#cumhuriyetkitapeki
Explore tagged Tumblr posts
Photo
SÖYLEŞİDEN ALINTI: "Erkan Karakiraz ile 'Gürült.' Üzerine" Hülya Deniz Ünal: Bir tiyatro sahnesi kuruyorsun. Yaşamla özdeşleşmiş bir hikâye ya da otobiyografik özellikler içeren bir roman kurgulamış gibisin. Giriş, gelişme, sonuç: İnsan doğar, büyür, ölür. Zaman, mekân ve Ara’lar var. Yazarken duyduğun gerilim, okura da geçiyor. Bilinçli bir seçim mi bu? Erkan Karakiraz: Yazma ediminde, bilinci ne kadar açmaya uğraşsak da, şiirin yazanı ele geçirdiği bir noktaya gelmemek mümkün değil. Bölümlere ayırma yoluyla şiirleri birbirine bağlayan bir yapı kurduğum, bağımsız birer varlık olan kapılarla girilip çıkılan uzamları art arda anlamlandırdığım doğru, ne var ki bu mimarinin kendini dayatan özünde labirente eğilimli bir hâl de var. Yazarken tanrı rolüne soyunuruz, “dil”den mürekkep evren bizimdir, güya biz ne istersek o olacaktır; ama öyle olmaz tabii. Yazmaya başlamadan önce, yazmaktayken ve yazmayı bitirdikten sonra nefes alan, elimizden kurtulup kaçan şiir, kendini gerilimle var eder. Ortaya çıkan sonuç, mekân vurgusu ve çoğullaşan öznelerle bir bağ kuran bir süreci de içine katan, etik, erk, dil, sosyal ilişkiler, varoluş, kimlik üzerine çıkarsamalar toplamı oldu. Belki biraz da eksikliği hissedilen eleştirel dürtüyü gıdıklama arzusu. _____ Cumhuriyet KİTAP, 10 Ekim 2019 Perşembe, sayı 1547, sayfa 20. #cumhuriyetkitap #cumhuriyetkitapeki #erkankarakiraz #karakirazerkan #gürült #hulyadenizunal (Hasanağa Bağçesi) https://www.instagram.com/p/B3sX6x7gkZXaYXPHyx_yA88RRkNmL0b14Rpptc0/?igshid=libar3zkcuzp
0 notes
Photo
İnsana annesi, ‘sen seviyorsun diye aldım’ diye #cumhuriyetkitapeki alıyorsa, bu şanslı bir çocuk olduğunun işaretidir. 40 yaşına da gelse, çocuk annesinin çocuğu sonuçta ☺️ Bir de, ‘sen polisiye seviyorsun diye’ açıklaması var ki, ne tatlı! Ay, evet, seviyorum!🥰 #perşembehalleri (Gelibolu) https://www.instagram.com/p/B0WEHD7ghHtfY_u0eg3Eh-qLsjCBk5vAcmVOnM0/?igshid=1a11jiestxi8g
0 notes
Photo
SÖYLEŞİDEN ALINTI: "Erkan Karakiraz ile 'Gürült.' Üzerine" Hülya Deniz Ünal: Bir tiyatro sahnesi kuruyorsun. Yaşamla özdeşleşmiş bir hikâye ya da otobiyografik özellikler içeren bir roman kurgulamış gibisin. Giriş, gelişme, sonuç: İnsan doğar, büyür, ölür. Zaman, mekân ve Ara’lar var. Yazarken duyduğun gerilim, okura da geçiyor. Bilinçli bir seçim mi bu? Erkan Karakiraz: Yazma ediminde, bilinci ne kadar açmaya uğraşsak da, şiirin yazanı ele geçirdiği bir noktaya gelmemek mümkün değil. Bölümlere ayırma yoluyla şiirleri birbirine bağlayan bir yapı kurduğum, bağımsız birer varlık olan kapılarla girilip çıkılan uzamları art arda anlamlandırdığım doğru, ne var ki bu mimarinin kendini dayatan özünde labirente eğilimli bir hâl de var. Yazarken tanrı rolüne soyunuruz, “dil”den mürekkep evren bizimdir, güya biz ne istersek o olacaktır; ama öyle olmaz tabii. Yazmaya başlamadan önce, yazmaktayken ve yazmayı bitirdikten sonra nefes alan, elimizden kurtulup kaçan şiir, kendini gerilimle var eder. Ortaya çıkan sonuç, mekân vurgusu ve çoğullaşan öznelerle bir bağ kuran bir süreci de içine katan, etik, erk, dil, sosyal ilişkiler, varoluş, kimlik üzerine çıkarsamalar toplamı oldu. Belki biraz da eksikliği hissedilen eleştirel dürtüyü gıdıklama arzusu. _____ Cumhuriyet KİTAP, 10 Ekim 2019 Perşembe, sayı 1547, sayfa 20. #cumhuriyetkitap #cumhuriyetkitapeki https://www.instagram.com/p/B3bjKHpgQPmaurB34PQqoWOr4RLaA7fEhB51XI0/?igshid=1mu2q0invbohj
0 notes