#Toyota Araçları
Explore tagged Tumblr posts
Text
Otomotiv Endüstrisinde Siber Güvenlik
Siber güvenlik, günümüz otomotiv endüstrisinde giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Özellikle Toyota gibi büyük otomobil üreticileri, araçlarının dijital altyapılarını korumak için ileri düzey önlemler almaktadır. Toyota, teknolojik yenilikleri ve güvenli sürüş deneyimini sağlamak amacıyla, siber güvenlik stratejilerini sürekli olarak güncellemektedir.
Bu bağlamda, Toyota'nın araçlarında kullanılan gelişmiş sensörler ve yazılımlar, siber tehditlere karşı koruma sağlamaktadır. Araçların internet bağlantısı sayesinde, kullanıcılar akıllı uygulamalarla etkileşimde bulunabilmektedir. Ancak bu durum, potansiyel siber saldırılara karşı dikkatli olmayı gerektirmektedir.
Eğer siber güvenlik alanında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, siber güvenlik makalemizi ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, farklı araçları keşfetmek için mağazamızı inceleyin. Toyota'nın güvenlik önlemleri hakkında daha fazla bilgi için Toyota Markası makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.
0 notes
Text
Toyota Hayatı Kolaylaştırıyor
Toyota, yerel topluluklarla birlikte çalışarak ihtiyaçları da belirlemeyi devam ediyor.
View On WordPress
#mobilite#pratik mobilite#Toyota#toyota çözümleri#toyota c+#toyota c+pod3#toyota c+walk#toyota c+walk s#toyota c+walk t2#toyota engelli#toyota mobilite#toyota şehir araçları#toyota şehir çözümleri
0 notes
Text
OTOMOBİL BLOG
https://otomobil.info adresindeki otomobil blogu, en yeni otomobil incelemeleri ve model karşılaştırmaları da dahil olmak üzere çok çeşitli konuları kapsamaktadır. Otomobil tutkunları ve potansiyel alıcılar için değerli bilgiler sağlayan blog, çeşitli otomobil modellerinin ayrıntılı analizini ve karşılaştırmalarını sunarak özelliklerini, performansını ve paranın karşılığını vurguluyor. Okuyucular, her bir aracın özelliklerini inceleyerek yeni bir araba satın almayı düşünürken bilinçli kararlar alabilirler. Ayrıca blog, ikinci el araçlar için en iyi seçenekleri araştırıyor ve okuyucuların hayallerindeki arabayı Toyota gibi güvenilir bir markanın güvencesiyle bulmalarını sağlıyor.
Blog, otomotiv sektörüyle ilgili güncel bilgilere uygun olarak sektör haberlerine ve trendlerine kapsamlı bir şekilde yer veriyor. Otomotiv endüstrisi gelişmeye ve modern ekonomiyi şekillendirmeye devam ederken, blog sektördeki önemli gelişmelere, yeniliklere ve zorluklara ışık tutuyor. Sürdürülebilirlik, yeşil teknolojiler ve taşımacılığın geleceği hakkındaki tartışmalar okuyuculara otomotiv endüstrisinin değişen ortamına dair değerli bilgiler sağlıyor. Ayrıca blog, büyüyen otonom sürüş trendini ele alıyor, avantajlarını ve dezavantajlarını ve araçlarla etkileşim şeklimiz üzerindeki potansiyel etkisini araştırıyor.
Araç bakımı konusunda pratik öneriler arayan okuyucular için blog, araçları en iyi durumda tutmaya yardımcı olacak bakım ipuçları ve kendin yap (DIY) kılavuzları sunuyor. Otomobil blog, motor yağı değişikliklerinden rutin bakım görevlerine kadar, okuyucuların araçlarının bakımını etkili bir şekilde yapmalarını sağlamak için ayrıntılı bilgiler ve adım adım talimatlar sağlar. Blog, yerel iklim ve yol koşullarına göre uyarlanmış düzenli bakımın önemini vurgulayarak, okuyucuları araçlarının sorunsuz ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak için gereken bilgilerle donatıyor. Ayrıca blog, modern otomobillerin uzun ömürlü olmasına katkıda bulunan, daha uzun kullanım ve güvenilirliğe olanak tanıyan teknolojideki, yedek parça bulunabilirliğindeki ve kapsamlı servis ağlarındaki gelişmelere de dikkat çekiyor.
343 notes
·
View notes
Text
Otomotivfirmalari - Platin
Türkiye'de otomotiv sektörü canlı ve büyüyen bir endüstridir. Yerli üreticilerden tanınmış markalara kadar, ülkenin otomotiv pazarına damgasını vurmuş birçok şirket bulunmaktadır. Tofaş, Oyak Renault, Ford Otosan, Fiat Chrysler Automobiles (FCA) ve Toyota gibi şirketler otomotiv pazarının önde gelen oyuncuları haline gelmiştir Türkiye'nin. Gelişmiş üretim kabiliyetleri, teknoloji ve kaliteye olan güçlü bağlılıklarıyla bu şirketler, en yüksek standartları karşılayan ve beğeni toplayan araçları başarıyla yaratmıştır. İnovasyon ve güvenilir üretim süreçlerinin birleşimi, mükemmelliğiyle tanınan bir otomotiv firmaları endüstrisi ortaya çıkarmıştır. Buna ek olarak, yabancı yatırımların dahil edilmesi, sektör genelinde büyümenin desteklenmesinde önemli bir rol oynamıştır. BMW, Mercedes-Benz, Audi ve Volkswagen gibi otomobil sektörü firmaları Türkiye'de üretim tesisleri açmış ve ülkenin otomotiv sektörüne büyük yatırımlar yapmaya devam etmektedir. Türkiye otomotiv sektörü firmaları, pazara zengin bir uzmanlık ve bilgi birikimi getirerek inovasyon ve gelişimin daha da ileriye götürülmesine yardımcı olmuştur. Bu gibi bilgilere güncel haliyle daima web sitemiz ile ulaşabilirsiniz.
1K notes
·
View notes
Text
Toyota ve BMW’den dev ortaklık! Hidrojen araçlar geliyor
BMW ve Toyota, hidrojen yakıt hücresi teknolojisi alanında iş birliği yaptı. 2028 yılında ilk seri üretim hidrojenli araçlarını piyasaya sürmeye hazırlanıyor. İki otomotiv devi, bugün imzaladıkları yeni bir mutabakat zaptı ile bir sonraki nesil sıfır emisyonlu araçları geliştirme sürecini hızlandıracak. Ayrıntılar haberimizde… BMW ve Toyota’dan hidrojen iş birliği: 2028’de ilk seri üretim…
View On WordPress
0 notes
Text
Ticari taksi sektörünün Türkiye'deki gelişimi ve kullanılan taxi modelleri
Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Taksicilik Lüksün Simgesi
1920’li yılların İstanbul’unda ticari taksicilik, yalnızca zenginler tarafından kullanılabilen bir lüks hizmet olarak kabul ediliyordu. Bu dönemde taksi esnafları, genellikle dönemin popüler markaları olan Ford ve Chevrolet gibi Amerikan arabalarını tercih ederdi. Ford Model T ve Chevrolet Deluxe gibi modeller, dayanıklılıkları ve Amerikan otomotiv endüstrisinin prestijini temsil ediyordu. Bu araçlar, İstanbul’un taş yollarında kolayca hareket edebiliyor ve uzun mesafelerde dahi konfor sunuyordu. Dönemin esnafları, İstanbul’un sokaklarında güvenle yol alabilmek için güçlü motorlara sahip, dayanıklı araçlar kullanmayı tercih ederdi.
1950’ler ve 60’lar: Avrupa Etkisi ve Halkla Buluşma
1950’li yıllarda, Türkiye’de otomotiv sanayisinin gelişimi ile birlikte Avrupa markaları da İstanbul’un taksi pazarında kendini göstermeye başladı. Bu dönemde, Mercedes-Benz 180 ve Peugeot 403 gibi araçlar, dayanıklılıkları ve konforları nedeniyle tercih edilmeye başlandı. Bu araçlar, İstanbul’un gelişen trafiğine uyum sağlayarak hem esnaflar hem de yolcular için ideal bir seçenek haline geldi.
Özellikle Mercedes-Benz, bu dönemdeki kalitesi ve lüksüyle İstanbul taksiciliğinin vazgeçilmezi oldu.
1960’lara gelindiğinde ise, İstanbul’da taksi kullanımının daha geniş halk kesimlerine yayıldığını görmekteyiz. Şehirde artan göç ve büyüyen nüfus, ticari taksilere olan talebi artırdı. Bu dönemde, esnaflar daha ekonomik ve şehir içinde kullanımı kolay araçlar tercih etmeye başladılar. Anadol A1 gibi yerli üretim araçlar da bu dönemde İstanbul taksilerinin önemli bir parçası haline geldi. Anadol’un pratik yapısı ve yerli üretim olması, İstanbul esnafları tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı.
1980’ler ve 90’lar: Küreselleşme ve Değişim Rüzgarları
1980’ler, Türkiye’de ekonomik ve sosyal açıdan büyük dönüşümlerin yaşandığı bir dönem oldu. Bu değişim rüzgarları İstanbul’un taksi sektörüne de yansıdı. Bu dönemde, küreselleşmenin etkisiyle Japon markaları da İstanbul yollarında boy göstermeye başladı. Toyota Corolla ve Nissan Sunny gibi modeller, yakıt ekonomisi ve dayanıklılıklarıyla İstanbul esnafının tercihi haline geldi.
Ayrıca, Renault 12 ve Fiat 131 gibi modeller, düşük maliyetli ve kolay bakım yapılabilir olmaları nedeniyle ticari taksi olarak sıkça kullanıldı.
Bu dönemde, taksicilik mesleği daha profesyonel bir yapıya bürünmeye başladı. Taksiciler, sadece birer sürücü değil, aynı zamanda İstanbul’un turistik ve ticari hayatının birer rehberi haline geldi.
Yolculara şehir hakkında bilgi vermek, uygun rotaları seçmek ve güvenli bir ulaşım sağlamak, taksici esnafının temel sorumlulukları arasında yer aldı.
2000’ler ve Sonrası: Dijitalleşme ve Modern Çağın Getirdikleri
2000’li yıllarla birlikte, İstanbul’un taksi sektörü de dijitalleşmenin etkisiyle yeniden şekillendi. Bu dönemde, Hyundai Accent ve Fiat Albea gibi modeller, İstanbul taksiciliğinin vazgeçilmez araçları haline geldi. Yakıt tasarrufu, düşük işletme maliyetleri ve dayanıklılık bu modellerin tercih edilmesinde önemli rol oynadı.
Özellikle, LPG’li araçların yaygınlaşması, maliyetlerin düşürülmesine ve çevre dostu bir ulaşımın sağlanmasına katkıda bulundu.
Günümüzde ise, ticari taksilerde konfor, güvenlik ve teknoloji ön plana çıkıyor. Toyota Corolla ve Renault Symbol gibi modeller, modern İstanbul taksilerinin temelini oluşturuyor. Bu araçlar, hem sürücüler hem de yolcular için yüksek konfor sunarken, GPS ve dijital ödeme sistemleri gibi teknolojik yeniliklerle donatılmış durumda.
İstanbul’un karmaşık trafiği ve yoğun şehir yapısı göz önüne alındığında, bu yenilikler taksi hizmetinin kalitesini artırıyor.
Cengiz Arslan Taksi Galerisi: Geçmişten Geleceğe Uzanan Bir Yolculuk
Cengiz Arslan Taksi Galerisi, Sancaktepe Otostat’ta ticari taksi plakası alım-satımında itibarlı hizmet sunan, sektörün köklü ve güvenilir isimlerinden biridir. Üstelik müşterilerine ticari taksi plakası kiraya verme – kiralama konusunda destek sunar.
İstanbul’un ticari taksicilik tarihine tanıklık eden bu marka, geçmişten günümüze uzanan birikimi ve tecrübesiyle, taksi esnafına her zaman en iyi hizmeti sunmayı hedeflemiştir.
0 notes
Text
Otomotiv Pazarında 7 Temmuz Alarmı
https://pazaryerigundem.com/haber/174426/otomotiv-pazarinda-7-temmuz-alarmi/
Otomotiv Pazarında 7 Temmuz Alarmı
İzmir Ege Medya Platformu üyesi gazeteci yazarlar sektörel buluşmalar kapsamında otomotiv sektörü ile bir araya geldi.
İZMİR (İGFA) – Çetaş otomotiv ev sahipliğinde gerçekleştirilen buluşmada 7 Temmuz’da yürürlüğe girecek olan Avrupa Birliği’nin yeni otomobillerde zorunlu hale getirdiği ‘Genel Güvenlik Yönetmeliği’nin sektöre yansımaları başta olmak üzere sektörle ilgili son gelişmeler ele alındı
Geçtiğimiz yıl satış rekorları kıran otomotiv sektöründe GSR nedeniyle ‘7 Temmuz alarmı’ başlarken yeni karar sonrası otomobilde indirim kampanyaları da hız kazandı.
İzmir Ege Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantı da sektörle ilgili çarpıcı açıklamalar yapan Çetaş Otomotiv İzmir Ford Genel Müdür Yardımcısı Serdar Üçyıldız, Çetaş Otomotiv İzmir Renault Genel Müdür Yardımcısı Hakan Güzelergene ve Çetaş Otomotiv Lexus Bornova Genel Müdür Yardımcısı Gözde Topbaş, sektörde ki gelişmeleri değerlendirdi.
Türkiye’nin otomotiv perakendecisi Çetaş Otomotiv İzmir Ford Genel Müdür Yardımcısı Serdar Üçyıldız, gelişmelere bakıldığında sektörün geçen yılın rekorunun çok altında kalacağını bu yıl pazarda satış beklentilerinin 1 milyon adet olduğunu dile getirdi.
Otomotiv Endüstrisinin geçen yılı 1 milyon 275 bin civarında satışla bir rekora imza attığını kaydeden Serdar Üçyıldız, “Bu sene ki öngörülere bakıldığında ise 1 milyon adet gibi satış öngörülüyor. Ekonomik darlığa rağmen geçtiğimiz yıl filo araçları, rent a car ve lojistik firmaları ve büyük şirketler bu rekorun kırılmasını gerçekleştirdi. Çünkü ülkemizde yaşanan enflasyonist durum insanları yatırıma yöneltti. O süreçte otomobil yatırımı da mantıklı bir yatırım geldi. Bu nedenle de Otomotivde çok önemli fiyat artışları oldu” diye konuştu.
2024 YILI BEKLENTİSİ 1 MİLYON
Bu yıl ise sektörde gelişmelerin tam tersine döndüğünü vurgulayan Serdar Üçyıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye 85 milyon nüfusa sahip çok büyük ülkedir. Buna rağmen bu yıl için 1 milyon rakamlarını konuşuyoruz. Ama herşeye rağmen bu dönem için otomobil satışlarının kötüye gittiğini söyleyemeyiz.
İLK 4 AYDA 385 BİN SATIŞ GERÇEKLEŞTİ
2024 yılının ilk çeyreğinde 385 bin civarında otomobil satışı gerçekleşti. Nisan ayında satışlarda bir miktar düşüş yaşandı. Mayıs ayında da satışlar yukarı yönlü gelişti. Buna elektrikli ve Hybrid araçlarında katkısı oldu. Bu segmentte de pazarda önemli oranda büyüme gerçekleşti.
TÜRKİYE’DE ELEKTRİKLİ ARAÇ PAZARI YÜZDE 6’LARA YÜKSELDİ
Elektrikli araç pazarı Türkiye’de % 6’lara geldi. Elektrikli araçlarda bazı menzilden kaynaklı tereddütler olsa da bununda kısa zamanda aşılacağını düşünüyorum. Elektrikli araç pazarının ben çok daha hızlı bir şekilde büyüyeceğini düşünüyorum.
Bu arada Hybrid araçlara da çok önemli bir eğilim artışı görüyoruz. Şu anda bizim bünyemizde 4 elektrikli marka var. Kendi markalarımızın aynı zamanda elektrikli modelleri var. Elektrikli araçlarda Türkiye’ye yeni modellerde gelmeye devam edecek. Renault elektrikli araçta 160 bin km ve 7 yıl pil garantisi veriyor.
İZMİR’DE EN ÇOK SATILAN MARKALAR
Çetaş otomotiv olarak Ege Bölgesine önem veren ve yatırım yapan bir firmayız. Manisa’da Toyota ve Ford markaları olarak 2 bayimiz var. İzmir merkezimizde 4 markamız var. Renault, Dacia, Lexus ve Ford gibi 4 markanın temsilcisiyiz. Yakın zamanda Afyon ve Eskişehir lokasyonumuz açılacak. İzmir de satılan tüm markaların satış adetleri içerisinde Renault‘un payı civarındadır. Ford’ta ise bu oran yüzde 22’lere kadar çıkıyor. Ford ve Renault bu bölgede sevilen tutulan markalar. Çetaş otomotiv, 30 şubesiyle hizmet veriyor.
İKİNCİ EL ARAÇTA FİYATLAR DÜŞÜYOR
Şu anda ikinci el araç sıfır araçlardaki indirimli kampanyalardan dolayı bir miktar gerilemiş durumda. Aslında satılan her sıfır aracı şu anda takaslı satıyoruz. Yapılan kampanyalardan dolayı model güncellemek veya daha üst segmentlerde araç almak açısından tüketici araçlarını değiştirmek istiyor. Kampanyalardan yararlanmak istiyor. İkinci el araçlarda düşüşler devam ediyor. Aracını yenilemek isteyenler için şu anda araç almanın tam zamanı diyoruz.
İkinci el araç konusunda da Çetaş olarak önemli bir yere sahibiz. Orada müşterilerimize çok özel güvencelerde veriyoruz. Sattığımız her araca km ve ay bazında garanti veriyoruz.
OTOMOBİL ARTIK BİR YATIRIM ARACI OLMAKTAN ÇIKTI
Çetaş Otomotiv İzmir Renault Genel Müdür Yardımcısı Hakan Güzelergene de, “Bu süreçte artık otomobil bir yatırım aracı değil. Geçtiğimiz yıl araç bir yatırım aracına dönüşmüştü. O dönemde mevduatların yüzde 20 seviyelerinde olması, banka taşıt kredilerinin % 2’ler ile verilmesi otomobil alımını özellikle yatırım amaçlı olarak çok cazip hale gelmiş ve otomobil alımına büyük bir yönelim olmuştu” diyerek şöyle devam etti:
‘’Geçtiğimiz yıl 1.000.000 TL ‘ye satılan bir araç kısa bir süre sonra 1.100.000 TL’ye 2.el de satılabiliyordu. Bu yıl faiz oranlarının yükselmesi ve araç bedelinin 1.200.000 TL üzerinde olması durumunda bu tutarın sadece %20’sine kredi kullanılabilmesi gibi sebepler ile krediye ulaşım zorlaşmıştır.
TÜRKİYE’DE SIFIR ARAÇLARIN YÜZDE 80’Nİ GSR 2 PAKETİNE UYMUYOR
Yaklaşık 3 aydan bu yana sıfır araçlara zam gelmediği gibi aksine yüzde 15’lere varan ciddi oranda indirimler yapıldı. Bütün markalar araba fiyatlarını özellikle güvenlik yasası GSR2’den dolayı aşağıya çekti. Bizim sattığımız markaların yüzde 90’nı GSR2 paketine uymuyor. Türkiye’de stoklarda ki sıfır araçların yüzde 80’ni güvenlik paketine uymuyor. 7 Temmuz itibariyle bu GSR2’ye uymayan hiçbir otomobil tescil edilemeyecek. Sadece bir önceki yıl satılan arabanın binekte yüzde 10’nuna ticari de yüzde 30’una kadar tesciline izin verilebilecek. İşin özüne dönersek şu an otomobil kesinlikle bir yatırım aracı olmaktan çıktı ihtiyaç için alınacak bir dönemdeyiz.
KREDİ FAİZLERİNİN TEMMUZ’DAN SONRA AŞAĞI YÖNLÜ OLMASINI ÖNGÖRÜYORUZ
Kredi kaynakları kesildiği için bu piyasayı olumsuz etkiliyor. Aynı zamanda yüksek mevduat oranları bütün bunlar sektörü etkiliyor. Ancak mayıs itibariyle vadeli mevduat faizleri bir tık aşağı doğru inmeye başladı. Biz Temmuz ayından sonra kredi faizlerinin de aşağı yönlü olacağını düşünüyoruz. Çünkü bu işin dip noktasını gördük. Kredileri kestiğini zan sadece otomobil sektörü değil, tüm sektörler etkileniyor. İnsanlar şu an sadece giyinme ve barınma ve yemek ihtiyaçlarını karşılayabilir noktaya geldi. Bunun dışında bir ikinci ev alayım. İkinci araba alayım gibi bir düşünce artık maalesef kimse de kalmadı. Sadece ihtiyacı olan veya ticaret yapanlar alıyor. Bireysel olarak bir arabası olan ikinci araba almak ister mi? Bugünkü şartlar da alınmaz.”
EGE BÖLGESİNDE TÜM AÇIĞI
KAPATACAK ŞARTLARA SAHİBİZ
Çetaş Otomotiv Lexus Bornova Genel Müdür Yardımcısı Gözde Topbaş ise, İzmir merkezde 22.500 metrekare kapalı alanda faaliyet gösterdiklerini ve İzmir’de servis ihtiyaçlarının da giderildiği komplike bir tesis ve yapılanmaya sahip olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çetaş Otomotiv olarak marka çeşitliliği noktasında Ege bölgesinde tüm açığı kapatacak şartlara sahibiz.
LEXUS TÜRKİYE’DE HIZLA BÜYÜYOR
Çetaş otomotiv olarak Türkiye pazarına 2016 yılında giren Lexus markasının 3. Bayisi olduk. Lexus Türkiye’de hızlı büyüyen bir marka. Geçen yıl pazarı 507 adet satışla kapattı. Bu yıl Lexus olarak Türkiye’de 1000 hedefine ulaşmak. Lexus Türkiye’ye güveniyor ve bu pazarda hızlı büyüyor. Kusursuz ve hatasız bir markayı bünyemizde bulundurmak bizim içinde önemli. Elektrikli araçlarda her ne kadar yukarı yönlü bir ivme olsa da biz şu anda evin ikinci aracı olarak tavsiye ediyoruz. Özellikle şehiriçi kullanımlarda elektrikli araç çok ideal olabilir.”
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Dağ araçları açısından en iyi motorlar
Sizi dağlardaki arabalarla ilgili bir makaleyle tanıştırıyoruz. Bu makale highrock-car.com web sitesinde kayıtlıdır.
Dağ gezilerine dair düşündüğünüzde, makalemize dikkat edin. Bu bölümde uygun araç satın almak için ipuçları bulacaksınız. Otomobil dünyasında, dağ araçları önemli bir yere sahiptir. Dağ araçları güçlü ve güvenilir olmalıdır ki dağ yollarındaki zorlu ve engebeli koşullarla başa çıkabilsinler. Dağ aracı seçiminde en önemli faktörlerden biri, aracın motorudur.
Bazı dağ araçları:
– Land Rover Defender – Ford Bronco – Jeep Wrangler – Jeep Grand Cherokee – Toyota 4Runner – Jeep Wrangler
Jeep ve Land Rover gibi yüksek güçlü motorlara sahip araçlar, dağ yolları için en iyi seçeneklerdir. Yüksek güçlü ve kaliteli motorlar, zorlu dağ yollarında yukarı ve aşağı gitme konusunda çok etkilidir. Ayrıca, güçlü ve güçlü dört tekerlekten çekişli motorlara sahip araçlar genellikle dağ yolları için etkilidir.
Dağ arabalarıyla ilgili yazının devamını okumak için aşağıdaki bağlantıya bakınız.
0 notes
Text
Türkiye'de en çok kullanılan otomobil modelleri 2024
Türkiye'de en çok kullanılan otomobil modelleri 2024 Türkiye'de en çok kullanılan otomobil modelleri belirlendi ve bu liste, güncel olarak yollarda dolaşan araçları içeriyor. Listenin satış rakamları ile ilişkili olmadığı, sadece mevcut yollardaki araçları kapsadığı belirtiliyor. Otomobil gazetecisi Emre Özpeynirci'nin hazırladığı bu liste, Türkiye'nin otomobil tercihlerindeki gerçekleri yansıtıyor. Daha önce paylaşılan "en çok satan otomobil" listeleri, genellikle yeni modellerin zirvede olduğunu gösterirken, bu liste eski modellere odaklanıyor. Bu nedenle, liste incelendiğinde, beklentilerin gerçekçi olmayabileceği vurgulanıyor. Özellikle, Fiat Egea gibi yeni modellerin zirvede yer almasına alışkınız ancak bu liste, sadece güncel olarak trafiğe çıkan araçları içerdiği için daha eski modellere yer veriyor. Bu liste, sıfır araç fiyatlarının düşmesi, otomobil ihracatındaki ve üretimindeki dalgalanmalar ile ikinci el piyasasındaki değişimler gibi faktörlerle birlikte, ülkenin otomobil tercihlerindeki gerçekleri yansıtıyor. Güncel yollardaki otomobillerin dağılımını gözler önüne seren bu liste, otomobil sektöründeki dönüşümleri ve Türkiye'deki otomobil kullanım alışkanlıklarını yansıtıyor.
Türkiye'de en çok kullanılan otomobil modelleri 2024
Türkiye'de en çok kullanılan otomobil modelleri 2024 Türkiye'de en çok kullanılan otomobil modelleri belirlendi ve bu liste, resmi olarak trafiğe kayıtlı araçların verilerine dayanıyor. İşte Türkiye'nin otomobil tercihlerine dair önemli bilgiler: - Tofaş Şahin/Doğan/Kartal: Türkiye'de en fazla tercih edilen otomobil modelleri arasında Tofaş Şahin, Doğan ve Kartal modelleri ilk sırayı alıyor. Bu modeller toplamda 820.962 adetle en çok kullanılanlar arasında yer alıyor. - Toyota Corolla: Toyota Corolla, Türkiye'de oldukça popüler bir otomobil modeli olarak ikinci sırayı alıyor. Toplamda 628.137 adetlik bir satış rakamına ulaşıyor. - Renault R12-Toros: Renault R12-Toros, Türkiye'de 553.164 adetlik bir kullanım rakamına sahip olarak üçüncü sıraya yerleşiyor. - Renault Megane: Renault Megane, 538.121 adetlik bir kullanım rakamıyla dördüncü sırada bulunuyor. - Renault Clio: Türkiye'de en sık kullanılan otomobil modellerinden biri olan Renault Clio, 535.718 adetlik bir satış rakamıyla beşinci sıraya yerleşiyor. - Fiat Egea: Fiat Egea, 510.676 adetlik bir satış rakamıyla altıncı sırada yer alıyor. - Opel Astra: Opel Astra, Türkiye'de 448.849 adetlik bir kullanım rakamıyla yedinci sıraya yerleşiyor. - Ford Focus: Ford Focus, 398.781 adetlik bir kullanım rakamıyla sekizinci sırada bulunuyor. - Renault Symbol: Renault Symbol, 381.708 adetlik bir satış rakamıyla dokuzuncu sıraya yerleşiyor. - Renault R9-Broadway: Listenin onuncu sırasında Renault R9-Broadway modeli bulunuyor. Bu model, 351.183 adetlik bir kullanım rakamına sahip. Listede yer alan otomobil modelleri, Türkiye'nin otomobil tercihlerini yansıtıyor ve toplamda 15 milyon 221 bin araçlık bir havuza sahip olan ülkede önemli bir yer tutuyor. Özellikle listenin çoğunluğunu eski model araçların oluşturması, Türkiye'nin otomobil alışkanlıklarının ve ikinci el araç piyasasının önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu durum, devletin eski araçların trafikten çekilmesi için teşvik politikalarını tartışmaya açıyor ve vatandaşlar arasında farklı görüşlerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Read the full article
0 notes
Text
Araç Segmentleri Nedir?
Araç Segmentleri Nedir?
Araba ve Araç segment, araçların genellikle boyut, kullanım amacı, fiyat aralığı ve donanım seviyesine göre sınıflandırıldığı kategori veya grupları ifade eder. Araç segmentleri, tüketicilere araç seçimi konusunda yardımcı olur ve otomobil üreticilerine pazarlama ve tasarım stratejilerini belirleme konusunda rehberlik eder. Her segment, belirli bir müşteri kitlesine, yaşam tarzına ve bütçeye hitap eder. Araç segmentleri, otomobillerin boyut, fiyat, özellikler ve kullanım amaçlarına göre kategorize edildiği gruplardır. Farklı segmentlerdeki araçlar, genellikle belirli bir müşteri kitlesine hitap eder. İşte otomobil segmentlerinin bazı temel kategorileri:
Araç Segment A Segmenti: Mini Araçlar - Küçük, ekonomik ve şehir içi kullanım için uygun. - Düşük yakıt tüketimi ve genellikle düşük fiyatlıdır. - Örnek: Fiat 500, Toyota Aygo.
B Segmenti: Küçük Araçlar - A segmentinden biraz daha büyük ve daha geniş iç alan. - Şehir içi ve kısa mesafe şehirlerarası seyahatler için uygundur. - Örnek: Ford Fiesta, Volkswagen Polo. C Segmenti: Kompakt Araçlar - Orta büyüklükte, konforlu ve genellikle iyi donanımlı. - Hem şehir içi hem de şehirlerarası seyahatler için uygundur. - Örnek: Honda Civic, Volkswagen Golf.
D Segmenti: Orta Boy Araçlar - Geniş iç mekan ve bagaj alanı, daha fazla konfor ve özellik. - Uzun yolculuklar ve aileler için uygun. - Örnek: Ford Mondeo, Toyota Camry. E Segmenti: Büyük Boy Araçlar - Lüks, geniş ve konforlu, genellikle premium özellikler. - İş seyahatleri ve uzun mesafeli yolculuklar için ideal. - Örnek: BMW 5 Serisi, Mercedes-Benz E-Serisi. F Segmenti: Lüks Araçlar - Üst düzey lüks ve konfor, en yeni teknoloji ve özellikler. - Fiyatları oldukça yüksek. - Örnek: Mercedes-Benz S-Serisi, BMW 7 Serisi. SUV ve Crossover - Yüksek yol tutuşu ve genellikle dört tekerlekten çekiş. - Çeşitli boyutlarda mevcut ve genellikle aileler için popüler. - Örnek: Toyota RAV4, Honda CR-V. - -
SUV ve Crossover MPV - Çok sayıda yolcu ve bagaj taşıma kapasitesi. - Genellikle aileler ve ticari kullanım için uygundur. - Örnek: Ford Galaxy, Renault Espace. Spor Araçlar ve Coupe - Performans ve hız odaklı. - Genellikle iki kapılı ve aerodinamik tasarım. - Örnek: Ford Mustang, Chevrolet Camaro.
Pikaplar Pikaplar - Yük taşıma kapasitesine odaklı. - İnşaat, tarım ve benzeri ticari kullanım için popüler. - Örnek: Ford F-150, Toyota Hilux. Araç segmenti, tüketicilerin ve üreticilerin araçları belirli kategorilere ayırmasına ve böylece araçların kullanım amacına, fiyatına, boyutuna ve diğer faktörlere göre sınıflandırılmasına yardımcı olur. Her segment, otomobil alıcılarına araçları karşılaştırma ve seçme konusunda yardımcı olurken, üreticilere de ürünlerini hedef kitlelerine daha etkili bir şekilde pazarlama olanağı sağlar. Read the full article
1 note
·
View note
Text
Toyota Hidrojen Yakıt Hücreli Lojistik Ağıyla Karbon Salımını Azaltıyor
Toyota, yeni teknolojileri kullanarak karbon salımını azaltmaya devam ediyor. Toyota, Avrupa’da Hollandalı VDL Groep ile güçlerini birleştirerek Avrupa’da Toyota’nın sıfır emisyonlu hidrojen teknolojisine sahip ağır ticari araçları kullanmaya başlıyor. Bu işbirliği, karayolu taşımacılığı sektöründe dekarbonizasyonu hızlandırmayı amaçlıyor. Aynı zamanda Toyota Avrupa’nın 2040’a kadar tamamen…
View On WordPress
0 notes
Text
Suzuki, Daihatsu ve Toyota: Ortak Üretim Elektrikli Mini-Kamyonet
Suzuki Motor Corporation (Suzuki), Daihatsu Motor Co., Ltd. (Daihatsu) ve Toyota Motor Corporation (Toyota), ortak olarak geliştirilen bir BEV sistemiyle donatılmış prototip mini-kamyonet elektrikli araçları ortaya çıkarttı.
View On WordPress
#daihatsu#daihatsu hijet#elektrikli kamyonetler#elektrikli van#suzuki#suzuki everyday#Toyota#toyota pixis
0 notes
Text
Subaru Nasıl Araba, Alınır Mı? Kullanıcı Yorumları
Subaru nasıl araba alınır mı? Japon otomotiv devleri arasında bulunan Subaru marka araçlar estetik tarzlarıyla her daim piyasada ilgi gören araçlar arasında bulunuyorlar. Fakat günümüz Türkiye’sinde Subaru araçlar pek fazla tutulmuyorlar. Peki, genel olarak Subaru nasıl araba alınır mı? Ülkemizde pek de karşılaşmadığımız Subaru hakkındaki yorumlar nelerdir? İşte bu sorular hakkında merak ettiğiniz her şey! Subaru araçların araç denge düzeyi son derece başarılıdır, aynı zamanda güvenilir araçlar olarak biliniyorlar. Yol tutuş özelliklerinin sağlam ve etkili olması onu ön plana çıkaran faktörler arasında bulunuyor. Aracın günümüzde ‘’İmpreza- Boxer’’ tip motor özellikleri mevcuttur. AWD teknolojisi araçlarda bulunan özellikler arasında bulunuyor. Subaru araçlar arasında ön plana çıkan modeller günümüzde STX ile WTX modeller olarak ön plana çıkıyor. 4 çeker sistem olayı Subaru araçlarda günümüzde mevcuttur. Ekonomik fiyat düzeylerine sahip olmaları Subaru araçları ön plana çıkarak faktörler arasında bulunuyor Kullanıcı yorumları incelendiğinde Subaru marka araçların avantajlarla dolu ve donanımsal açıdan isteneni sunan özelliklere sahip olduğunu görebiliyoruz. Avrupa’da özellikle bu araçlar son derece fazla ilgi gören araçlardır. Almanya ve Fransa gibi ülkelerin sokaklarında gezerken bolca Subaru marka araçları görebilirsiniz. Subaru nasıl araba alınır mı? Sorusuna yanıtlar verirken, Impreza modeline dair kapsamlı bir araştırma sürecini yakından takip etmeniz gerekmektedir.
Subaru Nasıl Araba, Alınır Mı? Kullanıcı Yorumları
Subaru Impreza Alınır mı Kullanıcı yorumları ve Özellikleri
TS versiyon adıyla piyasaya sürülen Subaru Impreza araçlar benzinli araçlar olarak ön plana çıkmayı başarıyor. Manuel vites tipine sahip olmaları onları popüler yapan faktörler arasında bulunuyor. Kasa tipi olarak araçların sedan kasa tipine sahip oldukları biliniyor ve 1,6 motor hacmine sahiptirler. Segment olarak ise C-Segment araçlar olarak biliniyor. Yakıt tüketimi bakımından 8,2 litre-100 km yakıt tüketimi gerçekleştiriyor. Güç tüketimi olarak 70 KW ve 143 tork gücüne sahip olmalarıyla tanınan özellikler arasında bulunuyor. Çekiş olarak 4x4 özelliklere sahip durumdadır. Ağırlık 1250 kg, yük kapasitesi olarak 1700 kg, CO2 emisyon değeri ise 195 g- km olarak biliniyor. Son sürat hızda araçların 174 km-s özelliklere sahip oldukları bilinen bir gerçektir. Şehir içi yakıt tüketimi 10,9 litre, şehir dışı yakıt tüketimi 6,6 litre, ortalama yakıt tüketimi 8,2 litre konumundadır. Dingil mesafesi aracın 2525 cm düzeyindedir. Lastik boyutları 185-70-14 olurken, kapı sayısı aracın 4’Tür. Bagaj kapasitesi aracın 401 litre olarak biliniyor. Valf sayısı 16 konumundadır. Turbo özellikleri bulunmuyor. 2022 yılında alınabilir bir araçtır, fakat yakıt tüketimi oldukça yüksek düzeydedir, bu durumda kullanıcılardan eksi puan almasında etkili olmuştur. Subaru nasıl araba alınır mı? Sorusu hakkında yorumlarınızı bizimle paylaşabilirsiniz! Subaru servis ağının az olması; marka takıntısının bulunması ve ikinci el piyasa değerinin fazla olmamasında dolayı tercih edilmemektedir. Bir Japon markası olan Subaru; 1953 yılında kurulmuş bir markadır. Toyota markasıyla kardeş bir firma olan Subaru; dünya genelinde bilinen bir markadır. Subaru 100 kilometrede şehir için 7,9 litre yakıt tüketmektedir. Şehir içerisindeyse 100 kilometredeki tükettiği yakıt miktarı 5,9 litredir. Read the full article
0 notes
Text
D Segmenti SUV Araçlar Hangileri
D segmenti SUV araçlar kendine özgü tasarımlarla dikkat çekici bir etkiye sahiptirler. Bu araçlar son günlerin en çok kullanılan araçları olarak popülerliğini koruyor. Bu araçları en önemli özelliği fiyat performans ürünü olma özelliğidir. Araçlar II. Dünya Savaşından bu yana birçok alanda kullanılan kaliteli araçlardır. Manuel ve otomatik kullanım desteğiyle her daim ilgileri üzerine çekmeyi başaran bu araçların popülerliği günümüzde fazladır. D segmenti SUV araçlar Skoda Kodiaq ve Peugeot 5008, ile Volvo XC60 gibi kendine özgü tasarımlarla desteklenmektedir. Sportif amaçlarla kullanılan araçlar her açıdan isteneni en iyi şekilde sağlamayı başarıyor. Geniş oturma olanaklarının yanı sıra bagaj hacimleriyle ilgileri üzerine çekmeyi başaran bu araçlar fırsatlarla dolu bir hizmet olanağını sizlere sağlar. Engebeli bölümlerde bu araçlar günümüzde sizlere birçok açıdan fırsatlar sunar. Engebeli arazilerin vazgeçilmez araçları olan bu araçlar pek çok açıdan önemlidir. KIA SUV araçlar bu segmenti en önemli araçları olarak biliniyor. D segmenti SUV araçlar söz konusu olduğu zaman ülkemizde daha çok Toyota RAV4 ile Seat Tarraco modelleri karşımıza çıkmakla birlikte Renault Koleos de iddialı modeller arasında yer almaktadır.
D segmenti SUV araçlar Aynı zamanda geniş bagaj hacimlerinin yanı sıra kaliteli ve konforlu sürüş yetenekleriyle de ilgileri üzerine çekmeyi başarıyorlar. Kaliteyi ön planda tutan SUV araçlar her açıdan isteneni en iyi şekilde sağlamayı başaran kaliteli araç modelleri olarak ön plana çıkmayı başarıyor. Bu marka araçların popülerliğini her geçen gün yeni marka özellikleriyle ilgileri üzerine çekmeyi başarıyor. Markanın araçları sizlere isteneni sağlamayı başaran ve ayrıcalıklı hizmet olanaklarına sahiptir. Dolayısıyla her açıdan bu araçlar kalitesiyle ön plana çıkaran ve araç sahiplerine konfor sağlayan avantajlı D-Segmenti model araçlar olarak biliniyorlar.
En İyi D segmenti SUV araçlar
D segment araçlar son zamanların kaliteli araçları olarak en iyiyi sizlere sunan prensipli araçlardır. Bu araçlar; - Volvo- XC60 - Audi Q serisi - BMW X-3 Serisi, - Skoda, - Nissan X, - Mercedes serisi, Olarak ön plana çıkmayı başarıyor. Araçların son günlerde kullanım olanaklarının oldukça gelişmiş olması ve geniş arazilerde kişilere avantajlar sağlaması ilgileri üzerine çekmesinde etkili olmuştur. D-Segment araçlar en iyiyi kişilere zorlu arazi şartlarında sunan günümüzün eşsiz tasarımlı araç segmenti ürünleridir. Araçların kullanım fonksiyonlarının geniş olanaklarda olması ve lüks markaların araçlarına ev sahipliği yapması onları popülerleştiren en önemli detay konuları arasında ilk sırada yer alıyor. Segmentin araçları aynı zamanda sürüş yetenekleriyle de ilgileri son günlerde üzerine çekmeyi başarmış düzeydedir. Performans açısından verimliliği en iyi şekilde sağlamayı vadede d-segment araçlar sizlere en iyi sürüş deneyimi imkanı sağlamayı başarıyor. Böylelikle kaliteli bir araç segmentinden yararlanma fırsatlarına sahip olma deneyimine erişim sağlayabiliyorsunuz. D segmenti SUV araçlar 2023 yılı itibariyle de adından sıklıkla söz ettireceğe benzeyen tasarımlar arasında yer almayı başarmaktadır.
En İyi D segmenti SUV araçlar D-Segmenti SUV Araçlar 2023 Modelleri Nelerdir? 2023 yılının gözde markaları Audi, Nissan, Volvo, Mercedes gibi birçok dev araç üreticisi firmanı d-segment araçları piyasada ilgi görmeye devam ediyor. Kaliteli araçlarıyla ön plana çıkan markaların araçları d-segment teknolojisinde devrim niteliğinde hizmetler sağlıyor. Bu araçlar üst ve günümüzde orta sınıf olarak adlandırılan araç yapısına sahiptir. Dolayısıyla kişilerin sıklıkla tercih ettiği günümüzün popülerliği yüksek ürünleri olarak ön planda aktif olarak rol oynuyor. Üst düzey konfor olanaklarını sürücülere sağlayan d-segment araçlar en çok tercih edilen araç markalarına ev sahipliği yapmayı da başarıyor. Böylelikle kişiler tarafından sıklıkla tercih edilen ve ilgileri üzerine çekmeyi başaran kaliteli araçlar olarak biliniyorlar. Markanın araçları isteneni en iyi şekilde sunmayı vadeden günümüzün potansiyelli araç modelleri arasında ilk sırada yer alıyor. Böylelikle kişiler bu araçlar vasıtasıyla en iyi hizmet olanaklarından faydalanarak fırsatlarla dolu bir hizmet imtiyazından yararlanma seçeneğine sahip oluyorlar. D segment SUV araçlar popülerliklerinden ödün vermeyen araçlar konumunda günümüz otomobil dünyasının en iyileri arasında yer almayı başarıyorlar. Böylece tam anlamıyla üst seviyede performans ortaya koyabilen tasarımlar karşımıza çıkıyor. D segment SUV araç nedir?D segment SUV araçlar söz konusu olduğu zaman karşımıza üst ve orta sınıf tasarımlar çıkar. C segment araçlara göre daha geniş bir hacme sahip olan bu araçlar aynı zamanda yüksek motor kapasitesiyle de dikkatleri üzerine çekmektedir. Performans noktasında da başarılı olan bu modeller; her zaman popüler bir konumda yer almaktadır. Fluence D segment midir?Her ne kadar Fluence d segmentmiş gibi algılansa da bu hatalıdır. Çünkü Fluence tam anlamıyla C segment bir otomobil olmakla birlikte aile arabası olarak da karşımıza çıkar. D segmenti arabalar hangileridir?D segmenti arabalar hangilAvrupa Komisyonunda belirlenen 4. Kategoride yer alan D segmenti arabalar söz konusu olduğu zaman Volkswagen Passat 8. Nesil ve Tesla Model 3 1. Nesil gibi tasarımlar karşımıza çıkmaktadır.eridir? Read the full article
0 notes
Text
Toyota ilginç bir sebeple binlerce aracı geri çağırıyor!
Toyota, Kuzey Amerika’da oldukça enteresan bir sorun nedeniyle binlerce aracı geri çağırıyor. Normalde firmalar motor veya mekanik sorunlar nedeniyle araçlarını geri çağırırken, Toyota kimsenin aklına gelmeyecek etiket sorunu sebebiyle belirlenen araçları servise davet ediyor. Toyota etiket sorunu nedeniyle 33 binden fazla aracı servise davet ediyor! Bildiğiniz üzere yer yıl binlerce araç…
View On WordPress
0 notes
Text
En Kötü F1 Yarışı “2005 Amerika GP”
F1 tarihinin en kötü yarışı olarak tarihe geçen 2005 Amerika GP’si FIA(Uluslararası Otomobil Federasyonu)’nın utanç duyduğu yarış olarak da değerlendirilmiştir. Günümüzde Amerika’da yapılan F1 yarışları Austin Texas’da bulunan pistte yapılıyor, 2005 tarihinde ise Indianapolis pisti kullanılıyordu. Bu pist genellikle Indy 500 ve Nascar yarışları için oval kısmı kullanılıyordu ama F1 için iç kısmında yer alan virajlı kısım kullanılıyordu. F1 araçları bu pistte oval kısmın yarısını ve iç kısımda yer alan virajlı kısımda yarışlarını gerçekleştiriyordu. 2011’den bu yana F1’in lastik sponsorluğunu Pirelli üstlenmektedir, ama 2005 yılında durum böyle değildi. F1’in o dönem ki lastik sponsorluğunu Bridgestone ve Michelin firmaları yapmaktaydı ve takımlar kendi araçlarının özelliklerine göre bu 2 firmadan istediğini sezon başında seçerek yarışmaktaydı. Bridgestone marka lastikleri, Ferrari, Minardi, Jordan takımları, Michelin marka lastikleri ise McLaren, Renault, Williams, Red Bull, Toyota, Sauber ve BAR takımları kullanmaktaydı. O senelerde takımlar yarış sırasında sadece tek takım lastik kullanabiliyorlardı yani yarış sırasında lastik değiştirme hakları yoktu. O yüzden çoğu takım biraz daha iyi performans gösteren Michelin lastiklerini tercih ediyorlardı. 2005 Amerikan GP günü geldiğinde pratik turların 2. si yapılırken Toyota pilotu Ralf Schumacher pistin oval kısmını dönerken tam gaz ilerlediği sırada bir anda bariyerlere çarpmıştı. Bu ciddi kazanın ardından hafta sonu Ralf Schumacher devam edemeyeceğini açıklamıştı, takımda bu kazanın neden olduğunu araştırmaya başlamıştı ve kazanın nedeni tam o oval kısmı dönerken sol arka lastiğinin patlaması yüzünden olduğu anlaşılmıştı. Ralf Schumacher’in devam edemeyeceği açıklandıktan sonra Toyota takımı yedek pilot ile devam etme kararı almıştı ama bu seferde yedek pilot sıralama turları sırasında yine bir lastik sıkıntısı yaşamıştı. Toyota 2 kere üst üste lastik sıkıntısı yaşadıktan sonra bunun şans olamayacağını düşünerekten durumu Michelin mühendislerine bildirdi çünkü lastiklerde genel bir sıkıntı olabileceğini düşünüyorlardı. Bunun üzerine Michelin diğer yarışlar için ayırdığı lastikleri de Amerika yapılacak yarış için göndermişti ama bu lastiklerde de benzer sorunlar ortaya çıkmıştı. Daha fazla araştırma yapan Michelin mühendisleri, bu lastiklerin bu pist için uygun olmadığını sadece 10 tur dayanabileceğini 10 turdan sonra lastiklerin patlama riskinin çok yüksek olabileceği hakkında bir açıklama yapmışlardı. Bridgestone tarafına bakıldığında ise hiçbir sorun yoktu F1 sezonunun genelinde Michelin lastiklerden daha az performans göstermesine rağmen bu pistte Bridgestone lastikleri daha iyi performans gösteriyordu. Peki 2004 senesinde böyle sorun yaşamayan Michelin lastikleri ne olmuştu da 2005 senesinde bu sorunla karşılaşıyordu. Öncelikle şunu bilmek gerekiyor o dönemlerde Indianapolis pisti bir test pisti değildi, yani lastik firmaları Indianapolis pisti için verileri simülasyondan alıyordu ve ona göre lastik üretiliyordu. 2005 yılında sorun çıkmasının nedeni ise o yıl pistte düzleme çalışmalarının yapılmasıydı ve simülasyon eski pist yüzeyine göre gerçekleştirilmişti. Bridgestone peki neden sağlam kalıyordu? Bunun cevabı da, Bridgestone’nun alt markaları Indy 500 ve Nascar yarışlarının lastik sponsoruydu. Bu yüzden Bridgestone o pistte test yapmamasına rağmen alt markalarından verileri alıp ona göre lastik geliştirebilmişti. Tabi Michelin lastiklerinin 10 turdan fazla dayanamayacağı anlaşıldıktan sonra bir çözüm aranmaya başlandı. FIA’nın çözümü ise Michelin kullanan takımlar o virajı yavaş dönsün oldu tabi haliyle Michelin kullanan takımlar buna karşı çıktı. FIA’nın bir diğer çözümü ise, lastik değiştirmeme kuralını kaldırıp Michelin lastik kullanan takımların 10 turda 1 lastik değiştirebileceğini söyledi. Bunun üzerine de Michelin, bu kadar çok lastiği Amerika’ya getirmediğini ve kısa bir sürede de getirmeyeceğini söyledi ve bu fikirde ortadan kalkmış oldu. Daha sonra takımlar kendi önerilerini sundu bu öneride, oval kısmın iç tarafına ekstra bir viraj konulmasıydı haliyle bu viraj konulursa takımlar o virajda yavaşlayacaktı ve lastikler sağlam kalmış olacaktı. Bu öneriye de FIA karşı çıktı hazırlıklı gelen Bridgestone kullanan takımlara karşı bir haksızlık olacağını ayrıca güvenlik testleri yapılmadan konulacak bir virajın daha da başka sorunlar çıkartabileceğini belirtti. Daha sonra işler büyüyerek takımlar viraj konmasının gayet mantıklı olacağı hakkında bir açıklama yaptı bunun üzerine de FIA, eğer o kısma bir viraj konmak istenirse bütün görevlilerini çekeceğini söyledi.işler daha da çirkinleşerek takımlar cevap olarak, eğer FIA görevlilerini çekerse biz kendi görevlilerimiz ile bu yarışı puansız bir şekilde yaparız maksat buraya gelen seyirciler memnuniyetsiz ayrılmasınlar oldu. FIA’da eğer böyle bir yarış yapılırsa daha sonraki yarışlarda da kural dışına çıkılabileceğini belirterek adeta takımlara bir ültimatom vermiş oldu. Ortak bir karara varılamamasından dolayı da Michelin lastik kullanan takımlar formasyon turu sonrasında araçlarını pite çekerek yarıştan çekildiler. Bu yüzden de yarışa sadece Bridgestone lastik kullanan 6 araç başlayabildi. FIA Michelin lastik kullanan takımlara bu hareketleri yüzünden çeşitli cezalar kesti, ceza yiyen takımlarda, eğer bu cezalar kald��rılmazsa Indianapolis eyaletinin yasaları çerçevesinde FIA’yı cinayete teşebbüsten dava edeceğini açıkladı. Tabi bu açıklamadan sonra FIA kendi verdiği cezaları da çekmek zorunda kaldı. Yarışı 1. Ve 2. Bitiren pilotlar Ferrari pilotları olmuştu en başından beri bütün çözümlere karşı çıkan Ferrari’nin istediği olmuş ve Indianapolis yarışı onların işine gelmişti. Böylece F1 tarihinin en kötü yarışı tamamlanmış olmuştu.
1 note
·
View note