Tumgik
#ekonomide saadet
haber71net · 1 year
Link
Saadet Partisi İl Başkanı Veysel Kutluca, haftalık basın açıklamasında yaşanan sorunlar başta olmak üzere ekonomi ve dış politikaya yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu.  HABER: YELİZ ERDEM Saa... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
bilgibedava · 2 years
Text
TOKİ SOSYAL KONUT PROJESİ SAKIN BU NOKTAYI ATLAMA‼️DOLAR ALTIN KRİPTO YORUMU | Ekonomide Saadet sosyal konut projesi
TOKİ SOSYAL KONUT PROJESİ SAKIN BU NOKTAYI ATLAMA‼️DOLAR ALTIN KRİPTO YORUMU | Ekonomide Saadet sosyal konut projesi
TOKİ SOSYAL KONUT PROJESİ SAKIN BU NOKTAYI ATLAMA‼️DOLAR ALTIN KRİPTO YORUMU | Ekonomide Saadet #sosyalkonutprojesi sosyal konut projesi #sosyalkonutprojesi #toki #tokibaşvurusu 1295 Kişi Okudu – 284 Kişi Beğendi Sende Beğen Yorum Yap Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Text
FÖŞ anlattı:  Ekonomide Saadet Zinciri Ne zaman Çöker?
FÖŞ anlattı:  Ekonomide Saadet Zinciri Ne zaman Çöker?
  Halen  126 bin kişi seyretti   AKP hükümeti sayesinde ekonomi yönetimi tam bir Saadet Zinciri’ne döndü.   Ekonomi yönetimine “3 kağıt ekonomisi” de diyebiliriz.   Saadet Zinciri (Ponzi Scheme) kavramını açalım.   Örneklere bakalım: TCMB bilançosu, KKM, döviz kuru, esnaf döverek enflasyonla mücadele.       Kanala Üye Olup, Özel İçerikleri İzlemek İçin Linke ►…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
barkoturktv · 5 years
Text
Temel Karamollaoğlu'ndan Davutoğlu ve Babacan hamlesi
Tumblr media
Saadet Partisi Genel Başkanı  Karamollaoğlu partisinin Balgat Eğitim Merkezi'nde haftalık basın toplantısı sonrası gazetecilerin sorularına cevap verdi. Karamollaoğlu, yeni parti kurmaya hazırlanan AK Partili isimlerle ne düşündükleri noktasında görüşeceklerini belirtip partisinin kapısının herkese açık olduğunu söyledi. "DAVUTOĞLU, BABACAN VE GÜL İLE GÖRÜŞECEĞİM" Milli Gazete'nin haberi göre Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Abdullah Gül'ün yeni parti kurma hazırlıklarına ilişkin soruya cevap veren Karamollaoğlu şu açıklamalarda bulundu: Arkadaşlarla görüşeceğiz. Esas itibarıyla ne düşünüyorlar, ne yapmak istiyorlar, bu gelişmeler karşısındaki tutumları ne olacak, bunları onların ağızından dinleyeceğim. "BİLDİĞİNİZ GİBİ İKİ SENEDİR TEMASIM VAR" Görüşeceğiz ama zamanlamada biraz sıkıntımız oldu araya bayramlar girdi. Arkadaşlarla görüşeceğiz, ne düşünüyorlar. Bu arkadaşlarla bildiğiniz gibi iki senedir temasım var. O zaman bir parti gündemde değildi. Şimdi partileşme gündeme geldi. Partileşmeden hemen öncede bu arkadaşlarla görüşmemiz oldu. Ben şimdi gidip esas itibarıyla ne düşünüyorlar, ne yapmak istiyorlar, bu gelişmeler karşısındaki tutumları ne olacak, bunları onların ağzından dinleyeceğim. "ŞAHSİYETLİ BİR DIŞ POLİTİKAYI ÖNEMSERİZ" Eskiden de ifade ettik kapımız açık bizimle beraber bizim politikalarımız, prensiplerimiz çok net. Biz dış politikada şahsiyetli bir dış politikayı önemseriz. Kendini büyük güç kabul eden hiç bir kimsenin etkisinden kalmadan kendi içimizde karar veririz. Ekonomide üreterek kalkınmayı, sanayileşmeyi, teknolojide zirveye çıkmayı arzu ederiz. Eğitim bizim olmazsa olmazımız ama bunların hiç birisinde arkadaşlarımız ne düşünüyorlar bunları bilmiyoruz ama yakında bu arkadaşlara gidip bunları dinleyeceğim. GÖRÜŞMENİN TARİHİ BELLİ DEĞİL Saadet Partisi kaynaklarından edinilen bilgiye göre, görüşmenin tarihin henüz belli değil Read the full article
0 notes
bagimsizweb-blog · 6 years
Text
Erdoğan suikast uyarısı: Başkan’ın canına kast ederler
Detaylar için https://bagimsizweb.com/erdogan-suikast-uyarisi-baskanin-canina-kast-ederler/
Erdoğan suikast uyarısı: Başkan’ın canına kast ederler
Tumblr media
Ardan Zentürk, emperyalizmin saldırılarından bahsettiği yazısında, Mustafa Kemal Atatürk’ün tedavi edilmediğini, ölüme sürüklenmiş bir lider olduğunu iddia etti. Emperyalizmin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da suikaste yönelebileceğini ifade eden Zentürk, “Meselemiz bitmedi, emperyalizm ölümcül, büyük bir saldırıya hazırlanıyor”dedi.
“Sözüm, tam bu noktada, Emine Erdoğan’a: Gazi, yalnız bırakılmış bir adamdı, bir sağlık saldırısına açık hale getirilmişti, çok şükür, siz oradasınız, lütfen, Başkan’ın yediğinden içtiğinden elinizi asla eksik etmeyin” diyen Zentürk, “Emperyalizm bu kararlı direnişi sergileyen lidere iki yönden saldırır: 1- 31 Mart seçiminde tökezlemesini bekler, Truva atlarına kurduracağı yeni partiler üzerinden yıkmaya çalışır, 2- Bunu başaramayacağını anladığı an, suikaste yönelir” diye belirtti.
Ardan Zentürk’ün yazısı şu şekilde:
“Türkiye, tarihsel döngü içinde, bir kez daha 10 Kasım 1938 saat 09.04’e geldi mi, evet!.. Halifenin topraklarını tıpkı Selahaddin Eyyübi gibi Haçlı’nın kirli postalından temizlemiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün son nefesini vermesinden bir dakika öncesindeyiz.
Onun ölümünden sonra, bu ülkenin 12 Temmuz 1947’de İsmet İnönü’nün imzaladığı Türk-Amerikan İkili Askeri İşbirliği Anlaşması ile Amerikan mandasına dönüştürüldüğünü biliyoruz. (Atatürk tedavi edilmemiş, ölüme sürüklenmiş bir liderdir.)
İlk saldırısını Erdoğan ameliyata girerken 7 Şubat 2012 MİT Krizi ile yapan küresel vesayeti 15 Temmuz’da püskürttük.
Meselemiz bitmedi, emperyalizm ölümcül, büyük bir saldırıya hazırlanıyor.
Sözüm, tam bu noktada, Emine Erdoğan’a: Gazi, yalnız bırakılmış bir adamdı, bir sağlık saldırısına açık hale getirilmişti, çok şükür, siz oradasınız, lütfen, Başkan’ın yediğinden içtiğinden elinizi asla eksik etmeyin…
Mücadelenin en kritik anındayız…
Çünkü, Erdoğan, emperyalizmin o algı saldırısına teslim olmadı,  İnönü’nün Sovyet tehdidi karşısında yaşadığı panik halini yaşamadı. ‘Batıdan koparsan Rusya’nın hakimiyetine girersin’ şantajına kulak asmadı. (Rusya’dakilere de uyarı: O Siyonist lobinin paralı uşaklarına hakim olun, patırtı çıkmasın.)
İlk istihbarat gemimiz Ufuk’un denizle buluşma töreninde söylediği şu sözlerin önemi büyük:
Bunların yegane amacı Türkiye’yi ekonomide IMF’ye, diplomaside batıya, savunma sanayisinde de belli başlı devletlere mahkum etmektir. Bu anlayış sahipleri bizim gözümüzde Türkiye’yi içeriden çökertmeye çalışan Truva atlarıdır.
Emperyalizm bu kararlı direnişi sergileyen lidere iki yönden saldırır: 1- 31 Mart seçiminde tökezlemesini bekler, Truva atlarına kurduracağı yeni partiler üzerinden yıkmaya çalışır, 2- Bunu başaramayacağını anladığı an,suikaste yönelir.
Liderin geleceği asla tartışılamaz…
Emperyalist baskının gücünü görüp, ‘Erdoğan’sız Türkiye’ zemininde ‘yangından ne kurtarılırsa kardır’ mantığına yönelmek büyük hatadır.
Bu, Erdoğan’ayakın isimlerde, geleceği kurtarma gayreti ile öne çıkarılan iyiniyetli bir panik olabilir, ölümcül hatadır.
Liderin olduğu yerde liderin geleceği asla tartışılmaz.
Bakın, deneyimli siyaset adamı Devlet Bahçeli’ye… Erdoğan’ın geleceğini bırakın tartışmayı, kapı gibi arkasında duruyor.
(Yakında, ayaklarını Selçuklu-Osmanlı zeminine basan muhafazakar siyaset ile laik-milliyetçi hareketin ittifakına, Amerikan-İngiliz emperyalizminin borazanı bazı cemaat liderlerinden(!) tepkiler gelecektir, geçiniz, anladık o cemaatleri.)
Saadet ve Demokrat Parti’lerde yaşanılan hareketlilikleri izliyorum, yapmayın, o boşluk doğmayacak.
Emperyalizmle mücadelede ‘acaba Erdoğan denklemden çıkarsa, biz ne yapabiliriz’ diye bir düşünce asla yoktur.
Erdoğan’la, 2004’e kadar yakın değildik, aramızdaki görüş ayrılıklarını koruyarak yola çıktık, 2009’daki ‘one minute’ten sonra dostluğumuz anti-emperyalist ittifaka dönüştü, Erdoğan’ın arkasına dolanmaya çalışanı, ‘onun olmadığı yerde biz şurada olalım’ diyeni bugünkü sıfatı ne olursa olsun, takip eder, yakasına yapışırım.
Her yaptığında mutabık mıyım, hayır, ama Gazi’nin ölümünden sonra kaybettiğimizi geri almakta kararlı olduğunu biliyorum, bu benim için tarih önünde yeterlidir, asla yedirmem.
Anlayan anladı beni…
Amerikan emperyalizmiyle mücadelemiz beka meselemizdir.
Rusya’nın hegemonyasına falan girecek değiliz, len, gidin işinize…
Tam bağımsız Türkiye için yola çıktık, Halife’nin şehit kanıyla yıkanmış temiz topraklarını Haçlı’nın kirli postalından temizlemekte kararlıyız…
Çevir evladım bu yazıyı, geç Washington ile Londra’ya… Bir kopyasını da Moskova okusun…”
0 notes
fisiltihaberleri · 3 years
Link
SAADET PARTİSİ “ESNAF KONGRESİ” DÜZENLİYOR.Partisi , Kovid-19 pandemisi ve ekonomide yaşanan kriz yüzünden büyük sorunlarla boğuşan esnafın sıkıntısını Esnaf Kongresi ile gündeme getirecek. Online olarak düzenlenecek olan bu kongreye Sakarya ve diğer tüm illerden katılımlar olacak.https://www.fisiltihaberleri.com/haber/saadet-partisi-esnaf-kongresi-duzenliyor-4005.html
0 notes
mansetmalatya · 4 years
Text
BABACAN ‘DEVLET MEKANİZMASI VE AKP MEKANİZMASI İÇ İÇE’
Demokrasi ve Adalet (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Babacan, 'Millet İttifakı'na katılım olur mu?' şeklindeki bir soruya ise, "Bizim için çok erkendir bu. Bizim amacımız, toplumumuzun geniş kesimlerinin üzerinde ittifak kuracağı bir siyasi parti olabilmektir" şeklinde yanıt verdi Demokrasi ve Adalet (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, liseli gençlerin liderlere sorular sorduğu 'Artık Biz Soralım' adlı programa konuk oldu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Babacan, 'Gelecek seçimler için; CHP, Saadet Partisi ve İYİ Parti’nin kurduğu Millet İttifakına katılımınız söz konusu olabilir mi?' sorusuna ise, “Açıkçası bugün için bizim ittifaklarla ilgili söyleyeceğimiz hiçbir şey yok. Bizim için çok erkendir bu. Bizim amacımız, toplumumuzun geniş kesimlerinin üzerinde ittifak kuracağı bir siyasi parti olabilmektir” diye yanıt verdi. İttifakların şu andaki mevcut yanlış anayasal düzende bir mecburiyet olduğunu ifade eden Babacan, şöyle konuştu: "Hiçbir siyasi parti, bu ittifakı böyle çok severek isteyerek yapmıyor. Eskiden herkes kendi siyasi partisiyle seçime girerdi. Seçimlerden sonra ortaya çıkan tabloya göre bir ittifak protokolü üzerinden bir anlaşma üzerinden beraberlik oluşturup hükümet kurardı, eğer tek bir parti kendi başına hükümeti kuramıyorsa. Yeni sistem, seçimden önce ittifakları bir araya getirdi. Açıkçası bugün için bizim ittifaklarla ilgili söyleyeceğimiz hiçbir şey yok. Bizim için çok erkendir bu. Bizim amacımız, toplumumuzun geniş kesimlerinin üzerinde ittifak kuracağı bir siyasi parti olabilmektir. Toplumun partimiz üzerindeki ittifakı bizim için çok çok önemlidir. Çünkü biz tek bir kesime, dar bir kesime hitap eden bir siyasi parti değiliz. Bir gün seçim kararı alınır, bir gün seçim önümüze gelir, o kararlar o günkü şartlara göre o zaman verilir" Babacan, siyasete tekrar başlamasının nedenini ise, "Ülkenin şartları o kadar kötüye gitmeye başladı ki çevremizden siyasete tekrar başlamam için yoğun talep gelmeye başladı. Bayağı yoğun bir baskı ve talep geldi. Bunun üzerine DEVA Partisi’ni kurduk. Şu anda da yoğun bir şekilde yeni bir Türkiye’nin hazırlığını yapıyoruz" sözleriyle açıkladı. ‘DEVLET MEKANİZMASI VE AKP MEKANİZMASI İÇ İÇE’ Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik bakış açısı da sorulan Babacan, “"Hukuk devleti açısından bakmamız lazım. HDP, siyasi partiler yasasına göre kurulmuş bir siyasi parti. Aynı zamanda seçim kanununa göre seçime girmiş ve mecliste yer alan bir parti” diye konuştu. Siyasi polemiklerle bir siyasi partinin ötekileştirilmesi ve sistemden dışarı doğru itilmesinin devlete yakışan bir davranış olmadığına dikkati çeken Babacan, şu ifadeleri kullandı: "Hukuk devleti açısından bakmamız lazım. HDP, siyasi partiler yasasına göre kurulmuş bir siyasi parti. Aynı zamanda seçim kanununa göre seçime girmiş ve mecliste yer alan bir parti. Hukuk devleti açısından baktığımızda bunu böyle görmemiz gerekiyor. Ama işi siyasi taraf haline getirdiğimizde, “Benimle misin onunla mısın?” diye böyle kutuplaştırıcı bir siyaset çerçevesinde baktığımızda o zaman siyasi söylem de siyasi duruş da değişebiliyor." "Biz meselelere önce hukuk devleti perspektifinden bakıyoruz. Eğer ortada suç unsuru teşkil eden bir durum varsa yargı orada. Yargı gereğini yapar. Yapmalıdır da. Eğer suç unsuru teşkil eden bir şey yoksa tamamen siyasi polemiklerle bir siyasi partinin ötekileştirilmesi, sistemden dışarı doğru itilmesi devlete yakışan bir davranış değil. Devlete yakışan hukuk devleti olmaktır. Varsa suçu, vermektir. Ama bugünkü sistemde, devlet mekanizmasıyla, Ak Parti mekanizması iç içe geçtiği için devlet artık bir parti devleti gibi davranmaya başladı. Bir partinin hizmetinde çalışan bir devlet yapısı görüyoruz şu anda maalesef. O zaman da işler karışıyor işte. Devletin taraf tutmaması lazım. Anayasının gereğidir. Anayasanın o maddesi değişmedi. Cumhurbaşkanının yemini tarafsız olacağım diye başlar." Gençlerin soruları ve Babacan’ın verdiği yanıtlardan bazıları ise şu şekilde: YKS tarihleri neden değiştirildi? Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? "Ortak akıl olmadan istişare olmadan tek bir karar merceğiyle koskoca ülke yönetilirse burada hata çok olur hep istişaresizliktendir bu. İlk önce bir tarih var arkasından tarih açıklanıyor temmuza sonra tekrar geri çekiliyor milyonlarca öğrenci benim bildiğim en son 2,5 milyon öğrenci giriyordu bu sınava şimdi bu kadar insanımızı ilgilendiren ayrıca aileleri de ilgilendiriyor bu konu sadece sınava girecek arkadaşlarımızı değil en az 10 milyon insanı direkt ilgilendiren bir konu. En azından aklı eren bilen 8-10 tane adamı bir oturtun bunlar bir çalışsınlar etsinler senaryolara baksınlar tamam salgınla ilgili bilinmeyenler olabilir ama bilinmeyenlerin olduğu dönemde de senaryoyla çalışılır senaryolar üretirsiniz şu senaryoda ne yaparız bu senaryoda ne yaparız diye. Biz yıllarca yaptık bunu dış politikada da yaptık ekonomide de yaptık bir belirsizlik bilinmezlik olduğu anda hemen senaryo çalışırdık en kötü senaryo, beklenen senaryo, en iyi senaryo 4. 5. senaryo ve her bir senaryo için de hazırlıklarımızı yapardık ki karşımıza o senaryolardan çıktığında şaşırıp kalmayalım. Bu bir kişiyi ilgilendiren bir karar değil milyonlarca insanı ilgilendiren bir karar Türkiye bu şekilde yönetilmeyi hak etmiyor arkadaşlar biz buna çok üzülüyoruz söylenecek başka bir şey yok." Siz bir proje misiniz? "Bizim bütün kurucularımız bu ülkeni vatandaşı. Biz insanların hangi coğrafyadan geldiğine bakmıyoruz. İnsanların daha önceki siyasi tercihlerine bakmıyoruz. İnsanların daha önce savundukları ideolojilere de bakmıyoruz. Ortak bir Türkiye hayali etrafında buluştuğumuz herkesle beraber çalışıyoruz. Bu siyasi hareket bu toprakların siyasi hareketidir. Bizim insanlarımızın siyasi hareketidir ve siyasetin finansmanı da çok önemlidir. Siyasetin finansmanı, bugüne kadar tamamen üyelerimizin ve siyasi partimize destek olmak isteyenlerin bağışları ile gitmektedir." DEVA gerçekten deva olabilecek mi? "Bizim amacımız bu, bunun için kurulan bir siyasi partiyiz fakat diğer siyasi partilerden en önemli farkımız kurucularımızdan yarıdan fazlası daha önce siyaset yapmamış arkadaşlar ama kendi alanlarında çok başarılı olmuş kişiler ve herkes burada amatör bir ruhla siyaset yapıyor, profesyonel siyasetçi bizde yok. Herkesin bir işi var, başarılı olduğu bir alan var ama bizim ekibimiz siyaseti sadece memlekete hizmet için yapıyor. Böyle bir ekip kurduk böyle de devam edeceğiz. Bütün illerde, ilçelerde buna göre yapılanıyoruz. İnsanlar benim mesleğim siyaset dediği anda zaten hatalar beraberinde gelmeye başlıyor. Yozlaşma başlıyor hele hele iktidar gücü ele geçince o güç çok daha hızlı yozlaştırabiliyor. Her şeyin bir ömrü vardır, kurumların bir ömrü vardır, insanların bir ömrü vardır okulların bir ömrü vardır, başlar ve biter dolayısıyla burada önemli olan o ilk kuruluş heyecanının kuruluş ilkelerinin, prensiplerinin uygulanıyor olması. Bunlardan sapma başlayınca zaman içerisinde hatalar çoğalıyor, hatalar çoğalınca da halk bir seçimde cezasını kesiyor.   Read the full article
0 notes
dogrumanset-blog · 6 years
Text
"Türkiye'nin toplumsal sermayesi hızla eriyor"
“Türkiye’nin toplumsal sermayesi hızla eriyor”
Verimliliği artan bir ekonomide, güven ve refah içinde, saadet ortamında yaşamaktan hızla uzaklaşıyoruz Sıcak parayla, dövizle, faizle uğraşmaktan uzun vadeli mevzuları görmez olduk. Devamlı atıf yaptığım üretim, paylaşım gibi konuları oldukça azımız konuşur olduk.
Bugün size hemen hemen asla konuşulmayan bir konudan, toplumsal sermayeden bahsetmek isterim.
Sermayeyi tamamımız mal, nakit,…
View On WordPress
0 notes
musli1453 · 6 years
Photo
Tumblr media
16 yıl önce tam altın 105 lira.. Bu gün tam altın 1544 lira.. Bugün çeyrek altın 403 lira ASIL MESELEYE GELELİM.. BUGÜN BİR ÇEYREK ALTIN PARASI İLE (403 TL) 2002 YILINDA YAKLAŞIK 3.8 TANE TAM ALTIN ALIN ALINIYOR... EKONOMİDE Kİ TEK İSTİKRAR.. İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE EKONOMİMİZİN VE ALİM GÜCÜMÜZÜN DÜŞMESİ... TL 'NİN DEĞER KAYBETMESİ... #spgenclikkollari #saadetpartisi #saadet #akp #akparti #akpgenclik #chp #chpgenclikkollari #mhp #mhpgençlik #ülkücü #hdp #hdpgençlik #mustafakamalak #fatihaydın #rte #selahattindemirtaş #kemalkılıçdaroğlu #devletbahçeli #sp_muş_gençlik_kolları #genclikkollari #genclikkollarıspgenclikkollari #saadetpartisi #saadet #akp #akparti #akpgenclik #chp #chpgenclikkollari #mhp #mhpgençlik #ülkücü #hdp #hdpgençlik #mustafakamalak #fatihaydın #rte #selahattindemirtaş #kemalkılıçdaroğlu #devletbahçeli #sp_muş_gençlik_kolları #genclikkollari #genclikkolları #hudapar #selamdergeçerler
0 notes
Text
Ekonomide Saadet:  ESKİ MERKEZ BANKASI BAŞKANI DURMUŞ YILMAZ EKONOMİDEKİ SON GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRİYOR!
  AKP oyları 20 Aralık’ın gerisinde & Seçim senaryoları | Murat Kubilay & Ertan Aksoy     Prof. Dr. Korkut… Ekonomide Saadet:  ESKİ MERKEZ BANKASI BAŞKANI DURMUŞ YILMAZ EKONOMİDEKİ SON GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRİYOR! yazısı ilk önce Paraanaliz üzerinde ortaya çıktı.
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
giresunhaberci · 7 years
Text
SP, "Ekonomide işler yolunda değil" - (Giresun Haberci)
http://www.giresunhaberci.com/2017/11/05/sp-ekonomide-isler-yolunda-degil/
SP, "Ekonomide işler yolunda değil"
Saadet Partisi Giresun Merkez İlçe Başkanı Sami Öksüz, “Son açıklanan enflasyon rakamları ve 2018 yılı vergi artışlarına bakıldığında ekonomide iyi şeyler olmadığı ortada. Yatırımsal anlamda büyük rakamlardan bahsetmek işlerin yolunda olduğu anlamına gelmez. Sonuçlarına bakmak lazım” dedi.
FAİZ SÖMÜRÜDÜR?
Öksüz açıklamasını şöyle sürdürdü” Hem ülke ekonomisi hem de vatandaşın ekonomisi tamamen faiz sistemi üzerine oturtulmuş durumda. Sayın Ekonomi Bakanı “coştuk” ifadesini kullanıyor. Bu gerçekleri tamamen gizlemeye yönelik açıklamalardan başka bir şey değildir. Neyin coştuğu apaçık ortada. Birkaç yıl önce günlük siyasi rant için bozdurma kampanyaları yapılan dolar son günlerde 3,5 lira seviyelerinden 3,85 liraya kadar yükseldi. Ülkemizin 842,5 milyar liralık borucunun neredeyse 320 milyar liralık kısmı döviz cinsinden. Dolardaki bu artış 2-3 gün içinde 22 milyar TL daha borçlanmamıza neden oldu. Dolar coştu, borç coştu. Üstelik hiçbir yatırım yapmadan. Öylesine cebimizden çıkıp gitti. Kimin cebinden çıktı. İşçinin, emeklinin, asgari ücretlinin, yatırımcının, işverenin… Yani herkesin cebinden çıktı. 6 ayda denk bütçe yapan, borçlanmayan Milli Görüş ekonomi politikası varken, 15 yılda bir türlü milli olamayan, 2018 yıllı faiz ödemesine 71 milyar lira ayıran ve bizi iki günde 22 milyar TL borçlandıran bir sömürü düzeni politikası var. Sömürü düzeni diyorum çünkü faiz sistemini ortadan kaldırmaya yönelik olmayan bütün politikalar sömürü düzeni politikasıdır. Faize ödenen 71 milyar lira bu milletin alın teri, emeği, gecesi, gündüzü, geleceği demektir. Bu para ile bir yılda 2 tane otomotiv fabrikası kurulur. 2-3 tane yerli otomotiv markası çıkarılır. Bu para ile 10 tane köprü yapılır. Bu para ile üretici desteklenir. Bu para ile asgari ücret açlık sınırının üzerine çıkarılır. İşçiye memura en az %15 zam yapılır. Maalesef bütün bunları her yıl kaybediyoruz.
BORÇ BORÇLA ÖDENMEZ?
İktidarın uygulamış olduğu mevcut politikalar ile ekonominin faiz sarmalından ve borçtan kurtulma ihtimali kesinlikle yok. Sürekli borçlanma üzerine kurulmuş, kısır bir döngünün içinde bütün gücümüzü kaybediyoruz. Kasım 2017 döneminde iç borç ödemesi 4,4 milyar TL ve bu borcu ödemek için 6,2 milyar TL’lik yeniden iç borç yapılacak. Aralık 2017 yılında 2,6 milyar liralık iç borç ödemesi için 3,5 milyar yeniden borçlanılacak. Yani borç yeniden borçla hatta daha fazla borç ile ödenecek. Böyle bir politika olmaz. Bütün bunların üzerine bir de özelleştirmeler var. Varlıkların ve kazanımların elden çıkarılması. Evdeki eşyaları satmaya devam ediyoruz. 15 yıl sonra hala borçlanmaya devam ediyorsak, hala satmaya devam ediyorsak, hala faiz ödüyorsak bir yerlerde yanlış giden bir şeyler var demektir. İktidarın ekonomi politikalarını bir an evvel gözden geçirmesi gerekli.
VERGİLER NEDEN HİBE EDİLDİ?
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre 17 firmanın yaklaşık 3 milyar liralık vergisi uzlaşma sonucu 74 milyon liraya indirildi. Hatta 3 firmanın vergisinde sıfır lira üzerinde uzlaşıldı. Bunlardan bir tanesi 422 milyon liraydı, bir tanesi 390 milyon lira ve bir tanesi 377 milyon liraydı. 1 kuruş dahi vergi ödemeyecekler.  3 adet GSM firması vatandaştan peşin almış olduğu vergiyi devlete ödemedi ve devlet yaklaşık 4 milyar TL civarındaki vergiyi almaktan vazgeçti. Böylece GSM şirketlerinin devlete vereceği para cebinde kaldı. Kimin parasıydı bu? Vatandaşın devlete ödemiş olduğu vergiydi ve GSM şirketlerine hibe edildi. Açlık sınırı altındaki milyonlarca asgari ücretlinin maaşından vergi kesilecek, ama 3 firmanın vatandaştan peşin aldığı vergiye “istemem senin olsun” denilecek. Sadece bu üç firmaya hibe edilen vergi ile 3 tane 700 yataklı şehir hastanesi yapılırdı. Üstelik tüm donanımı da içinde. Ve 20 yıl hastane ve donanım kirası da ödenmemiş olurdu.  Böyle bir ekonomi politikası olmaz. Uygulamaların tutar yanı yok. Ülkenin faiz düzeni ortadan kaldıracak politikalara, adil bir vergi sistemine ve zarar eden çılgın projeler yerine kâr eden akıllı projelere ihtiyacı vardır. “
0 notes
giresunhaberci · 8 years
Text
Giresun Haberci
SP'nin Aylık Divan toplantısı yapıldı
http://www.giresunhaberci.com/2017/01/24/spnin-aylik-divan-toplantisi-yapildi/
Saadet Partisi İl Başkanlığı Aylık İl Divan Toplantısı Pazar Günü yapıldı. Toplantıya GİK üyesi ve İl Sorumlusu Bekir Demirkaya, İl Müfettişi Davut Tepeyurt, İl Başkanı Ömer Öztürk, İl Yönetimi, İlçe Başkanları, İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri ve partililer katıldı.
Açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Ömer Öztürk, ekonomide çarkların dönmediğini ve yapılan hızlı trenlerin, karayollarının, köprülerin hayatı rahatlattığını ama sorunları çözmediğini söyledi. Öztürk; “Bu yapılan işler ülkemize ve devletimize güç katmıyor. Hangi yöne bakarsak bakalım ülkenin ciddi problemleri var. Sorunlar durmadan artıyor. Son rakamlara göre 3 milyon işsiz var. Ekonomi darboğazda çark dönmüyor. Herkes dönmeyen bu çarkı hissediyor. Borçlarını ödeyemiyor, alacağını tahsil edemiyor. Devletin de çarkı dönmüyor, sürekli açık veriyor. Bu çarkı kapatmak için sürekli borçlanılıyor. Bu ise faiz yükünü artırıyor. Dış ticaret açığımızı patlatıyor. Sattığımız ürünler ile aldığımız ürünler arasındaki fark son 14 yılda 700 milyar dolar oldu” eleştirisini getirdi.
İl Müfettişi Davut Tepeyurt ise yaptığı konuşmada, Milli Görüş hareketi olarak dünyada yaşanan gelişmelere duyarsız kalamayacaklarını ifade ederek, ekonomik anlamda ülkenin büyük sıkıntılar yaşandığını söyledi. 2016 yılı bütçesi için yapılan Maliye Bakanlığı toplantısında sadece bütçe açığı hususunda hedeflerin tutturulduğunu söyleyen Taepeyurt, “bu ise 2016 yılı için 29,3 milyar TL. olmuştur. Şimdi 2017 yılı için ise bütçe açığı hedefi ise tam 46,9 milyar TL. olarak belirlenmiştir. Bunun halk diliyle anlamı şudur, ‘Senin yıllık kazandığın para, yıllık giderlerini karşılamıyor’ Türkçesi bu. Yani sen her yıl zarar ediyorsun. Üstelik zararın her sene katlanarak artıyor. Peki her yıl kazancını artırdığına göre, giderin niye artıyor? Hani nerde denk bütçe? Her yıl artan bütçe zararı ile nasıl bir ekonomik şahlanış yapılacak Allah aşkına. Çare belli(!) Zararı kapatmak için daha fazla borçlan, daha fazla faiz ver. Rantiyeyi daha fazla zengin et” dedi.
Kapanış konuşmasında genel bir değerlendirme yapan GİK üyesi Bekir Demirkaya, ülkemizin ekonomik, sosyal, siyasi ve ahlaki olarak kuşatılmak istendiğini, kısacası Sevr’i yeniden dayatmak istediklerini söyledi.  Demirkaya, bölgemizdeki bütün oyunların planlayıcısının İsrail olduğunu sözlerine ekleyerek, “Bütün oyunun esas planlayıcısı İsrail’dir. Siyonizm Amerika’yı, Avrupa’yı, Rusya’yı kullanabilir. Bize Sevr’e benzeyen yeni bir harita dikte ettirmek istiyorlar, tıpkı Sevr anlaşmasında olduğu gibi. Bunun için birbirimize sırtımızı dayamamız gerekiyor. Onlara güvenemeyiz, biri sırtımızdan hançerlerler. Ancak Milli Görüş reçetesi ile bu geldiğimiz bu sıkıntılı durumları aşabiliriz. Şimdiye kadar yapılan bütün politikaların sil baştan edilmesi gerekiyor.  Milletimizin hamurunda var olan Milli Görüş kodlarına geri dönmemiz ve uygulandığı dönemde ekonomik, siyasi başarılar sağlamış olan Refah Partisi iktidarındaki politikaları hayata geçirmemiz gerekiyor. Ancak bu şekilde Yeni Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünya hedeflerimize ulaşabiliriz” diye konuştu.
0 notes