Tumgik
#bugra kaan sermihan
bugrakaansermihan · 9 years
Photo
Tumblr media
Sidelya ;
Ey varlığı şahitliğe düşmüş 
boş bir dünyanın ortasında yankılan tınım
Ey Canıma düşmüş can 
Lütfen diyorum lütfen
Salon ortasında kalmış hayatımda
bana nasılsın diye sorma
Kaşif gibi gezdir gözlerini ruhumda
LÜTFEN
Keşfet beni…
Saat on dokuza geliyor
Aç ajansı diyor dedem
Biraz gözlerini kısıp
Boyalı yalanlar diyor boyalı
Yalanı boyanın arkasına saklayan dudaklar gibi
Ben kendimi sana anlatamam
Ruhum çırılçıplak dururken karşında
Söyleyemem kalbimin kıyısına vuran çocuğu
Sırtımda ki gömleğin ateşten olduğunu
Yakmadığını,
Yalvarışımı
“Ey ateş ondan gayrısına yakma, yanmaaa”
Nidalarımı duyuramam
Bah-se-de-memmm
Emekliye ayrılmış düşüncelerime sıra gelmeden öldüğünü
Lütfen bana “neyin var “ diye sorma
“Neyim yok “
Buğra Kaan Sermihan
27 notes · View notes
izbirakin · 3 years
Text
Şimdiye kadar hep burada yazdık içimizde olanları, şimdi derleyi toplu da olsun istedim. Antolojide de yayınlamaya karar verdim. Antoloji de yer alan şiirlerime buradan ulaşabilirsiniz.
51 notes · View notes
izbirakin · 3 years
Text
Tumblr media
Kaçak düşünceler
Mülteci düşler
Sığınmacı aşklar
Meydanlarda sesler
medya da hepsi sihir
bunların hepsi bir dizede şiir
Sosyolojik yaralar
Demografik saçlar
yanan mahallede
tarak satan Müslümanlar
pandemide kapanan kuaförler
peruk takmış orospular
maskesiz yalanlar
şiir toplumdan ötedir
toplum olaylar içindedir
Cereyan yapsın diye açılan pencere
açık unutulan kapı
yel de çarptı sahilleri
tutulduk , aman dikkat !
vergilerden muaf sırtımıza
10 TL'lik bağış mesajları
BM çalışması
DM çakışması
SM yazışması
BDSM de
Komşulara da çok ayıp oldu
Şair şiiri
hükümet düşünceyi
Yıldızlar geceyi
Didem Madak parantezi
en son gelen kapıyı
kapatsın
kapatmak da laik
kapanmak da caiz
hatta çay içinde ölmek de
Buğra Kaan Sermihan
19 notes · View notes
izbirakin · 4 years
Text
Ruhum göçebe bir hayattan kalma seyyah
Bedenim dört duvar arasına sıkışmış bir lahit
Kalbim ağır yenilgiler almış viran şehrin sahibi…
Helak olmaktan korkmam 
Buğra Kaan Sermihan
34 notes · View notes
izbirakin · 4 years
Photo
Tumblr media
Ganj nehrinde çürümüş kollarımla
taşıdılar beni cehenneme
Ah zavallı ruhum !
Soğuk bir nehirden
ateşe götürdüler beni
yanmaktan kül olmuş kalbimi
bir saç teline kurban verdiler
dilime dolandı adında
tüm suallere seni söyledim
ben sırattan değil kendimden geçiyordum
ben ateşten değil kordan geçiyordum
rotasını kaybetmiş bir kayık üzerinde
ben ! kendi cehennemime gidiyordum
on sekizdi yaşım
gençliğimin azabı
gayya kuyusuna düştüm
her uzatılan ipte
idamlardan geçtim
Mukaddes kitaplarda adıma yer yok
etimden aldım ruhuma yamadım
bir ömre kendimi kurban adadım
sıratta takatim yok
ben bir ateşe odun taşıdım
İnanmıyorsun !
Yandım diyorum
Sudan ayırdılar beni
Dalgaları kor olan bir buzula attılar
Buz dağında yaşadım diyorum
Görünmeyen yüzlerin ardında
 İnanmıyorsun
Bedenimden azat edildim !
Buğra Kaan Sermihan
Resim :  The Barque of Dante | Eugène Delacroix,
48 notes · View notes
izbirakin · 4 years
Text
Nuh’un Gemisinde
Denizin ortasında bir adam
Yalnız
Tutulmuş dalgalara
Denizin ortasında bir adam
Kalabalıklar ortasında
Dalmış uzaklara
Limansız
Sığınaksız
Ruhunda fırtınalar
Denizin ortasında bir adam
Denizsiz
Cehennem içinde
Gözlerden uzak
Cennetin özleminde
Denizin ortasında bir adam
Kadına uzak
Kadınına tuzak
Kadında tutsak
Denizin ortasında bir yalan
Kendiyle başbaşa kalan bir adam
Kendisiyle belada
Kelimeleriyle
Kelimesiz
Dilsiz
Issız, denizin ortasında bir adam !
 Buğra Kaan Sermihan
19 notes · View notes
izbirakin · 4 years
Text
Tumblr media
Böyle muhalif çaylar demliyoruz.
7 notes · View notes
izbirakin · 4 years
Text
Sigaraya zam geldiğinden beri 
şiir yazamaz oldum 
Çünkü bir sigara nefesinde umut etmiştik 
Sigaraya zam geldiğinden beri 
şiirlere konu bulamadım
Çünkü bir sigara sosyolojik bir yara
Sigaraya zam geldiğinden beri 
şiirleri de unuttum 
Çünkü bir sigara
 sabrımızın kaldığı son nokta 
Sigaraya zam geldiğinden beri 
Ekonomisi enflasyonu 
Teşvik paketi vergisi
Algısı sargısı 
çalgısı 
yargısı 
Sigaraya zam geldiğinden beri 
bağzı şeyler var
işte burada tam da bir sigara yakmalıydım 
her şeyin kahrolması için 
Buğra Kaan Sermihan
13 notes · View notes
izbirakin · 5 years
Video
youtube
İlk yazdığım şiirlerimden biriydi, uzun zamandır elime kalemi de almaz oldum. Seslendirenin adını bilmiyorum ama teşekkür ederim. 
Artık Mahlas kullanıyorum Buğra Kaan Sermihan olarak da küçük bir not düşelim :)
ŞiirSeli - Sidelya (Mustafa Şahin)
13 notes · View notes
izbirakin · 6 years
Text
Bir yerlerde ölüp kalıyorum,  yeniden ölmek için güne uyanıyor ve gün içinde bir köşede ölüyorum. Köşe taşlarını ölmüş ruhlar oluşturuyor. Kilit konumunda bir canlansa her şey yıkılacak. Yıkımla birlikte geliyordu değişimler tarih boyu her değişimin öncesinde büyük bir yıkım vardı. Ruhsal dönüşüm diyoruz biz şehirliler buna. Yap İşlet Yık modeli ile cazip değişimlerden yararlanıyoruz. Değiştin diyorlar sonra arz talep dengesine bakmadan kalıyoruz öylece serbest ölümlerin ortasında.
Bırakınız geçsinler bırakınız öldürsünler. Bırakınız efendim değiştirsinler.
Dünya değişti, değişti diyorum nasıl değiştirdiklerine bakmadan.
Buralar taş duvar oldu , taşın ustasını görmeden ve de taş ustasına emri vereni bilmeden.
Duvarlar arasında öldüm, öldürdüler.
Dört duvar yetmedi kimseye
ben öldüm
Ekonomik kriz var bu zamanlarda ruhumdan çalıyorlar.
Bir artı bir duvarlarda kampanya, daha çok duvar daha çok taş daha çok usta
yetmiyor öldüğüm yetmediği gibi bir taş dikiyorlar
Ruhuma anıtlarınızı diktiniz.
Açılışa az kaldı, davet ediliyorum her bir ölüme
Bir bardak daha ölmez misiniz?
Teşekkür ediyorum her ölümün ardından
Teşekkür ederim yeni öldüm.
Yetmiyor ısrar ediyorlar biraz daha ölmez misiniz diyorlar.
Kıramıyorum kırılıyorum bir sandalye üstünde ölüyorum.
Yetmiyorum yetinmiyorlar öldürüyorlar
Tükeniyorum Tüketiyorlar öldürüyorlar.
Öldüm diyorum duymuyorlar
Dört duvarda dört ömür biçiliyor
Ömür biçiliyor
Lansmanı yapılıyor ölümlerin, bir üst modelleri çıkıyor. Ruhunu getir değiştirelim diyorlar hatta küçük farklarla öldürüyorlar adına da değişim diyorlar.
-Yeni ölümleriniz hayırlı olsun.
Teşekkür ederim
-Güle güle eskitin
Teşekkür ederim
Bir şeyler istiyorum dört duvar arasında
her bir duvara Picasso, Rafael, Donatello, Mikelanjelo çizsin istiyorum.
Duvarlarımı karalıyorlar,  Ali Ayşe'yi sevmiyor
Kapitalizm kahrolmuyor. Boya yetmiyor
“Çukur da evimiz ölümde babamız”
Duvar yazılarımızı değiştiriyorlar sanki hiç Nazım şiiri yazmamışlar gibi.
Mutluluğun ölümünü çizebilir misin Abidin?
Biraz daha bakıyorum duvarlara biraz da kendi kendime ölmek için.
Katil kim diye soruyorlar ,  katili arıyoruz dört duvar içinde , içimde, içimizde..
Katil hep uşak çıkıyor, hizmet sektörü de krizde !
Ölüme hizmet ediyoruz, unutma !
Mevsimler değişiyor iklim ölüyor
kıyamet diyoruz yaklaştı
içimiz hep bir küçük kıyamet
ölenler birikti, öldüklerimiz birikti
sırat köprüsü de özelleşti
Ölümün sırrını veriyorlar
Yeniden doğmam için
Buğra Kaan Sermihan
30 notes · View notes
izbirakin · 7 years
Photo
Tumblr media
Bir adam severse  ölürdü benim topraklarımda Bile isteye nazenin ilmeğine düşüverirdi
Güvercin kalbinin gerdanına  takılırdı halkalar , 
canı geçerdi parmaklarından ...
Buğra Kaan Sermihan
28 notes · View notes
izbirakin · 8 years
Photo
Tumblr media
KAYIP ANAHTAR
Ey geceme düşmüş derdim
Ey derdime düşmüş karanlık
Ey karanlıkta ki umudum
Sabır…
Böyle geceyi yarmıştı şair, insanın kulak zarını çığlıklarıyla yırtan bir sesle karanlığı delip geçmişti.  Narası yoktu omuzlarında, gecenin ağırlığında ezilirken elinde Hz. Bilal gibi sadece çığlıkları vardı.  Çığlıkların altında sabrı vardı şairin.
Tüm Peygamberler kavmiyle kavgalı olmuşlardır. Kavimleri sırtını dönse de sabırla yollarına devam etmiş, aşka kendilerini adamışlardır.
Sabır biraz da aşktır , aşıkların nazarında.
Diyelim ki Zühre hiç sevmedi Tahir’i, sadece Tahir sevdi.
Tahir sabır ettikten sonra duymaz mıydık yine de  Tahir ile Zühre’yi?
Tahir’i Tahir yapan neydi ?   Vezirin oğlu olması mı ? Zühre’ye sevdalanması mı , yahut Zühre’den başka gözünün bir şey görmemesi mi ? Tahir’i Tahir yapan aşkı ve sabrı değil miydi ?
Zühre kahvesinde zehri bekletmeseydi, yahut  Zühre Tahir’i beklemeseydi  ,  Zühre, Zühre olur muydu ?  Zühre’yi Zühre yapan ne padişahın kızı olması , ne güzelliği ne de babasının tutsak etmesi, Zühre’yi Zühre yapan Tahir’e olan tutsaklığı değil miydi ?  
Pers imparatoru Kambis Mısır seferine çıkarken zaferinden şüphesizdi. Bütün kahinleri ağız birliğiyle “ Zühre Yıldızı demişlerdi , Zühre Yıldızı imparatorun burcuna girdi zafer kesindir. “ Kahinlerin dediği gibi de oldu, kırk gün sürdü Mısır’ın fethi , Kambis kırk gün bekledi Mısırı ve almıştı.  Ama bu Kambis’e yetmezdi her şeyi almalıydı , Mısır’ın ruhunu da…
Mısır İmparatoru hizmetçisinin alınışına kadar sabrını korur, tek bir kelime dökülmez ağzından oğlunun idamında dahi dimdik ayaktadır. Ta ki hizmetçisinin sürüklenip otağın önüne getirilmesine kadar. Bir anda feryat etmeye başlar Mısır Kralı, yerden yere atar kendisini en değersizini kaybettiğinde artık sabrını da kaybetmiştir. (Böyle anlatır Cemil Meriç Belgeselinde)
  Zaten insan değil midir en değersizine kadar kaybettiğini anlamayan, yine insan değil midir, en değersizini kaybettiğinde her şeyini kaybeden.
Hz. İsa çarmıhta şöyle bağırmıştı “ Niçin şimdi benden vazgeçiyorsun.” Sabrının son noktasında, en değersizi canını kaybederken. Canını yakan dikenli teller değildi , küflerin kanına karışması yakması değildi bilakis Sevgilinin ondan vazgeçmesiydi. Hz. İsa’nın kanı çok aktı da gözünden sadece iki damla yaş akmıştı.
 Göz yaşı biraz da tufandır, aşıkların nazarında.
Hz. Nuh gönlünde tufan koparken emredildiği gibi “ Bir kere dönüp ardına “ bakmadı. Karısını çocuğunu dalgaların arasında bırakırken, her türden gemiye çift aldı da  yalnızca kendisi tekti. Öyle sanıldı Nuh tekti, hal böyle iken Nuh’ da kendisinde olanla birlikte çifti. Nuh’un eşi artık sabırdı.  
 Sabır birazda yalnızlıktır.
 Ah Mecnun, neyin var elinde sabrından başka. Koca çölde sabır dökülüyor ellerinden tane tane , çöl Leyla olup içine doluyor.  Önce Kays’ı terk ediyor sonra Leyla’yı terk ediyorsun da sabrını terk etmiyorsun. Çöl aşıkların durağı evlerinden uzakta olanların yani kendinden geçenlerin. Mecnunun rızkı sabırdır, vuslatı aşk.  
 Sabır biraz da vuslatın anahtarıdır.
 Ey vuslatım ;
Tokmağı kırılmış bir kapının eşiğindeyim. Ben anahtarımı kaybettim ya beni sabaha erdir  ya da kapıları aç ardına kadar. Gecede bir ışık ol da omuzlarımdan al bütün yükü, al bütün taşları önümden.
Benim hırkam yok, derviş değilim sadece yolunda gezenim. Belki bir gezenti belki de serseri , taşlar ağır tespihim koptu ellerimde.
Dökülüyor adın tane tane, yardım et toplayayım.  Dilime dolansın adın , gecede kalayım çığlıklarımda.
Çığlıklarımdan başka bir şey yok dilimde ;
Ey vasfına ermediğim, ey kapımdan girmeyenim.
Gecemi adınla doldur.
Söndürün tüm kandilleri, yolumu kaybettim.  
Gece soğuk, üzerime bir sabır sarın
Titriyor kalemim.
Buğra Kaan Sermihan
39 notes · View notes
izbirakin · 8 years
Text
BEDEL SİZ 
Nasılsınız diye soruyorlar 
Bir yara bir dert daha getirmek için 
Nasılsınızzz diye tekrar ediyorlar 
İyi olmadığımı teyit etmek için 
Bir nasılsınız daha geliyor günü kapatmadan
Hesap kesimi gelmiş iyiyimler arasında 
Taksitli gülücükler sunuyorlar 
ve tekrar Nasılsınız ? 
Arada teşekkür ediyorlar 
Siz bir teşekkür almaz mısınız ?
Çok çoğul konuşuyoruz , küresel 
Küresel iyiyim ,
Küresel teşekkür ederim siz ?
Çok küresel ben de teşekkür ederim. 
Nasılsınız ilişkileri yönetimi okuyorlar 
Diplomatik bir dille , insanı kaynak sunuyorlar 
Performanslı teşekkürler 
Performanslı motivasyonlar 
Daha çok teşekkür için çalış 
Daha çok süt 
Sen sağ ben selamet 
Toplantı masalarında nasılsınız diyorlar 
Toplanıyoruz daha çok teşekkür için 
Toplanıyoruz daha fazla küresel için 
Çözümler buluyoruz ürettiğimiz problemlere 
Hadi bir teşekkür hadi bir alkış 
Çoğul konuşuyoruz yalnızlığa bakmadan 
Çoğul yaşıyoruz 
Çoğaltıyoruz , başka arzunuz ?
İndirimli mutluluğumuzdan yararlanmak ister misiniz ?
Çok teşekkürler , ikiye bölüyoruz 
bir yanımızda kalan mutluluğu 
Ay sonu öderiz bedelini 
Süper fırsatlar eşliğinde çok teşekkürler 
Biraz daha tüketelim , birbirimizi
Kıt kaynak diyorlar, ikame diyorlar 
Al diyorlar , önce nasılsınız diyorlar 
Nasıl mıyım ? İyiyim ama eksik ... 
Eksik olmayın diyorlar yardımlara, 
Sonunda teşekkür ediyorlar 
Bir teşekkür borcum kalıyor hayata 
Bir de nasılsınızlar- larr - lar - larrrr
Yankılı bir yaşamım olmadı 
Kısık bir sesle iyiyim dedim CRM yönetimine 
Siz diye bağırsam duyan olmazdı
Cirosal bakışlar ardında
Hedefe odaklanmalı çalışanlar 
Daha çok hedef daha çok satış daha çok nasılsınızlar 
Nasılsınız efendim dememeliyiz dütdürüüü dünyada 
 Efendim ! efendim  demeyiniz !
Buyurmaz mısınız ? diye seslenmeli satıcı kız 
Hayır efendim satıcı değil , müşteri temsilcisi
Buyurun sayın temsilcim.
( Hayatımı ben temsil etmeliyim oysa ) 
Maaşlı bir yaşama bırakmamalıydım , maaşlı temsilciler teşekkürler 
Biz teşekkür ederiz efendim ! 
Ne çok efendi oldum, 
Kırmızı halıda bir efendi ! 
Ne çok oldum !
“ EFENDİM ! 
Oldum olası bedeli ile birlikte, 
Hizmet bedeli tutarı ciğeri beş para etmezdir.
Ödemeyi nasıl yapacaksınız ? “
Fütursuzca  Teşekkür edeceğim 
 Ben bugüne kadar her şeyin bedelini ödedim 
Teşekkür ederim
Buğra Kaan Sermihan
21 notes · View notes
izbirakin · 8 years
Text
Gitmek istiyorum Sidelya , zamandan mekandan hatta ki kendimden. Kapı eşiğinden çıkmak istiyorum. Yorgunum , kapı eşiğine yığılıp kalmaktan ulaşamamaktan korkuyorum. Ben ulaşmak istiyorum Sidelya koşuşturmayı bırakmak bir yere ulaşmış olmanın mutluluğu yaşamak istiyorum. Durmak istiyor insan mavi bir kümbet altında , yeşil bir mabed yanında. Ben işte durmak istiyorum Sidelya alnımın değdiği yerden kaderim yazılsın istiyorum. Razı olayım istiyorum, rıza göstere göstere razı geleyim ama ben artık gelmek istiyorum Sidelya. İki arada kalmaktan yoruldum bir arada olmak istiyorum. 
Eşikteyim sidelya , yaşamın, hüznün , yorgunluğun aslında kendimin eşiğindeyim. Beni ben eden ne varsa hepsinin eşiğindeyim ve korkuyorum Sidelya bir adım daha atsam ben olmam. Beni ben yapanlar olmaz. Ben olacaklar olmaz. Olsun istiyorum artık, ne olacaksa olsun ... Hayırlısı olsun , nasip olsun kısmetse olsun müstahaksa o da olsun ama ben bir şeyler olsun istiyorum. 
Biliyorum çok şey istiyorum, o kadar çok ki olmayan, olacak dediğim ya da olmalı dediklerim hepsi bir bilinmez, hepsi bekleyen bir adım hepsi... Hepsi işte anla Sidelya kelimelerim de yorgun. Kelimeler de yorulurmuş , dil yorulurmuş. Emekliye düşmüş kelimelerle yaşıyorum Sidelya , emekleye emekleye ilerleyen emek emek ilerleyen kelimeler. Ben anlatamıyorum sen anla. 
Anlatmak istiyorum en çok da anlaşılmak istiyorum. Tehlikeli anlardan geçip savunmasız anlatmak istiyorum. Paldır küldür, sere serpe anlatmak istiyorum. Eşiğinden kurtulmuş ben gibi anlatmak istiyorum , anlaşılanlar tarafında olmak istiyorum Sidelya. Bir tarafım olsun istiyorum, sol tarafım sızlamadan bertaraf olmadan hayatın bir tarafından tutmak istiyorum. Ben tarafımı seçtim Sidelya, eşiğin dışında olmak arada ne kaldıysa geride bırakmak...
Bırakmak istiyorum ne varsa, yerinde kalsın , eksik kalsın, eski kalsın ama bende bir şey kalmasın istiyorum. Benim olanlar bensiz olsun , beni hatırlayanlar unutsun, beni soranlar bulamasın istiyorum. Aranan değil bulun(a)mayan olmak işte tam da  bunu istiyorum Sidelya. 
İstememeyi öyle çok istiyorum ki anlatamam. Evde olmamayı, kim o diye ben sormayayım, kapım çalınmasın hatrım kalsın istiyorum. Bir kapı tokmağına vurup üç kere ben demek istiyorum.  Saymak istiyorum Sidelya ama yerimde sayıyorum. 
Yersiz yurtsuz dolaşmak istiyorum, insanlara dolaşıp kalmadan, takılmadan özgürce dolaşmak istiyorum. Birbirine dolaşmış iki harfin arasında ünlem olmak istiyorum. Dikkati çekerken dikkatsiz olmak, ilişik yaşamak istiyorum. Kancalı harflerden kurtulmak istiyorum ruhuma sapladıkları kancalardan...
Sidelya, artık gitmek istemiyorum gelsin istiyorum. Ben durayım ne gelecekse gelsin ama O’ndan gelsin. Ben kalayım istiyorum Sidelya... Hüve ile bağlanıp son kez tutunmak istiyorum.
Buğra Kaan Sermihan 
32 notes · View notes
izbirakin · 8 years
Text
Dedem “İnsan en çok umudundan kırılır evlat” derdi.
“ Ağır gelirse hayallerin tutunduğun umut taşımaz kırılır, yere basmazsan yere çakılırsın “ böyle anlatmıştı umut nedir diye sorduğumda cevabı vermemişti. Benim de cevabını vereceğinden umudum kalmamıştı. 
 Umut uçan balon gibiydi, tutunursun ucundan yükselmeye başlarsın. Gökyüzüne ulaşınca tamam oldu dersin , ta ki sönmeye başlayasıya kadar.  Savrulursun önce , savrulduğuna inanmazsın. Hala seni taşıdığını düşünür , düşerken süzüldüğünü hayal edersin. 
Hızlanmaya başlarsın , telaşlanırsın artık yapabilecek bir şeyin yoktur. Beklersin düşeceğin anı. Artık bulutlar hüzün kokar sana. Yağmuru düşünürsün yağmur incitir seni. Güneşi düşünürsün güneş incitir seni. Hayatı düşünürsün işte hayat incitmiştir seni. 
Yavaş yavaş ilerlediğin yollardan hızlıca geri dönüyorsan artık umudun bitmiştir. 
Toplanın hayallerim eve dönüyoruz. 
Buğra Kaan Sermihan
35 notes · View notes
izbirakin · 8 years
Text
Toplanın hayallerim eve dönüyoruz.
Buğra Kaan Sermihan
26 notes · View notes