#gece tutanakları
Explore tagged Tumblr posts
bilalzilan · 8 years ago
Text
Gece Tutanakları (18)
18. vaktim gecedir havarilerimse yıldızlar kanıksayamam uyarılmış hislerimi her dönemeçte tenime takılan kancalara kâr etmez emniyet tedbirleri heba olur azade deham akim kalan zangırdamalarım arasında bir kadavraya dönüşürken beynim fallar ezadır ruhuma bilirim ama tütsülenmiştir azalarımın tortusu bundan böyle sadece toprakladır alışverişim
bilmem kime ağıt yakar ağustosböceği ve bilmem hangi kantar tartar demlendirilmiş farazi adaletimi takvasızım ve de fetvasız usta bir çaylağım ki faydasız ağaçkakanlarca sevilir de öpülür gözlerim ben doğarken kulağına salâ okunan çocuk katlime kısas isterim
1 note · View note
guncelkriptohaberleri · 3 years ago
Text
Gece Bülteni: ‘Bir Belirsizlik Sona Erecek…’
Gece Bülteni: ‘Bir Belirsizlik Sona Erecek…’
Fed Başkanı Powell, Aralık ayı toplantısında enflasyon ve ekonomi konusunda gerekli sözlü yönlendirmeleri yapmış ama para politikası ile ilgili tartışmaları piyasalar Aralık toplantı tutanaklarında okumuştu. Aralık ayı toplantı tutanakları ve Fed üyelerinin açıklamaları piyasaların aklını karıştırmış ve volatiliteye neden olmuştu. Fed Başkanı Powell 12 Ocak’ta Senato’da yaptığı sunumu…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
trendoa · 4 years ago
Text
28 Şubat mağduru: "Dürüstsen, namaz kılıyorsan, örtülüysen 1-0 mağlupsun"Çorap satarak ailesine bakan 28 Şubat mağduru Fahri Demirel, o tutanakları ilk kez paylaştı“Elle çorap örerdik gece 12’ye kadar. Hanım dikerdi ben de makineyi kullanırdım. Ertesi gün de işporta tezgahlarında satardık”"Dürüst isen, namaz kılıyorsan, örtülüysen 1-0 mağlupsun. Ben sicillerimi istedim 90, 96. Sicilden atılıyorum ama sicillerim 96. Bize savunma hakkı vermediler. Sorgusuz sualsiz attılar"
28 Şubat mağduru: “Dürüstsen, namaz kılıyorsan, örtülüysen 1-0 mağlupsun”Çorap satarak ailesine bakan 28 Şubat mağduru Fahri Demirel, o tutanakları ilk kez paylaştı“Elle çorap örerdik gece 12’ye kadar. Hanım dikerdi ben de makineyi kullanırdım. Ertesi gün de işporta tezgahlarında satardık””Dürüst isen, namaz kılıyorsan, örtülüysen 1-0 mağlupsun. Ben sicillerimi istedim 90, 96. Sicilden atılıyorum ama sicillerim 96. Bize savunma hakkı vermediler. Sorgusuz sualsiz attılar”
28 Şubat postmodern darbe sürecinde yüksek sicil puanına rağmen disiplinsizlik suçlamasıyla TSK’dan ihraç edilen Fahri Demirel, yaşadığı zorlu süreci anlatarak, “Dürüstsen, namaz kılıyorsan, örtülüysen 10 mağlupsun” dedi. İhraç edildikten sonra ailesine bakmak için geceleri çorap dikip gündüzleri sokak sokak satan Demirel, “Elle çorap örerdik gece 12’ye kadar. Hanım dikerdi ben de makineyi…
View On WordPress
0 notes
trafiksozluk · 5 years ago
Photo
Tumblr media
Asli Kusur Nedir? Kusur Oranı Nasıl Hesaplanır? https://www.trafiksozluk.com/asli-kusur-nedir/
Bu yazımızda sürücülerin ve kazazedelerin en çok aradığı asli kusur nedir, oranı nasıl hesaplanır ve asli kusur hakkında bilgi verdik. Peki asli kusur nedir gelin beraber görelim. İşte; Asli kusur nedir.
Asli Kusur Nedir?
Trafik kazasında birinci derecede kazanın meydana gelmesinde etken olan asıl kural ihlaline asli kusur denir. Başka bir ifadeyle trafik kanununda belirtilen asıl sebep sayılan maddelerden birini veya birden fazlasını ihlal etmektir.
Kara yolu üzerinde bir veya birden fazla aracın karışmış olduğu maddi zararla, yaralanmayla veya ölümle sonuçlanmış olaylara trafik kazası denir.
Görevli kişilerin kaza incelemesi ve araştırması yaparken ilk dikkat ettiği konu neden bu kazanın olduğunu tespit etmeye çalışmaktır.
Yapılan araştırma ve incelemede kimin hatası sonrası trafik kazası olmuş ise kusurlu sayılır.
Elbette birçok sebepten dolayı kaza meydana gelebilir, hangi ihlallerin asli hangi ihlallerin tali olduğunu, oranların nasıl belirlendiğini, rücu oranları % kaç olduğu, itiraz nasıl yapılır gibi merak ettiğiniz tüm soruların cevabını sizler için yazdık.
Asli Kusurlu Sayılan Haller Nelerdir?
Trafik kazasında sürücü kusurlarının tespiti ile ilgili olarak ktk 84. maddesi on üç farklı durum belirlemiştir. Peki bu haller nelerdir?
84/a görevli kişilerin dur işaretinde veya kırmızı ışıkta geçmek
84/b taşıt giremez levhası bulunan yola veya bölünmüş yollarda karşı şeride ters şeride girmek
84/c şerit sayısı iki veya daha fazla olan yollarda karşı şeride girmek
84/d öndeki araca arkadan çarpmak (takip mesafesini korumamak)
84/e geçmenin yasak olduğu yoldaki öndeki aracı geçmek
84/f şerit izleme ve şerit değiştirme manevrasını yanlış yapmak
84/g şerit ihlali yapmak
84/h kavşakta ilk geçiş hakkı olan araca geçiş hakkı vermemek
84/i yolun dar olduğu yerde geçiş önceliğini ihlal etmek
84/j genel olarak belirtilen manevraları hatalı yapmak
84/k zorunlu durumlar haricinde yerleşim birimi dışında kara yolu üzerinde durmak veya park etmek
84/l nizami olarak park halinde bulunan arabaya çarpmak
Sürücüler için asli kusurlu sayılan haller bunlardır.
Buradaki maddeler haricindeki diğer maddeler tali kusur sayılmaktadır. Ancak tam da bu noktada gerek trafik yönetmeliğinde gerekse de kanununda çelişki vardır.
Çünkü yayalar ile ilgili herhangi bir hüküm olmamasına rağmen trafik jandarma ve polis görevlileri trafik kazası tespit tutanağı tanzim ettiklerinde yayaların uyması gereken kural ve kaideleri belirleyen ktk 68. Maddesini yayalar için asil ihlallerden kabul etmektedirler.
Yaya Asli Kusurları Nelerdir?
Trafik denilince hiç şüphesiz ki aklımıza ilk gelenlerden biri araçlar diğeri ise sürücülerdir. Aslında hiçte öyle değil çünkü sürücüler ve araçların haricine yayalar, yolcular hatta hayvanlarda trafiğin kelime anlamı içerisinde bulunmaktadır.
Hep kaza dediğimizde arabaların çarpışması gözümüzde canlanır ne yazık ki yayaya çarpma kaza sayıları da küçümsenmeyecek kadar fazladır.
Elbette sadece araç sürücüleri hata yapmaz, yayalar ve yolcularda kural ihlali yapabilir. Peki yaya asli kusurları nelerdir hemen tek tek açıklayalım.
68/1-a-1 gece veya gündüz görüşün az olduğu zamanlarda olası bir çarpışmayı önleyici tedbir, önlem almamak
68/1-a-2 yayalar için ayrılmış yaya yollarının kullanılamaması veya yaya yolu olmayan yollarda araç yolunda tehlike yaratarak yürümek
68/1-a-3 yolun her iki tarafında da yaya yolu olmayan iki yönlü karayolunda yolun sol kenarını kullanmamak
68/1-b-1 yayalar için bulunun trafik ışıklı işaretlerine veya levhalarına uymamak
68/1-b-2 karşıdan karşıya geçiş yapmak isterken trafik işaretlerine uymamak
68/1-c yaya veya taşıt yollarında tehlike davranışlarda bulunmak
Yayalar için asli kusur sayılmaktadır.
Tekrar belirtmekte fayda var trafik mevzuatlarında böyle bir hüküm olmamasına rağmen trafik literatüründe böyle kabul görmektedir.
Asli Kusur Maddeleri ve Anlamları
Asli kusur ne demek olduğunu ve hangi durumlar olduğunu belirttik şimdi ise asli kusur maddeleri hangileri ve anlamlarının ne olduğunu açıklamaya geldi.
Tumblr media
Asli Kusur Maddeleri ve Anlamları Nelerdir
Asli Kusur Maddeleri ve Anlamları Nelerdir?
46/2a hızının gerektirdiği şeritte araba kullanmamak
46/2b şerit değiştirmeden önce gireceği şeridi kontrol etmemek
46/2c tehlikeli şekilde şerit değiştirmek
46/2d sürekli sol şeritte araba kullanmak
46/2e büyük araçların sağ şeridi kullanmamaları
46/2f emniyet şeridi veya bankette araç sürmek
46/2g ardı ardına tehlikeli şerit değiştirmek (makas atmak)
46/2h ters şeride girmek
47/1a kırmızı ışık yanarken veya görevli kişinin dur işaretinde geçmek
47/1b kırmızı ışıkta geçmek
53/1a sağa dönüşü hatalı yapmak
53/1b sola dönüşü hatalı yapmak
53/1c dönel kavşak kuralını ihlal etmek
53/1d dönel kavşakta geriye dönmek kuralını ihlal etmek
53/2 sola veya sağa dönerken varsa yayalara ilk geçiş hakkını vermemek
54/1a hatalı sollama yapmak
54/1b önündeki arabayı geçmenin yasak olduğu yerde geçmek
56/1a hatalı şerit izleme veya şerit değiştirme yapmak
56/1b yokuşlu yollarda yokuş çıkan araca ilk geçiş hakkını vermemek
56/1c arkadan çarpma
56/1d çok yavaş araç sürmek veya aniden durmak
56/1e yolun dar olduğu yerlerde geçiş önceliği kuralını ihlal etmek
57/1a kavşaklarda geçiş hakkını ihlal etmek
57/1b kavşaklarda geçiş üstünlüğü olan araca ilk geçiş hakkını vermemek
57/1c kontrolsüz kavşak kurallarına uymamak
57/1d yeşil ışık yansa dahi kavşak dolu ise kavşağa girmek
57/1e kavşak içinde durmak
57/1f raylı sistemin bulunduğu kavşaklarda kurala uymamak
59 yerleşim yeri dışında zorunlu bir sebep yokken kara yolunda durmak veya park etmek
67/1a hatalı manevra yapmak
67/1b hatalı geriye dönmek
67/1c şerit değiştirmeden önce sinyal vermemek
67/1d el freni çekerek tehlikeli dönüş ve drift yapmak
Asli kusur maddeleri sayılmaktadır.
Asli Kusur Yüzde Oranı % Kaç 8’de 8 kusur ?
Trafik kazalarındaki bilirkişiler 2012 yılına kadar 8’de 8 kusur olarak değerlendirmekteydi. Ancak trafik yönetmeliğinin 156. Maddesindeki, kaza tespit tutanağı tanzim eden görevliler oran belirtmeden kazanın oluşumunda kimin hangi kuralı ihlal ettiğini belirtmesi yeterli olacağı yönünde 21 Mart 2012 yılında yapılan değişiklikle 8’de 8 veya 8’de 2 gibi oranlar belirtilmemektedir.
Peki trafik kazalarında kusur oranı nasıl belirlenir hemen açıklayalım. Sigorta şirketleri ve bilirkişiler genel olarak;
asli kusur yüzde oranı %75
tali kusur yüzde oranı %25
olarak kabul etmektedir. Trafik kazasının oluşumunda her iki sürücü veya yaya ihlali asli – asli veya tali – tali olması durumunda ise %50 – %50 oranı olarak kabul görür.
Ancak meydana gelen kazanın oluşumunda tek bir hatalı taraf var ise ister asli ister tali olsun;
kusur yüzde oranı %100
Kabul edilir.
Asli Kusur Cezaları Nelerdir?
Trafik kazalarında somut olarak ihlal tespit edilebiliyorsa trafik cezası yazılır ve asli kusur cezaları denir. Ancak diğer durumlarda ceza uygulanmamaktadır.
Somut tespit nedir hemen açıklık getirelim. Kırmızı ışık yanarken bir aracın geçmesi sonucunda kaza meydana geliyor ve araç içi kamerası, mobesse kamerası, çevre iş yerleri veya konutlardan elde edilen kamera kayıtları ile bu durum somut olarak tespit edilebiliyorsa 47/1-b trafik cezası yazılır.
Ancak bu tarz haller dışında ceza yazılmamaktadır. Eğer ki ceza yazılacak olsaydı hangi cezanın kaç lira olduğunu merak ediyor musunuz?
Tumblr media
Asli Kusur Cezaları Nelerdir?
Asli Kusur Cezaları Listesi
46 2a hızının gerektirdiği şeritte araba kullanmamak 235 TL
46 2b şerit değiştirmeden önce gireceği şeridi kontrol etmemek 235 TL
46 2c tehlikeli şekilde şerit değiştirmek 235 TL
46 2d sürekli sol şeritte araba kullanmak 235 TL
46 2e büyük araçların sağ şeridi kullanmamaları 488 TL
46 2f emniyet şeridi veya bankette araç sürmek 1002 TL
46 2g ardı ardına tehlikeli şerit değiştirmek (makas atmak) 1002 TL
46 2h ters şeride girmek 1002 TL
47 1a kırmızı ışık yanarken veya görevli kişinin dur işaretinde geçmek 235 TL
47 1b kırmızı ışıkta geçmek 235 TL
53 1a sağa dönüşü hatalı yapmak 108 TL
53 1b sola dönüşü hatalı yapmak 108 TL
53 1c dönel kavşak kuralını ihlal etmek 108 TL
53 1d dönel kavşakta geriye dönmek kuralını ihlal etmek 108 TL
53/2 sola veya sağa dönerken varsa yayalara ilk geçiş hakkını vermemek 108 TL
54 1a hatalı sollama yapmak 235 TL
54 1b önündeki arabayı geçmenin yasak olduğu yerde geçmek 235 TL
56 1a hatalı şerit izleme veya şerit değiştirme yapmak 108 TL
56 1b yokuşlu yollarda yokuş çıkan araca ilk geçiş hakkını vermemek 108 TL
56 1c arkadan çarpma 108 TL
56 1d çok yavaş araç sürmek veya aniden durmak 108 TL
56 1e yolun dar olduğu yerlerde geçiş önceliği kuralını ihlal etmek 108 TL
57 1a kavşaklarda geçiş hakkını ihlal etmek 108 TL
57 1b kavşaklarda geçiş üstünlüğü olan araca ilk geçiş hakkını vermemek 108 TL
57 1c kontrolsüz kavşak kurallarına uymamak 108 TL
57 1d yeşil ışık yansa dahi kavşak dolu ise kavşağa girmek 108 TL
57 1e kavşak içinde durmak 108 TL
57 1f raylı sistemin bulunduğu kavşaklarda kurala uymamak 108 TL
59  yerleşim yeri dışında zorunlu bir sebep yokken kara yolunda durmak veya park etmek 108 TL
67 1a hatalı manevra yapmak 235 TL
67 1b hatalı geriye dönmek 235 TL
67 1c şerit değiştirmeden önce sinyal vermemek 235 TL
67 1d el freni çekerek tehlikeli dönüş ve drift yapmak 5010 TL
Trafik Kazası Kusur Oranına İtiraz
Artık asli kusur nedir biliyoruz ve trafik kazasında asli kusurlu bulundunuz itiraz etmek istiyorsunuz ne yapmalısınız.
Anlaşmalı kaza tespit tutanağı KTT bildiğiniz üzere tramer olarak da bilinen sigorta bilgi merkezi SBM sistemine ilgili evrakların yüklenmesi ve tramer komisyonu kanaati doğrultusunda kusur dağılımı yapmaktadır.
Hatalı taraf olarak sizi belirlediklerinde tramer itiraz sayfasından itiraz edebilirsiniz. Ne yazık ki sbm sistemi tali kusurları değerlendirmeye almaz ve itirazların büyük çoğunluğu sonucu değiştirmemektedir.
Jandarma veya polis ekiplerince düzenlenen kaza tespit tutanakları ise itirazın hukuk mercileri yapılması gerekmektedir ve doğru yol haritası ile hareket etmezseniz yıllarca sürebilir sizi bıktırabilir.
Trafik Sözlük ekibi ücretsiz olarak kazalarınızı adli bilirkişilerimiz tarafından incelenerek sizlere yardımcı olmaktayız tek yapmanız gereken destek hattımız üzerinden bizlere ulaşmak olacak.
Kazasız günler dileriz.
0 notes
tcmustafaacar · 7 years ago
Text
Müze yapımı için hemen kolları sıvayalım
Sanatın içine tüküren Melih Gökçek, insanlık anıtını ucube diye yıktıran asrın liderimizle görüştü, sarayın karşısına yapılacak olan “müze”nin detaylarını konuştuklarını söyledi.
*
Bana sorarsanız, gelecek kuşakların ibret alması ve bu dönemi asla unutmaması için böyle bir müzeye hakikaten ihtiyaç var.
*
O müzede mesela… Kafamıza geçirilen “çuval” olmalı mutlaka.
*
Asrın liderimize takılan Yahudi cesaret madalyası, dindar cumhurbaşkanımıza takılan İngiliz şövalyesi madalyası, Hulusi beye takılan Amerikan liyakat lejyonu madalyası, yan yana sergilenmeli.
*
250 metrelik gemileri getirip müzeye koysan olmaz ama, gemicik rahat rahat sığar… Bi tane de Deniz Feneri maketi konmalı.
*
Feto'nun takkesi… Zekeriye Öz'e tahsis edilen makam mercedesi, Baransu'nun bavulu, Ergenekon hahamının kipası, CIA ajanı Graham Fuller'in “Yeni Türkiye” isimli kitabı, TRT kameraları eşliğindeki kazılarda bulunan boş lav silahı, Bülent Arınç'a suikast yapacak diye yakalanan aşçı çavuş'un kepçesi… Birarada durmalı.
*
Ay yıldızlı bayrağımızın milli renklerini yoketmek için tasarlanan “turkuaz” forma, Türk ibaresi çıkarılan Kızılay şişesi, olmazsa olmaz.
*
Süleyman Şah türbesindeki boş sanduka… Üstüne kitabe olarak, Ahmet Kiziroğlu'nun Stratejik Derinlik kitabı monte edilmeli.
*
Hazreti Muhammed'e çıkarılan Akp amblemli nüfus cüzdanı… Miting meydanlarında kürsüden sallanan Kuran'ı Kerim… Apronda kesilen devenin nazar boncuğu… Mekke'de ölen kindar nesil tetikçisi Hasan Karakaya'nın o gece kullandığı söylenen viagra kutusu… Akp'nin işine gelmeyen hiçbir şeyi görmeyen Mehmet Görmez'in sarığı… Tımarhanelik Kadir Mısıroğlu'nun püsküllü fesi… Cübbeli Ahmet'in 130 liraya sattığı, giyenleri doooğru cennete götüren nal-ı şerif takunyası… Jet Fadıl'ın Maldivler'deki devremülk tapusu… Müstakil salonda, tasavvuf müziği eşliğinde sergilenmeli.
*
TBMM aşçılarının bal kabağından yaptıkları Tayyip Erdoğan büstü… Anıtkabir'in avlusuna kargo şirketinin sponsorluğunda konulan morlu pembeli plastik kaydırak parkı… Devlet Bahçeli'nin püskeviti… Kemal Unakıtan'ın “Rabbim Cleveland dedi” diyen türbanlı eşinin Amerikan bayraklı tişörtü… Hüseyin Çelik'in adı, soyadı, bakanlık unvanı yazılı, kartvizit gibi çorapları… Görülmeye doyum olmaz yani.
*
En başköşede “ayakkabı kutusu” olmalı tabii… Ekonomi bakanımızın 450 bin dolarlık Patek Phillippe kol saati, içişleri bakanımızın oğlunun yatak odasındaki para sayma makinesi, Avrupa Birliği bakanımız tarafından okunup üflenip çerçeveletilmiş Bakara Suresi, “dedemin nasihatıdır, orospuyla memurun bahşişini en önce vermek gerekir” diyen hayırsever Rıza beyin dedesinin vesikalık fotoğrafı, “soyuyorsa beni soyuyor” diyen sayın vatandaşımızın donu, milletin orasına koyacağını izah eden müteahhit Cengiz'i temsilen bereket tanrısı Priapos'un heykelciği konulmalı.
*
Bu başköşenin hemen bitiğişinde, Ermenekli şehit madencinin babası Recep amcanın yırtık cızlavetleri olmalı.
*
(Cızlavetleri herkes hatırlar ama, bereket tanrısını merak edenler internetten ararken çoluğu çocuğu bilgisayardan uzak tutsun.)
*
“Cahil kesimin ferasetine güveniyorum, ülkeyi cahiller ayakta tutar, okuma oranı arttıkça beni hafakanlar basıyor” diyen profesörün ne kadar doğru düşündüğünü göstermesi bakımından, Akp döneminde gişe rekoru kıran Recep İvedik'in afişi sergilenmeli.
*
“Akp'ye oy vermeyenlerin kanı bozuk” diyen Akp milletvekilinin kan tahlili raporu… Amerikan vatandaşı büyükelçimiz Merve Kavakçı'nın “burada önünüzde, şimdiye kadar tabiyetinde bulunduğum her türlü devlet tabiyetini ve egemenliğini reddettiğime, bundan böyle ABD Anayasası'nı ve yasalarını iç ve dış düşmana karşı savunacağıma, ABD'ye bağlılık ve sadakat göstereceğime, kanunun gerektirdiği hallerde ABD ordusuna hizmet edeceğime yemin ederim, Tanrı yardımcım olsun” şeklindeki yemin metni… Yan yana çok şık durur.
*
Feto'nun Türkçe olimpiyatı için bastırılan Atatürksüz bir lira, Akp tarafından bastırılan Atatürksüz bir lira, padişahçı meclis başkanının asrın liderimize kestirdiği padişah sikkesi… Atatürk silüeti silinen Devlet Nişanı, TC ibaresi silinen Ziraat Bankası tabelası… İlelebet unutulmamalı.
*
İmralı tutanakları, Şivan Perver'in bağlaması, Obama'nın beyzbol sopası, Ankara'ya dikilen Kürdistan bayrağı… Hepsinin önüne uyarı levhası konulmalı, “bu köşeyi gezip, bunları gördüğünü söyleyen şerefsizdir” yazılmalı!
*
Bir kase organik hoşaf, bir kutu jöle, Kabataş'ta başörtülü bacımın suratına işeyenlerin deri pantolonu, referandumdaki mühürsüz oy pusulası, imam hatip öğrencilerinin icat ettiği hacı robot, ithal bir inek, önüne bir tutam ithal saman konulmalı.
*
Akvaryum yerleştirilmeli, Recep Tayyip Erdoğan üniversitesi tarafından keşfedilen “Recepi” sazanı yüzdürülmeli.
*
Işıklandırılmış camekan içinde bir tel “götünün kılı” sergilenmeli.
*
Ak saray bin yüz küsur odalı…
Ak müzenin objeleri gez gez bitmez, en az 10 bin küsur odalı olmalı!
Yılmaz Özdil
1 note · View note
yaziyorsonhavadis · 6 years ago
Text
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ordu Valisi’ne hakareti konusunda yargının vereceği karar İmamoğlu’nun önünü kesebilir
Tumblr media
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Ulusal, 200 Bölgesel ve Yerel Radyoda canlı yayınında Mehmet’in Gezegeni programının konuğu oldu. Erdoğan, "Bugün yine Ahmet Kaya ile ilgilii böyle bir imkan olsa, ailesi Ahmet Kaya'nın topraklarımıza getirilmesini kabul etse, biz elimizden gelen her şeyi yaparız." dedi. Erdoğan, Ordu-Giresun Havalimanı'ndaki olayla ilgili, "İşi Ordu Valimiz yargıya götürmesi halinde ki götürecek, polislerimiz hakeza. Tabii bu konuda yargının vereceği kararı ben şu anda bilemem ama yargının vereceği karar bu işte (İmamoğlu'nun) önünü kesebilir." dedi.
Tumblr media
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kral FM'le birlikte 15 ulusal ve 200 yerel bölgesel radyodan ortak canlı yayınlanan "Mehmet'in Gezegeni Seçim Özel" programının konuğu oldu. Kendisinin okuduğu Necip Fazıl Kısakürek'in "Canım İstanbul" şiirinin dinletilmesiyle başlayan programda, Kral FM'in 1990'lı yıllarda gerçekleştirdiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde katıldığı programlardan kesitler dinletildi. Erdoğan, "Canım İstanbul" şiirinin Kısakürek'in İstanbul'u ne kadar güzel anladığını, tanımladığını ve İstanbul'u tanımlarken de İstanbul'a aşık olmanın ne kadar farklı bir şey olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Erdoğan, kendisinin de bir İstanbul aşığı olarak okuduğu bu şiirin de içinde bulunduğu 10 şiirin yer aldığı kasedi cezaevine girmeden kısa bir süre önce hazırladığını söyledi. Bu şiirin o duygularla dolu mısraları arasında İstanbul'a aşkın ne demek olduğunun bulunduğunu belirten Erdoğan, "Bugün bile az önce dinlerken yine oralara gittim. Şimdi de Üsküdar'da olduğum için. 'Beyoğlu tepinirken Ağlar Karacaahmet' derken, geçenlerde Nakkaştepe'deki piknik alanlarını dolaşırken yine aklıma bu gelmişti." dedi. Program sırasında cezaevine girmeden önce telefonla katıldığı radyo programı ile Gülhane Parkı ve Cumhuriyet'in 75'inci yılında Kral FM tarafından düzenlenen Kazlıçeşme konserindeki bazı kesitler de dinleyicilerle paylaşıldı. Merhum Sanatçı Ahmet Kaya'nın da katıldığı konserden anların verildiği programla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada Cumhuriyetin 75. Yıl dönümüne katılan sanatkarlar geceye çok farklı zenginlik kattılar. Hepsine ayrı bir sevgim, muhammetim var. Fakat bunların içinde özellikle Ahmet Kaya'nın, rahmetlinin o akşamki anneme olan o şarkısı, o türküsü, annem öldükten sonra ben de çok farklı bir dünyayı meydana getirdi. Ne ne zaman Ahmet Kaya'nın bu 'Şafak Türküsü'nü dinlediğim zaman çok duygulanırım. Annemle adeta haşır neşir olmaya başlarım." ifadelerini kullandı. "BÖYLE BİR ŞEYE BİZ HAZIRIZ" "Ahmet'e o otelde yaptıkları o hainliği, o ihaneti, o alçaklığı, 'sanatçıya, sanata sevgi' diye konuşanlar, köşelerinde yazanların o gece ne yaptıklarını da hiç mi hiç unutamıyorum" diyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Kendi sanatçısına sahip çıkan değil, kendi sanatçısını bu ülkeden kovana kadar ellerinden geleni yaptılar ve ne oldu Ahmet, vatan topraklarında değil, gurbette durdu. Başbakanlığım döneminde, o zaman Kültür Bakanlığımız vasıtasıyla aslında Ahmet Kaya'nın bir nakli mekan ile kendi topraklarımıza getirilmesini de arzu ettim. Eşine de haber gönderdik. Bugün yine Ahmet Kaya ile ilgili böyle bir imkan olsa, ailesi Ahmet Kaya'nın topraklarımıza getirilmesini kabul etse, biz elimizden gelen her şeyi yaparız. Bizim inancımızda buna 'nakli kubur' deriz. Yani 'kabrin taşınması' deriz. Böyle bir şeye biz hazırız."  Sunucunun, Yeni düzenden sonra bazıları 'Cumhurbaşkanım' diyor. Bazıları da 'Başkanım' diyor" ifadesini kullanması üzerine Erdoğan, "Her ikisi de kabulümüzdür." dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine değinen Erdoğan, "İstanbul seçimleri neden iptal edildi?" sorusu üzerine şöyle devam etti: "Burada iki tabir kullanacağım. Bunlardan biri hukukidir, diğeri siyasidir. Siyasi olan, oylar çalınmıştır. Çalındığı için bu seçimlerin tekrarı noktasında AK Parti olarak Yüksek Seçim Kurulu'na bunu götürmek durumunda kaldık. Çünkü bu sandıkların yüzde 10'u adil bir şekilde sayılmış yüzde 90' maalesef sandık kurullarındaki yolsuzluklarla usulsüzlüklerle ne yazık ki bu safhaya gelmiştir. 'Usülsüzlük nedir?' noktasına gelince burada da özellikle sandık kurullarında, mesela sandık tutanakları sandık başına gelince kurul tarafından imzalanmaz. Sandık kurulu üyeleri oyları sayar, oyları saydıktan sonra bunu imza altına alırlar. Şimdi buradan bir çok sandıkta ne yazık ki sandık kurulu üyelerinden imzalar peşinen alınmış ama gel gör ki sayım meselesine gelince orada sandık kurulunun başındaki kişiler, bu tutanaklara istedikleri rakamları koymak suretiyle işi neticeye bağlamışlar." "YARGININ KARARI İMAMOĞLU'NUN ÖNÜNÜ KESEBİLİR" (Ordu-Giresun Havalimanı'ndaki olay) İşi Ordu Valimiz yargıya götürmesi halinde ki götürecek, polislerimiz hakeza. Tabii bu konuda yargının vereceği kararı ben şu anda bilemem ama yargının vereceği karar bu işte (İmamoğlu'nun) önünü kesebilir." ORTAK YAYIN TEPKİSİ Moderatör Binali Bey'in konuşmalarını sık sık kesme şeyleri oldu. Toplamda bakıyorsunuz Binali Bey'e verdiği süre ile rakibine verdiği sürede farklılıklar var. Şimdi bunu kimse hissetmemiş olabilir ama biz bunları yakın takibe aldığımız için Binali Bey'e ne kadar zaman verdi. 26 kez Binali Bey'i kesmiş 10 kez de CHP adayını kesmiş. Böyle adaletsizlik olur mu? 26 kez konuşmayı kesmek ne demek? CHP adayına 63 dakika söz veriyorsun, AK Parti adayına 59 dakika söz veriyorsun. Nerede adalet? (Yayın sonrasında çekilen fotoğraf) Yani o tarafların takdiridir. Moderatörün takdiridir. Her iki taraf da olumlu karşıladıysa olumsuz bakamayız. Ayrıntılar geliyor... Kaynak: Hürriyet Read the full article
0 notes
barkoturktv · 6 years ago
Text
Erdoğan: Şırnak'ın, Eruh'un AK Parti'ye geçmesi önemli
Tumblr media
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kral FM'le birlikte 15 ulusal ve 200 yerel bölgesel radyodan ortak canlı yayınlanan "Mehmet'in Gezegeni Seçim Özel" programının konuğu oldu. Kendisinin okuduğu Necip Fazıl Kısakürek'in "Canım İstanbul" şiirinin dinletilmesiyle başlayan programda, Kral FM'in 1990'lı yıllarda gerçekleştirdiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde katıldığı programlardan kesitler dinletildi. Erdoğan, "Canım İstanbul" şiirinin Kısakürek'in İstanbul'u ne kadar güzel anladığını, tanımladığını ve İstanbul'u tanımlarken de İstanbul'a aşık olmanın ne kadar farklı bir şey olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Erdoğan, kendisinin de bir İstanbul aşığı olarak okuduğu bu şiirin de içinde bulunduğu 10 şiirin yer aldığı kasedi cezaevine girmeden kısa bir süre önce hazırladığını söyledi. Bu şiirin o duygularla dolu mısraları arasında İstanbul'a aşkın ne demek olduğunun bulunduğunu belirten Erdoğan, "Bugün bile az önce dinlerken yine oralara gittim. Şimdi de Üsküdar'da olduğum için. 'Beyoğlu tepinirken Ağlar Karacaahmet' derken, geçenlerde Nakkaştepe'deki piknik alanlarını dolaşırken yine aklıma bu gelmişti." dedi. Program sırasında cezaevine girmeden önce telefonla katıldığı radyo programı ile Gülhane Parkı ve Cumhuriyet'in 75'inci yılında Kral FM tarafından düzenlenen Kazlıçeşme konserindeki bazı kesitler de dinleyicilerle paylaşıldı. "Böyle bir şeye biz hazırız" "Ahmet'e o otelde yaptıkları o hainliği, o ihaneti, o alçaklığı, 'sanatçıya, sanata sevgi' diye konuşanlar, köşelerinde yazanların o gece ne yaptıklarını da hiç mi hiç unutamıyorum" diyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Kendi sanatçısına sahip çıkan değil, kendi sanatçısını bu ülkeden kovana kadar ellerinden geleni yaptılar ve ne oldu Ahmet, vatan topraklarında değil, gurbette durdu. Başbakanlığım döneminde, o zaman Kültür Bakanlığımız vasıtasıyla aslında Ahmet Kaya'nın bir nakli mekan ile kendi topraklarımıza getirilmesini de arzu ettim. Eşine de haber gönderdik. Bugün yine Ahmet Kaya ile ilgili böyle bir imkan olsa, ailesi Ahmet Kaya'nın topraklarımıza getirilmesini kabul etse, biz elimizden gelen her şeyi yaparız. Bizim inancımızda buna 'nakli kubur' deriz. Yani 'kabrin taşınması' deriz. Böyle bir şeye biz hazırız." Sunucunun, Yeni düzenden sonra bazıları 'Cumhurbaşkanım' diyor. Bazıları da 'Başkanım' diyor" ifadesini kullanması üzerine Erdoğan, "Her ikisi de kabulümüzdür." dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine değinen Erdoğan, "İstanbul seçimleri neden iptal edildi?" sorusu üzerine şöyle devam etti: "Burada iki tabir kullanacağım. Bunlardan biri hukukidir, diğeri siyasidir. Siyasi olan, oylar çalınmıştır. Çalındığı için bu seçimlerin tekrarı noktasında AK Parti olarak Yüksek Seçim Kurulu'na bunu götürmek durumunda kaldık. Çünkü bu sandıkların yüzde 10'u adil bir şekilde sayılmış yüzde 90' maalesef sandık kurullarındaki yolsuzluklarla usulsüzlüklerle ne yazık ki bu safhaya gelmiştir. 'Usülsüzlük nedir?' noktasına gelince burada da özellikle sandık kurullarında, mesela sandık tutanakları sandık başına gelince kurul tarafından imzalanmaz. Sandık kurulu üyeleri oyları sayar, oyları saydıktan sonra bunu imza altına alırlar. Şimdi buradan bir çok sandıkta ne yazık ki sandık kurulu üyelerinden imzalar peşinen alınmış ama gel gör ki sayım meselesine gelince orada sandık kurulunun başındaki kişiler, bu tutanaklara istedikleri rakamları koymak suretiyle işi neticeye bağlamışlar." Ordu-Giresun Havalimanı'ndaki olay Erdoğan, Ordu-Giresun Havalimanı'ndaki olay hakkında, "İşi Ordu Valimiz yargıya götürmesi halinde ki götürecek, polislerimiz hakeza. Tabii bu konuda yargının vereceği kararı ben şu anda bilemem ama yargının vereceği karar bu işte (İmamoğlu'nun) önünü kesebilir." dedi. "Şırnak'ın, Eruh'un AK Parti'ye geçmesi önemli" Şırnak'ın, Eruh'un AK Parti'ye geçmesinin önemli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu her geçen gün daha da iyi bir konuma gelecek. Terör oralardan silindikçe, terör oralarda yok edildikçe inanıyorum ki benim Kürt kardeşlerim AK Parti ile geçmişte olduğu gibi büyük oranda bütünleşecekler." şeklinde konuştu Read the full article
0 notes
birhazanmevsimii · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Kadir gecesi dışında, ‘gece’ olarak ihya edilmesi, kat’i naslarla sabit ve sarih bir gecenin olmadığı doğrudur. Dilimizde kandil geceleri olarak bilinen geceler, dolaylı yollarla toplanmış delillerle yaşatılmaktadır. Bu hususta şu notları tutabiliriz: 1- Kadir gecesi açık ve sabit delillerle ihya edilmesi istenen bir gecedir. Ancak, kadir gecesinin ihyası bizim abarttığımız şekilde değildir. Gecelerin nasıl ihya edileceği konusunda bir abartı olduğunu söyleyebiliriz. Bu abartı aslında, yirmi yedinci gece diretmesinde de vardır. 2- Diğer gecelerin de Kadir gecesi gibi ihya edilmesi konusundaki teşvik, çok eskilere dayanmaktadır. Ama ilk üç nesilden ciddi bir bilgi akımı yoktur. Şu kadar ki, dış görünüş itibarı ile bu gecelerin canlı tutulmasında dini motifler açısından yarar vardır. ‘Bari bir kaç gecesi gafletten kurtarma’ düşüncesi, o geceler üzerinde yoğunlaşan vaizler ve davetçilerin temel düşüncesidir. Bir de, faziletler ve nafileler konusunda zayıf hadislerle de amel etme ruhsatı bunu teşvik etmektedir. Son zamanlarda: ‘Bırakın insanlar bir iki gece kötülükten uzak kalsın.’ tarzındaki tezler öne sürülmektedir. Öbür taraftan da, bid’atin nesinde hayır olacak ki’ diyenlerin de kendilerine göre kuvvetli tutanakları vardır. 3- Mesela, mirac gecesinin ihya edilmesine dair bir delil açık olarak yoktur. Buna rağmen mirac gecesi neredeyse Kadir gecesi gibi algılanabilmektedir. Ama Kudüs davası, Mescid-i Aksa orada durmakta ve hiçbir mirac gecesi onu geri getirememektedir. Bir çelişki içinde olduğumuz aşikârdir. 4- Bu ve benzeri konular, tartışılmasında Müslümanların hayrı olmayan konulardır. İki taraf da birbirini asırlardan beri ikna edememiştir. Sadece Müslümanlar arasında gereksiz kin ve uzaklaşma sebebi olmaktadır. İyi niyetle yapıldığına inandığımıza göre birbirimize müdahale etmemeliyiz. Herkes, doğru bildiğini diğer mü’min kardeşini rencide etmeden yaşamalıdır. Allah’tan sebat üzere bizi tutmasını niyaz ederiz.
7 notes · View notes
Note
Lütfen cevaplayın. Deniz gezmişin dhkp-c ye ön ayak olduğu, polise ve askere silah sıktığına da dair kanıt niteliğinde belgeler var mı? Varsa nerden bulabilirim?
Bunlar varsa bile bulabileceğiniz belgeler değildir. O dönemin şartlarını düşününce olayları belgelendirmek en fazla suçüstülerle veya suçunu kabul etmelerle mümkündü. Fakat zaten olaylar bütün Türk Milletinin gözünün önünde cereyan etmesi en büyük kanıtı. O dönemde yaşayan herkes kimin ne olduğunu çok iyi biliyordu. Yine de icraatlerinden bazıları şunlardı..
1966 ile 1971 yılları arasında, sözde devrim adına, sözde halk adına sayısız şekilde üniversite işgal ederek, yüksek tahsil amacı ile gelen binlerce öğrenciyi öğrenim hakkından mahrum bırakmış, banka soymuş ve zorla insan kaçırmıştır. Birçok kanlı eylemin planlayıcısı olmakla beraber bizatihi kendiside bu eylemlere katılarak, masum insanların canının yanmasına sebep olmuştur. “Devrim kanla yazılırsa hükmünü verir!” düşüncesi ile Filistin’e giderek her türlü silah eğitimi almış ve aldığı silah eğitimi ile şerefli Türk askerine, polisine kurşun sıkmıştır. Bunlar zamanında alınan polis tutanakları ve halk görüşleridir. Aynı görüşün uzantısı olan dhkp-c'nin 90 sonrası icraatlerinden bazıları da şunlardır..
Ocak 1991 ‘de emekli Yarbay Ata Burcu 'nun öldürülmesi ve emekli Korgeneral Hulusi Sayın'ın öldürülmesi.
1991 Şubat ayında İncirlik üssünde görevli üç ABD vatandaşının kaçır��larak öldürülmesi.
1991 Nisan ayında eski sıkıyönetim komutanı emekli Tümgeneral Memduh Ünlütürk'ün öldürülmesi.
Aralık 1991'de İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Şakir Koç ve şoförünün öldürülmesi.
Şubat 1992'de İstanbul Şişli'de bir kıraathanede oturan gasp masasında görevli 5 polisin öldürülmesi.
Temmuz 1992'de Cağaloğlundaki İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasına roketatarlı saldırı düzenlenmesi ve emekli Oramiral Kemal Kayacan'ın öldürülmesi.
I. Körfez Savaşı sırasında ABD Emperyalizmini protesto etmek amacı ile iki ABD askeri personeli öldürüldü, bir ABD Hava Kuvvetleri subayı yaralandı ve yirminin üzerinde ABD ve NATO askeri ve lojistik tesisi bombalandı.
1 Ocak 1995 tarihinde İstanbul Kasımpaşa'da Koç Holdingin deposu basılarak tahrip edildi.
9 Haziran 1995'de Rüştü Erdem isimli polis memuru DYP Şişli binası önünde nöbet tutarken aralarında Sibel Yalçın isimli örgüt üyesinin de bulunduğu üç DHKP-C üyesi militan tarafından öldürülmesi.
29 Eylül 1995'de Tarkan Yağcı ve Serdar Öztürk isimli Jandarma erleri İstanbul Maslak'ta İl Jandarma Alay Komutanlığı giriş kapısı önünde gece nöbeti tutarlarken DHKP-C üyesi Mustafa Duyar ve İsmail Akkol isimli militanlar tarafından çapraz ateşe alınarak öldürüldü.
9 Ocak 1996 tarihinde Sabancı Center'ın 25. katında Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Özdemir Sabancı, Toyota SA genel müdürü Haluk Görgün ve başkanlık sekreteri Nilgün Hasefe'nin öldürülmesi.
3 Ocak 2001'de, Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğüne, kendisini işadamı olarak tanıtarak giren Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi mensubu Gültekin Koç, İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Tanrıverdi'nin odasına giderken dördüncü katta karşılaştığı Tanrıverdi'nin makam şoförünün kendisini durdurması üzerine paniğe kapıldı ve üzerindeki patlayıcıları infilak ettirerek intihar saldırısı gerçekleştirdi. Patlama sonucunda saldırganla birlikte bir sivil öldü, 7 kişi yaralandı.
10 Eylül 2001'de Beyoğlu'ndaki Gümüşsuyu semtinde bulunan polis noktasına DHKP-C üyesi Uğur Bülbül tarafından intihar saldırısı düzenlendi. Saldırıda canlı bombanın dışında 26 yaşındaki polis memuru Halil İbrahim Doğan ve 25 yaşındaki polis memuru Tuncay Karataş ile 23 yaşındaki Amanda Rigg isimli o sırada yoldan geçmekte olan ve saldırı sonucu kolu kopan ve sonrasında ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Avustralyalı genç bir turist hayatını kaybetti. 17 polis memuru ile 6 vatandaş saldırı sonucu yaralandı.
16 Haziran 2012'de Gaziosmanpaşa'da Zekeriya Yurdakul isimli polis memuru Hasan Gönen ve Sultan Işıklı isimli DHKP-C'liler tarafından vurularak öldürüldü.
21 Temmuz 2012'de İstanbul Sultangazi 75.yıl mahallesinde kimlik kontrolü yapan polislere bir taksinin içinden ateş açılması üzerine bir polis yaralandı.Polislerin karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı.Çıkan çatışmada DHKP-C üyesi Hasan Gönen ve Sultan Işıklı yaralandı.Hasan Gönen kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
11 Eylül 2012'de İstanbul Sultangazi 75. Yıl Polis Merkezi'ne DHKP-C üyesi İbrahim Çuhadar tarafından intihar saldırısı düzenlendi. Saldırıda canlı bombanın dışında polis memuru Bülent Özkan hayatını kaybetti, 7 kişi yaralandı.
9 Aralık 2012'de İstanbul'da Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü Yenibosna 75'inci Yıl Polis Merkezi DHKP-C tarafından saldırı düzenlendi. Saldırıda Nebiha Aracı yakalandı. Saldırı Yürüyüş dergisi satarken polis tarafından vurularak felç bırakılan Ferhat Gerçek için yapıldığı açıklandı.
11 Aralık 2012'de İstanbul'da 9 Aralık'ta Yenibosna karakoluna yapılan saldırıda yakalanan Nebiha Aracı'ya işkence yapıldığı gerekçesiyle Gaziosmanpaşa'da Mücahit Daştan isimli polis öldürüldü.
1 Şubat 2013'te Ankara'da ABD Büyükelçiliğine Ecevit Şanlı adlı örgüt üyesinin düzenlediği intihar saldırısı sonucu büyükelçilikte çalışan güvenlik görevlisi Mustafa Akarsu öldü, Didem Tuncay adlı gazeteci ağır yaralandı.
19 Mart 2013'te Ankara Kızılay meydanında bulunan Adalet Bakanlığı ve AK Parti Ankara Genel Merkezine 15 dakika ara ile saldırı düzenledi. Bir kişi hafif yaralandı.
21 Eylül 2013'te Ankara Dikmen'de Emniyet Genel Müdürlüğü ve ek binalarına DHKP-C'li iki eylemci tarafından roketli saldırı düzenlendi. Saldırıda 3 roketten 2'si binalara isabet ederken, daha sonrasında polis ve eylemcilerin arasında çıkan silahlı çatışmada eylemcilerden Muharrem Karataş ölü, Serdar Polat da yaralı olarak ele geçirildi.
12 Mart 2014'de Berkin Elvan'ın cenazesinin defnedildiği akşam Okmeydanın'da DHKP-C 'liler ile karşıt görüşlüler arasında kavga çıktı. Çıkan kavgada Burak Karamanoğlu isimli bir genç DHKP-C 'lilerce vurularak öldürüldü.
24 Nisan 2014'te Gazi mahallesinde uyuşturucu sattığı iddia edilen Siirt Kurtalan nüfusuna kayıtlı Ferhat AMAL DHKP-C militanları tarafından vuruldu.Ağır yaralanan Ferhat AMAL felç kaldı.
30 Temmuz 2014'de Nurtepe'de Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş stantı açmak isteyen HDP Komisyonuna izin vermeyen DHKP-C'lilerle HDP'liler arasında olaylar çıktı.Okmeydanı, Sultangazi ve Sancaktepe'ye sıçrayan olaylar esnasında silahlı çatışma çıktı. Çıkan çatışmada 16 yaşındaki İbrahim Öksüz öldü.
14 Ağustos 2014'de Hasan Ferit Gedik'in davasında yaşanan hukuksuzluklara ve zanlıların salonda bulunanlara saldırmasına tepki göstermek isteyen DHKP-C Kartal Adliyesi'ne uzun namlulu silahlarla saldırdı.Saldırıda bir güvenlik görevlisi yaralandı.
14 Ağustos 2014'de Ataşehir-Yenisahra'da bir polis aracı DHKP-C militanları tarafından uzun namlulu silahlarla tarandı. Polis aracında maddi hasar oluştu.Eylemin Hasan Ferit Gedik davasında yaşananları protesto etmek için yapıldığı açıklandı.
1 Ocak 2015'te Dolmabahçe'ye Fırat Özçelik adlı DHKP-C militanı saldırdı. Atmış olduğu 2 el bombası patlamadı.
26 Şubat 2015'te Gazi mahallesinde uyuşturucu sattığı iddia edilen 3 kişi çapraz ateşe alındı. Murat Çelik ve Mehmet Akgül öldü Mehmet Ürek yaralandı.
10 Mart 2015'te Gazi mahallesinde uyuşturucu sattığı iddia edilen bir kişi DHKP-C militanlarınca sokak ortasında beyzbol sopalarıyla dövüldü.Ağır yaralanan şahıs hayatını kaybetti.Görüntüler internete düştü.Olayla ilgili 5 kişi gözaltına alındı.
31 Mart 2015'te İstanbul Çağlayan'daki Adalet Sarayı'nda Berkin Elvan davasına bakan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz rehin alındı, kurtarma operasyonunda yaralı olarak ele geçirilen Kiraz kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
1 Nisan 2015'te örgüt üyesi Elif Sultan Kalsen tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne el bombası ve Kalaşnikof tüfeği ile saldırı düzenlendi. Olayda Elif Sultan Kalsen ölürken, 1'i polis 2 kişi yaralandı.
3 Mart 2016'da örgüt üyesi Çiğdem Yakşi ve Berna Yılmaz tarafından İstanbul Bayrampaşa'da bulunan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne silahlı ve el bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıdan sonra çıkan çatışmada Çiğdem Yakşi ve Berna Yılmaz ölürken, 1 polis memuru ise yaralandı.
11 notes · View notes
mehmedcezmi · 6 years ago
Text
Beklenen Gün
Her şey planladığım gibi gidiyordu. Gece uyuyamamıştım. Ama içimde bir korku ya ben oaraya gittim diye bu kez bu kadar da olmaz deyip isyan etmesi. Işte bu korku ve bütün gün orda olmanın heyecanı, bu ikilem beni uyutmamıştı. Sabah 08.10 daa bilgisayarımı açtım ve tutanakları dökmeye başladım her şeyi önceden planlamıştım. Ayla taşköprüya, Deniz ateş caddesine, Kemalettin hükümet konağına ve ben Paşabağa. Evet tutanakları döktüm. Deniz ve Kemalletttin yukarı ya geldiler Ayla çayını elinde yan taraftan geldi bana hitap ederek her şey hazır mı dedi ben de hazır efendim dedim. Hemen kısaca ne yapacağımızı Ayla hanıma onaylatarak, danışarak ilkez katılacak olan Deniz ve Kemalletttin e anlattım bu defa gecen ki gibi olmayacak, bu defa daha tecrübeliyiz. Kim nereye gidecek daha önce pazartesi günü Ayla Hanımla konuşmuştuk. Kısaca özet geçtim. Aşağı ya indik be Sabri abi den arabanın anahtarını istedim. Aracta geçen defa karşılaştığımız olayları anlattım ve ilk olarak hükümet konağının karşısına kemakettini bıraktım sonra ayla hanımı bıraktım sonra ateş caddesine Deniz abiyi bıraktım. Herkesi bıraktığıma göre son durağa doğru gitme zamanı gelmişti. Beklenen Gün gelmişti. Plan tıkır tıkır işliyordu. Arabayı otoparka bırakmam gerekiyordu önce pasabağın önüne yanaştım daha haber etmemiştik geleceğimizi. Arabaya göre sağımda duruyor du. Sağ camı indirdim ve bana doğru baktı ben de ona baktım. Onu görünce kalp atışlarım artmaya başladı başımdan kaynar sular dökülmeye başladı kulaklarım ısınmaya başladı toplasan iki saniyelik bir zaman değil ancak yine zamam kavramının göreceli olarak değiştiği zamandı. Yerinden kalktı ve yanıma geldi arabanın pencerine yaklaştı ve "hayırdır" dedi. Ben elimle işaret ederek "iki çay söyleyebilir misin, geliyorum dedim,
0 notes
sosyalmedyablog · 8 years ago
Text
New Post has been published on Tarihin Tozlu Sayfaları
New Post has been published on http://tarihinsayfalari.com/mustafa-kemal-ataturk-ve-seyit-riza-gorusmesi-belgelendi/
Mustafa Kemal Atatürk ve Seyit Rıza görüşmesi belgelendi
Dersim isyanıyla ilgili bugüne kadar hiç bilinmeyen bir sır açığa çıkıyor. MAH’a sunulan bir istihbarat raporu, Atatürk’ün idamdan hemen önce Seyit Rıza ile gizlice bir araya geldiğini belgeliyor. Seyit Rıza görüşmede, “Af dilersen idam edilmeyeceksin” diyen Atatürk’e, “Af dileyecek bir şey yapmadım” karşılığını veriyor.
Dersim Harekatı sırasında eski adı ‘MAH’ olan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın bir mensubunca merkeze geçilen rapor, 15 Kasım gecesi Atatürk’ün ‘şakilerin lideri’ Seyit Rıza ile idam öncesi görüştüğünü belgeliyor.
İşte Atatürk ile Seyit Rıza görüşmesi
“MAH Başkanlığına -Hususi- Ankara’dan alınan şifreli talimatname ile İhsan Sabri beyle görüşülüp ve İhsan beyin vereceği emir ve talimatnamelere harfiyen riayet edilmesi gerektiği, bunlarla ilgili raporunda süratle Başvekalet’e iletilmesi emredildi.
Bunun üzerine İhsan Sabri beyle görüşüldü. Bize hafta sonu Seyit Rıza ile alakalı mahkemenin toplanacağı ve karar verileceği ve idamların hafta sonuna yetiştirilmesi gerektiği ifade edildi. Yalnız en önemli nokta mahkeme kararını verdikten sonra Seyit Rıza ile Reisicumhurumuz’un biraraya getirileceğini, bunun çok çok gizli olması gerektiğini, bunun için lazım gelen tüm tedbirlerin büyük bir hassasiyetle yürütülmesi, ayrıca MAH bünyesinden Zazaca bilen en güvenilir görevlinin bu yolculuğa hazırlanması talimatını verdi.
7 SEHPA, 1 ÇİNGENE ÇOCUK
Biz de gerekli hazırlığı son süratle yapmaya başladık. Emniyet Genel Müdürü Şükrü Sökmensüer beyle görüşülüp, Şükrü beyin gerekli asayiş ve güvenliğin, gizliliğin azami dikkatle nasıl yapılması gerektiği konuşulup fikir teatisinde bulunarak hazırlıklarımızı süratle bitirdik. Tam bir teyakkuz halinde yola çıktık.
Mahkeme birkaç görüşmeden sonra gerekli yasal mevzuatlar yerine getirilerek idam kararları imzalatıldı. İdamların yapılacağı Buğday Meydanı’nı aydınlatmak için traktörler ve araçlar ayrıca idam edilecek 7 kişi için idam sehpaları ve küçük bir çingene çocuk temin edildi. Gün içerisinde bütün alınacak tedbirler, özellikle görüşmenin çok gizli kalması için her şey büyük bir dikkatle defalarca gözden geçirilerek bütün hazırlıklarımız tamamlandı.
ÇAĞLAYANGİL’İN JEEP’İ
Gece 12.20’de Seyit Rıza ve suç ortakları mahkemeye getirildi. Mahkeme verdiği kararı okumaya başladı ve 14 kişi beraatine ettirilirken Seyit Rıza dahil 7 kişi ölüme, diğerleri de çeşitli cezalarına çarptırıldı. Mahkemede idam kelimesi geçmediği için ölüm kelimesi ‘idam çino, idam tunne’ sesleri salonda duyuldu. Mahkeme takriben 1,5 saat sürdü. Aralarından Seyit Rıza alındı. Emniyet Genel Müdürü ile İhsan Sabri beyin jeepine bindirildi. Peşlerindeki 4 araç ile birlikte jeep hareket etti. Elazığ Merkez Tren İstasyonu’na gelindiğinde herkes araçlarından inmeye başladı. Asayiş için alınan tedbirler eksiksiz alındığı için tren istasyonu kapatılmış, görevliler evlerine gönderilmişti. İstasyonda MAH görevlileri dışında hiç kimse yoktu. Gizliliğe azami şekilde uyularak yapıldığından bu durumu bilmeyenler için her şey olağan gözüküyordu.
BEYAZ TREN KÖR MAKASTA
Reisicumhurumuz’un beyaz treni kör makasta bekliyordu. 8-10 dakika bekledikten sonra trene Seyit Rıza ile birlikte girdik. Reisicumhur’un yanında Alpdoğan paşa, Kazım Orbay ve Reisicumhur’un yaveri vardı. Masada yemek yeniyor ve içki içiliyordu. Reisicumhur, Seyit Rıza’ya kafasını kaldırarak, tepeden aşağı süzerek oturmasını söyledi. Seyit Rıza da oturmayı reddetti. Reisicumhur, Seyit Rıza’ya mahkemenin idam kararı verdiğini, bunun bu gece infaz edileceğini hatırlattı ve eğer pişman olduğunu söyleyip af dilerse idamların olmayacağını affedeceğini söyledi. Seyit Rıza da af dileyecek, pişman olacak bir şey yapmadığını, yaptıkları şeylerin kendi canlarını, mallarını, yerlerini, yurtlarını korumak için yaptıklarını söyledi. O ayları hep devlet görevlilerinden dinlediğini, kendisinin asıl gerçeklerini anlatmak istediğini söyledi.
‘AMACIMIZ İSYAN DEĞİL’
Reisicumhur başıyla onaylayarak anlatmasını söyledi. Seyit Rıza sakin bir dille Dersim’in Osmanlı döneminde büyük zulüm gördüğünü birçok baskıya rağmen Dersim’i koruduklarını, Osmanlı’ya asker vermediklerini, Milli Mücadele’ye birçok asker gönderdiklerini, cumhuriyete güvendiklerini, bilhassa halifeliğin kaldırılmasından sonra güvenlerinin daha da arttığını, silahların toplanmasına yardım ettiğini, silahların çoğunun toplandığını, isyan etmek niyetleri olsaydı silahları teslim etmeyeceğini, gerçekten Dersim’in cumhuriyete isyan etmek istemediğini söyledi.
‘BOMBALARLA PARÇALANDI’
Jandarmanın isyan ettirmek için halkı devamlı tahrik ettiğini, aşiretlerin arasında husumeti bilerek artırdığını, saldırmak için bahane icat ettiklerini söyledi. Birçok silahsız masum halkın tayyareden atılan bombalarla parçalandığını, kaçıp mağaralara sığınan kadın, çoluk çocuğun da topluca öldürüldüğünü söyledi. Alpdoğan paşa konuşmaya girmek istedi. Reisicumhur el hareketiyle Alpdoğan paşayı susturdu. Seyit Rıza’ya devam etmesini rica etti. SULH İÇİN YEMİN ETMİŞTİ
(Seyit Rıza teslim olmadan önce kendisine söz verildiğini anlatıyor) “Benimle erkanı harp dairesinden bir subay görüştü. Sizin beni Erzincan Valiliği’ne beklediğinizi sulh için görüşeceğinizi söyledi. İnandım, büyük yemin etmişti, inanarak, yanıma üç arkadaşımı alarak Erzincan Valiliği’ne gittim, bizi tutukladılar. Sonra da Elazığ Hapishanesi’ne gönderdiler. Yine bana oyun oynamışlar, yine hile yapmışlardı. Sonra mahkeme başladı, büyük oğlumdan iki yaş küçük olan birinin şahitliğiyle yaşımı büyütüp oğlumun yaşını küçülttüler. (Burada MAH mensubu bir hata yapıyor. Rıza’nın yaşı küçültülmüş, oğlunun ise yaşı büyütülmüştü.) Bugün de sizin emirlerinizle idam kararı verdiler. Sözlere güvenerek kendi ayağımla gelmeme rağmen beni idam edeceksiniz. Sizlere daha nasıl güveneceğim” dedi.
TÜRKLÜK ŞUURU YENİDEN
Reisicumhur, bunları şimdi öğrendiğini tahkikat yaptıracağını söyleyerek, “Sana son olarak gel benden af dile, yaptıklarından pişman olduğunu söyle ki seni affedeyim. Eğer bunları yaparsan Dersim’e daha faydalı olursun. Bizimle işbirliği yaparsın. Cumhuriyet Dersim’e çok faideli işler yapacak, Dersimliler Horasan’dan gelmiş, Oğuz Türkleridir. Türklük şuurunu yeniden kazandıklarında, cumhuriyete çok faideli işler yapacaklar. Ben buna inanıyorum. Gel bu fırsatı kaçırma” dedi.
SON SÖZÜM: AF İSTEMİYORUM
Seyit Rıza, “Ben sulh için cumhuriyet için çok şey yaptım. Silah toplamaya yardımcı oldum. Silahlar toplandı. Şu adamlar teslim edilecek dendi, teslim ettim. Her istediklerinde ‘bu son’ dediler. Sonra daha fazla şeyler istemeye başladılar. İstekleri hiç bitmedi. Ben bunu önceleri anlayamamıştım. Sonra çıkan Tunceli Kanunu’ndan iyice anladım. Emin oldum ki biz Dersimliler ne yaparsak yapalım bu sizi durdurmayacak. Sizin de başından beri planınız Dersim’i toptan yok etmek, ortadan kaldırmaktı. Bunu çok geç de olsa anladım. Ben yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim, af da istemiyorum, bu benim son sözlerim, başka da bir şey demeyeceğim” dedi.
SİZE BOYUN EĞMEDİM
Reisicumhur, sinirlenerek ayağa kalktı, eliyle Seyit Rıza’yı göstererek ‘götürün gereğini yapın’ emrini verdi. Seyit Rıza’nın koluna girip dışarı çıkarken birden durdu. Reisicumhur’a dönerek “Ben sizin hilelerinizi anlayamadım, onlarla başedemedim, bu yüzden görüşmek için geldim. Ölüme gidiyorum. Bu bana dert olsun, ama ben de size boyun eğmedim bu da size dert olsun” dedi. Reisicumhur eliyle işaret ederek ‘götürün’ dedi. Onu alarak kompartımandan çıktık. Araçlara geçtik. Trenden gelecek İhsan Sabri beyi bekledik. İhsan Sabri bey gelerek öndeki jeep’e geçti, hareket ettik. Bizler de peşlerinden giderek Buğday Meydanı’na geldik.
SANDALYESİNİ TEKMELEDİ
İdamlar bitmişti. Sıranın kendisine geldiğini bilen Seyit Rıza gitti. Oradaki Çingen çocuğu eliyle iterek uzaklaştırdı. Sandalyeye çıktı, çok gür bir sesle “Evlad-ı Kerbelayız, ayıptır, zulümdür, cinayettir” dedi. İpi boğazına geçirerek sandalyeyi tekmeledi. Bu kadar yaşlı adamın cesareti herkesi hayrete düşürdü. Sonuç olarak idamların hepsi tamamlanmış oldu. 15 Kasım Pazartesi tüm gün asılı olarak halka teşhir edildi. 16 Kasım ise tüm cesetler Elazığ içinde dolaştırılarak halka teşhir edildi.
CESETLER GAZLA YAKILDI
İhsan Sabri bey saat 12.00’da valiliğe toplantıya çağırdı. 12’de valilikte Şefik bey, Elazığ Emniyet Müdürü İbrahim bey oradaydılar. İhsan Sabri bey bizlere, “Seyit Rıza’nın alelacele vakti idam edilmesi efkarı umumiyede merak hasıl olacağı muhakkaktır. Bizim devlet olarak Ankara’nın da talimatıyla herkese Seyit Rıza’nın Reisicumhur Elazığ’a gelmeden önce idam edilmesi mecburiydi. Çünkü Reisicumhur’un, Seyit Rıza’yı affetmesi ihtimali mevcuttu. Ayrıca cesetlerin yakılarak gizli bir yere azami gizlilik kurallarına riayet edilerek gömülmesi sağlanacak, bu görevide MAH bünyesindeki arkadaşlar gerçekleştirecek” diyerek toplantının bittiğini söyledi. Cesetler alınarak boş bir araziye gaz dökülerek yakıldı. Kalan kırıntılar da çuvallara konularak Elazığ Merkez Tren İstasyonu ile Yolçatı Tren İstasyonu arasında çukur kazılarak defnedildi. Gömülen yerin haritası ve tutanakları, trendeki konuşmalar, ses kaydı ile birlikte harita ile, İhsan Sabri beye teslim edildi. İş bu rapor iki nüsha hazırlanmış, 1. Nüshası Başvekalet, bir nüshası İhsan Sabri beye teslim edilmiştir.
0 notes
bilalzilan · 8 years ago
Text
Gece Tutanakları (17)
17. kar yağınca geceleyin Diyarbekir’e önce çatılar üşür sonra ben marazi bir hava olur soluduğum içimdeki maziyi boğan ha bire depreşir barbar arzularım sendeler rendelenmiş duygularım kaçmayı dener bir kez daha tevkif edilmiş havai düşlerim savamam başımdan artık saçmaları ve suç işlerim mütemadiyen mütemmim cüzlerine karşı hayatımın bir tekerlemeye dönüşür gece gezer durur ellerimde öylece eler parmaklarımı birer birer kar düşürür dilime ve sonra der “yeklo dıklo demmase şemso qutto reppase”
0 notes
guncelkriptohaberleri · 3 years ago
Text
Gece Bülteni: '26 Ocak'a Kadar Gözler Dolarda Olacak…'
Gece Bülteni: ’26 Ocak’a Kadar Gözler Dolarda Olacak…’
Fed’in Aralık ayı toplantı tutanakları, üyelerin daha hızlı bir parasal sıkılaştırmaya yönelik taleplerini ortaya koydu. ABD’de en son açıklanan işsizlik oranları ve Çarşamba günü açıklanacak enflasyon beklentileri, Fed komitesinin beklenti aralıklarından sapma gösteriyor. Fed bu duruma para politikasında bir karşılık vermesi gerekiyor. Aralık ayı toplantı tutanakları yayınlanması sonrasında 16…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
guncelkriptohaberleri · 3 years ago
Text
Gece Bülteni: '26 Ocak'a Kadar Gözler Dolarda Olacak…'
Gece Bülteni: ’26 Ocak’a Kadar Gözler Dolarda Olacak…’
Fed’in Aralık ayı toplantı tutanakları, üyelerin daha hızlı bir parasal sıkılaştırmaya yönelik taleplerini ortaya koydu. ABD’de en son açıklanan işsizlik oranları ve Çarşamba günü açıklanacak enflasyon beklentileri, Fed komitesinin beklenti aralıklarından sapma gösteriyor. Fed bu duruma para politikasında bir karşılık vermesi gerekiyor. Aralık ayı toplantı tutanakları yayınlanması sonrasında 16…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
guncelkriptohaberleri · 3 years ago
Text
Gece Bülteni: '2022 Sürprizlere Açık…'
Gece Bülteni: ‘2022 Sürprizlere Açık…’
Dünya borsaları yeni yıla oldukça coşkulu bir başlangıç yaptı ama haftayı endişeli bir şekilde tamamladı. FED’in Aralık ayı toplantı tutanakları sonrasında S&P 500 %1.8 haftalık düşüşle 2016’dan bu yana en kötü yeni yıla başlangıcını gerçekleştirdi.  Nasdaq %4.5 haftalık düşüşü, 11 ayın en kötü haftalık performansı oldu. Yeni yılın ilk haftasında Fed ekonominin tam istihdam ulaşılması nedeniyle…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
barkoturktv · 6 years ago
Text
Ekrem İmamoğlu canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı
Tumblr media
İstanbul'un Seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, katıldığı bir canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, "Sayın Mevlüt Uysal döneminde sonra bizim ilavemizle Meclis'e, komisyona gelen imzalanan bir sözleşmeye sayın Binali Yıldırım niye imza atar? Seçim döneminde 85 lira Akbili 40 lira yapacağım dediğimde kimin parasını kime dağıtıyorsunuz diye fırça attılar. Sonra biz yaptık dediler" diye konuştu. Ekrem İmamoğlu, HaberTürk’te Didem Arslan Yılmaz ile Türkiye'nin Nabzı programına katıldı. Porgramda SÖZCÜ gazetesi yazarı gazeteci Deniz Zeyrek, Nagehan Alçı ve Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtlayan İmamoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle; “31 Mart süreci, Türkiye demokrasi açısından çok kötü bir süreç. YSK, demokrasiye çok ağır bir darbe vurulmuştur. Kaygılarımız 31 Mart öncesinde de vardı. Örneğin devletin tüm yetkili yetkilileri ‘dünyanın en güvenilir seçim sistemi Türkiye’de’ diyorlardı. Seçimi kaybedenler mazeret uydururlar diyorlardı. Biz temkinli yaklaşarak bakın seçim stratejisi olarak meydan meydan geziyor olabilirsiniz, yapmayın, işinize bakın. Özellikle bakanlıklara mesajlar yolladım meydanlarda, televizyon programlarında. Kendilerinden çok emin, buna sadece devletin bakanları, yetkilileri değil AK Parti Genel Başkan yardımcıları, hatta sayın Cumhurbaşkanı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklaması bir adım daha ileriye gidip, seçime hazırlıklı olduklarını ifade ederken her sandıkta AK Partili insanların görev yaptıklarını söyledi. “ANADOLU AJANSI TÜRKİYE TARİHİNİN EN REZİL GECESİNİ YAŞATTI” Böyle bir geceye kadar bu yaşandı. O gece ne yaşandı? Devletin eliyle, Anadolu Ajansı, bilgileri verme konusunda Türkiye tarihinin en rezil gecesini yaşattı. Devletin yetkililerinden bir kişi, “bu devletin kurumudur, eksik yapmıştır, yanlış yapmıştır” demiyor. 13 saat bu ülkeye veri verememiştir. Pişkin pişkin konuşan yöneticileri var. Hakkımızı arıyorum, halkımı bilgilendiriyorum. 16 milyon insanın hakkını. Sürece dair kaygılarımız 31 Mart öncesi ve sonrası yaşananlardan dolayı tedbirli olduk. Sonrasında elimizdeki evraklarla, sandık kurulu tutanakları, ile hakkımızı aradık. Yaklaşık 6 Mayıs itirazlar vs. 45 gün uydurdular. Negatif olumsuz tarih yazdılar. Halkın iradesini yok saydılar. YSK, tamamıyla hukuka aykırı bir karar verdi. Bu karar neticesinde 18 gün sonra, her şeye rağmen il seçim kurulu mazbatamızı vemrişti.1 18 gün sonra bir avuç insan bazen 7 kişi olur bazen 7’den büyük olur bilemem. Demokrasimize darbe vurdu. Uydurma. Ne yazık ki. Üzülüyorum. Çok basit bir örnek vereceğim size. Hatırlayın, o gece 3 bin 870 oyla “kazandık, elimizdeki sağlam verilere göre kazandık” diyen bir aday var. Partililere kendisini alkışlattı. Kendi verilerine göre… Daha sonra hiç açıklamadılar onu. “24 SAAT İÇİNDE 13 NAKLEN YAYIN YAPTIM” Biz hep temkinli davrandık. Ben 1 nisan gününün ilerleyen saatlerinde bir tahminde bulundum. Arkadaşlar bazı hatalar var biz de düzeltiyoruz. 17-18 bin civarı oyla kazanacağımızı düşünüyoruz. Yaklaşık 24 saat içinde 13 naklen yayın katılımı yaptım. Herhalde rekordur. Bir sıralama yapalım sayın Binali Yıldırım’ın iddiası, “seçimi kazandık” saat 23.25. 1 Nisan saat 2.30 itibariyle biz farkın kapanmayacağını, ki daha girilmemiş sandıklar vardı. Beyan ettik. Kazandıklarını ilan ettikleri 3 bin 870 sayısını beyan ettiler. Sonra saat 10 itibariyle, Sadi Güven, bütün ıslak imzalı tutanakların sisteme girildiğini hatta AA muhatabımız değildir diye cevap verdi. 27 bin 899 diye bir rakam açıkladı. Maddi hataları düzeltiyoruz diye biz açıklama yapmışız. Bizim lehimize, AK Parti lehine. Bu düzeltmeler yapıldıktan sonra aradaki fark azaldı. 21 bin civarına indi. Burada bizim de oyumuz arttı, rakibimizin de oyu arttı. Bizde de onlarca sandık var, orada da onlarca sandık var. Tüm sandıkların sürecine gelmeden önce geçersiz oyların sayılması karar verildi, bunlar da sayıldı. Burada da oy farkı oluştu, 6 ilçenin tamamının sayılması da yapıldı. Dediler ki sandıklara sondaj yapacağız 59 sandıkta bizim lehimize 13 oy çıktı. Tümünün sayılmasına red kararı verdi seçim kurulu. “O ZAMAN TÜRKİYE’DE HER SEÇİMİ TEKRAR SAYALIM” Hiçbir itirazın benimle ilgisi yok. O zaman Türkiye’deki her seçimi tekrar sayalım. İttifakın bir bölümü bir oyla bile seçim kazanılır derken, “kardeşim 13-14 bin oyla seçim kazanılmaz” diye açıklamalar var, hatırlayın. Burada yapılan istatiki yanlış şu. Geçersiz oylarda hatalar olduğu ortada. Buradaki istatistikle, geçerli oyların istatistiki arasında ciddi bir fark var. 59 sandıkta artı 13 Ekrem İmamoğlu çıktı. Geçersiz oylarda mührün basılacağı yere basılmamış Bu, AK Parti’ye oy verenlerde çok olmuş, bize oy verenlerde daha az olmuş. Benim siyasi ideallerimi asla ve asla bir makam hırsı üzerinden yapmam. Şöyle bir farklılık var. 2009 yılında Beylikdüzü’nde belediye başkan adayı olmak istemiştim. Ama olmadı. 2009’da olmayınca partim bana ilçe başkanı olmam konusunda telkinde bulundu. Dolayısıyla zihinlerde, Ekrem bir sonraki seçmlerde Beylikdüzü belediye başkan adayı olur diye vardı. Asla ve asla kendi kariyerinizi çizdiğiniz an siyasette başarılı olma şansınız yok. Partime çok teşekkür ediyorum. Güvence vermelerine rağmen bir şüphe içindeydik. Devletin yaptığı açıklamalardan dolayı, o açıklamalar üzerinde eksikler, müdahaleler olabileceğini. Devlet adamlığına davet ediyoruz, işinize odaklanın dedik, hala söylüyorum aynı şeyleri. YSK, bu ülkede seçim sürecine karar verecek mercii. Neticede tavırlar, davranışlar, karar alma biçimleri, gerekçeler… YSK’yı dikkatle takip ediyoruz, doğru karar vereceklerine inanıyoruz dedim. Ben kişiselleştirmediğim gibi, hatta o sabah açıklama yaptığı için teşekkür ettim kendisine. Gazeteciye soru sorulmaz ama bu niye konuşulmadı (AA ile ilgili) Bu nasıl bir şey biliyor musunuz? 82 milyonun parasıyla maaşlarını alan insanlar sürece ihanet etti. Çok net yani. “HIRSIZLAR DENMEZ… KİME DİYORSUNUZ?” Bizim için o rezilliği yaşatan insanlar o kurumda durdukça AA yok hükmündedir. Hukuksuzluk yaptılar. Ama “çaldılar” denmez, “hırsızlar” hiç denmez. Kime diyorsunuz? Hele hele bir caminin önünde, yanınızda diyanet işleri başkanıyla beraber “hırsızlara bırakmayacağız” derken kime diyorsunuz? 6 Mayıs günü, sayın cumhurbaşkanını ben uğurladım. 5 gün sonra “çaldılar ve hırsızlar” başladı. Ben de soruyorum, “kim?” Üzüldüğüm taraf şu, “kardeşim 16 milyon İstanbullu mu çaldı, YSK mı çaldı, sandık kurulu üyeleri mi çaldı, kim çaldı?” Ben 16 milyon insan ve Türkiye demokrasi süreci mağdur diyorum. Binali Yıldırım’ın neden mağdur olduğunu bilmiyorum. Belki aday olduğu için mağdurdur bilmiyorum. Goebbels’in tarzı uygulanıyor. Ben 16 milyon insan ve Türkiye demokrasisi mağdurum. Binali Yıldırım Bey niçin mağdur bilemiyorum. Kendisi İstanbul bile değil İzmir milletvekili. “SONRA ‘BİZ YAPTIK’ DEDİLER” İBB Meclisi’nin birinci oturumunda bu önergeyi Meclis’te sundum. Grup başkanı ‘bunu komisyona havale edelim’ dedi. Ben de geleneksel olarak bu teklif kararıyla oylanır, bunu daha önceki sayın Mevlüt Uysal yönetimi hazırladı dedim. Hayır gelsin inceleyelim dediler. Komisyona sevk edildi. Sayın Mevlüt Uysal döneminde sonra bizim ilavemizle Meclis’e gelen, komisyona gelen imzalanan bir sözleşmeye sayın Binali Yıldırım niye imza atar? Seçim döneminde 85 lira Akbili 40 lira yapacağım dediğimde kimin parasını kime dağıtıyorsunuz diye fırça attılar. Sonra biz yaptık dediler. Read the full article
0 notes