#etseller
Explore tagged Tumblr posts
dinginsel · 10 months ago
Text
Bir filmden hoş bir kesit gördükten sonra yorumlara bakayım dedim, ilk yoruma filmin SONUNU yazmışlar
14 notes · View notes
defnekalbim96 · 1 year ago
Text
Gercek hilal nasıl birisi tam olarak bilmiyorum ve bu berbat bi sey
9 notes · View notes
bozusuruz · 2 years ago
Text
Az kalsın parktaki keko kızlarla sac bas kavgaya giriyorduk
3 notes · View notes
harepare · 1 year ago
Text
amk evinde sabirli olmak cok zor
0 notes
turkudostu61 · 2 years ago
Text
0 notes
mine-lifestyle · 20 days ago
Text
Tumblr media
Evde bazen anormal olduğumu ilan etseler de ben yine de elektrikler gidince mum yakmayı ya da bazen dışarıya koşup karanlıkta yıldızları seyretmeyi seviyorum.
Eskiden mum yakmak garipsenmiyordu gayet normaldi ama telefonlar hayatımızın merkezine girince her şeyin değiştiği gibi bu da değişti. Artık evlerde mumlar yok oldu çünkü telefonun feneri tüm işimizi görür hale geldi. Mumun görevi ise romantik masaları süslemek oldu maalesef...
# bana göre #
33 notes · View notes
egesizizmir · 7 months ago
Text
"Niye hem kızıp hem de Murathana yapış dediğimi sormuştun ya, Leyla..." dedi arkada ciddiyetle patates soyan eşine.
"Bak, işte bu yüzden," dedi kapıdan ele ele çıkan ve hâlâ bir şeyler tartışan iki miniğe bakarak.
“Çünkü bir tek Murathan kavga etseler bile Gökçen'in elini bırakmıyor. Onunla olunca..." derin bir nefes verdi.
"Gözüm asla arkada kalmıyor..."
97 notes · View notes
yasamasancisi · 1 year ago
Text
şimdi bana seninle bir ömür vaat etseler
198 notes · View notes
sorun-var · 1 year ago
Text
Sapıklı bloglar birbirlerini takip etseler ve bizi rahat bıraksalar Tumblr daha güzel bir yer olabilir .
137 notes · View notes
no-463 · 11 months ago
Text
"o ailede kimse birbirini sevmezdi."
"birlikte yaşamaya devam etseler bile mi?"
"birlikte yaşamaya devam etseler bile." hüzünle gülümsedi. "sadece evin küçük kızı hepsini seviyordu ve hepsinin de tek ortak noktası o çocuğa duydukları sevgiydi."
"o çocuk onları aynı evde tuttuğuna göre iyileştirmeyi de başarmıştır, değil mi?"
"onlar birbirlerini dağıttılar. küçük kız bütün döküntüleri topladı. kendi isteklerinden vazgeçti, onları iyileştirmek için kendi kalemini onlara verdi." başını iki yana salladı. "ama hayır, iyileştiremedi."
"ne oldu peki, hâlâ aynı evde mi yaşıyorlar?"
"hayır." dedi, "o çocuk büyüdü, intihar etti ve topladığı her şey mezarına döküldü."
74 notes · View notes
ruhumbipolar · 7 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
bu sıralar babamı düşünüyorum evet en çok onu, ama hangisi olduğuna bile karar veremiyorum kafamda bir figür yarattım sürekli onu düşünüyorum sokaklarda dolanırken acabalar hep ensemde bilmediğim tonla sorular belki de hiç elde edemeyeceğim hevesler insan olmanın getirisi ile düştüğüm hatalar ama bunların hepsi babama çıkıyor, birazda nefret ediyorum babasından bahseden insanlardan onların üzüldüğü her konudan babam halleder babam destek çıkacakmış gibi cümlelerden, baba gerçekten sırtını dayadığında bir evmiş insana kaç yaşına gelirse gelsin, ben öyle yaşadım ki çeketimi almadan çıkıp gitmişim sanki evimden öyle üşüyorum her vardığım yerde, düşecek gibi oluyorum sonra benim sırtımı dayayabileceğim bir babam olmadığı geliyor aklıma ayıltıyor beni hayatın gerçeği, anneme soruyorum bazen bunca ölüyle nasıl baş ettin diye gülümsüyor sadece yüzüme, kendisi gibi yara almış birini çekip kurtardığı için hiç suçluluk duymuyormuş gibi. yaşım ilerledikçe daha fazla farkına varıyorum kendimin kimim ve neden hâlâ aynı hevesle bu karanlıkta ilerliyorum, yolum denk gelir mi acaba diye düşünmeden edemiyorum bazen benim gibilere, sırtını dayayacak kimsesi olmayan ezilen her türlü işkenceye maruz kalmış ama hala dimdik direnen, çocukluğunu bir hiç uğruna heba etseler de hala çocuk kalabilen.
#b
43 notes · View notes
bilmece · 5 months ago
Text
Bir espri olarak insanların beraber oldukları insandan kurtulmak istediklerini ifade eden “şaka”ları hiç komik bulmuyorum.
Amerikan boomer filmlerinde muhabbeti çok olur, karısından “the old ball and chain” diye bahsetmeler -pranga yani- ve buna gülmeler.
Az önce bir arkadaş tehlikeli, birileri tarafından tehdit edileceği bir işte çalışsa ve kendisini ailesiyle tehdit etseler “kocamı alın” derdim dedi ve bastı kahkahayı. Bir bana mı manasız geliyor bu?
Umarım hiç öyle bir ilişkim olmaz. Memnun olmayan, sevmeyen direkt gitsin.
25 notes · View notes
musekkinseyyah · 6 months ago
Text
Tüm engellemelere rağmen #Gazze #özgür olana dek direnişe devam @AslanAliMehmet @filistinsiyatif
22 notes · View notes
gecedensozler · 9 months ago
Text
Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler şimdi bana seninle bir ömür vad etseler
23 notes · View notes
dunya-ahiret · 1 year ago
Text
Tumblr media
"Ne güzel değil mi herkes senden bir şeyler alıp gidiyor ve iyi olmanı temenni ediyor. O kadar benciller ki senin eksilmen onlar için hiç sıkıntı değil. Sen onlara iyi geldin ya o yeter. Sen iyi ol, uzak ol, mutlu olmasan da olur. Ki dönüp dolaşıp senden çalabilsinler. Ve sus. Onlara gerçeği söyleme. Söylesen de kabul etmeyecekler ya da kabul etseler de umursamayacaklar. İşin kötü yanı ise bizim her şeyi bilip yine de devam etmemiz. Arada söyleyin derim. Etrafınızı temizleyin, çünkü iç temizliği iyi oluyor bazen. Ama kayıplarınız geri gelmiyor benden demesi."
85 notes · View notes
yantekerlek · 4 months ago
Note
Bu süredir açılmayı düşünüyorum. Ama pişman olur olur muyum? İyice düşünmeden kalkışmak istemiyorum.
bana açılmak isteyen varsa açılsın ya. evleniriz ne güzel. türkçe nağadar kaygan bir zemin ya.
öhm ciddiyet modumu aktifleştiriyorum. sürçü lisanlarım, haddimi aşmalarım, eksik bırakmalarım, yanlış anlatmalarım için estağfirullah Rabbim ve afedersiniz insanlar.
hangi vesileyle farz olan bu fiili yerine getirmeye başladınız, bu fiili yerine getirirken ne tür zorluklarla (kendi içinizde veya dışarıdan gelen) karşılaştınız, karşılaşıyorsunuz bilmiyorum. tesettürde birtakım meşakkatler vardır. psikolojik veya toplumsal etkilerle bu meşakkat artabilir ve farzı yerine getirmeden vazgeçme veya aksine sıkı sıkı tutunma gibi tavırlar ortaya çıkabilir. bunlar herkeste çok değişen şeyler. herkesin bir örtünme ve örtünmeyi sürdürme (sürdüremeyenlerde sürdürememe) hikayesi var. genellenemez derecede farklı örnekler var. o yüzden kişiler bazında meseleyi konuşmak analiz etmek çok mümkün değil. kiminin çevresi güzel teşviklerle dolu oluyor, kiminin çevresi zorlayıcı dolu oluyor (çevre: aile, okul, arkadaşlar, akrabalar, sosyal medyada takip edilenler, sosyal medyada izlenen videolar, görülen fotoğraflar ve hayat tarzları). kimininki ikisinin karması oluyor. kimi söylenenlerden yapılanlardan çok etkileniyor işin içinden çıkamıyor, kimi başkalarının tesir etme çabası ne kadar fazla da olsa etkilenmiyor, neşeyle direniyor, azmediyor, emri yerine getirmede kararlı bir duruş sergilemeye devam ediyor. bi sürü hikaye var.
kiminin en büyük zorluğu %100 pamuk kıyafet bulamamak, kimin en büyük zorluğu ketenin ütü tutmaması, kiminin en büyük zorluğu ana babasının, kardeşinin her sabah kahvaltıda tesettürü sebebiyle hakaret etmesi, akrabalar tarafından dışlanmak, kiminin en büyük zorluğu yazın yüzme, serinleme imkanlarının kısıtlı olması, tesettürlülere uygun ortamların çok pahalı olması, kiminin en büyük zorluğu beni kimse beğenmez, evlenemeyeceğim ah bi saçlarımı görseler, ah bi vücudumu engelsiz örtüsüz temaşa etseler ne kadar sevilmeye layık olduğum görülürdü, ne kadar değerli olduğum anlaşılırdı. kiminin en büyük zorluğu eşarp, şal yüzüme yakışmıyor, giydiklerim beni 10 yaş yaşlı gösteriyor galiba ya şeklinde düşünceler, kiminin en büyük zorluğu iş hayatında başörtüm sebebiyle dezavantajlar yaşıyorum, iş başvurularım olumsuz sonuçlanıyor, iş yerindeki arkadaşlarım tarafından dışlanıyorum.
kimi mesela çok büyük kırılmalar yaşıyor hayatında. hayatını baştan aşağı değiştirmek istiyor. bunun içine giyim tarzını da dahil ediyor. her şeyi terk etmek. yaşadığı evi, birlikte yaşadığı kişiyi, yaşadığı semti, iş yerini, giydiği kıyafetleri terk etmek istiyor. böylelikle değişimi sağlayabileceğini düşünüyor. yaani o kadar fazla örnek ve sebep var ki saymakla bitmez. dışarıdan bakan bunun için tesettür terk edilir mi diyebilir ama herkes hangi imtihanda ne tür bir performans gösterecek kendi bilir ve uygular. şaşırtıcı gelebilir, kınamak isteyebilir insan, çok üzülebilir, kaygılanabilir müslüman kardeşi için insan ama o imtihanı o fiille karşılamıştır bundan sorumlu olacaktır. elbette her insan diğer insan/insanlar için iyi veya kötü örnek teşkil eder. elbette her insan fiilinin toplumsal bir etkisi yansıması vardır. bu noktada özellikle sosyal medyada geniş kitlesi olan tesettürü bırakan kişilere karşı bundan dolayı öfke duyulması, gönül konması, kırgınlık yaşanması (hakaret edilmesi, iffete dil uzatılmasından bahsetmiyorum) normal. çünkü din hem toplumsal hem bireysel bir şey. bazen tesettürü bırakanlara karşıt yorum yapanlara karşı direnenler çıkıyor. başkasından etkilenecek kadar iradesizsen bunun tesettürü bırakan bu hanımefendiyle ne ilgisi var o senin kişisel iradesizliğin ve kendini bilmezliğin şeklinde savunmalar yapılıyor. insanın toplumsal bi varlık olduğunu yenidoğan bebeye sorsan bilir. insanın diğerlerinden maddi ve manevi olarak etkilenmesi, başkalarını da aynı şekilde etkilemesi dünyanın en genelgeçer şeyi.
çok uzun mesele. çok fazla yönü var. istenen noktaya çekilebilir, kişiler ve yaşantılar üzerinden ele alındığında. o yüzden fiilin kendisine yönelmekte fayda var.
insanlar (iman edenler, iman etmeyenler, namaz kılanlar, namaz kılmayanlar, tesettürlü olanlar, tesettürüz olanlar) hepsi Allah'ın emirlerinden aynı derecede sorumlu. hepsi hesaba çekilecek. herkes. toplumsal varlıklar olarak, bireysel olarak hesaba çekileceğiz. ince ince. örtünmek Allah'ın emrettiği bir fiil. biri bu fiili terk ettiğinde Allah'ın bu emrinden ve diğer emirlerinden muaf tutulmuyor. tesettürü terk etmek "ben artık tesettürsüz kullarından biriyim. islam'ın iman, ibadet ve ahlak ilkeleri, helalleri, haramları konusunda muaf bir insan olarak hesaba çekilmek istiyorum. imanda, ibadette, islam ahlakında olgunlaşmak iyi olmak benim ilgi alanım dışında artık. bireysel olarak bunlara o kadar da dikkat etmek zorunda değilim çünkü müslümanlığın en büyük temsillerinden biri olan, onunla toplumda göründüğüm tesettürden ayrılmam beni artık topluma karşı sorumlu bir insan yapmıyor, sana iman ediyorum ve beni sadece kalbimin güzel olması açısından hesaba çekeceğini umuyorum" şeklinde kabulü kesin, böyle dedim böyle olacak, kulluk kategorim değişti, farklı kategoride hesaba çekileceğim şeklinde bir beyan sayılmıyor.
tesettürü terk eden kişi hâlâ Allah'ın kulu ve Allah'ın görmesine, duymasına, hesaba çekecek olmasına hâlâ tâbi. değişen bir şey yok. bazen tesettürü terk eden bazı kişilerde bu algıyı görebiliyoruz. bu algı toplumsal algıyla besleniyor olabilir. çünkü toplumda şöyle yanlış bir algı var. tesettürden çıktıysan dinden imandan çıktın senden her şey beklenebilir. artık islam ilkelerine aykırı yaptığın herhangi bir şey için şaşırmayabiliriz. namaz kılmıyor olman şaşırtıcı olmaz mesela. tesettürsüzsün namaz kılmaman en doğalı zaten, düşüncesi olabiliyor. tesettürü bırakma düşüncesinde olan kişi bu beklentisizliğin rahatlığını hissedebiliyor ve bu doğrultuda hareket edebiliyor. müslümanların bazılarında ya hep ya hiç anlayışı var. tesettürlüysen hata yapamazsın, yaptığın her hatada seni çok fazla eleştirir, ayıplarız, sıkıştırırız. emri bil marufu unuttuk çünkü. linç kültürü daha cazip. tesettürsüzsen çok da umrumuzda olmaz. arada müslümanlığın görünür hale gelirse buna şaşırırız, aşk ile bakarız. mesela namaz kılarsan çok duygulanırız vay be deriz. mesela cümle sonunda inşallah dersen kalbimizden vuruluruz her seferinde. çünkü o kadar sorumlu değilsin hareketlerinden ama islami bir şeyler yaptın ve gözümüzde çok iyi bi yerdesin tarzı davranış biçimleri tesettürlü hanımlarda hayal kırıklığına sebebiyet verebiliyor. ya bu hayal kırıklığı yüzünden tesettür mü terk edilir saçmalamayın denemez. dedik ya insan psikolojisi olan toplumsal bir varlık. beğenilmek, onaylanmak, takdir edilmek isteyen ve bu doğrultuda kendine biçimler verebilen bir varlık. bu, dini yaşamaya da sirayet edebiliyor.
burada tesettür emrini yerine getirmemekte olan müslüman hanımlara herhangi bir ithamda bulunmuyorum, yanlış anlaşılmasın lütfen. toplumdaki algılardan bahsediyorum sadece. eksik bırakmam, konunun her noktasına değinmemem sebebiyle meydana gelebilecek yanlış anlatma veya anlaşılma ihtimallerinden, kalp kırmak, kendini müstağni görmek gibi şeylerden tırsar Allah'a sığınırım.
yukarıda da söyledim. hepimiz her şeyden sorumluyuz. herkes nimetlerince, külfetlerince hesaba çekilecek. evet kolaylıklarımızdan ve zorluklarımızdan, o şartlar altında yapıp ettiklerimizden, saat kaç, ayın kaçı, hangi yüzyılda olursak olalım tek tek hepimizi hesaba çekecek Rabbimiz.
tesettürlü kişi de hesaba çekilecek, tesettürsüz kişi de hesaba çekilecek, tesettürlüyken terk eden biri de hesaba çekilecek.
pişmanlık açısından bakarsak kişiye bağlı. sadece toplumsal açıdan hareket ederse kişi, tesettürlü olması açısından sorumluluk hissiyatından bir tık kurtulacağını düşünürse bu sebeple pişmanlık daha düşük bir duygu olarak kalabilir. kulluk açısından hareket ederse bir farzı yerine getirmediği için Allah'a karşı sorumluluğunu ihmal ettiği için büyük pişmanlık yaşayabilir. kendi başına kaldığında vicdani muhasebelere girişip sızlayabilir. ya da başka bi ihtimal, çevresi tesettürün terk edilmesi konusuna duyarlıysa onların yapacağı eleştiriler, alacağı tavırlar sebebiyle zor zamanlar yaşayıp sırf bu sebeple pişman olabilir.
anaaa :)) ben şu an tesettürü terk etme (Allah'ım muhafaza eyle ya Rabbim) düşüncelerinin hasıl olduğu bir döneminizde nasıl bir görev gördüğümü sorguladım ya. "yanteye bir sorayım, ihtimalleri sıralasın risk hesaplaması yapayım. ona göre bırakır veya bırakmam işime hangisi gelirse" diye düşünüyormuşsunuz gibi geldi. ulan ya sadece toplumsal açıdan pişman olup olmayacağını sorgulayan bi hanımefendiyse, Allah'a karşı sorumluluklar konusunda gevşeme yaşadığı bir dönemse (çünkü zaman zaman olabilir böyle şeyler), çevresine bakıp hmm yok ya çok sıkıntı yaşamam bu söylediklerine göre, terk ediyorum! derse diye düşünmedim değil. çünkü söylem terk etmenin ucundayım, uygun bir sebep, sağlam bir destek bulursam yaparım bu işi der gibi Allah muhafaza eylesin.
hanımefendiciğim sebebi ne olursa olsun sorumluluklarınıza karşı bir gevşeme, yorgunluk dönemindeyseniz böyle bir dönemde alacağınız karar hep terk etmeye yönelik olur. o yüzden sakince kulluğu güzelce devam ettirmeye yönelik gayret içinde olmanızı tavsiye ederim müslüman bir kardeşiniz olarak. her şey fena halde geçiciyken -insanlar dahil- onların yaşattıkları, söylemleri vesaire üzerinden en geçici olmayana, ahirete zarar verecek eylemlerden kaçınmak çok güzel olur. psikolojik olarak, toplumsal olarak sizi zorda hissettiren etkileyen herkes ölecek, bir gün siz de öleceksiniz. tenimizi yakan yaz geçecek. islam yüzünden değil, bize uygun alanlar oluşturmayan insanlar yüzünde denize rahatça girip saçlarımızı savurmadığımız için çaresiz hissettiğimiz bu mevsim de geçecek. onayını almak istediğimiz ve onlar için giyim tarzını değiştirmeyi düşündüğümüz insanlar ölecek. ayy bacakların, saçların, şuran buran ne kadar güzel layk layk layk denen bacaklar bir gün o kadar güzel görünmeyecek. bizi on yaş yaşlı gösteriyor diye düşünüp üzüldüğümüz başörtümüzü çöpe atmazsak ya da birine vermezsek on yıl sonra gerçekten o yaşa geldiğimizi görecek ve biz o yaşa da geleceğiz hep genç kalmayacağız. bizi beğenmesini umduğumuz erkek veya erkekler de ölecek. veyahut bizi beğenen bir diğerini de beğenecek. beğenenler de, beğenilenler de ölecek hanımefendiciğim. ölmeden önce kendimizden razı olacağımız, kendimizi gerçekten değerli hissedebileceğimiz bir huzur oluşturabilirsek Rabbimize karşı kulluğumuz da o derece yükseliyor (kendini bilen, Rabbini bilir çünkü). kendimize bakış açımızı bütün zorluklara bütün şerefsizliklere karşı iyi hale getirdiğimizde kendimiz için bir şey yapmak isteriz. eğer bakış açımız başkasının bize nasıl baktığıyla gördüğüyle şekillenirse bizi çok zorlu bir hayat çizgisi bekler. bukalemunlar bile çüş be o kadar de değil diyerek gülerler. bukalemunlar istifa verir. tek renkli döneme geçerler.
Allah hepimizi bütün farzları, sorumlulukları hakkıyla yerine getirenlerden eylesin. imtihanımız sürüyor. benimki de sizin ki de. Allah kazanmak nasip eylesin. Allah o gün yüzlerimizi ak etsin.
amin amin amin.
9 notes · View notes