#Yavuz Sultan Selim
Explore tagged Tumblr posts
elisaa-suu · 24 days ago
Text
Ülkemiz şu dönemde bu yöneticilerle bi gr ilerleyemiyor.Bize Fatih Sultan Mehmet gibi, Yavuz Sultan Selim gibi, Muhsin Yazıcıoğlu Ve Mustafa Kemal Atatürk gibi adaletli, düşünceli, akıllı, Türkiye Cumhuriyetinin Vatandaşını, çocuğunu, kadınını, aç susuz canlıların düşünen bi önder lazım 🇹🇷
47 notes · View notes
sen-de-oku · 2 months ago
Text
Oysa kader yolun tamamı değil sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir.
Hasan Basri Bilgin (Yavuz Sultan Selim)
10 notes · View notes
ottoman-empire · 2 years ago
Text
Tumblr media
Yavuz Sultan Selim türbe kapısından detay:
“Kullu men aleyhâ fân"
"Yeryüzünde olan her canlı fanidir"
65 notes · View notes
kessckessc · 9 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Günden kalan
7 notes · View notes
dilrubaaa34 · 10 months ago
Text
Tumblr media
Hayırlı Cumalar 🌹 (Yavuz Sultan Selim Camii)
7 notes · View notes
womenoftheottomanempire · 3 months ago
Text
Consorts named "Ayşe" PT 1
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
5 notes · View notes
dianaa70 · 1 year ago
Text
Dokuzuncu Osmanlı hükümdarı olan Yavuz Sultan Selim, devlet-i aliyenin başına geçmeden önce -şehzadelik- yıllarında satrançla yakından ilgilenirdi. Satranca merak salan Şehzade Selim diğer alanlarda olduğu gibi satranç alanında da kendini bir hayli geliştirir.
Şehzade Selim bu oyunda ustalaşırken İran bölgesinde de satrancın revaçta olduğunu öğrenir. Satranç adına kendisinde olan meziyetlerin Şah İsmail’de de var olduğunu öğrendiğinde bir yolunu bulup Şah İsmail’le oynamayı ve Şah’ın meziyetlerinden faydalanmayı kafasına takar.
Şehzade Selim Şah İsmail’le oynamayı kafasına koyduktan sonra işi gücü bırakıp tebdil-i kıyafetle(gezgin bir abdal kılığında) İran’a gider. İran’a varır varmaz hanlarda, kervansaraylarda satranç oynamaya başlar ve önüne geleni yener. Oynadığı herkesi yenerek bayağı ün salan Şehzade Selim’in ünü kısa bir sürede Şah İsmail’e kadar gider.
Şah bu ünlü satranç ustası dervişi duyunca, çağırın bir de benimle oynasın der. Böylece Şehzade Selim Şah’ın huzuruna çıkar ve düello başlar.
İlk oyunda; Şah’ın oyun tarzını öğrenmek isteyen Şehzade Selim kısa bir sürede yenilir. Tabi Şah buna çok şaşırır. Saraya kadar herkesi yenip ün salarak gelen bir derviş nasıl olurda böyle basit hataları göremez diye düşünür, bunda bir iş olduğunu anlar ve bir oyun daha ister.
Şah İsmail’in oyun tarzını görmek için ilk oyunda bilerek yenilen Şehzade Selim, ikinci oyunda çok kısa bir sürede Şah İsmail’i mat eder.
Mat olan Şah İsmail sinirlenir ve:
-Bre derviş! Hiç şahlar mat edilir mi? der.
Genç şehzade hemen cevabı yapıştırır:
-Şahların mat edilmeyeceği danışıklı dövüşünü bilseydim, elbette benim de tavrım ona göre olurdu.
Bunun üzerine Şah İsmail iyice sinirlenir Şehzade Selime bir tokat atar. Fakat karşısındakinin yarım akıllı bir derviş olduğunu düşünerek bir kese altın verip yollanmasını emreder.
İşte tam da huzurdan ayrılacakken bu beyit dökülür Şehzade Selimin dudaklarından:
Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur
Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur
Sâdıkâne belki ol bu âlemde dildâr olur
Yâr olur ağyâr olur dildâr olur serdâr olur
Şehzade Selim yediği tokadın acısını unutmaz ve Sultan olarak Çaldıran’da Şah’ın karşısında tekrar çıkar. Şehzade iken satrançta yendiği Şah’ı, Sultan olup Çaldıran’da tekrar yenen Yavuz Sultan Selim savaştan sonra Şah’a bir mektup gönderir. Mektupta şehzade iken yediği tokadın acısını aldığını söyleyip ekler: Atacaksan tokadı, böyle atacaksın.
Aslında Yavuz bütün olanları Şah’ın huzurundan kovulduğu gün şiirinde anlatmış ancak Şah anlayamamıştır. Herkesin dost olmayacağını, bir gün böyle kişilerin karşısına serdar olarak ta çıkabileceğini söylemiştir:
Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur
Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur
Sâdıkâne belki ol bu âlemde dildâr olur
Yâr olur ağyâr olur dildâr olur serdâr olur
(Şahım sen herkesi kendine sadık dost sanma
Sen herkesi dost sanma belki o düşmanın olur
Belki o kişi alemlerde sözü geçen olur
Dost olur düşman olur sözü geçen olur hükümdar olur.)
10 notes · View notes
yolcuyahutrevan · 6 months ago
Text
Tumblr media
Yavuz Sultan Selim tepesinden bir bakış.
3 notes · View notes
gaya-antiqua · 2 years ago
Text
Tumblr media
Osmanlı Sultanları (Ottoman Sultans)
32 notes · View notes
busraspostsblog · 10 months ago
Text
Merdüm-i dideme bilmem ne füsün etti felek
Giryemi kıldı füzûn eşkimi hûn etti felek
Şirler pençe-i kahrımda olurken lerzan
beni bir gözleri ahuya zebun etti felek
Tumblr media
Selimî (Yavuz Sultan Selim)
2 notes · View notes
sadrusseria · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
12 notes · View notes
haber-euro-turk · 1 month ago
Text
Yavuz Sultan Selim (1512 – 1520)
Yavuz Sultan Selim, 10 Ekim 1470’de doğdu. Babası Sultan İkinci Bayezid, annesi Gülbahar Hatun’dur. Gülbahar Hatun, Dulkadiroğulları Beyliği’ndendir. Yavuz Sultan Selim, uzun boylu, geniş omuzlu, kalın kemikli, Omuzlarının arası geniş, yuvarlak başlı, kırmızı yüzlü, uzun bıyıklı ve yiğit bir padişahtı. Sert tabiatlı ve cesurdu. İyi bir eğitim gördü. Babası Sultan İkinci Bayezid, padişah olduktan…
0 notes
enfes-kanal · 7 months ago
Text
#enfeskanal 💖
Peygamberimizin Kabri Ve Yaşanan Hâdiseler.. Beğenilerle, yorumlarla kanalıma destek olun. Kalıcı tâkip lütfen 🙏💖 https://youtu.be/IPSu4ZMdQbg?feature=shared
youtube
0 notes
borderlinesenteced · 1 year ago
Text
Tumblr media
1 note · View note
womenoftheottomanempire · 5 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Concubines named "Gülbahar"
4 notes · View notes
dianaa70 · 1 year ago
Text
Yavuz Selim, Ridaniye zaferi öncesinde Şam yakınlarında bir yerde otağını kurdurarak burada bir müddet kalır. Bu süre içerisinde otağın temizlik işlerini yapan bir Türkmen kızı vardır. Görevini yapmak üzere otağa girip çıkarken padişahı görür ve aşık olur.
Günler geçerken içten içe eriyen bu Türkmen kızı ne yapacağını bilemez. Neticede o koskoca bir cihan sultanı kendisi ise bir hizmetlidir. Sevdiğini nasıl açıklasın. Ancak bir gün dayanamaz ve otağda bulunan bir kağıda bir mısra yazar;
” Derdi olan neylesin? ”
Otağına gelen Yavuz Selim kağıdı görür ve durumu anlar. Usulü bozmayarak o da mısranın altına cevap mahiyetinde bir mısra yazar;
” Derdi olan söylesin ”
Ertesi gün temizlik işlerini yapmak üzere otağa gelen Türkmen kızı kağıtta yazılı mısrayı görünce heyecanlanır. Ağlamaya başlar. Kalbinde doğan bir umut ve aynı zamanda çekingenlikle yazının devamını getirir ve bir mısra daha yazar;
” Korkuyorsa neylesin? ”
Akşam olduğunda otağına dinlenmeye çekilen Yavuz Selim notu görür. Türkmen kızının notu yazma, cevap verme cesaretine ve belagatinin güzelliğine gizliden hayran olur, onun da içine bir garip duygu düşer. Son olarak bir mısra daha ekler;
” Hiç korkmasın söylesin ”
Sabah notu bulduğunda Türkmen kızının kalbi, adeta ağzından çıkacak derece de atmaktadır. Altalta yazılan bu satırlar güzel bir dörtlük oluşturmaktadırlar;
Derdi olan neylesin?
Derdi olan söylesin
Korkuyorsa neylesin?
Hiç korkmasın söylesin.
Padişah artık bu ince ruhlu Türkmen kızını görmek istemektedir. Gerekli emirleri verir. Bunun üzerine güzeller güzeli, nazenin, ceylan bakışlı Türkmen kızı padişahın huzuruna getirilir. Yavuz Selim Türkmen kızına çarpılır, kız ise yüzü al al olmuş nefes alışverişi zorlanmış şekilde huzurda kalakalmıştır. Yavuz Selim’in ona doğru yönelmesiyle Türkmen kızının ” sultanım ” diyerek sultanın kollarına düşmesi bir olur. Türkmen kızı son nefesini vermiştir.
Koskoca cihan padişahı Yavuz Selim buna dayanamaz ve ağlar. Türkmen kızı için yaptırdığı mezar taşına kendi şiiri olan o meşhur dörtlüğü yazdırır. Böylece aşkın kudreti karşısında, tüm dünyaya diz çöktüren kendi kudretinin nasılda eridiğini adeta ilan etmiştir:
Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etti felek
Giryemi kildi hûn eksimi füzûn etti felek
Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek.
Günümüz Türkçesiyle;
Bilmem gözlerime felek nasıl bir büyü yaptı ki
Gözümü kan içinde bıraktı, aşkımı artırdı
Benim pençemin(gücümün) korkusundan arslanlar(bile) titrerken
Felek beni bir ahu gözlüye esir etti..
4 notes · View notes