#Ra Fikri
Explore tagged Tumblr posts
Text
Jadi Ketua BK, Ra Fikri Siap Awasi Etika Anggota DPRD Pamekasan
PAMEKASAN, MaduraPost – Dalam upaya memperkuat integritas dan etika anggota Dewan Perwakilan Rakyat Daerah (DPRD) Pamekasan, Ketua Badan Kehormatan (BK) DPRD, Mohamad Ali Fikri, mengemban tugas penting untuk menegakkan kode etik dan menjaga wibawa lembaga legislatif. Tugas ini menjadi semakin vital di tengah tantangan yang dihadapi oleh para legislator dalam menjalankan amanah masyarakat. Mohamad…
#Akuntabilitas publik#Badan Kehormatan DPRD#Citra positif DPRD#DPRD Pamekasan#Integritas anggota dewan#Laporan pelanggaran etika#Mohamad Ali Fikri#Penegakan kode etik#Pengawasan etika#Ra Fikri#Sosialisasi kode etik#Tebuireng Jombang
0 notes
Text
[ID: Tweet by Gaza Notifications @gazanotice that says, "Today, the names of some of the 210 Palestinians killed by Israel in the Nuseyrat camp have been revealed." The list reads as follows: 1- Tarek Diab 2- Walid Al Shawa 3- Khaled Abu Toyor 4-Ahmed Abu Al-Hajj 5-Mohamed Abdel Hakim Abu Al-Sabah 6- Abdel Nasser Ibrahim Abu Al-Sabah 7- Qarim Alnabahin 8- Ayman Muhammad Al-Awawda 9- Fatima Al-Jamal 10- Child Sama Al-Jamal 11- Zakaria Ayesh 12- Zakaria Ayesh's daughter 13- Saleh Khalil Al-Jadaili 14- Kamal Abu Shawareb 15- Khalil Fawaz Al-Hawajri 16- Rami Abu Saqr 17- Khalil Al-Habbash 18- Mohamed Ismail Hamida 19- Ahmed Ali Badawi 20- Lama Al-Tahrawi 21- Raed Fakhri Judeh 22- Mohamed Saleh Gouda 23- Rasmiya Ahmed Gouda (Saqr) 24-Mayar Kamal Al-Tayeb 25-Yamen Kamal Al-Tayeb 26- Abu lyad Abu Naji 27- Anas Amjad Imad 28- Hani Fathi Abdullah Hamid (Abu Jaafar) 29- Muslim Odeh Abu Arab 30- Muhammad Walid Abu Abu Araban 31- Susan Talib Abu Zaid and her children 32- Saud Al-Rawag 33- Awad Mustafa Ramadan 34- Ahmed Al-Jamal (Abu Youssef) 35- His son, journalist Abdullah 36- She married journalist Abdullah 37- Mohamed Khader Akar 38- Ratal Abu Youssef 39-Mayar Abu Youssef 40- Maryam Abu Youssef 41- Imad Jihad Abu Gharqoud 42- Imad Abu Kamil 43- Abdul Rahman Al-Habbash 44- Mohamed Fikry Ghoneim 45- Zakaria Jaber Abdel Qader Shamlakh 46- Hamdi Abdel Qader Shamlakh 47- Amani Thabet Shamlakh 48- Etemad Muhammad Shamlakh 49- Imad Labad (Abu Ahmed) 50- She married Imad Labad 51- Ahmed Imad Labad End ID]
Remember their names
11K notes
·
View notes
Text
Zorlu Zamanlar | 60 - İstisna
Leo: Uuu! Uuuuu! Uuuuu-AAAAAAARGH!
Leo: Hayır, sorun yok! Çünkü ben bir dâhiyim!
Leo: Böyle zamanlarda basit düşünmeliyim! Şu gereksiz karmaşadan kurtulmam lazım—
Leo: Elimi biraz hareket ettirirsem, beynim geri kalanını halleder!
Leo: Bir şeyler yazmaya devam edersem kesin ilham gelir! Yüzyılın şarkısını yazacağım! Kendime inanıyorum! Wahahaha!
Aira: Şey—
Leo: AAAHH! Konuşmayın demedim mi ben! Tam da ilham perisi gelmişti bana, ama senin yüzünden kayboldu, yine!
Leo: Sırf ilham gelsin diye sabahtan beri bağırıp nefessiz kalmaya çalışıyordum! Hırrrr!
Aira: (T-Tuhaf biriymiş... Bu hareketleri bizim gibi başarısızlar yapsa herkes bize kötü kötü bakar, ama bu Leo Tsukinaga—)
Aira: (O bir dâhi. İnsanlar dâhilerin böyle davrandığına inanıyor.)
Aira: (İnternette ne kadar tuhaf biri olduğu konuşuluyordu, hepsinin boş, yalan haberler olduğunu sanmıştım... A-Ama yanılmış olabilirim.)
Aira: (Kanzaki-senpai ve Fushimi-senpai de öyleydi—Görünüşe göre buradaki insanlar özgürce kendi gibi davranıyor.)
Aira: (Sanki ucubelik burada normal bir şeymiş gibi davranıyorlar... Ben böyle bir yerde nasıl çalışırım?)
Leo: ...Aa, siz kimdiniz ya? Benden bir şey mi istiyorsunuz?
Leo: Yoksa Knights ile çalışan yeni kişiler misiniz?
Leo: Niye herkes aynı görünüyor ki? İşimi mi zorlaştırmaya çalışıyorsunuz?
Leo: Üzgünüm~ Ama sizden çok fazla var, hepiniz birbirinize benziyorsunuz. İsimlerinizi bile hatırlamıyorum!
Mayoi: Uuu... Yeni insanlarla tanışmakta kötü olduğum için özür dilerim.
Mayoi: Ama, ah... Yakından bu kadar sevimli görüneceğini bilmiyordum♪
Leo: Ne diyosun? Bana öyle bakmayı kes... Bazen hayranlarım da bana aynı şekilde bakıyor, ama neden? Anlamıyorum!
Leo: Oo, aklıma bir şaheser geldi sanki!
Leo: Wahaha! Fikri yakaladım! Sinirimi bozan şeyi bir şarkıya dönüştüreceğim. Size ne kadar teşekkür etsem az! Çok sevdim sizi!
Leo: Neden burada olduğunuzu bilmiyorum, ama bir saniye bekleyin. En az bir tane şarkı yazayım! Yapabilirim, yapabilirim! Dâhiyim ben nasıl olsa...♪
Hiiro: Hm. Sana şu düşen kağıtları vermek istedik. Ama istersen bekleriz.
Leo: Uslu çocuk seni! Kim olduğunu da bilmiyorum ama neyse!
Hiiro: Ben Hiiro Amagi. Tanıştığımıza memnun oldum. Başka işlerimiz olduğu için burada fazla duramayız—kağıtları bir kenara bırakıyorum.
Leo: Tamam, sağol! Suou~ ve diğerleri kağıtları etrafa saçtığımı görseydi bana kızardı. Anlamıyorum; Zaten aklımda olduğu için kağıtlar kaybolsa sorun olmaz! Neden bu kadar abartıyorlar?
Hiiro: Hm. Ne yaptığını merak ediyordum. Şarkı bestesi mi yapıyorsun? Benim memleketimde de ona benzer bir iş yapan bir profesyonel vardı—
Leo: Ne? Gerçekten mi? Vay canına! Bana da anlat! Son zamanlarda insanlar benimle konuşuyor diye kızıyordum, ama bazen bana ilham veriyorlar!
Aira: Bir dakika. Hey, Hiro—Onu rahatsız etmemeliyiz. Şu anda meşgul olmalı.
Hiiro: Ne? Rahatsızlık verme gibi bir amacım yoktu.
Leo: Olsun, rahatsız olmuyorum zaten! Zaten son birkaç gündür hep gürültülü burası, bana bir şey olmaz!
Leo: Wahaha! Beynim bestelerle doldu~! Ne kadar ferahlatıcı!
Hiiro: Ah, ne dediğini anlıyorum. Fakat benim durumum seninkinden biraz farklı olabilir, Leo... senpai?
Hiiro: Mesela bir keresinde tüm enerjimi harcayıp aniden yere yığılmıştım—
Aira: H-Hiro! Rahatsızlık vermeyelim dedim ya...
Aira: Ha? Hiyaah!!
Hiiro: ? Ne oldu, Aira?
Leo: "Ne ol-du A-i-ra"? Demek ismin Aira!
Leo: Sesin de yüzün de çok güzelmiş, wahaha! Ben Leo Tsukinaga!
Aira: İsmini zaten biliyorum. Önemli değil—
Aira: Demeye çalıştığım... Yapımcı... Bayan Yapımcı burada.
Leo: Yapımcı mı?
Leo: —Wahaha! Haklısın! Anzu! Anzu, Anzu, Anzu~!
Leo: Ne zamandır görüşmüyoruz... Belki de görüşmüşüzdür. Aradan uzun zaman geçti gibi geliyor. Emin değilim!
Leo: ...Hm? Heey~ Sorun ne, Anzu? Neden utanmış gibi görünüyorsun? Yanlış bir şey mi yaptım?
Leo: Aa, doğru ya, işteyken sana "Yapımcı" demem gerekiyor, değil mi? Kuralı bozduğum için mi kızdın?
Leo: Üzgünüm! Suou~ hep "bana isminle seslen" diyor da, aklım karışmış biraz!
Leo: Sana da isminle seslenirsem Suou~ gibi mutlu olursun sanmıştım! Kişiden kişiye değişiyor yani?
Leo: Uff, bilmiyorum ki! İnsan duygularını anlamak zor iş!
Leo: Sence de öyle değil mi, Anzu? Ha? Heeey~... Niye benden uzaklaşıyorsun? Çok kırıcısın! Gel gel gel! Arkadaş değil miyiz biz~?
Leo: ...Gitti bile. Ne oldu ona? Aira ve... şey, Hiro? Sizin bir bildiğiniz var mı?
Aira: Hayır, en ufak bir fikrimiz yok.
Hiiro: Hmm. Şimdi düşündüm de, Anzu—Bayan Yapımcı bizden kaçıyor gibi görünüyor.
Hiiro: Önceden bize para kazanalım diye ayak işleri verirdi ve konuşurdu.
Hiiro: Şimdi ise karşılaştığımız zaman hemen yolunu değiştiriyor... Neden? Ters giden bir şey var.
Aira: Hmm~... Belki bizim gibi başarısızlara vakit ayıtmak istemiyordur. Ama egosu yüksek birine benzemiyor ki.
Aira: Sen öyle deyince onu daha az etrafta gördüğümü farkettim.
Tatsumi: Hmm. Bize o kadar kıyafet hazırlayıp sahip çıkmıştı aslında...
Tatsumi: Ama ona cömertliği için düzgünce teşekkür bile edemeden uzaklaştı gibi hissediyorum.
Leo: Hmm— Aa~ anladım.
Hiiro: ? Neyi anladın, Leo-senpai?
Leo: Yani, benimle bir sorunu yokmuş—sadece sizden kaçıyormuş.
Leo: Oh be~ Anzu bana küsseydi çok üzülürdüm. Ama belki de kimseyle küsmemiştir?
Leo: ES'in güç kaynağı olmak zor iş olmalı. Sizin gibi acemiler hep Anzu'nun yardımına ihtiyaç duyuyor.
Hiiro: ......?
← Önceki bölüm ◆ Sonraki bölüm →
#ensemble stars#ensemble stars music#enstars#enstars music#leo tsukinaga#hiiro amagi#mayoi ayase#aira shiratori#tatsumi kazehaya
0 notes
Text
Sertu Wiyanta Babinsa kelurahan Tirtosari menghadiri undangan Akhirusnan dan Pentas seni RA SSB Al Fikri Manca tahun pelajaran 2023-2024 di kelurahan Tirtosari kemudian akan melanjutkan ke jenjang pendidikan di Sekolah Dasar (SD).
0 notes
Text
Bepergian Bersama Faisal Reza Irfani adalah My Trip My Adventure yang Sebenarnya - Berangkat dari Surabaya
Faisal tiba di Surabaya pada hari Jum’at pukul sebelas malam, seperti rencana semula. Aku menjemputnya di Stasiun Gubeng Lama dengan menaiki motor supra lawas kesayangan. Sesampainya di kost kami tidak langsung tidur, melainkan ngobrol ngalor-ngidul dari soal kuliah, buku sampai politik dulu. Maklum kami sudah lama tidak bersua. Kira-kira jam dua belas malam kami memutuskan untuk tidur.
Pukul 03.20 kami berdua sudah bangun. Aku mandi terlebih dahulu karena Faisal masih mager dan memilih membereskan tasnya untuk disiapkan. Aku selesai mandi pukul 03.30 dan sekarang giliran Faisal sedangkan aku bergantian mempersiapkan barang-barangku. Ah, semua lancar sesuai rencana, pikirku. Sembari menunggu Faisal, aku membaca beberapa lembar halaman buku karena waktu sholat Subuh juga belum kunjung tiba.
Jam dinding menunjukkan pukul 04.00 dan Faisal belum terlihat batang hidungnya. Perasaan ini mulai gelisah, tetapi aku memilih terapi mental ala Ranchodas Chancad di film Three Idiots dengan berkali-kali mengucapkan all iz well. Lima menit berlalu dan masih saja Faisal belum selesai mandi. Bangsat, kali ini aku benar-benar khawatir jikalau kami ketinggalan kereta. Sebab, Probowangi berangkat pukul 04.30 dan jarak dari kost ke Stasiun Gubeng Lama sekitar 6 kilometer.
Aku berniat keluar kamar untuk menggedor pintu kamar mandi yang terletak di ujung bangunan kost ini. Baru sempat mau beranjak dari duduk, Faisal masuk ke kamar dengan telanjang dada dan tergopoh-gopoh.
"Asuu i suwe banget kon cok ! Adus model opo 40 menit ki. Wis meh telat iki sle !" umpatanku keluar tak tertahan.
"Sori tenan bes aku ngising seg mau karo rokokan wkwkwk." timpalnya menanggapi umpatanku dengan santai.
"Hajigur sempet-sempete udad-udud seg. Yowis gek ndang budhal selak telat !" ajakku.
Sambil bersungut-sungut, aku tergesa-gesa keluar kamar dan menaiki motor di parkiran. Faisal mengikuti dari belakang sambil menenteng tas miliknya. Aku melihat arloji dan waktu menunjukkan pukul 04.10. Tidak bisa dibohongi jika aku benar-benar was-was. Duh, kekejar gak ya keretanya. Ini di luar rencana awal.
Aku mengeluarkan motor diikuti Faisal sampai di gerbang depan kost. Motor sudah hidup, kami berdua sudah bersiap di atas supra dan aku sudah merapalkan mantra kerasukan Valentino Rossi. Saat fokus membayangkan seluk-beluk jalanan yang akan kulalui dan menggeber gas motor, tiba-tiba Faisal menepuk pundakku sambil berkata,
"Eh seg bes, headsetku ketoke ketinggalan ning kamarmu tak jupuk seg yo." ucapnya santai.
"Heeeh bajingan iki wis ra nyandak waktune ! Wis tinggalen wae headsetmu cok !" umpatku menolak permintaannya.
"Wah ojo ngono iki mengko perjalanan suwe, aku raiso nyaman tanpa headsetku." balasnya sambil ngeloyor pergi kembali ke kamar.
"JANCOOOKKK !!!" aku reflek menyentakkan standar motorku sambil menghantam bagian kepala motor.
Sempat-sempatnya lho H-20 menit keberangkatan masih bisa santai ngambil headset. Tak habis fikri, di luar nurul. Aku berpikir, baiklah petualang sudah dimulai sepagi ini. Aku yang sudah dalam keadaan super sewot ini merasakan waktu berjalan sangat lambat. Menunggunya sedetik rasanya seperti menunggu tanda acc untuk maju sidang skripsi.
"Ayo gek budhal wis ketemu ki headset e." ucap Faisal sambil memakai helmnya.
Aku yang sudah dalam puncak amarah malas untuk meladeni tingkah bejatnya. Langsung ku tancap gas menyusuri jalanan Surabaya di sepanjang kala subuh. Melewati Jalan Kertajaya yang lengang, ku geber maksimal sekuat yang supra keluaran 2009 ini bisa. Seluruh lampu lintas ku terobos tak peduli warna apa yang ditunjukkan. Di tengah kecepatan tinggi ekor mataku sempat melirik jam arloji digital yang menyala. Waktu menunjukkan pukul 04.22. Anjing, 8 menit lagi dengan jarak masih satu kilometer !
Seluruh kemampuan balap yang tak seberapa ini aku keluarkan demi tak terlambat. Akhirnya, kami sampai di depan Stasiun Gubeng Lama pukul 04.25, keberangkatan kereta tinggal dua menit lagi. Aku masih harus memasukkan motor ke dalam parkiran stasiun. Tekstur jalanan menuju parkiran semi menanjak dengan lantai keramik berwarna oranye yang sekaligus adalah trotoar. Di tengah mau masuk gerbang parkiran, muncul suara benda jatuh dan celetukan dari Faisal.
"Walah seg bes botol mineralku tibo." ucapnya santai.
"Bazengaaaaaaan emosi tenan aku cuuk !" umpatku sambil menurunkannya di trotoar dan melanjutkan usahaku memarkirkan motor. Udah hampir berangkat keretanya, masih pakai acara botol minum jatuh segala. Ndlegek basiyo !
Kami berdua berlarian memasuki stasiun dan segera menyerahkan karcis kepada penjaga gerbang. Panggilan terakhir penumpang Probowangi sudah berkumandang dan tak ada pilihan lain selain berlari secepat mungkin. Alhamdullilah, kereta berangkat bertepatan saat kami menyandarkan punggung di kursi penumpang. Padahal, aku sudah pesimis dan tak yakin kami bisa mengejar jadwal kereta tepat waktu. Kehabisan tenaga karena terburu-buru dan mengumpat, membuatku jatuh terlelap dalam tidur sehabis sholat di dalam kereta. Ahh Probolinggo, we are coming !
Bandung, 1 April 2024
@menujusenja
0 notes
Text
Resensi Buku ✨
Pontianak. 12:36. 06082023.
Bismillahirrahmaanirrahiim.
Sebenarnya, dirasa-rasa tuh senaaaang sekali kalau nulis resensi buku walau godaan malas itu nyata adanya... dan sering pula 😅. Memanjangkan manfaat. Apalagi ini edisi buku-buku hadiah yang diterima bulan lalu. Semoga Allah SWT pun ridha untuk memanjangkan pahala pemberinya.
Bersyukur sekali di saat futur malah ketemu video DR Khalid Basalamah berikut ini. Sebuah hadis Rasulullah SAW yang disampaikan oleh DR Khalid Basalamah tentang keutamaan mengajarkan kebaikan (dimulai pada 1:1:51 di video ini adalah: "Ketahuilah bahwa sesungguhnya Allah SWT pencipta langit dan bumi (bahwa oleh Allah saja sudah jauh lebih dari cukup) ditambah milyaran malaikat dan seluruh penghuni bumi: batu, air, udara, pohon, binatang hingga yang terkeciiil sekali, mereka semua mendoakan kebaikan kepada orang yang mengajarkan kebaikan. Bagaimana kita bisa mengajarkan kalau kita ndak belajar?"
Ibn Qayyim RA berkata bahwa karena sebab mengajarkan kebaikan akan mendapatkan keselamatan dan kebahagiaan, baiknya hati, lunaknya hati. Allah SWT pun akan membalas jenis amalnya dengan pujian dan doa dari seluruh penghuni bumi dan langit. Jika seseorang menjadi penyebab hidayah orang lain, maka ia akan dicintai oleh Allah, dan seluruh penghuni bumi dan langit, sehingga Allah SWT perintahkan para malaikat untuk melindungi para penuntut ilmu.
Allahu Akbar beruntungnya kita berIslam, jangan sia-siakan. Selengkapnya bisa ditonton pada video favorit saya ini:
youtube
Seperti yang pernah saya tuliskan, walau alhamdulillah masih mampu untuk membeli buku sendiri, saya memang ada kecenderungan minta belikan buku, supaya lebih terasa tanggung jawab untuk menyelesaikannya. Ya namanya juga manusia, kadang apa yang terlalu mudah didapat, menjadikan kurang bersungguh-sungguh mendalaminya. Langsung saja yaa....
1. Inspirasi dari Rumah Cahaya - Budi Ashari, Lc
Alhamdulillaah. Buku pemberian dari temannya teman (semoga jadi teman yang kelak tarik tangan saya ke surga ya) yang sesungguhnya berjumpa secara fisik pun baru sekali. Betapa Allah SWT limpahkan hatinya dengan penuh rasa sayang. Seingat saya, ini buku keempat yang diberikannya pada saya. Terakhir sekitar tahun 2019 mungkin 😁. Sebenarnya ia penjual buku, beberapa bulan lalu saya ada ikutan pre order buku anak-anak dengannya. Ealaaah, malah dikasi bonus ilmu.
Mukkadimahnya saja sudah baguuus sekali. Kurang lebih tentang manusia modern yang seringkali terlalu berpegang pada tips. Tips menjadi istri shaliha, tips mendidik anak pra sekolah, tips ini tips itu. Padahal tips seringkali merupakan pengalaman pribadi. Jika cocok pada si A, belum tentu cocok dengan kita. Makanya harus kembali kepada konsep yang dicontohkan oleh Rasulullah SAW. Kalau orang hebat hari ini berpikir 250 tahun ke depan, maka kita dibiasakan oleh Islam untuk berpikir sangat jauh: Sesudah Kemartian. Hangat sekali kan berIslam?
2. Manusia Unggul - Fikri Suadu
Nah kalau yang ini, saya minta belikan seorang teman 🙈 semoga ndak berdosa karena minta-minta. Semoga cara ini baik dan benar.
Bagi saya yang memang ndak punya latar belakang medis, membacanya mengingatkan pada masa-masa SMP dan SMA, pelajaran favorit saya: biologi 🌱✨. Cita-cita saya bahkan dulu tuh ingiiin sekali kuliah di mikrobiologi UGM, tapi karena pertimbangan ekonomi keluarga, ya sudah ikhtiarnya ke kampus lain. Alhamdulillaah tiada sedikitpun sesal, karena beberapa tahun setelahnya Allah al Malik memperkenankan saya menjadi setitik debu mahasiswa UGM juga akhirnya.
Nah kan melantur.
Sejujurnya, karena penulisnya adalah seorang dokter, jadi memang serasa membaca jurnal 😅 banyak istilah serius, sangaaaat serius. Jadi nampaknya untuk yang sangat antusias di dunia kedokteran akan sangat menyenangi bacaan ini.
3. Ayat-Ayat Allah pada Tubuh Manusia - Abu Ihsan al-Atsary dan Ummu Ihsan Choiriyyah
Nah kalau yang ini, ada seorang teman kuliah yang senang membelikan buku. Kalau sama yang ini, saya ndak malu-malu nodongnya. 😅😅😅
Buku seharga 65 ribu dengan kertas mengkilap dan penuh warna ini nampaknya cocok untuk dibacakan kepada anak-anak... dan saya juga 😅. Karena melandaskan semua kepada ketauhidan, cocoklah sebagai landasan berpikir bagi anak-anak dan yang udah bukan anak-anak seperti saya, yang seringkali lupa betapa tidak berdayanya kita tanpa kuasa Allah SWT semata.
Berusahalah menjadi sebaik-baiknya manusia, karena sejak proses penciptaan kita, bukankah sudah Allah SWT tunjukkan bahwa dari ratusan juta sperma, hanya satu sperma terbaik yang Allah SWT perkenankan sebagai asal-usul kita yang sekarang? Berprasangka baiklah kepada Allah SWT. Laa hawla wala quwwata illa billah.
Salam,
ayuprissakartika.
0 notes
Text
Fikri fikrinizle uymayan insanla, fazla meşgul olmayınız. Fikirde ki ayrılık kolay giderilmez.
Hz.Ali (ra)
15 notes
·
View notes
Text
QUARANTINE SURVEY
Tagged by @boowoomuu! It took me a while since I had to do it on computer haha
🌿 Where are you isolated? (Country or city too if you like)
At home with my family in Copenhagen, Denmark
🌿 What are you currently reading or watching?
Reading: I just read The Storied Life of A.J. Fikry (very cute btw) and I’m also reading The Amber Spyglass. Also a lot of fic lol
Watching: I’m catching up on She-Ra, just started watching Grace and Frankie, and just finished Tiger King. With my family I’m also watching Chernobyl and watching Paddington 1&2 (We watch a little Paddington after every episode of Chernobyl, it’s a bit more bearable that way)
🌿 If you can go outside, what do you like to do during this time?
I can only really go outside to walk with my dog or shop, but the weather is quite nice, so walking the dog is really nice.
🌿 Any fascinating concept you’re studying?
Well not really independently, I have school so that’s most of my brainpower gone there, but we’re doing some interesting things in Physics and Chemistry so that’s cool.
🌿 What kinds of acts of creativity/forms of art are you currently doing?
I’m knitting and crocheting a lot! Right now I only have my sweater to make, which has been on the back burner for over a year so that’s nice. I’m nearly done with it though, and then I really don’t have anything to do. Yikes.
🌿 Any song/s that resonates with your state of mind at the moment?
Idk maybe a mix of “Lonely” by Ralph Castelli, “Liability” by Lorde and “(Online Love)” by Conan Gray, or if I’m feeling particularly pensive “Slack Jaw” by Sylvan Esso. I also got broken up with by my gf at the start of this quarantine, so I’m feeling real poopy, and the songs reflect that :D
🌿 Favourite impulsive/’bad’ coping techniques?
Sleeping in a lot, staying up late, slight comfort eating, oversharing and listening to sad songs lmao
Tagging: @feministwriter22, @blitheringmcgonagall, @unashamedly-enthusiastic, @fluffybonezz, @superqueerdanvers, @feminismandmedia and anyone else that wants to do it!
#tag game#me#!#got a lil depressing there in the end sorry#maybe i should write 'oversharing' on there bc damn i'm doing it any chance i get#ah fuck it i'm doing it
13 notes
·
View notes
Text
Pelaku yang Menghina KH A. Warits Ilyas Akhirnya Sujud Minta Maaf, Kiai Ali Fikri Bilang Begini
SUMENEP, MaduraPost – Imam Bakri, yang sebelumnya menghina almarhum KH A. Warits Ilyas, akhirnya meminta maaf secara langsung kepada keluarga ulama tersebut. Permintaan maaf ini diterima oleh KH Muhammad Ali Fikri, salah satu putra almarhum yang juga kakak dari KH Muhammad Salahuddin atau dikenal sebagai Ra Mamak, di Pondok Pesantren Annuqayah Lubangsa, Guluk-Guluk, Sumenep, pada Sabtu (24/8)…
#Annuqayah#Berita Sumenep#IAA#Ikatan Alumni Annuqayah#KH A. Warits Ilyas#Kiai#Kiai Ali Fikri#Madurapost#Mas Kiai#Media Sosial#Polres Sumenep#pondok pesantren#Ponpes Annuqayah Guluk-guluk#satri#Sumenep
0 notes
Text
News 388: U23 Malaysia chốt danh sách đấu U23 Việt Nam
Xem thêm: https://388bet.me/Asia/vn/tip-keo.html
U23 Malaysia sớm chốt danh sách 23 tuyển thủ chuẩn bị tái đấu U23 Việt Nam, trong khuôn khổ bảng C U23 châu Á 2022 diễn ra vào tuần sau.
Brad Maloney, huấn luyện viên trưởng U23 Malaysia, đặt niềm tin vào đội hình vừa tranh tài ở SEA Games 31 khi tham gia VCK U23 châu Á ở Uzbekistan, từ 1-19/6.
Nhà cầm quân người Australia không thực hiện bất kỳ thay đổi nào trong danh sách tham dự SEA Games 31, giải đấu mà họ thua U23 Indonesia ở trận tranh HCĐ.
Ông Maloney chỉ quyết định bổ sung thêm 3 cầu thủ so với Đại hội Thể thao Đông Nam Á.
Những thành viên được bổ sung có Muhammad Rahadiazli Rahalim, Muhamad Umar Hakeem Suhar Rezwan và Muhammad Shafi Azswad Sapari.
Các cầu thủ này trước đó đều có tên trong danh sách chuẩn bị cho SEA Games 31.
Ban đầu, kế hoạch của HLV Maloney là tăng cường Nooa Laine, cầu thủ mang hai quốc tịch Malaysia và Hà Lan. Tuy nhiên, hộ chiếu và một số hồ sơ của anh thực hiện quá chậm.
Ở kỳ SEA Games 31 vừa qua, U23 Malaysia không thua trong 90 phút tất cả các trận đấu mà họ tham dự.
Thất bại của U23 Malaysia trước nhà vô địch U23 Việt Nam xảy trong hiệp phụ trận bán kết, với bàn thắng từ đánh đầu của Tiến Linh sau tình huống đá phạt đẳng cấp do Hùng Dũng thực hiện.
Ở U23 châu Á 2022, "Hổ Vàng" gặp lại hai đối thủ vừa đối đầu ở SEA Games 31 là U23 Thái Lan (5/6) và U23 Việt Nam (8/6).
Trước đó, trong ngày 2/6, đội quân của HLV Maloney có trận ra mắt với U23 Hàn Quốc, nhà ĐKVĐ giải đấu.
Danh sách 23 cầu thủ U23 Malaysia:
Thủ môn: Azri Ghani, Firdaus Irman Fadhil, Rahadiazli Rahalim.
Hậu vệ: Quentin Cheng Jiun Ho, Faiz Amer Runnizar, Azrin Afiq Rusmini, Harith Haiqal Adam Afkar, Azam Azmi Murad, Hairiey Hakim Mamat, Zikri Khalili, Safwan Mazlan, Ubaidullah Shamsul Fazili.
Tiền vệ: Mukhairi Ajmal Mahadi, Nik Akif Syahiran Nik Mat, Azfar Fikri Azhar, Aiman Afif Afizul, Syahir Bashah, Muhamad Umar Hakeem Suhar Rezwan, Muhammad Shafi Azswad Sapari.
Tiền đạo: Hadi Fayyadh Razak, Luqman Hakim Shamsudin, Syafik Ismail, Danial Asri.
0 notes
Photo
Bazı aklı benimkinden daha önde giden, biraz psikoloji, biraz felsefe meraklısı, sorsan sosyolog olmadıklarını da demez bazı arkadaşlar benimle ilgili teşhis, tespitler yapıyorlar ve "denge kuramama" "empati kurmakta aksaklık" "dilin çok acımasız sivri" olması gibi sorunlarım olduğunu aşmam gerektiğini söylüyorlar. Haksız da değiller hani ama evet beeen BASİRETSİZ, DEĞER YARGILARI YERLERDE SÜRÜNEN, 3 KURUŞA PEZEVENG, KEVAŞE; AKLI KALIN BAĞIRSAK BİTİMİNDE, FİKRİ PROSTAT, MENAPOZ BÖLGESİNDE DENGESİZLERLE DENGE KURAMIYORUM ARKADAŞ; NE YAPSAM, NE ETSEM DE KU-RA-MI-YO-RUM❗ VATAN SEVER VATAN HAİNLERİ, TÜRKLÜKTEN BAHSEDİP ARAP ORYANTALİST ATALARINI SAMİLERLE DEĞİŞTİRMİŞ, TÖREDEN BAHSEDİP ADALETSİZİN ÖNDE GİDENİ, KARI GKIZ, KUMAR, UYUŞTURUCU, TEFECİLİK, UMUT TACİRLİĞİ KİMLİK TANIMLI; ÖZGÜRLÜK DİYEREK ÖNÜNE GELENİN ALTINA GİREN, ALTINA ALAN; DİN BEZİRGANI, KUMANYACI, KUMPASÇI, FUHUŞ, CİNAYET ARDI MENDİLCİ - PASPASCI ve HAL METEHAN, ATİLA ALPASLAN, ALP ER TUNGA, CENGİZ, HÜLAG��, EMİR TİMUR ORDUSU TSK'YA "MUHAMMET'İN ORDUSU" DİYEBİLECEK KADAR BEYNİ ALINMIŞ ZAVALLI CAHİL CÜHELA İLE NE YAPSAM, NE ETSEM EMPATİ KURMAYI BE-CE-RE-Mİ-YO-RUM❗ VE "SORUN" DEDİKLERİ SON KONUYA DA GELİNCE; İŞTE EN O'NU EN GÜZEL BECEREBİLİYORUM; AYIKKEN TATLI TATLI AMA DERİNLİĞİ ACI İLMİ SİYASETLE, KAFAM DALGALI İKEN İSE AZ DA ÖFKELENDİRMİŞLERSE ANA AVRAT DÜMDÜZ KÜFÜR ETMEKTE ARTIK ÜZERİME ADAM TANIMIYORUM🤨 BEN BU SAYDIKLARIMIN, EKSİĞİ VAR FAZLASI ÇOK; HAYATIMIN KÖŞESİNDE BUCAĞINDA HATTA İMKAN OLSA EVRENDE VARLIĞINA TAHAMMÜL EDEMİYORUM KİM VE NE OLURLARSA OLSUNLAR E-DE-Mİ-YO-RUM; ANT OLSUN 🤘☣️🤘 #ZEKİYÜNCÜOĞLU ☣️ #KÖKTÜRÜGMANAS 🌀 #KADİM_KÖKTUĞ_ATANMIŞLARI 🌀 (Eski Foça, Izmir, Turkey) https://www.instagram.com/p/CPLUtIwru_B/?utm_medium=tumblr
0 notes
Text
CĐV Malaysia rao bán đồ để có tiền sang VN khích lệ AFF Cup
New Post has been published on https://khachsanthanhdong.com/cdv-malaysia-rao-ban-do-de-co-tien-sang-vn-khich-le-aff-cup.html
CĐV Malaysia rao bán đồ để có tiền sang VN khích lệ AFF Cup
Nhiều người Malaysia rao bán các món đồ đắt tiền như xe máy, giầy hiệu để mua vé phi cơ sang VN dịp AFF Cup.
Ngày 15/12, trận chung kết lượt về AFF Cup giữa tuyển VN và Malaysia sẽ diễn ra tại sân Mỹ Đình, Hà Nội.
Cổ động viên Malaysia mong muốn được sang Mỹ Đình để thể hiện sự ủng hộ và yêu mến của họ với đội tuyển nước nhà. Ảnh: Fox Sports Asia.
Để sẵn sàng cho sự kiện trọng đại này, người hâm mộ bóng đá Malaysia đã lên kế hoạch từ trước. Nhiều cổ động viên đã lên mạng rao bán khăn gói cá nhân như xe máy, giày hiệu để có đủ tiền mua vé phi cơ sang Hà Nội khích lệ đội nhà, theo Fox Sports Asia.
Zul Fikri, một fan bóng đá người Malaysia đã đăng lên Twitter và bán đôi giày thể thao của mình với giá 1.000 RM (5,6 triệu đồng). Trên trang cá nhân, anh cho biết rất nóng lòng tới Hà Nội để khích lệ đội nhà.
Zul Fikri bán đôi giày thể thao còn mới tinh của mình lên Twitter. Ảnh: Twitter.
Đây không phải lần đầu cổ động viên Malaysia bán đồ để có tiền đi theo khích lệ đội tuyển. Trong trận bán kết lượt về với Thái Lan vừa qua, nhiều người cũng làm điều tương tự.
Để tương trợ người dân có thể tới Hà Nội khích lệ đội tuyển, một hãng hàng không giá rẻ của Malaysia cũng giảm giá vé khứ hồi Malaysia – VN vào ngày 15/12. không chỉ có vậy, hãng này cũng tăng số chuyến bay thẳng và nối chuyến tới thủ đô Hà Nội trong thời kì này và sử dụng phi cơ lớn hơn, NST đưa tin ngày 9/12.
Theo Skyscanner, giá vé phi cơ khứ hồi giữa Kuala Lumpur – Hà Nội (đi 15/12, về 16/12) dao động trong khoảng 7 – 11 triệu đồng.
Anh Minh
Theo: https://khachsanthanhdong.com/
0 notes
Photo
Seharian ini aku sibuk berkutat dengan tugas kuliah, berlanjut dengan rapat-rapat kepanitaan, walaupun sesekali kusempatkan nongkrong bersama teman-teman di kantin fakultas.
Sehabis sholat magrib aku berusaha menggapai telepon genggamku yang terselip di sela-sela tas dan seketika tubuhku mengejang kaku.
“Yo, aku lagi di Indonesia. Bisa ketemu gak?”
Betapa kagetnya aku, menemukan namamu di wallpaper handphone-ku. Nomor yang masih sama sejak bertahun yang lalu. Nama yang lebih dari tiga tahun lalu terakhir kali mampir, nama yang selama tiga tahun mengisi kisah SMA-ku, nama yang sampai sekarang masih lalu-lalang di pikiranku. Seketika kenangan yang telah kusimpan rapih dalam kotak memori, memaksa keluar. Seluruh rindu yang kutahan tetiba membuncah. Kenangan memang seliar itu. Setelah lebih dari tiga tahun yang lalu kamu memutuskan untuk berpisah dan aku berusaha mati-matian untuk melupakan, kini kamu kembali mengingatkan sesuatu yang aku paksa pergi.
Belum sempat kubalas, temanku memanggil untuk meminta melanjutkan rapat yang tertunda akibat sembahyang. Kulanjutkan memimpin rapat, dengan pikiran melayang ke mana entah. Sampai akhirnya sekitar jam sembilan malam, aku akhiri rapat ini dan kembali melihat wallpaper handphone barangkali aku salah lihat. Namun ternyata tidak, semuanya nyata.
Sambil berjalan ke arah mobil, aku berusaha untuk memikirkan, “akan kubalas apa pesan ini?”. Pikiranku kemana-mana, membayangkan kejadian apa yang akan terjadi nantinya.
“Halo, Ra. Sampai kapan di Indonesia? Boleh, boleh. Aku minggu ini kosong, kok.” Segera tanpa mikir macam-macam lagi kubalas dengan kalimat seperti itu..
Di mobil aku kembali memikirkan tiga tahun kenangan yang kurangkai bersama. Dimulai dengan pertemuan awal kita yang tidak sengaja namun dibuat-buat sengaja. Baik, akan kuceritakan sepenggal kenanganku.
Hari itu adalah hari pertama masa orientasi SMA dan kumulai dengan datang telat. Sedikit panik, banyak malunya karena aku harus berdiri di depan siswa-siswa lainnya. Namun, aku jalani dengan sukarela dan menerima hukumannya. Berdiri di depan banyak siswa membuat aku dapat melihat banyak orang. Penglihatanku lalu berhenti di sesosok perempuan, belakangan aku tau namanya Athira. Aku tau, dia perempuan yang paling menawan dari sekian banyak perempuan yang dapat kulihat. Selesainya upacara, acara dilanjut dengan pendaftaran ekstrakulikuler beserta beberapa penampilan musik. Ternyata Athira hadir di panggung, bermain gitar sambil menyanyikan lagu John Mayer.
Sejak itu, aku tau aku akan jatuh cinta dengan dia.
Kuurungkan niat untuk menjadi apatis di sekolah, karena satu alasannya agar bisa jauh lebih dekat dengannya. Dengan modal suara pas-pasan dan kemampuan gitar yang ala kadarnya, aku mendaftar menjadi salah satu pemain band di sekolahku. Setelah itu, setiap latihan, aku akan terus mencoba membuat impresi baik di depannya, walaupun terkadang lebih sering membuat kesan bodoh.
***
Lamunanku buyar ketika handphone-ku bergetar. “Aku pulang cuma ingin bertemu kamu, Yo. Minggu Malam nanti aku sudah harus pulang lagi. Kalau begitu, Sabtu Malam di tempat biasa kita bertemu, bagaimana? Aku rindu mendengar obrolan malam kita.”, jawabnya.
Kala itu, aku mencoba bersikap biasa saja dalam menanggapinya, namun dalam hati sejujurnya aku sedang terbang ke langit sana. Kubalas dengan jawaban yang singkat berupa, “Baiklah kalau begitu. See you.”, agar tidak terlihat sebahagia itu.
Sampai akhirnya Sabtu Malam tiba dan aku berpakaian sedemikian rapi agar membuatnya terkesan. Sama seperti enam tahun yang lalu aku mencoba membuat kesan baik dalam pertemuan pertama kita. Akhirnya setelah bertahun-tahun aku melupakan, malam ini aku melihat sosoknya lagi. Masih sama, masih membuat aku terpukau. Kemeja putih, celana jeans biru, kacamata sedikit bundar, rambut dibiarkan bebas terurai, sepatu flat hitam dan wajah yang elok tak terkira. Aku diam sekitar sepuluh detik untuk mencoba menyimak kembali mahakarya Tuhan yang sempurna ini.
Topik kita mulai dengan dia yang menanyakan kabar, aktivitas di kampus, perubahan di kota ini, serta pasangan. Ah, aku malas menjawab pertanyaan terakhir karena, seharusnya dia tahu. Aku belum mampu untuk menggeser dia dalam pikiranku. Namun aku menjawabnya dengan santai, “Semenjak putus sama kamu, aku belum lagi mencari. Sibuk ngejar karir dulu, sih. Mulai ngurusin skripsi dan memang aku sekarang kerja freelance di konsultan pajak milik dosenku. Bagaimana denganmu?”
Dia tersenyum dan saat itulah aku tahu. Senyum itulah yang terus menerus membuat aku jatuh cinta. Dia melanjutkan senyumannya dengan jawaban,“Kamu masih saja terus menerus membuat aku bangga.”. Aku hanya bisa membalas dengan tertawa.
Athira melanjutkan, “Justru itulah alasan aku menemuimu. Aku tau kisah kita begitu menyenangkan dulu dan aku merasakan kisah ini belum diselesaikan dengan baik. Maka aku ingin meminta maaf untuk masa laluku dan menyelesaikannya dengan baik. Aku tidak ingin membawa beban ke hubungan yang sekarang.”
“Hm, hubungan yang sekarang? Jadi, kamu sudah memiliki pasangan?”, tanyaku. Maklum saja, memang aku sengaja tidak memperhatikannya agar lebih mudah untuk aku melupakannya.
“Iya, aku akan mulai prosesi lamaran Januari nanti dan aku takut akan kesulitan bertemu lagi nantinya. Sehingga aku memutuskan untuk menemuimu sekarang.”
Aku tersenyum getir, lalu terdiam cukup lama sampai akhirnya aku berani untuk berbicara. “Wah, selamat, Ra. Akhirnya kamu sudah menemukan, ya? Siapakah orang yang beruntung itu?”
“Kakak kelasku di Brisbane. Dia orang Indonesia juga dan sekarang dia sudah bekerja di Jakarta ”, jawabnya.
Athira lalu melanjutkan ceritanya dengan menceritakan hidupnya di Brisbane, kebodohan yang masih dia lakukan, kesuksessan yang diraihnya, hingga pertemuan dengan Fikry, sosok yang beruntung yang akan menikahi perempuan sempurna itu.
Aku mencoba tidak menunduk, namun kepalaku terlalu berat untuk bisa mendongak. Mataku sudah memerah semenjak tadi, menahan air mata yang sudah ingin jatuh ke meja. Ekspektasiku terlampau tinggi, memimpikan kamu meminta aku kembali, lalu akhirnya menjalani hubungan kembali, dan bahagia bersama. Namun begitulah hidup. Kita semua hidup dalam harapan dan mati juga karena harapan.
Aku mencoba memutar otak untuk mengalihkan pembicaraan agar aku bisa melihatmu lebih lama lagi. Aku mencoba membahas sesuatu fenomena yang aku anggap menarik namun sepertinya kamu tidak tertarik untuk membahasnya. Akhirnya kita tahu ini waktu yang tepat untuk berpisah.
“Ra, boleh peluk? Sekedar pelukan pertemanan dan pelukan selamat atas kebahagianmu.”
Athira tersenyum dan memberikan tangannya sebagai tanda diizinkan dan di malam itu, di mana bulanpun tidak mengeluarkan sinarnya akibat tertutup mendung, kami berpelukan.
Aku tau pelukan ini akan jadi pelukan terakhir darinya, aku tau pelukan ini berarti lebih dari sekedar pelukan pertemanan, dan aku tau banyak yang ingin kusampaikan namun, kupendam dalam-dalam. Berharap sebuah pelukan dapat menceritakan semuanya.
Sembari membuka pintu mobilnya, Athira meminta izin untuk pergi duluan, “Aku duluan ya, Yo. Semoga cepat menggapai mimpi-mimpimu. Aku tau kamu bakal bisa jadi seseorang yang hebat nantinya.“
***
Sepanjang perjalanan ke rumah aku diam termenung, air mata yang dari tadi masih menunggu giliran untuk ke luar akhirnya jatuh juga karena muncul namamu lagi di wallpaper handphone-ku.
“Terima kasih, Yo sudah mau menemuiku malam ini. Aku harap kamu mengerti keadaan sekarang. Aku juga ingin berterima kasih untuk kenangan yang pernah ada, pembelajaran yang pernah kamu berikan akan selalu kuingat. Perlu kamu tahu, aku dapat meraih kesuksesan di sini salah satunya berkat kamu dan kamu perlu bangga atas itu. Aku mau jujur, akupun belum bisa melupakan segala tentang kamu. Namun, kisah ini memang perlu kita buat jelas, sehingga aku memutuskan untuk menjadikannya hitam. Aku ingin minta maaf apabila ini semua di luar ekspektasimu. Jadi, sampai jumpa, Yo.”
Aku menangis sejadi-jadinya, menyesali pertemuan malam ini. “Seharusnya tak kuiyakan ajakanmu. Agar aku tidak mendengar pernyataanmu. Agar aku tetap bisa berharap. Aku tidak ingin hubunganku dengannya menjadi hitam ataupun putih. Aku ingin tetap abu-abu."
3 notes
·
View notes
Text
Dilaporkan ke Polisi, Faizal Assegaf Terus Serang Anies di Twitter
Forbes - Eks Alumni 212, Faizal Assegaf dilaporkan ke polisi atas cuitannya yang menyinggung Gubernur DKI Jakarta Anies Baswedan. Faizal kemudian merespons pelaporan atas dirinya itu di akun Twitternya @faisalassegaf. "@aniesbaswedan nanti saya akn buka kedok busukmu yg menipu ulama, habaib & umat. Diduga Dicemarkan Nama Baik, Habib dan Ulama Jakarta Laporkan Faizal Assegaf ke Polda Metro Jaya," cuit Faizal, seperti dilihat detikcom, Jumat (15/3/2019). Meski dilaporkan ke polisi, Faizal tidak berhenti menyerang Anies. Faizal bahkan menyebut Anies seorang penipu yang berlindung di balik pencitraan politik santun. "Bung @aniesbaswedan, anda itu penipu ulung, di balik pencitraan politik santunmu, tersimpan dusta yg luar biasa. Klu tersinggung dgn cuita2an saya mengkritik kakekmu AR Baswedan, silakan anda sendiri yg laporkan. Takut ya saya buka kemunafikanmu menipu ulama, habib & umat?," tulisnya lagi.
Faizal juga menyinggung sikap Anies yang ingin melepas saham bir. Menurut Faizal bahwa langkah Anies politis agar dianggap membela ulama. "Manuver @aniesbaswedan soal saham Bir, tujuannya politis, biar dianggap pembela umat, pdhal faktanya utk tutupi kebejatannya menipu ulama, habaib & umat," tambahnya. Faizal dilaporkan oleh Fikri Assegaf ke Polda Metro Jaya pada Kamis (14/3). Fikri tersinggung ucapan Faizal 'keturunan Arab' dalam akun Twitter Faizal yang memensyen Anies Baswedan. "Faizal Assegaf ini membawa nama baik Assegaf dan kita semua dari keluarga besar marga Assegaf tidak terima. Intinya ini salah satu ujaran kebencian yang mana dia berbicara membawa ras dan intinya memecah belah," kata pelapor Fikri Assegaf saat dikonfirmasi, Jumat (15/3/2019). Read the full article
0 notes
Text
www.twitter.com/RisaleiNursi www.Risale-iNursi.tumblr.com www.instagram.com/Risale_iNursi (1.) yani … Bismillahirrahmanirrahîm ile başladım. (2.) ﺑِﺎﺳْﻤِﻪِ ﺳُﺒْﺤَﺎﻧَﻪُ ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤٰﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ (3.) Lafzullah, mecmu-u Kur'an'da 2806 defa (4.) Kur’an,... 6666 âyet… (.) Ruhum istiyordu ki, o âyetin bazı envârını yazayım... (.) Bütün hayatımda Nur kelimesi... (.) Güneş'in mağribden çıkması... (.) makam-ı cifrîsi (1545) olup, kâfirin başında kıyamet kopma... (.) Bazı kütüb-ü İslâmiyede sevr ve huta dair acib ve haric-i akıl... muhammed ali Şimdi Risale-i Nur'larda izah ve tefsiri yapılan ayetlerin kitaplara göre dağılımını vermeye çalışalım: Sözler : 269 ayet, Mektubat : 88 ayet, Lem'alar : 65 ayet, Şualar: 48 ayet, İşarat-ul İ'caz : 47 ayet, Mesnevi-i Nuriye : 49 ayet, Barla Lahikası : 22 ayet, Kastamonu Lahikası: 7 ayet, Emirdağ Lah. I- II : 6 ayet, Nurun İlk Kapısı : 4 ayet, Hutbe-i Şamiye : 3 ayet, Asar-ı Bed'iyye : 6 ayet, Tarihçe-i Hayat : 4 ayet, TOPLAM : 620 AYET http://www.timeturk.com/tr/2013/04/14/mustafa-ozcan-bediuzzaman-kimin-yerine-gecirildi.html ____________(0.)_____________ Elbette diyebiliriz ki Hazret-i İmam-ı Ali (ra) nasıl ki başta ﺑَﺪَﺋْﺖُ ﺑِﺒِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﺭُﻭﺣِﻰ ﺑِﻪِ ﺍﻫْﺘَﺪَﺕْ ﺍِﻟٰﻰ ﻛَﺸْﻒِ ﺍَﺳْﺮَﺍﺭٍ ﺑِﺒَﺎﻃِﻨِﻪِ ﺍﻧْﻄَﻮَﺕْ yani "Hazine-i esrar olan Bismillahirrahmanirrahîm ile başladım. (Sekizinci Şua/5.Remz) Şualar [Y] - 626 ____________(1.)_____________ ﺑِﺎﺳْﻤِﻪِ ﺳُﺒْﺤَﺎﻧَﻪُ ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤٰﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ ﻳَﺎ ﻣَﻌْﺸَﺮَ ﺍﻟْﺠِﻦِّ ﻭَﺍﻟْﺎِﻧْﺲِ ﺍَﻟَﻢْ ﻳَﺎْﺗِﻜُﻢْ ﺭُﺳُﻞٌ ﻣِﻨْﻜُﻢْ âyet-i celileleri mûcibince cinlerden de peygamber geldiği bildiriliyorsa da, bu husustaki müşkilin halli için vaki' suale, üstadımızın verdiği cevabdır: Aziz kardeşim! Hakikaten senin bu sualinin çok ehemmiyeti var. Fakat Risale-i Nur'un en ehemmiyetli vazifesi, beşeri dalaletten ve küfr-ü mutlaktan kurtarmak olmasından, bu çeşit mes'elelere sıra gelmiyor, onlardan bahis açmıyor. Selef-i Sâlihîn dahi çok bahsetmemişler. Çünki öyle gaybî ve görünmeyen işlerde sû'-i istimal düşer. Hem şarlatanlar, hodfüruşluklarına bir vesile yapabilirler. Nasılki şimdi ispirtizmacılar "cinler ile muhabere" namıyla şarlatanlık yapıyorlar; dinin zararına âlet ederler diye çokça medar-ı bahs edilmez. Hem Hâtemü'l-Enbiya'dan sonra, cinlerde peygamber gelmemiş. Hem Risale-i Nur bu zamanda bir taun-u beşerî olan maddiyyunluk fikrini ibtal etmek için cinnî ve ruhanîlerin vücudlarını kat'î hüccetler ile isbat etmeye çalışmış, bu mes'eleye üçüncü derecede bakmış, tafsilini başkalara bırakmış. Belki inşâallah Risale-i Nur'un bir şakirdi, Sure-i Rahman'ı tefsir edip bu mes'eleyi de halleder. * * * (Onüçüncü Şua) Şualar RNK - 343 ____________(2.)_____________ Birinci Nükte: Lafzullah, mecmu-u Kur'an'da iki bin sekiz yüz altı defa zikredilmiştir. Bismillah'takilerle beraber lafz-ı Rahman, yüz elli dokuz defa; lafz-ı Rahîm, iki yüz yirmi; lafz-ı Gafur, altmış bir; lafz-ı Rab, sekiz yüz kırk altı; lafz-ı Hakîm, seksen altı; lafz-ı Alîm, yüz yirmi altı; lafz-ı Kadîr, otuz bir; Lâ İlahe İllâ Hû'daki Hû, yirmi altı defa zikredilmiştir. {(Hâşiye): Kur'an'daki âyâtın mecmu-u adedi 6666 olması ve şu sahifede mezkûr esma-i hüsnanın adedi, 6 rakamıyla alâkadar bulunması; ehemmiyetli bir sırra işaret ediyor. Şimdilik mühmel kaldı.} Lafzullah adedinde çok esrar ve nükteler var. (Yirmidokuzuncu Mektub/3. Risale olan 3.Kısım/2.Nükte) Mektubat[Y] - 451 ____________(3.)_____________ Kur'an, bu dünyada öyle nuranî ve saadetli ve hakikatlı bir surette bir tebdil-i hayat-ı içtimaiye ile beraber, insanların hem nefislerinde, hem kalblerinde, hem ruhlarında, hem akıllarında, hem hayat-ı şahsiyelerinde, hem hayat-ı içtimaiyelerinde, hem hayat-ı siyasiyelerinde öyle bir inkılab yapmış ve idame etmiş ve idare etmiş ki, ondört asır müddetinde her dakikada altıbin altıyüz altmışaltı âyetleri, kemal-i ihtiramla hiç olmazsa yüz milyondan ziyade insanların dilleriyle okunuyor ve insanları terbiye ve nefislerini tezkiye ve kalblerini tasfiye ediyor; ruhlara inkişaf ve terakki ve akıllara istikamet ve nur ve hayata hayat ve saadet veriyor. Elbette böyle bir kitabın misli yoktur, hârikadır, fevkalâdedir, mu'cizedir. (Yirmibeşinci Söz/Birinci Zeyl) Sözler RNK - 483 Evvelce Üstadımız onbin lira size göndermişti. Şimdi de Kur'anın âyetlerine tam muvafık olarak 6666 lirayı ki bu para, talebelerin iki senelik tayinatından fazla kalan paradır. Emirdağ-2 RNK - 241 ____________(4.)_____________ Hem mektubunda ﺍَﻟﻠّٰﻪُ ﻧُﻮﺭُ ﺍﻟﺴَّﻤٰﻮَﺍﺕِ ﻭَﺍﻟْﺎَﺭْﺽِ ilh.. ye ait olan esrarı sual ediyorsun. Evet o âyetin büyük bir denizinden çok Sözler'de kataratı, reşehatı vardır. Bâhusus Yirminci Mektub'da, Otuzüçüncü Mektub'da, Otuzikinci Söz'de, Yirmiikinci Söz'de onun bazı çeşmeleri var. Elbette o âyette çok tabakat var. Her taife bir tabakadan hissesini almıştır. Ruhum istiyordu ki, o âyetin bazı envârını yazayım; fakat şimdiye kadar müteferrik surette yazıldığından öyle kalmış, şimdilik onunla iktifa edilmiş. ﺍَﻟْﺒَﺎﻗِﻰ ﻫُﻮَ ﺍﻟْﺒَﺎﻗِﻰ Kardeşiniz Said * * * (Mektubat'ın Üçüncü Kısmı) Barla RNK - 282 ____________(5.)_____________ Otuzüç aded Sözler'in ve otuzüç aded Mektublar'ın mecmuuna Risaletü'n-Nur namı verilmesinin sırrı şudur ki: Bütün hayatımda Nur kelimesi her yerde bana rastgelmiştir. Ezcümle karyem Nurs'tur, merhume vâlidemin ismi Nuriye'dir, Nakşî üstadım Seyyid Nur Muhammed'dir, Kàdirî üstadım Nureddin. Kur'an üstadlarımdan Nuri, talebelerimden benimle en ziyade alâkadarı Nur isimli bulunanlardır. Kitablarımı en ziyade izah ve tenvir eden Nur misalidir. Kur'an-ı Hakîm'deki en evvel aklıma, kalbime parlayan ve fikrimi meşgul eden ﺍَﻟﻠّٰﻪُ ﻧُﻮﺭُ ﺍﻟﺴَّﻤٰﻮَﺍﺕِ ﻭَﺍﻟْﺎَﺭْﺽِ ﻣَﺜَﻞُ ﻧُﻮﺭِﻩِ ﻛَﻤِﺸْﻜٰﻮﺓٍ âyetidir. Hem hakaik-i İlahiyede müşkilâtımın ekserîsini halleden esma-i hüsnadan Nur ism-i nuranisidir. Hem Kur'an'a şiddet-i sevk ve inhisar-ı hizmetim için hususî imamım Zinnureyn'dir. ﺍَﻟﻠّٰﻬُﻢَّ ﻳَﺎ ﻧُﻮﺭَ ﺍﻟﻨُّﻮﺭِ ٭ ﻭَﻳَﺎ ﻣُﻨَﻮِّﺭَ ﺍﻟﻨُّﻮﺭِ ٭ ﻭَﻳَﺎ ﻣُﺼَﻮِّﺭَ ﺍﻟﻨُّﻮﺭِ ٭ ﻭَﻳَﺎ ﻣُﻘَﺪِّﺭَ ﺍﻟﻨُّﻮﺭِ ٭ ﻭَﻳَﺎ ﻣُﺪَﺑِّﺮَ ﺍﻟﻨُّﻮﺭِ ٭ ﻭَﻳَﺎ ﺧَﺎﻟِﻖَ ﺍﻟﻨُّﻮﺭِ ٭ ﻭَﻳَﺎ ﻧُﻮﺭًﺍ ﻗَﺒْﻞَ ﻛُﻞِّ ﻧُﻮﺭٍ ٭ ﻭَﻳَﺎ ﻧُﻮﺭًﺍ ﺑَﻌْﺪَ ﻛُﻞِّ ﻧُﻮﺭٍ ٭ ﻭَﻳَﺎ ﻧُﻮﺭًﺍ ﻓَﻮْﻕَ ﻛُﻞِّ ﻧُﻮﺭٍ ٭ ﻭَﻳَﺎ ﻧُﻮﺭًﺍ ﻟَﻴْﺲَ ﻣِﺜْﻠَﻪُ ﻧُﻮﺭٌ ٭ ﺳُﺒْﺤَﺎﻧَﻚَ ﻳَﺎ ﻟﺎَٓ ﺍِﻟٰﻪَ ﺍِﻟﺎَّ ﺍَﻧْﺖَ ﺍﻟْﺎَﻣَﺎﻥُ ﺍﻟْﺎَﻣَﺎﻥُ ﺍَﺟِﺮْﻧَﺎ ﴿ﻭَ ﻋَﻠِﻰ﴾ ﻣِﻦَ ﺍﻟﻨَّﺎﺭِ ﻭَ ﺍَﺩْﺧِﻠْﻨَﺎ ﴿ﻭَ ﺍَﺩْﺧِﻞْ ﻋَﻠِﻰ﴾ ﺍﻟْﺠَﻨَّﺔَ ﻣَﻊَ ﺍﻟْﺎَﺑْﺮَﺍﺭِ ﻭَ ﻧَﻮِّﺭْ ﻗُﻠُﻮﺑَﻨَﺎ ﻭَ ﻗَﻠْﺒَﻪُ ﻭَ ﻗُﺒُﻮﺭَﻧَﺎ ﻭَ ﻗَﺒْﺮَﻩُ ﺑِﺎَﻧْﻮَﺍﺭِ ﺍﻟْﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﻭَ ﺍﻟْﻘُﺮْﺍٰﻥِ ﻳَﺎ ﺭَﺣِﻴﻢُ ﻳَﺎ ﻏَﻔَّﺎﺭُ ﻭَ ﺻَﻞِّ ﻋَﻠٰﻰ ﻣُﺤَﻤَّﺪٍ ﺍﻟْﻤُﺨْﺘَﺎﺭِ ﻭَ ﺍٰﻟِﻪِ ﺍﻟْﺎَﻃْﻬَﺎﺭِ ﻭَ ﺻَﺤْﺒِﻪِ ﺍﻟْﺎَﺧْﻴَﺎﺭِ ﺍٰﻣِﻴﻦَ ﺍٰﻣِﻴﻦَ ﺍٰﻣِﻴﻦَ Said Nursî *-*-* (Mektubat'ın Üçüncü Kısmı) Barla RNK - 276 ____________(6.)_____________ Yazdığımız Kur'anın parçalarını bir kısım ehl-i kalb görmüş, Levh-i Mahfuz hattına yakın olduğunu kabul etmişler. (Fihriste-i Mektubat) Mektubat RNK - 551 Aziz, sıddık kardeşlerim! Sizi tebrik ediyoruz, hakikaten müdakkik hâfızlarsınız. Hüsrev'in yazdığı Kur'an'da incecik sehivlerini bulmanız, hıfzınızın kuvvetine tam delalet ediyor. Bizler size minnettar olduk ve teşekkür ediyoruz. Cenab-ı Hak sizlerden ebeden razı olsun. Bu münasebetle Risale-i Nur'un kahramanı olan Hüsrev, Risale-i Nur'un hizmetinde gösterdiği hârikaları, numune olmak için bir kısmını beyan edeceğiz. Şöyle ki: Bu zât, dokuz-on sene zarfında dörtyüz risale kadar dikkatli ve tevafuklu olarak Risale-i Nur'dan yazdığı gibi; hâfız olmadığı halde yazdığı iki mükemmel Kur'an ile ve üçüncüsü -müteferrik surette- gözle görünür bir nevi i'caz-ı Kur'anı gösterir bir tarzda üç Kur'anı yazmış; tam mukabele edilmeden bize gelmiş; biz de mukabele etmeden size göndermiştik. Sizler de kemal-i dikkatle hareke ve harflerde gördüğünüz kırk-elli sehiv, Hüsrev'in kaleminin ne derece hârika olduğunu gösterir. Çünki her Kur'an'ın üçyüzbin altıyüz yirmi harfinde, o kadar hareke ve sükûnlarında yalnız kırk-elli sehiv bulunması, o kalemin isabette hârika olduğunu gösterir. Latîftir ki; Hüsrev'in sehvini bulan bir zât, iki harfte bir sehiv etmiş. Hüsrev yüzbin harfte bir sehiv etmiş. Tashih eden, iki harfte noktayı bırakıp sehiv etmiş. Demek o dikkatli hâfızın o sehvi, Hüsrev'in o sehvini afvettiriyor. Hem bu Hüsrev'in kalemi gibi; fikri, kalbi de o nisbette hârika diyebiliriz. Risale-i Nur'a karşı irtibatı ve iştiyakı ve kanaatı gittikçe terakki ve inkişaf ediyor. Hiçbir hâdise onu sarsmıyor, fütur vermiyor. Hem onun bir hârikası odur ki: Risale-i Nur'a beş sene yabani kaldığı halde birden intisab edip, bir ay zarfında ondört risaleyi Risale-i Nur'dan yazmış. Hem Kur'anın gözle görülen bir nevi lem'a-i i'caziyeyi, beş-altı mushafta işaretler yaptım, hatt-ı arabî-i Kur'anîleri mükemmel olan kardeşlerime taksim ettim. Bunların içinde hatt-ı Arabî-i Kur'an'da Hüsrev onlara yetişemediği halde, birden umum o kâtiblere ve hatt-ı Arabî muallimine tefevvuk eyledi. Ve hatt-ı Arabîde, en mümtaz kardeşlerimizden on derece geçti. Umumen onlar tasdik edip: "Evet bizden geçti, biz ona yetişemiyoruz" dediler. Demek Hüsrev'in kalemi, Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan'ın ve Risale-i Nur'un mu'cizevari kerametleri ve hârikalarıdır. Kardeşiniz Said Nursî * * * Kastamonu RNK - 108 ____________(7.)_____________ Küre-i Arz'ın medar-ı senevîsinde bulunduğuna ve o burçlarda vazife gören ve seyahat eden Küre-i Arz olduğuna remzen ﻋَﻠَﻰ ﺍﻟﺜَّﻮْﺭِ ﻭَﺍﻟْﺤُﻮﺕِ demiştir. ﻭَﺍﻟﻠّٰﻪُ ﺍَﻋْﻠَﻢُ ﺑِﺎﻟﺼَّﻮَﺍﺏِ Bazı kütüb-ü İslâmiyede sevr ve huta dair acib ve haric-i akıl hikâyeler, ya İsrailiyattır veya temsilattır veya bazı muhaddislerin tevilatıdır ki, bazı dikkatsizler tarafından hadîs zannedilerek Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a isnad edilmiş. ﺭَﺑَّﻨَﺎ ﻟﺎَ ﺗُﺆَﺍﺧِﺬْﻧَٓﺎ ﺍِﻥْ ﻧَﺴِﻴﻨَٓﺎ ﺍَﻭْ ﺍَﺧْﻄَﺎْﻧَﺎ ﺳُﺒْﺤَﺎﻧَﻚَ ﻟﺎَ ﻋِﻠْﻢَ ﻟَﻨَٓﺎ ﺍِﻟﺎَّ ﻣَﺎ ﻋَﻠَّﻤْﺘَﻨَٓﺎ ﺍِﻧَّﻚَ ﺍَﻧْﺖَ ﺍﻟْﻌَﻠِﻴﻢُ ﺍﻟْﺤَﻜِﻴﻢُ İKİNCİ SUAL: (Lemalar 94) ____________(8.)_____________ HİRZAMANDAN HABER VEREN MÜHİM BİR HADÎS: ﻟﺎَ ﺗَﺰَﺍﻝُ ﻃَﺎﺋِﻔَﺔٌ ﻣِﻦْ ﺍُﻣَّﺘِﻰ ﻇَﺎﻫِﺮِﻳﻦَ ﻋَﻠَﻰ ﺍﻟْﺤَﻖِّ ﺣَﺘّٰﻰ ﻳَﺎْﺗِﻰَ ﺍﻟﻠّٰﻪُ ﺑِﺎَﻣْﺮِﻩِ Ramazan-ı şerifte onuncu günün ikinci saatinde birden bu hadîs-i şerif hatırıma geldi. Belki Risale-i Nur şakirdlerinin taifesi ne kadar devam edeceğini düşündüğüme binaen ihtar edildi. ﻟﺎَ ﺗَﺰَﺍﻝُ ﻃَﺎﺋِﻔَﺔٌ ﻣِﻦْ ﺍُﻣَّﺘِﻰ (şedde sayılır, tenvin sayılmaz) fıkrasının makam-ı cifrîsi bin beşyüz kırk iki (1542) ederek nihayet-i devamına îma eder. ﻟﺎَ ﻳَﻌْﻠَﻢُ ﺍﻟْﻐَﻴْﺐَ ﺍِﻟﺎَّ ﺍﻟﻠّٰﻪُ ﻇَﺎﻫِﺮِﻳﻦَ ﻋَﻠَﻰ ﺍﻟْﺤَﻖِّ (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi bin beşyüz altı (1506) edip, bu tarihe kadar zahir ve aşikârane, belki galibane; sonra tâ kırk ikiye kadar, gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine remze yakın îma eder. ﻭَ ﺍﻟْﻌِﻠْﻢُ ﻋِﻨْﺪَ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﻟﺎَ ﻳَﻌْﻠَﻢُ ﺍﻟْﻐَﻴْﺐَ ﺍِﻟﺎَّ ﺍﻟﻠّٰﻪُ ﺣَﺘّٰﻰ ﻳَﺎْﺗِﻰَ ﺍﻟﻠّٰﻪُ ﺑِﺎَﻣْﺮِﻩِ (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi bin beşyüz kırkbeş (1545) olup, kâfirin başında kıyamet kopmasına îma eder. ﻟﺎَ ﻳَﻌْﻠَﻢُ ﺍﻟْﻐَﻴْﺐَ ﺍِﻟﺎَّ ﺍﻟﻠّٰﻪُ Cây-ı dikkat ve hayrettir ki, üç fıkra bil'ittifak bin beşyüz (1500) tarihini göstermeleriyle beraber, tam tamına manidar, makul ve hikmetli bir surette bin beşyüz altıdan tâ kırk ikiye, tâ kırkbeşe kadar üç inkılab-ı azîmin ayrı ayrı zamanlarına tetabuk ve tevafuklarıdır. Bu îmalar gerçi yalnız birer tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil, fakat birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi. Hem kıyametin vaktini kat'î tarzda kimse bilmez; fakat böyle îmalar ile bir nevi kanaat, bir galib ihtimal gelebilir. Fatiha'da "sırat-ı müstakim" ashabının taife-i kübrasını tarif eden ﺍَﻟَّﺬِﻳﻦَ ﺍَﻧْﻌَﻤْﺖَ ﻋَﻠَﻴْﻬِﻢْ fıkrası, şeddesiz bin beşyüz altı veya yedi (1506-1507) ederek tam tamına ﻇَﺎﻫِﺮِﻳﻦَ ﻋَﻠَﻰ ﺍﻟْﺤَﻖِّ fıkrasının makamına tevafuku ve manasına tetabuku ve şedde sayılsa ﻟﺎَ ﺗَﺰَﺍﻝُ ﻃَﺎﺋِﻔَﺔٌ ﻣِﻦْ ﺍُﻣَّﺘِﻰ fıkrasına üç manidar farkla tam muvafakatı ve manen mutabakatı bu hadîsin îmasını teyid edip remz derecesine çıkarıyor. Ve müteaddid âyât-ı Kur'aniyede "sırat-ı müstakim" kelimesi, bir mana-yı remziyle Risaletü'n-Nur'a manaca ve cifirce îma etmesi remze yakın bir îma ile; Risaletü'n-Nur şakirdlerinin taifesi, âhirzamanda o taife-i kübra-i a'zamın âhirlerinde bir hizb-i makbul olacağını işaret eder diye def'aten birden ihtar edildi. ﺍَﻟْﻌِﻠْﻢُ ﻋِﻨْﺪَ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﻟﺎَ ﻳَﻌْﻠَﻢُ ﺍﻟْﻐَﻴْﺐَ ﺍِﻟﺎَّ ﺍﻟﻠّٰﻪُ * * * Kastamonu RNK - 26 ____________(9.)_____________ YİRMİNCİ MES'ELE: Güneş'in mağribden çıkması ve zeminden dabbetülarzın zuhurudur. Amma Güneş'in mağribden tulûu ise, bedahet derecesinde bir alâmet-i kıyamettir. Ve bedaheti için, aklın ihtiyarı ile bağlı olan tövbe kapısını kapayan bir hâdise-i semaviye olduğundan tefsiri ve manası zahirdir, tevile ihtiyacı yoktur. Yalnız bu kadar var ki: Allahu a'lem, o tulûun sebeb-i zahirîsi: Küre-i Arz kafasının aklı hükmünde olan Kur'an onun başından çıkmasıyla zemin divane olup, izn-i İlahî ile başını başka seyyareye çarpmasıyla hareketinden geri dönüp, garbdan şarka olan seyahatını, irade-i Rabbanî ile şarktan garba tebdil etmekle Güneş garbdan tulûa başlar. Evet arzı şems ile, ferşi arş ile kuvvetli bağlayan hablullahi'l-metin olan Kur'anın kuvve-i cazibesi kopsa; küre-i arzın ipi çözülür, başıboş serseri olup aksiyle ve intizamsız hareketinden Güneş garbdan çıkar. Hem müsademe neticesinde emr-i İlahî ile kıyamet kopar diye bir tevili vardır. Amma "dabbetülarz": Kur'anda gayet mücmel bir işaret ve lisan-ı hâlinden kısacık bir ifade, bir tekellüm var. Tafsili ise; ben şimdilik, başka mes'eleler gibi kat'î bir kanaatla bilemiyorum. Yalnız bu kadar diyebilirim: ﻟﺎَ ﻳَﻌْﻠَﻢُ ﺍﻟْﻐَﻴْﺐَ ﺍِﻟﺎَّ ﺍﻟﻠّٰﻪُ Nasılki kavm-i Firavun'a "çekirge âfâtı ve bit belası" ve Kâ'be tahribine çalışan Kavm-i Ebrehe'ye "Ebabil Kuşları" musallat olmuşlar. Öyle de: Süfyan'ın ve Deccalların fitneleriyle bilerek, severek isyan ve tuğyana ve Ye'cüc ve Me'cüc'ün anarşistliği ile fesada ve canavarlığa giden ve dinsizliğe, küfür ve küfrana düşen insanların akıllarını başlarına getirmek hikmetiyle, arzdan bir hayvan çıkıp musallat olacak, zîr ü zeber edecek. Allahu a'lem, o dabbe bir nev'dir. Çünki gayet büyük bir tek şahıs olsa, her yerde herkese yetişmez. Demek dehşetli bir taife-i hayvaniye olacak. Belki ﺍِﻟﺎَّ ﺩَٓﺍﺑَّﺔُ ﺍﻟْﺎَﺭْﺽِ ﺗَﺎْﻛُﻞُ ﻣِﻨْﺴَﺎَﺗَﻪُ âyetinin işaretiyle, o hayvan, dabbetülarz denilen ağaç kurtlarıdır ki; insanların kemiklerini ağaç gibi kemirecek, insanın cisminde dişinden tırnağına kadar yerleşecek. Mü'minler iman bereketiyle ve sefahet ve sû'-i istimalâttan tecennübleriyle kurtulmasına işareten, âyet, iman hususunda o hayvanı konuşturmuş. ﺭَﺑَّﻨَﺎ ﻟﺎَ ﺗُﺆَﺍﺧِﺬْﻧَٓﺎ ﺍِﻥْ ﻧَﺴِﻴﻨَٓﺎ ﺍَﻭْ ﺍَﺧْﻄَﺎْﻧَﺎ ﺳُﺒْﺤَﺎﻧَﻚَ ﻟﺎَ ﻋِﻠْﻢَ ﻟَﻨَٓﺎ ﺍِﻟﺎَّ ﻣَﺎ ﻋَﻠَّﻤْﺘَﻨَٓﺎ ﺍِﻧَّﻚَ ﺍَﻧْﺖَ ﺍﻟْﻌَﻠِﻴﻢُ ﺍﻟْﺤَﻜِﻴﻢُ *-*-* (Beşinci Şua/Beşinci Şua'ın İkinci Makamı ve Mes'eleleri/20.Mes'ele) Şualar RNK - 593 ____________(10.)____________ İşte bir şifre-i İlahiye olan surelerin başlarındaki huruf, bunun gibi daha beş altı lem'a-i i'caziyeyi gösterdikleriyle beraber; ilm-i esrar-ı huruf ulemasıyla evliyanın muhakkikleri şu mukattaattan çok esrar istihraç etmişler ve öyle hakaik bulmuşlar ki onlarca şu mukattaat kendi başıyla gayet parlak bir mu'cizedir. Onların esrarına ehil olmadığımız hem umuma göz görecek derecede ispat edemediğimiz için o kapıyı açamayız. (Yirmibeşinci Söz/Birinci Şu'le/Birinci Şua/İkinci Suret/3.Nokta) Sözler[Y] - 415 ____________(11.)_____________ ____________(.)_____________ ____________(.)_____________
0 notes