#anlamadan
Explore tagged Tumblr posts
Text
dün arabada gözlerinin yeşilini özledim dinlerken kaza yapınca ilk iş olarak müziği kapattım,, işte ben de böyle imajıma düşkün biriyim
#şaka şaka#ben kaza yaptığımızı bile anlamamışım şoktan duymamışım bile sesleri??#sevgilime kızmaya hazırlanıyordum neden bu kadar ani fren yaptın kaç kez diye#meğer ani fren yapmışız sonra çarpılmışız sonra çarpmışız#işte ben de böyle bilinç sahibi biriyimdir#o yüzden anlamadan ilk müziği kapattım#olayı hiç anlamamak
17 notes
·
View notes
Text
Yarın bir şarkı olsa bu olurdu, çünkü yine sabahın köründe, önümü göremeden, düldülü de alıp yollara vuracağım.
#tatlar aşırı kaçık#bu sefer içim ayrı bir buruk#kavgalı gürültülü de olsa alıştım eve çok#şimdi böyle apar topar gidiyorum#hiçbir şey anlamadan#böyle akvaryumda bir balığı alırsın temizlemek için şak diye başka bir kaba koyarsın ya#aynı öyle hissediyorum#sudan çıkmış balık gibi biraz#Spotify
14 notes
·
View notes
Text
Ben cuma günlerinin derslerini çok seviyorum ve cuma günü dershane olmadığı için saat ona kadar falan uyuyorum ama yarına yine deneme koymuşlar dokuz bucuga tek serbest günüm zaten cuma var neden böyle yapıyorsunuz ki gerçekten
#bu arada benim günleri dolu ya da bos olarak gormem tamamen nilay hocanin dersine bagliymis#mesela pazartesi ve çarşambayı da seviyorum çünkü o günler nilay hocanın dersi yok#kadin hayatimi karartti#o bizim dersimize girmese ben butun dersleri seviyorum ve her gün okula mutlu giderdim#sali ve Perşembe günlerini sevmiyorum#aslında cuma da dersi vqr ama bir ders ve sabah ilk ders oldugu icin on dakika geç geliyor hep on dakika da oyle allaha emanet geçiyor#yirmi dakika dwrsten de kimse bir sey anlamadan bitiyor#iste o yüzden cuma gunu de guzel ama bugunu hic sevmiyorum gerçekten
2 notes
·
View notes
Text
.
0 notes
Text
"İnsanın en iyi yoldaşı onu 'seven' değil,
'anlayan' kişidir.
Anlamakla başlar yolculuk. . ."🌸🍂
Nice birliktelikler,Seni seviyorum diye başlar. 💕💕
Ama,birbirlerini anlamadan, anlayamadan, anlaşılmadan biter. 💔😕😕
123 notes
·
View notes
Text
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin.“
Evet bildiniz, aşktan bahsediyorum… Cemal Süreya yazmış bu şiiri. Şiirin adı da Aşk.
Şiir uzaklaştı mı hayatınızdan?
Sabaha kadar bir o yana bir bu yana dönüp durduğunuz halde sabahın köründe yataktan fırlayıp kalktığınız günleri de mi unuttunuz?
Yoksa hiç böyle şeyler hissetmediniz mi?
Ne oldu size, sevgilinize aşk şiirleri okumak aklınıza gelmiyor mu hiç?
Nereden geldiğini anlamadığınız dizeler dilinizden dökülmez mi?
Mutlulukla acının yanyana durduğu gergin bir ipin üstünde yürümeyeli çok mu oldu?
Edip Cansever'i hiç hatırlamaz mısınız?
"Aşk iyidir bak
Duyumunu artırır insanın
Hele don gömlek sabahları
Tıraş olacağını duyarsın
Yeni gömleğini giyeceğin gelir
Bir yeni biçim eklersin insan olacağa
Masaya, merdivene, aynalı dolaba
Derken ardindan şıpın işi bir kahvaltı
Amanın dersin bu ne delice gidiş
Paldır küldür açar mıydı fıstık ağacı
İspinoz düşünür müydü
Deli olan kaşınır mıydı…”
Evet zamanımız hız çağı. Aşklar şiirin duraklarında salına salına gezmeyeli epey oldu. İlişkiler mesajlarla başlayıp mesajlarla son buluyor artık.
Ama yine de umudunuzu kaybetmeyin.
Belki uzaklarda bir yerde, belki yanıbaşınızda ama mutlaka araladığınız kapıdan içeriye dalmak için bekliyordur.
“Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük…”
Usulca bir aşkın koynuna dalmaya, denizin üstüne serpilmiş gümüş tozlarının ışıltısını seyrederken dilinize nereden geldiğini anlamadan sıralanıveren dizeleri kendi sesinizden duymaya değmez mi?
Ne dersiniz?
Hadi! İşte size fırsat açın şiir kitaplarını, sevgilinize okuyacağınız en güzel aşk şiirleri bir köşede bekliyor. Korkmayın kendi sesinizden…
Ne demiş Cemal Süreya?
“Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
147 notes
·
View notes
Text
Her ayrılık acı veriyor ama, bazıları var öldürüp öldürüp tekrar diriltiyor. Seninle her kavuşmam yeniden doğmak gibi , her ayrılık bir ölüm gibi.. Ben bile anlamadan her şeyim oldun.. İçim yanıyor sevgilim, sensiz aldığım her nefes cehennem gibi. Tez gel sevdiğim..
@hepeksikk
#postlarim#tumblr postları#tumblog#tumblelog#kendimce#ask#love#keşfet#canım acıyor#ah canım sevgilim#561km#mesafe aşkı#uzak sevdam#uzak mesafe
25 notes
·
View notes
Text
İnsan hiç kendi ördüğü duvarlara çarpıp neye uğradığını şaşırır mı bilmiyorum ama ben bugün hem kendime hem de çevreme karşı ördüğüm bir yıllık bir duvara çarptım resmen...
Ama o duvar bilerek veya isteyerek ördüğüm bir duvar değildi bazen bazı şeyler kendiliğinden olur ve insan nasıl olduğunu dahi anlamadan kendini onun içinde bulur ya sanırsam benimki de öyle bir şeydi. Hem belki ruhum yorulmuş ve her şeyden, herkesten, hatta benden bile uzaklaşmak istemiş de olabilir. Ben kendi kendine konuşmayı seven biriyim yine kendi kendime konuşurken çoğunlukla keşke ile başlayan cümleler kurduğumu fark ettim ama sonra kendime dedim ki Mine ben keşke o olmasaydı veya keşke böyle olsaydı diye söyleniyorum ama belki o keşkelerim gerçekleşseydi veya gerçekleşmeseydi o zaman ben şu anki düşünce yapısına sahip olmaz ya da ben olmazdım farklı bir Mine olurdum onun için hayıflanmaktan vazgeçtim ve kendimce keşkelerin beni ele geçirmesine izin vermemeye çalışıyorum.
Küçüklüğümden bu yana el sanatları olsun veya sanat olarak nitelenen ve ruhuma iyi geldiğini hissettiğim ne varsa çoğunlukla ilgimi çekmiştir ve bunun için de kendimce bir şeyler yapmaya çalışır, öğrenmeye de çabalarım. Öğrencilik hayatım da öyle geçti çok şükür. Ama hayatta karşılaşılan sorunlar her zaman oluyor ve ben bunlarla ilgilenirken elimde olmayan bazen maddi bazen ise maddiyatın dışında engellerle karşılaştım ama bu engeller beni onlardan uzaklaştırmadı aksine kendimce yeni şeyler öğrenmekten vazgeçmedim çünkü sanatın bana ve ruhuma iyi geldiğini hissettiğim bir enerjisi var gibime geliyor.
Evde temizlik yaparken fark ettim ki her yerde benim yarım kalmışlıklarım vardı bazılarına şu an tekrar vakit ayırmaya vaktim olmaya bilir ama bazılarını değerlendirebileceğimi fark ettim ve bunların ziyan olmasını istemediğim için aklıma bir fikir geldi inşaallah onu gerçekleştirmeye çalışacağım.
Hani bazı teyzeler hep yanlarında şeker taşır ve nerede bir çocuk görse verir ya ben de şeker yerine ayraç taşıyan bir insan olmak istiyorum. Allah nasip eder ve öğrencilerim olursa onlara hediye ederim yok eğer nasip olmazsa ben de sürekli yanında ayraç taşıyan abla veya teyze her ne ise o olmaya karar verdim...
Ve bugün tüm bunları bir arada görünce bir kez daha zamanın kıymetli olduğu gerçeğiyle yüzleştim...
# Çok şükür ve iyi ki Allah var...#
#benim kadrajım#benim dünyam#benimgozumden#bana iyi gelen#ruhuma iyi gelen#kendime not#maviyenot#elhamdülillah#çok şükür#allah#artists on tumblr#postlarım#my post#my art#resimlerim#ebru sanatı#kara kalem#vitray çalışması denemeleri#kendimce kanaviçe yapımı#photography#sanat#resim sanatı
45 notes
·
View notes
Text
Güzel bir hikaye empatisi eksik toplumuz anlamadan yargılamayı çok iyi yapıyoruz
Yaşam sevinciniz sönmesin, mutlu sağlıklı ve korkulardan uzak yarınlar diliyorum, sevgiyle 🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼
23 notes
·
View notes
Text
Annemin şu anda içinde bulunduğu gündemiyle gelmesiyle önüm arkam sağım solum ilişkiler hakkında diyaloglarla doldu. Eskiye nazaran çok değiştiğimi ve geliştiğimi düşünüyorum ama yine de bu ikili ilişki meselesini becerebildiğimi düşünmüyorum. Bunu becermek neye benzer bunu da pek bilmiyorum açıkçası.
Bugün aile dostumuz bir kadın eşinin ona sık sık “yapamazsın edemezsin” gibi yorumlarla yaklaştığını anlattı. En basitinden bir anekdot: şehrin kalabalık bir yerine gidecekmiş arabayla adam hemen “sen giremezsin ki oralara, gir çarp arabayı bir de onunla uğraşalım!” minvalinde tepki vermiş. Kadın da asmış isyan bayraklarını niye yapamıyormuşum canım diye itiraz modunda.
Bunun üstüne hayatımızda kıymet verdiğimiz insanların yorumlarını nasıl da içselleştirdiğimizi düşündük. Hem duyma sıklığı hem de kişileri koyduğumuz yerden mütevellit insan bir süre sonra sorgulamayı bırakıyor ve inanmaya başlıyor. Olduğunu anlamadan, sessiz sedasız oluyor bu.
Bırakmamak lazım sorguyu. Biliyorum insan bilmek istiyor, yol yordam istiyor, net çizgiler olsun belirsizlikten kaçayım istiyor ama bu çok tehlikeli. Belki de her düşüncemizi sorgulayıp biz buna katılıyor muyuz yoksa zihnimize bir yerden yerleşmiş mi bu düşünce tartmamız lazım.
Eh işin özü insan olmak, düşünen irdeleyen insan olmak zor. Herkes kendi ipinde cambaz gibi yürümeye çalışırken birileriyle beraber bu hayat yolunda yürümeye çalışmak daha da zor. Yapabilenlere -bireyselliğini baskılamadan, boyun eğmeden gerçekten yapabilenlere- şapka çıkartıyorum.
29 notes
·
View notes
Text
"Bir günü al, parçalara böl,
hatta bir on dakika,
beş dakika bile boş bırakma.
Her dakikaya bir işin düşsün,
her işi düzenle, şaşmaz bir
titizlikle yap. Bak göreceksin,
daha sen günün başladığını anlamadan akşam oluverecek;
sen de; dakikalarının geçmesi,
kimsenin dostluğuna, anlayışına, sabrına, söyleşisine el açmış olmayacaksın.
Kısacası, bağımsız bir varlığa, yaraşır biçimde, yaşamaya başlayacaksın."
Jane Eyre
25 notes
·
View notes
Text
Almanya'da doğdum, Almanya'da büyüdüm.
Eğitimimi Almanya'da tamamladım. Sene'den sene'ye gelirdik ailece Türkiye'ye.
Son 3 yıl içinde yıl'da 4-5 kez gelmeye başlamıştım. Taki geçen yıl Ağustos ay'ında Samsun'a yerleşmeye karar verene kadar.
İlk defa gelmiştim Samsun'a. Çok beğendim. Ve Eylül'de Almanya'ya dönüp, pılımı pırtımı toplayıp 16 Aralık'ta Türkiye'ye doğru yol'a çıktım.
Bir kaç ay memleketim Ayancık'ta yaşadıktan sonra 28.07.2019 tarihinde Samsun'daki evime taşındım.
Herkes sordu: Nasıl radikal bir karar aldın da doğup büyüdüğün yerleri böyle terkettin?
Dedim "Vatan Sevdası. Ayrıca hiçbiryeri terkettiğim yok. İşim, evim, Almanya'da duruyor. Sıkılırsam dönerim." Şu 11 ay içinde neler gördüm, neler yaşadım şu memlekette tarif bile edemem.
Almanya'da yaşadığım 33 yıl'da görmediğim şeyleri gördüm ben bu memlekette.
Bana olağanüstü gelen şeyler ama Türkiye'de yaşayan insanımızın alışık olduğu ve gayet tabii gördüğü şeyler.
Ben şunu bilir şunu söylerim: bu memleketin sorunu hükümet falan değil, bu memleketin sorunu insanımız!
Bizim insanımız sorun!
Bizim insanımız sıkıntı!
Herkes sadece ve sadece kendi çıkarının derdinde. Kul hakkı diye birşey yok bu memlekette. Herkes herkesin sırtından en kolay şekilde çıkar elde etme derdinde.
Dostluklar dahi çıkar üzerine kurulmuş. Ele geçirilen fırsatlar şuursuzca değerlendirilmekte. Ne vefa var ne vicdan. Insanlar yüzleri kızarmadan yalan konuşuyorlar. Yalanların üstünü örtbas ediyorlar. Varlıklı olan doymuyor, yokluk çeken ise kendi başarısızlığını hükümete yüklüyor!
Kimse kendine karşı dürüst değil!
Kendine karşı dürüst olmayan insan başkasına karşı nasıl dürüst olabilir ki.
Türkiye'de yaşayan insanlarımızın bir çoğu Alman'lardan "GAVUR" diye bahsederler. Çok tiksindiğim ve asla kullanmadığım bir kelime. Gavur Allah'ı olmayana denir, başka dîn'den olana bu şekil hitap edilmez!
Evet, Alman'ın biz Türkler'den öğreneceği bir çok şey vardır mutlaka. Merhamet gibi, samimiyet gibi. Ama bizim insanımızın elin Alman'ından öğrenmesi gereken çok daha fazla şey var!
Bundan emin olabilirsiniz!
Gavur dedikleri asla kişiye göre fiyat belirlemez, kimseye saygısızlık etmez, kimsenin hakkını gasp etmez.
Kendisine verilen görevi en iyi şekilde yerine getirir, kimsenin hakkına girmez, fırsatçılık etmez.
Bu memleket'e en iyi hastaneler, en iyi şirketler de kurulsa bizim insanımız insan olmadıktan sonra bu memleket hiçbir yere varamaz.
Birinci kalite hastane yapılır, doktor vaktinde odasında olmaz, temizlikçi temizliği düzgün yapmaz, hemşirelerin elinden telefon düşmez, hastalar desen herkes herkesin sırasını kapma derdinde.
Kimsenin kurallara uyduğu yok. Cezalar caydırıcı değil diye sitem ederler, suçluya ceza verildiğinde hükümete küfür ederler.
Katil müebbet yer, katilin ailesi hükümet'e söver, katil serbest kalır, bu sefer öldürülen'in ailesi hükümet'e söver. Hakimler, savcılar kime göre adil belli değil, herkesin adalet anlayışı bir garip bu memleket'te.
Bizim insanımız insan olmayı başaramadığı sürece yer yüzünün en iyi yöneticisi de geçse bu devletin başına, biz arpa tanesi kadar yol alamayız. Önce zihniyet değişmeli.
Şebnem Yalçin
Belkide onları iyice tanır ve bilirsek. Asıl gavurun bizler olduğunu anlarız.anlarsak tabi. Anlamakta çok önemli bence farkına varmak. Anlamadan hiç bir yere varilmaz çünkü:))
37 notes
·
View notes
Text
Evde tek yaşamanin güzelligi kadar zorlugu da var. Bu zorluklari anlamadan hayati full time eglence halinde düşünüp " aman ya nolcak yarim saate evi toplar yemek yaparsın hadi disari cikalim" denilince cildiriyorum. Ayda iki hafta yalniz kalip iki hafta ailesi yardima gelen birinin de aman ya nolcak yalniz yasamakta ne var demesine çıldırıyorum. Arkadaşım sen yalniz yaşamiyorsun, sen ailenin desteğiyle BİREYSEL yaşıyorsun. Yalniz yaşamak başka bişi.
29 notes
·
View notes
Text
Merhaba Hasan bey kardeşim ben Dilaver. Umarım beğenirsiniz ve paylaşım yaparsın. Şuan anlatacaklarım 12 yaş günümden sonra yaşandı. Çocukluğum çok güzel geçmiştir. Mahallemizde top koşturur körebe saklambaç oynar kışın kartopu kardan adam yapardık şuan 52 yaşında bir adamım gerçek ismim Dilaver dir korkmuyorum paylaşabilirsiniz. Mahallemizde Güler isminde çok güzel bir kadın vardı kocası Uzunyol şoförüydü bir gider 1 ay gelmezdi bir ihtiyacı olduğunda sürekli beni yada ablamı çağırırdı 12. Yaş günümde pastamı Güler abla almış kola meyve suyu çok güzel bir doğum günü olmuştu ertesi gün cumartesi olduğu için geç saate kadar parti yaptık Güler abla anneme ben korkarım Dilaver benimle gelse olurmu dedi annem izin verdi birlikte Güler ablanın evine gittik bana yatak hazırladı hadi sen yat dedi kendisi salona geçti uyur uyanık su içmeye kalktım Güler abla soyunmuş eline salatalık almış amına sokuyordu karşısında o zamanlar video oynatıcı vardı şimdi ismi aklıma gelmiyor orada seks filmi izliyordu beni fark etti toparlandı sonra tekrar açtı bacaklarını gel bakalım sen bunu biliyormusun dedi yanına gittim elimi tuttu amına sürterek sen bu ne biliyormusun dedi tekrar yok dedim birden pijama mı çekip indirdi ilk defa başka bir kadın beni bu halde görüyordu. Sikimi ağzına aldı yalamaya başladı 2 3 kez 31 çekmiştim ama bu farklı bir şeydi o ufacık sikim kazık gibi olmuştu çok hoşuma gidiyordu birden kasıldım boşaldım ağzı yüzü döl oldu yaladı yuttu hepsini beni bacaklarının arasına aldı yala hadi bak videodaki gibi yap dedi izlediği videoda adam kadını kanepeye yatırmış amını yalıyordu bende yaptım emdim emdim belki 20 dakka emdim beni yatağına götürdü uzandım sikimi tekrar ağzına aldı yalamaya başladı bu sefer daha bir iştahla yalıyordu birden durdu sikimi tutup amına sürterek soktu zıplamaya başladı bir taraftan bağırıyor bir taraftan inliyordu yine nasıl olduğunu anlamadan boşaldım tam o sırada Güler de kasılarak üzerime yığıldı bana öpücükler atıyor okşuyordu artık benim kocam sensin beni kocam yokken hep sen sikeceksin dedi birlikte sarılıp uyuduk sabah kalktığımda kahvaltı hazırlayıp yatağa getirdi öptü kahvaltı yapıp tabağı kenara bırakarak sikime yumuldu doymadım kocacım beni bir daha sik doyur beni diyordu sikimi kaldırmıştı domaldı sok kökle hadi sık karını doyur döllerini yuttur bana diyordu dediği gibi yaptım saçından tutup ata biner gibi yaptım kalçasına tokat atmamı söyledi bir taraftan sikiyor bir taraftan tokatlıyordum kasılma başlamıştı içinden çıkarttı beni döndü ağzına aldı yalamaya boşalana kadar emdi yuttu bütün döllerimi yine kalktım yataktan banyoya girdim güzelce yıkayıp çıktım . Askere gidene kadar her fırsatta seks yapmaya devam ettik ben askerdeyken emmimin oğlu ile sikişmeye başlamış askerden geldikten sonra 3 ay içinde evlendim Sivas Gürün de belediyede çalısma teklifi aldım oraya yerleştik bir daha Güler i hiç görmedim.
28 notes
·
View notes
Text
Ağlanır Allah' korkusundan
Anlamadan güzel okunuş da ağlamak
Kuru gözyaşından başka bir şey kalmaz
23 notes
·
View notes
Text
Mesele; seni sayfa sayfa yazmak değilki
Sen gittikten sonra adının acıya tekabül etmemesi
Mesele gitmek değil
Sadece gittikten sonra ardına bakarken, o güzel günleri anamamak
Mesele seni nasıl özlediğim değil ki
Mesele bunu görmeyen yüreğin, anlamadan dinlemeden ağlaması
Mesele yalnız kalmak bile değil
Sen "yoksan" ı yaşamak
Yoksa hepimiz aynı kaderde yürüdük yalnızdık
Hep yalnızdık hiçte korkmadık,
Ama sana alışınca yalnızlık unutuldu nasıldı, ne yapardı, ne yerdi,ne içerdi
Onunlayken biz neler yapardık
Mesele "bitti" demek değil
Onun içini doldurmak
Asla arkana bakmadan yüreğinin acımadan ağlamadan
Kaldığın her şeye devam etmek
Mesele terk etmek de değil terk edilmekte
Mesele seni sevmiş sana her şeyden çok değer vermiş olmak!
Ve bunu tüm dünyaya nasıl var diye kabul ettirdiysem
Şimdi yok diye kabul ettirmek
Önce kendime sonra onlara…
210 notes
·
View notes