#gerçekten cok tuhaf
Explore tagged Tumblr posts
Text
benim kabuslarim oldum olasi hep tuhaf olmustur biraz mistik biraz korku dolu gerilimli kabuslar goruyorum ve uyandigimda kabusun devam ettigini sanip gerceklik algimi kaybediyorum bi iki dakika
#gerçekten cok tuhaf#arkadasima anlatiyorum mesela o da ilginc buluyor#yani anladiniz mi cok tuhaf#dini seylerde goruom bazen
2 notes
·
View notes
Text
27.06.2024
Sabahın 5'ı. Trendeyim. Kafamda Goldfinger'dan Süperman çalıyor. Bugün görüşmem var oturum başvurusu için.
Pasaportu evde unutmuşum. Buradan bir hikaye cikar işte. Bir hikayenin başlayabilmesi için birilerinin bir şeyleri unutmuş olması lazım. Yolunda gitmeyen bir şeyler lazım. Bundan zor Almanya'da yaşamak. Yolunda gitmeyen hiçbir şey yok çünkü.
Hayat zor, nerde olursan ol, o ayrı. Yine de erken kalkıp yola çıkmış olmanın verdiği zafer hissi sayesinde şimdi daha az etkisindeyim bu kanaatimin. Bir de tren yolculuğunu oldum olası sevmişimdir.
Sabahın bu vaktinde tren garinda bulunan insanları da sevdim. Benim gibiler. Giyim kuşamları cok fiyakali değil. Yaşlı, fazla kilolu, yıpranmış tipler. İşçiler çoğunlukta. Dövmeli, piercingli, küpeli, boyalı kızlar ve oğlanlar için fazla erken 5:34 treni. Bunu öğrenmiş olmak güzel.
İşe geldim. Biraz çalıştım, biraz geleceği düşündüm. Hayallerim var. Çocuklar büyümüş mesela, biraz vaktim var. Bir odam var. Oraya sevdiğim şeyleri koymuşum. Bana yazmayı hatırlatan şeyleri. Temiz, düzenli bir yer. O odaya girince sadece yazmak geliyor aklıma. Sonra bir balkonumuz var. Arada oraya çıkıp puro içiyorum. Pipo da olabilir. Kuzeyli Kadın işten geliyor diyor nasıl gidiyor kitap. İyidir diyorum. Günde üç sayfadan aşağı yazmıyorum, yakında biter. haha tatlı gerçekten düşünmesi.
Isten erken ciktim. Eve gidecegim önce. Unuttugum pasaportu alacagim. Oradan cik Ludwigsburg'a yetis diye hesap ederken baktim tren garinda, elektrik hattinda aksaklik var. Tren kalkmayacakmis. Tramvayla gidecegim, yolu uzatacagim falan.
Orada bir kadın boş gözlerle etrafına bakıyor. Tren yok dedim. Kalkmayacak. E nasıl gideceğim Ludwigsburg'a diyor. Aksanı garip, Türk gibi ama değil. Boyasından nereli olduğunu çıkaramıyorum anonim insan ölmüş. Gel beni takip et dedim.
Farşmış. Tramvay durağına geldik. Bir Alman kadın bu sefer, bunun yaşı ileri. O da bizim mahalleye gidecekmiş. Sen de beni takip et dedim. Sohbet muhabbet koyu. Almancama iltifat etti. Siz bi de benim Türkçemi görün diyecektim. Neyse şımarmayayım. Türkiye maçı kazandı, iyi oynadılar diyerek beni tebrik etti.
Yok dedim hiç tebrik etmeyin Çeklerin hakkıydı maç. Öyle deyince hakemin 16 sarı kart birden çıkarmasına döndü. Evet dedim. Tuhaf maçtı. Allah binbir belasını versin cümlesinin, Malcolm X boşuna beyaz şeytanın ta kendisidir diye boşuna dememiş demedim.
Evden pasaportu aldım. Gerisingeri çıktım. otobüs, tren, scooter ne varsa kullanıp oturum başvurusu randevusuna vardım. Herşeyim tamam. Karınızın da imzası lazım, çünkü aynı evde oturuyormuşsunuz dediler. Unutmuşum evet, ama telefonun da şarjı bitmek üzere.
Kuzeyli Kadın'ı aradım. Bebek bakarken uykuya dalmış. Sesi yorgundu. Önce kıyamadım. Sonra yine aramaya karar verdim. Çünkü tatile gidemeyiz bu iş uzarsa, bugün gelmezse iki hafta sonraya randevu verirler. Tamam dedi gelirim.
Sizi müdürlüğün kapısının önünde beklerim dedim. Tamam dedi. Gittim 20 dakika yakınlardaki kilise kapısının basamaklarında oturdum. Dilim damağım kurumuştu. Hiç değilse başıma güneş geçmedi. Telefonun şarjı orada bitti.
Kalktım müdürlüğün kapısının önüne bir ağacın altına geldim. Bir dakika geçmeden Kuzeyli Kadın oradaydı. Üç çocuğu almış arabaya yüklemiş yorgun argın gelmiş. Otoparka girdi. O arabayla otoparka girişini ömrüm boyunca unutmayacağımdan bihaber.
Yanlarına gittim. Çok bekledin mi diye sordu. Yok dedim, şimdi geldim.
2 notes
·
View notes
Text
ya burada takip ettiğim biri var özellikleri, anlattıkları o kadar eskiden tanıdığım birine benziyor ki gerçekten çok garipsiyorum
hayır o kişi değil bundan eminim. yaşadıkları şehir, yaptıkları meslek, okudukları okul aynı gjdmf ve bugün baska bi gönderisinde de yine ortak bi nokta buldum fmsmdjfj cok tuhaf tanışsalar nasıl olurdu acaba diye düşünüyorum hep fjsmsmsnj
9 notes
·
View notes
Note
Nej sana danışmam gereken önemli bi konu var gelmeni bekliyodum sorabilmek için. Benim 2 buçuk aylık bir sevgilim var kendisine gerçekten çok aşığım ama geçen instagramda gezerken böyle fenomen? Sayılacak bir kızın bütün fotoğraflarını beğendiğini gördüm. Söylediğimde benden önce olduğunu söyledi ama hesabını biz tanıştıktan sonra açtığı için inanmadım yani. Sonra beğenilerin hepsini geri çekti ama sence büyük bir red flag mi?
redflag evet ama cok buyuk oldugunu dusunmuyorum boyle bi aliskanligi ve tuhaf tutumlari varsa konusulmali duzeltilebilecekse duzeltilmeli. arkasindaki mindset onemli. belki cok onemsememistir begenip geciyordur anasayfasina cikan her seyi anlam yuklememistir. belki de beni fark et beni fark et begenileri atan amsalak kari duskunu bi erkek oldugunun gostergesidir. zamanla aciga cikar ne oldugu zaten. akisa birak. tekrar ederse bu salgitsin amk bu saygisiz ocla mi ugrasilir
5 notes
·
View notes
Note
Merhaba, bunları decomytree de ağacın olsaydı oraya yazmak isterdim ama orayada sığmazdı sanki 500 kelime vermişler benim yarıda biterdii. "Ama cevaplamazsan sevinirim" sadece iyi şeyler söyleyip yeni yılını kutlamak istiyorum. Öncelikle yeni yılın, senin için başarılarla dolu, sevgiyle yoğrulmuş bir yıl olması dileğiyle. Burda ki anonimler her ne kadar başına bela olsa da ben seni az çok anladım, kendi halinde gündelik yaşantısını bir nebze olsun burda paylaşan, kimseye hesap vermeyi sevmeyen, yıllar öncesinde özgüveni bu kadar iyi değilken şimdi özgüven kazanmış güçlü bir kız görüyorum karşımda. Bloguna baktım yıllar öncesine gittim mesela o zamanlar kendini göstermemişsin bile. Bende öyleyim artık mesela eskiden özgüvensiz birisiyken özgüvenimi kazanınca bunu göstermek isterim bu beni güçlü tutar. Umarım hayatın boyunca hep güçlü kalırsın bu abudik gubudik anonimler sana zaten zarar veremez biliyorum. Yolda karşına çıksalar bir kelime dahi edemeyecek kadar özgüvensiz insanlar bunlar. Özünde iyi insan olduğunu farklı fikirlere sahip olduğunu. Bazı konularda farklı pencerelerden bakan biri olduğunu anladım. Fikirlerin gayet hoş ve mantıklı. Bazı konularda hatta senin baktığın pencereden bakmamıştım ve bakınca gerçekten de bu pencereden çok farklıymış diyorum. Bu arada umarım yazılarda yazarsın eskiden yazıyı daha çok paylaşıyormuşsun. Bu aralar blogun pislik kaynıyor malum anonim pisliği ama onuda çözüm bulmuşsun sanırım arrtık abudik gubudik soruları cevaplayıp canını sıkmıyorsun gibi. Umarım kimse canını sıkmaz ve hep mutlu olursun. Ne demişler kalbinin güzelliği yüzüne yansımış. Seninle dışarıda karşılıklı kahve içerken sohbet etmek çok güzel olurdu asla canım sıkılmaz ve dediğim şeyleri anlayacak biri olduğunu az çok blogundan anladım. Varsa nasipte illa ki denk gelir zaten. 2024 yılı senin yılın olsun ve hep mutlu ol. Bide gülüşünü asla kaybetme. Burayı abudik gubudik insanlar kullansa da benim gibi blogunu seven insanlarda elbette var ve senin güzel paylaşımlarını yazılarını rblerini blogunun her şeyini seven insanlar da var bunu unutmaaa. Seviliyorsun İYİ SENELER DİLERİM.
Kaç yıldır kullandığımı bilmiyorum bile ama bu zamana kadar hic böyle bir anon gelmemisti. Söylediklerin bana ne kadar iyi geldi anlatamam yazdıklarını okudukça eski şeyler canlandı gözümde içim bir tuhaf oldu,duygulandım diyebiliriz. Yarım saat önce anonimi kapasam mı diyordum iyi ki kapatmamışım paylaşmadan edemezdim gerçekten gözlerim doldu. Güzel kalbin ve güzel düsüncelerin için cok teşekkür ederim umarım cok güzel bir sene gecirirsin 5 sene önceki nisa bu mesajın geleceğini aklının ucundan bile geçirmezdi. Tumblr senin gibi insanların sayesinde güzelleşiyor.Kalbin gibi bi yıl yasamanı tüm kalbimle diliyorum cok mutlu olursun umarım cünkü beni cok mutlu ettin 🩷
0 notes
Text
bir cümle bile, sana olan duygularım nedeniyle saatlerce hüngür hüngür ağlatabiliyor. tuhaf. açıkçası suçlu hissediyorum, acaba beni suçlu görüyor musun? mantıklı bakınca suçsuzum, dilimi tutamadım ilk hatam bu. sen de bolca hata yaptın, beni dinlemedin. pardon dinledin ama dikkate alıp kırık kalbimi iyilestirmedin. hâlâ o mevzu için çok kırgınım sana, gerçekten çok. bilmiyorum, umarım regl oluyorumdur da o yüzden aptalca ağlıyorumdur. ağlarken bir sekilde elim o gizli dosyaya gitti. beni öptüğün anı bile kaydetmisiz, ne aptalca. anılarımızın acı vereceğini bilsem açmazdım o gün o kamerayı. keske sarılsak, cok özledim fakat hâlâ seni seviyorum desen bile bana önem vereceğine inanmıyorum. seni cok sevsem bile bu konuda sana asla güvenmiyorum. sanırım kimsenin önem vereceğine inanmıyorum. kendimi küçümsemiyorum, zaten beni tanımadığınız için sanslıyım. tanısaydınız, beynimin içinde olup bitenin böyle şeyler olacağını aklınızın ucundan bile geçirmezdiniz. güven problemim olduğunu kabul etmek tam olarak istediğim sey değil, cünkü kabul edersek onunla yasamaya mahkûmuz. her neyse, umarım bencil görmüyorsundur beni, hâlâ bunu önemsemem ne acı. gerçekten beni duy diye çırpındığım günler bir yana, beni önemsemediğine olan inancımı tamamen yansıttım sana. sence acınası mıyım? öyle olduğumu düşünsen bile takıyorsun hâlâ tokamı, tuhafsın. ya da aşık mı? o hâlde neden önemsemedin kırık kalbimi? neden dikkat etmedin kalbime, bana. beni hiç üzmeyecektin hani, neden tutmadın sözünü? neden neden neden, bir sürü neden uçuşuyor havada. evet ben de ettim bir bok ama kırık kalbim amansızca dilime vurmuştu. üstelik çok çabaladım, doğruyu gör diye. üstelik o zamanlar yasadığım şeyler peki? hepsini unutmus olman ne aptalca. gerçekten sen yasaydın tüm dünyadan kendini soyutlardın. peki ben ne yaptım? hâlâ seninle hiçbir şey yokmus gibi zaman geçirdim,mutluluğu sen de aradım. ve sen en savunmasız anımda kırdın beni. paramparça oldum. 2 ay oldu, ben hâlâ aynı noktadayım. kırgınım, kırılganım. üstüne suçlu bile hissediyorum. bencillik taslamak istemiyorum ama sen duygularını paylasmak bile istemiyorsun.
oysa sen bana o gün sadece " seni seviyorum " deseydin, gözlerimden yasları tutamaz gülümseyerek uyurdum fakat ben o gün kırık kalbimle sana veda edip gözlerimdeki yasları tutamadım. üstelik gözümü bir an için kırpmadım, ertesi gün güneş ağardığı gibi yanlıs anlasılmayı düzeltmeye calıstım. ne giydiğimi bile bilmeden seansa gittim, son kez fotoğraf istedin. şiş gözlerimi görme diye atamadım. gittiğimde aptal kadınla bakıstık, bakıstık ve bakıstık. o kadının bana ne kadar zarar verdiğini bildiğin hâlde o gün beni yalnız bıraktın. üstelik o gün dünyanın en canavar insanına dönüşmüştün.
ne geriye bakıp okuyacağım, ne düzelteceğim aptal cümlelerimi. sadece cok kırgınım hayata. hayatıma. ona. kalbime. eski seni çok özledim. düzeltmek istemiyorum, cünkü dünyaya olan güvenim yok oldu. umarım mutlu ölürüz. seninleyken ölmek bile istemezdim, simdi aklımdan çıkmayan tek sey ikiniz.
bir daha aşık olmama dileğiyle
llk, tek ve son olsun tanrım, acıtan hiçbir şey olmasın.
12 notes
·
View notes
Note
Yazacak birini bulamadim ama tuhaf bir sey yasiyorum, bazen bi filmi veya diziyi izlerken, ya da kitabi okurken, oradaki hayat ve karakterlere fazla baglaniyorum, gunlerce, haftalarca aklimdan cikmiyor bazen. Kendi hayatim cok sıkıcı ve sade oldugundan sanirim. Cok rahatsiz edici bi hale geliyor bazen. Sana olsa ne yapardin? Nasil asardin bu durumu?
kendi hayatının film olduğunu ya da okumaya değer bir kitap olduğunu düşün. en sıkıcı anları bile en samimi halinle hissedip sıkıl, içtenleştir, sıkılıyorsan bile harika sıkılmaya çalış, tadını çıkar. bunu hissetmeye çalış gerçekten, çok keyifli olacak 🤟🏻 ha bi' de bazen o anları yakaladığında arkaya kendinden bir fon müziği çal ki seyircine (kendine de) hepten geçsin o anlar
3 notes
·
View notes
Text
https://youtu.be/zd4IE1J1J0A
youtube
İlk defa bu adamlarin bir parçası hakkında olumsuz bir yorum yapicam. COK KISA OLMUS. İki efsane bir araya gelince kötü birseyin ortaya çıkması zaten tuhaf olurdu. Gerçekten ağzınıza yüreğinize sağlık abiler.
2 notes
·
View notes
Note
Bunu yazarken bile endişeye kapılıyorum huzursuz oluyorum din konusunda cok tuhaf düşüncelerim var mensubu olduğum din islamiyet fakat bazen nefret bile doldugumu hissediyorum aniden pişman oluyorum ailemin bu kadar tutucu olması arap özentisi olmaları ve beni de buna göre şekillendirmeye çalışmasından kaynaklanıyor sanırım bunu aşmanın yolunu bir türlü bulamadım sürekli bunu düşünüyorum hem ailemden hem inancımdan hemen hemen kopmuş kadar uzaklaştım kişiliğimi kaybettiğimi düşünüyorum
“Eğer gerçeği gerçekten bilmek istiyorsan, yaşamında bir kez olsun bütün şeyler hakkında şüphe et.” demişti Descartes. Ve Marx’ın da ifade ettiği gibi, “Din eleştirisi bütün eleştirilerin ön koşuludur.”
Bir sorguya tabi tutma seni reddedişe göterecekse o şey zaten yanlıştır, yok eğer doğrusu buysa ve buna ulaşacaksan o zaman bir dogma olarak değil rasyonel bir uğraş sonucu kabul etmek inancını esas kılacaktır. Bu yüzden din ne olursa olsun eleştirilemlidir, sonuçları hoşumuza gitse de gitmese de.
6 notes
·
View notes
Text
Çok süredir iki kelam etmek gelmedi içimden. Ne bileyim öyle çok gelmedi ki...Öyle işte... Ne tuhaf bir hal içindeyiz, ne bilinmez, ne meçhul... Bir hal alsam bir duyguya dokunsam diyorum, elim yanıyor. Ne bir kelime ne bir sual demek gelmiyor içimden. Soranlara iyiyiz işte demekten başka bir çare yok. Öylesine zavallı ve düşkün hissediyorum sadece. Özgürlük ne melem bir vergiymis. Hatıralarımda sadece istediğim zaman istediğim yere gidebilme imkanının verdiği rahatlık hissi var. Özlemime ne bir ad, ne de bir derece akdedebiliyorum. Sağlıklı mıyım acaba gerçekten paranoyalarından, hiçbir şey yapamamanın, hiç kimsede bir nefes alamamanın verdiği hiçlikte bocalayıp duruyorum. Ben de iyiyim cevabını almaktan da en olmaz şeylerden kendime ufak tebessümlü keyifler çıkarmaktan da yılmış halde, uzaklara bakıp zihnimi yokluyorum. Ne güzelmiş, ne özelmiş o başıboş günler... Zor, cok zor diye yakındığım saatler... Çok degil iki ay öncesine ne tuhaf bir özlem, ne benzersiz bir bekleyiş icindeyiz. Gerçekten donebilecek miyiz yine o günlere. Icimizi açan o huzurlu vakitleri gecirebilecek miyiz yine sevdiklerimizle... Gelecek zamanı beklemeye razıyım da, kendimden gidenleri ne yapacağım? İste orası zamanın avucunda bir muallak...
1 note
·
View note
Text
Kitaplar ve hayaller...
Keşke hayatımı da okuduğum kitaplar gibi yazdığım satırlar gibi şekillendire bilsem. O zaman kendimi asla üzmezdim hep mutlu olmak isterdim. Kendimi mutlu yazardım mutlu olurdum gülerdim, eğlenirdim. Ben artık mutlu olmak istiyorum beni üzen insanlardan nefret etmeye başlıyorum belki de. Onların yaptıkları hiçbir şey beni nedense etkilemiyor önceden olsa hemen sevildiğimi sanardım mutlu olurdum ama simdi hersey cok farklı. İnsanlar bana iyi birşey yaptiklarinda bazen şaşırıyorum bazen mutlu oluyorum. Bu çok tuhaf bir his. Artık cok değiştiğimi fark ediyorum. Zihnim farklı çalışıyor hergün farklı birşey oluyor. Neler oluyor bana nereye doğru gidiyorum anlamıyorum. Belki de artık gerçekten çok sevilmeye ve bunu hissetmeye ihtiyacım vardır...
0 notes
Photo
"Biz cok normal adamlar değiliz, sizinde cok normal olduğunuz söylenemez. Dünyada herkes anormal sanki, belkide hepimiz normaliz. Yanlış zamanda yanliş yerde. Ya kusura bakma, insan eline kalem alinca degişik şeyler yazmak istiyo. Ben pek anlamam bu işlerden. Sana o kadar çok mektup yazmayi denedim ki. Bi yerden sonra… yirttim. Bu sefer üşeniyorum. Herhalde sana gönderemeyecegim icin, ya daha dogrusu bira içerek yazdigim icin utandim herhalde.
Kimbilir orda hava nasi, kimbilir neleri özledin. Biraz salakça olacak ama burası da çok boktan. Sanki herkes katil yada herkes yanlız, burdan çok fazla farkimiz yok. Aslında var, biz daha geniş alanlarda yürüyüp daha fazla gorüşme hakkına sahibiz. En büyük fark bu herhalde. Beni burda ayakta tutan dostlarim, seni de umarim bi$eyler ayakta tutuyodur. ama eminim benden daha fazla sevenin var. Ben mücadele etmeyi senin kadar bilmiorum, biz mücadele edenlerin peşindeyiz kimi zaman. Ben senden hoşlandim, ben çok iyi vakit geçirdim seninle, çok güzelsin. Sana hislerimi nedense hep en kötü cümlelerle anlatıyorum hep ya. Ya gerçekten sevmeyi bilmiorum ben, yada ne biliiim… bi tuhaf oluyorum. Dişari cıktıgında bu mektubu sana vermek isterim ama biliorum utanicam ve veremicem. Olsun… sana yazmasaydim içimde kalirdi. Sen icerde ben dişarda… Siz içerde biz dişarda… ya oyle işte. Yine yazamadim!"
#behzatc#behzat ç#behzat amirim#hayalet#sabri#ılgın#ılgına mektup#hayaletin mektubu#ankara#ankara hikayesi
55 notes
·
View notes
Note
Lan 4 senedir uzaktan izlediğim sevdigimin mart ayından beri sevgilisi varmış ve az önce gözümün önünde sarıldılar 😕gerçekten cok kötü bir hismiş
sen ondan habersiz 2 katlı bahçeli bir ev inşa ediyorsun ve o başkasının evinde uyuyor tuhaf yani
3 notes
·
View notes
Note
Red Velvet ta eksik olan şey bence seslerine uygun şarkı verilmemesi ki son iki geri dönüşlerinde biraz daha vokal agirlikli olmaya basladi hatta bad boy album sarkisi gibi olmus o yuzden cok sevdim cunku gayet guzel sarkilari var albumde gorselligi ve melodisi daha tutar diye hep sacma sarkilar basliga seciliyor. Bilmiyorum biraz reality şovlarına baksan seversin aslında Wendy çok samimi. Irene evet hala tuhaf ama kişiliği biraz çekingen o yüzden. Yeri falan da cok sevimli. -d
Evet şarkı seçimleri hep bi tuhaftı gerçekten. İlk anda dikkat çekse de, çok uzun süreli dinlenmeyen şarkılar yapıyolardı sanki. Yani bana öyle geliyodu hep. Üyeleri tanısam severim mutlaka. Az çok tipleri biliyorum zaten. En iyi bildiğim de Irene. O da zaten değişik bi kız. Çekingenliği bakışlarına çok yansıyo ve hep karşısındaki kişiden tiksiniyomuş gibi bakıyo sanki. Yüz ifadeleri yüzünden ısınamadım bi türlü :D
1 note
·
View note
Note
Seni neden birakamadigimizi buldum;
1-guzelsin (herseyinle yüzün fiziğin saçın tarzın daha sayamadığım herşey)
2-bilgesin (bilgiye açsin ve arastirmacisin)
3-farklisin (farkli fikirlerin var, sadece bu değil herseyinle farklisin)
4-yuz vermiyorsun (bu aslında şey, daha çok popüler olabilecekken kendini geri cekmen gibi)
5-ulasilamazsin (butun bunlar seni ulaşılamaz yapıyor)
6-tuhafsin (bu özelliklerinin hepsi birleşince seni tuhaf yapıyor)
7-gizemlisin
8-yeteneklisin (10 parmağında 10 marifetsin)
9-zenginsin (shdhsbxisbxdksn)
10-ailen, çevren farklı (her konuda örn. dindar olmayıp geniş olmaları, seni kisitlamamalari)
11-başına buyruksun (bu aslında çok etkili)
12-zekisin
13-senin gibi kızların normalde ortamı, arkadaş çevresi çokken senin az olsun öz olsun kafasinda olman
14-aklima gelmiyor diğer anonlar devam ettirsin akıllarına gelirse skxbdnd bunlar gerçekten bizi sana çeken seyler bu arada
NE OLUR YANİTLA BUNLARİ YAZABİLMEK İCİN COK DUSUNDUM LÜTFEN YANİTLAMASANDA CANİN SAGOLSUN YİNEDE TEŞEKKÜRLER SENİ SEVİYORUZ NEJPAİ İYİKİ SENİ TANİMİSİZ sjxbxjd
ne dion mk
23 notes
·
View notes
Note
Sen abartı şeylerden bahsetmişsin ama buda imkansız zaten yani şuan en fazla bin binbesyuz tutar otobüsle istediğin yerden istediğin yere biraz zahmetli olur belki ama seven sevdkgi için herseyi yapar zaten bu bir dert değil uzak mesafe ilişkisini istememenin sebebini özlem hissinin kotu olması demişsin bu yüzden öyle dedim uzak mesafede eğer gerçekten birbirini seviyorsan ve ideal sıklıkta gorusuyosan zaten o his olmuyor bence sen bunu bilmediğin için tam anlamıyla öyle diyorsun evet ciddi ilişki insanı olduğunu söylüyorsun ama uzak mesafede özlem hissinin dediğin gibi olmadığını ilişkilerde insanların bunları ona göre ayarladigini gerçekten sevenlerin birbirlerine karşı öyle yaptığını söyleyince de ben 100 k tutandan bahsettim diyorsun ben bu yüzden öyle dedim ciddi ilişki yaşamaktan korkuyorsun bence diye sen o ilk heyecanı istiyorsun diye ki o da daha sonra yok oluyor ve bombok oluyo uzak o yüzden herturlu daha iyi bence sende farkındasındır bi düşünsen ya da önce en azından direk çünkü sana açıklayıcı senin fikrinin yanlış olabileceğini söyledim sadece yani bence düşünsen sen de benim gibi düşünürsün uzak mesafe gerçekten daha deminki kızın dediği gibi evliliğe kadar giden ilişki oluyor cidden güzel ve anlayışlı şekilde her şeyi deniyosun ve emin oluyorsun çünkü bence sende böyle düşünürsün emin ol hemen parlama yine fmskdm kusura bakma eğer seni kırdıysam sana gönül eğlendirmek istiyorsun değil sadece korkuyorsun evliliğe kadar gitmesinden belki de demek istedim çünkü sende doğrusunun böyle bi ilişki olduğunun farkindasindir
Ben uzak mesafe evliliğe gitmez mi dedim? Evliliğe gidip gitmemesi mesafeye bağlı değil zaten ben evliliğe gitmesinden neden korkayım uzak olunca mı illa evliliğe gidicek evlilikten korksam hiç iliski yapmam ben yasadım ve kolay olmadığını biliyorum güzelleme yapmam o yüzden olay ilk heyecan falan da değil sanki hiç ilişkim yokmuş gibi bana sen şöyle düsünüyorsun bunu istiyorsun demen biraz hatta baya tuhaf benim babam pazarlamacı ve sürekli iş seyahatlerine gittiği için -max 1 ay olmuyor ama sık gidiyor- annem buna bir şey diyemiyo tabi ki ama bizim yükümüz hep anneme kaldı ben babamın hic bi karnemde hatta çoğu doğum günümde özel günlerde yanımda olduğunu hatırlamıyorum annem babamı cok seviyor olabilir evet babam mecburiyetten gidiyor olabilir ama bu yüzden özellikle ben eksik büyüdüm
Kendimden örnek vereyim denizcilik lisesinden okudum ve üniyi de deniz ulastırma okuyacaktım yasım büyüdükce olmayan cocugumu düsünerek dedim ki neden benim eksikliğimi yaşayarak büyüsün altı ay yokum bi ay varım sonra yine yokum cocugum öyle büyüsün istemediğim icin karaya kaydım ben kedimi bile düşünüyorum sık sık eve geliyorum cünkü biliyorum ki onun ömrü ortalama olarak bizimkinden cok cok kısa ve ben onu yasarken sevmek öpmek onunla uyumak istiyorum yani sandığın gibi sığ bakmıyorum
0 notes