#fazda
Explore tagged Tumblr posts
Text
LMAO
Fuck you @you-are-a-superstar
#the subconscious you decided to roast me without telling you#superstar friend#lmao yeah fazda- *explodes*
4 notes
·
View notes
Text
Guzku adalah suamiku
Pada suatu hari ada seorang santri Wati yang sering di juluki mbak Yaya dia adalah santri Wati yang berbakti kepada kyai dan nyainya
Yaya adalah santri Wati yang dipercayai nyainya dan pak kiyainya dan sudah memegang asrama tersebut.yaya sudah 8 tahun mondok cukup lama.
Mbak Yaya mempunyai keluarga yang terlihat ekonomi lebih tetapi itu,dimata orang lain.sedangkan yang asli Yaya alami tidak seperti yang di bilang orang-orang tersebut.yaya adalah ana ke 3 dari 3 bersaudara Kaka yang pertamanya laki-laki laki dan yang Kaka keduanya perempuan. kakanya sudah berkeluarga,ibu ny yaya masih ada sedangkan ayhny Yaya sudah meninggal waktu Yaya masih menginjak di Sekolah dasar kls 5 dan diwaktu itu Yaya hidupnya berbeda dari sebelumnya .pada Yaya kls 6 sekolah dasar Yaya bercita cita untuk nanti pas lulus dri sekolah dasar ,Yaya ingin mondok untuk menaikan derajat keluarganya dan merubah hidupnya menjadi lebih baik.
Yaya pun lulus dari sekolah dasar tersebut dan Yaya mendaftar ke pondokan terdekat di desanya.yaya menjadi Santri yang jujur dan dapat di percaya baik hati.
9tahun kemudian,Pada suatu hari Yaya sedang bersih bersih di asramnya dgn santri Wati lainya berapa menit kemudian ada salah satu santri Wati yang memanggil Yaya untuk menghadap nyainya itu sangjangnya ibunyainya.dan berapa menit kemudia,Yaya berhadapan dgn ibu nyainya.ibunnyai berkata "nak kamu menikah dgn putra ibu yang skrng sedang kuliah di Yaman Mesir".Yaya pun kaget atas apa yang sudah di bicarakan nyainya barusan terharu dan bahagia.
Dua tahun kemudia putra dari nyainya pun pulang dari Mesir dan berniat untuk melamar Yaya yang sudah di jodohkan oleh uminya dan abinya
Datangnya keluarga besar dari nyainya kerumh Yaya dan mengenal langsung dengan keluarga yaya.disitu membicarakan akad nikah yang akan dilaksanakan keluarga Yaya dan putra dari nyainya tersebut
Tidak waktu lama beberapa bulan kemudian berlangsung lah pernikahan Yaya dengan putranya yang bernama"Faqodd fazda fauzan azdima"dengan acara yang lancar barokah.
Terlihatlah wajah senyuman yang dilihat orang orang terhadap Yaya sangat bahagia dan bersyukur atas apa yang Allah berikan terhadapnya
" Allah mencintai orang orang yang sabar dan tabah"
Berbaktilah kepada gurumu
Maka kamu akan mendapat ilmu yang barokah dan ilmu yang manfaat didunia dan diakhirat
2 notes
·
View notes
Text
P-series wheels.
Forum: GWM / Haval Posted By: Fazda Post Time: 2024/09/02 at 12:43 PM http://dlvr.it/TChy20
0 notes
Text
İstanbul'da 600 yıllık tarih canlanıyor
https://pazaryerigundem.com/haber/186240/istanbulda-600-yillik-tarih-canlaniyor/
İstanbul'da 600 yıllık tarih canlanıyor
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Osmanlı İmparatorluğu’ndan 600 yıllık bir mirası çağdaş bir yaşam alanı olarak şehre geri kazandıracak Tersane İstanbul Projesi’ni yerinde inceleyerek, açıklamalarda bulundu. B
İSTANBUL (İGFA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tersane İstanbul Projesi alanında incelemelerde bulunmasının ardından yaptığı açıklamada, yaklaşık 150 yıldır sivillere kapalı olan alanda, tarihi dokuyu koruyarak vatandaşların tekrar Haliçle buluşmasını amaçladıklarını belirterek, “1,8 kilometrelik sahil hattını 1,5 yüzyıldan sonra insanımızla buluşturmuş olacağız. Projenin tamamlanması ile toplam alanı 83 bin 300 metrekare olan 26 tescilli tarihi yapıyı da restore ederek kullanımına kazandıracağız.” dedi.
Bakan Uraloğlu yaptığı açıklamada, “Burada bulanan tarihi tersanemiz Tersane-i Amire, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden iki yıl sonra, 1455’te kuruldu. Fatih Sultan Mehmet sonrasında yeni kızaklar ile savaş gemisi yapımında kullanılan havuzlar inşa edilerek tersane gelişmeye devam etti. Burası 16 ve 17. yüzyıllarda Akdeniz Bölgesi’nde yer alan en büyük tersanelerdendi.” ifadelerini kullandı.
“TARİHİ DOKUYU KORUYARAK VATANDAŞLARIMIZI TEKRAR HALİÇLE BULUŞTURMA AMACINI TAŞIYORUZ”
Tersanenin, Cumhuriyet Döneminde askeri ve sivil gemilerin yapımı, bakımı ve onarımında kullanıldığını anımsatan Uraloğlu, proje alanının son 30 yılda tersane işlevini yitirdiğini kaydederek, “Bu nedenle tarihi tersanemizin karakterini koruyarak bu alanı gelecek nesillere aktarmak için Tersane İstanbul projesini geliştirdik. Özellikle yaklaşık 150 yıldır sivillere kapalı bu alanda, tarihi dokuyu koruyarak vatandaşlarımızı tekrar Haliçle buluşturma amacını taşıyoruz.” dedi.
Bakan Uraloğlu, proje kapsamında sahil şeridinde yürüyüş ve bisiklet parkurları, kafe ve dinlenme mekanları, sosyal aktivite alanları ve bin kişilik cami ile kütüphane de yapılacağını belirterek, “Gençler ve öğrenciler için deneyim odaklı aktivite alanları, tarihi yarımadanın turizmini destekleyen konaklama alanları, 70’er yatlık 2 yat limanı ve su sporları alanları oluşturuyoruz. Böylece 1,8 kilometrelik sahil hattını bir buçuk yüzyıldan sonra insanımızla buluşturmuş olacağız.” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL’UN MARKA DEĞERİNE ÖNEMLİ BİR KATKIDA BULUNUYORUZ”
Projenin tamamlanması ile toplam alanı 83 bin 300 metrekare olan 26 adet tescilli tarihi yapıyı da restore ederek kullanımına kazandıracaklarını belirten Bakan Uraloğlu, “Özetle bu eşsiz bölgenin hem endüstri mirasına sahip çıkıyor hem de İstanbul’un marka değerine önemli bir katkıda bulunuyoruz. Tersane İstanbul; tarihi Osmanlı tersanelerini yeniden İstanbul’un kalbine taşıyacak, gözlerden uzak kalan tersane bölgesi; zengin geçmişini gözler önüne seren örnek bir koruma yaklaşımıyla, yeniden kent yaşamının canlı bir parçası olacak.” diye konuştu.
“BU YIL BİTMEDEN BİRİNCİ FAZIN TAMAMLANMASINI HEDEFLİYORUZ”
Bakan Uraloğlu, 1.8 kilometre kıyı bandına sahip Tersane İstanbul’un 4 fazda inşa edildiğini kaydederek, 23 Şubat 2019’da temelin atılarak çalışmalara başlandığını anımsattı. Uraloğlu, proje genelinde ilerleme seviyesinin yüzde 69 olduğunu belirterek, “Halka açılacak birinci faz kapsamında olan 25. ve 26. blokların kısmi kabulünü 11 Haziran’da yaptık. Bu yıl bitmeden birinci fazın tamamlanmasını hedefliyoruz. Osmanlı döneminde torpido fabrikası olarak kullanılan yapının restorasyonu bitince ulusal ve uluslararası organizasyonlar ile hizmet vermeye başlıyor olacağız.” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Bilim insanları uyardı: İnterneti haftalarca kesintiye uğratabilecek Güneş fırtınaları yolda - Son Dakika Dünya Haberleri
Hintli araştırmacılar, dünya çapındaki güneş gözlemevlerinden elde edilen uzun vadeli verileri kullanarak yeni bir ilişki keşfettiler. Bu ilişki, güneş dipolünün manyetik alanının azalma hızının, güneş lekesi döngüsünün artış hızıyla ilişkili olduğunu göstermektedir. Dr. Nandi bu ilişkiyi şöyle açıkladı: “Güneş’in dipolar alanı, güneş lekesi döngüsüyle ters fazda artar ve azalır.” Bilim…
View On WordPress
0 notes
Text
Bakan Özer: Dersliklerin yüzde 90'ı etkileşimli tahta ile buluşacak
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, eğitime yönelik 2011 yılında başlatılan 'FATİH' projesi ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Bakan Özer, okulların teknolojik imkanlarını geliştirmek için tüm desteklerin seferber edildiğini belirterek, "2022 yılı içerisinde yarım milyonu aşan etkileşimli tahta sayısı ile ülkemizde eğitimin bir parçası haline gelen teknoloji destekli öğrenme, eğitimde fırsat eşitliği hedefine ulaşmakta önemli bir araç haline geldi. Etkileşimli tahta, farklı öğrenme türlerine sahip öğrencilerin gelişimine destek verirken, kalıcı öğrenmeyi kolaylaştırıyor, öğrenmeyi daha keyifli hale getiriyor ve öğretmenin anlatım ve uygulama seçeneklerini artırıyor" ifadelerini kullandı.Proje kapsamında bugüne dek hayata geçirilen adımları anlatan Özer, "2012 Eylül ayından bu yana 3 fazda gerçekleşen tedarik, kurulum, bakım ve onarım işlemleri sürdürülen etkileşimli tahtalar; liselerden başlamak üzere ortaokullarda ve ilkokullarda öğrencilerimizin bilgisayar destekli bir eğitim almasını sağladı.İnternetin hem bilgiye erişim hem de eleştirel düşünme ve öğrenme sürecine sunduğu katkı, etkileşimli tahtalarla okullarda öğretmenlerin aktif rollerine destek oluyor. Bu kapsamda 2022 yılı sonunda 23 bin daha kurulumla eğitimde 'FATİH' projesi kapsamında toplamda 545 bin 691 derslikte etkileşimli tahta, öğrenci ve öğretmenlerimizin hizmetinde olacak. Böylece örgün eğitim veren tüm resmi okullarımızdaki dersliklerin yüzde 90'ı etkileşimli tahta ile buluşmuş olacak. Read the full article
0 notes
Text
Hidrometalurji: Sulu Çözeltilerle Metal Kazanımı
Hidrometalurji, metal cevherlerini işlemek ve metalik bileşikleri çıkarmak için sıvı fazda kimyasal reaksiyonları kullanan bir metalurji dalıdır. Maden cevherlerinden metal elde etmek için ekstraktif metalurji alanında kullanılan bir tekniktir. Bu işlem genellikle sulu çözeltiler kullanılarak gerçekleştirilir ve genellikle çevre dostu bir yöntem olarak kabul edilir. Hidrometalurji, genellikle metal oksitlerinin, sülfürlerin veya karbonatlardan metalik formdaki metale dönüştürülmesi ve ayrılması için kullanılır. Cevherlerden, konsantrelerden ve geri dönüştürülmüş veya artık malzemelerden metallerin geri kazanılması için sulu çözeltilerin kullanımını içerir. Hidrometalurji süreci, metalik bileşiklerin çözelti halinde ayrılması, safsızlıkların giderilmesi, metalin çözeltiden çıkarılması ve metalin saflaştırılması gibi adımları içerebilir. Bu işlem, madencilikten elde edilen düşük kaliteli cevherleri işlemek için yaygın olarak kullanılır ve bazen diğer metalurjik yöntemlerle başarılamayan belirli cevher türlerini işlemek için tercih edilir. Liç (leach), temas ettirilen metal içeren malzemelerden metalin çıkarılması için sulu çözeltilerin kullanımını içerir. Metal geri kazanımı, hammadde olarak satışa uygun metallerin üretildiği hidrometalurjik prosesin son adımıdır. En yaygın liç (leaching) maddesi seyreltik sülfürik asittir Hidrometalurji, aralarında bakır, altın ve çinkonun da bulunduğu 70'ten fazla metalik elementin üretilmesinde kullanılır. Hidrometalurjinin diğer ekstraksiyon yöntemlerine göre avantajları nelerdir? Hidrometalurji, pirometalurji gibi diğer ekstraksiyon yöntemlerine göre çeşitli avantajlar sunar. Temel avantajlardan bazıları şunlardır: - Düşük sıcaklıkta işleme (Low-temperature processing): Hidrometalurji, pirometalurjiye kıyasla daha düşük sıcaklıklarda çalışarak enerji tüketimini ve liç ürünlerinin taşıma maliyetlerini azaltır. - Düşük tenörlü cevherlerin işlenmesi (Treatment of low-grade ores): Hidrometalurji, diğer yöntemlerle ekonomik olarak uygun olmayabilecek karmaşık ve düşük tenörlü cevherlerden metalleri çıkarma kapasitesine sahiptir. - Çevre dostu (Environmental friendliness): Hidrometalurji, pirometalurjiden önemli ölçüde daha çevre dostudur; atmosfere daha az gaz salar ve yan ürünler ve atıkların bertarafı üzerinde daha fazla kontrol sunar. - Mütevazı yatırım maliyeti (Modest investment cost): Hidrometalurjik prosesler için gereken başlangıç yatırımı nispeten mütevazidir ve bu da onu belirli operasyonlar için cazip bir seçenek haline getirir - Seçici ayırma (Selective separation): Hidrometalurji, pil geri dönüşümü gibi işlemlerde seçici ayırmaya olanak tanıyarak düşük konsantrasyonlardan verimli metal geri kazanımı sağlar. - Basitleştirilmiş malzeme taşıma (Simplified material handling): Süreç, basitleştirilmiş malzeme taşıma ve her aşamada daha fazla kontrol sunarak değerli yan ürünlerin geri kazanılmasına yol açar. - Kok eliminasyonu (Elimination of coke): Pirometalurjiden farklı olarak hidrometalurji, pahalı olabilecek bir indirgeyici madde olarak kok ihtiyacını ortadan kaldırır. Özetle, hidrometalurjinin avantajları arasında çevre dostu olması, düşük dereceli cevherleri işleme yeteneği, daha düşük işleme sıcaklıkları ve pirometalurji gibi geleneksel yöntemlere kıyasla maliyet etkinliği yer almaktadır. Read the full article
#Asitikçözeltiler#Çevredostuişleme#Çözeltiişleme#Endüstriyelmetalişleme#Hidrojensülfür#Kimyasalreaksiyonlar#Madençözünmesi#MadencilikEndüstrisi#Metalayrılması#Metalcevherleri#MetalÇıkarma#Metalçözeltisi#Metalekstraksiyonu#Metalkazanımı#Metalsaflaştırma#Metalurji#Sıvıfazreaksiyonları#Sıvıfazteknolojisi#Sıvıfazdametalişleme#Suluçözeltiler
0 notes
Text
Picked up a new toy a couple days ago.
After an 8 hour round trip, i brought this beast home
1 note
·
View note
Photo
Ford Laser (KH), 1991 The KH was released in October 1991 as a mild refresh of the KF, changes limited mostly to the headlight/grille and rear tailgate garnish. Seen here in 1.8 "S" trim, powered by the 16V Mazda B8 engine, and featuring a number of cosmetic enhancements - notably the two-tone paint treatment and TX3 alloy wheels. The KH would end production in September 1994 as the last Australian-built Laser, following the closure of Ford's Homebush plant in Sydney's inner west. The factory was opened in 1936, and the original brick facade still remains facing Parramatta Road. #ford #fordlaser #khlaser #fazda #mazdab8
29 notes
·
View notes
Text
Almanya bunu konuşuyor: Hiçbir aşı onay almadı… Herkesi kobay yaptılar
Almanya, ABD, Çin, Rusya ve Hindistan’da geliştirilen corona aşılarından hiçbiri onay almadı. Sadece zorunluluk nedeniyle acil kullanım izni verildi. Bu aşıların tümü henüz 3. faz denemesinde ve tüm aşılananlar da şimdilik birer denek. Alman tıp dergisi, Arzt und Karriere, "Hiçbir aşı onay almadı. 4-5 yıl önceden de onay alamaz" diyor.
Ali GÜLEN’in yazısı 22/01/2021
Alman, Amerikan, Rus ya da Çin aşısı olsun, dünyada şu ana kadar onay almış tek bir aşı yok. Çünkü, hiçbir aşı üçüncü faz klinik denemeleri geçemedi. Sadece bu aşılara, ‘acil kullanım onayı’ verildi.
Avrupa Birliği, önce mRNA tabanlı Pfizer/BioNTech aşısına, ‘mücbir sebepler nedeniyle acil kullanım onayı’ verdi. İngiltere, ABD, Kanada, Meksika, Suudi Arabistan ve birçok ülke de benzer şekilde acil kullanım onayı verdi.
BİZİ AŞILAYIP İNCELİYORLAR
Halen bu aşının üçüncü faz çalışmaları sürüyor ve on binlerce kişinin sonuçları şimdi Pfizer/BioNTech'e gidiyor. Onlar da, üçüncü faz için bunları inceliyor. Avrupalı doktorlar, “Aşıların onayı üçüncü fazdan sonra olur ve bunun için en az 4- 5 yıl gerekir” diyor. Yani, bu aşılar onay için uygun bulunmazsa bir anlamda boşu boşuna, DNA'larla oynanan mRNA aşılarını yaptırmış olacağız.
Bu halde de şu soru karşımıza çıkıyor: “Madem hiçbiri henüz onaylanmadı. O halde, yüz yıllardır denenmiş, bilinen klasik aşıları olmak daha mantıklı değil mi? mRNA aşılarıyla risk almış olmuyor muyuz?“
BILD'LE PFIZER'IN ORTAKLIĞI
İlginç bir şekilde Almanya'nın en çok satan gazetesi Bild de, Pfizer/BioNTech'in medya sponsorluğunu yapıyor ve Almanya'nın bu pahalı aşıdan daha fazla satın alması için kampanya yürütüyor. Aynı zamanda, BioNTech'e ‘Bild Onur Ödülü’ veriyor. Alman siyasetçiler, “mRNA aşısının tam sonuçlarını henüz bilmiyoruz ama aşısız kalmaktan iyidir“ diyerek, kamuoyu baskısı altında karar verdiklerini defalarca açıkladı.
RNA KOLAY KLASİK AŞI ZOR
Aynı şekilde ABD'li Moderna da mRNA aşısı ve onun da ileride ne gibi sonuçlar doğuracağı bilinmiyor. Çalışmaları süren Tübingen'deki CureVac aşısı da mRNA tabanlı. Bu aşıların tercih edilmesinin nedeni, kolay üretilebilirliği ve diğer hastalıklara karşı kısa sürede geliştirilmeleri. Çünkü, bunlarda klasik aşılar gibi zayıflatılmış virüs ya da mikrop üretmek, zaman kaybı yaşamak gerekmiyor.
İKİNCİ DOZDA ARTIYOR AMA…
İngiliz-İsveç aşısı AstraZeneca ile Johnson and Johnson, Çin ve Rus aşıları ise klasik aşılardan. İlk dozdaki koruma oranları düşük. mRNA aşılarının da ilk dozda koruma oranı düşük. İkinci dozla bu oran artıyor. Şimdi mRNA aşısı üretenler, kendi aşılarının ikinci dozdan sonra yüzde 90 koruduğunu savunuyor ama onun da bir garantisi yok.
Almanya'daki ünlü Arzt und Karriere (Doktor ve Kariyer) isimli tıp dergisi, aşının fazlarını bir kez daha açıkladı ve dünyadaki hiçbir corona aşısının, henüz onay almadığını hatırlattı.
İKİ FAZ BİLE YILLAR ALIR
Dergi aynen şunları yazdı:
“Ülkeler şu ana kadarki aşılar için acil kullanım onayı verdi. Bazıları BioNTech ile Moderna aşılarını kullanmaya başladı. Bir kısmı da, Çin ve Rus aşısını kullanıyor. Ama bunlar onay almadı. Aslında birinci ve ikinci faz bile yıllar alır. Bu aşılarda şimdi üçüncü faz denemeleri yapılıyor. Üçüncü fazda, belirli bir süre (genellikle beş-altı yıl), binlerce gönüllüyle deneme yapılır. Birçok şey araştırılır.”
Onay ise ancak 1-3 aşamaların klinik sonuçları başarılı bulunursa, ilgili sağlık birimlerine sunulmasından sonra verilir. Süreç bir yıl sürer ve etkinlik ile aşının güvenliği garantili olursa ancak buna onay verilir. Onaydan sonra da aşılar sürekli izlenir, denetlenir. Örneğin yan etkiler hem onay kurumuna, hem üreticiye, hem de sağlık bakanlığı yetkililerine bildirilir.”
KOBAYLIK ANLAŞMASIYLA AŞIYI KAPTI
İsrail, aşıların tüm sonuçlarını Pfizer ile paylaşmak kaydıyla aşıları erken aldı. Netanyahu seçimleri kazanabilmek, Pfizer ise hem para kazanmak, hem de 3. faz için veri toplamak amacıyla bunu yaptı. Netanyahu, geçen hafta Pfizer‘ın Yunan asıllı CEO‘su ile 17 kez görüştü. İsrail basını, kişisel bilgilerin Pfizer‘a verilip verilmediğini soruyor.
Sözcü, 22,01,2021 https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/almanya-bunu-konusuyor-hicbir-asi-onay-almadi-herkesi-kobay-yaptilar-6222652/?utm_source=dahafazla_haber&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlah
3 notes
·
View notes
Text
Seramik Sır Nedir? Seramik Sır Nasıl Yapılır?
Seramik Sır Nedir?
Nihai ürünlere teknik ve estetik özellikler sağlayan seramik sırlar seramik üretim prosesinde çok önemli rol oynar. Yer ve duvar karosu sektöründe gerek dekoratif gerekse çeşitli fiziksel ve kimyasal özelliklerin eldesi açısından çok çeşitli sır kompozisyonları kullanılmaktadır.
Seramik Sır Özellikleri
Özellikle yer karosu sırlarının yüksek basma mukavemeti ve çizilme dayanımlarının yanı sıra çeşitli aşındırıcılara karşı kimyasal karalılıklarının da gayet iyi olması istenir. Seramik sırlarında istenen bir diğer özellikte aşınma direncinin yüksek olmasıdır. Aşınma direncinin yükselmesi, sır sertliğinin arttırılması ile sağlanır.
Seramik Sır Sertliğini Arttırmanın Yolu
Sır sertliğini arttırmanın alternatif yolu; camsı fazda genellikle daha sert bir kristal faz içeren cam-seramik sistemlerinin geliştirilmesidir. Cam-seramikler, cam fazdan kristalleşme ile elde edilen mikrokristalin malzemelerdir. Camsı fazda yer alan kristalin faz, genellikle matristen daha serttir. Cam-seramikler genellikle yüksek yumuşama noktası, bünyeyi iyi kaplama yeteneği, yüksek ısıl şok direnci, kimyasal dayanım ve geniş uygulama alanının yanında, düşük lineer termal genleşme katsayısına sahiptirler. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, bu özelliklerle birlikte yüksek aşınma direnci ve iyi mekanik özellikler de sağlayabildiklerini göstermiştir.
Seramik Sır Nasıl Yapılır?
Karo sırlarının üretiminde kullanılan cam seramik sistemler, hızlı tek pişirim teknolojileri için dizayn edilen seramik karoların sırları için gerekli olduğu düşünülür. Endüstriyel uygulamalar için karo sırları LiO2-Al2O3-SiO2, CaO-MgO-SiO2 ve MgO-Al2O3-SiO2 cam seramik sistemleri ile geliştirilmiştir. Pişmiş sırın opaklığı sırdaki opaklaştırıcı fazın konsantrasyonuna, partikül boyutuna, cam ve opaklaştırıcı faz arasındaki kırınım indisi farkına ve sır kalınlığına bağlıdır. Bu da sır bileşiminde yer alan ve kristalin formunu koruyan ZrO2, TiO2, SnO2, SeO gibi ilaveler ile sağlanır.
Yer ve duvar karosu sırlarında opaklaştırıcı olarak zirkon tercih edilir. Opaklaştırıcı olarak zirkonyumu ele alırsak;
Zirkonyum, zirkon gibi spesifik bir faz halinde bulunur. Zr içeren sırlar transparandan yüksek opaklığa, puslu görünümden tamamen mata değişen özellikte olup her tür seramik altlık üzerine uygulanır. Opaklığın derecesi alüminyum ve çinko gibi diğer sır bileşenlerine bağlıdır. Mineralojik incelemelerde pişirilmiş sırlarda, ana opaklaştırıcı fazın zirkon olduğu saptanmıştır. Fritle kullanıldığında opaklaştırıcı fazın önce zirkonya, ısıl işlem sonucunda da Zr olduğu tespit edilmiştir.
Seramik Sır Kullanım Alanları
Opak sırların yanında estetik görünüm açısından mat sırlar da geniş bir kullanım alanına sahiptir.
Kristal boyutunun daha da düşürülmesi sonucu mat sırlar elde edilir. Mat sırlar adından da anlaşılacağı gibi seramik ürüne mat görünüm veren, ürünün kalitesini arttırıcı özellikteki sırlar olarak tanımlanabilir. Böyle sırların kullanılmasıyla bünyede bulunabilecek ucuz ancak kirlilik içeren hammaddelerin tolere edilme olanağı da artar. Seramik yüzeylerde opaklık; matlık ışığın kırınımı ve yüzeylerin kırınım indisi ile ilişkilidir.
Sırlarda matlık oluşumu ise sıra gelen ışığın camsı faz içindeki mikro-heterojenliklerden saçılması sonucu oluşmaktadır. Bu mikro-heterojenlikler sır içindeki kristalin fazlar veya ana cam faz içinde çözülmeyen bir diğer camsı faz olabilir. Şekil 1’de seramik sırlar içindeki opaklık ve matlık mekanizması verilmektedir.
Şekil 1. Seramik sırlar içindeki matlık mekanizmasının şematik olarak gösterimi
Sır şayet camsı faz içinde devitrifıye olmuş kristalin bir faz içeriyorsa, bu kristallerin kırınım indisi sırın matlığını önemli derecede etkilemektedir. Kristallerin kırınım indisi ne kadar yüksekse aynı yoğunlukta kristalin faz içeren bir sır için matlık ta o derece artacaktır. Ayrıca sır içinde devitrifiye olmuş kristalin fazlar içeriyor ve bu kristallerin boyutu sır yüzeyinde pürüzlülük yaratacak seviyede ise bu mekanizmada sırın matlığını arttırmada önemli bir parametredir.
Mat sırlar camsı sırlardan daha yüksek yüzey pürüzlülüğüne sahiptirler, bu yüzey pürüzlülüğü ışığın yansımasını azaltarak mat görüntü verir.
Normal olarak mat sırda yüzey pürüzlülüğü, sır içinde kristallerin üretilmesine rağmen kristallerin yüzeyin altında veya üstünde ya da erimiş durumda oluşması sonucu pürüzlülüğün meydana gelmesi hakkında henüz yeterli veri bulunmamaktadır. Herhangi bir yüksek viskoziteli sır kristalleşmeden soğutulursa bu da mat bir görünüm sergiler, bunun nedeni yüzeyin yetersiz derecede düzleşmesindendir
Seramik Sır Nedir? Seramik Sır Nasıl Yapılır?
1 note
·
View note
Text
Zihnimizin kelimeler ve imgelerle yarattığı sanal gerçeklik, duyularla algıladığımız gerçekliğe baskın gelmeye başlayınca, kendimizi zihinsel bir hapishaneye tıkmış oluruz. Bu belli bir gelişim aşamasının gereği olarak içinden geçilmesi gereken bir durumdur. Nereye kadar? Yarattığımız sanal gerçeklik işlevini yitirip bozuluncaya ve bundan rahatsızlık duyuncaya kadar... Sonrasında zihnin ötesine geçip bu sanal dünyayı sadeleştirmek, duvarlarını yıkmak ve böylece duyumlarla imgeler arasındaki dengeyi daha sağlıklı bir hale getirmek mümkündür. Eğer duyularınızı açıp gerçek dünyayı daha net bir fazda deneyimlerseniz, problem olarak nitelendirdiğiniz pek çok şeyin eriyip yok olduğunu fark edebilirsiniz... Çünkü, fiziksel bir tehdit ya da sağlık sorunu dışında hiçbir şey gerçek problem değildir... Kısacası kendinizi sebepsiz yere kötü hissettiğinizde bilin ki imgeleriniz duyumlarınıza baskın gelmiştir. Eğer böyle bir durumda imgeleri susturup, duyumları açarsanız her şeyin mükemmel bir düzen içerisinde yolunda olduğunu da görebilirsiniz... Murat Reşat Güner
1 note
·
View note
Text
TAV Antalya Havalimanı için çalışmalara başladı... Antalya Havalimanı’na uygulanacak proje, 3 aşamada tamamlanacak.
Antalya Havalimanı’nı genişletme planı için yapılan ihaleyi kazanan Fraport TAV, alanda çalışmalara başladı. FRAPORT TAV Antalya Terminal İşletmeciliği A.Ş. tarafından, Antalya Havalimanı’nda Kapasite Artışı için planlanan projenin detaylarını açıklandı. Avrupa’nın en yoğun ilk on dört ve Türkiye’nin ise en yoğun ilk üç havalimanı arasında yer alan Antalya Havalimanı’na uygulanacak proje, 3 aşamada tamamlanacak. YOLCU SAYISI TIRMANIŞTA Şirketin web sayfasında yapılan açıklamada, dünyanın en gözde turizm destinasyonlarından biri olan Antalya’nın art arda yaşanan krizlere rağmen 2012-2021 yılları arasında havayolu ile seyahat eden 251 milyon 922 bin 634 yolcu, sadece 2019 yılında ise 35 milyon yolcu ağırlandığı, bu sayının gelecek yıllarda daha üst seviyelere çıkacağı öngörüldüğü için kapasite artışının devreye alındığını ifade edildi. DHMİ PROJEYİ ONAYLADI Projenin Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından onaylandığını belirtilen açıklamada, şöyle bilgi verildi: “Halihazırda maksimum kapasitesinde işletilmekte olan Antalya Havalimanı’nın gelecek dönemlere hazırlıklı olabilmesi için kamu tarafından kapsamlı bir genişleme projesiyle kapasitesinin artırılmasına karar verilmiştir. Bu amaçla DHMİ tarafından yapılan 36 aylık yatırım dönemi ve 1 Ocak 2027’de başlayacak 25 yıllık kira dönemi ihalesini en yüksek teklifle Fraport AG ve TAV Havalimanları Holding ortaklığı kazanmıştır. Proje detayları ve aşamaları uzun çalışmalar sonucunda belirlenmiş ve DHMİ tarafından onaylanmıştır.”
İLK ETAP FAALİYETİ BAŞLADI Toplam 3 fazdan oluşacak projede ilk fazın 2022-2025 yılları arasında, 2’nci fazın 2028-2029 yıllarında ve 3’üncü fazın da 2038-2039 yılları arasında gerçekleştirileceği duyuruldu. Açıklamada, genişleme kapsamında çoğu ilk fazda yapılacak çalışmalar şöyle anlatıldı: “Antalya Havalimanı Genişleme ve Büyütme Projesi yatırımları kapsamında, dış hatlara hizmet veren, mevcutta 93 bin metrekare olan terminal 2 binası 223 bin metrekarelik yeni bir terminal binası haline getirilecek. Mevcutta 37 bin metrekare olan İç Hatlar Terminali binası da 75 bin metrekare olacak şekilde büyütülecek. 2038 yılında da 70 bin metrekare büyüklüğünde yeni bir dış hatlar terminali yapılacak. Apron, taksi yolu ve servis yolu bulunan yaklaşık 1,5 milyon metrekarelik kaplamalı alan eklenerek, uçak parkı sayısı 108’den 176’ya, terminallerdeki sabit köprü sayısı 20’den 38’e yükseltilecek. Yeni inşa edilecek kapalı otoparkın üzerinde heliport alanı yer alacak.”
ENERJİYİ GÜNEŞTEN ALACAK “Havalimanına yeni bir devlet konuk evi ve VIP binası inşa edilecek. Yeni yapılacak genel havacılık ve kargo terminalleri, havalimanı sınırları içinde güneye konuşlandırılarak girişleri düzenlenip havalimanının ana girişinden ayrılacak. Üç yıl içinde ‘T3 Dış Hatlar’ dışında tamamlanması planlanan çalışmalar operasyonu etkilemeden gerçekleştirilecek ve yatırım süresi içinde bitirilen tesisler hizmete alınacak. Havalimanı içinde kurulu mevcut enerji üretim tesislerine ek olarak 4 megavat güneş enerji santrali (GES) kurulacak. Yeni terminallerde enerji verimliliği esas alınarak LEED Gold sertifikası almak hedeflenecek.” (Hürriyet) Read the full article
0 notes
Text
Patriot RT
Forum: Tyre chat Posted By: Fazda Post Time: 2024/01/05 at 02:49 AM http://dlvr.it/T0zD5R
0 notes
Text
Çevresel sürdürülebilirlik için hedef 240 milyon dolar
https://pazaryerigundem.com/haber/175346/cevresel-surdurulebilirlik-icin-hedef-240-milyon-dolar/
Çevresel sürdürülebilirlik için hedef 240 milyon dolar
Turkcell, hayata geçirdiği uygulamalarla 2050’de net sıfır şirket olmayı hedefledi.
İSTANBUL (İGFA) – Teknolojinin gücünü kullanarak tüm işlerini daha çevreci, verimli ve sürdürülebilir bir modele dönüştüren Turkcell, sürdürülebilirlik alanındaki yatırımlarını hızlandırdı.
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “2025 yılı sonuna kadar yapacağımız 240 milyon dolarlık yenilenebilir enerji yatırımlarıyla Sanayi Devrimi ile birlikte büyüyen iklim krizini ‘teknoloji devrimi’ ile yenmeye kararlıyız” dedi.
5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında yaptığı değerlendirmede Koç, “Her zaman söylediğimiz gibi, Sanayi Devrimi ile birlikte artan çevresel zararı teknolojinin sağladığı imkanlarla yani ‘teknoloji devrimi’ ile yenmeye kararlıyız. Tabii en başta kişisel ve kurumsal olarak toplam bir vizyon dönüşümüne ihtiyaç var. Bizler, insana hizmet ederken yaşadığımız ekosisteme ve tüm canlılara da aynı hassasiyetle yaklaşarak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmayı amaçlıyoruz” dedi.
2050’ye kadar net sıfır şirket olma vizyonu ile yeşil enerji yatırımlarımıza 240 milyon dolarlık kaynak ayırdıklarını belirten Koç, “Yatırımlarımızın ilk fazı olarak 5 farklı ilde 8 farklı proje ile 54 MW’lık güneş enerjisi santrali kurulumlarımızı tamamladık. İkinci fazda yapacağımız 160 MW’lık kurulum ile birlikte toplam 214 MW’lık kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz. İklim kriziyle mücadelenin anahtarı yine ‘teknoloji’ olacak” diye konuştu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Iron Man ve Captain America Geri Dönebilir
Iron Man ve Captain America Geri Dönebilir
2008 yılından Iron Man’in filmi ile başlayan Marvel Sinematik Evreni’nin ilk fazı, 2019 yılında Avengers: Endgame’in çıkışıyla birlikte hüzünlü bir şekilde sona ermişti. 2. fazda Wandavision ve Loki gibi diziler sayesinde çoklu evrenlere giriş yapan Marvel, Doctor Strange in the Multiverse of Madness ile çoklu evrenlerin nasıl işlediğini tüm izleyicilere göstermişti. Geçtiğimiz günlerde 6. faza…
View On WordPress
0 notes