#angusozellikleri
Explore tagged Tumblr posts
Text
Angus Özellikleri
Angus Özellikleri
Aberden Angus İskoçya’nın kuzey bölgesindeki yerli ırkların karışımından meydana gelmiştir. En sık; İskoçya, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yetiştiriliyor. Angusun en önemli özelliği tamamen siyah olması. Ancak bazı soylarda bulunan kırmızı gen kullanılarak Kırmızı Angus (Red Angus) ırkı elde edilmiş ve ilk defa 1954 yılında tescil edilmiş. Üstelik Red Angus ırkı yetiştiricileri Siyah Angus’tan ayrı bir ırk olarak örgütlenmişler. “Red Angus” sıcak bölgelerde “sıcağa dayanıklı ırk” olarak değerlendirilmektedir.
Dünyadaki birkaç boynuzsuz sığır ırkından biri. Hem boğaları hem inekleri boynuzsuz. Üstelik boynuzsuzluk, boynuzlulara karşı baskın karakterde. Görünüş leri ise şöyle; başı ufak, alnı geniş. Beden uzun, göğüs derin ve geniş, karın altı ile sırt birbirine paraleldir. Bacak kemikleri kısa fakat et tutma kabiliyeti yüksek. Herefordlardan daha ufak yapılılar.
Canlı ağırlık dişilerde 500 kg, erkeklerde ise 800 kg civarında. Et lezzeti yönünden en iyilerden olduğu biliniyor. Ayrıca et randımanı merada % 55, enstantif beside ise % 75 oluyor. Kas lifleri arasında yağın dağılımı yani mermerleşmenin çok homojen olması etinin lezzetini arttırıyor. Ancak angus yetiştiriciliğine olumlu bakmayanlar da var.
Ülkemizde etçi ırklara zaman zaman karşı çıkanlar olduğunu söylenmekle birlikte bu karşı çıkışların belli başlı 3 ana nedeni olduğu dile getirilmektedir.
- Etçi ırkların sütünün olmadığı,
- Etçi ırkların yavrularını yerli ırkın doğuramıyacağı,
- Adaptasyon sağlayamayacağı gibi ön yargılar.
Özet olarak söylemek gerekirse; etçi ırkların sütü olmadığı söylenir. Angus ırkı, etçi ırk olarak bilinmekle birlikte yerli ırklarımıza kıyasla daha çok süt sağlamak mümkündür. Tabii etçi ırkı Holstein ırkıyla kıyaslamazsanız. Etçi ırkların yavrularını bizim yerli ırklarımızın doğuramayacağı iddiası olarakta, Angus ırkı dünyada kolay doğum yapmasıyla ünlüdür. Güç doğum sorunu göz önüne alınarak önerilmiş bir ırktır. Örneğin; bir Şarole, Hereford yada diğer etçi ırklar önerilmemiş, Angus ırkı önerilmiştir. Diğer bir karşı iddia adaptasyon konusudur. Hangi ırk olursa olsun “koruyucu hekimlik” hizmetlerinin eksiksiz yapılması şarttır. Öte yandan Angus ırkı etçi ırklar içerisinde adaptasyon yeteneği en fazla olan, dayanıklılığı bilinen bir ırktır. Yetiştirme hastalıklarıyla ve parazitlerle mücadele gereklerinin tam olarak yerine getirilmesiyle adaptasyon problemi tamamen ortadan kalkacaktır.
Angusun Et Verimi
Anguslar, bütün dünyada en karlı besi ırkı olarak bilinmektedir. Üreticiler de bu nedenle tercih ediyorlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde etçi ırkların yüzde 60’ını angus ırkı oluşturuyor. Et kalitesi de diğer ırklara göre daha yüksek. Yağ oranı düşük. Türkiye’de yerli ırklarda yağ oranı yüzde 35 iken anguslarda yüzde 7. Mermerleşme (yağın kas lifleri içinde dağılımı), besi bitiş dönemindeki yağ oranı, et rengi, tekstürü, yağ rengi gibi özelliklerinde kaynaklanan et kalitesiyle daha da cazip hale geliyor. Ayrıca Angus eti özel etiketle satılan, ABD ve Japonya gibi ülkelerde diğer etlere göre daha çok müşterisi olan bir et olduğu bilinmektedir.
Angusun Öne Çıkan Özellikleri
Angusların etinin yanı sıra karkasının da daha iyi olduğunu bilinmektedir. Boynuzsuz oluşu yaralanma riskini düşürüyor. Ayrıca dişileri ergenliğe daha erken ulaştıkları için erken dönemde yavruluyorlar. Üstelik kolay doğum yapmalarıyla ünlüler. Yüksek günlük canlı ağırlık artışına sahipler. Bir günde 1.3-1.7 kg arasında artış olabiliyor. 300 kg’lık normal bir ineğin yemiyle Angus ırkı bir sığır 1 buçuk ton ağırlığına ulaşabiliyor. Ülkemizde ortalama karkas ağırlığını arttıracak, besiciye, yetiştiriciye daha çok para kazandıracak bir ırk olarak değerlendiriliyor.
Red Angus ve Buzağısı
Aslında Türk çiftçisi anguslarla ilk kez tanışmış değil. Aberdeen Angus ırkı sığırların ülkemize ilk geliş tarihleri 1957. O tarihte Amerika Birleşik Devletleri’den Türkiye’ye ithal edilmiş ve Konya Harası’nda bu ırk boğalarla Yerli Kara inekler arasında melezleme denemeleri yapılmış. Ancak elde edilen F1 melezleri saf Yerli Kara’lara karşı et verimi özellikleri yönünden önemli bir üstünlük gösteremediğinden Aberdeen Angus ırkıyla yapılan bu melezleme çalışmaları uygulama alanına aktarılmamış. Böylece, Türkiye’ye getirilen Aberdeen Angus sığırları, ülke sığırcılığında bir iz bırakmadan, silinip gitmişler. Ancak angusun doğasından kaynaklanan yüksek verimli ve lezzetli eti, bu ırkın yeniden gündeme gelmesini sağlamıştır.
Angusun Avantajları
Damızlık olarak yetiştirilen dişi anguslar, öncelikle onu yetiştiren üreticiye gerek çiftlik idaresi anlamında gerekse işletme maliyetlerini azaltma anlamında fayda sağlar. Doğa koşullarına dayanıklı, kötü kaliteli mera koşullarını çok iyi değerlendirebilen, hiç yardıma ihtiyaç duymadan doğumlarını gerçekleştirebilen bir ırk. Doğum yaptığında buzağısını dış etkenlerden ve kötü hava koşullarından koruyorlar. Kışın -30 ºC’de ve yazın +30 ºC’ de sorunsuz gelişiyorlar ve minimum bakım gerektiriyorlar. Doğal olarak boynuzsuzdurlar. Bu sayede birbirlerine çok zarar vermiyorlar. Dişiler erken olgunlaşırlar. Sağlıklı oldukları sürece yüksek yaşlarda dahi damızlıklardan buzağı almak mümkün. İnekler birinci buzağısında da 14. buzağısında da aynı performansı gösteriyorlar. Damızlık yetiştiri cisine sağladığı bu faydalar sayesinde diğer et ırklarına göre angus ırkı daha çok tercih ediliyor.
Angusun Dezavantajları
Ülkemiz iklim koşullarının, birçok sığır ırkında olduğu gibi bu ırk içinde bir dezavantajı bulunmuyor.
0 notes
Text
Angus Özellikleri
Angus Özellikleri
Aberden Angus İskoçya’nın kuzey bölgesindeki yerli ırkların karışımından meydana gelmiştir. En sık; İskoçya, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yetiştiriliyor. Angusun en önemli özelliği tamamen siyah olması. Ancak bazı soylarda bulunan kırmızı gen kullanılarak Kırmızı Angus (Red Angus) ırkı elde edilmiş ve ilk defa 1954 yılında tescil edilmiş. Üstelik Red Angus ırkı yetiştiricileri Siyah Angus’tan ayrı bir ırk olarak örgütlenmişler. “Red Angus” sıcak bölgelerde “sıcağa dayanıklı ırk” olarak değerlendirilmektedir.
Dünyadaki birkaç boynuzsuz sığır ırkından biri. Hem boğaları hem inekleri boynuzsuz. Üstelik boynuzsuzluk, boynuzlulara karşı baskın karakterde. Görünüş leri ise şöyle; başı ufak, alnı geniş. Beden uzun, göğüs derin ve geniş, karın altı ile sırt birbirine paraleldir. Bacak kemikleri kısa fakat et tutma kabiliyeti yüksek. Herefordlardan daha ufak yapılılar.
Canlı ağırlık dişilerde 500 kg, erkeklerde ise 800 kg civarında. Et lezzeti yönünden en iyilerden olduğu biliniyor. Ayrıca et randımanı merada % 55, enstantif beside ise % 75 oluyor. Kas lifleri arasında yağın dağılımı yani mermerleşmenin çok homojen olması etinin lezzetini arttırıyor. Ancak angus yetiştiriciliğine olumlu bakmayanlar da var.
Ülkemizde etçi ırklara zaman zaman karşı çıkanlar olduğunu söylenmekle birlikte bu karşı çıkışların belli başlı 3 ana nedeni olduğu dile getirilmektedir.
- Etçi ırkların sütünün olmadığı,
- Etçi ırkların yavrularını yerli ırkın doğuramıyacağı,
- Adaptasyon sağlayamayacağı gibi ön yargılar.
Özet olarak söylemek gerekirse; etçi ırkların sütü olmadığı söylenir. Angus ırkı, etçi ırk olarak bilinmekle birlikte yerli ırklarımıza kıyasla daha çok süt sağlamak mümkündür. Tabii etçi ırkı Holstein ırkıyla kıyaslamazsanız. Etçi ırkların yavrularını bizim yerli ırklarımızın doğuramayacağı iddiası olarakta, Angus ırkı dünyada kolay doğum yapmasıyla ünlüdür. Güç doğum sorunu göz önüne alınarak önerilmiş bir ırktır. Örneğin; bir Şarole, Hereford yada diğer etçi ırklar önerilmemiş, Angus ırkı önerilmiştir. Diğer bir karşı iddia adaptasyon konusudur. Hangi ırk olursa olsun “koruyucu hekimlik” hizmetlerinin eksiksiz yapılması şarttır. Öte yandan Angus ırkı etçi ırklar içerisinde adaptasyon yeteneği en fazla olan, dayanıklılığı bilinen bir ırktır. Yetiştirme hastalıklarıyla ve parazitlerle mücadele gereklerinin tam olarak yerine getirilmesiyle adaptasyon problemi tamamen ortadan kalkacaktır.
Angusun Et Verimi
Anguslar, bütün dünyada en karlı besi ırkı olarak bilinmektedir. Üreticiler de bu nedenle tercih ediyorlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde etçi ırkların yüzde 60’ını angus ırkı oluşturuyor. Et kalitesi de diğer ırklara göre daha yüksek. Yağ oranı düşük. Türkiye’de yerli ırklarda yağ oranı yüzde 35 iken anguslarda yüzde 7. Mermerleşme (yağın kas lifleri içinde dağılımı), besi bitiş dönemindeki yağ oranı, et rengi, tekstürü, yağ rengi gibi özelliklerinde kaynaklanan et kalitesiyle daha da cazip hale geliyor. Ayrıca Angus eti özel etiketle satılan, ABD ve Japonya gibi ülkelerde diğer etlere göre daha çok müşterisi olan bir et olduğu bilinmektedir.
Angusun Öne Çıkan Özellikleri
Angusların etinin yanı sıra karkasının da daha iyi olduğunu bilinmektedir. Boynuzsuz oluşu yaralanma riskini düşürüyor. Ayrıca dişileri ergenliğe daha erken ulaştıkları için erken dönemde yavruluyorlar. Üstelik kolay doğum yapmalarıyla ünlüler. Yüksek günlük canlı ağırlık artışına sahipler. Bir günde 1.3-1.7 kg arasında artış olabiliyor. 300 kg’lık normal bir ineğin yemiyle Angus ırkı bir sığır 1 buçuk ton ağırlığına ulaşabiliyor. Ülkemizde ortalama karkas ağırlığını arttıracak, besiciye, yetiştiriciye daha çok para kazandıracak bir ırk olarak değerlendiriliyor.
Red Angus ve Buzağısı
Aslında Türk çiftçisi anguslarla ilk kez tanışmış değil. Aberdeen Angus ırkı sığırların ülkemize ilk geliş tarihleri 1957. O tarihte Amerika Birleşik Devletleri’den Türkiye’ye ithal edilmiş ve Konya Harası’nda bu ırk boğalarla Yerli Kara inekler arasında melezleme denemeleri yapılmış. Ancak elde edilen F1 melezleri saf Yerli Kara’lara karşı et verimi özellikleri yönünden önemli bir üstünlük gösteremediğinden Aberdeen Angus ırkıyla yapılan bu melezleme çalışmaları uygulama alanına aktarılmamış. Böylece, Türkiye’ye getirilen Aberdeen Angus sığırları, ülke sığırcılığında bir iz bırakmadan, silinip gitmişler. Ancak angusun doğasından kaynaklanan yüksek verimli ve lezzetli eti, bu ırkın yeniden gündeme gelmesini sağlamıştır.
Angusun Avantajları
Damızlık olarak yetiştirilen dişi anguslar, öncelikle onu yetiştiren üreticiye gerek çiftlik idaresi anlamında gerekse işletme maliyetlerini azaltma anlamında fayda sağlar. Doğa koşullarına dayanıklı, kötü kaliteli mera koşullarını çok iyi değerlendirebilen, hiç yardıma ihtiyaç duymadan doğumlarını gerçekleştirebilen bir ırk. Doğum yaptığında buzağısını dış etkenlerden ve kötü hava koşullarından koruyorlar. Kışın -30 ºC’de ve yazın +30 ºC’ de sorunsuz gelişiyorlar ve minimum bakım gerektiriyorlar. Doğal olarak boynuzsuzdurlar. Bu sayede birbirlerine çok zarar vermiyorlar. Dişiler erken olgunlaşırlar. Sağlıklı oldukları sürece yüksek yaşlarda dahi damızlıklardan buzağı almak mümkün. İnekler birinci buzağısında da 14. buzağısında da aynı performansı gösteriyorlar. Damızlık yetiştiri cisine sağladığı bu faydalar sayesinde diğer et ırklarına göre angus ırkı daha çok tercih ediliyor.
Angusun Dezavantajları
Ülkemiz iklim koşullarının, birçok sığır ırkında olduğu gibi bu ırk içinde bir dezavantajı bulunmuyor.
0 notes
Photo
Angus Özellikleri
Aberden Angus İskoçya’nın kuzey bölgesindeki yerli ırkların karışımından meydana gelmiştir. En sık; İskoçya, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yetiştiriliyor. Angusun en önemli özelliği tamamen siyah olması. Ancak bazı soylarda bulunan kırmızı gen kullanılarak Kırmızı Angus (Red Angus) ırkı elde edilmiş ve ilk defa 1954 yılında tescil edilmiş. Üstelik Red Angus ırkı yetiştiricileri Siyah Angus’tan ayrı bir ırk olarak örgütlenmişler. “Red Angus” sıcak bölgelerde “sıcağa dayanıklı ırk” olarak değerlendirilmektedir.
Dünyadaki birkaç boynuzsuz sığır ırkından biri. Hem boğaları hem inekleri boynuzsuz. Üstelik boynuzsuzluk, boynuzlulara karşı baskın karakterde. Görünüş leri ise şöyle; başı ufak, alnı geniş. Beden uzun, göğüs derin ve geniş, karın altı ile sırt birbirine paraleldir. Bacak kemikleri kısa fakat et tutma kabiliyeti yüksek. Herefordlardan daha ufak yapılılar.
Canlı ağırlık dişilerde 500 kg, erkeklerde ise 800 kg civarında. Et lezzeti yönünden en iyilerden olduğu biliniyor. Ayrıca et randımanı merada % 55, enstantif beside ise % 75 oluyor. Kas lifleri arasında yağın dağılımı yani mermerleşmenin çok homojen olması etinin lezzetini arttırıyor. Ancak angus yetiştiriciliğine olumlu bakmayanlar da var.
Ülkemizde etçi ırklara zaman zaman karşı çıkanlar olduğunu söylenmekle birlikte bu karşı çıkışların belli başlı 3 ana nedeni olduğu dile getirilmektedir.
- Etçi ırkların sütünün olmadığı,
- Etçi ırkların yavrularını yerli ırkın doğuramıyacağı,
- Adaptasyon sağlayamayacağı gibi ön yargılar.
Özet olarak söylemek gerekirse; etçi ırkların sütü olmadığı söylenir. Angus ırkı, etçi ırk olarak bilinmekle birlikte yerli ırklarımıza kıyasla daha çok süt sağlamak mümkündür. Tabii etçi ırkı Holstein ırkıyla kıyaslamazsanız. Etçi ırkların yavrularını bizim yerli ırklarımızın doğuramayacağı iddiası olarakta, Angus ırkı dünyada kolay doğum yapmasıyla ünlüdür. Güç doğum sorunu göz önüne alınarak önerilmiş bir ırktır. Örneğin; bir Şarole, Hereford yada diğer etçi ırklar önerilmemiş, Angus ırkı önerilmiştir. Diğer bir karşı iddia adaptasyon konusudur. Hangi ırk olursa olsun “koruyucu hekimlik” hizmetlerinin eksiksiz yapılması şarttır. Öte yandan Angus ırkı etçi ırklar içerisinde adaptasyon yeteneği en fazla olan, dayanıklılığı bilinen bir ırktır. Yetiştirme hastalıklarıyla ve parazitlerle mücadele gereklerinin tam olarak yerine getirilmesiyle adaptasyon problemi tamamen ortadan kalkacaktır.
Angusun Et Verimi
Anguslar, bütün dünyada en karlı besi ırkı olarak bilinmektedir. Üreticiler de bu nedenle tercih ediyorlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde etçi ırkların yüzde 60’ını angus ırkı oluşturuyor. Et kalitesi de diğer ırklara göre daha yüksek. Yağ oranı düşük. Türkiye’de yerli ırklarda yağ oranı yüzde 35 iken anguslarda yüzde 7. Mermerleşme (yağın kas lifleri içinde dağılımı), besi bitiş dönemindeki yağ oranı, et rengi, tekstürü, yağ rengi gibi özelliklerinde kaynaklanan et kalitesiyle daha da cazip hale geliyor. Ayrıca Angus eti özel etiketle satılan, ABD ve Japonya gibi ülkelerde diğer etlere göre daha çok müşterisi olan bir et olduğu bilinmektedir.
Angusun Öne Çıkan Özellikleri
Angusların etinin yanı sıra karkasının da daha iyi olduğunu bilinmektedir. Boynuzsuz oluşu yaralanma riskini düşürüyor. Ayrıca dişileri ergenliğe daha erken ulaştıkları için erken dönemde yavruluyorlar. Üstelik kolay doğum yapmalarıyla ünlüler. Yüksek günlük canlı ağırlık artışına sahipler. Bir günde 1.3-1.7 kg arasında artış olabiliyor. 300 kg’lık normal bir ineğin yemiyle Angus ırkı bir sığır 1 buçuk ton ağırlığına ulaşabiliyor. Ülkemizde ortalama karkas ağırlığını arttıracak, besiciye, yetiştiriciye daha çok para kazandıracak bir ırk olarak değerlendiriliyor.
Red Angus ve Buzağısı
Aslında Türk çiftçisi anguslarla ilk kez tanışmış değil. Aberdeen Angus ırkı sığırların ülkemize ilk geliş tarihleri 1957. O tarihte Amerika Birleşik Devletleri’den Türkiye’ye ithal edilmiş ve Konya Harası’nda bu ırk boğalarla Yerli Kara inekler arasında melezleme denemeleri yapılmış. Ancak elde edilen F1 melezleri saf Yerli Kara’lara karşı et verimi özellikleri yönünden önemli bir üstünlük gösteremediğinden Aberdeen Angus ırkıyla yapılan bu melezleme çalışmaları uygulama alanına aktarılmamış. Böylece, Türkiye’ye getirilen Aberdeen Angus sığırları, ülke sığırcılığında bir iz bırakmadan, silinip gitmişler. Ancak angusun doğasından kaynaklanan yüksek verimli ve lezzetli eti, bu ırkın yeniden gündeme gelmesini sağlamıştır.
Angusun Avantajları
Damızlık olarak yetiştirilen dişi anguslar, öncelikle onu yetiştiren üreticiye gerek çiftlik idaresi anlamında gerekse işletme maliyetlerini azaltma anlamında fayda sağlar. Doğa koşullarına dayanıklı, kötü kaliteli mera koşullarını çok iyi değerlendirebilen, hiç yardıma ihtiyaç duymadan doğumlarını gerçekleştirebilen bir ırk. Doğum yaptığında buzağısını dış etkenlerden ve kötü hava koşullarından koruyorlar. Kışın -30 ºC’de ve yazın +30 ºC’ de sorunsuz gelişiyorlar ve minimum bakım gerektiriyorlar. Doğal olarak boynuzsuzdurlar. Bu sayede birbirlerine çok zarar vermiyorlar. Dişiler erken olgunlaşırlar. Sağlıklı oldukları sürece yüksek yaşlarda dahi damızlıklardan buzağı almak mümkün. İnekler birinci buzağısında da 14. buzağısında da aynı performansı gösteriyorlar. Damızlık yetiştiri cisine sağladığı bu faydalar sayesinde diğer et ırklarına göre angus ırkı daha çok tercih ediliyor.
Angusun Dezavantajları
Ülkemiz iklim koşullarının, birçok sığır ırkında olduğu gibi bu ırk içinde bir dezavantajı bulunmuyor.
0 notes
Photo
Angus Özellikleri
Aberden Angus İskoçya’nın kuzey bölgesindeki yerli ırkların karışımından meydana gelmiştir. En sık; İskoçya, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yetiştiriliyor. Angusun en önemli özelliği tamamen siyah olması. Ancak bazı soylarda bulunan kırmızı gen kullanılarak Kırmızı Angus (Red Angus) ırkı elde edilmiş ve ilk defa 1954 yılında tescil edilmiş. Üstelik Red Angus ırkı yetiştiricileri Siyah Angus’tan ayrı bir ırk olarak örgütlenmişler. “Red Angus” sıcak bölgelerde “sıcağa dayanıklı ırk” olarak değerlendirilmektedir.
Dünyadaki birkaç boynuzsuz sığır ırkından biri. Hem boğaları hem inekleri boynuzsuz. Üstelik boynuzsuzluk, boynuzlulara karşı baskın karakterde. Görünüş leri ise şöyle; başı ufak, alnı geniş. Beden uzun, göğüs derin ve geniş, karın altı ile sırt birbirine paraleldir. Bacak kemikleri kısa fakat et tutma kabiliyeti yüksek. Herefordlardan daha ufak yapılılar.
Canlı ağırlık dişilerde 500 kg, erkeklerde ise 800 kg civarında. Et lezzeti yönünden en iyilerden olduğu biliniyor. Ayrıca et randımanı merada % 55, enstantif beside ise % 75 oluyor. Kas lifleri arasında yağın dağılımı yani mermerleşmenin çok homojen olması etinin lezzetini arttırıyor. Ancak angus yetiştiriciliğine olumlu bakmayanlar da var.
Ülkemizde etçi ırklara zaman zaman karşı çıkanlar olduğunu söylenmekle birlikte bu karşı çıkışların belli başlı 3 ana nedeni olduğu dile getirilmektedir.
- Etçi ırkların sütünün olmadığı,
- Etçi ırkların yavrularını yerli ırkın doğuramıyacağı,
- Adaptasyon sağlayamayacağı gibi ön yargılar.
Özet olarak söylemek gerekirse; etçi ırkların sütü olmadığı söylenir. Angus ırkı, etçi ırk olarak bilinmekle birlikte yerli ırklarımıza kıyasla daha çok süt sağlamak mümkündür. Tabii etçi ırkı Holstein ırkıyla kıyaslamazsanız. Etçi ırkların yavrularını bizim yerli ırklarımızın doğuramayacağı iddiası olarakta, Angus ırkı dünyada kolay doğum yapmasıyla ünlüdür. Güç doğum sorunu göz önüne alınarak önerilmiş bir ırktır. Örneğin; bir Şarole, Hereford yada diğer etçi ırklar önerilmemiş, Angus ırkı önerilmiştir. Diğer bir karşı iddia adaptasyon konusudur. Hangi ırk olursa olsun “koruyucu hekimlik” hizmetlerinin eksiksiz yapılması şarttır. Öte yandan Angus ırkı etçi ırklar içerisinde adaptasyon yeteneği en fazla olan, dayanıklılığı bilinen bir ırktır. Yetiştirme hastalıklarıyla ve parazitlerle mücadele gereklerinin tam olarak yerine getirilmesiyle adaptasyon problemi tamamen ortadan kalkacaktır.
Angusun Et Verimi
Anguslar, bütün dünyada en karlı besi ırkı olarak bilinmektedir. Üreticiler de bu nedenle tercih ediyorlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde etçi ırkların yüzde 60’ını angus ırkı oluşturuyor. Et kalitesi de diğer ırklara göre daha yüksek. Yağ oranı düşük. Türkiye’de yerli ırklarda yağ oranı yüzde 35 iken anguslarda yüzde 7. Mermerleşme (yağın kas lifleri içinde dağılımı), besi bitiş dönemindeki yağ oranı, et rengi, tekstürü, yağ rengi gibi özelliklerinde kaynaklanan et kalitesiyle daha da cazip hale geliyor. Ayrıca Angus eti özel etiketle satılan, ABD ve Japonya gibi ülkelerde diğer etlere göre daha çok müşterisi olan bir et olduğu bilinmektedir.
Angusun Öne Çıkan Özellikleri
Angusların etinin yanı sıra karkasının da daha iyi olduğunu bilinmektedir. Boynuzsuz oluşu yaralanma riskini düşürüyor. Ayrıca dişileri ergenliğe daha erken ulaştıkları için erken dönemde yavruluyorlar. Üstelik kolay doğum yapmalarıyla ünlüler. Yüksek günlük canlı ağırlık artışına sahipler. Bir günde 1.3-1.7 kg arasında artış olabiliyor. 300 kg’lık normal bir ineğin yemiyle Angus ırkı bir sığır 1 buçuk ton ağırlığına ulaşabiliyor. Ülkemizde ortalama karkas ağırlığını arttıracak, besiciye, yetiştiriciye daha çok para kazandıracak bir ırk olarak değerlendiriliyor.
Red Angus ve Buzağısı
Aslında Türk çiftçisi anguslarla ilk kez tanışmış değil. Aberdeen Angus ırkı sığırların ülkemize ilk geliş tarihleri 1957. O tarihte Amerika Birleşik Devletleri’den Türkiye’ye ithal edilmiş ve Konya Harası’nda bu ırk boğalarla Yerli Kara inekler arasında melezleme denemeleri yapılmış. Ancak elde edilen F1 melezleri saf Yerli Kara’lara karşı et verimi özellikleri yönünden önemli bir üstünlük gösteremediğinden Aberdeen Angus ırkıyla yapılan bu melezleme çalışmaları uygulama alanına aktarılmamış. Böylece, Türkiye’ye getirilen Aberdeen Angus sığırları, ülke sığırcılığında bir iz bırakmadan, silinip gitmişler. Ancak angusun doğasından kaynaklanan yüksek verimli ve lezzetli eti, bu ırkın yeniden gündeme gelmesini sağlamıştır.
Angusun Avantajları
Damızlık olarak yetiştirilen dişi anguslar, öncelikle onu yetiştiren üreticiye gerek çiftlik idaresi anlamında gerekse işletme maliyetlerini azaltma anlamında fayda sağlar. Doğa koşullarına dayanıklı, kötü kaliteli mera koşullarını çok iyi değerlendirebilen, hiç yardıma ihtiyaç duymadan doğumlarını gerçekleştirebilen bir ırk. Doğum yaptığında buzağısını dış etkenlerden ve kötü hava koşullarından koruyorlar. Kışın -30 ºC’de ve yazın +30 ºC’ de sorunsuz gelişiyorlar ve minimum bakım gerektiriyorlar. Doğal olarak boynuzsuzdurlar. Bu sayede birbirlerine çok zarar vermiyorlar. Dişiler erken olgunlaşırlar. Sağlıklı oldukları sürece yüksek yaşlarda dahi damızlıklardan buzağı almak mümkün. İnekler birinci buzağısında da 14. buzağısında da aynı performansı gösteriyorlar. Damızlık yetiştiri cisine sağladığı bu faydalar sayesinde diğer et ırklarına göre angus ırkı daha çok tercih ediliyor.
Angusun Dezavantajları
Ülkemiz iklim koşullarının, birçok sığır ırkında olduğu gibi bu ırk içinde bir dezavantajı bulunmuyor.
0 notes
Photo
Angus Özellikleri
Aberden Angus İskoçya’nın kuzey bölgesindeki yerli ırkların karışımından meydana gelmiştir. En sık; İskoçya, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yetiştiriliyor. Angusun en önemli özelliği tamamen siyah olması. Ancak bazı soylarda bulunan kırmızı gen kullanılarak Kırmızı Angus (Red Angus) ırkı elde edilmiş ve ilk defa 1954 yılında tescil edilmiş. Üstelik Red Angus ırkı yetiştiricileri Siyah Angus’tan ayrı bir ırk olarak örgütlenmişler. “Red Angus” sıcak bölgelerde “sıcağa dayanıklı ırk” olarak değerlendirilmektedir.
Dünyadaki birkaç boynuzsuz sığır ırkından biri. Hem boğaları hem inekleri boynuzsuz. Üstelik boynuzsuzluk, boynuzlulara karşı baskın karakterde. Görünüş leri ise şöyle; başı ufak, alnı geniş. Beden uzun, göğüs derin ve geniş, karın altı ile sırt birbirine paraleldir. Bacak kemikleri kısa fakat et tutma kabiliyeti yüksek. Herefordlardan daha ufak yapılılar.
Canlı ağırlık dişilerde 500 kg, erkeklerde ise 800 kg civarında. Et lezzeti yönünden en iyilerden olduğu biliniyor. Ayrıca et randımanı merada % 55, enstantif beside ise % 75 oluyor. Kas lifleri arasında yağın dağılımı yani mermerleşmenin çok homojen olması etinin lezzetini arttırıyor. Ancak angus yetiştiriciliğine olumlu bakmayanlar da var.
Ülkemizde etçi ırklara zaman zaman karşı çıkanlar olduğunu söylenmekle birlikte bu karşı çıkışların belli başlı 3 ana nedeni olduğu dile getirilmektedir.
- Etçi ırkların sütünün olmadığı,
- Etçi ırkların yavrularını yerli ırkın doğuramıyacağı,
- Adaptasyon sağlayamayacağı gibi ön yargılar.
Özet olarak söylemek gerekirse; etçi ırkların sütü olmadığı söylenir. Angus ırkı, etçi ırk olarak bilinmekle birlikte yerli ırklarımıza kıyasla daha çok süt sağlamak mümkündür. Tabii etçi ırkı Holstein ırkıyla kıyaslamazsanız. Etçi ırkların yavrularını bizim yerli ırklarımızın doğuramayacağı iddiası olarakta, Angus ırkı dünyada kolay doğum yapmasıyla ünlüdür. Güç doğum sorunu göz önüne alınarak önerilmiş bir ırktır. Örneğin; bir Şarole, Hereford yada diğer etçi ırklar önerilmemiş, Angus ırkı önerilmiştir. Diğer bir karşı iddia adaptasyon konusudur. Hangi ırk olursa olsun “koruyucu hekimlik” hizmetlerinin eksiksiz yapılması şarttır. Öte yandan Angus ırkı etçi ırklar içerisinde adaptasyon yeteneği en fazla olan, dayanıklılığı bilinen bir ırktır. Yetiştirme hastalıklarıyla ve parazitlerle mücadele gereklerinin tam olarak yerine getirilmesiyle adaptasyon problemi tamamen ortadan kalkacaktır.
Angusun Et Verimi
Anguslar, bütün dünyada en karlı besi ırkı olarak bilinmektedir. Üreticiler de bu nedenle tercih ediyorlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde etçi ırkların yüzde 60’ını angus ırkı oluşturuyor. Et kalitesi de diğer ırklara göre daha yüksek. Yağ oranı düşük. Türkiye’de yerli ırklarda yağ oranı yüzde 35 iken anguslarda yüzde 7. Mermerleşme (yağın kas lifleri içinde dağılımı), besi bitiş dönemindeki yağ oranı, et rengi, tekstürü, yağ rengi gibi özelliklerinde kaynaklanan et kalitesiyle daha da cazip hale geliyor. Ayrıca Angus eti özel etiketle satılan, ABD ve Japonya gibi ülkelerde diğer etlere göre daha çok müşterisi olan bir et olduğu bilinmektedir.
Angusun Öne Çıkan Özellikleri
Angusların etinin yanı sıra karkasının da daha iyi olduğunu bilinmektedir. Boynuzsuz oluşu yaralanma riskini düşürüyor. Ayrıca dişileri ergenliğe daha erken ulaştıkları için erken dönemde yavruluyorlar. Üstelik kolay doğum yapmalarıyla ünlüler. Yüksek günlük canlı ağırlık artışına sahipler. Bir günde 1.3-1.7 kg arasında artış olabiliyor. 300 kg’lık normal bir ineğin yemiyle Angus ırkı bir sığır 1 buçuk ton ağırlığına ulaşabiliyor. Ülkemizde ortalama karkas ağırlığını arttıracak, besiciye, yetiştiriciye daha çok para kazandıracak bir ırk olarak değerlendiriliyor.
Red Angus ve Buzağısı
Aslında Türk çiftçisi anguslarla ilk kez tanışmış değil. Aberdeen Angus ırkı sığırların ülkemize ilk geliş tarihleri 1957. O tarihte Amerika Birleşik Devletleri’den Türkiye’ye ithal edilmiş ve Konya Harası’nda bu ırk boğalarla Yerli Kara inekler arasında melezleme denemeleri yapılmış. Ancak elde edilen F1 melezleri saf Yerli Kara’lara karşı et verimi özellikleri yönünden önemli bir üstünlük gösteremediğinden Aberdeen Angus ırkıyla yapılan bu melezleme çalışmaları uygulama alanına aktarılmamış. Böylece, Türkiye’ye getirilen Aberdeen Angus sığırları, ülke sığırcılığında bir iz bırakmadan, silinip gitmişler. Ancak angusun doğasından kaynaklanan yüksek verimli ve lezzetli eti, bu ırkın yeniden gündeme gelmesini sağlamıştır.
Angusun Avantajları
Damızlık olarak yetiştirilen dişi anguslar, öncelikle onu yetiştiren üreticiye gerek çiftlik idaresi anlamında gerekse işletme maliyetlerini azaltma anlamında fayda sağlar. Doğa koşullarına dayanıklı, kötü kaliteli mera koşullarını çok iyi değerlendirebilen, hiç yardıma ihtiyaç duymadan doğumlarını gerçekleştirebilen bir ırk. Doğum yaptığında buzağısını dış etkenlerden ve kötü hava koşullarından koruyorlar. Kışın -30 ºC’de ve yazın +30 ºC’ de sorunsuz gelişiyorlar ve minimum bakım gerektiriyorlar. Doğal olarak boynuzsuzdurlar. Bu sayede birbirlerine çok zarar vermiyorlar. Dişiler erken olgunlaşırlar. Sağlıklı oldukları sürece yüksek yaşlarda dahi damızlıklardan buzağı almak mümkün. İnekler birinci buzağısında da 14. buzağısında da aynı performansı gösteriyorlar. Damızlık yetiştiri cisine sağladığı bu faydalar sayesinde diğer et ırklarına göre angus ırkı daha çok tercih ediliyor.
Angusun Dezavantajları
Ülkemiz iklim koşullarının, birçok sığır ırkında olduğu gibi bu ırk içinde bir dezavantajı bulunmuyor.
0 notes
Photo
Angus Özellikleri
Aberden Angus İskoçya’nın kuzey bölgesindeki yerli ırkların karışımından meydana gelmiştir. En sık; İskoçya, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yetiştiriliyor. Angusun en önemli özelliği tamamen siyah olması. Ancak bazı soylarda bulunan kırmızı gen kullanılarak Kırmızı Angus (Red Angus) ırkı elde edilmiş ve ilk defa 1954 yılında tescil edilmiş. Üstelik Red Angus ırkı yetiştiricileri Siyah Angus’tan ayrı bir ırk olarak örgütlenmişler. “Red Angus” sıcak bölgelerde “sıcağa dayanıklı ırk” olarak değerlendirilmektedir.
Dünyadaki birkaç boynuzsuz sığır ırkından biri. Hem boğaları hem inekleri boynuzsuz. Üstelik boynuzsuzluk, boynuzlulara karşı baskın karakterde. Görünüş leri ise şöyle; başı ufak, alnı geniş. Beden uzun, göğüs derin ve geniş, karın altı ile sırt birbirine paraleldir. Bacak kemikleri kısa fakat et tutma kabiliyeti yüksek. Herefordlardan daha ufak yapılılar.
Canlı ağırlık dişilerde 500 kg, erkeklerde ise 800 kg civarında. Et lezzeti yönünden en iyilerden olduğu biliniyor. Ayrıca et randımanı merada % 55, enstantif beside ise % 75 oluyor. Kas lifleri arasında yağın dağılımı yani mermerleşmenin çok homojen olması etinin lezzetini arttırıyor. Ancak angus yetiştiriciliğine olumlu bakmayanlar da var.
Ülkemizde etçi ırklara zaman zaman karşı çıkanlar olduğunu söylenmekle birlikte bu karşı çıkışların belli başlı 3 ana nedeni olduğu dile getirilmektedir.
- Etçi ırkların sütünün olmadığı,
- Etçi ırkların yavrularını yerli ırkın doğuramıyacağı,
- Adaptasyon sağlayamayacağı gibi ön yargılar.
Özet olarak söylemek gerekirse; etçi ırkların sütü olmadığı söylenir. Angus ırkı, etçi ırk olarak bilinmekle birlikte yerli ırklarımıza kıyasla daha çok süt sağlamak mümkündür. Tabii etçi ırkı Holstein ırkıyla kıyaslamazsanız. Etçi ırkların yavrularını bizim yerli ırklarımızın doğuramayacağı iddiası olarakta, Angus ırkı dünyada kolay doğum yapmasıyla ünlüdür. Güç doğum sorunu göz önüne alınarak önerilmiş bir ırktır. Örneğin; bir Şarole, Hereford yada diğer etçi ırklar önerilmemiş, Angus ırkı önerilmiştir. Diğer bir karşı iddia adaptasyon konusudur. Hangi ırk olursa olsun “koruyucu hekimlik” hizmetlerinin eksiksiz yapılması şarttır. Öte yandan Angus ırkı etçi ırklar içerisinde adaptasyon yeteneği en fazla olan, dayanıklılığı bilinen bir ırktır. Yetiştirme hastalıklarıyla ve parazitlerle mücadele gereklerinin tam olarak yerine getirilmesiyle adaptasyon problemi tamamen ortadan kalkacaktır.
Angusun Et Verimi
Anguslar, bütün dünyada en karlı besi ırkı olarak bilinmektedir. Üreticiler de bu nedenle tercih ediyorlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde etçi ırkların yüzde 60’ını angus ırkı oluşturuyor. Et kalitesi de diğer ırklara göre daha yüksek. Yağ oranı düşük. Türkiye’de yerli ırklarda yağ oranı yüzde 35 iken anguslarda yüzde 7. Mermerleşme (yağın kas lifleri içinde dağılımı), besi bitiş dönemindeki yağ oranı, et rengi, tekstürü, yağ rengi gibi özelliklerinde kaynaklanan et kalitesiyle daha da cazip hale geliyor. Ayrıca Angus eti özel etiketle satılan, ABD ve Japonya gibi ülkelerde diğer etlere göre daha çok müşterisi olan bir et olduğu bilinmektedir.
Angusun Öne Çıkan Özellikleri
Angusların etinin yanı sıra karkasının da daha iyi olduğunu bilinmektedir. Boynuzsuz oluşu yaralanma riskini düşürüyor. Ayrıca dişileri ergenliğe daha erken ulaştıkları için erken dönemde yavruluyorlar. Üstelik kolay doğum yapmalarıyla ünlüler. Yüksek günlük canlı ağırlık artışına sahipler. Bir günde 1.3-1.7 kg arasında artış olabiliyor. 300 kg’lık normal bir ineğin yemiyle Angus ırkı bir sığır 1 buçuk ton ağırlığına ulaşabiliyor. Ülkemizde ortalama karkas ağırlığını arttıracak, besiciye, yetiştiriciye daha çok para kazandıracak bir ırk olarak değerlendiriliyor.
Red Angus ve Buzağısı
Aslında Türk çiftçisi anguslarla ilk kez tanışmış değil. Aberdeen Angus ırkı sığırların ülkemize ilk geliş tarihleri 1957. O tarihte Amerika Birleşik Devletleri’den Türkiye’ye ithal edilmiş ve Konya Harası’nda bu ırk boğalarla Yerli Kara inekler arasında melezleme denemeleri yapılmış. Ancak elde edilen F1 melezleri saf Yerli Kara’lara karşı et verimi özellikleri yönünden önemli bir üstünlük gösteremediğinden Aberdeen Angus ırkıyla yapılan bu melezleme çalışmaları uygulama alanına aktarılmamış. Böylece, Türkiye’ye getirilen Aberdeen Angus sığırları, ülke sığırcılığında bir iz bırakmadan, silinip gitmişler. Ancak angusun doğasından kaynaklanan yüksek verimli ve lezzetli eti, bu ırkın yeniden gündeme gelmesini sağlamıştır.
Angusun Avantajları
Damızlık olarak yetiştirilen dişi anguslar, öncelikle onu yetiştiren üreticiye gerek çiftlik idaresi anlamında gerekse işletme maliyetlerini azaltma anlamında fayda sağlar. Doğa koşullarına dayanıklı, kötü kaliteli mera koşullarını çok iyi değerlendirebilen, hiç yardıma ihtiyaç duymadan doğumlarını gerçekleştirebilen bir ırk. Doğum yaptığında buzağısını dış etkenlerden ve kötü hava koşullarından koruyorlar. Kışın -30 ºC’de ve yazın +30 ºC’ de sorunsuz gelişiyorlar ve minimum bakım gerektiriyorlar. Doğal olarak boynuzsuzdurlar. Bu sayede birbirlerine çok zarar vermiyorlar. Dişiler erken olgunlaşırlar. Sağlıklı oldukları sürece yüksek yaşlarda dahi damızlıklardan buzağı almak mümkün. İnekler birinci buzağısında da 14. buzağısında da aynı performansı gösteriyorlar. Damızlık yetiştiri cisine sağladığı bu faydalar sayesinde diğer et ırklarına göre angus ırkı daha çok tercih ediliyor.
Angusun Dezavantajları
Ülkemiz iklim koşullarının, birçok sığır ırkında olduğu gibi bu ırk içinde bir dezavantajı bulunmuyor.
0 notes
Photo
Angus Özellikleri
Aberden Angus İskoçya’nın kuzey bölgesindeki yerli ırkların karışımından meydana gelmiştir. En sık; İskoçya, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yetiştiriliyor. Angusun en önemli özelliği tamamen siyah olması. Ancak bazı soylarda bulunan kırmızı gen kullanılarak Kırmızı Angus (Red Angus) ırkı elde edilmiş ve ilk defa 1954 yılında tescil edilmiş. Üstelik Red Angus ırkı yetiştiricileri Siyah Angus’tan ayrı bir ırk olarak örgütlenmişler. “Red Angus” sıcak bölgelerde “sıcağa dayanıklı ırk” olarak değerlendirilmektedir.
Dünyadaki birkaç boynuzsuz sığır ırkından biri. Hem boğaları hem inekleri boynuzsuz. Üstelik boynuzsuzluk, boynuzlulara karşı baskın karakterde. Görünüş leri ise şöyle; başı ufak, alnı geniş. Beden uzun, göğüs derin ve geniş, karın altı ile sırt birbirine paraleldir. Bacak kemikleri kısa fakat et tutma kabiliyeti yüksek. Herefordlardan daha ufak yapılılar.
Canlı ağırlık dişilerde 500 kg, erkeklerde ise 800 kg civarında. Et lezzeti yönünden en iyilerden olduğu biliniyor. Ayrıca et randımanı merada % 55, enstantif beside ise % 75 oluyor. Kas lifleri arasında yağın dağılımı yani mermerleşmenin çok homojen olması etinin lezzetini arttırıyor. Ancak angus yetiştiriciliğine olumlu bakmayanlar da var.
Ülkemizde etçi ırklara zaman zaman karşı çıkanlar olduğunu söylenmekle birlikte bu karşı çıkışların belli başlı 3 ana nedeni olduğu dile getirilmektedir.
- Etçi ırkların sütünün olmadığı,
- Etçi ırkların yavrularını yerli ırkın doğuramıyacağı,
- Adaptasyon sağlayamayacağı gibi ön yargılar.
Özet olarak söylemek gerekirse; etçi ırkların sütü olmadığı söylenir. Angus ırkı, etçi ırk olarak bilinmekle birlikte yerli ırklarımıza kıyasla daha çok süt sağlamak mümkündür. Tabii etçi ırkı Holstein ırkıyla kıyaslamazsanız. Etçi ırkların yavrularını bizim yerli ırklarımızın doğuramayacağı iddiası olarakta, Angus ırkı dünyada kolay doğum yapmasıyla ünlüdür. Güç doğum sorunu göz önüne alınarak önerilmiş bir ırktır. Örneğin; bir Şarole, Hereford yada diğer etçi ırklar önerilmemiş, Angus ırkı önerilmiştir. Diğer bir karşı iddia adaptasyon konusudur. Hangi ırk olursa olsun “koruyucu hekimlik” hizmetlerinin eksiksiz yapılması şarttır. Öte yandan Angus ırkı etçi ırklar içerisinde adaptasyon yeteneği en fazla olan, dayanıklılığı bilinen bir ırktır. Yetiştirme hastalıklarıyla ve parazitlerle mücadele gereklerinin tam olarak yerine getirilmesiyle adaptasyon problemi tamamen ortadan kalkacaktır.
Angusun Et Verimi
Anguslar, bütün dünyada en karlı besi ırkı olarak bilinmektedir. Üreticiler de bu nedenle tercih ediyorlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde etçi ırkların yüzde 60’ını angus ırkı oluşturuyor. Et kalitesi de diğer ırklara göre daha yüksek. Yağ oranı düşük. Türkiye’de yerli ırklarda yağ oranı yüzde 35 iken anguslarda yüzde 7. Mermerleşme (yağın kas lifleri içinde dağılımı), besi bitiş dönemindeki yağ oranı, et rengi, tekstürü, yağ rengi gibi özelliklerinde kaynaklanan et kalitesiyle daha da cazip hale geliyor. Ayrıca Angus eti özel etiketle satılan, ABD ve Japonya gibi ülkelerde diğer etlere göre daha çok müşterisi olan bir et olduğu bilinmektedir.
Angusun Öne Çıkan Özellikleri
Angusların etinin yanı sıra karkasının da daha iyi olduğunu bilinmektedir. Boynuzsuz oluşu yaralanma riskini düşürüyor. Ayrıca dişileri ergenliğe daha erken ulaştıkları için erken dönemde yavruluyorlar. Üstelik kolay doğum yapmalarıyla ünlüler. Yüksek günlük canlı ağırlık artışına sahipler. Bir günde 1.3-1.7 kg arasında artış olabiliyor. 300 kg’lık normal bir ineğin yemiyle Angus ırkı bir sığır 1 buçuk ton ağırlığına ulaşabiliyor. Ülkemizde ortalama karkas ağırlığını arttıracak, besiciye, yetiştiriciye daha çok para kazandıracak bir ırk olarak değerlendiriliyor.
Red Angus ve Buzağısı
Aslında Türk çiftçisi anguslarla ilk kez tanışmış değil. Aberdeen Angus ırkı sığırların ülkemize ilk geliş tarihleri 1957. O tarihte Amerika Birleşik Devletleri’den Türkiye’ye ithal edilmiş ve Konya Harası’nda bu ırk boğalarla Yerli Kara inekler arasında melezleme denemeleri yapılmış. Ancak elde edilen F1 melezleri saf Yerli Kara’lara karşı et verimi özellikleri yönünden önemli bir üstünlük gösteremediğinden Aberdeen Angus ırkıyla yapılan bu melezleme çalışmaları uygulama alanına aktarılmamış. Böylece, Türkiye’ye getirilen Aberdeen Angus sığırları, ülke sığırcılığında bir iz bırakmadan, silinip gitmişler. Ancak angusun doğasından kaynaklanan yüksek verimli ve lezzetli eti, bu ırkın yeniden gündeme gelmesini sağlamıştır.
Angusun Avantajları
Damızlık olarak yetiştirilen dişi anguslar, öncelikle onu yetiştiren üreticiye gerek çiftlik idaresi anlamında gerekse işletme maliyetlerini azaltma anlamında fayda sağlar. Doğa koşullarına dayanıklı, kötü kaliteli mera koşullarını çok iyi değerlendirebilen, hiç yardıma ihtiyaç duymadan doğumlarını gerçekleştirebilen bir ırk. Doğum yaptığında buzağısını dış etkenlerden ve kötü hava koşullarından koruyorlar. Kışın -30 ºC’de ve yazın +30 ºC’ de sorunsuz gelişiyorlar ve minimum bakım gerektiriyorlar. Doğal olarak boynuzsuzdurlar. Bu sayede birbirlerine çok zarar vermiyorlar. Dişiler erken olgunlaşırlar. Sağlıklı oldukları sürece yüksek yaşlarda dahi damızlıklardan buzağı almak mümkün. İnekler birinci buzağısında da 14. buzağısında da aynı performansı gösteriyorlar. Damızlık yetiştiri cisine sağladığı bu faydalar sayesinde diğer et ırklarına göre angus ırkı daha çok tercih ediliyor.
Angusun Dezavantajları
Ülkemiz iklim koşullarının, birçok sığır ırkında olduğu gibi bu ırk içinde bir dezavantajı bulunmuyor.
0 notes
Text
ANGUS ÖZELLİKLERİ
Angus Özellikleri
Aberden Angus İskoçya’nın kuzey bölgesindeki yerli ırkların karışımından meydana gelmiştir. En sık; İskoçya, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yetiştiriliyor. Angusun en önemli özelliği tamamen siyah olması. Ancak bazı soylarda bulunan kırmızı gen kullanılarak Kırmızı Angus (Red Angus) ırkı elde edilmiş ve ilk defa 1954 yılında tescil edilmiş. Üstelik Red Angus ırkı yetiştiricileri Siyah Angus’tan ayrı bir ırk olarak örgütlenmişler. “Red Angus” sıcak bölgelerde “sıcağa dayanıklı ırk” olarak değerlendirilmektedir. Dünyadaki birkaç boynuzsuz sığır ırkından biri. Hem boğaları hem inekleri boynuzsuz. Üstelik boynuzsuzluk, boynuzlulara karşı baskın karakterde. Görünüş leri ise şöyle; başı ufak, alnı geniş. Beden uzun, göğüs derin ve geniş, karın altı ile sırt birbirine paraleldir. Bacak kemikleri kısa fakat et tutma kabiliyeti yüksek. Herefordlardan daha ufak yapılılar.Canlı ağırlık dişilerde 500 kg, erkeklerde ise 800 kg civarında. Et lezzeti yönünden en iyilerden olduğu biliniyor. Ayrıca et randımanı merada % 55, enstantif beside ise % 75 oluyor. Kas lifleri arasında yağın dağılımı yani mermerleşmenin çok homojen olması etinin lezzetini arttırıyor. Ancak angus yetiştiriciliğine olumlu bakmayanlar da var.Ülkemizde etçi ırklara zaman zaman karşı çıkanlar olduğunu söylenmekle birlikte bu karşı çıkışların belli başlı 3 ana nedeni olduğu dile getirilmektedir. Özet olarak söylemek gerekirse; etçi ırkların sütü olmadığı söylenir. Angus ırkı, etçi ırk olarak bilinmekle birlikte yerli ırklarımıza kıyasla daha çok süt sağlamak mümkündür. Tabii etçi ırkı Holstein ırkıyla kıyaslamazsanız. Etçi ırkların yavrularını bizim yerli ırklarımızın doğuramayacağı iddiası olarakta, Angus ırkı dünyada kolay doğum yapmasıyla ünlüdür. Güç doğum sorunu göz önüne alınarak önerilmiş bir ırktır. Örneğin; bir Şarole, Hereford yada diğer etçi ırklar önerilmemiş, Angus ırkı önerilmiştir. Diğer bir karşı iddia adaptasyon konusudur. Hangi ırk olursa olsun “koruyucu hekimlik” hizmetlerinin eksiksiz yapılması şarttır. Öte yandan Angus ırkı etçi ırklar içerisinde adaptasyon yeteneği en fazla olan, dayanıklılığı bilinen bir ırktır. Yetiştirme hastalıklarıyla ve parazitlerle mücadele gereklerinin tam olarak yerine getirilmesiyle adaptasyon problemi tamamen ortadan kalkacaktır.Angusun Et VerimiAnguslar, bütün dünyada en karlı besi ırkı olarak bilinmektedir. Üreticiler de bu nedenle tercih ediyorlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde etçi ırkların yüzde 60’ını angus ırkı oluşturuyor. Et kalitesi de diğer ırklara göre daha yüksek. Yağ oranı düşük. Türkiye’de yerli ırklarda yağ oranı yüzde 35 iken anguslarda yüzde 7. Mermerleşme (yağın kas lifleri içinde dağılımı), besi bitiş dönemindeki yağ oranı, et rengi, tekstürü, yağ rengi gibi özelliklerinde kaynaklanan et kalitesiyle daha da cazip hale geliyor. Ayrıca Angus eti özel etiketle satılan, ABD ve Japonya gibi ülkelerde diğer etlere göre daha çok müşterisi olan bir et olduğu bilinmektedir.Angusun Öne Çıkan ÖzellikleriAngusların etinin yanı sıra karkasının da daha iyi olduğunu bilinmektedir. Boynuzsuz oluşu yaralanma riskini düşürüyor. Ayrıca dişileri ergenliğe daha erken ulaştıkları için erken dönemde yavruluyorlar. Üstelik kolay doğum yapmalarıyla ünlüler. Yüksek günlük canlı ağırlık artışına sahipler. Bir günde 1.3-1.7 kg arasında artış olabiliyor. 300 kg’lık normal bir ineğin yemiyle Angus ırkı bir sığır 1 buçuk ton ağırlığına ulaşabiliyor. Ülkemizde ortalama karkas ağırlığını arttıracak, besiciye, yetiştiriciye daha çok para kazandıracak bir ırk olarak değerlendiriliyor.Red Angus ve BuzağısıAslında Türk çiftçisi anguslarla ilk kez tanışmış değil. Aberdeen Angus ırkı sığırların ülkemize ilk geliş tarihleri 1957. O tarihte Amerika Birleşik Devletleri’den Türkiye’ye ithal edilmiş ve Konya Harası’nda bu ırk boğalarla Yerli Kara inekler arasında melezleme denemeleri yapılmış. Ancak elde edilen F1 melezleri saf Yerli Kara’lara karşı et verimi özellikleri yönünden önemli bir üstünlük gösteremediğinden Aberdeen Angus ırkıyla yapılan bu melezleme çalışmaları uygulama alanına aktarılmamış. Böylece, Türkiye’ye getirilen Aberdeen Angus sığırları, ülke sığırcılığında bir iz bırakmadan, silinip gitmişler. Ancak angusun doğasından kaynaklanan yüksek verimli ve lezzetli eti, bu ırkın yeniden gündeme gelmesini sağlamıştır.Angusun AvantajlarıDamızlık olarak yetiştirilen dişi anguslar, öncelikle onu yetiştiren üreticiye gerek çiftlik idaresi anlamında gerekse işletme maliyetlerini azaltma anlamında fayda sağlar. Doğa koşullarına dayanıklı, kötü kaliteli mera koşullarını çok iyi değerlendirebilen, hiç yardıma ihtiyaç duymadan doğumlarını gerçekleştirebilen bir ırk. Doğum yaptığında buzağısını dış etkenlerden ve kötü hava koşullarından koruyorlar. Kışın -30 ºC’de ve yazın +30 ºC’ de sorunsuz gelişiyorlar ve minimum bakım gerektiriyorlar. Doğal olarak boynuzsuzdurlar. Bu sayede birbirlerine çok zarar vermiyorlar. Dişiler erken olgunlaşırlar. Sağlıklı oldukları sürece yüksek yaşlarda dahi damızlıklardan buzağı almak mümkün. İnekler birinci buzağısında da 14. buzağısında da aynı performansı gösteriyorlar. Damızlık yetiştiri cisine sağladığı bu faydalar sayesinde diğer et ırklarına göre angus ırkı daha çok tercih ediliyor.Angusun DezavantajlarıÜlkemiz iklim koşullarının, birçok sığır ırkında olduğu gibi bu ırk içinde bir dezavantajı bulunmuyor.
0 notes