#baba oğul
Explore tagged Tumblr posts
yurekbali · 1 year ago
Text
Tumblr media
“Bizi fotoğraflara geçirin!” diyor da başka bir şey demiyor şu ayçiçekleri. 🌻
20 notes · View notes
unsuzdusunurrr · 3 months ago
Text
Çünkü ben bu dünyanın nasıl bir yer olduğunu görünce üstüme öyle bir hüzün çöktü ki, altında bir çiçek gibi ezildim...
Onun için de bu masmavi dünyada, ne kokum kaldı ne de rengim...
6 notes · View notes
girift-denge · 2 years ago
Text
Tumblr media
10 notes · View notes
fotode · 1 year ago
Text
Büyük Balık (Film) izle
[tab: Part 1] [tab: Part 2]
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
sustun · 2 years ago
Text
Son kerpiç mezara konuluncaya kadar ümit devam ediyor
Geçen yıl babamı kaybettikten sonra kaleme aldığım bu metni, yıldönümü vesilesiyle istifadenize sunuyorum.
Bugün yine başka bir duygusal metinle karşınızdayım. Bu sefer biraz ağır bir doz olacak, önceden uyarayım. Geçtiğimiz günlerde sevgili babacığımı Rahmet-i Rahman’a uğurladık. Son iki yılı biraz yıpratıcı olmak üzere yedi yılın ardından kanser adı verilen yıkım ordusu ile giriştiği savaşı maalesef kaybetti. Yazıyı okurken; yedi yıl önce ilk teşhisin konulduğu an yaşadığımız yasın ilk evresi…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
yurekbali · 1 year ago
Text
Tumblr media
“Çok gerekli bir şeyi ararken ararken dalıp gittiğimiz olur ya bazen bir buluta, duvardaki bir çatlağa, ne bileyim işte, bir güvercinin boşluğu bir cennet gibi oymasına. Tam böyle mi bulurdum seni? Bulamaz mıydım yoksa? Çok sevmek sevmemenin içgüdüsel bir çılgınlığı mıydı acaba?” - Edip Cansever, Sera Oteli, II (Oteller Kenti)
12 notes · View notes
efsunca · 10 months ago
Text
Babası dedi ki
Hayatında üç şeyden taviz verme
En iyi yemeği ye
En iyi yatakta uyu
En iyi evde otur
Oğul: Biz fakiriz ama
Baba:
Acıktığında yemek ye
En iyi yemeği yersin
Çok çalış, yorgun uyu
En iyi yatakta yatarsın
İnsanların kalbinde yer et en iyi evde oturursun_________________________
Tumblr media Tumblr media
▒▒▒▒✿▒▒▒▒
219 notes · View notes
nesrin-c · 7 months ago
Text
"Eski duvar diplerinde karanlık sular
ay vurmuş gölgelenmiş kuytular
canım oğul, güzel yiğit
al gel kanlı gömleğini,
sana nasıl kıydılar?
ben bu yürek yarasını
bir gece elbistan'da duymuştum
bir külüstür mapusâne zindanların en kötüsü
gözlerinin moru vurmuş ak mendillere
bir kelepçe sabahı ki türkülerin en acısı
ben bu yürek yarasını
bir gece elbistan’da duymuştum
akşamlar bir karakuş gibi
sağılıp inerdi tenha yollara
yıldızlar dut kokardı iğdeler ay kokardı
öflez ışıkları yol boylarında osmanlı karakolların
tilkiler üşüşünce akşam yıldızıyla bağlara
kelepçemin karasına bir ak güvercin
nazlı nazlı, canım yiğit, süzüm süzüm,
canım oğul, gelip konardı
ben bu yürek yarasını
bir gece elbistan'da duymuştum
ekmek yedim su içtim, ben nasıl yadsıyayım
nurhak dağlarının hemencecik eteğinde o yerde
toprak kına gibidir etlidir damarlıdır
sanırsın balla yoğrulmuştur kehribar üzümleri
kütükleri hititlerden, kan gütmesi osmanlıdan
ekmek yedim su içtim, ben nasıl yadsıyayım
taze peynir gibi taze, sarı yabangülü sel��m
ya nasıl yadsıyayım o ishaklı selvilerde ayışığını
ya bu kanlı gömleği ben kime giydireyim?
ben bu yürek yarasını
bir gece elbistan'da duymuştum
sen nezaman büyüdün de
nezaman kaptırdın gönlünü o nurhak’lara
sen daha bebek bebek, sen daha baba baba
canım oğul, o kıraç topraklarımın yabangülü yiğidim
sen nezaman büyüdün de düştün yollara
yolunu mavi kargalardan toylardan sorar oldun?
hâlâ duruyor mu telefon tellerinde
o mavi kargaları maraş topraklarının
o karamuk çalıları, o çobandöşekleri,
o müslüman kayalar
beni sordun mu gözüm,
o kanlı toprakların menekşeli sabahlarından
çıkınımda kara zeytin bile yok
kara alman kelepçesi bileklerimde
ben bu yürek yarasını
bir gece elbistan'da duymuştum
bileklerim, canım oğul,
yeni yeni başladı sızlamağa
sen büyüdün de demek, düştün demek
o damar damar kınalı topraklara?
tüketmişim yirmi yılı,
canım yiğit, bir salkım üzüm gibi
ay vurmuş gölgelenmiş kuytular
canım oğul güzel yiğit
al gel kanlı gömleğini
sana nasıl kıydılar!
ben bu yürek yarasını
bir gece elbistan'da duymuştum"
#HasanHüseyinKorkmazgil
#Nurhak
#31Mayıs1971
#SinanCemgil, #KadirManga, #AlpaslanÖzdoğan
SAYGIYLA...
Tumblr media
121 notes · View notes
akinci · 8 days ago
Text
Tumblr media
Memleketin birinde bir töre varmış .
Her şey töreye uygun yapılırmış .
Buna göre elden ayaktan çekilip üretim dışı kalmış ihtiyarlar ücra bir köşede ölmeye bırakılıyormuş !..
Töreye uymayanlar ise ceza olarak öldürülüyormuş!..
Uygulama çok katıymış karşı çıkmak kimsenin aklının ucundan bile geçmiyormuş.
Bu ülkede bilge bir adam ve onu çok seven bir oğlu varmış.
Adam belirli yaşı aşınca, oğlu onu sırtlayıp, ormanın derinliklerinde bir yere getirip bırakmış.
Tam dönecekken
“Baba şimdi nasıl geri döneceğim, ormandan çıkışı nasıl bulacağım” diye sormuş.
Babası
“Oğlum” demiş. “Sen beni sırtında taşırken, ağaçlardan kuru dalları koparıp, geçtiğimiz yerlere bıraktım. Onları izleyerek yolunu kolayca bulursun !..”
Oğul içinden
“Bu adama kötülük yapılır mı” diye geçirerek kuru dallar sayesinde kolayca evine ulaşmış .
Babasının ormanda açlık ve susuzluktan ölmesine gönlü razı gelmediğinden, töreye, yasaya aldırmaksızın yiyecek içecek götürmeye başlamış !..
Günler günleri kovalarken, oğul her gidişinde, babasını ülkede olup bitenlerden haberdar ediyormuş.
Bir gün tellallar yollara dökülüp
“Her kim tokmaksız davul çalmayı başarırsa, hükümdarımız onu vezir yapacak” diye bağırmaya başlamışlar.
Oğul bunu babasına iletince yaşlı adam
“Bundan kolay ne var oğlum” demiş. “Davulun içine arı doldur, hükümdarın huzuruna çıkınca, davulu yuvarla, yeter!..”
Oğul da bunu yapmış ve vezirliği kapmış !..
Doğal olarak bunu babasından öğrendiğini de kimseye söyleyememiş !
Günler geçmiş, devran dönmüş, tellallar yine yollara koyulup
“Her kim külden urgan yapmayı becerirse, padişahımız ona sadrazamlık verecek” diye duyurmuşlar.
Tabii oğul yine babasına koşmuş.
Bilge, “Oğlum! Urganı taşa koyar üzerine gazyağı döküp tutuşturursun. Al sana külden urgan !..” demiş .
Böylece oğul sadrazamlık mührünü bu kez de kimseye kaptırmamış !..
Bir süre sonra yeni bir duyuru yapılmış
“Her kim kağıtta ateş taşırsa, hükümdarımız kızını ona verecek !..
Koca ülkede hiç kimse çözüm bulamayınca oğul, soluğu babasının yanında almış .
Bilge ona da çözüm bulmuş
“Çok kolay oğlum! Kağıttan bir fener yapar, içinde de mum yakarsın. Al sana kağıt içinde yanan ateş !..”
Oğul bu imtihanı da başarıyla geçince padişah
“Sen bunları kendi aklınla çözemezsin. Sırrını açıklarsan, hem kızımla evlendireceğim, hem de hiçbir ceza vermeyeceğim” demiş .
Babasını çok seven kadirbilir oğul da her şeyi açıkça anlatmış .
Padişah dikkatle dinledikten sonra
“Demek ki yaşlılarımızın beden güçlerinden değilse bile, akıl ve deneyimlerinden yararlanabilirmişiz” diyerek, töreyi kaldırmış !..
Değerli yazar Şadan Gökovalı'nın anlattığı masaldan çıkaracağımız payın açıklanması da, filozof Kant'tan gelsin
*Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir ...
Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır,
ama GÖRÜŞ AÇINIZ GENİŞLER.
Alıntı
22 notes · View notes
yasamsallik · 2 months ago
Text
Tumblr media
Bir erkek gidince;
Kentin tüm yolları çökmüş,
Dağları yan yatmış gibi olur.
Bir erkek gidince,
Raflarda kalır dizi dizi kitaplar,
çekmecede dosyalanmış evraklar,
ödenmiş senet koçanları, su, elektrik faturaları, banka dekontları,
maaş ekstreleri, taksit tarihleri, kalın bir defter içinde doğum günleri,
baş başa çekilmiş gülen resimler,
telefonlar, görüşme günleri, araba anahtarı, cep telefonu, dizüstü bilgisayar,
Boynunu büker kalır.
Bir erkek gidince;
Susar dış kapının gürültüsü,
Kahvaltı için ekmek almaya, gazete getirmeye giden olmaz.
‘Gelince ne gerekli?’ diye telefon eden,
‘Hazırlan, akşam gidiyoruz’ diyen,
‘Boyunbağım nerede?’
‘çoraplarım yıkanmamış mı?’,
‘Hani beyaz gömleğim?’,
‘Anahtarımı unuttum!’,
‘Sahi, saatim evde mi kalmış!’
‘Evlenme yıldönümümüz dün müydü?’ Sesleri eksilir..
Bir erkek gidince;
Ev kapanmaz ama ışıkları söner, karanlığa gömülür..
Bir erkek gidince bir evden;
Bir dede,
bir baba,
bir oğul,
bir ağabey,
bir dayı,
bir amca,
bir kuzen,
bir yeğen,
bir torun,
bir delikanlı,
bir sevgili,
bir yiğit,
bir savaşçı,
bir barışsever,
göklerden bir kartal,
ormandan bir aslan,
bir günün aydınlık kısmı,
beynin yarısı,
mevsimlerden yaz olanı,
kolun iş göreni,
ayağın adım atanı kesilir.
Kısacası;
bir erkek gidince yatağın yarısı buz kesilir...
Bekir ÇOŞKUN
Cemal Süreya Şiir Keyfi Sayfa
sından ALINTI'dır.
33 notes · View notes
alittlefurtheroutoftheway · 3 months ago
Text
Bursa'da Baba-Oğul Arasındaki Uyuşturucu Cinayeti
Bursa’da Uyuşturucu İle İlgili Baba-Oğul Cinayeti Bursa’nın Gürsu ilçesinde, uyuşturucu sattığı iddia edilen oğlu Zekeriya Demirci‘yi (37) öldüren ve tutuklu yargılanan Cemal Demirci‘ye (66), ‘Altsoya karşı kasten öldürmek’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ancak, Demirci‘nin duruşmadaki iyi hali ve hafifletici sebepler göz önünde bulundurularak cezası 17 yıl 6 aya…
0 notes
endergelisenataklar · 1 year ago
Text
"elindi, parmağındı./ etiydi bak tırnağının, ayırmıştın./ dokunduğun okyanusta ölü balıklar vardı, oltanın varoluşu senden öğreniliyordu./ uzanıyordun, uzuyordun. buna rağmen hep eksilmekten bahsetmektin sen biraz./ bu cümlenin tamlanamayışı, bu cümlenin anlam karmaşası, bu cümleyi kuran dilin bilinçsizliği./ sendin. ağaç gibi kök salan şu toprağa./ sendin. yayıla yayıla kendine çığır açan./ çağ kapatan, devir başlatan. sendin./ bütün günahları, sevapları odadan içeri almayış. sana sokulma tekrarı hep aynı yerden./ sana sığınma mucizesi, sendin o./ ölü sevinci, bereket inancı, kutsallık, rahmet. elindi. saçındı. tenindi./ irkildiğim yerden secdelendiğim omuz./ kırılan elmacık, gırtlaktaki adem./ havasını solumadığım cennet, havvasını tanımayan oğul, baba, erk./ hayat diye büyüdüğüm sendin. umut diye beslediğim./ saçlarından cennetime akan ırmak, kasığındaki yasak elma./ ben seni büyütürüm de devrilmekten korkarsın./ neden gözlerindeki putları yıkan muhammed değilim./ dokunan dudaklarıma mı kırıldı saçların. tenine değene mi in cindin hep./ elindi. saçındı. tenindi./ duvarıma değen herkes duvarımı yıktı. duamı duydun evimi yaktın./ dilinde gezdirdiğini anımsamıyorum. dudağına değeni önemsemiyorum./ beni bu yataktan sıyırıp dünyaya karıştıran, beni bu dünyaya sıkıştırıp hayale tıkayan./ ölmek için yaşamadığımın ispatı./ saçların. senindi./ parmaklarımdın./ tüm mucizelere rağmen şimdi. sırtını Kızıldeniz sanıp ortasına çukur açan musa oluveriyorum./ o mucizeden çocuk ve kadınlardan önce saçlarını kurtarıyorum./ saçlarını göğsümdeki kabe'ye doğru tara./ inanacağım."
45 notes · View notes
karlisayfa · 7 days ago
Text
Gerçek bir hikaye;
OĞUL : Baba Biz neden fenerliyiz ?
BABA : Benim babamda Fenerliydi. Onun babası da öyleymiş!
Türkiye'nin en büyüğü Fenerbahçe'dir. Ve hepimiz Fenerbahçeliyiz!
OĞUL: Hastane dönüşü Beşiktaş'ın maçına gidelim mi baba?
BABA : Neden oğlum? Hem orası çok kalabalık olur.. Doktorlar mikroptan uzak durmamız gerektiğini söylüyor biliyorsun.
OĞUL: Baba hiç senden bişey istedim mi şuana kadar. Hiç birşeyi yapamadın diye ağladın mı? Doktorların hep istediklerini yaptık. Bir kez ben istiyorum diye beni hastane dönüşü bu maça götürür müsün ?
BABA: Annene ve doktorlara söylemeyeceğiz ama.
OĞUL: Tamam. Saçlarımın döküldüğü belli olmasın. Beşiktaş şapkası da alırmısın peki.
BABA : Alırım oğlum. Sen ne istersen alırım. (Babamın yanaklarından birkaç damla yaş akar)
OĞUL: Neden ağlıyorsun baba? Beşiktaşlı olmayacağım?Sadece onların maçına gitmek istiyorum.
BABA: Eğer sen mutlu olacaksan. Beşiktaşlı da oluruz oğlum!
OĞUL: Biz o gün hastane dönüşü kaderimizi yol üstünde bulduk. Ben o gün simsiyah bir hayattan bembeyaz bir hayata babamın omzunda merhaba dedim. Çoğu doktor benim nasıl hangi şartlarda iyileştiğimi araştırdı. Ve bir çoğu 'bu sadece mucize' dediler.
O günden beri babam iyileşmemi Beşiktaş'a bağlar.
Bense babamın 'sen istersen Beşiktaşlı da oluruz oğlum' derken gözlerinde biriktirdiği gözyaşlarına bağlarım. Senelerdir hiç kaçırmadığım Beşiktaş maçlarında tedavi olduğumu ve o küçük çocuğun babasının omzundaki saçsız ama mutlu halini hissederim..
Seneler sonra 'Beşiktaşlı' yaşlı babamı maça götürdüm.. Yenemedik ama çıkışta 'iyi ki BEŞİKTAŞLIYIZ' dedik evimize dönerken.."
Tumblr media
Umarım her hasta kendi şifasına kavuşur.
8 notes · View notes
fotode · 1 year ago
Text
Büyük Balık (Film) izle
[tab: Part 1] [tab: Part 2]
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
kaan-bora-07 · 2 months ago
Text
🐺 Bir erkek gidince;
Kentin tüm yolları çökmüş,
Dağları yan yatmış gibi olur.
Bir erkek gidince,
Raflarda kalır dizi dizi kitaplar,
çekmecede dosyalanmış evraklar,
ödenmiş senet koçanları, su, elektrik faturaları, banka dekontları,
maaş ekstreleri, taksit tarihleri, kalın bir defter içinde doğum günleri,
baş başa çekilmiş gülen resimler,
telefonlar, görüşme günleri, araba anahtarı, cep telefonu, dizüstü bilgisayar,
Boynunu büker kalır.
Bir erkek gidince;
Susar dış kapının gürültüsü,
Kahvaltı için ekmek almaya, gazete getirmeye giden olmaz.
‘Gelince ne gerekli?’ diye telefon eden,
‘Hazırlan, akşam gidiyoruz’ diyen,
‘Boyunbağım nerede?’
‘çoraplarım yıkanmamış mı?’,
‘Hani beyaz gömleğim?’,
‘Anahtarımı unuttum!’,
‘Sahi, saatim evde mi kalmış!’
‘Evlenme yıldönümümüz dün müydü?’ Sesleri eksilir..
Bir erkek gidince;
Ev kapanmaz ama ışıkları söner, karanlığa gömülür..
Bir erkek gidince bir evden;
Bir dede,
bir baba,
bir oğul,
bir ağabey,
bir dayı,
bir amca,
bir kuzen,
bir yeğen,
bir torun,
bir delikanlı,
bir sevgili,
bir yiğit,
bir savaşçı,
bir barışsever,
göklerden bir kartal,
ormandan bir aslan,
bir günün aydınlık kısmı,
beynin yarısı,
mevsimlerden yaz olanı,
kolun iş göreni,
ayağın adım atanı kesilir.
Kısacası;
bir erkek gidince yatağın yarısı buz kesilir... 🤘
𐱅𐰇𐰼𐰚 🇹🇷 ( Türk ) 🐺
🇦🇿💞🇹🇲💞🇰🇿
𐱅𐰇𐰼𐰜 🇹🇷🤘 ( Türük )
🇰🇬💞🇺🇿💞💙
𐰏𐰇𐰲𐰋𐰀 ( Göçebe ) 🐎🇹🇷
🍎🐺🤘🍎
𐰘𐰇𐰼𐰜( Yörük ) 👪 🇹🇷
14 notes · View notes
mdnbsrn · 2 months ago
Text
Annem ameliyatlı kendisi yapamaz diye banyosunu ben yaptırdım az önce. Bir tuhaf hissettim kendimi yıllarca önce o beni böyle yıkıyordu şimdi ben onu yıkıyorum dedim kendi kendime. Bir video görmüştüm bir ara diyordu ki "baba oğlunu yıkarsa ikiside güler, oğul babayı yıkarsa ikiside ağlar" diye. Tam olarak böyle... Bir üzüntü oluştu içimde tarif edemiyorum... Rabbım başımızdan eksik etmesin 🤲
7 notes · View notes