#Savunma Bariyeri
Explore tagged Tumblr posts
temizlikhobim · 10 months ago
Text
0 notes
baltacitugba-blog · 10 months ago
Text
0 notes
manisadasunnet · 9 months ago
Text
Cilt Döküntüsü Nedenleri ve Çeşitleri
Cilt döküntüsü, cildin dış katmanına zarar veren bir dış faktörün tahrişinden kaynaklanır, bu da kırmızı renk ve şişmeye neden olur. Cilt, vücut ve çevre arasında bir arayüz görevi görür. Deri vücudun en büyük organıdır. Deri, vücudumuzu istila eden enfeksiyona karşı ilk savunma hattı görevi görür ve enfeksiyonu nötralize eder. Deri döküntüsü, sistemik veya lokalize bir hastalık olabilecek spesifik bir tıbbi durumu gösterebilir. Bu döküntüler spesifik değildir ancak klinik olarak anlamlı olabilirler. Deri döküntüleri bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan bir enfeksiyondan kaynaklanır. Bazen ateşe cilt döküntüsü eşlik eder.
Cilt Döküntüsü Çeşitleri
Egzama Egzama veya atopik dermatit, cildinizi kırmızı ve kaşıntılı hale getiren yaygın bir inflamatuar hastalıktır. Egzama genellikle çocuklarda görülmekle birlikte her yaşta herkeste ortaya çıkabilir ve bulaşıcı bir hastalık değildir. Egzama, süt ürünleri ve fındık gibi bazı gıdalar tarafından tetiklenebilir. Sabun ve polen gibi dış etkenler de egzama belirtilerini tetikleyebilir. Egzamanın yaygın semptomları kuru ve pullu cilt, kaşıntı ve açık yaralardır. Egzama tedavi edilmediği takdirde tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabilir ve yaşam kalitesini etkileyebilir. Egzamadan etkilenen kişiler, cilt bariyeri işlevsizleşip hasar göreceğinden enfeksiyona karşı daha duyarlıdır. Egzama, suyun kolayca kaçmasına izin veren ve dehidrasyonla sonuçlanan sızdıran bir cilt bariyerine neden olur. Egzama tedavisi, hidrasyon ve ardından sızdıran cilt bariyerini ve alevlenmeleri tedavi etmek için steroidler olacaktır. Geceleri kaşıntıyı azaltmak için oral antihistaminik tabletler verilir. Kontakt dermatit Kontakt dermatit, alerjik bir maddeyle doğrudan temasın neden olduğu inflamatuar bir cilt hastalığıdır. Kontakt dermatit bulaşıcı ve yaşamı tehdit edici değildir ancak yaşam kalitesini etkileyebilir. Bazı kişilerin sabun, deterjan, parfüm, mücevher ve kozmetik gibi maddelere karşı alerjisi olabilir. Bu tür cilt döküntüsü, dış alerjik faktörler cildinizle temas ettiğinde oluşur. Kontakt dermatit tedavisi alerjik maddenin bulunmasını ve kontrol altına alınmasını içerir. Kontakt dermatit, gecikmiş tip 4 aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Kontakt dermatit iki tiptir; biri irritan kontakt dermatit, ikincisi ise alerjik kontakt dermatittir. Tahriş edici kontakt dermatit spesifik olmayan bir reaksiyondur, alerjik kontakt dermatit ise tip 4 aşırı duyarlılıktır. İmmünolojik yanıt T hücresi ve sitokinler tarafından tetiklenir. Atopik dermatit öyküsü olan kişiler çoğunlukla kontakt dermatite yatkındır. Kadınlar daha fazla mücevher ve çeşitli kokulu kozmetik ürünleri kullandıkları için kontakt dermatite daha duyarlıdırlar. Seboreik Dermatit Seboreik dermatit, saç derinizi etkileyen inflamatuar bir cilt hastalığını etkiler. İnatçı kepekle birlikte kaşıntılı, kırmızı ve şişmiş cilde neden olur. Kaşlarınız, kulaklarınız, göz kapaklarınız ve göğsünüz gibi yağ bezinin bulunduğu cilt kısımlarını etkiler. Ölü ve yağlı cilt, iltihaplı hastalığı daha da kötüleştirebilir, bu nedenle etkilenen bölgenin hafif bir peeling ile temizlenmesi gerekir. Seboreik dermatitin belirtileri arasında kırmızı cilt, saçınızdaki kepek lekeleri ve kaşıntı yer alır. Seboreik dermatitin risk faktörleri arasında yaş, bağışıklık yetersizliği, ilaçlar ve düşük ortam nemi bulunur. Erkekler kadınlara göre seboreik dermatite daha duyarlıdır. Mantar enfeksiyonu Mantar enfeksiyonu, kaşıntılı olabilecek ve yaşam kalitenizi etkileyebilecek cilt döküntüsüne neden olur. Bazı yaygın mantar enfeksiyonları saçkıran, sporcu kaşıntısı ve ayak mantarıdır. Mantarlar fırsatçı patojenlerdir. Bağışıklığı zayıflamış insanları istila ediyorlar. Mantar enfeksiyonları en tehlikeli olanıdır ve bulaşıcı olabilir. Mantarlar kırılması veya bozulması zor olan sert bir hücre duvarı içerir. Bu nedenle mantar enfeksiyonları yaşamı tehdit edici olabilir ve tedavisi zor olabilir. Saçkıranlara solucanlar değil mantarlar neden olur. Enfekte bir kişiden diğerine veya kontamine bir yüzeyden bulaşırlar. Saçkıranlar kırmızı ve kaşıntılı cilde neden olur. Saçkıranlar hızla yayılır, bu nedenle cildinizi temiz tutun ve havlu, sabun gibi kişisel eşyaları paylaşmayın. Bakteriyel enfeksiyonlar Bazı bakteri türleri insanlara faydalıdır. Ancak bazı bakteriyel enfeksiyonlar cilt döküntüsüne neden olabilir. Ciltte yaşayan bakteriler olan propionibakteriler sivilceye neden olur . Bakteriyel enfeksiyonlar küçük başlar ve etkilenen derinin bir kısmından diğerine yayılabilir. Bazı bakteriyel enfeksiyonlar kendiliğinden kaybolurken diğerleri antibiyotik tedavisi gerektirir. Yaygın bakteriyel enfeksiyonlardan biri selülittir. Enfeksiyon herkesin başına gelebilir ve tedavi edilmezse yaşam kalitesini etkileyebilir. İlk önce kırmızı, şişmiş bir cilt enfeksiyonu olarak ortaya çıkar ve açık bir yaraya dönüşür. Kurdeşen Kurdeşen veya ürtiker, kızarıklık ve şişmeye neden olan yaygın bir cilt enfeksiyonudur. Kurdeşen, histamin salgılayan bir otoimmün reaksiyondan kaynaklanır. Kurdeşenin bazı yaygın nedenleri yiyecek, ilaçlar, enfeksiyonlar , alerjenler ve psikojenik faktörlerdir. Kurdeşen solunum yollarını etkiliyorsa hayati tehlike oluşturabileceğinden en kısa sürede tedavi edilmelidir. Kurdeşen belirtileri vücudunuzda lekeler veya lekeler, şiddetli kaşıntı, şişlik ve ağrıyı içerir. Uçuk Herpes simpleks virüsü herpes'e neden olur ve iki tür herpes HSV 1 ve HSV 2 vardır. Herpes bulaşıcıdır ve genellikle erken aşamalarda semptom vermez. Hastalık ilerledikçe ağrılı olabilirler. HSV tip 1 ağızdan temasla bulaşır ve ağızda uçuklara neden olur. HSV tip 2 cinsel temasla bulaşır ve genital herpese neden olabilir . Herpes, enfeksiyon bölgesinde ülserlere ve kabarcıklara neden olur. Enfeksiyon tedavi edilemez ancak hastalığın şiddeti azaltılabilir. Semptomların şiddetini azaltmak için ilaçlar mevcuttur. Tekrarlayan enfeksiyon yaşam kalitesini etkiler ve ağrılı olabilir. Cinsel organlardaki herpes rahatsız edici olabilir ve aynı zamanda cinsel ilişkinizi de etkileyebilir. Yaralar açık ve aktif olduğunda bulaşma riski artar. Dünya Sağlık Örgütü'nün uçuk için önerdiği ilaçlar asiklovir, famsiklovir ve valasiklovirdir. Bu ilaçların güvenli ve etkili olduğu düşünülmektedir. Zona hastalığı Zona, cilt döküntüsüne neden olan viral bir enfeksiyondur. Bu deri döküntüleri ağrılı olabilir ve vücudun herhangi bir yerinde meydana gelebilir. Varisella-zoster virüsü zona enfeksiyonuna neden olur. Virüs ayrıca suçiçeği hastalığına da neden oluyor; Varisella çocuklarda görülürken, zoster virüsü yetişkinlerde görülür. Zona, bağışıklığı güçlü olan kişileri etkilemez. Su çiçeği virüsünün ortaya çıkmasından sonra virüsün sinir dokularında etkisiz kaldığına ve daha sonra zona olarak yeniden etkinleştiğine inanılmaktadır. Zona yaşamı tehdit eden bir enfeksiyon değildir ve aşı, zona riskini önlemeye yardımcı olabilir. Zona hastalığının yaygın belirtileri, etkilenen bölgede yanma ve uyuşukluk , dokunmaya karşı hassasiyet, kaşıntı ve her an patlayabilen kabarcıklardır. Baş ağrısı, ateş ve yorgunluk gibi başka belirtiler de görülür. Genellikle ağrı, zonanın ilk belirtisidir. Bazen cilt döküntüsü gelişimi olmaz, sadece ağrı yaşanır. Zona genellikle gövdede meydana gelir ancak aynı zamanda gözlerin ve boyun bölgesinin yakınında da görülür. Göz yakınındaki zona tedavi edilmezse kalıcı göz hasarına ve körlüğe neden olabilir . Zona enfeksiyonu, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların kullanımı, hastalık, malignite ve duygusal stres nedeniyle tetiklenir.
Cilt Döküntüsü Nedenleri
Bilimsel sebeplerin yanı sıra hijyen sebeplerinden dolayı da cilt hastalıkları ve döküntüler gelişir. Uzun süre vücutta kalan ter, ciltte tahrişe ve ciltte kızarıklığa neden olabilir. Diğer bilimsel nedenler aşağıda listelenmiştir. Cilt Enfeksiyonları Bakteri, virüs ve mantarların neden olduğu çeşitli enfeksiyonlar nedeniyle cilt döküntüsü oluşur. Kandidiyazis türleri ve saçkıran yaygın olarak ortaya çıkan deri döküntülerine neden olur. Cildiniz kırılmadığı zaman bakteriler cildinize bulaşamaz ancak bir yaranız olduğunda ya da cildiniz çatladığında bakteri, mantar ve virüsler kırık deriden kolaylıkla geçerek enfeksiyonlara neden olabilir. Mikroorganizmanın neden olduğu küçük enfeksiyonlar tıbbi bakım gerektirmeden düzelir, ancak enfeksiyon kalıcı olduğunda tıbbi tedavi gerekli olacaktır. Enfeksiyonu tamamen iyileştirmek için bir antibiyotik kürü gerekli olacaktır. Lokal ısıyı ve şişliği hafifletmek için tropikal kullanım için kremler, jeller ve diğer solüsyonlar kullanılabilir. Sıcaklık Sıcaklığın neden olduğu cilt döküntüsüne dikenli ısı veya miliaria denir. Isı ve terden kaynaklanır. Döküntü, dış etkenlerin ekrin ter bezini tıkaması sonucu ortaya çıkar ve ter geriye doğru akar. Bunun sonucunda döküntüler ve içi terle dolu kesecikler oluşacaktır. Sıcaklığın neden olduğu enfeksiyon genellikle tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden kaybolur. Ancak bazı vakalar tedavi gerektirebilir. Herkeste isilik görülebilir ancak çocuklar ve bebekler daha büyük risk altındadır. Bu tür cilt döküntüsü yaşanmaması için ısı döküntüsü konusunda eğitim verilmesi gerekmektedir. Alerji Alerjenler bir bağışıklık reaksiyonunu tetikleyebilir ve ciltte kızarıklığa veya enfeksiyona neden olabilir. Bir alerjen, alerjik cilt durumu adı verilen bir bağışıklık tepkisini tetikler. Takı, kozmetik ve sandaletlerdeki bazı malzemeler bağışıklık reaksiyonunu tetikleyebilir. Bir alerjenin tetiklediği reaksiyona kontakt dermatit denir. Bu alerjenler kırmızı döküntülere ve şişmeye neden olur. İmmünolojik yanıtı azaltmak için lokalize kremler ve jeller mevcuttur. Bağışıklık sistemi bozuklukları Otoimmün bir bozukluk saç dökülmesi, cilt tahrişi ve döküntü gibi çeşitli sağlık komplikasyonlarına yol açabilir. Bir otoimmün reaksiyon hücrelerinizi yok eder. Alopesi Areata adı verilen yaygın bir durum, otoimmün bir reaksiyondur. Bağışıklık sistemi saç köklerine saldırır, bu da yuvarlak lekeler halinde saç dökülmesine neden olur. Hipotiroidizme, bağışıklık sisteminin tiroid bezlerine saldırması sonucu ortaya çıkan bir hastalık olan Hashimoto hastalığı neden olur. Cildin kurumasına, saç dökülmesine ve yorgunluğa neden olur . Tedavi edilemez ama tedavisi kolaydır. İlaçlar Cilt döküntüsü antibiyotikler ve idrar söktürücü ilaçlar gibi birçok ilacın yan etkisi olarak ortaya çıkabilir. Cilt döküntüsü ilaç aldıktan bir saat sonra ortaya çıkabilir. Kırmızı lekeler, döküntüler ve bazen de ağrının eşlik ettiği bir görünüm olabilir. İlaçların neden olduğu deri döküntüsü bazen hayati tehlike oluşturabilir. Bu nedenle tıbbi yardıma ihtiyaç duyulabilir.
Cilt Döküntüsü Belirtileri
Deri döküntüsü yaygın bir cilt hastalığıdır ancak altta yatan tıbbi durum farklılık gösterebilir. Cilt döküntüsünün yaygın semptomlarından bazıları aşağıda tartışılmıştır. Kaşıntı Deri döküntüsünün ilk belirtisi kaşıntı olabilir. Ancak istisnalar da var. Deri döküntüsü genellikle sık görülen kaşıntıdan kaynaklanır. Kaşıntı şişlik ve kızarıklığa neden olur. Cilt kızarıklığı Ciltte kızarıklık, ağrının eşlik ettiği sık kaşıntıdan kaynaklanır. Kuru, pullu cilt Cilt enfeksiyonu cildin kuru ve pul pul olmasına neden olur. Bu, çizilmenin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Çizildiğinde sızabilecek küçük, sıvı dolu kabarcıkların oluşması Bazı durumlarda kabarcıklara yol açan ve çizildiğinde patlayabilecek kesecikler oluşabilir. Kırık cilt bölgelerinin enfeksiyonu Cilt kırıldığında ve alevlendiğinde başka enfeksiyonlara yol açabilir. Kabarcıktan gelen irin vücudun diğer bölgelerine yayılabilir ve enfeksiyona neden olabilir.
Cilt Döküntülerinin Önlenmesi
Deri döküntüleri kendiliğinden iyileşir ancak rahatsız edici olabilir ve yaşam kalitenizi etkileyebilir. Cilt döküntüsünü önlemek için önerilen birkaç ipucu vardır. Stresi azalt Stres, kurdeşen ve döküntü gibi cilt enfeksiyonlarına neden olabilir. Rahatsız edici olabilirler ve sürekli kaşınmaya devam edersiniz. Antihistaminikler stres döküntülerini hafifletebilir. Kaşıntıyı ve iltihabı hafifletebilirler. Çizici malzemelerden kaçının Cildinizi tahriş edebilecek malzemelerden kaçının. Kozmetikler, bazı kokular, sandaletler ve takılar cildinizi tahriş edebilir ve çizilmelere neden olabilir. Cildinizi nemlendirin Cildinizin kurumasını önlemek için cildinizi nemlendirin. Daha az kokusu olan bir nemlendirici kullanın . Ani sıcaklık değişikliklerinden kaçının Sıcaklık değişiklikleri cilt döküntüsüne neden olabilir. Yaz mevsiminde sıcaklıklar artar ve terlemeye başlarsınız. Bunun sonucunda kaşıntı meydana gelebilir. Terliyorsanız, herhangi bir cilt enfeksiyonu ve kızarıklığı önlemek için eve geldikten sonra daima banyo yaptığınızdan emin olun. Terlemeye neden olan durumlardan kaçının Terleme cilt enfeksiyonu ve döküntülerin başlıca nedenidir. Eğer sporcuysanız terlemenize engel olamazsınız. Ancak terden uyumadığınızdan emin olun.
Cilt Döküntüsü Testleri
Alerji testi Alerji cilt testinde cildinizi delmek için bir lanset (iğne) kullanılır. Bu iğneler kanamanıza veya deriye nüfuz etmenize neden olmaz. Hafif bir çizik. Daha sonra cildinize polen veya bazı alerjenler yerleştirilir. Bu, belirli maddelere alerjiniz olup olmadığının test edilmesine ve analiz edilmesine yardımcı olacaktır. Böyle bir maddeye alerjiniz varsa cildiniz kaşınmaya başlayabilir. Kan testleri Cilt enfeksiyonu için kan testi, cilt enfeksiyonuna neyin sebep olduğunu bulmaya yardımcı olur. Kanınızda alerji varsa. Kan testi, bağışıklık reaksiyonundan sorumlu olan spesifik antikorları arar. Cilt biyopsisi Cildinizin laboratuarda test edilmesi için cildinizin bir kısmı çıkarılır. Cilt kanseri, sedef hastalığı ve diğer enfeksiyonlar gibi spesifik sağlık durumlarını kontrol etmek için yapılan bir prosedürdür. Deri kazıntıları Deri kazıntıları tüm epiderminizi ve saç köklerinizi toplar. Parazit enfeksiyonunun varlığını kontrol etmek için kullanılır.
Ne zaman doktora gör��nmeli?
Kontrol edilemeyen kaşıntı, kabarcıklardan irin çıkması, bir haftadan uzun süren kızarıklık ve ağrıya eşlik eden kırmızı lekeler varsa derhal doktorunuza başvurun. Cilt döküntüsü yaygın bir hastalıktır. Bazen mevsimsel bir enfeksiyon olabilirler. Çoğu zaman kendi kendine iyileşir, ancak bazen büyük bir sağlık durumunun belirtisi olabilir. Kendi başınıza tedavi etmeyin. Eğer kabarcıklarınız varsa onları kırmaya çalışmayın. Kabarcıklardan çıkan su bulaşıcı olabilir ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Enfeksiyon birkaç gün içinde geçmezse doktorunuza danışın. 1. Vücudunuzun hangi kısımları etkileniyor? Etkilenen yaygın vücut kısımları dirsek, koltuk altı, bükülme bölgeleri ve gövdedir. 2. Kızarıklığın şiddetli olup olmadığını nasıl anlarsınız? Kızarıklık vücudun bir yerinden başka bir yerine yayılmışsa, şişlik ve açık yaralara eşlik eden kızarıklık da mevcutsa bu döküntülerin tıbbi yardıma ihtiyacı vardır. 3. Kızarıklık ne kadar sürmeli? Bir döküntü yalnızca birkaç gün sürmelidir. Enfeksiyonun ciddiyeti ile döküntü daha uzun sürebilir. 4. Kızarıklıktan kurtulmanın en hızlı yolu nedir? Kızarıklıktan kurtulmanın en iyi yolu tıbbi yardım almaktır. Herhangi bir cilt döküntüsünü hafife almayın. Kurumayı önlemek için biraz nemlendirici uygulayın ve açık yara varsa tedavi olun. 5. Stres kızarıklığa neden olabilir mi? Stres döküntülerine kurdeşen denir ve kırmızı şişlikler şeklinde görünür. Stres döküntüleri genellikle yüz, boyun, kollar ve göğüste görülür. 6. Kaşıntıyı hızla durduran şey nedir? Ağrıyı dindirmek için nemlendirici sürün ve doktorunuzun önerdiği ilaçları tüketin. Referanslar: - Cilt Döküntüsü (Skin Rash, SR) - Cilt Döküntüsü Nedenleri ve Çeşitleri - Egzama Tedavisi (Atopik Dermatit) - Sedef Tedavisi - Ürtiker - https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/17413-rashes-red-skin - https://www.healthline.com/health/rashes - https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/dermatitis-eczema/multimedia/skin-rash/sls-20077087 - https://www.webmd.com/skin-problems-and-treatments/common-rashes - https://www.health.com/skin-rash-7372022
Tumblr media
Read the full article
0 notes
cointahmin · 2 years ago
Text
Sadece Bitcoin mi yoksa portföyü çeşitlendirmek mi? Kripto analisti Rakesh Upadhya, önümüzdeki birkaç gün içinde izlenmesi gereken 4 altcoin projesini açıklıyor. Analiste nazaran, Bitcoin fiyatı 30.000 doların üzerine çıkarsa bu altcoin’ler rallileri için yeterli konumlanmış durumda.Solana (SOL): Altcoin için düşük düzeylerde talep varBoğalar, düzeltmenin en son ayağı sırasında SOL’un düşüş trendi çizgisinin altına inmesine müsaade vermedi. Bu da daha düşük düzeylerde talep olduğunu gösterdi.SOL günlük grafik / Kaynak: TradingViewAlıcılar daha sonra fiyatı 27,12 dolarlık genel dirence yükseltmeye çalışacak. Bu, yakın vadede izlenmesi gereken kilit direnç olmaya devam ediyor. Zira boğalar fiyatı bunun üzerine çıkarırsa SOL’un 39 dolara hakikat yükselmesi mümkün. Bu yükseliş görüşü, fiyatın düşerek hareketli ortalamaların altına inmesi durumunda yakın vadede geçersiz olur. Bu durumda SOL’un 18,70 dolarlık değerli takviyeye düşmesi mümkün. Fiyat bu düzeyden toparlanırsa, SOL’un bir mühlet 18,70 dolar ile 27,12 dolar ortasındaki geniş aralıkta salınabileceğine işaret edecektir.SOL 4 saatlik grafik / Kaynak: TradingViewDört saatlik grafikteki hareketli ortalamalar yükselmeye başladı. Ayrıyeten, RSI müspet bölgede. Bu da alıcıların denetimde olduğunu gösteriyor. Ayılar toparlanmayı 24 dolarda durdurmaya çalışıyor. Lakin boğalar bu bariyeri aşarsa SOL’un ivme kazanması ve 25,50 dolara yanlışsız yükselmesi mümkün. Ayılar ralliyi önlemek istiyorsa, fiyatı süratli bir biçimde 20-EMA’nın altına çekmeleri gerekecek. Fiyat düşmeye başlarsa 50-SMA burada izlenecek takviye düzeyi olacak.Cosmos (ATOM): Boğalar, dayanağı şiddetle savunuyorATOM 26 Nisan mum çubuğundaki uzun kuyruk, boğaların 10,20 dolarlık takviyesi şiddetle savunduğunu gösteriyor.ATOM günlük grafik / Kaynak: TradingViewAlıcılar fiyatı hareketli ortalamaların üzerine çıkardı ve düşüş eğilimi çizgisine ulaşmaya çalışacaklar. Bu, göz önünde bulundurulması gereken değerli bir düzey. Zira üzerinde bir kırılma ve kapanış, 13,50 dolar ve akabinde 15,50 dolara potansiyel bir ralli için kapıları açacaktır. Öte yandan, ATOM düşüş trendi çizgisinden istikamet değiştirirse, ayıların alçalan bir üçgen formasyonu oluşturmaya çalıştığını gösterecek. Hareketli ortalamaların altına bir düşüş ise 10,20 doların mümkün bir yine testi için kapıları açacaktır.ATOM 4 saatlik grafik / Kaynak: TradingView4 saatlik grafikteki 20-EMA üst döndü. Ayrıyeten, RSI çok alım bölgesine yakın. Bu da boğaların denetimde olduğunu gösteriyor. 12,13 dolarda küçük bir pürüz var. Fakat bunun aşılması mümkün. Altcoin fiyatının daha sonra düşüş eğilimi çizgisini test etmek için yükselmesi mümkün. Bunun yerine, fiyat 12,13 dolardan aşağı dönerse, ayılar yeniden ATOM’u 20-EMA’nın altına düşürmeye çalışacak. Bunu yapmayı başarırlarsa, muhtemelen alıcıların denetimlerini kaybediyor olacağını gösterecek. Bu durumda ATOM daha sonra 50-SMA’ya kayma riski taşır.Internet Computer (ICP): Altcoin güçlü bir toparlanma başlattıICP 26 Nisan’da 50 günlük SMA’nın (5,38 dolar) altına indi. Lakin bunun bir ayı tuzağı olduğuna şahit olduk. Fiyat 27 Nisan’da yükseldi ve güçlü bir toparlanma başlattı.ICP günlük grafik / Kaynak: TradingView20 günlük EMA (5,74 dolar) yükselmeye başladı. Ayrıyeten, RSI olumlu bölgeye sıçradı. Bu da boğaların hafif bir avantaja sahip olduğunu gösteriyor. Şayet fiyat mevcut düzeyden fazla düşmezse ya da 20 günlük EMA’dan toparlanırsa, bu boğaların düşüşleri satın aldığını gösterecektir. Bu da ayıların tekrar güçlü bir savunma yapacağı düşüş trendi çizgisine yanlışsız bir ralli mümkünlüğünü artıracaktır. Aşağı tarafta ise, 50 günlük SMA’nın altına inilmesi avantajı ayıların lehine çevirecektir.ICP 4 saatlik grafik / Kaynak: TradingView4 saatlik grafik ICP’nin düzeltici bir evrede olduğunu gösteriyor. Birinci takviye, 6,14 dolarlık %38,2 Fibonacci geri çekilme düzeyine yakın olan 20-EMA’da. Fiyat bu dayanaktan sıçrarsa, altcoin’in 7,23 dolara ve sonunda 7,70 dolara yükselmesi mümkün. Bu varsayımın tersine, fiyat
düşmeye devam ederse ve 20-EMA’nın altına gerilerse, kısa vadeli boğaların kar rezervasyonu yaptığını gösterecektir. Bunun da fiyatı 5,72 dolarlık %61,8’lik geri çekilme düzeyine yakın olan 50-SMA’ya çekmesi mümkün.Hedera (HBAR): Boğalar yerlerini koruducointahmin.com’dan takip ettiğiniz üzere ayılar tekraren Hedera’yı batırmaya çalıştı. Fiyat 0,06 doların altına düştü, fakat boğalar yerlerini korudu. Dayanağın kırılamaması, fiyatı düşüş trendi çizgisinin üzerine çıkarmaya çalışacak alıcıları cezbetti.HBAR günlük grafik / Kaynak: TradingView20 günlük EMA (0,06 dolar) düzleşiyor ve RSI orta noktanın üzerine çıktı. Bu da satış baskısının azaldığını gösteriyor. Alıcılar fiyatı direnç çizgisinin üzerine çıkarırsa, yükseliş ivmesinin artması mümkün. Böylelikle, HBAR’ın 0,08 dolarlık genel dirence yükselmesi mümkün. Bilakis, fiyat mevcut düzeyden yahut direnç çizgisinden aşağı dönerse, ayıların daha yüksek düzeylerde etkin kaldığını gösterecektir. Bu da 0,06 doların altına inme mümkünlüğünü artırır.HBAR 4 saatlik grafik / Kaynak: TradingView4 saatlik grafik, boğaların hareketli ortalamaları takviyeye çevirdiğini ve direnç çizgisine ulaşması olası bir yükseliş hareketi başlattığını gösteriyor. Bu düzeyin güçlü bir direnç olarak hareket etmesi mümkün. Lakin aşağı inerken, altcoin 20-EMA’dan toparlanırsa, rallilerde satıştan düşüşlerde satın almaya kadar hassaslıkta bir değişiklik olduğunu gösterecektir. HBAR’un daha sonra direnç çizgisinin üzerine çıkması olası. Dah sonra 0,07 dolara ve akabinde 0,08 dolara hakikat seyahatine başlaması mümkün. Ayılar üstünlüğü ele geçirmek istiyorsa, HBAR’ı süratli bir halde hareketli ortalamaların altına çekmeleri gerekecek.
0 notes
suyun-rengi · 4 years ago
Link
Sarımsak sadece bir lezzet öğesi değil, aynı zamanda bir doğal eczane gibidir. İçindeki olağanüstü doğal kimyasallar sayesinde tansiyonu düşürür, trigliserid ve kolesterolü dengeler, kan şekerinizi makul hudutlar içinde tutmanıza yardım eder. Bitmedi, sarımsağın başka marifetleri de var. Yüzyıllardır mikroplara karşı ne kadar güçlü bir savunma bariyeri oluşturduğu da iyi bilinir ve belki de bu nedenle halk arasında ona “Rus antibiyotiği” adı verilir. Diğer taraftan kansere karşı da güçlü bir bağışıklık sağlar. Peki, bu mükemmel doğal destekten en doğru faydalanma yolu hangisidir? Onu pişirip de mi çiğ mi yiyelim? Ezip dövüp hırpalayıp mı, yoksa bütün mü yutalım? Yağ veya alkol içinde bekleterek mi (Ukraynalılar böyle yapıyor) kurutulmuş özütünü çiğneyerek mi ya da eczanede satılan kapsül ya da tabletlerini yutarak mı ondan istifade edelim? Uzmanlar diyor ki: Sarımsağı mümkün olduğu kadar doğal haliyle, pişirmeden, taze taze yiyin. Yemeklerinize değil, salatalarınıza, cacığınıza ezilmiş halini sık sık ilave edin. Gerçi biraz ağır bir koku yayılacak etrafınıza ama ehh onu da idare edin. Eczanelerde satılan güvenilir markaların üretip pazarladığı sarımsak özütü kapsülünden ve/veya sarımsak yağından da istifade edebilirsiniz. Kısacası sarımsaklamak, yani sarımsaklayarak yemek sadece iyi değil, hem de çok iyi bir fikir. İsterseniz sarımsağı biraz daha allayıp pullayalım, çünkü sarımsağın kokusunun keskinliği kadar daha birçok güçlü yanları var. Mesela içindeki allisin müthiş bir madde. Özellikle sarımsak ezildiğinde ortaya çıkan bu sülfür bileşiği. Ayrıca bir antibiyotik gibi çalışıp mikropları öldürüyor, bir kemoterapi ajanı gibi adeta kansersavar görevi yapıyor. Çok güçlü bir antioksidan, mükemmel bir bağışıklık desteği. Vitamin ve mineral içeriği de yüksek bir besin olan sarımsak potasyum/sodyum dengesi sayesinde böbreklerin temizlenmesine katkıda bulunuyor. B6 vitamini sinir sistemine yarar sağlıyor. İçerdiği früktozan adlı madde bir “idrar söktürücü” gibi etki ediyor. Sarımsak aynı zamanda çok da iyi bir prebiyotik, yani probiyotik denilen yararlı bakterilerin enerji kaynağı. Bu özelliğini içerdiği inülin adlı maddeye borçlu. Bütün bu marifetleri onu yemeklere, salata ve soslara bol bol eklemeniz için çok geçerli nedenler... Ne iyi ki, geleneksel yemeklerimizin çoğu sarımsağa bolca yer veren tariflerden oluşuyor. Ayrıca sarımsağın tansiyon ayarını kolaylaştırdığı tezi de genel sağlık önerileri arasında kabul görüyor.
2 notes · View notes
millisura-blog · 4 years ago
Text
Capital500 açıklandı
YENİ HABER https://millisura.com/capital500-aciklandi-5064/
Capital500 açıklandı
Tumblr media
Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin yer aldığı Capital500 araştırması, ekonomi ve iş dünyasına ayna tutuyor. Bu yıl Capital500’ün zirvesinde Tüpraş, Türk Hava Yolları ve Petrol Ofisi yer alıyor. Büyümelerin azaldığı 2019’da Capital500 şirketleri reel olarak yüzde 2,1 büyüdü; kârları ise yüzde 6,2 oranında daraldı.
Tumblr media
Her yıl ağustos ayında yayınlanan Capital500 araştırmasında, Türkiye’nin en büyük 500 özel şirketinin ciro ve kârlılık rakamları, sektör ve illerine göre en büyük şirketlerin listesi yer alıyor.
Capital500 araştırmasının sonuçlarına göre 500 büyük şirketin sıralandığı listenin zirvesindeki Tüpraş yine ciroda en büyük şirket olarak birinciliği bırakmadı. İkinci Türk Hava Yolları ve üçüncü ise Petrol Ofisi oldu. Onu dördüncü sırada Opet izledi. 2019 cirolarına göre Capital500 araştırmasında listenin ilk 10’unda yer alan dev oyunculardan dördünün yeri değişirken, altısı yerini korudu. 2018 yılında yedinci olan BİM Birleşik Mağazalar beşinciliğe, beşinci olan Ford Otosan yedinciliğe, onuncu sırada yer alan Ahlatcı Kuyumculuk sekizinciliğe, on üçüncü sırada yer alan RC Rönesans İnşaat onunculuğa geldi.
Tumblr media
GIDACILAR ÖNDE Capital500’de şirketlerin sektörel dağılımına göz attığımızda 66 şirketle listede en fazla yer alan sektör gıda-içecek. Onu 52 şirketle ikinci sırada enerji, 46 şirketle üçüncü sırada otomotiv sektörü takip ediyor. 2018 yılında yine sayısal liderliği elinde bulunduran gıda sektöründen 57 şirket listede yer almıştı. 2018’de şirket sayısında ikinci olan enerji sektöründen 48, üçüncü olan sektör otomotivden ise 44 şirket yer alıyordu. Gelir açısından yapılan katkıda tablo değişiyor. Capital500 cirosuna en büyük katkıyı yapan sektör yine açık ara enerji-petrol. 2019’da sektörün Capital500 cirosundan aldığı pay yüzde 19,5 oranında gerçekleşti. İkinci sırada yüzde 10,4’lük payla otomotiv geliyor. Bu sektörleri de sırasıyla perakende, gıda-içecek, demir-çelik, ulaştırma, elektrik-elektronik, inşaat, kuyum ve telekom takip ediyor. 2018’den 2019’a sektörlerin Capital500’e yaptığı katkı sıralamasında çok büyük bir değişiklik olmadı. Perakendenin 2018’de yüzde 6,6 olan payı yüzde 8,7’ye, gıda-içecek sektörünün yüzde 6,7 olan payı yüzde 7,4’e çıktı. Öte yandan inşaatın yüzde 5,8 olan payı yüzde 4,9’a, demir-çeliğin yüzde 8,4’lük payı yüzde 6,7’ye geriledi. Bu değişimler de yine inşaat ve sanayideki daralmayı gözler önüne seriyor.
  500 BÜYÜKTE BÜYÜME VE KÂRLILIK DARALDI 2018 yılında nominal olarak yüzde 36,9 büyüme yaşayan Capital500 şirketlerinin toplam cirosu ise 2019 yılında yüzde 16,3 oranında büyüdü. Ancak cirosal büyüme hızı reelde daha keskin bir düşüş yaşadı. Reel olarak 2018’de yüzde 17,8’lik büyüyen Capital500 cirosu, 2019’da yüzde 2,1’lik büyüme yakalayabildi.
  Öte yandan 2019’da düşen talep ve artan maliyetler de şirketleri kârlılık konusunda ciddi şekilde baskıladı. Bu süreçte birçok şirket kârdan taviz verdi. 2018 yılında Capital500’de nominal olarak kârlılık yüzde 19 oranında artış kaydederken, 2019’de bu artış yüzde 6,9 oldu. Reele baktığımızda ise kârdaki tahribat net olarak görülüyor. 2018’de reelde yüzde 2,4 oranında yükselen Capital500 şirketlerinin toplam kârı, 2019’da yüzde 6,2 oranında daraldı. 2019’da 235 şirket kârını paylaşmamayı tercih etti. Ayrıca kâr hanesine zarar yazan şirket sayısındaki artış 2019’da da devam etti. 2017’de kârını açıklayan 311 şirketten 34’ü zarar ederken, 2018’de kâr açıklayan 251 şirketten 37’si zarar yazmıştı. 2019’da ise kârını paylaşan 265 şirketten 39’u zarar açıkladı.
GİRİŞ BARİYERİ YÜKSELDİ
10 yıl öncesine Capital500 listesine girmek zorlaştı. 10 yıl öncesiyle bir kıyaslama yaptığımızda ise 2009 yılında Capital500’e girmek için aşılması gereken bariyer 92,9 milyon dolardı. Bu yılki Capital500 listesine ise 2019 sonuçlarına göre 151,9 milyon dolar ve üzeri cirosu olan şirketler girebildi.   Yeni araştırmanın sonuçlarına göre listeye yeni katılan birçok şirket olduğu da dikkat çekiyor. 2018 yılında listeye giren yeni şirket sayısı 53 iken 2019’da bu sayı 70 oldu. Yeni katılan 70 şirketin sektörel dağılımına baktığımızda karşımıza şu tablo çıkıyor: Gıda-içecekte 13, enerji-petrolde 9, ticaret-hizmette 5, perakende, tekstil-konfeksiyonda 4’er, demir-çelik, makine, turizm, otomotiv, inşaat ve bilişimde 3’er, dış ticaret, elektrik-elektronik, ilaç dağıtım, kimya, mobilya ve tarımda 2’şer, gübre, lojistik, plastik, savunma ve ulaştırmada 1’er şirket Capital500’e giriş yaptı.  
CAPITAL500’DE DİKKAT ÇEKENLER
Capital500 ligine 70 yeni şirket katıldı.
Giriş bariyeri 152,9 milyon dolardan 151,9 milyon dolara geriledi.
Listenin zirvesi ile en altı arasındaki gelir makası kapanıyor. 2018’de makas 120,3 katken 2019’da makas 104 kata düştü.
Zirvedeki ilk 2 oyuncu arasındaki gelir makası kapanmaya başladı.
2019’da 7 şirket üç haneli büyüdü. 2018’de 9 şirket üç haneli büyümüştü.
2019’da 287 şirket çift haneli büyüme kaydetti. 2018 yılında 401 şirket çift haneli büyümüştü.
500 şirketten 80’i ciroda küçüldü. 2018’de bu sayı 25’ti.
500 şirketten 233’ü kârını açıklamamayı tercih etti.
2019’da kâr bilgisi veren 267 şirketten 39’u zarar açıkladı.
44 şirket 10 milyar TL’nin üzerinde ciro kaydetti. 2018 yılında bu sayı 38’di.
16 şirket 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptı. 2018’de bu rakam 18’di.
Tumblr media
Milli Şura Gündem Haberleri
0 notes
seslimeram · 4 years ago
Text
Senin, Benim, Bizim Hikayemiz
Tumblr media
Sorgulanabilir olanın talan edildiği, sıradana ait olan hemen tüm müştereklerin cerahat ile boğulduğu, kuşatıldığı bir yer bir uzam o ismi yeni denilen ülkede aralıksız güncelleniyor. Soru sorma hakkından, yaşama düşürülen gölgeleri sorgulamaya yarını belirsiz bir yerde hayatı savunmaya ne yer, ne mefhum bırakılıyor. Ne doğrunun varlığına dair bir tahayyül, ne eğrinin bunca bariz kılınmasına karşı bir ünleme izin veriliyor. Dosdoğru eksiksiz belli bir döngü içerisinde çürümenin mefhumu güncelleniyor. Dibine kadar çürümeye rehinelik kalıcı kılınırken erk, muktedir, iktidarın vaveylası arasında ortaya serilenler bariz bir kötü, kapkaranlık bir menzili göstere gelirken, susun deniyor, ne yaparsak yapalım sadece iş bu sınırlarda susun, sorgulamayın!
Muktedirin pandemi sürecinin gerek öncesinde, gerekse de normalleşme diye çıkageldiği o tarih aralığına kadar var edilen güncelliği içerisinde bu sorgulamama hali süreğen bir hal ve tavra dönüştürülür. Devlet gerçeklerini esirgeyen, sorgulatmayan, düşündürtmeye gerek duymayan, var ettiği açmazları biteviye kılan bir mekanizmadır artık. 2020 yılının nasıl bir döngü / kırılmayı var eden sahne olduğu artık ama ve fakatsız kesintisizleştirilen her hamlede, hemen her gün var edilmiş olan bir insan hakkı ihlalinde belirginleştirilendir bugün bir kez daha. Sorgulama hakkının talan olunması, cerahatin güncellenmesi, arasız, fasılasız bir biçimde bir yurdun çürümesi güncellenendir. Mesel biyopolitik, tahayyüllerin ötesine ulaşmış olan kırım hali kesintisiz, denek bilinmemiz kesintisizdir. Bu mudur ülke!
Mezopotmaya Ajansı’ndan aktaralım: “AKP- MHP iktidarının baroların seçim sistemini değiştirmeye yönelik Meclis’e sunduğu yasa taslağına karşı İstanbul Barosu’nun Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde düzenlediği  “Savunma Mitingi” binlerce avukat katıldı. Mitingin olduğu alanda avukatlar sık sık “Aç aç barikatı aç”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Çek çek yasayı geri çek”, “Fevzioğlu istifa” ve “Bölünmeye hayır” sloganları attı.
Yüzlerce avukat alanın küçüklüğü nedeniyle miting sahasının dışarıda kaldı. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, dışarıda kalan ve engellenen avukatlar içeri geçmeden mitingin başlamayacağını söyledi. Avukatlar da hep bir ağızdan barikatın açılması için slogan attı. Bunun üzerine polis bariyeri genişletti ve dışarıda kalan avukatların bir kısmı içeri alındı. Buna rağmen yüzlerce avukat alanın dışında kaldı.
Daha sonra Durakoğlu konuşma yaptı. Konuşması sık sık “Fevzioğlu istifa” sloganıyla kesilen Durakoğlu, mitinge çok sayıda hukuk bürosu ve meslek odalarının katıldığını söyleyerek katılanlara teşekkür etti. Durakoğlu, “Bütün görüşlerin olduğu yerde ortak bir dille haykıracağız. Meclise sunulan doğru değil. Buradan Ankara’ya bilinç götüreceğiz dedik. Bu işin sonu yok. Hep birlikteyiz bugün. Yapmayın, bölmeyin bizi dedik. 80 baro bir araya geldik. Çekin bu teklifi dedik. Gelin konuşalım, bunlar değil sorunlarımız dedik. Gelin konuşalım bizde ikna olmaya hazırız dedik” dedi.
Devasa sorunlarının olduğunu ve teklifin avukatların sorunlarını içermediğini ifade eden Durakoğlu, “Bu kapıdan girerken sorunlarımız başlıyor bizim. Stajer avukatların sorunu var. Bir virüs süreci yaşadık. Bürolarımızı kapattık. Gelin bunları konuşalım dedik. Dosyalarımızı saklayıp bize vermiyorlar. Bizden saklıyorlar. Niye bunun avukatlığını yapıyorsun denilerek sorgulanıyoruz. Avukatların kimisi açlık grevinde kimisi ölüm grevinde. Yaşamları için değil mesleklerini kaybedecekler diye grevdeler. Avukatlar adil yargılama istiyor. Gelin bunları konuşalım dedik. Hiç konuşulmayanları konuşalım. Çocuk savcılarla, suça bulaşmış hakimlerle sorunumuz var. Gelin konuşalım. Çoklu baro getirdiler. ‘Sizi parçalayacağız. Adliyelerdeki odalarınızı artıracağız’ dediler. Her görüşten 80 barodaki arkadaşımız ortak metne imza attı. Bize ‘siz siyaset yapıyorsunuz’ dediler. Biz siyaset yapmadık. Allah aşkına siyasetin suç olduğu bir yer söyler misiniz bana. Hukukçular siyaset konuşmasın istiyorlar. Konuşacağız” diye konuştu.
“Bunları engellersen, susturursan burası hukuk devleti olmaz” diyen Durakoğlu, “Adaleti sağlayanlar avukatlardır. Bize tahammül edeceksiniz. Avukat olmazsa, onun örgütlü gücü barolar olmazsa, yıkılır İstanbul Sözleşmesi. İşkence 1990’lardaki gibi yeniden hortlar. Yaşanası bir dünya ararsın kendine. Bunları para için yapmıyoruz. Üç kuruş için gece yarıları sorgulara giriyoruz. Ne çektiğimizi biz biliriz. Ankara’ya söylüyorum: Barolar susmaz. Bunu bilmeli Ankara. Yaşamı değiştirelim. Yasayı değiştirelim. Gel konuşalım dedik. Yargıyı FETÖ’ye teslim ediyorsunuz dedik. FETÖ diyemezsiniz dediler, o bizim muhterem hocamız dediler. Yapmayın diyoruz yine. Bu ülkenin avukatları olarak bizi hiç Allah affetsin demedik. Gördüklerimizin karşılığı bu mu? Bizi göreceksiniz. Biz avukatız biat etmeyiz” ifadelerini kullandı.
Yapılmak istenen sistemin bir FETÖ projesi olduğuna işaret eden Durakoğlu, “Unutun, terk edin bunu. Sembolik bir yürüyüş yaptık. Baro başkanları Ankara’ya giremedi. Bağırmak istiyorum. Baro başkanları Ankara’ya giremedi. Bir zulümden, bir polis devletinden söz ediyorum. Kendilerine de seslendik. Biz buradan dönemeyiz. Dönersek meslektaşlarımızın yüzüne bakamayız. 28 saat sonra açmak zorunda kaldılar. Çünkü eğer açılmazsa barikatlar size iki saat süre veriyoruz dedik. Bütün avukatları buraya çağırırız dedik. Bu ülkenin dirence ihtiyacı var. Korku iklimine teslim olmayacağız. Demokrasiye daima inancımız olacak. Bu ülkenim avukatları olarak bu teklifin üniter devlet yapısına aykırı olduğunu kanıtlayacağız” diye belirtti.
Durakoğlu, avukatların bedel vermeye hazır olduklarını söyledi. Teklifin bugün Meclise sunulduğunu hatırlatan Durakoğlu, şunları söyledi: “Çoğunlukları var belki çıkarırlar ama geçmemesi için bütün demokratik hatlarımızı kullanacağız. Bilmedikleri bir şey var. Bunların en fecisini darbeciler yaptı. 1980’de İstanbul Barosu'nun kapısına mühür vurdular. Kapattıkları sandılar ama avukatlar mührü kırıp geçti. Orhan Apaydın’ı o zaman kaybettik. Kapattıklarını zannettiler. Avukatlar kırıp attı o mührü. Baroları sindiririz sandılar. Bambaşka bir mücadele kodu gelişti. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Eğer mücadele etmezsek, susarsak Orhan Apaydın’a ihanet ettiğimizi düşünürüz. Yargı bağımsızlığı, toplum için, halk için mücadele edeceğiz.”
Adalet tahayyülünün bir sahadaki hak ve hukuk terimlerinin geçersiz kılınmasının yolu, zemininin yoklanması bir kez daha karşımıza çıkartılır. Bir sahnenin hak ve hukuktan ol bahislerin sunduğu demokrasi, eşitlik ve hakkaniyet tanımlarından ırak kalmasının zemin etüdünün varlığı korkunçtur. Bir asırlık ülke tahayyülüne çeyrek kala, elli koca yılda hiç ama hiçbir surette var edilemeyen demokrasinin yine / yeniden çürümeye sevk olunması, var edilmiş hakların da un ufak edilmesinin utancı kalıcılaştırılandır. Böyle bir menzil, bu kadar bağnazca “tek tip” kılınmak istenen bir sahanın yaralara merhem olması değil tam tersine bütün bütün yaraları var etmesi kesintisiz kılınacaktır. Sorgunun tasarrufunun tam da üç otuz kuruş kılınmasının bir sureti var edilendir, ya sonra!
Gençlerle yaptığı internet buluşması sırasında aldığı “beğenmeme” rekoru üstüne bir kez daha sosyal medya platformlarını kapatma / kısıtlama girişimine girişir baş amir! Açıktan denemelerin var edildiği, akla seza haller ve tavırlarla suskun kılınmış bir toprakta, bariz bir fiş çekme operasyonu için nabız bizzat baş amir tarafından yoklanır. Düzenin tüm bu yukarıdaki adalet / hukuk kavramlarına karşıtlığının, engellemelerle baroları lağvetmesini sanal ağa taşıdığımızda demokrasinin de eğrelti bir halde dahi kalmadığı / bırakılmadığı bir menzile ulaşılır. Yeni ülke diye çıkılan istikamette on sekiz koca yılda varılan eşiğin her ne olduğu, her nasıl sıradana karşıtlık olduğu o tehditlerin, bizzat canlı yayınlardaki genç tepkimesini dahi kabullenmediğini gösterir. İnsan hakları konusunda her gün biraz daha gerileyen, her an biraz daha çöken bir sahanın varlığı, ortaya çıkan resmin her nasıl biçimsiz kılındığının sureti şu sözlerdedir.
BBC Türkçe’den aktaralım: “Partisinin il başkanları toplantısı sırasında şu bahis ile çıkagelir Erdoğan; Kızı Esra Albayrak ve hem damadı, hem ülkenin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın yeni dünyaya gelen bebekleriyle ilgili yapılan sosyal medya mesajlarına değindi: "Geçen gece 8. torunum Hamza Salih dünyaya geldi. Berat Bey evladının doğumunun sevincini yazdığı bir sosyal medya mesajıyla kamuoyuyla paylaştı. Bu mesjaın altına on binlerce kişi tebriklerini ifade eden yorumlar yaptı. Ancak sayıca az da olsa bırakınız ahlakı, namusu, haysiyeti; insanlıktan dahi nasibini almamış, kalbi kararmış bazı alçaklar içlerindeki kötülüğü sergileyen hakaretlerle bu güzel iklimi kirletmeye çalıştı. Yargı ve emniyet teşkilatımız hemen harekete geçip kimliklerini tespit etmeye ve işlem yapmaya başladı. Bir bebek üzerinden ailesine ve temsil ettiğini düşündüğü değerlere saldıran bu alçakların peşini bırakmayacağız. Her birinden işledikleri suçun hesabını soracağız."
Erdoğan, bu yorumlara gösterdiği tepkinin ardından bunun sebebinin sosyal medya kullanımı olduğunu söyledi ve "tamamen kaldırılması için" hızla adım atılacağını söyledi:
“Benzer saldırıları farklı vesilelerle daha önce de yaşamıştık. Bu tür ahlaksızlıkların artmasında bu mecraların kontrolsüzlüğünün rolü vardır. Niçin Youtube, niçin Twitter, niçin Netflix gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzun ne demek olduğunu anlıyor musunuz? Bu ahlaksızlıkları ortadan kaldırmak için. Bunlar ahlak sahibi değil. Bu millete layık olmayan bu gelişmeleri yaşamak, görmek istemiyoruz.”
Erdoğan, sosyal medya mecraları için "bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor" dedi: “Asıl üzerinde durmamız gereken konu medya ve sosyal medya mecralarının nasıl olup da böyle bir kokuşmuşluğun aracı haline dönüşmeleridir. Bir düzene sokulması şarttır. Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Onun için de bir an önce biz bunları parlamentomuza getirip bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz. Küresel firmalar temsilcilikler vasıtasıyla her türlü hukuki ve mali sorumluluğu üstleniyorlar. Türkiye'de ise ısrarla bundan kaçınıyorlar."
Tumblr media
“Erdoğan, konunun TBMM'de hızla ele alınması ve yasama dönemi bitmeden düzenlemenin hazırlanması çağrısı yaptı: Milletimize karşı sorumluluğumuz, bu doğrultuda gereken mekanizmaları kurmayı ve işletmeyi gerektiriyor. Sosyal medya karşısında eli kolu bağlı kalmayı kabul edemeyiz. Bu konuda kapsamlı bir düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Hukuki düzenleme tamamlandığında erişim engeliyle adli ve mali yaptırımlar dahil her türlü yöntemi devreye sokacağız. Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. Türkiye'nin hukuki ve idari makamlarını hiçe sayanları biz de hiçe sayarız. Buradan parlamentomuza ve parti grubumuza konuyla ilgili düzenlemenin süratle hazırlanması ve yürürlüğe konulması çağrısı yapıyor, yasama dönemi bitmeden bu konunun halledilmiş olmasını diliyorum.”
Bir kadına yönelik hakaretamizliğin salt muktedir olana değil sıradana her gün uygun görüldüğü bir yerde, baş amirin kızına yönelik olarak atfedilen yakışıksız ifadelerin ne ifadeyle, ne hakla, ne de insanlıkla bağdaşık olmadığı afakidir. Gel gelelim o bahsi var etmiş olan aktörlerden adalet makamı önünde hesap sormak yerine, topyekun internetin fişini bir kez daha çekmeye çalışmak (ki sosyal medya handiyse tüm trafiğin %60’ından fazlasını oluşturuyor) her şeyin nasıl ikilemlerle / deneye yanıla var edildiğinin göstere gelir. Bir uzamda topluma güvenin bunca eksik kılındığı, bir müşterek olan internetin dahi bile isteye tek tip, sınırlandırılmış, hiçbir şeyden haber vermeyen bir mefhum hali ve yapısına dönüşümünün garabeti her neyi imler. Bir çürüme halinin içerisinde bir menzilin her günü bir öncesinden ağır sınavlar kılınırken, insanlar var edilmiş olanı fark etmesin diye engeller çıkartmak sorunları çözmez, çözmedi, çözmeyecektir! Sosyal medyanın değil konuşan ve sorgulayan Türkiye halklarının hedef kılınmasında, ilelebet sessizliğe rehin edilmesinde bir kez daha ortaya düşülür, sonu hayrolsun!
Evrensel Gazetesi’nden aktaralım: “Türk Tabipleri Birliği (TTB) Koronavirüs İzleme Grubu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala hakkında Bursa Valiliğinin talebiyle Uludağ Üniversitesi tarafından "halkı yanlış bilgilendirmek" suçlamasıyla açılan soruşturma protesto edildi. Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) ortak salonunda yapılmak istenen basın açıklaması yoğun katılım nedeniyle konser salonunda yapıldı.
Tarih boyunca bilim insanlarının birçok kez dile getirdikleri şeyler için yargılandıklarını hatırlatan Bursa Tabip Odası Başkanı Güzide Elitez, “Bilim adına konuşan bu insanlar tüm karalamalara karşı tarihin onur sayfalarında yer aldılar. Bugün de Prof. Dr. Kayıhan Pala pandemi sürecinde bilimin doğrularını insanların sağlığını korumak adına kamuoyuyla paylaştığı için soruşturma isteniyor” dedi.
Prof. Dr. Kayıhan Pala'nın pandemiye ilişkin önlemler konusunda, başından itibaren yetkililere, topluma düşüncelerini önerilerini aktardığını belirten Adıyaman, şöyle devam etti:
"21 Nisan günü kendisine yöneltilen sorular üzerine, Bursa iline yönelik pandemiyle ilgili bilgilendirme yetersizliği, verilerin tam olarak paylaşılmaması, çalışmaların şeffaf olmaması, filyasyon test merkezi sayısının yetersizliği, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesine test yetkisi verilmemesi, ücretsiz ya da sembolik ücretle su sağlanmaması gibi konularda, düşüncelerini, önerilerini bilgilerini paylaşmıştır.
Bursa Valisi, Kayıhan Pala’nın bu açıklamasına atıfla ‘halkı yanlış bilgilendirdiği, paniğe yönlendirdiği’ iddiasıyla hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayetçi olmuştur. Vali, toplumun doğru bilgiye ulaşmasını, bilim insanının toplumu bilgilendirmesini baskılamak için harekete geçmişti.
Kayıhan Pala açıklamasını bir bilim insanı olarak ve Bursa Tabip Odası verileri üzerinden yapmıştır. Salgın kamucu bilimin, kamucu sağlık sisteminin, kamucu sosyal politikaların önemini bir kez daha gösteriyor. Bu duruma işaret edilmesi, hakikatin ortaya konulması istenilmiyor.
Salgınla ilgili değerlendirme yapmaya yetecek bütünlükte, epidemiyolojik veri açıklanmadan başarı hikayeleri yazılırken vaka sayıları artmaya devam ediyor. Buna karşı doğru bilgiye en çok ihtiyaç duyulan ve toplumun en savunmasız olduğu bu dönemde ona doğru bilgiyi aktarmayı bilim insanının sorumluluğu olarak gören Kayıhan Pala da doru bilgiyi en çok ihtiyaç duyulan dönemde topluma aktarmak için çaba gösteriyor.”
“Bilim insanının akademik özerkliğini ve mesleki bağımsızlığını tehdit eden soruşturmalar ve incelemeler asıl olarak toplumun sağlık hakkını, doğru bilgiye ulaşma hakkını tehdit etmektedir. Bilim insanının hakikati aramasına izin vermeyen, bilimsel yaklaşıma baskı girişimlerinin karşısında haklarımızı savunmak için buradayız. Yalnızca bilim insanları için değil, toplumdaki, dünyadaki her insan için ve gelecek nesiller için bu baskılara karşı çıkmak gerektiğinin bilincindeyiz.”
Sorgulama ihtimal dahi kalmasın isteniyor. Bir menzil toptan topyekun zalimliğin doruğu kılınmış bir saha haline dönüştürülüyor. Covid19’un yıkıcı etkisi, test yapmamaktan açık bir halde insanların birbirini enfekte ettiği “normalleşme” sürecine tam gaz devam denilip binlerce insanın canı bir kez daha rehin ediliyor. Bunu bildirdiği için bir hekim hakkında soruşturma şak diye yerine getiriliyor. Bir yanda baroların durumuna dikkat çekmek isteyen, o düzenleme diye çıkagelen geçmişin gülenci taktiğinin yeni versiyonuna bir dur, sıradanın hakkı çalınmasın diye ses verenlere darp / şiddet / gaz reva görülüyor. Bariz bir halde düşüncenin / idenin önüne yeni setler “muktedirin” krizi fırsat olarak gördüğü halin bir başka tezahürü ile yekten gerçek kılınmak isteniyor. Bir saha var ediliyor ne sorulsun ne sorgulansın. Bir saha var ediliyor, çürüsün; mütemadiyen o haline şükretmeye devam etsin! Bir saha var ediliyor bir lokma bir hırkadan seçilmişlerin varsıllığı için kölelik bir daha bina ediliyor. Bir saha var ediliyor ötekilere yapılanlar artık bu vatan bizim diyenler; Türk kimliğinin ta kendisine de reva görülsün, görülebilsin. Meclis kapısında kuşatma bir kentteki fabrika patlamasında sansürle, emekçiye üç kuruş zammı reva görüp, karunlar gibi memleket dediklerini sömürmeye, her ranttan pay almaya bir menzil var ediliyor, ne gam! Neresinden bakarsanız o kadar çürüme, nasıl görürseniz görün o kadar eksik gedik olmadan bir tuhaf yıkımın güncesi var ediliyor. Ne garip zamanlardayız, ne kadar acayip zamanlardayız. Hala dönüp dolaşıp temel haklarımızın bekasını muhafaza edebilmek için elimizdeki üç otuz hakkın da çalınmasına tanık yazılıyoruz. Ne acayip, ne bet ne kadar içten içe çürüyen bir sahnedeyiz artık görüyor musunuz. Çürüyor arasız hayatlar, gözden çıkartılıyor tüm o yaşamlar. Gözdağı bildirilen senin, benim, bizim hikayemiz. Sorgular mısınız!
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2020
Görseller: Zeynep KURAY v/ Twitter
0 notes
nareczacom · 5 years ago
Text
Bioderma Atoderm PP: Aşırı Kuru Ciltler İçin Nemlendirici Bakım!
Kuru ve çok kuru cilt tipleri için geliştirilen Bioderma Atoderm PP bir yandan alerji eğilimini ortadan kaldırırdiğer yandan cilt yüzeyinde pürüzsüz bir tabaka yaratır. Yüz ve vücudun diğer bölgeleri için kullanılabilen ürün “Pink Perfect” etkisi ile makyaj bazı özelliği de göstermektedir.  Tam etki alınması için 2 ay boyunca sabah akşam kullanımı devam etmelidir. Kuruluk, tahriş olan ve alerjik ciltlerde problemin temel kaynağıdır. Nem dengesi ne kadar iyi olursa cilt bariyeri de o kadar güçlü olur. Bioderma Atoderm PP bu noktada etkili bir direnç geliştirici olarak karşımıza çıkar. Cilde ihtiyacı olan nemi sağlar, aynı zamanda tüm hasarların onarılmasında etkilidir. Gün içinde iki kere temiz bir cilde uygulanmalı ve 2 ay boyunca buna devam edilmelidir.  “Pink Perfect” etkili alerji karşıtı Bioderma Atoderm PP tek seferde çok yönlü kullanım sağlayan etkili bir üründür.  Alerjiye meyilli kolay tahriş olan ciltlerde onarıcı ve direnç geliştirici etki sağlar. Ciltteki pürüzlü bölgeleri özel partiküllerle doldurarak yok eden ürün aynı zamanda makyaj bazı olarak da değerlendirilebilir.  Uygulamadan tam etki alınması için 2 ay sabah akşam sürülmesi gerekir. Atopik ciltler, alerjiye karşı dirençsizdir.  Bioderma Atoderm PP,formülünde yer alan özel bileşenler sayesinde tahriş ve kızarıklık sorunlarını yok eder. Alerjiye neden olan kuruluk sorununun yinelenmesini engelleyen bir formülizasyona sahiptir. Hızlı ve kolay emilen özelliği sayesinde günlük bakımda rahatlıkla kullanılabilir.  Üründen tam etki alınması için temiz cilde sabah akşam sürülmesi gerekir. Anti alerjik ve “Pink Perfect” özellikleriyle,çok yönlü Bioderma Atoderm PP ürünü,kuru cilt yapılarında iyileştirici özellik gösterir. Tahriş ve kızarıklık durumlarını yok eder. Cilde derinlemesine etki ederek savunma geliştirilmesini sağlar. Kolay emilen ürün, çocuk ve bebek cildi için de uygundur. Günde 2 kere sabah ve akşam sürülmesi gerekir.
Tumblr media
Dokuların güçlü olması ciltteki savunma mekanizmasının daha iyi olmasını sağlar. Alerjiye neden olan kuruluk sorunu için geliştirilen Bioderma Atoderm PP onarıcı ve ferahlatıcı etki gösterir. Sarkma, dökülme problemlerinde de etkili olan ürün ilk kullanımdan itibaren direnç geliştirir. Tamamen doğal içeriği yumuşak bir doku kazandıracaktır. Bebek ve çocuk ciltlerinde de kullanılabilen ürün, günde 2 kere temiz cilde sürülmelidir. Bioderma Atoderm PP kalıcı bir yatışma hissi veren, anti alerjik üründür.  Aynı zamanda makyaj bazı özeliği de olan formülü, ciltyüzeyindeki pürüzlerin etkisiz hale gelmesini sağlar.   Doğal içeriğe sahiptir ve dokularıonarır. Yüz ve boyun bölgesinde günde 2 kere uygulandığında hızlı bir şekilde etkisini gösterir. İleri düzeyde kuruluk olan ciltlerde alerjiye eğilim görülür. Bioderma Atoderm PP bakım kremi nem dengesini cilde yeniden kazandırarak tahriş ve kuruluğa bağlı sorunları giderir.  Nem kazandırdıktan sonra kuruluğun yeniden oluşmasını engeller. Hızlı şekilde emilen ürün günde iki kere uygulanmalıdır. Çocuk ve bebek cildi için uygundur. Direnci düşük ciltlerde kuruluk, en yaygın görülen durumdur. Onarıcı etkisiyle Bioderma Atoderm PP bakım kremi hem cildin alerji eğilimini azaltır hem de kuruluğun yenilenmesini engeller. Bebek ve çocukların cildi için de kullanımı uygundur. Doku güçlendirici etkisi sayesinde yatışma ve ferahlık hissi sağlar. Hızlıca emilen bakım kremi tam etki için günde 2 kere sürülmelidir.  Dermatolojik sorunların temelinde olan kuruluk, alerjiye olan eğilimin de kaynağıdır. Bioderma Atoderm PP hassasiyetin artmasına bağlı olarak meydana gelen tahrişi önler. Daha güçlü bir cilt savunması geliştirerek kalıcı çözüm getirir. Pink Perfect etkisi ile cildin pürüzsüz bir hal almasını sağlar. Uygulamanın düzenli olarak 2 ay yapılması gerekir.
Ürüne www.narecza.com’dan ulaşabilirsiniz.
0 notes
kamu365 · 4 years ago
Text
Capital500 açıklandı
Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin yer aldığı Capital500 araştırması, ekonomi ve iş dünyasına ayna tutuyor. Bu yıl Capital500’ün zirvesinde Tüpraş, Türk Hava Yolları ve Petrol Ofisi yer alıyor. Büyümelerin azaldığı 2019’da Capital500 şirketleri reel olarak yüzde 2,1 büyüdü; kârları ise yüzde 6,2 oranında daraldı.
Her yıl ağustos ayında yayınlanan Capital500 araştırmasında, Türkiye’nin en büyük 500 özel şirketinin ciro ve kârlılık rakamları, sektör ve illerine göre en büyük şirketlerin listesi yer alıyor.
Capital500 araştırmasının sonuçlarına göre 500 büyük şirketin sıralandığı listenin zirvesindeki Tüpraş yine ciroda en büyük şirket olarak birinciliği bırakmadı. İkinci Türk Hava Yolları ve üçüncü ise Petrol Ofisi oldu. Onu dördüncü sırada Opet izledi. 2019 cirolarına göre Capital500 araştırmasında listenin ilk 10’unda yer alan dev oyunculardan dördünün yeri değişirken, altısı yerini korudu. 2018 yılında yedinci olan BİM Birleşik Mağazalar beşinciliğe, beşinci olan Ford Otosan yedinciliğe, onuncu sırada yer alan Ahlatcı Kuyumculuk sekizinciliğe, on üçüncü sırada yer alan RC Rönesans İnşaat onunculuğa geldi.
GIDACILAR ÖNDE Capital500’de şirketlerin sektörel dağılımına göz attığımızda 66 şirketle listede en fazla yer alan sektör gıda-içecek. Onu 52 şirketle ikinci sırada enerji, 46 şirketle üçüncü sırada otomotiv sektörü takip ediyor. 2018 yılında yine sayısal liderliği elinde bulunduran gıda sektöründen 57 şirket listede yer almıştı. 2018’de şirket sayısında ikinci olan enerji sektöründen 48, üçüncü olan sektör otomotivden ise 44 şirket yer alıyordu. Gelir açısından yapılan katkıda tablo değişiyor. Capital500 cirosuna en büyük katkıyı yapan sektör yine açık ara enerji-petrol. 2019’da sektörün Capital500 cirosundan aldığı pay yüzde 19,5 oranında gerçekleşti. İkinci sırada yüzde 10,4’lük payla otomotiv geliyor. Bu sektörleri de sırasıyla perakende, gıda-içecek, demir-çelik, ulaştırma, elektrik-elektronik, inşaat, kuyum ve telekom takip ediyor. 2018’den 2019’a sektörlerin Capital500’e yaptığı katkı sıralamasında çok büyük bir değişiklik olmadı. Perakendenin 2018’de yüzde 6,6 olan payı yüzde 8,7’ye, gıda-içecek sektörünün yüzde 6,7 olan payı yüzde 7,4’e çıktı. Öte yandan inşaatın yüzde 5,8 olan payı yüzde 4,9’a, demir-çeliğin yüzde 8,4’lük payı yüzde 6,7’ye geriledi. Bu değişimler de yine inşaat ve sanayideki daralmayı gözler önüne seriyor.
  500 BÜYÜKTE BÜYÜME VE KÂRLILIK DARALDI 2018 yılında nominal olarak yüzde 36,9 büyüme yaşayan Capital500 şirketlerinin toplam cirosu ise 2019 yılında yüzde 16,3 oranında büyüdü. Ancak cirosal büyüme hızı reelde daha keskin bir düşüş yaşadı. Reel olarak 2018’de yüzde 17,8’lik büyüyen Capital500 cirosu, 2019’da yüzde 2,1’lik büyüme yakalayabildi.
  Öte yandan 2019’da düşen talep ve artan maliyetler de şirketleri kârlılık konusunda ciddi şekilde baskıladı. Bu süreçte birçok şirket kârdan taviz verdi. 2018 yılında Capital500’de nominal olarak kârlılık yüzde 19 oranında artış kaydederken, 2019’de bu artış yüzde 6,9 oldu. Reele baktığımızda ise kârdaki tahribat net olarak görülüyor. 2018’de reelde yüzde 2,4 oranında yükselen Capital500 şirketlerinin toplam kârı, 2019’da yüzde 6,2 oranında daraldı. 2019’da 235 şirket kârını paylaşmamayı tercih etti. Ayrıca kâr hanesine zarar yazan şirket sayısındaki artış 2019’da da devam etti. 2017’de kârını açıklayan 311 şirketten 34’ü zarar ederken, 2018’de kâr açıklayan 251 şirketten 37’si zarar yazmıştı. 2019’da ise kârını paylaşan 265 şirketten 39’u zarar açıkladı.
GİRİŞ BARİYERİ YÜKSELDİ
10 yıl öncesine Capital500 listesine girmek zorlaştı. 10 yıl öncesiyle bir kıyaslama yaptığımızda ise 2009 yılında Capital500’e girmek için aşılması gereken bariyer 92,9 milyon dolardı. Bu yılki Capital500 listesine ise 2019 sonuçlarına göre 151,9 milyon dolar ve üzeri cirosu olan şirketler girebildi.   Yeni araştırmanın sonuçlarına göre listeye yeni katılan birçok şirket olduğu da dikkat çekiyor. 2018 yılında listeye giren yeni şirket sayısı 53 iken 2019’da bu sayı 70 oldu. Yeni katılan 70 şirketin sektörel dağılımına baktığımızda karşımıza şu tablo çıkıyor: Gıda-içecekte 13, enerji-petrolde 9, ticaret-hizmette 5, perakende, tekstil-konfeksiyonda 4’er, demir-çelik, makine, turizm, otomotiv, inşaat ve bilişimde 3’er, dış ticaret, elektrik-elektronik, ilaç dağıtım, kimya, mobilya ve tarımda 2’şer, gübre, lojistik, plastik, savunma ve ulaştırmada 1’er şirket Capital500’e giriş yaptı.  
CAPITAL500’DE DİKKAT ÇEKENLER
Capital500 ligine 70 yeni şirket katıldı.
Giriş bariyeri 152,9 milyon dolardan 151,9 milyon dolara geriledi.
Listenin zirvesi ile en altı arasındaki gelir makası kapanıyor. 2018’de makas 120,3 katken 2019’da makas 104 kata düştü.
Zirvedeki ilk 2 oyuncu arasındaki gelir makası kapanmaya başladı.
2019’da 7 şirket üç haneli büyüdü. 2018’de 9 şirket üç haneli büyümüştü.
2019’da 287 şirket çift haneli büyüme kaydetti. 2018 yılında 401 şirket çift haneli büyümüştü.
500 şirketten 80’i ciroda küçüldü. 2018’de bu sayı 25’ti.
500 şirketten 233’ü kârını açıklamamayı tercih etti.
2019’da kâr bilgisi veren 267 şirketten 39’u zarar açıkladı.
44 şirket 10 milyar TL’nin üzerinde ciro kaydetti. 2018 yılında bu sayı 38’di.
16 şirket 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptı. 2018’de bu rakam 18’di.
Hibya Haber Ajansı
Hibya Haber Ajansı
The post Capital500 açıklandı appeared first on Kamu365 | Dünya Gündemi.
from WordPress https://ift.tt/3jS7fIj via IFTTT
0 notes
ansiklomedia · 6 years ago
Text
Lizozim: Antibakteriyel Bir Enzim ve Yumurta Alerjilerinin Bir Nedeni
Lizozim: Antibakteriyel Bir Enzim ve Yumurta Alerjilerinin Bir Nedeni
Lizozim, tükürük, mukus, gözyaşı ve insan sütü dahil olmak üzere vücut salgılarında bulunan antibakteriyel bir enzimdir. Lizozimin aktivitesi, vücudumuzun istilacı mikroplara karşı ilk savunma hattının bir parçası olmasıdır. Enzim, bir cilt bariyeri tarafından korunmayan alanlarda çok faydalıdır. Lizozim aynı zamanda, gelişmekte olan civciv etrafındaki çevreyi korumaya yardımcı olan yumurta…
View On WordPress
0 notes
fhcam · 7 years ago
Text
Meme kanserinin beyne sıçraması önlenecek
Meme kanserinin beyne sıçraması önlenecek
Beyin, kan-beyin bariyeri olarak bilinen ince kan damarları ağından oluşan savunma sistemi sayesinde çok iyi korunuyor. Bu bariyer, genel kan akışında dolaşan hücre ve moleküllerin beyin dokusuna girişini engelliyor. Ancak bilimadamları, yayılan meme kanseri hücrelerinin beyne serbestçe girmesine yol açan bir gen belirledi. Nature dergisinde yayımlanan araştırmanın, kanserin yayılmasına karşı…
View On WordPress
0 notes
temizlikhobim · 10 months ago
Text
Gabyon Kum Bariyeri
Tumblr media
Kum bariyerleri tel kafesin içerisine özel kumaşların koyulup dikilmesi ile kullanım haline hazır gelmektedir. Talepler doğrultusunda bu kafeslerin içerisine kum, toprak veya taş koyula bilmektedir. Kum bariyerleri askeri ve sivil yaşamda yaygın olarak kullanılmaktadır. Savunma Bariyeri Kum Bariyerlerini  yan yana ve üst üste koyarak güvenli alan oluşturmakta oldukça pratik ve hızlılık sağlamaktadır. Kum Bariyerleri içerisinde 2 ile 2,5 ton kum barındırma özelliğine sahip olduğundan sağlam bir bariyer sistemi oluşturmaktadır.
 Kum bariyerleri akordiyon bir yapıya sahip olmakla beraber sevk ve taşınma sırasında düz bir yapıya sahip olmaktadırlar. Kum Bariyerlerinin köşelerinde bulunan yay sistemleri ile bir birine bağlanıp kutu şekline çok hızlı ve kolay bir şekilde getirilmektedir. Kum Koy Bariyer
0 notes
baltacitugba-blog · 10 months ago
Text
Kum Bariyeri
Tumblr media Tumblr media
Kum bariyerleri tel kafesin içerisine özel kumaşların koyulup dikilmesi ile kullanım haline hazır gelmektedir. Kumkoy Bariyer Talepler doğrultusunda bu kafeslerin içerisine kum, toprak veya taş koyula bilmektedir. Kum bariyerleri askeri ve sivil yaşamda yaygın olarak kullanılmaktadır. Kum Bariyerlerini  yan yana ve üst üste koyarak güvenli alan oluşturmakta oldukça pratik ve hızlılık sağlamaktadır. Kum Bariyerleri içerisinde 2 ile 2,5 ton kum barındırma özelliğine sahip olduğundan sağlam bir bariyer sistemi oluşturmaktadır. Savunma Bariyeri
 Kum bariyerleri akordiyon bir yapıya sahip olmakla beraber sevk ve taşınma sırasında düz bir yapıya sahip olmaktadırlar. Kum Bariyerlerinin köşelerinde bulunan yay sistemleri ile bir birine bağlanıp kutu şekline çok hızlı ve kolay bir şekilde getirilmektedir.
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
Gastrit , midemukozasi iltihaplanmasi Gastrit mide mukozasindaki iltihapli değişimlere verilen isimdir ve bu genelikle dokuyu tahrip eder. Gastritin akut ve kronik olan şekilleri vardır. Akut ve kronik gastritin kendine özgü hastalık belirleri mevcuttur. A-) Akut Gastrit: Akut Gastrit genelikle ağır hastalıklardan sonra ortaya çıkar ve hastalıklardan bazıları kaza sonucu, yaralanma, yanma , şoklu durumlar, hohusalık kumması, böbreklerin iflası ve büyük amaliyetlardan sonra görülebilir.  Ayrıca aspirin, kortison, penicilin, ibuprofen gibi mide mukozasını tahripeden ilaçlar ve alkholde gastrite sebep olabilir. Nadiren herpes virusunda gastrite sebep olursada asil gastrite sebep olan halicobakter pylori isimli bakteridir. Halicobacter pylori akut gastritte çok nadiren görülür. İmmün sisteminin zayıf olması nedeniyle potaljik bakteriler, viruslar ve mantarlarla mücadele edemez ve böylece gastrit ortaya çıkar.  Mide mukozasının akut tahribatında (lezyon) mideasidi oldukca önemli bir rol oynar. Normal olacak midenin yanhücreleri mide mukozasını korumak için alkalik bir tuz (bikarbonat) salğılar ve bir mukustan (mide mukozasının salğıladığı yapışkan sıvı ) oluşan bir bariyer (tabakadır). Mukus ve bikarbonat bariyeri (tabakası ) mide mukozasını korur, bu bariyer mide asidinin, mide mukozasına zarar vermesini önler. Bu koruyucu bariyer (set) sayesinde mide mukozasındaki kandolaşımı ideal olur, enerji üretmini düzenler. Prostaglandin üretimini artir.  Büyük yaralanmalar ve hastalıklar nedeniyle bu koruyucu bariyerde zafiyetler görülür ve böylece buradaki hücreler yeterince enerji olamaz ve mide asidi buradaki hücrelere zarar vererek gastritin oluşmasına neden olur. Alkol mide mukozasına etki ederek burda mukoza hücrelerini tahrip eder Yoğun bakıma alınan hastaların büyük çoğunluğunda akut gastrit görülüğü ve bunlarin tedavi edilmemeleri halinde mide kanamasına sebep olduğu tesbitedilmiştir. Akut Gastritin belirtleri; mide çevresinde basınç hissi ve bu çevrede yoğun ağrı, buna ilaretten bulantı ve kusma görülür. Midekanamasın önemli belirliklerinden biri kan kusmasıdır, şayet kanamadan hemen sonra kusulursa kanın rengi açık kırmızı, yok eğer mideasidi ile karıştıktan sonra kusulursa o zaman kanın rengi kahverengi-siyah görünür. Bazı hastalar ise kusmaya bilir, o zamanda, bunların defi-haceti asfalt gibi siyahımsı bir renktedir. Defi-hacetteki kan açık kırmızı renkli ise basur kanaması ve koyu kırmızı ise ince bağırsak vede siyahımsı rente ise mide kanamasıdır. Mide ağırlarının kesin olarak bilininememesi halinde endoskopi yapılması şarttır. Midesi hasas olanların aspirin, penisilin gibi kimyasal ilaçalar kulanmamaları gerekir, çünkü mide kanamasına neden olabilir.  B-) Kronik Gastrit: Kronik Gastrit haftalarca ve hatta yıllarca süren mide mukozası iltihaplanmasıdır. Halicobakter pylori isimli bakterinin vede ihtrinsic faktörününde gastrite sebep olabileceğininde anlaşılması ile birlikte bu konu yeniden daha detaylı olarak ele alınmaya baslanmiştır. Kronik Gastritin üç önemli kronik türü vardır ve bunları Tip A, Tip B ve Tip C diye üç gruba ayırmak mümkündür. Gastrit Tip A (Otoimmüngastrit); Bu gastrite otoimmün hastalığıda denir. Burada Antikorlar vücudun kendi anadokusuna saldırarak burada tahribata sebep olurlar. (Bu görüş eski bir hipotez olup, bunun böyle olmadığı ve otoimmün hastalıkları diye anılan hastalıklara virüslerin sebep olduğu yapılan araştırmalarla ispatlanmıştır.) (Nhp 10.02.1451) Tahribat sonucu mide asidi salğılayan A hücreleri (border cells, parietal cells, asid cells) yeterince mideasidi (HCl) salğılanmaz ve ikinci olarakta yine bu hücrelerin salgilandigi İntirinsic ?faktöründe etkiler ve azalmasına neden olur. (Taribata antikorlar değil virüslar sebep olur.) Mide asidinin azalması gastrin hormonunun artmasına sebep olur, gastrin hormonu mide asidini salğılayan A-hücrelerini uyarıcıdır. Bu sürekli uyarılar sonucu A-hücreleri takrip olur ve buda zamanla önce kronik gastrite sonrada kansere dahi sebep olabilir.  A-Hücrelerinin takribat nedeniyle yeterince İntrinsic faktor salğılıyamaması demek başta B12 ve B6-vitaminleri, Folikasit (Bc-Vitamini), Çinko, Magnesiyum, Kalsiyum, Sodyum, Potasyum vb. vitaminlerin vede minerallerin bağırsaklar tarafindan absorbe edilmemesi demektir, çünkü İntrinsic faktor anahtar rol oynar. İntrinsic-faktor yetersizligi demek vitamin,-mineral,-ve aminoasityetersizliği demektir. (Nhp. 12.03.1723). Otoimmün hastalıkları ile virüs hastalıkları aynı semptomları (hastalık belirtileri) gösterdikleri bu nedenle otoimmün hastalıkları diye anılan hastalıklara virüslarin sebep olduğu virologların (viroloji uzmanı ) yaptıkları araştırmalarda bu ispatlanmıştır. Bunedenle otoimmün yerine virüs hastalıkları demek daha isabetli olur. Hertürlü iltihapli hastalığın arkasında virüslar vardır. Virüslar hücrelere yerleşerek onların yabancılaşmalarına ve saldırgan almalarına sebep olur. (Nhp 10.02.1451). Cenab-ı Allah insanın hiçbir organını kendi kendini tahrip etmeye ayarlanmamıştır, bu nedenlede otoimmün hastalıklar şimdilik açıklanması mümkün olmayan virü shastalıklarıdır. Hertürlü virüsa karşı Gökçek İksiri etkilidir, çünkü immün sistemini harekete geçirir. Gastrit B-Tipi-): Bu gastrite ?halicobacter pylori? isimli bakteri sebep olmaktadır. Halicobacter pylori midenin asitli ortamında yaşayabilmekte ve mide mukozsına yerleşerek buradan alkalik bir enzim olan ürazı (urase, üreyi parcalayici enzim) salğılar. Bu enzim ise mideasit üretim düzenini bozar ve zamanla tahrikat büyür. Midenin bozulan asit üretim dengesinin sadece Gökçek İksiri ve Gökçek Tonik ile tedavi etmek mümkündür. Gastrit C-Tipi-): Bu gastrite kimyasal-toksik gastritte denir, çünkü mide mukozasını bu maddeler nedeniyle tahrip olur. Bu gastrite oniki parmak bağırsağından mideye geri akan salğı nedeniylede mide mukozası tahrip olur. Yanlış beslenme yani aşırı hayvansalbesinler (et, peynir, yumurta ve mamülleri), fanta, kola, aşırı kahve, siyah çay ve çikolatada mide mukozasını tahrip eder. Ayrıca bazı kimyasal ilaçlar, özeliklede aspirin, penisilin, ibuprofen, kortison gibi ilaçlar sebep olur. Tahrip olan mide mukozasını Gökçek İksiri ve Gökçek Tonik ile tedavi etmek mümkündür.  Çare: Hem akut gastrite hemde kronik gastrite karşı Zencefil-, Gökçek Tonik ve Gökçek İksirietkilidir. Akut gastrite görülen bariyer zafiyetini önler ve gastritin kısa sürede iyileşmesini sağlar. Kronik gastritte ise bakteri ve virusalra karşı immun sistemini kuvvetlendirerek dolaylı olarak tedavi eder. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler. Fakat asıl 3. yağ bezi midemde çıkmıştı. Oğlumla arada bir güreş, boks ve karete karşımı antraman yaparız. Bir defasında Alim yeter artık diyerek mideme çok ağır bir yumruk indirdi, adeta nefesim kesildi ve kendime zor geldim. Bu tarihten sonra mide ağrımlarım aradan zaman geçmesine rağmen devam ediyordu. Bu ağrı bu dakar sürmez bu nedir aceba diye midemin üzerinde ellerimle araştırdığımda yumruk büyüklüğünde içeride bir şişkinlik olduğunu gördüm. Ve tabii korktum, bu sefer bıcak altına yatmak istemedim. kafamdaki lipom eriyip yok olmuştu ama midemdeki halla limon büyklüğünde ve korkumdan Gökçek İksirne aylarca devametim. Hamdolsun oldukca küçüldü ve artık bu problemi yeneceğimi anlayınca Radiyolloji doktoruna gittim (29.01.07 Unterer Atzemer 7, 60316 Frankfurt). Doktor ultrasonla baktı ve lipom dedi ve ceviz kadar olduğunu söyledi ve raporu ev doktoruna (Dr. med. Eva Abeleanu, Fankfurt) gönderdi. Evet yumruk büyüklüğündeki lipom 14 ayda ceviz büyüklüğüne kadar küçüldü. Ben Gökçek İksirini düzenli olarak 14 ay sürekli almadım. Düzenli alsatydım belkide daha kısa sürede iyileşebilirdi. Oğlumun ellerinde 15-16 adet siğil vardı 4 hafta Gökçek İksiri aldı siğiller yokoldu. Arkadaşımın burunboşluklarında (sinüs) 3 adet polip varidi eriyip yok oldu. Tanıdığım bir bayan sürekli miyom nedeniyle 2-3 yılda bir amaliyat oluyordu Gökçek İksiri aldıktan sonra miyom yokoldu Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
Gastrit , midemukozasi iltihaplanmasi Gastrit mide mukozasindaki iltihapli değişimlere verilen isimdir ve bu genelikle dokuyu tahrip eder. Gastritin akut ve kronik olan şekilleri vardır. Akut ve kronik gastritin kendine özgü hastalık belirleri mevcuttur. A-) Akut Gastrit: Akut Gastrit genelikle ağır hastalıklardan sonra ortaya çıkar ve hastalıklardan bazıları kaza sonucu, yaralanma, yanma , şoklu durumlar, hohusalık kumması, böbreklerin iflası ve büyük amaliyetlardan sonra görülebilir.  Ayrıca aspirin, kortison, penicilin, ibuprofen gibi mide mukozasını tahripeden ilaçlar ve alkholde gastrite sebep olabilir. Nadiren herpes virusunda gastrite sebep olursada asil gastrite sebep olan halicobakter pylori isimli bakteridir. Halicobacter pylori akut gastritte çok nadiren görülür. İmmün sisteminin zayıf olması nedeniyle potaljik bakteriler, viruslar ve mantarlarla mücadele edemez ve böylece gastrit ortaya çıkar.  Mide mukozasının akut tahribatında (lezyon) mideasidi oldukca önemli bir rol oynar. Normal olacak midenin yanhücreleri mide mukozasını korumak için alkalik bir tuz (bikarbonat) salğılar ve bir mukustan (mide mukozasının salğıladığı yapışkan sıvı ) oluşan bir bariyer (tabakadır). Mukus ve bikarbonat bariyeri (tabakası ) mide mukozasını korur, bu bariyer mide asidinin, mide mukozasına zarar vermesini önler. Bu koruyucu bariyer (set) sayesinde mide mukozasındaki kandolaşımı ideal olur, enerji üretmini düzenler. Prostaglandin üretimini artir.  Büyük yaralanmalar ve hastalıklar nedeniyle bu koruyucu bariyerde zafiyetler görülür ve böylece buradaki hücreler yeterince enerji olamaz ve mide asidi buradaki hücrelere zarar vererek gastritin oluşmasına neden olur. Alkol mide mukozasına etki ederek burda mukoza hücrelerini tahrip eder Yoğun bakıma alınan hastaların büyük çoğunluğunda akut gastrit görülüğü ve bunlarin tedavi edilmemeleri halinde mide kanamasına sebep olduğu tesbitedilmiştir. Akut Gastritin belirtleri; mide çevresinde basınç hissi ve bu çevrede yoğun ağrı, buna ilaretten bulantı ve kusma görülür. Midekanamasın önemli belirliklerinden biri kan kusmasıdır, şayet kanamadan hemen sonra kusulursa kanın rengi açık kırmızı, yok eğer mideasidi ile karıştıktan sonra kusulursa o zaman kanın rengi kahverengi-siyah görünür. Bazı hastalar ise kusmaya bilir, o zamanda, bunların defi-haceti asfalt gibi siyahımsı bir renktedir. Defi-hacetteki kan açık kırmızı renkli ise basur kanaması ve koyu kırmızı ise ince bağırsak vede siyahımsı rente ise mide kanamasıdır. Mide ağırlarının kesin olarak bilininememesi halinde endoskopi yapılması şarttır. Midesi hasas olanların aspirin, penisilin gibi kimyasal ilaçalar kulanmamaları gerekir, çünkü mide kanamasına neden olabilir.  B-) Kronik Gastrit: Kronik Gastrit haftalarca ve hatta yıllarca süren mide mukozası iltihaplanmasıdır. Halicobakter pylori isimli bakterinin vede ihtrinsic faktörününde gastrite sebep olabileceğininde anlaşılması ile birlikte bu konu yeniden daha detaylı olarak ele alınmaya baslanmiştır. Kronik Gastritin üç önemli kronik türü vardır ve bunları Tip A, Tip B ve Tip C diye üç gruba ayırmak mümkündür. Gastrit Tip A (Otoimmüngastrit); Bu gastrite otoimmün hastalığıda denir. Burada Antikorlar vücudun kendi anadokusuna saldırarak burada tahribata sebep olurlar. (Bu görüş eski bir hipotez olup, bunun böyle olmadığı ve otoimmün hastalıkları diye anılan hastalıklara virüslerin sebep olduğu yapılan araştırmalarla ispatlanmıştır.) (Nhp 10.02.1451) Tahribat sonucu mide asidi salğılayan A hücreleri (border cells, parietal cells, asid cells) yeterince mideasidi (HCl) salğılanmaz ve ikinci olarakta yine bu hücrelerin salgilandigi İntirinsic ?faktöründe etkiler ve azalmasına neden olur. (Taribata antikorlar değil virüslar sebep olur.) Mide asidinin azalması gastrin hormonunun artmasına sebep olur, gastrin hormonu mide asidini salğılayan A-hücrelerini uyarıcıdır. Bu sürekli uyarılar sonucu A-hücreleri takrip olur ve buda zamanla önce kronik gastrite sonrada kansere dahi sebep olabilir.  A-Hücrelerinin takribat nedeniyle yeterince İntrinsic faktor salğılıyamaması demek başta B12 ve B6-vitaminleri, Folikasit (Bc-Vitamini), Çinko, Magnesiyum, Kalsiyum, Sodyum, Potasyum vb. vitaminlerin vede minerallerin bağırsaklar tarafindan absorbe edilmemesi demektir, çünkü İntrinsic faktor anahtar rol oynar. İntrinsic-faktor yetersizligi demek vitamin,-mineral,-ve aminoasityetersizliği demektir. (Nhp. 12.03.1723). Otoimmün hastalıkları ile virüs hastalıkları aynı semptomları (hastalık belirtileri) gösterdikleri bu nedenle otoimmün hastalıkları diye anılan hastalıklara virüslarin sebep olduğu virologların (viroloji uzmanı ) yaptıkları araştırmalarda bu ispatlanmıştır. Bunedenle otoimmün yerine virüs hastalıkları demek daha isabetli olur. Hertürlü iltihapli hastalığın arkasında virüslar vardır. Virüslar hücrelere yerleşerek onların yabancılaşmalarına ve saldırgan almalarına sebep olur. (Nhp 10.02.1451). Cenab-ı Allah insanın hiçbir organını kendi kendini tahrip etmeye ayarlanmamıştır, bu nedenlede otoimmün hastalıklar şimdilik açıklanması mümkün olmayan virü shastalıklarıdır. Hertürlü virüsa karşı Gökçek İksiri etkilidir, çünkü immün sistemini harekete geçirir. Gastrit B-Tipi-): Bu gastrite ?halicobacter pylori? isimli bakteri sebep olmaktadır. Halicobacter pylori midenin asitli ortamında yaşayabilmekte ve mide mukozsına yerleşerek buradan alkalik bir enzim olan ürazı (urase, üreyi parcalayici enzim) salğılar. Bu enzim ise mideasit üretim düzenini bozar ve zamanla tahrikat büyür. Midenin bozulan asit üretim dengesinin sadece Gökçek İksiri ve Gökçek Tonik ile tedavi etmek mümkündür. Gastrit C-Tipi-): Bu gastrite kimyasal-toksik gastritte denir, çünkü mide mukozasını bu maddeler nedeniyle tahrip olur. Bu gastrite oniki parmak bağırsağından mideye geri akan salğı nedeniylede mide mukozası tahrip olur. Yanlış beslenme yani aşırı hayvansalbesinler (et, peynir, yumurta ve mamülleri), fanta, kola, aşırı kahve, siyah çay ve çikolatada mide mukozasını tahrip eder. Ayrıca bazı kimyasal ilaçlar, özeliklede aspirin, penisilin, ibuprofen, kortison gibi ilaçlar sebep olur. Tahrip olan mide mukozasını Gökçek İksiri ve Gökçek Tonik ile tedavi etmek mümkündür.  Çare: Hem akut gastrite hemde kronik gastrite karşı Zencefil-, Gökçek Tonik ve Gökçek İksirietkilidir. Akut gastrite görülen bariyer zafiyetini önler ve gastritin kısa sürede iyileşmesini sağlar. Kronik gastritte ise bakteri ve virusalra karşı immun sistemini kuvvetlendirerek dolaylı olarak tedavi eder. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler. Fakat asıl 3. yağ bezi midemde çıkmıştı. Oğlumla arada bir güreş, boks ve karete karşımı antraman yaparız. Bir defasında Alim yeter artık diyerek mideme çok ağır bir yumruk indirdi, adeta nefesim kesildi ve kendime zor geldim. Bu tarihten sonra mide ağrımlarım aradan zaman geçmesine rağmen devam ediyordu. Bu ağrı bu dakar sürmez bu nedir aceba diye midemin üzerinde ellerimle araştırdığımda yumruk büyüklüğünde içeride bir şişkinlik olduğunu gördüm. Ve tabii korktum, bu sefer bıcak altına yatmak istemedim. kafamdaki lipom eriyip yok olmuştu ama midemdeki halla limon büyklüğünde ve korkumdan Gökçek İksirne aylarca devametim. Hamdolsun oldukca küçüldü ve artık bu problemi yeneceğimi anlayınca Radiyolloji doktoruna gittim (29.01.07 Unterer Atzemer 7, 60316 Frankfurt). Doktor ultrasonla baktı ve lipom dedi ve ceviz kadar olduğunu söyledi ve raporu ev doktoruna (Dr. med. Eva Abeleanu, Fankfurt) gönderdi. Evet yumruk büyüklüğündeki lipom 14 ayda ceviz büyüklüğüne kadar küçüldü. Ben Gökçek İksirini düzenli olarak 14 ay sürekli almadım. Düzenli alsatydım belkide daha kısa sürede iyileşebilirdi. Oğlumun ellerinde 15-16 adet siğil vardı 4 hafta Gökçek İksiri aldı siğiller yokoldu. Arkadaşımın burunboşluklarında (sinüs) 3 adet polip varidi eriyip yok oldu. Tanıdığım bir bayan sürekli miyom nedeniyle 2-3 yılda bir amaliyat oluyordu Gökçek İksiri aldıktan sonra miyom yokoldu Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes