#akrabaya
Explore tagged Tumblr posts
Text
Arkadaşlar ben akrabaya doydum da bir süre yalnız kalabiliriz artık değil mi??
55 notes
·
View notes
Text
Eşe dosta akrabaya Günaydın demeyi bırakmışız hatta unutmuşuz aklımıza bile gelmiyor.
Gelmiş burada bizlere günaydın bile demeyen insanlara günaydın diyoruz ne garip!
Aşıkları zaten saymıyorum onlar birbirlerine paylaşım yapıyorlar. 🤭
Her neyse ya.....!
Bende günaydınsızlara bi günaydın diyeyim!😁
51 notes
·
View notes
Text
Maddi ve manevi anlamda iç açıcı olmayan çocukluk dönemi geçirdim. Gerçi gençlik dönemimin de pek sağlıklı bir dönem olduğu da söylenemez. Doksanlı yılların ortası, ilkokul yıllarımdı. Cadde üstünde kıraathane tarzında çay ocağımız vardı. Dükkânın kazancı iyi, işler yolundaydı. İşyeri amcamın, işletmesi babama aitti. Seçim senesiydi. Amcamla babam farklı siyasi görüştelerdi. Eskiden beri öyleydi ama bu sefer amcam, kendisinin dediği yönde oy vermesi noktasında çok ısrarcı oldu. Seçim oldu. Babamın oy verdiği kişi belediye başkanı oldu. Amcam ve çocukları bu durumu hazmedemedi iş yerinin boşaltılmasını istediler. Babam, bunun üzerine bir üst sokakta satılık olan arsayı aldı, büyükçe bir iş yeri yaptırdı. Kıraathaneyi buraya açtı. Tabi bu inşaat sürecinde çok zorlandı. Borçlandı. Kıraathane de beklenilen kazancın yarısını dahi kazandırmadı. Borçları ödemeye gücü yetemeyecek duruma geldi. İnşaat malzemelerini aldığı esnaf, ödeme tarihinde anlaşmalarına rağmen çok zam geliyor diye babamın borcunu faizlendirmek istedi. Borcuna karşılık faiz uygulamamak için babamın kiralayarak ticaret için diktiği yaklaşık yedi yüz kök kadar kavak ağacı vardı. Onu istedi. Birkaç seneye büyüdüklerinde yüklüce getirisi olacak o ağaçları babam vermek zorunda kaldı. Annemin öyle zoruna gitmişti ki. Ağlayıp duruyor, babama kızıyordu. Bu esnaf sadece bize değil birçok kişiye aynı gaddar yöntemi uyguluyordu. Çok sürmedi birkaç ay sonra bir trafik kazasında paramparça olarak can verdi. Ne diyelim. Azap çok zor. Ohh diyemiyor insan, Allah taksiratını affetsin. Bu esnaf evliydi çocuğu yoktu. Serveti, kardeşlerine yarısı da borç defterleriyle birlikte karısına kaldı. Adam öldü. Ödemeyi biraz daha geciktirebiliriz ümidindeyken. Kadın, ödeme günü kardeşleriyle kapımıza dayandı. Babam borcun bir kısmını daha ödeyememişti. Kadına, kardeşlerine biraz daha süre vermeleri noktasında talebini ne dediyse kabul ettiremedi. Elimde bir şey kalmadı, evde televizyon, buzdolabı var değerli olarak isterseniz onları alın dedi. Merhamete gelirler diye beklerken tamam deyip televizyonu ve dolabı sırtlayıp götürdüler. Yaşadığımız kâbusu izah edemem. Evde ablalarımın ve benim akşamları izleyerek eğlenip vakit geçirdiğimiz televizyonumuz gitmişti. Annemin eli ayağı sayılacak buzdolabımız gitmişti. Oracıkta hepimiz çöküverdik. Babam dirayetli durmaya gayret ediyor, yenisini, daha iyisini alacağım diye bizlere teselli vermeye çalışıyordu. Akrabalarımız, tanıdıklarımız mı? Ne demişler: “Düşmeye gör.” ‘Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini, akrabanın akrabaya kimse bilmez nettiğini’ diye söz var ya! Herkes sen iyiysen iyi, sen güzelsen güzel. Kıraathanede işler yolunda gitmeyince babam, iş yerini başkalarına kiraladı. Onlar da düzgün kira vermedi zaten. Borçları ödemek için ailecek sonbaharlarda Çukurova’ya pamuk toplamaya, kışları Kıbrıs’a fidan dikimi ve portakal işlerine, ilkbaharlarda Maraşaltı dediğimiz Narlı Ovasına çapa yapmaya. Benim üniversite yıllarıma kadar gidip geldik. İşler düzeldi ama. Bize kocaman kâbus dolu hatıralar bıraktı. Çok şükür sıhhatimiz yerinde, işler yolunda artık. O iş yeri eve çevrildi. Üst katını da tayinim memleketime çıktığı sene kendim daire yaptırdım orada oturuyorum şimdi. Arada hatıralarım canlanıyor, duygusallaşıyorum. O yılları düşünüp şimdiki halime de baktıkça çok çok şükrediyorum. Kader cihetiyle olması gerekiyordu, yaşamamız gerekiyordu o zorlukları. Bize çok şeyler kattı o zorlu günler. Hastalıkların, vücudu daha büyük illetlere karşı idmanlaştırdığı gibi bu zorluklar da bizi pişirdi. Ben mesela o zorluklar olmasaydı okumayacaktım. Faizin f sine, borcun b sine yaklaşmaktan korkuyorum. Ablalarımın da durumları iyi, onlar da iktisadı öğrendiler bir nevi. Anne babam da sağ ve sıhhatliler, kendi evleri, emekli gelirleri de var. Yaşayış itibariyle zor yıllar geçirsek de netice itibariyle güzel meyveler bıraktı o zorluklar elhamdülillah. Hülasa: İnşirâh Suresi 5. ve 6. Ayetlerinde belirtildiği gibi. Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Evet, doğrusu her güçlüğün yanında bir kolaylık var.
66 notes
·
View notes
Text
...
Bir Ayet
Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır (mal) bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya meşru bir tarzda vasiyette bulunması -Allah'a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir hak olarak- size farz kılındı.
(Bakara, 2/180)
Bir Hadis
Allah, yeyip içtikten sonra kendisine hamd eden kulundan razı olur.
(Müslim, Zikir, 99)
Bir Dua
Ahlâkımızı güzel eyle! Kötülerle ve kötülüklerle karşılaştırma Allah’ım!
Hayırlı Cumalar 😊🤍🌸
#365 Gün Teheccüd
9 notes
·
View notes
Text
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
❝Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor.❞
|Nahl Sûresi, 90|
2 notes
·
View notes
Text
EDEDÜL MÜFRET (BUHÂRÎ)
AKRABA ZİYARETİ
47. Täbiîn neslinden olan Küleyb ibni Menfa'a şöyle dedi:
Anlattığına göre dedem bir gün Resûl-i Ekrem'in huzûruna çıkmış ve:
"Ya Resûlallah!
Kime iyilik edeyim?" diye sormuş,
Allah'ın Elçisi de ona şöyle cevap vermiştir:
"Annene, babana, kız kardeşine, erkek kardeşine ve diğer yakınlarına iyilik et! Onlara iyilik etmen, senin vazifendir.
Bunlar, kendileriyle aslā ilgini kesmemen gereken akrabandır."(211
Hadisin Râvisi:
Küleyb ibni Menfa'a el-Hanefi
Küleyb, Basralı olup Beni Hanîfe kabilesindendi.
Babası Menfa'a da, dedesi Ebü'l-Menfa'a Bekr ibni Häris el-Enmârî de ashâb-ı kiramdandı.
Ancak her üçü hakkında da yeterli bilgi yoktur.
Allah onlardan razı olsun.
48. Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
"En yakınlarını uyar!"221 âyet-i kerîmesi nazil olunca, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem akrabalarını bir yere topladı ve kendilerine şöyle hitap etti:
"Ey Ka'b ibni Lüey oğulları! Kendinizi cehennemden kurtarınız!
Ey Abdümenäf oğulları! Kendinizi cehennemden kurtarınız!
Ey Haşim oğulları!
Kendinizi cehennemden kurtarınız!
Ey Abdülmuttalib oğulları! Kendinizi cehennemden kurtarınız!
Ey Muhammed'in kızı Fatıma!
Kendini cehennemden kurtar!
Çünkü seni Allah'ın azabından kurtarmaya benim gücüm yetmez.
Ancak aramızdaki akrabalık bağı sebebiyle sizinle ilgimi kesmeyeceğim." [23]
Hadislerin Açıklaması
Resûl-i Ekrem Efendimiz, önce anne ve babaya, onlardan sonra kız kardeş, erkek kardeş ve diğer yakınlara iyilik etmeyi tavsiye buyurmuştur. * Akraba ile ilgi kesilmeyecektir.
Peygamber Efendimiz, İslâmiyet'in ilk günlerinde, "En yakınlarını uyar!
" ilâhî emrini alınca, amcalarını, halalarını ve diğer yakınlarını evinde topladı. Onun en büyük düşmanlarından biri amcası Ebû Leheb'ti.
O, Peygamber-i Zîşan Efendimizin konuşmasına bile fırsat vermedi, hep kendi konuştu.
Bu birinci toplantıydı.
Bu defa Allah'ın Resülü, akrabalarıyla Safa Tepesi'nde daha geniş çaplı bir toplantı yaptı, onları İslâm'a dâvet etti ve uyardı.
Putlara tapınmamalarını, sadece Allah Teâlâ'ya iman ve ibâdet etmelerini istedi.
Bu toplantının da fazla bir etkisi olmadı.
Fahr-i Alem Efendimiz bu toplantının sonunda onlara "Aramızdaki akrabalık bağı sebebiyle sizinle ilgimi kesmeyeceğim." buyurdu.
Yani siz beni dinlemeseniz, dāvetimi kabul etmeseniz bile, ben akrabalık bağını hep gözeteceğim buyurdu. İşte bu sebeple akrabalarla ilgiyi hiçbir zaman kesmemeli, onları ziyaret etmeli, telefonla da olsa hatırlarını sormalı, yardıma ihtiyaçları varsa, yardım etmelidir.
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. Anne, baba, kız kardeş, erkek kardeş ve onlardan sonra gelen akrabaya iyilik etmelidir. "Sıla-i rahim" denen akrabalık bağını devam ettirmelidir.
2. Hiç kimse annesinin ibadetine, babasının hayır ve hasenâtına güvenmemelidir. Peygamber aleyhisselâm bile yakınlarına, onları Allah'ın azabından kurtarmaya gücünün yetmeyeceğini belirtmiştir.
Herkes kendi gayretleriyle âhiretini kazanmaya çalışmalıdır.
3. Müslüman önce ailesini, sonra akrabasını, daha sonra diğer insanları İslam'ı öğrenip onu yaşamaya davet etmelidir.
#EL-#EDEBÜ'L #MÜFRED
#AKRABA #ZİYARETİ
25. #AKRABALIK #BAĞININ #VAZGEÇİLMEZ #OLDUĞU
#İMAMI #0BUHÂRÎ
2 notes
·
View notes
Text
Yoksula verilen sadaka bir, yoksul akrabaya verilen sadaka ise hem sadaka hem de sıla-i rahim olmak üzere iki sadaka sayılır.
Nesâî, "Zekât", 82
📸Ayvalık
26 notes
·
View notes
Text
Bi akrabaya psikolog karanlık bi oda tedavisi vermişti.... o raddeye gelmedim ama..... ama,
3 notes
·
View notes
Text
#Allah'ın #rızasını_istiyor_musun ?
Ve-re-cek-sin...
#Bundan daha #iyi bir #yol_yok...
"O halde
#akrabaya da #hakkını_ver, #yoksula ve #yolda
kalmışa da.
Bu,
#Allah’ın #rızasıni
isteyenler için en
#iyisidir.
İşte
#gerçek_kurtuluşa erenler de
#onlardır
Rûm - 38. Ayet
11 notes
·
View notes
Text
Düğünlerden, çoğu insandan, alışveriş yapmaktan tiksiniyorum çünkü her şey çok pahalı, param olsa yine de alışveriş manyağı olmazdım ama en azından bu kadar tiksinmezdim sanırım.
Acı olan şu ki bir ay sonra filan abimin düğünü var. Ben bir tane takım çekip gitmek istiyorum aslında mis. Ama zaten neden makyaj yapmadığımı soracak olan milyon tane akrabaya atacağım eşeğin sikinden dolayı tonlamalı bakışlarımla yeteri kadar gerginlik oluşacak, bir de takım giydiğimi gören insanların boş boş konuşmalarına dayanamayıp o gün birinin ağzına sıçabilirim de, bilmiyorum. Yani aslında hiç gitmesem daha güzel olur ama gitmek zorundayım hani gelmesem olur mu diye bir teklifte bile bulunamam da :((
#ve sevdiğim tek bir elbise bile görmedim şu ana kadar...#Beğendiklerim ya euroyla ya da dolarla satılıyor wıfwopkepwofk paralel evrende alabileceğim fiyatlarda elbiseler...#görümcelikte de fail bir insanım#hiç umrumda değil düğün filan keşke düğün denen kavram tamamen silinse dünyadan
14 notes
·
View notes
Text
Bir Ayet, Bir Hadis, Bir Dua
Bir Ayet
Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır (mal) bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya meşru bir tarzda vasiyette bulunması -Allah'a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir hak olarak- size farz kılındı.
(Bakara, 2/180)
Bir Hadis
Allah, yeyip içtikten sonra kendisine hamd eden kulundan razı olur.
(Müslim, Zikir, 99)
Bir Dua
Bana Allah yeter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben O’na güvendim ve O, büyük Arş’ın Rabbidir.
(Tevbe, 9/129)
#Ayet #Hadis #Dua #Bakara #Müslim #Tevbe #İlahi #Hayır #Vasiyet #Ölüm #Hak #İslam #Hamd #Razı #Allah #İbadet #Kuran #Peygamber #Hidayet #İman #Güven #Dualar #DualarınızıKabulEtsin #Farz #Aile #Rızık #Yemek #İçmek #Şükür #Tevhid
3 notes
·
View notes
Note
Merhabalar ben ara ara burdayımda senin paylaşımlarında sende çok tatlı ve güzel💗 Ben senin giyimine özenen biriyim yıllardır bu şekilde olmak istiyorum ama nasip olmadı. Bir de ben biraz kaçıyor gibiyim. Mesela yakında istemem olacak ve o güne özel giyinip işte süslenicem falan. Ama çarşafa girseydim bunu yapamazdım. Bu düşünce de beni kaçıran durum aslında. Yani özel günlerde de o şekilde olmam gerekirdi galiba bilmiyorum açıkçası. Mesela inşallah hayırlısıyla olur senin içinde. Diyelim istemem var ne giyerdin makyaj yapar mıydın, Veya düğün nişan gibi özel günlerde. Sadece senin değil mesela kardeşinin var diyelim nasıl oluyorsun bu günlerde? İnşallah yanlış anlatmamışımdır çok üzülürüm. Ve seni gerçek hayatta da çok tanımak isterdim🫶🏻🫶🏻
Merhaba Anonim 👋🏻 iltifatı için teşekkür ederiiim Allah razı olsunnn.💓 Bir başkasının özel günlerinde hep çarşaflıyım. Kına gecelerinde ise çok fazla dikkat edilmediği ve telefon veya kamera ile çekim yapıldığı için onda da çarşaflıyım. Gerçekten dikkat edilen kına geceleri olsa süslenirim ama maalesef. bu konuda çevrem olmadığı için çarşaflı şekilde oturuyorum. Bunun dışında ailemde yani sülalemde tek ben çarşaflı olduğum için bizim ailede haremlik ve selamlık olayı yok. Kadın erkek ayrı oturmuyoruz. Bu yüzden dışarı haricinde evde kıyafetliyim. Bu kıyafetler vücudumu sarmayacak şekilde oluyor. Başörtülerim ise göğüs ve omzumu kapatacak şekilde örtüyorum. Evin içinde tam anlamıyla muhafazar aile şekilde ikamet edemiyorum anonim. Kendi istememde ev içinde olacağı için normal vücudumu sarmayan bir elbise olur başörtüm de ona göre olur. Fotoğraf çekmek isteyene ve paylaşma durumu olacağı için üstüne pelerin diktirmeyi ya da ditekt normal çarşafımı giymeyi düşünüyorum. Düğün için ise gelinliğin üstüne beyaz pelerin diktirmeyi düşünüyorum. Makyaj abartı şekilde olmayan şekilde olur yüzümde. İstemede makyajlı olacağımı sanmıyorum düğüne özel olur. Çarşaf giyseydim yapamazdım değil aslında gerçekten bu konuda dikkat eden çevre ve aile, akrabaya sahipsen çok da güzel süslenilir. Arkadaş çevremde bu konuda çok dikkatli aileler gördüm. Kadınlar istediği şekilde çok güzel süsleniyor. Böyle bir ailen yoksa zor oluyor. Yani süslenme yapamıyorsun. Bu konuda kıpır kıpır bir insansan zor olabilir. Ama ecrini Allah'tan bekliyoruz. Biraz da buna girerken bunu bilerek giriyorsun. Tesettürün sınırlara riayet edip kapandıktan sonra bakılacak tek şeyimiz takvadır. Bir de bunun zamanı vardır. Her şey vakti geldiğinde olur. Düşünmen bile güzel bir şey. Bunun yanında arkadaş çevremde ev istemesinde normal kıyafetliydim. Ama çekildiğimiz hiçbir fotoğrafı paylaşmadılar. Eğer ben paylaşacak fotoğraf çekilmek istiyorsam onda da çarşafımı giyiyorum. Ya inşallah bir gün nasip olur tanışırız dünya küçük bir yer
3 notes
·
View notes
Text
bütün aile turkyeet için sms hikayesi atıyo lan siz kafayı mı yedinizzzzzzzzz reddettiğim akrabaya bakın herkes şovmen
13 notes
·
View notes
Text
Rabb'im! Beni kime bırakıyorsun? Akrabalık bağını koparacak olan bir akrabaya mı?
Yoksa bana öfkelenen uzak ve yabancıya mı? Ya da beni zayıf düşürecek olan birine mi? Oysa sen benim Rabb'imsin, işlerimin sahibisin;...
İmam Hüseyin (as)
5 notes
·
View notes
Text
İslam dinini medeniyetsizlik ve barbarlık çocuklara eziyet eden bir din olarak göstermeye çalışanlara cevaben,
İslam kişinin kendi evladına zulmetmesine izin vermez.Cahiliye devrinde kız çocuklarını bir utanç kaynağı olarak gören ve onları diri diri gömen o kafirleri kınayan Yüce Allah şu ayetlerini indirmiştir,
'' Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman (Tekvir Suresi 7,8)''
''Onlardan biri, kız ile müjdelendiği zaman içi öfke ile dolarak yüzü simsiyah kesilir!'' (Nahl Suresi 58)
Efendimiz'den (sav) bize ulaşan hadislerde,
"Kim ki üç tane kız çocuğu yetiştirir, güzel terbiye eder, evlendirir ve onlara iyilikte bulunursa, o kişi için cennet vardır." (Ebu Davud, Edep, 120, 121)
''Aişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Sırtına iki çocuğunu almış yoksul bir kadın çıkageldi. Ona üç hurma verdim. O da çocuklarına birer hurma verdi; öteki hurmayı yemek için ağzına götürmüştü ki, çocukları onu da istediler. Kadıncağız yemek istediği bu hurmayı çocuklarına bölüştürdü. Kadının bu tutumuna hayran kaldım ve yaptığını Resûlullah’a anlattım. Şöyle buyurdu:
“Bu şefkati sebebiyle Allah Teâlâ o kadına mutlaka cenneti vermiş (veya) bu sebeple onu cehennemden âzâd etmiştir.” Müslim, Birr 148''
''Çölde yaşayan Araplardan bazıları Rasûlullah (sav)’ın yanına geldiler; (O'nun çocukları öpüp sevdiğini görünce):
-Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz? dediler. Hz. Peygamber:
-Evet, cevabını verince onlar:
-Ama biz vallahi çocukları öpmeyiz, dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz:
-Allah sizin kalbinizden merhameti söktüyse ben ne yapabilirim, buyurdu. (Müslim, Fedâil, 64)''
Bizim dinimiz bırakın kendi çocuğuna bakmayı ve iyilik yapmayı, bir başkasının yetim öksüz çocuklarına daha bakmamızı, iyilik etmemizi emretmiştir.Yüce Allah Kuran'da;
''Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “Hayır olarak ne harcarsanız o, ana-baba, akraba, yetimler, fakirler ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak ne yaparsanız, gerçekten Allah onu hakkıyla bilir.” (Bakara Suresi - 215.Ayet)''
''Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez. (Nisa Suresi- 36. Ayet)''
''Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır. (Beled Suresi - 16.Ayet)''
''Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler. (İnsan Suresi - 8.Ayet)''
Efendimiz Muhammed Mustafa (sav) bu konuyla alakalı şöyle buyurmuştur;
“Kim mes’ûliyeti altındaki kız veya erkek yetim çocuğuna iyi davranırsa; o ve ben cennette (şöylece) beraber bulunacağız.” buyurarak iki parmağını yanyana getirmişlerdi. (Buhârî, Edeb, 24)
“Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan fakiri doyur, yetimin başını okşa!” tavsiyesinde bulundu. (Ahmed, II, 263, 387)
Bir kimse suç işlerse o suç ancak ve ancak şahsidir.İslamdır mükemmel olan, müslüman ise değil.Buna misal olarakşunu verebiliriz; biz bu ülkenin vatandaşları olarak anayasaya tabiiyiz ve bu anayasaya göre hırsızlık bir suç.Bir kimse gidip hırsızlık yapsa, insanlar şunu mu der bu nasıl bir anayasa ki bu kimse hırsızlık yaptı, yoksa şahsa mı deriz sen nasıl insansın ki hırsızlık yaptın.Biz de müslümanlar olarak anayasamız olan Kuran'a tabiiyiz.Ama ben bir günah işlersem suç Kuran'a İslam'a ait değildir.Ben kendi dinimin kurallarının dışına çıktığım için suçluyumdur.Bu ayrımı yapmalıyız.Yoksa adil olmayız.Biz müslümanlar olarak her daim mazlumda yana, zalime karşıyız.Zalim babamız da olsa kendi dinimizden de olsa, mazlum düşmanımız da olsa, bize bunu Rabbimiz emrediyor.
''Allah şüphesiz adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara bakmayı emreder; hayasızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı yasak eder. Tutasınız diye size öğüt verir.Nahl Suresi 90. Ayet'')
9 notes
·
View notes