Tumgik
#bu da oyle oldu galiba
httpsfxs · 11 months
Text
her sey anlik bi heves gibi gelmeye basladi
5 notes · View notes
filyiyenzurafa · 5 months
Text
Bugün ruj güneş kremi ve kağıt maske aldım ayrıca etek aldığım kargom da geldi rujun rengi 6.5/10 yapısını gsyet beğendim kurutur sanmıstım oyle olmadi, güneş kremini biraz denedim ama tabii ki aksamın 10unda tüm yüzüme boca etmedim ama ilk izlenim olarak sanki diadermine'in kuru ciltler icin olan nemlendiricisinin yapısı gibiydi öyle olması çok hoşuma gitti çünkü salak cildim sahra çölü gibi. deli ediyor beni. neyse. Beyaz beyaz durmadı ama çok bol sürersem hafiften yağlı durabilir emin değilim. Beyazlık bırakmaması en büyük kriterimdi çünkü kuru kısımlar bişey sürmeden önce pek belli olmasa da kapatıcı güneş kremi gibi bişey sürünce hemmmen pul pul duruyor NEYSE sinirlendim. Eteği de çok beğendim namaz eteği gibi durmasından veya bastıbacak gibi gözükmekten çok korkmuştum. Ama cok sukur oyle olmadi sadece belden bol oldu SASİRDİK Mİ (küfür edecektim etmedim) Hem yaz hem kış için kombin yaptık oda arkadasım diyo ki şunu giy diyoz giyiyon bunu giy diyoz giyiyon stardoll bebegi giydirir gibi hissettim hahahahajajwkskwkkw bu kış ilk topuklu botumu almıştım ve utanmadan giymeyi başarana kadar canım çıktı bir de üstüne etek eklendi simdi... Hem giymek istiyorum seviyorum hem de utanıyorum kardes neyden utsniypsun 15 yasinda degilsin artik!!!! Neyse kizlar günes kremi frudia mavi kapaklı yogun nemlendirici diye gecen, ruj lykd mıdır ne zıkkımsa gratisin şeyi mat ruj degil galiba gloss diye geçiyordu ama parlak degil valla. numarasını bilmiyorum ama adi cacao, kagıt maskeyi daha denemedim🤷🏻‍♀️ bu posta aldıklarımı tek tek açıp denemek çok iyi geldi demek için başlamıştım roman oldu canım sağolsun
5 notes · View notes
acid-gramma · 1 year
Note
26 yasindayim. Basima gelmeyen is kalmadi. Gormedigim insan cesidi kalmadi. 2 farkli ulkede 10 farkli sehirde yeni bir hayat kurmus sonra o hayati yikip baska insanlar, sokaklar tanimis insanim. Fakat sen cidden cok ayrisin. Kategorize bile edemiyorum seni. Guzel buldugum kizlari bile basliklar altinda topluyordum lolita olgun dogulu batili esmer kizil vs... Sen hic dahil olmadin. Sen sadece nejlasin her seyinle. Guzel buldugum kizlari bu neje ne kadar benziyor diye puanladigim oldu. Bir olcu oldun oyle soyleyeyim.
eyvallah beni sempatik buluyorsun diye yorumladim, aksi halde guzellik baya bi bakana ait bi kavram, ben de bu konuda iddia sahibi biri degilim sokaktan gecen bes kisiden birine kendimden iyi not veririm ki kendim diye kendimi kayirdigim halde. kisinin huyunu suyunu tavrini sevmeyince dunyanin en guzel kizi da cirkinlesiyor gozden dusuyor. onemli olan sempatik cekici gormek galiba. o zmn sevgi iluzyonuyla insanlarin bizdeki yeri dunyamiza konumlandirdigin yeri degisiyo tabi. so conclusion sagol hayatim sempatini kazandigim icin
11 notes · View notes
saliland · 7 months
Text
bazen cenemi tutamayip bazi onerilerde bulunuyorum sevdiklerime. sevmediklerimle iletisim pek kurmuyorum zaten. sevmediklerim bile demek haksizlik olur cunku bi sey hissetmiyorum oylelerine. yani bakiyorum, connection kuruldu mu i-iih. gerek yok. bazen ortak alanlardayiz diye birkac milyon kez daha cabalarken buluyorum kendimi. sonra su soruyu soruyorum? beybi degiyo mu? nope. onceleri (16-17 yaslarimda basladi) kalabalik bi yerde tuvalete gittigimde aynaya baktigimda, “nasilsin?” diye soruyordum kendime. seneler sonra okudugum bi kitapta oneriliyordu bu. halbuki gizli gizli yapiyordum deli sanmasinlar diye. kendi iyilik halini dusunmek delilik bu dunyada beybiii valla bak sen bakma digerlerine demeyi ogrendim. herkesin iyilik halini dusunme hali de farkli olunca daha bi keyiflendim. ancak bi de iyilik halinin tek bi sey oldugunu savunan bazi gurular, genelleme generalleri ve beden dilinden senin nasi bi sey oldugunu analiz eden ajanlar cikti ortaya. ooopsiiee yakalandim mi? ufffff. ne sacma. mesela annemin beni sevmediginden emin olusumdan bahsettigimde “o senin annen yaaa elbette seviyordur” diyenler de vardi. lan dedim ben bunca dayagi, kufuru yedim de acaba seviyor muydu beni? hayir bi de ustune, supheye de dustum mu sevgiyi hissedemeyisimle alakali hadi bakaliiim 🤣🤣🤣 bi de dedim mi ben galiba sevgiden anlamiyorum diye herkes cunku boyle dedi. yani annen o senin falan ama mesele ne dayakti ne kufurdu. insan sevilince anlar di mi? kesinlikle. ben anlamiyordum bi de. oyle bi bozuklugum varmis. annelik ilk kicimla guldugum kutsalliklardan biri oldu babalik nedir bilmedigim icin kicimla degil de daha soyut yerlerimle guluyordum ona da. aslinda iyi tarafindan bakmaya zorlarken bi seyleri birilerine, oncelikle seslerinin duyuldugunu, duygudasligi yakalamakmis bi de tum mesele. senin deneyiminle benimki tutmuyo diye bi de sacmalama dememekmis. bazilarinin kendini duyma sesi daha da kisik olabilirmis baskalarininkini duymaktan. ben onlardan biriyim. neyse cok sukur baktim ben hic anlatilmamasi gereken tiplere anlatip daha da kapatmisim kendimi. komik bi dongu. dayak yediginden de utanmaz insan di mi? dayak atan utanacagina dayak yiyen utaniyor falan. timarhane 🤣 peki bilincakisimin beni getirdigi yer. sonra diyorum ki allah allah salish sen de veriyorsun oneri, akil. ama sonra diyorum ki hayir lan salis haksizlik etme herkes ayni degil ayni olsaydi kendine bu kadar buyuk bi sevgi icinde olmazdin 😋😋 insan bu ogrenmeyi sececegi yolu da seciyor bi sekilde. bunlari paylasiyorum ki orda varsa benim gibi senelerce dayak yiyip agzi burnu kanatilan, orospu diye dovulen kiz cocuklari bilsinler ki yalniz degiller. ha travma bonding (baglanma mi denir) de olmasin tabii ama utanmasinlar paylasmaktan. ben niye utaniyorum ki. evrende utanmayi bilmeyen birilerinin o utanc duygusuna ihtiyaci var ben salinca belki onu bulur falan 🤪 boyle baglantilarla iste tutundum kendime pole diregine tutundugum gibi. ama oyle bi tutundum ki griplerin harikaligi ve dusecegim yerdeki minderlerin pofuduklugunun guveni. insan kendini sevince butunuyle boyle oluyormus. kikikikiki.
biri bana demisti yarali sifacisin sen diye. ayyyyy agzinin ortasina bi tokat patlatmak istedim inanir misin benim yediklerimden belki biraz daha hafif olanlardan. hic dayak yememisleri de hemen hissediyorum mesela asker de cok dayak yeme ihtimali olanlari da 🤣🤣 yirili sificisin sin yav canim kardesim iyiligini anliyorum ama bana gelince biri boyle anlamamaya dair bazi cumlelerle bi sinir basiyor beni sonra guluyorum kendi sinirime alay ediyorum. kiz tedirgin askim he de gec yani alacagini al. degil misin yarali sifaci? 🤣hayir degilsin okay bu da okay. okay demeye baslamakla basladi her sey. okay annem beni sevmiyorsa nolmus? okay yani. hatta iyi ki de sevmiyor demeye baslar mi insan. valla hayat cok komik bisi. okay yani.
bag kurmak baya zor bi seymis insanlarla diye dusunuyordum sonra baktim tiriskadan bi sahiplenme hali bu yorum da. zormus falan filan. zor olanin cazibesi mi yoksa zor olanin bilmemnesi mi. bag kurmak okay bisi ne cok onemli ne cok onemsiz demeye baslayinca anaaaa oldum. okay bisi evet. ben de okayim. yani harika miyim bazen evet ama genel olarak okayim. buymus yani. okay.
neyse ki bitti bu muhabbetler cok sukur. o yuzden yazabilmek daha kolay. kalemimi seviyorum baya ve yazmayi sonra da sesli bi sekilde okumayi bunlari. okay bu da. :)
ne diyordum hah akil veren insanlar. evet. sevdigim insanlar. cok degiller. guvendigim o kadar az ki. insanlar hep annelerine guvenirler ben ondan uzayliyim diyorum bunca senedir. uzayli olmak da okay :)
nasilsin? okay. nasilsin? bilmiyorum. bunlari paylasmanin zorlugu ne zordu ve aglamak gelirdi hep icimden isyanlarla. sonra noldu bilmiyorum aglamak dondu gulmeye ve alaya. okay :)
10.02.2024 01:17 am
fatma saliha 🦭
0 notes
Text
“Hissiz olmak, kolaydır. Bir şeyi önemsemekse cesaret ve ahlak ister.” Boyle diyordu dun Lucy Liu Detachment’ta ben ona oldukca hak verirken, aslinda haykiriyordu da diyebiliriz. Yatip uyuyacaktim aslinda ama sonra aklima bu geldi, ve benim kendi hissizlik bulutuma dogru nasil da kosar adim gittigim. Bugun bile hem. Yazmak bile agir geliyor son zamanlarda. Ucusup duran dusunceleri belli bir hizada toparlamak, en azindan denemek. Hissizlik bulutu guvenli, olumden sonrasi gibi..
Sonunda oluyor galiba. Kendi kendini gerceklestiren bir adet kehanet.. Daha kotu bir Eylul gordum mu bilmiyorum. Daha iyisini gorur muyum, onu da bilmiyorum. Bugunlerde klise olmayan pek bir sey soylemeyi beceremiyorum. Ama uzun zamandir iyi olmayi bekliyorum ve sanirim yanlis yapiyorum.. Bugun yine aklimdaki binbir soruyla bogusup durdum, bogusmadim da boguldum.. Cevaplarinin zerre kadar onemi olmadigini, bombos ve bombok hayattaki kucucuk bir zerrecik oldugumu biliyorum tabi.. Yine de insan, istiyor iste. O seyi istiyor durmadan: anlam, ask, tanri.. bir hayata sigdirilmis kucuk bir sonsuzluk. Yasamak budur cunku, istemektir, umit etmektir. Yasadigim surece umit eden bir karamsarim ben de.
Maria Callas’tan Costa Diva caliyor, oyle yakisti ki geceye, sanirim eski zamanlardaki gibi en az elli kere dinlemeden de kapatamayacagim. Geceye yakisan, Dipsiz Testi’si geliyor bir de aklima Edip Cansever’in. Yeni yasima bir dipsiz testi olarak girmeseydim keske.
Hayat guzeldir bu arada aslinda, bombok olan insanlardir, dogum gunleridir, hissizlik bulutlaridir.. Kalbindekiyle yasadiginin arasindaki ucurumlardir, o ucurumun sana, senin ucuruma bakip durmandir.. Gozyaslari da guzeldir ayrica. Yalnizliginsa cesitleri var, turlu turlu..
Ben kucukken hep hic buyumemeyi dilerdim, galiba ben hic buyumedim. Mutlu ve sihirlere inanan bir cocuktum. Sihirlerin coktan oldugu bir dunyada, yalniz ve kalbi cok yasli bir cocuk oldum simdi. Yine de hala hissettiklerim icin sansli sayiyorum kendimi. Goklere ciktigim oldu, yerin dibine indigim de. Dunyadan buyulendigim de, cekip gitmeyi arzuyla istedigim de. Ama ben varim ve simdilik hala buradayim iste..
0 notes
ozgemu · 2 years
Text
Seyi dusunuyorum simdi, babam yogun bakimdayken sey gibiydi, sanki yukseklik korkusu olan biri ucurumun kiyisindaymis gibi, yuregin oyle bogazinda atiyo her saniye ve asagi bakiyosun baska caren yok, dusmek uzeresin. O olumune korku duygusuyla gunlerin gecelerin icinde usulca akip gittigim zamanlar, oyle utopik oyle imkansiz ki, ama yasaniyor. Yani sanardim ki bazi imkansiz seyler vardir, gercekten mumkun degildir, hayatin olagan akisina aykiridir evet aykiri ama hayat akmiyor zaten o an. Hayatin akmadigi o an. Her sey mumkun. Bir kaplan seni yiyecekmis de disleriyle milim uzaktasin oyle korkuyosun, oyle hayat bitmis, son salise. Ama yuruyosun falan. İse gidiyosun. Mumkun mudur bu normalde? Olabilir mi yani? Biri de cikip dur be kizim der seni bi koltuga oturtur, agla bi der. Agla ya. Durursan olmiceksin, dur bi nefes al. Trafik durur, herkes arabasindan iner, hadi eve git der yol verirler. Musteri der ki ben baska zaman kredi cekerim ablacim sen git yasini tut. Ben galiba seneler sonra hala buna sasiriyorum ya. Babamin olumunu bile kafamda mantikli bi zemine oturttum ama bu hayatin akisi ve insanlarin haleti ruhiyesi durumu beni soklardan soklara ugratiyo hala. Hadi benim baska carem yoktu da, neden kimse beni durdurmadi ya. Neden? Buna cok icerledim ben. Paramparca oldum buna yani. Niye beni durdurmadiniz, dursaydim ya biraz. Simdi sonsuza kadar oylece dursam, aglasam, tavana baksam da gecmiyo iste. Bi kere subedeyim, daha bi kac hafta olmus babam oleli. Bi musteri geldi genc bi cocuk, soyadimi gorunce dedi kemal abinin kizi misiniz? Basiniz sag olsun dedi. Babami taniyomus yaninda calismis daha once. Allahim cocuga sarilip aglamak istedim, nasil bakiyorum gozune, beni anladi ya beni gordu, babami da biliyo. Gorulmek icin resmen yanip tutusuyomusum ama kimse gormedi. Cok isterdim birinin bana nasilsin demesini. Babamin vesikalik fotografini gozlerime koydum az once, islandi fotograf biraz. Bulustuk gibi oldu biraz da. Telefonumun isigi altinda fotografi hareket ettirdikce sanki mimiklerini goruyor gibi hayal ettim. Bakiyor gibi bana. İnsan boyle az bitmemeli, ya tamamen bitmeli, ya da boyle az degil. Yani ben ve beni ben yapan kisiler azar azar gitmemeli bu sistem hos degil. Mesela ben evimin cenaze evi olmasina da cok sasirmistim muthis degisik bi olaydi. Ben insan sevmem cok evime gelsinler istemem kaldi ki zaten babam olmus aglicam evde olcem yani aglamaktan artik ne hale gelirim naparim bilmiyorum sadece yok olmak istiyorum ama evimize insanlar cay seker falan getirdiler bir suru insan. Babami gorse miydim acaba morgda ya da mezarlikta son kez? Yani babam bunu ister miydi acaba? Ne isterdin baba benden ya, ruyama girip soyle yuregimde en basindan beri yara olarak kaldin, aslinda cok daha iyi anlasacagimizi ve guzel gunlerimizin olabilecegini dusunmek ve aciyla zorlukla gecen zamanlarimizi hatirlamak beni sanki ortadan ikiye boluyor gibi. Bilmiyorum, babasin yani, bi kara delik bulur girersin ruyama. Bilincaltimin bana soylememi istedigi seyleri gormek istemiyorum dumduz bana kendi cumlelerinle konus gercek olsun. Yani kac para ki bu. Siktigimin hayatina gelip de bunu dilemek ve alamamak, 3 saniye ruyamda seni gormeyi dilemek. Beni affet. Ben daha iyi bi kiz olabilirdim, benim sana vermedigim ama verebilecegim daha cok sevgim vardi. Sana yasatamadigim planlarim vardi. Ben oldugum yeri daha guzel bi yer yapabilirdim, yapamadim. Seni daha cok sevebilirdim bir suru gunesli gunu kacirdik sensiz bundan sonra her gunesli gun biraz karanlik baba bi insandan babasi boyle alinmamaliydi. Bilseydim keske o gun, bilseydim. Ayakkabi alcaktik gidip. Oldugunu duyunca aklima ilk o geldi. Ayakkabi alcaktik dedim. Bence gelip ruyama bana biseyler soylemeyi borclusun ya. Bi yolunu bul ben o taraflari bilmiyorum. Sen olme diye allaha adamadigim sey kalmadi biliyo musun baba, hep saniyodum ki asiri dua edersem yani bi sekilde gozune girerim allahin, kucukken bi gece ertesi gun disciye gidecegimiz icin oyle cok korkuyodum ki yorganin altinda sabaha kadar dua etmistim ve ertesi gun doktor arayip randevuyu ertelemisti. O gun dedim okey, bu
0 notes
chionefemi · 2 years
Text
?
Uzun zaman sonra tekrardan yazmak istedim,uzun zamandir cok mesguldum. Bu surecte kendime dahi vakit ayiramadim,ama bir yandan iyi oldu gibi de. Sonuc olarak gercek sandigim her seyin toz pembe bir ruyadan ibaret oldugunu anlamis oldum,galiba artik kimseye karsi hislerim yok... Gercek askin olduguna dair suphelerim o kadar artti ki imkansiz bir gerceklik terimi gibime geliyor,ondan da sogudum,cunku benim hayran hayran baktigim gozler baskalarina tutku ile bakiyor derin nefesler esligin de gozlerinin onune serilen hayaller icin ozlem cekiyor kendini yeyip bitiriyordu. Aslinda bu yaptiklari cok tanidikti,ben onu dusunurken boyle hissediyordum. O ise baskasini,sınırlı vaktim olan yaz tatilimin tumunu onun icin salya sumuk aglayarak gecirdikten sonra uzun bir vaktin ardindan hislerim birden bire sondu,onu tamamen kalbimden sildim. En azından ben oyle dusunuyorum,ama aklimdan cikarmak sandigimdan daha da zor olacak gibime geliyor... Bugunluk bu kadar galiba yaaaani daha ne zaman gelirim bilmem ama saglicakla kalin!
0 notes
Text
“kaderimde bu da mi vardi? sevdigimi baskalariyla goreceksem eger kor olsun bu gozler gormeyeyim birdaha” bu sozler bugun yasadiklarimi anlatiyor. Aylarca kendisine inandirip sonra her seyin saka oldugunu vurdu yuzume. Sanki yaralandim ama kan yok, sanki oldum ama nefes aliyorum. Oyle anlamsiz bir aci. Tarif etmeye kelimelerim yetmez yetse de bedenim kaldirmaz. Oyle bir yorgunluk oyle bir bikmislik. Cevremde cok kisi var ama aslinda yoklar. Birkac kisi, birkac kisi disinda kimse anlamiyormus gibi sanki halimi. Yorgunlugumu gormuyormus gibi. İlk kez birinin gözlerine baktigimda bana karsi olan nefretini gordum ilk kez. Keske onun nefreti de askiyla yarisir sekilde olsa benim gibi. Belki avuturdum kendimi o zaman. Ama degil. Aylarca kendimi kandirmisim, aylarca bir hiclige inanmisim, aylarca hicbir sey anlamamisim. Saka yaptigini anlamayip kendime sanirim ciddi diye tavsiyeler verip inandirmisim, avutmusum kendimi. Bilmiyorum o ne dusunuyor ne yasiyor. Ama istese hep yaninda olurdum. Boyle kirip gitmeseydi, bu kadar inandirip birakmasaydi beni ortada, bari saka oldugunu belli etseydi. Hala onu dusunuyorum. Ne kadar nefret etsem de kiyamiyorum. Sanki icinde kucuk bir cocuk varmis gibi geliyor hep. Sevgiye ilgiye ac. Belki baska aileleri baska hayatlari gorup kendi ailesine, hayatina kuskun. Belki buyuk sıkıntılari var ama belli etmiyor. Hic etmez ki zaten o. Her seyi icinde yasar. Disariya karsi guclu gorunur hep. Birilerinin ona aciyan gozlerle bakmasi onun icin uzulmeleri hosuna gitmez. Agir baslidir. Kolay kolay cani yanmaz onun. Ama disariya karsi cok baskadir. Disardakilerin canini cok yakar. Tahmin edemeyecegi kadar cok hemde. Sirf bu yuzden pisman olup benimle ayni duygulari yasamasini istiyorum galiba. Canimi yaktigi icin onun da cani yansin istiyorum. Ama bana karsi yansin o beni nasil uzduyse bende onu uzeyim istiyorum. Bazen de iyi oldu diyorum. Yaptiklarinin sorumlulugunu alamayan birisiyle konusmak iyi degildir. Oyuncagini kaybetmis cocuk gibi davraniyor. Sanki tum sucu baskalarinda ariyormus gibi. Her seye ragmen olsak guzel olurdu, iyi gelirdik birbirimize. Eksiklerimizi tamamlardik. Ama hayat her zaman istediklerimizi vermiyor iste. Bundan sonra birbirini cok iyi taniyan iki yabanciyiz. Birbirinden nefret eden yabancilariz. Bizden baska da bir sey olmaz olmadi da zaten. Ne sevgili olabiliyoruz, ne arkadas kalabiliyoruz ne de flort oldugumuzu kabul edebiliyoruz. Sakalasiyorduk diyip kenara geciyoruz. Birbirimizin hayatlarina dokunan iki yabanci olabiliyoruz sadece. Bizden de bu beklenirdi zaten.. İkisinin de hayatlari kotu birbirlerine iyi gelmeye calistilar daha da berbat edip ciktilar…
3 notes · View notes
3391benegeninincisi · 3 years
Text
Nerdesin?Kiminlesin?Niye gittin?Ve neden gelmedin?
Bu gibi sorular kafamda o kadar dönüp duruyor ki,artık gidişine üzülemiyorum bile.Bana verdiğin sözler,dediğin şeyler, yaptığın davranışlar...
Hepsinde o kadar inanmıştım ki beni sevdiğine,bırakmayacağına.Ama sen yine gittin.Herkes gibi.En gitmez dediğim kişiydin ve en çok acıtarak gidendin.
Belki bana böyle davranmasaydın her şey daha kolay olurdu benim için. Sevmediğini belli etseydin,umursamasaydın,konuşmadığımızda merak edecek kadar düşünmeseydin ben dayanırdım zaten.
Ama şimdi olmuyor.Sen beni kendine oyle bağladın ki,ben bile bi an sevilebileceğimi sandım.Düşünsene o kadar iyi oynamışsın ki ben bile sevildiğimi sandım!
Sonra ne mi oldu?
Yine terk edildim.Yüz üstü bırakıldım.Belki de 3. şahıslar araya girdi ve dışlandım.
Sana söylemek istediğim o kadar şey var ki. En basta da 'seni hiç bırakmayacağım' mesajları..
Sahiden bırakmayacağım falan diyordun,nerdesin şu anda?
O kadar şey yaşamıştık biliyorum,zordu, zorlandık ama biz aşabilirdik.
Biz 'Halledebilirdik' ...
Hala biz diyorum farkında mısın?
Çünkü hala sorguluyorum bir insan böylesine severken bırakıp gitmesi bu kadar kolay mı? Kaldı ki arkasında da onu kendinden çok seven biri varken.
Olurda bir gün dönersen,emin ol kalbim hala seni istiyor olacak.
Ama o güne kadar beynim bu yaşattığın her şeyin farkında ve kalbime de söz geçirebiliyor olacak.
Galiba biz gerçekten bittik ha?
Artık sen ve benim.
Biz değiliz.
Beraberken birbirimizi,ayrıyken de bizi bitirdik.
Şu an nerdesin napıyorsun iyi misin bilmiyorum.Ama bildiğim tek bir şey var.Ben yıllar sonra ilk defa aşık oldum,ilk defa aşka inandım ve beni sen inandırdın.
Ve şimdi yine aşka küsen ben,bırakılan ben,öylece kalakalan ben.
Umarım mutlusundur,umarım bizi bitirdigine değiyordur.
Çünkü eğer öyle değilse seni hiç affetmeyeceğim.
Son olarak da iyi ki varsın,daha doğrusu vardın;)
Bana yaşattığın her şey için teşekkürler,yıllar sonra beni de birilerinin sevebileceğine inandırdığın ve kısa süre de olsa beni dünyanın en mutlu insanı yaptığın için.
Hala seni çok seviyorum ve bu ilerde değişecek olursa,ya artık olmayacağını defalarca gözüme soktuğun için,ya da dayanacak gücüm kalmadığı içindir.
Son kez teşekkür ederim beni aşka inandırdığın için ve yine teşekkür ederim insanların asla değişmediklerini gösterdiğin için.
Benden sonraki hayatında hep mutlu ol.
Hoşçakal...
3 notes · View notes
mesafelerengeldi · 5 years
Text
Anne ben çok katlanilmaz biri miyim kaç gündür bir suru sey düşünüyorum ve düşünmeden edemiyorum ben kimim nereye aitim bu kiyafetler oda ev yaşantı bana mi ait ?
Hic bisi bana ait değilmiş gibi ustumdeki kiyafetlere kadar hic bisi bana ait değil odam hayallerim bile bana ait değil olmayacağını bile bile kurduğumuz o hayalleri bile kuramaz oldum.
Hatırlarsin cok sikayet ederdin telefonumun sürekli calmasindan sürekli mesaj gelmesinden derdim hep kardeşlerim napabilirim diye degillermis anne kardeşlerim degillermis katlanilmaz biriymisim ölsem iki günlük göz yasiymisim canımı cok yaktı tukendim ben anne bir soru daha buna cevap almak istemiyorum sadece düşün." kızının bu denli ölüme intihara yakin olacağını bilsen yine dogurur muydun?"
Ve bunca kişi arasında sana birini anlatmıştim hatirliyosundur büyük ihtimalle çünkü cok sevinmistin gerçi tam bisi anlatmamistim da hayata bağlayan uzaklardaki o kahramanla artık iki yabanci olmamiza o kadar az zaman kaldı ki bilirsin beni hic bisiyini gormek istemem birine sinirlendigimde ona sinirli değilim ama bizde daha fazla konusmaya devam edemicez gibi duruyo yani unutmam gerekiyo nasil yapicam bilmiyorum şimdi sen nasıl biri diye merak ediyosundur kızını bu denli hayata bağlayan kisiyi, anne öyle bi bakıyor ki içim ürperiyor, öyle merhamet duygusu dolgun ki en çok o duygusuna hayranım nasıl herşeye ragmen herkese merhamet edebiliyor affedebiliyor koruyabiliyor anlamıyorum peygamber sabrı derler ya aynısı ondada var senin bile çoğu zaman katlanamadigin kizina 2 yil katlandı hala da katlanmaya devam ediyor, en favorilerim icinden de o gülüşü yani ne bileyim anne icimi isitiyor tek bi gülüşü hele o gamzeleri icimde koca bi yangına sebep oluyor ve o kokusu anne öyle muazzam bi koku ki her icime cekisimde icim titriyo geçen bisi öğrendim kokularimiz uyumluymus öyle guzel bi koku cikti ki ortaya sarhoş olacak gibiydim simdi bunları neden bana anlatiyosun diye sinirleniyorsundur biliyorum ama ne kendime ne kalbime soz geciremiyorum bu dengesizlikle onu da kaybettim.
O kadar çok mu katlanilmaz biriyim?
Cevremde susmayan yazip duran kardesim dediklerim yazmaz oldu kimse yok çevremde oyle yanlizim ki bazen sana ama özellikle babama sarılıp aglamak istiyorum ama onu yapamayacak kadar ait degilmisim gibi hissediyorum acaba bu yuzden mi kaybettim onları da duvarlarımi asmalarina izin vermedigim için o duvarin arkasında kalmaktan yorulup mu gittiler? Ha anne neden gittiler ben neden yalnızım neden o kadar gunes varken ben karanlığım oysaki yanlızliktan karanliktan korkardim simdi galiba karanlık benim.
Soylesene anne ben katlanilmaz biri miyim?
Yaşadıklarımı sağlıklı yansıtma sorunum var galiba sude tacize uğraşmış biliyosun babamla ona cok destek oldunuz aklima kendi yaşadıklarım geldi kendi kızınız gözünüzün önünde ölüme hayranlık duyumunu ölüme isteğini hiç fark etmediniz hala da farkında değilsiniz gözünüzün önünde eriyip gidiyorum kurtaran el uzatan yok...
Gittikçe yoruluyorum bitkin düşüyorum yardım et yalvaririm kızın artik ayakta duramıyor geçmişim yaşantım atlatamadiklarim biriktikce birikti gecenin bi yarısı icip sokagin ortasında bagira bagira aglamak istiyorum.
Atamadığım çığlıklar ol lütfen ben gecelerce sarılacak biri olmadigi icin dizlerime sarılıp ağladım siz duyup sorular sormayin diye de hıçkırıklarimi tuttum konusu açılmışken son bisi biliyor musun hepiniz gecelerce ağlarken atamadığım çığlıkların sakladigim hıçkırıklarimin içinde boğulup gideceksiniz.
14 notes · View notes
antuzas · 6 years
Text
Üstündeki Hislerin Nesi Var Diye Seslendim; Fesi Yok Galiba Diye Söylendi 🎩😃
Sosyal becerilerim gelişmemiş ruhsal bilgilerim kadar …Ne zamandırda yazmıyorum. Çok etkili ne yapabiliyorum diye düşündüm, ben çok etkili düşünürüm; sonra etkili oluyor kelimelerime gecisi…geçenlerde keşfettiğim bir yere götürmek istiyorum laflarımı ,sana verebileceğim ilk değerli şey bu olsun .bu mesajın bende bir ay öncesine kadar aslında ne kadar buyuk bir dehset uyandırabileceğini fark ettim o derece baski gormus hislerim. İşte oturdugum yerde vişneli bir fondü istedim ,çilek var dedi adam muz ya da biliyorum tabiki vişne yok baktı öyle güldü ne ima ediyor diyerek ;yazın olur belki dedi, tuttu frutti dedim vişne bence, dedi votka bence, bende güldüm…”grease” dedim yuzyılın en buyuk komedi filmi o great anladı … Ne kadar garip geldi yaptığım şey, konuşmak istedim üç dakika daha fazla sanırım..işte öyle vişne istiyorum ama bizde çilek var…o zaman vişnenin sohbetini yapmak lazım..Yani istediğimiz her şey olmuyor ..Zaten bende eskisi gibi yazamıyorum yazılarımı aşkla canım ..Bende ne kadar fazla şey körelmiş..Hisler,yazılar,sevgilimce,kendimce…kendinceyi kaybedince kimseye birşey katamıyorsun …Ben çok şey kattığımda gerekmezken herkese kendimi kaybetmişim …Herkesce birsey yapıyorum ama kendince başka bir dil..ama güzel müzikler dinliyor benim yanımdaki güzel gözlü çocuk .. “Gel yollara düşelim sırtında yeditepenin …sen zaten sarhoş bir balık bir topal martıyım bende” sarkisi kadar guzel…ilham bile gelmiyor artık anlayacaginiz bizlere; o kadar çok düşünmüşüm ki realist ,peşinde uçuyorum mantık balonumun ..Patlıyor sonra hepsi.. ;) Bana yazdıramayan benim hayatıma giremiyor gibi bir kadınım ben işte …Çok açmamak lazım insanların özelini …ömrüm boyunca o kadar gizemli hislerim oldu bu aralar insanların hislerini dizlerini dövdükleri gibi dövdüğünü düşünüyorum hissedemeyenlerin şehri burası…Ama benim için istanbul hislerimin şehri…Hiç bu kadar hissiz insanı bir arada görmemiştim bu kadar büyük anlamları olan bir şehirde …eskiden bir banka oturuyordum yanımdaki insanda duygusal çıkıyordu geçen gün banka oturdum amca ayakkabasını sildi kalkdı…Oyle işte deniz var yine ve benim yanımdakıler de aynı şehirde ama değişti herşey…Hislerimin de değişmesi normal sanırım …zavallı ınsanlar dedım farklıları sevmıyorlar,gözleri gözünde duygu seçmiyor onlardan ruha pek köprü geçmiyor zaten...Herkes gibimisin onemli bir soru?Hepsi geçiyor böyle zamanların insanlar meraklı ama farklı değil …Kendi değil ,kendi olanı düzeltmeye çalışıyorlar sen kendinsin kendine gel bakalım sen neden kendinde değilsin diye !! Kendinde olmayınca ama hayatta sanat çıkıyor …ben kendinde bir sanatcı görmedim daha ..Daha fazlasını yazmam lazım biraz bekliyorum onun için ..O kadar çok malzeme ürettimki bu ara olanlardan ben zaten yaşadıklarımı malzeme olarak görüyorum genelde yazılarıma ;) Bana heyecan verıyor değişik kombinasyonlarda bulunmak ..şuan işte all of me diye bir şarkı dinliyorum hepsi benim diyor işte burdaki hepside benim … All of my life..! benden geriye ne kalabilir ,ben kalmam size yaşattıklarım kalmaz ,sizde kalmazsınız ama bunu kombine edip bizden kalanlar yapınca bunlar kalıyor işte buna sanat farklı bakana sanatcı diyorlar …Senin baktığın yerden bakmıyor hayata senin pencerenin önündeki kuş kuş sadece onun penceresinin önündeki kuş şarkı ,şiir,resim,heykel …
2 notes · View notes
plathinarium-blog · 6 years
Text
27 Kasim
Gece zar zor uyudum. Bir ara kalkip bilgisayarin basina gecmeye calistim ama odamda olmadigimi fark ettim. Anneannemlerin evinde oldugumu hatirlayinca afalladim, bu ev depresyon kokuyor. Hani yataktan bir turlu cikamazsin ya, o yatak yutar seni sonra. O an ne kokuyorsa, o koku var bu evde. Belki de sadece yasli kadin kokusudur.
Okula neredeyse gec kaliyordum. Merve aradi, sesi bok gibi geliyordu. Beni gormek istiyormus. Onu cekecek halim yoktu, derse zar zor yetistim. Butun ders elimin ustune basimi koyup uyuyor gibi yaptim, alnima bluzun izi cikmis. Sonraki derse canim girmek istemedi, zaten dinlemiyordum ki. Merve’yi aradim ne konusacaksa konussun diye. Okuldaymis, yanina cagirdi. “Odevim var kanki, calis burada istersen; yemek yeriz sonra.” dedi, beni niye cagirdigini anlamadim. Bosu bosuna zamanimi caldi. 
Yandaki koltuga oturup Merve’yi gozlemledim: Bencil, olgunlasmamis, narsist, kultursuz, cogu insan gibi bilmedigi konular hakkinda yorum yapan basit bir canli. Kendini cok kompleks yapili, orijinal biri gibi zannediyor, ama tahmin edilemez oldugunu dusundugu eylemlerinde bile bir duzen var. Kendini begenmis, surekli bir seyler yapip “Nasil ama muthisim degil mi hahahah!” diyor. Gulumsuyorum, o kahkahanin altindaki ozguven eksikligi o kadar uzucu ki! Icindeki canavarla yuzlesmektense, kacip bu imaj altina saklaniyor.
Adini kesinlikle ogrenemedigim bir cocugu cagirdi yanina, odevini yaptirmak icin. Bazi insanlar var, isimlerini yuz kere soyleseler de ogrenemiyorsunuz. Bir de yuzunu bile hatirlamadiklariniz var, size surekli daha once tanistiginizi soyluyor ama sizin hafizanizda oyle bir an yok.
Merve. Kesinlikle ise yarar bir is yapmiyor diye dusundum bir an, onunla neden vakit gecirdigimi sorguladim. Arkadasligimi kessem mi bilemiyorum; bana Yigit konusunda ne kadar yardimci oldugunu dusundugumde, onu zor aninda tek birakma fikri beni rahatsiz ediyor. Sirf bu yuzden biriyle arkadas olunur mu?
Aslinda Merve benimle arkadas degil. Beni dinlemiyor, dedigimi ya yarim yamalak anliyor ya da anladigi gibi unutuyor. Sadece kendi hayatini onemsiyor, her konuyu kendiyle alakali hale getiriyor. Carsamba gunu disari ciktigimizda, benim uzun zaman sonra alkol alip deli gibi dans ettigimi gordugu anda anlamasi gerekiyordu. Bir seylerin dogru gitmedigini fark etmeliydi. Etmedi. Onun yerine beni aptal kuzeniyle sohbet etmek uzere birakip, onune gelenle flortlesmeye basladi. Dun beni arayip dersten yine kaldigini ve caninin cok sikkin oldugunu soyledi. Yaklasik bir saat boyunca konusup, kafami sikti. Bu kafayla giderse 100 kere alsa da  yine gecemeyecegini soyleyemedim. Benim derslerim ve sinavlarim da kotu gidiyor. Daha once soyledim, ha dedi; sakalasti, konuyu degistirdi. Ama beni en cok dusunduren, bir haftadir surekli nedenini bilmedigim halde agladigimdan, kotu hissettigimden ve galiba ilaclarimi almaya devam etmem gerektiginden bahsettigimde “Kanka sen ne kullaniyodun ki?” demesi oldu. Bir sene ayni ilaci kullandim, kac kere uzerine konustuk falan, kiz silmis kafadan her seyi. Ondan uzaklasmanin yolunu bulmaliyim ama kendimi izole edersem ve her sey daha da kotulesirse diye korkuyorum. Aslinda korkmuyorum, ama toplum bize izole kalmanin saglikli olmadigini soyluyor.
“Benim sinavim var, ders calismam lazim.” deyip ayrildim Merve ve Tanimlanamayan Cisim’in yanindan. Starbucks’a ugradim servis saatine kadar. Bir cocuk simarik simarik annesine bagiriyordu, istedigi olmadi diye. Cocuk sussun istedim, boyle canavarlari nasil sevebiliyorlar? Benim cocugum boyle olsa onu sevmezdim sanirim.
Odaya geldim, nedense birden sacimi kestiresim geldi. Gittim, kestirdim. Bir bok degismedi, acaba pembeye mi boyasam yeniden? Odaya dondum, canim Bahceli’ye gitmek istedi. Enis orada miydi acaba, ona okumasini istedigim kitabi verirdim: John Fowles’un Koleksiyoncu’su. Sonra vazgectim orada olup olmadigini bile bilmiyordum, dusa girmeye kalktim ama yine cok yorgun hissettim. Isiklari kapatip yataga gectim, daha ac olmadigim halde yemek siparisi verdim. Sonra Enis’in bahsettigi bir dizi vardi ona baktim. Pek sarmadi. Yemegimi yedikten sonra copluge donmus odami toparladim. 
Netflix’de salak salak dolasirken bir dizi buldum Kiss Me First diye. Konusu ilginc geldi, izlemeye basladim. Bir sey canimi sikti. Leila ve Tess adli iki karakter konusuyorlardi. Leila Tess’in muthis bir hayati oldugunu dusunuyordu belli ki, o yuzden Tess’e onu neyin mutsuz ettigini sordu. Tess, “Her sey!” dedi. Yine bir sahnede Tess ile Leila konusurken Tess soyle dedi: ”Arada sirada bir guvenilmez olurum. Iyi ve kotu gunlerim oluyor. Bazen iyi ve kotu haftalar... Bir keresinde bir yilim tamamiyle iyiydi, hatirlayamiyorum bile. Sanirim bir kopek olmustu. Neyse, insanlar benden bikti”. Kizin bipolar oldugunu anlamak zor olmadi. Sonra yine bir sahnede Leila Tess’e onun cok guzel oldugunu soyluyordu. Tess ise sonunda hicbirinin bir boka yaramadigini soyluyordu.
Tess bendim, canim yandi. Dizide Tess’in evli bir adamla iliskisi vardi ve sonlandiramiyordu. Kendimi dusundum: Evli bir adamdan hoslaniyorum, eski erkek arkadasimin benle birlikteyken alti senelik iliskisi vardi falan. En onemlisi de bipolarim. Ben bile kendime guvenemiyorken, sevdigim, hoslandigim kisilerin hayatinda nasil tutunabilirim ya da onlar bana neden tutunmuyor? Ne gercek ne degil, bilmiyorum. Ben nasil biriyim, bilmiyorum. Ben kimim, neleri severim, nelerden hoslanirim?
Benim iliskilerim de boyledir. Benimle tanisirlar, etkilenirler. Gulusumden, vucudumdan, cilvelerimden, beynimden, insani tuketen enerjim ve vurdumduymazligimdan... Seks hayatim, dusunce bicimim, davranis bicimim onlara ilginc gelir. Sonra ben o yuksek modumdan cikarim, ya duserim ya da normal halime donerim o ne demekse. Pirilti gider ve hepsi yok olur. Burada kimse  yok.
Kahve yaptim, aklima Enis’in gulusu geldi kahve kokusunu aldigim gibi ve bu nedense hem iyi hem berbat hissettiriyor su an. Cok guzel bir gulusu var, fark ediyor mu acaba ne kadar guzel guldugunu. Yoksa ben Yigit ile oldugu gibi abartiyor muyum? Evli bir adam, ondan uzak durmam onun icin daha iyi. Bu sefer siniri ben koyacagim ve o arkadasim olarak kalacak. Kimsenin uzuntusunun sebebi olmak istemiyorum.
Uyumaya calisacagim. Umarim uyuyabilirim.
1 note · View note
iq-degil-aq-blog · 6 years
Text
Sen kazandın (mı)?
"kazanmak" benim çok önemsediğim bir olgu değil.Daha doğrusu "hırsa dayalı kazanmak" meşrebime uygun değil. Kalp kazanmak,insan kazanmak,sevgi kazanmakla falan eyliyorum kendimi.
Senin tüm hücrelerin "hırs"la birbirine bağlıyken, ben zerresinden nasiplenmemiş biriyim.
Dolayısıyla benim bu kurumda ne iş yaptığımın da hiç önemi yok. Müdür beni ünvanımla ilgili çağırdığında bile bir serzenişim olmadı benim.
1-Beni "AMELE"likle itham etmen gereksiz bir tespit oldu. Benim derdim hep kendimle Mahir. Evet o çok sevdiğin müdür yardımcın beni yer yer işle ve tutumuyla çok üzdü,tıpkı seni,tuç u ,zübeyde'yi üzdüğü gibi. Ama biz yine de hep güldük.Sanırım sadece bu konuda aynı fikirdeyiz.
Bu yazıyı sadece seni üzmek için yazıyorum.
Bir de "Sana sırlar verdim, başkaları hakkında güvenip dedidoku yaptım" dedin.Onun için yazıyorum.
Sana bir sır vereyim,ödeşelim!
6 yaşındayım. Böyle nasıl güzelim var ya, yanaklarım var tombul tombul,gözlerim küçücük gülünce çizgi oluyor. Anneme tapıyorum.Abimi de seviyorum ama annem başka.Hicbir sey istemiyorum cocuk olarak.Sadece annem,abim ve ben.Bir de böcekleri çok seviyorum.Evin karşısında bir kısmı çim olan araziye inip hergün böcekleri izliyorum.Ellerim nasıl çatlıyor çamurdan görsen,hergün kanıyor,vazgeçmiyorum! Tüm bu karıncalar neden sürekli durup,sıkılmadan birşeyler söylüyor?Hic mi yorulmuyorlar.Onlara yardım edıyorum,parmağımda yol yapıyorum inatla oradan gitmiyor,başka yollardan ilerliyorlar.
BEN DE KARINCA İNADI VAR!
Yine bir gün sabah bahçeye ineceğim okula gitmiyorum daha.Bir abi vardı bizim apartmanda beni kucağına aldı,ellerimi tuttu aşağıya karanlık havasız bir yere indirdi.Onunda abisi,bir amca ve oğlu, iki tane başka bir kardeş ve bir amca daha vardı.Tam 7 kişi. Detaylı anlatmaya gücüm de yok gerekte.Bak dedi adam, ogluna böyle yapacaksin."Acı" benim taribirimle sadece o Mahir. Baska hic birseyin adı aci olamaz ben de. Günlerce oturamadım agrıdan.Annene de yaparız dediler.Annem ölür diye düşündüm,zaten bir tarafı tutmuyor.ben annem için yaparım bunu.söylemem dedim. kasıklarımdaki morluklar gitmedi.Allahtan annem yıkayamıyordu beni de gormüyordu. ilkinden sonra evden cikmadim bir daha karincalar için. 25 kiloyum.ama ekmek al diyor annem,okula gitmem de gerekti ertesi sene. Tam 2 yil surdu.8 yasima kadar. Sonra tabii daha igrenc seyler oldu. ölmüs bir kedinin etini zorla yedirdiler. 2 yil sonra biraktilar beni. basimi oksuyorlardi annemin yaninda. birgun yine okuldan gelince yakaladilar.annem gec geldim diye dövdü beni.
"Neler oluyordu sokaklarda bizim zaten kimsemiz yoktu,ya bana birsey olsa ne yapardı?"
Ama ben o tüm acilara onun icin katlaniyordum onun cani acimasin diye niye dovdü ki beni?Annemi sevmeyecektim artik. hem onun cocugu olmasam olmazdi tüm bunlar.
Neyse konunun seninle ilgili kısmina gelelim. senin mudur yardimcin beni cok severdi bilirsin. gelir yanima oturur sohbet ederdi.Ben de onu severdim.müdürle konusmadan yaklasik 2 ay önce ogle arası hal e balik almaya gittim. o adamlardan birini gordum. kaldim yolun ortasinda,galiba inledim,kasiklarim acidi. Sen bana hep IQ düşük derken beni incitmenin ötesinde yanıldın da. Ben 8 yaşımdan beri beynimdeki "uyku"fonksiyonu silebilecek kadar zeka seviyesi yüksek bir KÜÇÜK KADINIM.Ama çok eksiğim,cok zavallı. Neyse döndüm menkul e . mudur yardimcimiz aradi bir belge istedi tam animsamiyorum. çıktım odaya ama kendimde değilim.Korktu tedirgin oldu. özlem ne oldu dedi. ben o kadar kendimde değilim,bilincsizim ki anlattim -ki kendisi benim gozumde insan degildir artik- (şu an sen,müdür yardımcın ve aşır biliyor)neyse sacma salak sorular sordu. nasil evlenebildin dedi. kocan anlamadi mi falan .. sonra bana karsi tavri o kadar degisti ki,zaten ne olsa o olaya bagliyorum. sen kimsin ki diyorum seni sevsinler,deger versinler. bir pislikmisim gibi bakmaya basladi bana,gelip yanıma oturan,gülüp sohbet eden kadın sürekli tersleyip,beni herseyin disinda tutmaya basladi. Kabullenmem mumkun degil. Diklenemiyorum da ya birine soylerse? tuç ve zübüş "izin vermiyor sana,is yaptirmiyor" diyorlar,"biz cok üzülüyoruz." Hadiiiii özlem durur mu "cin gibi" al sana bahane. dedim ki ayni serviste calismazsam -ki isci dovizlerindeyken surekli odasindaydim-daha iyi hissederim dedim. bahanelerde var. Senin benim icin yaptiklarini bilmiyorum tabii. Ama sonra seni gördüm. Kimin ne dusundugunun,ne dediginin hic onemi yoktu benim icin,hala yok. ben bana baktim hep,ben ne hissettiysem onu düstur ettim kendime.Gamzelerini farkettim bana güldüğünde. Ben yerleşirim o gamzeye dedim. şarap doldururum içine,gözyaşımı doldururum. kahkahamı doldururum. Senin içime dokunan bir halin vardı. Kimsede olmayan. Sadece benimleyken öyle gibi. Dedim ki ben o kadinin bana tavrini kaldiramam.20 adim ötedeyim. Mahir hep var,o benimle. öyle olmadı. Ben hukuk okuyup büro görevlisi kalmasini dert eden, ne bileyim daha ust model araba isteyen hatunlardan degilim. ben bir tuc bir zubeyde bir melike ya da bengu,cihan degilim. Ben cok zavalliyim,cocuk olamayinca oralarda bir yerde kalmis.
Öldüreyim dedim kendimi ;anneme kim bakar?sonra imge oldu benim kizim var dedim olmaz. son bir gayret motosiklete bindim kapadim gözumu biliyorsun. ama olmadi.
Bedavadan bir ölüme ihtiyacım var. Ama bakma yaşamayı da cok seviyorum.herseye merakim var gülmeyi çok seviyorum.Ben hep incelikli yasamaya calistim,birilerinin hayatina dokunayim, anını güzelleştireyim istedim. herseye ragmen severek,sevilmeye ihtiyac duyarak.sizdeki bu sanki atom parcaliyormus havanizi çözemedim. benim kendimi degersiz gormem icin sebebim var da sizdeki bu çok değerliyim tavrinizi ,kibrinizi,hirsinizi asla kabul etmicem.
BENIM DERDIM KENDIMLE.
senin ve digerlerinin oldugu gibi tcmb de degil. sen beni kocasi onu aldatti diye seninle yatip sonra defolan Mehtap la bir tuttun. ben biliyorum basima gelecegi yasadim daha once dedin. özlewle de iki sevisiriz..Sonu yok,biter..bizim aramizdaki öyle birsey degildi ki. Adi yoktu ki. Ask miydi sence? Daha öte birseydi!
Ben seni kimseye benzetmedim.kimseyle bir tutmadım. hiç korkmadım senden. ama o kadinin bakisini kaldiramadim. beni sirf 30 adim otene gittim diye gerizekali,güvenilmez,karaktersiz,piyon olarak nitelendirecegini bilemedim. Dedin ya Oscar Wilde'ın şiirinde (bu arada şiirin tamamı bir kitaptır, hem şiir oyle cımbızlanası birsey degildir Mahir. Tamamını okumalısin)kimi gözyaşlarıyla öldürür sevdiğini -senin gibi- ama ben ölmem diye. kimi de senin gibi dalkavukça sözlerle öldürür ama ben de ölmem Mahir. çünkü sen benim ilk ölüşüm değilsin!
Bu başka servise gidiyor olmamla ilgili yine sebebini ANLAMADIĞIM tek şey senin müdür yardımcınin neden ben giderken ısrarla seni vermek istemedim demesiydi?Belli ki bununda sebebi sensin!Sen ben kitap okuyayım diye engel olmadın bana birseyler yaptirmasina,"mal"olduğumu düsundugun icin icazet vermedin müdür yardımcına.yoksa her firsatta neden kitap okurken" burasi kütüphane mi hanfendi" diyesin ki?Sen öyle uygun gördün.. zaten sicilimi de sen veriyordun,iznimi de..
ben yine de benim için yaptiklarin icin üzüldüm hic etik de bulmadim sen benim adima nasil karar verip oyle yapmasini istersin? ben seni tanımamışım.Ama bu benim dogrumdu. ikimizden yalnizca ben biliyorum ki "mutlak dogru yoktur" hele benim icin hic yok.ama senin icin sadece senin temporal lobunda beliren dusuncelerin dogru.Bir IQ eksikliğinden bahsedeceksek sen de benden farklı sayılmazsın. Neden uyumuyorsun dediğinde hep korkuyorum dedim. Anlayamadın. Insan uyumaktan korkar mı a.q.?Ben ne zaman uyusam,kimyam değiserek uyandım. ama anlayip bile isteye bana boyle davrandiysan ben bosuna zahmet edip bunca seyi yazdim. Umarim hayatinin bundan sonraki döneminde daha yumusak olursun insanlara.insanüstü gördüğünüz melikeciğinizle bhs yapip, kasaya mektup koymak icin inip inip cikin da dünyayı kurtariyoruz sanın.. hatta evlen onunla malum mudur yardimcin bunu cok istiyordu. kırmayın birbirinizi..Belki Camus'nün dediği gibi "insan söyledikleri kadar söyleyemedikleriyle de insandır"belki vardır senin de söylemediğin. Ne desen inanırdım,ne desen dinlerdim Mahir.
Ama asla sevmicem artık seni. -benden bu kadar nefret etme özlew dedin geçen gün.
ben sadece o adamlardan nefret ediyorum. seni o "nefret" kelimesinin içine nasil alırım.
benim icin Tahir= "zorba"ise,
özlew= "sızı"olsun istiyorum.
her hatirladiginda icinde sızı olayim.
bir konuşmamizda biriyle bir konuyu tartistiginizi soyleyip "sonunda ben kazandım özlem"dedin. Bizimle ilgili de öyle Mahir, SEN KAZANDIN AMA BEN HAKLIYDIM.
"Arayacağın kişiyi iyi seç bundan sonra" dedin arabana binemeyecegimi söylerken, pişman olacaksın..
36 yaşındasın,belki bu zamana kadar kimseden özür dilemedin ama birgün gelecek sen belki de ilk kez" özür dilerim özlew" demek isteyeceksin ama ben buna asla izin vermeyecegim...
ben istesem senin,sizin yaptiginiz herseyi yapabilirim. her isi. her diplomayi alirim istesem. dil tazminati alirim. hepsini yapabilirim. ama hicbiriniz bende olan hicbirseyi yapamazsiniz. Siz benim neler yaptigimi,neler okuyup, neler yaptigimi bilmiyorsunuz.(kibir işareti😌)siz o soktugumun kurumunda entrika cevirecek kadar özgürsünüz. ben senden cok daha özgürüm onda da yanildin.hicbirinizin beni hor göremezsiniz. hicbiriniz benden daha yürekli,daha mutlu degilsiniz. benim senin gibi bir sanal bir de gercek dunyam yok mahir. benim soktugum bir tane dunyam var. ve ben o dünyada birine sakso yaparken baska birine domalmiyorum.. ben her yerde ayni özlewim. ben kimse icin kötü birsey dusunmedim. ben herkes gibi olayim istemedim. ben kendim gibi olabildigim yerde calismaktan baska birsey istemedim. asil mal gibi yasayan sizsiniz. tcmb den baska birsey dusunmeyen sizlersiniz mal...
ben denemediğim sarap kalmayana kadar,sazimi alip bagira cagira Neşet turkuleri soyleyerek, motosikletime atlayıp senin çocukluğunun geçtiği,benim gibi dostlarini ,sevdikleri bıraktığın EsEs'e giderek,Fransadaki üzüm çubuklarindan calip bozkirda yetistirmeye calisarak, plaklarımı dinleyerek ve yine çok gülüp,çok ağlayarak -yani insan gibi- yaşayacağım. ben benim gibi oldugunu anladigim cocuklar icin birseyler yapmak zorunda hissedecegim,hic durmadan ama "gercekten" yasiyor olacagim. siz de oynayin iste 3-5 kisi bankada. benim hangi serviste oldugumun subede kalmamin ya da operasyona gitmemin hic bir onemi yok. ben baska seyler yapabilmek icin calisiyorum,siz yapacak baska birseyiniz olmadigi icin calisiyorsunuz. ve sana yemi n ederim ne siz ne de ben asla degismeyecegiz. Bu dunya da anilir,bahsedilebilir,begenilir birseyi sadece ben birakabilirim.
BU DÜNYAYA BIR IZ BIRAKACAGIM.
ve sen benim dunyamda olmayacaksin artik.
sen bana sunu demeliydin,
özlem mudur yardimcim seninle ilgili farkli seyler istediginde ben mal oldugunu dusundugum icin engel oldum . sonra mal olmadigini anladim hatta yetmedi asik oldum -korkma karsiliksiz degildi- tam hersey onun istedigi gibi olacakti ( ha bu arada bu yil bana 93 vermissin mahir bir mal icin oldukca ironik bir sicil puani) ama sen gittin.. ben boyle olacagini dusunemedim. bunu makul karsilardim.
Ben seni değil,sen beni bıraktın Mahir. Ben hep varım Özlew demedin.
seni sevmicem artik. sen istedigine kin duy,istedigine nefret besleyip ,düsman belle. Ama ben seni sadece yok sayacagim. Kayıtsızca gecip gidecegim yanindan.Ellerimi yüzüme kapatarak şaşırmaya devam edecegim . Deliler gibi gülmeye ve seni öyle olmadığımı bildiğin halde bu kadar hor gördüğün icin asla affetmeyeceğim. sana emek verip yaptıklarımı attigin icin, beni gormezden gelecek kadar korktugun icin seni asla bagislamayacagim ZORBA.
İyi ol,mutlu ol ve lütfen benim icin artik hicbirsey yapma. kimseye benim adima hic birsey soyleme.ben artik kimsenin varligindan,bakisindan,tavrindan rahatsizlik duymuyorum. bana kim nasil bakiyorsa ben de ona oyle bakiyorum. senin icin özlem de özlew de yok artık. umarım hayatında hep sen haklı olursun ve yolumuz bir daha hiç kesişmez..
2 notes · View notes
guyatabirleri · 4 years
Text
Ben bilirim bilimevi
Kulagimdaki ses ayni adli sarkiya sakin sakin “ease your feet in the sea '' diyerek giriyor. Sarilasim geliyor boyle sarkilara. Belle & Sebastian mesela ilk gencligimin bir parcasidir, ayni burasi gibi. 30 Ekim 2015’ti sanirim, konserlerine tek basima gitmiştim ama iste gitmiştim. Bir guzel ani olarak aklimda simdi. Bakmayin buradaki anlara, genele vurunca guzel yasadim ben bu hayati. Arada asiliklerim oldu, beğenmedim bir seyleri. Ne olduysa da genelde benden dolayi oldu. Ulan ne olur cok desmesen yani Siynem? Ne olur? Lakin eger desmeseydim ben mesela, ne olurdum?
28 yillik bir insanim artik, saka gibi recai. Bakin kocaman bir saka bu. Kalktim geldim buraya. Yeniden baslayacagim dedim. Deli mi durttu seni siynem. Hayalini kurup heyecanlanmak kolaymis, lakin o an gelince eeh onu yaşamak biraz zor. Gelecegime, gelmekte olana benden dondurmalarin sahi chocolate therapy değerinde bir oguttur. Yazalim bunu buraya hocam. Hocaaam hocaaaam, kuvvetle muhtemeldir ki ben bi soru sorucaaam. Sor kizim. Yorgunlugum, kaygilarim, eksikliklerim toprakla butunlestigimde mi sonlanacak hocaaam? 
Galiba bunu kabullenmem gerekiyordu. Durun siz koymayin, ben onume koyarim setleri dedim. Al bunu al al, bunu da al. Al bunu alaaamaz misiiiin, sen ne bicim delika... Kafamin ici boyle iste tum gun. Fakat sanki en zor setlerden birinin uzerinden zıplamışim gibi bir his tam suramda… Biri gitti kaldi 9’u dermisim gibi. Kalbim ve aklim en azindan simdilik birmis gibi. Bu sikik jenerasyona hala kendimi sunmamisim. 2008’deki Siynem olarak kalmis bu beynim. Kalbim de bilakis. Iyi mi kotu mu sen karar ver recai. Bir seyler beni uzer, ama ben yine başka gezegenlerde katildigim dans yarışmasındaki potansiyel alien adaylarin karakterlerini hayal eder eglenirim. “Muzik olmasa nasil yasardik ulan?” diye haftada en az bir kere ic sesimi dinlerim. Artik ic sesim bile ingilizce konusmaya basladi. 
Bazen anilarda kayboluyorum recai. Bazen kendi kendimi mi kaybettim yine ulan diyorum. Gecmise geri donmek degil istedigim. Gelecegin ihtimalleri hagaten de beklediğimden daha merak uyandırıci. Mor ve Otesi’nin, MFO’nun Bazen’i gibi, o bazenleri de seviyorum. 
Ey gidi, 28... Oyle boyle bu kiz da buyudu. 
0 notes
silatonik · 8 years
Text
Nerde Kalmistik...
Bu defa; yazmaya Almati’den Ankara’ya donmek uzere ucak beklerken basladigim ve Amerika’da, kampta midemi usuttugum icin evde gecirdigim bir gun sonlandirmis oldugum yazimla sizlerleyim... 
Universiade’dan doneli bes hafta olmus... O zamandan beri yazdiklarima soyle bir bakiyorum da, her bir cumle hala o kadar sert ve yogun ki nerdeyse sayfalardan tasmis butun hislerim... Tekrar tekrar okudugumda yine ayni hisleri veriyor bana, gercekligini kaybetmeden...
Bildiginiz veya bilmediginiz:) uzere, Kazakistan’in Almati sehrinde duzenlenen Universite Kis Oyunlari, benim ilk defa deneyimledigim bir yarisma oldu. Performans olarak iyi, teknik acidan hatalar yaptigim, ama genel olarak mutlu bitirdigimiz bir yarismaydi. “Bu da bir tecrube” diyip kolaya kacmak gibi bir dusuncem asla yok fakat deneyim kazandigim da bir gercek, iyi veya kotu fark etmiyor. Cok buyuk bir seyirci kitlesinin onune ciktim bu defa. Katildigim en buyuk yarismalar Avrupa Sampiyonalari oldugu icin onlarla kiyaslarsam eger,  finale ciktigimda bile bu kadar cok seyirci gormemistim. Fazla seyirci olmasindan dolayi gerildim dersem hata etmis olurum cunku aksine, ben seyirci seven bir patenciyim. Bu sporun bir diger huneri de yaptigin isi sunmak ve begeni toplamaktir. O yuzden ben izlenmekten oldum olasi keyif aliyorum, izleyiciye performansimi sunmayi seviyorum. Yarismadaki hatalarimin sebebi ‘seyirci kitlesi’ degildi yani, “daha cok calismalisin” anlamini tasiyan bir uyariydi diyelim. :)
Duygusal acidansa, kendimi bir suredir hazirladigim bir yarismaydi. Spor psikologumla belli bir donem bu surec uzerine calistik. Organizasyonun buyuklugu, ortamdaki stres... Bu gibi bircok seyin beni yipratacagini biliyordum ve nitekim oyle de oldu. Cok uzuldugum, sinirden ellerimin titredigi, icten ice daraldigim dakikalar atlattim, ortamdaki gerginligi kolayca ustume ceken bir yapim da var ne yazik ki o yuzden kolay olmadi. Hepsi birlikte beni oldukca zorladi fakat dik durdugumu dusunuyorum cunku bu organizasyon; ben ve antrenorum icin ‘guzel’ olarak nitelendirdigimiz bir yarisma oldu ve yasadigim tecrube de aklimda o sekilde kalacak gibi duruyor. :) Spor ahlakimi bozmadan, belirledigim cerceveler icinde tamamladim bu yarismayi cok sukur... 
 Suan Amerika’dayim, yaz doneminde gelip kamp yaptigim antrenorlerle birlikte calisiyorum... Buraya 6-7 haftalik bir sure icin calismaya geldim, 2 haftayi tamamladim bile. Kafamda baska bir sey olmadan, her halimle buza adapte olmus olmanin ozgurlugunu tadiyorum, beni rahatlatiyor da... Hayattan kopmus gibiyim, sakinim, mutluyum, calisiyorum. Belli bir rutinim, bir planim var. Belirlenen yolda acele etmeden, dogru ve emin bir sekilde ilerlemeye calisiyorum... Zaten burada herkes kendi isinde, kibar ve yardimsever, ustelik buna mecbur olmadiklari halde. Kafamda belli tek bir seyin olmasi, ordan burdan toplasan, aklimi kurcalayan seyler olmadan isimi yapmaya calisiyor olmak, iyi hissettiriyor. 
Diger yandan da tek basima calismanin inceliklerini gozlemliyorum kendimde. Daha once yapmadigim bir diger sey bu da. Amerika’ya gelirken tek basima gelmenin artilari ve eksileri uzerinde dusunmustum... Simdiye kadar hic tek basima gitmedim yurtdisina calismaya. ‘Tek basima’ kismindan kastim; yanimda antrenorum olmadan, baska antrenorlerle calismaya gelmis olmam. Normalde kisa sure icin bile olsa yanimda mutlaka antrenorlerimizden biri bulunurdu fakat bu defa, bu sekilde bir tecrubenin de bana katkilari olacagini dusunduk. Nasil calisilir, onu ogreniyorum. Saka degil, herkes calisiyordur eminim ama kendin nasil calisirsin, nasil beynine ve kendi vucuduna fikirlerini, izlediklerini empoze edersin, onu ogreniyorum deneyerek. Yaptigim hareketleri videoya kaydetmenin  buna cok buyuk faydasi oldugunu soylemeliyim... Kendimi izleyerek hatalari vucudumda duzeltiyorum cunku. Yaptigim en basit hareketleri bile kaydediyorum. Ya hizlica antrenman sirasinda ne yapmisim, nasil olmus diye gozden geciriyorum ya da antrenman bittikten sonra izliyorum. Yollamam gereken video kayitlarini da antrenorume yolluyorum, o da bana kendi dusunceleri uzerinden geri donus yapiyor “soyle dene, suna dikkat et” vs gibi. Kendi kendime, guzel bir sey icin cabaliyor olmak, acikcasi beni cok tatmin ediyor. Guvenim artiyor buza karsi, buzdaki Sila’ya karsi. Daha emin oluyorum ondan ve boylece kolayca kurtuluyorum tabularimdan, kendimi geri cekmeden yeni seylere aciyorum...
Gecenlerde bir gun buzdan geldikten sonra, internette sikinti vardi bunun uzerine ben de ‘oh firsat bu firsat’ dedim ve kitap okumaya basladim. E yani simdi yalan degil internet olsa da okurdum ama aklim bir sure sonra ‘dur mesaj falan gelmis mi bir bakayim’ diye telefona kayardi... O yuzden rahat rahat kitap okurum diye dusundum. Okumaya basladim ve bir sure sonra fark ettim ki, kitabi hala okuyor gibi tutuyorum ama okumayi birakmisim, buzdaki bir seyi dusunuyorum... ‘Yarin da onu soyle mi denesem acaba ya’ diye kafa patlatirken buldum kendimi. Basta bir an icin sok oldum “n’apiyorum ben ya” diye, dedim galiba salaklasiyorum iyice ama sonra bunu bir konusmanin arasinda antrenorume anlattigimda ‘ne guzel iste odaklanmissin’ dedi ve ilk defa kendimi zorlamadan, icimden gelerek odaklanabildigimi gormus oldum. :)
Alti haftada cok buyuk degisiklikler olmayacagini her tecrubeli patenci gibi ben de biliyorum. Cunku bu sure, gozle bariz bir sekilde gorunebilecek degisimler icin yeterli degil. Ben buraya kendimde ileriye donuk gelisimler saglayabilmek amaciyla geldim. Biliyorum ve inaniyorum ki; buradan dondugumde kendimi gelistirmis olacagim. Ogrendiklerimi, koklu degisiklikler veya ufak tefek dokunuslar fark etmeksizin, uzun vadede beni ilerletecek, isime yarayacak sekilde kullanacagim. Biliyorum ki, Amerika’dan daha donanimli donecegim.
Tum bunlarin disinda, icimde ozlem de var tabii...
Bakmanin tas kalpli gorundugume, ailemi, evimi, kulup ahalisini, arkadaslarimi ozledim. Herkes gibi ben de insanim sonucta. Gocebe bir hayata sahip olabilirim, ayaklarim yerinde duramiyor, sevgili totocugumu belli bir yerde uzun sure oturtamiyor olabilirim ama bu benim de insan oldugumu ve ozlem duyabilecegim gercegini degistirmiyor. Hayatimin hicbir doneminde “homesick” olmadim fakat ozluyor tabii ki insan. :) O’nu da ozledim mesela... Bazen aklima dusuyor. Oyle zamanlarda ‘iyi ki her gordugumde biraz daha ezberlemisim yuz hatlarini’ diye geciriyorum icimden. Sonra geciyor.
Uzun lafin kisasi, iyiyim. Siradan bir cevap olacak belki ama gercekten iyiyim.
Her seferinde kaldigim yerden devam ediyorum. Kaldigim noktadan baslayip, dogru adimlar atarak ilerlemeye cabaliyorum. Bir seyler icin ugrasiyor olmak guc veriyor bana. Biliyorum, pisman olmayacagim. O yuzden, iyiyim.
“Inisler ve cikislar bizim bir parcamiz ama onumuzdeki yol her zaman devam edecektir... Varana kadar durmak yok.”
Bir sonraki his seline kadar, simdilik hoscakalin, sevgiyle kalin.
#nerdekalmistik #newpost #amerikadansevgiler 
1 note · View note
batakligim-blog · 8 years
Text
Hazin
Ne zaman bu kadar hazin sonlara alistik ki biz. Ne zaman bulastik camura hangi donemde yikildi bu kadar duvar uzerime sokak lambasinin altinda golgemi kaybettim bulamaz olmustum kendimi hayatin akisi dedikleri bosluga biraktim kendimi onume cikan engelleri birer birer babam sayesinde astim ona tutundum batakligimdan cikarmasada bogulmama engel oldu aslinda biraz da ben hakediyorum galiba oylesine koru korune actim bu yaralari deger gormemislere deger vefa gostermemislere vefa gosterdigim icin ama pisman degilim iyikide yasadim iyikide yara aldim yoksa nasil ogrenicem bu hayatin zorluklarini nasil ogreticem haksizliga boyun egmemeyi nasil da masumuz aslinda ne demis kaya hep sonradan gelir aklim basima benimde bi nevi sarki sozu gibi hayatim hep sonradan geldi su deli aklim basima dedim ya pisman degilim asikda oldum berdusta asabide oldum sakin de sorumluda oldum sorumsuzda Ask dedim aklima geldi ben gercekten kime ne icin asik oldum kime ne icin deger verdim derler ya koru korune ayni o hesap ben koru korune hic olmayacak birine neyse neyse Oda gecti onuda atlattim zor oldu ama atlattim yazik oldu gecen onunla yillara sadece ona kiziyorum ama biri var ona minnet duyuyorum aman minnet duyuyorumda sanki o gitmedi ama olsun o beni iyilestirdi biraz kendime getirdi ama ....... Oda gitti. Neyse neyse . Ailemden de bazi sorunlar yasadim babam alkol cok aliyodu geceleri bagirislara uyanirdim neyse neyse oda gecti Sadece izi kaldi ilaclar sinirlenince kasilmalar falan Ama olsun hayat bu yasanir aci cekmeden mutlu olamazsin kanun mus bu oyle diyolar Neyse Oda gecti Bak simdi yenilikler katiyorsun kendine Ahmet kaya Baban Siirlerin Yazilarin Asciligin Mutfagin Bicaklarin Suslemelerin Asciliga asik oldum bir nevi İnsanlari kendi duygularimla degilde kendi ellerimle mutlu ediyorum memnun kiliyorum. Buda benim zaafim iste illa karsimdakini mutlu memnun edicem Ama memnun kalmayincada oyle birakip gitmiycem vazgecmicegim Sevmemde vazgecmeyi pes etmeyi terazi burcuyum sonucta yapamazsin denilmemeli bir teraziye illa yapar ya onu. İste bende teraziyim Duygusal samimi hemen icini dokebilen Ama cok cabuk kirilabilen . Belkide bu yuzden bu kadr aci cektim Cabuk kirildigimdan Ama tas olsa catlar ya bende de o tasdaki sabir gibi kalmayinca catliyo Cok kez catladi yara bandi degilde . Kaliteli bir dost sarabilir beni. Belkide bir yoldas belkide esim cocuklarim Belkide bir sevdigim. Neyse neyse buda gecti. Buda bitti İyiyim Kotu olmasamda iyiyim.
1 note · View note