#ari büyüktaş
Explore tagged Tumblr posts
ceviri-translation · 4 years ago
Text
Ari P. Büyüktaş LGBTİ+ hakları aktivisti, transfeminist, çevirmen, araştırmacı ve yazar. Velvele.net editörlerinden ve yazarlarındandır. Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji lisansı ardından Strasbourg Üniversitesi Siyaset ve Sosyal Bilimler programı ile Central European University Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları programında yüksek lisans yaptı. Şu anda Galatasaray Üniversitesi Medya ve İletişim Çalışmaları Doktora Programı’nda güncel sanat ve queer kültür üzerine tez çalışmalarına devam etmektedir. LGBTİ+ hakları alanında çalışan ve feminist çalışmalar yürüten çeşitli sivil toplum kuruluşlarında medya, iletişim ve toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine projelerde çalıştı ve koordinatör olarak görev aldı. Ayrıca sivil toplum çalışmaları dahilinde cinsel sağlık, cinsel şiddet, cinselliğin psikososyal boyutu, toplumsal cinsiyet odaklı habercilik gibi alanlarda eğitimler; LGBTİ+ hakları, queer feminist yayıncılık, queer teori üzerine atölye ve seminerler gerçekleştirdi. Sel Yayıncılık Queer Düş’ün Serisi kurucularından olan Ari P. Büyüktaş, çevirmen ve editör olarak çeşitli yayınevleri ve kurumlar ile çalışmalarına devam etmektedir. 
Aslı Seven, İstanbul ve Paris arasında yaşayan bağımsız bir küratör ve yazardır. Araştırmalarında ve projelerinde altyapısal şiddet biçimlerinin yapılı çevre aracılığıyla şekil kazanma süreçlerine odaklanır, saha çalışması, eleştirel kurmaca ve kolektif üretim yöntemlerini benimser. Fransa’da ENSA Bourges ve EESI Poitiers-Angouleme’den doktora düzeyinde sanatsal araştırma diploması almıştır. AICA Türkiye ve ICI (Independent Curators Internatinal) üyesidir. 
Deniz Gül, Türkiyeli bir çağdaş sanatçıdır. Kavramsal heykeltıraş ve yazar olarak tanınır. Dilin metin, heykel ve mekân olarak nasıl icra edildiği üzerine düşünür. Yerleştirme ve heykelleri yapı, kompozisyon, form, akıbet üzerine konuşur. Roman benzeri sergileriyle bilinir. Pratiğinin özgünlüğü serimlediği silsilelerde yatar. Süreçler olarak okunabilecek edimi sanatçının zaman ve malzemeyle kurduğu ilişkiye dairdir. Gül’ün işleri, maddesel ve şiirsel olanın, görünen ve görünmeyenin eşiğinde, çoğu zaman ise çalıştığı zanaatkarların işe ve malzemeye dahiliyetleriyle aktüelize olur. İstanbul Bienali (2015) ve Şarja Bienali’nin (2017) yanı sıra Arter, Badischer Kunstverein, The Center for Contemporary Art Ujazdowski Castle, Centre De Cultura Contemporania, Palais des Beaux Arts de Lille gibi sanat mekânlarında sergiler yapmıştır. Son romanı Norgunk’tan çıkan Gül’ün kitapları ve sergileri Loyelow (2016), B.İ.M.A.B.K.R. (2013), 5 Kişilik Bufet (2011) isimleriyle anılır. Artnet News, Frieze Magazine, The Financial Times ve Art in America gibi yayınlarda hakkında yazılar yayımlanmıştır. Meydan (2020), Gül’ün 5 Kişilik Bufet ile başladığı, B.İ.M.A.B.K.R. ve Loyelow ile devam ettiği on yıllık çalışmanın son fragmanıdır. Sanatçı, dil, eylem, ses, mekân, yazıya dair araştırmasına Kazı ve Yüzey adlı çalışmasıyla devam etmektedir. 
Gül, programı Bruno Latour’un 2017 yılında Berlin, HAU tiyatrosunda gerçekleştirdiği “Inside - a performance lecture” (“İçeride - bir performans tekdiri/taktiri/takdimi”) ile başlatıyor. Bu performatif konuşma, Latour’un yerküreye inişimizin ya da karaya çıkışımızın alternatif topografyalarını görselleştirme çabası. Latour, önerisinde kişinin bakış açısını, yerlerin coğrafi ızgarada gezengenlere uzanan vizyonundan, hadiselerin (event) izlenebildiği Gayagrafik bakışa çevirmeyi hedefler. Dünyanın zeminine, toprağına, yüzeyine, tenine değen yerdeyiz ve dışarı bakma arzumuz kendimizi içeride görme yetimizi köreltiyor. 
Derya Bayraktaroğlu, bağımsız küratör ve yazar. Araştırmaları queer metodoloji, feminizm, sanat endüstrisinin politik ekonomisi, küratöryal aktivizm ve katılımcı sanat arasındaki etkileşimlere odaklanır. buluşma sergisi (2020; Barın Han, İstanbul) ve unspeakable home, enchanting companions (2019; Badischer Kunstverein, Karlsruhe) sergi ve kamusal programının küratörlüğünü üstlendi. koloni sergilerinin eş küratörlüğünü yaptı (2017; İstanbul, 2018; Berlin). Yüksek lisansını Kültürel İncelemeler, lisansını Siyaset Bilimi alanında tamamladı. VKV Çağdaş Sanat Koleksiyonu kapsamında Arter’de küratöryal araştırmacı olarak çalıştı. Galeri Manâ ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Görsel Sanatlar Yönetmenliği ekiplerinde yer aldı, sergi ve yayınlar hazırladı. Atölye çalışmaları yürütüyor, güncel sanat ve politika hakkında yazı yazıyor. 
Derya Bayraktaroğlu dil ile müzakeresini “şimdi ve burada” fenomenine, zaman/mekânın mülkleşmesine uzanan bir eleştiriyle kuruyor. Anaakım, tekil ve krono-normatif bir artikülasyon olarak sunulan “şimdi ve burada” bir yana, yer ve zaman queer düşünüşün araçları yordamıyla nasıl algılanabilir? Sorular üretmeye ve metod üzerine düşünmeye aracılık edecek üç parçadan oluşan yapının parçaları şöyle: Jack Halberstam’ın Jose Esteban Munoz’un ani ölümünden sonra yazdığı bir mektup, Angela Davis ve Judith Butler’ın eşitlik mevhumuna dair genel-geçer siyasal kabuller ve beklentileri alaşağı eden bir sohbeti ve Mehmet Sander’in bedeni direnç ve bir karşı-eylem olarak ele alan sanatçı konuşması.
Ecem Efsun Üçkardeş 1992 yılında doğdu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünü bitirdikten sonra bir dönem yayıncılık yaptı. Şimdilerde ise editörlük ve çevirmenlik ile meşgul olup, edebiyat faaliyetlerini sürdürmektedir.
Ezgi Tok lisans eğitimini Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde, yüksek lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde aldı. Pratiğinde ilişkiler, sistemler ve standartlar üzerine yoğunlaşır. Çalışmalarında, maddi ve gayrimaddi şeyleri/durumları ölçmek, organize etmek ve tanımlamak için nafile girişimleri içeren jestleri belgelemeye odaklanır. İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor.
Ezgi Tok’un seçkisi, Toni Morrison’un 1993 Nobel Edebiyat Ödülü Kabul Töreni’nde yaptığı konuşma. Bu konuşmada Morrison, bir organizma olarak dilin kurduğu ilişkilere, onun yaşam koşullarına ve kullanımına dair gözlem ve deneyimlerini aktarır. Hem kendi, hem de kurmaca bir karakterin gözünden hibrit bir yöntemle anlatısını oluşturan Morrison aracılığıyla dil - aktivizm - nüfuz etmek üçgeninde iletkenlik, geçirgenlik, esneklik gibi kavramların anlatı, söylem ve günlük hayatta nasıl karşılık buldukları bu seansın odağında.
Kevser Güler’in araştırmaları sanat yapıtlarının ve sergilerin varlık koşullarını ve olanaklarını düşünmeye odaklanıyor. 2020’de Yapı Kredi Kültür Sanat’ta Sergiler Direktörlüğünü üstlenen Güler, 2014-2019 yılları arasında Arter’in koleksiyonu üzerine araştırma yaptı, 2007-2014 yılları arasında İstanbul Bienali’nde çalıştı. Kevser Güler’in son dönemde küratöryal sorumluluklar üstlendiği sergi ve projelerin bazıları: Kulis: Bir Tiyatro Belleği, Hagop Ayvaz, Yapı Kredi Kültür Sanat, İstanbul, 2020-2021; Meydan, Deniz Gül, Yapı Kredi Kültür Sanat, İstanbul, 2020; Milat, Lale Müldür, Yapı Kredi Kültür Sanat, İstanbul, 2020; Gökcisimleri Üzerine, Arter, İstanbul, 2020-21; Anadolu Kültür Araştırma ve Üretim Projesi: ԱԱ / FF / GG (Ապագայի Ապագա / The Future of Future / Geleceğin Geleceği), İstanbul, Erivan, Lizbon, 2020.
Dilin, sözcüklerin ve imajların gündelik yaşama etkisini ve yeni biçimleri düşünen Kevser Güler’in seçkisi teknoloji araştırmacısı ve yazar Maya Indira Ganesh’in “Beden-Veri-Ayrımcılık” başlıklı sunumu. Ganesh sunumunda günümüz yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojilerinde verinin ve veri etiketlemenin yer alma süreçlerine ve bu süreçlerin doğurduğu etik ve politik sorulara dikkat çekiyor.  Görsel kayıtlar ve bu kayıtları tarif eden sözcüklerin eşleşmesiyle oluşan etiketlenmiş görsel veri, bugün dilin, sözcüklerin ve görsel kaydın hem etkide bulunduğu hem de etkilerine maruz kaldığı kritik alanlarından biri. Sözcükler ve görsel kayıtlar arasında kesintisiz devam eden ve iki yönlü bir çeviri formu olarak da okunabilecek bu akışı kat ederken, Ganesh, aynı zamanda dilin ve sözcüklerin yeni hackleme yolları düşünmek ve bireysel direniş stratejileri keşfetmek için sunabileceklerine de işaret ediyor. 
Hakkı Kaan Arıkan Ankara'da doğdu. ODTÜ endüstri mühendisliğinden sonra Bilkent ve Boğaziçi üniversitelerinde felsefe eğitimi aldı. Halen Boğaziçi üniversitesinde doktora çalışmalarına devam etmekte olan Kaan aynı zamanda çevirmenlik ve editörlük yapmaktadır.
İpek Altun Bilkent Üniversitesi Psikoloji lisans, Medya ve Görsel Çalışmalar yüksek lisans programı mezunu. Şimdiye kadarki araştırma ve iş deneyimleri, ağırlıklı olarak yaratıcı sektörler ekseninde ilerlemiştir. Bu kapsamda, yaratıcı toplulukların iş yaşamları ve deneyimlerini farklı çerçevelerden aktaran çalışmalara katkı sağlamıştır. Doktora çalışmalarını Hacettepe Üniversitesi İletişim Bilimleri programında sürdürmektedir.
İpek Şahinler (1990, Istanbul) Texas Austin Üniversitesi’nde karşılaştırmalı edebiyat doktora öğrencisidir. Burada retorik dersleri vermekte ve Türkçe öğretmektedir. Doktoraya başlamadan önce Edinburg Üniversitesi’nde karşılaştırmalı edebiyat yüksek lisansı yapmış, onun öncesinde de Amsterdam Üniversitesi’nde toplumsal cinsiyet çalışmıştır. Aslen Sabancı politik bilimler mezunudur ve mezuniyetinden bu yana romans dillerinde çeviri yapmaya devam etmektedir. Mevcut doktora çalışması 20.yy Orta Doğu ve Latin Amerika edebiyatlarının keşişim noktalarını queer teori perspektifinden inceler. Bunun yanı sıra İstanbul’un farklı kültür-sanat mekanlarında “müphem Türkçe edebiyat” olarak kavramsallaştırdığı edebi alan hakkında dersler vermektedir. Aralık 2020’den beri Berlin Queer Teori Enstitüsü’nde (iQt) araştırma görevlisidir. 
0 notes
oddats · 4 years ago
Link
Speculating on the multifaceted nature of words and translation studies, artist Deniz Gül is interested in spoken and written language as an art form. The main elements of her practice—texts, sculptures, and installations—start with sound and focus on the reflection of words, objects, and actions, like the enactment of a feeling, an idea, or a coincidence. In her works in Scratch and Surface, the second exhibition of The Sequential program, Gül moves away from visual media, and uses words to oppose the definition of language as little more than a means of communication. “How is language practiced? How to monitor the involvement and effects of words in periods of economic, ecological, and social crisis?” In the exhibition, presented across three floors of SALT Galata and online, she gives priority to sharing her interest in these questions with the visitors while aiming to develop new perspectives on established familiar relations with language.
Tumblr media
For the artist, language is a fiction that is always being reconstructed; a geography in which boundaries are constantly negotiated. Defining the act of writing as an irregular playing field where words change and transform, in Klavuz [Plungr] (2016–2021), Gül scans a Turkish spelling guide line by line, making written interventions from connotations without any effort to reach an absolute meaning. Marked pages from Klavuz are on view at SALT Research on the ground floor. Tavlamalar [Temperings] (2021) is composed of phrases that result from a word evoking, or best described by the artist as “tempering,” another. The sound recording on floor 1 resembles a poem. Permeating the daily flow of the information screens at SALT Galata, Kartpostal [Postcard] (2017–2020) is comprised of snippets of film shot by Gül in various countries. These moving images, which consider the everyday and the mundane through the idea of a visual alphabet, are also a modest attempt to reinterpret the aesthetics of postcards—recalling representative images like habitual landscapes—in a digital environment.
Tumblr media
Daire Düz [Flat] (2021) pursues the premise “To say is to do,” with reference to “speech act theory.” Based on a movement as straightforward as drawing a line, the performance in the exhibition space on floor -1 reflects the pauses between the acts of writing, erasing, and rewriting, with the construction of a physical structure once and again. The feeling of being “under construction” that prevails both literally and figuratively throughout the exhibition, draws attention to the often overlooked labor in this particular work. Initiated during a series of workshops carried out by the artist and a group of participants as part of SALT’s Study Groups in October 2020, the anthology project Çeviri [Translation] will continue alongside the exhibition. Developing in three stages, the project focuses on scrutinizing urgencies and ongoing debates in language, while deriving possible equivalents of numerous concepts in Turkish and making them widely accessible. The anthology consists of texts, artist talks, and lecture-performances under titles such as postcolonial theory, feminist and queer thinking, new materialism, technology and data use. An output of a joint intellectual production process by artists, curators, writers, and scholars invited by Gül, Çeviri is compiled on a www.ceviri.info available for remote online viewing as well as having a dedicated site on the ground floor. Featuring five independent exhibitions by Barış Doğrusöz, Deniz Gül, Volkan Aslan, Aykan Safoğlu, and the duo Fatma Belkıs & Onur Gökmen, The Sequential is programmed by Amira Akbıyıkoğlu and Farah Aksoy from SALT, and will take place at SALT Galata throughout 2021. Supported by SAHA, The Sequential will be included in the 2021-2022 public programs of three member institutions of L’Internationale—Museo Nacional Centro de Arte Reina Sofía (Madrid), Muzeum Sztuki Nowoczesnej w Warszawie (Warsaw) and M HKA, The Museum of Contemporary Art (Antwerp)—following the initial presentations at SALT Galata.
Supporters of the project, Çeviri [Translation] (2020–ongoing) Selection and proofreading: İpek Altun, Hakkı Kaan Arıkan, Kerem Ozan Bayraktar, Derya Bayraktaroğlu, Deniz Gül, Kevser Güler, Matt Hanson, Aslı Seven, Ezgi Tok Translations: Sinan Refik Akgün, İpek Altun, Hakkı Kaan Arıkan, Ari Büyüktaş, Jorela Karriqi, Rana Kelleci, Eda Kurç, Gülşah Mursaloğlu, Merve Pehlivan, İpek Şahinler, Efsun Ecem Üçkardeş, Merve Ünsal The web design and adaptation of this project has been supported by Kraftend. Acknowledgments Kemal Ay, Eda Berkmen, Ayşe Bozkurt, Engin Çetin, Madlen Ma Kamhi, Nesimi Kara, Arın Kuşaksızoğlu, Leyla Pekin, Ezgi Tok, Berkay Tuncay, Mehmet Yaranona
Photos: Mustafa Hazneci
0 notes