#asansör düşer mi
Explore tagged Tumblr posts
Video
youtube
4 Elektrik Panosu değişmeli mi elden mi geçmeli Elektrik Panosu Çok Önem... Şişli Elektrik ustası Elektrik Tamiri *0532 541 30 99 Seyit Albayrak (Gerçekten Çok İyi Usta) ve Kaliteli Titiz* Aykut ilter Meslek Sırrı Kanalından Aradığınızı Belirtiniz.* Elektrik Panosu değişmeli mi elden mi geçmeli Elektrik Panosu Çok Önemli Seyit Albayrak Elektrik panosuna Asansör Merdiven Otomatiği Su Hidrofor Motoru bağlı dolayısı ile dairelerin elektriklerinden ayrı olması gerekmekte aksi takdirde su hidrofor motoru devraya girdiğinde akım düşer ışıklar göz kırpar hatta anlık kesintilere sebep olup beyaz eşyaları yakabilir. Aykut ilter Meslek Sırrı Kanalından Aradığınızı Belirtiniz. Engin Elektrik Engin Çil 0532 471 8143 Adem Ünal 0538 8972756 ELEKTRİK MALZEMELERİ NELERDİR? Elektrik Nelerdir, bir binanın elektrik enerjisinin kullanım alanlarına taşınmasını sağlayan araç görevi görmektedir. Genel olarak elektrik malzemeleri: aydınlatma, anahtar priz grubu, enerji kabloları, trafolar, akım kabloları, sigorta kutuları gibi malzemelerdir. Bir çarkın dişlileri gibi Elektrik Malzemeleri Nelerdir, içinde dolanan elektrik enerjisi aydınlatma, şarj etme, cihaz çalıştırma gibi farklı amaçlarla kullanılabilmektedir. Malzemeler için en önemli olan şey malzemelerin kalitesidir. Kaliteli bir malzemenin hem kullanım ömrü uzun olur hem daha az sorun çıkartır. Elektrik malzemelerine ulaşmak teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık daha da kolaylaştı. Başta bizim firmamızda olmak üzere birçok firmadan bulunan elektrik marketle ihtiyaç duyulan ürünü kolayca bulabilirsiniz. Elektrik tesisatı malzemeleri olarak da ifade edebileceğimiz elektrik malzemeleri; bir binada kullanılacak olan elektriğin sorunsuz biçimde akışını sağlayan tüm devre için gerekli elemanlardan oluşan malzemeler olarak tanımlanabilir. Elektrik malzemeleri hayatın her alanında, özellikle elektriğin temel ihtiyaçlardan biri olduğu günümüz koşullarında, karşımıza çıkmaktadır. Elektrik üretiminin yapıldığı, elektriğin güvenli ve sorunsuz akışının sağlandığı donanımlarda bu malzemelere ihtiyaç duyarız. Herhangi bir aksaklık olmaması, donanımların sorunsuz ve uzun süreli görevini yerine getirebilmesi adına malzeme kalitesinin de oldukça önemli olduğunu vurgulamanız gerekiyor. Bu içeriğimizde elektrik malzemelerinin çeşitleri ve ev tipi, sanayi tipi malzemelerin neler olduğu gibi konularda detaylı bilgi vereceğiz. Elektrik Malzemeleri Çeşitleri Nelerdir? Elektrik tesisatı malzemeleri genel olarak karşımıza 3 farklı yerde çıkmaktadır. Bunlar; 1-) Her türlü elektrik motorları 2-) Isı üretimi 3-) Aydınlatma şeklinde genel kategorilere ayrılabilirler. Bu genel kategorilerde farklı biçim ve ebatlarda olabilen elektrik malzemelerini ise şu şekilde örneklendirebiliriz; 1-) Kablo bileşim noktaları olan bağlantı kutuları 2-) Aydınlatma armatürleri 3-) Anahtar, fiş ve priz grubu 4-) Akım kabloları 5-) Enerji kabloları 6-) Trafolar 7-) Sigorta kutuları 8-) Duylar 9-) Kabloların korumasını sağlayan borular 10-) Pano, kasa ve buatlar 11-) Starter 12-) Akış kesmek için anahtarlar 13-) Ziller 14-) Led trafoları Elektrik malzeme çeşitleri tesisattın büyüklüğüne, kurulacağı alana, tesisat türüne göre ayarlanıp bu malzemelerden birkaçının bir araya getirilerek bu alanda eğitimli bir kimse tarafından dikkatli şekilde döşenir. Sistemin düzgün çalışıp çalışmadığı kontrol edilir ve tüm güvenlik önlemleri alınmış şekilde son kullanıcıya teslim edilirler. Örnek olarak evlerde kullandığımız aydınlatma lambalarının kabloları inşaat sırasında özenle döşenerek dışarıdan görünmez ve hem estetiği bozmaz hem de güvenle uzun yıllar sorunsuz biçimde çalışırlar. Ev Tipi Elektrik Malzemeleri Ev tipi elektrik malzemeleri; daireler, villalar, butik oteller, küçük dükkanlar vb. gibi alanlarda kullanılan elektrik malzemeleridir. Ebatları, güvenlik unsurları tesisatın küçüklüğüne uygun şekilde ev kullanımı için yeterli düzeydedir. Bunlara örnek olarak; kablolar, kablo kanalları, tesisat boruları, sigorta kutuları, buat kapağı, kroşeler, plastik dübel ve kablo bağları gösterilebilir. Sanayi Tipi Elektrik Malzemeleri Sanayi tipi elektrik pano malzemeleri ve tesisat malzemeleri ise endüstriyel alanlara uygun şekilde yüksek güvenlikli ve elektriğin sorunsuz şekilde daha yoğun kullanılabileceği düzeyde dizayn edilmiş malzemelerden meydana gelmektedir. Bunlara örnek olarak; kablo kanalları, enerji kabloları, şalter, anahtar, topraklama vb. gösterebiliriz.
0 notes
Text
Asansör Düşerken Son Anda Zıplarsak Kurtulabilir Miyiz? - Düşen Asansörde Ne Yapmalıyız?
Asansör Düşerken Son Anda Zıplarsak Kurtulabilir Miyiz? – Düşen Asansörde Ne Yapmalıyız?
Düşen asansörde hayatta kalmak için ne yapmalıyız? Asansör düşerken zıplarsak ne olur diye hiç düşündünüz mü? Özellikle asansör korkusu olan kişiler mutlaka düşünmüşlerdir. Bu videoda düşen asansörde zıplarsak ne olur, zıplamak bizi kurtarır mı, düşen asansörde ne yapılmalı gibi sorulara cevap bulacaksınız.
Kanala Abone Olun ►
Kendi Sesimiz Neden Garip Gelir? ►
Neden Sadece Erkekler Kelleşir? ►
View On WordPress
#asansör#asansör düşer mi#asansör düşerken#asansör düşerken zıplarsak ne olur#asansör düşerse#asansör düşerse ne olur#asansör düşme anı#asansör düşmesi#asansör kazaları#asansör kazası#asansör nasıl düşer#asansör şakaları#asansör şakası#asansör videoları#asansörde kalmak#bozuk asansör#düşen asansör#düşen asansörde hayatta kalmak#düşen asansörde ne yapılmalı#düşerken#düşme anı#düşme kazaları
0 notes
Text
Düşüş günü
Bugün var olan ya da olmayan her şey için çok önemli bir gün. Belirli bir tarih ile numaralandırılmamış özel bir gün. Evrendeki her şeyin yükselmeyi sona erdirip, düşmeye başlayacağı o güne girmiş bulunmaktayız. Öylesine büyük bir şey ki bu, bilinip bilinmeyen tüm astronomik olaylar bile karşısında anlamını yitiriyor. Momentumunu kaybetmiş, yaşamının son evresindeki beyaz cücelerin yok olması gibi hatırı sayılır uzay vakaları artık bir önem teşkil etmiyor. Artık yeni bir çağ başladı. Şimdi geldiğimiz yere, yola çıktığımız doğrultuda geri gitme zamanı. Yerçekimi ve karanlık maddenin gizli ortaklığı hepimiz için aynı kaçınılmaz sonu hazırladı.
İki boyutta hareketin ilk yasalarından biri şöyle der; Sürtünmesiz olduğu kabül edilen bir ortamda, belirli bir "h" yüksekliğinden ilk hızsız bırakılan cisim serbest düşme hareketi yapar. Serbest düşme hareketi yapan cisme yerçekimi kuvvetinin etkisinde, g-yerçekimi ivmesiyle düşme yönünde düzgün hızlanan hareket yapar.
Bu bilgilerin şu andan itibaren doğruluklarını kaybetmiş olması ne kadar da alışılagelmemiş bir şey. O her zaman yanımızdaydı... Yerçekimi sayesinde vardık. Ayaklarımız bu sayede yere bastı. Ağaçlar ona karşı koyup büyüdü ve bize meyvelerini ikram etti. Elmalar teker teker düştü dallardan. Bazıları yere bazıları da kafalara düştü. Yerçekimi olmasaydı üreyebileceğimizi mi sanıyordunuz? Embriyo tarafından taşıyıcının rahmine uygulanan baskıya sebep olan ve doğumun gerçekleşme anının altında yatan sırrı hiç düşündünüz mü? Tabii ki yer çekimi.
Onca zaman yerçekiminin adeta kölesiydik. Öyle olmak zorundaydık. Çünkü kusurlu bedenlerimiz bambaşka şartlara ayak uyduramayacak kadar zavallıydı. Bu acınası bedende krallığını ilan eden insan beyni, kendisini o kadar ‘hayatta kalma’ içgüdüsüne kaptırmış “dış yerçekimi” denen şeyin farkına varamadan yok olmaya sanki yemin etmiş. Fakat krallıklar bile sonsuza kadar hüküm süremezler. Hayatlarının bir kısmında yerçekimi ile yolları kesişse bile krallar için kurtuluş yoktur.
Ok yaydan aldığı enerji ile ivmelenir. Havada süzülürken zamanla sahip olduğu enerjiyi kaybeder. Rüzgâr gibi dış etkenler yüzünden ivmelendiği andaki hızının gerisine düşer. Yerçekimi sayesinde giderek alçalan savaş aleti, keskin ucunu düşman ordusunun kumandanına çevirir. Bu kişi aynı zamanda acınası bir bedende krallığını ilan eden insan beyninden başkası değildi. O, etrafında kendisi için savaşan ve kendi acınası bedenlerinde krallığını ilan etmiş krallardan daha kraldı sadece. Ne kadar kral olursa olsun, sonu kafasına yediği ok ile geldi. Atından düşen cansız bedeni yerlerde taklalar atarken kimsenin aklına yerçekimi gelmemişti. Durum böyleyken ‘dış yerçekimi’ni nasıl fark etmemizi bekleyebiliriz?
Büyük Patlama’dan milyarlarca sene sonra dahi ortaya çıkan ilk enerji varlığını sürdürmüştü. Bu enerjinin devamlılığı sayesinde gök cisimleri aynı yaydan fırlayan bir ok gibi farklı yöne saçılmıştı. Evrenin sabit bir formunun olmadığını biliyoruz. Sınırları olmayan bu siyah okyanusun özünü oluşturan şeyin karanlık madde olduğunu tahmin ediyoruz. Şimdi bedenimizdeki kralı indirip tahta kendimiz oturalım. Dördüncü boyuttan bir pencere açıp yükseklik, genişlik ve derinlik denilen şeyleri nasıl gözlemleyeceğimizi bilmediğimizden Büyük Patlama sonrası tüm gök cisimlerinin tek yöne doğru yükseldiğini düşünelim.
Evrenin genişleme hızı, zamanı geldiğinde elbet sona erecek. Yukarı doğru yükselen her şeyin hızı yavaşça düşecek ve düşüşten önce son kez durulup etrafa bakılacak. Galaksiler nebulaları, insanlar hayvanları seyredecek. Etrafta derin bir sessizlik oluşacak. Yakıtı biten bir roketin ulaşacağı en üst yükseklik sınırında havada birkaç saniye asılı durması gibi bir his yaşayacağız içimizde. Kafamızı aşağı eğip, ‘nerelerden çıktık geldik bu kadar yükselere’ diyemeyeceğiz. Hep bir ağızdan evrensel dil bilgisi öğretilerine bağlı kalarak, ‘What the hell is going on?’ diye bağıracağız.
Bugün evren aşağı düşmeye başladı. Üç boyutlu düzene göre düşünülmüş fizik kuralları okul müfredatlarından kaldırılacak. Artık tavanda yürüyeceğiz, dışarı çıktığımızda da ayağımıza çamaşır makinesi bağlayacağız. Kadınlar ağız yoluyla doğuracak. Yemek borusundan geçmeyen bebekler için yeni bir sezaryen doğum tekniği geliştirilecek. Denize girmek için, Dünya’nın düşmesi ile birlikte stratosfere kadar çıkan hidrosfere ulaşmak biraz zor olacak. Bu yüzden içine su koyduğumuz pet şişelerimizi boynumuza takmaya şimdiden başlayabiliriz. Tabii ki kaliteli hayatlarımızı altüst eden tüm bu değişimler bir süre sonra normale dönecek. Nereye doğru düştüğümüzü ve çarpışma anında ne olacağını bilmesek de bir şeyden eminiz. Hâlâ etrafa enerji yaydığını bildiğimiz kara madde, dışarıda bir yerde varlığını sürdürüyor. Bu sayede kara madde, evrenin düşüş hızını yavaşlatmada önemli bir rol oynayacak. Evrenin düşeceği yer ile şu anda giderek hızlanarak irtifa kaybeden gök cisimlerinin arasında kalan mesafenin giderek daralacağını düşünürsek, daralma sonucu yoğunlaşan karanlık madde büyük bir sürtünmeye sebebiyet verecek. Sürtünme ile serbest düşüşün hızı azalacak ve üç boyut için düşünülmüş fizik kuralları bir süre daha kabul görmeye devam edecek. Ta ki asansör zemin kata ulaşana kadar. İşte ‘dış yerçekimi’ denilen, yani tüm evrenin bir gün yere düşeceğini savunan ve nedense herkes tarafından son derece saçma bulunan teori budur.
1 note
·
View note
Text
Asansör
Sokaklar çürümüş. Binalar, meydanlar, insanlar birbiri ardına sıralanmış kokuyor, pas veriyor, irin akıtıyor. Göğe yükselen her binada birbirine karışan sessiz çığlıklar geceyi dolduruyor. Titreşimler her yanı sarmış. Onlar göremiyor, ben görüyorum.
Sağdaki ilk sokaktan girdim. Nereye gittiğimi bilmiyorum. Henüz farkında olmadığım bir amacım var sanki. Adımlarım öyle keskin ki. Aklımda değil, bedenimde tüm kontrol. Soldan üçüncü binaya giriyorum. Belimde bir silah olduğunu fark ediyorum bu anda. Nereden çıktı ki şimdi bu? Neden bu kadar öfkeliyim? Bu koku. Aklımı kaçırmak üzereyim neredeyse. Silahı sağ elime alıp, montumun cebine sokuyorum. Hiç korkum yok. Asansörün düğmesine basıyorum. 11. kattan inmeye başlıyor.
Nereye gidiyorum, hiçbir fikrim yok. Asansör indiğinde 15. kata çıkacağım. Bunu biliyorum sadece. Sonra? Sonrası yok henüz.
Asansörün kapısı açılıyor. Içinde biri var. Palyaço kostümü giymiş biri.
“Buyurun efendim” diyor. Asansöre giriyorum. Sağ elim hala silahta.
“Sanırım 15. kata çıkacaksınız?” diyor ve boyalı suratındaki gerçek sırıtmayı gösterecek şekilde bana dönüyor.
“Evet…”
“Nasıl bildiğimi merak ediyorsunuz, değil mi?” diyor ve elindeki silahı gösteriyor bana. Sağ elim boşta. Silah artık onda. Afallıyorum. Ona dönüyorum tedirgin bir şekilde.
“Sakin olun efendim” diyor. “Bu rüyayı ben kurguladım.”
“Ne rüyası?” diyorum. Yine aynı şekilde sırıtarak silahı tekrar bana uzatıyor. Alıyorum. Sağ cebime koyuyorum. Elim üstünde. Güven veriyor. O hala aynı surat ifadesiyle karşımda duruyor. Elini uzatıyor ve kat 15’e basıyor. Asansör yukarı doğru hareket etmeye başlıyor.
“Adınızı hatırlıyor musunuz?” diyor. Düşünüyorum. Hatırlamıyorum. Hayır anlamında kafamı sallıyorum.
“Peki buraya neden geldiğinizi?”
“Bilmiyorum. Henüz bilmiyorum. Bir anda kendimi burada buldum.”
“Pek tabii, pek tabii. Rüyanın size düşen aşamasına henüz gelmedik zira. Hala statik evredesiniz. Evredeydiniz daha doğrusu, benle karşılaşana dek.”
“Nasıl yani?”
“Adınız Mert Gökova. Bedeniniz şu anda Ümraniye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bir koğuşta, derin bir uykuda. Bu binayı, bu asansörü hatırlıyor olmanız lazım. 4 kişilik bir aileyi bu binada katletmiştiniz.”
Suratına bakıyorum yalnızca. Içimdeki öfke gittikçe büyüyor. Neden? Anlam veremiyorum.
“Palyaço kostümü konsepte uygun düşer diye düşünmüştüm fakat yüzünüzden anlıyorum ki pek mantıklı değilmiş. Bir saniye lütfen” diyor, yüzünü köşeye dönüyor. Birkaç saniye sonra tekrar benden yana dönüyor ve “taa taa” diyor. Barış Manço’ya dönüşmüş. Irkilmekle gülmek arasında kalıyorum. Yine de palyaçodansa Barış Manço’yu tercih ederim.
“Peki” diyorum, “bir rüyada ya da onun gibi bir şeyin içinde olduğum belli. Benden ne istiyorsun?”
Parmağını şıklatıyor ve “En sevdiğim konuşma gereksiz ayrıntılarla bölünmeyendir” diyor ve gülmeye başlıyor.
“Şimdi Mert Bey, konumuz aslında gayet basit. Bana biraz tahammül edebilirseniz size çok kısaca anlatmak isterim. Fakat öncelikle…” diyor ve yine köşeye dönüyor. Kısa dağınık saçlı, yüzüne küçük gelen gözlüğünün yanları kırılmak üzere olan, adem elması çıkık, guatr başlangıcı yüzünden yanaklarının altında yemiş saklayan bir sincap gibi meraklı bir suratla bana dönüyor tekrar.
“Takdir edersiniz ki gerçek hayatta karşılaştığımızda birbirimizi tanıyor olmamız gerekiyor” deyip elini uzatıyor. “Ben deniz Kemal Altun” diyor. Anlamsızca yüzüne bakıp elini sıkıyorum.
“Durumu aslında kabaca izah ettim size. Bir hapishane koğuşundasınız. Bu asansördeki güzel sohbetimiz haricindeki her şeyi gören ve kaydeden bir grup Adalet Bakanlığı görevlisiyle beraber bir düştesiniz. Düş, sizin zihninizden sızdırabildiğimiz hatıralarla oluşturuldu. Şu an biraz öfkeli hissediyor olmanız lazım. Öyle mi?”
“E-evet”
“Pek tabii, pek tabii. Sizlerin, yani mahkumların suç işlerken sahip oldukları kortizol ve noradrenalin hormonlarının ortalamasına sahipsiniz şu anda. Öfkeniz bundan kaynaklanıyor.”
“Neden beni öfkeyle doldurup, insanları öldürdüğüm yere geri getirdiniz? Amacınız ne?”
“Basit aslında. Şu anda bir teste tabi tutuluyorsunuz.”
“Ne testi?”
“Son 3 yıldır mahkumlar üzerinde bazı deneyler yapmaya başladık. Benim geliştirdiğim bir yazılım sayesinde suçluların, suç işledikleri ana dair hatıralarını sızdırabiliyoruz ve buna bağlı olarak suç işlediği güne ait fiziksel şartları modelleyebiliyoruz. Akşam yemeğinize kattığımız kimyasallar ile kortizol ve noradrenalin hormonu ortalamanızı ağır suç işleme seviyesine getirdik. Ve sizi düşünüzde suç mahaline tekrar götürüyoruz. Bu şartlarda tekrar aynı suçu işlerseniz… Neyse şimdi bundan bahsetmeyelim. Ama eğer aynı şartlar altında suçu tekrar işlemezseniz Adalet Bakanlığı sizin rehabilite olduğunuzu kabul ediyor ve şiddete yatkınlığınızı ölçen birkaç ufak testin ardından serbest kalıyorsunuz. Mükemmel değil mi?”
“Bu binada 4 kişiyi öldürdüğümü söylemiştin. Nasıl serbest kalabilirim ki?”
“Işin doğrusu, hapishanelerde yeterli yer kalmadı. Yeni hapishaneler inşa etmek Hükümetin imajını batıda kötü etkiler. Onlar da kendilerine muhalif olanları hapse atmak için hapistekileri çıkaracak yollar arıyorlar. Tam bu noktada ben ve müthiş projem devreye giriyor” diyor ve yine o rahatsız edici kahkahalarından birini koyveriyor.
Kafam karışıyor. Sağ elimdeki silahı ona doğrultuyorum.
“Yani seni şu anda öldürürsem, bunu kimse görmeyecek ve bilmeyecek?”
“Pek tabii. Fakat pek tavsiye etmem. Hormonlar sanal ve gerçek arasındaki farkı ayırt edemez. Bir kez yükselirlerse yapacak hiçbir şeyimiz kalmaz. Sizi dışarı çıkarmak benim görevim.”
“Neden ben?”
“Çünkü çok zekisin.” diyor ve gülmeye başlıyor. Katıla katıla gülüyor.
“Üzgünüm, tutamadım kendimi. Bana, daha doğrusu temsil ettiğim müşterilerime soğukkanlı bir katil lazım. Önümüzdeki 2 ay bu test kimseye yapılmayacak. Bürokratik bazı aksilikler, anlarsın ya. Anlaşmamıza dönersek; ben seni dışarı çıkaracak anahtarı vereceğim. Sen de dışarı çıkınca benim için 3 kişiyi öldüreceksin.”
Yüzüne bakıyordum. Ciddiydi. 3 kişiyi öldürmemi isterken sanki bakkaldan ekmek almamı istemiş gibi sakindi. Ekmek almakla, cinayete azmettirmek onun için aynı şeydi, bir iş sadece.
“Yine aynı soru, neden ben?”
“Dışarıdan birilerini bulmaya kalksak ardımızda sürekli bir iz bırakacağız. Takdir edersin ki dünya çok karışık bir durumda. Herkes bir diğerini alaşağı edip yerine geçebilmek için birbirinin açığını kolluyor. Şimdiyse sen ve ben, kimsenin görmediği bir asansörde istediğimiz kadar rahat, takip edilemez şekilde konuşup, anlaşabiliyoruz. Hem adil bir anlaşmamız var. Sen serbest kalacaksın, biz de sorunlarımızdan kurtulacağız. Unutma, en adil anlaşmalar çıkarlar üzerine kurulanlardır.”
“Pekala. Diyelim ki kabul ettim. 3 kişi kim?”
“Hükümete muhalif 3 gazeteci. Yolsuzluk yapan 4 eski bakan hakkında ellerinde olmaması gereken bazı belgeler var. Bir haber dosyası oluşturuyorlar şu anda. Haberlerin söylentileri bile hükümeti sıkıştırmaya yetti. Temsil ettiğim kişiler bu hükümete büyük yatırım yapan gruplar. Çıkarlarını 4 eski bakan ya da yolsuzluk gibi basit sebeplerle riske edemeyecek kadar büyükler.”
“Kabul edersem kaç güne çıkabilirim?”
“Birkaç gün.”
Sakindi. Içtenlikle yüzüme bakıyor ve bir cevap bekliyordu. Sanki vereceğim cevabı bilmiyormuş, başka bir şansım varmış gibi heyecanla bekliyordu.
“Kabul ediyorum.”
Gülümsedi. Elimi sıktı. Hala 3. Kattaydık. Parmağının bir hareketiyle asansör olması gereken hıza çıktı. Yavaş yükseldiğimizi fark etmemiştim o ana kadar. Garipsediğimi fark edince “Dedim ya, bu düşü ben kurguladım, buranın tanrısı benim” dedi ve gülmeye başladı.
“Şimdi, aslında yapman gereken çok basit. Asansörden çıkıp 65 numaralı dairenin önüne gideceksin. Kapıya yaklaştıkça adımların yavaşlayacak. Kapının orada yere çöküp biraz ağlayacaksın. Sonra geri asansöre binip aşağıya ineceksin. Bu kadar. Ha unutmadan, yarın sana birkaç test yapacaklar. Kuşlar ve çiçeklerle ilgili cevaplar rehabilite olduğunu gösterme konusunda çok işe yarar.”
“Seninle nasıl görüşeceğiz?”
“Seni izleyeceğiz. Serbest kaldıktan 2 gün sonra seni ziyaret edeceğim. Talimatlar ve silahın olduğu bir paket getireceğim yanımda. Sonraki 4 günde işi bitirmeni istiyoruz.”
“Ya yakalanırsam?”
“Üzülürüz” dedi ve yine gülmeye başladı.
15. kata geldik. Kapı açılırken bana göz kırptı ve ortadan kayboldu. Dışarı çıktım ve eşiğinde ağlamak için 65 numaralı daireyi aramaya koyuldum. İçimdeki öfke dinmişti.
5 notes
·
View notes
Photo
⚓ Türkiye'den sıkıldığım zaman İzmir'e giderim ben. Simide gevrek deriz biz. Çekirdeğe çiğdem. Kordon elektrik aleti değildir. Kumru da kuş değildir. Yengen'i yeriz. Sen sigorta dersin. Biz asfalya deriz. Uzatmayız… Gidiyom geliyom deriz. Domates dediğin… Domat işte. * Evimiz isterse 800 metrekare olsun, balkonda otururuz. Kordon'suz evde oturabiliriz, konforsuz balkonda oturamayız; rahmetli babam mesela, klima taktırmaya kalkmıştı balkona… Hıdrellez filan, mazeretler uydurur, sabaha kadar sokaklarda içeriz. Bi oturuşta 80'er midye yeriz, istifno severiz, cibez'e bayılırız, gece saat üç dört gibi boyoz'a dalmazsak, kan şekerimiz düşer! Boş lafa karnımız toktur, tırışkadan teyyare gibi atasözlerimiz vardır. Birader'e bilader deriz, kıdemli bilader'e cankuş deriz. * Denizi kız, kızı deniz, sokakları hem kız, hem deniz kokar… Paraşüt kulesinden atlamayana kız vermezler. Kızlarımızı da tavlayamazsın ha… Canı çekerse o seni tavlar. Liseye giden kızının erkek arkadaşının olması kasmaz babaları, kendilerinin de kız arkadaşı vardı lisedeyken… Bak iddia ediyorum, okey şampiyonası düzenlense, kupayı İzmirli kadınlar alır. Erkekleriyle kahveye giderler çünkü, kızlar kahvesi vardır. Şaşırdın mı? Al buna da şaşır, nargile içerler. Asidirler. Askılı giyerler, şortla gezerler, öküz gibi bakarsan, herkesin ortasında bi çakar, bi de duvardan yersin… Gönül Yazar'dır, Çolpan İlhan'dır, Maria Rita Epik'tir, Ayla Dikmen'dir, Ayfer Feray'dır, Marika Corsini'dir, Meltem Cumbul'dur, Caroline Koç'tur, seçilme hakkını kullanan ilk Türk kadını milletvekilimiz Benal Nevzat İstar Arıman'dır, bir gül takıp da saçlarına, çıktı mı deprem sanırdın kantosuna, Karantinalı Despina'dır onlar… Özgürdürler. Aşklarını yaşarlar, varoşta bile el ele dolaşırlar. * Erkeklerimiz de fena değildir. Fazla detaya girmeyeyim, sırf Ayhan Işık bile, sırf Metin Oktay bile tek başına bi fikir verir. E ayıptır söylemesi, sembolümüz de kuştur. Yalıçapkını… Uçuş tekniği itibariyle havada asılır kalır, yalıların teraslarında güneşlenen kadınların üzerinde dolanır, işi gücü bırakır, havada asılı kalıp, kadınları seyreder, “çapkın” adı oradan gelir! * Roman mahallemiz vardır, tenekeli mahalle… “Roman” demeleri boşuna değildir. Marquez romanlarından fırlamış gibidir. Bienal'dir. Evini mesela öyle bi cart yeşile boyar kardeşim, yeşilin o tonunu renk skalasında bulamazsın. Kapıyı da gider mor'a boyar. Hayal güçleri, sürrealist ressamları bile kıskandırır. Herhangi bi akşamüstü uğrayın… Dördüncü kat balkonunda beygir görebilirsiniz! Faytoncu beygiridir. Kapının önünden araklamasınlar diye, merdivenden çıkarıp, sağlam sağlam balkona bağlarlar. Hayatı, saçlarına kırmızı karanfil gibi takarlar. Yürekleri daima imbat'lıdır. * İzmirlidir incir. Üzümdür. Enginarın başkentidir. Kazandibi hemşehridir. 78 çeşit köftemiz olduğu için, McDonald's'ın bunalıma girdiği dünyadaki tek şehirdir. Zeytinyağı severiz, en boktan duruma düşsek bile, zeytinyağı gibi üste çıkmayı daha çok severiz. Hayata gülümseriz. Sana ne bilader! Keyfimizin kahyasıyız, yazlığa gitmek için sekiz şeritli otoyol yaptık; Güzelbahçe, Seferihisar, Urla, Karaburun, Çeşme, öbür tarafta Dikili, Aliağa, Foça, çipurayız. Aklımıza gelince burnumuzun direği sızlar, Pak Bahadur'u özleriz. * Muş değildir ama yolu hakikaten yokuştur, onun için iki muhit arasından “asansör”le inip çıkarız biz! Durup dururken faytona bineriz, bi yere gitmeyiz aslında, öööle turlarız. Hava hep güzel, daralırız, okulu ekeriz. Öğretmenlerimizle kadeh tokuştururuz. * Simgemiz Saat Kulesi'dir ama, saat kaç diye Saat Kulesi'ne bakanı bulamazsın. Altında buluşanlar bile zahmet edip kafasını kaldırmaz, birbirine sorar saati… Rahatızdır. Çocukları Kemeraltı'da kaybederiz, alışverişe devam ederiz, esnaftan biri bulur getirir, çıkışta Kemeraltı karakolundan alırız. Ağlayıp zırlamak bi yana, çocukların çoğu polis amcalarının ısmarladığı dondurmayı bitiremediği için ayrılmak istemez karakoldan iyi mi. * Aceleye gelemeyiz. Bir sene önceden bangır bangır duyurusunu yap, de ki, saat 20'de tiyatro başlıyor. 20.30'da geliriz. Sanatçılar da İzmirliyse, 21'de anca başlar. Uçak altı saat rötar yapsın, istifimizi bozmayız, ekstra bira içme vesilesidir. Hiç kuyruk olmaz bu şehirde… Kuyruk varsa, İzmirli sıkılır gider. Pratiktir. 201 sokağı bulduysan, yanındaki 202'dir. Tek tek isim vermeye üşeniriz. * Tam 35'imiz var. 35 buçuğumuz var. 34 plaka gördük mü, kapışırız. Arkadan sirenleriyle eskortlarıyla isterse abd başkanı gelsin, bana mı sordu, tarladan gitsin, makam arabasına yol vermeyiz. Eşrefpaşalıyız, eli maşalıyız. * Erkek çocuklarına en çok “Efe” adı konulan yerdir. Zeybek duyduğumuzda, içimiz cızz eder, kalkar oynarız. Hasan Tahsiniz, Kubilayız… Mustafa Kemal de, ağlar kadınlarımız. * Alsancak, Lozan, Montrö, Hatay, Kıbrıs Şehitleri… Cadde cadde, semt semt, adres adres, Milli Mücadele Müzesi'dir. Birinci Ahmet Çeşmesi filan yoktur. Cinnah Caddesi, Arjantin Caddesi de bulamazsın pek… Recep Tayyip Erdoğan kavşağı teklif etmez hiç kimse. * 300 senedir sülalece İzmir'de yaşayan Lucien Arkas, Expo'nun dünya tanıtımında ne dedi biliyor musun? Kulak ver dinle… “İzmir bu kadar uygarlığa evsahipliği yapmışsa, tesadüf değil. İzmirliler mutlu. İnsan başka ne ister ki hayattan? Ege mutfağında, Osmanlı mutfağı var, Yunan mutfağı var, Levanten mutfağı, Yahudi mutfağı var. 300 sene önce İzmir'e geldik. Anadilim Fransızcayı muhafaza ettim. Hâlâ Katolik'im. Evleniyoruz, ölüyoruz, mezarlıklarımız yan yana… Cami, kilise, sinagog yan yana… Hoşgörü ender bulunan bir şey. İzmir gerçekten hoşgörü şehridir.” * “Irkçı” dedikleri İzmir, budur. * İşgal edildiği gün, bir ulusun kurtuluş savaşını başlatan, işgali sona erdiği gün, o ulusun kurtuluş savaşını sonlandıran, dünyadaki tek şehir… Mustafa Kemal'in ilk ikametgah adresidir. Eşini oradan almış sarışın kurt… Anacığını oraya emanet etmiş. * Ve, Meryemana… Allah günah yazmasın ama, Allah'ın oğlu bile İzmir'e emanet etmiş anacığını, düşün gari! * “Gavur” dediler bize… Baktılar, iltifat olarak algılıyoruz, “ilkel” dediler, “sümüklü” dediler, “lağım” diyen bile oldu. Halbuki “prenses” demiş Victor Hugo… Kendi memleketine bakmış “sefiller”i yazmış, İzmir'e bakmış “prenses” demiş. * Ki, hakikaten prensestir Smyrna… Hitit prensesi'dir. Dangalaklar Yunanca zanneder ama, özbeöz Anadolu'dur. Lütfedip incelersen, Kültepe Höyüğü'ndeki çivi yazılı tabletlerde görürsün adını… Veya, şöyle bir derin nefes al, imbatımızda vardır o güzel tenin kokusu. * Özgür irademizle seçtiğimiz milletvekillerimize “terörist” denmesi, belediye başkanımıza “çetebaşı” denmesi, gayet normaldir. Çünkü… Avanta gıda kolisine değil, oy sandığına atarız oyumuzu! * 81 vilayetin 81'inden de yurttaş yaşar İzmir'de… Kim olursan ol gel'sin diye diktiğimiz, dünyanın en büyük Mevlana heykelimizle gurur duyarız. İzmir'de doğmayı, İzmir'de yaşamayı değil, hayata İzmirli gibi bakmayı, “zihniyet hemşehriliği”ni önemseriz. * Urfayız, Antepiz. Edirneyiz, Hakkariyiz. Sinopuz, Ispartayız. Herkes biraz İzmirlidir… Attila İlhan da, Homeros da. Dario Moreno da, Kayahan da. Halit Refiğ de, Çağan Irmak da. Eksiktir mutlaka hayatınız… Bir İzmirli bile eksik olsa. * Tribünleri salonları inleten, Atatürk Cumhuriyeti'nin marşı haline gelen İzmir Marşı, işte bu ruhtur. * İzmir'in dağlarında çiçekler açar Altın güneş orda sırmalar saçar Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa Adın yazılacak mücevher taşa * Simide gevrek deriz biz. Çekirdeğe çiğdem deriz. Sigortaya asfalya. Domatese domat. Başkanlığa HAYIR deriz biz! Yılmaz ÖZDİL
1 note
·
View note
Video
youtube
3 Elektrik Panosu değişmeli mi elden mi geçmeli Elektrik Panosu Çok Önem... Şişli Elektrik ustası Elektrik Tamiri *0532 541 30 99 Seyit Albayrak (Gerçekten Çok İyi Usta) ve Kaliteli Titiz* Aykut ilter Meslek Sırrı Kanalından Aradığınızı Belirtiniz.* Elektrik Panosu değişmeli mi elden mi geçmeli Elektrik Panosu Çok Önemli Seyit Albayrak Elektrik panosuna Asansör Merdiven Otomatiği Su Hidrofor Motoru bağlı dolayısı ile dairelerin elektriklerinden ayrı olması gerekmekte aksi takdirde su hidrofor motoru devraya girdiğinde akım düşer ışıklar göz kırpar hatta anlık kesintilere sebep olup beyaz eşyaları yakabilir. Aykut ilter Meslek Sırrı Kanalından Aradığınızı Belirtiniz. Engin Elektrik Engin Çil 0532 471 8143 Adem Ünal 0538 8972756 ELEKTRİK MALZEMELERİ NELERDİR? Elektrik Nelerdir, bir binanın elektrik enerjisinin kullanım alanlarına taşınmasını sağlayan araç görevi görmektedir. Genel olarak elektrik malzemeleri: aydınlatma, anahtar priz grubu, enerji kabloları, trafolar, akım kabloları, sigorta kutuları gibi malzemelerdir. Bir çarkın dişlileri gibi Elektrik Malzemeleri Nelerdir, içinde dolanan elektrik enerjisi aydınlatma, şarj etme, cihaz çalıştırma gibi farklı amaçlarla kullanılabilmektedir. Malzemeler için en önemli olan şey malzemelerin kalitesidir. Kaliteli bir malzemenin hem kullanım ömrü uzun olur hem daha az sorun çıkartır. Elektrik malzemelerine ulaşmak teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık daha da kolaylaştı. Başta bizim firmamızda olmak üzere birçok firmadan bulunan elektrik marketle ihtiyaç duyulan ürünü kolayca bulabilirsiniz. Elektrik tesisatı malzemeleri olarak da ifade edebileceğimiz elektrik malzemeleri; bir binada kullanılacak olan elektriğin sorunsuz biçimde akışını sağlayan tüm devre için gerekli elemanlardan oluşan malzemeler olarak tanımlanabilir. Elektrik malzemeleri hayatın her alanında, özellikle elektriğin temel ihtiyaçlardan biri olduğu günümüz koşullarında, karşımıza çıkmaktadır. Elektrik üretiminin yapıldığı, elektriğin güvenli ve sorunsuz akışının sağlandığı donanımlarda bu malzemelere ihtiyaç duyarız. Herhangi bir aksaklık olmaması, donanımların sorunsuz ve uzun süreli görevini yerine getirebilmesi adına malzeme kalitesinin de oldukça önemli olduğunu vurgulamanız gerekiyor. Bu içeriğimizde elektrik malzemelerinin çeşitleri ve ev tipi, sanayi tipi malzemelerin neler olduğu gibi konularda detaylı bilgi vereceğiz. Elektrik Malzemeleri Çeşitleri Nelerdir? Elektrik tesisatı malzemeleri genel olarak karşımıza 3 farklı yerde çıkmaktadır. Bunlar; 1-) Her türlü elektrik motorları 2-) Isı üretimi 3-) Aydınlatma şeklinde genel kategorilere ayrılabilirler. Bu genel kategorilerde farklı biçim ve ebatlarda olabilen elektrik malzemelerini ise şu şekilde örneklendirebiliriz; 1-) Kablo bileşim noktaları olan bağlantı kutuları 2-) Aydınlatma armatürleri 3-) Anahtar, fiş ve priz grubu 4-) Akım kabloları 5-) Enerji kabloları 6-) Trafolar 7-) Sigorta kutuları 8-) Duylar 9-) Kabloların korumasını sağlayan borular 10-) Pano, kasa ve buatlar 11-) Starter 12-) Akış kesmek için anahtarlar 13-) Ziller 14-) Led trafoları Elektrik malzeme çeşitleri tesisattın büyüklüğüne, kurulacağı alana, tesisat türüne göre ayarlanıp bu malzemelerden birkaçının bir araya getirilerek bu alanda eğitimli bir kimse tarafından dikkatli şekilde döşenir. Sistemin düzgün çalışıp çalışmadığı kontrol edilir ve tüm güvenlik önlemleri alınmış şekilde son kullanıcıya teslim edilirler. Örnek olarak evlerde kullandığımız aydınlatma lambalarının kabloları inşaat sırasında özenle döşenerek dışarıdan görünmez ve hem estetiği bozmaz hem de güvenle uzun yıllar sorunsuz biçimde çalışırlar. Ev Tipi Elektrik Malzemeleri Ev tipi elektrik malzemeleri; daireler, villalar, butik oteller, küçük dükkanlar vb. gibi alanlarda kullanılan elektrik malzemeleridir. Ebatları, güvenlik unsurları tesisatın küçüklüğüne uygun şekilde ev kullanımı için yeterli düzeydedir. Bunlara örnek olarak; kablolar, kablo kanalları, tesisat boruları, sigorta kutuları, buat kapağı, kroşeler, plastik dübel ve kablo bağları gösterilebilir. Sanayi Tipi Elektrik Malzemeleri Sanayi tipi elektrik pano malzemeleri ve tesisat malzemeleri ise endüstriyel alanlara uygun şekilde yüksek güvenlikli ve elektriğin sorunsuz şekilde daha yoğun kullanılabileceği düzeyde dizayn edilmiş malzemelerden meydana gelmektedir. Bunlara örnek olarak; kablo kanalları, enerji kabloları, şalter, anahtar, topraklama vb. gösterebiliriz.
0 notes
Video
youtube
2 Elektr Şişli Elektrik ustası Elektrik Tamiri *0532 541 30 99 Seyit Albayrak (Gerçekten Çok İyi Usta) ve Kaliteli Titiz* Aykut ilter Meslek Sırrı Kanalından Aradığınızı Belirtiniz.* Elektrik Panosu değişmeli mi elden mi geçmeli Elektrik Panosu Çok Önemli Seyit Albayrak Elektrik panosuna Asansör Merdiven Otomatiği Su Hidrofor Motoru bağlı dolayısı ile dairelerin elektriklerinden ayrı olması gerekmekte aksi takdirde su hidrofor motoru devraya girdiğinde akım düşer ışıklar göz kırpar hatta anlık kesintilere sebep olup beyaz eşyaları yakabilir. Aykut ilter Meslek Sırrı Kanalından Aradığınızı Belirtiniz. Engin Elektrik Engin Çil 0532 471 8143 Adem Ünal 0538 8972756 ELEKTRİK MALZEMELERİ NELERDİR? Elektrik Nelerdir, bir binanın elektrik enerjisinin kullanım alanlarına taşınmasını sağlayan araç görevi görmektedir. Genel olarak elektrik malzemeleri: aydınlatma, anahtar priz grubu, enerji kabloları, trafolar, akım kabloları, sigorta kutuları gibi malzemelerdir. Bir çarkın dişlileri gibi Elektrik Malzemeleri Nelerdir, içinde dolanan elektrik enerjisi aydınlatma, şarj etme, cihaz çalıştırma gibi farklı amaçlarla kullanılabilmektedir. Malzemeler için en önemli olan şey malzemelerin kalitesidir. Kaliteli bir malzemenin hem kullanım ömrü uzun olur hem daha az sorun çıkartır. Elektrik malzemelerine ulaşmak teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık daha da kolaylaştı. Başta bizim firmamızda olmak üzere birçok firmadan bulunan elektrik marketle ihtiyaç duyulan ürünü kolayca bulabilirsiniz. Elektrik tesisatı malzemeleri olarak da ifade edebileceğimiz elektrik malzemeleri; bir binada kullanılacak olan elektriğin sorunsuz biçimde akışını sağlayan tüm devre için gerekli elemanlardan oluşan malzemeler olarak tanımlanabilir. Elektrik malzemeleri hayatın her alanında, özellikle elektriğin temel ihtiyaçlardan biri olduğu günümüz koşullarında, karşımıza çıkmaktadır. Elektrik üretiminin yapıldığı, elektriğin güvenli ve sorunsuz akışının sağlandığı donanımlarda bu malzemelere ihtiyaç duyarız. Herhangi bir aksaklık olmaması, donanımların sorunsuz ve uzun süreli görevini yerine getirebilmesi adına malzeme kalitesinin de oldukça önemli olduğunu vurgulamanız gerekiyor. Bu içeriğimizde elektrik malzemelerinin çeşitleri ve ev tipi, sanayi tipi malzemelerin neler olduğu gibi konularda detaylı bilgi vereceğiz. Elektrik Malzemeleri Çeşitleri Nelerdir? Elektrik tesisatı malzemeleri genel olarak karşımıza 3 farklı yerde çıkmaktadır. Bunlar; 1-) Her türlü elektrik motorları 2-) Isı üretimi 3-) Aydınlatma şeklinde genel kategorilere ayrılabilirler. Bu genel kategorilerde farklı biçim ve ebatlarda olabilen elektrik malzemelerini ise şu şekilde örneklendirebiliriz; 1-) Kablo bileşim noktaları olan bağlantı kutuları 2-) Aydınlatma armatürleri 3-) Anahtar, fiş ve priz grubu 4-) Akım kabloları 5-) Enerji kabloları 6-) Trafolar 7-) Sigorta kutuları 8-) Duylar 9-) Kabloların korumasını sağlayan borular 10-) Pano, kasa ve buatlar 11-) Starter 12-) Akış kesmek için anahtarlar 13-) Ziller 14-) Led trafoları Elektrik malzeme çeşitleri tesisattın büyüklüğüne, kurulacağı alana, tesisat türüne göre ayarlanıp bu malzemelerden birkaçının bir araya getirilerek bu alanda eğitimli bir kimse tarafından dikkatli şekilde döşenir. Sistemin düzgün çalışıp çalışmadığı kontrol edilir ve tüm güvenlik önlemleri alınmış şekilde son kullanıcıya teslim edilirler. Örnek olarak evlerde kullandığımız aydınlatma lambalarının kabloları inşaat sırasında özenle döşenerek dışarıdan görünmez ve hem estetiği bozmaz hem de güvenle uzun yıllar sorunsuz biçimde çalışırlar. Ev Tipi Elektrik Malzemeleri Ev tipi elektrik malzemeleri; daireler, villalar, butik oteller, küçük dükkanlar vb. gibi alanlarda kullanılan elektrik malzemeleridir. Ebatları, güvenlik unsurları tesisatın küçüklüğüne uygun şekilde ev kullanımı için yeterli düzeydedir. Bunlara örnek olarak; kablolar, kablo kanalları, tesisat boruları, sigorta kutuları, buat kapağı, kroşeler, plastik dübel ve kablo bağları gösterilebilir. Sanayi Tipi Elektrik Malzemeleri Sanayi tipi elektrik pano malzemeleri ve tesisat malzemeleri ise endüstriyel alanlara uygun şekilde yüksek güvenlikli ve elektriğin sorunsuz şekilde daha yoğun kullanılabileceği düzeyde dizayn edilmiş malzemelerden meydana gelmektedir. Bunlara örnek olarak; kablo kanalları, enerji kabloları, şalter, anahtar, topraklama vb. gösterebiliriz. ik Panosu değişmeli mi elden mi geçmeli Elektrik Panosu Çok Önem...
0 notes
Video
youtube
1 Elektrik Panosu değişmeli mi elden mi geçmeli Elektrik Panosu Çok Önem...
Şişli Elektrik ustası Elektrik Tamiri *0532 541 30 99 Seyit Albayrak (Gerçekten Çok İyi Usta) ve Kaliteli Titiz* Aykut ilter Meslek Sırrı Kanalından Aradığınızı Belirtiniz.* Elektrik Panosu değişmeli mi elden mi geçmeli Elektrik Panosu Çok Önemli Seyit Albayrak Elektrik panosuna Asansör Merdiven Otomatiği Su Hidrofor Motoru bağlı dolayısı ile dairelerin elektriklerinden ayrı olması gerekmekte aksi takdirde su hidrofor motoru devraya girdiğinde akım düşer ışıklar göz kırpar hatta anlık kesintilere sebep olup beyaz eşyaları yakabilir. Aykut ilter Meslek Sırrı Kanalından Aradığınızı Belirtiniz. Engin Elektrik Engin Çil 0532 471 8143 Adem Ünal 0538 8972756 ELEKTRİK MALZEMELERİ NELERDİR? Elektrik Nelerdir, bir binanın elektrik enerjisinin kullanım alanlarına taşınmasını sağlayan araç görevi görmektedir. Genel olarak elektrik malzemeleri: aydınlatma, anahtar priz grubu, enerji kabloları, trafolar, akım kabloları, sigorta kutuları gibi malzemelerdir. Bir çarkın dişlileri gibi Elektrik Malzemeleri Nelerdir, içinde dolanan elektrik enerjisi aydınlatma, şarj etme, cihaz çalıştırma gibi farklı amaçlarla kullanılabilmektedir. Malzemeler için en önemli olan şey malzemelerin kalitesidir. Kaliteli bir malzemenin hem kullanım ömrü uzun olur hem daha az sorun çıkartır. Elektrik malzemelerine ulaşmak teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık daha da kolaylaştı. Başta bizim firmamızda olmak üzere birçok firmadan bulunan elektrik marketle ihtiyaç duyulan ürünü kolayca bulabilirsiniz. Elektrik tesisatı malzemeleri olarak da ifade edebileceğimiz elektrik malzemeleri; bir binada kullanılacak olan elektriğin sorunsuz biçimde akışını sağlayan tüm devre için gerekli elemanlardan oluşan malzemeler olarak tanımlanabilir. Elektrik malzemeleri hayatın her alanında, özellikle elektriğin temel ihtiyaçlardan biri olduğu günümüz koşullarında, karşımıza çıkmaktadır. Elektrik üretiminin yapıldığı, elektriğin güvenli ve sorunsuz akışının sağlandığı donanımlarda bu malzemelere ihtiyaç duyarız. Herhangi bir aksaklık olmaması, donanımların sorunsuz ve uzun süreli görevini yerine getirebilmesi adına malzeme kalitesinin de oldukça önemli olduğunu vurgulamanız gerekiyor. Bu içeriğimizde elektrik malzemelerinin çeşitleri ve ev tipi, sanayi tipi malzemelerin neler olduğu gibi konularda detaylı bilgi vereceğiz. Elektrik Malzemeleri Çeşitleri Nelerdir? Elektrik tesisatı malzemeleri genel olarak karşımıza 3 farklı yerde çıkmaktadır. Bunlar; 1-) Her türlü elektrik motorları 2-) Isı üretimi 3-) Aydınlatma şeklinde genel kategorilere ayrılabilirler. Bu genel kategorilerde farklı biçim ve ebatlarda olabilen elektrik malzemelerini ise şu şekilde örneklendirebiliriz; 1-) Kablo bileşim noktaları olan bağlantı kutuları 2-) Aydınlatma armatürleri 3-) Anahtar, fiş ve priz grubu 4-) Akım kabloları 5-) Enerji kabloları 6-) Trafolar 7-) Sigorta kutuları 8-) Duylar 9-) Kabloların korumasını sağlayan borular 10-) Pano, kasa ve buatlar 11-) Starter 12-) Akış kesmek için anahtarlar 13-) Ziller 14-) Led trafoları Elektrik malzeme çeşitleri tesisattın büyüklüğüne, kurulacağı alana, tesisat türüne göre ayarlanıp bu malzemelerden birkaçının bir araya getirilerek bu alanda eğitimli bir kimse tarafından dikkatli şekilde döşenir. Sistemin düzgün çalışıp çalışmadığı kontrol edilir ve tüm güvenlik önlemleri alınmış şekilde son kullanıcıya teslim edilirler. Örnek olarak evlerde kullandığımız aydınlatma lambalarının kabloları inşaat sırasında özenle döşenerek dışarıdan görünmez ve hem estetiği bozmaz hem de güvenle uzun yıllar sorunsuz biçimde çalışırlar. Ev Tipi Elektrik Malzemeleri Ev tipi elektrik malzemeleri; daireler, villalar, butik oteller, küçük dükkanlar vb. gibi alanlarda kullanılan elektrik malzemeleridir. Ebatları, güvenlik unsurları tesisatın küçüklüğüne uygun şekilde ev kullanımı için yeterli düzeydedir. Bunlara örnek olarak; kablolar, kablo kanalları, tesisat boruları, sigorta kutuları, buat kapağı, kroşeler, plastik dübel ve kablo bağları gösterilebilir. Sanayi Tipi Elektrik Malzemeleri Sanayi tipi elektrik pano malzemeleri ve tesisat malzemeleri ise endüstriyel alanlara uygun şekilde yüksek güvenlikli ve elektriğin sorunsuz şekilde daha yoğun kullanılabileceği düzeyde dizayn edilmiş malzemelerden meydana gelmektedir. Bunlara örnek olarak; kablo kanalları, enerji kabloları, şalter, anahtar, topraklama vb. gösterebiliriz.
0 notes