#dansta
Explore tagged Tumblr posts
Text
Yağmurlu havada kimsesiz sokakların unutamayacağı o dansta bana eşlik etsen.
80 notes
·
View notes
Text
assos'a arkadaşlarımın düğününe geldim. zeytin ağaçları arasında özel konsept bir parti. 8 aylık hamile birey olarak beş saatlik yol gelmem sebebiyle erken ayrılıp yandaki incirliğin içindeki odama çekildim. kocamın ise keyfi yerindeydi, o devam etti. geldim, uyudum.
üç saat geçmiş, uykumun arasında duydum, redd-nefes bile almadan çalıyor. konsepte uygun değil. benim arkadaşlar oynak olmayan bir şey çalmaz. allah allah. kocamın sarhoşluğunun tavına geldiğini ve şarkıyı onun söyleyeceğini anladım hemen. yerimden fışkırarak aşağı uçtum. incir ağaçlarının arasından koşarak zeytinliğe vardım. evet, o söylüyordu. bir ağacın dalları arasından izledim beni görüp telaşlanmasın diye. "nefes bile almadan seviyorum seni" diye bitirdiğinde "ben de seniiii" diye daldım kalabalığa. beyaz giyimin zorunlu olduğu bir partiye siyah pijamalarımla damga vurdum böylece.
alkışlarla bir slow daha çaldılar. uykuma dansta onun omzunda, zeytin ağaçlarının altında devam ettim. bu dünyaya sevmeye gelmişim.
14 notes
·
View notes
Text
Romeo : Bu kadersiz aşığa dansta eşlik eder misiniz ?
Juliet : Dans hafif ayakkabı ister. Benim ruhum kurşun gibi ağır...
William Shakespeare
#hayat#postlarım#hayata dair#my post#dünya#farkındalık#türk postları#hayatın içinden#düşünmek#hayatın anlamı#william shakespeare#romeo juliet#aşk#sevmek#dans#kitapokumak#kitapaşkı#kitaplık#kitap#kitaplar#kitap alıntıları
19 notes
·
View notes
Note
dansta nasilsin hiphop salsa tango falan denedin mi hic
merdivenin dorduncu basamaginda nefesim kesiliyor
12 notes
·
View notes
Text
Yazamıyorum bu ara Etkili değil kalemim Duygusuz kaldı zihnim Aşksız kalbim ** Bir boşlukta adeta Sürükleniyorum Gelecekte ve geçmişte Unutmak istediğim ve yaratmak istediğimle ** Bilen bilir Kalemim kuvvetli Kelamım tesirli Kalbim ise aşka yanar, aşk ile yazar ** Ama aşkız kalan bu kalp Aşkız geçen zaman Aşkı bulamayan bir adam Boşluğa çevrilen binlerce sayfa Akmayan kalem Anlamsız kelam Ölümle dansta bir fani Aşkla savaşta @biredebi
5 notes
·
View notes
Text
olduğum ve olacağım tüm kadınlar
Var olmaya yarım saniye önce başladım, ama o yarım saniye çoktan on üç milyar yıl sürdü. Doğumumdan önce annemden sonsuz küçük bir formdaydım, onun doğumundan önce olduğum gibi. Henüz var olmayan annemin, onun annesinin ve onlardan öncekilerin rahminin bir köşesinde vardım: isimsiz, bedensiz ve ruhsuz.
Tarihin sayfalarında saltanatların düşmesine, devletlerin yıkılmasına sebep olduğum yazılıydı. Akşam haberlerinde söylendiğine göre öyle bir adamla evlenerek kendi cinayetime davetiye çıkarmıştım. Çarşafım da mini eteğim kadar tahrik edici olacak ki ikisinde de tecavüze uğradım. O kadınlarda olduğumu ve olacağımı gördüm. Ben hem Havva hem de Meryem oldum ve zamanın rahminden annemin rahmine düştüm. Annemin olanı kendime katarak oluşmaya başladım.
Önce okyanus kucak açtı bana. Fırtına kendini yumuşak dalgalara; derinlerdeki karanlık, güneş ışığına bıraktı kendini. Önemsiz ve göze çarpmayan bir gezgin, ben, izin alıyorum bir kum tanesinin bedenini ödünç almak için. Bedenimin geçici olduğunu hiç unutmadan koyuluyorum benim olacak olanı oluşturmaya çünkü biliyorum ki kim ödünç verirse bir gün geri alır.
Duyulmayan bir şarkı ve görülmeyen bir dans başlıyor. Evreni oluşturan elementlerden seçip kendime katıyorum: atmosferden karbon, kayalardan kalsiyum ve okyanustan sıvı. Kozmosun cömert ödünçlerinden oluşan bedenim şekilleniyor. Ben kendimin heykeltraşıyım: kemiklerim, kaslarım, dişlerim ve organlarım ise cilalanan taşlar. Bu büyüme senfonisi devam ederken fark ediyorum ki ben annemden olanı kendime katarken, annem beni kendinden atmaya çalışıyor. Tanrımın, annemin beni istemediğini öğrendiğimde mi azaldım, bunun için eyleme geçtiğinde mi bilmiyorum. Derim oluşuyor ve yediğim darbeleri hissediyorum. Kulaklarım şekilleniyor ve annemin çığlıklarını duyuyorum.
Annemin kuyumu kazan şeytanım olduğuna dair bir sürü kanıtım var ama unutmayın ki ben olduğum ve olacağım tüm kadınlarım. Aynı sahneler tekrar tekrar oynanıyor, daha önce anlatılmış hikayelere yeni yüzler katılıyor ve ben biliyorum ki annem şeytan olan değil, şeytanla yüzleşen.
Kesmesi umuduyla parmağını boğazına bastırıyor, işe yaramayınca tırnaklarıyla aynısı deniyor ama başarısız oluyor. Gittikçe dünyevi çirkinliklerle kirleniyorum ve merak ediyorum: benden önceki anneler uzuvlarının bıçağa dönmesini dileyecek ne yaşadı ve ben ne yaşayacağım.
“Tanrım, lütfen yardım et bana!” diye yalvarıyor tanrım. “Dayanamıyorum.” Seni ben kurtaracağım. “Bu çocuğu al benden.” Yok olmaya çalışıyorum ama her saniye büyüyorum. “Tanrım, al canımı!” Dün içinde süzüldüğüm okyanus artık bedenimi sığdıramıyor. Anne, artık rahmine sığmıyorum. Beni barındıran kabuğun duvarları yavaşça açılıyor ve var oluşumun incisi doğuyor.
İşte buradayım: bu dünyevi sahnede, ödünç alınmış bir giysi giydiğinin farkında, geçici bir yaratık. Varoluşun sonsuz döngüsüne geri verilecek geçici bir ödünç. Kalbimin her atışı bu kozmik dansta davetsiz bir misafir olduğumun nazik bir hatırlatıcısı.
İlk kez derin bir nefes alıyorum. İçeri ve dışarı. Yeni oluşan gözlerimi açmaya çalışıyorum ama koyu maviden başka bir şey göremiyorum. Hava nemli. Kan, ter ve gözyaşı: şekillendiği ilahi sıcaklığın anısıyla hâlâ nabzı atan sıcak kanım ve tenimle harmanlanıyor. Soğuk esinti bana hoş geldin şarkısı söylüyor. Annemin çığlıklarını artık duymuyorum. Tekrar nefes alıyorum. Zaten vardım ama artık canlıyım. Gülümsüyorum çünkü acıyı umursamıyorum. Damarlarımda dolaşan nabzı duyuyor ve insan hayatının cazibelerini keşfediyorum. Yaşamakne kadar korkutucu ve görkemli hissettiriyor. Kalbimin her atışı, özümü şekillendiren atalarımın şarkısı gibi yankılanıyor.
"Bak." diye fısıldıyorum anneme. "Bu benim yüzüm. Dinle, bu benim sesim. Nefes al, bu benim kokum. Ben her şeydeyim. Yiyorum ve yeniliyorum. Başlangıç yok, son yok. Zaman yok, mekân yok." Ben, sen, biz. “Sen, ben, b-“ Cümlem yarıda kesiliyor. Biri beni annemden koparırken “Kız.” diyor. Yabancı iki kol arasına bırakılıyorum ve artık annemin şeytanının kucağındayım. Beni istemiyor, en azından henüz. Biliyorum ki annem doğduğunda onu da istememişti ama sonradan fikrini değiştirmiş olmalı. Onu o kadar çok istemiş olmalı ki ben doğdum. Kucağında olduğum şeytan benim de annemin de babası.
Ben olduğum ve olacağım tüm kadınlarım. Tanrım beni istemiyorken, her saniye ondan olanı kendime katarak büyüdüm. Onu kurtaracağıma söz verdim ama bilmiyordum ki hiçbir evlat annesini kurtaramaz. Ben onu değil ama anne olmayı seçmeyen annem beni kurtardı.
Unutmayın ki ödünç alınan bir gün geri dönmelidir. Kabuğuma, bir zamanlar çıktığım gibi geri döneceğim. Kalıntılarım diğer canlıların, bitkilerin ve besin zincirlerinin doğumu için kullanılacak. Doğa, ödünç aldığım her zerreyi farklı şekillerde geri alacak ve beni israf etmeyecek. Ben olduğum ve olacağım tüm kadınlarım ve biliyorum ki kurtuluşum akşam haberlerinde “Cani anne, cinnet geçirip bebeğini boğdu!” diye anlatılacak.
0 notes
Text
İnsan evde yalnızken ne yapar diye sıraladım ilkin.. Bi film açmak atıştırmalıkların arasında.. pek bi yavan geldi çizdim üstünü.. telefon ki her kaydığında ellerimin arasında ekran,bilmem kaça bölünen akıl parçaları..onu da geçtim.. bir de aklım dansta ne yalan söyleyeyim. ah biri deseydi gel diye de.. ama amalarım var şu sıra onu da geçtim...hadi karala bişiler dedim.. zaten günün yorgunluğu kalem tutan ellerimden geçmiş..o da ı ıhh.. bir fırtınalı günün sonunda gemi batmadan kendimi kitapcıya attığım bir anda almıştım 'zamir' i.. Bir gözlük bir ayraç ..ben bu gece okumayı seçtim..bir Hakan Günday heyecanı daha.. Bu gece de böyle olsun demi !!
08.05.2024
23.01
0 notes
Link
Krishnan Guru-Murthy kendisini Strictly liderlik tablosunun en altında ve ne yazık ki dans yarışında buldu ve ona Angela Rippon da katıldı.İkili rutinlerini bir kez daha gerçekleştirdi ancak her şey söylenip bittiğinde jüri ne yazık ki Krishnan'ı eledi.Craig öncelikle Angela'yı ve profesyonel ortağı Kai Widdrington'ı kurtarmayı seçti ve şunu söyledi: “Krishnan o dansta gerçekten oyununu geliştirmişsin, muhteşemdi. Angela, tekmede neredeyse destek bacağını kaybediyordun tatlım ama mucizevi bir şekilde kurtardın. Ama kurtarıp Blackpool'a gitmek istediğim çift Angela ve Kai.” Motsi bir sonraki adıma geçti ve Craig'le aynı fikirde oldu ve şunları ekledi: "Dürüst olmak gerekirse, hiçbir zaman kararımda bu kadar kararsız olmamıştım, ileri geri gidip geliyordum, sonunda temel ve teknik konularda karar kıldım böylece Angela ve Kai'yi kurtaracağım. Anton da aynı şeyi yaparak şu yorumu yaptı: "Ben de her iki çiftin de çok iyi dans ettiğini düşündüm; eğer öyle bir şey varsa, süper bir dans gösterisiydi. Ama gerçekten daha temiz bir teknik ve daha tanınabilir temeller için, ben bunu yapacağım. Angela ve Kai'yi kurtar.” Baş yargıç Shirley, Krishnan ve ortağı Lauren Oakley'i kurtarmayı seçerek meslektaşlarıyla çelişirdi ama o zamana kadar karar çoktan verilmişti.Dedi ki: “Hiçbir teknik hata olmadan ayakları üzerinde daha sağlam durduğunu düşündüğüm kişiyi seçtim ve Krishnan & Lauren'i kurtarmış olacaktım." Programda geçirdiği süre hakkında konuşan Krishnan, gösteriyi ve Lauren'ı hemen övdü.Bilgilerinizi girerek şunları kabul etmiş olursunuz: Şartlar ve koşullar Ve Gizlilik Politikası. Aboneliğinizi istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.Dedi ki: "Bakın bu çok inanılmaz bir deneyimdi. Bunun hayatımı değiştirdiğini söyledim ve gerçekten de değiştirdi. Tüm yapım ekibine, jüri üyelerine ve oradaki inanılmaz Strictly aileme inanılmaz derecede minnettarım. Dışarı çıkıyorum. Bu hafta hayata geri dönmem gerekiyor. "Strictly'yi gerçekten özel kılan şey Lauren. O inanılmaz bir öğretmen, ortak, arkadaş. O gerçek Strictly yıldızı ve sahip olduğunuz ilk ortaklık olduğum için çok mutluyum. O çok uzun bir yol kat edecek. ve onunla çok gurur duyuyorum.” Lauren şu yorumu yaptı: “Daha iyi bir ilk dans partneri isteyemezdim, bu kesinlikle bir rüyaydı. Bu adam kesinlikle 8 hafta önce bir adım bile dans etmemişken ve sen az önce o Samba'yı dans etmişken ortaya çıkan şey bu! Her hafta mutlak bir topum vardı. Bana da çok şey öğrettin, çok minnettarım ve bu sonsuza kadar hafızamda kalacak ve dans etmeye devam edeceğiz.” Buna benzer daha fazlaKrishnan ve Lauren, 13 Kasım Pazartesi günü saat 18:30'da BBC Two'da yayınlanacak olan Strictly: It Takes Two'daki programda geçirdikleri zaman hakkında konuşacaklar.Strictly Come Dancing cumartesi ve pazar günleri BBC One'da yayınlanıyor. Eğlence kapsamımıza daha fazla göz atın veya neler olduğunu öğrenmek için TV Rehberimizi ve Yayın Rehberimizi ziyaret edin.Radio Times dergisini bugün deneyin ve yalnızca 10 £ karşılığında 10 sayı edinin – şimdi abone ol ve Doctor Who'nun 60. yılını Radio Times'ın özel sayısıyla kutlayın. TV'nin en büyük yıldızlarından daha fazlası için dinleyin Radyo Times Podcast'i.
0 notes
Link
Krishnan Guru-Murthy kendisini Strictly liderlik tablosunun en altında ve ne yazık ki dans yarışında buldu ve ona Angela Rippon da katıldı.İkili rutinlerini bir kez daha gerçekleştirdi ancak her şey söylenip bittiğinde jüri ne yazık ki Krishnan'ı eledi.Craig öncelikle Angela'yı ve profesyonel ortağı Kai Widdrington'ı kurtarmayı seçti ve şunu söyledi: “Krishnan o dansta gerçekten oyununu geliştirmişsin, muhteşemdi. Angela, tekmede neredeyse destek bacağını kaybediyordun tatlım ama mucizevi bir şekilde kurtardın. Ama kurtarıp Blackpool'a gitmek istediğim çift Angela ve Kai.” Motsi bir sonraki adıma geçti ve Craig'le aynı fikirde oldu ve şunları ekledi: "Dürüst olmak gerekirse, hiçbir zaman kararımda bu kadar kararsız olmamıştım, ileri geri gidip geliyordum, sonunda temel ve teknik konularda karar kıldım böylece Angela ve Kai'yi kurtaracağım. Anton da aynı şeyi yaparak şu yorumu yaptı: "Ben de her iki çiftin de çok iyi dans ettiğini düşündüm; eğer öyle bir şey varsa, süper bir dans gösterisiydi. Ama gerçekten daha temiz bir teknik ve daha tanınabilir temeller için, ben bunu yapacağım. Angela ve Kai'yi kurtar.” Baş yargıç Shirley, Krishnan ve ortağı Lauren Oakley'i kurtarmayı seçerek meslektaşlarıyla çelişirdi ama o zamana kadar karar çoktan verilmişti.Dedi ki: “Hiçbir teknik hata olmadan ayakları üzerinde daha sağlam durduğunu düşündüğüm kişiyi seçtim ve Krishnan & Lauren'i kurtarmış olacaktım." Programda geçirdiği süre hakkında konuşan Krishnan, gösteriyi ve Lauren'ı hemen övdü.Bilgilerinizi girerek şunları kabul etmiş olursunuz: Şartlar ve koşullar Ve Gizlilik Politikası. Aboneliğinizi istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.Dedi ki: "Bakın bu çok inanılmaz bir deneyimdi. Bunun hayatımı değiştirdiğini söyledim ve gerçekten de değiştirdi. Tüm yapım ekibine, jüri üyelerine ve oradaki inanılmaz Strictly aileme inanılmaz derecede minnettarım. Dışarı çıkıyorum. Bu hafta hayata geri dönmem gerekiyor. "Strictly'yi gerçekten özel kılan şey Lauren. O inanılmaz bir öğretmen, ortak, arkadaş. O gerçek Strictly yıldızı ve sahip olduğunuz ilk ortaklık olduğum için çok mutluyum. O çok uzun bir yol kat edecek. ve onunla çok gurur duyuyorum.” Lauren şu yorumu yaptı: “Daha iyi bir ilk dans partneri isteyemezdim, bu kesinlikle bir rüyaydı. Bu adam kesinlikle 8 hafta önce bir adım bile dans etmemişken ve sen az önce o Samba'yı dans etmişken ortaya çıkan şey bu! Her hafta mutlak bir topum vardı. Bana da çok şey öğrettin, çok minnettarım ve bu sonsuza kadar hafızamda kalacak ve dans etmeye devam edeceğiz.” Buna benzer daha fazlaKrishnan ve Lauren, 13 Kasım Pazartesi günü saat 18:30'da BBC Two'da yayınlanacak olan Strictly: It Takes Two'daki programda geçirdikleri zaman hakkında konuşacaklar.Strictly Come Dancing cumartesi ve pazar günleri BBC One'da yayınlanıyor. Eğlence kapsamımıza daha fazla göz atın veya neler olduğunu öğrenmek için TV Rehberimizi ve Yayın Rehberimizi ziyaret edin.Radio Times dergisini bugün deneyin ve yalnızca 10 £ karşılığında 10 sayı edinin – şimdi abone ol ve Doctor Who'nun 60. yılını Radio Times'ın özel sayısıyla kutlayın. TV'nin en büyük yıldızlarından daha fazlası için dinleyin Radyo Times Podcast'i.
0 notes
Text
Bir Bostan Korkuluğu Hikayesi
Sevgili günlük,
En son böyle başladığımda, satırlar arasında Serra Noyan vardı, küçüktüm ve seslenecek bir ‘şey’ arıyordum. Büyüdüm ve seslenecek şeyleri hala arıyorum. Omuzlarım üstündeki saksıda bana seslenen, bazen emirler veren, bazen sakinleştiren bazen de benimle kavgalar eden birçok ses mevcut artık.
Tüm mesele bir sesleniş imiş. Bir taşa konulacak isim Yaralı Şifacı Chiron ise namaste Eda Hocam.
Sosyal mecralarda da bir personamız var, giyindiğimiz bir maskemiz. Nasıl kelimelerin ardında bir hüzün orospusu isem anlık fotolar arasındaki seçkimde de neşe kelebeği olabilirim. Pazarlanabilir ruh hallerinin seçkisi de diyebiliriz, t.c.de sürdürülebilir mutluluklar hala mümkün de. Başka bişiler hep mümkün moddosu ile bezendiğimize göre, başka bir kendim niye olmasın ki?
Tereddütlü adımlar içimi titretiyor. Hayır Chiron (Çido, Çiko, Çidoli/sesleniş mevzusu demiştim), kelimeler ile oyun oynamayı bırak ve söyle o cümleyi şimdi. En sevdiğim dansta dizlerim titriyor, bir tereddüt nüvesi içimde büyüdü, büyüdü ve menisküs yırtığı gibi acıtıyor.
Hah sen eksiktin Muinar, benim yaşlı yargı meleğim! Evet haklısın, bu metni Bostan Korkuluğu olarak kendimi isimlendirmem üzerinden yazacaktım ama ne yapayım dalgalı ruh hali zihnimdeki akışları alt üst etti. He canım Muinar, kendini Şems belle, altı üstünden iyidir diye kendini alim zannet. Uzun zamandır çekirdek (çiğdem değil be) çitliyip komedyenleri izleyerek alim oldun başımıza.
Tereddüt diyordum…, kendime dair o kadar tereddütüm arttı ki artık içim titrer oldu yaptığım işlerde. Sosyal personamda ise bir öfke kelebeği uçuşuyor. ‘Romayı bile yakarım’ öfkelerimi boynumdaki pembe kuvarsa emanet edip, aşkın gözyaşlarının (bu bir çiçek ismi, no, romantik benliğim ile henüz karşılaşmadık) dibine gömdüm. Dün gece beni sabahın ilk ışıklarına kadar zapt eden Ayşe Püren ve Behice teyzemizin gül ağacının dibindeki Hıdrellez dilekleri misali. (Hocaaam romantizmimi yazarlarda unutmuşum.) Sana gül bahçesi vaad etmedim’e alık alık bakan babanın iskemlesine tekme atardım Püren ben bu öfkeyle. Öyle tık nefes yokuşu sessizce tırmanamazdım.
“İşe yaramazım, değersizim, kötüyüm, ne hayatı ne ilişkileri ne de sevmeyi becerebiliyorum” valsi ile zihnimde aksak adımlar atıyorum, bozulmuş plak gibi dönüp dönüp aynı valse geliyor ezgiler. Ateş gibi içimi kavuran, kalbimi tıklatan, ayaklarımı uyuşturan öfkem de cabası. Vay Allahsız kitapsız!
Hah meseleye geldin Çido, ismin, ismin neden uzun zamandır kitapsız kadın’dı? Sonra neden Bostan Korkuluğu oldu? Bak Muinar, iyi bir hikaye anlatıcısı değilim, benim zihnim konuşur, kelimeler müşahid olur, dileyen de bu dilekçeleri gönlünce okur. Kitapsız kadın olmamın hikayesi teeee devletlumuzun mülakatlarına, akademik personal alımına kadar uzanıyor. Bir noktada sazıyla fonda Demirtaş bile giriyor hikayeye. Kısacası kocakarı, ekmek parası derdine ismim ile sosyal mecralarda kendimi belli etmemem gerekiyordu. Kadınlık vurgusu olacaktı elbet, kendimi bacak aramla tanımladığım için değil, feminist/politik doğrucu tarafım ile iade-i ziyarete tabiydim. Feminist mücadeledeki kadınlara selam çakmam lazımdı, ki ben de değerli bir insan olduğumu böyle tanımlayayım. Kitapsızlık ise Kuzguncuklu bir eczacının hikayesi, minnoş bir Ekmek Teknesi dizisi jeneriği ile.
Tam da Agnes Varda’nın vurguladığı gibi “Neşeli bir feminist olmayı denedim, ama çok öfkeliydim” Kitapsızlık ise bir öfkenin temsili idi ama maraz olduğumu da gün be gün vurguluyordu ve bunu bir kostüm gibi giyiniyordum. Sara Ahmed ‘masadaki oyunbozan’ diye tanımladığında da çok sevmiştim, hah kitapsızlık oyun bozanlıktır. Hele ki pembe götlerin, ılımsız islamın yükselme devrinde. Anneme rağmen, belki de annemin inadına da bu ismi seçmiş olabilirim.
İsmim bir öfkeyi simgeliyor idi, evet ama bir yandan da zapt edemediğim bir kendini sevdirme, iyi kız olma arzum vardı. Bunu adalet, huzur, özgürlük gibi soyut kavramlar ile soslamış ve er’demler yemeğimi hazırlamıştım kendime. Hayat bir mücadele olmuştu artık. Sadece dış minnaklar ile değil, içimdeki çatışan iyi kız, akıllı kız olma arzum ile itiraz eden öfkeli yanım at üstünde tepiniyordu. Vallahi tepiniyordu Muinar, uykularımdan dayak yemiş gibi boşuna mı uyanıyordum? Totomda ceviz kırabilirim geceleri, öyle sıkımlık canım var. Ağız ve toto ilişkisine dair not düşmezsem yogik yanım eksik kalır. Dişini sıkıyorsan götünü de sıkıyorsundur diye derslerde de diyorum, komik ama gerçek. Giriş ve çıkışlar sıkı denetim altında!
Hay kitapsız, çok duygusal bir an yaşadın, pıt pıt ağladın ve onu anlatmamak için yavşaklaşıyorsun, farkındayım.
Tamam tamam...
(Devamı diğer gönderide)
0 notes
Text
Edepsiz Pole
Herkese selam, bir önceki yazımda “usturuplu pole" türlerinden bahsedip aslında bu dansın sadece striptiz türünden oluşmadığını başka türlerinde olduğundan bahsetmiştim. (En alttan yazının linkine ulaşabilirsiniz) Bugün de sizlere toplum tarafından “edepsiz” olarak tarif edilen ve hoş karşılanmayan “pole” deyince insanların akıllarında canlanan direk danslarından bahsetmek istiyorum.
Stripper Pole Style 1890’lı yıllarda Amerika’daki Mısırlı gezici kadınların çadır gösterilerinden sonrasında 90’lı yıllarda clublara giren önce Amerika’da sonra dünyada striptiz olarak yayılan dans türü. Genelde topuklu ayakkabılarla yapılan ve “direk dansı” denilince akla gelen ilk görüntüdeki dans bu. Amaç daha çok bedeni ve seksapaliteyi ön plana çıkarmak. Kısmen ya da tamamen soyunma var, dansta kullanılan müzikler de doğal olarak daha yavaş ve seksi. Gece kulüplerinde daha çok bu dans türü ile sahne alınır. Seyirci ile etkileşim yüksek çünkü amaç seyircinin ilgisini çekmek.
Exotic Pole
Hareketler stripper pole dansını anımsatsa da aslında daha yumuşak ve yerde yapılan harekelerin daha fazla olduğu bir dans türü. Exotic'te başlangıç seviyesinde olan öğrenciler yerde daha rahat kayabilmek ve hareketlerin geçişini kolaylaştırmak için tayt; dizlerin acımaması içinse dizlik giyer. İleri seviye de topuklu ayakkabı da giyiliyor ama giyilen ayakkabı günlük giyilen ayakkabı değil dans için üretilen 15-20 cm ve hatta daha fazla bile olabilen platform kısımları kalın ve yüksek ayakkabılar. Bu yüzden belirli bir seviyeye gelinmedikçe topuklu ayakkabı giyilmemesi tavsiye edilir.
Exotic pole’da daha çok bacak hareketleri ve akış ön planda. Amut ve taklaların da olduğu bu dansta direk çok fazla kullanılmaz, hareketler daha çok yerde yapılır. Stüdyolar genelde en az 4-6 ay arasında pole dans deneyimi olan kişilere ders vermeyi tercih eder çünkü exotic pole’da amaç pole eğitimi vermek değil, direkte temel hareketleri tam bir şekilde yapabilen öğrencilere yerde nasıl dans edeceklerini göstermek. Yavaş temposu olan şarkılar tercih edilir. Sakin ya da seksi olup olmaması ise dansçıya kalmış.
Classique Pole / Old School
Dansçı bir tiyatro, oyun sergiliyormuşçasına çıkıp dans eder. Bir önceki yazımda bahsettiğim pole theatre ya da contemporary pole’a çok benzer fakat diğer danslarda duygu, duygusallık ön planda olmasına rağmen old school pole'da seksi dans ederek hikaye anlatmak daha ön planda. Teknik bilmek, esneklik, direkteki hareketleri iyi bir şekilde yapabilmek çok önemli. Kıyafet olarak dansçı göstereceği, anlatmak istediği hikayeye uygun bir şekilde giyinir. Yurt dışında düzenlenen old school pole yarışmalarında genelde tamamen çıplak olunmaya izin verilmiyor.
Peki kimler yapabilir? Yukarıda bahsettiğim dans türleri için öncelikle bir pole dans kursuna gidip en az 4-6 ay arasında teknik pole eğitim alan kişilerin başlayabileceği türler. 2 dakikadan fazla durmaksızın hareket etmek için gerekli gücün, kondisyonun, mobilite ve esnekliğin yeterli seviyede olması lazım. Daha çok akış ve vücut hareketleri ön planda olduğu için başlangıçta estetik durmayabilir. "Ne kadar sürede yapılır" ya da "ne zaman ben de güzel bir şekilde yapacağım" diyenler oluyor. Kişinin geçmişte herhangi bir dansla uğraşıp uğraşmamasına ve ne kadar süredir pole yaptığına göre değişir. Ama zamanla ve bol pratikle isteyen herkes yapabilir. Müziğin ruhunu yakalayıp ritme odaklanmayı unutmayın.
Not: Eski yazıma bakmak isteyenleri buraya alabilirim
0 notes
Photo
Dansta at WORK 📈🤓👨🏻💻 ...alles nur für die Twins ☝🏼 #forthegirls #3girls 😍😇 👏🏻👏🏻💪🏼#daswirdteuer😜 #workhardplayhard #officelook #officeoutfit #daddytobe #pictureoftheday #office #timetowork #gogogo #keepitsimple #qfact #makemoney #businessman #meeting #instadaily #instagood #cool #dansta #danstagram #formyfamily❤️ #enjoythelittlethings #lovemyjob (hier: Qfact GmbH)
#daswirdteuer😜#officeoutfit#3girls#meeting#workhardplayhard#instadaily#instagood#lovemyjob#gogogo#dansta#keepitsimple#formyfamily❤️#officelook#forthegirls#makemoney#cool#timetowork#qfact#pictureoftheday#daddytobe#enjoythelittlethings#office#businessman#danstagram
1 note
·
View note
Video
instagram
[원데이클래스] 건대키키 1호점 오후 7시-9시 선착순 10명 모집 합니다~^^ 신청 및 문의 010.3488.9752 #선미 #sunmi #가시나 #gashina #gashinacover #dance #dancecover #coverdance #danstagram #dansta #danstar #danstargram #dancer #cover #coverdance #kpop #kpopdance #커버댄스 #방송댄스 #댄서 #커버 #안무 #choreography #ALLABOUTKPOP77
#kpop#choreography#커버댄스#danstargram#coverdance#방송댄스#안무#dansta#dancecover#dance#sunmi#댄서#danstagram#dancer#danstar#gashina#allaboutkpop77#kpopdance#선미#gashinacover#가시나#커버#cover
1 note
·
View note
Text
Romeo:
Bu kadersiz aşığa dansta eşlik eder misiniz?
Juliet:
Dans hafif ayakkabı ister.
Benim ruhum kurşun gibi ağır...
226 notes
·
View notes