#alevler
Explore tagged Tumblr posts
jupiterliyazar · 1 year ago
Text
Zümrüdüanka yanıyor. Sizin alevleriniz ona dokunmaz.
56 notes · View notes
mormezarlik · 1 year ago
Text
Bir gül gibi soluyor olabilirim ama
bir anka kuşu gibi tekrar küllerimden doğacağım
/Lucia Veronica
Tumblr media Tumblr media
2 notes · View notes
i-1-k-2-r-3-a · 2 years ago
Text
Gece kadar karanlık , ay kadar güzel gözleri vardı ve o bakışı kül olmuş kalbimi alevler içinde bırakırdı
2 notes · View notes
denizdenuzakdeniz · 1 year ago
Text
Cenneti istemiyorum alın sizin olsun. Beni var olduğum cehennemin ateşinde harlayın. Ateşten olanı alevler korkutmaz.
0 notes
ruhsalseyler · 2 months ago
Text
0 notes
caossas · 2 months ago
Text
"dünya alevler içindeydi ve beni senden başka kimse kurtaramazdı."
230 notes · View notes
ferahlik · 1 month ago
Text
bir balığın karnına sıkışıp kalan yunus aleyhisselam'ı düşünün? en sonunda "gerçekten ben nefsime zulmettim" diye yakarınca çıkış kapılarını açtı Allah. hazreti ibrahim ''hasbunallah'' diye haykırınca alevler serin ve selamete dönüştü! hazreti musa "ben Rabbimle beraberim, o bana bir çare gönderir" diye dimdik durunca kızıldeniz önünde lime lime yarıldı.
96 notes · View notes
keskinkesik · 6 months ago
Text
gerçeklere tutunmak için teorileri çiğniyorum. hâlâ orada olduğunu bile bilmediğim mısraların arasında kayboluyorum. kirpiklerime kadar giyiniyorum. kollarımı dünyanın suskunluğuna açıyorum. hiç bitmeyeceğini benim bile bilmediğim bir boşluğun tadını çıkarıyorum. yorgunluktan terleyen ellerimi hissetmek istemiyorum. içsel yazılarım içimdeki mefhum göçmen çöküşünün bir sonucu olsaydı, bu boş tuvali karalayacak cesaretim olmazdı diye düşünmeye başlarken derin bir nefes çekiyorum. hava ciğerlerimden geçerken kaburga kemiğime sıkışmış bir nostaljiye çarpıyor. her şeyi çok yüksek sesle duyuyorum. beyin damarlarım vücudumu terk etmek istiyor. bazen düşmenin ve ayağa kalkmanın gümbürtüsünden biraz yoruluyorum. omurgamı tutan yanmalara dayanamıyorum. kendimi yol boyunca ayaklarım ağırlaşmış, kalbim yana yatmış ve ruhum felç olmuş hâlde yürürken görüyorum. derin boğaz eyleminde ağzımdaki tabanca ve tetiği çeken dişlerimle kendimi öldürüyorum. satırlar dürtüyü tutamıyor. yalvarışım dinmiyor. alevler karanlıkta dans ediyor. günah beni yanmaya çağırıyor. göğsümün yırtılmasını izliyorum. kendimi zihnimin içinde güvende tutuyorum. ama hapsedemiyorum. cebim delik deşik, evimin anahtarlarını kaybettim. geriye kalan o karanlık sokaktaki ayak izlerimden ibaretim. söylemeye çalıştığım her kelimede tırmalayan boğazım. susuyorum. günlük melankoliyi yutuyorum. ruh hâlim şafak vakti benimkinden başka ağır bir adım taşımayan bir mezarlıkmış gibi. elimde bir kibrit ve damarlarımda alkolle ip üzerinde yürüyorum. görünüşe göre hiçbir şey kırmamışım. sadece kendimi tekrar bir araya getirmeye çalışırken birkaç kemiğimi yerinden oynatmışım.
#y.
306 notes · View notes
prangalandim · 1 month ago
Text
yanan bir evde doğduğun için tüm dünyayı alevler içinde sanıyorsun ama değil
73 notes · View notes
layezalll · 3 months ago
Text
06 ağustos 02,11
Gecenin zembereğine takılmıştı adam önce yeryüzü aydınlatan hilâl biçimdeki gümüş renkli ayı seyretti önce
Sonra “Hayalhanesinin” derinliklerine bıraktı ruhunu
Yine yüreğindekilerini
Yazmaya çalıştığı kalemi titriyordu elinde
Sadece elleri mi?
Yüreği, ruhu, bakışları bile solmuştu
Beyni ve yüreği arasında hiç çözülemeyecek bir kan davası hâsıl olmuştu sanki
Biri diğerini vuracaktı ama kalbi zaten yenilmişti, beyaz bayrak çekmişti aslında tüm uzuvlarına.
Yinede beyni inatla savaşıyordu ve savaşmakla kalmıyor, ruhunu da hırpalıyordu.
Hayatta tekerrüründen en çok memnun kalınan şeydi aslında yaşanan ama.
Aması vardı işte.
Amaları vardı hatta düşüncelerinde
Tazeyken kendisi, tazecikken hayat önünde yüreği çiçek bahçesiyken, yeşerttiği, emek verdiği aşkı vardı, sırası geldikçe yaşadığı
“Bin kez âşık olunur” diyenleri yalanlarcasına sarmaladığı sevgisi vardı yüreğinin derinliklerinde.
Bütün kayıplara rağmen yaşadığı, yaşadıkça çoğaldığı, sonlandıkça büyüdüğü ve zaman geçtikçe özlediği…
Her gün yeniden doğduğu ve belki her gün çokça öldüğü…
Kan ter içinde, sırılsıklam yaşadığı layezal aşkı.
“Sonu olmayan sonsuzluktu”
Her mevsimin bahar, her gecenin mehtap olduğu…
Pişmanlıkları takılmıştı parmaklarının arasına bazılarının, bazılarının hüznü elâ gözlerinde asılı kalmıştı.
Coşkusunu yazmıştı şiirlerinde çoğunun, bazen de kokusu gelirdi buram buram
Yılan zehirlerinde yitirmişti son aşkını, istemeden…
Unutmak vazgeçmek yoktu onun kitabında
Çünkü bu kez aşk her şeydi ve hiçbir şey…
Var olmuşlardan hiçbiri değildi.
Kimsenin bilmediği, duymadığı yaşamadığı bir şeydi.
Ve vazgeçmek yitirmekti nefesini, içtiği sudan, gördüğü güneşten, renkten, düşünmekten vazgeçmekti.
Nefesini, düşlerini, kırmızısını, mavisini, yeşilini almıştı ondan
Yaşamıyordu… Yıllardır nefes alamıyordu…
Ya şimdi…
Neydi yüreğindeki bu koşuşturma?
Bedenini ve gözlerini teslim alan neydi?
Hafiften sarısı çalınmaya başlamıştı güneşin gözlerine.
Görüyor muydu yüreği renkleri yeniden yoksa geçmişin hafızasına kazıdığı hayaller miydi?
Portakal çiçekleri mi kokuyordu inceden.
Yanılsaması mıydı yoksa aç ruhunun.
Bir deprem, bir kasırga, tufan belki…
Yangın yerine dönmüştü bedeni de yüreği de.
Beyni olup bitenleri seyretti bir süre. Alevler sardı dört bir yanı usulca.
Oda sıcaklığında tek bir noktası kalmamıştı ruhunun
Savaş başlamıştı yeniden.
Bu yangın sönmeli, söndürülmeliydi.
Ruhu ısınmış, buzları erimişti yüreğinin oysa.
Neden dursundu yangın?
Rüzgârlar essin kıvılcımlarını taşısındı, tutuşsundu hayat yeniden.
Dörtnala alınsındı nefesler, karışsındı birbirine, gelsindi sevda, açsındı çiçeklerini, pembelerle, allarla açsındı, balonlar iplerinden kopsundu sonsuzluğa.
Portakal çiçeği koksundu yine teni sevdayla karışık.
Hesapları dursundu hayatın çarpması, bölmesi, toplaması bitsindi, yanlış çıksındı sonuçları ya da doğru,fark etmesindi.
Titreyen bakışlarıyla titreyen bedenine baktı önce
Toprakla savaşan tohumun terini gördü yüreğinde.
Güneşe ulaşmak, yedi veren açmak için çiçeklerini, kabından taşan tohumu hissetti damarlarında ve beyaz bayrak çıkardı aşka bir kez daha.
Haykırdı her hücresi beyninin sessizce, bir damla yaş gönderip göz pınarlarına:
“Ya solarsa Sevda Çiçeği! Ya solarsa!”
Yüreğinin rengi sevdaya çalmıştı yeniden.
Ve yeniden çiçekler açtıracaktı teninde.
Ruhu yine türküler söyleyecekti kuşlarla baharda.
Sabahları sevecekti geceyi sevdiği kadar.
Yeniden
“Vazgeçmenin mümkün olmadığı zamanlarda gelecekti.” 
Adamın istediği gibi.
Titreyen ellerine ilişti gözleri ve titreten sebebe baktı utangaç.
Mırıldandı kendi kendine:
“Bir Sevda Çiçeği daha kurutmayacak bu eller, kitap sayfalarında.”
Tüm sevdaların çiçekleri gönüller dolusu açsın diye hiç kurumasın diye yazdı edebi kaç şiir varsa güzelliğine.
105 notes · View notes
vitalmors · 16 days ago
Text
Tumblr media
attığını sandığın çığlıkların yankısıdır bazen boğazına oturan yumrular. konuştuğunu sandığın cümlelerin kanlı izleridir dudaklarındaki karıncalanma. hissetmediğini sanarak ruhunu aldattığın günlerin intikamıdır şimdi, tüm bu hisler. savaştığını sandığın şeye çoktan kaybettiğinin habercisidir göğüsündeki alevler. ya da aslında en başından beri savaşamadığının...
22 notes · View notes
jupiterliyazar · 1 year ago
Text
İçimde bir suskunluk acıyorum. Yangınlar alev alev çoğalıyor.
17 notes · View notes
ankayim · 7 months ago
Text
kor kor alevler yanıyor içimde..
54 notes · View notes
samara67890 · 6 days ago
Text
**Bin Kere Sevmek**
Sevdiğinde bin kez doğar insan,
Ve bin kez ölür, nefesler arasında.
Aşk bizi yüceltir, hayal kurdurur,
Ama aynı zamanda tüketir, ağlatır.
Her öpücükte bir doğuş,
Her vedada bir azap.
Aşk, görülmeyen bir ateş,
Acıdır, ama yaşamaktır, hepsi bu.
Bin kere ölürüz, yoklukta,
Ama bin kere doğarız, tatlı bir ısrarla.
Her buluşmada alevler yenilenir,
Ve aşkın döngüsünde, ruhumuz alevlenir.
Sevdiğinde fırtınalara karşı geliriz,
Ama aynı zamanda özlem denizlerinde yüzeriz.
Her geri dönüşte, tutku tazelenir,
Ve bin kere, birlikte, kanıt buluruz.
Bin kere ölürüz, bin kere yaşarız,
Çünkü aşk sonsuzdur, zirvelerinde ve uçurumlarında.
Aşkta güç ve sebep buluruz,
Bin kere ölmek ve kalpte yeniden doğmak için.❤️💔
**ألف مرة أحبك**
عندما نحب، نولد ألف مرة،
وألف مرة نموت بين التنهدات والهمسات.
الحب يرفعنا، يجعلنا نحلم،
لكنه أيضًا يستهلكنا، يجعلنا نبكي.
في كل قبلة، ميلاد جديد،
وفي كل وداع، عذاب مرير.
الحب نار تحترق دون أن نراها،
هو ألم وحياة، كل شيء ي��دث.
نحن نموت ألف مرة، في فراغ الغياب،
لكننا نولد ألف مرة، في الإصرار الحلو.
من كل لقاء، يتجدد اللهيب،
وفي دائرة الحب، تشتعل أرواحنا.
عندما نحب، نواجه العواصف،
لكننا أيضًا نبحر في بحار الشوق.
في كل عودة، تتجدد الشغف،
وألف مرة، نجد الدليل معًا.
نحن نموت ألف مرة، نعيش ألف مرة،
لأن الحب أبدي، في قممه وهاويته.
في الحب نجد القوة والسبب،
لنموت ألف مرة، ونولد من جديد في القلب.❤️💔
20 notes · View notes
huzurverinbiraz · 1 month ago
Text
Yanan bir evde doğduğun için tüm düyayı alevler içinde sanıyorsun.
39 notes · View notes
ruhsalseyler · 9 months ago
Text
İkiz Ruhlar Cinsellik
1 note · View note