#ama şaka olarak yapıyorum
Explore tagged Tumblr posts
ikdlin · 2 years ago
Text
niye arkadaşlığımız bitirmiş biliyor musunuz onu engellediğim için
3 notes · View notes
yyunaluvv · 4 days ago
Text
"Mutlu Müzik Keyfi!"
4. Bölüm "Bizim Eksenimiz"
Tumblr media
«JamFest Günü»
«Bekleme Odası»
Shindo: ...Pekala, herkes burada.
Shindo: Dün güzelce dinlendiniz mi?
Saki: Evet! Hona-chan bize iyice uyumamızı söyledi, sonra bunu birçok kez hatırlattı!
Honami: Şey, sanki o kadar da fazla hatırlatmadım...
Shiho: Ama senin söylediklerin sayesinde gerçekten enerji topladık.
Shindo: Güzel. Sahneye çıktığınızda tüm enerjinizi ortaya koyamamanız kötü olurdu.
Ichika: E-evet!...
Shindo: Şaka yapıyorum. Çalabildiğiniz sürece sorun yok.
Shindo: Pekala, biz gelenleri karşılıyor olacağız. Prova başlayana kadar serbestsiniz.
Saki: Tamam!
Saki: ... Ah! Hey, kızlar! Madem böyle, diğer katılımcı gruplarla tanışmaya gitsek nasıl olur?
Honami: Ah... Doğru. Burada STANDOUT ve anemone da olacak.
Shiho: Aynı sahneyi paylaşacağımıza göre, gerçekten gidip bir selamlayalım.
Saki: O halde karar verildi! Hadi, ileri!
«STANDOUT Bekleme Odası»
Saki'nin sesi: ... Merhaba!
Iori: ... Ah?
Saki: Selam! Tanışmaya geldik!
Iori: Ah, Tenma-san. Merhaba...
Honami: Biz Leo/need'iz. İş birliğiniz için teşekkür etmek istedik.
Iori: Demek öyle. Hoş geldiniz.
Mio: Selam! Bugün elimizden gelenin en iyisini yapalım!
Saki: Evet! Tüm gücümüzü ortaya koyacağız!
Saki: Bugün hangi şarkıyı çalıyorsunuz, Iori-san?
Iori: Hı? Bugün...
Ichika: ... Saki, Iori-san ile ne ara bu kadar samimi oldun?
Shiho: Hmm...
???: ... Ah, bu Leo/need.
Ichika: Ah?
Shiho: Saku-san!...
Saku: Aynen öyle. Leo/need, sizi zaten görmek istiyorduk.
anemone Üyesi: Bugün bizimle olduğunuz için teşekkür ederiz, STANDOUT, Leo/need.
Honami: Ah... Çok teşekkür ederiz!
Saku: Yakın zamanda yeni bir şarkı çıkardınız, değil mi?
Mio: Evet, içecek markasıyla bir işbirliği yaptınız. Biz de onu konuşuyorduk az önce.
Ichika: Gerçekten mi?
Iori: Evet, bu şarkı güzel olmuş.
Iori: Ichika-chan, bu şarkı için çok emek verdin, değil mi? Tenma-san bahsetti.
Ichika: Saki?...
Saki: Ehehe, Iori-san ile yakın zamanda tanışıp sohbet ettik ♪
Iori: Birçok şey anlattı. Mesela bu şarkıyı yazmadan önce yaşadıklarını.
Ichika: Gerçekten mi? Şimdi biraz mahcup oldum...
Saku: Utanacak bir şey yok.
Ichika: Hı?...
Saku: Bu şarkıyı beğendim.
Ichika: Gerçekten?!...
Saku: Gerçi bu benim işim değil ama...
anemone Üyesi: Ama zaten söyledin!
Ichika: Ahaha...
Ichika: Ama dinlediğin için sevindim. Teşekkür ederim!
Shiho: ... Son şarkılarımızı dinlediğinizi düşünmemiştim, Saku-san, Iori-san.
Saku: Shibuya'da dolaşırken istemeseniz bile duyuyorsunuz zaten.
anemone Üyesi: Hey, ne biçim konuşuyorsun Saku?
Honami: Hehe...
Ichika: Bunu duyduğuma sevindim. Bu şarkıyı yapmadan önce uzun süre düşünüp durdum, yazmalı mıyım diye.
Saku: Öyle mi?...
Ichika: Evet. Aslında...
---
Saku: ...Yani, iş birliği şartı olarak şarkının Vocaloid versiyonunu yapmanız mı gerekiyordu?
Iori: Klasik bir hikaye. Bizim de başımıza gelmişti.
STANDOUT Üyesi: Ahaha, evet! O zaman zorlanmıştık.
Honami: Gerçekten mi?
Iori: Bize de şarkılarımızın melodilerini popüler sanatçılarla uyumlu hale getirmemiz söylenmişti.
Iori: Ama o zaman STANDOUT'un müziği olmaktan çıkacağı için, buna katılmaktansa 0lmeyi tercih ederim demiştim.
Ichika: Ah...
Iori: Ajansın, tüm şarkılara Vocaloid versiyonu yapma politikasını reddettin değil mi, Ichika-chan?
Ichika: Evet... Ama sizinkinden farklı olarak bu sadece bencilce bir karardı...
Iori: Bunun neresi kötü? Bence bu cesaretin takdire değer.
Iori: Profesyonel olunca, şarkılarınızın satışı konusunda daha çok düşünmeye başlıyorsunuz.
Iori: Ajans yüzünden özgürlüğünüz biraz kısıtlanıyor.
Iori: Ama... Bazen onların isteklerini reddetmek de mümkün.
Honami: Reddetmek mi?...
Iori: Evet. Eğer bu bizim müziğimiz olmazsa, karşımıza ne kadar karlı bir teklif çıksa da kabul etmem.
Iori: Eğer bir etiket altında çalıştığımız için STANDOUT olmaktan vazgeçeceksek, profesyonel olmanın ne anlamı var?
Iori: O zaman eski dinleyicilerimiz bize olan ilgilerini kaybederler.
Iori: Biz hiçbir zaman prensiplerimizden vazgeçmeyiz.
Ichika: Ah...
Iori: Ajansın politikasını reddettin, Ichika-chan, çünkü değerlerinden ödün vermek istemedin. Bence bu takdir edilesi bir şey.
Iori: Bu sadece benim görüşüm. Grubunuzun kararları size ait.
Shiho: ...
Saku: Önceliklerini belirle. Ne daha önemli: Satış mı yoksa grubunuzun ruhu mu?
Iori: Aynen öyle.
Iori: Aslında, bu tarz endişeler ve ne yapacağını bilememek grupların dağılmasına yol açar...
Iori: Eğer sadece rakamları kovalamaya karar verirseniz, müziğiniz kötüleşir.
Saki: Gerçekten de...
Iori: ... Bu yüzden kendi gelişim yolunuzu bulmalısınız.
Iori: Neden bu tür müzikler yazıyorsunuz?
Ichika: ...Doğru...
Saku: Beklendiği gibi.
anemone Üyesi: Bu kadar ciddi olma artık!
Iori: ... Kısacası, düşünmeniz gereken çok şey var.
Iori: Neyse, hep birlikte elimizden geleni yapalım.
Ichika: Evet!
Saki: Evet, elimizden gelenin en iyisini yapalım! En harika konseri yapalım!
3 notes · View notes
flinnwantstobeahiddleston · 3 months ago
Text
Seabrook ༘˚⋆𐙚。⋆𖦹.✧˚
İskoçya/Edinburgh
Hastane koltuğunda sıkıntıyla Grayson ile oturan Audria onun elini tutan sevgilisine baktı ve hafifçe gülümsedi.Grayson onun saçlarına öpücük kondurdu.Doktor elinde kağıtlarla odaya girince ikisi de bakışlarını doktora çekti.Doktor yerine oturup kağıtları karıştırdı ve başını kaldırıp Audria'ya baktı.
"Hamilelik şüphesiyle geldiniz değil mi?"
Audria olumlu anlamda başını salladı.Doktor testleri inceledi ve kağıtları bir köşeye koydu.
"Sizin için iyi haber mi kötü haber mi bilemem ama hamile değilsiniz"
Audria tuttuğu nefesi verdi.
"Peki onun nesi var?"
Doktor,Grayson'a bakıp sorusuna cevap verdi.
"Önemli bir şey yok.Birkaç vitamin eksikliği ve soğuk algınlığı.Bunlar için ilaç vereceğim.Düzenli olarak kullanırsanız yakın zamanda toparlanırsınız."
Audria ve Grayson el ele tutuşarak ayağa kalktılar ve Grayson doktorun yazdığı reçeteyi alıp doktora iyi günler dileyerek odadan ayrıldılar.
Yaklaşık 2 saat sonra Audria salona girdi ve televizyon izleyen sevgilisinin yanına oturdu.Grayson konuşmadan kolunu onun etrafına sardı.Audria başını onun omzuna yaslayıp konuştu.
"Hamile olmadığım için çok mutlusun sanırım?"
"Hm hm"
Audria kafasını kaldırıp sevgilisine baktı.
"Eğer hamile olsaydım ne yapardın?"
Grayson ona bakmadan ciddi bir şekilde konuştu.
"Seni terk ederdim"
Audria duyduğu cümle ile sinirle ayağa kalktı ve koltuğun kenarındaki yastıkla onun suratına vurdu.Grayson gülüp onu kucağına çekti.
"Şaka yapıyorum"
Audria gözlerini kısıp hafif bir şekilde onun göğsüne vurdu.
"Bir daha şaka yapma sen"
Grayson sırıtıp onun beline kollarını sardı ve boynuna bir öpücük kondurdu.
"Ne yapayım o zaman?"
Audria kollarını onun boynuna doladı.
"Ne yapmak istersen"
Grayson yüzünü onun yüzüne yaklaştırdı.
"Her şey serbest mi?"
Audria başını olumlu anlamda salladığında Grayson hızlı bir hareketle onu koltukta altına aldı ve öpmeye başladı.
Amerika Birleşik Devletleri/Kaliforniya
Derslerin hepsi bittiğinde Juliette rahat bir nefes alıp kampüsten çıktı ve arabasına doğru yürümeye başladı.Çantasında arabanın anahtarını ararken birinin gözlerini kapatmasıyla çığlık atıp arkasındaki kişiyi tekmeledi.Flinn acı içinde karnını tutup ona baktı.
"Elin çok ağır"
"Aman tanrım!!!"
Juliette hızla arkadaşına sarıldı.Flinn gülümseyip onun sarılmasına karşılık verdi.
"Neden buradasın?"
"James bir arkadaşını ziyarete gelecekti ben de seni ziyaret etmek istedim."
"Çok iyi yapmışsın"
Juliette geri çekilip arkadaşını inceledi.
"Kahverengi saç çok yakışmış"
Flinn kıkırdadı.
"Biliyorum"
Juliette etrafına baktı.
"James'in arkadaşı bu okulda mı?"
Flinn omuz silkti.
"Bilmem hiç söylemedi.Ben sadece seni görmeye gideceğimi söyledim ve o da tamam dedi."
"Anladım"
Juliette sonunda anahtarı bulunca arabayı açtı ve Flinn ile arabaya bindiler.Juliette arabayı sürmeye başlayınca Flinn camını hafif bir şekilde açtı.
"Okulu nasıl bıraktın?"
"Bugünkü derslerim staj dersleriydi zaten.Hastalık izni aldım"
"Mantıklı"
Flinn gülümsedi.
"Dean ile nasıl gidiyor"
Juliette duyduğu isim ile 32 dış sırıttı.
"Mükemmel"
Flinn tam konuşacağı sırada telefonunun çalması ile aramayı cevapladı.
"Luciaaaa naber?"
Flinn arkadaşının ağladığını duyunca kaşlarını çattı.
"Ne oldu? Düzgünce anlat söylediklerinden hiçbir şey anlamıyorum"
Lucia anlatmaya başlayınca Flinn şok içinde Juliette'e baktı.
"Ne olmuş?"
Flinn söylediklerine inanamayarak konuştu.
"Lucia...birini öldürmüş"
2 notes · View notes
keemlenyekun · 2 years ago
Text
Seçim Güncellenmesi
Sevgili defter,
Merhaba!
İki aydır geleyim de yazayım diyordum. Ancak fırsat olmadı bir türlü. Yaşadığımızın ispatı olarak yazmamız mı gerekiyor? Eskiden, yani eski derken şöyle 20 yıl eski, yazmanın yaşam emaresi olduğunu düşünür defterlere her şeyimi yazardım. Daha çok hayallerimi. Sonunda yazmak hayallerimden, isteklerimden, rüyalarımdan ibaret olmuştu. Açıkçası tüm bunları yazmak, düşünmek ne güzeldi. Hepsinin yaşanacağı umuduna bağlanıp hayattan tat almaktı yazmak. Yaş aldıkça şunu fark ediyorsunuz ki, yazmak değil asıl olan yaşamaktır.
Heybeliada'da yağmuru izlemek misal hayalimdi, gerçek oldu. Hem de aşıkken, sırılsıklam aşıkken gerçek oldu. Bunu yazmadım. Çünkü gerçeği hayalinden o kadar güzeldi ki. Hala yazamıyorum o hissi. Böyle binlerce yaşanmış an.
Peki yazmak buna indirgenebilir mi? Hayır.
İşte bu yazıya da o hayır anlarından birinde başlandı.
Neler oluyor?
Bayramda giderken trafik kazası yaptık. Hanımla oğlan arkada uyurken ben de önde uyumuşum. Uyumak değil de iç geçmesi diyorum. Bana hiç yakışmayan, ve dahi ekstra dikkat ettiğim bir durum olmasına rağmen kullandığım ilaçların da etkisiyle bariyerlerle tanışmış olduk. Tabi şok içerisinde ne olduğunu anlamaya çalışırken arkada ağlayan oğlum, şok yaşayan hanım olunca zor bir kaç gün geçirdim. Allahtan sadece maddi hasarla atlattık. Arabanın yan tarafı gitti. Kapılar, çamurluk gitti.
O ilk anda yaşadığım şok tanıdıktı. Her şeyi, herkesi kaybetme korkusu. Tutuklama kararı verildiğinde beni tek başıma ayrı bir nezarethaneye almışlardı, kimse yok karanlık, demir parmaklıklar karşımda. Oradaki şokla nerdeyse aynıydı. Ya hanımla oğlana bir şey olsaydı. Ya. Ya... Bu tip yoksunlukları düşünmekten kaza yerini terk ettim. Kaza yerini bulamadım diye üç dört saat polislerle uğraştık. Öğrenmiş olduk. Sonuç olarak araba tamirde biz ikame araç sırasında.
Avukatlık stajımı bitirdim. Ruhsat başvurumu yaptım. Bir ay oldu. Bekliyorum. Bayramdan sonra bir gün beni Ankaradan bir numara aradı. Kayıtlı olmayan çağrılara kolayına bakmam. Hele hele ankesör davalarını gördükten sonra cep telefonu olmayan çağrılara kesinlikle bakmam. Numaraya internetten baktım; Bakanlıktan aramışlar. Laaannn. Yoksa iade mi olduk diye düşünmeye kalmadan olayın ruhsat başvurumla ilgili sorun çıkmasıyla ilgili olduğunu öğrendim. Sağ olsun tetkik hakimi dosyamı görmüş olacak ki, ağır ceza beraat kararlarını vb., beni biraz daha bekletmek zorunda hissetmiş. Hiç takılmayacak bir konuya takmış ve ruhsat başvurumu iade etmeye karar vermiş. Yani sinirden gülesi geliyor insanın. Ama gülemiyor. Samsundaki memurla ısrar ettik dilekçe yazdık da iade sürecini durdurduk. Cevap bekliyorum hala. Ruhsatımı almam gerekiyor. Yoksa annemin emekli maaşını yine ben kullanacağım. ahahahah. Allah anne babalarımızdan, bana evini bedava kullandıran teyzemden, her fırsatta yardım eden ablamdan razı olsun. Bir hayır duası edeyim dedim.
Bu aralar dua etmiyorum. Ve dahası bu konuda konuşmak da istemiyorum. İnce bir çizgi üzerindeyim. Bir tarafı cehennem, bir tarafı cennet. Ramazan boyunca hiç de istekli tutmadım orucumu. Zaten siyasetin girdiği ve toplu namaz kılınan yer olup adına halkımızca cami denilen yere gitmiyorum uzun süredir. Ama imanımı da diri tutmaya çabalıyordum. Bu ramazan içimde bir şey oldu. Kimseye söylemediğim, kendime de söylemek istemediğim bir şey: kızgınlık. Kırgınlık diyelim. Ama bir saniye bu konuda konuşmamam gerekiyor. Hem sonra böylesi isyankar bir rüya sonrası kaza yaptım. Tokadımı böğrüme yedim elhamdülillah. İmanımı korumama yardım et allahım!
Gelelim seçimlere. Benim nazarımda gelecek bir şey yok. Bahar gelmeli. Düşüncem yıllardır net. Ama benim düşüncemin bir değeri yok. Ancak öngürümü rüyama göre yapıyorum. Adam kazanacak, ama ömrü vefa etmeyecek görevi tamamlamasına. ahahahah. Rüyama gelen ermiş dede söyledi. Bir defasında cezaevinde bir rüya görmüştüm. O zamanlar meşhurdu; rüya görüp hayra yoruyorsan kesin teröristtin. Bu şaka değil. Koğuşta insanlar birbirine rüya anlatmaya çekiniyordu. Komik değil mi? Bence komik. Ama bu ülke bir linç deliliği yaşadı ne yazık ki! Kurbanı da bizler olduk.
Ne diyorduk? Seçimler.
Ben diyorum ki, seçimlerin bir önemi yok. Halkının her zerresi çürümeye durmuş topluluk batarken kimin yönettiğinin bir önemi yoktur. Halkım ne zaman ki düzelmeye başlar o zaman umutlanırız. Umuda dair o zaman daha ayrıntılı yazarız.
Avukat olunca görüşmek üzere.
Belki bahar da gelmiş olur o zamana!
Vesselam.
7 notes · View notes
cninzihni · 2 years ago
Note
Yok o konuda bende hak veriyorum ve biraz ciddili biraz şakalı soruydu. (Şaka kısmını anonim olarak yapıyorum ksksksmsmdkdkdk) Şöyle düşünüyorum, bazen bir post ya da bir şey hakkındaki düşünceni karşı tarafa söylemek istiyor ama o kişinin sonradan seninle iletişime geçmesini istemiyor olabilirsin. Bu yüzden her anonimden sallamak aynı niyetle değildir diye düşünüyorum. Sana da hak veriyorum, bomboş durduk yere laf atan manyaklar da var sonuçta, sadece genellemeyelim, daha affedici olalım minik çiçeklere jsjxjxjxjdjkdkdk
Buna hiçbir itirazım yook, o gönderide kastım da yapıcı eleştiri nedir bilmeyen, negatiften beslenen, ebu cehile "iyi ki böyle değilim" dedirtecek kadar olumsuz düşünceden beslenen bireyler (tamam sonuncu biraz şey jfkdkdk)
Yoksa tabi ki insanlar olumlu-olumsuz görüş belirtebilmeli, bunu istiyorsa anonim bir şekilde de yapabilmeli. Sadece hakarete varan içerikler kastım vee teşekkür ederim önceki yanıtı über ciddi bularak "bu ne ciddiyet be gece gece" yapmadığın için fkfkdmdm
9 notes · View notes
venaamoris1 · 3 months ago
Note
Niye kocam diyosun o modernite değil mi kendinle çelişiyorsun
Hayır canım, değil. Aynı şey değil. Benim sevdiğim adama söylediğim şey başka bir kitleyi hedef almıyor. Karşımdaki kişiyi de rahatsız etmiyor. Ben dalga geçerek KOCAAMM CANIM KOCAMMM diye dolaşıyorum ve biz bunun üstünden şaka yapıyoruz. Kimseyi yargılar ve farklı bir pozisyona sokar şekilde bir itham değil bu. Sevgilimin gerçekten kocam olmadığını bilmeyecek kadar salak değilim sonuç olarak dimi? Yapıyorsam eğlence amaçlıdır. Her cümlenin içinde bir sevgi sözcüğü kullanırım ben, ama bunu kocam kelimesi için yapmıyorum. Çünküüü gerçekten dalga geçtiğim anlarda yapıyorum. Ha her zaman da bunu söyleyebilirim, ama bu kimseyi alakadar etmez. Batmaz, rahatsız etmez. Asıl aradaki fark da bu zaten. Bir taraf, belli kesimi kafasına göre farklı bir duruma koyarken benim bulunduğum taraf sadece sevdiğim kişiye olan sevgimi belli ediyor. O yüzden denk tutamazsın.
0 notes
dilperisanimmmm · 5 months ago
Text
Kültür seviyorum ha
"Kültür"
Arap kültürünü de seviyorum Ermeni kültürünü de İran.. otadoğumsu severim. Yeni saçma kelimeler üretmekte üstüme yok sanırsam. Neyse ne diyordum. Türk kültürünü de şey yapıyorum. Yani işte.. yazıktır yav çok üstüne her konuda gidilmez. Çalıntı uydurma da olsa sahiplenmiş uyguluyorlar şimdi.
Genel olarak kültür seviyorum ha
Güney İtalya güzel bu arada
Şu Afrika'daki kabile üyeleri özgürce çıkabiliyor mu acaba
Şu ara mavi rengi bana çok gıcık şımarık zengin zübbo gençleri hatırlatıyor öyle çağrıştırırıyor eşsiz ve bir o kadar saçma bombok düşünen beynim
Böyle kumral, her yere şortlu, bilmem kaç dolarlık ayakkabı, salaş açık renk gömlek muhtemelen açık mavi falan, beyaz gıcır ya da domates kırmızısı üstü açık arabası, gözluguyle yatip kalkan, kafeden kafelere gidip ömrünü geçiren 20li zengin pezevenkleri hatırlatıyor. Daha doğrusu mavi demk bu demek artık bitti. Tam şerefsiz böyle. Göt.
Konudan konuya da atlarım. Beynimdeki fikriler savaş yapıyor şuan. Ulan şaka maka arada diyoeum da bende harbi çoklu kişilik bozukluğu olabilir mi yav.. neyse
Bu tatil iki ay mi sürecek lanet olası ya
Korkudan geceleri kabus gördüğüm zamanlarıma geldim kanser olma vaktim geldi çattı
Turuncu da tam Tuğçe belki çilli falan
Zeliha sarı
Neyse ama ciddi bir neyse ben bi yemek yiyeyim de kendime geleyim
Dur artık beyin dur
0 notes
nixetwaspassieren · 5 months ago
Text
Aslında ben ne istediysem olmadı.
Hepsi hayal etmekle başladı, yazı yazmayalı nereden baksan 5 yıl olmuştu, yayınlamayalı belki de 8 sene. Bu gece sadece sıradan bi uyku çekmek istemiştim, yarın sabah erkenden koşuya çıkmak için dümdüz bir heves işte. Çünkü ben azimliyim, çünkü çalışkanım, çünkü sadece ne pahasına olursa olsun sadece doğruyu yapmanın peşindeyim (Doğru nedir bilmeden elbette) Önceleri babamla kavga ederdim, sürekli, kavga ederdik hatta bi keresinde ağzıma silah sokmuşluğu bile vardır. Ancak bugün anlıyorum ki tek arkadaşım o başka kimse yok. Çevremde benimle ilişkisi olan insanlar var, evet bu doğru ama hiçbirinin benimle konuşacak ya da susacak kadar birlikte olmak istediğini sanmıyorum. Aslında biri vardı, ben çok sevdim o da beni çok sevdi belki de çok mükemmeldik hepsi bu, azimli olduğum için elime yüzüme bulaştırdım pişman oluyorum bazen elbette, çok özlüyorum. Beni ne manyakların içine bıraktın görüyor musun demek geliyor içimden, ama bir daha karşısına çıkıp bunu bile diyemem. Yetişkin oluyorum, saklamak istediğim şeyler var ve bunları "beni herkesten ayıran özelliklerimi" kullanarak yapıyorum. 3 dil biliyorum Yunanca öğreniyorum (Atilla Taş'ın sesiyle okusanıza çok komik oluyor) Bunu da babamdan öğrendim. Kendini başarılarının arasına saklamayı ve aslında kahretsin çok da iyiyim bu konuda o kadar zeki bilgili ve başarılıyım ki bana hakaret etmek isteyen insanlar bile donup kalıyor bazen karşımda, ya da acıyorlar bilemiyorum. Either way I am okay. Son kertede ben yaralanmadan çıkıyorum işte. En önemlisi bu. Babamın böyle yaptığını babamla arkadaş olduktan sonra öğrendim, kendisini açmıyor ama çok konuşuyor ve gülüyor altmışların acıdan şaka çıkartan büyük abisi ve ben galiba bunun altında da eziliyorum, çünkü kendimin ve babamın istediği şeyleri henüz başaramadım. Lütfen bana ama bu senin hayatın saçmalıklarıyla gelmeyin. Hayat bir çatışmadır, savaşta kan olur vahşet olur ve buraya yazamayacağım bir ton iğrenç şey olur. Bunu nasıl kotardığım önemli sadece başka hiçbir şey değil. Duygularımı açtığımda iki yol vardır sadece birincisi akıl almak, ikincisi ise teskin edilmek. Şu an ben teskin edilmeyi istiyorum, biri saçmalama başaracaksın diyecek ben de yarrrammı başarırım baksana ulan baksana göte göbeğe bak cebimdeki paraya bak yaşadığım şartlara bak diye kavga edeyim ve karşımdaki de desin ki hayır işte sen aslansın kaplansın yaparsın güveniyorum. Aslında ben ne istediysem olmadı, bir şeyler oldu ve ben adapte oldum, sakaryada yaşamak istemedim ama çok mutlu oldum, Lisemi şansa kazandım ve hatırlanan bir öğrenci olarak bitirdim, Almanca okumak zerre aklımda yoktu girdim ve dönemimin en başarılı öğrencisi olarak çıktım, erasmus sınavını birincilikle kazandım, Almanya'ya gideceğimi öğrendiğimde "Alo baba sınavı kazanmışım haberin olsun" diye bir telefon açtım çayımı içmeye devam ettim geçici bir işe girdim, devam edersen seninle çalışmak isteriz denilerek ayrıldım. Türkiye'ye geri geldiğimde, bakalım burada ne yapabiliyoruz derken, Sakarya'nın en iyi hocalarından biri olarak çıktım. Bunların hiçbiri ben istedim diye olmadı, tabii ki de etrafta bunları ben istedim planladım diye anlatıyorum. Kaldığım pilotluk sınavından kimseye bahsetmiyorum, bahsedersem de nasıl matematik ve fizik bölümlerini geçtiğimi anlatıyorum elbette. Şimdi de istediğim biri gibi değilim. Önceden kendimi gurbette hissederdim, evi nepalde kalmış slovakyalı bir salyangozdu ruhum, ama uzun zamandır bunu hissetmiyor ya da düşünmüyorum ya ben artık buraya ait oldum, ya da bu da silinip kimseye anlatmadığım özelliklerimden biri oldu. Belki de tüm arkadaşlarımla görüşmeyi kesmem de buna sebep olmuş olabilir, onların yanında belki doğru dürüst içimden geçenleri söylemiyor oluşum da buna sebep olmuştur. Bilemem, artık herhangi bir kısıtlama olmadan, Karadenizli biri ile anında selamı sabahı kesiyor Akp'lilerle dümdüz sövüşüyor, bir kadınla tanıştığım zaman onu direkt tavlamaya çalışıyorum, ya artık bu bendim be gurbette hissetmiyorum kendimi, ya da yine yaşadığım şeye benzedim. Bilmiyorum hangisi doğru şu an ama olan bu.
0 notes
shininglikeskies · 11 months ago
Text
Tumblr media
Çok yorgunum. İllüzyona teslim olmamak çok zor. Olmayan şeylerin yerine hayalini koymaya çok alıştım bu zamana kadar. Olmayan kedime kavuştuğum sanal dünya. Gözümü kapatıp açtığımda, her oyun başladığında o beyaz ışığın ve köprünün ardında kedimin beni beklediği hayali. Tüm sevdiğim kedilerle beraber bu dünyada. Sonlu dünya. Oyunlarımız. Kardeşimle kaçıp kaçıp sığındığımız o küçücük karakterlerimizle dolduruduğumuz kocaman dünyamız. Her şeyin daha kolay daha iyi daha güvenli daha daha... Bizim daha iyi versiyonumuz, ablamızın daha iyi versiyonu, babamızın, ahiretle iletişim imkanının bile olduğu bir dünya. Hiç kimse üzülmesin diye, her oyunumuzun sonunu herkesi mutlu ederek bitirdiğimiz, kötü günlerin ve korkunç olayların simülasyon veya şaka olduğu ya da hiç yaşanmadığı, herkesin birbirini sevdiği ve kabul ettiği bir dünya. Hayallere kaçarak büyüdük ikimiz de kardeşimle. Ne zaman babamız bize kızsa biz o kocaman dünyaya kaçardık. Daha sevecen bir babanın olduğu o dünyaya. Sinirlenince komik olan bir babaydı o. Mükemmel değildi. Kimse değildi o dünyada. Herkes çok mutluydu sadece. Bu yüzden artık yatağım benim kocaman dünyam oldu zamanla sanırım. Büyüdüm ve o oyuncaklarımla yarattığım kocaman dünyaya kaçamaz oldum eskisi gibi. Ben de kafamın içine kaçmaya başladım. Seni kaybedene kadar hayalini kurmazdım. Sen hayatımdayken canım acıdığında yanımdaymışsın gibi hayal kurup kendimi kandırmazdım. Zaten ulaşabilirdim sana fiziksel olarak olmasa da. Belki de eksik olan şeylerin hayalini kurdum hep bu zamana kadar. En çok uyumadan önce yalnız hissediyordum demek ki o zamanlarda omuzlarımı ellerimle tutmaya başladım. Sarılmak. Bir bedenin, bir elin üzerinde olup seni koruduğu o his. O tüm temaslardan hep daha kutsal daha özel geldi bana. Kardeşime de hep sarılırdım bu yüzden aynı şehirde olduğumuzda. Bir elim hep kolumda ya da omzumda uyurum bu yüzden. Sarılmak için. Bir şey tarafından sarılıyor olmak için. Güvende olduğumu hisetmek ve yalnız olmadığımı hayal etmek. Niye? İnsanlar tek uyuyamaz mı? Uyurlar tabii. Ben neden peki senin hayalin yanımda uyurken daha rahat uykuya dalıyorum? Yoksun ki. Niye kendime bunu yapıyorum? Güzel güzel hazırlanıp arkadaşımla buluşmaya giderken neden seni görmeye gittiğimi hayal edip bir kaç saniyeliğine o illüzyonun içinde mutlu olup gülümsüyorum? Buluşsak beyaz kazağımın kolları ben sana sarılırken kollarımdan aşağı nasıl kayar diye hayal ediyorum? Neden boynuna sarılmak istiyorum bu sefer de? Neden yaşamadığımız anları özlüyorum diye bir şiirim var mesela. Tek tek sıralayıp hayallerimi ne yapmaya çalıştım mesela? Daha kötüsü neden bu şiiri defalarca okuyup yaşamışız gibi gülümsedim o anlara ve anılara? Bu illüzyon daha ne kadar sürecek? Sanırım bunun bir problem olduğunu farkettim artık. Truman gibi içinde yaşadığım hayal dünyası ne kadar tatlı olsa da alışmış da olsam çıkacağım oradan. Gerçek bir şey istiyorum. Sevgi kırıntılarından yarattığım aşk başaklarını biçip çırılçıplak tarlama bakacağım bir süre. Zamanı gelince gerçek tohumlar ekip oraya gerçek bir aşk biçeceğim. Çok zor ama hayal değil. Adım adım. Yavaşça. Sevgiyle yapacağım bunu.
0 notes
ozgeces-blog · 1 year ago
Text
Tumblr media
Farkettiniz mi bazı insanlar içindeki hiçliği ‘çocuk ruhluyum’ diyerek saklamaya çalışıyor.
Sarfedilen her dengesizce cümleye ‘şaka yapıyorum ama’ kılıfıyla örtmeye çalışan…
Aldığı her tepkiye ‘sende şakadan anlamıyorsun’ yaftası yapıştıran…
Sen kendisine aynı dilden karşılık verdiğinde ‘sana deli damgasını vuran’
Ruhsal anlamda deli bozuk lakin kendi kusurlarına mükemmel bandı yapıştırmış onca insan ile yaşamaya çalışmak zorunda kalıyoruz.
Benzememeye gayret göstersekte bazı irite edici davranışları farketmeden üstümüze sinmiş olarak bulabiliyoruz.
0 notes
kurtlukiraz · 1 year ago
Link
Şanslı ev arkadaşlarından biri Galler, Llanelli'den Diş Terapisti Chanelle'dir.Big Brother 2023'teki ev arkadaşlarından biri olan Chanelle hakkında bilmeniz gereken her şey için okumaya devam edin.Bilgilerinizi girerek şunları kabul etmiş olursunuz: Şartlar ve koşullar Ve Gizlilik Politikası. Aboneliğinizi istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.Chanelle kimdir?Yaş: 29Memleket: Llanelliİş: Diş TerapistiChanelle Big Brother'a sadece "şaka" olarak başvurdu ama bu onun üstlenmeye hazır olduğu bir şey."Bunu kendim için yapıyorum" diye açıkladı ve şunu ekledi: "Deneyim için ve ömür boyu arkadaş edinmek için. Şaka olan bir şey artık gerçek hayata dönüştü!"Kendini "eğlenceli, neşeli ve oldukça dayanıklı" olarak tanımlıyor ve hayatın her kesiminden insanlarla tanışmaya gerçekten ilgi duyuyor.Chanelle, "Oldukça dikkatliyim ve bir şeyler keşfetmeyi seviyorum" dedi.Devamını oku:Chanelle, aday gösterilme ihtimalinin en yüksek olduğu konu hakkında şunları itiraf etti: "Muhtemelen sadece sinir bozucu olduğu için. Galler'de 'Bunu şimdi bir dakika içinde yapacağım' diye bir söz vardır. Yani yemek yapmaya gittiğimde ve ben Kenarda bir tabak bıraktım, onu yıkamak konusunda çok iyi niyetim var ama 'Bunu şimdi yapacağım, bir dakika sonra yapacağım' der gibi olurum ve bunu yapmam üç saat sonra olabilir."Peki o destansı 100.000 £'luk para ödülüyle ne yapardı? Chanelle büyük bir şeye yatırım yaparken aynı zamanda "büyük CC"yi yani kredi kartlarını da ödemek istiyor.Big Brother 9 Ekim Pazartesi günü saat 21.00'de ITV2 ve ITVX'te devam ediyor.Daha fazlasına göz atın Eğlence kapsama alanımızı ziyaret edin veya TV Rehberi Ve Yayın Kılavuzu Neler olduğunu öğrenmek için.Radio Times dergisini bugün deneyin ve yalnızca 10 £ karşılığında 10 sayıya sahip olun, AYRICA evinize teslim edilen 10 £ John Lewis and Partners kuponu da alın - hemen abone olun. TV'nin en büyük yıldızlarından daha fazlası için The Radio Times Podcast'ini dinleyin.
0 notes
gundemburadadedim · 1 year ago
Link
Şanslı ev arkadaşlarından biri Galler, Llanelli'den Diş Terapisti Chanelle'dir.Big Brother 2023'teki ev arkadaşlarından biri olan Chanelle hakkında bilmeniz gereken her şey için okumaya devam edin.Bilgilerinizi girerek şunları kabul etmiş olursunuz: Şartlar ve koşullar Ve Gizlilik Politikası. Aboneliğinizi istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.Chanelle kimdir?Yaş: 29Memleket: Llanelliİş: Diş TerapistiChanelle Big Brother'a sadece "şaka" olarak başvurdu ama bu onun üstlenmeye hazır olduğu bir şey."Bunu kendim için yapıyorum" diye açıkladı ve şunu ekledi: "Deneyim için ve ömür boyu arkadaş edinmek için. Şaka olan bir şey artık gerçek hayata dönüştü!"Kendini "eğlenceli, neşeli ve oldukça dayanıklı" olarak tanımlıyor ve hayatın her kesiminden insanlarla tanışmaya gerçekten ilgi duyuyor.Chanelle, "Oldukça dikkatliyim ve bir şeyler keşfetmeyi seviyorum" dedi.Devamını oku:Chanelle, aday gösterilme ihtimalinin en yüksek olduğu konu hakkında şunları itiraf etti: "Muhtemelen sadece sinir bozucu olduğu için. Galler'de 'Bunu şimdi bir dakika içinde yapacağım' diye bir söz vardır. Yani yemek yapmaya gittiğimde ve ben Kenarda bir tabak bıraktım, onu yıkamak konusunda çok iyi niyetim var ama 'Bunu şimdi yapacağım, bir dakika sonra yapacağım' der gibi olurum ve bunu yapmam üç saat sonra olabilir."Peki o destansı 100.000 £'luk para ödülüyle ne yapardı? Chanelle büyük bir şeye yatırım yaparken aynı zamanda "büyük CC"yi yani kredi kartlarını da ödemek istiyor.Big Brother 9 Ekim Pazartesi günü saat 21.00'de ITV2 ve ITVX'te devam ediyor.Daha fazlasına göz atın Eğlence kapsama alanımızı ziyaret edin veya TV Rehberi Ve Yayın Kılavuzu Neler olduğunu öğrenmek için.Radio Times dergisini bugün deneyin ve yalnızca 10 £ karşılığında 10 sayıya sahip olun, AYRICA evinize teslim edilen 10 £ John Lewis and Partners kuponu da alın - hemen abone olun. TV'nin en büyük yıldızlarından daha fazlası için The Radio Times Podcast'ini dinleyin.
0 notes
koygote · 2 years ago
Note
Aynenn bu arada şaka yapıyorum tabikiiii , ayrıca bizim organ neticesinde zaten max kasık üstüne yaptırabilirim aşkım o da acır mı tartışılır yani regl ağrısı çeken kadınlar olarak hiçbir şey gibi düşünüyorum
Ağrı ve acı çok başka ama yaptıran bir arkadaşım vardı kasığa
0 notes
cninzihni · 4 months ago
Note
Samimi olduğunu düşünüyorum şaka olduğunu anlarım dkfkdkdk
O zaman iyi geceler diliyorum sana. Buraya uğrar mıyım uğramaz mıyım bilemiyorum. Uğrasamda kendimi tanıtmayacağım için anlayacağını sanmıyorum.
Bir günlük anonim dkfkdk kimse ile de anonimde hiç böyle konuşmadım. Hesap olmuş bilmem kaç yıllık dkfkdk Eğlenceli bir tarafı varmış. Ama hala gereksiz. Böyle buradan uzun uzun sohbet etmek dkfkdkd insanlar neden kimliği gizler ki? Ben şuan neden yapıyorum bilmiyorum dkfkdkdkdk
O halde teşekkür ederim bu keyifli sohbet adınaa. Yani en azından benim adıma öyleydi, umarım sana eziyet olmamıştır jfdkgdfj
Gelmek istersen tabi ki anonim de, ileti de her zaman açık. Her zaman beklerim.
Anonimlik konusu biraz şey ya. Tüm beklentileri kırmak adına rahatlatıcı sanırım. O olduğu an kim olduğunun bir önemi yok çünkü. Herhangi biri olarak hareket edebilmenin özgürlüğü var içten gelen. Ama bir yandan da kaybetme durumu falan var djfgldkgjk b12 sorunsalı maalesef jfgkgjdfdfg
Her halükarda, mucizenin seni tez zamanda bulmasını diliyoruum. Güzel gecelerin olsun
0 notes
agaclarvecadilar · 2 years ago
Text
aaa neler neler oldu son 1 ayda! ve ben nasıl da hiç yazmadım buraya? e insan hem günlük hem bullet journal hem de karalamalar yaparsa ve hepsinde de olayları uzun veya kısa bir şekilde yazıp anlatırsa burayı unutur. elbette bahane bunların hepsi, ben yalnızca unutuyorum arada buranın varlığını! hehehhe :>
pek sevgili cadılarım ve ağaçlarım, I fell in love! yok şaka yapıyorum, henüz aşık değilim, olacak gibi miyim peki? işte orasını zaman gösterecek. nereden nasıl ne ara buldum ben bu çocuğu, hiç sormayın çünkü dümdüz internetten buldum. öyle magical, fairy bir olayı yoktu yani. ama içten içe "the one" diye düşünüyorum bazen, sonra öyle bir laf ediyor ki, ben kıskançlıktan yerimde çatlıyorum. ve bunu bilerek yapıyor gibi geliyor bazen. yani kim neden biriyle konuşurken "geçende de benim eve 3 kız arkadaşım geldi" desin ki? c'mon! neden bana böyle bir şeyi yazıyorsun ki şimdi? hayır neden? gram anlamıyorum! hayır ben seninle flörtleşiyorum işte aşikar bir şekilde, neden çomak sokuyorsun? kendi kendine ateş açıyor. belli ki sen de boş değilsin, durup mesaj atar mı diye beklediğimde atıyorsun ama attığı mesajda 3 kızdan bahsediyorsun, yani aferin! sana diyecek tek kelimem yok.
ama kendime var! kızım sen bir kendine gelsene. dur daha çocukla flörtleşiyorsun yalnızca. ama çok sinirlendim! biliyorum ama belki de tepkini ölçmeye çalışıyor? o zaman iyi tepki verdim mi? yapma öyle el kol hareketleri dedim, tam olarak değil, benzer bir şey dedim. yeterli ve yerinde bir tepki miydi? bilemiyorum. yani yakışıklı çocuklarla flört etmek de zor kardeşim ya! aklı sende mi yoksa aynı anda zibirilyon tane kızla mı konuşuyor, acaba kaç kızla daha flörtleşiyor diye düşünmekten keçileri kaçıracağım! üstelik snapchat kullanıyor ve baya bir kız arkadaşı var... bunlar red flag mi? hikmişim flag'lerini ya! kesin o kızlardan biri arkadaş ayağına yanaşıyordur da bu çocuğa! vallahi delireceğim düşünmekten ya! sakinleşmen gerek. evet, sakinleşmem gerek god damn it, farkındayım! yapamadığım için buradayım ve hıncımı çıkarmaya çalışıyorum. ama az önce "bi' ara ziyarete gelirsen" diye bir cümle kurdu... sen acaba cümlelerle kafayı fena mı bozuyorsun? olabilir, belki biraz ama demek ki o da yanına gittiğim bir anı hayal ediyor demektir bu! sen cidden kafayı yemişsin. bir saniye yanlış okumuşum cümleyi! ya... İNANILMAZSIN! götümle gülüyorum sana şu an çok özür dilerim ama, bıraktım da yani edebi bir şekilde yazmayı da! 3 kız geldi dememiş, 3 kişi geldi, kızlardan birini kaldırıp attım demiş. ulan bu cümledeki nesneyi değil eyleme kızıp sinirlenmiş olabilir misin sen? dokunduğu için? başka bir kıza? yani özne ve eyleme kız, nesneye değil! tamam biliyorum, kızdım ve kıskandım zaten ama 3 kişi demek erkekle kızların karışık geldiği anlamına... bir saniye ya! sen az önce kıskanmayı abartmıyor musun, sakinleşsene diyordun! ne oldu birden? lafıma geldin mi şimdi? yok yani elbette öyle bir şey demek istemedim ama... amaan bana ne ya! ne halin varsa gör, çocuk sanki çok tınıyor senin kıskanmanı! beki tınıyordur? pasif agresif davrandım çünkü... bilemiyorum altan, bilemiyorum. kıskançlığını biraz bastır, iyi şeyler düşün. flörtün tadını çıkar. uzun zaman sonra böyle karşılıklı flörtleşmek iyi geldi. sürekli tek taraflı oluyordu çünkü. ya ben istemiyordum yada karşı taraf. dolayısıyla bu güzel tatlış flörtük anların tadına bak! ayrıca, nazarlara gelmesin ama yakışıklı çocuk. :> benim kafaya takmayacağım ama onun belki takabileceği birkaç şey ama zamanla onun da takıp takmadığını anlarım.
cadılarım ve ağaçlarım, cidden aşık olmuş olabilir miyim? eğer öyleyse bu nasıl... atlatılır mı desem, hafifletilir mi desem? bunların hiçbiri olmasın istiyorum ama yukarıdaki şeyleri yazarken bazen içim acıdı. keşke kıskanç biri olmasaydım romantik ilişkilerde. her şey daha kolay olurdu. umarım o da anlamıştım o konunun üzerine konuşmayı kestiğim için. ve umarım her şey yolunda gider. içimde hiç bu kadar büyük bir umut doğmamıştı ve bu umudun doğuşuyla ilerde ne olacağına dair merakım bin kat daha fazla arttı!
bütün dedikodu ve muhabbetlerin vardığı noktayla bitireceğim ben de. neyse canım, bir şekilde olaylar bir yere bağlanır, bakılır duruma! hepiniz kendinize tatlı bakın, canım cadılarım ve ağaçlarım! xxx
0 notes
uisare · 3 years ago
Text
"tek başına savaşmak zorunda değilsin." "mükemmel olmak zorunda değilsin." "sevgiye sevgiyle karşılık vermek zorunda değilsin." "aşık olmak zorunda değilsin sırf sana aşık oldular diye." "anneni anne olarak görmek zorunda değilsin." "babanı kahramanın olarak görmek zorunda değilsin." "kalmak veyahut gitmek zorunda değilsin." "bana iyi davranmak zorunda değilsin." "bana şirinlik yapmak zorunda değilsin." "ben de seni sevmek için yeni bir senle konuşmak zorunda değilim." "kavga etmemek zorunda değiliz." "az sinirlenmek zorunda değiliz." "birbirimizi kırmamak zorunda değiliz." "öpüşmek zorunda değiliz." "yıldızlarını seviyorum, arada kaybolup arada görünüyorlar, ben çok seviyorum." "mutsuz olmana bağımlıyım." "her şeyi sorun etmeni seviyorum." "bir şeyler hissetmiyor gibi davranmanı seviyorum." "bana canımsın demeni seviyorum, hissetmesem bile." "her alkol aldığında evinde kimselerin olmamasını ve telefonunu saklamanı, sende iki gün boyunca haber alamadığım o lanet günleri özlüyorum." "ilaç içmediğin zamanlar favorim." "çöp bilgileri çöp insanlara anlatmamak konusunda dersini aldığın için hüzünlüyüm." "umursamanı istemiyorum, belki istiyorum." "sözlerimin değersiz olduğunu biliyorum." "sözlerimin senin için çok değerli olduğunu bugün öğrendim." "umursuyorsun." "beni pek sevmiyorsun, bana çok aşıksın." "biliyorum değilsin." "sana aşık olmayı seviyorum, sana aşık değilim." "kaba parmaklarını seviyorum." "çökük yüzünü seviyorum." "soğuk suda uyuya kalmanı seviyorum, ölecek gibi." "uno oynamayı seviyorum ama seninle." "rüyalarını senin gibi defterime yazıyorum, unutmak istemem." "rüyanda aşık olduğun çocuk benim gibi olmalı." "aşk aşk aşk, bağımlıyım." "insan insan insan, bağımsızım." "sen sen sen, özgürüm." "ölmek istemiyorum." "her şey hakkında şaka yapmandan hoşlanıyorum." "şimdilerde her şey hakkında şaka yapıp gülmemeni seviyorum." "sahte gülüşüne hastayım." "tamam, seni anlamıyorum, ama kim kimi anlayabilir ki?" "senin gibiyim, rol yapıyorum." "bir gecelik maskelerimizi çıkartalım mı?" "o gece hayır dediğin için mutluyum." "babanı sikeyim." "zihninin sikeyim." "takıntılarını sikeyim." "insanların kızdığı şeylere gülmen seni iğrenç yapıyor." "iğrenç olmanı seviyorum." "her boka duyar kasan insanları sikeyim." "sen zaten gülerek hallediyorsun. "iyi geceler." "iyi geceler." "günaydın." "neredesin?" "telefonu mu aldılar yoksa?" "babanı sikeyim." "sonunda kurtuldunuz, gerçekten geberttim." "yarın sana bir kutu sigara getireceğim." "sarı kaplılar." "görüşürüz, iyi geceler." "iki hafta oldu."
33 notes · View notes