#Yani Mo

[yourdailyqueer]

Yani Mo

Gender: Non binary (she/they)

Sexuality: Queer

DOB: Born 1992

Ethnicity: African American

Occupation: Singer, songwriter, rapper

[blackqueernotables]

Yani Mo: rapper

[zaman-lordu]

Allahim allahim cok sujurler olsun sonunda 19 tianda bekledigim bolum geldi

[muratt42]

Gipsy Kings ~ Amor Mio ( No Volvere ) // ( Alt Yazılı )

��🎧

İrlandalılar;

Sevgilim veya aşkım yerine,

"mo chuisle" yani "nabzım" diyorlar...

Şair de diyor ki;

"Herkesin kalbi solda olabilir ama.. Benimki ,Onda..."

🖤

[kuroo-suno]

Hey, random question but ik you read some shoujo manga. Do you have any recommendations?

omg i sure do!! sorry if this is long i just really love shoujo ( ‘́⌣’̀) completed series are at the top and currently releasing are after, and i wrote a little about each one (though it's based on memory so it's not exactly detailed).

hopefully at least one of these is enjoyable! i've read loads more but these are some that stick out ♥

Completed:

Chorokute Kawaii Kimi ga Suki

☆ Intimidating, misunderstood sweetheart ML and an endearingly goofy and super-weak-to-romantic-gestures FL

Horimiya

☆ one of my all-time favourites UGH. FL and ML are both completely different outside of school but in vastly different ways and thanks to a chance encounter, they meet and discover that perhaps they both have a little more to offer than what's on the surface ♥♥♥♥

Kanojo ga Kawaisugite Ubaenai

☆ demon ML comes to the human world disguised as a high school student to complete a test to become the next demon lord and the FL has never had friends before and couldn't read any romantic (or warning) signs if they were printed on the inside of her eyelids. ML is also sooo weird and awkward and provides a lot of comic relief

Kawaisugiru Danshi ga Ouchi de Matteimasu

☆ FL is a star employee, but an absolute scrub once she gets home so she offers her friend/ML to live with her rent-free in exchange for his cooking and cleaning services (and to keep her from getting involved with losers)

Living no Matsunaga-san

☆ FL moves into her uncle's boarding house while her parents care for her grandmother and her roommates are quite the array of individuals, including the older ML who shows he cares by being a crabby little nag-machine

Natsuaki-kun wa Kyou mo Kokuhaku Shitai

☆ Aloof and seemingly disinterested ML (main character) pines HARD for the world's cutest girl and is desperately trying to confess

Tsubaki-chou Lonely Planet

☆ i wish i could read this for the first time again tbh. FL gets a job as a live-in housekeeper for a famous author (ML) to help pay back her dad's debts. ML is icy and distant, but FL has a heart of gold fr. This series made me laugh and cry numerous times and reading the last chapter was so bittersweet because i loved getting a conclusion but didn't want it to end yk? (from the same author as hirunaka no ryuusei and uruwashi no yoi no tsuki so no surprise it's 10/10)

Ongoing:

Daifuku-chan to Ouji-sama

☆ Small-town girl moves to the city for university (and to find new love). One of her boarding house roommates is a 10/10 but their first meeting doesn't exactly leave the best impression~

Hikaeme ni Itte mo, Kore wa Ai

☆ one of my all-time favourites?? Super school-focused, perpetually stressed FL comes across the battered and bruised delinquent ML in the rain and patches him up. He makes sure to repay the favour (insert saluting emoji here)

Kaoru Hana wa Rin to Saku

☆ modern day romeo/juliet situation except no one dies! ML and FL are from rival schools (lower-class, bad grades vs wealthy scholars) and are perceived very differently. ML is soft and sweet despite his appearance and encounters FL as a customer at his family's cake shop. She treats him differently than others have (read: like a human person) and oooooo it's so sugary!!

Super no Ura de Yani Suu Futari *technically seinen but........

☆ 45 y/o ML's only joys in life are going to the convenience store to talk to his favourite bubbly cashier and smoking out back with an edgy young woman who he's definitely more familiar with than he realizes..........

Uruwashi no Yoi no Tsuki

☆ FL presents much less feminine than her peers earning her the nickname of "prince" and she's always treated as such. But then she meets ML who is a fellow """prince""" and he sees her for who she is and appreciates her beauty both inside and out~

Yamaguchi-kun wa Warukunai

☆ FL has an unfortunate run-in with a creep on the train en route to her first day of high school and is saved by her delinquent classmate (ML). he's in everyone's bad books but the more she learns about him, the more determined she gets to change his reputation

Yubisaki to Renren

☆ FL is a deaf and lovely, but sheltered, college student and has a chance encounter with the ML, who is much more worldly and adventurous than she is annnnd cue tears fr

i almost added about 600 000 000 000 more but i'll hold back for now LOL if you have any recs or want to talk shoujo, please don't hesitate to reach out!!

[bunnyboy-juice]

AND for the numbers ones, 1, 6, 10, and 24!!!!! :3

hehe hi sorry this one took me so long, the first question reminded me to show my wife a song which led to playing video games and listening to music until we realized it was 8pm and we hadnt had dinner and now we're here agfkdkajdkld

1) what song makes you feel better?

ooooh im actually gonna just tell u the song i showed my wife today which is Life You Choose by Yani Mo. i just heard this for the first time like last week while on a walk and it really made my mood brighter then and today too (:

6) say three nice things about yourself (three physical and three non-physical).

ooh okay. three phyical things: i got a FINE ass, my thighs are Meaty (this is a positive), and my hair while definitely dirty still looks cute 😌 for non physical: im a bomb ass cook, my energy lights up rooms frequently and i admire that about myself, and im very resourceful tbh c:

10) what’s something you’re excited for?

MY DOCTOR'S APPOINTMENT THIS WEEK im so excited to put my new confidence to the test and advocate for myself like its not even a joke i am genuinely excited for once to go to the doctor

24) what’s something you do to de-stress?

it kinda depends on the type of stress but i do really love watching very high stimulation media, esp horror movies c:

[epifizz]

Kendime Notlar:

Antik Çin’den filozof Mo-’ti’ sanırım demokrasi savunuculuğunun en radikal örneğidir. Kendisi ilerici kimliği sebebiyle ilkel bir materyalist olarak sınıflandırılsa da bence bu doğru değildir. Platon’un demokrasiyi eleştirdiği ne varsa Mo-’ti’ gerçeklik kurgusunda tam da onu feyz almaktadır. Şöyle demekte kendileri:

“Varlık ve yoklukla ilgili görüşüm halkın gözleriyle kulaklarının varlık ve yoklukla gerçekten yaşadıklarına, yani görülen ve duyulan şeye dayanır.”

Burada baktığımızda duyumcu tavrı maddi olanı esas alır gibi görünse de çoğulculuğun ne denli merkezi olduğunu şuradan takip edebiliriz: “Ataların ve doğanın ruhlarını kabul ediyorum, çünkü halk onları kabul ediyor, kaderin onlara aykırı olabileceğini kabul etmiyorum.”

Mo-’ti’ maddi bir duyumu bulunmasa dahi halk kitlelerinin var saydığı şeylerin gerçekliğin bir sunusu olarak ele alıyor. Belki de bunu kosmo-politan “modern” kurgunun karşısında konumlanan pastoral insanın, kültür gibi doğanın içinde suni şehirli adetlerine daha uzak olmasına yani doğaya daha yakın olmasına dayandırıyordur. Doğaya daha yakın bir bilinç, Zen Budizminde de işlendiği üzere, mantığın kurgularının önkabullerinin, oturmuş yargılarının, belirlenmiş sınırlarının ve kodlamalarının perdesine daha az bürünmüştür ve bu yolla gerçeğin daha duru ve doğrudan algısına daha yakındır.

Günümüzde de bu görüşün kısmi savunucuları bulunmakta aslında. Sosyal medyada pastoral hayatı ve insanı bilgeliği ve mütevaziliği ile övenler doldu. Bu belki şehir hayatının boğucu ve çarpık algılarına karşı bir direniştir ancak şahsen ben bu bilgelik kabulünü de doğru bulmuyorum. Platon’un eleştirdiği gibi halk kitlelerinin doktorun acı ilacına değil, şarlatanın tatlı şifa vaatlerine yöneleceği kanısındayım. Ve kitlelerin bu yönelemi kalpazanlığı hakikat kılmaya yetemez maalesef. Evet belki şehir kültürü içinde doğanın yorumunu yorumlayan, sentezleri sentezleyen, katmanlara katman etleyen ve bu sebeple doğanın gerçeklik formuna mantık arenasında suni katmanlar çekip üretilmiş doğanın üretilmişliği üzerine üreten bir konumdayızdır, gerçeklikten bu açıdan uzaklaşmış olabilir. Öte yandan pastoral insan da bir taşra kültürünün muhafazakar kabullerinin tekrarlarıyla çok katmanlı olmasa da kabuklaşmış bir mantığına sahiptir diyebiliriz. Şehirli belki simülarklar içinde bir gerçeklik üretimi içinde olsa da dinamik bir yaşamdadır, gerçeklik ve kabuller değişir, katmanlar akışkandır ve sert değildir bu yüzden eklemlenerek kompleksleşir. Öte yandan pastoral insanı doğaya yakın saysak da primitif yorumları, kabulleri ve çarpıtmaları olduğunu söylemek durumundayız. Ve bunu en ilkel formunda saysak bile bu primitif kültürel katmanın yüzyıllar ve hatta binyıllar süren yeniden üretim ve tekrarlarıyla ne denli yalıtkan olduğunu da düşünmeliyiz. Ayrıca bu sert kabuğun var olan kabullerin noksanlıklarının da tekrarlara dahil olduğu, boşluklarının da ne denli kemikleştiği unutulmamalıdır. Buradan varmak istediğim bazı konularda manipülasyona ve yönlendirmeye oldukça açık bir mantık çerçevesidir önümüzde olan.

Belki bu noktada ihtiyacımız olan ne birine mutlak övgü ne de diğerine kayıtsız yergidir. Belki ihtiyacımız olan karşıtlık gibi duran bu iki gerçeklik deneyiminin kıyaslar yoluyla bir üçüncüyü tasavvur etmemizi ve kurmamızı sağlayacak olan diyalektik bir eylemdir.

[ramayantika]

Odia mummy while scolding: poda muha, muh re monda pasichi?!, ghoda dimba (dimba means egg) and ghoda is ghoda yani horse

Them: Mo muha ru akadua katha bahar karibuni

*proceeds to baharkao akhadua katha*

[cranejawatimur-vian]

Lihat postingan terbaru Jasa sewa rental alat berat manlift boom lift, scissor lift, sky lift, crane, TMC, telehandler di Google

Jasa sewa rental alat berat manlift boom lift, scissor lift, sky lift, crane, TMC, telehandler di Google: https://posts.gle/L72yby

Jasa rental boom lift 27 meter

Sewa manlift Berat Boom Lift Sky lift Scissor Lift Manlift Lifting Tangga Elektrik di Kawasan Industri Kendal Batang Brebes Cirebon Semarang Demak Kebumen Boyolali Kudus Pati Rembang Sragen Grobogan Kulonprogo Bantul Solo Purbalingga Pekalongan KEK Kawasan Ekonomi Khusus Kendal Kendal Industrial Park Pelabuhan Tanjung Emas Tanjung Adi Soemarmo Ahmad Yani International Airport Kawasan Insdustri Pringapus Bawen Tengaran Susukan Kaliwungu GMI Guna Mekar Indonesia Tambak Kaji Semarang BSB Bukit Semarang Baru City Pandanaran Kawasan Industri Wijaya Kusuma Semarang Jatengland Industrial Park Sayung Karangtengah Kawasan Industri Bawen Ungaran Semarang Jawa Tengah Jawa Timur Jakarta Jawa Barat Bali Indonesia Jakarta Industrial Estate Pulogadung Kawasan Berikat Nusantara Kawasan Industry Terpadu Indonesia Cina Bekasi International Industrial Estate Kawasan Industry SKI Kawasan Industry MOS Purwakarta Suryacipta Industrial Estate Subang Kawasan Industry Sukabumi Sumedang Kawasan Industry Cilacap MM2100 Industrial Town BFIE Bekasi MM2100 Industrial Town MMID Bekasi

Sky lift 15 m sd 50 m

Boom Lift 15 m sd 43 m

Scissor Lift 12 m 14 m 16 m

Crane 3 ton 200 ton

Telehandler 3 ton sd 4 ton

Informasi

Vian

WhatsApp : 081217600858

PT Surya trias gemilang

[adl1bbed]

Bölüm 226: Bir kaza meydana geldi | felaket kapıda

O gece, You vilayeti gözetiminin neden olduğu hasar ve kayıpların özet raporu Sijiu'nun eline ulaştı. Sijiu Chen Chuansi'ya Weiyang Sarayı'na teslim edilmek üzere raporun bir kopyasını çıkarmasını emretti. Raporun aslı doğrulanması için Ceza Bakanlığına, sonra da işaretlenmesi için Baş Katip'e iletildi. En sonunda büyük arşivde mühürlenecekti.

Nangong Sunu, Nangong Shunu ve kalan iki prens Nangong Rang'ın tabutunun başında nöbet tutuyordu. Yas hizmetçileri avluda diz çökmüş vaziyetteydi, yas salonunun yanındaki ikincil odalar ise epey aydınlıktı. Baş Katip, altı Bakan ve Yüce Kurul'un Bakanı telaş içinde bu neticeyle nasıl ilgilenmeleri gerektiğini tartışıyordu. Örneğin: bu ayaklanma halka duyurulmalı mıydı? Ve bu mesele neredeyse bütün imparatorluk ordusunu içine aldığına göre daha detaylı incelenmeli miydi? Tesirini minimum düzeye indirmek adına ne tür bir etkili yöntem seçilmeliydi ve gelecekte bir benzerinin yaşanmasının önüne nasıl geçmelilerdi...?

Chen Chuansi'nın, raporun kopyasını Weiyang Sarayı'na teslim ettiği sırada Nangong Jingnu ve Qi Yan akşam yemeklerini daha yeni yemişlerdi.

Qi Yan özet raporu teslim aldıktan sonra Nangong Jingnu'ya verdi. O ise beraber gözden geçirmeleri için Qi Yan'ı yanına çağırdı.

Bu raporda sadece kabaca yapılmış sayımlar vardı, yani aslında içinde pek bir şey yoktu.

Gerçekte Mo Fei'nin elinde bir imparatorluk emri olmadığından, üç bin You vilayeti askerini ta şehrin dışından getirip zor kullanarak imparatorluk sarayına kadar girmişti. Başkentin en büyük pazar yeri, onların askeriye kampından imparatorluk sarayına en yakındaki patikanın üzerindeydi ve bu yolculuk sırasında devrilen sokak tezgahları sayılamayacak kadar çoktu. Zamanında yoldan çekilemediği için hayatını kaybettiği ya da ayaklar altında çiğnenerek öldüğü bildirilen yüz kadar halktan insan vardı. Bu sayıya yaralılar dahil değildi.

Bunun ardından Mo Fei devriye muhafızlarıyla doğrudan bir çatışmaya girerek devriye taburundan olan otuz kişilik küçük bir birliği yok etmişti...

Sonrasında saray kapılarının çevresinde bulunan muhafızlarla da çatışma yaşanmıştı. On altı muhafız öldürülmüştü. Dört saray hizmetçisi ve iki hadım da yoldayken kazara öldürülmüştü. Mo Fei Ganquan Sarayı'na girdiğinde üç bin zırhlı süvariyi kademe kademe hücuma geçirmişti. İmparatorluk askerleri arasındaki kazazedelerin sayısı beş yüzün üstüne çıkmıştı. Tam sayı henüz hesaplanıyordu...

Ve bu üç bin zırhlı süvari belirli bir yıkıcılık düzeyine sahipti. Yolda giderken onların yüzünden hasar gören üsler, çatlayan taş levhalar ve çizilen karolar sayılamazdı bile.

Maliye Bakanı ve iç meclis ortaklaşa bir tahminde bulundu. Şimdilik imparatorluk ordusundaki kazazedeler bir kenarda dursa, halktan insanlara verilecek teselli parası kişi başına dört liang gerektirecekti. Her tezgah iki liang olarak sayılsa, en azından bin liang gümüş gereksinimi ederdi. Daha buna yaralı halktan insanlar için olan tazminat dahil değildi.

Savaşta ölen otuz devriye muhafızından oluşan küçük birlik için, herkese on liang teselli parası verilebilmesi adına üç yüz lianga ihtiyaç vardı.

Saray kapılarındaki on altı muhafız için, kişi başına yirmi liangdan hesaplandığında toplam üç yüz yirmi liang ediyordu.

Saray hizmetçileri ve hadımlar ömürlük bir anlaşma imzalamış olurlardı, bu yüzden onlar şimdilik bir kenarda durabilirdi.

Fakat zarar gören saray odası ve yol yüzeylerinin onarım ücretleri en az on bin liang gerektirecekti.

Gelgelelim bu özet raporu okuduktan sonra Nangong Jingnu ve Qi Yan tamamen farklı iki probleme kafa yormaya başladı.

Qi Yan kaşlarını çattı ve mırıldandı, "You vilayeti görevlileri mi fazla vahşi yoksa devriye muhafızları mı savaşta fazla kabiliyetsiz? Mo Fei sadece üç bin zırhlı süvariye önderlik ediyordu fakat ta şehrin dışından gelip herhangi bir direnişle karşılaşmadan doğruca yasaklı sarayın en derin kısmına dalmayı başarabildi mi yani?"

Qi Yan çok huzursuz hissediyordu. Başkentin savunmasının gerçekte bu kadar zayıf olduğunu asla tahmin edemezdi. İmparatorluk sarayı Göğün Oğlu'nun yaşadığı yerdi, fakat ciddi ciddi üç bin kişinin tek bir asker bile kaybetmeden içeri dalmasına izin verilmişti. Koruma amacıyla burada olmaları ne büyük şanstı. İsyancı konumunda olsalardı Nangong Jingnu'nun başı çoktan gövdesinden ayrılmış olabilirdi.

Qi Yan başını çevirip Nangong Jingnu'ya baktı. Onun da kaşlarını çatmakta olduğunu görünce ne hakkında düşündüğünü merak etti.

Qi Yan'ın kalbi büyük bir ikilemdeydi. Merak ediyordu, bu You vilayeti askerleriyle Çimenli Ovaların Bayin'in önderliğindeki zırhlı süvarilerinden hangisi üstün gelirdi?

Her ne kadar Wei Krallığı geçmişte Çimenli Ovaları bozguna uğratmış olsa da, Anujin faydacı biriydi. Çimenli Ovalar ordusu on yıldan fazla süren dinlenme ve eğitimin ardından bir zamanlar Wei Krallığı tarafından kullanılan silahları ve oluşumları çoktan kavramıştı. Anujin ile Bayin'in hâlâ bir hamlede bulunmamış olmasının sebebi ilk olarak Qi Yan'ın burada arabuluculuk etmesiydi ve ikinci olarak Tuba kabilesinin ve hatta tüm Çimenli Ovaların üzerinde geçmeyen, o malum savaştan kalmış bir gölgenin durmasıydı.

Fakat... bu dehşet denen şey, insanların kalplerindeki uyumakta olan ve canlı gibi duran bir kaplandı sadece. Bunun gerçek bir vahşi kaplan mı yoksa sadece kağıttan bir kaplan mı olduğunu öğrenmek, bir denemeye bakardı. Eğer Çimenli Ovalar, Wei Krallığı'ndaki yerel birliklerin aslında tek bir darbeye bile dayanamayacak kadar zayıf olduğunu öğrenirse fırsattan istifade edip öylece ayaklanma çıkarır mıydı?

Qi Yan'ın kalbinde, Çimenli Ovaların intikamı alınmış sayılırdı. Nangong Rang çoktan ölmüştü ve kalan imparatorluk mirasçılarının ölümü de an meselesiydi. Fakat Qi Yan açıkça biliyordu ki gerçekte Bayin ve Xiao-Die öyle düşünmüyordu. Onların hedefi Wei Krallığı'nın saltanatını komple devirmek ve Wei Krallığı halkının da köleliğin tadına bakmasını sağlamaktı.

Ayrıyeten... imparatorluk sarayında aylardır çıt çıkarmadan duran bir Jiya vardı. Bu haberi dışarıya sızdıracak mıydı?

Maskeli kişi hâlâ karanlıkta saklanıyor, Wei Krallığı'na ölümcül darbeyi vurmak için en iyi fırsatı bekliyordu.

Dışarıdan bakılınca Nangong Jingnu tamamen avantajlı konumdaydı. Tahta çıkması an meselesiydi.

Fakat Qi Yan biliyordu ki asıl tehlike bunun ardından gelecek olandı. Hatta Qi Yan'ın kendi elleriyle ektiği, kendi kendine gelişen, patlamak için fırsat kollayan bir felaket nedeni de buna dahildi.

Qi Yan'ın aklı karmakarışıktı ve kalbi kızgın yağla dolu bir tavaya atılmış gibi hissediyordu. Gördüğü kabusun, gözlerinin önünde Nangong Jingnu'nun gülümseyerek çoktan bir ateş denizine dönmüş olan saray odasına atladığı o kabusun gerçeğe dönüşmesinden korkuyordu.

Lakin... Çimenli Ovaların yetimi ve Chengli kabilesinde şu anki neslin Kağan'ı olarak Qi Yan'ın, Çimenli Ovaları terk ettiği anlamına gelen şeyler yapmaya izni yoktu.

Qi Yan ağzını bir miktar açtı, fakat tek bir kelime bile edemedi.

Nangong Jingnu nihayet düşüncelerinden sıyrıldı. Hafif bir iç çekti, ardından zayıfça şöyle dedi, "Can kayıpları için verilenin aynı teselli parası olmasına rağmen neden halktan insanların hayatı sadece dört liang ederken devriye muhafızlarının hayatları on liang ediyor ve imparatorluk sarayı muhafızlarınınki yirmi liang ederken hadımlarla saray hizmetçilerine tek bir bozuk para bile verilmiyor?"

Qi Yan bir anlığına şaşıp kaldı. Nangong Jingnu'nun onca zamandır sırf bu türden bir probleme kafa yormak için sessiz kalacağı, aklına gelmezdi.

Qi Yan kalbindeki histen daha da hoşnutsuz oldu; bakış açıları farklı dallara ayrılmıştı. Nangong Jingnu'nun işin bu boyutunu düşünmeye yetecek kadar parlak zekalı olmayışından değildi fakat Nangong Jingnu'nun aklında halktan insanlar ve krallık varken Qi Yan'ın aklında uğursuz komplolar ve entrikalar duruyordu.

Nangong Jingnu'ya bakarken Qi Yan'ın gözleri giderek odağını yitirdi. Bir zamanlar, hayatlarının bir döneminde el ele yürümüşlerdi. Nangong Jingnu şimdi bir kelebek olup kozasından çıkmış, güneş ışığının tadını çıkarırken onun... karanlıktan çıkabilme şansı yoktu.

Nangong Jingnu: "Qi Yan?"

Qi Yan: "Mm?"

Nangong Jingnu: "Sana bir şey sordum~?"

Qi Yan sessizce iç geçirdi, "Bu dünya... çeşitli mertebelerle ve rütbelerle sınıflandırılmış bir dünyadır. Meclis de teselli parasını bu normlara göre veriyor. Halktan insanların teselli parası için bir yılda toplanan vergi geliri, askerlerinki için ise aldıkları maaş baz alınıyor." Bu cümleyi dile getirdikten sonra Qi Yan'ın bakışlarına bir miktar keyifsizlik akın etti, fakat Nangong Jingnu bunu fark etmedi.

Nangong Jingnu: "Neyse, bu seferki teselli parası Maliye Bakanlığının belirlediği standarda göre verilsin artık. Ben tahta... Gelecekte tekrardan telafi edilebilir."

Qi Yan masanın üzerindeki parşömeni yuvarlayarak kapattı, ardından kenardaki maltıza attı, "Ekselanslarının böyle bir şeyden kurtulması daha iyi olur. Bir prensesin görebileceği bir şey değil bu."

Nangong Jingnu: "Vakit geç oldu, erkenden gidip dinlenmelisin. Ben İmparator babamın yanında durmak için Ganquan Sarayı'na gideceğim."

Qi Yan: "O halde ben de Ekselanslarıyla geliyorum."

Nangong Jingnu'nun gözlerinde sevgi dolu bir ifade belirdi ve Qi Yan'ın elini tutarak nazikçe pazarlığa girişti, "Dışarısı karanlık, senin için zor olur. Ve üstelik bugün sıkı çalıştın, güzelce dinlen. Yarın sabah tekrar gelebilirsin, olur mu?"

Qi Yan'ın başını sallayarak kabul etmekten başka şansı kalmadı. Nangong Jingnu'yu yatak odasının kapısına kadar geçirdi, ardından You vilayeti askerleri eşliğinde uzaklaşıp gece karanlığına karışana dek arkasından baktı.

... ...

Nangong Jingnu gittiği gibi yatak odasının kapısı tıklatıldı.

Qi Yuxiao gün boyunca bir şok halindeydi, bu yüzden o gece kabus görmüştü. Qi Yan'ın yanına gitmek istediği için yaygara çıkararak ağlamış, bu nedenle saray hizmetçilerinin Qi Yuxiao'yu buraya getirmekten başka şansı kalmamıştı.

Qi Yuxiao Qi Yan'ın kollarına atıldı. Gözlerinde yaşlarla, yapışkan bir ses tonuyla, "Baba," diye seslendi.

Saray hizmetçisi eğilerek saygısını sunduktan sonra özür diledi, "Lord Fuma'ya bildiriyorum, prenses bir kabus gördü, biz hizmetçiler onu hiçbir şekilde sakinleştiremedik..." Saray hizmetçisi bunu derken o ortamı incelemişti. Orada Nangong Jingnu'yu göremeyince zorlanarak, "Belki de bu hizmetçi Lord Fuma'nın istirahatini bölmemek için prensesi geri götürmelidir," dedi.

Wei Krallığı erkekler ve kadınlar arasındaki ayrıma vurgu yapardı. Bir baba-kızın bile biraz mesafeli olması gerekirdi.

Fakat, Qi Yuxiao bunu bilmiyordu. Kollarını öylece Qi Yan'ın boynuna dolamış, bırakmayı reddediyordu, "Ben gitmiyorum, babamın yanımda durmasını istiyorum."

Qi Yan Qi Yuxiao'nun sırtını sıvazladı ve yumuşak bir tonda, "Gitme o halde, baban burada," dedi.

Qi Yuxiao uysal bir şekilde "mm" dedi, sonra da tekrar yaygara çıkarmadı. Fakat küçük kolları hâlâ hiç gevşemeden sımsıkı Qi Yan'ın boynuna sarılıydı.

Qi Yan saray hizmetçisine döndü, "Ekselansları Ganquan Sarayı'na gitti. Yuxiao bugün büyük bir şok geçirdi. Şu an alışılmadık bir dönemdeyiz ve ana oda her zaman ikincil odadan daha güvenli olur, bu yüzden Yuxiao bu gecelik burada kalsın. Sen yan odada uyuyabilirsin, Yuxiao'nun bir şeye ihtiyacı olursa sana seslenirim."

Saray hizmetçisi: "Anlaşıldı."

Qi Yan Qi Yuxiao'yu yatağa yatırdı ve bir battaniye daha çıkararak onun üzerine örttü. Ona battaniyenin üstünden sarılırken teskin etmek için hafifçe vurdu, "Uyu hadi, baban burada."

... ...

Nangong Jingnu Ganquan Sarayı'na vardığında nihayet meydana gelen başka bir önemli meseleyi daha öğrendi.

Nangong Da'nın cesedi çoktan götürülmüştü, fakat avluda duran ve üzeri beyaz kumaşla örtülmüş bir ceset daha vardı.

Nangong Jingnu: "Bu...?"

Nangong Sunu'nun yüzünde bakılması güç bir ifade vardı. Nangong Jingnu'yu kenara çekti, ardından kısık sesle şöyle dedi, "Daha yeni bulundu. Efendi Lu saraydan ayrıldığında imparatorluk askerleriyle karşılaşmış ve sert bir çatışmada can vermiş. Vekil General Liu Ziyu de ağır yaralanmış. İmparatorluk doktorları ona acil müdahalede bulunuyor fakat o da..."

Nangong Jingnu neye uğradığını şaşırmıştı, "Ne dedin sen?"

Nangong Sunu: "Mahvolmuş. Her yanı berbat durumda."

Lu Zhongxing'in ölümü, hiç kimsenin tahmin etmediği bir şeydi. Nangong Jingnu'nun kafa derisine dalga dalga karıncalanma hissi geldi.

Nangong Jingnu'nun anılarında Lu Zhongxing askeri alanda üst seviye bir yeteneğe sahipti. Zamanında Nangong Jingnu'nun kişisel korumasıydı ve on kişiye karşı bir düelloya çıkacak cesarete sahipti.

Nangong Jingnu başını çevirip o tarafa doğru baktı. Beyaz kumaşın orta kısmında, Lu Zhongxing'in general göbeği yüzünden oluşan küçük bir çıkıntı vardı. Nangong Jingnu Lu Zhongxing'in cesedinin yanına geldi ve beyaz kumaşın bir köşesini kaldırdı. Kumaşın altındaki insanı gören Nangong Jingnu ani bir nefes çekti.

Lu Zhongxing'in yüzü çaprazlamasına vahşi bir yara bırakarak kesilmişti. Eti ters yüz olmuştu ve açıklık olan kısmının rengi solmuştu. Yüzünün şekli bile değişmişti.

Nangong Jingnu onun yüz hatlarını ayırt etmeye çalıştı ama ne kadar denerse denesin anılarındaki o çehreyle bağdaştıramadı. Nangong Jingnu transa geçmiş gibiydi... Demek artık herkes büyümüştü. Lu Zhongxing artık geçmişteki o şen şakrak genç değildi.

Nangong Jingnu bir miktar karanlık bir ruh haline bürünmüştü, fakat bu sırf Lu Zhongxing ile birlikte büyüdüğü için değildi. En önemlisi de: Komutan olarak Lu Zhongxing'in ölümü askeri görevlileri öndersiz bırakırdı. Üç kız kardeş nihayet Lu Zhongxing'i onlarla beraber Nangong Da'ya karşı çıkmaya ikna etmişti, fakat onun ölümünü takiben bu güçlü sütun da çökmüştü. Artık Nangong Jingnu'nun tarafında askeri görevliler zümresiyle iletişim kurmak için bir köprü kalmamıştı...

Komutan olarak durumu kontrol altına alacak olan Lu Zhongxing yokken eğer askeri görevliler bir kadın imparatorun tahta geçmesini kabul etmezse, işte o zaman... tüm Wei Krallığı daha önce görülmemiş bir felaketle karşı karşıya kalacaktı!

***

[fortunetellersdilettante]

PRIV8- Nú kanst tú bíða alt lívið og undrast Nær tað fer at koma, ella hvar tað hevur verið Tú/hevur/hava kanska fingið hjartasorg Nakrar ferðir fyrr í tíðini Varir ongantíð so sterkur sum hann plagdi Tað kennist ikki so gott, sum tað plagdi fyrr Og alt tað, tú plagdi at siga Ting, tú plagdi at gera, fóru beint út um dyrnar Ooh, ikki longur fert tú at vera tann Hatta er tað, tú sigur øllum rundan um teg Men tú veitst, at tey hava hoyrt alt fyrr Hvat meira kanst tú siga? Tá kærleiki ikki loyvir tær, far avstað (tá kærleiki) Og tú kanst ikki hjálpa, hvørjum tú elskar (kanst bara ikki hjálpa hvørjum tú elskar) Og tú finnur teg sjálvan/sjálva at geva tað burtur Tá tú heldur, at tú ert forelskaður, ooh, tí Eg vil fegin vera tann, sum tú trýr Í hjarta tínum er sent frá, sent úr himli (sent úr himli) Har er eitt petti av mær, sum fer, tá tú ert farin Tí at tú ert sendur frá (sendur úr himli, ooh, orsøk) Eg vil fegin vera tann, sum tú trýr Í hjarta tínum er sent frá (sent úr himli) Og tað er eitt petti av mær, sum fer, tá tú ert farin Tí tú ert sendur frá

priv8-oqo sa rawa mo waraka na nomu bula taucoko ka vakasamataka tiko Ni sa na yaco mai se na vanua sa tu kina De dua sa kavoro na yalomu Ena vica na gauna sa oti Sega ni kaukauwa me vaka e liu E sega ni vinaka me vaka e liu Kei na veika kece o dau tukuna Na veika o dau cakava, lako sara ga yani ki tautuba Ooh, ko na sega tale ni dua Oqori na ka o tukuna vei ira kece era tu wavoliti iko Ia o kila ni ra sa rogoca kece oti Na cava tale o rawa ni kaya? Ni sega ni vakatara vei iko na loloma, lako tani (ni ko loloma) Ka sega ni rawa ni o vukea o cei o lomana (e sega ni rawa ni vukea o cei o lomana) Ka raica ni o sa solia yani Ni o, nanuma ni o sa loloma, ooh, 'baleta Au vinakata me'u dua o vakabauta Sa talai mai na yalomu, ka talai mai lomalagi (sa talai mai lomalagi) E dua na tiki ni noqu bula ni ko sa yali Baleta ni o sa talai mai (talai mai lomalagi, ooh, 'baleta) Au vinakata me'u dua o vakabauta Sa talai mai na yalomu (sa talai mai lomalagi) Ka dua na tiki ni noqu bula ni ko sa yali Baleta ni o sa talai mai

priv8- Nyt voit odottaa koko elämäsi ihmetellen Milloin se tulee tai missä se on ollut Olet ehkä särkenyt sydämesi Muutaman kerran menneisyydessä Ei koskaan kestä niin vahvana kuin ennen Se ei tunnu yhtä hyvältä kuin ennen Ja kaikki asiat, joita sanoit Asiat, joita teit ennen, menivät suoraan ulos ovesta Ooh, et enää ole se yksi Sen kerrot kaikille ympärilläsi Mutta tiedät, että he ovat kuulleet kaiken ennenkin Mitä muuta voit sanoa? Kun rakkaus ei salli sinua, kävele pois (kun rakkaus) Ja et voi auttaa ketä rakastat (et vain voi auttaa ketä rakastat) Ja huomaat antavasi sen pois Kun luulet olevasi rakastunut, ooh, koska Haluan olla se, johon uskot Sydämessäsi on lähetetty, lähetetty taivaasta (lähetetty taivaasta) Minussa on pala, joka lähtee, kun olet mennyt Koska sinut on lähetetty (lähetetty taivaasta, ooh, 'syy) Haluan olla se, johon uskot Sydämessäsi on lähetetty (lähetetty taivaasta) Ja siellä on pala minua, joka lähtee, kun olet mennyt Koska sinut lähetetään lähettäjältä

Priv8- Agora podes esperar toda a túa vida preguntándote Cando vai vir ou onde estivo É posible que teñas o corazón roto Algunhas veces no pasado Nunca dura tan forte como adoitaba Non se sente tan ben como antes E todas as cousas que adoitabas dicir Cousas que adoitabas facer, saíu ben pola porta Ourense, xa non serás o único Iso é o que lle dis a todos os que te rodean Pero xa sabes que o escoitaron todo antes Que máis se pode dicir? Cando o amor non te deixe, marcha (cando ama) E non podes axudar a quen amas (simplemente non podes axudar a quen amas) E te atopas regalando Cando ti, pensas que estás namorado, ooh, 'causa Eu quero ser o que cres No teu corazón é enviado desde o ceo, enviado desde o ceo (enviado desde o ceo) Hai un anaco de min que marcha cando fuches Porque es enviado desde (enviado desde o ceo, ooh, 'causa) Eu quero ser o que cres No teu corazón é enviado desde (enviado desde o ceo) E hai un anaco de min que marcha cando fuches Porque te envías desde

priv8- kati osobola okulinda obulamu bwo bwonna nga weebuuza Bwe kiba kigenda okujja oba gye kibadde Oyinza okuba ng'omutima gwo gumenyese Ebiseera ebitonotono mu biseera ebyayita Never last as strong as it used Siwulira bulungi nga bwe kyali edda Era byonna bye wayogeranga Ebintu bye wakolanga, byafulumanga butereevu Ok bye bye no more you's gonna be the one Ekyo ky'ogamba buli muntu akwetoolodde Naye okimanyi nti byonna baabiwulirako. Kiki ekirala ky'oyinza okwogera? Okwagala bwe kutakuleka, tambula (ng'okwagala) Era tosobola kuyamba muntu gw'oyagala (naye tosobola kuyamba gw'oyagala) Era weesanga ng'ogaba Bw'oba oyagala, ooh, 'cause Njagala obeere oyo gw'okkiririzaamu Mu mutima gwo mwe mutumibwa okuva mu ggulu(okuva mu ggulu) Waliwo ekitundu ku nze ekivaako ng'ogenze Kubanga otumibwa okuva mu ggulu,* Njagala obeere oyo gw'okkiririzaamu Mu mutima gwo mwe mutumibwa okuva (okuva mu ggulu) Ate waliwo n'ekitundu wandivaayo ng'ogenze Kubanga otumibwa okuva

priv8- Jetzt kannst du dein ganzes Leben warten und dich wundern Wann es kommen wird oder wo es war Vielleicht ist dir das Herz gebrochen worden In der Vergangenheit einige Male Hält nie mehr so stark wie früher Es fühlt sich nicht mehr so gut an wie früher Und all die Dinge, die du früher gesagt hast Dinge, die man früher gemacht hat, gingen direkt aus der Tür Ooh, du wirst nicht mehr derjenige sein Das erzählst du allen um dich herum Aber du weißt, dass sie das alles schon einmal gehört haben Was soll man noch sagen? Wenn die Liebe dich nicht lässt, geh weg (wenn die Liebe) Und du kannst nicht helfen, wen du liebst (kannst einfach nicht helfen, wen du liebst) Und du ertappst dich dabei, wie du es verschenkst Wenn du denkst, du bist verliebt, ooh, denn Ich möchte derjenige sein, dem du glaubst In deinem Herzen ist gesandt, gesandt vom Himmel (gesandt vom Himmel) Es gibt einen Teil von mir, der geht, wenn du gegangen bist Weil du gesandt bist (vom Himmel gesandt, ooh, weil) Ich möchte derjenige sein, dem du glaubst In deinem Herzen ist gesandt vom Himmel Und es gibt einen Teil von mir, der geht, wenn du gegangen bist Weil Sie von

Priv8- tora mporeite na perimenete whole sas to zoi anarotieste pote t erthei a pou itan mporei na echete ragisei tin kardia sas merikes fores sto parelthon pote den diarkei toso dynata osho palia den esthanetae toso kala osho prima kai wholly white pou synethizes na lesch pragmata pou synethizes na kanis, pigainan kateytheian exo apo tin porta aux, den t eisai pia esi iii enas auto lete so olous gyro sas allow xerete what ta echun akousei wholly prima ti allo mporeite na peite; otan iii agapi den so afinei, fyge (otan agapas) kai den mporeis na boetheses auton pou agapas (apla den mporeis na boetheses auton pou agapas) kai pianis ton eayto shu na to charizeis otan nomizeis what eisai eroteumenos, och, giati thelo na eimai its pou pisteuis steni kardia sas stellnetai, apostelletai apo ton ourano (apostelletai apo ton ourano) yparchei ena kommati mou pou pheygei otan efyges epeidi esti stalmenoi apo (stalmenoi apo ton ourano, aux, aetia) thelo na eimai its pou pisteuis steni kardia sas apostelletai apo (apostelletai apo ton ourano) kai yparchei ena kommati mou pou pheygei otan fygeis epeidi sas stelnoun apoPriv8- Τώρα μπορείτε να περιμένετε όλη σας τη ζωή αναρωτιέστε Πότε θα έρθει ή πού ήταν Μπορεί να έχετε ραγίσει την καρδιά σας Μερικές φορές στο παρελθόν Ποτέ δεν διαρκεί τόσο δυνατά όσο παλιά Δεν αισθάνεται τόσο καλά όσο πριν Και όλα αυτά που συνήθιζες να λες Πράγματα που συνήθιζες να κάνεις, πήγαιναν κατευθείαν έξω από την πόρτα Ω, δεν θα είσαι πια εσύ ο ένας Αυτό λέτε σε όλους γύρω σας Αλλά ξέρετε ότι τα έχουν ακούσει όλα πριν Τι άλλο μπορείτε να πείτε; Όταν η αγάπη δεν σε αφήνει, φύγε (όταν αγαπάς) Και δεν μπορείς να βοηθήσεις αυτόν που αγαπάς (απλά δεν μπορείς να βοηθήσεις αυτόν που αγαπάς) Και πιάνεις τον εαυτό σου να το χαρίζεις Όταν νομίζεις ότι είσαι ερωτευμένος, ωχ, γιατί Θέλω να είμαι αυτός που πιστεύεις Στην καρδιά σας στέλνεται, αποστέλλεται από τον ουρανό (αποστέλλεται από τον ουρανό) Υπάρχει ένα κομμάτι μου που φεύγει όταν έφυγες Επειδή είστε σταλμένοι από (σταλμένοι από τον ουρανό, ω, αιτία) Θέλω να είμαι αυτός που πιστεύεις Στην καρδιά σας αποστέλλεται από (αποστέλλεται από τον ουρανό) Και υπάρχει ένα κομμάτι μου που φεύγει όταν φύγεις Επειδή σας στέλνουν από

priv8- ახლა თქვენ შეგიძლიათ დაელოდოთ თქვენს მთელ ცხოვრებას გაინტერესებთ კჲდა ღვ ეჲიევ თლთ კყევ ვ ბთლა. თქვენ შეიძლება გული გაგიტეხათ რამდენჯერმე წარსულში არასოდეს გაგრძელდეს ისეთი ძლიერი, როგორც ადრე ეს არ გრძნობს თავს ისე კარგად, როგორც ადრე და ყველაფერი, რასაც ადრე ამბობდით ის, რასაც ადრე აკეთებდით, პირდაპირ კარიდან გავიდა ოჰ, აღარ იქნები ის, ვინც ეს არის ის, რასაც თქვენ გარშემო ყველას ეუბნებით მაგრამ თქვენ იცით, რომ მათ ეს ყველაფერი ადრე მოისმინეს კიდევ რა შეგიძლიათ თქვათ? როდესაც სიყვარული არ მოგცემთ, გაისეირნეთ (როდესაც სიყვარული) და თქვენ არ შეგიძლიათ დაეხმაროთ ვის გიყვართ (უბრალოდ ვერ დაეხმარები მათ, ვინც გიყვართ) და თქვენ აღმოჩნდებით, რომ მას აძლევთ კჲდარჲ მთჟლთქ, ფვ ჟთ გლძბვნ, ჱაღჲრჲ მინდა ვიყო ის, ვინც გჯერა თქვენს გულში იგზავნება ზეციდან (ზეციდან გამოგზავნილი) თმა ოაპფვ ჲრ მვნ, კჲირჲ ჟთ რპყდნალ, კჲდარჲ ჟთ რპყდნალ. იმიტომ, რომ თქვენ გამოგზავნილი ხართ (გამოგზავნილი ზეციდან, ოჰ, 'მიზეზი) მინდა ვიყო ის, ვინც გჯერა თქვენს გულში იგზავნება (ზეციდან გამოგზავნილი) და არის ჩემი ნაჭერი, რომელიც ტოვებს, როდესაც წავიდა ჱაღჲრჲ ჟთ თჱოპარვნ ჲრ

priv8- maintenant vous pouvez attendre toute votre vie en vous demandant Quand il va venir ou où il a été Vous avez peut-être le cœur brisé À quelques reprises dans le passé Ne durent jamais aussi fort qu’avant Il ne se sent pas aussi bien qu’avant Et toutes les choses que vous aviez l’habitude de dire Les choses que vous aviez l’habitude de faire, sont allées directement à la porte Ooh, plus tu ne seras celui C’est ce que vous dites à tout le monde autour de vous Mais vous savez qu’ils ont déjà tout entendu Que pouvez-vous dire de plus ? Quand l’amour ne vous laissera pas, éloignez-vous (quand l’amour) Et vous ne pouvez pas aider qui vous aimez (juste ne peut pas aider qui vous aimez) Et vous vous retrouvez à le donner Quand vous, pensez que vous êtes dans l’amour, ooh, 'cause Je veux être celui que vous croyez Dans votre cœur est envoyé de, envoyé du ciel (envoyé du ciel) Il y a un morceau de moi qui part quand vous êtes parti Parce que vous êtes envoyé de (envoyé du ciel, ooh, 'cause) Je veux être celui que vous croyez Dans votre cœur est envoyé de (envoyé du ciel) Et il y a un morceau de moi qui part quand vous êtes parti Parce que vous êtes envoyé de

priv8- maintenant vous pouvez attendre toute votre vie en vous demandant Quand ça va venir ou où ça a été Vous avez peut-être le cœur brisé Quelques fois dans le passé Ne dure jamais aussi fort qu’avant Je ne me sens plus aussi bien qu’avant Et toutes les choses que tu disais Les choses que vous aviez l’habitude de faire, sont sorties tout de suite Ooh, tu ne seras plus le seul C’est ce que vous dites à tout le monde autour de vous Mais vous savez qu’ils ont déjà tout entendu Que pouvez-vous dire de plus ? Quand l’amour ne te laisse pas faire, éloigne-toi (quand l’amour) Et vous ne pouvez pas aider qui vous aimez (vous ne pouvez tout simplement pas aider qui vous aimez) Et vous vous retrouvez à le donner Quand tu penses que tu es amoureux, ooh, parce que Je veux être celui en qui tu crois Dans ton cœur est envoyé de, envoyé du ciel (envoyé du ciel) Il y a une partie de moi qui part quand tu es parti Parce que tu es envoyé de (envoyé du ciel, ooh, parce que) Je veux être celui en qui tu crois Dans ton cœur est envoyé de (envoyé du ciel) Et il y a une partie de moi qui part quand tu es parti Parce que vous êtes envoyé de

priv8- ngayon maaari mong maghintay ang iyong buong buhay nagtataka Kailan ito darating o saan ito napunta Maaaring nakuha mo ang iyong puso na nasira Ilang beses sa nakaraan Hindi kailanman tumatagal ng kasing lakas tulad ng dati Hindi na kasing ganda ng pakiramdam tulad ng dati At lahat ng mga bagay na dati mong sinasabi Mga bagay na dati mong ginagawa, lumabas agad sa pinto Ooh, hindi na ikaw ang magiging Yan ang sinasabi mo sa lahat ng tao sa paligid mo Pero alam mo bang narinig na nila ang lahat ng ito Ano pa ang masasabi mo Kapag ang pag ibig ay hindi ka papayagan, lumayo (kapag ang pag ibig) At hindi mo matutulungan kung sino ang mahal mo (hindi lang makatulong sa taong mahal mo) At natagpuan mo ang iyong sarili na nagbibigay ito ang layo Kapag ikaw, akala mo in love ka, ooh, 'pag Gusto kong maging ang pinaniniwalaan mo Sa puso mo'y sinugo mula sa, sinugo mula sa langit (sinugo mula sa langit) May isang piraso ng akin na umalis kapag nawala ka Dahil ikaw ay isinugo mula sa (ipinadala mula sa langit, ooh, 'pagkat ) Gusto kong maging ang pinaniniwalaan mo Sa puso mo'y isinugo mula sa (sinugo mula sa langit) At may isang piraso ng akin na umalis kapag nawala ka Dahil ikaw ay ipinadala mula sa

[cupids-chamber]

— taglist 2 ♡ ; @shan-jia-mo-li , @yevenly , @phiikichi , @xmoogx , @celestisnothere , @vampwiire , @fluffimemes , @sketchy-owl , @mscarterakaviola98 , @batknot , @sn00zl4x , @lemonmoonmochi , @thespiderinyourroom , @probablynoposts , @kyraxiyn , @ieles-hora , @julietdelamare , @lechuko , @borlining , @mscarterakaviola98 , @java-lava , @yani-dere , @jenthentic , @freddiefunky , @idontwantoeatspicy , @mi-kage , @toastedpain , @serenareiss , @nothingfuninthislife , @prettyinblack231 , @kaechannn , @somany-fandoms-solittle-time , @rei1iiii , @emogaybitvhxoxo , @minkyungseokie , @stupidsimp , @uniquetravelerone , @speedyalphaca , @yell0wdreams , @poorunfortunatesimp , @sugarrush-blush , @cloudyheartinstatution , @mossygremlinchild

— THE CONCUBINE GAME !! ♡. Synposis ; After many months of persuading, the emperor, Y/N L/N had finally agreed to take in a select few concubines and consorts—not an official partner.. but concubines. This caused an uproar in court; however the emperor promised to choose an official partner; amongst the crowd of concubines and consorts.. Who will the emperor choose?

— Themes ; Harem / historical au , Twisted wonderland , multiple characters x reader , royalty au , includes rsa + yuuka/yuuken. ♡ . • . will contain suggestive themes.

ꕟ Notes ; I'll try to research for this but I really just want to experiment around with this, I have an idea in mind for the plot and this may go on for quite a few parts, so prepare for a long read. This isn't a smau, since phones didn't exist back then.

ꔁ Profiles ; Harem entries ; Accepted reports ; To be confirmed ; ♡

ꔞ , Chapter 0 ; Tbh...

ꔞ , Chapter 1 ; Tbh...

ꔞ , Chapter 2 ; Tbh...

ꔞ , Chapter 3 ; Tbh...

ꔞ , Chapter 4 ; Tbh...

ꔞ , Chapter 5 ; Tbh...

— taglist ♡ ; @corvids-treasure-box , @queerlordsimon , @treytheslay , @syl-lithy , @liris--noir , @dxmoness , @oogly-oogly , @ravenlking ,@sarah22447 , @merurishi , @gyarunie , @nerdy-simp-7120 , @love-sicklesbian , @islander-posts , @the-dumber-scaramouche , @lunavixia , @senpaiofotome , @sophiethewitch1 , @voasprofile , @dotster001 , @aviagax , @eriislost , @twst-writer , @the-fox-of-the-eclipse , @yandere-kou , @achy-boo , @deathbunnyluv , @despairingy-obsessed , @tiyoin , @mirai-in-the-headspace , @novaloptr , @rose-the-witch1 , @kazusardines , @silvery-stars-above , @aromantic-disaster , @alby-rei , @doomcandy , @shionin ,

♡ . Ask to be tagged... (If you don't see yourself up here, I cant tag you)

© cupids-chamber, do not repost, plagiarize, translate, or adapt my work without prior permission and or confirmation.

[dokumtek]

Sfero Demirin Kimyasal Özellikleri Nelerdir?

Sfero demirin kimyasal özellikleri; sfero demirin mekanik özellikleri, ısıl işleme yanıtı ve döküm işlemi sırasındaki davranışını belirler. Sfero (nodüler) demir, dökme demirin bir türüdür ve genellikle yüksek mukavemet, dayanıklılık ve dökülebilirlik özellikleriyle tanınır. Sfero (nodüler) demir, dökme demirin bir türüdür ve genellikle yüksek mukavemet, dayanıklılık ve dökülebilirlik özellikleriyle tanınır. Kimyasal olarak, sfero demirin ana özellikleri şunlardır: - Karbon (%C): Sfero demirin karbon içeriği genellikle düşüktür, genellikle %3,0'ın altındadır. Düşük karbon içeriği, dökme demirin mukavemetini arttırırken, kırılganlığını azaltır. - Silikon (%Si): Silikon, dökme demirde istenmeyen grafit oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Sfero demirin silikon içeriği genellikle %1,8 ila %3 arasındadır. - Manganez (%Mn): Manganez, sfero demirin mukavemetini arttıran bir katkı maddesidir. Genellikle %0,2 ila %1 arasında manganez içeriğine sahiptir. - Fosfor (%P) ve Kükürt (%S): Sfero demirin genellikle düşük fosfor (%0,1'den az) ve düşük kükürt (%0,03'ten az) içeriğine sahip olması tercih edilir. Bu, dökme demirin mekanik özelliklerini iyileştirir ve işlenebilirliğini arttırır. - Nikel (%Ni), Bakır (%Cu), Molibden (%Mo) gibi diğer elementler: Bazı durumlarda, sfero demire bu gibi elementler eklenerek özel mukavemet ve ısıl işlem özellikleri elde edilebilir. Bunlar, özellikle yüksek performanslı uygulamalarda kullanılan alaşımlı sfero demirlerde bulunabilir.  Gri veya dövülebilir demirden daha iyi mekanik özelliklere sahip bir demir meydana getirmek için uğraşırken, demir döküm için bir magnezyum (bakır-magnezyum alaşımı) ilavesi yapıldı. Elde edilen dökümler pul değil, neredeyse mükemmel grafit küreleri içeriyordu. Bu uygulama metal dünyasında çarpıcı yeni olasılıklara kapı açtı. Sfero döküm, düşük maliyetle çok yönlülük ve yüksek performans sunmaya başladı. Sonraları Sfero dökümlerin dövülebilir demir dökümlere, çelik dövmelere ve çelik imalatlara karşı etkili, düşük maliyetli bir alternatif olduğu kanıtlandı. Sfero demirin özellikleri arasında: - Yüksek çekme dayanımı, - Akma dayanımı ve uzama, - Aşınmaya karşı dayanıklılık sayılabilir. Kimyasal olarak, sfero demirin ana özellikleri şunlardır: - Karbon (%C): Sfero demirin karbon içeriği genellikle düşüktür, genellikle %3,0'ın altındadır. Düşük karbon içeriği, dökme demirin mukavemetini arttırırken, kırılganlığını azaltır. - Silikon (%Si): Silikon, dökme demirde istenmeyen grafit oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Sfero demirin silikon içeriği genellikle %1,8 ila %3 arasındadır. - Manganez (%Mn): Manganez, sfero demirin mukavemetini arttıran bir katkı maddesidir. Genellikle %0,2 ila %1 arasında manganez içeriğine sahiptir. - Fosfor (%P) ve Kükürt (%S): Sfero demirin genellikle düşük fosfor (%0,1'den az) ve düşük kükürt (%0,03'ten az) içeriğine sahip olması tercih edilir. Bu, dökme demirin mekanik özelliklerini iyileştirir ve işlenebilirliğini arttırır. - Nikel (%Ni), Bakır (%Cu), Molibden (%Mo) gibi diğer elementler: Bazı durumlarda, sfero demire bu gibi elementler eklenerek özel mukavemet ve ısıl işlem özellikleri elde edilebilir. Bunlar, özellikle yüksek performanslı uygulamalarda kullanılan alaşımlı sfero demirlerde bulunabilir.  Ancak sfero (küresel grafitli dökme demir )incelenirken sfero demirin kimyasal özellikleri yani kimyasal kompozisyon önemli bir yer tutar.

Sfero Dökme Demirin (KGDD)Kimyasal Özellikleri Nelerdir?

SFERO dökme demirin yani küresel dökme demir ailesinin değişik grupları birbirinden çok farklı mekanik özelliklere sahiptir. Belirli mekanik, fiziksel ve kimyasal özelliklerin elde edilmesinde en önemli rol oynayan tek faktör kimyasal kompozisyondur. PERLİT VE FERRİT ÖSTENİT içerisinde çözülen karbonun tamamı küresel grafite dönüşmeye zaman bulursa, meydana gelecek malzemenin mikro yapısı  FERRİTİK bir matris ve bu matris içerisinde rastgele dağılmış küresel grafitten ibaret olur. Birçok halde ÖSTENİT’ ten ayrılan karbon grafitler mevcut olduğu yere kadar hareket etmeye ve orada katılaşmaya zaman bulamaz. Bu durumlarda, grafitler ince demir levhalar şeklinde oluşur. Bu karbür içeren levhalar FERRİT li matrisin devamını bozar. FERRİT ve karbür levhaları devamlı olarak birbirine bitişik meydana gelirler. Böyle malzeme yapısına PERLİT ismi verilir. FERRİTİK Küresel Dökme Demirin Kimyasal Bileşimi Bu tip sfero dökme demirin özellikleri için dökme durumuna ait değerleri aşağıdaki Serbest Karbür İçermeyen Alaşımsız veya Düşük Alaşımlı SFERO Demir İçin Tavsiye Edilen Karbon ve Silisyum Miktarı tablosunda gösterilmektedir. Dökümler bilahare tavlama işlemine tabi tutulacaksa, kırılganlığı azaltmak için daha küçük silisyum miktarı seçilmelidir. Silisyum miktarı %2,50 civarında tutulur. Karbon miktarı, silis miktarı düşürülünce, arttırılır. Düşük silisyumlu ve tavlanmış FERRİTİK dökmelerin akma mukavemeti normda gösterilen değerlerin altına düşer. Bu durumda b��nyeye % 0,6 Nikel ilave edilir.( Nikel % 20 Magnezyum tercih edilir.) Karbon miktarının artışı, silisyum miktarındaki düşme miktarının 2/3 ‘üne eşittir. PERLİT miktarı ile beraber dökmenin sertlik değeri de yükselir. Fazla kopma uzaması arzu edildiğinde, ısıl işleme tabi tutulur. PERLİTİK Küresel Dökme Demirin Kimyasal Bileşimi Tamamen PERLİTİK yapı aşağıdaki Serbest Karbür İçermeyen Alaşım sız veya Düşük Alaşımlı SFERO Demir İçin Tavsiye Edilen Karbon ve Silisyum Miktarı tablosunda gösterilen karbon ve silisyum değerlerinin kullanılması ile sağlanır. Döküm parçalarının bazı kısımlarının kalın ve bazı kısımları ince olduğu durumlarda; tamamen PERLİTİK yapı elde edilemediğinden alaşım elementleri ilave edilir. PERLİTİK yapıyı oluşturmada Manganez, Nikel, Kalay yüzdeleri önemli rol oynar. Serbest Karbür İçermeyen Alaşımsız veya Düşük Alaşımlı Sfero Demir İçin Tavsiye Karbon ve Silisyum Miktarları

PERLİTİK VE FERRİTİK KÜRESEL DÖKME DEMİR SFERO(küresel) dökümlerin çoğu bu gruba girer. Bu gruptaki sefro dökme demir özellikleri benzerdir. Bu gruptaki malzemeler büyük miktar alaşım içermez ve dökme durumunda kullanılırlar. Bu grup içinde, en fazla kullanılan dökme demirler yapısında perlit ve FERRİT ihtiva edenlerdir. Küresel dökme demirler, yüksek mukavemet ve aşınmaya karşı dayanıklılığın PERLİTİK istendiği yerlerde tercih edilir. FERRİT küresel dökme demirler maksimum dayanıklılığın istenildiği ve akma mukavemetinin fazla önem kazanmadığı işlerde kullanılır. Sfero dökme demirin özellikleri incelenirken her grubun mekanik ve özellikleri soğuma hızına ve kimyasal kompozisyona bağlı olarak değişir. PERLİTİK-FERRİTİK dökme demirlerin asgari akma mukavemeti 42,18 kg(mm2 ve kopma uzaması yaklaşık olarak kadardır. Kopma uzaması asgari olduğu zaman, akma mukavemeti 31,64 kg /mm2 ‘nin üzerindedir. MARTENZİTİK KÜRESEL DÖKME DEMİRLER Küresel dökme demirin(SFERO) kalıptan soğuması MARTENZİTİK yapının oluşumuna olanak vermez. ÖSTENİTİK küresel dökme demirin MARTENZİTİK yapıya dönüşümünü sağlayan kritik soğuma hızı alaşım elemanlarının miktarlarına bağlıdır. Malzemenin sertleşmeye olan hassasiyetini arttıran alaşım elementlerinin başında Molibden ve Nikel gelir. Bazen yerine Bakır, Kobalt ve Vanadyum da kullanılabilir. Hepsinin sertliğe karşı etkileri aynıdır. Alaşım sız küresel dökme demirlerin tamamen MARTENZİTİK yapı meydana getirebilmeleri için 1470 °F’den 50 °F/saniye soğuma hızı ile soğutulması gerekmektedir. % 0,8 Molibden ihtiva eden küresel dökme demirin soğuma hızı 5 °F/ saniye, %0,8 Molibden ve %0,3 Nikel ihtiva eden küresel dökme demir 1°F/saniye‘ dur. Düşük soğuma hızları malzeme çatlamasını önler ve sert tabaka derinliğini arttırır. MARTENZİTİK küresel dökme demirler su verildikten sonra tavlama işlemine tabi tutulur. Çünkü kullanımı bu şekilde daha uygundur. ÖSTENİTİK KÜRESEL DÖKME DEMİRLER Alaşım sız küresel grafitli dökme demir ile ÖSTENİTİK küresel grafitli dökme demir arasında analiz farklılığı vardır. ÖSTENİTİK dökmelerin çoğu Krom ihtiva eder ve bu yüzden karbür mevcuttur. ÖSTENİTİK yapının yumuşak olması sebebiyle işlenebilme özelliği yüksektir. 190 BRINELL sertliğin üzerindeki dökümlerin 1700-1900 °F sıcaklığında 1-5 saat tavladıktan sonra fırında veya havada soğumaya terk edilmesi tavsiye edilir. Cidar kalınlığı 50,8 mm. veya daha fazla olan ÖZTENİTİK küresel dökmelerde küresel grafitli yapı bozulmaya daha müsaittir. Karbon, Silisyum ve Nikel miktarları uygun bir şekilde ayarlanırsa grafitli yapının bozulması önlenebilir. Seryum yapıyı bozduğundan istenmez. Östenitik Küresel Demirlerin Kimyasal Kompozisyonu

1)Tesadüfi kobalt ihtiva eder. 2)%0,7-%1,0 molibden ilavesi yüksek sıcaklıklardaki (800 °F üzerindeki mukavemeti arttırır) YÜKSEK SİLİSYUMLU KÜRESEL DÖKME DEMİR %3,5 ile % 7 oranında Silisyum ihtiva eden küresel grafitli dökme demir yüksek sıcaklıkta oksitlenmeye karşı dayanıklıdır. 815,5 °C sıcaklığına kadar oksitlenmeye dayanıklıdırlar. Fakat normal sıcaklıklarda çok kırılgandırlar. Orta sıcaklıklarda kullanılacaksa Silisyum % 3,5-0,5 arasında olmalıdır. Silisyum arttırıldığında, karbon-silisyum 1/3 kadar azaltılmalıdır. Sfero demir, genellikle otomotiv, makine parçaları, raylı sistemler ve inşaat gibi çeşitli endüstrilerde kullanılan önemli bir malzemedir. Metal Technologies Read the full article

[hetesiya]

/ Pasajlar / Me-ti: Deyişler

Bertolt Brecht, Çeviri: Elçin Gen

Aşağıdaki pasajlar, Brecht’s Me-ti: Book of Interventions in the Flow of Things (ed. ve çev. Antony Tatlow, Bloomsbury 2016) başlıklı kitaptan alınmıştır. Brecht, antik Çin düşünce okulu Mohizm’in kurucusu Mo Di’nin (MÖ 5. yüzyıl) öğretilerinden esinlendiği, “özdeyişler” olarak da anılan bu metinleri 1934-1955 yılları arasında kaleme almış, hayattayken yayınlamamıştır.

Koruma ve Yağmalama

Eskiden Wei baronları köylülerin kanını emerdi. Ama komşu baronlar saldırınca da, köylüleri kılıç marifetiyle onlara karşı korurlardı. Yağma bir koruma biçimi, koruma da bir yağma biçimiydi; zira köylülerin evine yerleştirilen baronların uşakları, orada ne bulurlarsa alırlardı. Baronlarla köylülerin davranışlarında çelişkili bir şeyler vardı. Baronlar vesayetleri altındakileri döver, köylülerse baronları sabırsızlıkla beklerlerdi.

Bu çelişkileri gözlemlemek sağlam çözümlere götürebilir. Köylüler arasında, baronların hepsinin yağmacılık yaptığını, ama yağma uğruna kendi içlerinde bölünüp savaştıklarını görenlerin sayısı arttığında, yanılgıya düşüp sadece kendi baronlarını defetmektense, ganimet kavgalarından istifade edip, tümünü birden kovmaya başladılar. Yağma böyle son buldu. (s. 47)

Kuşku Üzerine

Me-ti’nin öğrencisi Do, insanın gözüyle görmediği her şeyden kuşku duyması gerektiğini savunmuştu. Bu olumsuz tavrı nedeniyle hakarete uğradı ve canı sıkılarak evden çıktı. Az sonra geri döndü ve şöyle dedi: Yanlış söyledim. Gözünle gördüğün şeylerden de kuşku duyman gerek.

O zaman kuşku duymanın sınırı nedir, diye sorulduğunda, Do şöyle cevap verdi: Eyleme geçme arzusu. (s. 95)

Klasik yazarlar ve çağları

Klasik yazarlar [Marx ve Engels] en karanlık ve kanlı zamanları yaşadılar. En neşeli ve inançlı insanlar onlardı. (s. 98)

Öldürmenin pek çok yolu

Öldürmenin pek çok yolu vardır: Karnına bıçak saplamak, ekmeğini elinden almak, hastalığını iyileştirmemek, kötü koşullarda yaşatmak, ölesiye çalıştırmak, intihara sürüklemek, savaşa yollamak vs. Ülkemizde bunların sadece bazısı yasaktır. (s. 99)

Kafa işçilerinin devrimden çıkarı

Fe-hu-wang [Lion Feuchtwanger] şöyle sordu: Kafa işçilerinin, genel menfaatin dışında, devrimden ne çıkarı olabilir?

Me-ti şöyle cevapladı: Hekimleri ele alalım. Malum, hekimlerin sayısı iyi kazanmalarına elvermeyecek kadar çok, ama iyi şifa dağıtmalarına yetmeyecek kadar da azdır. Birçok hekim kötü işlerde çalışırken bir yandan da derslerini birkaç yıla sığdırıp, alelacele, baştan savma bir şekilde tamamlamak zorunda kalır. En çok hastası olan hekimler en az parayı kazanır, zira hasta olanların çoğunluğu yoksuldur. Hastalıklara en çok yoksullar maruz kalır ve en kötü tedaviyi onlar görür. Onlara bakan hekimlerin daha fazla tetkike vakti yoktur. Yanlış yöntemlerle o kadar meşguldürler ki daha iyi yöntemler üzerinde çalışmaya vakitleri kalmaz. İlaç satıcıları, onların nasıl kullanılacağı konusunda da son sözü söyler. Hastalara genelde onlara en iyi gelecek ilaç değil, en pahalıya mal olacak ilaçlar yazılır. Ama en kötüsü, hekimlerin hastalıkları önlemek için hiçbir şey yapamamasıdır. Yalnızca sömürücülere kâr sağlanabilecek noktalarda devlet üzerinde etkide bulunabilirler; bu bazen insanlara faydalı olan önlemlerle de yapılabilir, ama aynı ölçüde, hatta daha sıklıkla, onlara zarar veren önlemlerle yapılır. Hekimler, muayenehanelerinde herkesin eşit olduğunu söylerler. Hasta kişi onlara, gerçekte olmadığı şekilde görünür: belirli bir geçmişi veya geleceği olmayan, bozulmuş, çıplak bir beden olarak. Hastalığa sebep olan şey ortadan kaldırılmaz; bertaraf edilen, en iyi ihtimalle, sonuçtur, yani hastalığın kendisi.

Hekimlerin konumu, en iyi, savaş zamanlarında ortaya çıkar. Savaşı durdurmak için ellerinden hiçbir şey gelmez; tek yapabildikleri, kopmuş uzuvları yerine dikmektir. Üstelik kentlerimizde daima savaş vardır. (s. 103)

Su [SSCB] polisi

Me-ti şöyle dedi: İyi insanlar talep etmeyin, iyi mevkiler yaratın! İyi bir mevki, iyi bir insanı gerektirmeyen mevkidir. Polislik meslek değildir. Ancak geçici bir görev olabilir. Kimi işler ancak kısa süreliğine yapılabilir. Polisin işi de bunlardandır. Bir polisin, polis olma tecrübesine ihtiyacı yoktur, çalışan bir insan olma tecrübesine ihtiyacı vardır. (s. 139)

Büyük ustalar

Birçokları, büyük resim ve müzik ustalarının, başka kimsenin yapamadığı şeyleri yapabildikleri için gururlandıklarını düşünür. Ama bence, dedi Me-ti, büyük ustalar, insanlık böyle şeyleri yapabildiği için gururlanmış olmalılar. (s. 152)

Güzel, işe yarayandır

Mu-sin Tui’leri [Bauhaus aydınları], büyük yapı ustalarıydı. Büyük bilgi birikimleri ve deneyimleri vardı ve onlarla en az 15 sene çalışmamış hiçbir öğrenci, usta unvanı alamazdı. Tahmin edileceği üzere, yeni ve ilerici her şeye açıktılar. Bu nedenle, makinenin güzelliğini ilk keşfeden onlar olmuştu. Makine neden bu kadar güzel, diye soruyorlardı kitaplarında, makineyi günümüzün en güzel ve en göz okşayıcı şeyi yapan ne? Her yönüyle işe yarar olması, diye cevap veriyorlardı, en küçük parçasının bile işlevi olması. Ahengin cisimleşmiş hali olması…

Bu kavrayışın tesiriyle, evlerini, hatta mobilyalarını tasarlarken, sade, basit ve kullanışlı makineyi model aldılar. Zamanın mal sahiplerinin de yeni ve ilerici her şeyden yana olmaları, Mu-sin ustalarına yaramıştı. Mal sahiplerinin mantığı şöyleydi: Chima [Almanya], makinelerini ve dev fukara ordusunu kullanarak o kadar çok mal üretmişti ki, halk yoksul olduğundan bunları sadece yurt içinde satması mümkün değildi. İmparator’un; Chima mallarının, dokumalarının, makinelerinin, petrolün vs. satılabileceği ülkeleri fethetmek için yedi ülkeyle yürüttüğü büyük savaş kaybedilmişti. Her yerdeki ağır vergiler ithalata köstek oluyordu, bu yüzden Chima’lı imalatçılar herhangi bir şey satabilmek için olağanüstü düşük ücretler koymak zorunda kalıyorlardı. İmalat giderlerini düşürmek için, daha az işçi gerektiren yeni makineleri geliştirenlere ödül verdiler ve bütün ülke, ağız birliğiyle, yeni ve ilerici olan şeyleri, tasarrufu ve kalkınmayı, pratik yöntemleri ve işe yarar bakış açılarını desteklemeye başladı.

Bu durum Mu-sin’in yapı ustaları için çok elverişliydi; evleri, apartman dairelerini ve mobilyaları birer makine gibi, en ucuz ve kullanışlı şekilde inşa etme fikirleri, herkesi memnun etmişti. (s. 152)

[maviantepsin]

kutsallik anlayisi

orgutlu dinlerin ortaya cikisindan cok once insanlik, gorunenin yani sira manevi bir dunyanin varliginin da farkinda oldugunu ifade etti. erken donem samanlar, avdaki basariyi saglama almak icin bu ruhsal dunyaya girmeye cesaret ettiler. tanrilarin ve tanricalarin varliginda, seylerin dogasinda kendiliginden var olan bir inanc gelisti -karanin ve denizin hayvanlarina yaklasmayi kontrol eden, yagmuru yagdiran ya da tutan, gok gurultusunu ve simsegi yonlendiren ve dunyayi baharda uyandiran guclu varliklar. ilk kutsal mekanlar dogal olarak var olan alanlardi -agacliklar, pinarlar, magaralar.

tanrilara ibadet cok eskidir. fransa laussel'de, elinde bereket boynuzu olup dogurganlik ve bereket tanricasini temsil eden bir heykel mo 25000 yilina dayanir. yunan sehri megara kuruldugunda, ilk kurban "insa oncesi" tanrilarina sunulurdu; hicbir zaman tanrilarin eksikligini duymayan romalilar ise hala "bilinmeyen tanri"ya sunaklar insa ediyordu.

samanizmde mit

paleolitik cagin onsezili insanlari buz devrinde magara resimleri yapti ve bunlarin bir cok kulturde karsiliklari vardi -digerlerinin yani sira kizilderili sifacilar, afrikali buyucu hekimler, aborjin bilge adamlar ve sibiryali samanlar. samanizmin "kendinden gecme teknikleri" ruhsal dunyaya girme ve orayla iletisim kurma amaciyla beden disi askinlik algisi uyandirmak icin dans, davullar ve halusinojenik maddeler kullanir.

busmanlar, uckagitci peygamber devesinin dunyayi ruya gorerek yarattigina inanir; busman samanlari ruh yolculugu, yagmur yagdirma ve sifa dagitma gibi guclerini gelistirmek icin ayni yaratici ruya haline girerler. sami samanlari trans halindeyken ilk olarak, yukarıdaki ya da asagidaki ruhlar alemine girmeden once, "kozmik eksen"e, dunyanin merkezindeki bir daga ucarlar. saman genellikle bir balik ruhunun uzerınde yolculuk eder, bir kus ruhu tarafindan yonlendirilir ve bir geyik ruhu onu korur. saivo'nun ust dunyasina bir cesit yardim icin yalvarmak, jabmeayimo'nun yeralti dunyasina ise hasta birinin ruhunu kurtarmak icin gidilir.

[asrisgratitudejournal]

Hamdalah

Cuma punya 15menit buat nulis tapi ini posisi maih di ofis jam 20.49 karena jam 22 mau nonton light show dan akan ketemu Diny jam 21.30 depan church. Tadi siang dibeliin Pho sama Bu Yani di Westgate huhu rejeki anak soleh ya emang. Terus barusan jam 17 makan pisang, kayanya dinner nanti aja di rumah sepunya nonton light show karena masih ada nasi kuning dan sate maranggi ngebungkus dari nikahannya Rosa. Ngomongin nikahannya Rosa MASYAALLAH CAPEK BGT PUSING. Hari Minggu tuh (dan sampe sekarang pun) tangan sakit-sakit kaya baru balik nge-gym pertama kali lagi setelah sekian lama. Kaki juga pegelnya ampun-ampunan. Untung hari Minggu gaada agenda apa-apa literally cuma ke GTC aja sore jam 17-an diundang Mba Michelle karena doi udah mau balik Indo huhu. Terus paling random lagi juga dari semua tempat di Oxford dan semua waktu, bisa-bisanya ketemu sama Diny kemarin di GTC dia menyusup di BBQ party-nya anak-anak Clarendon…

Hari ini… mayan capek dan pusing tapi lumayan banyak sih yang dikerjain: berhasil ngerapiin discussion section (iyah ini masih bahas paper yang sama yang direject kemarin dan masih ngerjain R2R-nya) dan ngasih intro Jarvie, 2012. Masih ada PR nyelesaiin discussion section impact to hydrocarbon industry dan rapiin references lagi, sama nyesuaiin jawaban di R2R. Si bagian Mo juga belom lagi hadeh. InsyaAllah tapi besok beres lah ya Non semuaaaa, minimal kirim ke co-authors dulu aja lah. Mana Rabu sama Kamis malah bantuin open-day… Terus tapi ya emang tinggal sisa bikin slide buat Goldschmidt aja sih juga (ga tinggal Non itu, harusnya udah mulai dikerjain dari hari ini…). Anyway, gapapa, yang penting sudah berusaha Noni!!!!!

Oh iya, sama mau cerita juga semalam aneh banget gabisa tidur samsek sampai JAM 5 PAGI??? WTF. Setelah ditelusuri ke belakang ternyata gara-gara minum kopi jam 19 sepulang dari GTC itu beride mampir Sainsbury beli kopi yahadeh aneh banget sih Non. Oh iya which mengingatkanku untuk beli sabun di Tesco karena sabun di rumah habis… Habis ini deh ya. Hmm mau ngomong apa lagi ya tadi mau ngepost tumblr tuh. Udah sih. Intinya mau bersyukur aja, dikasih orang-orang baik di sekitar: Bu Yani, Marcel, Dini-nya Hamdi, Rosa, Diny Ismed, Mba Michelle, Mas Hadi, huhu. Pokoknya sangat-sangat bersyukur gapernah kesepian di sini dan senang.

Dah gitu dulu aja. Have a good week everyone!!!

30.18 20:58