Tumgik
#Sadatı Kiram
hemedani · 5 years
Text
İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin nûrlu bedeni yıkama tahtasının üze­rine konulup, elbiseleri soyulunca, orada bulunanlar hazret-i İmâmın namazda olduğu gibi ellerini bağladığını gördüler. Sağ elinin baş par­mağı ve küçük parmağını, sol elin bileğinde halka yaptı. Hâlbuki, oğulları vefâtından sonra, kollarını düzeltip uzatmışlardı. Yıkama tahtasına yatı­rırken, tebessüm etti ve bir müddet bu şekilde kaldı.
Yıkayıcı, mübârek ellerini açıp düzeltti. Sol tarafa yatırdı, sağ tarafını yıkadı. Sağ tarafa yatırıp sol tarafını yıkayacağı zaman, orada bulunan­lar, velîlik kuvvetinin bir alâmeti olarak, zâif bir hareketle ellerinin hareket ettiğini, biraraya geldiğini ve eskisi gibi tekrar sağ elinin baş ve küçük parmaklarının, sol elinin bileğinde halka yaptığını gördüler. Hâlbuki sağ tarafa yatınca, sağ elin sol el üzerine gelmemesi îcâbederdi. Bununla berâber öyle bir kuvvetle sol elini tutmuştu ki, ayırmak ve çözmek müm­kün değildi. Kefene sardıkları zaman, yine ellerinin bağlandığı görüldü. Bu hal iki-üç defâ vâki oldu. Nihâyet oradakiler, bunda derin bir mânâ ve gizli bir sır olduğunu anlayıp, bir daha ellerini açmaya uğraşmadılar ve oğulları Hâce Muhammed Saîd; “Mâdem ki, muhterem babam böyle isti­yor, böyle bırakalım” buyurdu. Peygamber efendimiz hadîs-i şerîfde; “Yaşadıkları gibi ölürler” buyurdu. Bu, Allahü teâlânın büyük bir ihsânıdır. Dilediğine ihsân eyler. O’nun ihsânı boldur
23 notes · View notes
derdiderun · 4 years
Text
Tumblr media
Tasavvufta adap çok önemlidir
Bu yolun büyükleri, bütün bu usullere “adap” (edepler) adını vermişler. Bunları hiç kimsenin değiştirmeye yetkisi yoktur. Peki, değiştirse ne olur? Oraya ilahi feyiz gelmez. Rahmet uğramaz. Feyiz gelmeyince ne olur? En basitinden insan, zikirden uzaklaşır, virdini çekemez hale gelir. Tesbihini çekse faydasını bulamaz. Yıllarca kalp zikri çeker, letaiflere geçemez. Ömür biter ama tesbihi bitmez. Neden? Adaba riayet etmediği için. İçinde muhabbeti de azalır. Bazı meseleleri kafasına takar. Derken mürşide itiraz etmeye başlar. O zaman da bindiği dalı kesmiş gibi olur. Kim adaptan uzaklaşırsa zarar eder.
Gavs-ı Sani Hazretlerinden işittim:
-Mevalana Halid Hazretleri bu yolun adaplarından bir şey değiştirmek için üç ay sadat-ı kiramdan rica etmiş, en sonunda öyle değiştirmiştir!
Mevlana Halid Hazretlerinin değiştirdiği de şu: Mübarekler Şam’da iken, çok uzak memleketlerden; Cezayir’den, Mısır’dan, Arabistan’dan, Hindistan’dan, Türkiye’den dergahına gelenler olurmuş. O zamanın şartlarında yolculuk oldukça meşakkatli bir iş. İnsanlar yanında bol miktarda para götüremiyorlar, yollarda güvenlik yok, fakat eşkıya çok.
Bu insanlar dergaha geldiğinde de ancak üç gün misafir olarak kalabiliyorlar. Daha sonra ihtiyaçlarını kendi keselerinden harcıyorlarmış. Mevlana Halid Hazretlerinin zamanına kadar müridlerin dergahta misafir kalma süreleri üç günmüş. O kadar uzaktan gelen insanlar hemen geri dönmek ister mi? Bir kamil mürşidin yanına gelmişsin, araya araya bulmuşsun. Hemen nasıl geri dönmek ister insan? Zaten para da yok…Bir yandan üç günden fazla kalamıyorsan, diğer yandan paranda yoksa vaziyet zor demektir.
İşte Mevlana Halid-i Bağdağdi hazretleri, bütün bunlardan dolayı, müridlerin dergahta kalma sürelerini uzatmak istemiş ve onun için sadatı kiram efendilerimizden izin talep etmiştir.
Bu kapıda adap kolay kolay değişmez.
Adabı Terk Etmek, Mürşide İtirazdır
Sadat-ı Kiramın büyüklerinden Mevlana Halid hazretlerinin halifelerinden iki tanesi bu kapıdan kovuldu. Bunun sebebi belki bize göre çok basittir. Ama mübarekler, onların yaptıkları işe bakmışlar. Yaptıkları işin, bu kapıya zarar vereceğini anlamışlar. Çok defa uyarmışlar. Ama onlar bildiklerini okumuşlar. Şafii mezhebinde sünnet olan akşam ve sabah namazlarının ardından okunan “Allahümme ecirni mine’n-nar” (Allah’ım, beni cehennem ateşinden koru) duasının yapılış şeklini değiştirmeye kalkmışlar. Bu duaya, “Allah’ım beni cennetine koy” ilavesini eklemeye ve bu şekilde dua etmeye başlamışlar. Oysa nefis onlara tuzak kurmuş; ama onlar anlayamamış. Oysa bu yolda cehennem azabından sığınmak doğru bir iştir. Cenneti istemek ise nefsin bir arzusudur. Bu adabı ihmal etmişler.
Her ne kadar Mevlana Halid hazretleri kendilerini uyarmış ise de onlar “Bir şey olmaz biz yaparız” diyerek yanlışlarına devam etmişler. Oysa halife ne demek? Bu yolu devam ettirecek mürşid demek. Hiç bu yol, adaba muhalefet edenlerle gider mi? Bunlar ileride daha büyük değişiklikler yapabilir diye mübarek, onları bu irşad hizmetlerinden uzak tutmuş.
Bu yolda mürşide itiraz etmek, doğrudan olmuyor. Önce adapları terketmekle bu itirazlar başlıyor. Nefis insana oradan yaklaşıyor. Çünkü doğrudan yapsa anlayacağız….
Onun için çok dikkat etmek lazım. Bu işte mürşid zarar görmez. Biz zarar görürüz.
Bu kapıda büyüklerimiz kendi başlarına iş yapmazlar,
| Yar ile Bayram - Dr. Ahmet Çağıl
39 notes · View notes
nursinvuslatsamsun · 3 years
Text
.. 🌹Güzel Kardeşlerim🌹..
Şeyh Muhammed Diyauddin Kuddise sırrruhu hz.
Buyuruyor'ki.,,
Sana adetleri beyan edilen virdlerini yapıp bitirdikten sonra, üstadının rabıtasıyla meşgul ol.!
Sana kalb huzûru ve iştiyak hasıl olduklarında, bu huzûr ve kalbin tarafına iltifat et.!
Başka bir şey ona dahil olmamak için, kalbin üzerinde otur.!
Şayet böyle yaparsan, kalbe yaptığın o teveccühün, şartı hasıl olduğu takdirde, yani kalbine dikkat edip, o huzurdan başka, hattâ kalbini bile mülâhaza etmezsen, sana bu âlemden hattâ kendi nefsinden bile gaybet (kendinden geçme) haleti hasıl olmayacağını zannetmiyorum.
Eğer başka bir şey kalbine vaki olsa, hemen üç def’a,
Yâ fe’al (ey dediğini hemen yapan Allah) de..!
O hatırına gelmezse, kalbinde
“Lâ ilâhe illâllah”yani hakikatta Allah’tan başka bir İlah yoktur, de..!
Allah'ım.. Celle Celalüh.
Efendimiz Hz Muhammed Mustafa (sav) Salatu selam olsun.
Ehli-beyt'ine sahabe'i kiram'a selâm olsun
Sadatı kiram hazeratına selam olsun.
Onların Nurlu yolundan gidenlere Selâm olsun.
Allah Celle Celalüh
Bizleri İstikamet üzere Etsin.!
1 note · View note