Tumgik
#almancı
bydpolat44 · 8 months
Text
Bir Almancı Atasözü derki;
Ah ah Türkiye memleket taşı toprağı altın. Burada kurulu düzenimiz olmasaydı hemen dönerdik...
Tumblr media
10 notes · View notes
f-a-r-a-h · 2 months
Text
Almancı değil gurbetçi diyeceksin.☺️🇹🇷🇩🇪🇹🇷🇩🇪🇹🇷🇩🇪🇹🇷🇩🇪🇹🇷🇩🇪
53 notes · View notes
rruya · 2 months
Text
almancı kuzen kadar guzel bir sey yok(cikolata yiyorum)
27 notes · View notes
japonyamesken · 3 months
Text
Tumblr media Tumblr media
---
Captain, what a game!!!
Off harika bi geceydi. Bence insana iyi gelen şey bir toplulukla birlikte sinerji içinde bağırıp sevinerek bütün derdi tasayı bir süreliğine unutması. Yoksa düşünürsek aşırı saçma bi şeydkfkfk. Ama zaten şeyin anlamlı olması gerekmiyor.
Nasıl kazandık, nasıl o golleri attık anlamadımfkfkfl.
Maç başlarken kardeşim "haydi gol gol gol" demeye başladı ve ben de "abartma daha yeni başladı" bile diyemeden gol attıkdkdkdkd.
Sonrası tek kale maç gibi sürekli bizim kalenin oradaydık, devamlı "hayır hayır gol atmasınlar" heyecanıyla maçı pür dikkat izledi herkes. Ve gollerdeki o sevinç, o kutlama, Avusturyalıların sessizliği hahahhaah bu neden insanı bu kadar keyiflendiriyor bilmiyorum.
İkinci yarıda çok fena yağmur bastırdı. Sırılsıklam olduk. Bir ara birisi birinin omzuna çıktı ve Suriye bayrağı açtı, birkaç dakika sonra adamı ve bayrağı el birliğiyle hoop diye aşağı indirdiler. Yani gerçekten ne alaka?
Maç bittikten sonra gelen ikimizin de hissettiği "ee ne oldu şimdi?" sesinin tam olarak babama ait bir ses olduğunu konuştuk. İlla bi şey olması gerekmiyor cevabını verip geçtik.
İtiraf etmek gerekirse maçta bi anda yanımızda biten Almancı ergen grubun maçtan alakasız yüksek sesle konuşup gülmesi, maç sonrası kardeşim emanete verdiği şemsiye için sıradayken benim kenarda sıraya kaynak yapmaya çalışan iki farklı türk grubuna müdahale etmem biraz o beraberlik duygusunu etkiledi. Biraz da gerçekler :')
Yine de çok keyifli ve güzel bir geceydi. Ve bir sonraki maç Hollanda-Türkiye arasında, meskenim vs vatanım 🫂 Heyecan devam ediyor 🫠
Ve son not, bir önceki gün portekiz maçını da bugünkü maçı da Alman spikerlerden dinledik. Off o kadar ruhsuzlar ki, ceza sahasına girildiği anda çıldıran Türk spikerlerin kıymetini daha çok bilmeyiz bence.
2-3 Temmuz 2024
Leipzig.
33 notes · View notes
yaralanma · 5 months
Text
bunca sıkıntı stres diplomalı işsiz olmak için keşke almancı görücümle evlenswydim(!)
22 notes · View notes
keemlenyekun · 4 months
Text
Bütün şiirlerde söylediğim sensin.
Rahmetliyi mezarında ters döndürdüler sanırım. Hassas noktamız ile başlıyorum. Sezai karakoç. Popüler olmaktan hayatı boyunca uzak kalan nadide şair popülizme kurban gidiyor. Kurban vermeyiz.
Ama kusura bakmayın şunu bir üniversite nasıl yapar?
Tumblr media
Bunu dün gördüm. Küfürbazım biraz malum. İyi bir sövdüm telefona karşı.
Allah affetsin.
Yahu adama biraz saygı da gerekiyor, bahsettiğim saygı tercihi aşkı, ilahi aşkı falan değil. Saygıyı hak eden şey: şiiri! Koskoca karakoç şiirini bu teyzemizle mi konuşmuşlar yani. Ayıptır. Şiire hakarettir.
Niyetim böyle başlamak değildi açıkçası.
Ben pazar gezmeyi seviyorum. Aidiyet hissetmemi sağlıyor. Çocukluk alışkanlığı. Annemin yanında pazar arabası sürmek. Ait olduğum mahallem. Eski mahallemin pazarına gittim. Mahallem yıkıldı. Yani üçe ayırdılar yıkıyorlar. Bizim evde uyuşturucu ticareti yapılmış. Narkotik operasyon yapmış. Kurtaramadım güzel terasımı. Eve gidince ya ben birilerini öldürürüm ya da birileri bana bıçak takar muhtemelen. Gitmiyoruz haliyle. Ah benim güzel mahallem.
Pazarda dolanırken eski sakinleri gördüm. Kimse tanımaz beni muhtemelen. Lisede çıkmışım mahalleden kim tanısın. Adımı söylesem tanırlar ama tanımazlar işte.
Caminin kenarından koca bulvar açtılar. Caminin kız kuran kursu kısmı yıkılmış, dedem yapmıştı rahmetli orayı. Yanında çeşme vardı. Aralıksız akardı. Buz gibi suyu olurdu. Dedemin tanıdıkları rahmetli oldu. Sepetçi amca vardı. Suyun karşısındaki ağacın altında sepet örerdi. Uzun sakalları olan esmer bir amcaydı. Her gittiğimde oralet ısmarlardı. Köşede yorgancı necati çeyizci olmuş, vefat etmiş. Almancı salih hala hayatta. Gördüm adamı. 2 metre boyu, sapsarı saçları beyazlamış hala sapsarı adam. 100 yaşına gelmiştir herhalde. Mahalle ölmüş. Atakuma geldiğimizde buralar sazlıktı. Yalan değil. Burası da ölecek. Çünkü dünya bu.
Sezai karakoçtan ölen dünyaya.
Olur.
Bugün de pazardaydım. Bu defa türkiş pazarı. Üç tur aldım. Amasya süt erik bitmiş. Kötü haber. Gerçek domatesler hala yok. Aldık bir şeyler. Milleti izledim geldim.
Dilekçelerimi yazdım. Geçim derdine düştük. Ülkem yangın yeri. Düzeleceğimize dair hiç umudum yok. Devlet yönetimi falan değil hikaye. Toplum. Toplumda umuda dair hiç bir tepki yok. Allah sonumuzu hayretsin.
Oğlan iki yaş sendromunu her noktamıza kadar hissettiriyor sağolsun. Sarılıp uyuması hepsini götürüyor sonra. Babiş diyor bana. Annem kızıyor baba de diyor, baba baba diyor sonra. Ama hemen babişe dönüyor. Karpusss misss kok. Diyor. Sonra sendrom falan hepsi çiçek bahar oluyor.
Öyle işte.
Vesselam.
8 notes · View notes
tesekkurller · 6 months
Text
almancı kuzenime un kurabiyesi yapsana dedim,yapamam çünkü ben onu tanımıyorum dedii kjjj
7 notes · View notes
baybaykus · 5 months
Text
Babam 1970 yılında Kayseri'den Almanya'nın Mannheim şehrine gelmiş. ❗️👇
Ben 1980'de Mannheim'da doğmuşum. Babamın bir tek kızıyım ve 2 ağabeyim var. Mannheim'da mesleki egitimimi tamamladım ve mesleğim üzere çalışmaya başladım.
Her yıl babam arabanın bagajını tıka basa doldurur ve bizi Kayseri'ye izine götürürdü. Benim Türkiye'deki hayat çok hoşuma giderdi. Bu bağlamda 2019'da temelli Kayseri'ye dönme kararı aldım.
Almanya'daki arkadaşlarım böyle bir adımı atmaya nasıl cesaret ettigimi çok merak ettiler, şaşıranlar oldu. Ben ise Almanya'dan Türkiye'ye kesin dönüş yapan annem ve babama daha yakın olmak için ve memleket sevdalısı olduğumdan bu adımı attığımı belirttim.
Annemle babam Kayseri'ye 50 km uzaklıkta bulunan köyümüzde ikamet ediyorlar. Ben köy hayatı yerine, şehirde yaşamayı tercih ettiğimden, kendime Kayseri'de şehir merkezine yakın, 3 odalı bir daire kiraladım.
Şimdi aradan hemen hemen 2,5 sene geçti ve halen Kayseri'deyim. Kendi çapımda tercüme işleriyle ilgileniyorum.
Şu 2,5 sene içinde memleketde neler gördüm, neler yaşadım, Almanya'da ben bunları 39 yılda ne gördüm ne de yaşadım. Benim için anormal ama Türkiye'deki insanımız için gayet normal olan şeylerdi bunlar.
Yine bu süre içinde edindiğim tecrübeye göre Türkiye'nin sorunu sadece enflasyon, pahalılık, düşük asgari üçret değil. Aynı zamanda, ahlakını vijdanını yitirmiş, kendi çıkarından başka hiçbir şeyi dert edinmeyen insanımız.
Amca oğluma ev tutmaya yardımcı ol dedim. Sonra öğrendimki, canım, ciyerim akraba olduğumuz için değil, ev şirketinden komisyon aldığı için bana yardımcı olmuş.
Yine, teyze kızıma, taşındığım daireye perde diktirmek için bir perdeci bulmasını rica ettim, baktımki o da benim için değil de komisyon için yapmış.
Tercüme ettiğim şirketlerin hemen hemen hepsi, dincisi, dinsizi, sağcısı, solcusu, AKP'lisi, CHP'lisi, asgari ücretle çalışan işçilerini haftanın 6 günününde de 10'ar 12'şer saat çalıştırıyor ve mesailerini ödemiyor.
Kul hakkı kalmamış bu memlekette. Herkes herkesin sırtından en kolay şekilde çıkar elde etme derdinde. Akrabalıklar, kardeşlikler, arkadaşlıklar dahi çıkar için kurulu burada.
İnsanlarımızın bazıları ticaret yaparken söyledikleri yalanı delikanlılık zannediyor. Zengin olan zenginliğe doymuyor, fakir ise fakirliğinin Allah vergisi olduğunu düşünüyor. Her yerde kişilere göre muamele, kişilere göre fiyat uygulanıyor.
İnsanımız sadece kendi evinin içini temiz tutarken, evin dışı, sokak, cadde olduğunda eline geçen herşeyi yola bele atıyor. Hele birde şu çit çit çekirdek çitleyenler!
Maalesef ülkemizde yine, eğer bir mevkiye gelebilmişsen adamsın, ya bir mevkin merteben yoksa, seni kimse adamdan saymıyor.
Hele hele 'ben üniversiteliyim, ben mühendisim, ben doktorum, avukatım' gibi insanımızın kendilerini başkalarından üstün görmeleri, çok cahilce ve çok kabul edilmez bir durum. Uzaya çıksak ne olacak, insanımız zır cahil olduktan sonra.
Avrupa'nın birçok ülkesinde olmayan hastaneler yapılmış ama doktor, hemşire, hasta bakıcı görevinin başında olmazsa vatandaşa gereken muameleyi yapmazsa neye yarar. Hasta ve hasta yakınları, kural tanımaz, kanun tanımaz, hemşire doktor döverse ne anlamı kalır o hastanenin, sağlık merkezinin.
Trafikte desen yaya geçidini takan yok! Arabanı devletin yoluna park ettiğin için, dükkan sahipleriyle kavga edersin, dükkan önü olduğu için polisimiz seyreder, seni korumaz işlem yapmaz.
Birde koca Kayseri'de trafik polisi, yok denecek kadar az. Kimsenin kurallara uyduğu falan yok. Vatandaşımız, cezalar caydırıcı değil diye devleti suçlu bulurlar, kendilerine benzeri bir ceza verildiğinde, bu sefer devlete söverler.
Yine bu 2,5 yıl içinde şunu anladım ki, insanımızın zihniyeti değismedikce, bu memleketin başına kim gelirse gelsin, iki yakamız bir araya gelmez.
Ben yine de Almanya'ya geri dönme düşüncesinde değilim. Kendimce doğruları yaşıyorum, yanlışlardan uzak duruyorum.
Kayseri'den saygılar ve sevgiler
Aysegül K.
———————————————
#almancı #gurbet #sılayolu #kayseri
Tumblr media
4 notes · View notes
camkenaricocuklari · 1 year
Text
Tc bana hiç almancı exi unutturmuyo. Her gün euro dolar kuru konuşuluyo abv ya da ben unutamıyorum bilmemek
9 notes · View notes
dengesizkafamm · 1 year
Text
Az önce bir video izledim almancı kadının biri geçinemiyoruz diyen emekli amcanın yüzüne euro fırlatıp al sana sadakam olsun diyor. İçimi nasıl bi öfke kapladı tarif edemem gerçekten böyle bir zihniyetle karşı karşıya kalmak çok zor.
Yurt dışında yaşayanların ve yaşı 65+ olanların oy kullanmaması gerektiğini düşünüyorum.
4 notes · View notes
biredebi · 2 years
Text
Sanıyorum yine bu aylardı. Yıl 2009. Lise 3. sınıfa gidiyorum. Sınıfta Erman var, almancı. Ufak tefek dalga geçiyor benimle ama anlamıyorum. Yüzüme de patlattı birkaç tane, sallamadım. Sonra baktı böyle olmayacak anti-propoganda ya başladı. Sağa-sola beni kötülüyor, onunla aynı düşünmeyeni arkadaşlıktan atıyordu. Bu böyle biraz devam etti elbet. Lisede çocuklar acımasız olurlar. Yüzüme bakmayanı mı dersin, uzaktan küfredeni mi. Tam tımarhane. 2 hafta kadar sürdü bu iş. Lise müdürü farketti tabi olanları. Çağırdı ikimizi yanına, sorun ne dedi. Erman: " @biredebi ilk geldiğimde elimi sıkmadı " dedi. Bu mu lan dedim. Bu mu yani bana yaşattığın o iğrenç şeyler. Sen kimsin ki benim elimi sıkmazsın minvalinde bir şeyler söyledi. Hemen müdür ailesini aradı ve okula çağırdı. Bu arada tabii biz çıktık müdürün yanından. Ailesinin gelişini benden bilen Erman bir yumruk savurdu bana doğru, geriye çekildim ama göğsüme doğru indirdi bu seferde. O acıyla duvara yaslandı sırtım. Karnıma da savurdu bir kaç tane. Tabi benden acı nidalar geliyor. Sıınıftan öğretmenler çıktı aldılar Erman'ı üzerimden. Ben revire, Erman ise müdür odasına. Yaralarım silindi, morluklara buz konuldu çıktık revirden.
Müdürün kapısı açık, içeriden bir adamın bağırışları duyuluyor " şerefsiz, gerizekalı, piiiç " Erman el pençe divan kapı önünde, başını eğmiş bekliyor. Bende elimde buz torbası sınıfa doğru yöneldim ki Müdür kafasını uzattı kapıdan, kafasıyla gel işareti yaptı. Girdim odaya bir ağabey, bir abla. Ağabey sinirli ( ses onun muş ). Ağabey girdi söze: " Evladım kusura bakma. Oğlum adına özür dilerim senden. Biz bunu Almanya'da yatılıya gönderdik ondan böyle oldu bu. Sen hiç merakta etme bundan böyle senin kılına zarar veremeyecek. " Müdür kafasıyla işaret etti, çık gibi. Teşekkür ettim ve çıktım odadan.
2 gün sonra haber geldi Erman'ı almış babası okuldan. Psikoloğa göndermiş. Sosyopatik Narsist tanısı konmuş çocuğa. Çocukluğundan beri yatılı okumuş Erman. ( Babası gelip, Babamdan özür dilediğinde öğrendim ) Anne-Baba şevkati olmadan. Nerede kendisine güvensiz birini görse önce nazik yaklaşır sonra da tepesine binermiş. Bu hep böyle olmuş hayatında. Kendi babasından görmediği şevkati, kendinden yaşça küçük çocuklara gösterir, eğer yap dediğini yapmazlarsa duygusal ve fiziksel baskı uygularmış onlara. Bir baba gibi tepkiler verirmiş yani. Benim dediğimin üzerine söz söylenmez, siz kimsiniz ki gibi benmerkezci tavırları saymıyorum bile.
Bu Ermanlardan çok var sevgili dostlar. Bu ülkenin taşı-toprağı Erman. Şu an bulunduğun yeri kazsan Erman fışkırır oracıktan. Bitmiyorlar çoğalıyorlar. Eğitilebilir veya tedavi edilebilir değiller. Birini tedavi edince öbürü fırtlıyor karşına. Yani demem o ki dostlar; boş verelim Ermanları. Onlar hep çıkacak karşımıza. Biz ise devam edelim hayatımıza...
12 notes · View notes
skandal1903 · 1 year
Text
Emlakçıyım Ev Sattığım Kadına Yardım Ettim
Ev Sattığım Kadın Rahat Durmuyordu Bende Gerekeni Yaptım
Selam Arkadaşlar Yazıma Başlamadan Önce Sizlerin Arasına İlk Kez Katılmaktayım Nekadar Kararsız Olsamda Yazmaya Artık Herşeyi Sizler İle Başımdan Geçenleri Paylaşmak İstedim
2022 Tarihinde Yeni Evli Vanlı Bir Aileye Ev Satımış Neyse Geçen Zaman Zarfında 1 Sene Sonra Bu Ev Sattığım Adamın Eşi Ofisime Geldi Hoşgeldin Yenge Nasılsın Fln Derken Kocası ile Arasında Yaşanan Sorunları Ve Aldığı Evi Acil Satması gerektiğini Söyledi Bende Kendisine Şuan Emlak Piyasası Durgun Evi Ancak Ucuz Paraya Verirseniz Satılır Dedim Oda Sen Bari Yapma Biraz Daha Fazla Ver beni Kurtar Bende Sana Bi Güzellik Yapıcam Dedi Bu ana kadar aklımda Birşey Yoktu Bu Sözden Sonra Bende Bir Uyanma Oldu Neyse 1- 2 Gün İçinde Satışı Yaptım Evi Aldım Ben 35 Yaşında 1.76 Boyunda 80 kg yum Bu Arada Kız Daha 22 Yaşında 50 Kg Ve 1.50 Boylarında Kapalı ( TÜRBANLI) Birisi Neyse Evi Aldıktann Sonra Bu Geldi Bana Dediki Evi Uyguna Aldın ama İnsan Bir Yemeğe Çıkartır Bizi Dedi Bende Eşinide Al Gel Size Mangal Yapıcam Dedim Kadın Eşi İçin Bırak Şu Aptalı Ne Anlar O Gezmekten Eğlenmekten Dedi Şaşırdım Bende Bunu Alıp Site İçinde Almancı Bir Adamadan uyguna Kiraladığım Bir Ev Var Oraya Davet Edip Barbekü Yaparız Dedim Allahın Vanlısı Ne Anlar Demeyin Kız Boyu Kısa Ama Çok Kurnaz Neyse Ev Geçtik Yedik İçtikten Sonra Bununla Sohbete Başladık İşte Bana Herşey Zor Oldu Artık Kendisininde Başka Heycanlar Aradığını SÖyledi Bende Senin Kocan Çok Akılsız Böyle Bir Kadını Nasıl Boş Ve Yanlız İsteksiz Bırakır Ne Enayi Adam Dedim Bir Anda Bana Senin Kolundaki Dövmeler Çok Hoşuma Gidiyor Bazen Seni Öyle Uykumda Gördüm Aklımda Kalmış Dedi Bende Nasıl Gördün Diyince Gülümsedi Bende Fırsat Bu Fırsat İstersen T-hişört Çıkarayım Dövmenin Hepsini Gör Dedim Sonra Bana Aaa Senin Gögüsünde Hiç Kıl Yok Tertemiz Dedi Bende Daha Fazla Bir Haraketlenme Başladı Benim Heryerim Temiz dedim Göster dedi BAşladım Soyunmaya Yemin Ederim Senin Fizigine Hastayım Dedi Başladık Bir anda Bununla Sevişmeye Ama Nasıl Yavaş Yavaş Amına Dogru İnmeye Başladım Ben Yaladıkça Kız Islanıyor Boyu Kısa Oldugu İçin Amı Ufacıktı Şeftali Gibi Bir Anda İçime Sok Lütfen Demezmi Kalın Yarragımın Kafasını Sokmaya Çalıştım Biraz Zorlandım Olmaz Böyle Biraz Daha Yalayım Dedi Ben Yaldıkça Kız Islandı ve Amı Rahatlayınca Tekrar Kafasını Sokmaya Başladım Girdi Neolursun Dibine Kadar Koy Dedi Dur Sakin Ol Yavaşça girmeye Başladıkça Ben Delirdim Çünkü Böyle Dar Am Görmedim Git Gel Oldukça Bir anda Kız boşaldı Sen durma devam et dedi 1 Saat Kadar Seks Yaptıktan Sonra Bundan Sonra Seni Asla Kaçırmam Beni Tek Rahatlatan Erkek Sensin Dedi Ve Şimdi Onları Sattığım Bir Eve Kiraya Koyup Kocasınıda Silivri Tarafına İşe Koymayı Düşünüyorum Evden uzak Kalsın ki Rahat Gidip Geleyim Emlakçı Olduğum İçin Hikaye Yazmaya Devam Edicem Hoşçakalın
4 notes · View notes
siyahojelisadist · 1 year
Text
almancı kuaförüm 1 aya dönecekmiş :'))))
2 notes · View notes
seerendipity · 2 years
Text
bugün "makale okumak istemiyorum artık, bana almancı koca bulun" diye bağırmamak ve güçlü bir kız olmak için çok efor sarf ettim kendi kendime
6 notes · View notes
tartillo · 4 months
Text
Karşıda almancı abla var beni ne zaman kaçırıcak😔
0 notes
s-fff · 6 months
Note
nerede yaşıyosun almancı mısın
Alakam yok almanyayla
1 note · View note