#enflasyon beklentisi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Eylül 2024 Enflasyon Rakamları Açıklandı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Eylül 2024 enflasyon verilerine göre, aylık ve yıllık enflasyon oranlarında dikkat çekici değişiklikler yaşandı. Enflasyon oranı, Ağustos 2023’teki seviyelere kıyasla gerileyerek yeniden %50’nin altına indi. Aylık ve Yıllık Enflasyon Oranları Eylül 2024’te, aylık enflasyon %2,97 oranında artış gösterdi. Bu oran, Ağustos 2023’teki %2,47’lik…
#2024 yılı enflasyon beklentisi#aylık enflasyon artışı#eğitim harcamaları enflasyonu#enflasyon düşüşü 2024#enflasyon sektör etkileri#enflasyon verileri Eylül 2024#Eylül 2024 enflasyon#Eylül ayı fiyat artışları#haberleşme fiyatları düşüşü#TCMB enflasyon tahmini#TÜİK enflasyon verileri#Türkiye enflasyon raporu#üretici fiyat endeksi#yıllık enflasyon oranı
0 notes
Text
Yollksulluk ve cahillik iktidar treninin lokomotifi olmuş!
Güçler ayrılığı bitmiş, yasama -yürütme -yargı tek adamın eline bırakılmış!
Ülke toprakları, zavallı bir sömürge ülkeninki gibi yerli işbirlikçiler yardımıyla yağma ve talana açılmış! Madenlerimiz, yer altı zenginliklerimiz, sularımız, verimli topraklarımız bu vahşi kar hırsına kurban verilmiş!
Hukuk bitmiş. İktidar yargısı oluşmuş. Adalet yüce efendinin keyfine kalmış.
Eğitim dinselleştirilmiş. Sağlık iflas etmiş. Kerameti kendinden menkul tarikatlar devleti parsel parsel bürümüş!
Bürokrasi çökmüş. Devlet mekanizması felç olmuş. Felaketler peş peşe geldikçe devletin yetersizliği kabak gibi görünür olmuş.
Pahalılık, enflasyon, işsizlik had safhaya gelmiş. Açlık baş göstermiş. İçe kapanma, ümitsizlik, yeis, çaresizlik, gelecekten beklentisi kalmamak toplumu bir virüs gibi sarmış, intiharlar, şiddet, cinayetler artmış. Fırsatını bulan yurt dışına kapağı atmış.
Kötülük, fırsatçılık, yolunu bulma, işini halletme, rüşvet, iltimas, liyakatsizlik almış yürümüş. Mafia düzeni katman katman topluma yayılır olmuş. Toplum çürümüş! Sevgisizlik ve tahammülsüzlük sokaktaki masum canlara kadar yıkıcı sonuçlar vermeye başlamış.
Doğa ve çevre katliamları hukuk, bürokrasi ve kolluk gücü kullanılarak legal hale getirilmiş! Beton dininin paraya tapan müritleri etrafımızı sarmış.
Koca ülke mülteci deposu olmuş, demografik yapı bilerek tahrif edilmiş. Kolayca vatandaşlık verilen, sayıları belirsiz göçmen oy deposu olarak kenara ayrılmış.
Ayda milyonlarca lira maaş ödedikleri trollerinin öncülüğünde isyan ve itiraz edenin anında tepesine binilmiş, canına okunmuş.
Basın esir edilmiş. Özgür basın ise sürekli acı bedel ödemek zorunda bırakılarak yıldırılmaya çalışılmış.
Sadaka ve aralıksız din propagandasıyla cahil kesim oy deposuna dönüştürülmüş.
Seçim ve sandık, sürekli iktidara kazandıran bir enstrümana dönüşmüş. İktidarın seçim propagandasını, devletin gücünü arkasına alarak sınır tanımayan dezenformasyona, yalan ve iftira üretimine dayandırırken muhalefet kıskaç altında kıpırdayamaz, sürekli savunmada olan bir hale gelmiş.
Olay artık öyle hale gelmiş ki, iktidar sahipleri" Bize oy vermezseniz hizmet mizmet yok, kusura bakmayın!" diyebilecek hadsizliğe kadar gelmiş!
Bu liste sayfalarca uzar gider.
Şu listeye rağmen hala ana muhalefeti yıpratmaya, ezmeye, kötülemeye devam eden bir insan;
bir ringde kolları arkadan bağlanmış bir boksör ile eldiven üstü muştalı, üzeri zırhlı boksörün dövüşünü seyrederken maçın adaletsizliğini protesto edip eline geçeni tribüne atıp, ıslık çalarak yuh çekecek yerde,"Tüüü beceriksiz, tüüü senin kalıbına, tüüü yetersiz, bu mu len senin boksörlüğün? diyerek elleri bağlı boksöre kötü tezahürat yapıyor demektir.
Kendilerini bu duyarsızlıkları için kutluyorum. Çünkü insan evladının gelebileceği en uç duyarsızlık seviyesine ulaşmışlardır ve bu da beğeniriz, beğenmeyiz bir BAŞARIdır. Helal olsun!...
22 notes
·
View notes
Text
Geçen yıl NASS vardı, faiz haramdı. Faiz %8,5 idi ve bugün faiz %50 oldu!
Eee Nass orada duruyor….
arada “faiz helaldir” diyen yeni bir ayet geldi de biz mi duymadık?
Biz yazınca çekirge gibi zıplıyordunuz 3. faiz artışında önce zıplamanız durdu.. sonra ne yapacağınızı nasıl savunacağınızı bilemediniz…”faiz sebep enflasyon sonuç”du öyle mi? Faiz indi indi indi enflasyon çıktı çıktı çıktı ortada TL değeri kalmadı sonra da mecbur kalındı bu sefer faiz arttırmaya… Bu Bilgi, şıpsevdi sakızında yazıyor…bazılarınız üniversite de ekonomi hocasıydı
ekonomi rayına oturacak enflasyon düşecek döviz düşecek diyordunuz
Bizleri dezenformasyon yapmakla suçluyordunuz hedef gösteriyordunuz
Yalama yavşak herifler
Sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler pazarda 2 limon satamaz be…
Yalakalık ayrı şey bilim ayrı şey Yavşaklık ayrı şey gerçeklerle yüzleşmek ayrı…
Gerçek çıkınca ortaya elinizde de karakteriniz kaldı
Madem faiz arttırılabiliyordu da 3 sene memleketin dövizi neden satıldı neden KKM ye dönüldü…ondan bundan swaplandık?
YETKİ - ETKİ PARADOKSU
Şubat 2015 Mart 2024 Dolar : 2,40 ₺ 32,20 ₺ Euro : 2,80 ₺ 35,50 ₺ Enflasyon: %8,77 %67,07(TÜİK) Faiz : %7,25 %50,00(TCMB) Benzin. :3 ₺. 44₺ (Reel Faiz = [(1 + Net Nominal Faiz) / (1 + Beklenen Enflasyon)] – 1) dir..
Linkedin’ e uygun bankacı bilgimle ciddi ciddi yazıyorum….
Merkez Bankası anketine katılanların Şubat 2024 itibarıyla bir yıl sonrası için enflasyon beklentisi yüzde 37,78 olarak ortaya çıkmış bulunuyor. Net nominal faizi % 40,74 olarak alır ve anket sonucunu da beklenen enflasyon olarak alırsak reel faiz hesabını şöyle yapabiliriz:
Reel Faiz = [(1 + 0,4074) / (1 + 0,3778)] - 1 = 0, 02148, yani yaklaşık olarak % 2,15.
Buna göre reel faiz yüzde 2,15 olarak hesaplanır. Bu durumda pozitif reel faiz söz konusu demektir, bir başka deyişle enflasyondan arındırıldığında bile mevduat faizinden para kazanılmış olur.
Eğer bizim beklentimiz enflasyonun bugünkü düzeyinde (% 65) kalacağı şeklindeyse o zaman reel faiz % - 14,7 olarak bulunur. Bu durumda negatif reel faiz söz konusu demektir, bir başka deyişle enflasyondan arındırıldığında mevduat faizi bize para kaybettirmiş olur. Yani Reel faiz denkleminde yer alan faiz bugün geçerli olan faiz oranı, beklenen enflasyon ise gelecekte olması beklenen enflasyon düzeyini ifade eder. Bununla birlikte bir yıl önceki net nominal faizi ve bugünkü enflasyonu alırsak bugün için gerçekleşmiş reel faizi hesaplayabiliriz. Bir yıl önce nominal mevduat faizi yüzde 20 dolayındaydı. Bunun yüzde 3 gelir verisi stopajı sonrasındaki net oranı (net nominal faiz oranı) % 19,4 olur. Yılbaşında elindeki 1.000.000 milyon TL’siyle alabileceği mal ve hizmeti almayıp parasını % 19,4 net nominal faizle bankaya yatıran bir kişinin bugün elinde (anapara + faiz olarak) 1.194.000 TL var demektir. Yılbaşında 1.000.000 TL’ye alabileceği mal ve hizmeti enflasyon nedeniyle bugün % 65 enflasyon nedeniyle 1.650.00 TL’ye satın alabileceğini düşünürsek bu kişinin (1.650.000 – 1.194.000 =) 456.000 TL zararda olduğunu hesaplayabiliriz. Bir başka ifadeyle bu kişi, faiz geliri elde etmiş olmasına karşılık yılbaşındaki satın alma gücünün neredeyse yarısına gerilemiş durumdadır.
Yerel seçimlerin birinde muhteşem muhtar adayı kobranın sloganı. yetkiyi verdiğiniz an, etkiyi içinizde hissedebilirsiniz.. muhtar kobranın seçmeni bşr sonraki seçimlerde kısmetse oyunu leyleğe verdi..
Bir hikaye anlatayım: “Muhtar köye gelen bir milletvekiline: -İki büyük problemimiz var, der.
Milletvekili: -Lafı mı olur muhtar, söyle halledelim.
Birinci sorun, der muhtar. Köyde sağlık ocağı var ama doktor yok.
Hemen sağlık bakanı'nı arayıp hallediyorum, der milletvekili.
Cep telefonunu çıkarıp birisiyle konuşur. -Tamam, doktor yarın sabah burada olacak. İkinci soru ne?
Muhtar: Köyümüzde hiç bir telefon çekmiyor.”
Ben olsam CV lerin başına yazardım “Ver yetkiyi gör etkiyi”
youtube
8 notes
·
View notes
Photo
(Bakan Şimşek: Reel sektörün enflasyon beklentisi gerçekçi değil! Maliye politikasının 2025'te bu seneye göre daha sıkı olacağını belirten Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Kötümser olmak için hiçbir sebep yok. Reel sektörün enflasyon beklentisi gerçeği yansıtmıyor" dedi. gönderdi)
Bakan Şimşek: Reel sektörün enflasyon beklentisi gerçekçi değil! Maliye politikasının 2025'te bu seneye göre daha sıkı olacağını belirten Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Kötümser olmak için hiçbir sebep yok. Reel sektörün enflasyon beklentisi gerçeği yansıtmıyor" dedi. https://devrimcidinnno.wordpress.com/2024/11/26/bakan-simsek-reel-sektorun-enflasyon-beklentisi-gercekci-degil-maliye-politikasinin-2025te-bu-seneye-gore-daha-siki-olacagini-belirten-hazine-ve-maliye-bakani-mehmet-simsek-kotumser-olmak-icin/ Bakan Şimşek: Reel sektörün enflasyon beklentisi gerçekçi değil! Maliye politikasının 2025'te bu seneye göre daha sıkı olacağını belirten Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Kötümser olmak için hiçbir sebep yok. Reel sektörün enflasyon beklentisi gerçeği yansıtmıyor" dedi.
0 notes
Text
TCMB anketi: Yıl sonu dolar ve enflasyon beklentisi ne oldu?
TCMB anketi: Yıl sonu dolar ve enflasyon beklentisi ne oldu?
0 notes
Text
Enflasyon raporu ve asgari ücret - Hayri Kozanoğlu
2024 yılının 4’üncü ve son Enflasyon Raporu geçtiğimiz hafta açıklandı ve 2025 yılsonu enflasyonu yüzde 21’e çekildi. Ama isterseniz önce ekim ayı enflasyon verilerine bir göz atalım. Ekim ayında tüketici fiyatları yüzde 2,88 arttı. Bilindiği gibi Merkez Bankası (TCMB) yılın son çeyreği için aylık yüzde 1,50’lik bir enflasyon beklentisi içerisindeydi. Böylelikle dezenflasyon programında işlerin…
0 notes
Text
Rusya: Ukrayna, Güvenilir Bir Transit Ülke Olmaktan Uzaklaşıyor
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Moskova’da düzenlediği basın toplantısında, Rus enerji sektörüne ve genel ekonomisine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Enflasyon Oranında Düşüş Beklentisi Enflasyon oranındaki artışın yavaşlama dönemine girdiğini dile getiren Novak, “Ekim ayı itibarıyla enflasyon oranı yüzde 8,5 seviyesindeydi ve yıl sonuna kadar yüzde 8’e düşmesini…
0 notes
Text
Bursalı firmalar yıl sonu için faiz indirimi beklentisinde
https://pazaryerigundem.com/haber/191744/bursali-firmalar-yil-sonu-icin-faiz-indirimi-beklentisinde/
Bursalı firmalar yıl sonu için faiz indirimi beklentisinde
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD), Bursa ekonomisinin nabzını tutmak adına üyeleri nezdinde Ekim 2024’te gerçekleştirdiği, BUSİAD İktisadi Yönelim Anketi’nin sonuçlarını açıkladı.
BURSA(İGFA) – Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Özdemir’in katkılarıyla gerçekleştirilen çalışmada, beklenenden daha yavaş düşen bir enflasyon algını ifade eden anket katılımcısı firmalar, yıl sonunda faiz indirimine de hazırlar.
Türkiye ekonomisinde, izlenen sıkı para politikası ve mali disipline yönelik önlemlerin katkısıyla dezenflasyonun 2024 yılının ikinci yarısından itibaren başlayacağı öngörülmekteydi. Yılın son çeyreğine girilirken para politikası ve finansal koşullardaki sıkılaşmanın gecikmeli etkileri ile birlikte iktisadi faaliyetteki ivme kaybının belirginleştiği gözlenmektedir. Bununla birlikte, yıllık TÜFE enflasyonu yüzde 50’nin altına gelse de aylık düzeyler ve çekirdek enflasyonun mevcut görünümü enflasyonun ana eğiliminde arzulanan düşüşün henüz gerçekleşmediğini ortaya koymaktadır. Ekim 2024 (2024 III. Çeyrek) BUSİAD İktisadi Yönelim Anketine verilen yanıtlar iktisadi faaliyet açısından gözlenen yavaşlama itibariyle karışık sinyaller vermektedir. Öte yandan ücret ve maliyetler açısından ankete verilen yanıtlar ekonominin mevcut eğilimleri ile uyumlu bir görünümü sunmaktadır. Ankete verilen yanıtlar firmaların yılın son çeyreğinde faiz oranlarında indirim beklentisi içinde olduklarını yansıtmaktadır. Bu çerçevede ankete verilen yanıtların bir önceki çeyreğe göre değişimi, toplulaştırılmış halde aşağıda sunulmaktadır:
İHRACATTA BEKLENTİ…
İhracat yapan firmalar, aynı istihdamda olduğu gibi gelecek üç aya ait ihracat siparişlerinin bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak çok azda olsa artış yönünde bir değişim göstermesini beklemekte olup ihracatlarının genelde aynı seviyede kalacağını belirtmişleridir. Firmaların faiz riskinde yatay bir görünüm gözlenmektedir. Ortalama olarak faiz riski, bir önceki çeyreğe göre imalat sanayi için yukarı yönlü bir sıçrama sergilemiştir. Firmaların bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak kur risklerinde bir artış olduğu görülmektedir. İmalat sanayinin bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak kur riskinde bir sıçrama izlenmektedir. Geçmiş 3 aya kıyasla firmaların finansman ihtiyacının bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak azalış yönünde değiştiği görülmektedir. Ayrıca firmaların gelecek üç aylık dönemde TL cinsi kredi faiz oranına ilişkin beklentisi, bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak önemli ölçüde aşağı yönlü değişim göstermiştir.
Ankete katılan tüm firmalar itibariyle, döviz kurundaki değişimlerin satış fiyatlarını etkileme hızı 0-3 ay arasındaki eğilimini korurken, imalat sanayinde bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak hızın zayıfladığı gözlenmektedir. Ankete katılan firmalar gelecek 3 ayda ortalama birim maliyetlerinin artmasını beklerken, artış yönündeki değişim beklentisinin bir önceki çeyreğe göre daha zayıf olduğu gözlenmektedir. Tüm firmalar, gelecek 3 aya ilişkin satış fiyatlarının bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak azalış yönünde değişeceğini beklerken, söz konusu beklentinin imalat sanayinde ortalama olarak yukarı yönlü değiştiği gözlenmektedir. Firmaların yıl sonu yıllık üretici fiyatları enflasyonu beklentisi, bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak artış yönünde değişim gösterirken söz konusu değişimin imalat sanayinde daha sınırlı olduğu izlenmektedir. Bu haliyle enflasyondaki gerilemenin henüz firmaların bekleyişlerine kalıcı olarak yansımadığı gözlenmektedir.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Yoksulluk Meseli
Gelip geçici, adı bir anılıp hiçbir türlü gerçeklikte var edilip edilemediği muamma bir hali meseli bildiriyor cumhuriyet. Lafazanlığın, onca boşa doluya bildirilen tahayyülün, açıkta ve aleni bir biçimde yinelenen her türden bakışın ortaklığını değil ayrıştırmasını var eden bir cumhuriyet perspektifi bugün yineleniyor, yenileniyor. Yüz birinci yılına girmiş olanı, bırak ilerlemeyi, başlanan noktanın da pek çok anlamda gerisine yollamış olagelen bir erk muktedir iktidar pratiği söz konusu edilmelidir. Asırlık bir yazılımın, olduğu gibi hala tek tip bir olgular dizisi kılınmış, tekdüze, monoton, hep tek sesin duyulduğu, bildirildiği bir zeminin gerçekliği bugün o baş efendinin gözetiminde, var ediliyor. Kendisinin tensipleri ve tahayyülleri doğrultusunda memleketin demokrasiden uzağa konumlandırıldığı bir hal, zeminin gerçekliğinde ilerleniyor. Her şey silme bir yıkıcılığın, her an bilindiği zikredilip durulanı aşan bir çürümenin kılınır. Yüz bir koca yılda varılan eşiğin korkunçluğunun en kestirmeden sureti temsilinin ortalık yerine demirler ülke. Tümüyle hakkaniyetin hiçe en kısa yoldan vardığı bir eşiktir mesele. Dön dolaş başa sar, yüz birinci yılında daha temel olagelen hakların eksik gedik kılındığı bir menzil vardır, gerçekten!
Ekonominin kör topal bir hale mahkum kılındığı, gündelik yaşam ihtimalinin sıfırlanması çabasının artık giz değil doğrudan var edilebildiği bir düzlemdir misal gerçekten gerçek kılınan. Bir asırdan sonrasında olabildiğince yalın bir biçimde sınamaların salt / sade ve sadece sıradan insana denk getirildiği bir kısır döngü içerisinde hayatın ehveni tuzla buz olunur. Bütün birleşik / müşterek pratiklerin zehir edildiği yerde, cukkaya, yağmaya ve tüm o rant girdabına kendini kaptıranların görmediği bir Türkiye gerçekliği var edilir en kestirmeden. Asgari ücretin alım gücünün eridiği bir zeminde, gelecek yılın başına uygun görülürse yapılacak “zammın” yüzde yirmi beş dolaylarında olduğu zikredilir, ufaktan en kısacık meramla. İyi de bunca azdan az kalmış, gelecek sene de o denilen oranda yapılacak en ufak bir düzenlemenin dahi alım gücünü daha da alaşağı edeceği, diplere en dibe kesintisiz yollayacağı muhakkak iken o kadar kolayca “yoksunluğa” mahkum etmek midir, yüz birinci yılında cumhuriyetin var edeceği, nedir! BirGün Gazetesine bağlanalım:
“IMF’nin iktidara işaret ettiği ve ekonomi yönetiminin planladığı asgari ücrete yüzde 25’lik zam, daha hayata geçmeden açlık sınırının altında kaldı.
Türk-İş, ekim ayı açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. Türk-İş’in hesaplamasına göre, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını anlatan açlık sınırı 20 bin 431,83 TL’ye yükseldi. Açlık sınırı, mevcut asgari ücretin 3 bin 430 lira üstüne çıktı. Açlık sınırı, en düşük emekli aylığı olan 12 bin 500 TL’nin de 7 bin 931 üstüne çıkmış oldu. Gıda harcaması ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı olan yoksulluk sınırı ise 66 bin 553,19 TL’ye yükseldi. Ekimde yoksulluk katı, asgari ücretin 4 katı oldu.
Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık bir buçuk asgari ücrete eşdeğer biçimde 26 bin 526,77 TL’ye yükseldi. Yaşam maliyeti, asgari ücretin 9 bin 524 TL üstüne çıktı.
∗∗∗
Halkın Beklentisi Yıllık %107
Koç Üniversitesi ve KONDA işbirliğiyle hazırlanan Türkiye Hanehalkı Enflasyon Beklenti Anketi'nde (TEBA) hanehalkı yıllık enflasyon beklentisi ekim ayında bir önceki aya göre 2 puan gerilemesine rağmen yüksek seyrini korudu. Yurttaşın yıllık enflasyon beklentisi ekimde yüzde 107 oldu. TEBA anketinde, tüketici davranışlarına dair tespitler de dikkat çekti. Ankete katılanların yüzde 42'si, enflasyon beklentisine karşı alım gücünü korumak için kredi kartı veya taksitle ödemeye yöneldi. Bakan Şimşek'in, tüketimi baskılama amacıyla hareket ettiğini iddia ettiği politikalarının etkili olmadığı raporla gözler önüne serildi. Yurttaş, enflasyon beklentisi yükseldikçe harcama talebini öne çekti.
∗∗∗
Sebze Meyvenin Kilosu 50 Lirayı Aştı
Mutfağın enflasyonu da raporda öne çıktı. Rapora göre ekimde gıda fiyatları aylık yüzde 3,03, yıllık yüzde 49,31 arttı. On aylık değişim oranı da yüzde 41,57 oldu. Raporda, dana eti fiyatında bu ay yüzde 5, kuzu eti fiyatında ise yüzde 3 artış olduğu tespit edildi. Makarna fiyatları da bir ayda yüzde 7,5 arttı. Taze meyve-sebze fiyatları bu ay sebze fiyatlarındaki artışın etkisiyle yükseldi. Raporda, “Pazar esnafı alım gücünün gerilemesi nedeniyle müşterilerin azalmasından şikayet etmektedir” denildi. Meyve fiyatlarında ortalamada yüzde 22,5 azalma tespit edilirken, sebze fiyatlarında ise ortalamada yüzde 21’lik artış tespit edildi. Yurttaş, ekim ayında sebzenin kilosuna ortalama 50,21 TL, meyvenin kilosuna ortalama 53,12 TL harcadı.”
Rakamlar salt olan biteni değil aynı zamanda, cumhuriyetin katakulli ile nasıl herkesin hem gününü, hem geleceğini alt etmek için uğraş verildiğini de örnekliyor. Yirmi iki yıllık bir iktidarın var ettiği yegane şeyin daha derin, kalıcı, geriye dönülemeyecek bir yoksunlaştırma sürekliliği hali artık yabancımız değildir. Her şekilde masallar anlatılıp dururken, daha yepyeni müşterek bir itirazla gerisin geriye döndürülen “savunma sanayi destekleme” kesintisi gibi abuk hamlelerin çat kapı çıka gelebileceği bir zeminde muğlak kalmayan bir sınırlandırma gerçekliği var edilir. Suya yazar gibi yıllar yılıdır bildirilenin o bir avuç sermaye, nüfusun yüzde beşini geçmeyen bir kitle, yağmacı / rantçı / hırsızları besleye duran bir düzlemin sınırsız bir biçimde sıradan insana reva gördüğü şey afaki utanmazlıktır. “Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Türkiye'nin kredi notunu "B+"dan "BB-"ye yükseltirken, kredi notu görünümünü "durağan" olarak belirledi.” Memleketin ekonomik gücünü yeniden tesis ediyoruz derken, sermayenin has kalelerine verilen vaatler, tutulmasına devam olunan diyetler gibi nicesini ardıl sıra var eden bir ülkenin notu güncellenir, bir sermaye tetikçisi makam tarafından. Ol asgari ücretle yaşamaya çalışan insanlara doğrudan hiçbir iyileştirmeyi reva görmeyip, eline kan oturmuş sermayenin yarenliğini / yol açıcılığını / ön temizleyiciliğini yapagelen ülkeye de bu mu yeis görülecekti, tabi ki o da kervana dizilecektir. Hizasını, haddini o ülke de görecekti, görür, gösterilir.
3 Kasım 2022 seçimlerinden bu yana süre giden bir hengamenin tam da ortasında yaşam sathı mahalli derdest ediliyor. Ak parti ve mahdumu olagelen siyasi çatıların, bağnazlıkla biteviye milliyetçiliği empoze ettiği, her sıkıştığı durumda kendi elleriyle icra ettiği belli başlı terörle çıkageldiği bir zeminde hayat ehven kılınamıyor. Demokrasi, eşitlik, adaletin eksik kılındığı bir yer, açlığın da standart bir sabite dönüştürüldüğü zemin kılınıyor, kılındı. Politika Kolektifi’nin BirGün Pazar için kaleme aldığı makale cumhuriyet pratiğinin her nasıl adım adım içinin boşaltıldığını da göstere gelen bir hatırlatıcıdır, ilgilisine paylaşalım.
“Biz yola çıkarken 3Y ile mücadele dedik; yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar.” Baş efendinin ara ara paylaştığı bu cümlenin / meramın nasıl delik deşik olunduğu yaşanan her gün var edilen her kötülükle biraz daha belirginleşir. Tümüyle nobran bir ülkenin hal ve imalinin eksik kılınan parçaları, o yolsuzluklar, yasakların birbiri ardına yeniden imal edilmesiyle çıkagelir. Yoksulluk / yoksunluk bütün bunların tamamlayıcısı, bir ülkenin tam ve eksiksiz esaretinin ögesi olarak paylaşılır. Düze çıkıyoruz, bak yarın her şey daha iyi olacak denilirken yirmi iki yıllık iktidar tahayyülünde kuşatma kesintisiz kılınır. Çürüme, cürmün öne geçtiği sahneleme, dur durak bilmeden var edilen kötülük, sürekli pohpohlanan nefretle, bir söylem olmaktan öteye taşınan hiddetle birlikte kötülük sarmalı bir ülke var edilir. Her günü ekonomik olduğu kadar sosyopolitik bir cendere haline iyice dönüştürülmüş olagelen menzilde onca yaranın varlığı söz konusuyken hangi yeni yüzyılın bahsi açılabilir ki? Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar birer standart kılınırken, cerahat her yeri tastamam kuşatmaya devam olurken, cumhurun elinden tüm itiraz hakları, müşterek savununun imkansızlara terk edilmesi, yıkıcılık daim sınama ve bedel tahayyülleri var edilirken sahiden nedir ki başlayan yeni yüzyıl, henüz yüz artı bir yıl. Sorguluyor musunuz? Cerahatin, cürmün, ceberut aklın eylediği yıkımın istikametine ayıyor musunuz, yolunuz her nereye?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel İçin Kaynakça: Immigration via Timeout İstanbul
Meramda Paylaşılan Haber
Açlık Sınırı Zam Planını Da Geçti - BirGün https://www.birgun.net/haber/aclik-siniri-zam-planini-da-gecti-572180
#meram#arzihal#türkiye#yüzüncü yıl#yol nereye?#tahakküm#yolsuzluk#yoksulluk#yasak#denetim#gözetim#tehdit#akparti#baş amir#ekonomik#cendere#karanlık çağ#cürüm#hayat#istikamet#yol#mesele#çürüme#başka türkiye vardır#demokrasi#ide#akıl#zor zamanlar#cerahat çürütür#kötülük
0 notes
Link
Euro bölgesindeki tüketicilerin enflasyon beklentisi, tarihî bir düşüş yaşadı. Ekonomik göstergeler ve piyasa dinamikleri hakkında detaylı analizler için makalemizi okuyun.
0 notes
Text
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Ekim Ayı Piyasa Katılımcıları Anketi Sonuçları
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın Ekim Ayı Piyasa Katılımcıları Anketi Sonuçları Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılının ekim ayına dair Piyasa Katılımcıları Anketi’nin sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. Anket, ekonomik beklentilerin yönü hakkında önemli ipuçları sunmakta ve piyasa katılımcılarının öngörülerini yansıtmaktadır. ENFLASYON BEKLENTİSİ 2023 yılı sonu için Tüketici…
#büyüme beklentisi#dolar kuru#Ekim 2023#enflasyon beklentisi#faiz oranı#Piyasa Katılımcıları#Türkiye ekonomisi#TCMB
0 notes
Text
Merkez Bankası anketinde enflasyon ve dolar tahmini geriledi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre, Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) yıl sonu artış beklentisi yüzde 43,14’e geriledi. TCMB, reel ve finansal sektör temsilcileri ile profesyonellerden oluşan 64 katılımcıyla gerçekleştirdiği eylül ayı Piyasa Katılımcıları Anketi’ni yayınladı. Buna göre, geçen ay yüzde 2,22 olan eylül ayı TÜFE artışı beklentisi, bu anket…
View On WordPress
0 notes
Text
FKB Ekonomik Görünüm Endeksi Haziran Ayı Değerlendirmesi Finansal Kurumlar Birliği’nin (FKB) İstanbul Üniversitesi iş birliğinde geliştirdiği “FKB Ekonomik Görünüm Endeksi”nin (FKB-EGE) Haziran ayı bülteni yayımlandı...
0 notes
Text
ABD'de Enflasyon Endişesi: Piyasalarda Dalgalanma Bekleniyor
Cuma günü açıklanan verilere göre, tüketici güveni, enflasyon beklentilerindeki artışın etkisiyle 6 ayın en düşük seviyesine geriledi. Kısa vadeli enflasyon beklentisi yüzde 3,5’e, uzun vadeli beklenti ise yüzde 3,1’e çıktı. Fed yetkililerinin açıklamaları da piyasalar tarafından yakından takip ediliyor. Dallas Fed Başkanı Lorie Logan, para politikasının enflasyonu hedefe indirecek kadar sıkı…
View On WordPress
0 notes
Photo
(Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre ekonomistlerin yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 44,11, dolar kuru tahmini ise 36,63 lira oldu. Merkez Bankası, dolar ve enflasyonda yıl sonuna ilişkin tahminleri açıkladı. gönderdi)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre ekonomistlerin yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 44,11, dolar kuru tahmini ise 36,63 lira oldu. Merkez Bankası, dolar ve enflasyonda yıl sonuna ilişkin tahminleri açıkladı. https://devrimcidinnno.wordpress.com/2024/10/11/turkiye-cumhuriyet-merkez-bankasi-piyasa-katilimcilari-anketine-gore-ekonomistlerin-yil-sonu-enflasyon-beklentisi-yuzde-4411-dolar-kuru-tahmini-ise-3663-lira-oldu-merkez-bankasi-dolar/ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre ekonomistlerin yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 44,11, dolar kuru tahmini ise 36,63 lira oldu. Merkez Bankası, dolar ve enflasyonda yıl sonuna ilişkin tahminleri açıkladı.
0 notes
Link
Merkez Bankası (TCMB), nisan ayı piyasa katılımcıları anketi sonuçlarını açıkladı.Buna göre, bir önceki ankette 40,53 olan 2024 yıl sonu dolar/TL beklentisi nisan anketinde 40,01 oldu.Mart anketinde 42,79 olan 12 ay sonrası dolar kuru beklentisi ise nisan anketinde 42,47 TL olarak gerçekleşti.FAİZ BEKLENTİSİ YÜKSELDİKatılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 45,82 iken bu anket döneminde yüzde 51,43 oldu.TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 45 iken bu anket döneminde yüzde 50,00 olarak açıklandı.ENFLASYON BEKLENTİLERİNDE TOPARLANMAKatılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi mart anketinde yüzde 44,19 iken nisan anketinde yüzde 44,16 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 36,70 iken, bu anket döneminde yüzde 35,17 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 22,67 ve yüzde 22,05 olarak gerçekleşti.BÜYÜME BEKLENTİSİ SABİT KALDIKatılımcıların GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde ve bu anket döneminde yüzde 3,3 olarak gerçekleşti.GSYH 2025 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 3,8 iken, bu anket döneminde yüzde 3,7'ye geriledi.
0 notes