Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Katılım Emeklilik Fonları Kazandırıyor Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, Katılım Emeklilik fonlarının 2022’de ağırlıklı getirisinin yüzde 76,7 ile sektörün üzerinde gerçekleştiğini belirterek, “Geçtiğimiz yıl iyi bir fon yöneticisiyle çalışanlar, mevduata ya da katılma hesabına yatırım yapanlara kıyasla 4 kata kadar daha fazla kazandı… 2023’te de katılımcılarımız, şirketimizi son 5 yıllık EGM kurucu bazlı getiri endeksine göre getiri şampiyonu yapan fon uzmanlarımızdan yararlanmalılar” dedi. BES fonlarının son bir yılda yüzde 77 artışla 433 milyar TL’ye yükseldiğine dikkat çeken Ayhan Sincek, “BES’teki bu yükselişte yüksek fon getirilerinin ciddi katkısı oldu. Geçtiğimiz yıl, mevduat faizine ya da katılma hesabındaki kar payına yatırım yapmak yerine bireysel emeklilik sistemini tercih edenler 4 kata kadar daha fazla kazanma imkanı buldu. Uzmanlara daha çok danışın 2023 seçim yılı olduğu için katılımcılarımızın olası riskleri yönetebilmek ve beklentilerini karşılayabilmek için uzmanlarımızı daha fazla dinlemeleri yerinde olacaktır. Örneğin baz etkisiyle beraber enflasyon oranlarında yaşanan düşüş nedeniyle, geçen sene hisse senedi fonlarında yakalanan yüksek getiri performanslarının yinelenmesi zor görünüyor. Bu dönemde örneğin uzman fon yöneticilerimizin kaptanlığında yönetilen değişken türdeki fonlarımız daha yüksek oranlarda tercih edilebilir. Katılımcılarımız diledikleri zaman son 5 yıllık verilere göre Katılım Emeklilik’i fon getirisinde şampiyon yapan uzmanlarımızdan gerekli tavsiyeleri fon bültenlerimiz ve web sitemiz gibi dijital kanallar üzerinden alabilirler. Yakın zamanda mobil üzerinden de robo fon asistanı ile katılımcıların fonlarını yönlendirmesine yardımcı olacağız. Şampiyonlar Ligi’nin lider takımı; Katılım Emeklilik Katılım Emeklilik’in 1 milyon BES sözleşmesine, 327 bin sigorta sözleşmesi ve 11 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşarak 2022’de sektörün üzerinde büyüdüğüne dikkat çeken Ayhan Sincek, “Sektördeki yüzde 77’lik artışa kıyasla daha yüksek oranda yaklaşık yüzde 97’lik bir fon büyümesi gerçekleştirmiş olduk. Bunu da katılımcılarımızın bize olan güveni, yüksek teknolojik alt yapımız, deneyimli kadrolarımız ve diğer paydaşlarımız sayesinde başardık. Son 5 yıllık getirilere baktığımızda ise sektör ortalama yüzde 287,3’lük nominal getiri sağlarken aynı dönemde enflasyon yüzde 244,64’luk bir artış sergilemiş. Bu dönemde Katılım Emeklilik ve Hayat A.Ş olarak katılımcılarımıza sektörün en yükseği olan yüzde 388,7’lik getiriyi sağladık. Son 5 yıllık verilere göre emeklilik fonlarında getiri şampiyonu olmayı başardık. Özellikle faizsiz fon getirilerinde konvansiyonel tarafa göre göreceli iyi performans, faizsiz pazar payının artmasına ciddi oranda pozitif katkı sağlıyor. Bu ilgiyi faizsiz fonların yıldan yıla artan pazar payından da takip edebiliyoruz. Şöyle ki; 2013 yılında sadece yüzde 2,21’lik pazar payı 2017 yıl sonunda yüzde 7,21’e yükseldi. 2018 yıl sonu itibarıyla yüzde 10,84’e, 2019 sonu itibarıyla yüzde 13,69’a, 2020 sonu itibarıyla da yüzde 18,12’ye yükseldi. 2021 yılında ise yüzde 20,74’e ulaşırken 2023 yıl başında faizsiz fonların toplam fonlardaki pazar payı yüzde 24,41’dir. 14 faizsiz fonumuzla bu alanda öncü olmanın gururunu yaşıyoruz. Bize gösterilen bu teveccühe layık olmak için canla başla çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Yeni Katılım Emeklilik Mobil devrede Sincek sözlerine şöyle devam etti; “Katılım Emeklilik olarak tüm bu başarılarımızda deneyimli ekibimizin yanı sıra teknolojinin merkezde olmasının çok önemli bir rolü var. Hem çalışan tarafında hem de kullanıcı tarafında pek çok talebi online karşılayabilen güçlü bir teknolojik alt yapımız bulunuyor. Bu anlayışla kullanıcı dostu yeni Katılım Emeklilik Mobil’i de devreye alıyoruz. Yeni mobil uygulamamız müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler ışığında yeniden tasarlandı ve ilave özellikler eklenerek geliştiriliyor. İlk versiyonu katılımcılarımızla buluşturduk, üzerine yapacağımız pek çok geliştirme ve ekleme
ile mobilde de katılımcılarımızın tüm ihtiyaçlarına yanıt vermeyi, onlara eşsiz bir deneyim sunmayı hedefliyoruz.”
0 notes
Text
Cigna Parents Annelere Koçluk Uygulaması Cigna, çalışanlarının ihtiyaç ve beklentileriyle hayata geçirilen çalışan kulüpleriyle sigorta sektöründeki örnek uygulamalarına devam ediyor. Cignalı anne-babalara etkin ebeveynlik programları sunan Cigna Parents Kulübü ile gelişimlerinin desteklenmesi hedefleniyor. Program kapsamında, Cigna’lı yeni annelere özel ‘Annelere Koçluk’ desteği sunulmaya başlandı. Kadının iş hayatına aktif katılımını destekleyen uygulama ile işe yeni dönen annelerin iş ve özel yaşam dengesini korumaları adına profesyonel koçluk hizmeti almaları sağlanıyor. ‘Hayat Boyu Birlikte’ söylemini rehber edinerek iyi hissettiren ürün ve hizmetler geliştirmeye devam eden Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik, çalışanlarının da yaşamına dokunacak yenilikçi uygulamalar hayata geçiriyor. Çalışanlarının ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda özel hayatlarında da iyileştirmeler sağlanması hedefiyle başlatılan çalışan kulüplerinden biri olan Cigna Parents ile Cignalı anne-babalara etkin ebeveynlik programları sunuluyor. Kulüp; doğum sonrası oryantasyon desteği, deneyimli ebeveynlerin buluşabileceği Whatsapp grupları, ebeveyn-çocuk aktiviteleri ve ebeveyn hediye çeki gibi uygulamalarla etkin ebeveynliği güçlendiriyor. Cigna’dan ‘Annelere Koçluk’ Desteği Etkin ebeveynlik çalışmaları kapsamında Cigna, ‘Annelere Koçluk’ uygulamasını başlatarak örnek bir çalışmaya daha imza attı. Cigna’da çalışan annelere özel sunulan insan kaynakları uygulamalarıyla kadının iş dünyasına aktif katılımını da desteklemeyi amaçlayan uygulama ile doğum izninden yeni dönen annelere koçluk desteği sağlanıyor. İşe adaptasyonu kolaylaştırırken iş ve özel yaşam dengesini korumak için annelere yol göstermeyi hedefleyen koçluk desteği, profesyonel ebeveyn koçları tarafından veriliyor. Yeni anneler, işe döndükleri tarihten itibaren bir yıl içerisinde geçerli olacak şekilde bu programdan faydalanabiliyorlar. Yeni anne-baba olan tüm çalışanlarına en çok ihtiyaç duydukları konularda destek olmak için kurulan Cigna Parents, deneyimli anne-babaların desteğiyle ve koçluk desteği uygulaması gibi yeniliklerle sürekli olarak geliştirilmeye devam edecek.
0 notes
Text
Fatih Ağacık: Birlik Ve Beraberlik Çatısı Altında Depremin Yaralarını Saracağız VHV Sigorta Genel Müdürü Fatih Ağacık, 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 11 ili etkileyen depremler hakkında taziye mesajı yayınladı. "Ülkemiz tarihinde meydana gelmiş en trajik felaketlerden birisi ile yüzleşmekteyiz.” diyen VHV Sigorta Genel Müdürü Fatih Ağacık, “Kayıpların yaşattığı derin keder hepimizin kalbine işlemiş durumda. Öncelikle yakınlarını kaybedenler olmak üzere tüm milletimize başsağlığı, yaralılara acil şifalar dilerim. Bununla beraber birlik ve beraberlik çatısı altında zor ve uzun zaman alacak olsa da yaralarımızı saracağımıza olan inancım tam. Tüm ülkemize geçmiş olsun." şeklinde konuştu. VHV Sigorta ailesi olarak ellerinden gelen her türlü desteği ilk günden beri sağladıklarını ve bundan sonra da sağlamaya devam edeceklerinin altını çizen Fatih Ağacık, "Ülkemizle dayanışma içinde olarak, deprem bölgesine temel yardımları sağlamak adına yerel kuruluşlar ve yetkililerle birlikte çalışmaya kararlılıkla devam ediyoruz. Öte yandan deprem bölgesindeki poliçe sahiplerimizin yanında olmak için hasar süreçlerimizi hızlandırırken, eş zamanlı olarak, SEDDK tarafından yayınlanan ve sigorta sektörü olarak deprem bölgesine destek sağlamaya yönelik yürürlüğe konulan uygulamaları hızlıca hayata geçirdik. " ifadelerini kullandı.
0 notes
Text
Erol Esentürk: DASK ve Konut Sigortası Önemli Türkiye’yi yasa boğan, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde etkili olan depremler Türkiye'de yeniden deprem gerçeğini hatırlattı. 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan büyük Marmara depremi sonrasında yaptırılması zorunlu hâle gelen Zorunlu Deprem Sigortası, bir diğer ismiyle DASK ve Konut Sigortası’nın da ne kadar önemli olduğunu da gündeme getirdi. Konu ile ilgili değerlendirme yapan Monopoli Sigorta Kurucu Ortağı ve CEO’su Erol Esentürk, depremler sonrası DASK ve Konut Sigortası’na taleplerin arttığını söyledi. Tüm tapu ve tesisat sözleşme işlemlerinde zorunlu evrak olarak talep edilen DASK’ın tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar ve bu binaların içinde yer alan iş yerleri ve benzeri amaçla kullanılan bağımsız bölümler için “Afet Kanunu” kapsamında yaptırılması gereken bir poliçe olduğunu belirten Monopoli Sigorta Kurucu Ortağı ve CEO’su Erol Esentürk: “İlgili kanun kapsamında belirlenen limitler için deprem ve deprem sonucunda gerçekleşen yangın, tsunami ve yer kayması için teminat sağlayan bir poliçedir. Sadece bina için teminat sağlanmaktadır. Depremde tam bir sigorta teminatı için, DASK tarafından belirlenen limitler ile binanızın inşaat bedeli arasında kalan kısım ve eşyanız için konut poliçesi kapsamında teminat alabilirsiniz. Yıllık olarak düzenlenen poliçelerin prim tutarları konutun yapı tarzına, brüt yüz ölçümüne, inşaa yılına, kat sayısına ve bulunduğu mahallenin risk grubuna göre hesaplanır. Poliçesini her yıl yenileyen poliçe sahipleri yenileme indiriminden faydalanır. İnşaat tarihi ve Kat sayısına göre indirim/sürprim uygulanabilir. Sigortalanan konut için poliçede ne kadar teminat ödenmesi gerektiği belirtilmiş ise o limite kadar hasarları karşılar. 2022’nin Kasım ayında yapılan değişiklikle DASK’ın teminat tutarları artırıldı. DASK’ın bir konut için ödeyeceği en yüksek tazminat tutarı 640 bin TL’dir. Ancak bazı durumlarda hasar poliçe kapsamında belirtilen limiti aşabiliyor. Bu tür durumlarda, poliçe limitini aşan hasarların ödenmesi zorunlu deprem sigortası poliçesinden maalesef karşılanamıyor” dedi. Konut sahiplerinin DASK dışında Konut Sigortası’nı da yaptırmasının önemli olduğunu vurgulayan Esentürk: “Konut sigortası, herhangi bir doğal afet, yangın ve hırsızlık durumunda ev ve içindeki eşyaları koruyan geniş kapsamlı bir sigorta türüdür. Herhangi bir tehlike ya da konutta meydana gelen hasarda sigortalıları büyük masraflardan kurtarır. Bu sigorta zorunlu olmamakla beraber yaptıranlara büyük yararlar sağlar. Ayrıca sadece ev sahipleri değil kiracılar da Konut Sigortası’ndan yararlanabilirler. Ev maliki olmasa da konutta ikâmet edenler eşyalarını bu sigorta ile güvence altına alabilir” dedi. Sigortalarımızın hasarlarını tazmin süreci DASK’ın Zorunlu Deprem Sigortası’ndan limitler dahilinde tazmini için: Hasar Bildirimi (T.C kimlik veya poliçe numarası ile), Güncel Tapu Bilgisi, Hasar Yeri Açık Adresi ve Sigortalı Telefonu bilgi ve belgelerinin olması ve 125 aranarak dosya açılması gerekiyor. DASK biriminin yaptığı açıklamaya göre geri ödemelerin hızlıca yapılmasının öngörüldüğünü söyleyen Esentürk: “Genel şartlar doğrultusunda DASK poliçesinde yer alan sigorta bedelinden deprem muafiyeti düşüldükten sonraki bedel sigortalının hesabına ödenir. Ancak tabi ki her durum kendi içinde değerlendirmeye tabidir. Ekspertiz çalışması devletin atadığı bağımsız eksper tarafından yapılacaktır. İBAN bilgisi ile mutabakata varılan rakam sigortalının hesabına yatacaktır. Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise sigortalı bina üzerinde Zorunlu Deprem Sigortası poliçesinin yanı sıra deprem teminatı içeren başka bir sigorta poliçesi de bulunuyorsa, bu konu DASK'a bilgilendirilmeli” diye ekledi.
0 notes
Text
Aveon Global Sigorta’da Her Gün 8 Mart Sektörün genç ve dinamik şirketlerinden Aveon Global Sigorta da kadınların gücü giderek artıyor. Yönetim kadrolarında, acente başvurularında kadınlara öncelikler veren şirket, bu politikasını yılın 365 günü uygulayarak 8 Mart Kadınlar Gününü tüm yıla yaymış durumda. 365 günü uygulayarak 8 Mart Kadınlar Gününü tüm yıla yaymış durumda. Genel Müdürlük haricinde 5 Bölge Ofisinde yaklaşık 1000 acente ve brokere hizmet veren Aveon Global Sigorta, dijitalleşme misyonunda kadınları ayrıcalıklı görmektedir. Dijitalleşme misyonunu yöneten kadroların kadınlardan oluştuğu şirket, Kadın eli değen her şeyin hızlı ve iyiye doğru gelişeceğini tüm iş süreçlerine konumlandırmış durumda. Deprem bölgesinde vatandaşlarımıza çay servisi yapan Kızılay Kadın Görevlileri 6 Şubat depreminin acılarının taze olduğu şu günlerde, 8 Mart’ı depremde hayatını kaybettiğimiz tüm canlarımıza ithaf eden şirket, 8 Mart kadınlar günü sebebiyle deprem bölgesindeki kadınlara özel armağanları bölge insanına ulaştırarak ‘’kadınlarımızın sevgisi tüm yaralarımızı saracak’’ misyonuna en güzel anlamı yüklemiş oldu. Muş'ta köylerdeki kadınlar tandırları depremzedeler için yaktı
0 notes
Text
Mehmet Ertan Özay Türkiye Sigorta’da Türkiye Sigorta Finansal Yönetim ve Türkiye Hayat Emeklilik Finans, Aktüerya ve Teknik Operasyon Genel Müdür Yardımcılığı görevi Mart 2023 itibarıyla sektörün deneyimli ismi Mehmet Ertan Özay’a emanet. Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik, üst yönetim kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Türkiye Sigorta tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre; sigorta sektörünün deneyimli ismi Mehmet Ertan Özay’ın, SEDDK onayı sonrasında, Türkiye Sigorta Finansal Yönetim ve Türkiye Hayat Emeklilik Finans, Aktüerya ve Teknik Operasyon Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve başlayacağı kaydedildi. Mehmet Ertan Özay Kimdir?İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği’nden 1994 yılında mezun olan Mehmet Ertan Özay, aynı üniversitede 1997 yılında İşletme Yüksek Lisansını tamamladı. SMMM belgesine sahip olan Özay, iş hayatına 1997 yılında Bosch Siemens (B/S/H) Türkiye’de Mali Kontrolör olarak başladı. 2001-2003 yılları arasında Sasa-Dupontsa’da Bütçe-Kontrol ve Yönetim Muhasebesi bölümünde çalıştıktan sonra, 2003-2006 yılları arasında Aksigorta’da İç Denetim Müdür Yardımcısı ve Mali İşler Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 2006-2007 yıllarında ise Garanti Sigorta’da Mali İşler Güçlendirilmiş Yönetmeni olarak görev yaptı ve Şirket Satış Projesi Koordinasyonunda yer aldı. Özay, 2007-2013 yılları arasında Groupama’da Türkiye Mali İşler ve Tahsilat Grup Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi, 2013-2014 yıllarında BNP Paribas Cardif’te Türkiye Finans Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi, 2014-2015 yıllarında Zurich Sigorta’da CFO, Yönetim ve İcra Kurulu Üyeliği görevlerini yürüttü. Willis Towers Watson’da 2016-2018 yılları arasında Türkiye CFO ve Yönetim Kurulu Üyesi olan Özay, 2018-2020 yılları arasında Orta&Doğu Avrupa Bölgesi ve Türkiye CFO’su, 2020-2023 yılları arasında Orta&Doğu Avrupa Bölgesi CFO’su, Türkiye Ülke Lideri, Türkiye dışında Orta&Doğu Avrupa Bölgelerinde Yönetim Kurulu Üyelikleri görevlerinde bulundu.
0 notes
Text
Onur Koçkar Sorularımızı Yanıtladı AXA Sigorta Hukuk, Uyum ve Kurumsal Sorumluluk Başkanı Onur Koçkar; Kahramanmaraş ve çevre illerinde yaşanan deprem felaketi sonrası AXA Sigorta ile AXA Grubu’nun faaliyetleri ve çalışmaları hakkında sorularımızı yanıtladı. AXA Sigorta olarak, deprem felaketi sonrasında yaptığınız ilk çalışmalar nasıl şekillendi? İlk tepkileriniz ve öncelikleriniz neler oldu? Yaşanan deprem felaketi sonrasında önceliğimiz tabii ki deprem bölgesindeki tüm vatandaşlarımızın ve paydaşlarımızın sağlığıyla ilgili bilgi alabilmek oldu. Felaketin ilk günlerinde afet bölgesine ulaşım sıkıntılı olmasına rağmen, AXA Sigorta yöneticilerimizden bir grup mümkün olan en kısa zamanda bölgeye ulaştı. Orada bulunan acentelerimizle, bölge çalışanı arkadaşlarımız ve onların yakınlarıyla fiziki olarak bir arada olmak, onları yakından desteklemek istedik. Deprem koordinasyon ekibimizle de düzenli bilgi akışı sağlayarak depremden doğrudan etkilenen halkımızın ihtiyaçlarını tespit etmeye ve mağduriyetlerini hızla giderebilmek için destek çalışmalarımızı planlamaya başladık. Depremden doğrudan etkilenen bölgedeki insanların acil ihtiyaçlarının giderilmesine destek olacak çalışmaları hızla başlattık hem AXA Sigorta hem de AXA Grubu olarak büyük bir dayanışma içinde ayni ve nakdi desteklerimizi ilgili kurum ve kuruluşların koordinasyonuyla afet bölgesine ulaştırmaya koyulduk. AXA gönüllülerinden oluşan ve aynı zamanda AXA Grubu’nun global sosyal sorumluluk örgütlenmesinin de bir parçası olan AXA Tüm Kalplerde ekibi bu destek çalışmalarına öncülük etti diyebilirim. Sigorta sektörü olarak bu büyük felaketin sebep olduğu kayıplar ve hasarlarla ilgili üzerimize düşen çok görev var. Tabii ki, öncelikle riskleri minimize etmekten, sonra da ortaya çıkan hasarlarla ilgili aksiyon almaktan sorumluyuz. Sigortacılar olarak bu sorumluluk bilinciyle de deprem felaketi sonrasında yaraların sarılması için planlamalarımızı hassasiyetle yapmaya başladık. Depremin yol açtığı kayıplara yönelik çalışmalarla ilgili önümüzde uzun bir yol olduğunun bilincindeyiz. İlk günden itibaren destek çalışmalarımızı nasıl uzun ömürlü ve sürdürülebilir kılacağımızı da konuşuyoruz. Bu nedenle deprem sonrası ortaya çıkan ihtiyaçların önümüzdeki dönemde nasıl farklılaşacağını yakından takip ederek buna göre faaliyetlerde bulunmaya devam edeceğiz. Depremler ve sonrasındaki yıllar maddi kayıpların geri kazandırılması kadar insani olarak da duygusal bir atılım gerektiriyor. Önümüzdeki yıllarda sizin bu konudaki hedefleriniz neler olacak? Depremden zarar gören iller için neler düşünüyorsunuz? Yaşanan felaket, direkt etkilenen vatandaşlarımız başta olmak üzere pek çok kişiyi psikolojik anlamda da derinden etkiledi. Sigortacılığı sadece hasar tazmin etmekten ibaret olarak kabul eden bir şirket değiliz, insanların esenliği hakkında neler yapabileceğimiz üzerine de düşünüyoruz. Bu düşünceden hareketle tüm sağlık sigortalılarımız için AXAFit uygulamamızda yer alan AXA Doktor Danışma Hattı’ndaki Psikolojik Destek sesli ve görüntülü görüşmelerini 1 yıl boyunca sınırsız hale getirdik. ONEAXA dayanışma ruhuyla ve AXA Tüm Kalplerde gönüllülerinin destekleriyle depremden doğrudan etkilenen halkımızın yanında olmak için çalışıyoruz. Felaketin ilk günlerinde bölgedeki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına yönelik ayni ve nakdi desteklerimizi AFAD ve Kızılay koordinasyonunda GEA Arama Kurtarma ve Türkiye Voleybol Federasyonu iş birliğiyle deprem bölgesine ulaştırdık, ulaştırmaya da devam ediyoruz. AXA Grubu, bağlı şirketleri ve çalışanları ile AXA Tüm Kalplerde gönüllülerinin destekleriyle depremzede vatandaşlarımız için 60 milyon TL’ye varan önemli miktarda nakdi yardımda bulunduk. Bunun yanında Türkiye Sigorta Birliği’nin girişimiyle başlatılan kampanyaya da AXA Sigorta olarak ayni ve nakdi desteklerimizi ilettik. Tüm AXA Grubu ülkelerinde yaklaşık 110 bin AXA çalışanını kapsayan global bir yardım kampanyası ise devam ediyor. Bu yılki acente pazarlama faaliyetlerimiz için
ayırdığımız 17,5 milyon liralık bütçeyi de deprem bölgelerinde oluşan ihtiyaçlara yönelik kalıcı bir destek olarak ayırdık. Bunlara ek olarak biraz önce de bahsettiğim şekilde tüm sağlık sigortalılarımız için AXAFit mobil uygulamamızda yer alan AXA Doktor Danışma Hattı’ndaki sesli ve görüntülü Psikolojik Destek görüşmelerini 1 yıl boyunca sınırsız hale getirdik. Müşterimiz olmayan AXAFit kullanıcıları da uygulamada bulunan Doktora Yaz özelliği ile herhangi bir sınır olmaksızın psikiyatr ve psikolog hizmetimizden yararlanabilecekler. Tüm destek çalışmalarımızın hem acil hem de kalıcı ihtiyaçlara cevap verebilmesi ve sürdürülebilir olması bizim için önemli. Bu husustaki planlamalarımızı değişen koşul ve ihtiyaçlara göre güncellemeye özen göstereceğiz. Sigorta şirketi olarak acentelere büyük kıymet verdiğinizi yakından biliyoruz. Deprem ve sonrasında sigorta acentelerine neler söylemek istersiniz? büyük bir ailenin parçası olduklarını duymaları için söyleyecekleriniz büyük değer taşıyor… AXA Sigorta olarak yaraların bir an önce sarılması için müşterilerimize, personelimize ve acentelerimize destek olmak için odaklanıyoruz. Her koşulda acentelerimizin bir telefon uzağında olmayı prensip edinen bir şirketiz. Sahada olmayı ve acentelerimizi dinlemeye önem veriyoruz. Yaşadığımız bu afette de acentelerimizin her zaman yanındayız. Depremden etkilenen illerimizde acentelerimize destek olabilmek adına avans komisyon ödemeleri yaptık. Ek olarak kampanya ödemelerini erkene çektik, tahsilat ödemelerinde esneklik tanıdık, geri ödemesiz nakdi destekler yapıyoruz. Bizim bu illerde 200’ün üzerinde çalıştığımız acentemiz var. Bölgedeki arkadaşlarımızın konut ve binalara girmeleri mümkün olmadığı için, talep eden acentelerin operasyonlarını merkezdeki arkadaşlarımız üstlendi. Bu sayede operasyon süreçlerini yürütebilen acentelerimiz işlerini devam ettirebildiler. Tüm bölgelerimiz ve diğer illerdeki genel müdürlüğümüz bütün acentelerimize açıktır ve isteyen bütün acentelerimiz fiziki olarak da ofislerimizi kullanabilirler. Acentelerimizin tüm ihtiyaçları için sürekli olarak kendileriyle iletişimdeyiz. Yaşadığımız bu zorlu günlerde, şirketimizin değerli iş ortaklarımızın her zaman yanında olduğunu ve bu zorlu süreçlerin üstesinden birlikte geleceğimize inanıyor, onların her zaman yanlarında olduğumuzu hissettirmek için çalışıyoruz. Depremden doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenen tüm halkımıza hem bireysel hem de kurumsal kimliğinizle iletmek istediğiniz mesajlar var mı? Kendi adıma ve AXA Sigorta adına, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyorum. Sektör olarak deprem sonrasındaki yaraların sarılmasında sorumluluğumuz var, bu sorumluluğumuz doğrultusunda sektör ve şirket olarak çalışmaya devam edeceğiz. Yaşanan felaketten doğrudan ya da dolaylı olarak toplumun tamamı etkilendi. Deprem bölgesinde yaşayan ve en büyük kayıpları veren halkımızla uzun vadede dayanışma içinde olmak en büyük görevimiz olacak. Dayanışmaya her zamankinden fazla ihtiyacımız olan bu günlerde depremde zarar gören halkımıza, iş ortaklarımıza ve müşterilerimize desteklerimizi sürdürülebilir kılmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Birlikte kalmaya, yaralarımızı birlikte sarmaya devam edeceğiz.
0 notes
Text
Vedat Onuş: Deprem Bilinci Kadar Sigorta Bilinci De Önemli Türkiye’yi derinden sarsan deprem sonrası, bölgenin yeniden inşası ve barınma krizinin önüne geçilebilmesi hususunda konut ve deprem sigortaları da tartışılmaya başlandı. Türkiye’de sigortalılık oranlarının düşük olması, vatandaşların bireysel girişimlerinde zorlanmasına sebep olabilir. Türkiye’nin önde gelen sigorta acenteleri arasında yer alan Falcons Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Onuş, “Felaketler sonrası yeniden inşa sürecinin başarılı olması için sigorta bilincine ihtiyacımız var. Sadece zorunlu deprem sigortası hasarların karşılanması için yeterli değil.” uyarısında bulunuyor. Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler nedeniyle on binlerce kişi hayatını kaybederken yıkık, acil yıkılacak ya da ağır hasarlı bina sayısı 150 bine yaklaştı. Onlarca milyar dolarlık maddi zarara yol açan ve Türkiye tarihinin en büyükleri arasında yer alan bu depremler, binaların dayanıklılığı kadar deprem ve konut sigortalarının da gündemin ilk sırasına çıkmasına sebep oldu. Falcons Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Onuş, depremlere hazırlık açısından binaların sağlamlığı ve yönetmeliklere uygun inşa edilmesi kadar, felaket sonrası yeniden inşa sürecinde oluşacak zararın karşılanmasının da büyük önem taşıdığını vurguladı. DASK’ta üst sınır 640 bin TL, konut sigortasında sınır yok Onuş, Türkiye’nin güneydoğusunda büyük yıkıma yol açan depremler sonrası, yeniden inşa faaliyetlerinin yıllar sürebileceğini ve ciddi bir maliyete yol açacağını belirtti. Deprem ve konut sigortasının, yaraların sarılması sürecinde büyük önem taşıdığını söyleyen Onuş, “Depreme dayanıklı binalar yapalım ama sigortasını yaptırmayı da ihmal etmeyelim. Aksi takdirde kamuya ve bina sahiplerine çok büyük bir mali yük biniyor.” dedi. Onuş, zorunlu deprem sigortasının binadaki hasarın belirli bir kısmını karşıladığını, DASK’ta 2023 için üst sınırın 640 bin lira olduğunu aktardı. Yapıların “kaba inşaat” olarak tabir edilebilecek kısmını teminat altına alan zorunlu deprem sigortası, vatandaşın tüm zararını karşılamaya yetmiyor. İsteğe bağlı konut sigortasının ise tüm riskleri teminat altına aldığını ve üst sınırı bulunmadığını vurgulayan Onuş, deprem sigortası oranının, büyük bir depremin beklendiği Marmara Bölgesi’nde yüzde 64 olduğunu, isteğe bağlı konut sigortası oranının ise çok daha düşük seviyelerde kaldığını belirtti. “Sanayi alanları, iş yerleri ve araçlar da teminat altın alınmalı” Onuş, yerleşim alanlarının büyük bir kısmının fay hatlarına yakın olduğu Türkiye’de, sigortalanabilir konutların tamamının deprem ve konut sigortası yaptırması gerektiğine dikkati çekti. Sanayi alanları, iş yerleri ve araçların da deprem teminatlı sigorta kapsamına alınmasının çok önemli olduğunun altını çizen Onuş, şunları da kaydetti: “Bunun için deprem bilinci kadar sigorta bilincini de geliştirmek zorundayız. Deprem sigortası ve konut sigortası birbirini tamamlıyor. DASK yalnızca binadaki zararı karşılarken konut sigortası, evdeki her şeyin zararını tazmin edebiliyor. Evi ve içinde bulunan tüm eşyaları deprem, hırsızlık, yangın, sel veya su baskını gibi risklere karşı teminat altına alıyor. Depremi önleyemeyiz ancak sağlam binalar inşa eder ve sigorta yaptırırsak depremi büyük bir tehdit olmaktan çıkarabiliriz. Depremde konutu hasar gören ve eşyaları kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımızın gündelik yaşama bir an önce geri dönebilmesi gerekiyor. Bunu için de maddi zararın tamamının tazmin edilmesi çok önemli.”
0 notes
Text
Ahmet Yaşar Sorularımızı Cevapladı Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar; Maher Holding Sigorta Grubu şirketlerinden Quick Sigorta ve Corpus Sigorta’nın Kahramanmaraş ve çevresindeki illerinde yaşanan deprem felaketi sonrası yapılan çalışmalar ve faaliyetler hakkında sorularımızı cevapladı. 6 Şubat depremini ilk duyduğunuz andaki tepkinizi ve yaşadığınız duygunuzu bize kısaca anlatır mısınız? Deprem en büyük doğal afetlerden biri ve Türkiye konumu gereği bir deprem ülkesi. Evet, her ne kadar bu bilgiye sahip olsak da içten içe yeterince hazır olamadığımızı bilmek, deprem haberi aldığımızda da yüreğimizi ağzımıza getiriyor. Hele ki 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli olup 12 ilde büyük hasar yaratan bu felaket hissiyatımızı da kat be kat artırıyor. Bölgenin dört bir yanından haberler gelmeye başladığında tablonun vahameti de yavaş yavaş anlaşılmıştı ve bir yandan acısını yaşarken bir yandan da harekete geçmemiz gerektiğinin farkındaydık. Hemen arkadaşlarımızla bir araya gelip üzerimize düşeni yapmak için kolları sıvadık. Aslında bölgeden uzakta olan herkes gibi derin üzüntü, telaş ve zamanında yetişememe korkusunu birlikte yaşadık diyebilirim. Depremin hemen sonrasında şirket olarak nasıl bir planlama yaptınız? Öncelikleriniz neler oldu? Çok yönlü düşünmeye gayret ettik çünkü hem zamansal olarak hem de coğrafyanın büyüklüğü olarak her zamankinden daha fazla koordineli olmayı gerektiren bir durum vardı karşımızda. Dolayısıyla maddi, ayni ve insanı olacak şekilde tüm ihtiyaçlara cevap verecek şekilde bir destek paketi oluşturduk. AFAD başta olmak üzere birçok yardım kuruluşlarına haftalık olacak şekilde destek sağladık. Ayrıca bu yardımlar dışında şirket yöneticilerimiz, acentelerimiz ve gönüllü çalışanlarımızla birlikte tırlarımıza konteyner, çadır ve muhtelif malzemeleri yükleyip ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. İlk hafta 14 milyon, ikinci hafta ise 30 milyon TL değerinde nakdi yardım ve destek sağladık. İlk andan itibaren deprem bölgesinde olan ve etkilenen acentelerimizin ve ailelerinin güvenli bölgelere transferlerini sağlarken konaklama ve tıbbi ihtiyaçlarını da karşıladık. Ofis ihtiyaçlarını gidermek üzere konteyner acente hizmet merkezleri oluşturduk, ofislerimizi açtık. Gaziantep de oluşturduğumuz lojistik merkezimize yurdun dört bir yanından yaptığımız tedarikleri ulaştırarak , tırlarımızla bölge acentelerimize ve vatandaşlarımıza çadır başta olmak üzere ısıtıcı , battaniye ve insani yardım malzemelerini ulaştırdık, ulaştırmaya devam ediyoruz. Sigorta şirketi olarak acentelere büyük kıymet verdiğinizi yakından biliyoruz. Deprem ve sonrasında sigorta acentelerine neler söylemek istersiniz? büyük bir ailenin parçası olduklarını duymaları için söyleyecekleriniz büyük değer taşıyor… Maher Holding Sigorta Grubu olarak acentelerimizi ekip arkadaşlarımız olarak görüyor, onların faydasını ön planda tutuyoruz her zaman. Maalesef depremde acentelerimizden de acı kayıplar yaşadık, Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum bu vesileyle bir kez daha. Öte yandan bölgede depremden sağ kurtulup yaralanan veya maddi manevi kayıplar yaşayan acentelerimiz de oldu. Kendileriyle iletişime geçip ihtiyaçlarını karşılamak için yanlarında olduğumuzu hatırlattık. Böylesi afetler sonrası halkın yanında olan bir sektörde iş yapıyoruz. Onlara destek olurken her şeyden önce kendi içimizde yaralarımızı sarmak ve birbirimize sarılmak çok önemli. Gönüllü acentelerimizin yanı sıra bölgedeki acentelerimizin kendi acılarını unutup yardım için seferber olması sadece şirket içinde değil milletçe koca bir aile olduğumuzun göstergesi. Son olarak da depremden zarar gören tüm milletimize neler söylemek istersiniz? hem şahsi hem de kurumsal kimliğiniz ile söyleyeceklerini okurlarımıza sunmak isteriz. Yaşadığımız felaketin boyutunun da bizde yarattığı acıların da tarifi mümkün değil elbette ama yaralarımızı sarmada yapacağımız çok şey var. Şirket olarak zaten bizim görevimiz vatandaşlarımızın kayıplarını telafi etmek,
elimizden geldiğince de imkanlarımızı kullanarak önümüzdeki süreç boyunca destek olabilmek. Çünkü arama kurtarma, enkaz kaldırma ve insani ihtiyaçların karşılanmasıyla bitmeyecek görevlerimiz. Deprem sonrası hayatın normalleşebilmesi uzun bir süreç ve bu süreçte çocukların eğitim ve psikolojilerinden yetişkinlerin barınma, iş vb. gibi ihtiyaçlarına kadar birçok konuda desteğe hep ihtiyaç olacak. Grubumuz ve şirketlerimiz olarak bu süreçte elimizden geleni yapacağımızı belirtmek isterim.
0 notes
Text
DASK’ta Bir İlk DASK’ta bir ilk olarak, hasar ihbarından hasar inceleme sürecinin tamamlanmasına kadar olan süreçte sigortalılara avans ödemesi alma imkânı sağlanıyor. DASK tarafından, hasar ödemelerinin çok hızlı yapılabilmesi için, yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı binalarda sigortalıların ihbarını dahi beklemeden T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından resmi hasar tespitleri tamamlanmış konutların listelerinden hasar dosyaları resen açılarak ödemeler gerçekleştiriliyor. Yaşanan depremlerin ardından DASK, kuruluşundan bu yana ödediği tazminat tutarına 20 gün içinde ulaştı. Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren Doğal Afet Sigortalı Kurumu Teknik İşleticisi Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, depremin ilk gününden bu yana vatandaşların yanında olmak amacıyla hızla ve büyük bir özveri ile çalışmalarını sürdürdüklerini belirtirken, “Türk Reasürans olarak, DASK için bu zamana kadar tüm çalışmalarımızın temeline deprem sonrası planlarımızı koyarak hareket ettik.” diyerek DASK için bu zamana kadar yapılan önemli çalışmaları aktardı. DASK depremlerin hemen ardından ödemelere başladı Bu çalışmaların, deprem sonrası süreçteki operasyonel ve finansal faydalarının önemine dikkat çeken Eren, sözlerine şöyle devam etti: “Kahramanmaraş depremlerinin ardından, deprem sonrası için yürüttüğümüz hazırlık çalışmaları sayesinde, Depremin ardından hızla çalışmalarımıza başladık ve depremin üzerinden henüz 24 saat geçmeden de ilk hasar ödememizi gerçekleştirdik. Yenilenen teknolojik altyapımız, beklediğimiz performansta, sorunsuz ve kusursuz hizmet sunmamıza imkân sağlıyor. Alo DASK 125, e-devlet ve web sitemiz aracılığı ile kesintisiz şekilde hasar ihbarı alabiliyoruz. Hatta bu süreçte hasar ödemelerinin çok hızlı yapılabilmesi için, yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı binalarda sigortalıların ihbarını dahi beklemeden T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından resmi hasar tespitleri tamamlanmış konutların listelerinden hasar dosyaları resen açılarak en hızlı şekilde ödemelerimizi gerçekleştiriyoruz.” Avans Ödeme Dönemi Başlıyor Hasar ödeme süreçlerinde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı binalara öncelik verilerek ödemelerin devam ettiğini, eksper görevlendirmelerinin diğer binalar için yapıldığını belirten Selva Eren, 27 Şubat 2023 tarihinde Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu SEDDK tarafından konuyla ilgili yayımlanan genelgede detayları aktarıldığı üzere hasar ihbarlarını yapan sigortalılara yönelik yeni bir çalışma başlattıklarını ve sigortalıların 27 Şubat 2023 tarihi itibarıyla DASK web sitesi üzerinden avans ödemesi talep edebileceğini açıkladı: “Her zaman söylediğimiz gibi bu süreçte en temel amacımız bölgedeki tüm sigortalılarımıza en hızlı şekilde fayda sağlamak. Yıkık ve acil yıkılacak binalara öncelik vererek yürüttüğümüz ödeme süreçlerimizde, ağır ve orta hasarlı binalarda açılmış hasar dosyaları için sigortalılarımız DASK’tan avans ödeme talebinde bulunabilecek. Bu kapsamda yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı binalar için sigorta bedelinin %20’si, orta hasarlı binalar için ise sigorta bedelinin %10’u sigortalılarımıza avans olarak ödenecek. Amacımız hasar ihbarından hasar inceleme sürecinin tamamlanmasına kadar olan süreçte vatandaşlarımıza maddi güvence sağlayarak yaralarını sarmaya ilk andan itibaren destek olmak. DASK Kahramanmaraş depremleri sonrası 1 milyar 120 milyon TL hasar ödemesi gerçekleştirdi https://www.ifhaber.com/sigortacilik/dask-hasar-ihbar-sayilarini-ve-odemelerini-acikladi-27-subat-2023/ Depremlerin hemen ardından ödemeler için çalışmalarını başlattıklarını ifade eden Selva Eren, “Depremlerin ardından henüz 24 saat geçmeden ilk hasar ödememizi gerçekleştirdik ve ödemelerimiz hızla devam ediyor. 27 Şubat 2023 tarihi itibarıyla tarafımıza iletilen 295 bin hasar ihbarı bulunmaktadır. Şu ana kadar gerçekleştirdiğimiz tazminat ödeme tutarı ise 1 milyar 120 milyon TL’ye ulaşmış durumda. Neredeyse
DASK’ın 23 yılda toplam ödediği tazminat tutarını, 20 gün içinde sigortalılarımıza ödemiş olmak ve sigortalılarımızın yaralarını sarmalarına bir nebze de olsa fayda sağlamak bizler için çok kıymetli. Ödemelerimizin daha da hızlı gerçekleştirilmesi adına birçok önlem aldık ve ivedilikle hayata geçiriyoruz. Hasar ödeme hız ve tutarımız her geçen gün artarak devam edecektir.” dedi.
0 notes
Text
Aydın Erkoç: Depremzedelerin Araç Hasarları Derhal Karşılanmalı MASFED Başkanı Aydın Erkoç, sigorta şirketlerini hızlı bir şekilde davranarak deprem bölgelerinde taşıtları hasar görmüş ya da perte çıkmış mağdur vatandaşların bu hasarlarını acilen karşılamaya çağırdı. Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Başkanı Aydın Erkoç, şiddetli depremlerin büyük can ve mal kaybına yol açtığı ve OHAL ilan edilen 11 ilde göçük altında kalma ve diğer nedenlerle değişen oranlarda hasar görmüş ya da tümden perte çıkmış taşıtların kasko bedellerinin hak sahiplerine acilen ödenmesi çağrısı yaptı. Depremde yıkılan konutların DASK ödemeleri konuşulurken, enkaz altında kalan on binlerce otomobil, kamyon, traktör gibi motorlu taşıtın hasarının nasıl karşılanacağı da merak ediliyor. MASFED Başkanı Erkoç, deprem yüzünden binlerce insanın hayatını kaybettiğini ya da yaralandığını, milyonlarcasının düzeninin bozulduğunu, çalışamaz hale gelen ve yakınlarını kaybetmiş ya da sağlık sorunlarıyla uğraşan vatandaşların maddiyat ihtiyacı içinde olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Depremden sağ kurtulmuş çok sayıda vatandaşımız, kaynak ihtiyacı dolayısıyla sağlam ya da hasarlı araçlarını satışa çıkarmış bulunuyor. Satılan hasarlı araçların daha çok kaskosu bulunmayan taşıtlar olduğu düşünülebilir. Ancak depremzede illerdeki taşıtların önemli bir bölümünün de kaskosu bulunuyor. Sigorta şirketleri hızlı bir şekilde davranarak mağdur vatandaşların bu hasarlarını karşılamalı. Tamamen kullanılmaz hale gelmiş araçlar için poliçedeki hükümler çerçevesinde ya yeni araç temin etmeli ya da kaybedilen taşıtların bedellerini değerinden ödemeli.” Mevzuat ne diyor? Zorunlu trafik sigortası deprem sonucu araçlarda oluşan hasarları karşılamıyor. Kaskoda ise durum poliçenin içeriğine göre değişiyor. Kasko poliçesinde deprem zararı teminat kapsamında ise hasarın karşılanması gerekiyor. Araçta kısmi hasar varsa tamir giderleri, araç pert ise yasal kesintilerden sonra rayiç bedel ödeniyor. Aracın sahibi hayatını kaybettiyse ödemeler varislerine yapılıyor. Veraset ilamı yapıldıktan sonra sigorta şirketine başvurup ödemeler talep edilebiliyor. 11 ilde taşıt sayısı kaç? Depremlerin on binlerce insanın ölümüne on binlerce binanın yıkılmasına yol açtığı on ildeki toplam motorlu kara taşıtı sayısı da Ocak 2023 sonu itibarıyla 3 milyon 298 bin 433 adet düzeyinde. Bunların 1 milyon 546 bin 280 adedini otomobiller oluşturuyor. Bu illerde toplam 717 bin 465 motosiklet, 503 bin 113 kamyonet, 311 bin 61 traktör, 117 bin 237 kamyon, 71 bin 382 minibüs, 22 bin 588 otobüs ve 9 bin 307 adet de özel amaçlı taşıt bulunuyor. Depremzede 10 ildeki motorlu kara taşıtlarının sayısı (Ocak 2023 itibariyle) En fazla araç sayısına sahip iller 750 bin 1 adetle Adana ve 601 bin 997 adetle Gaziantep olurken, depremden en çok etkilenen illerden Hatay’da 557 bin 264 taşıt bulunuyor. Bu ili, 273 bin 435 taşıtla Şanlıurfa izliyor. Depremden en çok etkilenen iki ilden biri olan Kahramanmaraş’ta da 272 bin 341 motorlu kara taşıtı bulunuyor. Bu araçlardan kaçının deprem yüzünden hasar gördüğü ya da perte çıktığına ilişkin verileri ileri günlerde belli olacak.
0 notes
Text
Selva Eren DASK’ın Faaliyetleri Hakkında Bilgi Verdi Türk Reasürans Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Selva Eren, Doğal Afet Sigortaları Kurumu DASK’ın 2022 yılı ve 2023 yılı faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Türk Reasürans olarak, DASK’ın Teknik İşleticiliğini devraldığımız 8 Ağustos 2020 tarihinden bu yana DASK’a fayda ve değer yaratacak birçok çalışma yürüttük ve yürütmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda, çalışmalarımızın odağına her zaman deprem sonrası hazırlık planlarımızı koyarak hareket ettik. Bu anlamda da geçtiğimiz süre içinde DASK için oldukça önemli adımlar attık: 22 Kasım 2022’de Ankara’da DASK Olağanüstü Yönetim Merkezi’mizi açtık.Deprem anında faaliyetlerin sürekliliğini temînen DASK’ın teknolojik altyapısının yeniledik.Coğrafyamızda meydana gelebilecek olası büyük bir depremi göz önüne alarak ödeme kapasitemizi 117 milyar TL seviyesine çıkardık.İhbar sistemlerinin, günün koşullarına cevap verebilecek hıza ulaşmasını sağladık.25 Kasım 2022 tarihi itibarıyla, sigortalılarımıza daha güçlü bir finansal güvence sunmak amacıyla 320 bin TL olan azami teminat tutarımızı 640 bin TL’ye yükselttik. Tüm bu çalışmalara bağlı olarak; Depremin ardından hızla çalışmalarımıza başladık ve depremin üzerinden henüz 24 saat geçmeden de ilk hasar ödememizi gerçekleştirdik.Ankara Olağanüstü Yönetim Merkezi’mizdeki ekiplerimize, İstanbul ekiplerimizin de katılımıyla tam kadro çalışmalarımızı başlattık. Çalışmalarımız merkezimizde yoğun şekilde devam ediyor.Yenilenen teknolojik altyapımız, beklediğimiz performansta, sorunsuz ve kusursuz hizmet sunmamıza imkân sağlayan ve olası bir afet anında bilgi sistemlerimiz sınırsız eşzamanlı ihbarı karşılayabilen bir yapıdadır.Son olarak ödeme kapasitemiz sayesinde bu ve benzeri birçok depremde sigortalarımızın hasarlarını tazmin edecek finansal güce sahibiz. 23 Şubat 2023 tarihi itibariyle kurumumuza 265.177 adet hasar ihbarında bulunulmuştur. Kurum olarak sıkça karşımıza çıkan iki konuyu açıklamak isterim; 1. Azami teminat Zorunlu Deprem Sigortası ile sağlanan teminat tutarlarının artırılarak sigortalılarımıza daha güçlü bir finansal güvence sağlamak hedefiyle 25 Kasım itibarıyla Zorunlu Deprem Sigortası teminatları güncellenerek 1.508 TL olan inşaat birim metrekare maliyet tutarı 3.016 TL’ye, 320 bin TL olan azami teminat tutarı 640 bin TL’ye yükseltilmiştir. Bu konuda bir açıklama yapmak isterim. Bildiğiniz gibi Zorunlu Deprem Sigortası zorunlu bir sigorta ve konut sahibi tüm vatandaşlarımızı ilgilendiren bir konu. Teminatları daha yüksek bir seviyeye çıkardığımız durumda reasürans maliyetleri ciddi oranda artacağı için poliçe primlerinde de artış yaşanacak ve vatandaşlarımız daha yüksek prim ödemek zorunda kalacaktır. Zorunlu Deprem Sigortası poliçesine ödenebilir fiyatlarla erişilmesini her zaman ön planda tutarak hareket ediyor ve zorunlu olan kısmı belirli bir seviyede tutuyoruz. Fakat elbette, daha fazla teminat almak isteyen vatandaşlarımız, herhangi bir üst sınır olmaksızın DASK’ın üzerine sigorta şirketlerimizden ihtiyari sigorta yaptırabilirler. Son olarak, meydana gelecek bir depremde hasarlar, hem fonlarımız hem de riskin devredildiği reasürörlerimiz tarafından karşılanmaktadır. Vatandaşlarımıza sağlanan teminatları artırmanın en önemli unsuru deprem fonlarımızın artırılmasıdır. Zira, sağlanacak reasürans koruması, maliyetinin yanında, dünyada belirli bir oranda kapasite bulunmaktadır. Bu sebeple kurum olarak yüzde 100 sigortalılık hedefimize büyük önem veriyor, vatandaşlarımızın bugünlerini güvence altına alırken gelecek için de bir kaynak yaratmış olacaklarını her fırsatta hatırlatıyoruz. 2. Ödeme Gücü DASK olarak Zorunlu Deprem Sigortası ile sigortalılara verilen teminat karşılığında alınan primler ile bir deprem teminat havuzu oluşturuyoruz. Bu havuzun devlet kaynaklarından tamamen bağımsız olduğunun altını çizmek isterim. Sigortalılarımızın ödediği primlerden ve ilave olarak uluslararası reasürörlerden temin edilen sigorta koruması ile
oluşturduğumuz bu kaynak, yalnızca sigortalılarımızın evlerinde oluşacak deprem kaynaklı hasarların tazmini için kullanılmaktadır. Bugün itibarıyla biriken deprem fonlarımız 23 Milyar TL seviyesinde olup, bu tutarın üzerine eklediğimiz ciddi miktarda reasürans koruması ile toplamda 117 milyar TL ödeme kapasitemiz mevcuttur. Bu kapasite ile bu ve benzeri birçok depremde sigortalarımızın hasarlarını tazmin edecek finansal güce sahibiz.
0 notes
Text
Bina Güçlendirme Kredisi Kullanacaklara Sigorta Kolaylığı Büyük bir bölümü aktif deprem kuşağında bulunan Türkiye’de yaklaşık 7 milyon riskli konutun bulunduğu tahmin ediliyor. İçinde yaşadıkları binaları deprem riskine karşı dayanıklı hale getirmek isteyenler, Bina Güçlendirme Kredisi’nden yararlanabiliyor. Bunun için ilk olarak, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkili kılınan bir yapı denetim firmasından, binanın riskli olduğuna dair bir rapor almak gerekiyor. Bu raporla birlikte bankalara ve finans kuruluşlarına başvuruda bulananlar, düşük faiz oranlarının yanı sıra, 2 sene geri ödemesiz ve 10 yıla kadar vadelerle Bina Güçlendirme Kredisi kullanabiliyor. Söz konusu finans desteğinden Kredi Hayat Sigortası yaptırarak yararlanmayı tercih edenler, olayinkolayi.com üzerinden satın alacakları poliçeler için, tüketici dostu fiyatlama ve self-servis hizmet sayesinde bankalara kıyasla yaklaşık yüzde 40 oranında daha az ödeme yapıyor. Sigorta yaptırırken, kredi ararken, ev alırken veya taşınırken sıklıkla ihtiyaç duyulan işlemlere pratik çözümler sunan olayinkolayi.com, “Burada her olayın bir kolayı var!” sloganıyla asistanlık hizmeti de veriyor. Takipçilerini zengin blog içerikleriyle konut, kredi, sigorta, sağlık ve yaşam konu başlıklarında bilinçlendirmeye devam eden platform, sunduğu kredi hesaplama araçları sayesinde, Bina Güçlendirme Kredisi kullanıp inşaat süreci tamamlanana kadar kiralık evlerde oturmayı planlayanların, olası emlakçı komisyonu ve taşınma masrafları hakkında fikir sahibi olmasını sağlıyor. Bina Güçlendirme Kredisi ve Kredi Hayat Sigortası hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler, olayinkolayi.com platformunun hafta içi 09.00-18.00 saatleri arasında 0850 222 3466 numaralı Çağrı Merkezi numarası veya Whatsapp hattı üzerinden anlık yanıt sisteminden ücretsiz asistanlık desteği alabilirler.
0 notes
Text
Zorunlu Deprem Sigortasına İlişkin Merak Edilenler Türkiye 6 Şubat 2023 Pazartesi meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerin yaralarını sarmak için çalışırken, hasar tespit çalışmalarından sonra başlayacak AFAD Afetzede Hak Sahipliği için başvuru sürecine ilişkin ayrıntılar da belli olmaya başladı. Çok sayıda hak sahibini mağdur eden deprem felaketinde üçüncü hafta geride kalırken, AFAD Afetzede Hak Sahipliği için başvuru sürecine ilişkin ayrıntılar da belli olmaya başladı. DASK Zorunlu deprem sigortası kapsamında hasar ihbarı süresi, afetzedelere sağlanacak destek ve olanaklar ile sigortacılık işlemlerinin nasıl yürütüleceğine dair bilgiler, kullanıcılarına bankacılık ve sigortacılık ürünlerini karşılaştırma olanağı sunan Hesapkurdu tarafından yayımlanan açıklamada özetlendi. “Yaralarımızı hep birlikte ve bir an önce sarabilmeyi diliyoruz” notuyla paylaşılan açıklamada, hak sahipliği başvurusuna ilişkin merak edilenlere yanıt verildi. Hak sahipliği başvurusu e-Devlet’ten de gerçekleştirilecek Hasar tespit çalışmalarının sürdüğü bölgede henüz hak sahipliği başvuru işlemleri başlamadı. Hesapkurdu tarafından derlenen bilgilerde, işlemlerin, hasar tespit çalışmalarının sona ermesiyle, AFAD Afetzede Hak Sahipliği için e-Devlet’te açılacak başvuru ekranından gerçekleştirileceği belirtildi. Ayrıca binaların hasar durumuna ilişkin bilgiye, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı resmi internet sitesinde oluşturulan “Hasar Tespit” sayfasından ulaşılabileceği bildirildi. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) poliçesinde hasar bildirimi için on beş iş günü koşulu yer alsa da, kurumun ilgili maddeyi sigortalı lehinde değerlendirdiği ve hasar bildirimi yapmak için bir zaman sınırlaması olmadığı kaydedildi. Ayrıca depremde poliçenin kaybolmuş olması durumunda sigortalının tazminat hakkının ortadan kalkmayacağına, hak sahiplerinin süreç başladıktan sonra Alo DASK 125 hattı üzerinden başvuruda bulunabileceğine dikkat çekildi. Azami teminat tutarı 640 bin TL Hesapkurdu’nun internet sitesinde paylaştığı bilgilerde AFAD’ın nakdi yardım ve hasar tespiti desteği verdiği ifade edilirken, 7269 sayılı kanun kapsamında afetzedelerin sahip olduğu haklara da yönlendirme yapıldı. Depremzedelerin Alo DASK 125 telefon hattı, e-Devlet Sistemi Hasar İhbarı sayfası ve DASK resmi internet sitesi Online Hasar İşlemleri Sayfası aracılığıyla DASK hasar ihbarı yapabilecekleri bilinirken, 1 Ocak 2023 itibarıyla tüm yapı tipleri için DASK zorunlu deprem sigortası azami teminat tutarının 640 bin TL olduğu hatırlatıldı. Yapılan açıklamada, DASK poliçe içeriğinin tam hasar ve kısmi hasarlar için sigorta bedeli ödediği, DASK’tan yararlanmak için binanın tamamen yıkılması koşulu aranmadığı, ödemelerin ise başvuru sonrası tazminat tutarının kesinleşmesi ve evrakların tamamlanmasının ardından, en geç 1 ay içinde yapılacağı bilgilerine yer verildi. Sigorta sahipleri çağrı merkezlerine ulaşabilir Kredi, kredi kartı, mevduat, sigorta gibi bankacılık ve sigortacılık ürünlerinin karşılaştırılabildiği bir platform sunan Hesapkurdu'nun derlediği bilgilerde, zorunlu deprem sigortası dışında sigortası olan afetzedelerin de sigortayı satın aldıkları şirketlerin çağrı merkezlerine ulaşabileceği vurgulandı. Konut ve eşya sigortası, kasko sigortası, ferdi kaza sigortası, sağlık sigortası gibi farklı sigorta ürünlerine sahip afetzedelerin, sigorta poliçelerinin deprem teminatını bulundurup bulundurmadığını kontrol ettikten sonra, poliçe kapsamında belirlenen haklardan yararlanabileceği ifade edildi.
0 notes
Text
Kürşat Köz: DASK Bilinci için Acil Seferberlik Başlatalım 6 Şubat 2023 Pazartesi günü Kahramanmaraş’ta ve ardından 20 Şubat’ta Hatay’da meydana gelen depremler sebebiyle Sigortambir ülkedeki ve bölgedeki DASK sigortalılık oranı düşüklüğüne dikkat çekerek sigorta sektörüne çağrıda bulundu. Çok büyük bir afetin yaşandığı bölgede DASK sigortalılık oranı yalnızca yüzde 50 seviyesinde. Türkiye geneli için ise bu oran yüzde 56. DASK Bilincini Artırmak, Sektörün Sorumluluğudur Konuyla ilgili “Tarifsiz bir acıyla karşı karşıyayız. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Hepimizin yüreği yandı. Son derece üzgünüz. Ülkemizin başı sağ olsun. Kaybettiğimiz canların telafisi yok. Bir deprem ülkesi olarak, DASK sigortalılık oranını ivedi bir şekilde artırmak adına ciddi bir seferberlik başlatmalıyız.” açıklamasında bulunan Sigortambir Genel Müdürü Kürşat Köz “Ortalama 400-500 TL gibi bir maliyeti olan bu sigortanın olası bir depremde ne gibi imkanlar sağlayacağını tek tek her vatandaşımıza anlatmalıyız. Sigortacılık sektörüne açık çağrıda bulunuyoruz: DASK bilincini artırmak sektörümüz ve ülkemiz için önemle üzerinde durulması gereken bir sosyal sorumluluk hareketi olmalı.” dedi. Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi, tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Hükümet, küresel çapta kriz alarmı verdi. Elim afet sonrasında bölge halkının yaralarını sarmak adına ülkemiz ve dünya ülkeleri seferber olmaya devam ediyor. Katastrofik bir risk olan deprem felaketi, risk hiyerarşisinde kategori olarak stratejik risklerin dahi üzerinde, yıkım gücü çok yüksek bir risk olarak tanımlanıyor. Yaşanan depremlerin, telafisi mümkün olmayan can kayıpları ve çok büyük boyutta mali kayıplar ile ekonomide de derin hasarlar bırakacağı öngörülüyor. ��yle ki ülke ekonomisinde milyarlarca TL yeniden inşa maliyeti yaratması ve Türkiye'nin gayri safi yurt içi hasılasında yüzde 1’lik daralma öngörülüyor. Yıkıcı deprem felaketi, DASK sigortasının önemini de acı bir şekilde tekrar göstermiş oldu. Bir zorunluluk olmasına rağmen DASK tarafından yapılan Zorunlu Deprem Sigortası’nın sigortalılık oranı ülkemizde yüzde 56,40 olarak açıklanıyor. 20 milyon 32 bin konuttan sadece 11 milyon 302 bin 663 adedinin sigortalı olduğu belirtiliyor. Depremin yaşanmış olduğu illerimizde en yüksek sigortalılık oranının yüzde 64,50 ile Gaziantep’te olduğunu görüyoruz. Diyarbakır ise; maalesef yüzde 34,10 gibi son derece düşük bir oranla en az sigortalılık oranının bulunduğu şehir. Diğer illerimizde ise; Kahramanmaraş’ta yüzde 53,70, Hatay’da yüzde 40,10, Malatya’da 52,20, Adana’da yüzde 46,30, Şanlıurfa’da yüzde 52,90, Osmaniye’de yüzde 42,70 ve Elazığ’da yüzde 57,30 DASK sigortalılık oranı bulunuyor. Beklenen İstanbul Depremi İçin Hazırlıklı Olmalıyız Büyük depremin her geçen gün yaklaştığı Marmara Bölgesi’nde de benzer bir tablo gözleniyor. Toplamda 6 milyon 840 bin konutun 4 milyon 437 bin 453’ü sigortalı. Yüzde 64,90’lık bir sigortalılık oranına sahip bölgede yaklaşık 2,5 milyon sigortasız konut bulunuyor. Marmara Bölgesi için uyarıda bulunan Sigortambir Genel Müdürü Kürşat Köz, “Bir karşılaştırma yapacak olursak; 99 depreminde oluşan hasar 17 milyar dolar seviyesinde. Olası İstanbul depremi demeyeceğim üstüne basa basa vurgulayarak beklenen ve gerçekleşmesi bilimsel verilere göre kesin gözüyle bakılan İstanbul Depremi diyeceğim, İstanbul depreminde ise; çok daha ciddi ekonomik zararlar öngörülüyor’’ dedi. Zorunlu Deprem Sigortası çok uygun maliyetle birçok fayda sağlıyor DASK’ın kişilere sağladığı avantajlara dikkat çeken Köz “Çok ciddi avantajları bulunan bu ürün, devlet otoriteleri tarafından çok uygun fiyatlarla sunulmakta. Ortalama 400- 500 TL gibi maliyetlerle sahip olunabilen bu ürün, deprem sonrası yaraları sarmada birçok fayda sunuyor. Deprem ve deprem kaynaklı afetlerin binaya verebileceği maddi zararlar için teminat veriyor. Dask poliçelerinde 25 Kasım 2022’de yayınlanan genelge sonrasında metrekare başına birim teminatı da 3.
016 TL’ye yükselmiş oldu. Örneğin 100 metrekarelik bir evde, deprem hasarı olması durumunda alınacak teminat 301.600 TL. Metrekare başına 3.016 TL’nin üzerindeki hasar ödemeleri için ise; mutlaka DASK’ın yanında konut sigortasının yaptırılmasının altını da önemle çizmek istiyorum. Böylelikle konut sigortasıyla hasarınızda alacağınız teminatınız artırılabilir ve eşyalarınızı da teminat kapsamına alabilirsiniz.’’ dedi. Tek tek her vatandaşa DASK’ı anlatmalıyız DASK’ın sosyal ve ekonomik yönüne dikkat çekerek tüm sigortacılık sektörüne çağrıda bulunan Köz, konuşmasını sürdürdü: “Tarifsiz bir acıyla karşı karşıyayız. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Hepimizin yüreği yandı. Son derece üzgünüz. Ülkemizin başı sağ olsun. Kaybettiğimiz canların bir telafisi yok. Bir deprem ülkesi olarak, DASK sigortalılık oranını ivedi bir şekilde artırmak adına ciddi bir seferberlik başlatmalıyız. Ortalama 400-500 TL gibi bir maliyeti olan bu sigortanın olası bir depremde ne gibi imkânlar sağlayacağını tek tek her vatandaşımıza anlatmalıyız. Sigortacılık sektörüne açık çağrıda bulunuyoruz: DASK bilincini artırmak ülkemizin önemle üzerinde durması gereken bir sosyal sorumluluk hareketi olmalı.” DASK bilinçlendirmesinde Sıfır Tolerans, depreme dayanıklılığın sorgulanmasını artıracaktır DASK bilincinin artması ve yaygınlaşması, hatta bu konuda sıfır tolerans uygulamasının başlatılması, vatandaşlar ve yerel yönetimler nezdinde önemli bir farkındalık oluşmasını, depreme dayanıklılığının daha fazla sorgulanmasını sağlayacaktır diyen Köz, “sektöre, ulusal ve yerel karar vericilere yaptığımız seferberlik çağrısı, kamuoyunda gerekli karşılığı bulduğu takdirde, zarar ve hasar azaltma hususunda, kayda değer bir fark oluşturacağımıza inanıyorum” açıklamasında bulundu.
0 notes
Text
Timur Selçuk Turan: Milletimizin Her Daim Yanındayız 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli deprem sonrasında ülke ve millet olarak büyük ve derin bir üzüntüye boğulduk. Bunun üstesinden el birliği ile kalkmak konusunda sigorta sektörü birlik olarak ve ayrı ayrı da birçok yardımlar ile hepimizi gururlandırdı. Tur Assist Genel Müdürü Timur Selçuk Turan Deprem afetinin yaşandığı 10 ildeki faaliyet ve çalışmaları hakkında sorumlarımızı yanıtladı. Soğukkanlılıkla Ve İhtiyatlı Bir Şekilde Bölgede Seferber Olmaya Çalıştık 6 Şubat depremini ilk duyduğunuz anda ki tepkinizi ve yaşadığınız duygunuzu bize kısaca anlatır mısınız? Bir deprem ülkesi olarak her zaman teyakkuz halinde olmamız gerektiği bilincindeyiz, bu sebeple hızla vakit kaybetmeden gerek RS Otomotiv Grubu olarak, gerek Tur Assist olarak bölgedeki operasyonlarımıza ilk saatlerden itibaren başladık, ayrıca diğer illerden de operasyon desteği sağlamak adına çok hızlı bir aksiyon aldık. Yaşadığımız duygu tarifsiz, ilk dakikalarda gördüğümüz görüntülerin akabinde soğukkanlılıkla ve ihtiyatlı bir şekilde bölgede seferber olmaya çalıştık. Yöneticilerimiz İle 10 İlimize İntikal Ederek Afet Bölgesindeki Durum Tespitini Yakından Takip Ettik Depremin hemen sonrasında şirket olarak nasıl bir planlama yaptınız? Öncelikleriniz neler oldu? Tüm insani yardım süreçlerimiz dışında depremin gerçekleştiği andan itibaren deprem bölgesinden gelecek asistans talepleri için hem operasyon hem hizmet birimleri departmanlarımız teyakkuz haline geçti. RS Otomotiv Grubu Yönetim Kurulu Başkanımız Ünal Ünaldı, tüm operasyon ve hizmet birimleri departmanı yöneticilerimiz ile 10 ilimize intikal ederek afet bölgesindeki durum tespitini yakından takip ettik. Öte yandan Kahramanmaraş’taki RS Servis noktamız hızla koordinasyon merkezine dönüştürülerek bölgeye gelen insani yardımların koordineli bir şekilde halkımıza ulaştırılmasına katkı sağlamaya çabaladık. Karavan Forum iş birliğimizle karavanların bölgeye hızlı bir şekilde sevk edilmesini sağladık. En önemlisi çekicilerimiz bölgede hasar gören araçların çekilmesinden enkaz kaldırma ve arama-kurtarma faaliyetlerinde aktif olarak rol aldı. Bölgeyi Kalkındırmak Adına İstihdamı Kuvvetlendirmemiz Gerekiyor Depremler ve sonrasındaki yıllar maddi kayıpların geri kazandırılması kadar insani olarak da duygusal bir atılım gerektiriyor. Önümüzdeki yıllarda sizin bu konudaki hedefleriniz neler olacak? Depremden zarar gören iller için neler düşünüyorsunuz? Depremde hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılarımıza acil şifa diliyoruz. Bu acının, yaşanan afetin bir tarifi yok. Bölgeyi kalkındırmak adına istihdamı kuvvetlendirmemiz gerekiyor. Bu konuda hem otomotiv hem sigortacılık hem de asistans şirketleri olarak istihdam süreçleri ve yatırım gibi konularda birlik halinde hareket etmenin doğru olacağını düşünüyoruz. Milletimizin Her Daim Yanındayız Son olarak da depremden zarar gören tüm milletimize neler söylemek istersiniz? hem şahsi hem de kurumsal kimliğiniz ile söyleyeceklerini okurlarımıza sunmak isteriz. Deprem bölgesinde afetten etkilenen tüm milletimizin yanında olduğumuzu, hep birlikte bu zorlu günleri aşacağımızı, birlik ve beraberlikle yeniden güzel günler göreceğimize inanıyoruz. Biz çok büyük bir ailenin, Türk milletinin bir parçası olarak, yerli bir şirket olarak milletimizin her daim yanındayız. Yaşanılan bu acının, bu elim deprem felaketinin bir kez daha yaşanmamasını temenni ediyoruz.
0 notes
Text
Evim Yuvan Olsun Kampanyasında Türkiye Sigorta Güvencesi Türkiye Sigorta, depremden etkilenen vatandaşlarımızın barınma sorununun çözümüne katkı sağlamak adına başlatılan "Evim Yuvan Olsun" kampanyası kapsamında evini afetzedelere açan ev sahiplerine bina ve eşya sigortasıyla güvence sunacak. Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen vatandaşların barınma sorununun çözümüne katkı sağlamak üzere hayata geçirilen "Evim Yuvan Olsun" kampanyası ile hayırsever ev sahiplerinin evlerini bedelsiz olarak ya da indirimli kira bedelleriyle ihtiyaç sahiplerinin kullanımına sunabilecekleri bir sistem devreye alındı. Kampanya dahilinde depremzedelerin kullanımına bedelsiz veya kiralama yoluyla açılan evler, "Tek Yürek Bina ve Eşya Sigortası" kapsamında evde bulunan eşyalar, bina ve binaya dahil risklere karşı sigorta primleri Türkiye Sigorta tarafından karşılanacak. Afetzedelerin kullanımı için tahsis edilen evlere özel hazırlanan Tek Yürek Bina ve Eşya Sigortası; evde bulunan eşyalar ile bina ve binaya dahil edilecek elektrik, doğalgaz, su saatleri, kombi, uydu anteni, kaloriferler, armatürler vb. binanın ayrılmaz bütünleyici parçaları ve/veya sabit tesisat risklerine karşı güvence sunacak. Türkiye Sigorta, Tek Yürek Bina ve Eşya Sigortası ile belirtilen bu değerler için yangın, yıldırım, infilak, fırtına, duman, sel/su basması, dahili su, grev, lokavt, kargaşalık, halk hareketleri, kötü niyetli hareketler, terör, yer kayması, hava-deniz-kara taşıtları çarpması ve dolu risklerine karşı 25.000 TL’ye kadar bir yıl süreyle teminat sağlayacak. Türkiye Sigorta Genel Müdürü Atilla Benli, projeye ilişkin şunları söyledi: “Ülkemizin yaşadığı afetin yaralarını el birliğiyle sarmak için çalışmaya devam ediyoruz. Depremden etkilenen vatandaşlarımızın yuvasız kalmaması için oluşturulan Evim Yuvan Olsun kampanyasına katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Türkiye Sigorta olarak afetzedelere evlerini açan hayırsever vatandaşlarımızın konut ve eşyalarını, poliçede belirtilen risklere karşı Tek Yürek Bina ve Eşya Sigortası ile güvence altına alıyoruz. Bu zor günlerde yaralarımızı sarabilmek için anlam ve önemi büyük olan bu projede emeği geçen herkese ve depremzedelere evini açan veya kira desteğinde bulunan hayırsever vatandaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.”
0 notes