#akciğer kanseri tedavisi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Akciğerin derinliklerine inebilen bir robot kanser teşhis ve tedavisinde devrim yaratabilir
Çapı yaklaşık 2 mm olan robot dokunaç, mevcut teknolojinin aksine akciğerlerdeki en küçük bronş tüplerine ulaşabiliyor İngiliz araştırmacılar, akciğerlerdeki en ince bronşçuklara ulaşabilecek kadar küçük bir robot dokunaç geliştirdi. Kanserin ilk belirtilerini tespit edip kanserli hücreleri yok edebilecek olan robotun hastaları etkili bir şekilde tedavi edebileceği düşünülüyor. Leeds…
View On WordPress
0 notes
Text
Akciğerlere İyi Gelen Bitkiler
Akciğerlere İyi Gelen Bitkiler
#AkciğerEnfeksiyonlarınıTedaviEtmekIçinTıbbiVeAromatikBitkiler, #AkciğerFonksiyonlarınıArtırmak, #AkciğerFonksiyonlarınıIyileştirmekIçinTıbbiVeAromatikBitkiler, #AkciğerHastalıkları, #AkciğerHastalıklarınaIyiGelenTıbbiVeAromatikBitkiler, #AkciğerHastalıklarındanKorunmakIçinÖneriler, #AkciğerHastalıklarındanKorunmakIçinTıbbiVeAromatikBitkiler, #AkciğerHastalıklarınıÖnlemekIçinTıbbiVeAromatikBitkiler, #AkciğerKanseriRiskiniAzaltmakIçinTıbbiVeAromatikBitkiler, #AkciğerSağlığı, #AkciğerSağlığıIçinBitkiÇayları, #AkciğerSağlığınaIyiGelenTıbbiVeAromatikBitkiler, #AkciğerSağlığınıIyileştirmekIçinTıbbiVeAromatikBitkiler, #AkciğerSağlığınıKorumakIçinÖneriler, #AkciğerSağlığınıKorumakIçinTıbbiVeAromatikBitkiler, #AkciğerTemizlemeBitkileri, #AkciğerlerIçinBitkiselÇözümler, #AromatikBitkiler, #DoğalAkciğerTedavisi, #SolunumSistemiHastalıkları, #TıbbiBitkilerinAkciğereFaydaları https://is.gd/TzeCAL https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/akcigerlere-iyi-gelen-bitkiler/
Akciğerlere iyi gelen bitkiler öncesinde akciğer vücudumuzun solunum sisteminin en önemli organlarından biridir. Oksijenin vücuda alınması ve karbondioksitin vücuttan atılmasından sorumlu olan akciğerler, çeşitli hastalıklara karşı da hassastır. Akciğer hastalıklarından korunmak ve tedavi etmek için doğal yöntemlere başvurmak isteyenler, tıbbi ve aromatik bitkilerden faydalanabilir.
Akciğerlere İyi Gelen Tıbbi Bitkiler
Ekinezya: Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olan ekinezya, soğuk algınlığı, grip ve enfeksiyonların tedavisinde kullanılır. Ekinezya, ayrıca iltihabı azaltmaya ve ağrı kesici özelliklere sahiptir.
Zerdeçal: Antioksidan ve antienflamatuar özellikleri ile bilinen zerdeçal, akciğer sağlığını korumaya yardımcı olur. Zerdeçal, ayrıca akciğer kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Kantaron yağı: Antiseptik ve antibakteriyel özellikleri ile bilinen kantaron yağı, solunum yolları enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır. Kantaron yağı, ayrıca akciğer fonksiyonlarını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Adaçayı: Antiseptik, antienflamatuar ve antioksidan özellikleri ile bilinen adaçayı, solunum yolları enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır. Adaçayı, ayrıca akciğer fonksiyonlarını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Meyan kökü: Balgam söktürücü ve antienflamatuar özellikleri ile bilinen meyan kökü, solunum yolları enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır. Meyan kökü, ayrıca akciğer fonksiyonlarını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Akciğerlere İyi Gelen Aromatik Bitkiler
Okaliptüs: Antiseptik ve antibakteriyel özellikleri ile bilinen okaliptüs, solunum yolları enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır. Okaliptüs, ayrıca akciğer fonksiyonlarını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Lavanta: Antiseptik, antibakteriyel ve sakinleştirici özellikleri ile bilinen lavanta, solunum yolları enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır. Lavanta, ayrıca akciğer fonksiyonlarını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Kekik: Antiseptik, antibakteriyel ve balgam söktürücü özellikleri ile bilinen kekik, solunum yolları enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır. Kekik, ayrıca akciğer fonksiyonlarını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Nane: Antiseptik, antibakteriyel ve balgam söktürücü özellikleri ile bilinen nane, solunum yolları enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır. Nane, ayrıca akciğer fonksiyonlarını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Akciğer Sağlığı İçin Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Kullanımı
Tıbbi ve aromatik bitkileri akciğer sağlığı için kullanmak için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Bu yöntemlerden bazıları şunlardır:
Çay: Tıbbi ve aromatik bitkilerden çay demleyerek içilebilir.
Kapsül ve tablet: Tıbbi ve aromatik bitkilerden kapsül ve tablet şeklinde alınabilir.
Yağ: Tıbbi ve aromatik bitkilerin yağları, solunum yollarına buhar şeklinde çekilerek kullanılabilir.
Tentür: Tıbbi ve aromatik bitkilerden tentür yapılarak kullanılabilir.
”Tıbbi ve aromatik bitkileri kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışmak gerekir. Bu bitkiler, bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara veya diğer yan etkilere neden olabilir.”
Akciğer Sağlığını Korumak İçin Öneriler
Akciğer sağlığını korumak için aşağıdaki önerilere uymak faydalı olabilir:
Sigarayı bırakın.
Düzenli egzersiz yapın.
Sağlıklı beslenin.
Kirli ortamlardan uzak durun.
Bu önerilere uymak, akciğer hastalıklarına yakalanma riskinizi azaltmaya yardımcı olabilir.
#akciğer enfeksiyonlarını tedavi etmek için tıbbi ve aromatik bitkiler#akciğer fonksiyonlarını artırmak#akciğer fonksiyonlarını iyileştirmek için tıbbi ve aromatik bitkiler#akciğer hastalıkları#akciğer hastalıklarına iyi gelen tıbbi ve aromatik bitkiler#akciğer hastalıklarından korunmak için öneriler#akciğer hastalıklarından korunmak için tıbbi ve aromatik bitkiler#akciğer hastalıklarını önlemek için tıbbi ve aromatik bitkiler#akciğer kanseri riskini azaltmak için tıbbi ve aromatik bitkiler#Akciğer sağlığı#akciğer sağlığı için bitki çayları#akciğer sağlığına iyi gelen tıbbi ve aromatik bitkiler#akciğer sağlığını iyileştirmek için tıbbi ve aromatik bitkiler#akciğer sağlığını korumak için öneriler#akciğer sağlığını korumak için tıbbi ve aromatik bitkiler#akciğer temizleme bitkileri#akciğerler için bitkisel çözümler#aromatik bitkiler#doğal akciğer tedavisi#solunum sistemi hastalıkları#tıbbi bitkilerin akciğere faydaları
0 notes
Text
Akciğer kanserinin birincil nedeni ‘SİGARA’
https://pazaryerigundem.com/haber/193490/akciger-kanserinin-birincil-nedeni-sigara/
Akciğer kanserinin birincil nedeni ‘SİGARA’
Dünya Akciğer Kanseri Farkındalık Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Nev Sağlık Grubu Göğüs Cerrahisi Bölümünden Doç. Dr. Serhat Yalçınkaya, “Akciğer kanserinin ana nedeni sigara” uyarısında bulundu.
BURSA (İGFA) – Akciğer kanserinin tüm dünyada en yaygın ve ölümcül kanser türlerinden biri olduğuna dikkat çeken Nev Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Serhat Yalçınkaya, Dünya Akciğer Kanseri Farkındalık Günü kapsamında önemli açıklamalarda bulundu.
Dr. Yalçınkaya, “Sigara ve akciğer kanseri arasındaki ilişki, dünya çapındaki epidemiyolojik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Akciğer kanserlerinin yüzde 80-90’ı sigara içenlerde ortaya çıkmaktadır. Sigara içenlerde akciğer kanseri gelişim riski, hiç sigara içmemiş kişilere göre 10-65 kat artmaktadır. Pasif sigara içicilerinde ise normal popülasyona göre bu riskin yüzde 20 arttığı bilinmektedir” dedi.
“Sigara, akciğer kanserinin en önemli ve en yaygın nedenlerinden biridir”
“Kanser, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ve her yıl milyonlarca yeni vaka ile karşı karşıya kalınan bir hastalıktır” diyen Doç. Dr. Serhat Yalçınkaya, “2020 yılında Türkiye’nin nüfusu 84.339.067 olarak kaydedilmişken, yıllık yeni kanser vaka sayısı 233.834 ve kansere bağlı yaşam kaybı sayısı 126.335 olarak bildirilmiştir. 2018 yılına kıyasla artış göstermektedir. Türkiye nüfusu 81.916.866 iken, yeni vaka sayısı 210.537 ve kansere bağlı yaşam kaybı sayısı 116.710 olarak kaydedilmiştir” ifadelerinde bulundu.
Doç. Dr. Serhat Yalçınkaya, “Dünyada tütün ürünü kullanan kişi sayısının en çok olduğu ülke Çin’dir. Bu ülkeyi Hindistan, Endonezya, Rusya ve ABD izlemektedir. Türkiye dünyada en çok tütün kullanan ülkeler arasında onuncu sırada yer almaktadır. Dünya genelinde yetişkin yaş grubunda erkeklerin yaklaşık yarısı, kadınların da altıda biri sigara içmektedir. Sigaranın akciğer kanseri gelişimindeki kesin rolü, 1960’lardan itibaren açık bir şekilde ortaya konmuştur. Sigara, akciğer kanserinin yüzde 90’ından sorumludur, ancak her sigara içen kişide akciğer kanseri gelişmemektedir. Yapılan çalışmalar, çevresel faktörlerin yanı sıra, genetik faktörlerin de kansere duyarlılıkta önemli rol oynadığını ortaya koymuştur. 05 aileden 973 kişide yapılan bir araştırmada sigara içme alışkanlığı ile kromozom 5q üzerindeki bir lokus arasında yakın ilişki saptanmıştır” dedi.
“Akciğer kanserinin primer nedeni sigara içiciliğidir”
Doç. Dr. Serhat Yalçınkaya, “Sigara dumanına maruz kalan dokularda çeşitli morfolojik değişiklikler oluşmaya başlar. Sonra bu değişiklikler geri dönüşü olmayan bir hal alır ve kanser gelişimi başlamış olur. İşte bu aradaki değişimi genetik özellikler etkiler. Akciğer kanserinin primer nedeni sigara içiciliğidir. Sigara dumanındaki major karsinojenler; polisiklik hidrokarbonlar, aromatik aminler, nitrozaminler, piridin alkaloidler ve radyoaktif bileşenlerdir. Bunların içinde nitrozamin 4 (metilnitrozamin)-1-(3 piridil)-1-butanon (NNK) en potent ve mutajen karsinojendir ve nikotinin nitrozasyonundan oluşur” dedi.
“Erken tanı ve tedaviyle 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 50 civarındadır”
Tedavi şeklini anlatan Yalçınkaya, “Öncelikli tedaviler kemoterapi, radyoterapi ve cerrahidir. Diğer tedaviler ise terapi, İmmünoterapi/akıllı ilaç gen tedavisi sayılabilir” dedi.
Yalçınkaya, “Akciğer kanserinin tedavisi, hastalığı her zaman tam olarak ortadan kaldıramaz. Tedavinin ne kadar başarılı olacağı kanserin tipine ve evresine bağlıdır. Erken tanı ve tedaviyle 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 50 civarındadır. Dolayısıyla sizin için şu anda hiçbir şey, sigarayı hemen bırakmanızdan daha önemli ve öncelikli değil” şeklinde uyarıda bulundu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
0 notes
Text
Meme Kanseri: Erken Teşhis ve Korunma Yöntemleri
Meme kanseri, kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türlerinden biridir ve erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre meme kanseri vakalarının önemli bir kısmı erken teşhis sayesinde başarıyla tedavi edilebilmektedir. Bu nedenle, düzenli taramalar, bilinçli farkındalık ve korunma yöntemlerine dikkat etmek, hastalığın önüne geçmek açısından kritik öneme sahiptir. Bu yazıda, meme kanseri: erken teşhis ve korunma yöntemleri hakkında bilgiler vereceğiz.
Meme Kanseri Nedir?
Meme Kanseri Nedir Meme kanseri, göğüs hücrelerinin anormal bir şekilde büyüyerek çoğalması ve zamanla tümör adı verilen kanserli kitleler oluşturmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu kanser türü, her ne kadar erkeklerde de görülebilse de, genellikle 50 yaş üzeri kadınlarda yaygın olarak rastlanır. Ancak, genç yaştaki kadınlarda da meme kanserine rastlanabilmektedir. Meme kanseri de diğer birçok kanser türünde olduğu gibi, vücudun farklı bölgelerine yayılma (metastaz) riski taşır. Metastaz, kanser hücrelerinin kan dolaşımı veya lenf sistemi yoluyla uzak organlara yayılması anlamına gelir. Meme kanserinin belirtileri arasında meme bölgesinde ve koltuk altında ele gelen kitle veya şişlik, meme çevresinde kızarıklık, meme başında hassasiyet ve ağrı, meme ucundan akıntı gelmesi, meme başının içe dönmesi, şekil veya boyut değişiklikleri ve meme cildinde soyulma sayılabilir.
Meme Kanseri Türleri Nelerdir?
Meme kanseri, biyopsi ile alınan doku örneklerinin patolojik incelemesi sonucunda iki ana gruba ayrılır: Noninvaziv (yayılma göstermeyen) ve İnvaziv (yayılma gösteren) kanserler. - İnvaziv (Yayılım Gösteren) Karsinom: Meme kanserlerinin büyük bir kısmı invaziv karsinomlardır. Bu tip kanserler, ilk oluştuğu hücre tabakasını aşarak çevre dokulara yayılma eğilimi gösterir. En yaygın invaziv meme kanseri türü, meme kanallarında gelişen duktal karsinomdur. - Noninvaziv (Yayılma Göstermeyen) Karsinom: Bu kanser türü, yalnızca meme dokusu içinde kalır ve metastaz yapmaz. Noninvaziv karsinom, yayılma göstermediği için daha erken evrede yakalanması durumunda tedavi şansı yüksektir. İlginizi Çekebilir; Kadınlar İçin En İyi Vitamin ve Mineral Takviyeleri
Meme Kanseri Evreleri Nelerdir?
Meme kanseri, kanserin yayılma derecesine bağlı olarak evrelere ayrılır. Her evre, kanserin ilerleme durumunu ve tedavi seçeneklerini belirlemek için önemlidir: - Evre 0 (Duktal Karsinoma İn Situ - DCIS): Kanser, sadece meme kanalları gibi sınırlı bir bölgede olup henüz çevre dokulara yayılmamıştır. - Evre I: Tümör 2 cm’den küçüktür ve lenf nodlarına sıçramamıştır. - Evre II: Tümör 2-5 cm arasında olup, lenf nodlarına sıçrayabilir veya sıçramamış olabilir. - Evre III: Kanser, lenf bezlerine daha fazla yayılmıştır, ancak diğer organlara henüz metastaz yapmamıştır. - Evre IV: Kanser, kemik, karaciğer, beyin ya da akciğer gibi uzak organlara yayılmıştır (metastaz yapmıştır).
Meme Kanseri Neden Olur?
Meme kanserinin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, birçok risk faktörü bu hastalığın gelişmesine katkıda bulunabilir. Genetik faktörler, ailede meme kanseri öyküsü, yaş, hareketsiz yaşam tarzı, sigara ve alkol kullanımı, obezite ve radyasyona maruz kalma meme kanseri riskini artıran başlıca etkenler arasında yer alır. Özellikle BRCA1 ve BRCA2 gibi bazı genetik mutasyonlar, meme kanseri riskini önemli ölçüde artırabilir. Meme kanseri riski taşıyan kişiler, özellikle 40 yaşından sonra düzenli mamografi kontrollerine gitmeli ve doktor takibini aksatmamalıdır. Bu sayede hastalığın erken teşhisi ve tedavisi mümkün olabilir. İlginizi Çekebilir; İdrar Yolu Enfeksiyonları ve Korunma Yöntemleri
Meme Kanserinde Erken Teşhisin Önemi
Erken teşhis, meme kanseriyle mücadelede hayati rol oynar. Meme kanseri, tümör hücrelerinin büyümesiyle başlar, ancak bu hücrelerin çoğalması yıllar alabilir. Bu süreçte düzenli olarak yapılan tarama testleri sayesinde tümörler henüz erken evredeyken tespit edilebilir. Mamografi, meme kanserini erken evrede yakalamanın en etkili yoludur. Mamografi, meme dokusunu ayrıntılı olarak görüntüleyerek henüz fark edilemeyen tümörlerin teşhis edilmesine olanak tanır. 40 yaşından itibaren tüm kadınların yılda bir kez mamografi yaptırması gerektiği tıbbi otoriteler tarafından önerilmektedir. Bunun yanı sıra, klinik meme muayenesi de önemli bir erken teşhis yöntemidir. Uzman bir doktor tarafından yapılan elle muayene, meme dokusunda meydana gelen değişiklikleri tespit etmekte etkilidir. Aynı şekilde, kendi kendine meme muayenesi de, her kadının öğrenip düzenli olarak yapması gereken bir alışkanlık olmalıdır. Her ay düzenli olarak yapılan bu muayene sayesinde, meme dokusundaki anormal değişiklikler erken evrede fark edilebilir.
Meme Kanseri Risk Faktörleri
Meme kanserine yol açan çeşitli risk faktörleri bulunmaktadır. Genetik faktörler, ailede meme kanseri öyküsü olması, yaşlanma, hormon seviyelerindeki değişiklikler ve yaşam tarzı, meme kanseri riskini artıran başlıca unsurlardır. Genetik Faktörler: Ailede meme kanseri öyküsü olan kadınlar, daha yüksek risk altındadır. BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları, meme kanserine yakalanma riskini ciddi şekilde artırmaktadır. Bu nedenle, genetik yatkınlığı olan kadınların, düzenli aralıklarla genetik testler yaptırarak önlem almaları büyük önem taşır. Yaş: Yaş ilerledikçe meme kanseri riski artar. Özellikle 50 yaş üstü kadınlarda bu risk daha yüksektir. Bu yaş grubundaki kadınların, tarama testlerine daha fazla dikkat etmeleri gerekmektedir. Hormon Tedavisi: Menopoz sonrası hormon replasman tedavisi (HRT) gibi uzun süreli hormon tedavileri, meme kanseri riskini artırabilir. Hormon tedavisi gören kadınların doktor gözetiminde ve düzenli kontrollerle bu süreçleri takip etmeleri gerekir. İlginizi Çekebilir; Kadınlarda Demir Eksikliği: Belirtiler ve Çözümler
Meme Kanserinden Korunma Yöntemleri
Meme kanserinden korunmak mümkündür. Risk faktörlerini en aza indirmek ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, meme kanseri riskini ciddi ölçüde azaltır. Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivitenin meme kanseri riskini azalttığı kanıtlanmıştır. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapmak, hormon seviyelerini dengeleyerek meme kanseri riskini düşürür. Sağlıklı Beslenme: Antioksidan içeriği yüksek sebze ve meyveler, meme kanseri riskini azaltmada etkilidir. Özellikle lif açısından zengin yiyecekler tüketmek, vücutta kanser hücrelerinin oluşumunu engelleyebilir. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin balıklar ve sağlıklı yağlar da meme kanserinden korunmada önemli bir rol oynar. Alkol Tüketimini Azaltmak: Alkol tüketimi meme kanseri riskini artırır. Bu nedenle alkol alımını sınırlandırmak, meme kanseri riskini düşürmek için atılacak önemli bir adımdır. Sigara Kullanımından Kaçınmak: Sigara içmek birçok kanser türüne olduğu gibi meme kanserine de yakalanma riskini artırır. Sigaranın bırakılması, genel sağlığı iyileştirirken meme kanseri riskini de azaltır. Düzenli Tarama Testleri: 40 yaş üstü kadınların yılda bir kez mamografi çektirmesi zorunludur. Ayrıca, meme dokusunda herhangi bir anormallik hissedildiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Erken teşhis ve tedavi, meme kanseriyle baş etmenin en etkili yollarından biridir.
Meme Kanseri ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Meme kanserine yakalanma riskini azaltmak için bazı yaşam tarzı değişiklikleri yapmak gereklidir. Fiziksel olarak aktif kalmak, sağlıklı beslenmek ve düzenli uyku alışkanlıkları geliştirmek, meme kanseri riskini azaltmada etkilidir. Ayrıca stresin yönetimi de önemli bir faktördür. Kronik stresin vücuttaki hormonal dengeyi bozduğu ve meme kanseri riskini artırdığı bilinmektedir. Yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri gibi stres yönetim teknikleri, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı iyileştirir. Meme kanseri, erken teşhis ve doğru korunma yöntemleri ile önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Düzenli mamografi ve kendi kendine meme muayenesi gibi erken teşhis yöntemleri, meme kanseri riskini en aza indirmede hayati bir rol oynar. Sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli doktor kontrolleri ile meme kanserinden korunmak mümkündür. Kadınlar, bu konuda bilinçlenmeli ve risk faktörlerine karşı gereken önlemleri almalıdır. Unutulmamalıdır ki, erken teşhis hayat kurtarır. İlginizi Çekebilir; Endometriozis: Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri Doğum Sonrası Sağlık: Anne İçin Tavsiyeler Read the full article
0 notes
Text
İngiltere'de 7 yaşında bir çocuk, öncü robot yardımlı bir cihazla böbrek ameliyatı geçiren ülkedeki ilk çocuk oldu. Reece'in böbreğinden idrar akışını engelleyen bir tıkanıklığı vardı. "Parka gitti ve bir tür direğe düştü. İyi olduğunu söyledi, sonra akşam babamın evine gitti ve birkaç oyun oynadı, tuvalete gitti ve idrarında biraz kan vardı," dedi Reece'in annesi Elizabeth Wilton. Wilton, "(Hastanede) taramalar yapıldı, o kazadan hiçbir şey çıkmadı ama taramalar yapıldığında böbrek ve mesane arasında bir sorun olduğunu, tüplerde bir sorun olduğunu ve olması gerektiği gibi olmadığını gördüler" diye ekledi. Bu tıkanıklığın tedavisi için laparoskopik piyeloplasti adı verilen bir işlem uygulanır ve üreterin böbreğe birleştiği noktadaki darlık onarılır. Bu işlem için uygulanan geleneksel cerrahi müdahale bazı komplikasyonları da beraberinde getirir. İşlemi gerçekleştiren Southampton Üniversitesi Hastanesi'nde danışman çocuk üroloğu olan Ewan Brownlee, "Cerrahiye yönelik iki geleneksel yaklaşım var; nispeten büyük kesiler yapıp ellerinizle bir şeyler yaptığınız açık ameliyat ve karında benzer küçük kesiler yapmayı içeren geleneksel laparoskopik cerrahi." dedi. "Ancak aletler, iç tarafta bir çene ve diğer uçta düz bir makas sapı bulunan düz şaftlı aletlerdir, bu nedenle hareket aralığı dayanak noktası etrafında nispeten sınırlıdır. Bu nedenle, dikiş atma gibi bir şey yaptığınızda, bunu bu aletlerle yapmak nispeten zordur". Cambridge merkezli CMR Surgical Ltd tarafından geliştirilen robot destekli cihaz, küçük cerrahi aletler ve robot destekli manuel kontrolün yanı sıra büyütülmüş yüksek çözünürlüklü bir ekran kullanarak insan müdahalesinin sağlayamayacağı hassasiyete ulaşmaya yardımcı olabilir. Brownlee, "Robotik destekli kısım hala aynı fikir - karında küçük bir kesi, bir aletin düz şaftı, ancak aletin iç kısmı düz bir çene yerine tam bir bilek hareketine sahip ve sonra dış kısmı düz bir sap yerine daha çok bir kumanda koluna benzeyen bir şeye sahip," diye ekledi. "Yani, hala tamamen cerrah tarafından kontrol ediliyor. Robotik destekli olması bir bakıma otomatikleştirilmiş gibi gelebilir, ama aslında hala cerrah tarafından kontrol ediliyor". İngiltere'de robot destekli cerrahi giderek yaygınlaşıyor Londra merkezli Guy's ve St Thomas NHS Vakfı Güveni, 2023 yılında prostat, böbrek ve akciğer kanseri ameliyatlarının neredeyse tamamının robotik olarak tamamlandığını, son 20 yılda 10.000'den fazla işlemin robot yardımlı gerçekleştirildiğini bildirdi. Southampton Çocuk Hastanesi'ne göre robot, gelişmiş hassasiyet ve manevra kabiliyeti sayesinde daha genç hastalarda da kullanılabiliyor. Cihaz üç yıldır yetişkinler üzerinde denendi ve daha hızlı iyileşme süreleri, daha az ameliyat sonrası ağrı ve hastanede daha az zaman geçirme gibi olumlu sonuçlar verdi. Reece'in ameliyatında kullanılan robotik kollar, 720 derecelik hareket kabiliyetine sahip ve bu sayede cerrahi aletler, çocuklarda karmaşık operasyonlar gerçekleştirebilecek kadar küçük olabiliyor. "İlk duyduğumda, onu bir robotun ameliyat edeceğini duydum, eh? dedim. Ama sonra, robotu bir doktorun ameliyat ettiğini ve bunun gibi her şeyi öğrenince, her şey daha anlaşılır oluyor," dedi Reece'in babası Ashley Wilton. Elizabeth Wilton, "Bu, teknolojinin ne kadar ileri seviyeye ulaştığını ve normal bir operasyonda kolayca ulaşılamayacak yerlere ne kadar karmaşık bir şekilde girebildiklerini gösteriyor." diye ekledi. Ameliyattan sonra Reece, annesi Elizabeth'e kendini iyi hissettiğini söyler. "Hala kendisi. Değişmedi. Biraz uyuşuk, özellikle de onun yaşındaki herkes gibi huzursuz ama gerçekten iyi iş çıkardı. Normal, öyle değil mi? Aslında sadece normale dönüyor" dedi. Reece, ameliyatından bir gün sonra taburcu edildi ve tamamen iyileşmesi bekleniyor. Deneye katılan cerrahlar, robot destekli pediatrik cerrahinin dünya çapında yaygın bir uygulama haline gelmesini umuyor. "Sonuç olarak, umudum, dediğiniz gibi, sadece İngiltere'de değil, potansiyel olarak tüm dünyada çocuklar için daha minimal invaziv prosedürler olabilmesidir.
Robotik destekli teknoloji, bazen açık prosedürlerin gerçekten gerçekleştirilemediği bu minimal invaziv prosedürleri yapmayı daha basit hale getirmelidir," dedi Brownlee. Southampton Çocuk Hastanesi, cihazı 150 genç hasta üzerinde deneyeceğini açıkladı.
0 notes
Text
67 yaşındaki Janusz Racz, BioNTech akciğer kanseri aşısını alan ilk kişi oldu
Dünyanın ilk akciğer kanseri aşısı denemeleri İngiltere'de başladı. 67 yaşındaki akciğer kanseri hastası Janusz Racz, bu çığır açan aşıyı alan ilk kişi oldu. Kendisi birden fazla ülkede yürütülen bir klinik araştırmanın parçası. Alman biyoteknoloji firması BioNTech, BNT116 adı verilen mRNA bazlı bu aşıyı geliştirdi. Aşı, daha sonra kanser hücrelerini tanıyan ve onlarla savaşan bağışıklık sistemini aktive ederek çalışır. Ulusal araştırmaya liderlik eden University College London Hastaneleri'nden (UCLH) danışman tıbbi onkolog Siow Ming Lee, "Artık akciğer kanserinin tedavisini araştırmak için mRNA bazlı immünoterapi klinik araştırmalarının bu çok heyecan verici yeni çağına giriyoruz" dedi. Lee şunları ekledi: "Akciğer kanseri, 2020'de tahmini 1,8 milyon ölümle dünya çapında kanser ölümlerinin önde gelen nedeni olmaya devam ediyor." mRNA bazlı aşı Bu deneysel kanser immünoterapisi, küçük hücreli dışı akciğer kanserinin (KHDAK) tedavisi için tasarlanmış . KHDAK akciğer kanserinin en yaygın türüdür. Hastanın bağışıklık sistemini NSCLC ile ilişkili tümör belirteçlerine maruz bırakmak için haberci RNA'yı kullanır. Bu, bağışıklık sisteminin bu belirteçleri taşıyan kanser hücrelerini tanımlamasına ve onlara saldırmasına olanak tanır. Birkaç hafta boyunca hastalara, her biri benzersiz bir RNA dizisine sahip çok sayıda iğne verilecek. Deneysel aşı, öncelikle kanser hücrelerinde bulunan hedeflere karşı bağışıklık tepkilerini artırmak, böylece sağlıklı, kanserli olmayan hücrelere zarar verme riskini en aza indirmek için özel olarak tasarlanmıştır. Bu, genellikle hem kötü huylu hem de sağlıklı hücrelere zarar veren kemoterapiden farklıdır. "Benimsediğimiz yaklaşımın gücü, tedavinin yüksek oranda kanser hücrelerini hedeflemeyi hedeflemesidir. Bu şekilde zamanla tedavinin akciğer kanserine karşı etkili olduğunu ve diğer dokulara dokunulmadığını gösterebileceğimizi umuyoruz" dedi UCLH danışmanı tıbbi onkolog Dr. Sarah Benafif. Bu ilk deneme, BNT116'nın güvenliğini ve tolere edilebilirliğini belirleyecektir. Denemeye, ameliyat veya radyoterapi öncesindeki erken aşamadan, hastalığın geç evresine veya tekrarlayan kansere kadar çeşitli aşamalardaki KHDAK hastaları dahil edilecek. 130 hasta katılacak Çalışmaya, altısı Birleşik Krallık'ta olmak üzere yedi ülkedeki 34 araştırma merkezinden yaklaşık 130 katılımcı katılacak. Diğer ülkeler arasında ABD, Almanya, Macaristan, Polonya, İspanya ve Türkiye yer alıyor. Denemenin ilk hastası olan Racz, teşhisini mayıs ayında aldı ve hemen ardından kemoterapi ve radyasyon tedavisine başladı. Salı günü Racz, Ulusal Sağlık Araştırmaları Enstitüsü UCLH Klinik Araştırma Tesisi'nde arka arkaya altı enjeksiyondan oluşan başlangıç dozunu aldı. Bildirildiğine göre, her enjeksiyon bir öncekinden beş dakika sonra uygulandı ve tüm süreç 30 dakika sürdü. Racz, aşıyı art arda altı hafta boyunca her hafta, ardından 54 hafta boyunca her üç haftada bir aşılanacak. "Ben de bir bilim insanı olarak bilimin ancak insanların bu tür programlara katılmayı kabul etmesi durumunda ilerleyebileceğini biliyorum. Yapay zeka alanında çalışıyorum ve yeni şeyler denemeye açığım. Ailem de davayla ilgili araştırma yaptı ve benim de katılmamı destekledi” dedi . Read the full article
0 notes
Text
küçük iskender ölümünün 5. yıl dönümünde de sevenleri tarafından hatırlandı.
Küçük İskender 5 yıldır aramızda değil... Çağdaş şiirin usta isimlerinden Küçük İskender 3 Temmuz 2019 tarihinde hayatını kaybetmişti. Ünlü sanatçı büyük harf kullanmaması sebebiyle 'küçük İskender' lakabını almıştı. 2019 yılında hayatını kaybeden Türk edebiyatının önemli şairi küçük iskender ölümünün 5. yıl dönümünde de sevenleri tarafından hatırlandı. Şiire getirdiği yeni solukla gönüllerde taht kuran şair okurları tarafından sosyal medyada anıldı. 2018'de akciğer kanseri teşhisi konan sanatçı İstanbul, Beykoz Paşabahçe Devlet Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavisi sürerken 3 Temmuz 2019'da, gece saatlerinde hayatını kaybetti. Şiirlerinde 'büyük harf kullanmadığı ' için 'küçük' lakabı alan şair, çağdaş şiirin önde gelen isimlerindendi. Küçük İskender, Bavul dergisindeki son yazısında "Arşivimdeki, masamdaki, aklımdaki her şeyi toparlamaya, yarım bırakmadan size teslim ederek fişi çekmeyi planlıyorum. Umarım, zamanım yeter. Dostça kalın'' diyerek okurlarına veda etmişti. KÜÇÜK İSKENDER KİMDİR? Asıl adı Derman İskender Över olan sanatçı, 1964 yılında İstanbul'da doğdu. Kabataş Erkek Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne girdi, son sınıfında okulu bıraktı. Ardından İstanbul Üniversitesi sosyoloji bölümüne girdi, 3 yıl sonra bıraktı. 1980'li yıllardan başlayarak günümüze kadar çeşitli dergilerde şiirler, eleştiriler, denemeler yazdı. İlk şiiri Milliyet Genç Sanat Dergisi'nde, İskender Över ismiyle çıktı. Profesyonel olarak 1985'te Adam Sanat Dergisinde şiirleri yayımlanmaya başladı. Kimi çıkan antololojilerde şiirleri basıldı. Kanada'da çıkan Descant adlı edebiyat dergisinin Türkiye özel sayısında, ABD'de ise Murat Nemet Nejat'ın 'eda' kavramında yoğunlaştığı Türk şairleri antolojisinde kendine yer buldu. İtalya'da düzenlenen Avrupalı Genç Şairler Yarışması'nda (La Giovane Poseia D'europa Nel 1999) ilk ona girdi ve şiirleri bu şairlerle kitaplaştırıldı. 2000 yılında Orhon Murat Arıburnu Ödülleri'nde Bir Çift Siyah Deri Eldiven adlı şiir kitabıyla birincilik aldı. 2001 yılında Almanya'da, 2002 yılında Hollanda'da çeşitli şehirlerdeki etkinliklerde, 2005'te Avusturya'da, 2007'de Makedonya'da, 2008'de İsveç'te konuşmacı olarak ve şiir performanslarıyla kendini dile getirdi. 2003 yılında Berlin'de düzenlenen İlk Türk Eşcinseller Kongresi'nde bu konudaki bildirisini okudu. 2004'te NewYork'ta ve Kuzey Coralania'da üniversitelerde konuşma yaptı ve tek kişilik okuma gecelerine konuk oldu. 2006'da İskender'i Ben Öldürmedim adlı şiir kitabıyla Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü'nü kazandı. 2014'te 7'ncisi verilen Erdal Öz Edebiyat Ödülü Küçük İskender'e verildi. Jüri ödülün gerekçesini "Türk Şiir'ine getirdiği özgün soluk ve şiir dilinin geliştirilmesinin yanı sıra otuz yıl boyunca tavrındaki tutarlılık" olarak özetledi. KÜÇÜK İSKENDER'İN ESERLERİ Edebiyatın pek çok alanında eserler veren sanatçı, Mustafa Altıoklar'ın yönettiği1997 yılı yapımlı Ağır Roman ve 2003 yılı yapımlı O Şimdi Asker filmlerinde rol aldı. Küçük İskender'in belli başlı eserleri şunlardır: Gözlerim Sığmıyor Yüzüme,Güzel Annemin Hayal Gücü, Her ��ey Ayrı Yazılır,Flu'es, Cehenneme Gitme Yöntemleri, Aşk Şiirleri Kolonisi,Bu Defa Çok Fena,Bir Çift Siyah Deri Eldiven,İskender'i Ben Öldürmedim. (cumhuriyet) Read the full article
0 notes
Text
Çağın Hastalığı Kanser
BirPaylaş Paylaşım Platformu https://birpaylas.com/cagin-hastaligi-kanser.html
Çağın Hastalığı Kanser
Çağın Hastalığı Kanser
Çağın Hastalığı Kanser, vücudumuzdaki hücrelerin normal kontrol mekanizmalarını kaybetmesi sonucu anormal hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümeye başlamasıdır. Bu hücreler zamanla çevrelerindeki normal dokuları ve organları da etkileyerek hasar verirler.
Reklam
iOS Uygulama Güvenliği Yapılması Gerekenler
Mobil Uygulamaların Artışı Faydası ve Zararları
Bing Geri Döneceğim: ChatGPT Sayesinde
Windows 10 şeffaf görev çubuğu nasıl yapılır ?
Kalp Nasıl Çalışır Hastalığı Nedir?
Kanser pek çok farklı türde olabilir ve her biri farklı semptomlar gösterir. Bazı kanser türleri özellikle erken evrelerinde hiçbir belirti vermezler, bazıları ise belirtiler gösterirler. Kanser belirtileri arasında şunlar sayılabilir:
Yorgunluk, halsizlik
Ağırlık kaybı
İştahsızlık
Ağrı
Ciltte değişiklikler
Yara iyileşmesinde yavaşlama
Kanama veya kanlı idrar
Nefes darlığı
Kanser teşhisi için birçok farklı yöntem kullanılabilir. Bu yöntemler arasında tıbbi görüntüleme yöntemleri, kan testleri, doku biyopsileri, kanser hücrelerinin DNA analizleri gibi teknikler yer alabilir.
Kanser tedavisi de farklı yöntemlerle yapılabilir. Bunlar arasında cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler yer alır. Tedavi yöntemi, kanserin tipine, evresine, konumuna ve hastanın sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir.
Erken teşhis, kanserin tedavisinde önemli bir rol oynar. Bu nedenle, düzenli olarak sağlık kontrolleri yapmak ve kanser belirtileri fark edildiğinde hemen bir doktora başvurmak önemlidir.
Kanserin Çeşitleri
Kanser, vücudumuzdaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyüyerek anormal hale gelmesi sonucu oluşan bir hastalıktır. Kanser pek çok farklı türde olabilir. En sık rastlanan kanser türleri şunlardır:
Meme kanseri: Kadınların en sık karşılaştığı kanser türüdür. Erkeklerde de nadir görülür.
Prostat kanseri: Erkeklerin en sık karşılaştığı kanser türüdür.
Akciğer kanseri: En sık görülen kanser türlerinden biridir. Sigara içenlerde daha sık görülür.
Kolorektal kanser: Bağırsakların en sık görülen kanser türüdür. Erken teşhis edildiğinde tedavi şansı yüksektir.
Cilt kanseri: Ciltteki melanosit adı verilen hücrelerin anormal şekilde büyümesi sonucu oluşur. Güneş ışınlarına maruz kalmak cilt kanseri riskini artırır.
Mide kanseri: Midenin iç yüzeyindeki hücrelerin anormal şekilde büyümesi sonucu oluşur.
Lenfoma: Vücudumuzdaki lenfosit adı verilen hücrelerin anormal şekilde büyümesi sonucu oluşan kanser türüdür.
Beyin kanseri: Beyindeki hücrelerin anormal şekilde büyümesi sonucu oluşur.
Kemik kanseri: Kemiklerdeki hücrelerin anormal şekilde büyümesi sonucu oluşur.
Bu sadece bazı kanser türleri örnekleri, aslında pek çok farklı kanser türü vardır ve her birinin kendine özgü semptomları, teşhis ve tedavi yöntemleri bulunur.
0 notes
Text
Akciğer Kanserini En Çok Etkileyen Sigaradır !
Akciğer kanserinin genetik olmaktan ziyade sigara, kötü hava, çalışma ortamı gibi dış etkenlerden kaynaklandığını ifade eden uzmanlar, akciğer kanserini en çok etkileyenin sigara olduğunu belirtiyor. Akciğer kanseri tedavisinin, erken teşhis durumunda hastalığın tamamen iyileştirilmesine olanak tanıdığını ifade eden Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Son yıllarda aşı tedavisi de söz konusu. Özellikle ileri evre akciğer kanserinin tedavisinde aşı tedavisi kullanılmalıdır.” dedi. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, akciğer kanseri ve aşı tedavisi hakkında bilgi verdi. AKCİĞER KANSERİ HAPI NE İŞE YARIYOR ?
Atamer: “Akciğer kanserini en çok etkileyen sigaradır.”
Dünya ve ülkemizde hızla yaygınlaşan kanserin, erkeklerde prostat kanserinden, kadınlarda ise meme kanserinden sonra en sık görülen türünün akciğer kanseri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Akciğer kanserini en çok etkileyen sigaradır. Akciğer kanseri ani kilo kaybı, nefes darlığı ve çeşitli ağrılarla kendini gösterebilir. Kanser tanısını koyduktan sonra, en önemli nokta akciğer patolojisini saptamaktır.” dedi.
Atamer: “Akciğer kanserinin patolojisine ve evresine göre tedavi yolu belirleniyor.”
Akciğer kanserinin, küçük hücreli olan ve küçük hücreli olmayan olmak üzere ikiye ayrıldığını ifade eden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Küçük hücreli akciğer kanseri sigara ile eşleşiyor. Yüzde 15-20 oranında küçük hücreli akciğer kanseri görülüyor. Akciğer kanseri genetik olmaktan ziyade dış etkenlerden etkileniyor. Bunların başında sigara, kötü hava, çalışma ortamı gibi unsurlar geliyor. Akciğer kanseri tanısı konduktan sonra tedavi edilmesi için evrelendirilmesi yapılıyor. Akciğer kanserinin patolojisine ve evresine göre tedavi yolu belirleniyor.” şeklinde konuştu. Atamer: “Akciğerin tamamı çıkarılsa da yaşam devam ediyor.” Akciğer kanserinde cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi ya da bunların birleşimiyle oluşan tedavi yollarının izlenebildiğini anlatan Prof. Dr. Aytaç Atamer, şunları söyledi, “Akciğer kanseri ufak bir alandaysa lobektomi denilen tedavi kullanılır. Kanser büyük bir alandaysa prörektomi tedavisi yani akciğerin bir kısmı ya da hepsi alınır. Akciğerin tamamı çıkarıldığı durumlarda fonksiyonel etkilenmekle birlikte normal hayatın sürmesi devam ediyor. Küçük bir kısım yani bir lob alındığı zaman ise fonksiyonel etkisi çok az olacaktır. Akciğer kanseri tedavisinden sonra cerrahi operasyonlardan geri kalan akciğer dokusu kısmen kendini yenileyebilirken, bir karaciğer hücresi gibi kendini tamamen yenileyemez. Akciğerin tamamı çıkarılsa da yaşam devam ediyor. Bununla birlikte bireyin eforu da artıyor”
Akciğer kanserinde aşı tedavisi
Akciğer kanseri tedavisinin, erken teşhis durumunda hastalığın tamamen iyileştirilmesine olanak tanıdığını da kaydeden Prof. Dr. Aytaç Atamer, ilerleyen evrelerde ise tedavi ile hastalığın baskılanması veya semptomların kontrol altına alınmasının hedeflendiğini belirtti. Akciğer kanseriyle ilgili yeni tedavi yöntemleri üzerindeki çalışmaların sürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Son yıllarda aşı tedavisi de söz konusu. Özellikle ileri evre akciğer kanserinin tedavisinde aşı tedavisi kullanılmalıdır” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Read the full article
0 notes
Text
4. Evre Akciger Kanseri Bitkisel Tedavi Hizmetleri
4. Evre akciğer kanseri gibi ileri evre kanserlerde bitkisel tedaviler, kanseri tamamen iyileştirme amacı taşımaz. Ancak, bazı bitkisel destekleyici tedavilerin kullanımıyla belirli yararlar sağlanabilir. 4. evre akciğer kanseri bitkisel tedavi, kanser tedavisi sırasında ortaya çıkan semptomları hafifletebilir. Örneğin, bazı bitkilerin anti-enflamatuar özellikleri vardır ve ağrıyı, inflamasyonu veya öksürüğü hafifletebilir. Bitkisel takviyeler veya bitki bazlı besinler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olabilir. Bu, vücudun kansere karşı savaşma yeteneğini artırabilir. Diyabet tip 2 bitkisel tedavisi kan şekeri seviyelerini dengelemeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Bazı bitkisel takviyelerin, insülinin vücutta daha etkili kullanılmasına yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Diyabet tip 2'nin bitkisel tedavisi konusunda önemli bir noktayı vurgulamak önemlidir. Bitkisel tedaviler sadece diyabet yönetimini desteklemek için kullanılmalıdır ve tıbbi tedavilerin yerini alamazlar.
4. evre mide kanseri bitkisel tedavi bitkisel tedaviler, mide kanseri tedavisinde ortaya çıkan semptomları hafifletebilir. Her bireyin durumu farklı olduğu için bitkisel tedavilerin etkinliği kişiden kişiye değişebilir. 4. evre meme kanseri gibi ciddi bir durumda, tıbbi tedavilere odaklanmak ve bir onkolog veya uzman doktor tarafından önerilen tedavi planını takip etmek önemlidir. Doktorunuzun denetimi altında uygun bir beslenme planı oluşturabilir ve 4. evre meme kanseri bitkisel tedavi takviyelerin kullanımını uygun görebilirsiniz. Sizlerde naturalfitoterapi.com sitesinden konu hakkında bilgi alabilirsiniz.
0 notes
Text
4. Evre Akciger Kanseri Bitkisel Tedavi Hizmetleri
4. Evre akciğer kanseri gibi ileri evre kanserlerde bitkisel tedaviler, kanseri tamamen iyileştirme amacı taşımaz. Ancak, bazı bitkisel destekleyici tedavilerin kullanımıyla belirli yararlar sağlanabilir. 4. evre akciğer kanseri bitkisel tedavi, kanser tedavisi sırasında ortaya çıkan semptomları hafifletebilir. Örneğin, bazı bitkilerin anti-enflamatuar özellikleri vardır ve ağrıyı, inflamasyonu veya öksürüğü hafifletebilir. Bitkisel takviyeler veya bitki bazlı besinler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olabilir. Bu, vücudun kansere karşı savaşma yeteneğini artırabilir. Diyabet tip 2 bitkisel tedavisi kan şekeri seviyelerini dengelemeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Bazı bitkisel takviyelerin, insülinin vücutta daha etkili kullanılmasına yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Diyabet tip 2'nin bitkisel tedavisi konusunda önemli bir noktayı vurgulamak önemlidir. Bitkisel tedaviler sadece diyabet yönetimini desteklemek için kullanılmalıdır ve tıbbi tedavilerin yerini alamazlar.
4. evre mide kanseri bitkisel tedavi bitkisel tedaviler, mide kanseri tedavisinde ortaya çıkan semptomları hafifletebilir. Her bireyin durumu farklı olduğu için bitkisel tedavilerin etkinliği kişiden kişiye değişebilir. 4. evre meme kanseri gibi ciddi bir durumda, tıbbi tedavilere odaklanmak ve bir onkolog veya uzman doktor tarafından önerilen tedavi planını takip etmek önemlidir. Doktorunuzun denetimi altında uygun bir beslenme planı oluşturabilir ve 4. evre meme kanseri bitkisel tedavi takviyelerin kullanımını uygun görebilirsiniz. Sizlerde naturalfitoterapi.com sitesinden konu hakkında bilgi alabilirsiniz.
0 notes
Text
4. Evre Akciger Kanseri Bitkisel Tedavi Hizmetleri
4. Evre akciğer kanseri gibi ileri evre kanserlerde bitkisel tedaviler, kanseri tamamen iyileştirme amacı taşımaz. Ancak, bazı bitkisel destekleyici tedavilerin kullanımıyla belirli yararlar sağlanabilir. 4. evre akciğer kanseri bitkisel tedavi, kanser tedavisi sırasında ortaya çıkan semptomları hafifletebilir. Örneğin, bazı bitkilerin anti-enflamatuar özellikleri vardır ve ağrıyı, inflamasyonu veya öksürüğü hafifletebilir. Bitkisel takviyeler veya bitki bazlı besinler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olabilir. Bu, vücudun kansere karşı savaşma yeteneğini artırabilir. Diyabet tip 2 bitkisel tedavisi kan şekeri seviyelerini dengelemeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Bazı bitkisel takviyelerin, insülinin vücutta daha etkili kullanılmasına yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Diyabet tip 2'nin bitkisel tedavisi konusunda önemli bir noktayı vurgulamak önemlidir. Bitkisel tedaviler sadece diyabet yönetimini desteklemek için kullanılmalıdır ve tıbbi tedavilerin yerini alamazlar.
4. evre mide kanseri bitkisel tedavi bitkisel tedaviler, mide kanseri tedavisinde ortaya çıkan semptomları hafifletebilir. Her bireyin durumu farklı olduğu için bitkisel tedavilerin etkinliği kişiden kişiye değişebilir. 4. evre meme kanseri gibi ciddi bir durumda, tıbbi tedavilere odaklanmak ve bir onkolog veya uzman doktor tarafından önerilen tedavi planını takip etmek önemlidir. Doktorunuzun denetimi altında uygun bir beslenme planı oluşturabilir ve 4. evre meme kanseri bitkisel tedavi takviyelerin kullanımını uygun görebilirsiniz. Sizlerde naturalfitoterapi.com sitesinden konu hakkında bilgi alabilirsiniz.
0 notes
Text
4. Evre Akciger Kanseri Bitkisel Tedavi Hizmetleri
4. Evre akciğer kanseri gibi ileri evre kanserlerde bitkisel tedaviler, kanseri tamamen iyileştirme amacı taşımaz. Ancak, bazı bitkisel destekleyici tedavilerin kullanımıyla belirli yararlar sağlanabilir. 4. evre akciğer kanseri bitkisel tedavi, kanser tedavisi sırasında ortaya çıkan semptomları hafifletebilir. Örneğin, bazı bitkilerin anti-enflamatuar özellikleri vardır ve ağrıyı, inflamasyonu veya öksürüğü hafifletebilir. Bitkisel takviyeler veya bitki bazlı besinler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olabilir. Bu, vücudun kansere karşı savaşma yeteneğini artırabilir. Diyabet tip 2 bitkisel tedavisi kan şekeri seviyelerini dengelemeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Bazı bitkisel takviyelerin, insülinin vücutta daha etkili kullanılmasına yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Diyabet tip 2'nin bitkisel tedavisi konusunda önemli bir noktayı vurgulamak önemlidir. Bitkisel tedaviler sadece diyabet yönetimini desteklemek için kullanılmalıdır ve tıbbi tedavilerin yerini alamazlar.
4. evre mide kanseri bitkisel tedavi bitkisel tedaviler, mide kanseri tedavisinde ortaya çıkan semptomları hafifletebilir. Her bireyin durumu farklı olduğu için bitkisel tedavilerin etkinliği kişiden kişiye değişebilir. 4. evre meme kanseri gibi ciddi bir durumda, tıbbi tedavilere odaklanmak ve bir onkolog veya uzman doktor tarafından önerilen tedavi planını takip etmek önemlidir. Doktorunuzun denetimi altında uygun bir beslenme planı oluşturabilir ve 4. evre meme kanseri bitkisel tedavi takviyelerin kullanımını uygun görebilirsiniz. Sizlerde naturalfitoterapi.com sitesinden konu hakkında bilgi alabilirsiniz.
0 notes
Text
0 notes
Text
4. Evre Akciger Kanseri Bitkisel Tedavi Hizmetleri
4. Evre akciğer kanseri gibi ileri evre kanserlerde bitkisel tedaviler, kanseri tamamen iyileştirme amacı taşımaz. Ancak, bazı bitkisel destekleyici tedavilerin kullanımıyla belirli yararlar sağlanabilir. 4. evre akciğer kanseri bitkisel tedavi, kanser tedavisi sırasında ortaya çıkan semptomları hafifletebilir. Örneğin, bazı bitkilerin anti-enflamatuar özellikleri vardır ve ağrıyı, inflamasyonu veya öksürüğü hafifletebilir. Bitkisel takviyeler veya bitki bazlı besinler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olabilir. Bu, vücudun kansere karşı savaşma yeteneğini artırabilir. Diyabet tip 2 bitkisel tedavisi kan şekeri seviyelerini dengelemeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Bazı bitkisel takviyelerin, insülinin vücutta daha etkili kullanılmasına yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Diyabet tip 2'nin bitkisel tedavisi konusunda önemli bir noktayı vurgulamak önemlidir. Bitkisel tedaviler sadece diyabet yönetimini desteklemek için kullanılmalıdır ve tıbbi tedavilerin yerini alamazlar.
4. evre mide kanseri bitkisel tedavi bitkisel tedaviler, mide kanseri tedavisinde ortaya çıkan semptomlar�� hafifletebilir. Her bireyin durumu farklı olduğu için bitkisel tedavilerin etkinliği kişiden kişiye değişebilir. 4. evre meme kanseri gibi ciddi bir durumda, tıbbi tedavilere odaklanmak ve bir onkolog veya uzman doktor tarafından önerilen tedavi planını takip etmek önemlidir. Doktorunuzun denetimi altında uygun bir beslenme planı oluşturabilir ve 4. evre meme kanseri bitkisel tedavi takviyelerin kullanımını uygun görebilirsiniz. Sizlerde naturalfitoterapi.com sitesinden konu hakkında bilgi alabilirsiniz.
0 notes