#Necip Ali Oktay
Explore tagged Tumblr posts
Photo
Herkese merhaba değerli dostlarım. Malum 2022 yılında çok şükür bir sürü kitap okudum. İnşallah ömrüm yettiğince de devam edeceğim. 2022 yılında okuduğum kitapların içinde beğenmediğim ve bit artık dediğim bir sürü kitap olsa da ben size beğendiğim ve okumanızı tavsiye edeceğim kitapları şuraya iliştireceğim. Değer verip dikkate alırsanız da ne mutlu bana :) Şöyle ki: 1. Hüyükteki Nar Ağacı - Yaşar Kemal 2. Ağaçlar - Hermann Hesse 3. İnsansız Konağın İkonu - Ali Teoman 4. Kaçakçı Şahan - Bekir Yıldız 5. Bir Adam Yaratmak - Necip Fazıl 6. Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk - Sun-mi Hwang 7. Eşeğin Gölgesi - Haldun Taner 8. Çatlak Ali Serisi - Mihrali Çelik 9. Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marquez 10. İnci - John Steinbeck 11. Küçük Ağaç’ın Eğitimi - Forrest Carter 12. Dikeni Gül Eylemek - Muhsin Yazıcıoğlu 13. Hallerin Esiri @sedatanarofficial 14. Siyah Beyaz Tabletler - Nurullah Genç 15. Ve sen Kuş Olur Gidersin - @tarik_tufan 16. Ufuk Çizgisi - Necip Fazıl 17. Gül Yetiştiren Adam - Rasim Özdenören 18. Benim Dağlarım - Dursun Çiçek 19. Yankı Ustası - @m.samiyildiz 20. Şehzadeye Rüya - @volkanzamanoglu 21. Gazap Üzümleri - John Steinbeck 22. Beyaz Diş - Jack London 23. Aziz Bey Hadisesi - Ayfer Tunç 24. Kağıt Ev - Carlos María Domínguez 25. Kitab-ül Hiyel - İhsan Oktay Anar 26. Selam Olsun - Mustafa Kutlu 27. Mehmed Akif - Nurettin Topçu 28. Cüzzam ve Aşk - Nikolay Yakutskay @dogan_colak_61 29. Martı Jonathan Livingston - Richard Bach 30. Lal Masallar - Murathan Mungan 31. Mutlak Bir Çıkmaz Yol - @abdullahkasay #1kitap1fotograf #kitap #2022 (Akdağ Tabiat Parkı) https://www.instagram.com/p/CnRqxlMsuid/?igshid=NGJjMDIxMWI=
8 notes
·
View notes
Text
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ersoy ERÜ’de
https://pazaryerigundem.com/haber/173147/osym-baskani-prof-dr-ersoy-erude/
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ersoy ERÜ’de
Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun’u ziyaret etti.
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA) ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, ERÜ ziyaretinde ilk olarak Rektör Prof. Dr. Fatih Altun’u makamında ziyaret etti.
Ziyarette ERÜ hakkında bilgiler alan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ersoy, ev sahipliğinden dolayı Rektör Prof. Dr. Altun’a teşekkür etti.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ersoy, Rektör Prof. Dr. Altun Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oktay Özkan ve ÖSYM yetkilileri ile beraber ERÜ’de bir diğer ziyaretini ise kampüsteki ÖSYM İl Sınav Koordinatörlüğü’ne gerçekleştirdi.
Ziyaretinde ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ersoy, ÖSYM Kayseri İl Sınav Koordinatörü ve ERÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Ekici’den burada yürütülen faaliyetler hakkında bilgi aldı.
Başkan Prof. Dr. Ersoy’un ERÜ ziyaretine; ÖSYM Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Necip Şimşek ve ÖSYM Bilgi Güvenliği Daire Başkanı Bilal Tırnakçı da eşlik etti.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Link
0 notes
Photo
Ergün Poyraz, Faili Meçhul mü? Her diktatör adayı kendi suçlarını, dalaverelerini, düzenbazlıklarını, kalpazanlıklarını, entrikalarını muhaliflerinin üzerlerine yüklerken, onların muhalif olduklarını ya da onları siyasal ikbali karşısında kendine tehlike gördüğünü açıklamaz. Muhalifleri kendi deyimi ile içeri tıkarken yine onların muhalif olma nedenlerini ileri sürerek yapmaz, "onları gazetecilik, yazarlık yaptıkları için içeri attık" demez. Mutlaka bir suç üretmeleri, böylece halkı kandırmaları gerekmektedir. Onlar da öyle yaptılar… Siyasal dincilerin, Atatürk ve Atatürkçülerden nefretleri yanında işledikleri cinayetleri ve ihanetlerini de onların üzerine yüklemeleri; bunların Atatürk'ün mirasına duydukları kin değil miydi? Uğur Mumcu başta olmak üzere, Abdi İpekçi, Ümit Doğanay, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Çetin Emeç, Dr. Necip Hablemitoğlu, İhsan Güven, Berkin Elvan, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Kâşif Kozinoğlu, Kuddusi Okkır, Behçet Oktay, Muhsin Yazıcıoğlu ve diğer insanların katillerini, Atatürkçü insanlara atılan örgüt iftiralarının kaynağını, devletin içine çöreklenmiş başta F tipi olmak üzere diğer tarikatçıların ve liboşlar ile dönek solcuların açıkladıkları zeminlerde değil, kendi pisliğini örten kedi örneğinde olduğu gibi örttükleri yerde aramanın daha doğru bir yöntem olacağına inanıyorum…" https://www.instagram.com/p/B5Lw9TRJxK-/?igshid=1d3vlpfebu3vs
0 notes
Photo
Hüzün, Ayrılık, Çay Üstüne Hüzün: eyvâh hüzün bu! eyvâh hüzün yine çatında alnımın.. hüznüm ağam oldu eyvâh! bir şey yap, silkip at.. | a.cahit zarifoğlu yalnız hüznü vardır kalbi olanın hüzün öylece orta yerdedir.. | ilhami çiçek geceler çekmeyin benim için hüzün, gelin siz,ruhumu tenimden süzün.. | necip fâzıl kısakürek bir o kadar da hüzünlü romanlar gibi, galiba ben baştan kaybetmişim, belki de ben baştan kazanmışım, insanlık kaybetmiş.. | sezai karakoç onlar ki hiçbir şeyleri yok korkunca çılgın sevinince hüzünlü.. | turgut uyar içimden dedim: beraber yürüyelim olur mu? varsın, gölgemiz olsun hüzün.. | ibrahim tenekeci bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün o kadar çabuk, o kadar kısa, işte o kadar.. | edip cansever bugün de hüzünlü gömleğimi giyeyim. dün de giymiştim mavi de yakışıyor, saçlarım da uzun. | bekir erdoğan hüzün ki en çok yakışandır bize belki de en çok anladığımız.. | hilmi yavuz kopartılmış yapraklarımdan ibaretti hüzün, dedim; rahmet yağar ben yürürken.. | ismet özel ben bütün hüzünleri denemişim kendimde canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını.. | cemal süreya yüzümde hüzünden gölgeler varsa, o hüzün yüzündendir olsa olsa.. | özdemir asaf hüzün kovan kuşu gelmiş gecenin yanağına konuvermiş ay tenli aşık şarkıma karşılık vermiş | murat yılmazyıldırım sarmasaydı beni yankı ve hüzün sevebilir miydim hıçkırıkları.. | nurullah genç hüzün, ‘yok olan’ın eksikliğinden, üzüntü ise ‘var olan’ın eksikliğinden kaynaklanır.. | ali şeriati kış geldi kara hüzün, yaz geldi mavi hüzün. kolaydı da aylara hüznün renklerini yakıştırmak.. | haydar ergülen Ayrılık: sabırla!.. titreyerek!.. öyle yalın!.. ve kimse olmadan oturacağız! kıyısında ayrılığın.. | Cahit Zarifoğlu ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın yine de bir adın kalmalı geriye.. | Ahmet Hamdi Tanpınar hep ayrılık; isteğe erince istek ölür, bir anda ölseler de insanlar tek tek ölür.. | N. Fâzıl Kısakürek ama önce iyi çizmeli yolları. yakın yakın derine. el-ele olsun yürümeleri. ayrılığın yerine.. | Özdemir Asaf ..sonra ayrılıklar düşüne dalıyoruz bize ait olan ne kadar uzakta!.. | İsmet Özel dünya kuruldu kurulalı bilinir: aşk, derinliğinin farkına, ancak ayrılık saati gelip çattığında varır.. | Halil Cibran ayrılığa ulaşabilseydik ona kendi acısını tattırırdık.. | İbni Arâbî ölüm ile ayrılığın elinden. dertsiz bulamadım derdim yanayım.. | Pîr Sultan Abdal ayrılık buluşmaya doğrudur. yitirme bulma arzusunu uyandırır. gurbette söylenir sıla şarkıları.. | Sezai Karakoç Gidişinin gözleri ayrılık mavzerinin türküsüdür sol yanımda. | Ö. YILDIZ belki de bir Tanrısı var acının, hüznün, ayrılığın ki durup dururken öyle ansızın yürüdükleri.. | Edip Cansever birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor tam da susuşların birbirine eklendiği yerde.. | Ahmet Telli mesafe iyidir, ayrılık değil.. | İbrahim Tenekeci kim ne derse desin, ıslık değil parola çığlık. siperden mezara tepemdedir her daim. yüzbaşı güz, albay ölüm ve general ayrılık.. | Murat Menteş kaç gecenin çölüdür bu ayrılık, kaç şiirin dölüdür üstüme örttüğün bu ince sessizlik.. | Birhan Keskin konuşsam: sessizlik / gitsem: ayrılık.. sonra kıpırtısız yasladım göğsümü boğulmuş güne.. | Yılmaz Odabaşı bir ayrılığın ilk günleridir daha, her şey asılı kalmıştır bitkisel bir yalnızlıkla.. | Murathan Mungan ayrılık sevdaya dahil.. | Attila İlhan manzaraysa ayrılığa sıfır! işte herşey hazır.. acılarımla iki lafın belini kırdık.. | Cemal Süreya bir inceliğe terkedecekse bizi aşkolsun bu ayrılığa.. | Haydar Ergülen tedavüle girdi mi bir kere ayrılık evlerin her bölümü bekleme odası artık.. | Metin Üstündağ sensiz uykuyu haram bilen için, ayrılık ölümün diğer ismidir.. | Cahit Sıtkı Tarancı önce kuytular göle çekildi ayrılık, ayrıldığın yerde değildi.. | Hilmi Yavuz ayrılık ruhumu elimden aldı. gözlerim yollara takılıp kaldı. gelmek istiyorum,gelemiyorum.. | Nurullah Genç ayrılık deyince oturup sessiz, çocuklar gibi ağlardı.. | Yavuz Bülent Bakiler Çay: iki çay söylemiştik orda, biri açık, keşke yalnız bunun için sevseydim seni. (Cemal Süreya) haydi iç de çay koyayım. (Ah Muhsin Ünlü / Onur Ünlü) ve hala ince belli bardakta içilen çay tüm felsefe , poetika ve kuramların üstündedir. Çay duyguların sıvı halidir. (Bekir Erdoğan) o bir çay istemişti, trenin içinde biz tren yolcusuyduk, çölün içinde ben yalnız kalmıştım, senin içinde oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni! aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin (Haydar Ergülen) Ama bu kente gelirsen unutma beni ara, sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım. (Osman Konuk) Bizim içtiğimiz çay da çaydır Çarpık dudaklı ezik gözlü allı mavili çaylar Vadilerden renkli yağmurlar gibi gelir. İçtiğimiz çay. (Sezai Karakoç) Çayın rengi ne güzel Sabah sabah, Açık havada! Hava ne kadar güzel! Oğlan çocuk ne kadar güzel! Çay ne kadar güzel! (Orhan Veli Kanık) çay içiyoruz mutlu bir sessizlik içinde. (Cevat Çapan) “Günün aydın, akşamın iyi olsun” diyen biri olmalı. Bir telefon çalmalı ara sıra da olsa kulağımda. Yoksa, zor değil, hiç zor değil, Demli çayı bardakta karıştırıp, Bir başına yudumlamak doyasıya. Ama; “Çaya kaç şeker alırsın?” Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra… (Can Yücel) biriniz birkaç yıldız taksın gökyüzüne biriniz çay hazırlasın biriniz akşam olsun (Mevlâna İdris Zengin) Basit yaşayacaksın basit Sanki bir gün yaşamın sona erecekmiş gibi basit, Çay, Simit ve Peynirle. (Nazım Hikmet Ran) Çekti ayakları kahveye vardı Açtı tabakasın, sigara sardı Daldı.. neden sonra garsonu gördü 'Çay' dedi, yutkundu, eğdi başını. (Abdurrahim Karakoç) çaydanlığı sürüyoruz ocağa kayna suyum kayna suyum kayna da çay içeyim ben böylesi sabahları içine de içine de .......................... o biçim! (Hasan Hüseyin Korkmazgil) Hıncım bana kalsın gayrı sen yalnızlığımı götür. Bana çay demlemeyi öğret elimi yüzümü yıkamayı, ağzıma rakı koydurma. (Ahmet Oktay) çay içiyordu. sıkılıyordu. hamamda şarkılar söylü- yordu görüntüm. işbaşı yapıyordu çalıntı zamanlarda. (Altay Öktem) Bütün gün kahvede oturdum yedek kulübesinde ve bir kardeşim saf dışı kalsın diye çay söyledim kahveden. (İbrahim Tenekeci) seni çay içerken izlemek seni çay doldururken seni demlerken çayı kimseler inanmasa da düpedüz sevap (Alper Gencer) Dans eden bir kadının ayak bilekleri gibidir Judy Garland gibi çay Kan gibi çay. (Sezai Karakoç) Atları çayıra saldım diş kamaştıran erik ağaçları altına Nisan toprağı kalbimde ağarıyor Bence o çocuk öyle gülmemeli Şimdi bir kadın çay demlese (Ergin Günçe) Çaycı getir ilaç kokulu çaydan Dakika düşelim senelik paydan (Necip Fazıl Kısakürek) Biraz çay soğuklarda. Ne kadar acı şu dünya (Behçet Necatigil) Bir bardak demli çay burukluğu gibi kalsın gecenin ve sabahın tadı yaşasın anılarımızda (Ahmet Telli) Her gülümseyişinde tüm ülkeye çay ısmarlayayım, seninleyken bir yudum çay zenginleştirilmiş uranyum gibi enerji veriyor bana Şebnem. (Murat Menteş) Çay henüz her şey bitmedi demektir. (Cezmi Ersöz) hayatta herkesin mutlaka bir sarayburnu aile çaybahçesi varsa hayatta herkesin mutlaka bir istanbulu varsa hayatta herkesin mutlaka bir tanrısı varsa ve biz tanrısız kaldığımıza göre sen benimle mi gelirsin ben sen de mi kalırım bunu bırakalım şu geçip giden bulutlar düşünsün (Salih Bolat) Çay içmeye gidenler vardı akşamüstü, parklara gidenler de Duruma uymak kısaltıyordu günlerini artamayan eksilmeyen bir hüzünle... (Turgut Uyar) Aşkınla demlenmiş sıcak bir çay içmeliyim. Küfürler saçıp etrafa, belalara bulaştırmalıyım ağrılı başımı. Yokluğuna alışmamalıyım. (Tarık Tufan) bir çay yalnızlığı emirgân'dan öteye değdikçe ısındığı yaldızlı bardağın (Attila İlhan) Ve oturdu mu bir masaya hakkını verir çay içmenin (Cahit Zarifoğlu) Ya da bir oda kapısını açtığınız zaman O müthiş öğle sıcağında Pencerenin önünde örgü ören birinin - Örgü mü, bir çay bardağını başka başka tutan ellerin becerikliliği mi- Görülmediği gibi Ama var mıydı sanki görülmek isteyen Var mıydı bir şeyler bekleyen yüreğimin eskittiklerinden. (Edip Cansever) Benim çay bardağımda senin gözlerin olur Senin gözlerin sizin çay bardaklarınızda Onların gözleri (Sezai Karakoç) Sen yarımın gasidisen eylen sene çay demişem. Hıyalını gönderipdi bes ki men ah vay demişem. (Muhammed Hüseyin Şehriyar)
5 notes
·
View notes
Text
Yazarlardan kitap önerileri
RASİM ÖZDENÖREN Roman Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Peyami Safa Bereketli Topraklar Üzerinde, Orhan Kemal Aylak Adam, Yusuf Atılgan Matmazel Noraliyan'ın Koltuğu, Peyami Safa Seni Öldüğüm Gün, Murat Kapkıner Öykü/Roman Gizli Mabed, Ömer Seyfeddin Kağnı, Sabahattin Ali Alemdağ'da Var Bir Yılan, Sait Faik Abasıyanık Panayır, Adnan Özyalnçıner Yanık Saraylar, Sevim Burak
NECİP TOSUN Aşk-ı Memnu, Halid Ziya Uşaklıgil Fatih-Harbiye, Peyami Safa Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hadi Tanpınar Küçük Ağa, Tarık Buğra Tutunamayanlar, Oğuz Atay Öykü/Hikaye İhtiyar Çilingir, Memduh Şevket Esendal Eski Kahramanlar, Ömer Seyfettin Alemdağ'da Var Bir Yılan, Sait Faik Ses, Sabahattin Ali Hastalar ve Işıklar, Rasim Özdenören
ENİS BATUR Roman Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay Anayurt Oteli, Yusuf Atılgan Yalnızız, Peyami Safa Son İki Eylül, Hulki Aktunç Öykü/ Hikâye Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı, Bilge Karasu Ben ve Öteki, Tahsin Yücel İshak, Onat Kutlar Parasız Yatılı, Füruzan Gecede, Leyla Erbil
FATMA BARBAROSOĞLU Roman Refet, Fatma Aliye Hanım Sürgün, Refik Halit Karay Kavak Yelleri, Reşat Nuri Güntekin Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay Öykü Gurbet Hikayeleri, Refik Halit Karay Semaver, Sait Faik Abasıyanık Yoksulluk İçimizde, Mustafa Kutlu Gidenler Dönmeyenler, Hulki Aktunç
FERİDUN ANDAÇ Roman Yaban, Yakup Kadri Karaosmanoğlu Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar Yağmurcuk Kuşu, Yaşar Kemal Hakkari’de Bir Mevsim, Ferit Edgü Sonucu, Tahsin Yücel Öykü/Hikaye Alemdağ’da Var Bir Yılan, Sait Faik Abasıyanık Önce Ekmekler Bozuldu, Oktay Akbal İmbatla Dol, Kalbim-Tarık Dursun K. Gecenin Öteki Yüzü, Füruzan Ya Tahammül Ya Sefer, Mustafa Kutlu
CİHAN AKTAŞ Roman Esir Şehrin İnsanları, Kemal Tahir. Sinekli Bakkal, Halide Edip Adıvar Üç İstanbul, Cemal Kutay Yalan, Tahsin Yücel Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar. Öykü/Hikaye Bu Böyledir, Mustafa Kutlu İmkânsız Öyküler, Rasim Özdenören Gecenin Öteki Yüzü, Füruzan Değirmen, Sabahattin Ali Semaver, Sait Faik Abasıyanık
ALİ ŞÜKRÜ ÇORUK Roman Mai ve Siyah, Halit Ziya Uşaklıgil Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar Aylak Adam, Yusuf Atılgan Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay Puslu Kıtalar Atlası, İhsan Oktay Anar Öykü/Hikaye Üzümcü, Ahmet Hikmet Müftüoğlu Ses, Sabahattin Ali Dülger Balığının Ölümü, Sait Faik Abasıyanık Korkuyu Beklerken, Oğuz Atay Uzun Hikaye, Mustafa Kutlu
HANDAN İNCİ Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar Kara Kitap, Orhan Pamuk Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay Aşk-ı Memnu, Halit Ziya Uşaklıgil Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar Öykü/Hikaye Abdullah Efendi’nin Rüyaları, Ahmet Hamdi Tanpınar Son Kuşlar, Sait Faik Abasıyanık Hanende Melek, Sabahattin Ali Çiçek Dirilticileri, Tomris Uyar Parasız Yatılı, Füruzan
NECMETTİN TÜRİNAY Roman Fahim Bey ve Biz, Abdülhak Şinasi Hisar Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar Yalnızız, Peyami Safa Panaroma, Yakup Kadri Karasomanoğlu Tutunamayanlar, Oğuz Atay Öykü/Hikaye Ömer Seyfettin, Tüm Hikayeleri Memduh Şevket Esendal, Tüm Hikayeleri Sait Faik Abasıyanık, Tüm Hikayeleri Mustafa Kutlu, Bütün Öyküleri Tomris Uyar, Bütün Öyküleri
SEVAL ŞAHİN Roman Berci Kristin Çöp Masalları, Latife Tekin Buzul Çağının Virüsü, Vüsat O. Bener Cüce, Leyla Erbil Tol, Murat Uyurkulak Fahim Bey ve Biz, Abdülhak Şinasi Hisar Öykü/Hikaye Tante Rosa, Sevgi Soysal Coşkuyla Ölmek, Şule Gürbüz Kapan, Vüsat O. Bener Göçmüş Kediler Bahçesi, Bilge Karasu Hah, Birgül Oğuz
https://www.dunyabizim.com/edebiyat-dunyasinin-ustatlarindan-en-iyi-roman-ve-hikaye-listesi-p15-aid,11803.html#galeri
1 note
·
View note
Text
İstanbul Devlet Tiyatrosu 2017-18 Sezonu repertuvarı belli oldu
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU 2017-2018 SEZONU REPERTUARI İstanbul Devlet Tiyatrosu 2017-2018 tiyatro sezonunda Antik Yunan klasiklerinden Shakespeare'e, çağdaş vakit klasiği yerli oyunlardan vatanımızda asla sahnelenmemiş uygar oyunlara uzanan yelpazede bir repertuar hazırlamıştır. Elektra / Sophokles / Yöneten: Işıl Kasapoğlu Antik Yunan trajedilerinden Elektra, Sofokles'in intikam temasını ele almış olduğu ve intikam hırsıyla körleşen Elektra'nın annesiyle öncesiz çatışmasını yansıttığı en mühim oyunlarından biridir.
Romeo ve Juliet / William Shakespeare / Yöneten: Dejan Projkovski Kan davalı iki ailenin evlatları olan Romeo ve Juliet'in ağlatısal aşkları.
Nehrin Solgun Yüzü / Nick Stafford / Yöneten: Ahmet Levendoğlu Kaybolan kızını bulmak uğruna şüpheliyi hapishanede sık sık ziyaret eden bir bayan ile dostluk kurmaya çalışan bir baba. Bir tercihe zorluk çeken kadının bunu kendisinden yana kullanmasını özetleyen bir oyun. Bayrak / Berkun Oya / Yöneten: Kubilay Karslıoğlu Berkun Oya'nın yazdığı Bayrak'ta, polisiye bir cinayetle bir ailenin ağlatısal çöküşünün öyküsü anlatılır. Avrupa / David Greig / Yöneten: Mehmet Birkiye Toplumsal ve ekonomik açıdan çürümeye yüz tutmuş bir sınır nahiyesine tren seferlerinin iptal edilmiş olduğu gün gelen iki kaçak sığınmacı, ülkelerindeki savaştan kaçarken ekonomik sorunların yerli halk üstünde yarattığı gerilimin kurbanlarına dönüşürler. Günün Çorbası / Todd Mueller & Hank Boland / Müzik: Gregg Opelka / Yöneten: Taner Tunçay Avrupa adım adım bir muharebeye sürüklenirken, ABD'da tabloid gazetelere karşı tiraj kaygısında olan bir gazetenin Pulitzer ödüllü muhabirinin meşhur bir restorana "günün çorbası"nın sır benzer biçimde gizlenen tarifini ele geçirmek suretiyle gönderilmesiyle süregelen duygusal bir müzikal güldürü. Alyoşa / Dirimsel Çitaklar / Yöneten: Ahmet Somers Alyoşa, Aliye Berger'in fırtınalı yaşamına tanıklık, yaratıcı kişiliğine saygı duruşu durumunda bir oyun. Karmakarışık / Ray Cooney / Yöneten: Haldun Dormen 80'li yıllarda Thatcher döneminde görevli olan bir bakan, İşçi Partisi'nin sekreterlerinden biriyle bir gecelik kaçamak yapmak suretiyle bir otel odası meblağ. Sadece odada bulunan ceset ile işler karmakarışık bir komediye dönüşür. Aile Sırları / Tracy Letts / Yöneten: Bilge Güvenilir Babalarının evden ayrıldığını ve kendisinden haber alınamadığını öğrenen üç kız kardeş ilaç bağımlısı annelerine destek olmak için eve dönerler. Sadece yetiştikleri yuvaya geri dönerken hayatlarına giren bir tek yeni insanoğlu değil, bununla beraber geçmişlerinde iz bırakan sıkıntıları ve yeni hayatlarındaki problemleri de beraberlerinde getirirler. Kunduracı Tabip / Duşan Kovaçeviç / Yöneten: Kuvvet Yurdakul Mesleğine bağlı, idealist, Viyana'da eğitim görmüş meşhur cerrah hekim Nikola Kos'un değişen kıymet yargılarıyla beraber mevcud sertlik ve yozlaşma içinde içsel bir yolculuğa çıkarak her şeye karşın insan olarak kalabilmeye çalışmasının sıkıntılı yolculuğu. Fatima'nın Erkekleri / Ali Kemal Itimat / Yöneten: Serkan Salihoğlu Şöhretli bir Hollywood yıldızı olan Fatima'nın müzayedeye çıkarılan eşyaları ve her bir eşyanın Fatima'nın yaşamının mühim bir anını ve geçmişini kurduğu çağdaş bir oyun. Puslu Kıtalar Atlası / İhsan Oktay Anar / Yöneten: Ezel Akay Puslu Kıtalar Atlası, İstanbul'un eski semtlerine, zamanı mekanlarına gizemli, düşsel bir yolculuktur. İhsan Oktay Anar'ın "dünyayı keşfetmek için ilkin kendini var edeceksin" düşüncesiyle yola çıkmış olduğu Puslu Kıtalar Atlası, içsel kendini arayış felsefesinin destanıdır. Felsefeci Ahmed / Alain Badiou / Yöneten: Murat Karasu Paris'in kenar mahallesinde yaşayan Arap göçmen Ahmed, çağdaş dünyanın tartışılan en mühim toplumsal ve felsefi kavramlarını değişik episodlarda oldukça keyifli bir üslupla münakaşaya açar. Okuma tiyatrosu olarak çeşitli mekanlarda seyirciyle buluşacak bir oyun. Aşk Zamanı Harp / Yeton Neziray / Yöneten: Atilla Şendil Ülkede yaşadıklarından sonrasında içine düştükleri ruhsal travmadan çıkamayıp akıl hastanesinde tedavi gören dört kadının paylaştıkları imgesel bir dünyanın traji-komik öyküsü. Ekşi Tom / Caryl Churchill / Yöneten: Metin Belgin 17. yüzyılın adam egemen atmosferi içinde 16-50 yaş aralığında, toplumsal anlayışa uymadan yaşayan hanımefendilerin cemiyet tarafınca cadılaştırılarak cezalandırılmasını özetleyen uygar bir oyun. Düdüklüde Kıymalı Bamya / Memet Baydur / Yöneten: Serap Eyüboğlu Düdüklüde Kıymalı Bamya, Sabah kahveleri, fal tutkuları ve içi boş, anlam ifade etmeyen sohbetleriyle minik burjuva kadınlarının duyarsızlıklarına gülünç bir bakış sergiliyor. Ayrılış / Tom Kempinski / Yöneten: Musa Arslanali New York'ta senelerdir kendisini kapattığı dairesinden çıkmadan yiyecek yiyen, hayata küsmüş bir oyun yazarı ve Londra'da onun yazdığı oyunu oynamak isteyen yaşam dolu, bacaklarını oynatmasına engel olan sinir hastalığını ve önüne çıkan engelleri aşmayı bir yaşam biçimi haline getirmiş bir aktristin sıkıntılı ilişkileri. Hortlaklar / Henrik Ibsen / Yöneten: Özgür Yalım Hortlaklar oyununda burjuva ahlakının iki yüzlülüğü, aile terimi ve din üstünden sorgulanır. Geçmişin günahlarıyla hesaplaşamayan aile seneler sonrasında gene aynı günahlarla sınanır. Narnia Günlükleri / C.S. Lewis / Oyunlaştıran: Irita Kutchmy / Yöneten: Işıl Kasapoğlu - Sabri Özmener (Çocuk Oyunu) Dolaptan geçerek Narnia ülkesinin sonsuz kışında kendilerini gören çocuklar, ülkenin Cadı'nın zulmünden kurtulması için Aslan'ın yanında savaşmaya hazırlanırlar. Çocuk edebiyatının en sevilen romanlarından Aslan, Cadı ve Dolap'ın tiyatro uyarlaması. İstanbul Devlet Tiyatrosu Mete Cad. Necip Akar İş Merkezi No: 26 Bölme İstanbul e-mail: [email protected], [email protected] Toplumsal Medya: Feysbuk: DevletTiyatrosuIstanbul, Twitter: Istanbul_DT, Instagram: istanbuldevlettiyatrosu OKUDUYSANIZ yada IZLEDIYSENIZ PAYLAŞIN LÜTFEN HERKEZ OKUSUN HERKEZ IZLESIN. Read the full article
0 notes
Text
Batı Sözleri, Batı İle İlgili Sözler
Sayfa İçeriği: Batı İle İlgili Güzel Sözler, Batı İle İlgili Söylenmiş Sözler, Batı İle İlgili Felsefi Sözler, Batı İle İlgili Anlamlı ve Özlü Sözler, Batı İle İlgili Kısa ve Uzun Sözler, Batı İle İlgili Ünlü Sözleri, Batı Medeniyeti İle İlgili Sözler, Batılılar İle İlgili Sözler
Batı kalbi, Doğu aklı öldürdü. Muhammed İkbal Doğu ile Batı arasındaki fark, Türkiyedir. Hakan Günday Batı, tarihin en büyük günahıdır. Roger Garaudy Batı’dan gelen hiçbir ‘izm’ masum değildir. Cemil Meriç Batı her şeyin aslını bedava alır, sahtesini ise pahalı satar. Selçuk Yaşar Doğu der ki Batı’ya, güneşi fethetsen de, Ruh gerçeği bendedir, madde yalanı sende. Necip Fazıl Kısakürek Batı medeniyetinin insanlığa pompaladığı zevkçiliğin feci sonu zevksizliktir. Muhammed Bozdağ Hiçbir zaman Batı’daki aydını yetiştiren tipte Batılı eğitim görmedik.Doğulu eğitimimiz de Doğulu gibi değil. İlber Ortaylı Batı’nın eşitliği nisbidir. Aslında her alana müthiş bir eşitsizlik hakimdir. Yavuz Bahadıroğlu Batı’nın yaşam tarzını değil, çalışma tarzını kabul etmek gerektiğini anlamadılar. Aliya İzzetbegoviç Kimseye karşı değilim her ülkede de sevdiğim takdir ettiğim arkadaşlarım vardır ama kültür olarak Batı vahşidir. Oktay Sinanoğlu Bu günün Batı kültürüyle yetişmiş gerçek aydınları arasında, aşağılık duygusundan uzak küçük bir azınlık vardır ki bunların hepsi milliyetçi ve Türkçüdür. Hüseyi Nihal Atsız Bugün Batı’dan gelenler ne bilimdir ne insaniyettir ne özgürlüktür ne de kadına saygı temeli üzerine kurulmuştur.Aksine bunlar,burjuvazinin uyuşturucu ve yozlaştırıcı aşağılık güçlerinin rezil hileleridir. Ali Şeriati Batı’nın yaptığı en büyük hile, neyin iyi neyin kötü olduğunu ancak kendilerinin bildiği konusunda dünyayı ikna etmeleridir. Salman Sayyid Batı dünyasıyla çok dikkatli ve bilinçli olarak ilişkilerimizi sürdürmek zorundayız. Düzelmeler ani olamaz, en iyi hekim olan zamana bırakılmalıdır. İlber Ortaylı Benim ülkem biraz Doğu’dur biraz Batı’dır. Doğulu gözüyle bakarsan Doğu’nun bittiği yerdir. Batılı gözüyle bakarsan Batı’nın bittiği yerdir.Bitiktir.Herkese göre ötekidir Öteki olmak zordur. Bülent Usta Çağdaş ve gelişmiş denilen batı toplumu,yaşadığımız yüzyılı bir dünya savaşları dönemi yapmakla yetinmemiş,kendi içinde sürekli mutsuzluklar yaratarak kendi bireylerini kendisine yabancılaştırıp umutsuzluğun götüreceği en son iskeleye,ölüme sürüklemiştir. Attila İlhan Uygarlığımızı çağdaş ölçülerle yeniden değerlendirmesini bileceğiz. Batılılık bu . Yoksa yarım yamalak bir yabancı dil belleyip bir yabancı uygarlığın kuyruğuna eklenmek değil. Baksanıza canım,İngiliz de,Alman da,Fransız da batılı,biri ötekine benziyor mu? Attila İlhan Biz ha babam batı müziği dinliyor, çeviri roman okuyor, batılı gibi giyiniyor,bir türlü batılı olamıyoruz, adamlar Japon gibi yazıyor, Japon gibi yaşıyor, Japon gibi ölüyorlar, ama batıyı geçiyorlar. Attila İlhan Batı her zaman senin bildiğin gibi barış ve adalet diyarı değildi, kadın ve erkek haklarının, doğanın üstüne titrenmiyordu. Senden bir önceki kuşaktan olan ben, bambaşka bir Batı tanıdım. Amin Maalouf Batı kültüründeki mutluluk bağımlılığının depresyon salgınına koşut gelişmesi, ironik olduğu kadar, apaçık bir gerçektir; tıpkı, zayıflığa duyulan hayranlığın obezite salgınına koşut gelişmesi gibi. Elizabeth Farrelly Yalnızca güneş mi; uçurtma da, doğudan yükselmiştir. Çinli rahiplerin ruhlarla buluşup gelecekten haber vermek amacıyla gökyüzüne saldığı uçurtma, denizciler tarafından Batı’ya götürüldüğünde bir oyuncağa dönüşür. Sunay Akın Türk toplumunun Tanrı Janus gibi iki yüzü var. Biri Batı’ya, biri Doğu’ya dönük. Biz hem ikisiyiz, hem hiçbiri. Bu iki güçlü yüz arasında kendi yüzümüz gittikçe silikleşiyor. Zülfü Livaneli Mustafa Kemal ne Batı taklitçisidir ne de Doğu mistiği. O, Türkiye Cumhuriyeti’ni kendi toplumsal özü, yani Anadolu kültürü üzerinden inşa etmeye çalışmış bir devrimcidir. Zülfü Livaneli Doğu felsefesinin temelinde ”Ben taşa, toprağa karışacağım ve dünyanın bir parçasıyım” var. Batı’daysa doğayı değiştireceğim düşüncesi, doğaya müdahale istemi var. Zülfü Livaneli AB, Batı uygarlığını geliştirmek amacı ile yapılmış olan bir projedir. Ne var ki, bu proje Türkiye’ye bir ”uygarlığını değiştirme projesi” olarak dayatılmaktadır. Aytunç Altındal
0 notes
Text
öteki-siz sayı 2 - Şubat 2001
öteki kalem Necip Başak Köprülü (şiir) Salih Aydemir - Tarihin Akrebi Şiirden Yana Safa Fersal (şiir) Sabahattin Çıracıoğlu - Ahmet Hâşim'in Sanrıları Hüseyin Alemdar (şiir) Cengiz Şenol - Şiir ve Öteki Hüseyin Tahir (şiir) Mazhar Kara - Öteki, Öteki-siz ve Ben Yüksel Andız (şiir) Oğuz Özdem - Öteki Hangi Ânımızda Devreye Girer Derya Önder (şiir) Vecdi Çıracıoğlu (öykü: Benim Adım: Sandal Maviden) Selahattin Yolgiden (şiir) Ahmet Can Akyol - Açık Mektup Coşkun Büktel (şiir) Haşmet Zeybek - Yeni Korsan Düzeni Ali Aydemir (şiir) Pınar Yılmaz - Zaman Piç Ortağıydı Ümmühan Günyar (çeviri şiir: Schiller) Onursal Özbek - Pop Müziği Üstüne Bir Deneme Abdullah Erarslan (şiir) Dursun Caymaz - Çağlayandan Düşen Yeriydi Şerafettin Kaya (şiir) Eflatun Nuri - Mumlar Yanıyor Karanfiller Kokmuyordu Kadir Aydemir (şiir) Cengiz Erengil - Ayna İmgesi-Öteki Mehmet Tayak (şiir) Oktay Güzeloğlu - Yaşamak Kolay Değil Öteki-siz Kitaplığı Öteki-siz Pano Öteki Portre: Sabahattin Çıracıoğlu
1 note
·
View note
Link
via Estetik əməliyyatla üzü dəyişdirilən Polat Alemdar obrazının həyatdakı gerçək üzü - ABDULLA ÇATLI KİMDİR? + DOSYE http://ift.tt/eA8V8J 20 il öncə müəmmalı şəkildə ölən Çatlı barədə indiyədək çox əfsanələr danışılıb, yazılıb; onun Susurluq qəzasında ölmədiyi, estetik əməliyyatla üzünün dəyişdirildiyi və sağ olduğu iddiaları var Deyilənlərə inansaq, ABŞ prezidentləri, əlini Tövrata basıb and içməmişdən öncə, adına “Qara kitab” deyilən çox sirli bir kitabla mütləq tanış olurlar. Sabiq ABŞ prezidenti Barak Obamaya mətbuat brifinqlərinin birində vaxtiylə oxşar sual vermişdilər: “Cənab Barak Obama, bütün digər ABŞ prezidentləri kimi, siz də tam məxfi “Sirlər kitabı”, yaxud “Qara kitab”la tanışsınız yəqin ki. Nədən bəhs edir, sirr deyilsə, əlbəttə, həmin bu kitab?” Hazırcavablığı ilə seçilən Obama, sualı eşidincə azca duruxur: - Bəli, tanışam. Məzmununu neynək, açaram sizə, ancaq bunu ki bildiz, vəssalam, qanınız getdi, qətlə məhkumsuz - deyir. Prezidentin sərrast cavabını eşidən cığal jurnalistlər həmin an əlləri ilə ağızlarını örtürlər, Obamaya işarə vururlar ki, amanın günüdü, o kitabın məzmunu barədə heç nə deməsin. Obama yarızarafat-yarıdoğru, mikrofonu öz qalın həbəş dodaqlarına yaxınlaşdırır, istəyir nəsə deməyə, ancaq jurnalistlər tez əlləriylə qulaqlarını örtürlər - yəni heç nə eşitmək istəməzdik... Cavab olaraq Obama, siyah əllərinin bəyaz ovuclarını yuxarı qaldıraraq havada oynadır. Təəssüf hissi keçirdiyini kimsədən gizləməyərək dodaqlarını büzür... *** Sivillər barədə heç nə deyə bilmərəm, ancaq Pentaqon hərbi elitası arasında belə bir kitab, yaxud tam məxfi sənədlər toplusu, bəli, gərək biləsiz, həqiqətən mövcuddur. Ancaq o “Qara kitab” deyil, sıra nömrəsiylə “FM 30-31” adlanır. Dosyedə, düşmən ərazilərdə təxribat, qətl, kəşfiyyat əməliyyatlarının bütün incəlikləri, taktika və strategiyası cümlə-cümlə izah edilir. Amma yuxarıda dediyimiz kimi, bu dosye ilə tanışlıq, əksər hallarda insana çox baha başa gəlir. Adətən belələrini axırda mütləq öldürürlər. O cür insanlardan biri məşhur türk bozqurdu, rəhmətlik Abdulla Çatlı idi, biləsiz. *** Dediyim siyahını, təkcə elə Abdulla Çatlı ilə məhdudlaşdırmaq, məncə, düzgün olmaz. Türkiyədə adına “faili-məchul” deyilən çox məşhur bir siyahı var. Üstü açılmamış cinayətlər, qətl hadisələri burda üst-üstə qalanaraq hardasa 17 min insanın taleyini özündə əhatə edir. Bu uzun, dəhşətli siyahıda beş-altı qəbiristanlıq insan kütləsi yatır desəm, inanın şişirtməyə yol vermiş olmaram. Siyahıda kimlər yoxdu: Uğur Mumcu... Abdi İpekçi... Ümit Doğanay... Muammer Aksoy, Bahriye Üçok... Turan Dursun, Çetin Emeç, Dr. Necip Hablemitoğlu... İhsan Güven, Berkin Elvan, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Kaşif Kozinoğlu... Kuddusi Okkır, Behçet Oktay... Muhsin Yazıcıoğlu. Hiram Abas. Və nəhayət, Abdulla Çatlı rəhmətlik. Şəxsən mənim o siyahı haqda fikrim qətidi - bu qurbanlar, bayaq barəsində danışdığımız məşhur “FM 30-31” məxfi dosyesi ilə bu və ya digər şəkildə əlaqəli insanlardı. Yəni müasir Türkiyənin əsl, həqiqi “Qara kitabı” Orxan Pamukun qələmə aldığı eyni adlı kitab yox... bir də yox... məhz, bax, bu tam məxfi sənədlər toplusudur, məncə. “Faili-məchul” siyahısının bütün ipucları Türkiyənin başına min dəfə sarılıb dolandıqdan sonra gəlib çıxır bu gizli sənədlər toplusuna. Bir də... Bir də, Abdulla Çatlının ünvanına. *** Türkiyənin ən məşhur və peşəkar rejissorlarından Osman Sinavın “Kurdlar vadisi” serial-filmi də, yadda saxlayın, bu məşhur siyahının qanlı izləri ilə müşayiət olunur həmişə. Baş qəhrəmanı Polat Alemdar isə gərək biləsiz, Türkiyədə yekdilliklə Abdulla Çatlının prototipi sayılır. Abdulla Çatlıya məxsus məşhur “İki nəfərin bildiyi sirr deyil” ifadəsi də, məncə, filmdə dəfələrlə elə-belə, boş yerə təkrarlanmır. “FM 30-31” dosyesinin əvvəlinə, axırına da, deyilənlərə inansaq, bax, bu qanadlı ifadə qırmızı hərflərlə həkk edilibmiş guya. İsveçrə konspiroloqu Daniel Henser “NATO-nun gizli orduları” bestsellerində Abdulla Çatlı, “FM 30-31 dosyesi” mövzusu ətrafında görün bir nələri sadalayır: “1973-cü ildə Türkiyədə çıxan “Barış” qəzeti “FM 30-31” dosyesini çap edəcəyini anons etsə də, arzusu gözündə qalır. Anons müəllifi özü də itir, qəzetdəki məxfi məlumatlar da. Sonradan əməkli general Talat Turxan, canını dişləri arasında sıxaraq, dosyenin türkcə tərcüməsini mətbuata çıxarır. Materiallardan bilinir ki, 18 mart 1970-ci il tarixində Amerika generalı Uestmorlend tərəfindən imzalanmış bu məxfi dosye həqiqətən həyat üçün çox təhlükəlidir. Sonradan bəziləri bu sənədi sovet uydurması olduğunu iddia etsələr də, sabiq MKİ agenti məşhur Rey Klayn 1992-ci ildə mətbuata ötürdüyü müsahibəsində bütün bunlara yağlı nöqtə qoyur lap axırda. Dəqiq isbat edir ki, uydurma-filan yoxdu. Sənəd var və o saxta deyildir”. Qısası, “İki nəfərin bildiyi sirr deyil” ifadəsindən lazımi nəticə çıxarmayanlar, bayaq barəsində danışdığımız o məşhur “faili-məchul” siyahısına düşüb, son dəqiqələrində həmişə Abdulla Çatlının, Abdulla Çatlıların tanış siluetini görürmüşlər öz məzar daşları önündə. *** Türk MİT-nin canlı əfsanəsi Hiram Abas barədə deyilən “O bir rodeo atıydı. Onu yönətmək zordu. Amma yönətiləndə olağanüstü qabiliyyətli və o düzəydə cəsurdu. Macəraçı bir ruh yapısına malik olduğu da gerçəkdi” ifadəsini, məncə, tərəddüdsüz Abdulla Çatlıya da aid etmək olar. Cəmi-cümlətanı qırxca il yaşamış bu şəxsdən... yox, düz demədim, şəxsiyyətdən sonra Türkiyə özünü elə bil həqiqətən bir növ yetim hiss edib. Fikirləşib kimlə... hansı halalsüdəmmişlə əvəz etsin bu doğmaca dəliqanlısını? Çarəni-əlacı çəkdiyi “Qurdlar vadisi” serialında, Polad Aləmdar surətində tapıb sanki. Onu öz əbədi, həmişəyaşıl virtual qəhrəmana çevirib. Əli dirsəyinədək solçu qardaşlarımızın qanına bulaşmış bu tətikçini, bu gün bu yazımda, bilmirəm niyə, əfv etmək istəyirəm. Onu, bizimkilər nədənsə çox dar, məhəlli çərçivələr içində görür, ancaq elə türkçü, ülküçü kimi dəyərləndirirlər. Məncə, Çatlıya - öz dövrünün Polad Aləmdarına, biz bu ölçülər daxilində yanaşsaq, rəhmətliyin dünya çapında bir şəxsiyyət olduğunu görməyə bilərik. Bəli, o, çox romantik, milli bir adamdı, türkdür - qızı Kökçen Çatlının “Abdulla Çatlı olmaq” kitabında yazdığı kimi “Onun içinde mor dağlara türkü söylemek, uzaktan geçen turnalara el sallamak vardı. O bir devre damgasını vurdu, ama içindeki türküyü hiç duymadılar, dinlemediler”. Özünüzü çox da bu türkülərlə, Erqenekon havasıyla aldatmayın indi - Çatlıya milli çərçivələrdən kənarda da baxmağı, nəhayət, bacarın. Əslinə qalsa, Çatlı təkcə elə bozqurd deyildi. Amerika nəzarəti altında fəaliyyət göstərən beynəlxalq gizli killer ordusu zəncirində ən həssas, etibarlı bir halqaydı. “FM 30-31” dosyesinə tabe, dünya çapında bir tətikçiydi. Əməliyyat günü, bu ordu üzvləri, dünyanın dörd bucağından yığılıb gələrdilər nəzərdə tutulan “X” nöqtəsinə. Dəstəyə üzv olmağın bircə vacib şərti varmış - gərək əməliyyat zamanı bütün dilləri unudub məxfi işarələr dilində danışmağı bacaraydın. Oxşar tətikçilərdən biri məşhur Amerika şoumeni Çek Berris olub, biləsiz. Onun bu mövzudakı xatirələri sonradan, 2002-ci ildə çəkilmiş məşhur “Qorxunc adamın etirafları” (Confessions of a Dangerous Mind) filmində öz əksini tapıb. Filmə diqqətlə baxsanız, orda Abdulla Çatlını da görə bilərsiz, dünya çapında tanınmış digər məxfi killerləri də. Çatlının 1982-ci ildə, ABŞ-ın Mayami kurortlarının birində İnterpol xəttiylə axtarışda olan məşhur terrorçu Stefano Delle Kyaye ilə görüşdüyünü söyləyənlər, nədənsə mövzunun ardını dillərinə gətirmirlər. Demirlər ki, bu görüş iştirakçılarının sayı əslində təkcə elə ikicə nəfərlə kifayətlənməyib. Onlarca başqa, naməlum killer də iştirak edib bu görüşdə, o cümlədən bayaq yuxarıda adını çəkdiyimiz Amerika teleulduzu... eee, üzr istəyirəm, killeri Çek Berris. Bu qurdlar vadisində qəribə adətlər, şərtlər mövcud imiş, sən demə. Əvvəla, dəstənin növbəti məxfi killeri, hökmən dustaqlar arasından tapılıb seçilirdi. Dəstə, qazamatda onu bir müddət izləyib, uyğun kadr olduğunu yəqin etməli idi əvvəlcə. Sonra növbəti “X” əməliyyatı başlayırdı - dustaq, tutaq ki, Mehmed Əli Ağca, qazamatdan qaçırdılıb ölkə dışına, tutaq ki, Bolqarıstana, yaxud İtaliyaya çıxarılırdı. “Keyf, qadınlar, içki, narkotiklər” silsiləsi burda bir müddət davam edib, axırda masa üzərindəki qara tapancayla əvəzlənirdi. Dəstə üzvləri, dünya mass-mediasında özünəməxsus qəribə cəhəti ilə tanınır; misal üçün, Türkiyədəki əməliyyatlarını, əksər hallarda çərşənbə gününə sifariş verərmişlər adətən. Roma papası İoann Pavel 2-ciyə güllə sıxmış Mehmed Əli Ağca, bax, beləcənə gəlib bir gün həmin beynəlxalq tətikçilər, killerlər klubuna üzv seçilir. Kimin təqdimatı ilə baş verir bu? - əlbətdə Abdulla Çatlının təqdimatı ilə. Abdulla Çatlının masa üzərinə buraxdığı tapançanı, o gün əlinə götürməyə bircə şəxs cürət edib - Mehmed Əli Ağca. *** Dəstənin digər üzvü - Haluk Qırçı, bu cür saysız qətlləri öz xatirələrində bax, bu cür təsvir edir - “Tapançamın lüləsi altında, avtomobildəki iki sərnişini eşiyə çıxarıb üzü üstə yerə uzatdım. Tərəddüd etmədən, avtomatik, üç güllə sıxdım hər birinin peysərinə. Sonra, geriyə, mənzilə qayıtdım. Orda beş nəfər solçu huşsuz halda yerdə uzanıqlı yatırdı. Əvvəlcə, məftil götürüb onları boğmaq istədim. Alınmadı. Məcbur qaldım dəsmal götürüb beşinin də nəfəsini kəsim”. Bax, bu Haluk Qırçı, Abdulla Çatlını daim müşayiət edən bir kölgə olub, biləsiz. 1996-cı ildə, məşhur Susurluq qəzası zamanı Abdulla Çatlı öz həyatını itirərkən, arxaları ilə gələn ikinci maşında Haluk Qırçı əyləşmişdi, bir də adamyeyən cangüdənlər. Görəndə ki, Çatlı son nəfəsini verir, artıq xırıldamağa başlayıb, Qırçı, özünü itirib başlayır titrəməyə. Telefonu qulağına basıb zəng etmək çox sonra ağlına gəlir. Bu vaxt Çatlı artıq həyatda yoxdu. Sonrakı hadisələri Çatlının qızı Kökçen bax bu cür xatırlayır: “Dərslərimi oxuyurdum. Anamla bacım televizora baxırdılar. Qapı çaldı. Bir ailə dostu girdi içəri. Qadındı. Başımı qaldırmadım o an. Ağlayırdı için-için. “Abla, baban qəza geçirib, vəziyyəti çox ağırdı” dedi. Həmən yerimdən qalxdım. Ali abinin həyat yoldaşı girdi içəri. Üzü çox solğundu. Anama bircə “Meral” deməyə gücü çatdı. Ağlamağa başladı. Biz təbii, anladıq babamızın artıq aramızda olmadığını. Sonrasını xatırlamıram”. *** Amma... Amma Abdulla Çatlının... üzr istəyirəm, gerçək Polat Alemdarın saysız qurbanları da, oxşar səhnələr yaşayıb vaxtı ilə. Belələrindən biri - əməkli general Tələt Turxan, xatirələrində görün o səhnələri indi necə xatırlayır: “Erenköyün “Zivərbəy” villasında məni işgəncə ustası Eyyub Ozalkus - Milli İstihbarat Təşkilatının sorğulama şöbəsi rəisi qarşılayıb gözlərimi bağladı, əl-qolumu sarıdı. Dedi: “İndi siz tam məxfi, qanun çərçivəsindən kənarda fəaliyyət sürən Milli Ordunun əsirisiniz. Bu ordu hərbi qüvvələrin tərkibində gizli fəaliyyətdədir. Dedilər bəs mən ölüm cəzasına layiq görülmüşəm. İşgəncələrdə bozqurdlar da iştirak edirdi”. Abdulla Çatlının oxşar səhnələrdə iştirakını indi heç kim... heç kim inkar edə bilməz. *** Vaxti ilə, 60-90-cı illərdə, türk cəmiyyətində baş vermiş bu vətəndaş qarşıdurması, qədim oğuzların İç Oğuz-Dış Oğuz davasını xatırladır indi mənə. Allah, bu davanın bütün qurbanlarının - sağçıların da, solçuların da günahından keçsin indi. Belələrindən biri mərhum Abdulla Çatlı idi. O, həm Türkiyəni qoruyurdu, həm də o məşum “FM 30-31” dosyesini. Yəni Pentaqon kəşfiyyatını tam məxfi “Qara kitab”ını. “Kurtlar Vadisi”nin ilk bölümlərində Aslan Akbeyin (Hiram Abas) israrları ilə estetik əməliyyatla üzü və səsi dəyişdirilən Əli Candan (Abdulla Çatlı) dönüb Polat Alemdar olur. Rejissor və ssenarist bu səhnə ilə Abdulla Çatlı barədə gəzən söz-söhbətin doğru olduğunu göstərməyə çalışıb. İddialara görə, Abdulla Çatlı əslində Susurluq qəzasında ölməyib. Həmin qəzanın bir teatr olduğu iddia olunur. Deyilənə görə, Çatlının öldüyü haqda rəy yaradıb, sonradan onun üzünü estetik əməliyyatla dəyişdiriblər və o, hazırda da görəvini davam etdirir. Bu iddiaların nə qədər doğru, yaxud yalan olduğunu isə yaxın gələcək göstərəcək. Tarix sirri sevmir...
0 notes
Text
Şiir Günlerinde Plaketler Takdim Edildi
Şiir Günlerinde Plaketler Takdim Edildi
Bugün 7.’cisi düzenlenen Dinar Suçıkan Şiir Günleri Etkinliği saat 15:00’da Dinar Belediye Kültür Merkezinde başladı. Programa Sayın Kaymakam Selami KAPANKAYA, İlçe Emniyet Müdürü Nihat PULAT, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Necip KACAR, İl Kültür Müdürü Mehmet TANIR , CHP İlçe Başkanı Av. Ali ARIKAN , İyi Parti İlçe Başkanı Oktay SAYIN , İlçe Milli Eğitim Müdürü Ufuk TAŞBAŞ, Dinar Halk Eğitim…
View On WordPress
0 notes