Tumgik
#ersoyyasar
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Elektrikli araçlar maliyet makasını kapatıyor
Küresel filo kiralama şirketlerinden LeasePlan, 2019’a ait Araç Maliyet Endeksi’ni açıkladı. 18 Avrupa ülkesindeki araç sahipliği ile kullanım maliyetlerinin kapsamlı analizini içeren rapor, elektrikli araçların rekabet gücünün daha da arttığını ortaya koyuyor.
Rapora göre, Norveç ve Hollanda’da elektrikli araç sahibi olmanın maliyeti dizel veya benzinli bir araca göre daha uygun. Birleşik Krallık ve Danimarka’da ise elektrikli araçlar ile diğer araçlar arasındaki makas her geçen gün daralıyor. Rapora göre, Avrupa’da bir otomobile sahip olma maliyetinin aylık ortalaması 617 avro iken; söz konusu maliyet elektrikli araçlar için 854 avro, dizel araçlar için 612 avro ve benzinli araçlar için 596 avro. Türkiye’de ise dizel yakıtlı bir araca sahip olmanın aylık maliyeti 609 avro.
“Türkiye dizelde 8’inci sırada”
Endeksi değerlendiren LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay, “Avrupa’da elektrikli araçlar ile dizel veya benzinli araçlar arasındaki fiyat farkının daraldığı çok net görülüyor. Bu da elektrikli araçların her geçen yıl daha rekabetçi hale geldiğini ortaya koyuyor. Elektrikli araçların ülkemizde daha ulaşılabilir ve etkin bir alternatif olabilmesi için vergi ve şarj alt yapısı destekleri çok önemli. Türkiye’de henüz elektrikli araç pazarı tam olarak oluşmadığı için bu anlamda bir veri yok. Ülkemizde en büyük payı dizel yakıtlı araçlar oluşturuyor. Türkiye, dizel yakıtlı bir araca sahip olma maliyeti açısından endekse katılan ülkeler arasında İsviçre’nin hemen ardından 8’inci sırada yer alıyor. Ülkemizde dizel yakıtlı bir araca sahip olmanın aylık maliyeti ise 609 Euro yani ortalama 3800 TL’yi buluyor” açıklamasını yaptı.
“Kuzey Avrupa’da maliyetler düşüyor”
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan LeasePlan CEO'su Tex Gunning ise “Endeksimiz, özellikle devlet teşviklerinin olumlu etki yarattığı Kuzey Avrupa’da olmak üzere elektrikli araçların artık çok daha uygun maliyetli hale geldiğini göstermektedir. Diğer ülkelerde maliyet farkının kapandığını görmek memnuniyet verici olmakla birlikte, halihazırda herkesin elektrikli araç kullanabilmesini sağlamak için yapılması gereken çok şey var. Avrupa genelinde devletlerin ileriye dönük adım atması ve uzun vadeli çevreci girişimler ile elektrikli araçların tüm sürücüler için yaygın seçenek olmasını sağlayacak altyapı projelerini hayata geçirmesi gerekmektedir” dedi.
En ucuz araçlar Yunanistan ve Birleşik Krallık’ta
LeasePlan Araç Maliyet Endeksi’ne göre, fosil yakıtlı araç kullanmanın maliyetinin en yüksek olduğu ülkelerin başında Hollanda ve Norveç geliyor. Hollanda’da dizel bir araca sahip olmanın aylık ortalama maliyeti 937 avro iken, benzinli araç maliyeti 783 avro, elektrikli araç maliyeti 872 avro. Norveç’te ise dizel bir araca sahip olmanın aylık ortalama maliyeti 821 avro iken, benzinli bir araca sahip olmanın maliyeti 851 avro, elektrikli araç maliyeti ise 833 avro. Sonuç olarak elektrikli araçlar Hollanda’da dizelden, Norveç’te de benzinli araçtan daha ucuz konumlanıyor. GSYİH dikkate alındığında toplam araç sahipliği maliyetinin en düşük olduğu ülkeler Yunanistan ve Birleşik Krallık iken, en yüksek maliyetlerin Hollanda ve İtalya'da olması dikkat çekiyor. Yunanistan’daki sürücüler yalnızca 410 avro aylık ortalama maliyetle dizel yakıtlı bir araca sahip olabiliyor.
1 note · View note
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Tesla’nın Çin hedefi büyük
Elektrikli otomobil üreticisi Tesla, Şangay’da inşa edilen Gigafactory 3 fabrikasının fotoğrafını ve havadan çekilmiş görüntülerini yayınladı. Şirketin Çin’deki ilk üretim tesisi olan Gigafactory 3, ülkedeki tamamen yabancı bir otomobil üreticisine ait ilk elektrikli araç fabrikası olma özelliğini de taşıyor.
Çin ile ABD arasındaki karmaşık ticaret savaşı, Tesla'nın Çin'de üretim kapasitesine sahip olmasını da her zamankinden daha önemli kılıyor. Fabrikanın üretime geçmesi ise küresel otomotiv pazarında artan ithalat tarifelerinden kaçınabilmeyi ve yüksek kapasitede elektrikli otomobil üretebilmeyi olanaklı hale getirecek.
Ekim 2018’de, Şangay hükümeti ile anlaşma imzalayan ve 210 dönüm büyüklüğündeki fabrika arazisini 140 milyon dolara satın alan Musk, “Çin elektrikli araçların benimsenmesinde dünya lideri ve Tesla’nın sürdürülebilir enerjiye geçiş misyonu açısından kritik bir pazar” açıklamasını yapmıştı. Şirketin paylaştığı son görüntüler de üretim hatlarının kurulmaya başlandığını gösterdi. Şirketin tepe yöneticisi Elon Musk da Twitter hesabından, çalışmaların “iyi gittiğini” doğrulayan bir paylaşımda bulundu.
Görüntüler, Tesla'nın fabrikayı planlanan tarihte bitirmeye odaklandığını gösteriyor, mevcut çalışmaların çoğu tesisin içerisinde gerçekleştirililiyor ve üretimin başlamasına yönelik adımlar olarak değerlendiriliyor. Paylaşılan hava görüntülerinde, şirketin, üretim tesisinin çevresinde yeni yapılar inşa ettiği de görülebiliyor.
Tumblr media
Elon Musk, daha önce yaptığı açıklamada Gigafactory 3’ün dünyanın en hızlı üretim hattına sahip fabrikası olacağını iddia etmişti. Şirketin küresel stratejisi içerisinde, dünyanın en büyük elektrikli otomobil pazarı olan Çin, kritik önem taşıyor. Görece uygun fiyatlı Model 3 otomobillerinin ülkenin iç pazarındaki etkinliği ve ihracat kapasitesi ile bir anlamda markanın geleceğinde de belirleyici rol oynayacak. Yıl sonuna kadar üretime başlaması planlanan tesiste, haftada 3 bin araçla başlayan kapasitenin yıllık 500 bin adete ulaştırılması hedefleniyor.
2 notes · View notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
'Kablosuz paylaşımlı şarj'
Sürücüsüz Araç Test Parkuru’nda
TOSB (Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi) İnovasyon Merkezi ve İTÜ OTAM (Otomotiv Teknolojileri Araştırma Geliştirme Merkezi) işbirliğiyle hayata geçirilen Türkiye’nin ilk ‘Sürücüsüz Araç Test Parkuru’nda kısa sürede sürücüsüz ve elektrikli araç teknolojilerine yönelik farklı testler gerçekleştirildi. Parkurun ilk misafirlerinden biri ise bir elektrikli araçtan başka bir elektrikli araca kablosuz şarj olanağı sağlayan yerli girişim Car4Future oldu. Aynı zamanda mobil uygulama üzerinden yakın çevredeki elektrikli araç sahiplerinin birbirleriyle iletişim kurmasının da önünü açan girişim, TOSB yerleşkesinde bulunan parkurda ilk testlerini gerçekleştirdi.
“Geleceğe yönelik girişimlere birçok destek veriyoruz”
TOSB Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu, “Yerleşkemizde bulunan ve TOSB İnovasyon Merkezi’mizin ve İTÜ OTAM'ın koordinasyonuyla açılan sürücüsüz araçlar test parkuru için beklentimizin çok üzerinde geri dönüşler aldık. Türkiye’de yeni nesil araçlarla ilgili herhangi bir çalışma varsa bunun TOSB’da olması bizleri çok sevindirir. Çünkü, burayı sadece bir üretim merkezi değil, aynı zamanda Ar-Ge ve inovasyon merkezi olarak da tanımlıyoruz. Bu kapsamda geleceğe yönelik girişimler için altyapı, enstitü, yatırımcı ve hatta fonların ilgi duyması adına elimizden gelen her şeyi yapmayı çalışıyoruz” diye konuştu.
“1 ayda 7 farklı firma test yaptı”
Sürücüsüz Araç Test Parkuru ile otonom araçlar üzerine çalışmalar yapan firmaların altyapı sıkıntısı yaşamalarının önüne geçtiklerine değinen İTÜ OTAM Genel Müdürü ve TOSB İnovasyon Merkezi Genel Koordinatörü Ekrem Özcan ise, “Parkurumuzda 200 metre çift yönlü düz yol, 500 metre tek yönlü düz yol ve 3,8 km çevre yol olmak üzere 3 parkurumuz bulunuyor. Son 1 ay içerisinde, içerisinde global markaların da bulunduğu 7 farklı firma ve kurum, hız sabitleyici, şerit tanıma, yaya ve levhaları tanıma, trafik ışıklarını algılama gibi çeşitli çalışmalarını parkurlarımızda yürütüyorlar. Parkurdan faydalanmak için İTÜ OTAM’a veya TOSB İnovasyon Merkezi’ne taleplerini iletmeleri yeterli. Çalışmanın şekli ve süresine göre planımıza dahil edip, internete de erişebilecekleri çalışma ofisiyle birlikte hizmeti sunuyoruz. Son olarak yerli bir start-up, çok dikkat çekici girişiminin testlerini parkurumuzda gerçekleştirdi. Bu da aslında imkanlar ortaya koyulduğu takdirde yerli girişimcilerimizin otomotiv sektöründe ne kadar ileri gidebileceğinin bir göstergesi” dedi.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Trafikte otonom sürüş testi
L3Pilot projesi kapsamında Avrupa yollarında otonom sürüş testi yapan markalara Toyota da katıldı. Simülasyonlarda ve kapalı pistlerde yapılan başarılı denemelerin ardından, kendi geliştirdiği otonom sistemini, gerçek hayatta kullanıma sunmaya hazırlanan marka, Lexus LS modeli ile Brüksel’in caddelerinde otonom sürüş testleri gerçekleştiriyor.
Toyota Avrupa araştırma ve geliştirme başkan yardımcısı Gerard Killmann, Toyota’nın otonom testlerinde ana hedefin kompleks ve tahmin edilemez insan davranışlarına otonom sistemlerin vereceği tepkileri ölçmek olacağını ifade ederek, “Japonya ve Amerika’da başarılı yol testlerinin ardından şimdi ise bu teknolojiyi daha iyi anlamak adına Avrupa’da da testlere başlıyoruz” dedi.
Öncelik güvenlik
Otonom araç testlerine başlayan Lexus LS’in standart modelden tek farkı, tavana yerleştirilmiş bir dizi sensör, radar ve kamera konumlandırma sisteminin olması. Güvenlik amacıyla, aracın içerisindeki sürücü her an otonom araca müdahale edebiliyor. Toyota, aynı zamanda bu aracı halka açık yollarda kullanmadan önce aylar süren bir hazırlık dönemini tamamladı. Bunlar arasında otonom sistemin onaylanması, sürücülerin eğitimi, rotanın analizi ve yetkililerden onay gibi aşamalar yer alıyordu.
Bu otonom araç çalışması, Toyota’nın herkes için daha güvenli ve daha iyi mobilite global vizyonunu oluşturuyor. Toyota aynı zamanda sürücü ve makine arasındaki iletişimi incelerken, sürücüsüz otomobilin de kapılarını aralıyor.
L3Pilot Projesi için veri de toplayacak
Avrupa’da yapılan otonom yol testleri, Avrupa ‘L3Pilot Projesi’ kapsamında diğer 34 partnerle birlikte veri toplamak için de kullanılacak. Bu işbirliğinde büyük otomobil üreticileri, otomotiv tedarikçileri, araştırma enstitüleri yer alıyor.
2017’de başlayan dört yıllık bir proje olan L3Pilot, aynı zamanda kısmen Avrupa Komisyonu tarafından da finanse ediliyor. L3Pilot, Avrupa’da 10 ülkede, 100 araçtaki 1000 sürücüyü içeren kapsamlı bir otonom araç test projesini içeriyor. Bu çerçevede Toyota Avrupa kompleks ve farklı şehir içi alanlarda güvenlik sistemlerinin çalışmalarına ve kullanıcılarının davranışlarına odaklanacak.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Solar teknolojilerle daha uzun menzil
Temmuz 2019 sonundan itibaren daha yüksek verimliliğe sahip solar teknolojiye sahip aracın yol testlerine başlayacağını duyuran marka, böylece menzili artırıp yakıt verimliliğini de yükseltmeyi amaçlıyor. Toyota, test sürüşlerini ilk etapta Toyota City, Aichi Fabrikası, Tokyo ve diğer bölgelerde yapacak. Testlerde elde edilen bilgiler ışığında, araç üzerine yerleştirilecek solar şarj etme sistemleri geliştirilecek.
Güneş paneline sahip otomobiller, araçların menzilini artırarak emisyon tasarrufu sağlayacak ve aynı zamanda araçların şarj etme oranlarını düşürerek çevre konusunda katkılar sağlayacak.
Tavanına, kaputuna ve bagaj kapağına geliştirilmiş solar güneş panelleri yerleştirilen Pirius PHEV (şarj edilebilir hibrit), güneş enerjisinden faydalanarak şarj olacak ve bunu daha fazla yol kat etmek için kullanabilecek. Buna ek olarak geliştirilen yeni sistemle; aracın bataryası sadece sürüş halinde değil park halinde de şarj olacak. Bu yeni sistem, daha önce satışa sunulan solar şarj sistemli modelden yaklaşık 5 kat daha fazla güç üretebilecek.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Tesla batarya çalışmalarını derinleştirdi
Elektrikli otomobil üreticisi Tesla, araçlarında kullanılan bataryaları şirket çatısı altında üretmek için çalışmalara başladı. CNBC’nin haberine göre şirket, batarya çalışmaları için Kaliforniya’daki fabrikası yakınlarında gizli bir laboratuvar oluşturdu. Elektrikli araç üretiminde tedarik zincirinin en önemli parçalarından biri olan bataryalarını Panasonic ve Çinli üreticilerden alan şirket, otonom (sürücüsüz) teknolojilerinde kullanılan çiplerin üretimini de şirket içerisinde yapıyor.
ABD’li üreticinin, söz konusu araştırmalar sürerken, halihazırda işbirliği bulunan batarya üreticileri ile çalışmaya devam edeceği ve Şangay’da inşaatı süren fabrikada Model 3 araçlarının üretiminin başlamasıyla LG ile de tedarik anlaşması yapabileceği öne sürüldü. Tesla’nın CEO’su Elon Musk’ın, söz konusu kararı, Steve Jobs yönetimindeyken Apple şirketinin, ürünlerinin bütün ana parçalarını şirket içinde üretmeye yönelik stratejisinden ilham aldığı belirtiliyor.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Atak Electric Almanya’da sahneye çıktı
Karsan, elektrikli ürün gamının yeni üyesi Atak Electric’i, Almanya’nın Münih kentinde gerçekleştirdiği etkinlikle ilk kez dünyanın beğenisine sundu. BMW ile birlikte düzenlenen etkinliğin bu yılki teması ‘New Definition of Mobility’ olurken, gücünü BMW i teknolojisinden alan ve yeni Atak Electric dünyanın farklı ülkelerinden katılım sağlayan müşteri ve distribütörler tarafından test edildi. Toplamda 220 kWh kapasiteli beş adet BMW i bataryasına sahip olan araç, dinamik tasarımı ve tek şarjda 300 kilometre menzile ulaşması ile katılımcılardan tam not aldı. Etkinlikte ayrıca Karsan Jest Electric, BMW i3 ve i8 modelleri de sergilendi.
BMW işbirliğinin ilk ürünü olan Jest Electric’in kısa süre içerisinde büyük ilgi gördüğünü belirten Karsan CEO’su Okan Baş, 35 adet Jest Electric’in Fransa, Almanya ve Yunanistan başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde hizmet vermeye başladığını belirtti. 1 yılda 2 elektrikli araç geliştirmiş ve seri üretime geçebilmiş ilk ve tek şirket olma unvanına da eriştiklerini vurgulayan Baş, ilk etapta Avrupa pazarlarını öncelikli olarak hedefleyeceklerini ve Ağustos’ta seri üretime başlayacaklarını belirtti.
Atak Electric’te görev yapan elektrikli motor, 230 kWh motor gücü ve 2.400 Nm tork üretiyor. BMW tarafından geliştirilen beş adet 44 kWh bataryalarla toplamda 220 kWh batarya kapasitesi bulunan Atak Electric, 300 km’ye varan menziliyle rakiplerinin önüne geçerken alternatif akımlı şarj üniteleriyle 5 saatte, hızlı şarj üniteleriyle de 3 saatte tam şarj olabiliyor. Üstelik enerji geri kazanımı sağlayan rejeneratif fren sistemi sayesinde bataryalar yüzde 25’e kadar kendi kendini de şarj edebiliyor. Toplamda 52 kişilik yolcu kapasitesi sunan elektrikli modelde, 18+4 ve 21+4 katlanır olmak üzere iki farklı koltuk yerleşim seçeneği bulunuyor.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
İtalyan otomobil mirası Torino’da sergileniyor
Fiat Chrysler Automobiles, (FCA) 3 farklı konumda yer alan ve ziyaretçilerini otomobil tarihinde adeta bir yolculuğa çıkaran ‘FCA Heritage’ tesislerinden dördüncüsünü, İtalya’nın Torino kentindeki Mirafiori sanayi kompleksi içerisinde bulunan Fiat’ın tarihi üretim tesislerinde devreye aldı. Önceki adı “Officina 81” olan üretim tesisindeki “Heritage Hub” (Miras Merkezi) adı verilen binada, grup çatısı altındaki Alfa Romeo, Fiat, Lancia ve Abarth markalarının modelleri sergileniyor.
Bina içerisinde FCA Heritage koleksiyonundan Alfa Romeo, Fiat, Lancia ve Abarth’ın 250 adet dönem otomobili, 15 bin metrekarelik alana sahip bölümde sergileniyor. Binanın orta bölümünde ise motorlu taşıtların bir asırdan daha uzun süreli gelişimini gözler önüne seren; sekiz ayrı temada farklı tür, dönem ve FCA markalarına ait 64 otomobil yer alıyor. Ayrıca bina içerisinde Mirafiori’ye dair, açılışından itibaren geçen 80 yılın çeşitli fotoğraf ve metinlerle anlatıldığı ‘Asma Sergi’ de yer alıyor.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Le Mans’ta hibritler zirvede
Motorsporları dünyasının en zorlu yarışlarından biri olan ‘Le Mans 24 Saat’ yarışı hibrit otomobillerin zaferi ile sonuçlandı. Geçen yıl tarihinde ilk kez Le Mans 24 Saat yarışını kazanan Toyota, bu yıl da 2018-2019 Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın (WEC) son ayağı olan Le Mans 24 Saat yarışında hibrit otomobilleriyle ‘duble’ zafer elde etti.
252 bin 500 seyircinin heyecanla takip ettiği ve 24 saat süren dayanıklılık yarışını markanın 1000 beygir gücündeki iki hibrit yarış aracı teknik sorun yaşamadan ilk 2 sırada tamamladı. ‘Takımlar Şampiyonu’ olmasının ardından Toyota, Le Mans zaferiyle birlikte Pilotlar Şampiyonluğu’nu da kazanarak başarısını taçlandırdı.
2018-19 Süper sezonunun sekizinci ve son yarışı olan Le Mans 24 Saat’te, 8 numaralı Toyota TS050 Hybrid yarış aracıyla galibiyete ulaşan Sebastien Buemi, Kazuki Nakajima ve Fernando Alonso şampiyonanın zirvesinde yer aldı. Zorlu yarışta onları 16.9 saniye fark ile 7 numaralı otomobil ile mücadele eden Mike Conway, Kamui Kobayashi ve Jose Maria Lopez ikinciliği elde etti.
Tüm zamanların en hızlı turu
Yarışta ikinci olan 7 numaralı Toyota TS050 Hybrid otomobil aynı zamanda 3 dakika 17.297 saniye ile Le Mans yarışının şimdiye kadarki en hızlı turunu attı. Bu yarışla birlikte farklı rekorlara da ulaşıldı. Kazuki Nakajima pist yarışlarında dünya şampiyonu olan ilk Japon olurken, daha önce Formula 1 şampiyonlukları olan Fernando Alonso ise, Le Mans’da da ‘Pilotlar Dünya Şampiyonu’ olarak iki farklı disiplinde şampiyon olan ikinci pilot olmayı başardı.
Yarışa ilk 2 sıradan başlayan iki otomobil, 24 saatlik zorlu yarışı teknik bir sorun yaşamadan tamamladı. Yarışı kazanan Sébastien Buemi, Kazuki Nakajima ve Fernando Alonso, 385 tur süren yarışta 34 pit stop gerçekleştirdiler. 7 numaralı Toyota ise, son turlarda yaşananlarla birlikte 37 kez pit stop yaptı.
Toyota Gazoo Racing başkanı Shigeki Tomoyama, Le Mans’ı sadece hızlı bir otomobil değil güçlü bir ekiple kazandıklarını ifade ederek, “Geçtiğimiz yılki galibiyeti ileriye taşımak istiyorduk ve her alanda gelişme gösterdiğimizi kanıtladık. Le Mans’da yeni bir sayfa açmayı başardık. Önümüzdeki yıl da otomobilimizi geliştirerek daha iyi işlere imza atmayı sürdüreceğiz” dedi.
2019-2020 sezonu Eylül’de başlayacak
Son iki yılı kapsayarak tamamlanan Le Mans süper sezonunun ardından 2019-2020 Dünya Dayanıklılık Şampiyonası (WEC) sezonu, biraz daha farklı bir formatla 1 Eylül’de start alacak. 10 ayı kapsayacak olan sezonda birçok yarış daha önceki gibi 6 saatlik formatla gerçekleştirilecek. Ayrıca geçen sene takvimde yer almayan Bahreyn ve 2014’ten bu yana WEC yarışına ev sahipliği yapmayan efsanevi Interlagos Pisti de takvime geri dönüyor. WEC’in final yarışı ise yine 13-14 Haziran 2020 tarihlerindeki Le Mans 24 Saat olacak.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Elektrikli otomobilde sigorta belirsizliği
Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD), İngiliz Vantage Leasing firması tarafından yapılan bir araştırmadan hareketle, elektrikli otomobil kullanıcılarının daha yüksek bir sigorta primi le karşı karşıya kaldıklarını ortaya koydu. Araştırma sonucunda, elektrikli otomobil modellerinin sigorta bedellerinin, aynı sınıftaki benzinli ve dizel rakiplerine göre sigortalanma bedellerinden yüzde 14 daha yüksek olduğu görülüyor. İngiltere özelinde, 2025 yılına kadar sayısı 2 milyona ulaşacağı öngörülen elektrikli otomobil kullanıcıları sigorta firmalarına sigorta bedeli olarak yıllık 231 milyon sterlin (1 milyar 700 milyon TL) ödeyecek.
Araştırmada Plug-in (şarj edilebilir) hibrit araçların sigorta masrafları ise yüksek alım bedelleri nedeniyle daha yüksek olarak görülüyor. Kullanım ömrü içerisinde elektrikli otomobillerin enerji ve bakım giderleri, benzinli veya dizel araçlara göre çok daha az olsa da, sigorta ve kasko bedellerinin görece daha yüksek olduğu vurgulanıyor.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Yeni 2008 elektriklendi
Peugeot, yenilenen SUV 2008’in elektrikli modelini de duyurdu. Yeni 2008’de 100 kW (136 HP) güç ve 260 Nm tork üreten bir elektrik motoru bulunuyor. 50kWh kapasiteli batarya yeni WLTP standardına göre 310 km elektrikli menzil sunuyor. Marka, bataryanın şarj kapasitesinin yüzde 70’ini 8 yıl veya 160.000 km garanti altına alıyor.
Otomobilde, enerji akışı ile ilgili veriler merkezi ekran dışında Peugeot i-Cockpit 3D üzerinden de sürücüye aktarılıyor ve güç aktarımının nasıl gerçekleştiğini anlamayı kolaylaştırıyor. Araçta, doğrudan vites kolundan erişilebilen ve fren anında enerji kazanımı sağlayan iki farklı enerji geri kazanım modu da bulunuyor.
Markaya özgü sürüş dinamikleri için özel bir çaba harcayan üretici, yeni 2008’in elektrikli versiyonunun içten yanmalı versiyonlarla aynı sürüş dinamiklerine sahip olmasını sağlamış. Güç aktarımının yapıldığı akslar uyarlanırken, ağırlık dağılımı da optimize edilmiş. 100 kW halka açık terminallerde bataryanın yüzde 80’I 30 dakikada şarj edilebiliyor.
Yeni SUV 2008’in elektrikli versiyonunda elektrikli araç kimliğini vurgulayan detaylar da kullanılmış. Otomobilde görüş açısına bağlı olarak yeşil ile mavi arasında değişen yansımaları olan göz alıcı bir aslan, ön çamurlukta ve arka bagaj kapağında özel bir “e” logo ve gövde renginde boncuklu bir ön ızgara kullanılıyor. Kabin içerisinde ise hem 3D alıcıda ve hem de dokunmatik ekranda elektrikli versiyona özel bir ekran da bulunuyor.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Argo AI haritalarını paylaşıyor
Yapay zeka ve otonom sürüş geliştirmeleri yapan Argo AI, girişimin sahip olduğu yüksek çözünürlüklü haritaları geliştiricilerin ücretsiz kullanımına açacağını duyurdu. Ford’la birlikte otonom sürüş çalışmaları yürüten girişim, teknoloji geliştirmek için kullandığı verilerin bir kısmını Argoverse adlı site üzerinden geliştiricilere sundu. Veriler arasında Miami’de 204 km ve Pittsburgh’da 85 km uzunluğunda iki rota yer alıyor.
Şirket, bu kararın geliştiricilerin yüksek çözünürlüklü haritaları kullanarak sahip oldukları teknolojileri geliştirmelerine olanak sağlamak amacıyla alındığını da açıkladı. Akademik çalışmalarda bu verilerle daha hızlı sonuçlar alınabileceğini de belirten ekip, sürücüsüz otomobil teknolojileri üzerine çalışmak isteyen genç mühendisleri desteklemeyi sürdüreceklerini açıkladı.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Rusya da elektrikli otomobil üretiyor
Rusya’nın elektrikli yerli otomobili Zetta’nın Aralık’ta pazara sunulacağı açıklandı. Aracın özellikleriyle ilgili ayrıntılar da belirginleşmeye başladı. Üretici şirket Zetta’nın Genel Müdürü Denis Şurovskiy, Rusya’nın seri üretimi yapılacak ilk yerli elektrikli otomobilinin önden çekişli ve 200 kilometre menzile sahip bir otomobil olacağını açıkladı. Aracın baz modelinin fiyatı ise 450 bin ruble (7 bin dolar) olarak duyuruldu.
Yapılan açıklamada otomobilin parçalarının yüzde 99’unun Rusya’da üretildiği, bataryaların ise Çin’den ithal edildiği belirtildi. Rusya’da daha önce de Yo-Mobile adında bir elektrikli otomobil projesi başlatılmış ancak maliyet gerekçeleriyle proje tamamlanamamıştı.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Renault'dan otonom hızlı ulaşım ve kurye konsepti
Mobilite pazarının 2020’de 11 milyar avrodan fazla büyüklüğe ulaşacağı öngörülüyor. Renault da bu pazarda paylaşımlı mobilite hizmetlerinin belirlenmesine ve geliştirilmesine yönelik yatırımlar yapıyor.
Markanın EZ-POD olarak adlandırdığı konsept araç, kısa mesafelerde hızlı ulaşım ve kurye hizmeti için tasarlanan bağlantılı ve yüzde 100 elektrikli küçük bir robot araç olarak tasarlandı. Markanın mikro mobilite kavramı kapsamında kısa yolculuklar, hızlı ulaşım ve kurye hizmeti için tasarlanan araç, 3 metrekare kullanım alanı sunuyor.  
Araç, küçük boyutu, düşük hızı ve sınırlı alanlardaki hareket yeteneği ile havaalanları, otoparklar ve alışveriş merkezleri gibi ortamlarda uygun bir taşıma yöntemi olarak kullanılabiliyor. Aracın test sürüşlerinin de bu ortamlarda yapılması planlanıyor. Yaşlı ve engelli bireylerin de yararlanabileceği araç, operatörler ve aracın test edildiği kentlerden alınacak geribildirimlere göre geliştirilebilecek. Renault’un elektrikli Twizy platformu üzerinde geliştirilen ve EZ-GO konsept modelinin hatlarını taşıyan aracın ön kısmında bir kamera ve çevrenin algılanmasını sağlayan bir dedektör yer alıyor. Bunlara ek olarak, ön ve arka kısımda kısa ve uzun menzilli radarlar da bulunuyor. Aracın tavanında ise gerçek zamanlı konum tespiti ve internet bağlantısı için iki adet anten ve GPS bulunuyor. Modelin iç kısımda yer alan iki ekran, yolculara anlık bilgileri aktarıyor. Aracın aydınlatması ise araca giriş ve çıkışın yanı sıra, bekleme ve hareket biçimine göre farklılık gösteriyor.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Buz üzerinde hız rekoru
Jeep Grand Cherokee Trackhawk, Rusya'da her yıl düzenlenen geleneksel Baykal Buz Motor Sporları Festivali 2019 Hız Günleri'nde, bir rekora imza attı. 
Performans değerleriyle spor otomobillere meydan okuyan efsanevi SUV Jeep Grand Cherokee Trackhawk, Rusya'da her yıl düzenlenen geleneksel Baykal Buz Motor Sporları Festivali 2019 Hız Günleri'nde “En Hızlı SUV” rekorunu kırdı. Doğal buz tabakası üzerinde gerçekleşen ve 2011′den bu yana 20’nin üzerinde hız rekorunun kaydedildiği etkinlikte Jeep Grand Cherokee Trackhawk, hareket halinde verilen start ile 1 km'lik bir mesafe boyunca ortalama 257 km/s üzerinde bir hıza ulaştı. Güçlü SUV, 0 km’den hareket ederek de 100 km/s'nin üzerinde ortalama hıza imza attı. GPS vericisine göre aracın buz üzerinde ulaştığı en yüksek hız ise 280 km/s oldu. Tüm rakamsal veriler, Rusya Otomobil Federasyonu (RAF) tarafından da onaylanarak motor sporları dünyasındaki yerini aldı.
0 notes
otosafari · 5 years
Photo
Tumblr media
Toyota ve Subaru elektrikli otomobiller için işbirliği yapacak
Toyota ve Subaru, orta ve büyük ölçekli yüzde 100 elektrikli binek araçlar platformu ve C segmenti için yüzde 100 elektrikli SUV model geliştirmek adına bir anlaşmaya imza attı. Her iki marka da güçlü yanlarını ortaya koyarak, elektrikli modeller üretecekler.
2005’ten bu yana geliştirme, üretim ve satış olmak üzere farklı alanlarda işbirlikleri yapan Japon üreticiler, 2012’de ortak olarak arkadan itişli Toyota 86 ve Subaru BRZ modellerini, Toyota’nın hibrit teknolojisiyle yapılan ve Amerika’da satışa sunulan plug-in hibrit Subaru Crosstrek Hybrid gibi modelleri pazara sunmuşlardı. 
Yapılan işbirliği, araç bağlantıları, otonom sürüş teknolojileri, sürücü yardımcıları ve elektrikli güç ünitesi gibi teknolojik alanları kapsayacak. İlk adım olarak ise, iki şirket teknolojilerini ortaya koyarak yüzde 100 elektrikli araçlara özel olarak bir platform geliştirecekler. Bu platform ise geniş bir kullanıcı kitlesine hitap edecek şekilde C segmenti ve D segmenti sedanlar ile SUV’lar için kullanılabilecek.
0 notes