#eşref saati

[yakazakalb]

İstanbul sana yine gelemedim. Ordu sana da gelip Boztepe 'ne çıkamadım. Eğer Türkiye'de nerede yaşamak istersin diye sorulsa idi bana Ordu derdim. Kısmet tabi bu işler. Hayırlı ise nasib et Allahım.

[alperen1emre]

EŞREF SAATİ

Nedir bu içimde kopuşan sevinç

Ölecek miyim ne

[vishnyasoju]

Nedir bu eşref saati? Belli bir zaman dilimi var mı? Ne zaman olduğunu nasıl anlarız? Bir şey deneyeceğim de

Ol dediği ve olduğu zaman

[edebiyatiturk]

Eşref Saati Ne Demek

Eşref Saati Ne Demek? – Kapsamlı Rehber 1. Eşref Saati Nedir? Eşref saati, bir kişinin doğum anında astrolojik olarak en uygun zaman dilimlerini belirlemek amacıyla kullanılan bir kavramdır. Bu saatler, kişinin doğum haritasına göre hesaplanır ve kişinin ruhsal, fiziksel ve manevi gelişimini desteklemek için önerilen zaman dilimlerini ifade eder. 2. Eşref Saati Nasıl Hesaplanır? Eşref saatinin…

[dakikamagazin]

Usta oyuncu Ahmet Uğurlu son yolculuğuna uğurlanıyor

[02567479]

O sarı şifre eğer anondan cıkmak istersem anlarsın diye

pasa gönlünün eşref saati benimkine denk gelmezse duvara toslarsın (sadece bir dipnot)

[ensoz]

Anlamlı ve kapak olacak ağır sözler

En ağır kapak sözler Merhaba arkadaşlar Daha önce sizler için paylaştığımız Şarkılardan alıntı sözler başlığında ki konumuzda da çoğu kapak sözler gibi şarkılar içerisinde de kapak sözler olabiliyor. laf sokucu sözler Günümüzde her insan bir eşref saati birde eşsek saati olurmuş, bu saatler arasında maallahta kalanlarda ise kapak yapma çabasında olanlar vardır diyerek latife ediyorum. Bu…

[enayinil]

eşref saati olcaktı pardon

normal bir sabah

[paranormalhaber]

Fatiha Suresinin Eşref Saati – Fatiha suresi aşağıdaki tertip üzere okunursa Allah‘ın izniyle murat edilen her şey gerçekleşir.

[yakazakalb]

Artık biz de bi Kudüs'e gitsek...

[kur-an-ve-risalei-nur]

⭐⭐⭐⭐⭐

İnsanızya bazen seher vaktinde uyanamadığımız vâki.

Kul geceden teheccüde kalkmaya niyet eder de uyanamazsa,

Allah kuluna teheccüd sevabını yine de gani gani verirmiş. Ve de uyanamayıp uyuduğu vakit ise

Allah’tan kuluna bonus bir hediyeymiş buyuruyor İmam Gazali Hz.

Dinde kayıp yok,

zorluk yok, herşeye Keremiyle bir telafi bulan Cömert bir Rabb’in kuluyuz şükür ki💕

Gece alışkanlık yapıpda okunması faziletli bir virdi sabah 9’da okusanız da olabiliyor, dünyanın bin bir türlü halleri...

Dehr Allah ya,

Ben Zaman’ım, zamana sövmeyin diyor. Ve zaman da katman katman.

Mutlu kişiye sevdiğiyle 1 saat, 1 dakika gibi kısa gelirken,

hastaya gece uzuyor da uzuyor.

Zamanın hem bereketi hem de farklı mertebeleri mevcut diyor büyükler. İşte o sebepten,

bu bilgiyi hüccet tutup, sabah 9’un, Hakk katında başka bir boyutta belki sabah 4 olabileceği ihtimali doğdu gönlüme.

Belki Allah için tam da gündüzün herhangi bir vakti eşref saati olabilir.

Yani vakit geçti okumasan da olur diye fısıldayana minik bir kapak:

kime göre geçti?

Neye göre geçti?

Vakit geçmedi. Her nereye dönersek Vakt’in Vechi orada,

hep bizimle beraber💕

Yeterki biz Ona y��nelelim....

Hayırlı Huzurlu Akşamlar...🌺

____________°🌺💞🌸°______________

🎀

[seyyah-2]

🌺Ve eşref saati yaklaşır

Kızıl batış yerini gümüş doğana bırakır

Aşıklar artık bir bir çekilir ve gün batar

Bütün kırgınlıklar, kızgnlıklar atlayıp durur

Acının sönmeyen ateşi üstünden

Ve hiç yaşanılmamış sayılan bu olağan günün

Herkesciklerde bıraktığı yarının telaşı yeniden başlar.

Karıncada, kuşta, toprakta....

Hafif bir rüzgar eser hemen sonra

Yaşamak budur işte, öyle ya

Benim de yüzümde hafif bir gülümseme ....

Alır götürür o zaman her şeyi.

Ne keder kalır ne de kırıklık artık🌺.

Seyyah 💼

[fthlc]

İstanbul...

Hiçbir zaman gitmek istemediğim şehir. Binalar, binalardan daha çok arabalar... İş içindi, gitmek gerekti. Yok uzun. Birçok şehirin ardından vardık kimine göre zalım İstanbul'a kimine göre kahpe Bizansa kimine göre de taşı toprağı altın şehire... Şaşırtmadı. Kalabalık, binalar ve arabalar... Güzel insanları vardı yalan yok. Bir güzel insan daha vardı...

Nasipte varsa görürüm dedim. İş için gittik ya sonuçta. Görme isteğim var da görmek istemeyen de var. Yakınından geçtim. Birinci çinko... İstediğimiz işimiz olmadı. Kalma zamanı uzadı. İkinci çinko... Yeni bir iş bulduk 15 dakika yakınında, üçüncü çinko... Ee gel dedim. Yok. Kimisinin eşref saati vardır kimisinin de eşek saati... Ulan dibindeyim bilmem kaç kilometreden sonra, kaldır di mi kıçını. Yok. Hatırlattım hemen eşek hikayesini. Belki ondan anladı belki de fazla zorladığını anladı. Çünkü nasip bu kadar da tepilmez. En büyük ihtimal hayalindekinin bozulmamasıydı tahminimce. Bir şey uzaktan güzeldir. Yakından...

Bekledim. Baharı bekleyen ağaç dallarının tomurcukları gibi...

Bazı zaman geçmez. Beklemek, cennet ve cehennemi bir arada bulundurur. Ne yanmak korkutur ne de şaraplar akan şelaleler doyurur insanı. Geçen zaman uzun. Anlatması uzun. İçine sığar da sığar. Yıldızlar sığar, evren sığar...

Önce o gördü. Yanaş yanaş şuraya. Bekleyeli yeryüzü ateş parçasından toprak ve okyanuslara döndü. Bekleyeli Hz. Adem var oldu. Ve ademoğlu. Binlerce bitki hayvan var oldu. Nesiller oluştu, nesiller tükendi. Dünyada ne medeniyetler yok oldu. Yanaş şuraya, in arabadan... "İnmem, sen gel!" İn yahu in... Bak milyarlarca kilometre uzakta kara delik bulundu, insanlık üçüncü defa yok olma eşiğe geldi. İnsene arabadan...

İndi.

Bakmadım önce. Sarılmak lazım. O gören en güzel gözdür. Bu öğretildi bize. Ben ürkek o korkak sarıldı. Her zamanki gibi hiç belli etmedi sevincini. İçi gülüyordu da eğdi başına önüne. Sıkı sarılmadı. Zayıfçaydı, bilirdi kendini. Sıkı sarılsa kalp atışlarını duyacaktım. Ahtapot gibi sarılacaktı, iyi tuttu kendini. Ben kafama göre yormadım bunları. Bilirim kendimden, duygularını belli etmek istemeyen insanlar saçmalar ya da konuyu değiştirir. Boyun uzunmuş dedi. Kaldırıma çıktı. Bakamadı gözlerimin içine. Ama benim için daha iyiydi. Ben istediğim gibi baktım. Orada anladım ki fotoğraflarını o kadar iyi hıfzetmişim ki hiçbir fark göremedim. Şaşırdım. Normalde farklıdır insan fotoğrafta ve gerçekte. Aynıydı. Dal gibi, biblo gibi. Dokunmaya kıyamazsın, tomurcukları dökülür diye. Oturduk biraz... O saçmaladı ben saçmaladım. Sanki 20 yıldır yanındaydım da bir haftalığına uzaklara gidip kavuşmuşuz gibi. Bir ara o konuştu ben kaşlarına kilitlendim. Çıkarasana gözlüğünü, dedim. Yok. İnat ya işte. Bir de ondan bir şey çaldım ona sıkıldı canı. İnadı iki katına çıktı. O galip geldi. Gülsün istedim çünkü. Hazır yakalamışım, gülebildiği kadar gülsün. O gülsün İstanbul güzelleşiyor... Bir ara, koysam cebime sığar, yanımda götürürüm diye düşündüm. Bir insan bu kadar güzel bu kadar naif olabilir mi Allah aşkına?

Yol uzun... Gitmek zamanı gelince 10 saatlik yol sana 20 saat geliyor. Sarıldım. Daha sıkı bu sefer. Duydum kalp atışlarının hızını. Daha sıkı daha uzun sarıldım. Bırakmayı isteyen kim? Hangi dal kopmak ister gövdesinden hangi ana ayrılmak ister yavrusundan?

Çıkarsana gözlüğünü. Öpeceğim yahu kaşının kenarından. Ben oranın hasretiyle geldim. Yok. İnat. İnat babam inat. Ben de öptüm başından. Dudaklarım hasretimi dindirdi bir an olsun. Onda Hz. Süleyman'ın mührü vardı, Fatih Sultan Mehmet'in anahtarı... Bilmedi, anlamadı. Ardından bakmadım giderken. Bari o biraz rahat olsun bakabilsin diye. O gitti, bana geldiğinin farkında olmadan. O yarım saati düşünmekten korktu içine işlediğimi bilmeden...

Şimdi iki yarım iki ayrı şehirde. İkimiz de sustuk. Çünkü kimse güneşin sıcaklığını tartışmaz, kutupların soğukluğunu...

Yarım kalanlara...

-- Fatih Alıç

[dakikamagazin]

Usta oyuncu Ahmet Uğurlu, 71 yaşında hayatını kaybetti

[yearsofsilence22]

Yol

Yürüyor yol boyunca gözleri kısık bakışları uzak ve lezzetsiz, saydığı her adım durgun yaşamından kopan boncuk taneleri gibi yere savruluyordu ümit kırıcı hali.

Gökyüzüne gece asılmış yıldızlar burnunda tütüyordu yıpranmış ceketinin ön cebinde kurumuş çiçeği ile.

Benliği ümitsizliğe ırak günlerden eşref saati sarp kayalıklara çarpıp ufalanan kalbi tutsak amma velakin inancını notalara dönüştürüp, gönül tellerini titreten ümidi nihai derdine derman oluverdi.

[kitap-tanricasi]

Yazılan ögelerin saf, tamamen ortada ve tarafsız bakış olmasıyla beraber bir de gerçek fikirlerini ortaya koyarsa bir bütünlük sağlar ve değişime ortak olur. İyiliğin ve kötülüğün bir önemi olmadan paragraf açar taze okunmuş kitaplarda. Fikirlerin bir çoğunun ortak bir noktaya çıkması gerekmeksizin akılda kalıcılığına kabul görmek için kendimizi geliştirmemiz de bir o kadar değerlidir. Aynı eşref saati gibi kime ve ne zaman dokunacağını bilemezsiniz. Kendini her veya bazı konularda delice olduğunu yorumlasan da belki geleceğin görülmeyen tarihinde adını bugün söylediklerin ve yaptıklarınla miras bırakacaksın herkese.