İki güzel misafir geldi bugün, hoşgeldi…
Çok uğraştımsa da kopamıyorum bu şiirden.. Affet Mirzabey, bilemiyorum..
Bu leke başka… -26.08.23-
4 notes
·
View notes
Beni içeride taş atmaya benzeten evlerde üç kusurlu fotoğrafım vardı.. yani babamla annemin birbirine kırk yıl anlattığı üç masalım işte bu yüzden sana her an gülü simsiyah verebilirdim
düşün bir gülü simsiyah bir gülü dilim dilim...
6 notes
·
View notes
babam gelirdi ve akşam olurdu. bahçedeki akasya ağacı günboyu biriktirdiği kuşları birer hayal topu olarak uzatırdı yatağımıza. siyah - beyaz bir fotoğraf gibi gelirdi babam. kamyonlar hep geceleri, hep uzaklara giderdi. ben o zamanlar bütün babaları susar sanırdım. yalnızca gaz lambasıyla konuşan bir diş gıcırtısıydı babam. kapılar titreyerek açılır, titreyerek kapanırdı. tanrı'yı ve uzun konuşanları sevmezdi hiç. babamdan yapılmış bir korkuydu dünya. ben o zamanlar yalnızlığı gece sanırdım. ne kadar susarsa o kadar terlerdi. boncuk boncuk döktüğü ter, hep uzağından geçen kadınların içinde göveren gözleri miydi? babam en çok kışa yakışırdı. bütün oyunlarımız başkalarının evlerine bir güzellemeydi. annem babamın günahları için bir namaz yumağı hâlâ. ey penceresi dışarıya açık, içeriye kapalı evler... babam neden yalnızca içince güzeldi? şimdi beş ayrı evde aynı yürek lekesi, süt kokularına yayılıp duruyor. babam on altı yıldır ölüme saçmalığını anlatıyor...
13 notes
·
View notes
elim ayağım
epeydir kimin kime ne anlattığını bilmiyorum
adında hem ekmek, hem gül geçen kimseyi görmedim
tanımıyorum
ben biraz yavaş
günde beş defa hiçbir şey yapmayan biri
ben biraz en üzgün baharatlara fena meyilli
mümkünse haşhaş
yoksa benzeri sözcüklerle de kırabilirim kalbimi
diyelim zencefil
diyelim hatmi
elim ayağım
başımdan geçenle aklımdan geçenin karıştığı bu masal
aşk her şeyi daha yavaş yapmaktır diye diye yürüdüğüm bir sokak
kalbinde tef ve delik
kalbinde dünya lekesi taşıyan bir çocuk resmi demişti
madem günde beş vakit kalkıp sana baktım
madem dünyanın bu kadar sabahını ben uyandım
ben uyudum bu kadar uykusunu
diledim dünyaya fena inanmış bir yüzüm olsun
kendimi seninle öldüreceğim dediğim feci bir kalbim
bir elim
bir ayağım
ağzıma doldurduğum rüzgarla üfleyeceğim sözlerim
diyelim fena
diyelim feci
elim ayağım
artık nereye ne götürdüğümü bilmediğim bu sapakta
sesini burada bırakıp giden şeylere baharat diyen o aktar dedi
tamam olmak küfür
tamam etmek hâşâ
bir ömür ağrıma gitse de dünyadan oluşmuş harfler
yarım dalgın ve kusurlu geldim ben buraya
günde beş defa hiçbir şey yapmamaktansa
kalıp sana baktım
kalıp sana bakmak oldu dünya
baharatları tek tek
zamanın bizi nasıl terlettiğini tane tane
dünyaya inanmış bir yüzü üzgün üzgün anlattım sana
dedim belki de bir yere üzgün üzgün bakmaktır dünya
dağlarına yedi
çarşılarına bir kez kar yağan doğu
durup beklemenin durup beklemekle devam ettiği günler
uyanınca da süren rüyalardan geldim ben buraya
diyelim fesleğen vardı
durup fesleğen çalıştım buralarda
diyelim fesleğen çalışmış kadar yoruldum ben dünyada
bil dedim
ilk kez ekmek ve gül geçecek yanımızdan
ilk kez ekmek ve gül geçecek adımızda
yalvarırım beni dünyaya bulaştırma
elim ayağım
ilkin ruhunu ve duvarını duayla koruyan bir evde karıştı aklım
karıştı kalbim
doğu dağlarını yedi diyen ninem
her baktığını görmesin diye su içirdi kız kardeşlerime
rüzgar yedirdi her bildiğini demesin diye
işte ona hep bir çukurdan baktım
hep yutkundum ninem ve dünya demeden önce
dağlarını yiyen doğunun adıyla bakışsız bu yüzü seçtim kendime
dedim belki de bir yutkunma yeriydi hayat
o avlu
o dam
o çocukluk
dedim belki de bir yutkunma yeriydi dünya
elim ayağım
yani kalbi yutkunmakla dolu kız kardeşlerim
bu nasıl mümkün
saçlarından başladılar konuşmaya
dedim değil mi ki simsiyah yaşımdayım
değil mi ki ekmeğimi yüzümün teri içinde yedim
ben de gitmeliyim artık o en fena bitkilere
çağırdığım haşhaş
gittiğim hatmi
olduğum zencefil
aslında hep bir odun sarsınlar onu içeyim dedim kendi kendime
duvarımızda dua
dualarda büyülü o nine
elim ayağım
taşıma düşman beğendirmekle geçirdiğim o günlerde
ben iyiyim de kalbim delik
ben iyiyim de burası doğu
ben iyiyim de çevrem kötü diye tarif edildiğim her yerde
bu farz dedim
bu farz
bu kesmediğim şeyleri uzatıyorum sanmanızdaki uzun kusur
bu kalbinizin kenarındaki yavaşlık
cümlelerimi yarım
beni duman eden her neyse onun adına
bu nasıl mümkün ki
önce gözlerimden başladım ben konuşmaya
akşamını gördüm dünyanın
merak kuşku ve bekleme yerlerini
hayatın beni tahtaya çıkardığı bir sabah
kırıldı dünya soğuktur diye yazdığım o kalem
o ayna
gördüm
nereye gitsem ben dik gölgm kamburdu bu dünyada
elim ayağım
sen gittin yağmurun sürdü sonra
denediğim taş çarşıları oldu dünyanın
sabır bitkileri
kırk uykusunu uyuduğum doğu
kırk yolunu yürüdüğüm sokak
hayat hep tuhaf bir yapışkanlıkla kaldı boynumda
dedim kırk sesle yıkansam da gitmez kalbimden sesin
ben dik gölgem kambur
bu leke başka
4 notes
·
View notes
Zerdeçal Lekesi Nasıl Çıkar: 4 Farklı Yöntem
Zerdeçal, hem Türk, hem de dünya mutfaklarında yaygın olarak kullanılan bir baharattır. İçinde bulunan kurkumin, zerdeçala canlı turuncu rengini verir. Zerdeçal, yemek yapma aşamasında yere veya halıya bulaşırsa çıkarılması zor lekeler bırakabilir. Bu yüzden zerdeçal lekesine hızlıca müdahale etmek önemlidir. Eğer kimyasal maddeler kullanmak istemiyorsanız, zerdeçal lekesini doğal maddeler ile…
View On WordPress
0 notes
Bilim insanları uyardı: İnterneti haftalarca kesintiye uğratabilecek Güneş fırtınaları yolda - Son Dakika Dünya Haberleri
Hintli araştırmacılar, dünya çapındaki güneş gözlemevlerinden elde edilen uzun vadeli verileri kullanarak yeni bir ilişki keşfettiler. Bu ilişki, güneş dipolünün manyetik alanının azalma hızının, güneş lekesi döngüsünün artış hızıyla ilişkili olduğunu göstermektedir.
Dr. Nandi bu ilişkiyi şöyle açıkladı: “Güneş’in dipolar alanı, güneş lekesi döngüsüyle ters fazda artar ve azalır.” Bilim…
View On WordPress
0 notes
01/10/2023 🌟
https://www.wattpad.com/story/353339817
0 notes
Srebrenitsa soykırımı Buca'da unutulmadı
Tarihin en acı sayfaları arasında yer alan Srebrenitsa Soykırımı’nda hayatını kaybedenler Buca’da anıldı.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da yaşanan en büyük katliam olan, 8 bin 372 Boşnak’ın Sırp güçleri tarafından acımasızca öldürüldüğü Srebrenitsa Soykırımı Buca’da lanetlendi. Adatepe Mahallesi’ndeki Srebrenitsa Anıtı önünde gerçekleştirilen anma törenine Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, CHP Buca İlçe Başkanı Hacer Taş Gültepe, Dünya Bosna Hersek Göçmenleri Birliği Başkanı Hasan Şehoviç, Balkan Göçmenleri Federasyon Başkanı Vahap Savaşan, İzmir Gültepe Makedonya Göçmenleri Derneği Başkanı Birol Özkardeşler, Buca Belediyesi başkan yardımcıları, meclis üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
İnsanın insan olmaktan utandığı böylesi acı olayların dünyanın hiçbir yerinde bir daha yaşanmamasını dileyen Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, “Bu soykırımların tekrar etmemesi için Srebrenitsa’yı hafızalarımızdan çıkarmayacak, silinmesine izin vermeyeceğiz. Unutmuyoruz, unutturmayacağız. Son nefesimize kadar 8 bin 372 canın sesi olmaya devam edeceğiz. Aradan geçen 28 yıla rağmen bugün hala akıbetleri bilinmeyen, mezarları meçhul, bir mezar taşı dahi olmayan kayıplar var. Bir kez daha üzerine basa basa tekrar ediyorum; 8 bin 372 masum insanın hunharca öldürüldüğü bu soykırım, tarihin kara lekesi, insanlığın en derin yarasıdır. Srebrenitsa’da insanlık onuru, güvenli bölge tanımı, uluslararası barış gücü tanımı çok ağır bir darbe almıştır” diye konuştu.
Dünyaya barış mesajı
Dünya Bosna Hersek Göçmenleri Birliği Başkanı Hasan Şehoviç ise tüm dünyaya barış mesajı göndermek istediklerini belirterek, “Her zaman dostluk ve kardeşlik içerisinde yaşamayı istiyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından Buca Belediyesi Tiyatro Topluluğu şiir dinletisi sundu. Daha sonra anıta karanfiller bırakıldı.
Read the full article
0 notes
Bir mürekkep lekesi durmadan büyüyor defterin üzerinde ve yazıyor bütün bunları. Kurmacanın bile belirgin bir dizgeye kavuşmadığı yerlerde yazmak giderek bir sayıklamaya dönüşüyor. İnsandan, yaşamdan bağımsız gibi duran bir şey, nesnelerden tüten buğu yazıyor bunları, oluklardan akan gökyüzü.
Peki sen, durup durup denize bakan çocuk, daha ne arıyorsun? Yazılıcak her şey senden önce yazıldı, söylenecek her şey söylendi çoktan. Artık her şeyin bir adı var şu dünyada. Ölümün Bile bir adı var. Topuklarından, attıkları her adımda kan sızan adamlar geçti bu yollardan. Peki sen çocuk? Dünya hiç bir zaman gökyüzüne yansımicak, artık hiç değilse bunu biliyorsun. Sesler gitmiş, bir tek yankıları kalmış geride. Bedeni olmayan seslerin çığlığa dönüşmeyi kurduğu yerlerde sen şarkı söylemek için bekliyorsun. Çucuk, yanılıyorsun...
"Artık bulacak yıldız kalmadı, ve sen çok geridesin"...
0 notes
Sararan Halı Nasıl Temizlenir? 0 Çözüm!
Sararan Halı Nasıl Temizlenir? Temizlik uzmanlarının tavsiyelerinin derlendiği bu geniş kapsamlı rehber ile halılarınızı koruyun!!
Sararan Halı Nasıl Beyazlar? Yıkanan halının sararması nasıl geçer? Sobadan sararan halı nasıl temizlenir? Halı yıkandıktan sonra sarı su gelmesi. Evde halı yıkarken sararmaması için ne yapmalı? Evde halı nasıl yıkanır? Halı yıkarken sarı su neden olur? Lekeyi kusan halı nasıl temizlenir?
Bu makalede, evinizde temel halı bakımı ve anında leke müdahalesi gerektiren durumlar ele alınmıştır. Halılarınıza uygulayacağınız bitkisel veya kimyasal maddeleri, önceden halınızın görünmeyen bir bölümünde denemenizi öneriyoruz.
Sararan halı nasıl temizlenir? Makalemizde, dünya genelindeki temizlik uzmanlarının tavsiyeleri bir araya getirilerek, kapsamlı bir rehber oluşturduk. Adım adım bu rehber sayesinde artık sizde evinizde bu sorunun kaynağını tespit edebilirsiniz, hatta çoğu zaman profesyonel yıkamacıya ihtiyaç duymadan bu lekelerden kurtulacaksınız.
Yine de, en sağlıklı yöntem, işinin ehli, profesyonel bir “halı yıkama” servisi ile çalışmaktır.
Başakşehir Rekor halı yıkama servisi, tüm leke çıkarma işlemlerini garantili olarak sunmaktadır.
Evde Sararan Halı Nasıl Temizlenir?
Malzemeler:
Halı üzerindeki lekeler rahatsız edicidir. Halı lekeleri hakkında unutulmaması gereken en önemli nokta, lekeleri meydana gelir gelmez işlemden geçirmektir. Beklemek, lekenin halının içinde daha derine yerleşmesine neden olur ve bu da lekeyi çıkarma işinizi zorlaştırır. Halı üzerindeki renkli lekeler, diğer lekeler gibi çıkarılmalıdır; leke, kaynağı ne olursa olsun çıkarmanız gereken bir lekedir.
Sararan Halı Temizleme Adımları
Sararmış Evcil Hayvan ve Çocuk Lekeleri
Evcil Hayvan ve Çocuk Lekeleri
Çocuklar veya evcil hayvanların zaman zaman leke anlamına geleceğini anlayın. Piyasada birçok pahalı temizleyici bulunmaktadır; ne yazık ki bunların çoğu çalışmıyor. Amonyak ve su normalde idrar ve diğer sarı lekeler dahil çoğu lekede işe yarar. Sararan halı nasıl temizlenir? Sorusunun cevabı bu leke çıkarıcılar olabilmektedir.
Halı Türünü Belirleyin
Halı türünü belirleyin. Yün veya yün karışımı halılar, yün esaslı olmayan halılardan farklı bir işleme ihtiyaç duyar. Yün halılar amonyağa pek iyi gitmez, bu nedenle yumuşak bir sabun ve su kombinasyonu kullanın.
Sararan Leke İçin Çözelti Hazırlayın
Sararan Halı Çözelti Hazırlama
1 yemek kaşığı solüsyon hazırlayın. 1 su bardağı suya amonyak. Bu karışımı temiz, tercihen yeni bir sprey şişesine koyun. Eldivenlerinizi giyin, solüsyonu doğrudan lekenin üzerine püskürtün ve birkaç dakika parmaklarınızla uygulayın. Bu karışım yün olmayan halılar içindir.
Çözeltiyi Sarı Lekeye Uygulayın
Çözeltiyi Sarı Lekeye Uygulayın
1 yemek kaşığı ile yün halı veya yün karışımının üstesinden gelin. 1 bardak suya hafif bulaşık sabunu ekleyin. Bir sprey şişesine koyun veya doğrudan lekeye uygulayın. Eldivenlerinizi giyin ve çözümü parmaklarınızla uygulayın. Halıyı ıslatmayın; sadece nemlendirdiğinizden emin olun.
Ovma Fırçasıyla Uygulama Yapın
Ovma Fırçasıyla Sarı Lekeye Uygulayın
Ovalama fırçasıyla dairesel hareketlerle nazikçe fırçalayın, böylece sadece leke üzerinde çalışır ve lekeyi, lekesiz alanlara yaymazsınız. Kağıt havlularınızı kullanın ve fazla sıvıyı emmesini sağlayın. Fazla temizlik solüsyonunu temizlemek için kağıt havlu kullanırken, lekenin üzerine iki veya üç kağıt havlu koyun; Sıvıyı emmek için aşağı doğru bir basınçla sıkıca bastırın.
Halıyı Süpürün
Halıyı Süpürün
Birkaç saat sonra tamamen kurumuş olup olmadığını görmek için alanı test edin. Kuruduğunda lekeyi iyice süpürün ve sararma lekesi gitmiş olmalıdır. Sararan halı nasıl temizlenir? Sorununun çözümü için en etkili yöntemlerden biridir.
Sararan Halı Nasıl Temizlenir?
Tüm bu uygulamaları yapmak sizin için zorsa, bizi arayabilirsiniz. Teknisyenlerimiz, sarı leke çıkarma konusunda eğitimlidir. Sararan halı nasıl temizlenir? Diye merak ediyorsanız bugün arayın! Sizin için en çarpıcı leke temizleme yöntemlerini uygulayacağız ve halınızı eski ihtişamlı haline kavuşturacağız.
Sararan halı lekeleri, günümüzde en çok karşılaşılan problemlerin başında gelmektedir. Halı sararmasının birçok nedeni var ve sorunun kaynağını tespit etmek pek kolay değil.
Bazı halılar yıkamadan sonra sararma yapar, bunun sebebi, bazı kimyasalların yıkama esnasında tetiklenmesi ile ortaya çıkmasıdır. Aynı zamanda sarı lekelerin oluşma sebepleri bazen de halının bir kısmının gölgede, bir kısmının masa veya koltukların altında kalması ve diğer bölgelerin daha fazla güneş görmesinden olur.
Başakşehir Halı Yıkama Servisi
Halıların sararmasındaki etkenlerde bazıları ise şu şekildedir; sarı lekelere sebebiyet verecek yiyecek ve içecek dökülmeleri, evcil hayvan idrarı gibi durumlara anında müdahale edilmemesinden dolayı sarı lekeler oluşur. Hatta bazen sarı su gelmesi gibi çeşitli etkenler bir aradadır.
Sarı lekelerin en belirgin ortaya çıktığı durumlardan biride, bilinçsizce kullanılan kimyasallardır. Halınızın alt kısmında veya üretici firmanın satın aldığınız dönemde size verdiği bir yıkama talimatı bulunmalıdır. Bu talimatlarda kullanılması gereken temel temizlik maddeleri ve yıkama yönergeleri bulunmaktadır.
Rekor halı yıkama servisi, sizlere sorunsuz bir halı lekesi çıkarma deneyimi hazırladı. Ancak, bilinmesi gereken bir hususuda belirtmekte fayda var ki, uzun süre müdahale edilmemiş, halı derinliğine işlemiş inatçı lekeler bazen çıkmaz. Bunu test etmeden anlamak olanaksızdır.
Yapılacak testler sonrasında lekenin çıkarılması mümkün değilse, müşteriye bilgi veriyoruz. Bu tür inatçı sarı lekelerin çıkmayabileceğini önceden bilmelisiniz. Bazı durumlarda yeni bir halı almak zorunda kalabilirsiniz.
Bu yüzden, halınıza her ne lekesi olursa olsun herhangi bir bulaşıda, anında müdahale edin. Böylece halınızı büyük bir ihtimalle kurtarmış olacaksınız.
Bugün, sararan halı nasıl çıkar? Konusunu işledik. https://www.rekorhaliyikama.com/kategori/pratik-bilgiler/ kategorisinden, tüm leke çıkarma yöntemlerini anlattık. İncelemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.
Read the full article
0 notes
Bazen biri gider hayatın kenar köşesinden. Sizi koskocaman bir boşlukla bırakır ortalık yerde. Farkında değilsinizdir evvela. Varmamak için de elinizden geleni yaparsınız. Sonra bir gün bambaşka bir yerde, güneşli, nefis bir günde o boşlukla yüz yüze, iç içe kalıverirsiniz. Farkına varamadığınız kadar ince bir tel kopar içinizde. Dünyanın bütün yağmurları o gün yağar başınıza. Hiçbir toprak o kadar suyu kaldıramaz. Kendi içinizde dibe doğru çöküverirsiniz. İçinizin toprağına bağdaş kurup kendinizi avutursunuz. Bu dünya bir nihayet değil, bu ten bir nihayet. Her nihayetin bir de huzmesi kalır alnınızda. Leke olur o huzme. Kalp lekesi ile yaşamaya alışırsınız. Olur ya bir gün çok üzülürsünüz, çok canınız yanar en insan yerinizden. Bu dediklerimi hatırlayın:
Bir rüzgârdır insan, geçer. Ama hissi hep kalır teninizde.
#ÖzenYula
🙏🏻
0 notes
dedim benim seninle kırk kere fotoğrafım var
senin bundan kırk kere haberin yok
dedim ve uyandım!
24 notes
·
View notes
4 notes
·
View notes
Kitaplara alınan notlardan bir takım güzellemeler...
...
Arka sırada oturanların kaçacak bir uykusu yoktur.
Dr. Postmodern Dervish
11 notes
·
View notes
SENA
———
elim ayağım
epeydir kimin kime ne anlattığını bilmiyorum
adında hem ekmek hem gül geçen kimseyi görmedim
tanımıyorum
ben biraz yavaş
günde beş defa hiçbir şey yapmayan biri
ben biraz en üzgün baharatlara fena meyilli
mümkünse haşhaş
yoksa benzeri sözcüklerle de kırabilirim kalbimi
diyelim zencefil
diyelim hatmi
elim ayağım
başımdan geçenle aklımdan geçenin karıştığı bu masal
aşk her şeyi daha yavaş yapmaktır diye diye yürüdüğüm bir sokak
kalbinde tef ve delik
kalbinde dünya lekesi taşıyan bir çocuk resmi demişti
madem günde beş vakit kalkıp sana baktım
madem dünyanın bu kadar sabahını ben uyandım
ben uyudum bu kadar uykusunu
diledim dünyaya fena inanmış bir yüzüm olsun
kendimi seninle öldüreceğim dediğim feci bir kalbim
bir elim
bir ayağım
ağzıma doldurduğum rüzgarla üfleyeceğim sözlerim
diyelim fena
diyelim feci
elim ayağım
artık nereye ne götürdüğümü bilmediğim bu sapakta
sesini burada bırakıp giden şeylere baharat diyen o aktar dedi
tamam olmak küfür
tamam etmek hâşâ
bir ömür ağrıma gitse de dünyadan oluşmuş harfler
yarım dalgın ve kusurlu geldim ben buraya
günde beş defa hiçbir şey yapmamaktansa
kalıp sana baktım
kalıp sana bakmak oldu dünya
baharatları tek tek
zamanın bizi nasıl terlettiğini tane tane
dünyaya inanmış bir yüzü üzgün üzgün anlattım sana
dedim belki de bir yere üzgün üzgün bakmaktır dünya
dağlarına yedi
çarşılarına bir kez kar yağan doğu
durup beklemenin durup beklemekle devam ettiği günler
uyanınca da süren rüyalardan geldim ben buraya
diyelim fesleğen vardı
durup fesleğen çalıştım buralarda
diyelim fesleğen çalışmış kadar yoruldum ben dünyada
bil dedim
ilk kez ekmek ve gül geçecek yanımızdan
ilk kez ekmek ve gül geçecek adımızda
yalvarırım beni dünyaya bulaştırma
elim ayağım
ilkin ruhunu ve duvarını duayla koruyan bir evde karıştı aklım
karıştı kalbim
doğu dağlarını yedi diyen ninem
her baktığını görmesin diye su içirdi kız kardeşlerime
rüzgar yedirdi her bildiğini demesin diye
işte ona hep bir çukurdan baktım
hep yutkundum ninem ve dünya demeden önce
dağlarını yiyen doğunun adıyla bakışsız bu yüzü seçtim kendime
dedim belki de bir yutkunma yeriydi hayat
o avlu
o dam
o çocukluk
dedim belki de bir yutkunma yeriydi dünya
elim ayağım
yani kalbi yutkunmakla dolu kız kardeşlerim
bu nasıl mümkün
saçlarından başladılar konuşmaya
dedim değil mi ki simsiyah yaşımdayım
değil mi ki ekmeğimi yüzümün teri içinde yedim
ben de gitmeliyim artık o en fena bitkilere
çağırdığım haşhaş
gittiğim hatmi
olduğum zencefil
aslında hep bir odun sarsınlar onu içeyim dedim kendi kendime
duvarımızda dua
dualarda büyülü o nine
elim ayağım
taşıma düşman beğendirmekle geçirdiğim o günlerde
ben iyiyim de kalbim delik
ben iyiyim de burası doğu
ben iyiyim de çevrem kötü diye tarif edildiğim her yerde
bu farz dedim
bu farz
bu kesmediğim şeyleri uzatıyorum sanmanızdaki uzun kusur
bu kalbinizin kenarındaki yavaşlık
cümlelerimi yarım
beni duman eden her neyse onun adına
bu nasıl mümkün ki
önce gözlerimden başladım ben konuşmaya
akşamını gördüm dünyanın
merak kuşku ve bekleme yerlerini
hayatın beni tahtaya çıkardığı bir sabah
kırıldı dünya soğuktur diye yazdığım o kalem
o ayna
gördüm
nereye gitsem ben dik gölgem kamburdu bu dünyada
elim ayağım
sen gittin yağmurun sürdü sonra
denediğim taş çarşıları oldu dünyanın
sabır bitkileri
kırk uykusunu uyuduğum doğu
kırk yolunu yürüdüğüm sokak
hayat hep tuhaf bir yapışkanlıkla kaldı boynumda
dedim kırk sesle yıkansam da gitmez kalbimden sesin
ben dik gölgem kambur
bu leke başka
———
Seyyidhan Kömürcü, Dünya Lekesi s.19-27 “Sena”
Fotoğraf: Chris Kutschera, 1985.
84 notes
·
View notes
bağrımda sancını taşımadım mı?
7 notes
·
View notes