#en iyi inşaat mühendisleri
Explore tagged Tumblr posts
Text
Japon Rapidus Şirketi, 2025'te 2nm çiplerin pilot üretimine başlayacak
CEO Atsuyoshi Koike, Japon startup Rapidus'un 2 nm çiplerin pilot üretimini Nisan 2025'te başlatmayı planladığını söyledi. IBM ve küresel araştırma kuruluşu Imec, şirketin ileri teknolojik süreçte uzmanlaşmasına yardımcı oluyor . Yenilikçi levha işleme teknolojisi, üretim döngü sürelerini azaltarak Rapidus'a TSMC ve Samsung'a karşı rekabet avantajı sağlayabilir. "Eğer maliyet aynıysa, geleneksel bir tesise göre iki ila üç kat daha hızlı sağlayabilirsem müşteri neyi tercih eder? - Koike tartışıyor. " 2 nm'ye geçecek kadar hızlı değiliz, ancak yetişebiliriz çünkü hızlı bir şekilde yükselmemize olanak tanıyan yüksek hızlı geri bildirime sahibiz." Albright Stonebridge Group analisti Paul Triolo'ya göre iddialı projenin başarısını tahmin etmek zor: “Firma yetkin bir yönetime, Japon hükümetinin güçlü desteğine ve Imec ve IBM gibi saygın teknoloji ortaklarına sahip. Ancak müşteriler, Rapidus-IBM-Imec ekibinin öncülüğünü yaptığı ileri süreç teknolojisinin, küresel liderler TSMC ve Samsung ile aynı seviyede cazip performans ve maliyet sunabileceğinden emin olabilirler.” Yatırımcıları arasında Sony, Denso, Toyota, SoftBank ve Kioxia'nın yer aldığı Rapidus'un ticari üretime başlamak için daha fazla dış yatırıma ihtiyacı olacak. Koike, şirketinin toplam 5 trilyon yene (yaklaşık 31,8 milyar dolar) ihtiyaç duyacağını tahmin ediyor. Aynı zamanda Japon hükümeti, Rapidus'a yıllık sonuçlara göre sübvansiyon sağlamaya hazır. Şirket, ortak listesine Tenstorrent ve Esperanto gibi daha fazla AI çip geliştiricisini eklemeyi planlıyor. Koike, birçok Silikon Vadisi şirketinin müşterisi olmakla ilgilendiğini ancak şirketlerin isimlerini vermeyi reddettiğini söyledi. Rapidus, veri merkezlerinde yüksek performanslı bilgi işlem için yüksek güçlü çiplerin yanı sıra düşük güçlü uç bilişim için AI çipleri üretmeyi planlıyor. Rapidus, geleneksel olarak ayrı şirketler tarafından gerçekleştirilen çip üretim ve paketleme süreçlerini entegre ediyor . Koike'ye göre bu endüstrilerin mühendisleri "büyük bir duvarla ayrılmış durumda . " “Tartışma yok. Farklı diller konuşuyorlar. Şirketimde birbirleriyle konuşabilsinler diye bu duvarı kaldırdım” diye ekledi. Üretim ve paketlemenin entegre edilmesi teorik olarak döngü sürelerini azaltabilir. Rapidus şu anda bilinen iyi kalıbı (KGD) test etmek için yöntemler geliştiriyor ve yarı iletken endüstrisinde ilk kez süreç tasarım kitinden (PDK) montaj tasarım kitine (ADK) geçiyor. Rapidus, Japonya'nın Hokkaido adasının kuzeyindeki Chitose şehrinde tesis inşa etmek için Japonya'nın en eski ve en büyük inşaat şirketlerinden biri olan Kajima ile bir sözleşme imzaladı. Rapidus'a göre fabrikanın inşaatında şu anda 2.000-3.000 Kajima çalışanı var ve ekim ayında projeye yaklaşık 5.000 kişi dahil olacak. Rapidus şirketi halihazırda 400'den fazla mühendisi işe aldı ve personelini yılda 300 kişi daha artırmayı planlıyor. Bu yıl şirket, IBM tarafından geliştirilen 2nm teknolojisinde uzmanlaşmak için yaklaşık 200 tanesini ABD'ye gönderecek. Analistler, Japonya'daki vasıflı işgücü talebi ve TSMC, Western Digital, Micron ve Kioxia gibi rakiplerin üretim kapasitesinin artması nedeniyle şirketin personel çekme konusunda önemli zorluklarla karşılaşacağına inanıyor. Read the full article
0 notes
Text
CHP ile Erdoğan Görüşmesi, Fidan ile Putin Görüşmesi, BRICS ile Temas, Avrupa’da Aşırı Sağa Kayma, Aşırı İklim Olayları, Nükleer Savaş Tehdidi…
✍🏻 Orhan Ayber
https://www.gundemarsivi.com/chp-ile-erdogan-gorusmesi-fidan-ile-putin-gorusmesi-brics-ile-temas-avrupada-asiri-saga-kayma-asiri-iklim-olaylari-nukleer-savas-tehdidi/
Bu yazıyı okuyanlar, özellikle Adalet ve Hukuk‘a güvenmek isteyenler için Orhan Ayber‘in ve eşi Aysel Ayber‘in ve oğlu Murat Ayber’in önemli bir ricası var:
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası “Meslektaşlarımızın Tutuklu Yargılanmalarına İtiraz Ediyoruz” başlıklı bir kampanya başlattı. Ne yazık ki 27 Nisan 2024 tarihli açıklama hak ettiği ilgiyi görmedi. Israrla belirtmek isterim ki bu kampanya “Yargılanmasınlar” değil, “Adil ve önyargısız yargılansınlar” çağrısıdır. Twitter (X) ortamında @ce_emirhanaydin tarafından başlatılan “Mesleğini bir fotoğrafla anlat” kampanyası da çok anlamlıdır.
…
İç Siyaset:
CHP ile Sayın Erdoğan’ın görüşmeleri bence CHP adına bir kazanım değil.
Ak Partili Dışişleri Bakanı Rusya Federasyonu’nda mevkidaşının yanı sıra bizzat Putin ile de görüştü ki bu kanımca çok önemli bir gelişme. Bu hamleyi Sayın Özel yapmalı idi.
Dışişleri Bakanı ayrıca BRICS Üyeleri ile de temas kurdu ve üyelik teklifinde bulunuldu; işte bu çok önemli. Sayın Erdoğan şimdi G7 toplantısına iştirak etti. Bu gelişmelerin özeti: Türkiye’nin jeopolitiği son derece önemli. Günümüzde Türkiye bu avantajını iyi değerlendiriyor. Ne var ki önümüzdeki yıllarda oluşacak iki kutuplu Dünya’da Batı’yı (ABD, AB, özellikle NATO) tercih etmesi Türkiye’yi sıkıntıya sokar.
Avrupa’daki Gelişmeler:
Avrupa aşırı sağa savruluyor. Başlıca nedenleri: İslam düşmanlığı ve göçler.
Aşırı İklim Olayları:
Gezegenimizin geleceğinin en büyük tehdidi… Yıllarca bu tehdit üzerinde yazılar yazdım. Bazı “soytarı”ların “Başka gezegende hayat var mı?” söylemlerini bir kenara bırakıp bu tehdit üzerinde yoğunlaşmalıyız.
Aşırı hava olayları devamında kuraklık ve açlık sorunları ortaya çıkacak.
Son aylarda yine bu kadar önemli bir tehdit kendini göstermeye başladı: Nükleer savaş tehdidi.
Rus nükleer denizaltıları Küba limanlarına erişti.
Son yılların en gerilimli zamanı yaşanıyor.
Orhan Ayber
0 notes
Text
Eviniz Depreme Dayanıklı Mı? Deprem bölgesinde yer alan ülkelerde evin dayanıklı ve sağlam olması, oluşabilecek riski azaltan faktörler arasında yer alıyor. 1999 yılından bu yana yaşanan ve büyük tahribat yaratan Gölcük, Van, Elazığ gibi büyük depremlerin yanı sıra dönem dönem farklı bölgelerde yaşanan sarsıntılar, evlerin sağlamlığı konusunu sıkça gündeme getiriyor. Peki, bir evin depreme dayanıklı olup olmadığı nasıl anlaşılır? 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, evlerin olası bir depreme karşı dayanıklı olup olmadığını gösteren 7 detayı paylaştı. Binanın yaşı Binanın yaşı, yapının hangi deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapıldığı bilgisini verir. Daha güncel yönetmeliklere uyularak inşa edilen binaların dayanıklılık konusunda eski yönetmeliklere oranla daha başarılı olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca bina yaş aldıkça yapı malzemelerinin eskimesi binanın dayanıklılığını etkilemektedir. Zemin durumu Dere yatağı ya da doldurulmuş alanlar doğal afetlere karşı dayanıksız, sert zeminlerdeki yapılar ise daha dayanıklı kabul edilmektedir. Binanın temelinde yer altı suyu olup olmadığı da büyük önem taşır. Bu sular çekilip dışarı atılsalar da zeminde yeniden su birikmesiyle birlikte temele zarar vermesi söz konusudur. Onaylanmış projeye uygunluk Yapı projeleri en uygun şartlar göz önünde bulundurularak onaylanır ve yapılar bu onay alan projelere uygun inşa edilir. İnşa sonrasında da onaylanan projeye sadık kalınması önem taşımaktadır. Binaya sonradan kaçak kat çıkılması, asansör yapılması, tadilat sırasında kolonların kesilmesi gibi projede yer almayan uygulamalar binalara zarar verir ve risk teşkil eder. Taşıyıcı sistem sağlığı ve durumu Taşıyıcı sistemdeki çatlaklar ve kırıklar binanın dayanıklılığı hakkında bilgiler verir. Taşıyıcı sistemlerde herhangi bir çatlak yoksa bu bina dayanıklılığının yüksek olduğu anlamına gelmez. En doğru sonuç deprem dayanıklılık testleri ile öğrenilir. Binanın rutubet durumu Rutubet, binanın su yalıtımının iyi yapılmadığı ya da hasar gördüğünü anlamamızı sağlar. Özellikle bodrum kattaki rutubet zamanla binanın taşıyıcı sistemlerine zarar verir. Bundan dolayı herhangi bir rutubet durumunda önlem almak ve su kaçağını onarmakta fayda vardır. Yapıda kullanılan malzemenin kalitesi Yapıda kullanılan malzemelerin kalitesi en az zeminin durumu kadar önemlidir. Çünkü zemin sağlam olsa da kalitesiz malzeme kullanılarak yapılan binanın dayanıklılığı düşüktür. Beton kalitesi ancak inşaat mühendisleri gibi uzmanlar tarafından incelenip değerlendirilebilir. Deprem risk analizi Evlerin depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda daha güvenilir ve kesin sonuçlar görebilmek için binanın deprem risk analizinin yaptırılmasında fayda vardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylı kurumlara başvurarak deprem risk analizi yaptırılabilir. Bu işlem için binadaki herhangi bir mülk sahibinin ya da bina yöneticisinin talepte bulunması yeterli olacaktır. Deprem risk analizi ile genel olarak evde kullanılan betonun sağlamlığı ve olası deprem anında gösterebileceği dayanıklılık incelenir.
0 notes
Text
Eviniz Depreme Dayanıklı Mı? Deprem bölgesinde yer alan ülkelerde evin dayanıklı ve sağlam olması, oluşabilecek riski azaltan faktörler arasında yer alıyor. 1999 yılından bu yana yaşanan ve büyük tahribat yaratan Gölcük, Van, Elazığ gibi büyük depremlerin yanı sıra dönem dönem farklı bölgelerde yaşanan sarsıntılar, evlerin sağlamlığı konusunu sıkça gündeme getiriyor. Peki, bir evin depreme dayanıklı olup olmadığı nasıl anlaşılır? 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, evlerin olası bir depreme karşı dayanıklı olup olmadığını gösteren 7 detayı paylaştı. Binanın yaşı Binanın yaşı, yapının hangi deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapıldığı bilgisini verir. Daha güncel yönetmeliklere uyularak inşa edilen binaların dayanıklılık konusunda eski yönetmeliklere oranla daha başarılı olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca bina yaş aldıkça yapı malzemelerinin eskimesi binanın dayanıklılığını etkilemektedir. Zemin durumu Dere yatağı ya da doldurulmuş alanlar doğal afetlere karşı dayanıksız, sert zeminlerdeki yapılar ise daha dayanıklı kabul edilmektedir. Binanın temelinde yer altı suyu olup olmadığı da büyük önem taşır. Bu sular çekilip dışarı atılsalar da zeminde yeniden su birikmesiyle birlikte temele zarar vermesi söz konusudur. Onaylanmış projeye uygunluk Yapı projeleri en uygun şartlar göz önünde bulundurularak onaylanır ve yapılar bu onay alan projelere uygun inşa edilir. İnşa sonrasında da onaylanan projeye sadık kalınması önem taşımaktadır. Binaya sonradan kaçak kat çıkılması, asansör yapılması, tadilat sırasında kolonların kesilmesi gibi projede yer almayan uygulamalar binalara zarar verir ve risk teşkil eder. Taşıyıcı sistem sağlığı ve durumu Taşıyıcı sistemdeki çatlaklar ve kırıklar binanın dayanıklılığı hakkında bilgiler verir. Taşıyıcı sistemlerde herhangi bir çatlak yoksa bu bina dayanıklılığının yüksek olduğu anlamına gelmez. En doğru sonuç deprem dayanıklılık testleri ile öğrenilir. Binanın rutubet durumu Rutubet, binanın su yalıtımının iyi yapılmadığı ya da hasar gördüğünü anlamamızı sağlar. Özellikle bodrum kattaki rutubet zamanla binanın taşıyıcı sistemlerine zarar verir. Bundan dolayı herhangi bir rutubet durumunda önlem almak ve su kaçağını onarmakta fayda vardır. Yapıda kullanılan malzemenin kalitesi Yapıda kullanılan malzemelerin kalitesi en az zeminin durumu kadar önemlidir. Çünkü zemin sağlam olsa da kalitesiz malzeme kullanılarak yapılan binanın dayanıklılığı düşüktür. Beton kalitesi ancak inşaat mühendisleri gibi uzmanlar tarafından incelenip değerlendirilebilir. Deprem risk analizi Evlerin depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda daha güvenilir ve kesin sonuçlar görebilmek için binanın deprem risk analizinin yaptırılmasında fayda vardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylı kurumlara başvurarak deprem risk analizi yaptırılabilir. Bu işlem için binadaki herhangi bir mülk sahibinin ya da bina yöneticisinin talepte bulunması yeterli olacaktır. Deprem risk analizi ile genel olarak evde kullanılan betonun sağlamlığı ve olası deprem anında gösterebileceği dayanıklılık incelenir.
0 notes
Text
Eviniz Depreme Dayanıklı Mı? Deprem bölgesinde yer alan ülkelerde evin dayanıklı ve sağlam olması, oluşabilecek riski azaltan faktörler arasında yer alıyor. 1999 yılından bu yana yaşanan ve büyük tahribat yaratan Gölcük, Van, Elazığ gibi büyük depremlerin yanı sıra dönem dönem farklı bölgelerde yaşanan sarsıntılar, evlerin sağlamlığı konusunu sıkça gündeme getiriyor. Peki, bir evin depreme dayanıklı olup olmadığı nasıl anlaşılır? 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, evlerin olası bir depreme karşı dayanıklı olup olmadığını gösteren 7 detayı paylaştı. Binanın yaşı Binanın yaşı, yapının hangi deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapıldığı bilgisini verir. Daha güncel yönetmeliklere uyularak inşa edilen binaların dayanıklılık konusunda eski yönetmeliklere oranla daha başarılı olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca bina yaş aldıkça yapı malzemelerinin eskimesi binanın dayanıklılığını etkilemektedir. Zemin durumu Dere yatağı ya da doldurulmuş alanlar doğal afetlere karşı dayanıksız, sert zeminlerdeki yapılar ise daha dayanıklı kabul edilmektedir. Binanın temelinde yer altı suyu olup olmadığı da büyük önem taşır. Bu sular çekilip dışarı atılsalar da zeminde yeniden su birikmesiyle birlikte temele zarar vermesi söz konusudur. Onaylanmış projeye uygunluk Yapı projeleri en uygun şartlar göz önünde bulundurularak onaylanır ve yapılar bu onay alan projelere uygun inşa edilir. İnşa sonrasında da onaylanan projeye sadık kalınması önem taşımaktadır. Binaya sonradan kaçak kat çıkılması, asansör yapılması, tadilat sırasında kolonların kesilmesi gibi projede yer almayan uygulamalar binalara zarar verir ve risk teşkil eder. Taşıyıcı sistem sağlığı ve durumu Taşıyıcı sistemdeki çatlaklar ve kırıklar binanın dayanıklılığı hakkında bilgiler verir. Taşıyıcı sistemlerde herhangi bir çatlak yoksa bu bina dayanıklılığının yüksek olduğu anlamına gelmez. En doğru sonuç deprem dayanıklılık testleri ile öğrenilir. Binanın rutubet durumu Rutubet, binanın su yalıtımının iyi yapılmadığı ya da hasar gördüğünü anlamamızı sağlar. Özellikle bodrum kattaki rutubet zamanla binanın taşıyıcı sistemlerine zarar verir. Bundan dolayı herhangi bir rutubet durumunda önlem almak ve su kaçağını onarmakta fayda vardır. Yapıda kullanılan malzemenin kalitesi Yapıda kullanılan malzemelerin kalitesi en az zeminin durumu kadar önemlidir. Çünkü zemin sağlam olsa da kalitesiz malzeme kullanılarak yapılan binanın dayanıklılığı düşüktür. Beton kalitesi ancak inşaat mühendisleri gibi uzmanlar tarafından incelenip değerlendirilebilir. Deprem risk analizi Evlerin depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda daha güvenilir ve kesin sonuçlar görebilmek için binanın deprem risk analizinin yaptırılmasında fayda vardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylı kurumlara başvurarak deprem risk analizi yaptırılabilir. Bu işlem için binadaki herhangi bir mülk sahibinin ya da bina yöneticisinin talepte bulunması yeterli olacaktır. Deprem risk analizi ile genel olarak evde kullanılan betonun sağlamlığı ve olası deprem anında gösterebileceği dayanıklılık incelenir.
0 notes
Text
Eviniz Depreme Dayanıklı Mı? Deprem bölgesinde yer alan ülkelerde evin dayanıklı ve sağlam olması, oluşabilecek riski azaltan faktörler arasında yer alıyor. 1999 yılından bu yana yaşanan ve büyük tahribat yaratan Gölcük, Van, Elazığ gibi büyük depremlerin yanı sıra dönem dönem farklı bölgelerde yaşanan sarsıntılar, evlerin sağlamlığı konusunu sıkça gündeme getiriyor. Peki, bir evin depreme dayanıklı olup olmadığı nasıl anlaşılır? 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, evlerin olası bir depreme karşı dayanıklı olup olmadığını gösteren 7 detayı paylaştı. Binanın yaşı Binanın yaşı, yapının hangi deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapıldığı bilgisini verir. Daha güncel yönetmeliklere uyularak inşa edilen binaların dayanıklılık konusunda eski yönetmeliklere oranla daha başarılı olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca bina yaş aldıkça yapı malzemelerinin eskimesi binanın dayanıklılığını etkilemektedir. Zemin durumu Dere yatağı ya da doldurulmuş alanlar doğal afetlere karşı dayanıksız, sert zeminlerdeki yapılar ise daha dayanıklı kabul edilmektedir. Binanın temelinde yer altı suyu olup olmadığı da büyük önem taşır. Bu sular çekilip dışarı atılsalar da zeminde yeniden su birikmesiyle birlikte temele zarar vermesi söz konusudur. Onaylanmış projeye uygunluk Yapı projeleri en uygun şartlar göz önünde bulundurularak onaylanır ve yapılar bu onay alan projelere uygun inşa edilir. İnşa sonrasında da onaylanan projeye sadık kalınması önem taşımaktadır. Binaya sonradan kaçak kat çıkılması, asansör yapılması, tadilat sırasında kolonların kesilmesi gibi projede yer almayan uygulamalar binalara zarar verir ve risk teşkil eder. Taşıyıcı sistem sağlığı ve durumu Taşıyıcı sistemdeki çatlaklar ve kırıklar binanın dayanıklılığı hakkında bilgiler verir. Taşıyıcı sistemlerde herhangi bir çatlak yoksa bu bina dayanıklılığının yüksek olduğu anlamına gelmez. En doğru sonuç deprem dayanıklılık testleri ile öğrenilir. Binanın rutubet durumu Rutubet, binanın su yalıtımının iyi yapılmadığı ya da hasar gördüğünü anlamamızı sağlar. Özellikle bodrum kattaki rutubet zamanla binanın taşıyıcı sistemlerine zarar verir. Bundan dolayı herhangi bir rutubet durumunda önlem almak ve su kaçağını onarmakta fayda vardır. Yapıda kullanılan malzemenin kalitesi Yapıda kullanılan malzemelerin kalitesi en az zeminin durumu kadar önemlidir. Çünkü zemin sağlam olsa da kalitesiz malzeme kullanılarak yapılan binanın dayanıklılığı düşüktür. Beton kalitesi ancak inşaat mühendisleri gibi uzmanlar tarafından incelenip değerlendirilebilir. Deprem risk analizi Evlerin depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda daha güvenilir ve kesin sonuçlar görebilmek için binanın deprem risk analizinin yaptırılmasında fayda vardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylı kurumlara başvurarak deprem risk analizi yaptırılabilir. Bu işlem için binadaki herhangi bir mülk sahibinin ya da bina yöneticisinin talepte bulunması yeterli olacaktır. Deprem risk analizi ile genel olarak evde kullanılan betonun sağlamlığı ve olası deprem anında gösterebileceği dayanıklılık incelenir.
0 notes
Text
Eviniz Depreme Dayanıklı Mı? Deprem bölgesinde yer alan ülkelerde evin dayanıklı ve sağlam olması, oluşabilecek riski azaltan faktörler arasında yer alıyor. 1999 yılından bu yana yaşanan ve büyük tahribat yaratan Gölcük, Van, Elazığ gibi büyük depremlerin yanı sıra dönem dönem farklı bölgelerde yaşanan sarsıntılar, evlerin sağlamlığı konusunu sıkça gündeme getiriyor. Peki, bir evin depreme dayanıklı olup olmadığı nasıl anlaşılır? 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, evlerin olası bir depreme karşı dayanıklı olup olmadığını gösteren 7 detayı paylaştı. Binanın yaşı Binanın yaşı, yapının hangi deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapıldığı bilgisini verir. Daha güncel yönetmeliklere uyularak inşa edilen binaların dayanıklılık konusunda eski yönetmeliklere oranla daha başarılı olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca bina yaş aldıkça yapı malzemelerinin eskimesi binanın dayanıklılığını etkilemektedir. Zemin durumu Dere yatağı ya da doldurulmuş alanlar doğal afetlere karşı dayanıksız, sert zeminlerdeki yapılar ise daha dayanıklı kabul edilmektedir. Binanın temelinde yer altı suyu olup olmadığı da büyük önem taşır. Bu sular çekilip dışarı atılsalar da zeminde yeniden su birikmesiyle birlikte temele zarar vermesi söz konusudur. Onaylanmış projeye uygunluk Yapı projeleri en uygun şartlar göz önünde bulundurularak onaylanır ve yapılar bu onay alan projelere uygun inşa edilir. İnşa sonrasında da onaylanan projeye sadık kalınması önem taşımaktadır. Binaya sonradan kaçak kat çıkılması, asansör yapılması, tadilat sırasında kolonların kesilmesi gibi projede yer almayan uygulamalar binalara zarar verir ve risk teşkil eder. Taşıyıcı sistem sağlığı ve durumu Taşıyıcı sistemdeki çatlaklar ve kırıklar binanın dayanıklılığı hakkında bilgiler verir. Taşıyıcı sistemlerde herhangi bir çatlak yoksa bu bina dayanıklılığının yüksek olduğu anlamına gelmez. En doğru sonuç deprem dayanıklılık testleri ile öğrenilir. Binanın rutubet durumu Rutubet, binanın su yalıtımının iyi yapılmadığı ya da hasar gördüğünü anlamamızı sağlar. Özellikle bodrum kattaki rutubet zamanla binanın taşıyıcı sistemlerine zarar verir. Bundan dolayı herhangi bir rutubet durumunda önlem almak ve su kaçağını onarmakta fayda vardır. Yapıda kullanılan malzemenin kalitesi Yapıda kullanılan malzemelerin kalitesi en az zeminin durumu kadar önemlidir. Çünkü zemin sağlam olsa da kalitesiz malzeme kullanılarak yapılan binanın dayanıklılığı düşüktür. Beton kalitesi ancak inşaat mühendisleri gibi uzmanlar tarafından incelenip değerlendirilebilir. Deprem risk analizi Evlerin depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda daha güvenilir ve kesin sonuçlar görebilmek için binanın deprem risk analizinin yaptırılmasında fayda vardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylı kurumlara başvurarak deprem risk analizi yaptırılabilir. Bu işlem için binadaki herhangi bir mülk sahibinin ya da bina yöneticisinin talepte bulunması yeterli olacaktır. Deprem risk analizi ile genel olarak evde kullanılan betonun sağlamlığı ve olası deprem anında gösterebileceği dayanıklılık incelenir.
0 notes
Text
Eviniz Depreme Dayanıklı Mı? Deprem bölgesinde yer alan ülkelerde evin dayanıklı ve sağlam olması, oluşabilecek riski azaltan faktörler arasında yer alıyor. 1999 yılından bu yana yaşanan ve büyük tahribat yaratan Gölcük, Van, Elazığ gibi büyük depremlerin yanı sıra dönem dönem farklı bölgelerde yaşanan sarsıntılar, evlerin sağlamlığı konusunu sıkça gündeme getiriyor. Peki, bir evin depreme dayanıklı olup olmadığı nasıl anlaşılır? 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, evlerin olası bir depreme karşı dayanıklı olup olmadığını gösteren 7 detayı paylaştı. Binanın yaşı Binanın yaşı, yapının hangi deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapıldığı bilgisini verir. Daha güncel yönetmeliklere uyularak inşa edilen binaların dayanıklılık konusunda eski yönetmeliklere oranla daha başarılı olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca bina yaş aldıkça yapı malzemelerinin eskimesi binanın dayanıklılığını etkilemektedir. Zemin durumu Dere yatağı ya da doldurulmuş alanlar doğal afetlere karşı dayanıksız, sert zeminlerdeki yapılar ise daha dayanıklı kabul edilmektedir. Binanın temelinde yer altı suyu olup olmadığı da büyük önem taşır. Bu sular çekilip dışarı atılsalar da zeminde yeniden su birikmesiyle birlikte temele zarar vermesi söz konusudur. Onaylanmış projeye uygunluk Yapı projeleri en uygun şartlar göz önünde bulundurularak onaylanır ve yapılar bu onay alan projelere uygun inşa edilir. İnşa sonrasında da onaylanan projeye sadık kalınması önem taşımaktadır. Binaya sonradan kaçak kat çıkılması, asansör yapılması, tadilat sırasında kolonların kesilmesi gibi projede yer almayan uygulamalar binalara zarar verir ve risk teşkil eder. Taşıyıcı sistem sağlığı ve durumu Taşıyıcı sistemdeki çatlaklar ve kırıklar binanın dayanıklılığı hakkında bilgiler verir. Taşıyıcı sistemlerde herhangi bir çatlak yoksa bu bina dayanıklılığının yüksek olduğu anlamına gelmez. En doğru sonuç deprem dayanıklılık testleri ile öğrenilir. Binanın rutubet durumu Rutubet, binanın su yalıtımının iyi yapılmadığı ya da hasar gördüğünü anlamamızı sağlar. Özellikle bodrum kattaki rutubet zamanla binanın taşıyıcı sistemlerine zarar verir. Bundan dolayı herhangi bir rutubet durumunda önlem almak ve su kaçağını onarmakta fayda vardır. Yapıda kullanılan malzemenin kalitesi Yapıda kullanılan malzemelerin kalitesi en az zeminin durumu kadar önemlidir. Çünkü zemin sağlam olsa da kalitesiz malzeme kullanılarak yapılan binanın dayanıklılığı düşüktür. Beton kalitesi ancak inşaat mühendisleri gibi uzmanlar tarafından incelenip değerlendirilebilir. Deprem risk analizi Evlerin depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda daha güvenilir ve kesin sonuçlar görebilmek için binanın deprem risk analizinin yaptırılmasında fayda vardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylı kurumlara başvurarak deprem risk analizi yaptırılabilir. Bu işlem için binadaki herhangi bir mülk sahibinin ya da bina yöneticisinin talepte bulunması yeterli olacaktır. Deprem risk analizi ile genel olarak evde kullanılan betonun sağlamlığı ve olası deprem anında gösterebileceği dayanıklılık incelenir.
0 notes
Text
Balçova’ya Büyük Onur
Balçova Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası'na Büyük Onur Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) ve İsveç Olof Palme İnternational Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği Cinsiyet Eşitlikçi Dönüşüm Ödülleri yarışmasında; Balçova Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri İzmir Şube Başkanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü Beyaz Baretli Kadınlar Projesi, Fırsat Eşitliği ve Eğitim Alanında Sunulan En İyi Uygulama…
View On WordPress
0 notes
Text
Balçova’ya Büyük Onur
Balçova Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası'na Büyük Onur Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) ve İsveç Olof Palme İnternational Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği Cinsiyet Eşitlikçi Dönüşüm Ödülleri yarışmasında; Balçova Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri İzmir Şube Başkanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü Beyaz Baretli Kadınlar Projesi, Fırsat Eşitliği ve Eğitim Alanında Sunulan En İyi Uygulama…
View On WordPress
0 notes
Text
Balçova’ya Büyük Onur
Balçova Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası'na Büyük Onur Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) ve İsveç Olof Palme İnternational Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği Cinsiyet Eşitlikçi Dönüşüm Ödülleri yarışmasında; Balçova Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri İzmir Şube Başkanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü Beyaz Baretli Kadınlar Projesi, Fırsat Eşitliği ve Eğitim Alanında Sunulan En İyi Uygulama…
View On WordPress
0 notes
Photo
Amada Tech Asansör ve yürüyen merdiven üretiminde ileri teknoloji ve üstün kalite ile Türkiye’nin önde gelen lider asansör firmasıdır.Tasarım, Arge, Mühendislik, üretim, satış, kurulum ve bakımı bir bütün olarak entegre eden modern ve profesyonel bir asansör üreticisidir.
Binanız için mükemmel asansör tasarlamak için yüksek eğitimli mühendislerden oluşan teknik ekibimiz var. Bu sayede düzensiz ve karmaşık alanlarda montajına imkan veren asansörler oluşturuyor, hiçbir şey için endişelenmenize gerek kalmadan projenin tüm adımlarını hallediyoruz.
Her Tip Model ve Kapasitede Asansör İmalatı ve Montajı Özgün tasarımlarımızda yaşayan işlevsel, çarpıcı ve şık yaşamsal alanlar yaratıyoruz. Cesur ve farklı fikirlerimizi ilham veren binalara, iç mekanlara, tasarım ürünlerine ve objelerine dönüştürüyoruz. AmadaTech asansör olarak çağdaş bir vizyon ile konsept tasarımdan uygulama projelerine, inşaat sürecinden proje yönetimine kadar sunduğumuz hizmetlerimizdeki farklılık, pozitif bakış açımız ve enerjimizle birleştiriyoruz.
Türk mühendislik ürünü AmadaTECH ürünleri, yüksek nitelikli Türk mühendisleri tarafından tasarlanmakta ve müşterilerin güvenilir kalitede mükemmel ürünler almalarını sağlamaktadır. Biliyoruz ki, en iyi referans mutlu ve memnun müşteridir.
#AmadaTech#asansor#yuruyenmerdiven#elevator#yukasansoru#yolcuasansoru#binaasansoru#escalator#aracasansoru#passengerelevator#monsarjasansor#yemekasansoru#mutfakasansoru#yukplatformu#hidrolikasansor#panoramikasansor#kuyusuzasansor#bina dışından asansör#yürüyen merdiven#mrl elevator#dislisiz asansör#yük asansörü#yolcu asansörü#araç asansörü#asansör#minari#architecture#design#villa asansörü#homelift
5 notes
·
View notes
Text
Orhan Ayber İçin Adil Yargılama
✍🏻 A. Muzaffer Tunçağ
https://www.gundemarsivi.com/orhan-ayber-icin-adil-yargilama/
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) 70 yıl önce Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine (TMMOB) bağlı olarak kuruldu. İzmir ilk kurulan 3 şubeden birisi oldu. Ne mutlu bana ki babam Berkattin Tunçağ İzmir Şubenin ilk dönem “umumi katip” üyesi yani yazmanıydı. Hastalanana dek bu görevi sürdürdü. Ben de ondan 40 yıl sonra Şube Başkanı olarak hizmet verdim.
İMO İzmir Şubesi 9 Aralık 1955 yılından beri bu kente büyük katkılar koydu. Kurulduğundan itibaren proje denetimi yaparak kaliteyi yükseltmeye çabaladı. Meslek içi eğitime dört elle sarıldı. Deprem, Yüksek Yapılar, Sağlıklı Kentleşme, Yapı Denetimi, Yetkin Mühendislik, Şantiye Yönetimi, Bilgisayar kursları gibi konularda ulusal konferanslar düzenledi. Türkiye’de ilk kez bilim insanlarıyla Deprem Master Planı hazırlanmasına öncülük etti. Valilik ile anlaşarak şantiyelerde ustaları eğitti, bunu zorunlu kıldı. Yine meslek için eğitim çerçevesinde onlarca kitap, broşür bastı. İnşaat Mühendisliğinin etkisini çevre illerde önce temsilcilik açarak, sonra bunları şubeye dönüştürerek diğer şubelere örnek oldu. İlk önce beton daha sonra da zemin ile ilgili laboratuvar kurarak da ülke çapında örnek çalışmalar yaptı. Örneğin EGE-KOOP ve Büyükşehir’in EVKA, İZKENT inşaatlarında beton denetiminin gerçekleşmesi İzmir İMO sayesinde oldu. 1999 Marmara Depreminden sonra zorunlu hale gelen zemin etütlerini bu tarihten önce başlatan kurumdur İzmir İMO.
İMO yönetimleri mesleki görevlerini genişletirken ülke ve kent sorunları üzerinde de hassasiyetle durdu. 12 Eylül darbesi ertesi birçok kişi kaçacak delik ararken, İzİMO Sekreter üyesi Saadettin Uçkun arkadaşımızın Meslek Odasını terk etmeyerek direnmesi TMMOB’a bağlı diğer Meslek Odalarının da açık kalmasını sağlamıştır. Bergama Altın Madenindeki siyanür zehrine karşı çıkışta öne saflarda olundu. Aynı şekilde Kordon’a hız yolu yapılmasına karşı çıkıldı. İzİMO’nun kentimize katkılarını burada saymakla bitmez.
Bu süreçte birçok meslektaşımız gerek yönetim kurulu başkanı gerekse yönetim kurulu üyesi olarak Meslek Odamıza hizmet etti. Bunların başında on yıl boyunca İzmir Şube başkanı olarak İMO çalışmalarına büyük katkıları olan Orhan Ayber dostumuz geliyor. Başkan iken, yukarıda saydığım etkinliklerin yanı sıra inşaat kalitesinin yükseltilmesi amacıyla gerek resmi düzeyde gerekse diğer kurum ve kuruluşlarda azimle çabaladı. Şantiyelerde kalite denetimi, özellikle de hazır beton kullanımının yerleştirilmesi ve fiyatlarının makul düzeyde tutulması konularında ısrarlı ve özverili girişimlerde bulundu. Mesleki girişimlerinin yanı sıra vatansever bir kişi olarak siyasi alanda da söz sahibi oldu. GÖZLEM okurları onun gazetemizdeki derinlikli yazılarını iyi anımsayacaktır.
İMO yöneticileri arasında neden Orhan Ayber’i vurguladım? Çünkü bunca yıl kalitesini yükseltmek için çabaladığı mesleğinde kaderin bir cilvesi olarak 1993 tarihinde teknik sorumlusu olduğu Yağcıoğlu apartmanının 30 Ekim 2020 tarihindeki İzmir depreminde yıkılıp 11 kişinin yaşamını yitirmesinden dolayı 13 yıl 4 ay hapis cezası aldı. 83 yaşında hapis yatıyor. Yiten canları geri getirmek olanak dışı ancak İnşaat Mühendisliği dünyamıza canla başla hizmet etmiş bir insanın eksik savlarla yargılanması ve sonuçta böyle yüksek bir cezaya çarptırılması bana doğru gelmiyor.
Neden denirse, bir kere onu sorgulayan bilirkişilerin hızlı bir karar verdikleri için birçok noktayı dikkate almadıklarını görüyorum.
Örneğin 1975 yılında çıkan Deprem Yönetmeliğini en son 2018 Yönetmeliği ile karşılaştırma hatasına düşülmüş. Birçok yerde kopyala-yapıştır yönteminin kolaycılığına kaçılmış. Öyle ki Savcı Anıl Tokgöz’ün 7 Haziran 2021 tarihli İddianamesinin bir yerinde Yağcıoğlu Apartmanı yerine yıkılan başka bir yapı olan ‘Yılmaz Erbek’ yazılı. Benzer bilirkişi hataları diğer raporlarda da var. En basitinden yıkımın parça parça ettiği betonlardan numune alıp değerlendirme yapmak ne kadar bilimsel, sorgulanmaya değer. Tamamı piyasa koşullarından uzak akademisyenlerden oluşan bilirkişilerin binanın yapıldığı tarihte hazır beton bulunmadığına işaret etmemesi, suçu yalnızca ‘fenni mesul’de görmesi de başka bir tuhaflık değil mi?
Önemsediğim diğer eksik bir değerlendirme de aynı kişi tarafından projesi yapılmış yandaki A Blokun neden yıkılmadığına bir açıklık getirilmemesi… Aynı şekilde hesapta 19,2 cm. çıkan sargı donatısı aralığının 20 cm. yazılmasının yıkım nedeni sayılması da bilirkişilerin yaklaşımı konusunda tereddüt doğuruyor.
Adalet makamının, Orhan Ayber’e ceza vermeden önce, Özal’dan bu yana sık sık kaçak yapılaşmaya af çıkaranları, sorunlu alanları imara açanları, kalitesiz yapı malzemelerinin satışına izin verenleri, İMO’nun her şantiyeye bir mühendis isteğini dikkate almayanları, inşaat yerine gitmeden ‘imzacılığı’ adeta teşvik edenleri göz ardı ederek inşaat zincirinin en korumasız halkası olan mühendisleri suçlu ilan etmesi ne derece insafa sığar?
Hepsinin ötesinde Orhan Ayber’in yıkılan binadaki 23 numaralı kolonun daha sonra kesildiği savının hiç dikkate alınmadığından hareketle, yiten canların yarattığı duygusal havaya kapılmadan, yeniden yargılama yapmak en hakkaniyetli çözüm olacaktır.
Orhan Ayber cevabı alınmamış soruların da aydınlanacağı ortamda yeniden yargılanmalıdır.
A. Muzaffer Tunçağ
Kaynak: https://www.gozlemgazetesi.com/2024/04/26/orhan-ayber-icin-adil-yargilama/
*
Sayın Muzaffer Bey’i bu hayati yazıyı kaleme alarak, duyarlılığıyla, mesleki uyarılarıyla ve dikkate alınması gereken mühim detayların altını çizdiği durumlar dahilinde muhteşem bir imza atmış. Kendisine siz okurlarımızın nezdinde çok teşekkür ediyorum ve yürekten kendisini tebrik ediyorum.
Saygıdeğer Banu Avar ise durumu öğrenince sosyal medya hesabından bu haberin okunması ve farkındalık yaratması dileğiyle olmalı sanırım hemen destek oldu. https://x.com/avarbanu/status/1784283840208322814?s=46&t=lAz_UKZCyl36Ow4Ww90RMA
15 Nisan’da bir yazı yazmaya gayret ettim, Orhan Ayber’e Adil Olmak başlığında. Maalesef Sayın Muzaffer Bey’in size ilettiğim yazısı gibi teknik bilgilerden yoksun olduğundan çok yetersiz bir yazı olmuştu, fakat haksızlığa sessiz kalamayan bir arkadaşın kalemi oldu o kadar. Sayın Muzaffer Bey’in yazısını referans olarak kullanarak umarım biraz daha kendimi iyi ifade edebileceğim. Çünkü bu hususta yazmak için beyefendi gibi inşaat bilgisi de gerekiyor. Ben inşaat mühendisi değilim ve bu hususta hiçbir teknik bilgim yok, beni aşıyordu mevzu.
Saygıdeğer Orhan Ayber’in suçsuz olmasına rağmen hapishanede olmasına katlanamıyorum ki onu tanıyan kimse de katlanamıyor olmalı ki mühendis arkadaşları kendisi için yazma kararı almışlar, onu tanıyanlar yazacaklar ve ben yazacağım. Ta ki canım abime kavuşuncaya dek… Bu husustaki tüm yazı ve haberleri Gündem Arşivi’nden de yayınlayarak destek olacağım.
Çok rahatsız KENDİSİ ve oradan sağlıklı haliyle acilen ailesine kavuşmalıdır.
Acilen bu yanlıştan dönülmesi dileğimle!
Kemalist İlkay
0 notes
Text
Sevgili okurlarım, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener üç gün önce Rize'ye gitti.
İkizdere'de adına Cengiz İnşaat denilen iktidar yandaşı firma çıkarılan özel izinlerle araziye dalmış, güzelim yeşil ormanlarda hükümetin izniyle taş ocakları kurmaya başlamıştı.
Yöre halkı, köylüler başta olmak üzere bu girişime karşı çıkıyor, dağlarda protesto gösterileri yapıyordu.
Tonlarca dinamit patlatılıyor, belki yüz yıllık ağaçlar devriliyor, devrilmeyenler elektrikli testerelerle kesiliyordu.
Tam bir doğa katliamı yapılıyordu.
★★★
Rize Valiliği ve bizim değerli iktidarımız bu insancıl protestolar karşısında elbette ki sessiz kalamazdı!
Köylülerin üzerine derhal güvenlik güçleri sevk edildi.
Bazıları gözaltına alındı.
Rize Türkiye'de AKP'nin en güçlü olduğu illerden biri. Aynı zamanda Recep Bey'in memleketi…
Meral Akşener üç gün önce bu Rize'ye gitti…
Sıkı bir jandarma ablukası altına alınan köylülerle yarım yamalak konuşabildi çünkü daha fazlasına izin verilmiyordu.
Sonra Rize merkeze uğradı.
Kısa bir tur atıp esnafla, ahali ile konuşacak, durumlarını öğrenmeye çalışacaktı…
★★★
Ama adımlarını atar atmaz karşısına 15-20 kişiden oluşan kadınlı erkekli bir protestocu güruh çıkarıldı…
Önceden örgütlenmiş, Akşener'i bekliyorlardı.
Yuhalamaya ve slogan atmaya başladılar…
“Senin ne işin var bizim buralarda, sen git PKK ile iş birliği yap, git HDP'nin kucağında otur!..”
Meral Hanım yaklaşmakta olan tehlikeyi hemen fark etti…
Bu güruh olayı büyütecek, iş belki de linç girişimlerine kadar varacaktı.
Ekibiyle birlikte Rize'den ayrılmak zorunda kaldı.
Bir muhalefet partisi genel başkanının bile nasıl baskı altına alındığının somut örne��idir.
★★★
Sevgili okurlarım, iktidar tarafından beslenen yandaş gazetelerde geçtiğimiz 19 Mayıs günü yarım sayfa boyutunda ilginç bir paralı ilan çıktı.
Altında Rize'deki çeşitli sivil toplum kuruluşlarını isimleri tek tek sıralanmıştı… Bazıları şunlardı:
Rize Barosu, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Muhasebeciler Odası, MÜSİAD şubesi, TÜMSİAD şubesi, Ziraat Mühendisleri Odası ve 53 gazeteciler derneği!
★★★
Meral Akşener'in Rize gezisinden hemen önce verilen bu ilanda çıkacak olayların ilk belirtileri yer alıyordu.
Ormanla birlikte o güzelim doğayı da mahveden taş ocakları konusunda özetle şöyle denilmişti:
“Şimdi çevreci kesilen bu grupların amacı doğa, çevre ve insan hakları değildir.
Benzer gruplar ağacı bahane edip Gezi Parkı olaylarını başlatmış, çevreyi günlerce talan edip kalkışma içerisine girmiştir.
PKK tarafından çıkarılan yangınlara bugüne kadar ses çıkarmayan HDP'li vekiller ile İstanbul, Ankara, İzmir, Hakkâri, Şırnak barolarının İkizdere ile ilgili acele açıklama yapmaları gerçek niyetlerini ortaya koymaktadır…”
Sonra şu bölüm geliyordu;
“Doğanın zarar görmesini bizler de istemeyiz. Ancak ilimizin coğrafi yapısı gereği araziler engebelidir. Büyük yatırımlar için düz arazi bulmak mümkün değildir. Bu nedenle deniz dolgusu kaçınılmaz olmaktadır. Deniz dolgusu için İkizdere'deki taşın en uygun olduğu bilinmektedir.
Taşın çıkarılması esnasında doğaya verilecek tahribatın taş çıkarma işi bittikten sonra giderileceği ve çevrenin eski haline getirileceği devletin en yetkili makamları tarafından taahhüt edilmiştir.”
★★★
Gerçekten komik, rezaleti itiraf eden bir ilandı!
Parti siyaseti yapılıyor, en kolay yola başvurup çevreyi korumak isteyenler bölücülükle suçlanıyordu.
Doğaya verilen zarar iş bitince giderilecek, çevre eski haline getirilecekmiş!
Hangi zarar kardeşim, şimdiden binlerce ağaç kesilmiş, kayalardan taş çıkarmak için tonlarca dinamit patlatılmış, o güzelim ormanlar yerle bir edilmiş ama devlet söz vermiş, iş bitince tahribat giderilecekmiş!
Hangi devlet!
Sedat Peker'in açıklamalarını sessizce izleyen, ama bir siyasi parti genel başkanını bile Rize'de koruyamayan devlet mi!
2 notes
·
View notes
Text
Erzurum harita ve kadastro bürosu
Harita yön bulma aracı olarak biliniyor olsa da aslında çok geniş bir görev ve tanım alanı olduğunu da söyleyebiliriz. Özellikle inşaat sektöründe tercih edilen harita büroları sektörde vazgeçilmezdir. Erzurum harita ve kadastro bürosu inşaat sürecinizin henüz öncesinde size gerekli desteği verecektir. İnşaat alanınızın ölçülüp hesaplanması ve projeye uygun çözümler geliştirilmesi için mutlaka bizimle iletişime geçebilirsiniz. Bir inşaatın başlamadan önce bu bürolardan alınan belgenin olması gerekir. Aksi takdirde yapının başlanmasına da izin verilmeyecektir. Erzurum imar uygulamaları kapsamında inşaat öncesinde alanın ölçümünü yaparak sürecin başlatılmasını sağlayabilirsiniz.
Erzurum harita mühendislik firması mutlaka bünyesinde harita mühendisleri çalıştırması gerekir. Yani bu sınırların belirlenmesi ancak bir mühendis tarafından ve yetkilendirilmiş olan bürolarca yapılmalıdır. İnşaatın en başlangıcı olan temel süreci çok önemlidir. Kazı öncesinde nelerin yapılması ve yapılmaması gerektiği tespit edilir ve harita mühendisinin belirlemiş olduğu sınırlar çerçevesinde kazı sonrasın geçilir. Temel, kolon ve perde gibi inşaatın temelinde yer alan sistemlerin hatasız bir şekilde yapılması için harita mühendisleri önemli bir rol oynar. Beton öncesinde son kalıp kontrolleri ve kot kontrolleri yine mühendisler tarafından yapılacaktır. Yeni başlayacağınız ya da başlamayı planladığınız inşaatlarınız öncesinde büromuzla iletişime geçerek gerekli desteği alabilirsiniz. Mühendislerimiz arsa üzerinde en iyi yerlerin belirlenmesini sağlayıp denetleyerek güvenli mekanlar oluşturulmasını sağlayacaktır. Bize internet sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz.
1 note
·
View note
Text
En İyi Yapı İnşaat Firması" ödülü Sur Yapı’ya
New Post has been published on https://www.emlakreyonu.com.tr/haberler/en-iyi-yapi-insaat-firmasi-odulu-sur-yapiya/
En İyi Yapı İnşaat Firması" ödülü Sur Yapı’ya
İçindekiler
1 Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı. Altan Elmas,”Bizim başarımız sadece konut üretmek ve satmak değil; asıl başarı geleceğe yön verecek gençlerimize örnek olmaktır” dedi.
1.1 Açıklamada görüşlerine yer verilen Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı. Altan Elmas, geliştirdiği tüm projelerinde insanları sadece konut sahibi yapmakla kalmadıklarını belirtti.
1.1.1 -Üniversite öğrencilerinin ilgi odağı oldu
1.1.1.1 19 bin bağımsız bölümden oluşan konutlar, ofisler, home office’ler, dükkanlar, çarşılar, okullar, camiler, sosyal alanlar, müzeler ve büyük kent parkıyla beraber Türkiye’nin markası olan Antalya’ya yeni bir Antalya armağan ediliyor.
Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı. Altan Elmas,”Bizim başarımız sadece konut üretmek ve satmak değil; asıl başarı geleceğe yön verecek gençlerimize örnek olmaktır” dedi.
Sur Yapı, bu yıl beşinci kez düzenlenen “Türkiye Gençlik Ödülleri”nde yapılan açık halk oylamasında gençler tarafından “En İyi Yapı İnşaat Firması” kategorisinde birinci seçildi.
Sur Yapı açıklamasına göre, MCD Gençlik Kulübü, MCD Gençlik Ajansı ve Dünya Gençlik Politikaları Derneği tarafından dünyanın en büyük gençlik hareketi projesi olan “Gençlik Otobüsü” projesi kapsamında organize edilen ve bu yıl 5’incisi düzenlenen “Türkiye Gençlik Ödülleri” sahiplerini buldu.
Şubat ayında başlayıp 1 Nisan tarihinde sona eren ve aralarında Türkiye’nin önde gelen firmalarının bulunduğu kategori içerisinde gençler, yüzde 50,00 (11 bin 916) oyla “En İyi Yapı İnşaat Firması” olarak Sur Yapı’yı seçti.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı. Altan Elmas, geliştirdiği tüm projelerinde insanları sadece konut sahibi yapmakla kalmadıklarını belirtti.
Tüm projelere ilgi gösteren, inşa sürecini yakından takip eden, geleceğin mimarı, mühendisi, teknikeri gençlerle buluşarak onlarla bilgi ve deneyimlerini paylaştıklarını bildiren Elmas, şunları kaydetti:
“Bizim başarımız sadece konut üretmek ve satmak değil; asıl başarı geleceğe yön verecek gençlerimize örnek olmaktır. Biz, Sur Yapı olarak böyle önemli bir sorumluluğa sahibiz ve bu bilinçle hareket etmekteyiz. Örnek projelerimizle yaptığımız işi sadece sunmakla kalmıyoruz.
Bundan çok daha fazlasını yapmakla yükümlü hissediyoruz kendimizi. Son zamanlarda, Türkiye’nin en büyük ve örnek kentsel dönüşüm projesi olan Antalya projemize gençler tarafından gösterilen yoğun bir ilgiyle karşı karşıyayız.
Projemiz, üniversiteler tarafından incelemeye alınıyor, ziyaretler yapılıyor, profesyonel kişiler tarafından soruları yanıtlanıyor ve öğrencilerin bitirme tezlerine, ödevlerine konu oluyor. Bu bizi çok mutlu ediyor. Asıl başarının bu olduğunu düşünüyoruz.
Sur Yapı her zaman çağa uygun, çevreye duyarlı yapım ve yönetim süreçleri ile geleceğin akıllı şehircilik uygulamalarına örnek teşkil eden, akademik camianın çalışmalarına konu edilen projeleriyle önemli bir referans noktası olmaya devam edecektir.”
-Üniversite öğrencilerinin ilgi odağı oldu
Sur Yapı’nın Kepez – Santral bölgesinde 8 milyar TL yatırımla hayata geçirdiği Antalya Projesi de pek çok açıdan olduğu gibi eğitim alanında da ses getiriyor. Sur Yapı Antalya Projesi’ne üniversiteler yoğun ilgi gösteriyor.
Üniversiteler, öğrencilerinin teorik bilgilerini pekiştirmeleri için Sur Yapı Antalya Projesi’ne teknik gezi düzenliyor. Birçok üniversitenin İnşaat Mühendisliği, Mimarlık, İç Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı, Şehir ve Bölge Planlama bölümlerinde öğrenim gören yüzlerce öğrenci, onlarca öğretim görevlisi eşliğinde proje ziyaret edildi. İnşa edilen modern şehir akademik camiada birçok tez için şimdiden konu oldu.
Antalya’da geleceğe miras modern bir şehir inşasıyla yolan çıkan Sur Yapı, Kepez – Santral bölgesinde 8 milyarlık yatırımla Türkiye’nin örnek kentsel dönüşüm projesini hayata geçiriyor. Türkiye’nin incisi Antalya’ya yeni bir yaşam alanı sunan Sur Yapı, 1 milyon 300 bin metrekare alanıyla yeşil ve mavinin iç içe olduğu Antalya’nın özüne uygun bir dönüşüm gerçekleştiriyor.
19 bin bağımsız bölümden oluşan konutlar, ofisler, home office’ler, dükkanlar, çarşılar, okullar, camiler, sosyal alanlar, müzeler ve büyük kent parkıyla beraber Türkiye’nin markası olan Antalya’ya yeni bir Antalya armağan ediliyor.
Geçen günlerde Valencia’dan gelen bir heyetin de “Akıllı Kent” kategorisinde inceleyerek tam not verdiği Sur Yapı Antalya Projesi, Avrupa Birliği’nin 2020 programında “Akıllı Kent” olmak için 17 projenin içinden yarışarak ilk 3 projeden birisi seçildi.
MatchUP Akıllı Kent Kepez Santral Projesi’yle AB’den 5 milyon Euro hibe desteği alındı. Sağlanan bu hibeyle, akıllı aydınlatmalar, elektrik enerji depolama ve üretim alanları, akıllı yönetim uygulamaları, akıllı sayaçlar, açık alanda ücretsiz wi-fi hizmeti gibi 42 farklı Akıllı Kent Uygulaması gerçekleştirilerek örnek bir akıllı kent inşa edilecek.
Yeni nesil modern kentleşmenin en güzel örneğini sergileyen Sur Yapı Antalya Projesi’nin diğer başarısı ise 1950’den beri düzenlenen ve dünyanın en eski ve en saygın tasarım yarışmaları arasında yer alan Gren GOOD DESIGN kapsamında ödül kazanması oldu.
Avrupa Mimarlık Sanat Tasarım ve Kentsel Araştırmalar Merkezi ile Chicago Athenaeum Mimarlık ve Tasarım Müzesi tarafından 2009 yılından bu yana verilen Green GOOD DESIGN; ürün tasarımı, ulaşım, mimarlık, kentsel planlama gibi farklı disiplinlerden projeleri uluslararası düzeyde ödüllendiriyor. Bu kapsamda ‘‘NEW KEPEZ GREEN HUB’’ (YENİ KEPEZ YEŞİL MERKEZ) teması ile 2018 Green GOOD DESIGN ödülünü almaya hak kazandı.
Sur Yapı Antalya Projesi, Management Plus tarafından her yıl organize edilen 5. Ulusal Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi’nde “En iyi Dönüşüm Projesi” seçildi.
#en iyi inşaat firma isimleri#en iyi inşaat firmaları#en iyi inşaat firmaları 2017#en iyi inşaat firmaları istanbul#en iyi inşaat mühendisleri#en iyi inşaat mühendisliği fakülteleri#en iyi inşaat mühendisliği hangi üniversitede#en iyi inşaat mühendisliği üniversiteleri#en iyi inşaat oyunları#en iyi inşaat şirketleri#Sur yapı#sur yapı antalya#sur yapı antalya fiyat#sur yapı avm#sur yapı bursa#suryapı adapark#suryapı adapark satılık#suryapı exen#suryapı sinema#suryapı zara
0 notes