#Türk toplulukları
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bayram Taşkın Kimdir
Bayram Taşkın Kimdir sadece bir isim değil; Türkiye'nin kalbindeki yenilikçiliğin ve liderliğin bir kanıtı. Girişimcilikte etkileyici bir geçmişe sahip olan Taşkın, geleneksel zanaatkarlığı modern tasarım ilkeleriyle iç içe geçirerek kendine bir yer edindi. Özgünlük ve sürdürülebilirliğe dayanan girişimleri, çağdaş pazar taleplerini benimserken kültürel mirası koruma taahhüdünü yansıtıyor. Bu benzersiz karışım, tüketicilere hikayeler anlatan ürünler sunuyor: tutku, özveri ve Türk sanatının zengin anlatısı hikayeleri.
Bayram Taşkın'ı farklı kılan şey, topluluk ve iş birliğinin gücüne olan sarsılmaz inancıdır. Yerel zanaatkarları güçlendiren ve genç nesiller arasında beceri gelişimini teşvik eden sektöründe bağlantılar kuruyor. Hem yenilikçi fikirleri hem de tarihi teknikleri savunarak, bir kişinin vizyonunun tüm toplulukları nasıl yükseltebileceğini örnekliyor. Sonuç olarak, Bayram Taşkın'ın gerçekte kim olduğunu anlamak, başarılarının ötesine geçiyor; Türk zanaatkarlığı için canlı bir gelecek şekillendirirken başkalarına ilham vermeye adanmış bir adamın kalbine iniyor.
43 notes
·
View notes
Text
Mesele sadece Noel meselesi mi?
Yılın bu zamanını pek severim. Hep severdim. Hatta bir seferinde yine geleneksel Aralık alışverişi sırasında Emek “Sen geçmiş hayatında Vatikan’da Noel hazırlıklarını organize eden bir azize olmalısın” demişti. Benim de kendime “Acaba Katolik özentisi miyim?” diye sorduğum çok oldu. Sonra aklıma Nuri Bilge Ceylan’ın Kış Uykusu filmindeki o meşhur replik geldi. Hani Haluk Bilginer’in söylediği: “Yani bu insanın kendine bir dünya yaratabilme, kendini oyalayabilme yeteneği ile ilgili bir şey.”
Kış tüm toplumlar için her zaman zordu. Gün ışığından fakir, ısınmak ve beslenmek için daha çok efor sarfedilen günler, karanlık ve uzun geceler. İnsanların kışın kutlanan özel günleri bu vakti geçirebilmek, anlamlı bir şekilde değerlendirebilmek ve böylece göz açıp kapayıncaya kadar bahara kavuşabilmek için ürettiğine inanıyorum. Bunu çok insani buluyorum.
Hatırlar mısınız? Geçtiğimiz yıl Nardugan Bayramı gündem olmuştu. Bu dönemde dünya noel havasına girince toplumun bir kısmı bunun Türk ve İslam adetlerine uygun olmadığını, bir kısım da aksine bu geleneklerin Türk topluluklarında doğduğunu iddia etmişti.
Ayaz Ata ve Kar Kızı
Türkolog Murad Adji ve sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, İslamiyet öncesi Türkler'in her yıl 21 Aralık'ta bir kış gündönümü bayramı olarak Nardugan’ı kutladığını ve bu bayramın Hristiyanlıktaki Noel yortusunun atası olduğunu öne sürmüştü.
Aktarılana göre Ayaz Ata isimli figür, Türk ve Orta Asya mitolojilerinde soğuk tanrısı. Ayaz Ata göğün altı deliğinden soğuk hava üfler ve böylece kış gelir. Kimi kültürlerde kışın soğukta ortaya çıkan ve kimsesizlere yardım eden bir evliyadır. Bir tür Noel Baba gibi düşünülebilir. Kazaklarda ise ilk karın yağması ile kutlanan Soğumbası isimli bir eğlence var. Azericedeki Şahta Ata sözcüğü de yine Ayaz Ata anlamına geliyor.
Buna karşın kimi Türkologlar İslamiyet öncesi Türklerin böyle bir bayram kutladığını gösteren bir belge olmadığını, Nardugan’ın Hıristiyanlıktan etkilenmiş Türk kökenli topluluklar tarafından kutlandığını iddia etmiş. Hala bazı Türk toplulukları Nardugan kutlanmaya devam ediyor. Bodrum’un Gündoğan beldesinde de 2010’dan beri Nardugan kutlaması yapılıyor. 21 Aralık gecesi ateş yakılıyor, Ege türküleri eşliğinde yöresel oyunlar oynanıyor.
Kolombiya'da Mum Günü
Sadece Türklerde ya da Avrupa’da değil, birçok başka yerde de kışın kutlanan bayramlar var. Örneğin Kolombiya’daki Mum Günü. Her yıl 7 Aralık’ta pencerelerde, balkonlarda, kaldırımlarda, insanların görebilecekleri her yerde mumlar yakılıyor. Yakılan her bir mum için dilek tutuluyor ya da şükrediliyor. "Natillas" adı verilen bir muhallebi ve yine bölgeye özgü bir sıcak çikolata tüketiliyor.
Natillas
Porto Riko’da "Parranda" adı verilen kış partileri var. Parranda “çılgınlık” demek. Kalabalık bir grup olabildiğince sessiz bir şekilde bir evin önünde toplanıp, coşkulu bir müzikle ev halkını uyandırıyor. Ev sahibinin ikramda bulunması ve partiyi sonraki eve taşımak için gruba katılması bir gelenek. İkramlar arasında Arroz con Dulce adı verilen yöreye özgü bir tür sütlaç ve coquito var. Bu geleneğin aile ve arkadaşlık bağlarını güçlendirdiğine inanıyorlar.
Arroz con Dulce
Ekvador'da yeni yıl arifesinde, eski yılın yakılması anlamına gelen "Quemar el Año Viejo" isimli bir gelenek var. Yakılan şey geçmiş yılın başarısızlığını temsil eden bir kukla veya sevilmeyen bir siyasi figür olabilir. Başarısızlıklarla ilgili yazılan bir not kuklaya iliştiriliyor ve sonra ateşe veriliyor. Bu gelenek ile önceki yılın pişmanlıklarını ve hayal kırıklıklarını yok ettiklerini düşünüyorlar.
Ekvator'da Quemar el Año Viejo geleneği
Rusya'da yeni yılda iki farklı kutlama var. Biri Gregoryen takvimine göre 31 Aralık’ta büyük partiler ve havai fişek gösterileri ile kutlanan "Yeni Yıl". Diğeri de Gregoryen takvim benimsenmeden önce kullanılan Jülyen takvim 13 gün geride kaldığından, 14 Ocak'ta kutlanan “Eski Yeni Yıl”. Genellikle aileleriyle geçiriyorlar. Bugün aynı zamanda Ded Moroz'un (Ayaz Ata) hediyeleri dağıtmak için torunu Snegurochka (Kar Kızı) ile birlikte çocukları ziyaret ettiği gün. Süslenen ağaçlara Noel ağacı yerine Novogodnaya Yolka diyorlar.
Çin’de kışın birden fazla bayram kutlanıyor. İlki, Çin takviminde 12. ayının 8. günü kutlanan Laba Festivali. “La” 12. ayın adı ve “ba” sekiz anlamına geliyor. Laba Festivali sırasında insanlar -bizim aşuremize benzer- pirinç, fasulye, fıstık, kuru meyve, lotus çekirdeği gibi malzemelerden oluşan Laba lapası yiyor.
Çin'de Laba lapası festivali
Yine Çin takvimine göre 12. ayın 23. günü Küçük Yeni Yıl’ın başlangıcı. İnsanlar evlerini temizlemeye ve yeni yıl alışverişi yapmaya başlıyor. Kış sonu ise Çin Yeni yılının başlangıcı, Bahar festivali olarak da geçiyor. Çünkü aynı zamanda baharın başlangıcı. Küçük Yeni Yıl ile Çin Yeni Yılı arasında farklı tanrılara tapılsa da ana temalar aynı: geçmişe veda, yeni yılı karşılama, tanrılara ve atalara tapınma, sağlık ve bereket dileme.
Japonya’da yılbaşı gecesi yılın en büyük kış kutlaması. Japonlar parti ve büyük geçit törenleri yerine, genellikle evde yemek pişiriyor, pirinç keki yapıyor, evi temizliyor ve aileleriyle oyunlar oynuyor.
Toshikoshi Soba
Osechi
Yapılan yemekler arasında yeni yıl için iyi şans getirdiğine inanılan “toshikoshi soba” isimli bir erişte, ayrıca deniz ürünleri, jambon, yumurta, sebzeler, siyah fasulye gibi ürünlerin azar azar bulunduğu bir yiyecek kutusu olan “osechi” yer alıyor. Tüm malzemelerin iyi şans, iyi sağlık ve uzun ömür getirme gibi özel anlamları var. Gece yarısı Budist tapınaklarında, yeni yılda daha huzurlu bir zihne kavuşabilmek adına, 108 dünyevi arzudan kurtulmak için 108 kez çan çalınıyor.
Budist tapınağında 108 kez çan çalan rahip - Joya no Kane geleneği
Avrupa’dan pek bahsetmedim. Az çok o taraflara hakimiz. So sorry Jesus. Sonuç olarak insanlığın büyük kısmı geçmişte yaptığı hataları unutmak, kendilerini affetmek, yeni yılı yeni bir başlangıç olarak kabul etmek, elindeki nimetlere şükretmek, sağlık, bereket ve huzur dilemek, kolay bir kış geçirmek, verimli bir bahara erişmek, aileleriyle ve arkadaşlarıyla bağlarını güçlendirmek, yani anlamlı bir şeyler yapmak istemiş.
Ben de her yıl yaptığım gibi zencefilli kurabiye için gereken malzemeleri aldım. Akşamları sıcak çikolata yapıp içine marşmelov atıyorum. Nar likörü serin ve karanlık bir dolapta bekliyor. Ara ara çalkalıyorum. Evdeki kar kürelerine, yanıp sönen ışıklara, parlak kırmızı paketlerindeki çikolatalara gidip gelip bakıyorum, içim açılıyor. Sıcak şarap için portakal ve ayva buz dolabında. Bazı akşamlar orgun başına gidip Jingle Bells çalıyorum. Zaten bir tek onu çalmayı biliyorum.
Kış benim için yazdan önce çekilmesi gereken bir cefaydı. Artık anlıyorum ve tadını çıkarıyorum. Sonuçta ben zor bir dönemi atlatırken, yaşama karşı heyecanını taze tutmak isteyen sıradan insanlardan biriyim. Kendimi oyalayabilme yeteneğim ile gurur duyuyorum.
Yine Kış uykusundaki replikten devam etmek isterim:
“Sıkılmak ne demekmiş? Sıkılmak için hiç vaktim olmadı benim. Ayrıca sıkılmak denen duygunun son derece lüks olduğunu düşünüyorum. Sen sıkılıyorsun çünkü hiçbir şey yapmadan öyle süzülüp duruyorsun güzelim.”
Sıkılma güzelim güzel şarkılar var. Portakal, tarçın, zencefil, karanfil kokuları var. Yağmur yağarsa şemsiye var. Poyraz çıkarsa güneyde oturacak yer var. Gülecek epeyce malzeme var. İçecek sıcak bir şeyler de var. Üstelik belki de birinin sana küçük bir hediyesi var.
19.12.24 Kaynakça Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, 2011 İslamiyet Öncesi Türk Gelenekleri, Nardugan Bayramı Örneği, Hakan Aryol, 2022 Prof. Dr. Abdulhaluk Mehmet Çay: Nardugan Bayramı ve Yılbaşı kutlamalarının tarihi kaynaklarda yeri yok, 2019 Colombia’s Day of the Little Candles Tradition, Adam McConnaughhay, 2024 Holiday Traditions in Puerto Rico Latin American New Year Tradition: Burning the Año Viejo Doll for Positive Energy, Alejandra Espinosa, 2022 New Year’s Traditions in Russia, 2014 Chinese New Year Celebrations and Activities Essential Guide to New Year Traditions in Japan, Julia LiMarzi, 2018
#Noel#Kış#Kış Ruhu#Kış Kutlamaları#Noel Ruhu#Kış Festivali#YeniYıl#KışMasalı#Yılbaşı#Gelenekler#Nardugan#Ayaz Ata#Kar Kızı#Mum Günü#Parranda#Çin Yeni Yılı#Festivaller#toshikoshi soba#osechi#Laba Festivali#Küçük Yeni Yıl#Novogodnaya Yolka#Snegurochka#Ded Moroz#Eski Yeni Yıl#Yeni Yıl#Quemar el Año Viejo#Arroz con Dulce#coquito#Natillas
4 notes
·
View notes
Text
Lokma Döktürme
İstanbul Lokma Döktürme
Lokma döktürme, geleneksel bir Türk adetidir ve genellikle özel günlerde, sevinçli anlarda veya dini bayramlarda gerçekleştirilen bir uygulamadır. Bu özel ritüel, genellikle bir “hayır lokması” etkinliği olarak bilinir ve topluluklar arasında bir araya gelmeyi, sevgiyi paylaşmayı ve yardımlaşmayı simgeler.
Hayır lokması, özellikle İslam kültüründe, hayır işlerini ve iyilikleri temsil eder. Bu nedenle, lokma döktürme etkinliği genellikle bir hayır kurumu veya yardıma muhtaç kişilere destek amacıyla düzenlenir. İstanbul’da hayır lokması organizasyonları, genellikle camiler, dernekler veya sosyal yardım kuruluşları tarafından düzenlenir ve geniş katılımla gerçekleşir.
İstanbul Hayır Lokması, bu geleneksel uygulamayı büyük bir ölçekte düzenleyen ve geniş kitlelere ulaştıran organizasyonlardan biridir. Bu etkinlikler, genellikle şehrin farklı bölgelerinde, cami avlularında veya geniş açık alanlarda gerçekleşir. İnsanlar, bu etkinliklere katılarak hem manevi bir atmosferde bulunurlar hem de ihtiyaç sahiplerine yardım etme fırsatı bulurlar.
İstanbul’un tarihi ve kültürel zenginliği, hayır lokması etkinliklerine ayrı bir anlam katmaktadır. Bu etkinlikler sadece bir yardım organizasyonu olarak değil, aynı zamanda şehrin sosyal dokusunu güçlendiren ve bir araya getiren önemli sosyal olaylardır. Lokma döktürme etkinlikleri, geleneksel Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan lokmanın paylaşılmasına dayanır. Lokma, genellikle hamur, şeker ve su içeren bir tatlıdır ve geniş kalabalıklara dağıtılarak birlik ve dayanışmanın simgesi haline gelir.
Hayır Lokması
Lokma Döktürme
İstanbul Lokma Döktürme etkinlikleri, sadece bir kültürel ritüeli yerine getirmekle kalmaz, aynı zamanda şehrin dinamik yapısını, yardımseverliğini ve birlikte yaşama kültürünü yansıtarak insanları bir araya getirir. Lokma döktürme, İstanbul’un zengin kültürel mirası içinde önemli bir yer tutan, toplulukları bir araya getiren ve insanlara yardım eli uzatan anlamlı bir gelenektir.
İstanbul’da düzenlenen lokma döktürme etkinlikleri, genellikle çok sayıda gönüllü tarafından desteklenir. Gönüllüler, lokma yapımında, dağıtımında ve etkinliğin düzenlenmesinde aktif bir rol oynarlar. Bu sayede, sadece maddi yardım değil, aynı zamanda manevi destek de sağlanmış olur. Lokma döktürme etkinlikleri aynı zamanda insanlara yardımseverlik duygusunu aşılar ve topluluk içinde dayanışma ve birlik duygularını güçlendirir.
Hayır lokması geleneği, İstanbul’da birçok farklı topluluk ve sosyal sınıf arasında ortak bir payda oluşturur. Bu etkinlikler, zengin-fakir, genç-yaşlı, farklı kültürlerden gelen insanları bir araya getirir. Lokma döktürme, sadece maddi yardımın ötesinde, topluluklar arasında bir anlam birliği yaratır ve bu da şehirdeki sosyal uyumu güçlendirir.
Hayır Lokması Döktürme
İstanbul’un tarihinde, hayır işleri ve yardımlaşma kültürü önemli bir yer tutar. Lokma döktürme etkinlikleri, bu geleneği sürdürmenin yanı sıra, şehrin sosyal sorumluluk bilincini artırmak adına da önemli bir rol oynar. İstanbul Hayır Lokması gibi kurumlar, sadece bu etkinliklerle kalmaz, aynı zamanda yıl boyunca çeşitli sosyal projeler ve yardım faaliyetleri düzenleyerek toplumun çeşitli kesimlerine destek olur.
İstanbul’da düzenlenen lokma döktürme etkinlikleri, geleneksel bir ritüeli yaşatmanın yanı sıra, toplulukları bir araya getiren, yardımlaşma ve dayanışma duygularını güçlendiren anlamlı sosyal olaylardır. Bu etkinlikler, İstanbul’un kültürel çeşitliliğini ve sosyal dokusunu zenginleştirir, aynı zamanda insanlara hayırseverlik duygusunu aşılar, toplum içinde birlik ve beraberlik duygularını pekiştirir.
Anıl Lokma sizler için Hayır Lokması Dökme işlemini Temiz ve Hijyenik bir şekilde Kaliteli Malzemelerle yapmaktan gurur duyar.
Sizde Hayır Lokması Döktürmek İstiyorsanız Bizi Şimdi Arayın: 0532 547 89 23
#lokmadokturme #hayirlokmasi #hayırlokması #istanbullokma #istanbullokmaci #lokma #lokmaci #lokmatatlisi #anillokma
#lokmadokturme#hayirlokmasi#hayırlokması#istanbullokma#istanbullokmaci#lokma#lokmaci#lokmatatlisi#anillokma
2 notes
·
View notes
Text
Hayır Lokması Dağıtımı
Hayır Lokması Dağıtımı
Hayır Lokması Dağıtımı: Geleneksel Tatların Modern Sunumu
Geleneksel tatların modern sunumları, özel günler, festivaller ve etkinlikler için her zaman vazgeçilmez bir unsurdur. Lokma, Türk mutfağının sevilen tatlarından biridir ve insanların damaklarını şenlendiren bu özel lezzet, özellikle toplu etkinliklerde sunumu oldukça basit olan bir atıştırmalıktır. Lokma dağıtımı, bu lezzeti kalabalıklara sunmanın en keyifli ve pratik yollarından biridir.
Lokmanın Hazırlanması ve Sunumu
Lokma dağıtımı oldukça basit olmakla birlikte dikkatli bir planlama ve özen gerektirir. İşte lokma dağıtımının temel adımları:
Malzeme Seçimi: Lokma yapımında kullanılacak malzemeleri özenle seçmek önemlidir. Un, maya, şeker, tuz ve su temel malzemelerdir. Kaliteli sıvı yağ kullanımı da lezzeti artırır.
Hamur Hazırlığı: Lokma hamuru, malzemelerin özenle karıştırılması ve yoğrulması ile elde edilir. Hamurun kabarması için bekletilmesi gerekir.
Lokma Pişirme: Hazırlanan hamur, sıcak yağda altın sarısı renk alana kadar kızartılır. Lokmaların eşit boyutlarda ve eşit miktarda pişirilmesi önemlidir.
Mobil Lokma Aracı: Lokma dağıtımını daha kolay hale getiren bir mobil lokma aracı kullanılır. Bu araç, genellikle açık hava etkinliklerinde veya özel organizasyonlarda tercih edilir.
Lokma Toplama Düzeni: Mobil lokma aracının içinde özel olarak tasarlanmış bir düzenek, kızartılan lokmaların toplanmasını sağlar. Lokmalar, 150 CC boyutlarındaki plastik tabaklara yerleştirilir.
Tabak ve Kürdan: Lokmalar, plastik tabakların içine konulur ve yanında kürdanlar sunulur. Bu, lokmaların rahatça tüketilmesini sağlar.
Sunum: Hazırlanan lokma tabakları, etkinliğin veya organizasyonun katılımcılarına ikram edilir. Lokma dağıtımı geleneksel bir tat sunumunu modern ve pratik bir şekilde gerçekleştirir.
Lokma Dağıtımının Özel Yeri
Lokma dağıtımı, Türk kültüründe ve birçok diğer kültürde, toplulukları bir araya getiren ve insanların bir arada olmaktan keyif aldığı özel anları daha da unutulmaz kılan bir gelenektir. Hem geleneksel hem de modern bir sunum biçimi olan lokma dağıtımı, paylaşmanın ve dayanışmanın sembolüdür. Lokma yemek, bir arada olmanın, mutlu anların ve hoşgörünün bir ifadesidir.
Hayır Lokması Dağıtımı, geleneksel lezzetlerin modern sunumunu temsil eden özel bir uygulamadır. Hem lezzet hem de paylaşma anlamında anlamlıdır. Bu basit ama etkili sunum yöntemi, insanları bir araya getirir ve topluluk deneyimini güçlendirir. Lokma, geleneksel Türk tatlarından biri olmanın ötesinde, insanların birbirleriyle bağ kurduğu, sevinç ve mutluluğu paylaştığı bir semboldür.
Sizlerde Hayır Lokması Dağıtmak Hayır İşlemek İsterseniz Bizi Şimdi Arayabilirsiniz: 0532 547 89 23
#hayırlokması #hayirlokmasi #lokmaci #istanbulhayirlokmasi #lokmadagitmak #mobilhayirlokmasi #lokmaciistanbul #istanbullokmaci
#hayırlokması#hayirlokmasi#lokmaci#istanbulhayirlokmasi#lokmadagitmak#mobilhayirlokmasi#lokmaciistanbul#istanbullokmaci
2 notes
·
View notes
Text
Hayır Lokması Dağıtımı
Hayır Lokması Dağıtımı
Hayır Lokması Dağıtımı: Geleneksel Tatların Modern Sunumu
Geleneksel tatların modern sunumları, özel günler, festivaller ve etkinlikler için her zaman vazgeçilmez bir unsurdur. Lokma, Türk mutfağının sevilen tatlarından biridir ve insanların damaklarını şenlendiren bu özel lezzet, özellikle toplu etkinliklerde sunumu oldukça basit olan bir atıştırmalıktır. Lokma dağıtımı, bu lezzeti kalabalıklara sunmanın en keyifli ve pratik yollarından biridir.
Lokmanın Hazırlanması ve Sunumu
Lokma dağıtımı oldukça basit olmakla birlikte dikkatli bir planlama ve özen gerektirir. İşte lokma dağıtımının temel adımları:
Malzeme Seçimi: Lokma yapımında kullanılacak malzemeleri özenle seçmek önemlidir. Un, maya, şeker, tuz ve su temel malzemelerdir. Kaliteli sıvı yağ kullanımı da lezzeti artırır.
Hamur Hazırlığı: Lokma hamuru, malzemelerin özenle karıştırılması ve yoğrulması ile elde edilir. Hamurun kabarması için bekletilmesi gerekir.
Lokma Pişirme: Hazırlanan hamur, sıcak yağda altın sarısı renk alana kadar kızartılır. Lokmaların eşit boyutlarda ve eşit miktarda pişirilmesi önemlidir.
Mobil Lokma Aracı: Lokma dağıtımını daha kolay hale getiren bir mobil lokma aracı kullanılır. Bu araç, genellikle açık hava etkinliklerinde veya özel organizasyonlarda tercih edilir.
Lokma Toplama Düzeni: Mobil lokma aracının içinde özel olarak tasarlanmış bir düzenek, kızartılan lokmaların toplanmasını sağlar. Lokmalar, 150 CC boyutlarındaki plastik tabaklara yerleştirilir.
Tabak ve Kürdan: Lokmalar, plastik tabakların içine konulur ve yanında kürdanlar sunulur. Bu, lokmaların rahatça tüketilmesini sağlar.
Sunum: Hazırlanan lokma tabakları, etkinliğin veya organizasyonun katılımcılarına ikram edilir. Lokma dağıtımı geleneksel bir tat sunumunu modern ve pratik bir şekilde gerçekleştirir.
Lokma Dağıtımının Özel Yeri
Lokma dağıtımı, Türk kültüründe ve birçok diğer kültürde, toplulukları bir araya getiren ve insanların bir arada olmaktan keyif aldığı özel anları daha da unutulmaz kılan bir gelenektir. Hem geleneksel hem de modern bir sunum biçimi olan lokma dağıtımı, paylaşmanın ve dayanışmanın sembolüdür. Lokma yemek, bir arada olmanın, mutlu anların ve hoşgörünün bir ifadesidir.
Hayır Lokması Dağıtımı, geleneksel lezzetlerin modern sunumunu temsil eden özel bir uygulamadır. Hem lezzet hem de paylaşma anlamında anlamlıdır. Bu basit ama etkili sunum yöntemi, insanları bir araya getirir ve topluluk deneyimini güçlendirir. Lokma, geleneksel Türk tatlarından biri olmanın ötesinde, insanların birbirleriyle bağ kurduğu, sevinç ve mutluluğu paylaştığı bir semboldür.
Sizlerde Hayır Lokması Dağıtmak Hayır İşlemek İsterseniz Bizi Şimdi Arayabilirsiniz: 0532 547 89 23
#hayirlokmasi #lokmaci #lokma #istanbul #istanbullokma #hayırlokması
2 notes
·
View notes
Text
Bursa Görükle Travesti Hayatları
Hayatlarımızın sıkıcı olmasına sebep olan en büyük factor, özellikle de bugünün zaman diliminde, kimi insanlar için kurtuluş ve adil olma sorunu. Örneğin, birileri yaşamında söz sahibi olabilmek için başka birini yok sayarak önceliği kendine verirler. Bu durumun bir tarafta da çok garanti altına alınabileceğini ve garanti altına alınabileceğini gösterir. Bu sistemde doğal ki herkes başarılı olmaya ve en önemli değerleri karşılama imkanı bulabileceği bir yol gösterebilir. Zamanlarda bu durumla yaşlandıkça ve insanların hayatlarında yani gerçek hayata geçirdikleri
Görükle travestisinin hayatı kolay değildir. Duygularını, klasik kadınsı özelliklerini ve kimliklerini saklamaya zorlanırlar. Sürekli keşfedilme korkusu içinde yaşarlar. Travesti camiası çok kapalı bir topluluk ve çevreleri dışında kimse tarafından tanınmak istemiyorlar. İnsanlar hayatlarını bilselerdi, sosyal normları çiğneyen ahlaksız bireyler olarak yargılanacaklarını düşünürler.
Travestiler ana akım topluma kabul edilmezler ve bu nedenle yargılayıcı gözlerden kendilerini güvende hissedebilecekleri kendi topluluklarını geliştirmişlerdir. Toplulukları, birbirlerinin korkuları ve mücadeleleri için karşılıklı desteğe dayanmaktadır; ancak bu, bu alt kültürde hiçbir sorun olmadığı anlamına gelmez. Üyelerin, belirli standartlara uymadıkları veya grup (Kocaman) için yeterli parayı kazanamadıkları için akranları tarafından dışlandığı birkaç durum olmuştur.
Türk toplumunun bir grup trans üyesi olan Travesti, hayatlarını yaşamakta zorlanıyor. Orijinal cinsiyet kimliklerini ve özelliklerini halktan saklamaya çalışırlar ve keşfedilme korkusuyla yaşarlar. Gorukle Travesti topluluğu çok kapalı bir gruptur ve grup dışında kimse tarafından bilinmek istemez. İnsanlar, travestilerin, farkında olsalardı sosyal normları çiğneyen ahlaksız bireyler olduğunu düşünürler.
Dışarıdan, Bursa travesti bir yaşam tarzı kolay değil. Duygularını, kadınsı özelliklerini ve kişiliklerini dünyanın geri kalanından saklamak ve her an keşfedilme korkusu içinde yaşamak zorundadırlar. Trans topluluğu, yeni bireyleri kabul etmeye hazır olmayan kapalı bir toplumdur. Sosyal normlara uymazlarsa, insanlar onları ahlaksız bireyler olarak yargılarlar.
#bursatravesti#bursatravestiler#bursatravestileri#travestibursa#bursatrv#bursaescorttravesti#bursaeskorttravesti#bursamerkeztravesti#bursashemale#bursaesc#gorukleescort#gorukletravesti#gorukletravestiler#gorukletravestileri#travestigorukle#görükletravesti#görükletravestiler#görükletravestileri#görükleescort#mudanyatravesti#bursamasaj#gemliktravesti#inegöltravesti#ozlucetravesti#fsmtravesti#altıparmaktravesti#kentmeydanıtravesti
6 notes
·
View notes
Text
Kayseri Talas'ta Atatürk'e yakışır konser
https://pazaryerigundem.com/haber/196290/kayseri-talasta-ataturke-yakisir-konser/
Kayseri Talas'ta Atatürk'e yakışır konser
Talas Belediyesi ve Kayseri Üniversitesi (KAYÜ) Türk Halk Müziği Toplulukları, Atatürk’ün Kayseri’ye gelişinin 105. yılı münasebetiyle ortak bir konser verdi. Birbirinden özel türkülerin seslendirildiği programda Kayserililer unutulmaz bir gece yaşadı.
KAYSERİ (İGFA) – KAYÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda salon türküseverlerle dolup taştı. Şef Onur Namaldı yönetimindeki koro tarafından Atatürk’ün sevdiği şarkılar başta olmak üzere yurdun dört bir yanından ezgilerin seslendirildiği konserde, Kayseri yöresine ait türküler de okundu.
Konserin sonunda salonu dolduran vatandaşlar ve protokol üyeleri ellerine aldıkları Türk bayrakları eşliğinde ‘Ölürüm Türkiyem’ şarkısını hep bir ağızdan söyledi.
“COŞKUYU BİZE AKTARDILAR”
Programda konuşan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, koro üyelerine teşekkür ederek, “Bugün bize hem milli mücadele, hem de Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Kayseri’ye gelişinin 105. yılı coşkusunu bize aktardılar. Bu kadar kısa bir sürede hazırlanmalarından dolayı çok mutlu olduk. Rektörümüze ve bütün emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum” dedi.
“KONSER İŞBİRLİKLERİNDEN SADECE BİRİ”
KAYÜ Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa ise “Kayseri Üniversitesi ile Talas Belediyesi’nin birçok alandaki işbirliklerinden sadece bir tanesini görmüş olduk. Her zaman üniversitemize kapılarını açan, üniversitemizle toplumsal fayda oluşturan işlere birlikte imza attığımız Mustafa Yalçın başkanıma çok teşekkür ediyorum. Korumuz bize keyif aldığımız bir gece yaşattılar” şeklinde konuştu.
KAYMAKAMDAN TEŞEKKÜR
Talas Kaymakamı Yaşar Dönmez de, “Sayın Talas Belediye Başkanımız Mustafa Yalçın’a ve Kayseri Üniversitesi Rektörümüz Kurtuluş Karamustafa ile koromuza çok teşekkür ediyorum. Muhteşem koromuzu ve sazendeleri kutluyorum. Kayseri için böyle anlamlı bir günde buraya gelen herkese şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Programın sonunda protokol üyeleri şef Onur Namaldı ve koro temsilcilerine çiçek takdim edildi.
0 notes
Text
Turan Bayrağı
Turan Bayrağı, Türk halklarının tarihsel birliğini ve kültürel bağlarını simgeleyen bir bayraktır. "Turan" terimi, eski Türk coğrafyasını ifade eder ve Türk halklarının birliğini simgeleyen bir kavram olarak kabul edilir. Bayrağın temel tasarımı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi ve ortak kültürünü temsil eder. Kırmızı zemin üzerinde yer alan hilal ve yıldız sembollerinin her biri derin bir anlam taşır. Bu bayrak, özellikle pan-Türkizm düşüncesinin etkisiyle güçlenmiş ve birçok Türk topluluğu tarafından benimsenmiştir. Turan Bayrağı'nın tarihi, Türk halklarının birliğini simgeleyen önemli bir sembol olmuştur. Bugün, Türk dünyasında kültürel kutlamalar, festivaller ve milli günlerde bu bayrak sıkça kullanılır.
Turan Bayrağı Nedir? Anlamı ve Tarihi
Turan Bayrağı , Türk halklarının tarihsel kökenlerine dayanan, Orta Asya’dan başlayan bir geleneği simgeler. “Turan” kelimesi, Türk halklarının tarihsel olarak geniş bir coğrafi alanı ifade eder. Bu bayrağın tasarımı, 20. yüzyılda özellikle Türk milliyetçiliğinin yükseldiği dönemde, Türk halklarının bağımsızlık mücadelesine ve birliğine dair güçlü bir sembol olmuştur. Bayrağın tasarımında kullanılan hilal ve yıldız, Türk milletinin İslam kültürüyle olan bağını ve gücünü simgeler. Turan Bayrağı, Türk dünyasında kültürel birliği teşvik eden bir sembol olarak kabul edilir. Bayrak, aynı zamanda Türkiye'nin dışındaki Türk topluluklarının birliğini pekiştirmek amacıyla kullanılmaktadır.
Turan Bayrağı Tasarımı ve Sembolizmi
Türk milletinin kültürel ve dini birliğini yansıtan önemli bir sembol olarak kabul edilir. Bayrağın tasarımında kullanılan kırmızı zemin, Türk milletinin kahramanlık ve zafer ruhunu simgeler. Zemin üzerindeki hilal (ay) İslam kültürünü, yıldız ise Türk milletinin gücünü ve birlikteliğini simgeler. Bu semboller, Türk halklarının tarihsel birliğini ve Türk milletinin tarihi kahramanlıklarını temsil eder. Hilal ve yıldız, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin de sembolleridir. Bayrağın tasarımı, Türk halklarının bir araya gelerek güçlü bir millet oluşturduklarını simgeler. Ayrıca, bu bayrak Türk dünyasında, kültürel kutlamalar ve çeşitli organizasyonlar tarafından kullanılmaktadır.
Turan Bayrağı Resimleri ve Kullanımı
Turan Bayrağı, Türk dünyasında kültürel ve tarihi bağları simgeleyen önemli bir sembol olarak kullanılır. Bu bayrak, Türk halklarının tarihsel birlikteliğini ve ortak geçmişini temsil eder. Türk milliyetçiliği düşüncesiyle özellikle 20. yüzyılda popülerleşen bu bayrak, zamanla Türk toplulukları arasında bir kültürel bağ oluşturmuştur. Günümüzde, Turan Bayrağı, Türk milletinin ortak hedeflere ve ideallere sahip olduğunu simgeleyen bir sembol olarak kullanılır. Bayrağın kullanımı, Türk dünyasında birliği teşvik eden etkinliklerde, milli kutlamalarda ve organizasyonlarda sıkça görülmektedir. Aynı zamanda, bayrağın tasarımındaki semboller, Türk halklarının sadece coğrafi olarak değil, kültürel olarak da bir arada olmasını vurgular.
Turan Bayrağı ve Trend Bayrak: Yüksek Kalite Üretim
Trend Bayrak, Turan Bayrağı gibi tarihi ve kültürel açıdan önemli bayrakları yüksek kalitede üretme konusunda uzmanlaşmış bir markadır. Bayrak üretiminde kullanılan materyaller, uzun ömürlü ve estetik açıdan mükemmel kaliteye sahiptir. Trend Bayrak, müşterilerine yüksek kaliteli baskı teknikleri ve dayanıklı kumaşlar ile üretilen bayraklar sunmaktadır. Turan Bayrağı, Türk dünyasının birliğini simgeleyen önemli bir semboldür. Trend Bayrak, bu tarihi bayrağı yüksek kaliteyle üretir. Ayrıca, Eski Türk Devleti Bayrakları gibi kültürel mirasları yansıtan bayraklar da Trend Bayrak'ta mevcuttur. Trend Bayrak, 17'li Bayrak ve 27'li Bayrak modelleriyle de geniş bir seçenek sunarak her ihtimale uygun bayrakları kaliteli malzemelerle üretmektedir. Her bir bayrak, estetik ve dayanıklılık açısından mükemmel olup, uzun süreli kullanım sağlar.
0 notes
Text
Türkiye Kavşakta: Avrupa, Ukrayna ve Zihinler İçin Savaş
Bugün dünya, görünmeyen tehditlerin karanlık gölgesi altında büyük bir dönüşüm yaşıyor. Türkiye'nin de bu küresel krizden etkilenmemesi mümkün değil. Avrupa’nın geleceği tehlikede, ve bu tehlikenin en somut örneği Rusya-Ukrayna savaşı. İlgili makalelerde açıkça dile getirildiği gibi, Avrupa'nın karşı karşıya olduğu tehditler, yalnızca bir ulusun toprak savaşı olmaktan çok öteye geçiyor. Europe, Open Your Eyes if You Don’t Want War başlıklı makale, Avrupa’yı uyarıyor: "Gözlerini kapatanlar, ilk darbeyi hissedecek olanlardır."
Bu tehditlerin altında yatan bir güç var ki, herkesin dikkatini çekmeli: Akültistler. Gizli tarikatlar, dini gruplar ve köktendinci ideolojilere sarılan bu kişiler, sadece toplumları değil, zihinleri de hedef alıyor. "Her akültist, sadece bir inanç savaşçısı değil, bir kaos ajanıdır", diye vurguluyor The Impact makalesi.
RAÇIRS ve Hukuksuz Uygulamalar
Türkiye gibi ülkeler, bu tehlikenin farkına varmalı. Makaleler, özellikle Rusya'nın desteğiyle hareket eden RAÇIRS (Russian Active Cult Infiltration and Religious Subversion) ajanlarının dünya çapında insan haklarını nasıl ihlal ettiklerini ortaya koyuyor. The Impact makalesine göre, "RAÇIRS ajanları, akültistlerle işbirliği yaparak, toplulukları içeriden çökertmek için dini ve kültürel değerleri kullanıyor." Bu, sadece dıştan gelen bir askeri tehdit değil; toplumların içine sızarak inançları, aileleri ve ahlaki yapıyı hedef alan bir strateji.
RAÇIRS, bu faaliyetlerini gerçekleştirirken sık sık insan hakları ihlalleri ve yasadışı yöntemlere başvuruyor. İnsanları keyfi olarak tutuklayıp işkence ediyor, dini liderleri susturuyor ve toplumları korku ve baskı altında tutuyor. "RAÇIRS'ın amacı sadece güç değil, zihinlerin ve kalplerin kontrolüdür." Europe, Open Your Eyes if You Don’t Want War makalesi, bu gizli savaşın ne kadar derin ve tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor.
Akültistler Kimdir ve Neden Tehlikeli?
Akültistler, sadece köktendinci veya dini fanatiklerden ibaret değil. Onlar, toplumların içine sızarak, mevcut düzeni bozmak, demokratik değerleri zayıflatmak ve kaos yaratmak için hareket eden karanlık figürlerdir. Bu gruplar, genellikle gizli ve kapalı toplumlar içinde faaliyet gösterirler, ancak etkileri derin ve yıkıcıdır. "Akültistler, bir ülkenin ordusu ya da tankları kadar tehlikelidir; çünkü onlar, insanların zihinlerini ve inançlarını ele geçirirler." Bu ifade, The Impact makalesinde de yer alıyor ve tehlikenin ne kadar yaygın olduğunu anlatıyor.
Rusya, akültistleri bir etki aracı olarak kullanarak Doğu Avrupa ve komşu bölgelerde kaos yaratmayı hedefliyor. RAÇIRS'ın desteğiyle, bu gruplar demokrasiyi hedef alıyor ve özellikle insan hakları ihlalleri ile dikkat çekiyor. "Bu savaş sadece topraklar için değil, insanların zihinleri için veriliyor", diye belirtiliyor makalede. Türkiye gibi ülkeler, bu tehditlerin farkında olup, kendi sınırlarını ve demokratik değerlerini korumak için adım atmalı.
Ukrayna ve Rusya: Avrupa'nın Kalbinde Savaş
Ukrayna ve Rusya arasındaki çatışma, sadece iki ulusun değil, tüm Avrupa’nın güvenliğini tehdit ediyor. Europe, Open Your Eyes if You Don’t Want War makalesinde belirtildiği gibi, "Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışma, sadece toprak için bir savaş değil, Avrupa'nın geleceği için bir savaştır." Ukrayna, sadece kendi bağımsızlığı için değil, aynı zamanda Avrupa’nın demokratik değerlerini korumak için savaşmaktadır.
Rusya, hibrit savaş yöntemlerini kullanarak, sadece Ukrayna’yı değil, tüm Avrupa'yı istikrarsızlaştırmayı hedefliyor. Bu strateji, doğrudan Türk toplumunu da etkileyebilir, zira "Rus saldırganlığı, sadece toprak talepleri değil, Avrupa güvenliğine ve demokratik değerlere karşı açık bir meydan okumadır."
Çözüm: Türkiye ve Avrupa Dayanışması
Görünmeyen tehditlere karşı Türkiye ve Avrupa’nın daha güçlü bir dayanışma içinde olması gerekiyor. "Avrupa ve Türkiye, sadece askeri tehditlerle değil, zihinleri hedef alan bu karanlık güçlerle de savaşmak zorundadır," diye uyarıyor The Impact. Her geçen gün daha tehlikeli hale gelen bu durum, Türkiye’nin geleceği için de ciddi bir tehlike oluşturuyor.
Avrupa’nın gözlerini açma zamanı geldi. Bu tehdit sadece bir askeri müdahale değil, toplumların geleceğini karartan bir ideolojik savaş. Bugün harekete geçilmezse, yarının çok daha yıkıcı sonuçları olabilir.
0 notes
Text
Yufkadan Gözleme
Yufkadan Gözleme: Gelenekten Modern Hayata Yufkadan Gözlemenin Tarihçesi Gözleme, Türk mutfağının köklü geleneklerinden biridir ve yüzyıllar boyunca evlerde yapılan, sokaklarda satılan popüler bir atıştırmalıktır. Tarih boyunca göçebe yaşam tarzını benimseyen Türk toplulukları, pratik yemekler hazırlama ihtiyacı duymuşlardır. Bu bağlamda gözleme, hem kolay hazırlanması hem de taşınabilirliği…
0 notes
Photo
En eski Türklerde siyasal ve politik gelişmeler, Türk devlet geleneğinin ve yönetim anlayışının şekillenmesinde kritik bir rol oynamıştır. Göçebe yaşam tarzına sahip olan bu ilk Türk toplulukları, sosyal ve siyasal yapılarını
0 notes
Text
Depersonalization Oyununda Türkçe Yama ile Dil Engellerini Aşın Depersonalization, oyunculara eşsiz bir deneyim sunan karmaşık ve derinlemesine bir oyun olarak bilinir. Ancak, bu tür oyunların keyfini tam anlamıyla çıkarabilmek için dil engellerinin aşılması büyük önem taşır. Bu noktada Türkçe yama devreye girer ve oyunun daha geniş kitleler tarafından anlaşılabilir hale gelmesini sağlar. Türkçe yama sayesinde Depersonalization'ın zengin hikaye anlatımı ve detaylı dünyası, Türk oyuncular için erişilebilir olur. Dil bariyerleri genellikle oyuncuların oyun içi mekanikleri, görevleri ve karakter diyaloglarını tam olarak anlayamamasına neden olabilir. Bu durum da oyundan alınan zevki azaltabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir. Özellikle RPG (Role-Playing Game) türündeki oyunlarda hikayenin anlaşılması hayati öneme sahiptir; çünkü bu türdeki oyunlar genellikle karmaşık olay örgüleri ve derin karakter gelişimleri içerir. Depersonalization gibi bir oyunda ise dil engelinin aşılması, oyuncunun kendisini oyuna daha fazla kaptırmasını sağlar. Türkçe yamalar sadece metin çevirisi ile sınırlı kalmaz; aynı zamanda kültürel referansları da dikkate alarak yerelleştirme yapar. Yerelleştirme süreci sırasında orijinal metnin ruhunu korumak esastır ancak bazı ifadelerin doğrudan çevrilmesi yerine hedef dile uygun şekilde yeniden yazılması gerekebilir. Bu sayede hem anlaşılırlık sağlanır hem de oyunun atmosferi korunur. Teknik açıdan bakıldığında, bir Türkçe yamanın oluşturulması oldukça zahmetli bir süreçtir. İlk adımda tüm metinlerin toplanması gerekir ki bu genellikle binlerce satırlık veri demektir. Daha sonra bu verilerin doğru şekilde çevrilmesi ve test edilmesi gereklidir ki burada hataların minimuma indirilmesi amaçlanır. Çeviri işlemi tamamlandıktan sonra yapılan testlerde olası hatalar belirlenir ve düzeltilir. Oyuncu toplulukları arasında yaygın olan modlama kültürü de burada önemli rol oynar; çünkü birçok bağımsız geliştirici veya gönüllü ekipler tarafından hazırlanan yamalar mevcuttur. Gönüllüler tarafından hazırlanan yamalar çoğu zaman profesyonel projeler kadar kaliteli olabilir fakat dikkat edilmesi gereken nokta güvenilir kaynaklardan indirilmeleridir. Yamalar ayrıca kullanıcı geri bildirimlerine açık olmalıdır; böylece sürekli güncellenerek iyileştirilebilirler. Kullanıcı yorumları doğrultusunda yapılan düzenlemelerle birlikte hata oran�� düşürülürken genel memnuniyet artırılır. Sonuç olarak, Depersonalization gibi kapsamlı oyunlarda dil engellerini aşmak için kullanılan Türkçe yamalar büyük faydalar sağlarlar: Oyuncu deneyimini zenginleştirirken aynı zamanda daha geniş kitlelere ulaşmayı mümkün kılarlar. Bu nedenle yerelleştirme çalışmaları sadece ticari değil aynı zamanda kültürel açıdan da değerlidir. Böylelikle farklı dillerden insanlar ortak paydalarda buluşarak benzer deneyimleri paylaşma şansı yakalayabilirler. Oyun dünyasında çeşitliliğin artmasıyla birlikte herkes kendi ana diliyle en iyi şekilde eğlenme fırsatını elde eder. Depersonalization’ın sunduğu büyülü dünyanın kapıları, Türkçe yama sayesinde artık çok daha fazla kişi için aralanmış durumda ve her geçen gün yeni maceralara atılmak isteyenlerle dolup taşıyor. Depersonalization Türkçe Yama: Adım Adım Kurulum Rehberi Depersonalization, birçok oyuncunun merakla beklediği ve deneyimlemek istediği bir oyun olarak öne çıkıyor. Ancak, oyunu tam anlamıyla anlayabilmek ve keyfini çıkarabilmek için dil bariyerlerini aşmak önemli bir gereklilik haline geliyor. Bu noktada Türkçe yama devreye giriyor ve kullanıcıların oyunu kendi ana dillerinde oynamalarına olanak tanıyor. Bu makalede, Depersonalization Türkçe yamasının adım adım nasıl kurulacağını detaylı bir şekilde ele alacağız. İlk olarak, gerekli dosyaların indirilmesiyle başlamak gerekiyor. İnternette çeşitli kaynaklardan erişilebilen bu yamayı güvenilir bir siteden indirmeniz önemlidir. Dosya genellikle sıkıştırılmış (ZIP veya RAR) formatında sunulur; bu nedenle WinRAR veya 7-Zip gibi bir yazılım kullanarak dosyaları açmanız gerekebilir.
Dosyaları başarıyla indirdikten sonra sıra kurulum işlemlerine geliyor. İlk adımda oyunun kurulu olduğu dizini bulmalısınız. Genellikle "C:Program Files" veya "C:Program Files (x86)" altında yer alan oyun klasörüne giderek doğru dizini tespit edebilirsiniz. Eğer Steam üzerinden oynuyorsanız, Steam kütüphanenizdeki Depersonalization oyununa sağ tıklayarak "Yerel Dosyalar" sekmesinden "Gözat" seçeneğini kullanabilirsiniz. Dizini belirledikten sonra indirdiğiniz yama dosyasını buraya kopyalamanız gerekecek. Yamanın içinde bulunan tüm dosya ve klasörleri seçerek doğrudan oyun dizinine yapıştırın ve mevcut dosyaların üzerine yazmayı kabul edin. Bu işlem sırasında herhangi bir hata mesajı ile karşılaşırsanız, yönetici yetkileriyle çalıştırdığınızdan emin olun ya da antivirüs programınızı geçici olarak devre dışı bırakmayı deneyin. Yamayı başarılı bir şekilde kopyaladıktan sonra bazı ek ayarlamalar yapmak gerekebilir. Oyun içi dil seçeneklerinden Türkçeyi seçebilmek için öncelikle oyunu başlatın ve ana menüden “Ayarlar” bölümüne girin. Buradan “Dil” sekmesine ulaşarak Türkçeyi tercih edin; eğer bu seçenek görünmüyorsa yamayı doğru yere kopyaladığınızdan emin olmak adına önceki adımları tekrar gözden geçirin. Kurulum tamamlandıktan sonra oyununuzu yeniden başlatarak değişikliklerin etkili olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Menülerin yanı sıra diyaloglar ve alt yazılar da dahil olmak üzere tüm metinlerin Türkçeye çevrildiğinden emin olunmalıdır. Sonuç olarak, Depersonalization oyununda daha iyi bir deneyim yaşamak isteyenler için Türkçe yama büyük kolaylık sağlar ancak dikkat edilmesi gereken birkaç kritik nokta vardır: Doğru kaynaktan indirilen yamayı uygun biçimde yüklemek ve gerekli izinleri vermek bunların başında gelirken olası sorunları çözme konusunda temel bilgisayar bilgisine sahip olmak işinizi oldukça kolaylaştıracaktır. Bu rehberde belirtilen adımları takip ederek siz de Depersonalization’ı tamamen anladığınız dilde oynayabilir; böylece hikaye derinliklerine dalarken hiçbir detayı kaçırmadan en üst düzeyde keyif alabilirsiniz.
0 notes
Video
youtube
Akşam Olur Sabah Olur Yar Gelmez Metin Şentürk Ritim Karaoke Orijinal Tr... Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın Aboneler İstek Şarkı İsteyebilirler. Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=EZbvAwy22NM Lise Üniversite Koroları Müzisyenler Solistler Vokalistler Yorumlara isteklerini Yazabilirler. Akşam Olur Sabah Olur Yar Gelmez Metin Şentürk Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Hicaz KantoTSM KORO) Söz Müzik Dramalı Hasan Güler Usül: Nim Sofyan Makamı: Hicaz Şarkı Şarkı Sözleri Ooof oof oof Akşam olur sabah olur yar gelmez Akşam olur sabah olur yar gelmez Sanırım ki beklediğimi bilmez Sanırım ki beklediğimi bilmez Gelmez canım, gelmez gülüm Gelmez yavrum ah gelmez Gelmez canım, gelmez gülüm Gelmez yavrum ah gelmez Gelmez canım, gelmez gülüm Gelmez yavrum ah gelmez Gelmez canım, gelmez gülüm Gelmez yavrum ah gelmez Yollarına baka baka yoruldum Yollarına baka baka yoruldum O güzelin gözlerine vuruldum O güzelin gözlerine vuruldum Gelmez canım, gelmez gülüm Gelmez yavrum ah gelmez Gelmez gülüm, gelmez canım Gelmez yavrum ah gelmez Gelmez canım, gelmez gülüm Gelmez yavrum ah gelmez Gelmez canım, gelmez gülüm Gelmez yavrum ah gelmez Gelmez canım, gelmez yavrum Gelmez gülüm ah gelmez Gelmez canım, gelmez yavrum Gelmez gülüm ah gelmez Gelmez canım, gelmez gülüm Gelmez yavrum ah gelmez Gelmez canım, gelmez gülüm Gelmez yavrum ah gelmez Dramalı Hasan Hasgüler Dramalı Hasan Hasgüler " Baharın gülleri açtı " Hasan Hasgüler,Yunanistan'nın Doğu Makedonya bülgesindeki Drama* şehrinde 1896 yılında dünyaya geldi. 1912 yılında başlayan Balkan Savaşı sırasında ailesi ile birlikte İstanbul'a gelerek göçmen olarak yerleştiler. Böylece 16 yaşında ud öğrenmeye başladı. Ud çalmadaki başarısını kısa zamanda geliştirdi ve bestekârlığa başladı. Doğduğu şehrin ismi ile Dramalı Hasan olarak tanındı. Yunanistan, Mısır,Suriye ve daha bir çok ülkede konserler verdi. Çok sayıda bestesi Musiki repertuarında yerini aldı. Rast Makamındaki, " Açılan bir gül gibi gir kalbe gönül gibi". " Baharın gülleri açtı " ve " Seni andım yine kalbimde derin bir sızı var ", Nihavent Makamında, " Yâ Rab kalbimin sâhibi nerde ", " Sana bilmem ki neden hiç doyamam ", Uşşak makamındaki "Sevdim diye zâlim seni beyhûde avundum " ve Hicaz makamında " Akşam olur sabah olur yâr gelmez " şarkıları günümüze kadar güncelliğini korumaktadır. Disiplinli, sert ve ciddi musiki adamı olarak tanındığı söylenir. 18.06.1984 tarihinde İstanbul'da öldü. *Drama, Yunanistan'da Doğu Makedonya bölgesinin en büyük şehri ve aynı adı taşıyan ilin merkezidir.Tarihi Makedonlar tarafından kurulan şehir uzun süre Roma hakimiyetin de kalmış ardından Bizans'a bağlanmış kısa bir süre de Bulgarlar'ın eline geçmiştir. Ardından bir süre yine Bizans hakimiyetinde kalmış ardından Sırplar tarafından ele geçirilmiştir. 1371'de Osmanlı egemenliğine girmiş ve 551 yıl Osmanlı egemenliğinde kalmıştır. Osmanlı döneminde şehre Anadolu'dan getirilen Türkler'le Balkanlar'daki bazı Pomak ve Arnavut toplulukları yerleştirilmiştir. 1912 Balkan Harbi'nde şehrin Yunanlılar'ın eline geçmesi sonucu buradaki Müslümanlar büyük acılar içinde bu şehri terk etmiş ve Türkiye'ye gelmiştir. Hicaz (müzik) Madde Tartışma Oku Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Vikipedi, özgür ansiklopedi Hicâz, Klasik Türk müziğinde dügah perdesinde karar kılan bir makam ve perde. Hicaz perdesi Türk müziğinde do diyez notasını andıran perdedir. Bu perde makamın yapısındaki en karakteristik perde olduğu için, makama da adını vermiştir. Hicaz makamı bilinen en eski musiki makamlarından birisidir. Hicâz makamı makamlar arasında, Yılmaz Öztuna'nın verdiği bilgiye göre 2052 eserle birinci sırayı almaktadır. Hicaz makamına çok yakın olan 3 makam daha vardır. Bunlar Hümayun, Uzzâl ve Zengûle (Zirgüle) makamlarıdır ve hepsi birlikte "Hicaz Grubu" diye adlandırılmaktadır. Birçok musikişinas bu makamları Hicaz makamından ayırt etmeye gerek görmemiştir. Bu şekilde değerlendirecek olursa, Hicaz makamındaki eserlerin sayısı 2481'i bulmaktadır. Hicaz grubundaki makamların değişik perdelerdeki şedleri de çok sevilen ve kullanılan makamlardır. Bu şed makamlar arasında Sûzidil, Şedd-i Arabân, Hicâzkâr ve Evcârâ ilk akla gelenlerdir. Hicâz makamı, dügâh (la) perdesinde karar eden makamlardandır. Hicaz dörtlüsü ile Rast beşlisinin birleşmesinden teşekkül etmiştir. Güçlüsü neva (re), yedeni rast (sol) perdesidir. Orta sekizlideki sesleri şöyledir: Dügah (la), dik kürdî (bakiyye bemollü si), nim hicaz (bakıyye diyezli do), neva (re), hüseyni (mi), evc (bakiyye diyezli fa), gerdaniye (ince sol) ve muhayyer (ince la). Çıkıcı-inici bir seyir gösterir. ritim karaoke,ritim alt yapısı,gitar eşliği,bateri eşliği,drum,loop,trompet eşliği,piyano eşliği,darbuka,bendir,hazır ritimler,şarkı alt yapıları,şarkı ritimleri,rhythm,karaoke,hazır looplar,ritim kalıpları,düğün salonu,kaliteli ritimler,hazır loop,hicaz
0 notes
Text
Elazığ Belediyesi Musiki Toplulukları Gönüllü Halk Korosu, Perşembe Günü Konser Verecek
Elazığ Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Elazığ Belediyesi Musiki Toplulukları Gönüllü Halk Korosu, Elazığ’daki konserlerine devam ediyor. Bu kapsamda dördüncü konserini gerçekleştirecek olan koro, 25 Ocak Perşembe günü saat 19.30’da, Elazığlılar ile buluşacak. Elazığ Belediyesi Bünyamin Eroğlu Kültür ve Kongre Merkezi‘nde gerçekleştirilecek olan konser, ücretsiz olacak. Koro, Türk Sanat Müziği'nin sevilen eserleri ile müzik ziyafeti sunacak. Elazığ Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada; “Musiki Toplulukları tarafından oluşturulan Gönüllü Halk Korosu'nun periyodik konserleri devam ediyor. Bu kapsamda 25 Ocak Perşembe günü saat 19.30’da Bünyamin Eroğlu Kültür ve Kongre Merkezi‘nde gerçekleştirilecek olan konserde, Türk Sanat Müziği eserleri seslendirilecek. Ücretsiz olarak gerçekleştirecek konsere bütün vatandaşlarımız davetlidir.” denildi. Konsere katılacak olan sanatseverler, bilet almak için Elazığ Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne başvurabilirler. Read the full article
0 notes
Text
Mesham nedir: Tanım ve açıklamaMesham, Orta Doğu'da yaygın olarak kullanılan ve esas olarak oturmak amacıyla kullanılan bir halı türüdür. Bu halılar genellikle el dokumasıyla yapılmakta olup, yün ve keçe gibi doğal malzemeler kullanılarak üretilmektedir. Mesham, geleneksel ve el işçiliği ile üretilen bir halı türüdür. Türk kültüründe ve tarihinde önemli bir yere sahip olan mesham, özenle dokunan ve genellikle bir oda veya oturma odası gibi iç mekanlarda kullanılan bir dekorasyon öğesi olarak popülerlik kazanmıştır. Mesham halılar, genellikle renkli ve desenli olup çiçek motifleri, geometrik şekiller veya soyut desenlerle süslenmiş olabilir. Bu halılar, geleneksel el sanatları ve kültürel mirasın bir parçası olarak kabul edilmekte ve talep görmektedir. Mesham, otantik ve estetik bir tarz yaratmak için tercih edilen bir halı türü olmasıyla bilinir. Geleneksel motifler ve renklerle süslenen mesham halılar, modern iç mekanlara da kolayca uyum sağlayabilir ve dekorasyonun temel bir parçası haline gelebilir. Meshamın kökeni: Tarihçesi ve geçmişi Mesham kelimesi, Moğolistan ve Sibirya'da yaşayan bir Türk topluluğuna ait bir kelime olarak bilinmektedir. Bu terim, Moğolistan'da Köken Tapınağı'na tapan ve asli olarak avcılıkla geçimlerini sağlayan bir grup insanı tanımlamaktadır. Meshamlar, uzun mesafeli at koşuları sırasında kullandıkları dayanıklı kıyafetlerle bilinmektedir. Mesham terimi, tarihçesi itibarıyla Orta Asya'da yıllarca kullanılmış ve farklı coğrafyalara yayılmıştır. Mesham kavramı, zamanla farklı kültürler ve topluluklar tarafından benimsenmiş ve katkı sağlayan bir yapıya sahiptir. Mesham giysisi, geçmişte Türkler arasında deri, yünden veya pamuktan yapılmış ve Moğolistan'da Mesham'ın at sırtında taşınabilen bir çadır haline geldiği dönemler yaşanmıştır. Bu giysi, tarih boyunca farklı topluluklar tarafından giyilmiş ve kullanılmıştır. Mesham kelimesi, tarih boyunca farklı coğrafyalarda yayılmış ve farklı topluluklar arasında farklı kullanım biçimleri geliştirmiştir. Bu nedenle Mesham'ın tarihçesi ve geçmişi, Orta Asya'nın farklı toplulukları ve kültürlerinin etkileşimi ile şekillenmiştir. Meshamın kullanım alanları: Örnekler ve özellikler Mesham, çeşitli endüstriyel uygulamalar için kullanılan bir malzemedir. Bu malzeme, genellikle yüksek dayanıklılığı ve esnekliği nedeniyle tercih edilir. Mesham, farklı alanlarda kullanılan pek çok ürünün üretiminde kullanılır. Örneğin, otomotiv sektöründe yaygın olarak kullanılır ve araç parçalarının üretiminde sıkça karşılaşılan bir malzemedir. Bunun yanı sıra, spor ekipmanları, mobilya ve elektronik cihazlar gibi farklı endüstrilerde de mesham malzemesine sıkça rastlanabilir. Meshamın esnekliği ve dayanıklılığı, onu farklı kullanım alanlarına uygun hale getirir. Özellikle spor ekipmanlarında bu özellikler oldukça avantajlıdır. Raket kolları, kayak botları ve bisiklet kaskları gibi ürünlerde mesham malzemesi sıkça tercih edilir. Bu tür spor ekipmanlarında hafif ve dayanıklı olması, sporcular için oldukça önemlidir. Ayrıca, mobilya endüstrisinde de meshamın kullanımı giderek artmaktadır. Hafif olmasına rağmen yüksek dayanıklılığa sahip olması, mobilya üreticileri için çekici bir özelliktir. Meshamın kullanım alanlarından biri de elektronik cihazlar endüstrisidir. Özellikle cep telefonları, tablet bilgisayarlar ve dizüstü bilgisayarlar gibi taşınabilir cihazların üretiminde mesham malzemesi sıkça kullanılır. Bu tür cihazların hafif olması ve darbelere karşı dayanıklı olması, kullanıcılar için önemli bir faktördür. Genel olarak, meshamın kullanım alanları oldukça geniştir ve birçok endüstriyel uygulamada tercih edilen bir malzeme haline gelmiştir. Esnekliği, dayanıklılığı ve hafifliği sayesinde farklı sektörlerde çeşitli ürünlerin üretiminde kullanılan mesham, gelecekte de popülerliğini koruyacak gibi görünmektedir. Meshamın avantajları ve dezavantajlarıMesham, inşaat sektöründe sıklıkla kullanılan bir malzemedir. Bu malzemenin avantajları ve dezavantajları hakkında bilgi sahibi olmak, bu alanda çalışanlar için oldukça önemlidir.
Meshamın avantajlarına bakacak olursak, oldukça dayanıklı bir malzeme olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle betonarme yapılarda kullanıldığında, yapıya mükemmel bir dayanıklılık sağlar. Ayrıca, yangına karşı da oldukça dirençli bir malzemedir. Bu özellikleri sayesinde, yangın güvenliği gerektiren inşaatlarda tercih edilen bir malzeme haline gelmiştir.Ancak meshamın dezavantajları da göz ardı edilmemelidir. Öncelikle, nakliye ve montaj maliyetleri oldukça yüksektir. Ayrıca, diğer yapı malzemelerine göre daha ağır bir yapıya sahip olduğu için, inşaat sürecinde ekstra önlemler alınması gerekebilir. Ayrıca, malzemenin işlenmesi ve kesilmesi de oldukça zahmetli olabilir. Bu nedenlerle, inşaat projelerinde mesham kullanmadan önce detaylı bir maliyet analizi yapmak ve dezavantajları da göz önünde bulundurmak önemlidir.Bu avantajlar ve dezavantajlar göz önüne alındığında, meshamın doğru şekilde kullanılması ve projeye entegre edilmesi oldukça önemlidir. Projelerde malzeme seçimi yapılırken, bu faktörlerin dikkate alınması, yapıların uzun ömürlü, güvenli ve ekonomik olmasını sağlayacaktır.Meshamın avantajları ve dezavantajlarının dikkatlice incelenmesi, inşaat sektöründe çalışanlar için oldukça faydalı olacaktır. Bu sayede, her projenin gereksinimlerine uygun malzeme seçimleri yapılacak ve inşaat sektöründe kaliteli ve güvenli yapılar oluşturulacaktır.Meshamın kullanım önerileri ve ipuçları Mesham kullanımı için bazı öneriler ve ipuçları vardır. Öncelikle, mesham satın almadan önce, ne amaçla kullanacağınıza karar vermelisiniz. Eğer bir dekorasyon malzemesi olarak kullanacaksanız, renk ve desen seçimine dikkat etmelisiniz. Eğer meshamı bir giysi veya aksesuar olarak kullanacaksanız, dikiş yaparken sağlam bir iğne kullanmanız önemlidir. Bir diğer önemli ipucu, meshamın temizliğidir. Meshamın doğal liflerinden yapılmış olması nedeniyle, hassas bir temizlik yöntemi gerektirir. Elde yıkama ve ılık su kullanımı meshamın ömrünü uzatacaktır. Ayrıca, meshamın depolanması konusunda da dikkatli olmalısınız. Nemli ortamlardan uzak tutarak, meshamın bozulmasını önleyebilirsiniz. Meshamın kullanımı sırasında dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta ise, doğru uygulama yöntemleridir. Örneğin, bir duvarı mesham ile kaplayacaksanız, uygun yapıştırıcı ve uygulama tekniği seçmelisiniz. Ayrıca, meshamın esnekliğini göz önünde bulundurarak, kullanım alanına göre uygun kesim yapmalısınız. Son olarak, meshamın bakımı için belirli periyotlarda kontrol etmenizde fayda vardır. Eğer bir hasar veya bozulma tespit ederseniz, hemen müdahale etmeli ve gerekli onarımları yapmalısınız. Bu sayede, meshamın uzun ömürlü bir kullanımı sağlayabilirsiniz. Meshamla ilgili yaygın sorular ve cevaplarıMesham nedir? Mesham bir spor terimi mi?Mesham kelimesi hangi dillerden etkilenmiştir?Mesham hangi tür giysilerde kullanılır?Meshamla ilgili sıkça sorulan soruların yanıtlarını bu blog yazımızda bulabilirsiniz.
0 notes
Text
Cem Yılmaz Budan – Türk Edebiyatında Bohem (2023)
Hemen herkesin aşina olduğu ancak tanımlamaya gelince zorlanılabilecek bir kavram olan bohemin ilk karşılığının “derbeder” olması belki de ilk ipucudur. Paris merkezli ilk bohem sanat toplulukları içinde yer alan Henry Murger, Nerval, Gautier, Baudelaire ve Rimbaud gibi sanatkârlar, tarihsel anlamda 20. yüzyılın ikinci yarısından günümüze farklı coğrafyalarda muhtelif muadiller üretmiş, bu…
View On WordPress
0 notes