#erdoğanlar
Explore tagged Tumblr posts
Text
bazı erdoğanlar güzel şeyler yapıyorlar, gud nayt
4 notes
·
View notes
Video
youtube
Eylül Tekstil 2024 Antalya Belek Tatili, Erdoğanlar Perde, Emel - Erdoğan Altınay, Lüleburgaz
0 notes
Link
0 notes
Link
0 notes
Link
0 notes
Link
0 notes
Link
0 notes
Text
Emekli Tuğamiral Naim Babüroğlu doğru demiş(mesleğini ve kendisini haberden öğrendim Suriye ve Esadla yaptığımız savaş gereksiz saçmaydı haklı olan Esad👈Usa-cıa bizi ortadoğu şalamayası Emevi camii halifesi😂 yapacak diye Suriyeyi mahfettiler şimdi de Rusya-Putin seçimlerde destek verecek diye Esadla barışmaya çalışıyorlar ordan asker çekilirse pkk ele geçirirmiş Irakda cıa silahlı pkk'yı destekliyor Yunanistana adaları silahlandırıyor Suriyenin özelliği ne "Erdoğanlar köylü"demişler Esadlar ayıp değil Türkiye gibi çok kökenli ülkelerde köylülük o ülkenin yerleşiği olma belirtisidir nasıl Kılıçdaroğluna yenilmeme kaprisiyle oylar kaydırıldı Esada da yapılan düşmanlık kişisel başka nedeni yok adamın ülkesini temizlediler hani bir söz salak misafir ev sahibini ağırlar ikram yapar derler ya bu hesap da öyle Putin Esadı harcatmaz Suriyeyi Usa'ya kaptırmaz Usa ile pkk'yı mütrefik yapan bizim akılsız stratejimizdir bu cahil kafayla ben bunu anladım da 1 aile ve 1 adama biat etme mizanseniyle aslında uluslararası şirketlere yabancı gizli servislere biat etmiş olanlar anlayamadılar ordu/adalet/mit partizanlaştı mit artık sadattan emir alıyor seçimleri kaybetmemek için kendi çıkar tarafına oy vermeyen halkını silahla ölümle tehdit eden Cumhuriyet içinde saltanat kuran zihniyet herşeyden daha tehlikelidir o zihniyetin ürünüdür bu olumsuzluklar,sorunun köküne inilmezse her şantaja taviz verip vatandaşın çalınan oylarına ses çıkarılmazsa ATATÜRK ve TÜRK HALKININ cephede kurtardığı ülkeyi Rusya cıa İngilizlere raks ederek göz kırpıştırıp dudak büzüştürerek veririz ki ne kaldı zaten oyunu bozmak için öndeki engelleri aşmak gerek onu yapacak yürekli insan ve Akp/Chp/Mhp/İyi ve diğer ıvır zıvırlar da dahil oluşum yok ülkede ordu/adalet/mit adları kalmış sadece ayy uğraşamam inceldiği yerden kopsun bizim halk güruhuna müstehak şikayet etmek şeftali ezmek çilek yemek serbest😴 teyzem çocukluğumda beni evlad etmek istediğinde vaftiz ettirmişti Türkler kazanırsa elime seccade alır yabancılar işgâl ederse boynuma haçı takar çıkarım nee sizin gibi akılsızlar için kendimi feda etmem sevinirsiniz işte Kılıçdaroğluna değil Putin Biden Sumak mı isot mu onlara kaybedersiniz😈
instagram
0 notes
Text
Çanakkale'deki Özel Radyoloji Görüntüleme Merkezleri ve İletişim Bilgileri
Çanakkale’deki Özel Radyoloji Görüntüleme Merkezleri ve İletişim Bilgileri Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Radyoloji Adres: Terzioğlu Yerleşkesi, 17100 Çanakkale Merkez/Çanakkale Telefon: (0286) 218 00 00 Çanakkale Radyoloji Adres: İsmetpaşa, Erdoğanlar Cd. No:15, 17100 Çanakkale Merkez/Çanakkale Telefon: (0286) 217 29 03 Ada Tıp Merkezi Radyoloji Adres: Atatürk Cd.…
View On WordPress
0 notes
Text
ÜCRETSİZ AKARYAKIT YARDIMLARIMIZ HATAY Dörtyol İlçesi Hidayet Petrol - 0532 603 54 19 GAZİANTEP Şehitkamil İlçesi Özemin Petrol - 0542 794 58 96 KAHRAMANMARAŞ Onikişubat İlçesi Saylak Petrol - 0531 650 28 31 Türkoğlu İlçesi Nempet Yakıt - 0536 034 04 46 ADIYAMAN Merkez And Dereci Petrol - 0532 585 20 32 Kahta İlçesi Erdoğanlar Petrol - 0530 348 18 99 ŞANLIURFA Eyyübiye İlçesi Atmaca Petrol - 0536 034 04 46 Bakır Petrol - 0532 355 82 90 Bozova İlçesi Cankarataş Petrol - 0532 433 85 68 Birecik İlçesi Özacarlar Petrol - 0544 543 34 63 ❗❗❗❗ACIL YAYALIM ❗❗❗
ÜCRETSİZ AKARYAKIT YARDIMLARIMIZ HATAY Dörtyol İlçesi Hidayet Petrol – 0532 603 54 19 GAZİANTEP Şehitkamil İlçesi Özemin Petrol – 0542 794 58 96 KAHRAMANMARAŞ Onikişubat İlçesi Saylak Petrol – 0531 650 28 31 Türkoğlu İlçesi Nempet Yakıt – 0536 034 04 46 ADIYAMAN Merkez And Dereci Petrol – 0532 585 20 32 Kahta İlçesi Erdoğanlar Petrol – 0530 348 18 99 ŞANLIURFA Eyyübiye İlçesi Atmaca Petrol – 0536…
View On WordPress
#(543)#034#0530#0531#0532#0536#0542#0544#10 Yanlış#348#355#433#585#603#650#794#adiyaman:#akaryakıt#and#atmaca#bakır#birecik#bozova#cankarataş#dereci#dörtyol#erdoğanlar#eyyübiye#gaziantep#hatay
0 notes
Text
Erdoğanlar Eczanesi
Erdoğanlar Eczanesi Eczane İçeren İşletme Türkiye’nin Bayii Firma Rehberi’nde! Firmanızı ücretsiz ekleyerek daha fazla müşteri sahibi olabilirsiniz. Şirketinizin web sitesini, iletişim bilgilerini, whatsapp hattınızı ve sosyal medya hesaplarınızı ekleyebilirsiniz. Kayıt ÜCRETSİZ dir. Kayıt olun daha fazla müşteri kazanın. Gübre bayileri listesi Gübre bayisi nasıl olunur? Gübre fiyatları ne…
View On WordPress
0 notes
Text
HAYIRSEVER İŞDAMI :DOĞDUĞUM YERDE DEĞİL DOYDUĞUM YERE HİZMET EDİYORUM.
HAYIRSEVER İŞDAMI :DOĞDUĞUM YERDE DEĞİL DOYDUĞUM YERE HİZMET EDİYORUM.
TSO başkanı ve TOBB yönetim kurulu üyesi Cengiz Günay ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Tekirdağ Süleymanpaşa da görev yapan basın mensuplarıyla kahvaltılı toplantıda buluştu. Gündem maddesinde TSO üyesi bir iş adamının Tekirdağ NKÜ’nün ihtiyacı olan bir konuya el atarak PET ünitesini NKÜ Araştırma Hastanesine kazandırılacağını söyledi. Erdoğanlar Motorlu Araçlar Sahibi Ramazan Erdoğan…
View On WordPress
0 notes
Video
youtube
EYLÜL TEKSTİL 2023 ANTALYA TATİLİ / ERDOĞANLAR PERDE / ERDOĞAN ALTINAY /...
0 notes
Text
Ülke çiftlik bank oldu.
Aslında Erdoğan'ın “İslam güncellenmeli” sözlerinin altında yatanlara mercek tutacaktık ama Mehmet Aydın'ın kurduğu Çiftlik Bank üzerinden binlerce kişiyi dolandırıp yurtdışına kaçması daha çok konuşulur oldu. Haliyle, bugünü ona ayıracağız.
Aydın hakkında kimi çok zeki olduğunu söyledi, kimi halkımızın kolay kandırabildiğini ifade etti. Hatta 16 bin kişiyi dolandırdığı için 10 yıl cezaevinde yatan 'Titan Saadet Zinciri'nin kurucusu Kenan Şeranoğlu, "Ben bile böylesini görmedim" diye konuştu. Oysa bu görülmedik, bilinmedik bir şey değil.
Rekabetçi kapitalizm
Kapitalizmin temel yasası eşdeğerlerin değişimidir. Bir malın fiyatını, o malların üretilmesi için gerekli olan ortalama toplumsal emek miktarı belirler. Yani bir ürün üretmek için 100 birim toplumsal ürün harcanıyorsa, o malın fiyatı 100 liradır. Eğer bir kapitalist bunu 105 liraya satıyorsa, kalan 5 lira kapitalistin kârıdır.
19. yüzyılda işgücü eşdeğeriyle değişmezdi. Kârın esas kaynağı buydu. Bu yüzden kapitalistler işgücünü ne kadar yükseltirlerse, o kadar kâr elde ederlerdi. Bu durum, kapitalistleri rekabete zorluyordu. Rekabet eden kapitalistler için tek kural vardı: İşgücünü yükseltmek ve daha fazla üretmek. İşgücünü yükseltmek, teknolojisinin gelişmesine yol açtı. Çünkü daha fazla kazanmanın yolu emeğin maliyetini düşürmekti. Emeğin maliyetini düşürmek de, emeğin verimliliğini artırmayı zorunlu kılıyordu. Teknoloji geliştikçe, verimlilik arttıkça emeğin maliyeti düşüyordu. Kapitalistler daha fazla işçiler daha az kazanıyordu bunun sonucu. İşte bu yüzden 19. yüzyılın esas mücadele alanı kapitalist burjuva sınıfı ile, işçi sınıfı arasındaydı.
Bu dönemde kapitalistler mal üretir, ürettiği malları satardı. Bir reel ekonomi vardı. Üretilen mallar, dış ülkelere satılır ve bunun karşılığında üretimi devam ettirmek için gerekli kaynaklar sağlanırdı. Bu dönem kapitalizmin dış ticaret dönemiydi.
Emperyalizm çağı
19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında büyük firmalar rekabete ayak uyduramayan fabrikaları yutmaya başladı. Buna birkaç kapitalistin sermayesini birleştirerek oluşturduğu ortaklık şirketleri de eklenince, küçük üretici ayakta kalamadı. Bu dönemde rekabet, yerini yavaş yavaş tekellere bırakmaya başladı. Gücü elinde bulunduran şirketler ise, daha fazla kaynak ve hammadde temini için burjuva devlet aygıtına baskı kurarak onları daha az gelişmiş ülkelerde daha fazla söz sahibi olması için zorluyordu.
Böylece kapitalizm, rekabet yerine emperyalist bir karakter kazandı. Artık dış ticaret kapitalizmi yani, piyasa yerini emperyalist sömürüye bıraktı. Kapitalist ülkeler geri kalmış ülkelerin pazarlarına hızla girdi, onları dağıttı ve kendine bağladı. Emperyalizm bu anlamda piyasanın reddi de denebilir.
Bu dönemde kapitalist ülkeler, sömürdüğü ülkelerden kazandıkları paydan kendi işçi sınıflarına da dağıtmaya başladı. Lenin'in deyimiyle Avrupa ülkelerinde kapitalisti ve işçi sınıfı dahil bir “burjuva milletler” ortaya çıktı. Burada bir parantez açalım. Emperyalist ülkelerin işçi sınıfları enternasyonalist değildir. Tam tersine, emperyalist devletlerinin ve sermayedar sınıflarının işbirlikçisidir, hizmetkârıdır. Bunlar, Engels’in 1858 yılında Marx’a yazdığı mektupta belirttiği gibi, “burjuva proletarya”dır. Bu yüzden bugün enternasyonalizm hülyasında olanlar, maalesef yanılıyorlar.
ABD dünyayı haraca bağladı
Emperyalist sömürü sistemi iki büyük dünya savaşına yol açtı. İkinci Dünya Savaşı sona ererken, yeni bir para politikası için önde gelen ülkeler ABD'nin Bretton Woods kasabasında toplandı. Buradan çıkan sonuç, artık dünyada eski para politikalarının da iflasını açıklıyordu.
Daha önceki sisteme göre merkez bankaları altın rezerv eder, bunun karşılığı olarak piyasaya para basardı. Yani paranın “altın” karşılığı vardı. Bretton Woods sistemine geçişle birlikte, merkez bankalarının bu rolü ortadan kalktı. Artık yalnızca ABD Merkez Bankası altın rezerv edecek, bunun karşılığı olarak dolar basacaktı. Diğer Merkez Bankaları ise dolar rezerv edecek, onun karşılığında kendi paralarını basacaktı. Anlaşma ile 1 ons altın = 35 dolar ya da 1 dolar 0,88867 gram altın olarak belirlenmiş ve ABD dış talep olduğunda doları bu parite üzerinden altına çevirmeyi kabul etmiştir. Dünyada geçerli para değişim sistemi altın değil artık dolar oluyordu. Diğer bir adlandırma yapacak olursak, ABD dünyayı haraca bağlıyordu.
Malınızın bir karşılığı yok
Bu sistem çok fazla kalıcı olmadı. ABD, içinde bulunduğu ekonomik güçlükler nedeniyle 1971 yılında doların altına dönüştürülebilirliğini kaldırmışdı. Bunu şöyle okuyabilirsiniz, doların artık bir karşılığı kalmadı. Önceden bir doların 0,88867 gram altın karşılığı varken, artık yalnızca doların basımındaki maliyet kadar karşılığı oluyor. Yani dolar saltanatında, piyasadaki değişim emek miktarıyla karşılanmıyor.
ABD emperyalizmi, dolar basarak dünyanın haracını yiyor. Şöyle düşünün. 100 dolar değerinde bir mal alıyorsunuz. Bu malın şu an karşılığı yalnızca 100 doların basımının maliyetine bedel. Yani bugün 100 dolarlık malın karşılığı yalnızca 1 cent gibi bir bedel.
Sanallaşan ekonomi
Bu değişim bir neoliberal çağı da beraberinde getirdi. Çünkü önceden reel rakamlar, kendini sanal rakamlara bıraktı. Tahvil, bono gibi kağıtlar da buna eklendi. Siz bir mal üretiyorsunuz, bu malınızın karşılığında bir kağıt alıyorsunuz. O kağıdın ise altın veya başka bir karşılığı ise yok. ABD'nin bugün 15 trilyon dolar dış borcu var. Yani henüz ödenmemiş 15 trilyon dolarlık mal almıştır. Bu 15 trilyon doların karşılığında ise üç kuruşluk değeri olmayan bono ve tahvil gibi kâğıt parçalarını vermiştir.
21. yüzyıla işte bu koşullarda girdik. Artık bir tuşa basılarak kağıtlar alınıp satılıyor, milyarca dolar anında bir yerden başka bir yere aktarılıyor. Karşılığında emek yok, işgücü yok. Artık ne var? Sıcak para komisyoncuları, borsacılar, vurguncular, kara para aklayıcıları, hortumcular var. Peki bunlar işgücü kiralıyor mu? Elbette hayır.
Türkiye göbekten bağlandı
İşte Türkiye 12 Eylül 1980 sonrası bu sisteme göbekten bağlandı. Turgut Özallar, Tansu Çillerler, Tayyip Erdoğanlar bu sistemin temsilcileri oldular. Kamuya ait ne varsa sattılar. Üretim değil tüketim ekonomisi kurdular. Vurgunculara alan açtılar. Faizcilerin saltanatını kurdular. Hatta Tansu Çiller, 1993 yılında “Son sosyalist devleti biz yıktık” diyerek bununla övünüyordu. Kamu ağırlıklı olan Türkiye onlara göre, sosyalist bir devletti.
Neoliberal politikalarla birlikte Türkiye'de bir vurguncu sınıf ortaya çıktı. Büyük tefeciler, borsa vurguncuları, hortumcular ve tarikat-cemaat rantçıları sülük gibi milletin kanını emmeye başladı. Bu dört sülük üzerinden mafya-tarikat sistemi kuruldu. ABD ve onun gladyo örgütleri, bu mafya ve tarikatları denetim altına alarak mafya-gladyo-tarikat sistemini kurdular.
Jet Fadılların sistemi bir sonuçtur
Türkiye sıcak paraya bağlanarak her gün borç batağına çekilirken, asıl kazanan bu vurguncular oldu. Jet Fadıllar, Titancılar ve Çiftlik Bank sahibi gibi vurguncular ortaya çıktı. Bu anlamda Çiftlik Bank bir neden değil, yanlış yönetilen para politikaları sonucu ortaya çıkan bir sonuçtur. Bu kadar büyük olmasa da, hala emekçinin sırtından geçinen yüz binlerce faizci, tefeci, vurguncu var bu ülkede.
Emekçimiz, sanayicimiz, tüccarımız, işçimz ve çiftçimiz bu dört sülükten kurtulmadıkça daha böyle çok vurgun göreceğiz. Bakın ona para kaptıran insanlarımız saf ve iyi niyetliler. Tavuk alacaklar, inek-dana alacaklarına inanarak, para kazanacaklarına inanarak bunlara para kaptırıyorlar. Çünkü bu insanlarımızın alternatifi yok.
Bu sistemin tek panzehiri var. O da üretim ekonomisi kurmak. Bu artık bir niyet değil, ülkemizin kurduğu borç batağından çıkmak ve milletimizin boğazındaki ekonomi mengenesini, vurguncular mengenesini kurtarmak için tek çözümümüz üreten bir Türkiye kurmak.
16 Mart 2018
12 notes
·
View notes
Photo
Değerli dostlar, Atatürk te her Türk gibi milletimizin aydınlık yarınlara ulaşması için her türlü gayret ve fedakarlığı yapmıştır. Aynı durumdaki pek çok insan gibi çok büyük hatalar da yapmış olabilir. Her şeye rağmen Onu rahmetle ve saygıyla anıyoruz. Ancak bizler de Nica Fatihler, nice Yavuzlar, nice Abdülhamit ler, nice Atatürkler, nice Turgut Özellar, nice Recep Tayyip Erdoğanlar var. Emin olun Atatürk olmasaydı Onun gibi birileri yine ortaya çıkardı. Zaten Kurtuluş Savaşını ilk başlatan aslında Kazım KARABEKİR Paşa idi. Ancak Özellikle 1938 yılından sonra milletimiz ile devletimiz adeta birbirlerine düşman haline geldi. Milletimizin milli ve manevi değerleri yok sayıldı. Onların bozulması, yozlaşması ve ortadan kaldırılması için özellikle CHP tarafından her türlü tahribat, düşmanlık, kötülük yapıldı. Bizler yine de Rabbimiz hepimizi islah etsin ve hidayet nasip etsin diyelim. Amin İnşaAllah. En içten dileklerimle selam ve dua ile https://www.instagram.com/p/CHUn8sMMtt1/?igshid=1bv3jaar0wofr
0 notes
Photo
Gelsin paralar rahatlasın erdoğanlar.... https://www.instagram.com/p/B0FrovFgat4/?igshid=1h352di9qkzla
0 notes