#Var Olmanın Olağanüstü Öyküsü

[dipnotski]

Alice Roberts – Var Olmanın Olağanüstü Öyküsü (2023)

Bizler yaşam zincirindeki parçalarız. Tıpkı annemizin bizi doğurduğu gibi annemizi de annesi doğurdu ve bu zincir zaman içinde uzayıp gitmekte. Döllenmiş bir yumurtanın, tek bir hücrenin, bütün bir insana dönüşmesi inanması güç bir olaydır. Hatta bir çeşit biyolojik mucize gibi gözükür ama bu mucize herhangi bir doğaüstü ya da ilahi müdahaleye inanmanızı gerektirmez. Bu doğal bir mucizedir ve…

[betulvargun]

Kitap önerileri: •Dostoyevski-Yeraltından Notlar •Jack London-Martin Eden •Erich Maria Remarque-Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (çeviriye göre isimde ufak farklılıklar olabiliyor) •Yang Gui Ca-Uzak ve Güzel Mahalle •Aldous Huxley-Cesur Yeni Dünya •Richard Bach-Martı Jonathan Livingston •Jose Saramago-Körlük •Jose Saramago-Bilinmeyen Adanın Öyküsü •Jose Saramago-Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş •Jose Saramago-Kabil •Franz Kafka-Dava •Robert L.Stevenson-Dr Jekyll and Mr Hyde •Lynn Crosbie-Where Did You Sleep Last Night/Dün Gece Nerede Uyudun •Ryunosuke Akutagava-Kappa •George Orwell-Faşizm Kehanetleri •Stefan Zweig-Satranç •Stefan Zweig-Amok •Stefan Zweig-Bir Çöküşün Öyküsü •Julie Otsuka-Tavan Arasındaki Buda •Philip Roth-Hayalet Yazar •Mark Twain-Adem’le Havva’nın Güncesi •Kazuo Ishiguro-Uzak tepeler •Kazuo Ishiguro-Noktürnler •Hermann Hesse-Öldürmeyeceksin •Hermann Hesse-Rosshalde •Hermann Hesse-Demian •Hermann Hesse-Peter Camenzind •Hermann Hesse-Siddhartha •Oscar Wilde-Dorian Grayin Portresi •Haruki Murakami-Blind Willow,Sleeping Woman (Türkçe çevirisi yok sanırım,ama imkanınız varsa zaten Murakami’nin İngilizce çevirilerini okumalısınız) •Haruki Murakami/Norwegian Wood(İmkansızın Şarkısı) •Haruki Murakami-The Wind-up Bird Chronicle(Zemberekkuşu Güncesi) •Haruki Murakami-Kafka on the Shore(Sahilde Kafka) •Haruki Murakami-After Dark(Karanlıktan Sonra) •Banana Yoshimoto-Kitchen(Mutfak) •Banana Yoshimıto-Goodbye Tsugumi(Türkçesi var mı bilmiyorum) •Anthony Burgess-Otomatik Portakal •George Orwell-Hayvan Çiftliği •George Orwell-Aspidistra •George Orwell-1984 •George Orwell-Paris ve Londra’da Beş Parasız •Gabriel Garcia Marquez-Yaprak Fırtınası •Gabriel Garcia Marquez-Kolera Günlerinde Aşk •Gabriel Garcia Marquez-Yüzyıllık Yalnızlık •Gabriel Garcia Marquez-Benim Hüzünlü Orospularım •Gabriel Garcia Marquez-Aşk ve Öbür Cinler •Yukio Mishima-Dalgaların Sesi •Yukio Mishima-Bereket Denizi serisi •Yukio Mishima-Altın Köşk Tapınağı •Albert Camus-Veba •Albert Camus-Yabancı •Milan Kundera-Yavaşlık •Milan Kundera-Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği •Junichiro Tanizaki-Nazlı Kar •Sartre-Bulantı •Milan Kundera-Bilmemek •Andre Gide-Pastoral Senfoni •Lois Lowry-Seçilmiş Kişi •Milan Kundera-Gülüşün ve Unutuşun Kitabı •Stefan Zweig-Olağanüstü Bir Gece •Juan Rulfo-Pedro Paramo •Han Byung Chul-Şiddetin Topolojisi •Albert Camus-Mutlu Ölüm - - - Bundan sonra okudukça bu listeye aktarma yapacağım,geçen seferki listeyi tekrar eder gibi oldum ama görmeyenler varmış. Umarım faydalı olur:)

[kredivepara-blog]

Hayatta Nasıl Başarılı Olunur? Örneklerle Anlatım

Pek çok insan başarının ne olduğuna dair bir anlayışa sahip değil. Başarı nihai bir hedef değildir. Aksine, bu sizin için önemli olan hedeflerin gerçekleştirilmesine doğru ilerleyen bir yolculuktur. Daha da önemlisi, başarı bir gecede gerçekleşmez. Aksine, günlük olarak aldığınız kararların bir yan ürünüdür. Derslerde nasıl başarılı olunur dua ederek ne yazık ki olmuyor, biz duamızı edelim ama çalışmaya devam edelim. Güney Kaliforniya Üniversitesi Sinema Sanatları Okulu, Steven Spielberg'i üç kez reddetti. Kabul memuru, C seviyesi not ortalamasını çok düşük buldu. Başka bir yerde eğitimini tamamlayan ve kendisini sektöre tam güç hazırlayan Spielberg , Jaws , ET, The Extra Terrestrial , Indiana Jones serisi ve diğer yapımları ile ticari başarılar kazanmaya devam etti. Şu an yapım şirketi olan Dreamworks'e 1 milyar dolardan fazla değer biçiliyor. Başarılarının sonrasın da, Spielberg Güney Kaliforniya Üniversitesi tarafından fahri derece ödülü almaya davet edildi. Spielberg kendisini reddeden kişi dereceyi imzalarsa ödülü kabul edeceğini söyledi.  

Titanik battığında yakınlar da üç gemi vardı.

Bunlardan biri Sampson olarak biliniyordu. Titanik'ten 10 kilometre uzaktaydı ve beyaz işaret fişeklerinin tehlike de olduklarını işaret ettiğini görüyorlardı, ancak yasadışı olarak fok avlıyorlardı ve yakalanmak istemedikleri için döndüler ve ters istikamette Titanik'ten uzaklaştılar. Bu gemi, kendi günahımıza içe bakacak kadar meşgul olmamız ve başkasının ihtiyaç duyduğunda, tanıyamadığımız yaşamları bizi ve bizim gibi insanları temsil ediyor. Bir sonraki gemi Kaliforniya'ydı. Bu gemi Titanik'ten sadece 22 km uzaktaydı, ancak buz tarlaları ile çevriliydiler ve kaptan dışarı baktı ve beyaz mercek parlamaları gördü, ama koşullar elverişli olmadığı ve karanlık olduğu için yatağa geri dönmeye karar verdi ve sabaha kadar beklemey karar verdiler. Mürettebat kendilerini kötü bir şey olmadığına ikna etmeye çalıştı. Bu gemi, şu anda hiçbir şey yapamayacağımızı söyleyenleri temsil ediyor. Koşullar bunun için uygun değil ise önce şartların mükemmel olmasını bekleriz. Son gemi Karpatya idi. Bu gemi işaret fişeklerini göremeyecek kadar uzaktaydı, telsiz de ağlayan sesleri duyunca, Titanik'ten 93 km uzakta ters yön de ilerliyordu. Geminin kaptanı olduğu yer de çöktü, Tanrı'ya dua etti ve sonra gemiyi tersine çevirdi ve buz tarlaların da tam buhar gücü ile ilerlemeye başladı. Bu, Titanik'ten 705 kazazedeyi kurtaran gemi idi. Bu gemi, yön bulmak için tereddüt etmeden gidenleri temsil eder.

Başarılı olmanın 10 büyük sırrı

1-Fikriniz değişmediği sürece hiçbir şey değişmez. 2-Başarının sırrı kitaplarda ve eski okul bilgeliğinde gizlidir. Yine de çoğu insan kitap okumaktan nefret eder. 3-Ortalama bir insan olarak doğmuş olsanız bile, olağanüstü şeyler yapmayı öğrenin ve olağanüstü sonuçlar elde edin. 4-Güne erken başlayın. Herkesten önce uyan. Bazı şeyler sadece erken kalkanlar için geçerlidir. 5-Sabah soğuk bir duş alın. Bu, duyularınızı uyandıracak, beyninizi uyanıklığa sokacak ve vücudunuzu sınırların ötesine itecektir. 6-Vücudunuzu düzenli egzersizlere sokun. Bu, beyin sağlığınızı geliştirecek, yeni fikirler ve çözümler üretecek, testosteronu artıracak, cinsel yaşamınızı daha başarılı hale getirecek. Başarı, zorla aldığınız bir şeydir. Bunu size hiç kimse altın tepside sunmayacak. 7-İnsanları mutlu etmek için çaba göstermeyin. Bir çözüm sunmaya gayret edin. 8-Dünyadaki en başarılı insan, en fazla parası olan erkek veya kadın değildir. En mükemmel sağlığı olan erkek veya kadındır. 9-Başarı genellikle bulaşıcıdır. Başarılı 5 kişiyi takip edin, onların ortalaması olacaksınız. 10-Başarılı insanlar korkudan yoksun değildir. Sadece büyük cesaretleri vardır. Başarılı insanlar bilgelik biriktirir. Başarısız insanlar maddi şeyler biriktirir.   Başarı nasıl elde edilir kısaca, Bu harika bir soru ve sıkça sorulan bir şey. Başarının nasıl göründüğüne dair benzersiz bakış açıları sunacak sayısız kitap ve kurs var. Bu kadar çok bakış açısıyla, neye odaklanılacağını bilmek bazen zor olabilir. Herkesin kendi başarı tanımı vardır ve yine herkesin hayatta başarılı olmak için güçlü bir isteği vardır.  Başarmak için eğer harekete geçmezseniz, sadece bir hayalle kalacaksınız. İnsanların sıkıştığı yer, başarının ne olduğuna dair gerçekçi olmayan fikirlere sahip olmalarıdır. Bir gecede büyük başarı elde eden birini duyabilir ve onların da bunu başarabileceğini düşünebilirler. Yaşamdaki başarı, her gün ne yaptığınızla belirlenir. Bu yüzden tutarlı alışkanlıklar edinmeye çalışın. Alışkanlıklarınız yıllardır tekrar ettiğiniz davranışların sonucudur. Bu alışkanlıklar sağlıklı olmazsa, başınız belaya giriyor demektir. Kötü alışkanlıklar enerjinizi emer ve bundan bir an önce kurtulun.  

Başarı Hikayesi Kompozisyonu

Nasıl başarılı olunur kompozisyon gibi bir gerçek hikaye ile şimdi duyacaklarınız aslın da dünya üzerindeki her insanın bildiği fakat büyük çoğunluğunun eksik bildiği gerçek başarı öyküsüdür. Soluk gri giysili bir kadın ve kırışık takım elbiseli kocası, Harvard Üniversitesi Rektörü ile görüşmek için ofisine doğru çekingen bir şekil de yürüdüler. Sekreter, çekingen bu çifte Harvard’da ne işleri olabilir diye düşünerek şaşkın bakışlar eşliğin de bakıyordu. " Rektörü görmek istiyoruz" dedi adam usulca. Sekreter, "Bütün gün meşgul olacak" dedi. "Bekleyebiliriz" diye cevapladı kadın. Sekreter saatlerce onları görmezden geldi. Çiftin sonunda cesaretini kaybedeceğini ve gideceklerini umuyordu. Onlar gitmedi ve sekreter sinirlendi, sonunda Rektöre söylemeye karar verdi. Rektöre;"Belki onları birkaç dakika görürseniz, giderler" dedi. Rektör, sert yüz ifadesi ile ve itici bir şekilde çifte doğru yürüdü. Kadın, “Harvard'da bir yıl boyunca okuyan bir oğlumuz vardı. Harvard'ı çok sevdi. Burada mutluydu. Ama yaklaşık bir yıl önce, yanlışlıkla öldürüldü. Kocam ve ben, kampüsünüz de bir yere anıt yapmak istiyoruz." Rektör şaşırarak şok oldu... Harvardın Kurdurduğu Üniversite "Hanımefendi" dedi, "Harvard'a katılan ve ölen her insan için bir heykel yapamayız. Burası mezarlık değil." “Ah, hayır,” dedi kadın ”Bir heykel yapmak istemiyoruz. Harvard'ınıza oğlumuzun anısına bir bina yaptırmak istediğimizi düşündük. Rektör gözlerini devirdi. "Bir bina! Kadının pötikareli elbisesine ve adamın gösterişsiz takım elbisesine göz attı ve ardından ukala bir biçim de haykırdı, bir binanın maliyetini biliyor musunuz? Harvard'daki bulunduğunuz sadece bu bina bir buçuk milyon dolar." Kadın sessizdi. Rektör memnundu. Belki şimdi onlardan kurtulabilirdi. Bayan kocasına döndü ve sessizce, “Üniversite kurmak için tüm masraflar bu kadar mı? O zaman neden kendimiz yaptırmıyoruz?” Dedi. Kocası başını salladı. Rektörün yüzü buruştu ve şaşkınlıkla dolu bir ifade ile onlara baktı. Bay ve Bayan Leland Stanford ayağa kalktı ve yürüdü, California'daki Palo Alto'ya seyahat ederek oğullarının adını taşıyan Üniversiteyi kurdular: Stanford Üniversitesi, Harvard'ın umursamadığı bir oğlun anıtı. Çoğu zaman insanları yanıltıcı olabilecek dış görünümleriyle yargılıyoruz. Ve bu izlenimde, bizim için hiçbir şey yapamayacağını düşünerek insanlara kötü davranma eğilimindeyiz. Böylece potansiyel iyi dostlarımızı, arkadaşlarımızı veya yakınlarımızı kaybetme eğilimindeyiz. Gözlemci olarak insanları anlama fikri hiç de mümkün değildir. Hayatımızda olumsuz düşünceler ve olasılıklarla karşı karşıya kaldığımızda seçim anları vardır ve başarıyı bu küçük ayrıntılar belirler.  

Başarı nasıl kazanılır?

Aslında bunun çok basit bir cevabı var ve bu cevapta CESARETTİR. Size sıradan cesaretten bahsetmiyorum cesaretli oluğunuzu düşünüyor musunuz? O zaman bunu dinleyin. Yıllar önce Lösev de gönüllü olarak çalıştığım zamanlarda, Arda adında küçük bir çocuğu tanımıştım, nadir ve ciddi bir hastalığı olan küçük çocuk. Tek iyileşme şansı, aynı hastalıktan mucizevi bir şekilde kurtulan ve hastalıkla mücadele etmek için gerekli antikorları geliştiren beş yaşındaki kız kardeşinden kan transfüzyonu gibi görünüyordu. Küçük kıza kanını abisine vermek isteyip istemediğini sorduk. Derin bir nefes aldı ve "Evet, yapacağım" Demeden önce bir an tereddüt ettiğini gördüm. Abisinin yanındaki yatağa uzandı ve gülümsedi, yanaklarına dönen koyu pembe rengi görerek ona gülümsedim. Sonra yüzü soluklaştı ve gülümsemesi durdu. Doktora baktı, titrek bir sesle; 'Hemen ölmeye başlayacak mıyım?' Diye seslendi. Çocuk doktoru yanlış anlamıştı, tüm kanını vereceğini ve öleceğini düşünmüştü. “Hala Cesaretli olduğunu düşünüyor musun?”  

Ticarette nasıl başarılı olunur?

Gelin size gerçek bir ticaret öyküsü anlatayım bu hikayeyi o kadar iyi biliyorsunuz ki ama yinede şaşıracağınızdan eminim. Adamın biri evde otururken Chuck Weppner ile Muhammed Ali arasındaki boks maçını izliyordu. Weppner çok kötü dayak yemeye başlamıştı, ama kendini toparladı tekrar maça konsantre oldu. Kazanma ihtimalinin çok zayıf olmasına rağmen gerçekten savaşıyordu. Bu, dövüşçü kahramanımız olan bu adama yazmaya başlaması için ilham verdi. 24 saatten fazla bir süre aralıksız yazdı ve bu sürenin sonunda tüm senaryoyu bitirdi. Senaryoyu birçok yapımcıya satmaya çalıştı. Sürekli red cevabı alıyordu bu aylarca devam etti. Ciddi anlam da çok fakirdi, en yakın arkadaşı olan köpeğini satması gerektiğine karar verdi ve bunu yapmak zorunda kaldı. . Yerel bir restoranın dışında bekledi ve insanlara köpeğini satın alıp almayacaklarını sordu. Sonunda birisi köpeği yaklaşık 50 dolara satın aldı. Yazdığı bu hikayeyi anlatmaya devam etti. Sonunda biri senaryoyu beğendi ve filmi yapmayı kabul etti. Hemen onlara sarıldı ve başrol oynamak istediğini söyledi. Reddettiler bir oyuncu değil bir yazar olduğunu söylediler. Onlarla aynı fikirde değildi ve oyuncu olduğunu söyledi. Mevcut yoksulluğuna rağmen 100.000 (yüz bin) dolar 'ın üzerin de olan teklifi reddetti. Birkaç hafta sonra daha da yüksek bir teklifle başka bir yapım şirketi ile temasa geçtiler ve başrol oynamak istediğini konusunda hala ısrar etti. Bir kez daha reddettiler. Deli miydi? Yani adam fakirdi, karnını bile zar zor doyurabiliyordu. Fakirlikten En İyi Film Akademi Ödülüne Giden Başarılı Yol Teklif yükselmeye devam etti. Fiyat sonunda 400.000 (dörtyüz bin) dolara ulaştı ve yine de reddetti. Aktör olduğundan emindi ve o kadardı, uzlaşma yoktu. Sonunda ona başrol oynaması karşılığın da tüm senaryo dahil her şey için 25 000 (yirmi beş bin) dolar teklif ettiler, böylece paralarını da riske atmayacaklardı, kabul etti. İlk yaptığı şey köpeğini geri almak için restorana geri dönmekti. Adamın gelmesi için 3 gün bekledi ve nihayet adam köpeğiyle birlikte belirdi. Adama köpeği geri almak için 150 dolar teklif etti, adam reddetti. Teklif yükselmeye devam ediyordu, ancak yine de köpeğini geri almak için devam ediyordu. Bu ona, 15000 (on beş bin) dolara 'a mal oldu ve filminden kazandığı bu paranın büyük kısmını köpeğini almak için kullandı. Oyuncu Sylvester Stallone'dan başkası değildi ve senaryosunu yazdığı ve başrol oynadığı film Rocky, 1976'da En İyi Film Akademi Ödülü'nü kazandı. Butkus adın da bu köpek, Stallone'un gerçek köpeğiydi.  

Gerçek Bir Başarı Öyküsü

Başarıya giden adımı size gerçek hayat hikayeleri ile anlatmaya çalıştım umarım size küçükte olsa katkım olmuştur. Başarıya giden adım için asla tereddüt etmeyin neden mi? İşte size gerçek olan son bir hikaye; Neil Armstrong, aya ayak basan ilk kişi. Aslın da kimin ilk kişi olması gerektiğini biliyor musun? Evet birçok kişi bunu bilmiyor. Bu kişinin Adı: Edwin C Aldarin. Apollo görevinin yani aya giden aracın pilotuydu. Amerikan Hava Kuvvetleri için çalışıyordu. Üstelik pilot olduğu için uzay mekiğin de olsa daha önce Uzay deneyimi yaşamıştı. Neil Armstrong Amerikan Donanması için çalışıyordu. Cesaretli biri olduğu için yardımcı pilot olarak seçilmişti. Apollo aracı aya indiğinde, NASA'dan "ilk pilot" olarak aya ayak basmak için Edwin C Aldarin’e emir verildi. Ancak Aldarin tereddütlüydü, "acaba ne olacak", "atmosfer de emilecek miyim ya da yanacak mıyım" vb… Aslında tereddütü dakikalarca değil birkaç saniye sürmüştü. Bu birkaç saniye duraksama da, NASA bir sonraki komutu "bir sonraki yardımcı pilot" Ay’a ayak bas olarak gönderdi. Neil Armstrong aya ayağını bastı ve tarihe geçti. Dünya tarihi birkaç saniyede değişti. Günümüz de Aldarin, tüm bilgi donanımı ve yeteneğe sahip olmasına rağmen, tereddüdü nedeniyle, pek çok kişi tarafından tanınmıyor. Bu tereddüt ve korku yüzünden insanların başarıyı nasıl kaybettiğine güzel bir örnektir. Gökyüzün de Ayı ne zaman görürseniz, bu yazımızı hatırlayın, bir an tereddüt bizi en büyük zaferimizden alıkoyabilir.  Hepimizin içinde büyük bir potansiyeli var, başarmamız gereken şeyi başarmamızı engelleyen tek şey tereddüdümüz, korkumuz ve utangaçlığımızdır.   Read the full article