşuz bizim de bi ağırlığımız olsun deeğ mi?
tık tık tıklayınız dilerseniz.
12 notes
·
View notes
Text
Sağlıkla, güzellikle, şükürle
Ağustos ayına küfürler eşliğinde veda ederken eylül ayına öyle bir giriş yaptık ki, ağustos "gördün mü ebenin örekesini" der gibi kahkaha atmıştır.
Annem kemoterapi denen illetten kurtuldu diye sevinirken PET sonucunda bir sürprizle karşılaştık. Onkolog bile şaşırdı. (Hayatımda gördüğüm en iyi doktor oluyor kendisi. Bu kadar iyi, ilgili bir devlet doktoru hiç görmedim.) Hemen korkumuza binaen kolonoskopi, endoskopi ve diğer her şeyi istedi. Devlette yaptıramazsınız özele gidin Çok hızlı yaptırmamız gerekiyor dedi. Mecbur özele gittik.
(Samsunumuza yeni şehir hastanesi yaptı devletimiz, harika bir ihale yöntemiyle. yap işlet devleti ayrı halkı ayrı şaaap sonra da devret usulü. harika değil mi? İhtiyacımız da yoktu bir samsunlu olarak. Eğitim araştırma hastanemiz oldukça iyi bir kampüste, yanında arazisi varken ek bir bina her şey çözecekti, üstüne bir de ihaleye yeni çıkan atakumda bir devlet hastanesi yaptın mı, samsunda hastane sorunu yoktu. ama olur mu? özele gidip 30 bin tl bayılalım yine. zaten iyi cerrahlar da hep özelde. paran varsa kralsın, yoksa çocuk acilde kusmuklu yatakta yatacaksın mecbur.)
(yine devlete kızmadan yazamıyorum görüyor musun? Benim ütopyam, anarşizm değil, ama hayatımda bir kaç zorunlu alan dışında devleti görmek duymak istemiyorum. Benim ütopyam da bu: görünmez devlet. tam da yeri değil mi? boğazımıza kadar devlet olmuşuz. )
Bir hafta uyumadık, nefes alamadık. ama neyse ki korktuğumuz gibi de çıkmadı. şükrettik. şimdi cerrahi operasyonla, temizlenen bölge alınacak. Allahın izniyle annem normale dönecek. bu arada ben de normale dönebilirim diye düşünüyorum.
Normalim: ofise gelip sabahtan akşama kadar iş olmasa da çalışmak. oğlana bakacağım diye çalışamıyorum. Evde sıkılıyorum fazlasıyla.
Para kazanmam lazım. Avukatlıkta para yok aybalam. Hele ki doğrucu davutlara hiç yok. Sercoya hiç yok.
Neler yaptık son bir kaç haftada sayın defter.
Fındık toplamaya gittim. Çuval taşımaya. Yani avukatlıktan son bir ayda hiç para kazanmadım ama fındık toplamaktan kazandım. puahahahahha. Bu sene çoğu yere kokarca böceği musallat oldu. Topladığım yerde yoktu allahtan. İğrenç bir böcek yahu. Sırtımdan aşağı inmesine dayanamazdım sanırım. Hadi alıştık ince örümceklere falan da kokarca sert oluyor. İğrendim.
Devletimizden allah razı olsun eski mahalleme kentsel dönüşüm getiriyor. Ama çökerek. Bizim mahalle 2011 yılında riskli alan ilan edilip herşeye kapatılmıştı. Bu ilanın hemen ardından kentsel dönüşüm yapsalar faydalı olacaktı. ama nerede? önce imar ayağına herkesi tek bir tapuda topladılar. sonra vazgeçtiler. bu sırada hiç bir altyapı ya da üst yapı yapmadılar. mahalle savaştan çıkmış gibi kaldı. Eski yıkık binalarda önce suriyeliler kalmaya başladı, onları uyuşturucu müptelaları takip etti. bizim ev en bakımlı evlerdendi. bu sebeple olsa gerek içeride uyuşturucu ticareti dönmüş. köpek bağlamışlar. çatı katında, benim evimde, fuhuş ve uyuşturucu. narkotik operasyon yapmış, bize ulaştılar. bizim evle ilgimiz kalmadı dedik. içeriye de giremediğimizi bildirdik. her gün evde yangın çıkıyor. başımıza bela oldu velhasılı. bizde tokinin az fiyatına ev verecek göz yoktu. ihtiyacımız da yoktu. dava ile uğraşacaktık. ama bezdik. şimdi toki çıkmış diyor ki, buralar harabe oldu biz size iyi fiyat verdik. mecbur kabul ettik. kabul ettik. sinirleniyorum. devletimiz birilerine yine bir hayır yapacak. deniz gören güzel yerde ucuza çökülmüş arazi. missss. vatandaşa faydası olmayan kentsel dönüşüm. nasıl? ev alabilen yok. nerdeyse yok. beş sene içinde hangi gruba gittiğini duyarız. öğreniriz. ama yol yaptılar deriz. mutlu oluruz. bu maddi yanıydı.
Manevi yanı benim açımdan oldukça ağır. ben gecekondu mahallemi seviyordum. ama şehirler de insanlar gibi ölmek zorunda. dedemin nesli inşa etmiş bu mahalleyi. camisinden çeşmesinden kuran kursundan hepsinde dedemin alın teri var. dedemin nesli. topal ahmetin nesli. babamın nesli ayakta tutmuş, yaşamış. ama sonrası felaket. fakirleşen aileler mahallede kalmış, zenginleşen, mahalleden gitmiş. geriye uyuşturucu kullanan nesil gelmiş. para yok. tecavüz var. ot var. cinayet var. Mahallem öleli çok oldu. Gömüyoruz şimdi. Gömmeye de para veriyorlar.
Üzüldüğüm diğer şey: meydan larousse ansiklopedi seti vardı. Köpekler onu da yakmışlardır. Şerefsiz köpekler.
Mahallemin gömülmesine üzüldüm. Ne yalan konuşayım kardeşim. Hor görülen, kenar mahalleme üzüldüm.
Ofise gidemiyorum. Acilen gitmem lazım.
Galatasaray kaosta. Bu sene futbol sevecek gibi değilim.
Samsunu çok seviyorum. Karadenizin ki bence dünyanın en güzel yeri atakum. Yalan mı konuşayım, büyükadadan bile güzel. Hanım duymasın ama emirgandan bile güzel. Samsunluyum gadaşım. Damarımdan samsun akıyor.
Geçen hanıma dedim ki insanın evinde tutulduğu eşyalar olur ya hani, benim de şu su bardaklarına ayrı sevdam var. Seviyorum kızım bu bardakları. Dedim. Ama maşallah dememişim. Ertesi günü tuz buz oldu. Böyle de nazarım değer işte.
Velhasılı uzun bir şekilde güncellendik. Eylül kötü başladı iyi devam ediyor şimdilik. Şükür.
Sevgili defterciğim selam ile.
4 notes
·
View notes
Text
Geceleri yatamıyorum,sabahları uyanamıyorum. Uyanınca baş ağrım oluyor, tüm gün soda kahve içiyorum, beni yaşamda tutucak kadar yemek yiyip sadece bir su bardağı su içiyorum tüm gün sadece uzanıyorum bazen yatakta bazen koltukta çoğunlukla yerde, aşırı şuursuzca yaşamaya başladım şu sıralar aslında bakarsanız öyle büyük dertlerimde yok. Deprem yüzünden konteynerda yaşamaya başladım hala bir evim yok, üniversite sınavına hazırlanıyorum geçen sene puanı beğenmedim gitmedim salaklık ettim sanırım, ama olsun arada ederiz öyle şeyler, klâsik geçim derdi falan var iş arıyorum bulamıyorum anadolu mezunuyum, ben hem okuyup hemde çalışmadım ki nasıl tecrubeli alacaksın elemanı, sevgili desen o da yok bulamamaktan değil kaldıracak kafa olmamasından,buluşalım dese yemeğide alman usulü ödemek istese para yok hadi yemeği geçin beni arabayla almaya gelmese otobüs parası yok burdan koşarak merkeze gitmek nerden baksan iki saatten fazla sürer, yol sürer sürmesine de ilişki ne kadar sürer orasını hesaplayamadım. Tüm gün bekliyorum neyi bekliyorum bilmiyorum ama bekliyorum eros ok atar veya bereketli olsun diye mor tercih ettigim cüzdan para üretmeye baslar ya da ikide bir bitirmek için okumaya başladığım ama asla bitiremediğim o kitaplardan birilerinin sayfaları paraya dönüşür diye bekliyorum. Beklemek çare değil kalk koş diyorum kalkamıyorum kilodan değil ertelemekten. Peki o zaman koşma otur çalış diyorum kolum hareket etmiyor felç değilim tembelim. Önceden değildim böyle bilmem ne oldu bana fark ettim de baya şey olmuş bana ama ben ne olduğunu bilmiyorum çoğu şeyi bilmiyorum. Her şeyi bilmemekte bir hastalıkmı? eğer öyleyse bilmeme hastalığına da yakalanmışım.
1 note
·
View note
Text
kız kardeşimin sevdiği çocuğu dün babama görücü usulü diye söyledi annem, çünkü babamın bu tür konularda tepkisi biraz serttir. babam da ilk yok falan dedi ama şimdi araştırmaya başlamış çocuğu bakalım sonuç ne olacak heyecanlıyım. yakınlarda düğün var gibi. hadi hayırlısı.
1 note
·
View note
Text
Dünden beri aklıma geliyor kovalıyorum. Sabah oldu kahvaltı saati, okula hazırlık derken öğlen oldu çocukları bıraktıktan sonra aradım. Nasılsın demeden yanında olmayı yanımda olmanı çok isterdim dedim ağlamaya başladı. Anladım ağlamak için beni bekliyordu,lütfen ağla yas tutmayı hep erteledin şu an ağlamayı en çok sen hak ediyorsun demem gerekiyordu. Geceden uyanıktı, okulları orada tatil etmişler çocuklar evin içinde gözünün içine bakıyorlardı, kafası dağılsın diye ne TV yi ne telefonu eline alabiliyordu heryerde yıldönümü deprem haberleri, instagramda dramatize edilmiş insanın içine işleyecek müziklerle harmanlanmış videolar kol geziyordu, etkileşimden nemalanmak isteyenlerle unutmadık unutulduk diyenler birbiriyle yarışıyorlardı. Dedi ki paylaşım yapsam bir anlamı yok, paylaşmasam umursamıyor gibi mi görünürüm ne yapacağımı şaşırdım. Bazen sessiz kalmak bazen de ses çıkarmak bir tepkidir içinden nasıl geliyorsa öyle yapmalısın.. o kadar zor ki teselli etmek. Ben bile deprem ile ilgili hissettiklerimi henüz kağıda dökememişken ona geceden itibaren yaşadıklarını, korkularını, evden nasıl çıktığını, çocukları için nasıl şehirden çıktığını, seni nasıl bağrıma bastığımı, buradaki telaşını yaz dedim sonra al karşına bir bak sen ne yaşadın. Hep yüzleşmekten kaçtığı için yasını yaşayamadın çünkü geç karşıdan bir bak.. bunları söylerken aslında kaybettiklerinin karşısında birçok şey de kazandığından bahsetti, evet dedim bak evet bunları yazdıkça da göreceksin içinde başka güzel duyguları da bulacaksın, kendine bakacaksın, sonra seni yargısız ve rasyonel dinleyecek bir terapist buluruz yol almaya başlarsın dedim baktım gerçekten nefes almaya başladı çok rahatladım dedi. Peki ben bunları niye buraya yazıyorum depremle ilgili kilit bir yerim var orayı açmaya çalışıyorum. Benim de bir yaram var kabuk bağlamadı iyileşmek için süreci buraya yazmak gerekiyordu. Sonra ben burayı okuduğumda arkadaşıma söylemiş olsam da artık kendime de bişeyler söylemenin ve almanın yolunu bulabiliyorum. Sonra hadi ben kendime kahve yapıyorum senden de kahve fotoğrafı bekliyorum dedim. Bu benim kahvem, Hatay usulü böyle içilir. Dosta teselli olabilmek en azından depremi yaşamış birine, bir kişiye değebilmek kahvemin tadını öyle değiştirdi ki ben daha önce böyle bir şey içmedim. Keşke tüm Hatay benim evimin misafiri olsaydı orada yaşadığım 8 yıl hatırına hepsini bağrıma basabilseydim, ben hiç ev sahibi olmaya özenmedim ama keşke müstakil evlerim olsaydı yerleştirseydim, öyle güzel insanlardı ki gerçekten çok üzgünüm. Dile getiremediğim tüm acım için çok üzgünüm. İyi ki geldiniz siz yaşamadınız diyenlere çok kırgınım, iyi niyetle söylenmiş olduğunu biliyorum ama kırıldım. Manzarasına hayran olduğum, çocuklarımı ormanın yanında büyüttüğüm evim bir hafta önce yıkıldı diyorlar ki o kadar zayıftı ki diğer binalar üç dört gün ancak yıkılırken bir günde gitti. O hayran oldugum ama her pencereden denize baktığımda kalbimi saran o deprem korkusu bana nasip olmadı. Tüm arkadaşlarımı, komşularımı onları ağırlayabileyim diye önceden konyaya gönderilmiş gibi hissettim kendimi öyle teselli ettim. Her tatil olduğunda koşarak iskenderuna gittim sevdiklerimin toparlandığını ya da daha doğrusu çabalarını gördükçe iyi hissetmeye başladım. Ama Hatay bildiğiniz yok onu keşke görmeseydim hala anılarım gibi kalsaydı.. işte arkadaşımı teselli ederken yine yol kendime geldi bir şekilde depremi yazabilmiş oldum. Henüz deprem yaralarımı sarmadan diğer beni ağır yaralayan konuyu yazamam. Bir şekilde yine kendi motivasyonumu yüksek tutmak, günlük güzellemelerimle daha iyi olmak için yazmaya devam edeceğim.
0 notes
Text
Sahur beklemece:))
كلّما طلعنا علمً بدا علم آخر
Ne zaman ki bir dağa yükselecek olsak başka dağlar gözükür..
#dağ#derskeyfi#gece dersi#sahur beklemece#hayırlı sahurlar#nüzhetün nazar#hadis usulü#bereketli sahurlar#çayda sevdaya dahil#kadrajimdan#tumblr postları#10 posts#günün alıntısı#günden#kadrajım#günün sonu#gece#kadrajımdan
10 notes
·
View notes
Text
Sarıhan İşkembe Menü Fiyatları
İşkembenin öncü markalarından Sarıhan İşkembe, enfes lezzetlerine yer verdiği menüsünü ve fiyatlarını sizler için derledik. Sarıhan İşkembe Menü Fiyatları tüm detaylarıyla güncel olarak hazırlanmıştır. Sarıhan işkembe; kurmuş olduğu düzenle, kaliteli hizmeti, hijyeni ve güler yüzlü personeliyle siz değerli müşterilerine damak lezzetini en hassas bir şekilde sunmaktadır. Özel Günleriniz, Davetleriniz, İş Toplantılarınız vb organizasyonlarınız için 200 kişi kapasiteli salonunda hizmet vermektedir.
Sarıhan İşkembe Menü Fiyatları
Sarıhan İşkembe Menüsünde, Çorbalar başta olmak üzere; - Ana yemek çeşitleri menüsü - Tavuk Menüsü - Et Menüsü - Makarna Menüsü - Pide Menüsü - Salata Menüsü - Aperatifler - Tatlı Menüsü Menüleri yer almaktadır. Hadi tüm detaylarla Sarıhan İşkembe Menü Fiyatları listesine bakalım. Çorbalar - İşkembe Çorbası 95.00 TL - Şirden Çorba 95.00 TL - Şirden Tuzlama 95.00 TL - Damar Tuzlama 150.00 TL - Boncuk Tuzlama 105.00 TL - Keseden Tuzlama 105.00 TL - Beyaz Şirden Tuzlama 135.00 TL - Dana Ayak Paça 120.00 TL - Beyran Çorbası 150.00 TL - Kelle Paça 140.00 TL - Kelle Paça Antep Usulü 145.00 TL - Kelle Paça Çürük 150.00 TL - Kuzu Ayak Paça 125.00 TL - Kuzu Paça Ayıklanmış 125.00 TL - Sarıhan Special 155.00 TL - Mercimek Süzme 53.00 TL - Tavuk Suyu 58.00 TL - Ezogelin 53.00 TL Sarıhan İşkembe Ana Yemekler Ana YemeklerFiyatlarıSarihan Kokoreç135.00 TLKokoreç Tandır135.00 TLSarıhan Ciğer135.00 TLYaprak Ciğer140.00 TLErişte Ciğer145.00 TLYarım Kelle135.00 TLTam Kelle250.00 TLAyıklanmamış Kelle190.00 TLKuzu Yürek140.00 TLBumbar Dolması125.00 TLŞirden dolması60.00 TLDil Söğüş125.00 TLBeyin Kavurma125.00 TLSarıhan İşkembe Ana yemekler Sarıhan İşkembe Tavuk Menüleri - Tavuk Kanat 135.00 TL - Tavuk Pirzola 140.00 TL - Tavuk Şiş 120.00 TL - Sebzeli Tavuk Biftek 135.00 TL - Tavuk Biftek 120.00 TL - Tavuk Sote 110.00 TL - Yarım Tavuk 95.00 TL - Kremalı Tavuk 155.00 TL - Köri Soslu Tavuk 155.00 TL - Fesleğen Soslu Tavuk 155.00 TL - Sebzeli Soya Soslu Tavuk 155.00 TL - Karışık Tavuk Izgara 230.00 TL
sarıhan işkembe Sarıhan İşkembe Et Menü Fiyatları Köfte155.00 TLKaşarlı Köfte165.00 TLSaç Kavurma210.00 TLÇoban Kavurma210.00 TLEt Sote210.00 TLKuzu Pirzola320.00 TLKuzu Şiş210.00 TLMeksika220.00 TLDana Biftek215.00 TLAdana Kebap160.00 TLUrfa Kebap160.00 TLDomatesli Kebap185.00 TLPatlıcanlı Kebap210.00 TLBeyti Sarma225.00 TLÇöp Şiş225.00 TLDana Ciğer Şiş210.00 TLKarışık Izgara340.00 TLKarışık Et Izgara590.00 TLSarıhan İşkembe Et Menü Fiyatları Sarıhan İşkembe Makarna Menü Fiyatları Mantı110.00 TLSpaghetti Bolonez: Kıymalı Domates Sosla Birlikte110.00 TLPenne Arabiata: Domatesli acı soslu özel peyniriyle birlikte100.00 TLTagliatelle: Ev yapımı makarna, mantar, tavuk, kremalı peynir sos ile110.00 TLSarıhan İşkembe Makarna Menü Fiyatları Sarıhan İşkembe Pide Fiyatları - Kavurmalı Kaşarlı Pide 150.00 TL - Kaşarlı 125.00 TL - Kıymalı Pide 125.00 TL - Kuşbaşılı Pide 150.00 TL - Bıçak Arası 150.00 TL - Karışık Pide 150.00 TL - Trabzon Peynirli Pidesi 110.00 TL - Lahmacun 40.00 TL Salata Menüsü - Sezar Salata 120.00 TL - Hellim Salata 115.00 TL - Beyin Salata 120.00 TL - Göbek Salata 80.00 TL - Söğüş Salata 60.00 TL - Çoban Salata 75.00 TL - Mevsim Salata 65.00 TL Aperatifler - Patates Kızartması 70.00 TL - Elma Dilim Patates 72.00 TL - Cacık 50.00 TL - Pirinç Pilavı 40.00 TL - Patlıcan Ezmesi 110.00 TL - Paçanga Böreği 70.00 TL - Kalem Böreği 55.00 TL - Kavurmalı Yumurta 110.00 TL - Menemen 75.00 TL - İçli Köfte 35.00 TL Tatlı Menüsü - Fırın Sütlaç 60.00 TL - Zerde 50.00 TL - Katmer 65.00 TL - Künefe 68.00 TL - İrmik Helvası Dondurmalı 68.00 TL - Bal Kabak Tatlısı (mevsiminde) 75.00 TL
saruhan çorba
Sarıhan İşkembe Hakkında
Fındıkzade'de bulunan Sarıhan işkembe; kurmuş olduğu düzenle, kaliteli hizmeti, hijyeni ve güler yüzlü personeliyle siz değerli müşterilerine damak lezzetini en hassas bir şekilde sunmaktadır. Özel Günleriniz, Davetleriniz, İş Toplantılarınız vb organizasyonlarınız için 200 kişi kapasiteli salonumuzda hizmet vermekteyiz.
sarıhan zeytinburnu Şubesi Otopark Hizmeti, Bahçesi ve nezih ortamıyla siz değerli müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak için çalışıyoruz. Taze ve çok lezzetli menümüzde işkembe çorbası, tuzlama, şirden tuzlama, damar tuzlama, ayak paça, kelle paça, mercimek süzme, özel yapım Sarıhan Mantısı, kokoreç tandır, kokoreç tava, Baş Beyinli, Arnavut Ciğeri, Çevirme Tavuk ve Pilavın yanında çok özel Zerde ve Fırın Sütlacımızla yemeğinizin sonrasında da lezzet şölenini devam ettiriyoruz. Yılların deneyimini tatmak için sizleri her zaman Sarıhan'a bekliyoruz, dilerseniz bu deneyimimizi evinizde ya da işyerinizde de yaşayabilirsiniz. Tek yapmanız gereken sipariş hattımızdan bize ulaşmanız.
Sarıhan İletişim Bilgileri
Adres Kızılelma Caddesi No:45 Fındıkzade / İstanbul - (0212) 588 40 37 - (0212) 586 54 32 - (0537) 311 19 70 [email protected] 7 gün 24 Saat Hizmet vermektedirler/ Evlere ve işyerlerine paket servisleri mevcuttur.
Sarıhan İşkembe Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Sarıhan işkembe ne kadar? İşkembe Çorbası 37.00 TL Kelle Paça Çorbası 42.00 TL Kuzu Paça Çorbası 42.00 TL Şirden Tuzlama Çorbası 37.00 TL Beyran fiyatı ne kadar? Beyran Ortalama 45 TL'dir. Saruhan Çorba nereli? Adnan Sarıhan “Aslen Bayburt Sarıhan Köyü'ndenim. Dedem, babam orada hayvancılıkla iştigale ederlerdi. Ailece 1970'lerde önce İstanbul'a geldik. Ben 14-15 yaşımdaydım” diyor ve şöyle devam ediyor: “Babam aileye biraz küstü ve Almanya'ya gurbetçi gitti. En iyi işkembe hangisi? Genellikle dana işkembenin tüketilmesi önerilmektedir. İşkembe Düdüklüde kaç? İşkembe çorbası düdüklüde 45 dakika haşlandıktan sonra 10 dakika kaynatmak yeterli olacaktır. Bu durumda işkembe çorbası için toplamda 55 dakika pişirme süresi yeterli olacaktır İlgili Bağlantılar; Akdo Menü Fiyatları McDonald’s Menü Fiyatları Subway Menü Fiyatları Burger King Menü Fiyatları Ciğerci Bahattin Menü Fiyatları Migros Kurbanlık Fiyatları Tarım Kredi Kooperatifi Et Fiyatları Ciğerci Bahattin Menü Fiyatları A101 Kokoreç Fiyatları Read the full article
1 note
·
View note
Note
Rasûlullah'a iftira mi ? Şeyh Abdülkadir Geylani Hz.'nin, İmam Rabbani Haz.nin kitaplarında hadis diye nakledilen rivayetleri nakletmek iftira mi oluyor ?
Hadis usulü ilminden haberiniz olsaydı, bir muhaddis veya hadis hafızının, bir hadise uydurma dediğine diğer bir muhaddisin sahih hatta mütevatir dediğini de bilirdiniz? Sifil Hoca ile alakalı meselenin üzerinden on sene geçti. Ki o mesele de tefarruattan sayılan bir meseleydi. Emin Yıldırım'dan bahsederken ise şirk ve küfür meselelerinden bahsediyoruz. Nurettin Yıldız için de şirk sözlerden bahsediyoruz, ki kendisi Allah azze ve celle'ye mekan isnad edici sözler teleffuz ediyor. Sema'da olan Allah demek gibi..
Koyu düşmanlık ve hasediniz sizi haklı çıkarmayacak ha merak etmeyin. Apaçık şirk ve küfür söz sahiplerine de tepki göstermeyin, müdafaa etmeye devam edin. Onların sözlerinden sizi hesaba çekilince görürüm ben sizi!
M.Emin Yıldırım'ı Şia ajanı olduğunu söylemeye gerek yok sanırım .
Selamün aleyküm
Ahh anonim nolur bana böyle şeylerle gelmeyin. Böyle şeylerden beriyim. İmtina ederim Allah yolunda hizmetler eden hocalar hakkında konuşmaya..Kalbini açıp bakmadım sohbetlerini dinlerim istifade ederim. O samimiyet vardır ya hani onuda hissettiğim hocalardandır.
Geçen sohbette bir hadis işittim duyunca gözlerim doldu daha çok dikkat eder oldum. Sizlerede bildireyim...
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur” dedi:
“Her kim (ihlâs ile bana kulluk eden) bir dostuma düşmanlık ederse, ben de ona karşı harb ilân ederim."
Ben Allah'ın harp ettiği kimselerden olmak istemem🥺
Esselamu Aleyküm rahmetullahi ve berakatuh
60 notes
·
View notes
Photo
İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usûlü
42 notes
·
View notes
Text
"Kitap ve Suyutî kelimeleri kadar birbirine uyumlu iki kelime bulmak zordur. Suyuti'nin ne kadar kitap okuduğu konusunda bir bilgi yoktur elimizde ama ne kadar kitap yazdığı konusunda ayrıntılı bilgiye sahibiz. Aşağıdaki bilgiler, Suyutî ve kitap kelimesinin nasıl bir okyanusa dönüştüğünü göstermektedir:
1194 konuda kitap yazmıştır. Yani yazdiğı kitaplar 1194 adettir. 331 kitabı basılıdır. 431 kitabı ise yazma nüsha olarak kütüphanelerdedir. 432 kitabı ise kayıptır. Kitap yazmaya 17 yaşında başlamıştır. Yazdığı kitaplar farklı alanlarda yazılmıştır: Farklı branșlarda yazdıkları dışında kendisine temel ilim dalı olarak belirlediği alanlarda yazdığı kitaplarının dağlımı şöyledir: Tefsir, 34 eser; Hadis, 202 eser; hadis kavramları, 24 eser; Fıkıh, 76 eser; Fikıh usulü ve Tasavvuf, 17; Arapça, 98 eser; Tarih, 28 eser."
23 notes
·
View notes
Text
Fethiyeli Yiğido
2022 Ağustos ortasında bir akşam Fethiye'deki Paspatur'dan geçerken tabelasını gördük önce. Önünden geçtik gittik çarşıyı gezdikten sonra sahilde bir cafede çay kahve içmek beklentisiyle. Önce güzel bir yürüyüş yaptık, biz yürüdükçe gece ilerledi. Dönüşte cafelerin bir bir kapandığını görünce yaşadık işte bazı hayalkırıklıkları; ama otele dönmeden önce o çay ille de içilecekti. O yüzden tekrar girdik Paspatur sokaklarına. En kötü, diyordum, bir esnafa soracağım nerede çay içebiliriz diye. Derken tekrar karşımıza çıktı Yiğido Cafe Ünal'ın Yeri.
Kırmızı levha tabelasına büyük puntolarla yazılmıştı bu isim. Küçücük bir çay ocağı olduğunu görebiliyordunuz. İçeride bir köşe duvar, bir tarafında Sivas Spor diğer tarafında Fethiye Spor futbol takımlarının fotoğrafları... ve bir kırmızı siyah Sivas Spor atkısı asılmıştı bir duvardan diğerine. Tezgahın arkasında genç bir çocuk, önündeki iskemlede ise orta yaşlarda bir abi. "Çayın var mı?" diyerek girdik muhabbete, insanların içinden ne hikayeler çıkabileceğini zaman zaman unuttuğumuz o anlardan birinde olduğumuzu fark etmeden. Yanımdaki arkadaşım Sivaslı olunca başlandı neresinden, içinden, kimlerdensin, şunlardanım muhabbetlerine. Öğrendik ki küçük oğluymuș içerideki genç çocuk bizim Ünal Abi'nin. Saat gecenin 11'iydi; ama sardı muhabbet hepimizi. Hadi madem, dedik, son bir Türk kahvesi içelim. O arada gözüm takıldı tebeşirle kara tahta levhaya yazılmış "tava dondurma" yazısına. Genç çocuk heveslendi. Abla, dedi, Tayland usulü bu taze dondurma. Dedim, nasıl öğrendin? Dedi, Youtube'da videolar izledik. Fethiye'de tekmiș, Türkiye'de ise tek tük. Meraktan bir hevesle girmişler bu işe; ama baba gururla gösteriyor sosyal medyadaki övgü dolu yorumları. Hadi, dedim, bana da yap bir dondurma. Çocuk tek tek meyveler koydu -25 derecelik metal tavasına. Üzerine salepli süt ekledi, başladı bir kokoreççi gibi meyveleri elindeki metal spatulalarla parçalamaya ve salepli süt karışımıyla karıştırmaya. Sivas'tan geleli daha 1 ay olmuştu. Çok hevesliydi umut ederek başladığı iş tuttuğu için.
O sırada Ünal Abiyle muhabbet sürüyordu. Tam bir Sivas aşığı olduğundan memleketinden bahsederken gözleri ışıl ışıldı. Sormuş bulunduk "Senin ne işin var peki Fethiye'de madem Sivas'ı bu kadar çok seviyordun da?" diye. Derin bir ah çekti ve dertlendi birden Ünal Abi... ve anlatmaya başladı Sivas'tan daha çok sevdiği tek şeyin peşinden Fethiye'ye geliş hikayesini. 30 yıl evli kalmıştı 14 yaşında tanıştığı ilk sevgilisiyle. Gencecik yaşta evlenmișlerdi kızın babasının rızasıyla. Sonrası işte, uzun bir evlilik hikayesi, kadın çocuklar yapmıştı; Ünal Abi de bazı hatalar ve haksızlıklar. Kadın yine de 30 yıl gık dememişti. Kadının ailesi çok uzun yıllardır Fethiye'de yaşıyordu. Senelerce eşi için ailesi ve akrabalarıyla görüșmemiști bile gönüllü olarak. Evinin yuvasının derdindeydi ve her ne yaparsa yapsın çok iyi bakmış ve davranmıştı Ünal Abi'ye. Ünal Abi ise zamanında Sivas'in en büyük kabzımallarındandı. O zamanlar para bok. Dedi, herkesi bozduğu gibi beni de bozdu para. Yanlışlar yaptım karıma, bilemedim kıymetini. Ben, dedi, ona çok yanlış yaptım, o ise hep bana baktı gözümü gözledi. Tüm çevresinden ailesinden kıskandım da sırf gönlümü kırmamak için hepsinden uzak durdu. Derken aradan 30 yıl geçti gitti. Kayınvalide vefat etti. Kayınpeder alzheimer hastası oldu. Karım ona bakmak için Fethiye'ye gelmek istedi. Kalktık geldik beraber. Geldik ki boşandı benden burada. Ne için geldik ne bulduk Fethiye'de; ama, dedi, "kısmet". 10 yıldır, dedi, onu bekliyorum beni affetsin diye ve ömrüm boyunca da onu hep bekleyeceğim.
Nuh diyor peygamber demiyormuș abla. Çocukları falan şaşkın babalarının bu aşkına; ama kadın inat etmiş bir kere ve de atmış bazı adımları ileri gitmiş dönemiyor sözünden de geri, affetmiyor ne yapsa Ünal Abiyi. Ünal Abi büyük bir boşluğa düşüyor bu durumun üstüne. Çok kötü bir haldeyken bir gün çevrede edindiği birkaç arkadaşı tutup kolundan atıyorlar Paspatur'daki caminin kapısından içeriye. Al, diyorlar, senin tek ilacın burada. Gözlerini açtığında caminin hocasıyla buluşuyor bakışları ilk ve tüm o yalnızlık, umutsuzluk ve hüsran içerisindeyken kendini buluyor inancında. Şimdilerde işinde gücünde, ibadetinde, bir de her gün yolunu uzatıp biricik sevdiğinin camının önünden sonsuz bir umutla geçmenin derdinde. Arada umutsuzluğa kapılsa hemen sığınağına koşuyor ve ona daha çok dua ediyor kalbini sevdiğinden hiç uzaklaştırmasın diye.
İşte böyle sıcak bir yaz akşamında sadece çay tiryakisi olduğumuz için gözleri ışıl ışıl parlayan o iki insanın küçücük cafesine tesadüfen girmemizle rastlaștık bu üzücü ama bir o kadar samimi hikayeyle. Birileri onu dinlesin istiyordu Ünal Abi, tek derdi buydu belki de. Birileri onu duysun, tüm dünya yaptığı hatalarından pişmanlığını bilsin, umudunu diri tutabilsin diye anlattı belki de. Ama benim tarafımda yüreğimin içi sızladı dinlerken. Umuduna umut katmak istedim, farkında olmadan ben hayata dair biraz daha umutlanırken. Ünal Abi o 2 çay 1 kahvelik kısa zaman diliminde vahiy gibi geldi bana. Pes etmemeyi ve hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmamayı bana ve insanlara tembihleyen bir melek gibiydi adeta.
Umutla ve sevgiyle kal Ünal Abi, tanıştığımıza çok ama çok memnun oldum.
2 notes
·
View notes
Text
yarın hadis sınavı var. sorumlu olduğumuz kaynaklar
• el-edebû'l müfred
•hadis usulü
•hadis konusunda bilinmesi gereken 88 soru kitabından ilk 20 soru
•sahabiler
•ezberlenecek hadislerden ilk 20 hadis
•hadis metinlerinde geçen garip kelimeler
11 notes
·
View notes
Text
Nisa Suresi 65. Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.
Allah azze ve celle, gönderdiği elçisine itaati ve O'nun kararlarına teslim olmayı da farz kılmıştır. Geçmişten bu yana Haricisiyle, Mutezilesiyle, Batınisiyle, Mürciesiyle, Sufisiyle pek çok bozuk itikatlı güruh Rasulullah'ın bu konumunu ifrat ve tefrit yönünden istismar etmiş, ya O'nu Allah'ın önüne geçirmeye çalışmış yahutta sadece bir postacı gibi kendisine gelen ayetleri motomot okuyup gitti konumuna getirmiştir.
Oysa Kuran insan gibi konuşmaz. O'nun nasıl anlaşılacağı, günlük hayatta nasıl uygulanacağı soruları için bir örneklik gereklidir.
Günümüzde bu yukarıda saydığım bozuk itikad sahiplerinin her birinden bir parça alıp, en sonda üzerine Doğu'ya ilgi duyan ve yaptıkları tek şeyin Kuran ve Sünneti eleştirmek olduğu müsteşriklerden birşeyler ekleyen ve sözümona sadece Kuran'a davet eden bir güruh daha var. Eğer bu oryantalist kafirlerin kitaplarını okursanız, Türkiye'de ve başka yerlerde onlara tabi olan bu Kurancıların onlardan ne kadar etkilendiğini görebilirsiniz.
Yine bu kesimi Allah azze ve celle münafıklar olarak nitelemiştir, zira ayet şöyle der;
Nisa Suresi 61. Onlara: Allah'ın indirdiğine (Kitab'a) ve Resul'e gelin (onlara başvuralım), denildiği zaman, münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.
İşte bu kitap, Allah azze ve celle'nin münafıklar olarak nitelediği kesimin saldırılarına ve iddialarına cevap için hazırlanmıştır. Rasulullah'n konumunu anlatan ayetlerden ve hadislerin nasıl tespit edildiğinden ve başka teknik konulardan (hadis ilmi usulü) özetle bahsettikten sonra, ateistlerin Kuran'a yaklaşması gibi hadislere yaklaşan bu inatçı münafık zındıkların dillerine doladıkları hadislere yer verilmiştir. Bu hadislerin sahih olup olmadığı, geçmişten beri nasıl anlaşıldığı, nasıl anlaşılması gerektiği gibi konularda derdi doğruyu bulmak olana yetecek kadar açıklamalar mevcuttur.
Okuyun/okutturun. Yarın kalbinize hangi fitnenin gireceğini, evinizden bir münafık çıkıp çıkmayacağını bilemezsiniz zira.
Hucurat Suresi 1-2. Ey iman edenler! Allah'ın ve Resûlünün önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir. Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.
Nahl Suresi 43-44. Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun. Apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara, KENDİLERİNE İNDİRİLENİ AÇIKLAMAN İÇİN ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'an'ı indirdik.
#islam#din#iman#allah#tevhid#hakikat#şeriat#tevhid ehli#hadis#sünnet#kitap#kitap tavsiyesi#kitap tavsiyeleri#kuran#kuranıkerim#kuranikerim#ehlisünnet#ehli sünnet vel cemaat#hadisiserif#hadisi şerif#islamiyet#ramazan#oruç#bayram
3 notes
·
View notes
Text
İmam Buhari gece uykudan uyanır, lambasını yakar, hatırına gelen faydalı bir şeyi yazardı. Hatta bir gecede yaklaşık yirmi defa kalktığı olurdu. İlahiyat 1. Sınıf öğrencisi Mert sabah namazına kalkmadığı halde hadis tenkiti yapıyor.
66 yaşında hapis cezası olarak kuyuya atılan ve 15 senelik bu zamanda ezberden öğrencilerine 30 ciltlik El Mebsut isimli fıkıh usulü kitabını yazdıran İmam Serahsi’ye, sehiv secdesi yapmayı bilmeyen İlahiyat 2.Sınıf öğrencisi Betül kafa tutuyor.
İlahiyat 4. Sınıf öğrencisi RumeysaNur'un okumaya vakit bulamadığı kitapları 40 yıl süren ilmî seyahatler esnasında toplayan 600.000 hadisi 16 yılda tasnif ederek 7275 sahih hadisi bize bırakan İmam Buhari RumeysaNur'un derin tenkitlerinden kurtulamıyor.
Muhammed ��dris er-Razi, hadis için ilk çıktığı yolculuğu yedi sene sürdü. Yaya olarak yürüdüğü yollar bin fersah kadardı. İlahiyat 1. Sınıf öğrencisi Şeyma dolmuşla gidip geldiği fakülte yollarında Hadislerin sıhhat durumunu tartışıyor.
Abdullah ibni Mesud hadis rivayet ederken yüz şekli değiştiği, nefesi kesildiği, titrediği halde, ilahiyat 2. Sınıf öğrencisi Hasan Hadis okurken veya kendisine okunurken bacak bacak üstüne atıyor.
Adını bilmediği ama künyesiyle tanıdığı Ebû Hanife'nin binlerce talebesi olup,bunların kırk kadarı müctehid mertebesine ulaşmış olduğu halde bizim ilahiyat hazırlık talebesi Nisa Nur, İmam-ı Azam’ın içtihadlarına kafa tutuyor.
İslam'da 14 asırdır anlaşılmak için ilahiyat fakültelerinde zuhur edecek 20'li yaşlardaki Kuranı yüzünden okuyamayan bu müceddidleri bekliyordu zaten...
2 notes
·
View notes