Tumgik
#gözyaşı çetesi
aykutiltertr · 16 days
Video
youtube
Yalgızam Yalgız - Kıraç ✩ Ritim Karaoke (Nihavend Minör 4/4 C Sebare Bol...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/x-yZM5sauGU ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Yalgızam Yalgız - Kıraç ✩ Ritim Karaoke (Nihavend Minör 4/4 C Sebare Bolero Beste Tofiq Quliyev) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ➤ SANATÇININ DİĞER ŞARKILARI İÇİN OYNATMA LİSTESİNE BAKABİLİRSİNİZ...         ⭐ 🎧 ╰┈➤    https://www.youtube.com/playlist?list=PL9SktAtLVupOJKdvJL8CeBzmcI0TGtGLw ➤ ESER ADI               : YALGIZAM YALGIZ ➤ SÖZ GÜFTE            : RESUL RIZA ➤ BESTE - MÜZİK      : TOFİQ OULİYEV ➤ USÜL                       : 4/4 C SEBARE BOLERO ➤ MAKAM - DİZİ        : NİHAVEND - MİNÖR ➤ ARANJÖR              : ? ➤ ENSTRÜMANLAR : ELEKTRO GİTAR, YAN FLÜT, ➤ KİMLER OKUDU    : KIRAÇ, EZGİNİN GÜNLÜĞÜ, DİLARA KAZIMOVA, YEŞİM AKIN & KAMİL HAJİYEV, AZERİN, NEŞE DEMİR, SÜMER EZGÜ, YAVUZ BİNGÖL,CAVİT TEBRİZLİ, SENEM AKDEMİR, DÜNYA TEKİN, OĞUZ AKSAÇ ➤ FİRMA - ŞİRKETİ   : Kıraç'ın yeni single'ı ''Yalgızam'' Kıraç Sanat etiketiyle tüm dijital platformlarda ve youtube kanalında yayında! Beste : Tofig Guliyev Söz    : Resul Rıza Vokal : Elif Ersoy Yönetmen: Bahadır Alacapınar Proje ve Senaryo: Cüneyt Büyükyaka Oyuncular: Melek Çetinkaya ve Çarşaf (Jack Russell)                             ŞARKI SÖZÜ ve AKORU Bm                  D           F#       G           Bm Gönlüm senin esirin galbim senindir yar galbim senindir                     D            F#      G          Bm İnsaf eyle hoş sözle meni gel dindir yar meni gel dindir     Em          Bm        F#          Bm   ( Söyle nedir bu edalar bu işve bu naz   ( Em            Bm          F#          Bm   ( Vallah ay gız bu gözellik sene de galmaz [A]( Em          Bm        F#          Bm   ( Söyle nedir bu edalar bu işve bu naz   ( Em            Bm          F#          Bm   ( Geder bir gün bu gözellik sene de galmaz                F#               Em   ( Yalgızam yalgız yalgızam yalgız [B](                       B   ( Gel meni möhnete oda salan vefasız Bm                   D          F#    G        Bm Dağlar başı dumandır aman Allah yar gene dumandır                  D          F#       G        Bm Ayrılığın ölümden mene yamandır yar mene yamandır    Em          Bm        F#          Bm   ( Söyle nedir bu edalar bu işve bu naz   ( Em            Bm          F#          Bm   ( Vallah ay gız bu gözellik sene de galmaz [A]( Em          Bm        F#          Bm   ( Söyle nedir bu edalar bu işve bu naz   ( Em            Bm          F#          Bm   ( Geder bir gün bu gözellik sene de galmaz                F#               Em   ( Yalgızam yalgız yalgızam yalgız [B](                       B   ( Gel meni möhnete oda salan vefasız    Em          Bm        F#          Bm   ( Söyle nedir bu edalar bu işve bu naz   ( Em            Bm          F#          Bm   ( Vallah ay gız bu gözellik sene de galmaz [A]( Em          Bm        F#          Bm   ( Söyle nedir bu edalar bu işve bu naz   ( Em            Bm          F#          Bm   ( Geder bir gün bu gözellik sene de galmaz Kıraç Genel bilgiler Doğum Ali Tufan Kıraç 17 Haziran 1972 (52 yaşında) Göksun, Kahramanmaraş, Türkiye Tarzlar Anadolu Rock Meslekler Bestekâr, Müzisyen, Söz yazarı Çalgılar Bas Gitar, Elektro Gitar, Cura, Elektro bağlama, Uzun Sap Bağlama, Tambur Etkin yıllar 1998-günümüz Müzik şirketi TMC (1998-günümüz) Resmî site kirac.net Çocukları Elif Iraz Kıraç, Çağrı Manas Kıraç Ali Tufan Kıraç ya da bilinen sahne adıyla Kıraç (d. 17 Haziran 1972; Göksun), Türk bestekâr, söz yazarı ve müzisyen. Modern Anadolu Rock sanatçısı ve ozanı olarak bilinir. Diskografi Albümler 1998: Deli Düş 2000: Bir Garip Aşk Bestesi 2001: Sevgiliye 2001: Zaman 2003: Kayıp Şehir 2007: Benim Yolum 2008: Kıraç Toprağın Türküleri 2009: Garbiyeli 2009: Rock Dünyasından Sesleniş 2009: Yolcu 2011: Derindekiler 2014: Çık Hayatımdan Dizi/Film Müzikleri 2003: Zerda 2004: Bir İstanbul Masalı 2005: Aliye 2008: Binbir Gece 2008: Gözyaşı Çetesi 2008: Sessiz Fırtına 2008: Yağmur Zamanı 2008: O... Çocukları 2008: Son Bahar 2009: Pulsar 2010: Unutulmaz 2010: Aşk ve Ceza 2011: Karadağlar 2011: Gönülçelen 2015: Acı Aşk 2017: Meryem Tekliler 2008: Haydi Haydi 2010: Show Zamanı 2011: Dön Artık 2013: Beddua 2016: Yolun Sonu 2016: Senden Sonra 2017: Kerkük Zindanı 2018: Benim Halkım 2020: Hayat 2021: Vatan Marşı 2021: Gel Sevdiğim 2021: Melekler Ağlar 2021: Aşk Yasak mı? 2021: Çemberimde Gül Oya (Bertuğ Cemil ve Su Soley ile)
0 notes
baybaykus · 4 years
Text
Okuyun üşenmeyin !!!!
YERLİ ve MİLLİ OLMAK…!!!
*-Devletimizin ve Cumhuriyetimizin kuruluş değerlerini tahrip etmemektir!..
*-Devletimizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk’e “AYYAŞ” dememektir!..
*-İktidar oluncaya kadar ''RÜŞVET ALAN DA VEREN DE MEL'UNDUR'' deyip iktidar olunca ''OĞLAN BİZİM KIZ BİZİM'' dememektir!..
*-Cumhuriyet Tarihimizin en büyük silahlı kalkışmasını yapan ve 54.000 insanımızın hayatını, gelecek nesillerimizin 400 Milyar Dolarını çalan PKK Narko-Terör örgütü lideri Öcalan’ı, Türk Devleti’nin muhatabı yapmamaktır!..
*-PKK Narko-Terör örgütünün Türkiye’yi bomba ve ağır silah deposu yapmasına izin vermemektir!..
*-Binlerce PKK militanının, ellerini kollarını sallayarak Türkiye’ye girmelerine göz yumulmasını emretmemektir!..
*-PKK’lı bir katili oy uğruna Türk televizyonlarına çıkarmamaktır!..
*-EMASYA (Emniyet Asayiş Yardımlaşma) protokolünü iptal edip, ilçelerimizde kilometrelerce tünel açıp barikat kurulmasına göz yummamaktır!..
*-BOP Eşbaşkanlığını kabul edip, Libya-Mısır-Irak-Suriye’de milyonlarca Müslümanın ölümüne destek vermemektir!..
*-Yüzbinlerce Müslüman kadın ve kıza tecavüz eden Amerikan Askerlerine; “Sizlerin sağ salim olarak ülkenize dönmeniz için dua ediyorum” dememektir!..
*-Kurtlarla bir olup kuzulara saldırmış iken, kuzulara gelip sahte gözyaşı dökmemektir!..
*-Arkadan aslan kesilip cepheden kuyruk kıstırmamaktır!..
*-FETÖ denilen Cemaati koluna takıp, Türk Devletinin en hassas yerlerine yerleştirmemektir!..
*-FETÖ-CIA çetesi ile bir olup Türk Ordusunun Komuta Heyetine “Kumpas” kurmamaktır!..
*- FETÖ-CIA çete başına dine ihanet edince MUHTEREM HOCA EFENDİ deyip iktidarlarına ihanet edince HAİN diyerek iki yüzlü davranmamaktır!..
*-FETÖ’nin siyasi ayağına kol kanat germemektir!..
*-15 Temmuz Darbe girişimini yapan, insanlarımızı öldüren yaralayan, halkımızın üzerine ateş açan bu FETÖ cu hainlerin tayin ve terfisinde imzası olmamaktır!..
*-Esad'a dün kardeşim deyip bu gün katil dememektir!..
*-Mavi Marmara'ya hem izin verip hem ''Bana mı sordunuz''? dememektir!..
*-Aldatıp aldatıp ''Aldandım'' dememektir!..
*-Hırsıza paydaş, yolsuza yoldaş, rüşvetçiye sırdaş olmamaktır!..
*-Belge açıklanırsa sahte, tape çıkarsa montaj, dava açılırsa kumpas, gerçeği dillendiren olursa hain dememektir!..
*-Türk gençlerini, bakan çocukları ve vatan çocukları diye bölmemektir!..
*-Zengine canın sağ olsun, fakire vatan sağ olsun dememektir!..
*-Suçsuz, günahsız insanların yıllarca zindanlarda çürümesi ile alay etmemektir!..
*-Ülkemizin Güney sınırını elek haine getirmemektir!..
*-Tabiata,ormana, yeşile kundakçı, AVMlere şakşakçı olmamaktır!..
*-İstanbul’a ihanet etmemektir!..
*-Türk Demokrasisinin ve Türk Ordusunun itibarını yerle bir etmemektir!..
*-Türkiye’yi yeniden “Olağanüstü Yönetime” muhtaç etmemektir!..
*-İktidarları boyunca, Genelkurmay Başkanı-Rektör-Siyasetçi-General -Gazeteci-Bilim İnsanı gibi yüzlerce kişiyi mahkemeye verdikleri halde, BİR tane HIRSIZ’ı mahkemeye vermeyenleri alkışlamamaktır!..
*-TC Başbakanlık Makamını, kupon arazi-sıfırlama-mafya patronları isimleriyle anılır hale getirmemektir!..
*-Tüm komşularımızla ilişkilerimizi bozup, Türk Ekonomisini zayıflatmamaktır!..
*-80 Yılda yapılan borcun tam üç katını 18 senede yapmamak ve Cumhuriyetin tüm eserlerini satmamaktır!..
*-İnsanlarımızı fakirleştirmemek ve boğazlarına kadar borçlandırmamaktır!..
*-Kul hakkı yememek, çalmamak, iftira etmemek ve yalan söylememektir!..
*-Kul olmaktan, özgür vatandaş olmaya ilk adımı atmaktır!..
*-Cumhuriyet, ışığa alerji duyanların beyin ölümüdür diyebilmektir!..
*-İnsanları Allah ile, besmele ile ve namaz ile aldatmamaktır!..
*-Camiye ,okula, kışlaya siyaset sokmamaktır!..
*-Patates soğan satarak fabrika kuran ülkeyi, fabrika satarak patates soğan alan ülke haline getirmemektir!..
*-‘’Hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir’’ demektir!..
*-Okullarda adımızı yasaklamamak,TC'yi sildirmemektir!..
*-Mabet medeniyetinden patent medeniyetine evrilmektir!..
*-Kindar değil,‘’Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’’ gençlik yetiştirmektir!..
*-‘’YURTTA SULH CİHANDA SULH’’ ilkesine sadakattir!..
*-Dostluğuna güvenilir düşmanlığından korkulur ülke yaratmaktir!..
*- İMAN, AHLAK, ADALET, EMANET, EHLİYET-LİYAKAT, MEŞVERET ve MASLAHAT ilkelerine bağlı olmaktır!..
ALLAH'IN:
* “Biz emaneti göklere, yere ve dağlara yükledik de onları onu üstlenmeye yanaşmadı. Ondan korktular da insan üstlendi.''
(Ahzab; 72). Ayetinin bilinci ile üstlenmiş oldukları emanete ihanet etmemektir!..
*“Ey iman edenler! Allah’a ve Peygamber’e hainlik etmeyin. Size verilmiş emanetlere ihanet etmeyin''. Enfal; 27-28). Ayetine layık olmaktır!..
* “İyi dinleyin! Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor.'' (Nisa; 58) Ayetinin şuurunda olmaktır!..
YERLİ ve MİLLİ OLMAK:
*-Tam bağımsızlıktır;
*-Ordu yok diyene ‘’KURULUR;’’
*-Para yok diyene ‘’BULUNUR;’’
*-Düşman çok diyene ‘’YENİLİR’’ Diyebilmektir!..
VERDİĞİ HER SÖZÜ NAMUS BİLİP TUTABİLMEKTİR…
Saygılarımla,
Ömer TATAR
68 notes · View notes
istandistmag · 6 years
Text
Kadıköy’de Plaklar Müzeyyen Senar İçin Dönecek
Kadıköy Belediyesi’nin bu yıl üçüncü kez düzenlediği Kadıköy Plak Günleri’nde plaklar bu yıl Türk müziğinin en önemli seslerinden biri olan Müzeyyen Senar için dönecek. 8- 9 Eylül tarihlerinde Moda’da bulunan Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bahçesinde gerçekleşecek Kadıköy Plak Günleri’nde, Müzeyyen Senar’ın hafızalardan silinmeyen eserlerinin yanı sıra 1967 yılında satın aldığı Anadol marka aracı ve kendi adına kayıtlı ruhsatı da yer alacak.
POP’TAN REGGAE’YE, CAZ’DAN INDIE’YE…
Kadıköy Plak Günleri ’nin 2016 yılında düzenlenen ilk etkinliğinde Zeki Müren ve Neşet Ertaş, 2017 yılında düzenlenen ikinci etkinliğinde ise Fikret Kızılok anılmıştı. Plak günleri bu yıl 2015 yılında hayatını kaybeden Müzeyyen Senar’ın 100’üncü yaşını kutlayacak. Geçtiğimiz iki yılda da büyük ilgi toplayan Kadıköy Plak Günleri’ni yaklaşık 50 bin kişi ziyaret etti. Bu yıl da ziyaretçi akınına uğraması beklenen Plak Günleri’nde taş plaklar, pop, reggae, caz, indie, alternative, punk, rock ve elektronik gibi müzik türleri için düzenlenecek oturumlarda dönecek.
  POLONYALI KADIN KURATÖRDEN KADIN TAŞ PLAKLARI SEÇKİSİ
İstanbul’da çok sayıda plakseveri bir araya getirecek etkinlikte, plak toplayan isimlerden bir tanesi Polonyalı kuratör ve koleksiyoner Kornelia Binicewicz. 1960’lar, 1970’ler ve 1980’lerden kadın sanatçıların plaklarını biriktiren ve müzik üzerine araştırmalar yapan Binicewicz, zengin bir kadın sanatçı plağı arşivine sahip. Kadın sanatçıların plaklarını toplayan Binicewicz arşivini bir müzik şöleni ile plakseverlerle paylaşacak. Kornelia Binicewicz’in performansı etkinliğin iki günü Pazar saat: 18.30’da başlayacak.
  PLAKLAR İMZALANACAK
Her müzik türünün yer alacağı ve plakların satılacağı etkinlikte önemli isimler plaklarını imzalayacak. Müzisyen, besteci ve aranjör Mustafa Özkent Cumartesi günü 16:00’da, Kadıköy Plak Günleri’nde lansmanını yapacağı yeni albümüyle Moğollar grubundan müzisyen Taner Öngör ve usta müzisyen Zafer Dilek Pazar günü saat 16:00’da plaklarını imzalayacak.
  BABA ZULA KONSERİ İLE SON BULACAK
Ayrıca radyocu Gülşah Güray moderatörlüğünde Kanat Atkaya ve Çağlan Tekil “Radyocular Plakları Anlatıyor” söyleşisinde plak dünyasına dair bilgilerini paylaşacak. Etkinlik her iki günde de konserle sonlanacak. 8 Eylül Cumartesi 20:00’de ‘Gözyaşı Çetesi’; 9 Eylül Pazar günü ise Baba Zula konser verecek.
  PROGRAM
8 Eylül Cumartesi 2018
12.00 Kapılar açılır
13.00 Açılış 70-80’ler Türkçe Pop
14.00 70-80’ler Yabancı Pop
15.00 Muhabbet/ “Radyocular Plakları Anlatıyor”
Gülşah Güray, Kanat Atkaya
16:00-17:00 Oldies But Goldies
19:00 Müzeyyen Senar ‘100 yaşında’/ Türk Sanat Müziği
20:00 Konser, Gözyaşı Çetesi
22:00 Kapanış
  9 Eylül Pazar 2017
12.00 Kapılar Açılır / Chanson, Jazz/Blues
15:00 Reggae
16:00 Indie, Alternative, Post Punk ve Punk
17:00 Classic Rock, Progressive, Psychedelic Rock
18:00 Elektronik
20:00 Konser/Baba Zula
22:00 Kapanış
The post Kadıköy’de Plaklar Müzeyyen Senar İçin Dönecek appeared first on istandist.com - İstanbul' u Keşfet & Explore the Istanbul.
from WordPress https://istandist.com/kadikoyde-plaklar-muzeyyen-senar-icin-donecek/
0 notes
yoldakigunluk-blog · 5 years
Text
Bende varım!
Asırlardır farklı gruplar kuruldu, devletler oluştu, arkadaşlıklar inşa edildi. Hepsi farklı yerlerde farklı şeylerle ilgilendiler. Tek ortak noktaları bir isimlerinin olmasıydı. Hepsi ilgilendikleri alana ad taktılar. Bende düşündüm ki ;Biz neden yapmayalım? İşte burada bu noktadayken açtım bunu belki geç kaldım bilinmez fakat gerçek dünyada kuramadığım arkadaşlık grubunu burada kuruyorum , bu bağın adı ise gözyaşı çetesi
1 note · View note
renklimutluluk · 5 years
Text
1 note · View note
samosanborucu · 6 years
Text
Darağacında 3 Armut...
https://samosan.com/daragacinda-3-armut/ adresinde yayınlandı
Darağacında 3 Armut...
Tumblr media Tumblr media
VATAN HAİNİ Deniz Gezmiş Gerçeği!
Herkes elinden geldiğince Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkarak onun yerine kan ve gözyaşı demek olan Marksist-Leninist bir düzen olan Komünizmi getirmeye çalışan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını aklama peşindedir. Üzerinde o kadar konuşuluyor ki hangisi gerçek hangisi yalan anlamak imkânsız. Kimine göre eline hiç silah almamış (!), kimine göre romantik ve isyankâr bir devrimci, kimine göre Türkiye’nin “Che Guevera”sı, kimine göre ise profesyonel bir ihtilalci…
İbrişim kuşağı kadar meşhur olmasa da 68 kuşağı ve o dönem yaşananların yıldönümü münasebetiyle özel tartışma programları hazırlanmış, “Denizlerin” ağabeyi, arkadaşları vs. televizyonlarda boy göstererek bu kampanyadaki yerlerini aldılar.
Bunun arkası “Denizlere” iade-i itibar isteklerine kadar gider de kimsenin haberi olmaz. Dahası bu 68 kuşağının yaptığı her şey kutsanır haberiniz olsun. Belki Ruhi Kılıçkıran, Yusuf İmamoğlu, Dursun Önkuzu, Süleyman Özmen ve diğer şehitlerimizin katilleri bile aklanır…
Özellikle gençler arasında bu kişiler hakkında bir “yanlış” anlaşılma var. Dahası bu “yanlış” anlaşılmadan ne yazık ki “ülkücüler” de nasibini almıştı. Bazı ülkücüler “Denizleri” savunmaya başlamıştı bile. Üstelik “bizi de kullandılar, onları da…” diyerek…
Sanki o dönemlerde büyük Atatürk’ün de dediği gibi “Türklük âleminin en büyük düşmanı komünizm” değildi…
Bu dönemin en meşhur ismi hiç şüphesiz Deniz Gezmiş”tir. Deniz gezmiş aslen Rizelidir. Sülalesi yıllar önce Erzurum’a göçmüş, Deniz Gezmiş ise babasının işi gereği bulundukları Ayaş’da (Ankara) doğmuştur.
Lise yıllarında Marksist-Leninist fikirlerle tanışır ve bu fikirlerin yılmaz savunucusu olur. O yıllarda söylemeye başladığı “yaşasın Marksizm-Leninizm” sloganını ölürken bile ağzından düşürmemiştir.
Deniz Gezmiş 1969 yılında Filistin’deki El Fetih gerilla kamplarına gider. Burası bir izcilik kampı değildi. Burada adam öldürme, yaralama, sabotaj, suikast, bomba yapımı gibi korkunç şeyler öğretiliyordu. Deniz Gezmiş de iyi bir öğrenci idi. Hatta Türkiye’ye dönünce bu konuda eğitmenlik bile yapmıştı.
“Denizler” Filistin’de eğitim görüp Türkiye”ye gelmişler ve bugün PKK’nın yaptığı gibi kanlı terör faaliyetleri yürütmek istemişlerdir.
Deniz Gezmiş Filistin”den Türkiye’ye döndükten sonra ODTÜ yü kendisine üs olarak seçmiş ve diğer terörist arkadaşlarıyla burada kandırdıkları gençlere terör dersi vermiştir. Hem teorik hem de pratik eğitim alan Deniz Gezmiş gerilla kamplarında öğrendiği adam öldürme, sabotaj, suikast ve diğer terör çeşitlerini ODTÜ arazisi içinde arkadaşlarına da öğretmiştir.
Beynelmilel komünizmin etkisinde kalarak kandırılan Deniz Gezmiş ve arkadaşları Türkiye cumhuriyeti devletine olan isyanlarını “Türkiye Amerikan emperyalizminin sermaye, askerî kontrol ve kısmen işgali altındadır”sözleriyle dile getiriyorlardı. Siyasal iktidarı ele geçirmek için “politikleşmiş askerî güç” kullanılması taraftarı olan bu grup aynı zamanda, Türkiyedeki bütün olumsuzlukların sorumlusu olan siyasal iktidarlara karşı legal ve demokratik yollarla mücadele yolunun kapandığını iddia ederek silaha sarılmışlardır.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları, uğruna öldükleri Marksist-Leninist düzeni kurmak için silahlı profesyonellerden oluşan bir örgüte ihtiyaç duymaktaydılar. Bu işi kendisi gibi Filistin El-Fetih gerillâ kamplarında eğitim gören Yusuf Aslan, Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan, Hüseyin İnan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Nahit Töre tarafından kurulan THKO yapacaktır. THKO diğer Marksist-Leninist ihtilâlci sol örgütlerden farklı olarak, bir lider belirlememiş, liderin terörist eylemler esnasında kendiliğinden ortaya çıkmasını benimsemiştir. Kararların ortaklaşa alınmasını ve ortaklaşa uygulanması esasını kabul etmiştir. Şehir ve kır eşkıyalığını aynı anda benimseyerek bir arada yürüten THKO nun şehirlerde banka soyma, fidye istemek için adam kaçırma gibi eylemleri “Deniz Gezmiş tarafından planlanıyordu.”
Deniz Gezmiş tarafından planlanan bu hırsızlık olaylarından elde edilecek paralar Nurhak dağları başta olmak üzere kırsaldaki eşkıyaya gönderilecekti.
“Denizlerin” en takdir edilen özellikleri “emperyalizme” karşı olmalarıdır. ABD emperyalizmine düşman ancak Marksizm-Leninizm, Sosyalizm ve Komünizme (Rus ve Çin emperyalizmine) dost olmak, emperyalizme düşman olmak anlamına gelmez. Deniz Gezmiş lise yıllarından sonra bir an bile olsun ağzından düşürmediği “kahrolsun ABD emperyalizmi” sloganını “ne ABD, ne Rusya, ne Çin, her şey milliyetçi Türkiye için” sloganı ile taçlandırılabilirdi. Fakat bunu yapmayarak “yaşasın Marksizm-Leninizm, yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği…” diyerek son nefeslerini verdiler. Oysa o dönemin en acımasız emperyalist devletleri ABD ile birlikte Rusya ve Çin’den başkası değildi.
“Türk ve Kürt halklarının” kardeşliğinden dem vuran ve aslında belki de bugünkü bölücülerin temel sloganı sayılan sözleri söyleyen, ABD emperyalizmi altında inim inim inlediğini iddia ettiği Vietnam, Küba, Kore, Kamboçya vs. için ağıtlar yakıp, Rusya ve Çin’i görmezden gelenler böyle yaparak emperyalizme düşman olunmayacağını bilmeliydiler. Eğer bugün kahraman yapılmaya çalışılan “Denizler” o yıllarda insanlık tarihinin gördüğü en barbar, en vahşi, en korkunç, en kanlı, en hayvansal vs. rejimi altında katledilen “esir Türkleri” de savunabilseydi, işte belki o zaman “Denizler” için antiemperyalist düşüncelerin yılmaz savunucularıydı denilebilirdi. Komünizm altında can çekişen Azerbaycan, Kırım, Kazak, Kırgız, Özbek ve tüm Asya Türkleri ile Irak ve Suriye gibi güdümlü ülkelerdeki Türk varlığı ağızlara alınmazken, ülkücüler bunları dile getiriyor ve “Denizler” tarafından “Faşistlikle” suçlanıyorlardı. Çin esareti altında “Çin işkencelerinin” en ölümcülleriyle tanışan Uygur Türkleri yok sayılırken, Sincan Özerk Bölgesi değil “Doğu Türkistan” dediğimizde yine bu kesim tarafından saldırılara uğruyorduk.
Hadi bütün bunları geçelim, oralar uzak, “Denizlerin” siyasi ufku oraları anlamaya yetmezdi diyelim. Peki, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının en önemli eylemlerinden biri olarak kabul edilen ve 30 Ekim 1968 de Samsun’dan başlatılan “2.Milli Kurtuluş Savaşı” adlı yürüyüşte meydana gelenlere ne diyeceğiz? Samsun’da Atatürk anıtına çelenk konulması ile başlayan bu yürüyüş 10 Kasım’da Anıtkabir”de sona erecekti. Yürüyüş güzergâhı olarak Atatürk’ün kurtuluş savaşında izlediği yol seçilmişti. Yürüyüşe 22 öğrenci ile 2 işçi katılıyordu.
Yürüyüş planlandığı gibi başlamıştı. Eylemciler hiçbir problemle karşılaşmadan Havza’ya kadar gelmişlerdi. Ancak Havza’da dinlenmek için verdikleri molada aralarında bir tartışma çıkıyordu.
“Yürüyüşün geri kalan kısmında Türk bayrağı ile mi yoksa bayraksız mı devam edileceği” konusunda çıkan tartışmada antiemperyalist , Türkiye sevdalısı , Atatürkçü Deniz Gezmiş’in dediği olmuş ve Türk bayrağı yürüyüşten çıkarılmıştı.
İşte size bir “asker kaçağı” da olan antiemperyalist Deniz Gezmiş!
Emperyalizme karşı kazandığımız hürriyetimizin sembolü olan bayrağımıza bile tahammülü yok!
Deniz Gezmiş”in Türk bayrağına karşı takındığı tavır Yürüyüşçülerden bir kaçının tepki olarak yürüyüşü terk etmesine neden olmuş ancak yürüyüş buna rağmen devam etmiştir. Bazı yazarlar bu konuda ayrıntıya girmeden (belki de bu bayrak hazımsızlarını korumak ve deşifre etmemek için) “yürüyüşü düzenleyen örgütler arasında anlaşmazlıklar çıktı” diyerek olayı örtbas etmişlerdir. “Denizlerin” bayrağımıza karşı takındıkları bu çirkin tutumu dile getirenler, bunları aklamaya çalışanlarca tepkiyle karşılanmış, reddedilmiştir. Hatta bazıları o yürüyüşte Deniz Gezmiş’in Türk bayrağı ile çekilmiş fotoğrafları olduğunu iddia etmiştir. Eğer bu doğruysa büyük bir ihtimalle yürüyüşün Havza’ya kadar olan kısmında çekilmiştir.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları kaçınılmaz sonlarına doğru hızla yol alırken onları ipe götürecek eylemlerden birini de dava arkadaşlarından Mahir Çayan ve ekibi gerçekleştiriyordu. Emperyalizme (sadece ABD emperyalizmine) düşman Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının İş bankası Emek (Ankara) şubesini soymaları THKP-C ve Mahir Çayan”a ilham kaynağı olmuştur. Bundan cesaret ve ilham alan Mahir Çayan ve arkadaşları da hemen bir çalışma yaparak soyabilecekleri korumasız bir banka aramaya koyulurlar. Aranan banka Ziraat Bankası Küçükesat (Ankara) şubesi idi. Yapılan plan gereği bu soygunu Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Hüseyin Cevahir ve özellikle Hüdai Arıkan’dan oluşan terör grubu gerçekleştirecekti. Bu soygunda Deniz Gezmiş’e benzemesi sebebi ile özellikle Hüdai Arıkan yer almıştır. Soygun saatini unutan Mahir Çayan’ın katılmadığı bu eylem başarıyla tamamlanmış ve ertesi günkü gazetelere soyguncuların kimlikleri açık seçik yansımıştı. Banka görevlilerinin ifadelerine göre vezneden parayı alan uzun boylu kişinin Deniz Gezmiş olduğu iddia ediliyordu.
Böylece gazetelere yansıdığı kadarıyla soygun Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının üzerine kalıyordu. Bu soygundan sonra üzerlerindeki baskıyı azaltmak ve dikkatleri başka tarafa çekmek isteyen Mahir Çayan ve ona bağlı olan terör grubu bu amacına ulaşmış ve boyu posu Deniz Gezmiş’e benzeyen Hüdai Arıkan sayesinde bu soygunu Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yaptığına herkes inanmıştı. Böylece bir devrimci yaptığı hırsızlığı bir başka devrimcinin üzerine atarak arkadaşının ipe bir adım daha yaklaşmasına sebep oluyorlardı. Bu durum her iki taraf için de kötü bir durumdur. Yapan ve başkasının üzerine atan grup yani Çayan ve arkadaşları, yaptıkları eylemleri sahiplenecek cesaretten yoksun kişilerdir. Deniz Gezmiş ve arkadaşları ise yapmadıkları eylemleri sahiplenerek sahte kahramanlık elde etmişlerdir. Ancak Mahir Çayan ve çetesinin Deniz Gezmiş’in idam edilmesine katkı sağladığı bir gerçektir. Yıllardır devleti ve başka odakları bu idamlarla ilgili olarak sürekli suçlayan ve baskı altında tutan çevreler artık çok sevdikleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın katillerini Mahir Çayan ve çetesi içinde aramalıdırlar. Bu konuda Necmettin Hacıeminoğlu bakın neler söylüyor:
Ulaştırma bakanı Seyfi Öztürk İ.Ü. Fen Fakültesinde bir konuşma yaparken Deniz Gezmiş ve arkadaşları tarafından yuhalanır ve hakaret edilir. Olay mahkemeye intikal eder. Ancak bu çocuklar beraat eder.Suç işlenen yer üniversite, suç işleyenler de öğrenci olduğu için üniversite idaresinin ceza vermesi gerekirdi. O da olmadı. Aksine bir kısım öğretim üyesi ve basın mensubu Deniz Gezmiş’i alkışladı.
Daha sonra, İ.Ü.Hukuk Fakültesi Dekanı Orhan Aldıkaçtı’ya makamında tabanca çeken Deniz Gezmiş polisler tarafından suçüstü yakalanmasına rağmen mahkemede beraat ettirildi. Böylece Deniz gazete sütunlarındaki şöhretli yerini alıyor, bazı öğretim üyeleri ondan Denizciğim diye bahsediyorlardı.
Bir başka sefer Deniz, Yıldız’da dürbünlü tüfekle yakalandı. Fakat bu suçtan da ceza almadan kurtuldu.
Ankara’da ODTÜ’de karargâh kurdu. Rektör Erdal ile senli benli arkadaş oldu… Artık yüksek tirajlı gazetelerde boy boy fotoğrafları çıkıyordu…
Sosyete kadınları ona âşık olmaya başlamıştı. Binlerce insan Deniz Gezmiş bu gece de bizim evde saklansa diye iç geçiriyordu. Nitekim arandığı zamanlarda geceleri ünlülerin evinde kalıyordu. Bir kısım 12 Martta tutuklanan nice profesör, politikacı, artist ve subay Deniz’i devletin güçlerine karşı aylarca saklamıştı…
Deniz Gezmiş o dönemde kendisine gösterilen sahte sevgi ile coşuyor, coştukça şımarıyor ve fevri hareket ediyordu. Marksist-Leninist ideolojinin tek sözcüsü gibiydi. Kendisi gibi öne çıkanlardan hiç hoşlanmıyordu. Bunlar arasında TİKKO’nun kurucusu İbrahim Kaypakkaya da bulunuyordu. Deniz Gezmiş ile İbrahim Kaypakkaya arasında yaşanan ve bu iki gruba bağlı militanların birbirlerinden nefret etmelerine de neden olan bu olay şöyle gelişmişti.
İbrahim Kaypakkaya, Çapa Yüksek Öğretmen Okulunda meydana gelen bir olay nedeniyle tutuklanarak Sağmalcılar Cezaevine konur. Deniz Gezmiş de aynı cezaevinde tutukludur. Deniz, Öğrenci hareketleri nedeniyle cezaevine gelen gençlerle sabahları spor, akşamları ise teorik eğitim yapmaktadır. Deniz 1.91 boyunda, İbo ise ondan daha küçüktür. İbrahim Kaypakkaya fikirlerini belirtir. Fikirlerini belirttiği için karşı taraf rahatsızlıkla karşılar ve uyarı yapar. Uyarılara aldırmaz ve bir kaç kez aynı şekilde fikirlerini belirtir. Vural Yıldırımoğlu, İbo’nun yanına gelerek, “Bak bunlar dev gibi, bunlarla tartışma. Eşit değilsiniz”, der. Devamında Deniz ile İbrahim, “Sosyal emperyalizm konusunda tartışmaya girer. Deniz, “Sosyalizme soldan ihanet ediyorsunuz”, der. İbo, “Sosyal emperyalizmi sosyalizm olarak gösterenlerdir sosyalizme asıl ihanet edenler”, deyince, Deniz, sinirlenip İbo’ya bir yumruk atar.
Bir başka olay ise Deniz Gezmiş ve Perinçek grubu arasında yaşanır. Olay 5 Haziran 1970’de meydana gelir. PDA yandaşlarının yayım ve tutumlarından hoşlanmayan Deniz Gezmiş, PDA”nın İstanbul”daki bürosunu basarak “devrimci şiddet” uygular. Bunun üzerine PDA bir bildiri yayımlayarak Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını ağır bir dille eleştirir:
“Demokratik güçlerin birbirine karşı zor kullanmasını hiçbir gerekçe ile doğru göremeyiz. Halk içindeki çelişmeleri zorbalıkla çözmeye çabalamak devrimci bir davranış olamaz. Hele bu yolda kullanılan kaba kuvveti “devrimci şiddet” olarak nitelemek, devrimci şiddet kavramını yozlaştırmak ve ona işçi sınıfı düşmanlarının istediği anlamı vermek olur.”
Deniz Gezmiş ve arkadaşları ile Doğu Perinçek ve arkadaşları arasındaki bu husumet “Denizlerin” idamlarına kadar sürer. Hatta “Denizleri” kurtarmak ve idamı engellemek için tüm örgütler  seferber olurken Doğu Perinçek ve arkadaşları idamları umursamaz tavırlarla 23 Mart 1971 tarihinde “Yusuf Aslan ve Deniz Gezmiş arkadaşlara Açık Mektup yazarak onların yaptıklarının ne kadar kötü olduğunu Kamuoyuna duyuruyordu. Açık mektupta “(…) Halkla sağlam devrimci bağları olmayan, halk içinde erimeyen bir grup insan, ne kadar çok ve modern silahlara sahip olursa olsun, ne kadar kişisel kahramanlık vasıfları taşırsa taşısın devrim yolunda ilerleyemez. Devrimci gençliğin içinde ve önünde yiğitçe savaştınız, halkımıza hizmet ettiniz. Bütün devrimciler gibi, hatalar yaptınız. Son birkaç ay yaptığınız işler ise, büyük hatalar taşımaktadır” denilerek yoğun bir eleştiri yağmuruna tutulmuşlardır.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları, inandıkları idealler için mücadele etmişler ve bu mücadele sonrasında da idam edilmişlerdir. İnandıkları uğruna mücadele etmelerinin ve bu uğurda ölümü göze almalarının inkârı zor bir hayranlık duygusu yarattığı söylenebilir. Fakat bu hayranlık duygusundan sıyrılarak bazı noktalara temas etmekte fayda var.
Deniz Gezmiş’in idamında, öğrenci liderliğinden profesyonel devrimciliğe geçişinin ve THKO (Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu) çatısı altında yürüttüğü mücadele etkili olmuştur. Yoksa Deniz Gezmiş, isyankâr ve romantik bir gençlik lideri olduğu için idam edilmemiştir. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmesini onayladığımız veyâ bu idamları ve dönemin cuntasını şirin gördüğümüz için söylemiyoruz bunları. Amacımız, Deniz Gezmiş’in ve THKO’nun ideolojik çizgisinden söz etmek.
Her ne kadar THKO’nun en bilinen ismi Deniz Gezmiş ise de, örgütün teorik liderinin Hüseyin İnan olduğu konusunda herkes mutabıktır. THKO gibi döneme damgasını vurmuş bir örgütün ne yazık ki teorik metinleri azdır. Mahir Çayan liderliğindeki THKP-C, THKO’ya kıyasla çok daha sağlam bir teorik altyapıya sahiptir. Bu sebeple de, THKO dağılırken, THKP-C varlığını başka örgütler çatısında devam ettirebilmiştir.
THKO’nun yapısını ve bu örgütü oluşturanların dünyaya bakışını yansıtan, Hüseyin İnan tarafından kaleme alınmış Türkiye Devriminin Yolu başlıklı broşürdür.
Türkiye Devriminin Yolu başlıklı broşür göz önüne alındığında, Deniz Gezmiş’e bugün sahip çıkanlardan bir kısmının aynı zamanda sıkı birer Kemalist olması da çok şaşırtıcı bir hâle gelmektedir.
Evet, Deniz Gezmiş ve THKO davasının diğer sanıkları savunmalarında Mustafa Kemal’e ilişkin olumlu bir tavır takınmışlardır. Fakat, THKO’nun Mustafa Kemal’i ile resmî ideolojinin ve bugünkü ulusalcıların Mustafa Kemal’inin farklı kişilerdir. Bugünkü ulusalcılık tarafından öne çıkarılan Mustafa Kemal, ulus-devlet anlayışının kurucusu ve Türk milliyetçisi bir figürdür. Oysa THKO, Mustafa Kemal’i, Türkiye Kurtuluş Mücadelesinin önderi ve dolaylı olarak Türk-Kürt devletinin kurucusu olarak tanımlamaktadır.
Bugün Ak Parti’yi PKK ile bir tutacak ölçüde Kürtçü sayan ulusalcılarımız, Deniz Gezmiş’e ve THKO’ya sahip çıkarken, THKO’nun teorik metni olan Türkiye Devriminin Yolu (Mart 1972) broşüründen habersizdir. Bakın o metinde Kürt meselesi ile ilgili olarak ne denilmekte:
“Türkiye’deki tüm emekçilerin çıkarlarına en uygun çözüm yolu da bölgesel özerklik olacaktır. Bölgesel özerkliğin sınırlarını ve kapsamını da ancak aynı sosyal ve iktisadî yaşantıya sahip olan halkların kendileri tayin eder. Biz, bu özerklikte titizlikle Türkiye’de uluslararası (sosyalist) kültürün ve iktisadî yapının korunmasına çalışmalıyız. Çalışmalıyız, çünkü sosyalist, uluslararası kültür ve iktisadî ilişkiler bütün çalışan sınıf ve tabakaların çıkarınadır.”
Bölgesel özerklik, Leyla Zana tarafından ilk olarak dillendirilen, Abdullah Öcalan’ın İmralı’da geliştirdiği Demokratik Cumhuriyet tezinin yansıması olan ve Bugün bölücü parti tarafından son kongresinde yol haritası olarak benimsenen bir görüştür. Yani, Deniz Gezmiş’in önderliğini yaptığı THKO, bugün İmralı’da Abdullah Öcalan tarafından geliştirilen Demokratik Cumhuriyet tezinin ve bölücü parti  tarafından savunulan özerklik projesinin ilk temsilcisidir.
“Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan iyi ki asılmıştır” demediğimizi bir kez daha belirtelim. Fakat Deniz Gezmiş ve arkadaşları, bugün Ak Parti veya başka gruplar tarafından dile getirildiği takdirde Kürtçülük sayılacak pek çok önerinin de ötesinde fikirlere sahip bir devrimciler idi. Bu yüzden de idam edildi.
Beyazıt’ta öğrenci korteji düzenleyen âsi bir genç miydi Deniz Gezmiş? Hayır. O kadarla kalsa idi, bu ölçüde yaygın bir yankı bırakamazdı. Fakat kabul etmek gerekir ki Deniz Gezmiş ve arkadaşları, bugün pek çoğunun kulak tıkadığı tezleri seslendiriyorlardı; özellikle de Kürt sorunu bağlamında. Sanırım bu durum, başta Roj TV olmak üzere pek çok Kürtçü yayın organı tarafından niçin Deniz Gezmiş anısına bu kadar ateşli yayınlar yapıldığını açıklamaktadır.
Son bir tespitle yazıyı bitirelim. Bilindiği gibi 68 kuşağının sonradan sivrilen devrimci liderlerinden birisi de, İbrahim Kaypakkaya’dır. Deniz Gezmiş’e duyulan bu ateşli aşkın, Kaypakkaya’dan esirgenmesi de ilginç. Kaypakkaya da Deniz Gezmiş’lerin çevresinden yetişmiş bir sosyalist devrimci iken, niçin adı-sanı ulusalcılarımızca bir kez olsun anılmaz? Yoksa bunun sebebi, Kaypakkaya’nın Kemalizme karşı olması mıdır?
Deniz Gezmiş gibi devrimci bir lideri, özerk bir Kürdistan talebine karşı bile, sırf Mustafa Kemal’e yaptığı bazı atıflardan ötürü bu kadar makbul sayan ulusalcılarımıza Allah akıl fikir versin! Zirâ, akıl ve fikir olmadan tutarlılık olmuyor.
Kendisini idama götüren süreçte yaşananlar ise şöyleydi
Hüseyin İnan, Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan’ın da aralarında bulunduğu 26 sanıklı THKO-1 davası 16 Temmuz 1971’de Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi”nde başladı, iki ay 23 gün sonra 18 kişinin idam kararı çıktı.
Gezmiş, Aslan ve İnan Askeri Yargıtay, Meclis onaması, Anayasa Mahkemesi başvurusu dâhil 9 ay 19 gün sonra idam edildiler. Tuğgeneral Ali Elverdi’nin başkanlık ettiği mahkeme heyetinde Hâkim Albay Ahmet Tetik ve Hâkim Yarbay Mehmet Turhan bulunuyordu, savcı ise Albay Baki Tuğ idi.
Sıkıyönetim mahkemeleri ve müdahale
Sıkıyönetim Mahkemelerinde mahkeme askeri yargıçlardan oluşuyordu, mahkeme heyetinin başkanı da hukukçu olmayan askerdi. Mahkeme heyetleri atamayla oluşuyordu.
Sıkıyönetim askeri mahkemeleri kuruluşu yürürlükteki 1961 Anayasasının yargı bağımsızlığıyla ilgili 132. maddesine aykırıydı. 12 Mart 1971 askeri darbesi sonrası kurulan bu ilk Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargı sürecine müdahale başladı, dönemin sıkıyönetim mahkemelerindeki bütün davalarda da sürdü.
Askeri Yargıtay’dan Genel Kurmay’a mektup
THKO 1 davasında Askeri Yargıtay, Genel Kurmay Başkanlığı”na bir yazı yazarak sanıklara “anayasal düzeni bozmak” suçundan dönemin ceza yasasının 146. maddesi gereğince idam cezası uygulanması gerektiğini bildirdi, sıkıyönetim komutanlıklarına ve askeri savcılıklara bu yolda emir verilmesini istedi.
Yargılandıkları eylemler
Gezmiş, İnan ve Aslan 29 Aralık 1970’de Dev Genç üyelerinden İlker Mansuroğlu’nun öldürülmesi üzerine Kavaklıdere Polis Noktası”nın kurşunlanması, 11 Ocak 1971’de Türkiye İş Bankası Ankara Emek Şubesi soygunuyla, ABD asker tesislerinden, önce bir ABD”li, sonra dört ABD”li er ve çavuşun kaçırılması gibi eylemlerden yargılandı.
Suç
Türk Ceza Kanunu madde 146: Anayasal düzeni ortadan kaldırmak.
Savunma
Avukatlara 26 sanığın savunması için verilen süre 15 gündü. THKO 1 davasında sanıkları 11 kişilik avukat grubu savundu.
18 san��k için idam
“Anayasal düzeni ortadan kaldırmak” iddiasıyla 18 sanık idama mahkûm edildi.  Askeri Yargıtay Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan dışındaki sanıklar hakkındaki kararı bozdu.
Ankara 1 nolu Sıkıyönetim Mahkemesi ilk kararında direnince dosya yeniden Askeri Yargıtay’a gitti. Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’nda Gezmiş, İnan ve Aslan’ın ölüm cezaları kesinleşti, Ahmet Erdoğan, Metin Güngörmüş, Mustafa Yalçıner, Hacı Tonak ömür boyu hapis cezasına mahkûm oldu. Atilla Keskin, Ercan Öztürk, Cengiz Baltacı, Mustafa Çubuk, Metin Yıldırımtürk, Recep Sakın, Mehmet Asal, Osman Arkış, Semih Orcan ve Mehmet Nakiboğlu 15er yıl hapse mahkûm oldular.
Askeri Yargıtay’da iki muhalefet şerhi
THKO 1 davasının Askeri Yargıtay aşamasında iki üye idamlara karşı çıktı.  Hâkim Tümgeneral Kemal Gökçen ve hâkim Albay Nahit Saçlıoğlu, karşı oy yazılarında kararların hukuk dışılığını açıklandı.
Üç idamı Meclis onadı
İdam cezalarının infazı için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayı gerekiyordu. Millet Meclisi 11 Mart 1972 günü 53 ret, 6 çekimser, 238 kabul oyuyla Gezmiş, İnan ve Aslan’ın idam kararlarını onadı. Kararlar, 17 Mart 1972 günü de Cumhuriyet Senatosu’ndan geçti.
İdama karşı oy kullananlar bağımsız milletvekili Mehmet Ali Aybar ile,  İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Muammer Erten, Necdet Uğur gibi isimlerin aralarında bulunduğu Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleriydi.
Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş, İsmet Sezgin, Nahit Menteşe, Hasan Korkmazcan, Oğuz Aygün, Necmettin Cevheri, Zeki Çelikel gibi isimlerin başı çektiği “idam oyları” Meclisteki sağ partilerden geldi.
CHP”nin Anayasa Mahkemesi”ne itirazı
CHP, TBMM”nin bu onama kararının usul ve esas yönlerinden iptali için dokuz sayfalık bir dilekçeyle Anayasa Mahkemesi”ne başvurdu ve yürütmenin durdurulmasını talep etti. Mahkeme, Meclisin idamları onama kararını usul yönünden iptal etti, iptal kararı üzerine yeniden toplanan meclis oy çokluğuyla idam kararlarını yeniden onayladı.
Anayasa Mahkemesi başvuruyu usul yönünden bozdu, esas yönünden incelenmeye gerek görmedi. CHP’nin esas yönünden kararın incelenmesini sağlamak için yeniden Anayasa Mahkemesi’ne başvurması gerekiyordu ancak her nedense bu yola gitmedi. Bu durum karşısında Cumhuriyet Senatosu’nun Anayasa Mahkemesi’ne dava açması yoluna gidildi. Ancak Cumhuriyet Senatosu üyelerinin vereceği dilekçe için yeterli imza toplanamayınca Anayasa Mahkemesi’nin kararı esas yönünden inceleme yolu kapandı. İdam kararlarının kesinleşmesi kamuoyunda tepkiyle karşılandı. 6 Mayıs 1971 gününe dek idam cezalarının iptal edilmesi için, Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu’nda kararların onanmaması için protestolar yapıldı.
İdamlara karşı imzalar
Yaşar Kemal, Erdal Öz, Altan Öymen ve Onat Kutlar gibi isimler öncülüğünde yaygın bir imza kampanyası başladı. Kamuoyunun bildiği aydınlar, yazarlar, gazetecilerin de içinde yer aldığı 1800 kişinin idamların durdurulması için imzaladıkları dilekçe Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verildi. Dilekçeye cevap gelmedi. İmzacılardan bazıları Mayıs ayında, “imza toplama” nedeniyle değil ama “uçak kaçırmak” için, “örgütlenme” suçuyla gözaltına alındı.
Kızıldere
Türkiye Halk Kurtuluş Parti-Cephesi (THKP-C) ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu”nun (THKO)  11 lideri Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ın idamını engellemek için Ünye Radar Üssü’nden rehin aldıkları üç teknisyenle Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde muhtarın evindeyken kuşatıldılar.
30 Mart 1972’de Mahir Çayan, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy, Cihan Alptekin, Ömer Ayna güvenlik güçlerince öldürüldü; Ertuğrul Kürkçü yakalandı.
Jandarma komutanına saldırı
THKO’dan üç kişi idamları önlemek için 4 Mayıs 1972’de dönemin Jandarma genel komutanı Kemalettin Eken’i kaçırmak için düzenledikleri saldırıda başarılı olamadı. Eylemde Niyazi Yıldızhan öldü.
Uçak kaçırıldı
İdamları önlemek için 3 Mayıs 1972’de Türk Hava Yolları”nın Ankara-İstanbul seferini yapan Boğaziçi uçağı Sofya’ya kaçırıldı. Yolcular ve uçak mürettebatının hayatlarına karşılık Gezmiş, Aslan ve İnan’ın serbest bırakılması istendi. Alanda 36 saatlik bir beklemeden sonra yolcular kurtarıldı, uçağı kaçıranlar yakalandı.
İdam kararı yürürlüğe giriyor
Kamuoyu baskısı ve itirazlara rağmen Nihat Erim başbakanlığındaki hükümetin yoğun çabasıyla infaz kararları TBMM komisyonlarında ve Genel kurulda onaylandı. 3 Mayıs 1972 günü Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından imzalandı. 5 Mayıs 1972 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Karar resmi gazetede yayınlanır yayınlanmaz 5 Mayısı 6 Mayısa bağlayan gece Ankara Merkez Kapalı Cezaevi avlusunda darağacı kuruldu. Ailelere haber verilmedi. Avukatlar infazlarda bulunmak üzere gece uykularından uyandırıldı.
Darağacında son sözler
Gezmiş, İnan ve Aslan’ın son istekleri birbirleriyle görüşmek oldu. Görüştürüldüler. 6 Mayıs 1972 günü sabaha karşı saat 01.25 te önce Gezmiş idam sehpasına çıkarıldı.
Son sözleri şöyleydi: “Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Yaşasın Marksizm – Leninizmin yüce ideolojisi. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi. Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın işçiler, köylüler.”
Saat 02.20″de, arkadaşının idamını izlettirilen Yusuf Aslan idam sehpasında son sözlerini söyledi: “Ben halkımın bağımsızlığı için bir defa ve şerefle ölüyorum. Fakat bizi asan sizler, şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz! Biz halkımızın hizmetindeyiz. Sizler Amerikanın hizmetindesiniz. Yaşasın devrimciler! Kahrolsun Faşizmi!”
Hüseyin İnan Saat 03.00″da idama giderken son sözlerini söyledi: “Ben hiçbir şahsi çıkar gözetmeden, halkın mutluluğu için savaştım. Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım, bundan sonrada bu bayrağı Türkiye halkına emanet ediyorum. Yaşasın işçiler ve köylüler, Kahrolsun Faşizm!”
Karşıyaka
İnan, Gezmiş ve Aslan vasiyetlerine karşın Ankara Cebeci Mezarlığı’nda yatan arkadaşları Taylan Özgür’ün yanına defnedilemediler ve  Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildiler. Ancak, vasiyetlerine rağmen, üç genç yan yana gömülmedi, savcının talimatıyla mezarları arasında üçer mezar boşluk bırakıldı.
Tumblr media
0 notes
mehmetkali · 6 years
Text
KADIKÖY’DE PLAKLAR MÜZEYYEN SENAR İÇİN DÖNECEK https://ift.tt/2MQcYlc
Kadıköy Belediyesi’nin bu yıl üçüncü kez düzenlediği Kadıköy Plak Günleri’nde plaklar bu yıl Türk müziğinin en önemli seslerinden biri olan Müzeyyen Senar için dönecek. 8- 9 Eylül tarihlerinde Moda’da bulunan Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bahçesinde gerçekleşecek Kadıköy Plak Günleri’nde, Müzeyyen Senar’ın hafızalardan silinmeyen eserlerinin yanı sıra 1967 yılında satın aldığı Anadol marka aracı ve kendi adına kayıtlı ruhsatı da yer alacak.
POP’TAN REGGAE’YE, CAZ’DAN INDIE’YE…
Kadıköy Plak Günleri’nin 2016 yılında düzenlenen ilk etkinliğinde Zeki Müren ve Neşet Ertaş, 2017 yılında düzenlenen ikinci etkinliğinde ise Fikret Kızılok anılmıştı. Plak günleri bu yıl 2015 yılında hayatını kaybeden Müzeyyen Senar’ın 100’üncü yaşını kutlayacak. Geçtiğimiz iki yılda da büyük ilgi toplayan Kadıköy Plak Günleri’ni yaklaşık 50 bin kişi ziyaret etti. Bu yıl da ziyaretçi akınına uğraması beklenen Plak Günleri’nde taş plaklar, pop, reggae, caz, indie, alternative, punk, rock ve elektronik gibi müzik türleri için düzenlenecek oturumlarda dönecek.
POLONYALI KADIN KURATÖRDEN KADIN TAŞ PLAKLARI SEÇKİSİ
İstanbul’da çok sayıda plakseveri bir araya getirecek etkinlikte, plak toplayan isimlerden bir tanesi Polonyalı kuratör ve koleksiyoner Kornelia Binicewicz. 1960’lar, 1970’ler ve 1980’lerden kadın sanatçıların plaklarını biriktiren ve müzik üzerine araştırmalar yapan Binicewicz, zengin bir kadın sanatçı plağı arşivine sahip. Kadın sanatçıların plaklarını toplayan Binicewicz arşivini bir müzik şöleni ile plakseverlerle paylaşacak. Kornelia Binicewicz’in performansı etkinliğin iki günü Pazar saat: 18.30’da başlayacak.
PLAKLAR İMZALANACAK
Her müzik türünün yer alacağı ve plakların satılacağı etkinlikte önemli isimler plaklarını imzalayacak. Müzisyen, besteci ve aranjör Mustafa Özkent Cumartesi günü 16:00’da, Kadıköy Plak Günleri’nde lansmanını yapacağı yeni albümüyle Moğollar grubundan müzisyen Taner Öngör ve usta müzisyen Zafer Dilek Pazar günü saat 16:00’da plaklarını imzalayacak.
BABA ZULA KONSERİ İLE SON BULACAK
Ayrıca radyocu Gülşah Güray moderatörlüğünde Kanat Atkaya ve Çağlan Tekil “Radyocular Plakları Anlatıyor” söyleşisinde plak dünyasına dair bilgilerini paylaşacak. Etkinlik her iki günde de konserle sonlanacak. 8 Eylül Cumartesi 20:00’de ‘Gözyaşı Çetesi’; 9 Eylül Pazar günü ise Baba Zula konser verecek.
PROGRAM
8 Eylül Cumartesi 2018
12.00 Kapılar açılır
13.00 Açılış 70-80’ler Türkçe Pop
14.00 70-80’ler Yabancı Pop
15.00 Muhabbet/ “Radyocular Plakları Anlatıyor”
Gülşah Güray, Kanat Atkaya
16:00-17:00 Oldies But Goldies
19:00 Müzeyyen Senar ‘100 yaşında’/ Türk Sanat Müziği
20:00 Konser, Gözyaşı Çetesi
22:00 Kapanış
9 Eylül Pazar 2017
12.00 Kapılar Açılır / Chanson, Jazz/Blues
15:00 Reggae
16:00 Indie, Alternative, Post Punk ve Punk
17:00 Classic Rock, Progressive, Psychedelic Rock
18:00 Elektronik
20:00 Konser/Baba Zula
22:00 Kapanış
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2QaBFqH via IFTTT
0 notes
halimmmduman · 8 years
Note
Kitap, müzik önerirmisin?(bi kac tane olursa sevinirim :))
Kitap: 
Posta Kutusundaki Mızıka
Kayıp Gül
Dünyanın En Güzel Arabistanı
Ahlar Ağacı
Dokuza Kadar On
Şarkı: 
Merve Çalkan-Yanılır
Güler Özince-Merkür Retrosu 
Eypio-Umudum Kalmadı
Eypio-Korkuyorum Hayattan
Eypio-Ay Kızım
Eypio feat. Burak King -Sen 
Birileri-Halledebilirdik
Can Kazaz-Nereye Gidiyoruz
Can Kazaz-Kendi Halimde
Gözyaşı Çetesi-Gel
Bu sıralar bunları dinliyorum seviyorum,bazen insan çok sevdiği şeyleri çok insan bilsin istemez fakat ben paylaşmak istedim birkaçını.
18 notes · View notes
yenicagri · 5 years
Text
MAGAZİNMATİK
Bir Ebru Özkan Analizi!…
Sene 2006 ATV ekranında kıvırcık sarı saçlı enerjik olduğu kadar duygusala da iyi bağlama yapan sevimli bir kız olarak karşımıza çıktı Ebru Özkan…Yetkin Dikiciler ile Gözyaşı Çetesi dizisinde başrolü oynarken tanıdık onu.O zamandan beri severim Ebru Özkan’ı çok fazla sansasyonu içinde olmadan magazinden uzak durarak bugünlere geldi.
Esas ilk fark edilmesi Hanım Çiftliği…
View On WordPress
0 notes
aykutiltertr · 4 months
Video
youtube
Tamirci Çırağı - Kıraç ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Rock)  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/2SSwHkPTl10 ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Tamirci Çırağı - Kıraç ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Rock) Söz & Müzik: Cem Karaca Düzenleme: Kıraç Editör: All Stars Music – Tüm Yıldızlar A.Ş. Editör: Universal Music Publishing Turkey Sanat Danışmanı: Fatoş Borbor Bm                                     Em         Bm Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar Em          D                         C              Bm Ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar Bm                                 Em     Bm Elleri ak yumuk yumuk ojeli tırnakları Em            D           C             Bm Nerelere gizlesin şu avcun nasırları Em Otomobili tamire geldi dün bizim tamirhaneye D Görür görmez vurularak başladım ben sevmeye C Ayağında uzun etek dalga saçları Em                   D               C        Bm Ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları   Bm                                           Em          Bm Bir romanda okumuştum buna benzer bir şeyi Em                D                 C              Bm Cildi parlak kağıt kaplı pahalı bir kitaptı Bm                                               Em           Bm Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız Em              D                C                Bm Yine böyle bir durumda tamirci çırağına Em Ustama dedim ki bugün giymeyim tulumları D Arkası puslu aynamda taradım saçlarımı C Gelecekti bugün geri arabayı almaya Em          D                 C                  Bm O romandaki hayali belki gerçek yapmaya Bm                                           Em             Bm Durdu zaman durdu dünya girdi içeri kapıdan    x2 Em           D                C                Bm Öylece bakakaldım gözümü ayırmadan    x2 Bm                                 Em             Bm Arabanın kapısını açtım açtım girsin içeri    x2 Em               D              C                 Bm Kalktı hilal kaşları sordu kim bu serseri Em Çekti gitti arabayla egzosuna boğuldum D Gözümde tonurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum C Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları Em             D            C             Bm   İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları    x3 Em             D           C               B İşçisin sen işçi kal işçisin sen işçi kal     x3 Diskografi Albümler 1998: Deli Düş 2000: Bir Garip Aşk Bestesi 2001: Sevgiliye 2001: Zaman 2003: Kayıp Şehir 2007: Benim Yolum 2008: Kıraç Toprağın Türküleri 2009: Garbiyeli 2009: Rock Dünyasından Sesleniş 2009: Yolcu 2011: Derindekiler 2014: Çık Hayatımdan Dizi/Film Müzikleri 2003: Zerda 2004: Bir İstanbul Masalı 2005: Aliye 2008: Binbir Gece 2008: Gözyaşı Çetesi 2008: Sessiz Fırtına 2008: Yağmur Zamanı 2008: O... Çocukları 2008: Son Bahar 2009: Pulsar 2010: Unutulmaz 2010: Aşk ve Ceza 2011: Karadağlar 2011: Gönülçelen 2015: Acı Aşk 2017: Meryem Tekliler 2008: Haydi Haydi 2010: Show Zamanı 2011: Dön Artık 2013: Beddua 2016: Yolun Sonu 2016: Senden Sonra 2017: Kerkük Zindanı 2018: Benim Halkım 2020: Hayat 2021: Vatan Marşı 2021: Gel Sevdiğim 2021: Melekler Ağlar 2021: Aşk Yasak mı? 2021: Çemberimde Gül Oya (Bertuğ Cemil ve Su Soley ile) 2021: Haydi Antolojiler 2019: Beni Ben Yapan Şarkılar 2022: Türk Marşları 2022: Türküler (Akustik) 2022: Türküler (Rock) Dizi müzikleri Aralarında Zerda, Aliye, Unutulmaz, Binbir Gece ve Beyaz Gelincik, Bir İstanbul Masalı ve Kaçak gibi dizilerin de bulunduğu çok sayıda dizinin müziğini yapmıştır. Ayrıca Kıraç, 2005 yılında ilki düzenlenen 1. Beyaz İnci Televizyon Ödülleri'nde Drama dalında Bir İstanbul Masalı adlı dizi ile En İyi Müzik ödülünü kazandı.[kaynak belirtilmeli] Ayrıca Bakınız Türkçe Rock ve Metal Coverlar Listesi Kaynakça ^ "MÜYORBİR Asil Üye Listesi" (PDF). muyorbir.org. 19 Nisan 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2017. Dış bağlantılar Resmî site Discogs'ta Kıraç diskografisi gtd Kıraç Diskografi Stüdyo albümleri Deli Düş (1998) · Bir Garip Aşk Bestesi (1999) · Zaman (2001) · Kayıp Şehir (2004) · Benim Yolum (2007) · Garbiyeli (2009) · Yolcu (2009)  · Derindekiler (2011)  · Çık Hayatımdan (2014)  · Beni Ben Yapan Şarkılar (2019) EP'leri Sevgiliye (2001) Kategori: Kıraç1972 doğumlularYaşayan insanlarGöksun doğumlularKahramanmaraş doğumlu müzisyenlerTürk milliyetçileriTürk sosyalistlerAnadolu rock müzisyenleriTürk rock gitaristleriTürk bas gitaristlerTürk bağlamacılarTürk tamburilerAltın Kelebek Ödülü sahipleriTürk film müziği bestecileriKral
0 notes
tan-oz · 5 years
Video
youtube
Gözyaşı Çetesi - Bir [ live at Studio - Zorlu PSM ]
0 notes
flashbangvideo-blog · 9 years
Video
youtube
Sofar Sounds İstanbul Mayıs konserlerinden Gözyaşı Çetesi’nin  ”Gel” performans videosu!
Flashbang’in ellerinden. İyi seyirler, keyifli dinlemeler.
Kamera: Buğra Sarıaltun / Canberk Ulusan / Ekin Çiftçi
Edit: Buğra Sarıaltun
Record: Resul Keleş, Can Braderin, Berk Sivrikaya Mix: Berk Sivrikaya
www.facebook.com/flashbangvideo
0 notes
renklimutluluk · 6 years
Text
0 notes
teawithchristopher · 11 years
Video
youtube
Umut Arabacı & Pınar Balcı, Musicians, Istanbul | #TeaWithChrisNolan
"İstanbul'dan çıktım da Chris'im, aman başım selamet. // LA'de yalısına varmadan Chris'im, aman koptu kıyamet. // İstanbul'dan geldim çay içmeye LA'ye, aman Chris'im senle.
I hit the road from Istanbul, my Chris, Oh I'm in safe. // Before I get LA my Chris, the day of Judgement has arrived. // I came to LA from Istanbul to drink tea with you, my Chris."
3 notes · View notes
ariel-n · 12 years
Conversation
Gözyaşı Çetesi
Cevahir : Gitti dediler senin için.
Deniz: Sen yine öyle bil..Nasıl sevinçle bekledim seni...''Cevahir gelir'' dedim..Cevahir iki eli kanda olsa bile gelir ama hayır,bir telefon bile etmedin.Nedenini söyleyeyim mi? Çünkü çok kolay buldun beni..Ama ben bunu iyi bir şey sandım...Durup durup aniden karşılaşmalarımızı, beni görünce daha hiç bir şey söylemeden gözlerinin gülmesini ben iyi bir şey sandım
11 notes · View notes
aykutiltertr · 4 months
Video
youtube
Endamın Yeter - Kıraç ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Rock)  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/DABwsC0Acz4 ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Endamın Yeter - Kıraç ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Rock) SÖZ MÜZİK KIRAÇ Bm                                       Em Endamın yeter gözlerin yeter A                   D   G                                F#7 Bm   Uğramasın sana  ne hüzün ne de keder   Bm                      B                               Em       Kalbim senden senden vazgeçmeyecek                                     A                      D       Korkma içimde askın hiç bitmeyecek                                    G                       C#     Eğer istersen bu sonsuza dek sürecek                                 F#7                    Bm     İnan bu adam hep seni seni sevecek   Bm                            B                           Em     Gönlüm senden senden vazgeçmeyecek                                 A                          D       Korkma içimde aşkın hiç bitmeyecek                              G                                 C#   Eğer istersen bu sonsuza dek sürecek                             F#7              Bm     F#7       İnan bu adam hep seni sevecek           x2 Bm    Em    A    D    G    C#    F#7   Bm     Bm                                      Em Endamın yeter gözlerin yeter A                     D   G                                 F#7 Uğramasın sana  ne hüzün ne de keder Bm                                                  Em Bir gün gelir geçer yüzündeki çizgiler A                         D    G                         F#7 Ne aşkın son bulur ne içimde o düşler B bölümü Nakarat                         F#7           Bm  G  Em  Bm İnan bu adam hep seni sevecek Kıraç Doğum Ali Tufan Kıraç 17 Haziran 1972 (51 yaşında) Göksun, Kahramanmaraş, Türkiye Tarzlar Anadolu Rock Meslekler Bestekâr, Müzisyen, Söz yazarı Çalgılar Bas Gitar, Elektro Gitar, Cura, Elektro bağlama, Uzun Sap Bağlama, Tambur Etkin yıllar 1998-günümüz Müzik şirketi TMC (1998-günümüz) Resmî site kirac.net Çocukları Elif Iraz Kıraç, Çağrı Manas Kıraç Ali Tufan Kıraç ya da bilinen sahne adıyla Kıraç (d. 17 Haziran 1972; Göksun), Türk bestekâr, söz yazarı ve müzisyen. Modern Anadolu Rock sanatçısı ve ozanı olarak bilinir. Soyu Dulkadiroğulları Beyliği'ne dayanan bir aileden gelmektedir. Köy enstitüsü öğretmeni bir babanın çocuğu olarak ilköğrenimine doğduğu şehir olan Kahramanmaraş'ta başladı. Maraş Olaylarından sonra ailesi Pazarcık'a taşındı. Birkaç sene sonra da 1982’de ilkokul dördüncü sınıftayken babasının tayini nedeniyle ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul Hasköy’de tamamladı. Lise eğitimini tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği bölümüne girdi. 1992 yılına gelindiğinde Ortaköy'de bir barda sahne hayatına başladı. Kendi müziğini daha geniş kitlelere duyurma, paylaşma arzusu sonucu 1994 yılında ilk demo kasetini hazırladı. Bir arkadaşının aracılığıyla TMC Film ile tanıştı. 1998 yılı Mayıs ayında ilk albümü Deli Düş piyasaya sürüldü. "Dağların Kadını", "Talihim Yok Bahtım Kara" ve "Ben Yolumu Bulurum" şarkılarına klip çekildi. Özel hayatı 15 Kasım 2008 tarihinden beri yapımcı, oyuncu ve yazar Ayşe Şule Bilgiç ile evlidir. Çift Elif Iraz ve Çağrı Manas adında 2 çocuk sahibidir. Diskografi Albümler 1998: Deli Düş 2000: Bir Garip Aşk Bestesi 2001: Sevgiliye 2001: Zaman 2003: Kayıp Şehir 2007: Benim Yolum 2008: Kıraç Toprağın Türküleri 2009: Garbiyeli 2009: Rock Dünyasından Sesleniş 2009: Yolcu 2011: Derindekiler 2014: Çık Hayatımdan Dizi/Film Müzikleri 2003: Zerda 2004: Bir İstanbul Masalı 2005: Aliye 2008: Binbir Gece 2008: Gözyaşı Çetesi 2008: Sessiz Fırtına 2008: Yağmur Zamanı 2008: O... Çocukları 2008: Son Bahar 2009: Pulsar 2010: Unutulmaz 2010: Aşk ve Ceza 2011: Karadağlar 2011: Gönülçelen 2015: Acı Aşk 2017: Meryem Tekliler 2008: Haydi Haydi 2010: Show Zamanı 2011: Dön Artık 2013: Beddua 2016: Yolun Sonu 2016: Senden Sonra 2017: Kerkük Zindanı 2018: Benim Halkım 2020: Hayat 2021: Vatan Marşı 2021: Gel Sevdiğim 2021: Melekler Ağlar 2021: Aşk Yasak mı? 2021: Çemberimde Gül Oya (Bertuğ Cemil ve Su Soley ile) 2021: Haydi Antolojiler 2019: Beni Ben Yapan Şarkılar 2022: Türk Marşları 2022: Türküler (Akustik) 2022: Türküler (Rock) Dizi müzikleri Aralarında Zerda, Aliye, Unutulmaz, Binbir Gece ve Beyaz Gelincik, Bir İstanbul Masalı ve Kaçak gibi
0 notes