#bir Hira gibi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Hadi gidelim gönlüm. kimselerin bizi bulamayacağı, kimselerin sesimizi duyamayacağı, kimselerin gözlerimizin içine bakamayacağı, yoldaki karıncalarla, esen rüzgârla, ayla/yıldızla sırdaş olacağımız yerlere.
Balığın karnı rahmettir bazen. Çıkmasını bilene...
31 notes
·
View notes
Text
Bunca sıkıntının içinde bir Hira lazım,
bir de Ebubekir (r.a) gibi bir dost..
52 notes
·
View notes
Text
Yüce Türk Milletinin Cumhuriyet bayramını en içten dileklerimle kutluyorum
Türkiye Cumhuriyeti nin kurucu lideri ilk Cumhurbaşkanımız ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere vatanı ve milleti için canlarını feda eden aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor minnet ve şükranla anıyorum
BURADAYIM ŞİMDİ
Künyesi sinemde yazan Türk'üm ben
Kıssadan hisseyse Burdayım şimdi
Belki Altay larda başta börküm ben
Belki Ulubat la surdayım şimdi
Estergon kalesi Vardar ovası
Tuna ve Sakarya aşkların hası
Bu kılıç tutanın selam davası
Cepheden cepheye vurdayım şimdi
Yürek Tanrıdağı imanım Hira
Yiğitliği mertliği gel bende ara
Mazluma merhemim zalime yara
Koçak yüreğimle kardayım şimdi
Ne imiş Avrupa Birliği gardaş
Turan Birliğini kur otur bağdaş
Benim soydaşlarım benimle kandaş
Kürşad larla aynı yerdeyim şimdi
Bu şiiri sakın ha küçümseme
Türk süz beyinleri hiç benimseme
Hoşgörü sundum diye gülümseme
Eğer anlamazsan dardayım şimdi
Kalemin erbabı doğruyu yazar
Gafillere derin kuyular kazar
Kazdığı kuyular olur ya mezar
Edebi bozamam zordayım şimdi
Emperyal güçlü lanetli itler
Sınırlarımıza çekilsin çitler
Deler sineleri şanlı şehitler
Dilde dualarla BİR deyim şimdi
Bu kadim milleti herkes bilecek
Aziz Türk Milleti ebed kalacak
Gülnihâl böylece huzur bulacak
İstiklal marşında ordayım şimdi
VARLIĞIMIZ TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE
M.Kemal ATATÜRK
Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir Bunu elde etmek için kan döktük Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık İcabında müesseselerimizi müdafaa için lazım olanı yapmağa hazırız 1923....
19 notes
·
View notes
Text
Hira Pendik Taksi Durağı
7/24 Hizmet ve Zamanında Ulaşım
Pendik Taksi Durağı, haftanın yedi günü, günün 24 saati hizmetinizdedir. Acil bir işiniz mi çıktı? Gece geç saatte eve güvenli bir şekilde dönmek mi istiyorsunuz? Biz, her durumda yanınızdayız. Günün her saatinde bize ulaşarak, profesyonel ve dakik hizmetin tadını çıkarabilirsiniz. Trafik sıkışıklığı ya da hava durumu gibi etkenler ne olursa olsun, deneyimli şoförlerimiz sayesinde ulaşımınızı en hızlı ve güvenli şekilde sağlıyoruz.
Müşteri Memnuniyeti ve Kalite
Yılların verdiği tecrübe ile Pendik Taksi Durağı olarak, müşteri memnuniyetine büyük önem veriyoruz. Yaptığımız işte kaliteyi ve güler yüzlü hizmeti ön planda tutuyor, siz değerli müşterilerimizin her defasında memnun kalmasını sağlıyoruz. Geri bildirimleriniz bizim için çok değerli ve bu geri bildirimler sayesinde hizmet kalitemizi her geçen gün daha da ileriye taşıyoruz.
Pendik Taksi Durağı’nın Avantajları
Yasal ve güvenilir hizmet: Korsan taksiye karşı emniyetli bir ulaşım.
7/24 kesintisiz hizmet: Günün her saati hizmet alabilme imkânı.
Deneyimli ve güler yüzlü şoförler: Profesyonel sürüş ve müşteri odaklı hizmet.
Bakımlı ve konforlu araçlar: Yolculuğunuzu keyifli hale getiren donanımlar.
İstanbul'da güvenli, hızlı ve kaliteli bir ulaşım arıyorsanız, Pendik Taksi Durağı sizin için doğru adres. Bize ihtiyaç duyduğunuz her an ulaşabilir, gönül rahatlığıyla seyahatinizi gerçekleştirebilirsiniz. “İstanbul’un Güvenilir Adresi: Pendik Taksi Durağı” sloganıyla, sizleri bekliyoruz. Unutmayın, kaliteli bir yolculuk her zaman güvenilir bir başlangıçla başlar!
0 notes
Text
ask isleri yalanmis biliyo musun zeynep. kimse yok hayatimda suan. benden hoslananlari saysam burdan uzaya cikariz. ama istemedim yapamazdim. arda da olmadi zaten. en sevdiklerim cikti hayatimdan biliyo musun. ne devrim ne hira ne sude. hicbiri hayatimda yok suanda. o kadar kotu hissediyorum ki olecekmis gibi. o kadae boktan sebeplerle bitti ki aramiz. hala sasiriyorum. belki buyuduk ve anladim bazi seyleri. belki de allah uzaklastiriyo bizden. iki gun sonra dogum gunum. 17 yasima basacagim. ilk defa bu kadar yalnız bu kadar yorgun girecegim yeni yasima. yks beni ayri yoruyor zaten. ama zeynep sana soz her seyi halledecegim. ustesinden gelecegim. soz zeynep. bir sene sonra bugun bavullarini hazirlamis olacaksin. kalbinden opuyorum zeynep. bazen bazi seyler istedigimiz gibi olmaz. vardir bi hayir.
0 notes
Text
Güzel bir kitap okudum. Beşir Ayvazoğlu Hoca'dan Tanrıdağı'ndan Hira Dağı'na. Yayınevi: Kapı Yayınları. Beşir Hoca hemşehrim. Yani Zaralı. Zaralı yazarları çok tanıyorum diyemem. Beşir Hoca'nın da hemşehrim olduğunu biyografisi vesilesiyle öğrendim. Evet. Beşir Hoca, hayatına, daha ırkçı bir milliyetçilik çizgisinde başlayıp sonra özeleştirisini yapmış. İslamcı-Milliyetçi bir çizgiye dönmüş. Bu eserde Osmanlı'nın son döneminden Türkiye'ye uzanan bir çizgide milliyetçiliğin tarihi anlatıyor. Elbette bu milliyetçilik 'Türk milliyetçiliği.' Nasıl doğdu? Kaç fraksiyon var? Bu fraksiyonlar arasındaki görüş ayrılıkları neler? Nasıl ortaya çıktılar? Hangi aydınlar önplana çıktı? Ne gibi yayınlar oldu? Aralarında ne gibi gerilimler yaşandı, vs. Milliyetçiler pek milliyetçilikle ilgili kitapları okumayı sevmezler ama bence her milliyetçinin okuması gereken bir kitaptır. Geri kalanlar da genel kültür olsun diye (benim gibi) okuyabilirler. Bu kitap ve bir de İletişim Yayınları'ndan çıkan Devlet-Ocak-Dergah. İkisini okumadan 'Milliyetçiliğin tarihi biliyorum' diyen yalan söyler. Bu kitabın Devlet-Ocak-Dergah'a göre tek eksiği 80 sonrası milliyetçilikteki kırılmalara pek değinmemesi. Muhsin Yazıcıoğlu merhum kitapta hiç yok. Halbuki onsuz bir milliyetçilik tarihi eksik bir tarihtir.
#kitap#beşir ayvazoğlu#kapı yayınları#okuduklarım#kitap tavsiyesi#milliyetçilik#ülkücü#ırkçı#nihal atsız#alparslan türkeş#necip fazıl
1 note
·
View note
Text
Gününüzü Renklendiren Tesettür Elbise
Tesettür kıyafette tasarımlar günlük ve özel tasarım olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan biri günün her anında gönül rahatlığıyla kullanabileceğiniz kıyafetler olmuştur. Bir diğeri ise sizler için özel ve güzel olan davetlerde, ortamlarda ve günlerde kullanabileceğiniz kıyafetlerdir. Bu yazımızda daha çok günlük yaşantımızda sürekli kullandığımız kıyafetlerden bir tanesinden bahsedeceğiz.
Birçok tesettür kıyafet modelinin günlük tasarımları bulunmaktadır. Elbise, tunik, etek, gömlek, bluz ve daha bir sürü kıyafet, günlük ve özel tasarımlarıyla bizleri karşılıyor. Bunlar arasında en fazla öne çıkan modellerin başında tesettür elbiseler gelmektedir. Gerek kullanım alanının genişliği, gerekse de birçok ortama ayak uydurabilmesi yönüyle günlük tesettür elbise modelleri tesettürlü hanımların ilk tercihleri arasında olmuştur. Günün şartlarına uygun moda tarzıyla ilgi gören bu kıyafetlerin her kitleye hitap etmeyi başarmış farklı modelleri bulunmaktadır. Tarz ve tasarım olarak her hanımın zevkine göre farklı modelleri, tesettür kıyafet piyasasında yer edinmiştir.
Sokak Modasının Öncüsü
Özellikle dışarı çıkarken tercih edilen bir kıyafet çeşididir günlük tesettür elbise modelleri. Sokak modası dediğimiz dışarıda giyilen kıyafetlerin yer aldığı modaya en uygun tasarımlar arasında ilk sıralarda yerini almıştır. Genel itibariyle sade tarzlar olarak üretilmektedir. Bazı ufak detaylarla süslenen bu kıyafetlerin en önemli özelliklerinden biri rahat ve geniş yapısının olmasıdır. Gün içerisinde uzun süre içinde duracağınız hesaplanmış ve bu doğrultuda dikimleri yapılmıştır. Bunun yanında tesettürün amacına daha uygun olması açısından da böyle bir tarz kullanılmıştır.
Desenli Günlük Tesettür Elbise
Tesettür günlük elbise modellerini iki seçenek altında değerlendirebiliriz. Bunlar desenli ve düz modeller. Desenli günlük elbise modellerinde desenlerden ziyade çok fazla bir detay yer almaz. Bazen kuşak gibi detaylarla süslenen bu kıyafetlerin kolye gibi aksesuarlarla süslendiğine şahit olabiliyoruz. En dikkat çeken desenler ise çiçek motifleridir. Kış aylarına geldiğimizde ise ekose, kazayağı, çizgi gibi desenlerin ilgi çektiğiniz görüyoruz.
Günlük Düz Elbise Modelleri
Detaylar daha çok düz renk olan modellerde karşımıza çıkıyor. Özellikle fırfır, büzgü, kuşak, fular, tül ve kat gibi detaylar düz modellerin daha fazla ilgi görmesini sağlamıştır. Spor ve klasik tarzları içerisinde barındıran kıyafetlerdendir. Birçok marka hem kışlık hem de yazlık günlük tesettür elbise modelleri ile tesettür kıyafet pazarında yerini almış durumda.
Burcu Fashion Günlük Tesettür Elbise
Desenli Tofisa Günlük Tesettür Elbise
Hira Nur Günlik Tesettür Elbise
Kolları Nakışlı Modaselvim Günlük Tesettür Elbise
Lamia Giyim Günlük Tesettür Elbise
Lamia Giyim Günlük Tesettür Spor Elbise
Moda Sahra Günlük Tesettür Fırfırlı Elbise
Modam Afra Günlük Tesettür Elbise
Modaselvim Günlük Tesettür Elbise
Modasena Günlük Tesettür Ekose Desen Elbise
Modasena Günlük Tesettür Puantiye Desenli Elbise
Neva Style Günlük Tesettür Desenli Elbise
Pazarium Günlük Tesettür Elbise
Pazarium Örgü Model Günlük Tesettür Elbise
Refka Günlük Tesettür Boğazlı Elbise
Tesettür Pazarı Günlük Elbise Modeli
Tofisa Günlük Tesettür Modern Elbise
Tofisa Günlük Tesettür Nakışlı Elbise
Tozlu Günlük Tesettür Elbise
Gününüzü Renklendiren Tesettür Elbise
0 notes
Text
Okuyordum kelimeler aklımı küçük tuşelerle küstürüyor , kızdırıyor , şaşırtıyor du.
Bir davul bateri zilleri gibi bazen hatırlatıp bazende unutturuyordu..
Okuyordum bu dünyadaki sızan gerçeklerin tıkırtısını, gerçekleri herkes biliyordu , ben sonuçları duyuyordum böylece..
Biz sadece üç kişiydik dedi evren , her kitapda her derste onları anlamaya çalışıyordum , dünyayı neden kurduklarını.
Sonunda bir bilgisayar olmuştum edebakilerin
Asır önce yazması , beni bir yapay zeka yapmıştı , ve okudum , bir yaprak bir su bir kum tanesi kadar degistirdigimizi gerçekleri .
Her sonuçta , bir ormanın doğduğunu , her bilgelik bir köy olmuştu ..
Neden diye sorma , bir annenin gözlerindeki son hakikat gibiydi yaratmak varetmek yaşatmak yukarı doğru düşmeler..
Belki bir düştü dünya , ama gerçek oldu bu rüya, düştüm yola , yolda düşenle..
Beni daha fazla ağlatma , unutuyorum silerken gözyaşlarımı ilk adımı...
Pera benim Hira ...
0 notes
Text
Yazar Mehmet Ali Bulut: “Müslümanlar fıtratına dönmeli”
Eyüpsultan’da Ramazan her yıl olduğu gibi bu yıl da dolu dolu yaşanıyor. Eyüpsultan Belediyesi’nin Zal Mahmut Paşa Külliyesi’nde gerçekleştirilen Ramazan Sohbetlerinin konuğu bu kez gazeteci yazar Mehmet Ali Bulut oldu. Ramazan’da oruç tutmanın insanın vücudunu ve nefsini temizlediğine dikkat çeken Bulut, “Ramazan Cenabı Allah’ın büyük bir mucizesidir. Temizlenerek Hira Dağı haline geliyorsunuz…
View On WordPress
0 notes
Text
Ramazan Ayının Önemi ve Müslümanlar İçin Anlamı
New Post has been published on https://renklihobi.com/ramazan-ayinin-onemi-ve-muslumanlar-icin-anlami/
Ramazan Ayının Önemi ve Müslümanlar İçin Anlamı
İçindekiler
Ana Noktalar
Ramazan Ayının Tarihsel Kökenleri
Ramazan Ayının Başlangıcı
Ramazan Ayının Önemi
Ramazan Ayının Toplumsal Etkileri
Ramazan Ayının İbadet ve Spiritüel Boyutu
Ramazan Ayında İbadetler
Ramazan Ayının Spiritüel Boyutu
Ramazan Ayının Toplumsal ve Kültürel Etkileri
Toplumsal Etkileri
Kültürel Etkileri
Sonuç
Ramazan Ayının Sağlık Üzerindeki Etkileri
Açlık ve Susuzluğun Vücuda Etkileri
Beslenme Alışkanlıklarının Değişmesi
Fiziksel ve Ruhsal Etkiler
Özetle
Ramazan Ayının Dayanışma ve Yardımlaşma Kültürüne Katkıları
Toplumsal Yardımlaşma Faaliyetleri
Ramazan Ayı’nın Modern Dünyadaki Yeri ve Anlamı
Ramazan Ayının Modern Dünyadaki Yeri
Ramazan Ayının Anlamı
Sıkça Sorulan Sorular
Ramazan ne zaman başlar?
Oruç tutmak zorunlu mu?
Oruç tutarken hangi davranışlardan kaçınılmalıdır?
İftar ve sahur vakitleri nasıl belirlenir?
Ramazan boyunca hangi ibadetler yapılır?
Ramazan Ayının Önemi ve Müslümanlar İçin Anlamı Ramazan ayı, İslam takviminin dokuzuncu ayıdır ve Müslümanlar için büyük bir öneme sahiptir. Bu kutsal ay, oruç tutmanın yanı sıra ibadet, yardımlaşma, manevi temizlik gibi birçok değeri de barındırır. Müslümanlar için Ramazan, manevi olarak kendilerini sınama, bağışlama ve yakınlaşma fırsatıdır.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push();
Ana Noktalar
Ramazan ayının İslam dünyasındaki yeri ve önemi
Oruç tutmanın manevi ve bedensel faydaları
Ramazan’ın Müslümanlar için anlamı ve etkisi
Ramazan Ayının Tarihsel Kökenleri
Ramazan ayı İslam inancına göre çok önemli bir dönemdir. Oruç tutulan bu ayın tarihsel kökenleri, İslam inancının ilk dönemlerine kadar uzanmaktadır. Ramazan ayının tarihsel kökenleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki başlıklara göz atabilirsiniz.
Ramazan Ayının Başlangıcı
Ramazan ayının başlangıcı, İslam inancına göre Hz. Muhammed’in Hira Mağarası’nda ilk kez vahiy almasıyla başlamıştır. Bu olay, İslam inancındaki ilk adımlardan biri olarak kabul edilir. Ramazan ayının başlangıcı, İslam takvimine göre belirlenir ve her yıl değişen bir tarihe denk gelir.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push();
Ramazan Ayının Önemi
Ramazan ayı, İslam inancına göre inananlar için çok büyük bir öneme sahiptir. Bu ayda oruç tutmak, sabır ve dayanıklılığı artırmanın yanı sıra manevi bir arınma süreci olarak kabul edilir. Ayrıca Ramazan ayı, Hz. Muhammed’in Kuran’ın indirilmeye başlandığı ay olarak da bilinir.
Ramazan Ayının Toplumsal Etkileri
Ramazan ayı, İslam toplumlarında birlik ve dayanışma ruhunun güçlenmesine de katkıda bulunur. İftar sofraları ve yardımlaşma faaliyetleri, insanların birbirine yardım etme ve paylaşma duygularını artırır. Bu sayede toplumsal dayanışma ve yardımlaşma, Ramazan ayının toplumsal etkileri arasında önemli bir yer tutar.
Ramazan Ayının İbadet ve Spiritüel Boyutu
Ramazan ayı, İslam takvimine göre dokuzuncu aydır ve Müslümanlar için büyük bir öneme sahiptir. İbadetleri ve manevi yönden değerleriyle dolu olan bu ay, bireyleri ruhsal anlamda daha da güçlendirmektedir.
Ramazan Ayında İbadetler
Ramazan ayı, oruç tutmak, namaz kılmak, Kur’an okumak gibi ibadetlerle doludur. Bu ayda oruç tutmak, Müslümanlar için bir farz olduğu kadar manevi bir temizlik ve denge sağlamaktadır. Namaz kılmak ise ruhun beslenmesi ve Allah’a yakınlaşma adına yapılan en önemli ibadetlerdendir. Ayrıca Kur’an okuma geleneği de bu ayda daha da belirgin hale gelir ve bireyler, manevi olarak daha fazla doyuma ulaşırlar.
Ramazan Ayının Spiritüel Boyutu
Ramazan ayı, sadece ibadetlerle sınırlı kalmayan bir manevi boyuta da sahiptir. Bu ay, bireylerin yardımlaşma, dayanışma ve sadaka gibi güzel değerleri daha da ön plana çıkarmaktadır. İftar sofraları, komşularla yapılan yardımlaşmalar, fakirlerin doyurulması gibi eylemler, Ramazan ayının spiritüel boyutunu oluşturur. Bu sayede, insanlar manevi olarak daha da zenginleşir ve toplumsal dayanışma güçlenir.
İbadetler Spiritüel Boyut Oruç tutmak Yardımlaşma ve dayanışma Namaz kılmak Sosyal sorumluluk bilinci Kur’an okumak Toplumsal barış ve huzur
Önemli olan bu ibadet ve manevi değerlerin yanı sıra, dua, sadaka ve sabır gibi kavramları da Ramazan ayında özellikle vurgulanmasıdır. Bu sayede, bireyler hem manevi olarak daha güçlü hale gelirler hem de toplumsal dayanışma ve birlik duygusu pekişir.
Ramazan Ayının Toplumsal ve Kültürel Etkileri
Ramazan ayı, İslam takviminin dokuzuncu ayıdır ve Müslümanlar için çok önemli bir dönemdir. Bu ay boyunca tutulan oruçlar, toplumun genelinde bir birlik ve dayanışma duygusunu pekiştirir. Ramazan ayının toplumsal ve kültürel etkileri ise oldukça önemlidir.
Toplumsal Etkileri
Ramazan ayı, toplumda dayanışma ve yardımlaşma duygularını güçlendirir. Oruç tutan bireyler, birlikte açılıp, bir araya gelerek birlikte ibadet etmenin verdiği manevi bir bağ oluştururlar. Ayrıca iftar sofraları, aile bireylerinin bir araya gelmesine vesile olur ve aile içi ilişkileri güçlendirir. Toplumun genelinde ise ramazan ayı boyunca yapılan yardımlaşmalar artar ve ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzanır.
Kültürel Etkileri
Ramazan ayı, Türk kültüründe de önemli bir yer tutar. Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, sokaklarda ve evlerde birçok geleneksel aktivite ve etkinlik düzenlenir. Ayrıca Türk mutfağının da vazgeçilmezleri arasında yer alan iftar yemekleri ve tatlıları, ramazan ayının kültürel etkileri arasında yer alır. İftar sonrası yapılan sema gösterileri ve manevi etkinlikler de kültürel bir birikim olarak kabul edilir.
Sonuç
Ramazan ayı, toplumsal ve kültürel açıdan oldukça zengin etkilere sahip bir dönemdir. Bu dönemde toplumda birlik ve dayanışma duyguları güçlenirken, kültürel etkinlikler ve gelenekler de yaşatılarak gelecek nesillere aktarılır. Ramazan ayının getirdiği toplumsal ve kültürel etkiler, Türk toplumunda önemli bir yer tutar.
Ramazan Ayının Sağlık Üzerindeki Etkileri
Ramazan ayı, Müslümanlar için önemli bir dönemdir. Oruç tutmanın dini boyutunun yanı sıra sağlık üzerinde de önemli etkileri bulunmaktadır. Ramazan ayının sağlık üzerindeki etkilerini şu başlıklar altında inceleyebiliriz:
Açlık ve Susuzluğun Vücuda Etkileri
Oruç tutmak, vücutta birçok değişikliğe neden olabilir. Özellikle uzun saatler boyunca besin alınmaması ve su içilmemesi, metabolizmanın yavaşlamasına ve kan şekeri düzeylerinin düşmesine neden olabilir. Bu durumda vücut, enerjiyi korumak için yağ depolarını kullanmaya başlar. Ayrıca, su eksikliği de vücut fonksiyonlarını etkileyebilir ve dehidrasyona yol açabilir.
Beslenme Alışkanlıklarının Değişmesi
Ramazan ayında beslenme alışkanlıkları da değişir. Özellikle iftar ve sahur öğünleri, genellikle kalorili ve ağır yemeklerle geçebilir. Bu durum, sindirim sistemi üzerinde ekstra bir yük oluşturabilir ve sindirim sorunlarına yol açabilir. Aynı zamanda, düzensiz beslenme kan şekerinin dengesizleşmesine ve kilo artışına neden olabilir.
Fiziksel ve Ruhsal Etkiler
Oruç tutmak, kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerinde de etkiler yaratabilir. Özellikle uzun süreli açlık ve susuzluk, kişide halsizlik, baş ağrısı, dikkat dağınıklığı gibi şikayetlere neden olabilir. Ayrıca, düzensiz beslenme ve uyku düzeni, ruh halini etkileyebilir ve stres seviyesini artırabilir.
Özetle
Ramazan ayı, sağlık üzerinde birçok etkiye sahip olabilir. Oruç tutarken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, dengeli ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürmektir. Ayrıca, düzenli su tüketimi ve yeterli vitamin ve minerallerin alınması da önemlidir. Bu sayede, Ramazan ayının sağlık üzerinde olumsuz etkileri minimize edilebilir.
Ramazan Ayının Dayanışma ve Yardımlaşma Kültürüne Katkıları
Ramazan ayı, İslam dünyasında birçok farklı anlam ve öneme sahip olan bir dönemdir. Oruç tutmanın yanı sıra, bu ayın manevi atmosferi ve toplumsal etkileri de oldukça önemlidir. Ramazan ayı, dayanışma ve yardımlaşma kültürünün en yoğun yaşandığı zamanlardan biridir.
İftar
Her gün oruç açmak için yapılan iftar sofraları, insanların bir araya gelerek dayanışma ve yardımlaşma duygularını pekiştirdiği bir zaman dilimidir. Farklı insanların bir araya gelerek sofralarını paylaşmaları, toplumsal birlikteliği ve dayanışmayı arttırır.
Zekat ve Sadaka
Ramazan ayı, zekat ve sadaka vermenin en fazla teşvik edildiği zamanlardan biridir. İhtiyacı olan insanlara destek olmak, toplumsal dayanışmanın en temel göstergelerindendir. Ramazan ayında zekat ve sadaka vermek, toplum içindeki farklı kesimler arasındaki bağları güçlendirir ve yardımlaşma kültürünü destekler.
Toplumsal Yardımlaşma Faaliyetleri
Ramazan ayında birçok dernek, vakıf ve kuruluş, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek amacıyla çeşitli faaliyetler düzenler. Gıda yardımları, maddi destek ve kıyafet yardımları gibi faaliyetler, toplumun dayanışma ve yardımlaşma kültürünü güçlendirir.
Ramazan ayı, toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın en yoğun yaşandığı dönemlerden biridir. İftar sofraları, zekat ve sadaka verme geleneği, toplumsal yardımlaşma faaliyetleri gibi etkinliklerle ramazan, dayanışma kültürüne büyük katkı sağlar.
Ramazan Ayı’nın Modern Dünyadaki Yeri ve Anlamı
Ramazan ayı, İslam dünyasında büyük bir öneme sahip olan ve her yıl Müslümanlar tarafından büyük bir coşkuyla karşılanan bir dini aydır. Bu ay, modern dünyadaki yeri ve anlamıyla da önemli bir konuya işaret etmektedir. Ramazan ayı sadece oruç tutmakla kalmaz, aynı zamanda Müslümanlar için manevi bir arınma ve dayanışma ayıdır.
Modern dünyada Ramazan ayı, Müslümanlar için önemli bir dini ibadet dönemi olarak kabul edilmektedir. Bu süreçte insanlar, oruç tutarak sadece bedenen değil, aynı zamanda ruhen de arınma fırsatı bulurlar. Aynı zamanda Ramazan ayı, Müslümanlar arasında dayanışma ve yardımlaşma duygularını güçlendiren bir dönemdir. Ramazan ayında yapılan yardımlar, dini bir görev olmanın yanı sıra, toplumsal dayanışmanın da bir göstergesidir.
Ramazan Ayının Modern Dünyadaki Yeri
Modern dünyada Ramazan ayı, sadece Müslümanlar arasında değil, tüm dünya genelinde dikkat çeken bir dönemdir. Her yıl Ramazan ayı boyunca, İslam dünyasının yanı sıra diğer dinlere mensup olanlar da Ramazan’ın manevi gücünü hissederler. Ramazan ayının modern dünyadaki yeri, dini bir ibadetin ötesinde, insanların birlikte yaşama ve birbirlerine destek olma çabalarının bir yansımasıdır.
“Ramazan, sabır, dayanışma ve manevi arınmanın temsil edildiği önemli bir dönemdir.”
Ramazan Ayının Anlamı
Ramazan ayının anlamı, modern dünyada da büyük bir öneme sahiptir. Bu ay, Müslümanlar için bir manevi arınma ve ibadet dönemi olarak kabul edilir. Aynı zamanda Ramazan, sabrı ve dayanışmayı ön plana çıkaran bir aydır. Ramazan ayı, modern dünyada insanların birbirlerine destek olma, paylaşma ve yardımlaşma duygularını güçlendiren bir anlam taşır. Bu nedenle Ramazan ayının anlamı, sadece dini bir açıdan değil, aynı zamanda toplumsal bir boyutta da büyük bir öneme sahiptir.
Sıkça Sorulan Sorular
Ramazan ne zaman başlar?
Ramazan, İslam takvimine göre her yıl değişen bir tarihte başlar. Ramazan ayı, İslam takvimine göre 29 ya da 30 gün sürebilir.
Oruç tutmak zorunlu mu?
İslam’a göre oruç tutmak, ergenlik çağına ulaşmış ve sağlıklı durumda olan her Müslüman için farzdır. Ancak sağlık sorunları, seyahat durumu veya hamilelik gibi durumlarda oruç tutma zorunluluğu ortadan kalkabilir.
Oruç tutarken hangi davranışlardan kaçınılmalıdır?
Oruç tutarken yalan söylemek, kötü söz söylemek, kavga etmek gibi kötü davranışlardan kaçınılmalıdır. Ayrıca oruç tutan kişilerin cinsel ilişkiden uzak durmaları da gerekmektedir.
İftar ve sahur vakitleri nasıl belirlenir?
İftar ve sahur vakitleri, İslamî takvime göre hesaplanır. Bu hesaplama genellikle güneşin batışı ve doğuşu zamanına göre yapılır. Ayrıca İslamî kurallara uygun olarak, yerel alimler tarafından da belirlenebilir.
Ramazan boyunca hangi ibadetler yapılır?
Ramazan boyunca oruç tutulur, namaz kılınır, Kur’an okunur, sadaka verilir ve dua edilir. Ayrıca ramazan ayının son 10 gününde ise Kadir Gecesi’nde ibadetlerin arttırılması önerilir.
0 notes
Text
BENAZİR
gözlerin en iyi bişeydi benazir
en iyi bişeydi
fitneden fidye alırdım ben onlarla
onlarla ben çok yakışıklı bir herif olurdum
seviyorum seni iyisin… bunu iyi işit
seviyorum seni iyisin
sen cihanın bir yurdunun bir bucağında
oturduğun linç edilmiş bir minderde
o zemberek esmerliğinle öylece durursun bu bana yeter
bu bana yeter diyorum iyi işit
bu bana yeter ben bundan bir kısmet alırım
hükmü düşer metni kutsalın
amen pouya'nın sesinden kelam dinleriz sonra
neden olmasın dinleyelim benazir
inleyelim lisanımızca
gezmelere çıkaralım gökyüzünü
ve özeti olsundur ki
ölüm çok loş bir akıbettir ve politikayı zül addeder hamavet
yalanın nihayeti hüsrandır tenzih ederim seni
seni tenzih ederim sen ki bende bir hira hurisi
çok net görüyorum seni iyisin
ve bir bağ yolunda benazir
bir bağ yolunda azığımda haşlanmış yumurta ve kırmızı soğan
içimde ölmesine ihtimal vermediğim bir anne
on dört yaşında bir iyi çocuk ve bu cennete giden patika
çok aheste koşuyorum seni iyisin
sen iyisin ben bunu bilmişimdir
bu varlık endişesinden kurtarıldığım ay ışığında aklanmış gece
ve sabah ne candan karşılıyor beni
elbette seni
abdest almak ne ferah şeydir benazir
kal ki iyileşelim
kal ki bir serçenin kalbiyle vuralım nasın fikrini
ve yıldızlar
yıldızlar göğün göğsünde allahın şarkıları gibi
gözlerimi
gözlerimi bir gize taşırlarken
kalifiye bir acemi olarak ben
bir yufka ekmek kadarım
kadarımdır
olabildiğince hoş oluyorum seni iyisin
sen ki sabah sıfır dört sularında fena mavi bir gülsün
yaşamak için en ideal mezarlıksın benazir
en olağanüstü hal
bütün kedilerin ölsün
şimdi bunca nitelikli yaralarımızla birlikte
bir hayat sürmek değil bu bizimkisi
bir hayat sürünmektir benazir
madem ki kalbimiz göğsümüzde dölek durmuyor
dölek durmuyor gözlerimiz senin karşında
çıkarabilirsin onları kafeslerinden
yapabilirsin bunu pekala…olmaz sana zerre kinim
sen allah büyük olduğu için güzelsin benazir
ben allah güzel olduğu için çirkinim
şimdi bu bağ yolunda benazir
yolumdan çekilse dünya…çekilse kaygıdan yaratılmış ilahlar
sırtımı berrak bir yaşanmışlığa dayasam
sırtımı ve sırtımın sırrını
ne ferah bir gök olsa
ve ciğerlerimde nefesinden damıtılmış bir cennet ırmağı
bunlar hep olmuş hep olağan hep olacak şeylerdir
şimdi benazir
şimdi itaat kuşanmış bir hitapla
ve dahi bir inatla buyur
ve inzivaya çekilmeden önce gözlerin (yani şu karşımda duran iki tanrıcık)
bir tebliğ edasında…ki böyle olmasa da olur
ve dahi bir sanatla buyur
iyisin değil mi
ve bunu bütün seçkin köprüaltlarına duyur
umut ki tanrının yeryüzündeki tek vekilidir benazir
çok müreffeh ölüyorum seni iyisin
-payidar zaraman
0 notes
Text
HAYATIMDA ÖNEMLİ YERİ OLAN GERÇEK BİR DAVA ADAMI, TİMSAL ÜLKÜCÜ, "TANRI DAĞILARI KADAR TÜRK, HİRA DAĞI KADAR MÜSLÜMANIM DİYEN SERTENGEÇTİ İFADESİNİN TA KENDİSİ OLAN OSMAN YÜKSEL SERDENGEÇTİ'NİN ÖLÜM YIL DÖNÜMÜ. HAYRANI OLDUĞUM BÜYÜK DAVA ADAMINI RAHMETLE ANIYOR, MİNNETTARLIK DUYGULARIMLA DUALARIMI GÖNDERİYOR ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM.
Osman Yüksel Serdengeçti (d. 15 Mayıs 1917- Akseki, Antalya), (ö. 10 Kasım 1983- Ankara), Türk siyasetçi gazeteci.
Serdengeçti dergisinin sahibi ve Yazı İşleri Müdürü gazetecidir. Asıl adı Osman Zeki Yüksel'dir. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi öğrenciliği sırasında 1944 mayısında meydana gelen olaylara karıştığı için Hüseyin Nihal Atsız'la birlikte bir süre hapis yatmış, hapisten çıktıktan sonra öğrenim için aynı fakülteye başvurmuşsa da bu isteği reddedilince dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel'e hitaben yazdığı ve "Yüksek makamın alçak vekiline" diye başlayan yazı yüzünden yeniden hapsedilmiştir.
Hapisten çıkarak Toplam 33 sayı yayınlanacak olan ve birçok sayısı siyasi irade tarafından toplattırılacak olan Serdengeçti dergisini çıkartmış, dergideki yazılarından dolayı okuyucuları onu Serdengeçti olarak tanımlamışlar ve bu sebepten kendisi de sonradan Serdengeçti soyadını almıştır.
Osman Yüksel Serdengeçti, 1965-1969 yılları arasında Adalet Partisi listesinden Antalya milletvekilliği de yapmıştır. Partisine yönelttiği eleştiriler yüzünden bir süre sonra Adalet Partisi'nden ihraç edilmiştir. Milletvekilliği sırasında kravat takmadığı için uyarı almıştır, uyarıları dikkate alınmayınca genel kurula girişi yasaklanmıştır. Bu kez beline bağladığı kravatla içeri girmiş, yakasına takması gerektiğini söyleyenlere ise, “Kanunda nereye takılacağı belli değil. İstediğim gibi takarım” demiştir.[kaynak belirtilmeli] Necip Fazıl'ın yakın arkadaşlarından olan Serdengeçti hazır cevaplığıyla tanınır ve muhafazakar dünyanın en sevilen fikir adamlarındandır.Türkçülerin "Tanrı Türk'ü Korusun" demesi üzerine Serdengeçti "Tanrı Türk'ü, Allah da Müslümanı Korusun"diyerek bir döneme damgasını vurmuştur.
Müslüman Çocuğunun Şiir Kitabı
Radyo Konuşmaları
Akdeniz Hilalindir.
0 notes
Text
Ben Pirzeşaran!
Ben adaletin ve aranan mucizenin remziyim. Bana yolu düşenin hem bereketi, hem de lanetiyim.
İki elim adaletin terazisi. Bir elime ne koyduğun, adalet tepsisinde payına düşen cennetin ve cehennemin. Doğruluksa koyduğun sevin. Lütuf hazinesinin giriş anahtarı senin.
Zulümse koyduğun yan, ateşim sana dokunmadan yan. Zira ateşimin harı, zulme ram olan seni, yakar, yeniden doğurur, yeniden yakar. Sen bana heybende ki zulümleri sunmadan, önce kendini yak, yak ki azabımın cehennemi senin için sonsuz olmasın.
Ben Pirzeşaran!
Aklım ve kalbim lütuf ve cezanın eli. Aklımla oynar, yalanını saklarsan kendini hapsedersin ızdırabın labirentine.
Ama aklıma gerçeğin samimiyeti ve acının hüznüyle gelirsen, saplandığın labirentlerden de kurtulur, denizin asayla yarıldığı gibi açılan yollardan yürür kendi devletine kavuşursun. Kalbime sakın sahte sevgiyle gelme, yürek zarımdaki ayna, onu geri kalbine yansıtır. Sana sahte sevginin amansız zehrini zerk eder ve kurtulamazsın. Ama saf, yanmış ve tam olmuş, yaradılışın özünü bulmuş katıksız aşk ile gelirsen evren olursun ve kainatın sırlarına vakıf ederim seni. Ve evren diliyle konuşur, evrenle tavafta durursun. Ve hikmeti dinlersin ağaçtan, kuştan, dağdan, okyanustan.
Ben Pirzeşaran!
Adaletin ve aranan mucizenin remzi. Bir elinde zeytin ağacından asa, bir elinde hançer saplanmış elma.
Mazlumların savaşında, asayı okyanusa vuran da benim. Mazlumu zehirli elmayla uyutmaya çalışan zalimin döşüne hançeri saplayan da!
Ben Pirzeşaran.
Dilersen sana Hira olur, seni saklayan, nurlayan, ilim akıtan mabedin olurum. Dilersen doğruyu göremediğinde, sislerin arasında kalan, kaybettiğin yolu bulman için pusulan olur, feraset rotasında rehberin olurum.
Ama zalimin kılıcı ise elindeki, yer altında ki lav kuyularında, seni yok etmeyi bekleyen kederli sonun olurum.
Ben Pirzeşeran!
Dileyene lütuf, dileyene lanetim. Geldiğinde ne bulacağını bilmek istersen kalbinde ki yarattığın cennet mi, cehennem mi bakman yeterli.
Denizleri yaran asa da senin, elmaya saplanan hançer de. Cennetin de benim, cehennemin de. Tercih senin. ...
Ben Pirzeşeran!
Benim adaletim meleklerin kanatlarının dengesi gibidir. Melekler nasıl cinsiyetsiz, renksiz ise, nasıl ki nurları herkese ise ve nasıl ışıklarını dağıtıyorlarsa tarafsız beşere.
Öyle dağıtırım ben de adaleti mazluma, ahı kainatı ağlatan masuma.
1 note
·
View note
Text
Kendimi bildim bileli evliliğe uzak bir insandım . Sonra bunun bir yanılgı olduğuna karar verdim. İslamiyet penceresinden gökyüzüne baktım. Öyle derin ki mânası. Her konu mânaya çıkıyor ... Eş kelimesi sesteş bir kelime. Bir anlamı birbirinin aynısı ( çorabın eşi). Bir anlamı tamamlayan demek(yap-boz parçaları) Bizler hep ilk anlamda kalmışız gibi. Eş isteyince aynımız olmasını bekliyoruz lakin Güzel Kitabımızda Göz aydınlığı olarak ifade edebilen böylesine nazik bir anlatımla sunulan konu birbirinin aynısı demek olamaz bence. Evet kesinlikle bir tamamlama olmalı. Ama bu manevi anlamda olmalı. Zaten evlilik maddi dünyada anlamsız. Ama Mâna anlamında bir derin derya... Bir çocuğun kalbine beraber dokunulabilir,Hz .Ömer konuşulabilir saatlerce , kuşlara yem atılabilir ,Hayret makamına dair günlerce konuşulabilir. Şiirin bir mısrasına saklanabilinir ya da bütün dünya telaşlardan yorulduğunda dinlenecek bir küçük Hira olunabilinir.Özetlemek gerekirse dünyada huzuru bulabiriz. Mesele instagram hikayelerinden , balayından,şatafatlı düğünlerden ibaret değil ve olmamalı. İnanıyorum ve inanmanızı isterim mesele gerçekten çok değerli ve çok özel...
17 notes
·
View notes
Text
“HATİCE OLMAK NE GÜZEL...
Her farz namazın sonunda okuduğumuz,
"Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte yâze'lcelâli ve'l-ikrâm.” Sözünü söyler dururuz.
Ama, neden, niçin ve kimin dediğini ve anlamının ne olduğunu bilmeden söyleriz.
Malumunuz Mekke’ye yaklaşık 5 km. mesafede bulunan Hira (Nur) dağı 860 m. yüksekliği olan bir dağdır…
Hz. Hatice Validemiz, Efendimiz (sav)’i her zaman olduğu gibi damda beklerken yakınları:
“Ey Hatice neden böyle yapıyorsun, hava çok sıcak, yaşlı vücudun yorgun düşecek.”dediler.
O (Hz. Hatice) da “Benim efendim güneşin altında iken ben gölgede duramam.” diyerek eşler arası muhabbettin, bir olmanın ne manaya geldiğini bizzat yaşayarak göstermiştir.
Efendimiz (sav) Hirada bazen çok uzun süre kalırdı. Bu süre içinde Hz. Hatice Vâlidemiz bizzat Hira’ya kendisi yiyecek ve erzak taşırdı.
Evet, Hz. Hatice Vâlidemiz, muhterem eşi Hira Mağarası’na inzivaya çekildiğinde, yemeğini bizzat kendisi götürürdü. (5 yıl )
Peygamber Efendimiz (sav) bir gün Hira'da iken Cebrail as gelmiş,
Şu gelen kimdir diye sormuş ve
Hz. Hatice Validemizin Merve tepesinin olduğu yerdeki evinden yürüyerek Hiraya yemek ve temiz kıyafet getirdiğini söylemiş ve Allahu Tealanın Hatice Vâlidemize selamını iletmiş ve Cennette ona dinleneceği köşk vereceğini bildirmiştir.
Bunun üzerine hanımına kıyamayan Efendimiz dağdan aşağı inerek onu şimdiki Mescidi Icabe Mescidinin olduğu yerde karşılamıştır. Zira Hira Mağarası’na çıkan yolun meşakkatini bilir ve değerli eşine kıyamazdı.
Peygamberimize Hz. Hatice Validemiz yemek getirdiğinde, Peygamberimiz (s.a.v):
“Müjdeler olsun ey Hatice,
Allah sana selam söyledi.” deyince,
Çok zeki olan Hz. Hadice Vâlidemiz , (sen de Allah'a selam söyle dese olmayacak) en mükemmel olan şu şekilde selamı aldı ve cevapladı.
"Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte ve teâleyte yâ ze'lcelâli ve'l-ikrâm.”
Anlamı; (Allah'ım sen selamsın. Selamet de sendendir.
Ey celâl ve ikrâm sâhibi sen münezzehsin, sen yücesin)" derdi.
Hz. Hatice annemize Neden Hatice'yi Kübra ve Tahire dendiğini anlamak için bu yeterli...
Hatice olmak kolay değil...
Allah bizim aile yapımızdaki birlik ve sevgiyi Hz. Resülüllah ile Hz. Hatice annemizin birlik ve sevgisine uygun sürmesini bize ve neslimizi nasip etsin insaAllah."
......✍
12 notes
·
View notes
Text
HATİCE OLMAK NE GÜZEL...
Her farz namazın sonunda okuduğumuz,
"Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte yâze'lcelâli ve'l-ikrâm.” Sözünü söyler dururuz.
Ama, neden, niçin ve kimin dediğini ve anlamının ne olduğunu bilmeden söyleriz.
Malumunuz Mekke’ye yaklaşık 5 km. mesafede bulunan Hira (Nur) dağı 860 m. yüksekliği olan bir dağdır…
Hz. Hatice Validemiz, Efendimiz (sav)’i her zaman olduğu gibi damda beklerken yakınları:
“Ey Hatice neden böyle yapıyorsun, hava çok sıcak, yaşlı vücudun yorgun düşecek.”dediler.
O (Hz. Hatice) da “Benim efendim güneşin altında iken ben gölgede duramam.” diyerek eşler arası muhabbettin, bir olmanın ne manaya geldiğini bizzat yaşayarak göstermiştir.
Efendimiz (sav) Hirada bazen çok uzun süre kalırdı. Bu süre içinde Hz. Hatice Vâlidemiz bizzat Hira’ya kendisi yiyecek ve erzak taşırdı.
Evet, Hz. Hatice Vâlidemiz, muhterem eşi Hira Mağarası’na inzivaya çekildiğinde, yemeğini bizzat kendisi götürürdü. (5 yıl )
Peygamber Efendimiz (sav) bir gün Hira'da iken Cebrail as gelmiş,
Şu gelen kimdir diye sormuş ve
Hz. Hatice Validemizin Merve tepesinin olduğu yerdeki evinden yürüyerek Hiraya yemek ve temiz kıyafet getirdiğini söylemiş ve Allahu Tealanın Hatice Vâlidemize selamını iletmiş ve Cennette ona dinleneceği köşk vereceğini bildirmiştir.
Bunun üzerine hanımına kıyamayan Efendimiz dağdan aşağı inerek onu şimdiki Mescidi Icabe Mescidinin olduğu yerde karşılamıştır. Zira Hira Mağarası’na çıkan yolun meşakkatini bilir ve değerli eşine kıyamazdı.
Peygamberimize Hz. Hatice Validemiz yemek getirdiğinde, Peygamberimiz (s.a.v):
“Müjdeler olsun ey Hatice,
Allah sana selam söyledi.” deyince,
Çok zeki olan Hz. Hadice Vâlidemiz , (sen de Allah'a selam söyle dese olmayacak) en mükemmel olan şu şekilde selamı aldı ve cevapladı.
"Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte ve teâleyte yâ ze'lcelâli ve'l-ikrâm.”
Anlamı; (Allah'ım sen selamsın. Selamet de sendendir.
Ey celâl ve ikrâm sâhibi sen münezzehsin, sen yücesin)" derdi.
Hz. Hatice annemize Neden Hatice'yi Kübra ve Tahire dendiğini anlamak için bu yeterli...
Hatice olmak kolay değil...
Allah bizim aile yapımızdaki birlik ve sevgiyi Hz. Resülüllah ile Hz. Hatice annemizin birlik ve sevgisine uygun sürmesini,tüm müslüman alemine bize ve neslimize nasip etsin Amin
6 notes
·
View notes