#ayten mutlu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Benim gönlüm sadece sana ait_💙
__nefes aldığım sürece ve sonra da __
sadece sana ait olacak__!!
Bil istedim__!!
Öyle__!!
💙🥀🕊️ O kendini biliyor!💙
Huzurlu, keyifli vakitler diliyorum 🧚🕊️🦋
Mutlu akşamlar
Sevgiyle💙
77 notes
·
View notes
Text
Şimdi 7 yaşında olan kedim Ayten’i Tumblr’ın anasayfasını aşağıya kaydırırken görmüştüm. Görür görmez onu sahiplendirmeye çalışan kişiye (piggysaurus) mesaj atmıştım “ben onu alacağım” diye. Zor bir işti çünkü İstanbul’dalardı, oradan buraya arabayla getirebilecek ve yolculuk sırasında kediyle uğraşabilecek birini bulmamız gerekecekti, vb. Çevremdeki herkes de “dümdüz tekir yahu ne uğraşacaksın, dışarısı bunun aynısından dolu” deyip duruyordu ama öyle olmuyor işte; sahiplenmeye karar verdiğin kedinin fotoğraftaki bakışını, patisinin duruşunu bile sana özelmiş gibi algılıyorsun. O patiyi sen tut diye uzatarak poz vermiş öyle falan sanki, biraz tuhaf bir his. Neyse uğraştık ettik, Ayten buraya geldi hatta sonradan benim hatamdan ötürü bir sürü torun doğurdu, hepsi başıma kaldı ve şu an çok tekirli bir hayatım var ama biri bile hayatımdan eksik olsa hiç mutlu olamazmışım gibi hissediyorum, hala.
Herhangi bir aksilik çıkmazsa bugün Ecoş kediyi yine buradan biri sahiplenecek. Ben 14 senedir buradayım ve hep “Tumblr’ın bana kazandırdığı en güzel şey kedim” diyorum, umarım o da bunu diyeceği kadar çok sever onu. Heyecanlı ve duygusalız çocuklar 🥹
49 notes
·
View notes
Text
öpüyorum
öper gibi gözlerini son defa
ölüm gibi bir aşkın gözyaşlarını
Ayten Mutlu
2 notes
·
View notes
Text
Yaşasın Edebiyat
✍🏻 Hayrettin Geçkin
https://www.gundemarsivi.com/yasasin-edebiyat/
Ali Ekber Ataş’ın “Edebiyatta büyük ustaların yokluğu; dilde terbiyesizliği, eleştiride ölçüsüzlüğü, dikbaşlılıkta hadsizliği getirdi vesselam…” sözü üzerine neler gelmedi ki aklıma, aklımdan kimler geçmedi ki… Bir film şeridi işte, geçmişten bugüne…
Ataş’ın bu sözlerinden ötürü, onun yaşayan şair ve yazarlarımızdan en azından birkaçına veya bazılarına haksızlık yapıp yapmadığı konusunda herhangi bir polemik yaratmak niyetinde değilim. Kaldı ki, sözü çarpıcı bulduğumu, gerçeği tümüyle yansıtmasa bile altının önemle çizilmesi gerektiğini söyleyebilirim, hiç tereddüt etmeden. Yazımın bundan sonrası zaten öznel bazı şeyler. Oktay Rıfat’ın dediği gibi: “Çünkü hatıralar kuşlar gibi / Dal ister konacak…”
II
Kemal Özer öyle yapardı: Bakmışım ki, adresime belki de hiç dikkatimi çekmemiş, çekmeyecek, akıl edip okuyamayacağım bir ya da birkaç kitap göndermiş. Kemal Özer sayesinde sahi ne çok kitap okudum, ne çok yazıya ulaştım. Sanki kitap yüklerinin altında kalmış ne çok kitabı üste çıkarmışım öylelikle. Pek çok yazarın kapısını aralamışım, dünyalarına ortak olmuşum belli ölçülerde.
Ruşen Hakkı da yapardı benzer şeyleri: Özgür Kocaeli Gazetesi’ndeyken, yanına uğradığım kimi zamanlar daktilosunun altındaki çekmeceden çıkardığı adına imzalanmamış kitap veya dergilerden uzatırdı, karşılıklı çaylarımızı yudumladığımız sırada. Hınzır gülüşüne “Cahil kalmayasın” ifadesini katmayı da ihmal etmezdi, keyfi yerindeyse. Oda tenhaysa, son yazdığı şiirlerden birini okumuşsa, bu kez benim keyfime de diyecek olmazdı.
Hazır Kemal Özer ve Ruşen Hakkı’yı anmışken, aramızda olmayan Afşar Timuçin, Ahmet Uysal, Asım Bezirci, Güngör Gençay, Hıfzı Topuz, Fakir Baykurt gibi bazı isimleri de anmalıyım burada. Kişisel tarihimde önemli yer tutar çünkü her biri.
III
Günümüzde onlar gibi edebiyatçılarımız, sanat insanlarımız yok mu? Hiç de az değil sayıları bana kalırsa. En azından bir elin parmaklarını geçer. Üstelik bu sayı sadece benim söz ettiğim kişilerle sınırlı da değil…
İnsancıl Dergisi’ni, S. Cengiz Gündoğdu’yu ve Berin Taş’ı başa koymalıyım, aklımdayken. Neredeyse İnsancıl Dergisi ile birlikte, S. Cengiz Gündoğdu’nun ve İnsancıl’da yayımlanan kitapların pek çoğuna ulaştım. Felsefe, şiir ve eleştiri konusunda az emeği yok onların bana. İnsanın kendini besleyecek havzaları olması ne büyük varsıllık.
Tadımlık söyleyeyim: Liseli yıllarımda okuduğum Yakup Kadri’nin “Yaban”ı ile yeniden buluştum örneğin. Birkaç gün önce… “Yaban”, o zamanki birikimimle (birikimsizliğimle) okuduğum “Yaban”la aynı değilmiş meğer. Ve S. Cengiz Gündoğdu’nun adıma imzalayarak gönderdiği, “Türk Yazınında Gerçekçiliğin Temel Taşı” adlı önemli yapıtıyla şimdiden geçmişe doğru bakma denemelerine giriştim bu yüzden. Gelecek, geçmişe bakarak da görülebiliyormuş demek ki… Sağ ol Cengiz Hocam.
Yine beni gençlik yıllarımda Kıyı’ya çıkaran biri var ki, söz etmesem, adını anmasam dilim tutulur, kalemim susar. Şiir kör eder beni. Şimdiki Şiirimizin Yunus’u! Bildiniz hemen, Kıyı deyince anladınız. Ahmet Özer… Benim Ahmet Ağabeyim! Bu yazıyı kaleme almadan birkaç saat önce Sarmal Çevrim Dergisi’nin yedi sayısı birden ulaştı elime. Ahmet Ağabey işte! Huyudur böyle şeyler. Tutup kargolayıp göndermiş. Üstelik derginin bundan sonraki sayılarında yer almamı istiyor. Telefon görüşmelerimizde, yoklar hangi dergileri takip edip etmediğimi. Uzaktan kulağımı çeker noksanımı bulursa. Bir kitabımı okuyup değerlendirdiği yazısından sonra arayıp; “şiirlerinde, bir sıfatını çok kullanıyorsun” diye uyarmamış mıydı beni! Kime kime böyle yakın olur, can olur!
IV
Bu yazıyı sürdürecek olsam, yaşayan, edebiyat dünyamızda yer tutan isimlerden, şair ve yazarlarımızdan ne çok insanı anmam gerekir: Ayten Mutlu, Abdulkadir Paksoy, Ahmet Günbaş, Celal Karaca, Dilek Değerli, Fehmi Enginalp, Hasan Hüseyin Yalvaç, Kadir İncesu, Kemal Gündüzalp, Metin Turan, Nebil Özgentürk, Osman Bozkurt, Nusret Ertürk, Sezai Sarıoğlu, Şener Aksu, Şeref Bilsel… Hayır, hayır, isimleri sıralamakla olmaz. Buraya sığmazlar çünkü.
İki şeyi belirterek bitireyim en iyisi:
Andığım, anamadığım isimlerden bazılarıyla edebiyat üzerine, şiir üzerine, dünyayı anlama ve anlamlandırma üzerine büyük tartışmalar var anılarımda. Yani edebiyat dünyamız hepten kötü değil. Işıklı, umutlu bir dolu insan var.
Kimseye haksızlık etmek istemem ve istemiyorum da. Bu yüzden de insanı aramak için işe kendimden başlamaktan başka bir yol gelmiyor aklıma.
Yaşasın edebiyat!
Hayrettin Geçkin
0 notes
Text
İki Yabancı
Veda
Gizem ile okuldan çıktık eve doğru gidiyorduk ki bize doğru seslenen Ecrin yani benim kardeşimdi.Biz sesin geldiği yöne doğru baktık ama hem sesi hemde konuşma tarzı bizi birazcık da olsun şüphelendirdi.Ben hemen sordum;İyi misin?Bir şey mi oldu?Ecrin söylermisin.Ecrin biraz ürktü onu korkutmuş olmalıyım ki Ecrin kekelemeye başladı.Tabi ki ben ve Aynur merakımızı saklayamadık.Ecrin hemen söze girdi.Annem seni istiyor hemen gelmelisin.Biz Ecrin daha cümlesini tamalayamadan koşar adım benim eve gittik.Herkes neden bizim eve toplanmıştı ne oluyordu.Herkesin yüzünden düşen bir parça yaş.Ben gelmeden önce bir şey yaşanmıştı ama ben hala ne olduğunu çözememiştim.Annemi gördüm yere yıkılmıştı ağlıyordu.Kucağında ablam ve babam vardı.Babam kanlar içinde yerde yatıyordu.Ablam ise baygındı ve kafası kanıyordu .Bu ne demekti şimdi.Beynimin içinden ve komşulardan duyduğum tek cümle baban ve ablan öldü!Başta inanmadım o ihtimali düşünmedim bile.Ben beynimin içindekileri ve komşuların dediklerini umursamamaya çalışsamda ağladığımı gizleyemiyordum.Annem bu sefer daha hıçkırrarak ağlıyordu sanki.Aynur da oradan siz ne saçmalıyorsunuz olamaz böyle bir şey diye komşulara bağırıyordu.Bense ayakta dikelmiş annemin kucağında kanlar içinde yatan babama ve baygın olan hasta kardeşime bakıyorudm.Dayanamayıp anneme doğru eğildim ve kardeşimi kollarımın arasına aldım.baygındı ama olsun onun sıcaklığını hissedebilmek bile güzeldi.Şimdi ne olacaktı.Bir an annem ile göz göze geldik.Dayanamayıp annemin göz yaşlarını silmeye başladım ve ona sımsıkı sarılarak ağlamaya başladım.Sanki yer yarıldıda yerin içine girdim hem ağlıyordum,anneme sarılıyordum hemde sebepsiz yere titriyordum.Çünkü canımdan çok sevdiğim ailemin bir parçası olan iki kişiyi kaybetmiştim.Bunu düşünmek bile anneme daha çok sarılmama sebep oluyordu.Bir ara bir el uzandı sanki ama ben umursamadım.Furkandı o da haberi almış olmalı ki nefes nefeseydi.Uzun bir süre sonra ben artık annemin o sıcacık kollarından uzaklaşıp arkama döndüm.Ambulans gelmişti bana lütfen çekilir misiniz?dediğini duydum.Ve tabiki işlerini yapmaları için kenara çekildim.Babam ve kardeşimi annemin kucağından alıp sedyeye koydular ve hastanenin yolunu tuttular.Furkan benim halimi görmüş olmalı ki yanıma gelip.Onlar ölmedi Yaren onlar da en az senin kadar güçlüler,bunu sakın unutma;Ben ona hiç umut yokmuş gibi ve ne diyeceğimi bilemeyerek ,ağlamaktan gözleri ağrıyan bir kız haline döüşmüştüm.Sonra uzun bir süre Furkan’a ve onun şımarık kardeşi Gizem e sımsıkı sarıldım.Evet haklıydı galiba belkide ben hemen karalara bağlamıştım kim bilir ama onları o şekilde gördükten sonra hayal kırıklığı ve umudu kırılmış kız çocuğu haline dönüşmüştüm.Ambulansın arkasından bizde hemen Ayten teyzelerin arabasına binip ambulansı takip ettik.Hataneye sonunda gelmiştik.Onları acil odasına aldılar bizse dışarıda bekleyerek umut ediyorduk.Annem çok kötüydü sanki bıraksan yıkılacaktı .O da umut bekler gibi kendini teselli etmeye çalışıyordu ama sanki birazda beceremiyor gibiydi.Sanırsam iki saat sonra kapı açıldı doktor bize baktı. Biz hemen doktorun etrafına üşüştük doktorsa üzgün bir ifadeyle sanki bize nasıl söyleyeceğini düşünür gibiydi ama hemen toparladı ve işte o dünyamı karatan cümleyi kurdu; Maalesef ikisnide kaybettik.Kısa bir şokun ve umutsuzluğun ardından çığlıklar beklediğimden geç gelmişti sanki.Ne olduğunu anlamak için anneme döndüm ama o çoktan hastaneyi inleten sesiyle bağırıyordu.İşte o zaman anladım onlar artık hayatımdan çıkmıştı,artık beni mutlu eden ailem sanki parçalanmıştı.Ne olcaktı şimdi.Herkes kısa bir şok geçirdikten ve ağladıktan sonra kabullenmiş olacaklar ki sustular.Ecrin bana sımıskı ağlayarak sarılıyordu bende ona karşılık verdim.Doktor gitmişti hemen arkasından iki tane sedye ve ikisininde üstü örtülü bir biçimde önümüzden hızla yürüyüp gitti tıpki hayattada olduğu gibi.Bize iki ölü bedeni gösterdiler. Wattpap den okursanız daha iyi olur
0 notes
Text
Mersin'de emeklilere Büyükşehir desteği
https://pazaryerigundem.com/haber/176475/mersinde-emeklilere-buyuksehir-destegi/
Mersin'de emeklilere Büyükşehir desteği
Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi bünyesinde faaliyetlerini yürüten Emekli Evleri, yaş almış yurttaşların ikinci baharlarını daha sosyal ve aktif geçirmelerini sağlıyor. Halkkent Sosyal Yaşam Merkezi bünyesinde yer alan Emekli Evi üyeleri, bu kapsamda Darısekisi Örnek Köyü’nü gezdi.
MERSİN (İGFA) – Darısekisi Örnek Köyü’nde güzel havanın tadını çıkaran emekliler hem yürüyüş yaptı, hem de birlikte yemek yedi. Ortanca Sokak’ta dolaşan ve rengarenk evlerin önünde hatıra fotoğrafı çektiren emekliler, hep birlikte eğlenmenin de tadını çıkardı. Hem hareket etme hem de sosyalleşme imkanı bulan katılımcılara, Sağlık Dairesi personeli de eşlik ederek şeker ve tansiyon ölçümü yaptı.
“TEMEL HEDEFİMİZ OTURAN DEĞİL, HAREKET EDEN BİR EMEKLİLİK SÜRECİ”
Büyükşehir Belediyesi Halkkent Emekli Evi Sorumlusu Çağdaş Yeter, emeklilerin daha sosyal ve daha aktif olması için bu tür geziler düzenlemeye devam edeceklerini anlatarak, “Mersin Büyükşehir Belediyesi Halkkent Emekli Evi olarak, emekliler arasında birlik beraberliği güçlendirmek ve onlara hareket kazandırmak amacıyla, şehrimizin görülmeye değer yerlerinden biri olan Darısekisi Örnek Köyü ve Ayvagediği Yaylası’na gezi düzenledik. Temel hedefimiz oturan değil, hareket eden bir emeklilik süreci. Daha sosyal ve daha hareketli bir yaşam için, emekli tüm vatandaşlarımızı Emekli Evi’ne bekliyoruz. Bu etkinlikle beraber, yaz gezilerinin de açılışını yapmış olduk” ifadelerine yer verdi.
İKİNCİ BAHARLARINI YAŞAYAN EMEKLİLER, BÜYÜKŞEHİR’İN ETKİNLİKLERİNDEN ÇOK MEMNUN
Halkkent Emekli Evi üyelerinden Ayten Küçükdağ, “Günümüz çok güzel ve eğlenceli geçti. Yemeğimizi yedik, çaylarımızı içtik. Emekli Evi, bizim için bulunmaz bir nimet. Böyle bir yer açtıkları için çok teşekkür ederiz” dedi.
Büyükşehir sayesinde çok güzel bir gün geçirdiğini söyleyen Fatma Türk, “Vahap Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Burada gezince kendimi İzmir Şirince, Söke, Marmaris gibi turistik alanlarda hissettim. Bize her türlü imkanı sağlıyorlar” diye konuştu.
Doğada vakit geçirmeyi çok sevdiğini ifade eden Sabri Saray, “Bugün Darısekisi Köyü’nde geziyoruz, eğleniyoruz. Arkadaşlarla bol bol vakit geçiriyoruz. Çok güzel, harika olmuş. Doğada yürümek çok güzel” ifadelerine yer verdi.
Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen birçok geziye katıldığını söyleyen Hüseyin Güler, “Her zaman için Vahap Seçer’e teşekkür ediyorum. Bize yaşlılığımızı gerektiği gibi yaşatıyor. Gerçekten sonbaharımızı yaşıyoruz. Güzel havada oturduk ve eğleniyoruz. Her türlü hizmet yapılıyor” dedi.
Peruze Berki ise, “Doğayla iç içe olmak o kadar güzel ki. Çok mutlu oldum. Yemeklerimizi yedik, çaylarımızı içtik, oyunlarımızı oynadık. Başkanımız Vahap Bey’e, bize sunduğu katkılardan dolayı çok teşekkür ediyoruz. Bu gezilerin devamını dileriz” diye konuştu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HALI DOKUMA KURSU MESLEK EDİNDİRİYOR
Malatya Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı eğitim merkezlerinde açılan meslek edindirme kursları devam ediyor. Bu bağlamda çeşitli dallarda açılan meslek edindirme kursları yoğun ilgi görüyor. El sanatları ve kültür-sanat kurslarının kursiyerlerinin büyük bölümü ev hanımlarından oluşuyor. 2023-2024 eğitim-öğretim dönemi boyunca kurslarda yaklaşık 1500 kursiyere eğitim veriliyor. Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Halk Eğitimi Müdürlüğü koordinasyonu ile açılan kurslar arasında faaliyet gösteren Halı Dokuma Kursu da vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor. Kursiyerler el sanatlarını öğrenerek, yurt dışına sattıkları halılarla aile bütçelerine katkı sağlıyorlar. Bu anlamda Ş. Ahmet Kocabay Eğitim Merkezi’nde devam eden Halı Dokuma Kursu’nda halı kesim programı gerçekleştirildi.
‘HALILARIN DİLİ OLUYORUZ’ Eğitim merkezinde gerçekleştirilen faaliyetler hakkında bilgi veren Usta Öğretici Ayten Kurşun, “Geçmişten esinlenerek, ilmek ilmek halı dokuyoruz. Burada çok mutluyuz. Duygularımızı halıya yansıtıyoruz. İçimizden gelen her şeyi halıya da işliyoruz. Bir nevi halının dili oluyoruz” dedi. Kursa katılan anne-kız ise kurs merkezinin ilham kaynağı olan kursiyerleri arasında yer alıyor. Henüz üniversite öğrencisi olan Sıla Dertli, hem okuyup hem de halı dokuyarak kendini mesleki anlamda da yetiştirmek istediğini söyledi. Sıla Dertli, “Üniversite tercihlerimi yapmadan önce annemle birlikte kursa gelmek eğlenceli geliyordu. Boş zamanlarımda ya da okul çıkışında kursa geliyordum. Şu anda üniversitede okuyorum. Kursta ufak tefek harçlığımı da çıkarıyorum” şeklinde konuştu.
Anne Songül Dertli ise kızı Sıla Dertli’yi halı kursuna teşvik ettiği için çok mutlu olduğunu belirterek, “Eğitim merkezinde halı dokurken arkadaşlarla daha iyi zaman geçiriyorum. Öğrencilerimiz katılıyor. Kızımı da halı kursuna teşvik ettim. Bizim için iyi bir çalışma ortamı. İlkokulu bitirdiğimden beri halı dokuyorum” sözlerine yer verdi. Ayrıca Ş. Ahmet Kocabay Eğitim Merkezi’nde 5 ayda dokuması tamamlanan 4 m2’lik halının gelenek gereği kesimi de gerçekleştirildi. Read the full article
0 notes
Link
Dünyaya seslendiğimiz yer: tabii! 💚 Veysel'in iyileşmesi bütün kasabayı mutlu ediyor 😌 107. Bölüm Fragmanı Sizlerle 🎬 #GönülDağı yeni bölümleriyle her cumartesi saat 20.00’de #TRT1’de! Bozkırda bir Anadolu masalı #GönülDağı her cumartesi #TRT1’de! Berk Atan, Semih Ertürk, Cihat Süvarioğlu, Ecem Özkaya, Nazlı Pınar Kaya, Ferdi Sancar, Ali Düşenkalkar, Erdal Cindoruk, Gülhan Tekin, Feyza Işık, Ege Aydan, Eser Eyüboğlu, Şebnem Dilligil, Yavuz Sepetçi, Nuri Gökaşan, Hazal Çağlar, Serkan Kuru, Hüseyin Sevimli, Çiğdem Aygün, Ulviye Karaca, Ayten Uncuoğlu, Zümre Meğreli, Öznur Yağcı, Güliz Aybay, Sait Seçkin, Sevilay Gültekin, Hande Nur Tekin, Beril Karademir, Samet Arda Mercan, Ali Toptaş, Sercan İnceer, Mücahit Koçak, Cengiz Sezgin, Melis Sevinç, Eren Can Vurucu, Faruk Karagül, Özlem Mert Köseoğlu, Kadir Bertan, Mustafa Şahin, Ulaş İnan Torun Gönül Dağı Resmi Facebook Sayfası: Gönül Dağı Resmi Twitter Sayfası: Gönül Dağı Resmi Instagram Sayfası: ------------------------------------------- TRT 1 Resmi Facebook Sayfası: TRT 1 Resmi Twitter Sayfası: TRT 1 Resmi Instagram Sayfası: TRT 1 Resmi YouTube Kanalı: TRT 1 Resmi Tiktok Sayfası:
0 notes
Link
Dünyaya seslendiğimiz yer: tabii! 💚 Veysel'in iyileşmesi bütün kasabayı mutlu ediyor 😌 107. Bölüm Fragmanı Sizlerle 🎬 #GönülDağı yeni bölümleriyle her cumartesi saat 20.00’de #TRT1’de! Bozkırda bir Anadolu masalı #GönülDağı her cumartesi #TRT1’de! Berk Atan, Semih Ertürk, Cihat Süvarioğlu, Ecem Özkaya, Nazlı Pınar Kaya, Ferdi Sancar, Ali Düşenkalkar, Erdal Cindoruk, Gülhan Tekin, Feyza Işık, Ege Aydan, Eser Eyüboğlu, Şebnem Dilligil, Yavuz Sepetçi, Nuri Gökaşan, Hazal Çağlar, Serkan Kuru, Hüseyin Sevimli, Çiğdem Aygün, Ulviye Karaca, Ayten Uncuoğlu, Zümre Meğreli, Öznur Yağcı, Güliz Aybay, Sait Seçkin, Sevilay Gültekin, Hande Nur Tekin, Beril Karademir, Samet Arda Mercan, Ali Toptaş, Sercan İnceer, Mücahit Koçak, Cengiz Sezgin, Melis Sevinç, Eren Can Vurucu, Faruk Karagül, Özlem Mert Köseoğlu, Kadir Bertan, Mustafa Şahin, Ulaş İnan Torun Gönül Dağı Resmi Facebook Sayfası: Gönül Dağı Resmi Twitter Sayfası: Gönül Dağı Resmi Instagram Sayfası: ------------------------------------------- TRT 1 Resmi Facebook Sayfası: TRT 1 Resmi Twitter Sayfası: TRT 1 Resmi Instagram Sayfası: TRT 1 Resmi YouTube Kanalı: TRT 1 Resmi Tiktok Sayfası:
0 notes
Note
Ben sana şimdi birkaç tane daha şarkı önereceğim bebiş arada beğendiğin çıkar belki ayten alpman son bir defa , ayçin asan vurgun, tuğkan dön
bunları açıp uyuyayım artık ben teşekkür ederim şarkı dinledikçe mutlu oluyomm
0 notes
Text
CHP izmir’de kimler milletvekili Aday Adayı?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), milletvekilliği aday adaylığı için belirlediği sürenin bugün dolmasıyla birlikte 210 kişinin başvurusunu kabul etti. Bu sayı, CHP tarihindeki en yüksek sayısı oldu. CHP, milletvekilliği aday adaylığı için erkeklerden 30 bin lira, kadınlar ve engellilerden ise 15 bin lira katkı ödeme istedi. CHP’li isimlerin arasında Atila Sertel, Tacettin Bayır, Murat Bakan, Ednan Arslan, Tuncay Özkan, Mahir Polat, Bedri Serter, Özcan Purçu, Kani Beko ve Kamil Okyay Sındır bir önceki dönem Meclis’te görev almışlardı.
CHP'nin aday adayları
Rıfat Turuntay Nalbantoğlu, Gülseli Saatci, Safiye Zengin, Fecri Fikret Çelik, Tahsin Albayrak, Sema Pekdaş, Serpil Aşar, Kazım Yevimli, Tacettin Bayır, Murat Bakan, Ednan Arslan, Yusuf Serkan Çağlar, Eren Can Çelikkol, Güldem Atabay, Fulya Alçay, Sefer İpekci, Yaşar Erdoğdu, Adil Aydın, Ali Hıdır Uludağ, Menderes Çevrim, Gürsel Köse, Mürteza Çiçek, Birgül Değirmenci, Özgün Utku, Ahu Tahmilci Kalaycıoğlu, Mahir Alp, Mehmet Türkbay, Gürsel Özgür, Erkut Tamay, Saniye Nazik Işık, Zekiye Seda Sönmez, Sibel Uyar, İlker Alkız, Muhsin Kurt, Tapdık Emre Ökçün, Şahbal Aras, Serpil Öztürk, Devrim Barış Çelik, Mehmet Şakir Başak, Evren Laçin, Tuncay Özkan, Abdullah Cıstır, Ezgi Deniz Uranga, Şehmus Kayapınar, Ayşenur Demir, Kadircan Aydar, Nahide Demir, Musa Çam, Aydın Özcan, Selim Serdar Çağlı, Mehmet Sabri Fırat, Muhammet Ali Taşdemir, Birsel Yanılmaz Kaya, Kadir Çelenk, Ayşe Tuzlacı, Yüksel Yalova, Ali Yılmaz, Gökhan Yıldız, Misket Dikmen, Onur Utkan İlgi, Şevket Keser, Tahir Naci Akın, Canan Güllü, Mustafa Baydar, Zübeyde Nisa Karabacak, Ferhat Özmen, Levent Yetkin, Derya Tüjen, Haşim Koyun, Semiha Aslan Fletcher, Bekir Çakmak, Leman Deveci, Mahir Polat, Alev İldeniz, Nurgül Uçar Aktuğ, Selahattin Balta, Aytekin Yaz, Ekin Arık Özer, Hasan Sani Güneş, Emine Elgün, Murat Serdar Koç, Ebru Okay, Şener Akdemir, Umut Güngör, Armağan Tokdemir, Mustafa Ali Fırtına, Arif Fatih İlkeremek, Esin Doğan Metin, Mehmet Gönenç, Mahmut Eskiyörük, Ali Talay, Elfin Tataroğlu, Tanju Çelik, İsmail Altunkalem, Dursun Türkekul, Bedri Serter, Deniz Hozan, Engin Avunç, Çiğdem Kayacan, Özcan Durmaz, Fecri Alparslan, Ali Timis, Recep Çevik, Ilknur Ağaçdiken, Mehmet Can, Melike Özdemir Ballı, Emine Helil İnay Kınay, Filiz Taçbaş, Zeynel Tekin Hüseyin Şengül, Fisun Şenuzun Aykar , Rahmi Aşkın Türeli, Nurşen Balçi, Ömer Mustafa Özal, Feyza Tiryaki, Melih Tiraş, Doğukan Demir, Taner Doğan, Sami Şen Kamil Okyay Sındır, Murtaza Çağlar, Hamdi Halis, Hakan Yazar, Öznur Kılıç, Alptuğ Sercan Gençtürk, Hüseyin Sabit Can, Bayram Ali Yukarı, Nehir Güler, Tanju Cenize, Alaz Tan, Çeto Çamlıbel, Özgür Ali Karaduman, Muhammet Ibrahim Timur, Zafer Doğan, Ali Ihsan Akyol, Zekeriya Mutlu, Esma Armağan Ergün, Atilla Sertel, Mualla Akgün, Mustafa Kemal Öcal, Zeynep Altın, Nüsret Doğan Albayrak, Ismail Aysal, Turabi Değerli, Hüseyin Sezer, Cafer Konca, Alaaddin Kurt, Selma Saka, Ali Geyik, Emine Dendiz Başkurt, Hamdi Cemal Yilman, Faruk Bulut, Ayten Ekmekçi, Semra Canpolat, Şadiman Şenbalkan, Şafak Sol, Mehmet Salih Kadioğlu, Banu Özdemir Burak Kotan, Mehmet Necati Çetiner, Özcan Purçu, Hasan Arslan, Ayten Gülsever, Haci Ramazan Işıldak, Yaprak Yalçın, Osman Gölcük, Ibrahim Vural, Sevda Erdan Kılıç, Turgay Bozoğlu, Zeki Korkutata, Zait Yanar, Turgay Kaya, Ahmet Ersagun Yücel, Menekşe Ercan Pekel, Işıl Şanal Akgül, Halit Ensarioğlu, Erdoğan Çeçen, Aslı Ceren Tekışık, Dursun Yılmazkaraosmanoğlu, Ali Ercan, Ali Paşa Tan, Birsen Bayar, Aykut Teker, Mehmet Yıldız, Baran Seyhan, Serkan Demirel, Süleyman Sabri Polat, Mehmet Emin Nehrozoğlu, Kürşad Yılmaz, Onur Akın, Şevket Atalay Hakkaömeroğlu, Çağdaş Arslan, Nurettin Kizilkan, Deniz Yücel, Erdal Duman, Gülden Aslı Değirmenci Nilüfer Çınarlı Mutlu, Hüseyin Mutlu Akpınar Haydar Öztoprak, Nilay Kökkılınç, Altan İnanç, Sebahattin Özdemir, Hüseyin Saygili, Zeki Gürtürk Diyarbakir, Kani Beko, Ibrahim Dönertaş, Yolcu Bilginç, Burak Akkol, Banu Gençkan, Orhan Selim Bayraktar. Read the full article
0 notes
Text
Güller Arasın Seni Bensiz Gören Olmuş
✍🏻 Nevin Aker
https://www.gundemarsivi.com/guller-arasin-seni-bensiz-goren-olmus/
Ne zaman bu şarkıyı duysam, demir yolunun kenarında bir ekin tarlası canlanır gözümde. Kırmızı gelinciklerin süslediği, baş vermiş buğday tarlasının kenarında ya da ortasında bir genç kız. Çiçek desenli büzgülü eteği, beyaz bluzunun yakasına dökülen siyah saçları ile başaklarla dans edercesine bütünleşmiş bu zeytin gözlü kız benim Ayten ablam.
İlerideki yıllarda defalarca görüşmüş olmamıza rağmen belleğim onu sadece böyle anımsamakta inat ediyor.
Çok küçük olmama rağmen, çocukça sezgilerimle giderken beni yanında götürdüğü
demir yolu kenarında, konuştuğu genç adamın onu üzdüğünü (ayrıldıklarını) biliyordum.
Sonrasında zeytin gözlü kız okulunu bitirdi, bir kamu kurumunda işe başladı ve yaşadığı şehri terk etti ve uzun zaman evlenmedi, evlendiğini duyduğumda 50 yaşında idi.
Yaşamın zorlu koşulları hepimizi farklı yerlere savursa da bazı kişileri unutmak mümkün olmuyor, hele çocuksanız ve o insan size davranışları ile bir prenses olduğunuzu hissettiriyorsa asla unutamıyorsunuz.
Ve biz birkaç gün önce zeytin gözlü ablamla konuştuk.
Kuzenim verdi telefonunu, sosyal statüsü gereği oldukça iyi bir huzur evinde kalıyordu. Doğal olarak sesimi algılayamadı. “Size bir soru, neden güller arasında şarkısını duyunca hep sizi hatırlıyorum?”
“Ben o şarkıyı çok söylerdim gençliğimde” dedi ve hemen arkasından Nevin diye çığlık attı.
Uzun uzun konuştuk, 70’li yaşlarda olmasına rağmen belleği son derece iyi ve sesindeki tınıdan yaşam sevincini algılanıyordu.
Çok mutlu bir evliliği olmuş, eşini birkaç sene önce kaybetmiş. “Biliyor musun yaşamdaki tek pişmanlığım geç evlenmiş olmam” dedi.
O cümleden anladım ki, hemen hemen her kadının yanılgısı olan aptal aşk hikayeleri bir yana yaşamda evlat sahibi olmak bir kadının en büyük değeri…
Benim zeytin gözlü ablam resim yapıyor, yakında sergi açacak, umarım sergiye yetişebilirim ve sonrasında genlerimizin bize armağanı olan yaşama direnci ile birlikte bodrumdan başlamak üzere uzun bir tatil planladık. 🙂
Nevin Aker
0 notes
Text
Telefonda
Ayten Mutlu
beni hiç merak etmemiştin sen
şimdi ben merak ettim,
sana ne oldu?
bu tınıyı bir yerden tanır gibiyim
gecenin bıçakları kalbime saplanırken
sözlerinden sesime dökülen yorgunluğu
hiç merak etmemiştin
kış güneşlerinin ağaçlarından
koparılmış bir yaprağın sarındığı uykuyu
ne zaman yağmurla insem ormanlarına
senin dallarında kuşlar uyurdu
ne oldu?
birdenbire anımsamış gibisin
bir yaz gecesi estiğin fırtınada
buzulun içine gömdüğün ruhu
beni hiç merak etmemiştin sen
küheylan bir rüzgar gibi çekip giderken
hiç merak etmemiştin savurduğun külleri
demiştin ya, unut beni
su bile dönüp bakmaz geçtiği kıyılara
beni eksik bir çan gibi
gömmüştün sesimden uzak uğultulara
şimdi ne oldu?
anlıyorum, seni de terk etmiş sevdiğin biri
üzülme,
ateş yakar ve söner
ve açmaya devam eder kır çiçekleri...
Ayten Mutlu
1 note
·
View note
Text
Beylikdüzü Belediyesi’nden Anneler Günü şenliği
https://pazaryerigundem.com/haber/170804/beylikduzu-belediyesinden-anneler-gunu-senligi/
Beylikdüzü Belediyesi’nden Anneler Günü şenliği
Beylikdüzü Belediyesi, Anneler Günü’nü ilçenin birçok noktasında düzenlediği renkli etkinliklerle kutladı. Tüm güne yayılan etkinliklerde vatandaşlar; konser, atölye çalışmaları, yoga ve spor etkinlikleriyle keyifli anlar yaşadı. Annelere çok şey borçlu olduklarını vurgulayan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Annelere güzel bir gelecek borçluyuz. Beylikdüzü, tüm annelerin mutlu olacağı, huzurla ve güvenle yaşayacağı bir kent olmaya devam edecek” şeklinde konuştu.
İSTANBUL (İGFA) – Beylikdüzü Belediyesi Anneler Günü’nde ilçede yaşayan anneleri unutmadı. İlk olarak Beylikdüzü Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen Anne Çocuk Kampı’nda anneler, çocuklarıyla birlikte doğayla iç içe ve macera dolu bir hafta sonu geçirdi. Cumhuriyet Doğa ve İzcilik Kampı’nda gerçekleşen etkinlikte; kampçılık ve çadır kurma, gece yürüyüşü ve yıldızlarla yön bulma gibi eğitimlerin yanı sıra çeşitli atölye çalışmaları da yapıldı. Öte ayandan Ayten İlgün Harman ve 100. Yıl Guli Akkuş Anne ve Çocuk merkezlerinde ise çeşitli etkinlikler ve atölye çalışmaları yapıldı. Tüm güne yayılan Anneler Günü etkinlikleri kapsamında Yaşam Vadisi 1. Etapta gerçekleştirilen ‘Anneler Günü Şenliği’nde ise birbirinden renkli görüntüler oluşturan çeşitli etkinlikler düzenlendi. Konser, atölye çalışmaları, cep sahne etkinlikleri, yoga, ve spor etkinlikleriyle vatandaşlar keyifli anlar yaşadı. Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık da, eşi Zehra Çalık ile birlikte annelerin bu özel gününde onların yanlarında yer aldı. Günün sonunda ise Yaşam Vadisi 6 Mayıs Gençliğimiz Var Sahnesi’nde düzenlenen Eda Baba konseri izleyicilere unutulmaz bir akşam yaşattı.
“BEYLİKDÜZÜ ANNELERİN MUTLU OLACAĞI BİR KENT OLMAYA DEVAM EDECEK”
Tüm annelerin Anneler Günü’nü kutlayan Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Bugün sevginin, şefkatin, merhametin ve fedakarlığın günüdür. Anneliğin kutsallığını biliyoruz ve annelerin hakkını ne yapsak ödeyemeyiz. Onlara, çocukları için endişe etmeyeceği, yarınlara umutla bakacağı bir dünya borçluyuz. Ama söz veriyorum, başaracağız. Çocuklar, gençler ve kadınlar için çok daha güzel bir geleceği inşa edeceğiz. Biz hiç kimsenin yarınlara endişe ile bakmasına razı olmayacağız. Beylikdüzü, tüm annelerin mutlu olacağı, huzurla ve güvenle yaşayacağı bir kent olmaya devam edecek. Başta kendi annem olmak üzere tüm annelerin Anneler Günü’nü kutluyorum. Bu güzel vatanı bizim için çok özel kılan bir insan da var. Bir anne bir yiğit yetiştirir, o yiğitte bütün dünyayı değiştirir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde hanımı da rahmetle ve minnetle yâd ediyorum ve tüm annelerin, Anneler Günü’nü kutluyorum” ifadelerini kullandı.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Photo
ne zaman saçların gelse aklıma ellerimi koyacak yer bulamam yanar zaman, çıplak kalır içimde vahşi orman. Ayten Mutlu https://www.instagram.com/p/CoVj6tONN2O/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Text
Sevi sabah olur, uyanırsın yanımda kuşlar kanatlarına sesini çizer durur geceki yağmur sokaklar güne iner sen gülersin, gözlerine pazar yeri kurulur bir çocuk annesini kaybeder senin yüzünde bulur konuşuruz, yolcular eve varır yanar gemilerde bütün ışıklar ay iner denizlere çilingir sofraları kurar balıklar yüzüne dokunurum, gözlerim dolar dünyanın her yerinde yeni bir şarkıya başlar kadınlar
Ayten Mutlu
13 notes
·
View notes