#contenteditor contentwriter contentcreator

[yagmursolakoglu]

Siyan Jean’i Tamamlayıcı 6 Parça

Siyah Jean; rengiyle, taşlamasıyla ve kesimiyle birbirinden farklı her stil ihtiyacına cevap verecek cinsten bir parça. Böylesi klasik ve çok yönlü bir parçayı hem günlük, hem abiye kombinlerde rahatlıkla kullanabilirsiniz. Rahatlıktan ödün vermeden şık ve dikkat çekici olmayı sevenlerdenseniz, stil önerilerimizle kombininizi seyahatta, sinemada veya partide olanca ışıltısıyla kullanabilirsiniz.    

1. Bomber ceket

Skinny bir Jean tercih ettiyseniz, hafif dökümlü duran bomber ceketler siyah kotunuzu usta işi bir dengeyle tamamlayabilir. Ceketi omuzlarınızdan aşağı kaydırarak giyebilir, içine giyeceğiniz hafif dekolteli bluzunuza vurgu yapabilirsiniz.Veya, beyaz bir tişört tercih edebilir, ceketinizi  pullu bir dokuya sahip olanlardan seçebilirsiniz. Ayrıca kombininizi, kırık beyaz bir çanta ya da ayakkabıyla tamamlayarak kıyafetinizi öne çıkarabilirsiniz. 

2. Siyah blazer/kaban

Beyaz tişört ve siyah blazer veya dizlerin hemen üstünde biten bir kaban, klasik ve sofistike bir görünüm isteyenler için ideal. Siyah kemer, zarif bir kolye ve bilek hizasında biten botlarla çabasız bir şıklık elde edebilirsiniz. 

3. Beyaz gömlek

Yazın keten haliyle karşımıza sıkça çıkan beyaz gömlek, kışın da her durumda kullanılabilecek zarif ve cool parçalarından. Özellikle kemerle ve senenin trendi halka küpelerle tamamlayarak sade ve dikkat çekici bir görünüme sahip olabilirsiniz. 

4. Shearling ceket

Kışın vazgeçilmezleri arasındaki yerini koruyan shearling etkisi; ister yaka ve manşetlerde, istersen kabanın tamamında şıklıktan ödün vermeden sıcak ve rahat kalmanı sağlıyor. 

5. Taba rengi kemer 

Siyah ve taba renginin cool uyumu, detayların önemini kanıtlar nitelikte. Siyah kazak, siyah Jean ve taba rengi kemerle minimal bir stil sergilerken dikkatleri üzerinizde toplayabilirsiniz. Dilerseniz, siyah yerine beyaz balıkçı yaka bir bluz ya da kazak tercih edebilir, kombininizi yılın trendi uzun madalyon kolyeyle süsleyebilirsiniz. 

6. Fötr şapka

Yazın severek giydiğimiz hasır şapkaların kış muadili, fötr şapkalar diyebiliriz. Yünlü kumaştan gri ya da dilediğin renkte bir şapka seçerek siyah kotunuzu akşam yemeğine daha hazır bir hale getirebilirsiniz. Bu görünümü borda rujla tamamlayarak gece moduna da kolayca girebilirsiniz. 

For: Acun Medya

[yagmursolakoglu]

Dünyada Dikkat Çeken 11 Sokak Sanatçısı

Sokak sanatını siyasetin, eleştirinin, manifestonun kısacası bir kültürün duvarlarda özgün bir şekilde resmedilmiş edilmiş hali diye düşünebiliriz sanırım. Dünyanın farklı köşelerinden çalışmalarıyla dikkat çeken bu sanatçılar, işlerinde duvar resimleriyle sınırlı kalmayarak hem kendi sınırlarını genişletmişler, hem de bireyselliklerini sanatları aracılığıyla geride bırakmışlar.

1. Shephard Fairey (Obey Giant)

Los Angeles merkezli Shephard Fairey, ilhamını Andy Warhol ve Keith Haring’den alıyor. Güzel sanatlar ve ticari sanat arasındaki farkı silikleştirmek olan Fairey, Obey Giant kampanyasının arkasındaki isim. Sanatçı, 1990’larda bu sokak sanatı hareketiyle beraber Obey Giant’ın bilinirliğini arttırmak için poster ve stickerlar  da tasarlamış.

2. Sainer Etam

Polonya’nın Lodz kentinde 1988 yılında dünyaya gelen Ressam ve duvar sanatçısı Sainer Etam, Lodz Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olmuş. Şu anda Polonya’da yaşayan Sainer, ETAM Cru adlı grafiti oluşumunun bir üyesi. İşleri 2010’dan bu yana Amerika, İtalya, İspanya, Fransa, Belçika, Almanya, Avusturya, Portekiz gibi ülkelerin farklı kentlerinde sergilenmiş.

3. Henrik Aa. Uldalen

Henrik Aarrestad Uldalen 1986 doğumlu kendi kendini eğitmiş bir sanatçı. Ressam ve sokak sanatçısı, işlerinde çağdaş figüratif bir teknik kullanıyor. Sanatç; nihilizm, varoluşçuluk akımlarından yararlanırken kırılganlık ve yalnızlık kavramlarından besleniyor. Sürreal çizimlerinde belirsiz bir hava yaratıyor. Çoklu yoruma açık resimler yapan Uldalen’in çalışmalarını yakından görmeyi denemen lazım!

4. Linus Ludlin

Yash ismini de kullanan Linus Ludlin, İsveç’te bulunan Stockholm merkezli bir duvar sanatçısı. Ludlin; ilhamını insanlar, hayvanlar ve duygulardan alıyor. Renkler, duygular ve ışık olgularını işlerinde merkezde tutmasının yanı sıra, şekiller ile basitliği de çalışmalarında severek kullanıyor.

5. Alexander Grebenyuk

Ukrayna merkezli sanatçı Alexndar Grebenyuk, çalışmalarında bazen nötr ve topraklarını kullanırken, tek renkle figüratif işler de sergiliyor. Neon renklerle güçlü kontrastlar, Joan Miro’yu çağrıştırıyor.

6. Alexey Luka

Rus çağdaş sanatında en yetenekli sanatçılar arasında sayılan Alexey Luka, çağdaş sanat ve sokak sanatının günümüzde ne kadar içiçe olduğunun son derece farkında. İşleri Rusyanın yanı sıra İtalya ve Paris’te sergilenmiş. Uluslararası projelerde yer alan Luka, sınır ve yeni çevre kavramlarını irdeliyor.

7. Nelio

Nelio, Güney Fransa merkezli çağdaş sanatçılardan. Soyut sanattan beslenen Nelio, 90’ların başında grafitiyle sanata adım atmış. Çalışmalarında semboller, harfler, manzalara ve geometrik şekiller kullanıyor. Pablo Picasso’yu ilham kaynağı olarak gösteren sanatçı, tasarım, illüstrasyon ve sanat tarihi ekseninde ilerliyor.

8. Agostino İacurci

İtalya’nın Fogya şehrinde doğan Agostino İacurci, şu anda Roma’da yaşıyor ve çalışıyor. Sentetik formlar ve parlak renklerle çalışmalarını sergilerken, gerekli bir dille çoklu yorum katmanlarının varlığına izin vermiş. Kendi varoluşumuzu zıltlıklar üzerinden sorgulayan sanatçının işleri, Avrupa, ABD, Rusya, Brezilya ve Uzak Doğu gibi geniş bir skalada sergilenmiş. Adidas, Urban Outfitters, TBWA gibi birçok ünlü markayla iş birlikleri de bulunuyor.

9. Jerome Meynen

Fransa merkezli illüstrasyon ve duvar resmi sanatçısı Jerome Meynen, 3 boyutu monokrom işlerinde yoğun bir şekilde hissettiriyor. M.C. Escher’e gönderme yapan illüstrasyonları, ürkütücü bir canlılık hissi yaşatıyor. Hell’o Monsters adlı duvar resmi kolektifinin bir üyesi olan Meynen, yarattığı evreninde çok gözlü yaratıklar, iki kafalı insanlar gibi sürreal öğelere de yer vermiş.

10. Cleon Peterson

Grafik dizayn ve Yunan-Romalı bir stilden kökleriyle Los Angeles merkezli sanatçı Cleon Peterson 1973 doğumlu. İşleri şiddet, cinsellik ve uyuşturucu temalarını da içeriyor. Eski bir bağımlı olan sanatçı, sembolizme bağlı kalmadan kaos, polis şiddeti gibi kavramları konu ediniyor.

For: Denemen lazım

[yagmursolakoglu]

Balat’ta bir gün: Gezilecek 10 yer

İstanbul’un her köşesi farklı hikayelere, özgün karelere ev sahipliği yapar. En renkli ve köklü semtlerden biri olan Balat da, fotoğraf severler için adeta bir memba. Geziniz sırasında fotoğraf makinenizi ya da telefonunuzu hazırda bulundurmak isteyeceğiniz bir semt olmasının yanı sıra, alışık olduğumuz büyük şehir karmaşasından uzaklaştıran bir alt kültüre sahip. Balat'ta gezilecek yerleri merak ediyorsanız, 10 maddede listelediğimiz önerilerimize göz atarak nerede fotoğraf çekeceğinizi önceden belirleyebilirsiniz.

1. Sancaktar Yokuşu

Fener-Balat fotoğraflarının neredeyse hepsinde kendine bir yer edinen yokuşlardan biri Sancaktar Yokuşu. Fener – Balat gezinize Sancaktar Yokuşu’ndan başlamak isterseniz Balat yerine Fener durağına yakın olmayı tercih etmelisiniz. Yokuşun üst kısmında yer alan pembe bina, restore edilme sürecinin tamamlanmasını bekliyor. Yokuşu sol taraftan inerseniz Dimitri Cafe’ye, sağ taraftan aşağıya inerseniz de Cooklife’ı görebilirsiniz. Çay severlere Dimitri Cafe’yi, kahve keyfi yapmayı düşünenlere ise Cooklife’ı öneririz. Ayrıca, oto yıkama ile Fener Köftecisi arasındaki Akçin Sokak’dan dümdüz yukarı yürürken, sağdaki duvarda dünyaca ünlü sanatçı JR’dan Balat’a armağan edilen duvar resmine bakmak isteyebilirsiniz.

2. Maison Balat

İkinci el sevenlerdenseniz, antikacıları ve gramofon gibi eşyaları bulabileceğiniz ikinci el dükkanlarıyla Balat kalbinizi fethedecek! Vodina Caddesi üzerindeki Maison Balat, hem ikinci antika ürünler satan, hem de bir kahve için duraklayabileceğiniz bir mekan. Burayla beraber Vintage İstanbul’da uygun fiyatlara eşi benzeri olmayan kıyafetler bulabilir, Naftalin, Büyülü Fener Eski Eşya Dükkanı, Kulis gibi diğer ikinci elcilere uğramak isteyebilirsiniz.

3. Yıldırım Caddesi

Fener’den Balat’a geçerken Yıldırım Caddesi’yle devam ediyoruz. Caddenin Patrikhane’ye doğru çıkan sokağında son bulan ucu Fener – Balat’ın en renkli kısmı. Cadde’nin Balat’a yakın bölümü ise daha sakin ve tarihi Balat evleriyle estetiğin tanımını yapar gibi. Patrikhane’nin sokağını arkanıza alarak Yıldırım Caddesi’nde yürüdüğünüzde özgün mekanlara rastlayabilirsiniz. Pazartesi günü dükkanların kapalı olduğu caddeyi fotoğraflamak, gezinizi unutulmaz kılmak için iyi bir fikir olabilir.

4. Hobbit House Balat Breakfast

Yıldırım Caddesi’nin köşesinde pembe, sarı ve turuncu gibi göz alan renklere, rüzgar gülleri, bisikletler ve pek çok eşyanın eşlik ettiği yer Hobbit House. Hobbit House Breakfast, isminden de anlayabileceğiniz gibi bir kahvaltı mekanı. Ancak bunun yanında, yardım odaklı çalışmalar yapıyor. Çocuklara yiyecek, kitap, oyuncak, temiz kıyafet yardımıyla birlikte hayvanları da ihmal etmeyen Hobbit House’a kullanılmayan eşyaları bırakılabiliyor. İhtiyacı olanlara su ikramını da ihmal etmeyen mekanda, mama kapları da her zaman dolu. Hobbit House’da kahvaltı yaparken yardımda bulunmayı denemen lazım!

5. Balat Evleri

Klasik Balat evleri, göz alıcı renkleriyle gezme ve fotoğraf çekme isteğinizi ikiye katlayabilir.Bu evlerin bir özelliği de harika kapılara sahip olmaları. İki kanatlı geleneksel bir yapıya sahip olan kapılar içinde en ünlüsü bu mavi kapı. Özellikle blog yazarları, burayı ziyaret ederek önünde çekim yapmayı düşünebilirler.

6. Özel Fener Rum Lisesi (Kırmızı Lise)

Genellikle kilise sanılan bu görkemli yapı, 1881’de inşa edilmiş. Balat’ı yukarıdan gören bu binaya manzara severler özellikle uğramalı. Özel Fener Rum Lisesi’nin mimarı, bu okuldan mezun olan Konstantinos Dimadis. Manzarayı kaçırmamak ve kubbeyi daha yakından görmek isteyenler Tevkii Cafer Camii’min avlusundan aşağıya bakmayı ihmal etmemeli.

7. Renkli ahşap kapılar

Camcı Çeşmesi Yokuşu’nda bulunan bu renk blokları aslında ahşap kapılar. Bu kapılara ev sahipliği yapan bina, Balat’a gelmeyi düşünen herkesin ilgisini çeken yerlerden biri. Fotoğraf meraklıları için yine bir cennet olan bu sokak, seni 3 numarada bahsettiğimiz kafe ve dükkanlarıyla ünlü Yıldırım Caddesi’ne çıkarıyor. Eğer yokuş çıkmaya itirazınız olmazsa bu sokağı takip ederek başına gelip Haliç’in göz alıcı manzarasına tanık olabilirsiniz.

8. Surp Hreşdagabed Ermeni Kilisesi

1635’e kadar terkedilmiş bir kilise olan ahşap yapı, Patrik I.Zakarya tarafından yaptırılan onarımdan sonra Ermeni Kilisesi olarak kullanılmaya başlanmış. Kilisede 12 Eylül gecesi yapılan şifa ayinleri, özellikle 90’larda çok popülermiş. Ayinde kilisenin oturma düzenekleri kaldırılıp yerlere halılar serilirmiş. Din, ırk, mezhep farketmeksizin gelenler o gece şifa bulmak için, halıların üzerinde dualar ederlermiş. O gece namaz kılmak isteyen Müslümanlara da seccade dağıtılırmış. Böylesi bir bütünlük enerjisini hissetmeyi kim istemez ki? Bize hak verdiyseniz, yanından geçerken kapısını tıklayarak içeriyi gezebilirsiniz, genellikle Perşembe günleri açık oluyor.

9. Maraşlı Rum İlkokulu

En ihtişamlı yapılarından biri olan bu okulu farketmemek son derece zor. 1901 yılında Grigorios Maraşlı’nın bağışı ile inşa edilen okula, katkılarından dolayı Maraşlı adı verilmiş.  Alınan duyumlara göre Grigorios Maraşlı yaptırdığı okulun çok gösterişli olmasını istemiş, hatta bittiği zaman “Fener Rum Lisesi, bu okuldan sonra anılsın.” demiş.

10. Coffee Department

Bu kadar gezinti sonrası yorgunluk atmak isterseniz Kürkçü Çeşmesi Sokağı’nda sol köşede bulunan bulunan 3. dalga kahveci Coffee Department’a uğrayabilir, tüm gün çektiğiniz fotoğraflara veya alışveriş yaptıysanız yeni cicilerinize göz gezdirebilirsiniz. Aromatik kahveleriyle enerjinizi geri kazanmak işten değil!

for: Denemen Lazım

[yagmursolakoglu]

Küçük Yatak Odaları İçin İşlevsel Dekorasyon Önerileri

Eğer yatak odanız küçükse, mücadelenizi hissedebiliyoruz! Yer darlığından ötürü hemen  dağılan kıyafetler, ortalığa saçılan ayakkabılar, masalara yığılan kitaplar… Eşyalar denizinde kaybolmanız ihtimaller dahilinde. Minimalist olmak isteseniz de, yaşam tarzınız buna el vermiyor olabilir. Artık odanız yoldan çıkacak diye endişe etmenize gerek yok.

Odanızdaki boş duvarları akıllıca kullanarak hem dolabınızda yerden kazanabilir, hem de çekmecelerinize bir iyilik yapabilirsiniz. Özellikle “Kendin Yap” ürünlerinden hoşlanıyorsanız, bu yazımızda küçük boyutlardaki yatak odanızı verimli kullanmanızı sağlayacak bazı fikirler bulabilirsiniz. Üstelik ekonomik malzemeler kullanarak…

Kasaların en cool hali

Eğer bolca kitabınız ya da odanızda tutmayı sevdiğiniz bilumum eşyanız varsa, yapacağınız bu kasa stok kiti hayatınızı kurtarabilir. Ahşap meyve kasalarını zımparaladıktan sonra dilediğiniz renge boyayıp vernikleyin. Yan çevirip duvara asın ve büyük çivilerle sabitleyin. Aynı ürünü tel sepetlerle de yapabilirsiniz.  

Bal peteği şeklinde raflar

Eğer “Kendin Yap” ürünlerin hayranı değilseniz ve dekorasyon ürünlerini satın almayı tercih ediyorsanız, bu eğlenceli rafa bir şans verebilirsiniz. Pirinçten yapılmış ızgarayla bal peteği şeklindeki ahşap rafların birleşimi, hem kitaplarınızı hem de biblo veya bitkilerinizi bir araya toplamak için ideal bir araç.  

Çok amaçlı tel sepetler

Odanızda bohem bir stile yer vermek isterseniz, genellikle dolap içlerinde kullanılan tel sepetlerle yenilik yapmanın tam zamanı! Sepetleri duvara yan çevirerek asın ve çivileyin. İçine ister kitaplarınızı, ister havlu ya da kıyafetlerinizi katlayarak koyabilir, böylece dolap ve çekmecelerinizde yerden kazanabilirsiniz.

Metal duvar ızgarası

Fotoğraflardan güneş gözlüklerine birçok eşyanızı asabileceğiniz metal bir duvar ızgarası, duvarınızı işlevsel bir şekilde süslemenin son derece stil sahibi bir yolu. Bu cool ve senenin trendi olan obje, küçükken duvara astığımız posterlerimizin yerini almaya aday.

Mood board tahtası

Eğer görsellikle içiçe biri olarak fotoğraf veya resim hayranıysanız, ve bunları estetik bir biçimde sergilemenin yollarını arıyorsanız, bu mood board organize edici tahta tam size göre! Bu işlevsel objenizi, odanızın renklerine uyacak şekilde dilediğiniz renge boyayabilirsiniz.  Bizim tercihimiz, senenin trendi pembe.

Endüstriyel raflar

Yılın modası siyah ve gri ağırlıklı tonlar, brutalist dizaynlar ve endüstriyel tasarımları sevenlerdenseniz, metal borular ve ahşabın birleşimi olan bu tasarım odanıza çok yakışabilir. Geometrik şekliyle modern bir dokunuşun izlerini taşıyan bu raf kiti, sıradanlıktan son derece uzak. Mumlar, ufak ev bitkileri ya da kozmetiklerinizi rahatlıkla buraya döşeyebilirsiniz.

İp ile ahşabın uyumu

Yine senenin modası halatlar, değişikliği sevenler ve sıradanlıktan uzak olmak isteyenler için biçilmiş kaftan. Eğer metal tasarımların daha yumuşatılmış bir versiyonunu isterseniz, ahşap raflarınıza ikişer adet orta boy delik açarak halat kullanabilir, 10 dakikada bohem ve cool bir raf elde edebilirsiniz.

Büyütülmüş endüstriyel raf tasarımı

Yukarıda sizinle buluşturduğumuz tasarımlara benzer olarak, bu raflar da yine endüstriyel bir tarza sahip. Üçlü şekilde kullanılan bu rafları dilediğiniz şekilde stilize edebilirsiniz. Eğer her birinin üstüne üçlü şekilde vazo, kitap ya da çerçeve yerleştirmesi yaparsanız, ve hatta birkaç adet kutu da eklerseniz; odanız bir dekorasyon dergisi çekimi için kullanılabilecek kadar stil sahibi görünebilir!

Köşe rafları

Odanızın köşeleri, daha önce dikkatinizi çekmeyen çok amaçlı düzenleme noktaları olabilir. Köşe rafları, bu noktada devreye giriyor. Hem son derece stil sahibi ve sıradışı, hem de akıllıca bir dekorasyon önerisi istiyorsanız, az masrafla çok orijinal raflara sahip olabilirsiniz. Minik ev bitkileri, kitaplar ve mumları sergilemek için ideal olan bu rafları yapmak için tek ihtiyacınız olan; ahşap ya da suntalam çubukları birleştirmek.

Biraz yaratıcılık, biraz fikir paylaşımıyla en ufak odalar bile büyük ve işlevsel olabilir! Daha fazla ipucu için takipte kalın.

For: Acun Medya

[yagmursolakoglu]

Doğal Malzemelerle Yapabileceğiniz 5 Güzellik Ürünü

Son yıllarda doğal malzemelere gösterilen rağbet ciddi şekilde arttı. Sebebi ise, elbette kozmetiklerin kimyasal tabanlı olması ve sağlık sorunlarına sebep olma potansiyelleri. Bunun yanında fiyat/performans dengesinin beklenen sonuçları vermemesi de geçerli sebeplerden biri.

Eğer siz de el yapımı ürünlere ilgi duyanlardansanız, üstelik doğayı ve dünyayı da önemsiyorsanız, doğal malzemeler kullanarak yapabileceğiniz bu güzellik ürünlerine göz atabilirsiniz.

1. Aseton

Aseton alacak vaktiniz yoksa, bu tarifi rahatlıkla deneyebilirsiniz. Hatırlamanız gereken tek şey ise, bu uygulama asetona kıyasla daha çok zaman alabiliyor.

İhtiyaç listesi: Sirke + limon suyu + bir kase ılık su + pamuk

Aynı oranda sirkeyi ve limon suyunu, bir kaseye koyun ve sonrasında pamukları bu karışıma batırarak iyice emmelerini bekleyin. Bu sırada tırnaklarınızı hazırlamış olduğunuz ılık suda 10 dakika kadar bekleterek ojenin yumuşamasını sağlayın. Pamukları tırnaklarınıza sürerek 20-30 saniye kadar üzerlerinde bekletin ve ojeleri silin. İhtiyaç halinde tekrarlayın. Eğer ojeleriniz kolayca çıkmıyorsa, bir miktar alkolden de faydalanabilirsiniz.

2. Otobronzant

Hatırı sayılır miktarda kimyasal madde barındıran otobronzant kremler yerine cildinize daha parlak bir görünüm verecek olan bu doğal kremi yapmak oldukça kolay ve keyifli!

İhtiyaç listesi: Sedefli bronz pudra + bebe yağı

Bronz pudranın ufak bir kısmını ezerek toz haline getirin ve bir kaseye koyun. Üzerine az miktarda bebe yağı ekleyerek iyice karıştırın. Hazırladığınız karışımı, kozmetik marketlerde bulabileceğiniz, sprey şişelerine koyun. Nemlendirici özellikli ve ışıltılı bir görünüm sağlayan otobronzantınız hazır!

3. Nemlendirici

Paraben içeren, hayvanlar üzerinde denenen kremlerden siz de rahatsızsanız, çok daha ekonomik ve cildinizi bir kremin güzelleştirebileceğinden çok daha öte bir hale getiren bir malzeme önerimiz var.

İhtiyaç listesi: Hindistan cevizi yağı

Soğuk sıkım hindistan cevizi yağını aktarlarda veya internette bulabilirsiniz. Soğukta katı, sıcakta sıvı bir hal alan bu yağ, hem çok uzun süre dayanıyor, hem de cildinize pasta bir koku verirken mükemmel bir şekilde besliyor.

4. Deodorant

Çoğu deodorant, lenf bezlerine zarar veren Alüminyum Klorür içeriyor. Kansere neden olabilen bu malzemeden kaçınmak ve kendi anti-kanserojen deodorantınızı yapmak isterseniz, bu kolay tarifi deneyebilirsiniz. Üstelik doğayla da barışık!

İhtiyaç listesi: Karbonat + seçeceğiniz doğal yağ (limon, çay ağacı, lavanta gibi)

3-4 paket karbonatı kavanoza alın. Dilediğiniz doğal yağdan, (bizim tavsiyelerimiz ferahlatıcı etkisiyle nane, limon ya da çay ağacı yağı) 15-20 damla kadarını ekleyin ve iyice karıştırın. Bu karışımı, boş bir roll-on deodorant şişesine koyabilirsiniz. Kabartma tozunun beyazlığı yok olana kadar deodorantı sürmeye devam edin.

5. Besleyici vücut peelingi

Pürüzsüz bir tene sahip olmak için deniz tuzu ya da şeker ile zeytinyağından faydalanabilirsiniz.

İhtiyaç listesi: Deniz tuzu veya esmer şeker + zeytinyağı

Deniz tuzunu/şekeri bir kavanoza boşaltın ve üzerine 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı ekleyerek iyice karışmasını sağlayın. Bu karışımı banyonuzda devamlı bulundurarak, 2 haftada bir cildinize yuvarlak hareketlerle masaj yaparak uygulayabilirsiniz. Daha sonra durulayarak çıktığınızda ekstra nemlendiriciye de ihtiyacınız olmayacak. Cildiniz hem yenilenecek, hem de beslenecek ve yumuşacık olacak!

For: Acun Medya